Göçtükleri ülkede sosyal hayata adapte olamayan ya da kadınlar konusunda başarısız olan birçok erkeğin, ne kadar uzak olursa olsun, Türkiye’den yanına getirmek umuduyla sanal ilişki bulduğunu, sanal ya da sanala yakın ilişki yürütmeye çalıştığını ve hüsrana doğru yol aldığını görüyorum. Bu nedenle, Türkiye’den göçmüş veya göçmeyi düşünen arkadaşlara şunu hatırlatmam ya da göstermem gerekiyor: siz hangi ülkeye göçerseniz göçün, Türkiye’yi kadınları ile beraber geride bıraktınız ve artık gittiğiniz yerde birini bulup ilerde onunla evlenmenin altına imza attınız. Bunu söylüyorum zira bazı adamlar, ABD, Kanada ya da Avustralya gibi ülkelere göçseler bile, hala Türkiye’den kız bulmaya ya da Türkiye’de bıraktıkları kız arkadaşları ile ilişki yürütmeye çalışıyorlar.
Bu tür uzak mesafeyi bırakın uluslararası ilişkilerin en kötü versiyonu, online olarak ya da Türkiye’de oldukları kısa süre içerisinde bir kızla tanışıp, onunla yılda bir iki gerçek, hergün sanal görüşerek ilişki yürütmeye çalışmak. Bu sanal ilişkilerin yani aslında ilişki olmayan iletişimlerin çoğu, kızın gelememesi ya da artık gelmek istememesi ile sonuçlanıyor. Geriye kalan iletişimlerde ise çoğu kadın, bir gaz ile ailesinden, arkadaşlarından, sosyal çevresinden uzakta bir ülkeye gidiyor ve orada bu zorluklarla boğuşurken ilişki bitiyor. Burada çift gerçekten belli bir sosyalliği olmayan insanlar olduklarından, bir arada iki sosyal özürlü insan olarak kötü bir ilişki yaşyorlar.
Bir de tabii pasaport avcısı kızlar var. Bu kızlar pasaportun aşkı ile gerçekten çok “sevebiliyorlar” ama pasaportu alınca çok sevmelerine gerek kalmıyor ve işi biten arkadaşı terk edip yeni dünyalara yelken açıyorlar.
Benim çoğu arkadaşım Türkiye’den evli göç etti, bekar göç edenler de yerleştikleri ülkede yaşayan kadınlarla sevgili olup evlendiler. Gerçek dünyada Türkiye’den gurbete kız getirme konusunda başarılı tek grup, gurbete genellikle vasıfsız işçi olarak giden ve görücü usulü ile köyden, kasabadan kız alan adamlar. Daha vasıflı işçi olarak göçen kesimde başarı hikayeleri elbet vardır ama ben görmedim, çok da yok gibi.
Tekrar ediyorum, Türkiye’den göç ettiğinizde, Türkiye ilişkiler piyasasından da büyük ihtimalle bir daha dönmemek üzere çıktınız. Memleketten kız getiririm, mutlu oluruz gibi hayaller genelde hüsran oluyorlar. “Burada düzgün kız yok” gibi bahanelerin de hiçbir anlamı yok. Sen kendin o piyasaya gittin, o piyasa iyi ya da kötü önemli değil, senin piyasan artık orası.
Bir de sevgilisi olan ve yurt dışına giden erkekler var. Bu erkeklerin önemli bir kısmı, önce yurt dışına çıkıyorlar, sonra evli olmadıkları sevgililerini yurt dışına götürmeye çalışıyorlar ve sonuçta, bunda başarısız oluyorlar. Bu erkeklere tavsiyem, eğer çıktıktan sonra kızı götürüp evlenme yoluna girecekseniz, Türkiye’den çıkmadan evlenin ve kızı da yanınızda çıkarın. “Ne evliliği abi daha 1 senedir çıkıyorduk” diyorsanız da kızı bırakın.
Yeri gelmişken, Türkiye’de prtamın kötü olmasını sosyal medyanın ve kendi mahellelerinin gazı ile abartıp, aslında vasıflı iken ya da üniversite okurken, ABD gibi ülkelere work & travel ile ya da bildiğin sınırdan Meksikalı çakallar aracılığı ile geçen takipçilerle rastlıyorum. Türkiye’de sosyo ekonomik ortamın birçok sorunu olduğunu inkar etmiyorum ama bunu, ABD’ye Meksika’dan kaçak girip, yıllarca vasıfsız işlerde sürüneceğiniz hayattan kötü olduğuna emin misiniz? Ya da her şeyi geride bırakıp sıfırdan ve alt seviyelerden başlamak için göç ederek, kendi hayatınızı gelecek nesilleriniz için feda etttiğinizin, çocukları iyi hayatlara sahip olsun diye günde 12-15 saat çalışan kuru temizlemeci Koreli çiftlerden pek de daha iyi hayatlar yaşamayacağınızın farkında mısınız?
Bir de göç ettiğiniz ülke Türkiye’den daha gelişmiş ve daha fazla imkanlara sahip olsa bile, yaşayacağınız şehir ya da kasabada hayatınızın nasıl olacağını düşünün de gidin. Örneğin Türkiye’de büyük şehirlerde yaşarken, Norveç’in, İsveç’in birkaç bin nüfuslu şehirlerine göçen ve buralarda bu şekilde sosyal hayatsız, piyasasız, partnersiz yaşlanıp gideceklerini sonradan gören insanlarla çok karşılaşıyorum.
Türkiye’den en ideal göç şekli, evli, vasıflı bir şekilde, vasıflı işler yapacağınız, görece kozmopolit şehirlere göçmek. vasıf derken üniversiteden bahsetmiyorum, kaynak ustası gibi aranan ve vasıf gerektiren işçiliklerden de bahsediyorum. 22 yaşında “bu ülke batacak” korkusu ile üniversiteyi bırakıp, yapayalnız bir şekilde ABD’nin 5000 nüfuslu bir şehrinde garsonluk yapmaya giderken nasıl bir hayata gittiğinizi iyice bir düşünerek ve araştırarak gidin. Dünyanın hemen her ülkesinin sosyo ekonomik olarak düşüşte olduğunu, fırsatların eskisi kadar çok olmadığını bilerek gidin.
Sitem sanma ey Allahım, nedir sevenin günahı
Mutlulukla kucaklayaşıp tez dönsün gurbet kuşları.Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize özellikle de toksik ilişkiler rehberi kitabına bakabilirsiniz.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Ülkeden vasıflı göçmek çok önemli. 4 tane kızım var üçü yurtdışına iyi imkanlarla erken yaşta üniversiteleri bittikten sonra mesleki ve maddi imkanları daha iyi olduğu için göçtüler. Zaten sırf çıkmak için çıkacak olsalar gitsinler istemezdim. En küçüğü de düşünüyor. İkisi evlendi biri nişanlı. Ben Türk damat isterdim hatta iki kızım için görücü çıkmıştı aslında ama ya oğlanlar gitmek istemediler düzenimi bozamam diye ya da kızlar gelmek istemedi. Bu konuda uyum sağlayacak olsalar bile evlenene kadar uzak ilişki yaşayacaklardı o da olmaz. Mesajlaşarak ilişki yürümez. Gözden ırak gönülden ırak. Buradaki hayatınızı bırakıp yeni bir hayata adım atıyorsunuz sonuçta. Mahmut Abi’ye katılıyorum.… Read more »
Güzel yazı. Biz ailecek göçtük Batı Avrupa’ya. En büyük motivasyonumuz çocukları Türkiye’nin berbat eğitim sisteminden kurtarmaktı, başarılı da olduk. Türkiye’de yüksek gelir grubunda ve iyi bir ortamda yaşıyorduk. Şimdi ortalama gelirdeyiz, büyük şehre yakın küçük yerde oturuyoruz. Dil öğreniyoruz, iş bulduk ama arkadaşlık çok zor. Çocukların arkadaşları veya iş yerinden bulmaya çalışıyoruz ama kültür ortak olmadığından pek sohbet akmıyor. Güçlü bir muhabbet, merak uyanmıyor/uyandırılmıyor. Nezaketen görüşülüyor biraz. Eşimle ikimizin aramız iyi olduğundan pek sorun değil, yalnız hissetmiyoruz ama bekar gelsek gerçekten sıkıntı olurdu. O zaman metropolde yaşamak şart. Aile olarak küçük yerde makul fiyata büyük bahçeli bir ev aldık, 2… Read more »
Mahmut abi bu yazıda çok iyi analiz etmiş ve açıklamış.
Özellikle yazı da bahsedildiği üzere avrupaya vasıfsız bir pozisyon da göç etmek hayatı size çok zorlaştıracaktır, vasıflı göçseniz bile avrupa da arkadaşlık kurmak çok zor. Türkiye’de 1 bedel ödeyeceğinize burada 3 katı bedel ödemelisiniz ki hayatınızı tatmin olacak bir seviyeye getirebilesiniz aynı anda dil öğrenmeli, çalışmalı ve sosyal ortam bulmak zorundasınız. 7 senedir avrupadayım önce Almanya şuan Paris’teyim bu 7 senede ödediğim bedelleri Türkiye’de ödeseydim şuan çok daha iyi bir yerlerde olabilirdim. O yüzden buraya gelmeden önce ödeyeceğiniz bedelleri iyi düşünün.