Bir partiye gidersiniz ve kalbiniz küt küt atıyordur.
Neden?
Çünkü parti bir “canavardır”.
Peki neden (bir canavardır)?
Zira sizi yargılıyor! Ve sizi egemenlik hiyerarşisinde aşağıya koyuyor.
Negatif yargının anlamı budur. Ve bu da sizin cinsel başarınızı etkiliyor.
Bu demek ki kısmen doğanın kendisi tarafından değerlendiriliyorsunuz.
Yani o sosyal duruma girdiğinizde, kaosun ejderhası ile yüzyüze geliyorsunuz.
Peki siz ne yapıyorsunuz?
Böyle eğiliyorsunuz, omuzlarınızı düşürüyorsunuz.
Bu da düşük egemenlik (dominance) demek. Ben tehdit değilim duruşu.
Bu şekilde hayatta pek bir yol alamasınız ama bir tiranla karşı karşıya geldiğinizde yapılması mantıklı olan şey böyle durmaktır. Eğik durup “ben tehdit değilim (bana saldırma)” sinyali vermek. (Zorba) krala dimdik baktığın anda ölürsün.
“Tehdit değilim, bak öne eğik duruyorum”.
Dışarda bu olurken içinizde ne oluyor?
Sürekli olarak “insanlar benim hakkında ne düşünüyor” diye düşünüyorsunuz.
“Aptal görünüyor muyum?” “Gülünç görünüyor muyum?” “Çok tuhafım.” “Burada olmaktan nefret ediyorum.” “Off, çok terliyim.”
Bunların hepsi içselleştirilmiş. Ve hepsi benliğe odaklı.
Gözler çalışmıyor (dışarı bakmıyorlar).
Peki böyle insanlara ne tavsiye edebilirsiniz?
Kendin hakkında düşünmeyi bırak diyemezsin zira bırakamazlar. Beyaz fil hakkında düşünme dediğinde onu düşünmeye başlarlar. Birine bir şeyi düşünme diyemezsin zira bunu dediğinde bir döngüye kapılıp giderler.
Sosyal kaygısı olan insanlara şunu dersin : Diğer insanlara bak! Onlara bak!
Değil mi? Neden?
Çünkü onlara bakarsan ne düşündüklerini görebilirsin.
Eğer sosyalleşmekte gerçekten berbat değilseniz … ki bazı insanlar böyleler yani sosyal yetenekleri sıfır. Bu insanların bir partiye gitmeme sebepleri daha kendilerini nasıl tanıtacaklarını bile bilememeleri. Onlara kimse nasıl davranmaları gerektiğini öğretmemiş. Bu insanlar davranışsal terapi için çok uyun adaylar. Bu adamlara adım adım sosyal kabul için gerekli basamakları gösterebilirsin.
Ama çoğu insan böyle değil. Aslında sosyal kabiliyetleri var. İçe dönük ve yüksek kaygıya sahip insanlar olsalar bile biri ile yüz yüze konuşabilirler.
Neden?
Zira yüz yüze konuşmada o insana bakarlar.
Bir gruba konuşurken yapmanız gereken şeylerden biri de bu. Asla insanlara konuşmayın! “İnsanlar” (soyut bir şey), gerçekte insanlar diye bir şey yok. Bireylere konuşun. Ve onlar size tüm grubu yansıtırlar. (Belli bir anda) bir kişiye bakarsın ve baktığın kişi sana grubun düşüncesini yansıtır.
Kendinizi dışarda birine odakladığınızda ilginizi dışarı odaklıyorsunuz. İlginizi dışarı itmek için gözlerinizi kullanın.
Çevrenizi izlemeye başlarsanız tüm otomatik mekanizmalar devreye girerler.
Ve tuhaf görünmeyi bırakırsınız. Zira konuşurken yere bakıyorsam sizin ne yapacağınızı bilemem ve konuşma parça parça olur. Bir parça çalarken yanlış notalara basmak gibi.
Bu yüzden birçok mitolojide göz piramidin üstündedir. Tüm egemenlik hiyerarşilerinde kazanmanı sağlayan şey “gözdür”. Dikkatini dışarda olana ver. Bu kritik bir problem.
Mısırlıların Horusa tapmasının nedeni bu. Horus’un Sirus’u kurtarabilmesi de bu nedenle: dikkat verebilme kabiliyeti.
En çok neye dikkat edersiniz?
Beyninizin sol lobunun anormallik diye işaretlediği şeye. Bu sizin dikkatinizi çeker. “Bu işte bir terslik var” gibi, “ona bakmıyorum”.
YANLIŞ!
Asıl bakman gereken şey o! Yolunda gitmeyen şey. Ona bakman lazım.
Tamam bu sizi yiyebilecek korkunç canavar olabilir ama aynı zamanda tüm ihtiyacınız olan bilgiler de orada.
Örneğin bu nedenle düşmanlarınızla tartışmak önemlidir. Zira onlar size sizin bilmediğiniz şeyler söyleyeceklerdir. Ve bu da harika bir şey zira siz onları bilmiyorsanız o kadar da zeki değilsiniz, değil mi?
Bazen istemediğin yerlere gidersin ama bilmen gereken şey oradadır. Düşmanın sana neden aptalın teki olduğunu söyler … Tabii gerçek olmayan bir sürü şey de söyleyecektir. Ama tek bir doğru söylese yeter. “Teşekkürler adamım, sayende şimdi bunu görebildiğime göre bunu düzeltmek için çalışabilirim. (Sayende) bunu daha fazla taşımak zorunda değilim.”
Bu nedenle korkunç canavar aynı zamanda altının sahibidir. O, size duymak istemediğiniz mesajı ileten kişidir.
Tamam bu zor. Çok zor. Ama zor olması önemli değil. Hayat zordur.
Video JBP Türkçe kanalında yayınlanmıştır.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Bu yazı benim için sitenin en güzel yazısı. Bu videoyu da 100 kere izlemişimdir. Keşke bu konuda daha çok yazı yazılsa sitede…..
Merhaba mahmut abi 20 yaşındayım yeni üniversiteye başladım. 3 senedir okul yüzü görmemiştim (açıktan bitirdim) Üniversite sıralarında fark ettim . Hoca soru soruyor cevabını bildiğim halde cevaplayamıyorum. Aklıma gayet güzel soru geliyor soramıyorum. Day game , kızlara dışarda direkt set açabiliyorum sıkıntı olmuyor. Yıllardır esnafçılık yaptım babamın dükkanında insanlarla rahat konuşabiliyorum. Bank ta otururken yanımdaki insanlarla konuşurum. Ama sınıfta fark ettim çok ilgincime gitti. Panik atak, sosyal fobi var. Zamanında ilaç sertralin kullanıyordum. İlaç yerine kendi başıma halletmeliyim diyerek bıraktım. İlaç gayet iyi geliyordu. Fakat bu duygu durumunun içinden ilaç sayesinde çıkmak bana sorunu ertelemek gibi geliyor veya kolaya kaçmak… Read more »
Çok mu kişisel oldu acaba
Merhaba, sevgili yapmak veya kızlarlarla konuşmaya başlamak sosyal kaygıyı azaltır mı? Yoksa hiç alakası yok mu? Bunu merak ediyorum. 24 yaşındayım ve hiç sevgilim olmadı.
sevgili yapmak veya kızlarlarla konuşmaya başlamak sosyal kaygıyı muhtemelen azaltır ama azaltmasa bile seni sosyal kaygına göre daha güçlü yapar.
Mahmut abi her gün karşılaştığımız insanların önünde birine yanlış davrandım. Kendisinden özür dilesem de bu durumun insanlar arasında konuşuluyor olması fikri beni geriyor. Hiç olmamış gibi bir ruh halinde mi davranmalıyım? İnsanların fikirlerine çok takılıyorum sanırım.
Hiç olmamış gibi bir ruh halinde mi davranmalıyım? Evet.
İnsanların fikirlerine çok takılıyorum sanırım. Öyle görünüyor.
Eğer sosyalleşmekte gerçekten berbat değilseniz … ki bazı insanlar böyleler yani sosyal yetenekleri sıfır. Bu insanların bir partiye gitmeme sebepleri daha kendilerini nasıl tanıtacaklarını bile bilememeleri. Onlara kimse nasıl davranmaları gerektiğini öğretmemiş. Bu kısım tam olarak beni anlatıyor. Yaş 22 hiç sevgilim olmadı üniversite 1. sınıfım. Sosyal fobim var bunun için Nevzat Saraycıklı’nın udemy kursunu satın aldım haftada 1 video ilerliyorum. Arkadaş ortamında ise takıldığım 4 – 5 kişi var söylememe gerek var mı bilmiyorum ama hepsi erkek. Ki önceleri erkeklerle bile konuşmak, tanışmak benim için çok stresli şeylerdi şimdi aştım sayılır. Kulüp faaliyetlerine katılmaya zorluyorum kendimi bu pazar doğa… Read more »
Ben olsam daha hızlı ilerlerdim yani kendimi sosyal ortamlara aşamalı atardım ama aşamaları daha hızlı geçerdim.
Dostum Selam. Bende de ağır sosyal fobi var 2-3 tane ”arkadaşım” var sadece ama dostum diyebileceğim kimse yok. Üniversite öğrencisiyim yemeği bile kendim yiyorum. Önerir misin udemy kursunu?
Evet öneririm. Kursla birlikte aşama aşama uygulamalar da yaparsan çok iyi olur.
bazı günler aşırı özgüvenli oluyorum, sosyal kaygı falan olmuyor. Ama yaz dönemi geldiğinde kaygı aşırı artıyor. Mesela yeni biriyle buluşunca ve bu kız olunca buluşma vaktine kadar anksiyete krizleri geçiriyorum. Ama kızı gördüğüm an kaygı yavaş yavaş azalıyor. Bazen saçma hareketler ve saçma konuşmalar yaptığımı fark ediyorum. 6 ay Cipralex antidepresan kullanıp bıraktım. Acaba devam etseydim geçer miydi bilemiyorum.
Merhaba Emir, öncelikle bazı günler aşırı öz güvenli olduğunu söylemişsin. Bence bu gayet mükemmel bir şey. Çünkü, hayatlarının %99’unda devamlı olarak öz güvensiz hisseden insanların sayısı az değil. Emin ol hiçbir insan, kendi hayatı içerisinde %100 öz güvenli hissetmez, hissedemez. Hepimizin iyi ya da kötü geçirdiği günler olur ve olacak. Bizim için önemli olan ve üzerinde çalışmamız gereken şey, iyi geçen günlerimizin, kötü geçen günlerimizden nasıl çok daha fazla olmasını sağlayabiliriz? Bu sorunun yanıtı milyonlarca farklı şekilde verilebilir. Evet, gerçekten milyonlarca farklı şekilde! Senin içerisinde bulunduğun durumu da göz önünde bulundurarak sana, senin en çok işine yarayacak yanıtlardan bir tanesini… Read more »