Mahmut Abi selam. Herhangi kötü bir durumda olduğumuzun sorumlusu sadece biziz diyorsun ya, ben kırmızı haptan sonra çok fazla anneme ve babama suç yükler oldum.
İçinde bulunduğun durumun suçlusu ya da sorumlusu illa sen olmayabilirsin. Suçlu sen de olabilirsin ama dünya adil bir yer değil. Ama içinde bulunduğun durumdan çıkmanın sorumluluğu senin. Ayrıca sen erkeksin. Bir erkek olarak senin düşmen, harcanıp gitmen falan toplumun umrunda değil. Bu toplumun da değil, en gelişmiş toplumun da. Bugünkü modern toplumun da umrunda değil, 1000 yıl önceki toplumlarında. Benim düşmem de kimsenin umrunda değil senin düşmen de ya da başka bir erkeğin düşmesi de.
Kırmızı hap romantik bir akım değil. İçinde bulunduğun dünyayı veri kabul edip burada nasıl yukarı çıkarım diye bir yol planı yapma akımı. Çoğu insan gücünün yetmeyeceği şeyleri değiştirmeye zihin enerjisi harcar ki aslında bu daha zor bir şey olan kendini değiştirmeme bahanesidir. Örneğin askerlik yazısında ben askerliğin zorunlu olmasını veri alırken biri gelip “askerlik zorunlu olmamalı neden bunu tartışmıyoruz?” derken askerlik zorunlu iken nasıl en iyi planı yaparım diye düşünmek yerine askerlik kaldırılsın diyerek plan falan yapmayabiliyor.
Aynı şekilde ailen de bir veri. Çoğu insanın ailesi tarafından çeşitli seviyelerde kötü yetiştirildiği de bir veri. Birçok aile bildiğin patolojik ve bunlar da nesilden nesile aktarılan patolojiler.
Enerjinin sınırlı olduğu da bir veri. Sen bir yandan ailenden nefret ederken bir yandan “durum bu burdan yukarı nasıl çıkarım” diye plan yapamazsın. Birinden birini bırakman lazım. Hayatın boyunca ailenden nefret edebilirsin ama bu arada da sokaklara düşebilirsin. Annen baban göçüp gittikten sonra kimse seni takmaz. Sorumluluk sende derken bunu diyorum.
evet çoğu şey benim sorumluluğum ama anne ve babaya düşen çocuğu doğru tarafa yönlendirmek olduğunu düşünüyorum. bu imkanı ve gücü kendilerinde görmeme rağmen misal çeşitli doğru alışkanlıklar erken saatte kalkma, sigara içmeme, diş fırçalama gibi. genelde ebeveynler çocuklarını kıyaslarlar ve bunun ben tam tersini yapmaya ve ikisinden de nefret etmeye başladım. hakikaten bütün sorumluluk bizde mi? çünkü bir çıkmaza girdim.
sanırım depresyon aşamasından daha çıkamadım.
Depresyondan çıkmanın ilk adımı, aileni Coca Cola Ramazan Bayramı reklamlarındaki gibi ütopik ailelerle değil ortalama Türk ailesi ile kıyaslaman. Herkesin mükemmel ailelere doğmadığı gerçeğini görmen lazım. Mükemmel aile diye bir şeyin olmadığını görmen lazım. (Yabancı kırmızı hap camiasında çokça yapılan ve her zaman güldüğüm bir absürt hareket var. Bakın ABD 1950’lerde ne kadar güzelmiş, kadınlar kadın gibi, erkekler erkek gibi, her şey pırıl pırıl, kuşlar böcekler, … Paylaştıkları foto ve videolar da hemen hemen istisnasız 1950lerden reklam filmleri!)
Dünyanın adil olmadığını anlaman lazım. Senden daha kısa çöpleri çekmiş insanları görmen lazım ki sadece anlattıklarından gördüğüm senin kısa çöp konusunda dibten bayağı uzaktasın. Anne babasının terk ettiği, taciz ettiği, taciz edilmesine ses çıkarmadığı, sürekli olarak aşağıladığı, vs. bir sürü insan var. Kendini biraz da onlarla karşılaştırman lazım. Bu durumdan bile hayatlarının sorumluluğunu alıp çıkan insanları görmen lazım. Bu dünyanın o ya da bu şekilde ızdırap dolu olduğunu ve adil olmadığını görmen lazım. İnan bana 3 yaşında çocuğun beynine tümör koyabilen dünya size sandığınızdan çok daha insaflı davranıyor.
Depresyondan çıkmanın ikinci adımı ise bahsettiğin disiplinin yetişkin bir erkeğin kendi kendine öğrenebileceği bir şey olması. Nöroplastisite diye bir şey var sonuçta.
Üçüncü olarak da ailenle çok kısa süre içerisinde gerçek anlamda ebeveyn – çocuk ilişkinin kalmayacak olması. Zira yetişkin bir erkek olacaksın ya da olman gerekiyor. O başka ve daha mesafeli bir ilişki. Bu duygusal yükün olmayacağı bir ilişki.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Bende de vardı bu. Annem babam ve özellikle abimin benim potansiyelimi çürüttüğünü düşünürdüm hep. Doğruydu da, başka bir ailede dogsaydim çok daha fazlası olurdum. Ya da çok daha azı. Işte bunu düşünmüyoruz. Gerçekten ortalama aile yapisi coca cola reklamlarindaki gibi değil. Aileniz size aktif olarak baskı yapmıyor, şiddet uygulamiyor, para veriyor, sorunlarinizi öyle ya da böyle umursuyorsa ortalamanin çok üstünde bir yerdesiniz.
Başkalarının babası çok daha çalışkan olabilir, üretken olabilir, destekleyici olabilir, kafası ticarete basıyor olabilir vs. De sanane kardeşim. Adam sana mı çalışıyor? Sana mı üretiyor? Seni mi destekliyor? Hayır, kendi çocuğuna yapıyor ne yapıyorsa. Ama senin baban ‘az ya da çok’ ne yapıyorsa sana yapıyor. Biraz çevrenizdekileri sahiplenin arkadaşlar. “Başkalarının babası şunu şunu yapıyormuş” çok da sikimde, bana mı yapıyor amk. deyin, kendi ailenize aidiyet hissedin. Bu aile suçlamalarının, “çevrem bok gibi” muhabbetlerinin en büyük tetikleyicisinin sosyal medya olduğuna inanıyorum. Edit: Aklıma bir şey daha geldi. Ailesini suçlayan insanların %98’inde (hadi %2 lik istisna payı bıraktım) disiplinsiz bir üniversite sınavı… Read more »
Sorumluluğu kime atarsan gücü ona verirsin
https://youtu.be/qOK5Rb3arw8
Siteye ilk gelmesi gerekenlerden bu yazıyı 3 sene sonra yazmak..
Kıymetini bilin yeni gelenler size diyorum !!
Asıl vurucu cümle şurada: “İnanın bana 3 yaşındaki bir çocuğun beynine tümer koyabilen hayat, size sandığınızdan daha adil davranıyor…”
Kaldı ki sakat doğan yahut hayatın tokadını başka şekillerde yiyen insanlar bile mücadeleyi bırakmıyor, sağlam ama tembel insanlardan daha fazla icraat çıkarıyor..
Bu ve bundan önceki birçok yazıda belirtilen ana fikir şu:” Şans yüzünüze gülmedi diye mağduru oynamayı bırakın ve kendinize bir çıkış yolu yaratmaya bakın!..”
Hayattan ne istediğine bağlı şimdi sakat olmak var sakat olmak var sonuçta sadece gözünüz de oynatsanız aynı Br eliniz olmasa da aynı mutlu olup olmamak teorik olarak mümkün olsa bile pratikte pek mümkün değil.
Şimdi istisnayı örnek verdin diyecekler olabilir ancak bir olayı ele alıyorsak işin bu kısmına d bakmak gerekir.
Bazı insanların düşünecek vakti hali yok bu adam böyor gelmiş acı içinde gidecek sonuçta acıların ardından güneş gelmez öyle bir sistem mevcut değil.
Bazı şeyler güç ve emek işi bir şeyi ya elde edersiniz ya da elde edemezsiniz.
Bence en önemli nokta “Sana ne olursa olsun kimsenin umrunda değil ” kısmı.Hayat boyu devam eden ve gerçekten erkek adam olmaya başladığınızda artık bunun yükünü sırtlamayı öğrenmiş olmanız gereken çok önemli bir motto.İnsanlar hayatın kendilerinin etrafında döndüğünü sanıyorlar oysa ki kendileri hayatın etrafında dönüyor…
kardeş sana mahmut abinin aşağılık duygusuyla savaşma programını tavsiye ederim
Harika bir yazı. Yıllar önce bende aynı düşünceye sahibtim fakat kendiliğinden bir öfke-kabullenme süreci geçirdim tıpkı kırmızı hapı sindirmek gibi. Bir yazı daha vardı zengin bir ailede doğup potansiyeli yüksek olan erkekler hakkında. Oyuna elindeki tip, aile ve para ile başlamışsın (game değil hayatı kast ediyorum) bunları kabullenmen dışında bir çaren yok istersen 150 tane depresyona gir yine yok.. Aksine maskülen bir erkek kendisini olduğu gibi ailesini de geliştirir. Onların sorunlarıylada başa çıkar ve yardımcı olur. Adelet beklemek ise benim en çok güldüğüm konu. Evrimsel süreçte sadece güçlü olanlar, acımasız olanlar hayatta kalabiliyorken, dünyayı toz pembe görmeni sağlayan medya propagandaları… Read more »
Peki çok istediği halde ailesini ve hatta kendini geliştiremeyen(maddi durumunu iyileştiremeyen) erkek ne yapsın? Çok beylik laflar etmişsin bence genel olarak haklı olsan da; yeryüzündeki herkesin istediği parayı bol bol kazanmak (ve aileni de geliştirmek) çok kolay bişey değil.
Bize dünyanın adil ve tozpembe olduğunu kim öğretti bilmiyorum ama dünya acı ve ızdırap dolu sürekli mücadele etmek gerekiyor bunu büyüdükçe öğreniyorsun doğanın acımasız olduğunu biricik kar tanesi olmadığını eğer kendine değer katmazsan ve o değeri düşürmemek için çabalamazsan bir hiç olduğunu, insan kendini boş bırakmaya gelmiyor yani bir şeyler üretmek bir şeyler için çaba harcamak gerekiyor boş boş oturursan depresyon kaçınılmaz oluyor, bir de şu var hep kendimizden üstte ki insanlara bakıyoruz sosyal medyada bunu körüklüyor sanki herkesin hayatı mükemmel de sadece bizim ki çok kötü gibi bir örnek vereyim önceden boyum 175 diye kafama takardım ulan 10cm uzun… Read more »
ailenin kişinin gelişimini baltalaması ve iyi yönlendirmemesi bizde çok görülüyor. Ortalama Türk ailesinde cehalet ve gerçeği bükme çabası sıkça görülür. Hatta sürekli tekrarlanan bu yalanlar bir süre sonra gerçeğin yerini alıyor. Zaten kasıtlı yapılıyor. ben o yüzden gençlere ailelerinden uzaklaşmaları ve çalışmaları gerektiğini tavsiye ediyorum. kişinin ailenin yarattığı sis bulutundan arınarak, aydınlanması ve gerçekleri görmesi için bu gerekiyor. – sen yakışıklısın – biz süper bir aileyiz. -baban ve ben seni çok önemsiyoruz -durumumuz iyi – herkes bizi seviyor ve saygı duyuyur – bizim tanıdığımız çok, sözümüz geçer – üniversiteyi kazan araba alıcam sürekli tekrarlanan bu tarz yalanlar, kişinin kendini tanımasını… Read more »
siteyi gezerken benim gibi üni ınavına hazırlanan gençler olduğunu gördüm bizim için bi yazı gelebilir mi disiplin olsun hedefler olsun kız konularına bulaşmalı mıyız bunlar olsun yardımcı olursan seviniriz abi
Defalarca söylendi sınava hazırlık yaparken odağın sınav olsun kız arkadaşla falan uğraşma diye, disiplinle ilgili de bir sürü yazı var hatta kısa bir süre önce dopaminle ilgili yazı yazıldı bu kadar hazırcı olmak yerine biraz araştırsanız yeterli olur
O kadar çok gördümki artık ben ezberledim. Bak! Mahmut Abi buna benzer bir şey derdi( söylenmesi gereken de bu zaten):
-İkisini birlikte yapabiliyorsan yap eğer yapamazsan ki çoğu insan yapamaz, YKS’ye ağırlık ver ve derece yapmaya bak.KIZLAR KAÇMIYOR.
Gençlere tavsiyeler yazısına bakabilirsin orda bolca bizim gibilerden misal var.
vay amk. bu site benim hayatımı mı takip ediyor? Daha önce de denk gelmiştim. Ne zaman bir derdim olsa o derdim ile alakalı bir yazı beliriyor. Nasıl beceriyorsun bunu Mahmut abi. Karı kız nasıl sikilir in çok ötesinde bir site burası. Zaman zaman yorumlarda da siteye bu bakış açısıyla bakıldığını görüyorum ve üzülüyorum. Bu site ismi gibi bir erkeğin adam olma yolunda kılavuz.
Arkadaşlar “bilgi” olarak yazıyorum zorunlu askerlik kalkacak. Şuan geçiş sürecindeyiz. Eğer korona olmasaydı 1 Ocak 2021 den itibaren askerlik 3 aya düşecekti 6 aydan. Ama koronavirüsü işi bozdu. Amaç aşama aşama kısaltıp kaldırmak. Tam prosfesyonel orduya geçmek. Ama dediğim gibi süreç uzayacak ki bir sıkıntı olmazsa 1 Ocak 2022 de askerlik 3 aya inecek. Mecburen bu yılda 6 ay yani. Eğer “Mahmut Abi” yazdıklarıma silmezse herkes bu “doğru” bilgiyi görüp son durumu bilir.
“Mahmut Abi” sanırım yazdıklarımı silmedi kendisine teşekkür ederim. Ben siler diye uzun uzun yazmadım ama silmedi. Şöyle eklemelerde yapayım o zaman : şuan yarı profesyonel ordu sistemindeyiz. Şuan Tsk da uygulanan sistem dönyada nerede uygulanıyorsa bilin ki o ülke geçiş sürecindedir. Ve bu süreç ortalama 5 yıldır Almanya, İtalya gibi ülkelerde bunum örneğidir bu süreç kısaladabilir uzayadabilir. Sanırım İtalyaydı. 5 yılda geçeceğiz diyor ama 3 yıl dolmadan işler tam istedikleri gibi gidince 3 yılın sonunda tam profesyonel orduya geçiyor. Ve bizde şuan geçiş sürecindeyiz. Tam profesyoneş ordu için. Ama dediğim gibi korona daha doğrusu “panik” ve medya, sosyal medyalardan yayılan… Read more »
He kanka gecildi bak
Yil 2023 teciller erkene alindi arkadasim askere gidiyor su an halbuki daha gec gitmesi gerekiyodu
Eğer ailenize kızıyorsanız hemen kızmayı bırakıp hangi konularda ona kızdığınızı madde madde yazın. Size işkence mi uyguladılar, evlatlık mı verdiler, sizi bilerek aç mı bıraktılar? Muhtemelen hayır! Göreceksiniz birçoğu sizin kendi başınıza çözeceğiniz şeyler. Başka aileleri karşılaştırmayı bırakın! 10.000 yıl önce doğsaydınız muhtemelen 5 yaşına gelmeden ölecektiniz. 2.000 yıl önce doğsaydınız babanız işsiz kaldığında sizi ve annenizi sizi köle olarak satacak ve borçlarını ödeyecekti. 100 yıl önce doğsaydınız muhtemelen Dünya Savaşlarında eliniz kolunuz kopacaktı, en kötü ihtimal aptal herifin teki sizi kafanızdan vurup Savaş Bakanlığına zayiat rakamı olarak gözükecektiniz. Şu an insanlığın en zengin çağındayız (ironilerle dolu bir çağ tabii)… Read more »
Gerçekten şanssız bir ailede doğup başarılı olan binlerce kişi var. Mesela Dorian Yates. Babası 13 yaşında ölüyor 16 yaşında evsiz kalıyor vs vs. Bence aile konusunda her zaman şükür etmeli insan.