Onay arayışı, kişinin kendisini sevilmeye layık görmemesinden, özünde kendini değersiz olarak görmesinden kaynanan ciddi bir problem. Kişi, kendi “değersiz” varlığının kendi kendine verdiği onayı, fikirlerini ve hatta tek başına varoluşunu önemsemediği için, dışardan kendisine verilecek onaya bağımlı hale gelir ve ikili ilişkilerinde bu onayı aramayı önemli bir amaç haline getirir.
Yanlış anlamayın, başkalarının sizi onaylaması kötü bir şey değil, aksine sosyal bir hayvan olan insana daha fazlasını yapma isteği veren iyi bir şey. Belli bir seviyeye kadar davranış ve söylemleriniz ile onay aramak da doğal. Başkalarının fikirleri oldukça pozitif ve hatta birçok durumda sizi hatadan çevirecek değerde olabilir. Burada bizim bahsettiğimiz “problem”, başkaları sizi onaylamazsa mutlu olamayacak ya da kendine güvenemeyecek şekilde onay bağımlılığı ve bunun sonucunda meydana gelen aşırı onay arayışı. Burada problem başkalarının bizim davranış ve söylemlerimiz hakkındaki fikirlerine, kendi fikirlerimizden daha fazla önem vermektir.
Onay bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığına benzetilebilir. Onay bağımlısı başkalarının onayını aldığında kafası “güzelleşir”, mutluluk sarhoşu olur. Ama onay kendisinden esirgendiğinde kendisini çok kötü hisseder ve onay ile yeniden “uyuşmak” için aşırı bir onay arayışına girer. Her bağımlılık gibi, onay arayışı da ne kadar uzun süreli ise o kadar köklü bir problem haline gelir.
Onay bağımlılığı birçok soruna yol açar. En önemlileri şunlar:
Yanlış Kararlar Almak – Başkalarının onayına bağımlı ve onayını arayan bir insan, kendisinin değil onların hedef ve arzularını kendisinin hedef ve arzularının önüne koyar. Sizin için önemli olan konularda harekete geçmek yerine, onlar için önemli konularda harekete geçer. Kısacası kendi hedef ve arzularını, başkaları için feda eder. Bu durum genellikle, onay bağımlısının yanlış kararlar vermesine neden olur. Kız arkadaşının sağladığı onayı elde tutmak için onun çocuk ve evlilik hedeflerini gerçekleştirmeyi, kendi kariyer hedeflerinin önüne koyarak bir erkeğin – hazır olmadığı halde – evlenmesi gibi.
Önemli Şeyleri Yapamamak – Onay bağımlısının zamanı başkalarının istek ve arzularını gerçekleştirmeye ayrıldığından, onay bağımlısı kendi hedef ve arzularını gerçekleştirecek zamanı bulamaz. Uzun vadeli mutluluk için fedakarlık önemlidir ama insan daha çok yakın vadede kazanacağı zevklerden fedakarlık etmelidir, kendi zamanını başkalarına feda etmemelidir. Başkalarına yardım etmek ya da onların da arzu ve isteklerini dikkate almak iyi bir şeydir ama onay arayışını abartmış bir bağımlı, kendi hayatını başkalarına feda eder.
Mutluluğunu Başkalarına Bağlamak – Başkalarının onayını arayan kişi, başkalarının insafındadır. Onların duygusal dalgalanmalarının, istek ve arzularının kuklasıdır. Eğer karşısındaki onay vermezse mutsuz olur, verirse mutlu. Fakat onay bağımlısının mutsuz olduğu zamanlar, mutlu olduğu zamanlardan çok daha fazladır. Zira onay bağımlısı spesifik insanlardan spesifik onaylar beklerler ve her insan kendi motivasyonlarına göre davrandığından onay arayan kişinin aradığı onayı düzenli olarak istediği kişiden alması çok zordur.
Kaygı – Her hareketinde karşısındakinin onayını arayan, onu sinirlendirmeyi, onunla fikir ayrılığına düşmeyi onaylanmamak olarak algılayan insan, her hareketi ve sözü sonrası karşısındakinin tepkisini düşünerek kaygı içinde yaşar.
Başarısızlık – Onay arayışındaki insanlar, yukarıdaki olumsuzluklar nedeniyle finansal alanda, insan ilişkilerinde başarısızlığa meyillidirler. Zamanının çoğunu kendini geliştirmeye ve gerçekleştirmeye değil başkalarının onayını elde etmeye adayan kişi, onların başarılarına katkıda bulunabilir ama kendi başarısı için yeterince emek ve zaman harcamaz.
Peki insan, onay bağımlılığından nasıl kurtulur?
Öncelikle onay arayışının önemli bir hayatta kalma mekanizması olduğunu ve bu nedenle de güçlü bir dürtü olduğunu bilmeniz lazım. İnsanlar sosyal yaratıklardır ve tarihin çok uzun bir döneminde kendi kabilesinden dışlanmak, insanın ölüme terk edilmesi anlamına geliyordu. Bu nedenle de başkalarının onayı için kendi bireyselliğimizi feda etmeye, dürtü seviyesinde meyilliyiz.
Fakat artık o uzun tarih döneminde yaşamıyoruz. En azında bu devirde. Başkalarınca dışlanmak hala iyi bir fikir değil ama artık ölüm kalım meselesi de değil. O nedenle onay arayışını abartmamızın hiçbir mantıklı nedeni yok.
Onay bağımlılığından kurtulmak için ilk yapmanız gereken şey, kendi başınıza da mutlu olmayı, kendinizle başbaşa iyi vakit geçirmeyi öğrenmektir.
Kendi kararlarınızı, kendi arzu ve hedeflerinize göre kendi başınıza almayı öğrenin. O kararların sorumluluğunu alın ve sonuçlarını yaşayıp onlara katlanın.
Kısacası daha bağımsız bir yaşama sahip olun.
Burada teorik değil pratik bir şeyden bahsediyoruz. Çoğu insanın onay bağımlılığının nedeni, aradığı onayı alamazsa içine düşeceğini düşündüğü kötü durumun tamamen kafalarında yarattıkları bir canavar olması. Bu insanlar, kendilerini onay alamadıkları durumlara maruz bırakıp şunu görmeliler: başkalarının onayı olmazsa size ve mutluluğunuza pek fazla bir şey olmuyor. Aslında tam tersi birçok kez, daha güçlü ve mutlu oluyorlar.
Örneğin patronunun, müşterilerinin ve iş arkadaşlarının onayını arayan ve bu nedenle iş yerinde gece geç saatlare kadar çalışan ve mükemmeliği arayan bir çalışanı ele alalım. Bu çalışan bu şekilde devam ederse çalışabilir yaşamının ikinci yarısına varmadan tükenip bitecektir. Böyle birinin öncelikle yapması gereken şey azar azar fazla mesaiye, ekstra işe vs. hayır demesi, mükemmelik takıntısından vazgeçmesidir. Çoğu durumda bu kişi, daha az çalıştığında, daha fazla işe hayır dediğinde, daha az mükemmel olduğunda işlerin kötüye gitmediğini ve hatta iyiye gittiğini görecektir.
Bu arada yeri gelmişken tekrar edelim, çok az sayıda insanda oldukça faydalı olabilecek mükemmeliyetçilik,çoğu durumda onay arayışının sonucudur. Mükemmeliyetçi, birçok durumda mükemmel olmazsa dışlanacağı ya da reddedileceği korkusu ile mükemmeli arar. Yaptığı işi en iyi şekilde yapma motivasyonu ile değil.
Günümüzde birçok erkeğin kadın onayı arayışı da bir başka örnek. Hayatlarının bekar dönemlerinde eğlenemeyen veya mutlu olamayan, yanlarında / kollarında bir kız yokken kendilerini varoluş seviyesinde eksik hisseden, bir veya birkaç kadının değil “kadın milletinin” onayı için çırpınan erkekler, günümüzde çok yaygın. Kadın onayına bağımlı bir erkek o onayı kafası okşanarak, pohpohlanarak (iyi çocuk) ya da seks, hayranlık (piç, dildo vatandaş) şeklinde alamadığında depresyona girer.
Kadınların onayının arayışı burada sıklıkla gördüğümüz bir durum.
“Bir süredir yürüdüğüm hatun mesajıma görüldü attı ve öylece bıraktı. Kendimi tutamadım ve ona bana neden yazmadığını ve bir sorun olup olmadığını sordum. – Sorun olmadığını ve benim sevilebilir biri olduğumu onayla lütfen. – O mesajı görmedi ama cevap vermedi. Ben de bunun üzerine kızgın şeyler yazdım. – Burada erkek istediği şeye sahip olmayı hak etmediğine inanıyor. Kızın kendisini bırakıp gitmesinin an meselesi olduğuna inanıyor. Aslında o mesajları atmasının nedeni bunu engellemek, kendisini zorla kızın hayatına sokup kendisini rahatlatmak. Bkz. Umursamayı bıraktığınızda daha fazla sonuç alacaksınız.
“Abi ben eskiden betaydım, şimdi alfa oldum (artık o ne demekse). Şimdi eski oneitisime gidip ona ne kadar değiştiğimi göstermek istiyorum.” – Yani bu kızın senin değişimini onaylamasını istiyorsun.
“Onu aradım ve ona niyetimin ciddi olduğunu, beni yanlış anlamasının haksızlık olduğunu söyledim.” – Yani annesinin başını okşamasına alışkın iyi çocuğun, bak ben annemin gurur duyduğu bir erkek oldum onayını kızdan beklemesi.
“O İzmir’i kazandı. Ben mezuna kaldım. Boğaziçi’nde İşletme okumak istiyordum ama ona yakın olabilmek için İzmir’i tercih ettim.” – Kendi hedef ve arzularından fedakarlık yapmazsa yalnız kalacağını (kadın onayı) veya reddedileceğini düşünen erkek davranışı. Onay bağımlılığının en kötü versiyonlarından biri.
vs …
Kadın erkek ilişkilerinde onay bağımlılığından kurtulmak için, onay bağımsız bir erkek gibi davranıp bunun arkasında durmanız lazım. Bu konuyu Erkek Adam zihniyeti nasıl içselleştirilir yazısında ele almıştık.
Onay bağımlılığı konusunda size en çok yardımcı olacak şeylerden biri de kendi hedef ve tutkularınızın olması. Bunlar için çalışmaktan sizi tembellik haricinde alıkoyacak şey, genellikle başkalarının onayı için bunlara ayıracak zamandan fedakarlık etmektir. Gideceğiniz limanı bilmek ve o limana doğru yol aldığınızı görmek, sizin kendinize verdiğiniz değeri arttırır ve bu değeri dışardan onay şeklinde elde etme ihtiyacınızı azaltır. Hedefe doğru yürümek ki öncelikle bir hedef gerektirir, sizin daha fazla mutluluk hormonu salgılamanız ve dışardan gelecek mutluluğa bağımlılığınızın azalmasına yardımcı olur.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Mahmut abi vaktini almamak için direk soruya geçeceğim. 17 yaşındayım ve bir sorunum var. Öncelikle bu yaşta olan birine üniversiteye odaklan dediğinizi biliyorum ve öyle yapıyorum onda sorun yok. Benim sorunum çok farklı. —Ben nedense bir gün çok iyi hissediyorum kızlarla iletişimim çok iyi oluyor ama ertesi günü çok muhtaç davranıyorum. Daha yeni tanıştığım kız başka erkekler hakkında konuşuyor diye kıskanıyorum mesela— —Kızları etkilemek için illa kötü çocuk mu olmalıyız? Bakıyorum dershanedeki yaşıtlarıma kızın götüne bakıp oy diye bağırıyor kız da buna fena yüz veriyor. Anlıyor yani kız ama bir şey demiyor. benim böyle yapamam zoruma gidiyor abi ve burada… Read more »
Şu yaşlarını arkadaşlarınla gezip tozarak, maç yaparak vs. geçir, sınava hazırlan. Bunları düşünme, bunlarla uğraşma. Bunu yaparsan kızlar seni istemeye başlayabilir, buna da karşı koy.
Abi oyunumu ne kadar erken geliştirirsen o kadar iyidir diye düşünmüştüm. Ama yaşta dolayı zaten fazla şansım yok gibi. Sınavdan dolayı Monk modea gireceğim
Ne kadar iyi ve iyi kampüsü olan, büyük şehirde olan üniversiteye gidersen o kadar iyidir.Hem iş, hem cinsel hem de normal hayat için.
Mahmut abi bu sorun bende çok büyük ölçüde var. 9 aydır düzenli spor yapıyorum ve sağlam bir fiziğim var. Acı çekipte spora gittiğim günleri hatırlıyorum o yüzden disiplin konusunda bir eksiğim yok. Derslerime odaklanıyorum gün boyunca. Pornodan kurtuldum 5 ay oldu. Sosyal medya vs en fazla 1 saat harcarım günlerim çok yoğun. Ama ders çalışma aralarında ve insanlarla iletişime girmem gereken ortamlarda iken çok negatif düşünüyorum. Ama öyle böyle değil baya negatif düşünüyorum. Bugüne kadar hiç sevgilim olmadı 17 yaşındayım. Bir kızdan ilgi görmeyince üzülüyorum. Yaklaşık 1 yıl oldu khyi keşfedeli. Son 4 aya kadar her şey güzeldi abi sonradan… Read more »
Bugüne kadar hiç sevgilim olmadı 17 yaşındayım. Bir kızdan ilgi görmeyince üzülüyorum. Buraya “17 yaşındayım ama henüz sevgilim olmadı ühü ühü” diye ağlayan çok embesil geliyor. Artık sıktınız. Siz gerizekalısınız ve acı çekmeyi hak ediyorsunuz. Daha önce yazdığımı görmedin muhtemelen ama ara bul ve oku. Özetle siz zavallıları, daha 17 yaşında, kızları sikine takmayan alfa çocuk döneminin sonlarında olması gereken erkekleri, kız arkadaşınız olmalı yoksa eksiksiniz propagandası ilei, ileride geri dönüşü olmayacak şekilde iğdiş ediyorlar. Bu embesilliğe devam edersen seni 25 yaşından sonra örneğin betaların betası olmaktan kimse kurtaramaz. Sizi yaşken eğip büküyorlar zaten. Tekrar ediyorum. Siz gerizekalısınız. Sizin 17… Read more »
Peki 17 yaşlarında bir kızsak sevgilimiz yok diye üzülmemiz normal mi? Cpdm hiç yüksekmiş gibi gelmiyor. Sizce gençken cpdsi düşük bir kızsak iyi üniversiteler ve meslekler hedefleyen biri mi olmamız lazım? Ama bunlar da bizi maskülenleştirir diyorlar. Bu yaşlarda ne yapmam nazıl bir yol çizmek gerektiğini bilmiyorum. 🙁
Peki 17 yaşlarında bir kızsak sevgilimiz yok diye üzülmemiz normal mi? Hayır sizin de normal değil. Sizce gençken cpdsi düşük bir kızsak iyi üniversiteler ve meslekler hedefleyen biri mi olmamız lazım? Evet meslek önemli ama kadının çekiciliğine pek etki etmez. Sadece sosyo ekonomik sınıfın yükseklir ve yüksek sınıfta erkekleri çekersin. Ayrıca elinde olan bir şey de spor ile iyi vücut ve makyaj. Çoğu erkek yüz güzelliği iyi değil ama çok çirkin de değilse, kadın bakımlı ve vücudu iyi ise kadını çekici bulur. Ama bunlar da bizi maskülenleştirir diyorlar. Erkeklerin %1’inin egemen olduğu tepe kariyerlere oynamak sizi erkekleştirir ya da genellikle… Read more »
abi erkeklerin egemen oldugu %1 den kasıt nedir?ceolar ünlü cerrahlar falan mı?
Evet ama cerrahtan çok yönetici olan erkekler mesela başhekim gibi.
Mahmut Abi ben de 17 yaşındayım benim problemim şu ki benim psikoloji stabil gitmiyor. bir gün tabiri caizse patlıyorum inanılmaz coşkuluyum müthiş bir motivasyona sahibim felan uçuyorum yani sonra aynı gün içinde birden dibi boyluyorum depresif moda geçiyorum üzgün üzgün duruyorum öyle arkadaşların yanında negatif düşüncelere dalıyorum acayip kırılganlaşıyorum ve bunun olması için de negatif bir olay yaşamam gerekmiyor. Evet insan bazen coşku içerisinde ve bazen de durgun olabilir ama benimkisi baya bi uçlarda ve her gün oluyor ben artık duygusal anlamda stabil gitmek istiyorum bu sürekli her gün böyle devam ediyor bu neden oluyor ergenlikten dolayı mıdır hormonlardan dolayı… Read more »
Senin psikoloğa danışman lazım bana değil.
Ben 16 yaşımdan redpill okuyorum şuan 19 um benimde 1 sevgilim oldu. Şuan yine yalnızım. ne edeyim mahmut abe, mesaj yazıyorum cevap vermiyorsun buna yanıt atarsan sorunumu yazacağım
Çocuksun daha büyü sonra gel. 19 yaşına kadar yalnız olmak normaldir, sizi beta yetiştirdiklerinden kız arkadaşınız yoksa eksik zavallılarsınız gibi hissetmeye programlıyorlar.
Abi sence de bu bizim türk milletinde biraz daha yaygın bir şey değil mi? Birçok milletten arkadaşım oldu ve baktığımda türkler genel olarak onlara kıyasla çok daha alıngan, duygusal, feminen ve kendini geliştirmeye çok daha az meyilli. Senin de çokça farklı kültürden insan tanıdığını biliyorum ve bu konudaki görüşünü merak ediyorum
Onay bağımlılığı fazla duygusal topluluklarda daha fazla ve Türkiye fazla duygusal bir toplum.
Lise yıllarımda aile onayına bağımlı hissettiğim için hayalimi hedefimi elimden almalarına izin verdim. Pısırıktım cesur değildim, onların isteklerini kendi isteğim ve hatta “olması gereken” sanmaya başlamamı sağladılar. Ama yıllar geçti ve önünde sonunda kendimin haklı acı bir şekilde anladım; başarısızlık yüzüme tokat gibi vurduğunda, gökdelenden aşağı düşüp yere çakılmış gibi hissettiğimde. Artık hiçbiri umrumda olmayacak. Başarısız yıllar geçirdim ama bu saatten sonra onayını alacağım tek kişi aynada bana bakıyor olacak.
Mahmut abi selam. Kızla 1-2 hafta önce tanıştık. Gayet iyi ilerliyor teması arttırdım. Fakat şöyle bi sıkıntı var benim motorum var ve kız motora binmekten korktuğunu söylüyor. Yarın kahvaltıya gidelim ama motorla dedim. Şakayla karışık bence sen araba alana kadar görüşemicez biz korkuyorum ben gibisinden bir şeyler yazdı. Sence ne yapmalıyım ? Sürekli araba bulma gibi bir durumum yok…
Toplu taşıma ve taksi.
Ben de uzun yıllar onay bağımlısıydım ancak yaş geçtikçe ve trp ile tanışınca bunu atlattım.İllet bir şey en temeli ufakken ilgi ve sevgi görmemek zaten yazıda belirtilmiş.
NAÇİZANE TAVSİYEM KİMSEYİ VE HİÇ BİR ŞEYİ SİKİNİZE TAKMAYIN HAYAT BUNCA ŞEYİ SİKLEYECEK KADAR UZUN DEĞİL.
Mahmut abi iyi çalışmalar,
Çok faydalı bir yazı olmuş, birkaç arkadaşıma da yolladım okumaları için. Merak ettiğim bir şey var. Buradaki bilgileri tam olarak nereden alıyorsun? Senin de redpill’le ilgili ya da evrimsel psikolojiyle ilgili takip ettiğin kaynaklar ya da yazarlar vs. var mı? Şahsen Türkçe ve İngilizce olarak redpill konusunda senden daha kalitelisini bulamadım. Takip ettiğin ya da önerdiğin site, kitap vb. kaynaklar nelerdir söyleyebilir misin? Ya da bununla ilgili sitede bir yazı yazmayı planlıyor musun?
Tekrardan kolay gelsin, seviliyorsun Mahmut abi.
Spesifik bir yerden almyıyorum. Konu araştırması yapıyorum.
Merhaba, 4 yıldır bu siteyi okuyorum, 22 yaşındayım. Geçen sene bi sevgilim oldu benim ilk ilişkimdi, 9 aylık güzel bi ilişkiydi, 6 ay önce terk edildim, sonrasında 1-2 hafta aradan sonra sürekli kızlara yürümeye ve buluşmaya devam ettim ve 3 ay sonra bi sevgilim daha oldu, ama ona çok bağlanamadım hatta eski sevgilimle vs çok kıyasladım istemediğim halde ve bi hafta önce ayrıldım ister istemez ilk sevgilime özlem vs duyuyorum hala.
Benim sorum şu, canım şu an karı kıza yürümek takılmak istiyor, ama acaba yürümemem mi gerekiyo yani sanki kızlara bağımlı mı oldum anlamadım. Derdimi anlatabildiysem cevaplarsanız sevinirim.
Kızlara yürümene gerek yok ama eski sevgilin bir daha asla hayatına girmeyecek. Yani kadınları hayatına girmeyecek bir hayal ile karşılaştıracağına, yalnızlığın ile karşılaştır.
hedef olarak kadinlari secmek yanlis midir? belli bir yasa gelmis dogru düzgün bir iliskisi (uzun süreli) olmamis biri olarak kadinlarla iliskiyi hedeflemek yanlis bir hedef sayilir mi? Bunu hedef yaptigimizda, en azindan bende, kadin bulmaya calisirken (applerden olsun cevreden olsun) sürekli red, ghosting vs yemek insanin psikolojisini bozuyor ve olmuyor ne yaparsam yapayim olmuyor duygusuna giriyorum. Ben ne kadar bunun üzerine calisirsam calisayaim karar mercii ben degilim. Bütün o konusma cabalarim vs bosa gidiyor, bir kac saniyede seni ghostlayip mendil gibi atiyorlar. (özellikle tinder vs gibi applerde) Insan basari görmek istiyor. Bu kadar ugrastan ve sürekli hüsrana ugradiktan sonra kadinlarla… Read more »
Hedeflerinden biri olarak düzgün bir ilişkiyi hedefleyebilirsin ama özellikle bu kadar duygusal yükü de olan bir konuyu birincil hedefin yaparsan, negatif duygular seni tamamen yere serer.
Bence daha çok nerede yanlış yaptığını bulmalısın. Bütün konuşma şeklin kendini birer ödül olan nadide kadınlara beğendirme sinyali veriyor (“karar mercii ben degilim”, “bütün o konuşma çabalarım”, “bir mendil gibi atıyorlar”)
Mahmut abi instagramda sevdiğim bir arkadaşım sevgilisiyle fotoğraf atmış. Bana da yorum at dedi. Ne yazacağımı şaşırdım ama problem bu değil yani instagram postuna yorum attırmak bana çok garip geldi. Önceden ben de böyleydim ama red pillden sonra bunu yetişkin bir erkeğin yapmayacağını düşünüyorum. Aslında ufak bir konu ama kafa yapısı açısından doğru mu gidiyorum onu anlamak için soruyorum. Arkadaşımı seviyorum ve istediği yorum neyse onu atacağım tabi sadece meraktan sorduğum bir soru.
Ben olsam atmazdım, ne yorum atacaksın ki? Sevdiğin arkadaşına “oğlum mal mısın sen yorum dileniyorsun” diyemiyorsan nasıl arkadaşsınız siz?
Muhtemelen arkadaşının kızla araları pek de iyi değil, millet “çok yakışıyosunuz <3" yazsın istiyor ki, rahatlasın. Yani onay bağımlılığı.
Çok anlamsız bir olay. Sevgilisiyle aynı ortamda bulunsam vakit geçirsem neyse, Kızı tanımıyorum bile. Yorumlar şöyle “maşallah kardeşim🧿🧿, havada aşk kokusu var” bu tarz yani. Bana çok saçma geldi