Çeşitli meslekler ve esnaf ne kadar kazanıyor?

Bir önceki yazıda Türkiye’nin en büyük 500 özel şirketinde çalışan maaşlarını yazmıştık. O yazıdaki mesleklerin hemen hepsi üniversite diploması gerektiriyor. Türkiye’de nüfusun sadece 11%si üniversiteli olduğu için diğer mesleklere de bakmak yararlı olacaktır.

Youtube’da Para Nerede? diye  bir kanaldan aşağıdaki rakamları derledim. Bu rakamlar tamamen konuştukları iş sahiplerinin kendi beyanları üzerindend derleme ve sadece 2 – 3 tane örnekten ne kadar genelleme yapılır bilemem ve maalesef tüm örnekler İstanbul’dan ama yine de bir fikir verebilir. Oradaki tüm meslekleri almadım. Youtube kanalından tüm videolara ulaşabilirsiniz.

Aşçılar ne kadar kazanıyor?

Sarıyer’de üst düzey bir restoranda mutfak şefi olan olarak çalışan Mehmet Duru’nun (İstanbul Üniversitesi Fizik mezunu ama yurt dışında aşcılık eğitimi almış yaş 26) maaşı 7,750 TL iken Cihangir’de bir restoranın murfak şefi olan Özlem Altın Genç (İstanbul Üniversitesi Matematik oluken aşçı olmaya karar vermiş ) 6,500 TL kazandığını söylüyor.

Büfeciler ne kadar kazanıyor?

Kadıköy’de Tek Büfe aylık net kar olarak 23,750 TL kazanıyor. Günlük ortalama 175 müşteriden müşteri başı ortalama 15 TL kazanç ile aylık brüt 78,750 TL.  Aylık ortalama gider 55,000 TL.

Beyoğlu’ndaki Yeşil Rize Büfe ise aylık 20,000 TL net kara sahip. Günlük ortalama 100 müşteriden müşteri başı ortalama 15 TL kazanç ile aylık geliri 37,750 TL.  Aylık ortalama gider 17,500 TL.

Waffle’cılar Kaç Para Kazanıyor?

Bebek’te Bebek Waffle aylık net 56,500 TL kar ettiğini söylüyor. Günlük ortalama 180 müşteriden ortalama 22.5 TL kazanç ile brüt geliri 121,500 TL. Personel, kira, vergi, vs … derken giderler ise 65,000 TL.

Yeniköy’deki Waffle Port ise 46,875 TL kar belirtmiş. Günlük 125 müşteri ve müşteri başına 22.5 TL ile aylık brüt geliri 84,375 TL. Giderler ise aylık 37,500 TL.

Terziler kaç para kazanıyor?

Bahçelievler’deki Turan Terzi aylık 5,810 TL net kar ettiğini söylüyor. Günlük ortalama 30 müşteri ve müşteri başına 7 TL ile aylık brüt gelir 6,300 TL. Vergi, iplik, elektrik, kira derken giderleri ise aylık 490 TL.

Nişantaşı’ndaki Rumeli Terzi ise aylık 4,575 TL net kar ediyormuş. Günlük ortalama 11 müşteri ve müşteri başına 27.5 TL ile aylık brüt gelir 9,075 TL. Vergi, personel, elektrik, iplik, kira derken giderleri ise aylık 4500 TL.

Midyeciler ne kadar kazanıyor?

Bu bölümde bir adet meşhur midyeci bir adet de sokakta seyyar midyeci ele alınmış. Midyeci Ahmet’in kazandığı o kadar çok ki hesaplayamamışlar 🙂 Seyyar midyeci ise aylık net 4,550 TL kazanıyor.  Seyyar midyeci günde 250 adet satış yapıp midye başına 1 TL ile ayda 6,500 TL brüt kazanıyormuş. Aylık 1,950 TL gider hesaplamış.

Manavlar kaç para kazanıyor?

Ortaköy’deki Tarım Manav aylık 10,000 TL net kazanıyormuş. Günlük ortalama ciro 8,000 TL ve ortalama kazanç 2,000 TL ile ayda 60,000 TL brüt kazanç var. Personel, elektrik, su, doğalgaz, nakliye, vs … derken gider 50,000 TL yi buluyormuş.

Kurtuluş’taki Zirve Manav aylık 22,500 TL net kazanıyormuş. Günlük ortalama ciro 9,000 TL ve ortalama kazanç 2,250 TL ile ayda 67,500 TL brüt kazanç var. Personel (5 sigortalı çalışan), elektrik, su, doğalgaz, nakliye, kira (20,000 TL) vs … derken gider 45,000 TL yi buluyormuş.

Burgerciler ne kadar kazanıyor?

Zekeriyaköy’deki Munchbox Burger :

Aylık Brüt Gelir : 20,280 TL (Günde ortalama 30 müşteri ve müşteri başına 26 TL)
Aylık Ortalama Gider : 11,933 TL
Aylık Net Kazanç : 8,347 TL

Kadıköy’deki Smash Food Works :

Aylık Brüt Gelir : 81,900 TL (Günde ortalama 90 müşteri ve müşteri başına 32.5 TL)
Aylık Ortalama Gider : 57,500 TL
Aylık Net Kazanç : 24,400 TL

Berberler Ne Kadar Kazanıyor?

Nişantaşı’ndaki berber :

Aylık Brüt Gelir : 11,750 TL (Günde ortalama 9 müşteri ve müşteri başına 50 TL)
Aylık Ortalama Gider : 4,250 TL
Aylık Net Kazanç : 7,470 TL

Beyoğlu’ndaki berber :

Aylık Brüt Gelir : 6,240 TL (Günde ortalama 12 müşteri ve müşteri başına 20 TL)
Aylık Ortalama Gider : 3,750 TL
Aylık Net Kazanç : 2,470TL

Kasaplar Ne Kadar Kazanıyor?

Sarıyer’deki Zümrüt Kasap :

Günlük Ciro: 2,250 TL
Günlük Kazanç : 340 TL
Aylık Brüt Gelir : 63,000 TL
Aylık Gider : 53,480 TL
Aylık Net Kazanç : 9,250 TL

Beyoğlu’ndaki Nuri Kasap :

Günlük Ciro: 3,000 TL
Günlük Kazanç : 600 TL
Aylık Brüt Gelir : 78,000 TL
Aylık Gider : 62,400 TL
Aylık Net Kazanç : 15,600 TL

Kuyumcular Ne Kadar Kazanıyor?

Beyazıt Dilara Kuyumculuk :

Günlük Gelen Müşteri : 7
Günlük Kazanç : 1,600 TL
Aylık Brüt Gelir : 41,600 TL
Aylık Gider : 16,500 TL
Aylık Net Kazanç : 25,100 TL

Teşvikiye Bora Mücevherat:

Günlük Gelen Müşteri : 4
Günlük Kazanç : 2,000 TL
Aylık Brüt Gelir : 52,000 TL
Aylık Gider : 27,000 TL
Aylık Net Kazanç : 25,000
TL

Kebapçılar Ne Kadar Kazanıyor?

Taksim’deki Konak Kebap:

Günlük Gelen Müşteri : 350
Günlük Kazanç : 27.5 TL
Aylık Brüt Gelir : 269,500 TL
Aylık Gider : 190,000 TL
Aylık Net Kazanç : 79,500 TL

Nişantaşı’ndaki Başköşe Nişantaşı :

Günlük Gelen Müşteri : 225
Günlük Kazanç : 85 TL
Aylık Brüt Gelir : 535,500 TL
Aylık Gider : 450,000 TL
Aylık Net Kazanç : 85,500
TL

Fotoğrafçılar Ne Kadar Kazanıyor?

Kadıköy’deki Altan Can :

Aylık Ortalama Çekim : 5
Çekim Başı Kazanç : 1,750 TL
Aylık Brüt Gelir : 10,250 TL
Aylık Ortalama Gider : 1,750 TL
Aylık Net Kazanç : 8,500 TL

Nişantaşı’ndaki Stüdyo Kandemir :

Günlük Çekilen Vesikalık Sayısı : 18
Kişi Başı Ortalama Kazanç : 27 TL
Aylık Brüt Gelir : 12,630 TL
Aylık Ortalama Gider : 5,500 TL
Aylık Net Kazanç : 7,130 TL

En Büyük 500 Özel Sektör Şirketinde Aylık Net TL Maaşlar (2018 Mart)

Aşağıda İnsan Kaynakları Şirketlerinin ve Capital dergisinin araştırmaları neticesinde Türkiye’nin en büyük 500 özel sektör şirketindeki maaşlar yer alıyor. Veriler Mart 2018’e ait.

En Büyük 500 Özel Sektör Şirkerinde Aylık Net TL Maaşlar (2018 Mart)
Pozisyon En Az En Çok
Üst Düzey Yönetici
Yönetim Kurulu Başkanı 47,000 145,000
Yönetim Kurulu Üyesi 8,500 95,000
Genel Müdür 30,000 105,000
Genel Müdür Yardımcısı 18,750 55,000
İnsan Kaynakları
İnsan Kaynakları Direktörü 15,000 34,000
İnsan Kaynakları Müdürü 10,500 27,000
Yetenek Gelişim Yöneticisi 6,000 12,500
İnsan Kaynakları Uzmanı 4,250 9,000
Kalite Yöneticisi 5,500 12,000
Bordro Uzmanı 3,250 6,250
Bilgi İşlem
Bilgi Teknolojileri Direktörü 14,500 34,000
Bilgi İşlem Müdürü 11,500 29,000
Üst Düzey Sistem Programcısı 9,500 19,000
Analist Programcı 7,250 13,000
Sistem Analisti 5,250 11,000
Network Mühendisi 5,250 10,500
PC Destek Yöneticisi 3,500 7,700
Sistem Operatörü 3,250 6,700
Teknik Destek Operatörü 3,000 6,000
Satış
Satış Direktörü 15,000 39,000
Satış Müdürü 10,000 28,500
Bölge Satış Müdürü 7,500 20,000
Satış Temsilcisi / Yöneticisi 4,250 10,000
Telesatış Operatörü 2,750 4,800
Pazarlama
Pazarlama Direktörü 17,500 38,000
Ürün Grup Müdürü 10,500 25,500
Ürün Müdürü 6,250 16,500
Müşteri İlişkileri Yöneticisi 6,000 10,000
Halkla İlişkiler Müdürü 6,500 11,000
Pazarlama Araştırma Uzmanı 4,500 9,500
Halkla İlişkiler Uzmanı 4,000 8,250
Hukuk ve İdari İşler
Hukuk Müşaviri 11,000 61,750
Kıdemli Avukat 6,500 12,500
Avukat 2,500 8,500
İdari İşler Müdürü 7,500 17,000
İdari İşler Yöneticisi 5,500 11,000
İdari İşler Uzmanı 2,800 6,500
Bina Yöneticisi 5,500 7,500
Finans
Finans Direktörü 16,500 39,000
Mali İşler Müdürü 11,000 24,500
Muhasebe Müdürü 7,700 17,500
Bütçe Kontrol Müdürü 7,500 11,500
Bütçe Uzmanı 2,800 8,000
Finans Analisti 5,000 11,500
Muhasebe Şefi 5,250 9,500
Muhasebe Uzmanı 3,250 6,600
Muhasebe Elemanı 2,750 5,000
Satınalma ve Lojistik
Satınalma ve Lojistik Direktörü 15,000 33,500
Satınalma Müdürü 9,000 23,500
Satınalma Yetkilisi 5,250 12,000
Lojistik Yetkilisi 3,850 9,500
İthalat Uzmanı 3,850 8,000
Üretim
Üretim Direktörü 13,500 34,000
Fabrika Müdürü 12,500 26,000
Üretim Müdürü 8,250 22,000
Kalite Müdürü 6,500 17,000
Üretim Şefi 5,850 11,500
Endüstri Mühendisi 3,750 10,000
Üretim Planlama Uzmanı 3,500 9,000

Mesut olmayın … Mesut olursanız mesut olamazsınız

Hatun 3.5 sene iki tane adamı aynı anda idare etmiş. Eskimo biraderlerin birbirlerinden haberleri yok. Daha doğrusu daha kabadayı olanı yarım yamalak biliyor (kızın babası zorla verdi sanıyor ama hatun evlenmeden bildiğin uzunca bir süre görüşmüş). Cemil cezaevine girince Mesut ile evlenmiş. Sonra Mesut’u bırakmış Cemil’e kaçıp onunla dini nikah kıymış.

Hatun çocuk Mesut’un değil Cemil’in diye o kendinden emin. Ya da yanındaki kadının kendisiyle paralel hala koca Mesutla da vuruştuğunu bilmeyen Cemil yüzünden öyle davranıyor. Cemil de pek bir kendinden emin.

Böyle bir yaratığı sünepe ama en azından artık Cemil gibi hatunu yanında tutup rezil olmayan Mesut’la bir olup itin götüne sokması gereken Cemil, sonunda cezasını çekti. Çocuk Mesut’un çıktı. Bir köşesinde dürtü kontrolü sıfır ve halk arasında orospu olarak bilinen hatun türü olan bu saçma sapan üçgende olabilecek en iyi sonuç. Pek bir kibirli hatun çocuğunun kendi algısına göre sevdiğinden değil beta kocadan olduğu gerçeği ile yaşayacak. O Cemil de kendisi ile paralel kocası ile korunmasız seks yapan bu hatunu azıcık kendine saygısı varsa terk eder. Kendisi de başkasının karısını “sevgilim lan istediğim gibi alırım” diye efelenmenin cezasını, kadınının başkasından çocuk yapması ile tüm memlekete rezil olarak çekti.

Mesut fena mavi haplı. Hatunu kendisini aldatırken yakalamış olmasına rağmen evlenmiş! Açlık tavanda, hatun güzel, kafa masmavi. O hatun muhtemelen ikisinin de spermlerini aynı anda taşıdı. Şansına çocuk kendinin çıktı. Ama çocuğunun anası bu o… Ne gereği vardı. Hayat boyu yük.

Ama burası aç betalar diyarı. Bakarsın Cemil Gülcan’ı affeder (bu toplumda nasıl olacak benim aklım almıyor ama) ve mahkeme de çocuğu anneye verir (bak bizim mahkemeler yapabilir bunu).

Mesut :

  • – Çocuğu kadından almalı.
  • – Kadını boşarken mahkemeye verip kadından tazminat almalı.
  • – Cemil’i de mahkemeye verip ondan da tazminat almalı.

Memleket bize çaktırmadan çağ atlamış 😮

2. discord faciasının ardından …

Geçenlerde discord grubu ile ilgili şunu yazmıştım :

Hele şu ilk discord grubunda şahit olduğum çoğunluk yok mu! Arada iki üç olgun ses ama çoğunluk az çok kızlara ve kızlarla başarılı betalara kıskançlık kusmaya gelmiş omega gamma adamlar. Ona buna beta alfa rütbesi, sen betasın ben alfayım vs … Ezeceksin, köpek edeceksin, üstünlüğünü göstereceksin, köpek çekeceksin vs … vs … He ya emin olsunlar ezerler.

MIT son discord faciasını şöyle özetlemiş (ikinci gruba bir kere bile girmedim) :

Mahmut abi tam da bu discord grubunda yasanilanlardan dolayi sizden bir ricada bulunacaktim isterseniz bu yorumu ayri bir yaziya tasiyip cevaplandirirsiniz isterseniz de burada(yazi olmasi cidden cok daha iyi olur). Ben discord grubunun adminlerindenim. Sitenin de müdavimlerindenim haliyle (daha once nerdeyse hic yorum atmiyordum cunku gerek gormuyordum zaten yeterince izahat var diye). Muhtemelen de o “gruptaki birkac olgun ses” diye bahsettiklerinizden de biriyim. Sitenin takipci kitlesinin bircogu discord grubumuza girdigi icin okuyucu kitlesi hakkinda ister istermez bilgi sahibi olduk. Anlatacagim olaylarin baslangici sizin alfaligin ne olduguna dair cevirdiginiz yazilar ile basladi. Bastan kendimi soyle izah edeyim anlattiklariniz yanlis degil ama yanlis anlasiliyor. Yani efendi olmak/iyi olmak demek sunepe ezik cesaretsiz hayata karsi durus sahibi olamamis bir kisilik olmak gibi algilaniyor. Zaten bu algi sizin Dark triad dosyasini acmanizla da doruklara ulasti. Bircoklarinin kafa yapisi pozitif maskulenitenin muphem ve ornegine somut olarak da pek rastlanilmaz bir kavram oldugu (olmayacagini soyleyenler bile gordum), hatta alfa denilebilecek tiplerin de ancak “Dark Triad” kafa yapisindan olabilecegi gibi sacma sapan yerlere kaydi. Birakin ergenleri 20lerinde akli basinda sandiklarimiz bile bu tip hareketler sergilemeye basladilar. Birbirlerine “abilik” taslamalar, 8-10 yas buyuklere bile sokak arkadasi gibi hitap etmeler, “baskasinin cercevesine girmemek”(!) icin {hata yapti mi alttan alirsa veya biri ikaz etti mi hatasini kabullenirse hazretler baskasinin cercevesine girmis oluyorlarmis} normal bir sohbette bile harakete varabilecek sozler sarf etmeler/asla hatalarini kabullenmemeler {kafalarindaki alfa erkekler(!) hata da yapsa kabullenmezmis, yani sicarsa temizlemez sivarmis}, birisi yardimci olmaya kalksa benim senin aklina mi ihtiyacim var git isine ayaklari ve benzeri bircok sacmalikla karsilasmaya basladik. Tum bunlarin yegane sebebi kendilerince mucizevi çare, en kestirme yol olarak gordukleri dark triad denilecek bir kişiliğe bürünmek. Bu sayede mıknatıs gibi kızları çekeceklermiş, acımayıp ezeceklermiş, köpek edeceklermiş, aldatacak hatta yeri gelecek baslarindan def edecek ama o derece alfa olacaklarmis ki kiz yine köpek gibi ayaklarina gelecekmis filan ahahah. Abi vallahi en ufak abartı yok bu anlattıklarımda. Nolur rica ediyorum şuna dair özel bir yazı yazın. Farklı farklı yazılarda ve yorumlarda cevaplar verdiniz bu kafalarla sağlam alay ettiniz ama parçaları birleştirip de ders çıkartabilecek tipler değiller. Lutfen buna dair özel bir seri yapın. Bu elemanlar dark triad olacağım ayağına “asshole” olmak yolunda ilerliyorlar. Hatta bircoklarinda ne yabanci dil ogrenme gayreti gordum ne fitness yapma gayreti ne de kitap okuma aliskanligi kazanmak gayreti. Sadece game taktikleri almak istiyorlar.(Yani vucut yapmis statu kazanmis ahlak seviyesi yuksek maskulen biri olmak degil de sadece game ile kiz avlamak. Statu ve tip ve derece saglamsa oyun o derece basit oynanir diye bir turlu kafalarina sokamadik. Yani iyi game yetenegi varsa cristiano ronaldo ile denk hatunlar kaldirabilirlermis 🙂 ) Gerçekten ben usandım ve bu yuzden discord grubunda nadiren aktif olmaya basladim. Isin sonu “ne diye durmadan mahmut abiden alinti yapiyorsun o peygamber mi” laflarina filan vardi. Yani hoslarina gitmezse siz de solda sıfırmışsınız :). Mazuratim bunlardan ibaret beni cok iyi anladiginizdan eminim. Simdiden teşekkür ediyorum ve daha çok kişisel gelişim çevirileri beklediğimizi belirtmek istiyorum.

Saygılarımla …

Ben dark triaddan zerre hazzetmeyen biriyim ve sitede 550den fazla yazım var ama bu konuda tek yazı yazmadım. Hank Moody ve SVBG bulaşmasalar iyi ederledi.Dark Triad sevmememin sebebi sadece ahlaki değil aynı zamanda dark triad erkeği alt rütbeye düşüren bir şey.

Şevket’e katılıyorum :

O dark triad çevirileri benim fikrime göre gereksizdi. Dark Triad mıdır ne boktur, kerameti kendinden menkul bu lavukları burada analiz etmenin mantığı neydi? Ortaya “dark triad olucem ben” diyen ergenler türedi.

Dark triad güç değil güçsüzlüktür. Seni erdemli alfaların hapishanelerinde fare gibi yaşamaya yöneltecek bir psikolojisinin nesi beğenilir anlamam. Benim gençliğimde bize ezik sünepeler diye bakan birkaç dark triad tanıyordum. Biri 32 yaşında uyuşturucu artı alkolden ölüp kemiklerine kadar çürüyeli çok oldu, biri hapiste çürüyor diğeri ne yapar bilmem ama sefil bir işte çalışmıyor olsa kesin bilirdim.

Şunu hatırlatayım :

Rollo’ya katılmakla beraber bir şey eklemek istiyorum. Erkeğin kendisini tamamen Alfa siker tarafına odaklaması, erkek için, yaşınız ilerledikçe anlayacağınız bazı sebeplerden tehlikeli. Örneğin “kadının kafasına yumruğu vurup sikecen, işin bitince hemen kapıya koyacan ve arkanı dönüp yatacan dostum” tadında yazan bir sürü kırmızı hap yazarı var piyasada. Bunların bazıları ileri gidip “sabıkan olacak, tehlikeli olacan hacı, gökten başına am yağar” bile diyebiliyorlar. Evet,  şu yazıdaki Corey oğlumuz gibi saf alfa siker modunda takılırsanız gökten başınıza am yağabilir ama bu moda kapılıp da 30larında ser sefil ya da en azından evine yeterince ekmek götüremeyecek bir işte, hayatın başka zevklerini yaşayamayacak gelir grubunda kendini bulan adamlar biliyorum. Tehlikeli, heyecanlı, dolu dolu yaşayacağım derken 20lerinde geberip giden ya da sabıka kazanıp hiçbir eli yüzü düzgün işi olamayan adamları saymıyorum bile.

Corey’e bakınca hemen iki şey aklınızdan geçiyor : Birincisi, bu çocuğa am yağıyordur. İkincisi ise, bu çocuk büyüyünce kendinin bile işine yaramayacak bir adam olacak. Evet, Corey tarzı alfalıkla bolca kadın sikmek zevkli bir olay ama kırmızı hap bu değil. Dahası, kırmızı hapı böyle yaşamak sizi başka ve çok güzel zevklerden de mahrum bırakabilir. Örneğin baba olmak, çocuklarına iyi bir hayat sağlayabilen ve iyi örnek olabilen bir baba olmak. Ya da erkeklerin saygı duyduğu, erdemli bir alfa olup, gecenin ışıklarını lüks bir penthouse apartman dairesinin balkonundan içki içerek izlemek. Yarın dünyanın öbür ucuna uçup, tropik bir adada güzel bir villada yıldızları izlemek. Ne bileyim, bol kaynağı olan, kendi hayatını egemenliği altına almış, erdemli bir erkek olmak işte.

Not : Ben baltamı her zaman yanıma almadığım ya da kız arkadaşımı saçından çekerek değil elinden tutarak eve götürdüğüm için bunlar bana da muhallebi çocuğu derler. İlginçtir ben ara ara discord tarzı yazıları silsem de oradaki omega – gamma yoğunluğu yorumlarda yok. Oraya doluşup yorumlardan neden uzak duruyorlar merak ediyorum.

Şevketin dediği doğru sanırım :

“Discord’taki yoğunluk neden yorumlarda yok”
Çünkü omega-gamma zihniyetli yorumlar yapan ergenleri burda fena haşlıyorsun, çocuklar da gidip bu tür forumlarda saçmalamalarını sergiliyor.

“Siteden attım” dediğin Forever Alpha denen çocuk, kaç defa Discord’dan atılmasına rağmen farklı rumuzlarla tekrar geldi. Adminlere özel mesajdan yalvarıyordu, “benim tek rahatladığım yer burası” felan filan diye. Gerçekten sorunlu, rahatsız kişilikler bunlar.

Doğrudur. Ben yinede çoğunluk olmaktan ziyade sesleri çok çıkan ve bu nedenle diğerlerini sistemden hızlıca uzaklaştıran insanlar olduklarını düşünüyorum. Yani ilk discord grubunda yüzlerce kişi vardı ama bütün muhabbeti ve özellikle de bu tip dark triad hastalıklı muhabbetlerini iki üç düzine adam çeviriyordu.

O dark triadçı, kafaya vurup sikip atmalı, köpek etmeli arkadaşların da kendilerini orta vadede ortalama bir mavi haplıdan daha aşağı seviyeye çekecek saçmalıkları bırakıp kırmızı hap dengesine gelmelerini umuyorum.

Sekse ihtiyacınız var

1985 yılında milli olduğumda, tuvalete gittim, aleti temizledim ve aşağıya inip 7-11’dan bir big gulp aldım. Ne Disney şarkıları şakımak için omzuma mavi kuşlar indi ne de beni ışıklarla yıkamak üzere bulutları yaran bir huzme belirdi. “Çok kötüydü be, kendime saygım kalmadı, bir daha asla yapmayacağım … ühü ühü” de dedim. Seks yapmak çok güzeldi. Trafik ışıkları hala çalışıyordu, otobüs seferleri devam ediyordu ve yemekler hala lezzetli idi.

O günden sonra 40’ın üzerinde kadınla yattım. İlk kez seks yaptığımda 17 yaşındaydım ve son 17 yıldır karımla haftada ortalamada 2 – 3 kez seks yapıyorum (adet gördüğü dönemde de bir oral seks). Seks hayatın çok güzel bir yanı, bazen unutulmazdı, bazen de sadece ihtiyaç karşılamak için yaptığım bir şeydi, ama hiçbir zaman kozmik öneme sahip epik bir deneyim olmadı. Seks insanı bedenen, zihinsel ve ruhani olarak sağlıklı tutan ve en iyi şekilde dengeli bir hayatın önemli bir parçası diyebileceğiniz bir şey. İnsanlar ezoterik önemini idrak edene kadarki zamanda insanlar kendilerini bildi bileli seks yapıyorlardı.

Tom Leykis’in henüz radyoda iken erkek için seksin nasıl bir şey olduğunu anlattığı bir programını izlediğimi hatırlıyorum. Seks işeme ihtiyacı gibidir demişti – eninde sonunda bir yolunu bulup işemen gerekir. Çoğu erkek imkanı varsa temiz ve güzel kokan bir tuvalette sakin sakin ihtiyacını gidermek ister. Ama sıkıştı mı yol kenarında durup da işer ya da berbat bir benzin istasyonu tuvaletinde de. Eninde sonunda işer ama.

Bugünün yazısını yazmama ilham veren şey hristiyan – manosphere blogcularından birinin yakın tarihli bir yazısını okumam. Yazısının ana fikri tekeşli ilişki için bir kadın bulmak, evlenmek, onunla seks yapmak ve beraber çocuk büyütmek.

Bu çoğu beta erkek için bile yapılamayacak bir şey değil. Şu bir gerçek ki bu devirde bir erkeğin tekeşlilik düşünmesi ciddi miktarda kendini kandırma ve / veya inanç gerekiriyor ve kırmızı hap farkındalığı da bu inancı zorlaştırıyor ama istatistiki olarak hala erkeklerin büyük çoğunluğu belli bir yaştan sonra tekeşli ilişkiye giriyor.

Ama bu yazar, dini inançları ve kafasındaki ideal bakire geline ulaşabilemeyecek olmasını düşünmesinden kaynaklanan bir seksizliğe mahkum olduğunu düşünüyor.

Şimdi, daha derine dalmadan önce, bu adamın inançlarının iyiliği veya sınırları konusunda bir tartışmaya girmeyeceğim. Bu yazıya başlamadan önce sadece elemanın hikayesine değinerek bile ahlakçı direğe toslayacağımın farkına vardım. Ama bu yazıda erkeğin (ve bağlantılı olarak kadının) seks ihtiyacına odaklanacağım. Bunu aklınızda tutmaya çalışın.

Koca Kafalar ve Küçük Kafalar

Mavi haplı erkeklerin kırmızı hapı hafife alırken en çok değindikleri şeylerden biri de seks konusundaki bu sahte ve bezgin ilgisizlik:

Tüm bu kırmızı hap ve PUA boku seks ile kafayı bozmuş adamlar için. Kızları yatağa atmak için deli gibi uğraşırken büyük resmi göremiyorlar. Biliyorsunuz sekse ihtiyacınız yok, seks yapmıyorsunuz diye ölmezsiniz.

Bu sözde ilgisizlik çoğu zaman beta oyununa ilişik feminenleşmiş, koşullanmış bir tepkidir. Ana fikir mavi haplının çevresine “ben seks dürtülerini aşmış bir adamım” sinyali vererek kızların bunu duyması (ya da internette okuması) ve kendisinin sikiyle düşünmemesinin nasıl da bulunmaz bir şey olduğunu anlamasıdır. Erkeklerin tümdengelimci mantığı açısından feminenleşmiş erkeğin böyle düşünmesi anlaşılmaz değildir – kadınlar ona sürekli olarak sadece seks düşünen erkeklerden hoşlanmadıklarını söyleyip durur ve o da arzu duyduğu kadınlarla özdeşleşerek “diğer erkeklerden farklılaşmaya” çalışır.

Bu özdeşleşme fikrini satın alan çocuklar genellikle, seksi önemsemeyerek bağlantı kurmaya çalıştıkları kadınlar tarafından sekssiz bırakılırlar. Çünkü en temel seviyede kadınlar kendileri ile birlikte olmak için kendilerini cinsellikten arındıran erkeklerce psikolojik seviyede aşağılanmış hissederler. Kadınlar sözel olarak ne kadar aksini söyleseler de, kendilerini sikmek istediklerini dolaylı sosyal ipuçları ile utanmadan gösteren erkeklerce tahrik edilirler ve egoları tatmin edilir.

“Sekse ihtiyacınız yok” bahanesinin arkasındaki beta oyunudur bu, ama bu mantık sadece bundan ibaret değildir. Teknik olarak beta mantığı doğrudur; eğer seks yapmazsanız, fiziksel olarak, ölmezsiniz. Kendinizi tatmin etmek için mastürbasyon yapabilirsiniz ya da eğer fiziksel bir engeliniz varsa sekssiz bir şekilde varolabilirsiniz ve elinizden geldiğince üretken ve tatminkar bir hayat yaşayabilirsiniz. Eğer neyi kaçırdığınızın farkında değilseniz ve seks yerine koyduğunuz şey işinizi görüyor ise, ne fark eder ki, değil mi? Burada mantık şudur : eğer yemek, su ve hava değilse varolmak için ihtiyacın olmayan bir şeydir.

Mutlakçı bir perspektiften bu mantık bir erkeğin seks yapamamasına bahane olan, tartışma götürmez pozisyonlardan biridir – “kimsenin gerçekten sekse ihtiyacı yoktur, ve eğer ihtiyacın olduğunu düşünüyorsan sekse kafayı takmışsındır ve “küçük kafa” senin düşünme kabiliyetini ele geçirmiştir”. Bu mantık çizgisine göre, giyim ve barınma gibi temel ihtiyaçlar da yaşamak için gereksiz ihtiyaçlar kategorisine sokulabilir ama olay hedonist bir şekilde tadı çıkarılabilecek seks olduğu için, bu konunun özel bir yeri vardır.

Buradaki sağlıksız kopukluk şudur ki insanların sekse ihtiyacı vardır. Seks aktivitesinin (ya da eğer eldeki buysa mastürbasyonun) aşk, duygular, bağlılık, vs … gibi diğer özelliklerini de buna bağlayabiliriz ama temel seviyede vücudunuzun bir şekilde cinsel boşalmaya ihtiyacı vardır. Evet bu ihtiyacı iradenizle bastırabilirsiniz, oruç tutarken ya da açlık grevi yaparken açlığınızı bastırabileceğiniz gibi, ama o irade durumunda bile ipleri elinde tutan ihtiyaçtır. Bir kere açlık, nefes alma ve susuzluk tatmin edildiğinde, insanlar (ve birçok başka tür) için seks, motivasyonu sağlayan en büyük güdüleyicidir. Toplum seks tarafından yönlendirilir, kültür bunun etrafında döner ve kişisel başarılar ve hatta akılalmaz vahşetler bile cinsel ihtiyaçları karşılama güdüsünden kaynaklanır.

Sigmunf Freud “tüm enerjiler cinseldir” diyerek tatmin olmamış cinsel dürtülerimizi başka uğraşlara kanalize ettiğimizi anlatmıştır. En fazla lipido yaratıcısı şey olan testosteron ile dolu cinsiyet olarak erkekler, enerjilerini kanalize etmek için kadınlara göre çok daha fazla oranda dış maceralara ihtiyaç duyarlar. Tarihi olarak erkeklerin temel imparatorluk inşaa edici, fethedici, yaratıcı ve yıkıcı, iyisiyle kötüsüyle insanlığı en çok oranda ileri götüren cinsiyet olması şaşırtıcı mı?

Hayat Deneyimi

Eğer başta bahsettiğim yazarın inançları ve kötü koşullar nedeniyle hayatı boyunca hiç seks yapmadığını okuduğumda ona acıdığımı söylersem kendimi iyi ifade edememiş olurum.  Bu erkekler için çok derin bir üzüntü duyuyorum, bir uzvunu kaybetmiş ya da fiziksel ya da mental olarak engelli şekilde yaşamak zorunda olan birini gördüğünüzde duyduğumuz derin üzüntü gibi. Biri size tatmin edici bir hayat yaşamak için sekse ihtiyacı olmadığını söylediğinde bunun kibir olduğunu düşüneceğinizden eminim. Elleri ayakları olmadan ya da ciddi bir engel ile hayatını dolu dolu yaşayan ve bakıp “tüm engellere rağmen başkaları için kolay olan kaliteli bir hayata sahip” dediğimiz birçok insan olduğu da doğru. Bir maraton koşmak gerçekten takdir edilecek bir başarıdır ama engelli biri olarak bunu başarmak insan iradesinin büyük bir zaferidir.

Bazen sekssiz yaşam inanç gereğidir ama çoğu erkek için bir tercih değildir ve basitçe şartların dayattığı bir şeydir. 30larının sonunda ve hala bakir bir erkekten her yardım isteği aldığımda ciddi şekilde kederleniyorum. Seks sağlıklı insan deneyiminin bir parçası; ona bir anlam yükleseniz de, onun sadece evlilik ve tek eşlilik ile meşru olduğunu düşünseniz de ya da birçok kadınla yatıyorsanız da, aynı fonksiyona sahiptir.

Günümüz sosyal ikliminde uygun bir kadın bulup evlenemediği için hayalkırıklığı yaşayan bloggerın yazısını okuduğumda da böyle hissettim. Bu yazı böyle adamları beklentilerini değiştirmeye ikna etmek için yazılmadı; inançları ve mantığı ile bağlantı kuramıyorum (her zaman seksten zevk aldım ve bu zevkten de hiç suçluluk duymadım) ama bir kadınla yakınlaşmak ve cinsellik yaşamak için duyduğu derin isteği anlayabiliyorum. İnançları nedeniyle sağlıklı bir insan deneyimi ona yasak ama bu onun arzularını yok etmiyor.

Sekse ihtiyacı var.

Çeviri : You need sex

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Misandri vs Mizojini

"Madalyonun bir yüzünde feminist lezbiyen aktivist Sally Miller Gearhart, diğer yüzünde incel Elliot Rodger.
Erkek nefreti (misandri) ve kadın nefretinin (mizojini), mental rahatsızlık bakımından birbirine ne kadar benzediği üzerine düşündürücü bir karşılaştırma olacağını umuyorum." -Yin

Sally Miller Gearhart, quote, misandry, feminism
Sally Miller Gearhart

Sistem içerisinde yıllardır uygulanageldiği üzere, hepimiz halen şu veya bu derecede erkek odaklı kimliklendirme tarafından köleleştirilmiş vaziyetteyiz. Bu durumda varsayım şu olmalıdır ki, günümüz monopolcü kapitalist ve ataerkil sistem değiştirilmeli ve erkek odaklı bakış açısıyla tanımlanmayan kadınlar bu yeni sistemin sorumluluğunu almalıdırlar.

Daha az vahşi bir dünya yaratacak ve onu koruyacaksak, çevrecilerin/yeşillerin stratejilerini en azından üç adet şart desteklemelidir:

I) Bütün kültürler kadıncı bir geleceği tasdik etmelidir.
II) Bütün kültürlerde insan ırkının sorumluluğu kadınlara devredilmelidir.
III) Erkek nüfusunun insan ırkına oranı yaklaşık %10’a indirilmeli ve bu oranda tutulmalıdır.

İnsan ırkının sorumluluğunun kadınlara verilmesi pratik olarak şu anlama gelir: Erotik ve üreme ile ilgili inisiyatif dünyanın her yerinde kadınlara geri verilmelidir. Eğer seçimi bu olacaksa nasıl ve ne sıklıkla hamile kalacağı, bunun heteroseksüel ilişki ile mi, yoksa yapay döllenme veya ovüler birleşme ile mi olacağı tamamen kadının tercihine bırakılmalıdır. Döllenmiş bir yumurtanın neye dönüşeceği ve vücudundan doğmasını dilediği çocukların sayısını tamamen kontrol etme üzerinde söz sahibi olma hakkı, geri alınamaz biçimde kadınlara verilmelidir.

Üreme sürecinde erkeğin söyleyeceği herhangi bir söz yok hükmünde olmalıdır. Çocukların taşıyıcısı ve yetiştiricisi olan, erkeğe bağlı olmayan, bağımsız kadınlar için alternatif ekonomik ve psikolojik destek yapıları oluşturulmalı ve korunmalıdır.

Kadınlar, sadece kendi sosyal grupları bakımından değil, ekolojik sistem bakımından da sürdürülebilir olduğunu bildikleri sayıda çocuk doğurmalıdır. Adamın biri sadece kendi ismini ya da mülkiyetini soybağı aracılığıyla devam ettirmek istiyor diye kadınlar çocuk doğurmayacaklardır. Tek rolü itaatkar bir eş ve anne olmak olduğu için doğurmaya mecbur olduğuna kendini inandırdığı çocukları doğurmayacaktır. Kadınlar, erkeklerin bir kabilenin, bir dinin veya belli bir kültürün devamlılığı için şart olarak gördükleri çocukları doğurmayacaklardır. Bunun yerine, yalnız kendi istedikleri ve kendilerinin bakabilecekleri, belirli bir grup veya tüm insanlık için kıymetini kendilerinin takdir edecekleri çocukları doğuracaklardır.

Bütün kültürlerde değişimin sorumluluğu kadınlara ait olmalıdır, kadınlar tarafından kimliklendirilen kadınlara. Erkeklerin kuklaları olan, kendi hayatlarını veya çocuklarını kaybetme korkusuyla yaşayan, tehlikeli ataerkil kültürün güvenlik anlayışına bağımlı olan kadınlara değil, fakat baskıdan tamamen kurtulmuş, erkek etkisinden muaf, herhangi bir erkeğin imtiyazına muhtaç olmayan, insan ırkının regülasyonunun kendilerine ait bir sorumluluk olduğu fikrine kendilerini adamış kadınlara. Lezbiyenlerin ve diğer bağımsız kadınların hali hazırda bu yolda ilerlediklerini belirtmek isterim.

Feminizm, Feminazi
Feminazi

Kadıncıl değerlerin ve kadın özgürlüğünün hakim olduğu bir dünyayı güvenceye almak için, gelecekteki yapılanmaya bir unsurun daha eklenmesi gerektiğine inanıyorum: Erkeklerin kadınlara oranı radikal şekilde azaltılmalı ve erkek nüfusu toplam nüfusun sadece yüzde onunu oluşturmalıdır.

Şimdi kritik bir noktaya geliyoruz: Erkek nüfusundaki bu azaltım nasıl sağlanacaktır? Seçeneklerden birisi, erkek bebeklerin öldürülmesi. 20.yy’a kadar bazı kültürler tarafından devam ettirilen kız bebeklerin öldürülmesi uygulamasından pek bir farkı yok. Ne var ki, bu alternatifin tatsız olduğu ve yaratıcı bir sosyal dönüşüm kurmaya elverişli olmadığı aşikâr.

Eğer kadınlara kendi bedenleri üzerinde özgürlük hakkı verilirse, sadece dişi embriyoların türemesine olanak veren deneysel “ovüler birleşme” teknolojisini kullanabilirler, böylece kadınların erkeklere oranında kayda değer bir fark yaratabilirler. Eğer nüfusun yarısı heteroseksüel, yarısı ovüler birleşme ile ürerse, tek jenerasyonda %75 kadın %25 erkek oranına ulaşmak başarılabilir.

Hiçbir ölçüdeki sevginin ve şefkatin veya seksist olmayan yetiştirme tarzının, oğullarını erkek şiddetinin kurumsallaştırıldığı ve yüceltildiği bir kültürden kurtaramayacağını hisseden kadınlar için bu olasılık çekici olacaktır. Bu kadınlar şöyle diyecekler: “Artık erkek çocuk yok! Hayatımızın yirmi yılını potansiyel bir tecavüzcü, potansiyel bir dayakçı yetiştirmek için harcamayacağız!”

makale: “Bir Gelecek Varsa, Gelecek Kadındır” – Sally Miller Gearhart, Reweaving the Web of Life: Feminism and Nonviolence, 1982

_________________________________________

Elliot Rodger, blackpill
Elliot Rodger

Cinselliğin arkasındaki nihai kötülük insanın dişisidir. Kadınlar seksin asıl kışkırtıcılarıdır. Hangi erkeklerin sekse ulaşıp hangilerinin ulaşamayacağını kontrol ederler. Kadınlar kusurlu yaratıklardır ve onlar tarafından gördüğüm yanlış muamele bu üzücü gerçeği anlamamı sağladı. Beyinlerinin işleyiş biçiminde çok çarpık ve yanlış olan bir şey var. Adeta canavarlar gibi düşünüyorlar, hakikaten de birer canavarlar. Kadınlar erdemli ve rasyonel düşünce yetisinden yoksunlar. Tamamıyla yoz duygularının ve rezil cinsel dürtülerinin kontrolü altındalar. Bu yüzden, kadınların çekici bulduğu erkekler, seksin zevklerini tecrübe edebilen ve üreyebilme ayrıcalığı olan erkeklerdir…aptal, yoz, tiksinç erkekler. Bunu tüm hayatım boyunca gözlemledim. En güzel kadınlar, benim gibi muhteşem beyefendilerin yerine, en vahşi erkeklerle üremeyi seçiyor.

Kadınlar, kiminle eşleşecekleri ve kiminle üreyeceklerini seçme hakkına sahip olmamalı. Bu seçim onların yerine akıl sahibi rasyonel erkekler tarafından yapılmalı. Eğer kadınlar bu hakka sahip olmaya devam ederse, yoz erkeklerle çiftleşip aptal, yoz döller yaratarak insan ırkının gelişimine engel olacaklar. Bu durum insanlığın her jenerasyonda biraz daha yozlaşmasına sebep olacak. Sırf seks yüzünden, kadınların toplum üzerinde hak ettiklerinden daha çok güçleri var. İnsan dişisinden daha şeytani ve daha yoz hiçbir yaratık yoktur.

Kadınlar vebaya benzer. Herhangi bir hakka sahip olmayı hak etmiyorlar. Gelecek kuşakların yozlaşmasını önlemek için kadınların şeytani doğaları bastırılmalıdır. Kadınlar habis, şeytani, barbar hayvanlardır ve buna göre davranılmayı hak ediyorlar.

Black Pill
Black Pill

Dünyanın bu gerçeklerini tamamen kavramamla birlikte, adil ve temiz bir dünyanın nasıl işleyeceğine dair nihai ve kusursuz bir ideoloji oluşturdum. İdeal bir dünyada, cinsellik var olmayacak. Kanunen yasaklanmalı. Seksin olmadığı bir dünyada insanlık iffetli ve medeni olacaktır. Erkekler, böyle barbarca bir eylem hakkında endişelenmeye gerek duymadan, sağlıklı bir biçimde yetişecekler. Bazılarının bu hazdan mahrum bırakılması yerine hiçbir erkeğin cinsel hazzı deneyimleme imkanı olmadığı bir dünyada, bütün erkekler adil ve eşit şartlarda büyüyecekler. İnsan ırkı, bugün var olan ahlaksızlık ve yozluktan muaf bir halde, tamamen yeni bir medeniyet seviyesine evrilecek.

Seksi tamamen lağvetmek için, kadınların kendisi tamamen lağvedilmelidir. Bütün kadınlar vebalılar gibi karantinaya alınmalıdır, böylece gerçekten toplumun yararına olacak şekilde kullanılabilirler. Bunu uygulamak için, yeni ve güçlü bir yönetim sistemi var olmalı, bu sistem benim gibi tanrısal bir yöneticinin kontrolünde olmalıdır. Bu yeni düzeni kuracak olan hükümdar, toplumu iyi ve ahlaklı bir yöne sokmak için onun her tarafında kontrol sahibi olmalıdır. Şimdiki yönetimi bertaraf etmek ve böylesine devrimci kanunları cebren uygulamak için, çok iyi eğitilmiş ve fanatik derecede sadık askeri birliklere ihtiyaç vardır.

Kadınlara karşı yapılacak ilk hamle, onları toplama kamplarında karantina altına almak olacaktır. Bu kamplarda, kadın nüfusunun büyük çoğunluğu kasten açlıktan ölmeye terk edilecektir. Bu onları yok etmek için etkin ve uygun bir yöntem olacaktır. Yeryüzündeki her bir kadını açlıktan ölmeye mahkum etmek benim için şahsen büyük bir zevk ve tatmin kaynağı olacaktır.
Bütün kampı gözlemleyebileceğim ve hepsinin ölümünü neşe içinde seyredebileceğim, kendime ait devasa bir gözetleme kulesi yaptıracağım. Eğer bana ait olmazlarsa, kimseye ait olamazlar; onları seyrederken aynen böyle düşüneceğim. Kadınlar bu dünyada adil olmayan her şeyi temsil ediyorlar ve dünyayı yeniden adil bir yer haline getirmek için hepsi imha edilmelidir.

Sırf üremek için kadınların az bir kısmı bağışlanacaktır. Bu kadınlar gizli laboratuvarlarda saklanacak ve çiftleştirilecektir. Orada neslin devamı için sperm örnekleriyle yapay olarak dölleneceklerdir. Orada zamanla yoz doğaları genetik olarak ayrıştırılacaktır. Gelecek kuşağın erkekleri bu kadınların varlığından bihaber olacaklardır, bu onlar için en iyisi. Eğer bir erkek kadınların varlığından haberi olmadan büyürse, seks arzusu da var olmayacaktır. Cinsellik tamamen yok olacaktır. Aşk tamamen yok olacaktır. İnsan psikolojisinde bu konseptlerin herhangi bir izi artık kalmayacaktır.

Dünyayı temizlemek için tek yol bu. Böylesine saf bir dünyada, erkeğin zihni daha önce hiç erişemediği mertebelere yükselecektir. Gelecek kuşaklar kadınların ve cinselliğin vahşiliğine kafa yormadan özgür şekilde yetişecekler, bu sayede zekalarını geliştirebilecek ve insan ırkı kusursuz medeniyete ulaşacaktır.

Elliot Rodger Manifestosu, Elliot Rodger, 2014

_________________________________________

Fazla fark yok değil mi? Bir madalyonun iki yüzü gibiler.

Birkaç kere soruldu, yeri gelmişken değinelim: Black Pill (Siyah Hap), temel olarak, fişten çekilmenin aşamalarından olan öfke ile depresyon aşamaları arasında sürekli gidip gelmeye sıkışma durumudur. Rollo Tomassi buna "Abyys / mental uçurum" adını veriyor. Erkekler mavi haplı şartlandırılmış yaşamlarından kendilerini koparırken nihilist veya en azından uzun bir şüpheci dönemden zorunlu olarak geçerler; fakat fişten çekilmeye hazır olmayan, mental olarak zayıf erkekler bu bataklık çukuruna haddinden uzun bir süre saplanıp kalabilirler.

Elliot Rodger, mental olarak zayıf olmasının yanı sıra, açıkça görüldüğü üzere mental olarak da ciddi şekilde rahatsızdı (çocukluğunda asperger teşhisi konmuştu). Mental rahatsızlığının yanı sıra, kırmızı hap farkındalığıyla ONEITIS gibi mavi hap ideallerini gerçekleştiremeyeceğini kabullenememesi ve kırmızı hapın acı tadıyla başa çıkacak kapasiteye ulaşamaması, belki de olmayan kırmızı hap mucizesinden medet umması, onun siyah hapta sıkışıp kalmasına neden oldu.

Kadınları zihinsel odak noktası yapmak yerine, kendini kendisinin zihinsel odak noktası yapabilmeyi, hayatının tüm sorumluluğunu üzerine alabilmeyi, aşağılık duygusuyla savaşabilmeyi, gücün doğasını anlayabilmeyi öğrenseydi, "benim olmayan kimsenin olamaz" kafasıyla 2014 yılında söz konusu katliamı gerçekleştirmezdi. Önemli bir not olarak belirtelim ki, kadınlara olan tüm nefretine rağmen, Elliot Rodger, La Vista katliamında 2 kadına karşılık 4 erkek öldürmüş, 3 kadına karşılık 11 erkek yaralamıştır. -Yin

Baban kim? Küresel biyolojik baba olmama oranları

Başkasının çocuğunu bilmeden yetiştirecek şekilde boynuzlanmak erkeklerin karşılaşabileceği evrimsel olarak en önemli tehlikelerden biri, özellikle de insanların çift – ebeveynli bir türe ait olduğu (çocuklar her iki ebeveynden de oldukça büyük miktarda yatırım istediği) düşünülürse. Cinsel davranışlardaki cinsiyete bağlı çeşitli farklılıklar çocuğun kendine ait olması konusundaki belirsizliğe bağlanabilir, öyle ki başkasının çocuğunu yetiştirecek şekilde boynuzlanmanın dünyada ne oranda olduğu sorusu, sorulması uygun bir soru. DNA test teknolojisindeki görece yeni ilerlemeler sayesinde, bugün bir çocuğun ana – babasına ait olup olmadığını kesinlikle bilebiliyoruz ve değişik bağlamlarda aldatma oranlarını etkileyen bazı faktörleri ölçebiliyoruz. Bu arada DNA testi, bazıları tek eşliliğin ideal örnekleri sayılan birçok türün cinsel davranışları konusunda bilimadamlarının bilgilerini gözden geçirmelerine neden oldu!

Kermyt G. Anderson Current Anthropology dergisinde yayınladığı makalede babalık konusunda eminlik ve gerçek baba olmama oranları arasındaki bağlantıya baktı. Başka deyişle, babalık konusunda daha az emin olan babalar gerçekten de daha yüksek oranlarda aldatılmışlar mı? Örneğin bir nedenle babalık testi yapmaya giden erkekler tipik olarak daha yüksek derecede babalık şüphesi duyarlar, özellikle de örneğin bilimsel araştırmalara katılan ve bu konuyu düşünmeyen erkek nüfusuna göre. Kültürel olarak en çok kullanılan babalık dolandırıcılığı oranı 10%. Bu olağanüstü bir rakam. Her 10 çocuktan birinin, aslında babası olmayan ama kendisini babası sanan bir erkek tarafından yetiştirildiğini ima ediyor.

Dr. Anderson çok geniş bir ülke grubu üzerinde yapılmış 67 adet yayınlanmış kaynaktan babalık dolandırıcılığı oranlarını bir araya getirmiş. Bir sonraki aşamayı okumadan önce babalık konusunda yüksek şüphesi olan adamların gerçek baba olmama oranı ile bu konuda emin adamların baba olma oranı sizce nedir bir düşünün.

.

.

.

.

.

İşte gerçek oranlar

.

.

.

.

 

 

Evet artık sayıları biliyorsunuz. Bu iki erkek grubu için değişik bölgelerdeki oranların yaklaşık olarak aynı olduğuna dikkat edin. Kısaca özetlersek : eğer DNA babalık testi yapmışsanız, çocuğun sizden olmama ihtimali üçte bir. Ama karınızın sizi aldatmadığından eminseniz, babalık dolandırıcılığına kurban olma ihtimaliniz çok düşük (ama hala ihmal edilemeyecek kadar yüksek).

Gad Saad

Çeviri : Who’s Your Daddy? Global Nonpaternity Rates.

Rollo Tomassi vs Jordan Peterson

Manosphere’in klasik Jordan Peterson mı Rollo Tomassi’mi tartışması yine çıktı. Birkaç şey yazayım. Daha önce genel olarak düşüncelerim konusunda Jordan Peterson ve kırmızı hap yazısına bakabilirsiniz. Şu yorum beni bunu yazmaya itti :

Katılıyorum. JP erkeği birey olarak değil toplumun ve sistemin bir dişlisi olarak ele alıyor.

Jordan Peterson gibi birey kavramını bu kadar öne çıkaran bir adama bireyi sistemin dişlisi olarak algılıyor diyorsan ya adamı takip etmiyorsun ya da takip edip anlamamışsın! JP’yi eleştirin ama bu eleştiri saçma. Jordan Peterson bireyi sistemin dişlisi sayan totaliter ideolojilere karşı olduğundan bu kadar sevilmeyen biri. JP’nin dediği bireyin dişli olması değil, bireyi genele bağlayan arketip temellerin olması ve bu temellerin hayatta anlam araması.

JP birey için bu anlamın önemini vurguluyor, Rollo anlamı o kadar önemseyen biri değil ve zaten o konuda söylediği çok şey yok. Aralarındaki temel fark bu. Rollo mesela JP’nin “sorumluluk” alın lafını birçok yerde “kadının sorumluluğunu” alın diyor gibi anlatıyor ama Rollo’yu dinleyince anlıyorsun JP’yi takip etmiyor pek. JP asla spesifik olarak şu sorumluluğu, hele hele kadın sorumluluğunu alın demiyor. Rollo’nun dikkat etmediği şey, JP’nin kadın – erkek ilişkileri hakkında çok az konuştuğu ve söyledikleri şeylerin bu bağlamda sınırlı olmadığı.

Rollo’nun “JP kadın – erkek ilişkilerinde mavi haplı” eleştirisi doğru, bu konuda JP çelişkili. Bakın bu çelişkiyi en iyi ortaya çıkaran kişi bir düşünür değil Joe Rogan oldu. Bir podcastte “siz monogamiyi savunuyorsunuz yani toplumca dayatılan tek eşliliği ama bu çok çelişkili zira siz totalitere karşı bireyselliği savunurken iş ilişkilere geldiğinde totaliter iyidir diyorsunuz” dedi JP öyle kaldı! Gördüğüm en zekice ve dürüst sıkıştırmaydı. Joe Rogan sonra “yani her yerde serbest piyasayı savunuyorsunuz ama iş ilişkilere gelince komunizm. Neden en iyisi en çoğunu almasın?” dedi ve JP tam doyurucu bir cevap veremedi. Bu mesela benim de hala düşüncelerimi oturtamadığım bir nokta.

Fakat Rollo’nun ve genel olarak kırmızı hap camiasının pek farketmediği ve uzunca süredir de yazmakta olduğum ama yayınlamadığım bir şey var : mem. Kırmızı hap yazarları insan davranışlarında insanın biyolojik gen aktarımı temelli dürtülerini, yani Dawkins’in Gen Bencildir adlı mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim kitabında bahsettiği mekanizmayı göz önüne alıyorlar. Oysa insan bireylerini kendi kendilerini nesillerden nesillere aktarsın diye vektör olarak kullanan genden başka bir birim daha var : mem. Mem ya da Même, Richard Dawkins’in ortaya attığı kültürel iletim birimi. Dawkins’e göre nesiller değiştikçe, kültürel ve sosyal içerik bir sonraki nesle memler tarafından aktarılmaktadır. Bu tıpkı biyolojik içeriğin DNA tarafından aktarılması gibidir. Fakat memler, DNA gibi mikroskop altında görülebilen somut bilgi kodları değil, daha çok soyuttur. Bu bakımdan sosyolojik gen denebilir.

Kırmızı hap ile ilgili biri ile ingilizce bu konuyu tartıştığımda bana “hayatın kendisi yeterlidir ve anlama gerek yoktur” demişti. Bu bir bakış açısı eyvallah da bilimsel değil. Beyinde bilinci oluşturan temel birimler memler ve bunlara sahip olunması, bunların korunması ve aktarımı insanda güçlü bir dürtü. Vatan bir memdir mesela, insana sadece biyolojik ve genler aşısından baktığında anlayamayacağın şeyler yaptırır. Gencecik bir çocuğun daha genlerini geleceğe aktarmadığı bir yaşta tüm dürtülerine ve korkularına rağmen gece yarısı ülke sınırında aslında başka şekilde asla ayak basmayacağı bir yerde ölmesini genetikle açıklayamazsın ama memetikle açıklarsın ki böyle bir dal var.

“İnsanların ideolojileri yoktur, ideolojilerin insanları vardır”. İdeolojiler kendilerini aktarmak için insanları genler gibi vektör olarak kullanır. Şimdi siz vatandır, dindir kavramıyla dalga geçebilirsiniz ve kendinizi mem üstü sanabilirsiniz, ama bunlar olmasa da başka memlere ihtiyacınız var. İnsanların belli bir mem (anlam) grubu etrafında toplanmaması ise ateistlerin sandığı gibi özgürlüğe değil cehenneme götürür. Nietzsche “tanrı öldü” derken bunu sevinçle değil dehşetle söylemiştir. Tanrı öldükten sonraki on yıllarda insanların birbirlerini vahşice katledeceğini tahmin edip 20. yüzyıldaki nazi ve komunist vahşetleri öngörmüştür.

Hayatta anlama ihtiyacınız var arkadaşlar. Hayat sadece kızlara yürümekten, çalışmaktan veya sosyalleşmekten ibaret değil. Hayat ölümlerle, ızdırapla ve hiç beklemeden üzerine çökebilecek acılarla dolu. Sadece vücut geliştirerek, kendinizi zihin merkezi yaparak, para kazanarak, kızlarla ve genel olarak başarılı olarak ancak hayatta başınıza hiçbir trajedi gelmediği zaman kaya gibi sağlam yaşarsınız ama hayatınızda bir anlam yoksa, manevi olarak güçlü değilseniz acı dolu bir trajedi gelir sizi dümdüz eder bir daha ayağa kalkamazsınız.

Bu konuda uzun uzun yazmazsan anlaşılması zor ama kısaca şunu söyleyeyim arkadaşlar iki şeye ihtiyacınız var : bir ideolojilerin kullan at vektörleri değil birey olmak ama aynı zamanda hayatınızda bir anlam tutmak. Bu ikisi olmadan doyumlu bir hayat yaşamanız zor.

Rollo mu Jordan Peterson mu kasmayın. İkisi de birbirinin aşırılıklarına panzehir insanlar. Odanızı da toplayın, kendinizi zihin merkezinizde de tutun. Ama en önemlisi kimseyi ya da hiçbir şeyi ak  – kara diye etiketleyip körü körüne takip etmeyin ya da gözardı etmeyin. Buna kırmızı hap da dahil.

Mem temelli uzun bir kırmızı hap eleştirisi yazacağım bir ara.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Olmayan kırmızı hap mucizesi

Öğrenen adam : cpd’si yuksek bir adamin bi hatunla date’e cikma ya da seks yapma sansi kactir?

Mahmut Hoca : Çok iyi ise 20 25% ama gerçekçi olursak en iyisinin bile 12%.

Öğrenen adam: Oha, çok düşük değil mi?

Mahmut Hoca : 20% çok fazla, 12% daha gerçekçi.

Ö.A : Ben 70 – 80% sanıyordum!

M.H: O nasıl bir hayat olurdu birader? Hemen her yürüdüğün yatakta!

Ö.A: Abi yani merak ediyorum, soyle kasli, uzun boylu, altinda arabasi olan adamlarin random bi hatunda sansi %20 mi yani?

M.H : 20% çok çok yüksek bir rakam. 5 kadında bir. Haftada 1 kadına yürüsen neredeyse bir yenisi yatakta, 10 kadına yürüsen 2 …

Ö.A : Anliyorum. Yani ben kirmizi hapin mucizeler yaratmasini bekliyormusum. Insan dogasi cok tuhaf. Erkekler olmadan yasayamayan bir cins, erkekleri %20 oraninda talep ediyor. O da en iyileri

Ben bazilarinin neredeyse hic reddedilmedigini dusunuyordum.

M.H : Belki Leonardo Di Caprio tarzı tepe binde bir öyledir. 10 üzerinden 10 adamlar.

Ö.A : Ama bi sebebi olmali bu kadar reddedilmenin … Simdi daha iyi anliyorum adamlarin niye oneitis’e sıkı sıkıya bagli kaldiklarini …

M.H : Düşünsene ortalama bir erkek ilk pua oyununa başladığında yatak yürüme oranı 1%dir. Ben hatırlıyorum böyle arka arka reddedildiğim dönemi … 100 kıza yürüsen, 30u senle konuşur. 10 tanesi tel verir. 3 – 5 ile buluşursun. 1 tanesi yatak … Tom Torero’ya göre uzman PUAda bu oran 3%!

Reddedilme olayını ben şöyle çözmüştüm. Dedim ki kendime : “Bak oğlum Mahmut. 10 tane kızla konuştun mu bunlardan biri ile yatacaksın. Diğer 9u ise bu kıza yürürken geçmen gereken yolun engebeleri …

Bir kız seni 1000 sebeple reddeder. Kişisel algılayamazsın.

1 – Sen bir sebeple yürümeyi bok edersin. Ben hala sıklıkla ederim.

2 – Biyolojiniz uymuyordur zira cinsel seçilim algoritmaları feromen seviyesinde seçim yapar. Bahsetmiştim, eğer bağışıklık sistemi genleriniz fazla birbirine yakınsa sen kıza kötü kokarsın.

3 – Kızın erkek arkadaşı vardır, sevdiği vardır, vs …

4 – Tipini beğenmez. Ben 1.78im hatun 188 ister, kelsindir kel istemez, kızdan çok büyüksündür yüzüne bakmaz, bazı kızlar kendileri yaşıtlarına bakmaz sen kızla aynı yaştasındır.

vs … vs …”

Tinderda ben 100 kız sağa atsam boost ile 20 kızla eşleşiyordum. Bunlardan üçü ya da beşi ile buluşup biriyle yataktayım. 10 kızdan biri yatakta ise çok tercih edilen bir adamsın demektir. Kırmızı hapın alfa erkek tanımını bir yazıda yazdım :

Alfa erkek hedefindeki kadını üstün maskülenitesi ile mutlaka ıslatıp tavlayan erkek değildir. Bu fantazidir. Alfa erkek, maskülenitesinin tepesinde oyununu iyi oynayan, onun maskülenitesinden etkilenen kızlara yatırım yapıp, tepki vermeyen hatunları hemen bırakan adamdır.

O yüzden ergenler alfa oldum tüm kızlar hasta falan yazınca adamlara acıyorsun.

Ama şu var. Kızlar maskülen ve duygusal olarak güçlü erkekleri, hanzoluk etmediklerini varsayarsak, maskülen olmayan erkeklere göre daha kibar reddederler.

Ö.A : Abi bu cok buyuk bir zaman ve enerji demek. Ve aldigin sey seks …

Nasıl? Yukarıdaki örnekte Tinder’da boost ile yüz kadını 20 dakikada sağa atarsın. 20 kadına 10 dakikada mesaj atarsın zaten 10u sana dönmez. Diğer 10unun beşi ile kız başına 5 dk muhabbet gitmez. Onlara da kız başı 3 dk desen 15 dk. 5 kızla muhabbet et toplam 30 dk.

3 kızla 3 gece buluş ve yatak … Koltuğundan 1.5 saate 3 buluşma ayarla. Git eğlen, muhabbet et sonra oluyor işte.

Sokakta da aynı. Ben 20lerimde iken sokakta gündüz oyunu ya da hayat oyunu oynamak ya da gerçek hayat tinderı yapmak  için vakit harcarken aynı vakitte akranlarım Marsa uydu göndermeye çalışmıyorlardı. Ya bir tane hatunu memnun etmeye ya da Half Life2 ‘de leş koleksiyonu yapmaya çalışıyorlardı. Yani aldığın seks de seks zevkli bir şey.  Değil mi? Bence harcadığın zamana değer. Tabii hayat boyu öyle yaşayamazsın ama en azından bir süre.

1 tane kızı bir hafta düşünmek, 5 kere buluşmak ve öpücük almak … bak işte o meyvesine göre çok zaman alan bir şey.

Saha Raporu – Ayarsız ve yanlış next

Marthez şöyle bir soru – yorum yazmış :

Mahmut Abi sana bir sey danismak istiyorum.Hatunlara karsı tahamül seviyem cok düstü.Buraya ters dusen bir hareketlerini gordugum zaman direk nextliyorum.En az 3 tabak yapiyorum burda yazdigin gibi ama bolluk mentalitesinden mi kaynaklaniyor bu sorun bilemiyorum.Dun aksam basima bir olay geldi ve aklima direk bu dusunce geldi sana yazip bilgi almak istedim.Olayı özetlemem gerekir ise ; Dun instagramdan bir kiza acilis yaptim.3 5 dakika icerisinde samimi bir cevap verdi ve konusmamiz basladi.Kısa bir tanısma faslımız olduktan sonra lafı bulusmaya getirip , “Cuma işin yoksa aksam 8 gibi bir yerlerde bir seyler icelim” dedim.
Mesajlara 3 5 dakika araliginda cevap verirken bulusma teklifi mesajima tam 22 23 saat sonra cevap verdi.Bu sure zarfinda instagramda aktif olup hikaye falan attı kisaca siklemedi .Daha oncede yazdigin gibi “3 saatten fazla eline telefon almadiklari olmaz” lafını hatirladim ve gördügü halde cevap yazmadigi icin direk takipten cikardim.

Aradan 1 saat gecti baska bir is ile ugrasirken “Olabilir aslında :)” gibi bir cevap geldi.(iş işten gecmisti oysa çoktan silinmişti)

Tam 22 23 saat sonra. Cevap yazmadim tabiki.Sonra kendiside takipten cıkarmıs beni , benim cıkarttigimi daha sonra anladı sanırım.Velhasıl benim sorum : Bir mesaja bu kadar gec cevap vermek next sebebi midir ?(3 saat kurali geciyor ve hikaye atiyor birde instagramda kısaca gordugu halde yazmıyor)

Boş beleş yere mi nextliyorum acaba(?)diye dusunmeden edemedim.Ama burada ogrendigim seyler ile celişen hareketler yapiyorlar ve hic dusunmeden nextliyorum bende.Bazen dogru bildigim seyleri acaba yanlıs mı yapıyorum diye dusunuyorum.Nextledikten sonra diger tabaklara geciyorum.Yanlıs mı yapıyorum dogru mu yapıyorum yoksa hatunlar mi ayarsız anlayamadım.Bir falsom var ise aydinlatirsan memnun kalırım.

Saygılar.

Next, algoritma olarak çok açık olsa da nedense doğru kullanan çok az.Bir kadına 2 kere yürürsün / denersin ve sonra NEXTlersin. Bunu burada çok yazdık. Her ortamda geçerlidir. Kampüste bir kız mı gördün? Bana bakıyor mu, acaba kesiyor mu, kafasına 40 derece eğip dilini damağına koyup 2 saniye 33 salise baktı Mahmut Abi acaba çocuklarımın anası mı olmak istiyor demeyeceksin. Bunu sana hiçbir hap söyleyemez. Yürüyeceksin. İlk konuşmanda soğuk mu? Bir iki gün sonra yine yürüyeceksin. Sonra da next. Tinder ya da instagramdasın ve buluşma teklif ettin. Bir nedenle kabul etmedi mi? 2 – 3 gün sonra bir daha teklif edersin (ilki hiç olmamış gibi) sonra next.

Ota boka next acemiliktir ama daha önemlisi kadınlarla başarısız erkeklerin, beleşten bir şey başarıyormuş hazzı yaşamak için kullanıp durduğu bir tekniktir. Seninkisi muhtemelen acemilik ama ince zekanızı kullanıp kuralları duruma göre ayarlamanz lazım.

Next zaman kaybetmemek için yapılır kızı cezalandırmak ve kendini tatmin etmek için değil. Daha yeni mesajla yürüdüğün kadının cesur çıkış yaptığın noktalarda saatlerce cevap vermemesi normaldir. Şimdi şurayı kafanıza yazın :

Kız bunu bilinçli yapmıyor ya da saygısızlığından yapmıyor. Biraz kırmızı hap teorisi düşünürseniz bu çok etkili bir shit test. Sen, instagramdan zıp çıkan ve daha 90%lık oğlan çocuğu sürüsünden misin, yoksa erkek adam mısın belli olmayan sen, bu tür bir cevapsızlık stresine dayanamayacak zayıf bir erkek misin yoksa gerçek bir erkek misin test ediyor. Çok etkili bir testtir.Çoğu erkek geçemez ve bu erkeklerin böyle basitçe elenmesi de kızın yararınadır:

  • Mavi haplı erkek dayanamayarak kesin “cevabın ne” yazıp kendini ele verir.
  • Düşük rütbeli abazan mavi haplı daha kötüsü “neden cevap yazmıyorsun” diye ağlayıp rezil olarak kendini belli eder.
  • Kırmızı hap okumuş ama duygusal gücü mavi hap seviyesinde olan erkek ise senin yaptığını yapar sonra da marifetmiş gibi şunu der :

Cevap yazmadim tabiki.

Aferin, iyi bok yemişsin. Bunu kırmızı hapın bir parçası sanıp övünerek yazacak çok arkadaş var bu siteyi okuyan. Oysa bana dediğin “ben acemiyim, belki oğlan çocuğuyum ve hatta duygusal olarak zayıfım tabii ki”. Kıza dediğin de bu.

Bir mesaja bu kadar gec cevap vermek next sebebi midir ?

Ben 3 gün ya da 1 hafta sonra döneni de gördüm. Ve bunlardan gayet iş çıkar. Neden nextleyesin ki? Bir kere yukarıdaki gibi NEXTi doğru uygulamıyorsun.

İkincisi, kırmızı haplı isen mesajdan sonra kız kendini hatırlatana kadar yatırımın sıfır olacağından next pratik değil. Neden kırmızı haplı isen dedim zira sen henüz pişmediğinden kızı zahmet edip silecek kadar düşünmüşsün. Belki defalarca girip mesaj gelmiş mi diye baktın. Bu durumda next pratik ama kafa yanlış. Kırmızı haplı olsam sıfır zaman ve enerji harcıyorum neden köşede durmasın. Sonra aklıma gelirse bir daha dener ve silerim dersin. Ben olsam aylarca tutmam ama bunun nedeni takipçi avcısı hatunların takipçi sayısını şişirmemek.

Yine pratik zekasını çöpe atmış ve pratik yerine mor öfke / duygusal yaklaşan biri çıkıp “ben kızın önceliği değilsem nextlerim 23 saat sonra yazmış ama bir numara ben olmalıyım” diye abuklayıp asabımı bozacak diye yazayım. Instagramdan zıp çıkmışsın ve daha buluşmamışsınız bile nasıl 1 numara olacaksın kafasız (sana demiyorum bunu yazacak kalasa diyorum).

Neyse olayda dersini kendin almışsın. Kız geri olumlu dönmüş ama sen acemiliğinden ya da öfkeli zayıflığından kızı silmişsin. Böyle nextleyerek hata yapıyorsun. Hele de tabakları sanal çevirip fiziksele geçmede takılan biri isen. Ama aslında tabaklarla beraber olanbiri isen de yapma zira kız HB seviyesinde ne kadar yukarda ise bu oğlan çocuğu ile erkek adamı ayırma taktiğini o kadar uzun süreli kullanır.