30 Mayıs 2020 tarihli “İlk buluşmada neler yapılır / neler yapılmaz?” yayını.
Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da spotify kanalından da izleyebilirsiniz.
Yayında ismi geçen yazılar:
Yayını Youtube’da izlemek için.
Maskülenite, disiplin, ilişkiler, kadınlarla tanışma
30 Mayıs 2020 tarihli “İlk buluşmada neler yapılır / neler yapılmaz?” yayını.
Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da spotify kanalından da izleyebilirsiniz.
Yayında ismi geçen yazılar:
Yayını Youtube’da izlemek için.
Birçok insanın bir dargın bir barışık ilişkilere saplanıp kaldığını görüyorum. Bu konu büyük oranda sizin ayrılık barışmayı tetikleyen sevgilinize ve ayrılığa verdiğiniz tepki ile ne öğrettiğinize bağlı.
Hayatta yaptığımız ve söylediğimiz her şey, diğer insanlara bize nasıl davranabileceklerini, ne tür davranışları kabul edip etmeyeceğimizi öğretmemize neden olur. Aşırı kızgınlık etkisinde verdiğiniz tepkiler genellikle karşınızdakinin size pek de iyi olmayacak şekilde davranmasına neden olur. Ama gerektiğinde kendiniz, özdeğeriniz ve özsaygınız için dik durmanız fakat bunu yaparken karşınızdakine empati, sabır ve nezaket göstermeniz ise genellikle sizin istediğiniz ve hak ettiğiniz şeyleri daha fazla oranda almanızı sağlar.
Ayrılık sonrası en çok görülen şey, terk edilen kişinin ilişki için savaşması ve ilişki için bazen kendi kendisi ile bile olsa savaşan taraf rolünü üstlenmesi. Bunu yaparsanız örneğin sürekli iletişime geçmeye çalışırsanız, tartışırsanız, hatta yalvarırsanız ve küçük bir ihtimalle de olsa ilişki yeniden başlasa bile bu pek de iyi bir pozisyon değil. Bu tür yeniden birleşmeler genellikle kısa ömürlüdürler ve yeniden ayrılık gelir. Bu sefer terk eden ayrılık konusunda daha emindir zira yeniden denemişlerdir ve ilişki yine yürümemiştir.
Fakat özellikle olgunluktan uzak insanların ilişkilerinde, örneğin ergen ya da 20lerinin başında insanların ya da kaç yaşında olursa olsun olgunlaşamamış, bencil veya narsist insanların ilişkilerinde, bu şekilde davranarak eski sevgilinize, sizin aleyhinize kullanabilecekleri manipülatif bir araç vermis olursunuz. Bu şekilde ne zaman ilgiye, daha seksi hissetmeye, egosunun tatmin olmasına ihtiyacı olsa sizi terk ederek sizin peşinde koşmanızı, yalvarmanızı, ne kadar güzel yakışıklı olduğunu ya da onsuz yaşayamayacağınızı söylemenizi sağlayarak kendisini daha iyi veya kendine güvenli ya da seksi hissetmesini sağlayabileceğini öğretebilirsiniz.
Ayrıca yanlış bir karar vermis olsalar bile siz nasıl olsa ona orada olacağınızı, onun peşinde koşacağınızı, onu bekleyeceğinizi öğretiyorsunuz. Eğer kararları doğruysa daha iyisini bulabilirler. Doğru değilse siz zaten ilişki için savaşıyorsunuz ve size geri dönebilirler. Bu şekilde ne ayrılığın herhangi bir negatif sonucunu yaşamak zorundadırlar ne de sorumluluğunu almak zorundadırlar.
Şöyle düşünün: Eğer bir çocuğu sürekli olarak yaptıkları yanlışların sonuçlarında kurtarırsanız, onun olgunlaşmasına engel olursunuz. Belki de eski sevgiliniz bu şekilde olgunlaşamamış biri ve siz ona bu tür davranışları size yapması durumunda bunun sonuçları olduğunu ve buna tolerans göstermeyeceğinizi gösterebilirsiniz.
Sizi terk ettiğinde tamamen geri çekilir, arkanızı döner giderseniz, ayrılığı ve sizi kaybetmeyi yaşamasını sağlarsanız, eğer kararlarının sonuçları hoşlarına gitmezse onu kurtarmaya gelmeyeceğinizi gösterirsiniz. Bu da onun sizden ilgi, ego pompası, kendine güven devşirmesine engel olur.
Size tavsiyem, eğer eski sevgilinizin dargın – barış sürecini sizden ilgi ve ego devşirmek için yaptığını düşünüyorsanız, onunla bir daha ilişki yaşamamanız. Bu tür olgunlaşmamış ve hastalıklı kişilerle ilişki yaşamak zaman, enerji ve ruh sağlığı kaybıdır. Bu insanlar narsisttir ve sizin onların hayatındaki tek işleviniz onlara kendilerini iyi hissettirmektir. Bu rolü oynamayın. Böyle bir insan sizinle ilişkide olmayı hak etmiyor. Ya da başka bir şekilde söylersek eğer bu insanla ilişkiyi bırakamıyorsanız siz başınıza geleni sonuna kadar hak ediyorsunuz.
Böyle bir insanı en son gidişini fırsat bilerek bırakın. Bırakın ve bir daha ne kadar ısrar ederse etsin hayatınıza almayın. Böylece hem kendinize hem de ona büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Çok ısrar ediyor, çok üzgün, çok pişman diye acıyıp yumuşamayın. Ne kadar üzgün ve pişman ise onun için o kadar iyi zira onun bu tokata ihtiyacı var.
Aslına bakarsanız, genel olarak bir insana sizden 2 kereden fazla ayrılma fırsatı vermeyin. Bir kez verdiniz mi, bu insan bir daha sizi kolay kolay ciddiye alamaz.
Mahmut Abi, Kız arkadaşımla 7 aydır beraberiz. Bu süre boyunca beni en çok rahatsız eden tarafı, herhangi bir tartışma veya kavga olduğunda günlerce ortadan kaybolması. Hatta iki kere de beni terk edip sonra geri döndü (benim ona ulaşıp özür dilemem ile). Bu günlerce aramamayı da hep ben arayarak bozdum.
Senin seni terk edenin arkasından gidip özür dileyerek sergilediğin güçsüz ve muhtaç kafa yapın bir kenara bu kız pasif agresif ve seni sessizlik ve ayrılık tehditi ile cezalandırma eğiliminde. İlerlemeden önce hemen söyleyeceğim şey şu: Bu tip pasif – agresif insanlarla (kadın ya da erkek) iyi ilişki yaşamak mümkün değildir. O nedenle sen bu muhtaç tarafın üzerinde çalışmalısın ama bu kızla olmaz. Bırakman en hayırlısı.
En son kavgamızda ise olayı iyice abarttı. Bir alışveriş yapmam gerekti ve genellikle yaptığı gibi bir iki dükkan sonra trip atmaya, ben sıkıldım gidelim demeye başladı. Bu şeyi almam gerekiyordu ve bunu ona söyledikten sonra beni Starbucks’ta bekleyebileceğini söyledim. 30 dakika içinde işim biter demiştim ve 30 dakikada işim bitti. Fakat yanına gittiğimde suratı beş karıştı ve yolda tek kelime etmedi. Bende kalacaktı ama evine gitmek istediğini söyledi. Bu arada kızın yanında gerekirse 2 saat alışverişe gittiğimi söyleyeyim. Yani o yapınca tamam ama ben yapınca trip atmalık bir olay.
Anlattığın şeye bakarsak kız arkadaşın çok mantıksız davranmış. Arabada “muhabbetine doyulmuyor” diye takılabilirdin. Ben eve gitmek istiyorum dediğinde “evet böyle yakışıklı bir adama surat asacağına evine git kendine gel daha iyi” gibi bir şey diyebilirdin. Kibarca ama davranışlarının aptallığını göstererek. Fakat sen sanırım 7 ayda bu tür karın ağrılarına katlandığın için senin hatun sana bunları yapmakta hiçbir problem görmüyor.
O günden sonra aramadı. 5 gün oldu. Bu sefer ben de aramayacaktım. Aklıma no contact geldi.
Evet bu tür sessizlik ile cezalandırmalara izin vermemen lazım. Bugüne kadar arayıp özür dileyen sendin ve bunu yaparak bu tür cezaların üzerinde çalıştığını gösterdin.
Ama burada kız eski sevgilim değil o nedenle sonunda yine ona ulaşmaya çalıştım fakat cevap vermedi.
7 aydır berabersin ve katlandığın davranışa bakar mısın? Bu kız sana gözünde bir değerin varmış gibi davranıyor mu sence? Ya da sen bunu mu hak ediyorsun?
Burada arızayı çıkarıp sonra da sessizliğe gömülen taraf o. Hiç aramaman gerekiyordu. Böyle bir durumda tavsiyem kıza asla ulaşmayın ve 2 hafta içinde size ulaşmazsa ayrıldığınızı varsayın. Başkalarına yönelin. Bakın normalde aldatmaya bakışımı biliyorsunuz ama sessizlik ile cezalandırma ya da ayrılarak cezalandırma durumları aynıdır ve 7 aydır sevgilim dediğiniz kişi kendisi arıza çıkarıp 2 hafta aramıyorsa orada bir ilişki yoktur. Siz kendinizi var diye kandırmaya devam etmeyin.
Ben de sinirlendim. Bendeki eşyalarını toplayıp bir arkadaşına verdim.
Gerek yoktu. Bir kutuya koyup bir yere kaldırabilirdin. Senin bu kızdan ayrılman lazım ve bu da iyi bir fırsat ama onun eşyaları ile ne uğraşıyorsun?
Ama sonra düşündüm de kızla konuşmadan ayrılmış olmak garip geldi. Mesaj attım ama cevap vermedi. Ben de gel konuşalım böyle bitmesin, iyi ayrılalım yazdım. Ona da cevap vermedi.
Hocam kendi motivasyonlarını kabul edemezsen gelişemezsin. Bahse girerim eşyalarını göndermeyi blöf olarak yaptın yani onu korkutmak için yaptın. Kızdan ses çıkmayınca paniğe kapıldın ve şimdi gel konuşalım ayağına kıza buluşma teklif ediyorsun.
Şimdi ne yapmam lazım? Bu ilişki bitti mi bitmedi mi emin değilim.
Kızın eşyalarını gönderdiğin zaman bitti. Havada kalan bir şey yok.
No contact uygulayacağım ama terk edilmedim ki?
No contact uygula ama sadece bu ayrılığı atlatmak ve yenisini bulmak için. Bu kızın geri dönmesi gibi bir istek var kafanda, onu at. 7 aydır sevgilim dediğin hatun bir haftadan fazla süredir ortadan kayıp. Bu normal bir şey değil, bunu kabul etmen ise inanılmaz aptalca olur.
Sence beni arama ihtimali var mı? Beni aradığında nasıl davranmalıyım?
Şimdi senin bu soruyu ne umutla sorduğunu anlayabiliyorum o nedenle dediklerim seni rahatsız edecek. Evet maalesef seni arama ihtimali var, keşke aramasa ama bu ihtimal var. Aradığı zaman hiçbir şey olmamış gibi ama kibar konuş. Çok kısa kes. Eğer bu tür bir kadın karın ağrısı olmasa arada takıl derdim ama sana tavsiyem o işe girme. Seks için o karın ağrısına değmez. Kesinlikle buluşma, buluşma teklifi olursa kabul etme. Eğer kapılıp gitmeyeceğim diyorsan istersen eğlencelik takıl ama bunu yapabileceğini sanmıyorum.
Hiçbir manipülasyona (ağlama, suçlama, vs …) kanma. Eğer ağlarsa, sızlarsa, suçlamaya başlarsa, vs. “kusura bakma çok işim var kapamam lazım” de ve çat kapa. Sana atabileceği manipülasyon mesajlarını okumadan silebilirsin.
Bu kızı terk etmelisin ve bunun arkasında durmalısın. Bu kızı bir daha sevgili olarak kabul etme ve bir daha da böyle pasif agresif biriyle 7 – 8 ay sevgili olma. İnanması zor olsa da senin gibi bir sürü erkek, bu tip aşırı pasif – agresif davranışı standart ve katlanılması gereken kız davranışı sanıyor.
Bunun haricinde de bu kızla sergilediğin pasif – agresif cezalara boyun eğme muhtaçlıklarını sergilememeyi öğrenmen lazım. Bu şekilde bir muhtaçlık ilerdeki ilişkilerinde de sana problem çıkarabileceği gibi seni sürekli bu tip arıza kızlarla birlikte olmaya da yönlendirecektir.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.
Size değer veren, size asgari oranda saygı duyan ve sizi önemseyen bir kimse sizinle zamanında iletişime geçer. Size yeterince değer vermeyen, yeterince önemsemeyen, size yeterince saygı duymayan ya da yaradılış olarak kaba saba insanlar, telefonlarınıza veya mesajlarınıza zamanında cevap vermezler ve genellikle siz onlar için hiçbir şey ifade etmiyormuşsunuz gibi davranırlar.
Bunu kişisel algılamayın. Belki başka biriyle daha ciddiye bindiler. Belki sizin nasıl tepki vereceğinizi ölçmek için bilinçli olarak böyle davranıyorlar. Ya da başka bir nedenden dolayı sizinle görüşmek istemiyorlar. Birliktelikler bir tenis oyununa benzerler. Eğer karşı taraftaki oyuncu topu sizin tarafınıza atmayı reddediyorsa, onlara yol verin ve oyunu oynamaya istekli birini bulun. İlerde her zaman daha farklı düşünebilirler ya da durumları değişebilir. Ve tamamen farklı bir ruh haliyle size geri gelebilirler.
Sizi elinde tutmak istemeyen birini elinde tutmaya çalışmak, insanın kendisini alçaltan, özsaygısını azaltan bir şeydir.
Barda bir kadınla tanıştım ve o akşam her şey yolundaydı. Aynı akşam öpüştük, diğerlerini unuttuk ve sonra buluştuk ve seks yaptık. Fakat onun peşinde koşan bendim ve bu hatam sonucunda zaman içinde soğudu ve 1 ay kadar hiç haber vermeden ortadan kayboldu. Sonra birden kısa mesajlar atmaya başladı ve beni buluşmaya çağırdı.
Bu arada kadın 38 yaşında ben ise 25 yaşındayım.
Eleman kadının peşine düşmüş ve muhtaç davranmış. Yani muhtemelen kadın bir arıyorsa 5 aramış veya mesaj atmış. Kadına onu özlemesi, düşünmesi ve acaba arayacak mı diye kaygılanması için zaman vermemiş.
Son 20 yılda teknolojik gelişmeler burada erkeklerin aleyhine çalışmaya başladı. Ben çocukken evlerde sadece tek bir telefon vardı ve o da şu kablolu, çevirmeli telefonlardı. 2007’de iPhone’un gelmesiyle şu an iletişimin geldiği hale bakın. Eğer tüm uyarılar açık olsa telefonum bana sürekli uyarı gönderecek: mesaj geldi, whatsapp mesajı geldi, instagramda şu hikayen beğenildi, facebook’ta mesajın var, twitter’da like aldın, vs. vs. Ben bütün bu uyarıları kapalı tutuyorum ve sosyal medyayı sadece iş için kullanıyorum.
Genç ve güzel bir kadına yürüyorsanız, onun telefonunun gün içinde sürekli olarak nasıl uyarı verdiğini, instagram veya facebooktan ne kadar çok mesaj aldığını düşünün. Eğer siz de kıza sürekli mesaj gönderirseniz, diğer aç betalardan bir farkınız kalmaz ve onlarla beraber bir mesaj bulutunda kaybolup gidersiniz.
Mesaj attığınız zaman eğer görmezden gelindiğinizi düşünüyorsanız daha fazla mesaj atarak ya da sinirlenerek ilgi çekmeye çalışmayın. Eğer bu kadınla birlikte olacaksanız onun da sizi istemesi ve bunu göstermesi lazım. O da size adım atmalı ve onun atmadığı adımları sizin fazlaca atmaya çalıştığınız adımlarla telafi edemezsiniz.
Bu kadının size neden dönmediğini bilmek veya tahmin etmek zorunda değilsiniz. Başka biri öne geçmiştir, hayatında bir şey değişmiştir, vs. Sizin bilmeniz gereken sizin mesajlarınıza dönmediği veya çok geç döndüğü. Bir kişinin ne istediğini anlamak için hareketlerine bakmanız lazım ve burada hareketleri size gereken mesajı veriyor: bu kadın sizinle görüşmeyi o kadar da istemiyor. Belki hiç istemiyor, belki yeterince istemiyor. İkisi de sizin için aynı şey.
Bu arkadaş, kız geri mesaj atmasa da onun peşinde mesajla koşmuş. Kendisine ve başka kadınlara odaklanacağına bu kızın peşinden koşmuş ve sonuç: hatun ortadan kaybolmuş.
Kadın bir ay ortadan kaybolduktan sonra ise elemana yine ulaşmış. Ortalama bir erkek burada ne döndüğünü bilemez ve 1 ay ortadan kaybolduktan sonra kadının neden birden geri döndüğünü anlayamaz.
Kadın 1 ay boyunca erkekten haber almadı, erkek diğer aç betalar gibi engellenene kadar kovalamadı ve bir ay boyunca kadına ulaşmadı. Kadın erkekle ilgili düşünmeye başladı. Elemanı aramayı bıraktığı zaman eleman umrunda değildi ama eleman arkasını dönüp kendi yoluna gitmeyi becerebildiği için kadın ona yeniden ulaşıyor.
Bu durumda kadının kendisi buluşma teklif etmiş ama kadınlar genellikle sadece “selam ne haber?” diye yazarlar ve buluşma teklifi beklerler. Aslında adamın yazdığına göre kadın ilk defasında selam ne haber demiş ve eleman birkaç hafta bekledikten sonra kısa bir cevap vermiş. Biraz mesajlaştıktan sonra ise kadın buluşma teklif etmiş.
Kadın bana mesaj attığında genç ve güzel bir başka kızla görüşüyordum o nedenle açıkçası kadın pek umrumda değildi. Bu bir ayda başkalarıyla beraber olduğunu da tahmin edebiliyorum. Neyse, buluştuk ve bana karşı çok nazikti. Ama buluşmada görüşmek istediği başka bir kadın arkadaşı daha vardı ve bu kadın bütün buluşma boyunca orada kaldı.
Ona onu arkadaş gibi gördüğümü söyledim ama buluşma boyunca sarıldık ve el eleydik. Beni sonraki gün başka bir arkadaşında verilen partiye çağırdı.
Eğer birine yürüyorsanız grup buluşmalarına gitmeyin. Ortamda bir sürü “sik engelleyici” bulunacaktır. Bu nedenle grup buluşmalarını pas geçin. Kadın tüm arkadaşları önünle sizinle başbaşa olsa yapmak isteyeceğiniz birçok şeyi yapmayacaktır zaten. Kadınla tek eşli ilişkiye geçip vakit geçirmediğiniz sürece grup buluşması yapmayın. Kibarca reddedin ve ikinizin buluşabileceği başka bir gün önerin.
Eğer ısrar ediyorsa ve teke tek buluşmuyorsa kendisi bilir. Teklifinizi belirttiniz, masadan ve oyundan çekilin. Arkanızı dönüp oyunu istediğiniz gibi oynayacak birine yönelin. Orada kalıp onun şartları ile oynadığınızda ne olduğunu, en fazla kırıntılarla – o da lütfedilip verilirse – avunduğunuzu daha önce gözlemlemişsinizdir. Çoğunuzun gözlemlemediği ise arkanı dönüp gidince olacaklar. Ya daha iyisini bulacaksınız ya da bu kadın sizin peşinizden gelip sizi elde etmek için daha iyiye dönüşecek.
Biz tutkuyla öpüşürken sik engelleyici arkadaşı artık gitmemiz lazım diye kadını elinden tutup götürdü. Ertesi gün ise partiye çok geç gidebildim ve o başka bir erkek arkadaşının evine gidiyordu.
Beni de davet etti. Ertesi gün işte olmam gerektiği için reddettim ve sonra ben onu bir partiye davet ettim. Ama o da bir bahaneyle reddetti.
Senin derdin kadının yönlendirdiği bir oyunu oynaman. Senin ne kadar itaat edeceğini görmek istiyor ve sen de itaat ediyorsun. Eğer zamanına değer veriyorsan ve zamanına değer veren bir kızla vakit geçirmek istiyorsan, grup buluşmalarından uzak dur ve bu teklifleri kibarca reddet. Bunun yerine beraber zaman geçirebileceğiniz başka bir buluşma teklif et.
Eğer bir bahaneyle bunu reddederse “tamam, buluşmak istersen beni ara” de ve orada bırak. Mesela vaktim yok derse “tamam, bir iki hafta içinde vaktin olunca ara görüşelim” de ve orada bırak. Eğer sana asgari ilgisi varsa bir iki hafta içinde seni düşünecek ve arayıp buluşmak isteyecektir.
Kız yine ortadan kayboldu ve bir ay sonra yine “selam” diye mesaj attı.
Birçok erkek burada “bir aydır neredesin” diye sinirlenerek kendi kendilerini elerler.
Ben mesajı cevaplamadım. Kafam karıştı. Bu kadın ne yapmaya çalışıyor? Ne istiyor? Oyun mu oynuyor, ego tatmini mi yapıyor?
Kim bilir? Kızın görünen o ki fazlaca renkli bir hayatı var. Sen onun peşinde fazlaca koşmuşsun, sonra grup buluşmalarına gitmişsin, gücü ve yönetimi hatuna vermişsin. Bir daha grup buluşmalarından ve birinin peşinde koşmaktan uzak dur. Bu buluşmalara gitmenin tek nedeni, sonra baş başa kalabileceğiniz umudu. Ama bu buluşmalardan 90% bir şey çıkmaz.
Ne yapacaksın? Tamamen görmezden gelebilirsin. Kendine daha az karın ağrısı bir kadın bulsan daha iyi. Elde yoksa kızla daha önceki gibi kısaca mesajlaşırsın ama başbaşa buluşmaya davet edersin. Seninle bir veya bilemedin iki buluşma sonra beraber olmuyorsa hatunu sal gitsin. Ondan sonra aradı mı cevaplamana gerek yok veya bir daha buluşmana. Bir süre sonra yakandan düşecektir.
Eğer birlikte olursanız, hatun senin için veya bir başkası için kız arkadaş materyaline hiç benzemiyor. Aranızda ciddi bir yaş farkı var ve muhtemelen acayip bir kucaktan kucağa hayatı yaşıyor. Korunman şart. Hem cinsel yollardan bulaşan hastalıklardan hem de bu kadına karşı duygusal bir şeyler hissetmekten.
İlginç bir e-posta paylaşacağım. Bana Şikago’dan yazan erkek bir kızla ikinci buluşmasına gidiyor ve konu bir şekilde politikaya geliyor. Kız adamın Trump taraftarı olduğunu öğreniyor ve bu kızı oldukça sinirlendiriyor. Ama erkek baskı altındayken durumu çok iyi idare ediyor ve sonunda beraber adamın evine gidip seks yapıyorlar. Fakat birkaç gün sonra erkek bir defa daha buluşmak için kıza ulaştığında, kız erkeğin Trump taraftarı olduğu gerçeğini atlatamıyor ve buluşma olmuyor.
İlginç ve eğlenceli bir hikaye. Olay sadece Trump veya politika değil. Sonuçta buluşmalarınızda ortam bir şekilde gerilebilir ve bu adam durumu çok iyi idare etmiş. Kadın belli ki adamdan hoşlanmış ve sonuçta adamla eve gidip birlikte olmuş.
Kadınlar, kendi çerçeveleri için geri adım atmayan, kendileri ile fikir ayrılığına düşmekten korkmayan, kendilerini etkilemek için görüşlerinden tavizler vermeyen erkekleri çekici bulurlar. Bu gerçek, maskülen özüne güvenip bel bağlayabilecekleri bir erkeğin alametifarikasıdır.
Kendinizi sevip değer veriyorsanız, kendinize saygınız varsa ve inandığınız şeyleri savunmak için dik durabiliyorsanız, aynı görüşte insanları kendinize çekip, sizinle uyumsuz olan insanları itersiniz.
Hayat başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünü düşünmeye ve onların beklentilerini karşılamaya vakit harcayamayacağınız kadar kısa. Kendi doğrunuzu korkmadan savunun zira ne yaparsanız yapın zaten eleştirileceksiniz.
Neyse, mektuba gelelim:
Koç Corey merhaba,
Sizin sayenizde birçok başarı hikayesi yazdım ama bu hikaye daha bir özel o nedenle sizinle paylaşmak istedim. Zira bu şimdiye kadar kendi merkezimi koruma (Corey Wayne bizim çerçeve dediğimiz şeye bu adı veriyor) konusundaki en başarılı gösterimdi.
Şikago merkezde yaşıyorum ve büyük bir Trump taraftarıyım. Benim liberal (Amerika’da sol görüşe bu ismi veriyorlar) kadınlarla birlikte olma konusunda bir problemim yok ve aslına bakarsanız değişik bakış açılarını dinlemek hoşuma gidiyor. Ama birçok kadın maalesef “Turuncu Adam kötüdür” haricindeki başka bakış açılarına sıfır tolerans gösteriyorlar.
Çevremde de Trump Derangement Syndrome (TDS – Trump Dengesizlik Sendromu – Trump’a aşırı duygusal tepki verme ile ilgili bir terim) gösteren birçok arkadaşım ve akrabam var. Kendi asistanım ki 25 yıldır tanışıyoruz ve kendisini çok severim, aynı durumda. Kadıncağızın sinirini bozuyorum. Ebeveynlerimin bazı arkadaşları politik görüşlerinden dolayı onlarla görüşmeyi kesti.
Bahsedeceğim hatunla birkaç hafta önce tanıştık ve ilk buluşmamızda onu bir bara götürdüm. Çok iyi vakit geçiriyorduk ve hafif seyreden konuşmamızda sürekli gülüyordu. Aramızdaki kimya çok iyiydi yani.
4 yıl önce sosyalist bir kız arkadaşım vardı ve o zamanlar bu konular aramızda hiç problem olmazdı ve neredeyse hiç politika konuşmazdık. Şimdi ise politik görüşü duyar duymaz “Aman Tanrım, sana inanamıyorum” tepkisi geliyor.
Her neyse, bu kızı o gece öptüm ve kendi yolumuza gittik. İlk buluşma tam olarak kitabına göre gitti. Ertesi gün mesajlaştık ve Perşembe günü bir şeyler içmek için anlaştık. Kızın bana ilgisinin çok yüksek olduğunu görebiliyordum. Masamıza oturduktan birkaç dakika sonra bana onu nasıl öptüğümün çok hoşuna gittiğini ve birçok erkeğin onu öpmek için izin isteyeceğini söyledi.
Şaşırmış bir ifadeyle, “erkekler gerçekten de öpmek için izin mi istiyorlar?” diye sordum ama aslında o geçmişte çok olan ve kendine güvenen erkeklerden biri gibi davranmamın hoşuna gittiğini biliyordum.
Buraya kadar her şey yolunda gidiyordu ama sonra bir anda her şey tepetaklak oldu. Konu oraya nasıl geldi tam hatırlamıyorum ama bana “bir dakika, Trump’ı desteklemiyorsun değil mi?” diye sordu.
Kendi kendime “hah, yine başlıyoruz …” dedim. Geçmişte yaptığım gibi yapıp apolitik biriymiş gibi davranabilir ve böylece ortamı yumuşatabilirdim. Ama bu bana artık kendimden ödün vermek gibi geliyor.
Burası önemli zira başlangıçtaki alıntıda söylediğim gibi bu onun gerçeği ve onu korkmadan konuşacak. Kız eğer TDS nöbetine girerse ve hatta masadan kalkıp giderse bu yıllardır medya tarafından radikalize edilen bu kızın problemi. Faşist bir darbe olduğuna inanmışlar ama biliyorsunuz faşist bir darbe olsaydı bunu “anlardınız”.
Gözlerinin içine baktım ve hafif bir sırıtış ile “Evet Trump’ı destekliyorum.” dedim. Bundan sonra da tek kelime etmeden gözlerinin içine baktım. Olay bir nevi ilk konuşanın kaybedeceği bir oyuna döndü. Bir süre sessizlik oldu ve ben kızın dona kaldığını düşündüm.
Ama kız standart replikleri sıralamaya başladı. “Öyle birini nasıl desteklersin, yabancı düşmanı, kadın düşmanı, ırkçı, …” gibi CNN, MSNBC ve New York Times’ın dikte ettiği sloganları papağan gibi sıralamaya başladı.
Gayet sakin bir şekilde dinledim ve sakin bir şekilde neye niye inandığımı anlattım.
Erkek burada merkezini koruyor (çerçeve). Kaygı yok, korkmuyor veya sinirlenmiyor. Çin piyasasındaki çay fiyatlarını anlatır gibi sakin sakin konuşuyor.
Ona saygı çerçevesinde ve kavga etmeden anlattım. Benim görüşlerimin bu olduğunu ve bunları kabul edemeyen biri ile olmayacağımı da anlattım.
Kısacası ben buyum diyor ve eğer sen ya da başka biri bundan hoşlanmıyorsa kapı orada diyor. Bu güçlü bir pozisyon. Evet bu pozisyon bazılarını fena sinirlendirecektir ama başka bazıları ise bu dürüstlük ve cesareti takdir edeceklerdir.
Kız sakinleşti ve başka konulara atladık fakat hala sarsılmış olduğunu görebiliyordum. Sözleri ve ses tonu kibardı ama mimiklerinde içinde bir şeylerin kabardığını görebiliyordum. Bütün akşam ara ara konuyu yeniden açtı ama yavaşça sakinleşti.
Bana olan arzusu ile Trump taraftarı olmamın itkisi arasında gidip gelmekten yorulduğunu görebiliyordum.
Kız senin ne kadar iyi bir erkek olduğunu görüyor ama kafasındaki propaganda ile senin aranda kalıyor.
Gecenin sonunda Netflix izlemeye bana gelip gelmeyeceğini sordum. Teklifimi kabul etti ve gecenin gidişatına bakarak açıkçası bu beni biraz şaşırttı.
Bunu her zaman teklif etmelisin zira evet mi hayır mı diyeceğini bilmiyorsun. Sonuçta ikinci buluşmanız ve bu aşamadan sonra kabul edip etmemesi fark etmez.
Gece iyiydi ve birlikte olduk. Ama hikaye burada bitmiyor.
Birkaç hafta sonra ona bir mesaj attım ve buluşma teklif ettim. Bana “kusura bakma ama bu Trump olayını aşamıyorum.” diye mesaj yazdı. Ben de “Hadi ya bak bu kötü ama tercihine saygı duyuyorum. Sana bol şans ve seks için teşekkürler …”
Tamam bu son bol şans ve seks için teşekkürler kısmını yazmadı tabii ki 🙂 Ama o günden sonra bir daha iletişime geçmemelerine rağmen bunu başarı hikayesi olarak görüyorum diyor.
Birader iyi iş çıkarmışsın. Senin hayatın “Drama Giremez Bölgesi”. Kendi doğru bildiğinin arkasında durmuşsun, gece de seks yapmışsın. Tamam bir daha görüşmeyeceksiniz ama sorun değil.
Evet bu bir başarı hikayesi.
Mahmut’un Notu: Evet bu bir başarı hikayesi. Başarının sadece seks sayısı ile alakalı olmadığına güzel bir örnek. Eğer apolitik davransaydı belki bu kızla belki hala beraberdi ama bu başarı olur muydu? Bence olmazdı zira çerçeveyi dağıtırdı. Çerçeveyi dağıttığını sadece kendi bilebilirdi ve gittiği yere kadar deyip kızı düdükleyebilirdi ama bolluk zihniyeti sağolsun öyle ödünler vermesi gerekmiyor.
Çeviri: She Rejected Me Because I Support Trump videosundan kısaltılarak derlendi.
Merhaba millet ben Mr Deer, daha önceki yazılarımdan ve videolarım dan beni birçoğunuz fazlası ile tanıyorsunuz. kadın- erkek ilişkilerinde eş seçiminden ve evrimsel psikolojinin seçimlerimize etkisinden konuşacağız. Atalarımızın hayatı, birlikte olmak istediğimiz insanı seçme konusunda bizi nasıl yönlendiriyor? Kadınlar erkeklerde neyi çekici bulur? Erkekler neden kadınların dış görünüşüne önem verir? Bu soruların cevabı ve daha fazlası bu videoda, İyi seyirler.
Bu haftanın başlarında, 3000 numarali entryimi Tinder istatistiklerime kaydederken,kendimi soyutlama seviyelerinde biraz yukarı çıkarken buldum. Tinder istatistikleri ile yaptığım işin şekli çok detaylı ve Tinderin uygulamayı çalışır halde tutmak için kullandığı algoritma ve sistemlere spesifik bir bakış atıyor. Son gelişmelerden biri, Küresel Veri Koruma Yönetmeliği adında insanlara Tinder ve Facebook’un topladığı verileri sorgulama hakki veren küçük bir mevzuatin parçası. Bunun sayesinde , bir beyefendi Tinder’ın kendisi hakkında topladığı tüm veriyi Tinder’dan isteyebildi ve bunun yan etkisi olarak da bir Tinder’ın ne tür veriler topladığını görebildik.
İsim ,email, yaş,yaş aralığı gibi seçilen klasik kişisel bilgiler çok ilgi çekici değil. İlginç olan şey, diğer ölçtükleri veriler:
Bunu ilginç bulma sebebim eğer Tinderin çalışma şekli üzerinde tersine mühendislik yapmaya başlarsak , ölçülen bu veriler bu çalışma için harika birer araçlar. Tinder muhtemelen sağa – sola kaydırmadan önce profile ne kadar baktığın, eşleştiğin kaç kişiyle muhabbete başladığın, ne sıklıkla raporlarlandığın gibi bilgileri de tutuyor. Bunun önemini daha sonra konuşacağız.
Tinder ve diğer uygulamaları bir bar olarak düşünürsek ,bir barın işini iyi yapması için gerekenleri biliyoruz (sportbar ve cigarbar gibi işletmeleri bunun dışında tutuyorum) ve bu içeri bir sürü güzel kadın toplamaktır. Eğer barda çok çekici hatunlar varsa , erkekler onların peşinden bara geleceklerdir ve onlara bir içki ısmayacaklardır. Hatunlar “barın ne kadar havalı olduğuna”, erkekler de “barın havalı oldugunu duşunen hatununların ne kadar güzel olduğuna” bakarak bara çekilirler. Bu perspektiften , Tinder için 3 büyük başarı kriteri çıkarabiliriz:
A) Hatunları mutlu et ve öyle kalmalarını sağla.
B) Kullanıcı tabanını maksimize et.
C) Erkekleri ortamda tut.
Bir barın gelirinin, mekan ödemeleri ve içecek satışlarının bir karışımına bağlı olduğu gibi, Tinder gelirleri de reklamlar, Gold ve Plus üyeliklere ve ek olarak Superlike ve Boost gibi ürünlerin satışına bağlıdır. Gece kulübü benzetmesine devam edersek, bir kıza super like atmak, ona içki yollamaya eş değerdir. Boost ise, mekan sahibinin kapıdan girerken elinizi sıkmasına ve sizi herkesin görebileceği, içki şişesi servisi olan ayırtılmış masaya almasına eş değerdir.
Ama bardaki en önemli adam kapıdaki güvenlik görevlidir. Biliyorsunuz, bu adamın işi:
Kapısında sağlam bir güvenlik görevlisi olmayan bar, hızlıca nahoş bir yere dönüşür. Tinder kadın kullanıcı tabanını elde tutmak ile genel kullanıcı sayısını ve bu kullanıcılardan sağladığı üyelik ve satış gelirlerini en iyilemek arasındaki ince çizgide dengesini kaybetmeden yürümek zorundadır.
Algoritma ve Kalıp Tanımlama
Buradan itibaren yazacağım şeylerin Tinder algoritmasının nasıl çalıştığına dair benim tecrübeye dayalı tahminim olduğunu belirteyim. Bence algoritma 2 ama 3 potansiyel bileşene sahip ve bunların sizin davranışınız, Tinderdaki diğer insan davranışları ve sürekli “kırmızı alarm” arayan bir genel modelleme yazılımı olduğunu düşünüyorum.
Sizin Davranışlarınız:
Sizin davranışlarınızdan başlayabiliriz. Tinder’ın analizinin sıradaki davranışlardan başladığından tahmin ediyorum:
Kaydırma şekliniz şu iki şeye indirgenebilir:
Eskiden (Tinder puanınızı etkilemeden) herkesi sağa atabiliyordunuz. Ama bu davranış sizin pek seçici olmadığınızı ve bir bağ kurmaktan çok eşleşme peşinde olduğunuzu gösterir. Yani gece kulübüne gidiyorsunuz, Dj’in mikrofonunun kapıp DJ’i kenara itiyorsunuz ve pantolonunuzu indirip “HEY BENİMLE SİKİŞMEK İSTEYEN VAR MI?” diye bağırıyorsunuz. Tinder bu tip bir davranışı sevmez. Bunun yanında bu otomatik bot davranışı olarak algılanılabilir ve Tinder premium snap, instagram, porno sitesi ve hatta rakibi buluşma sitelerini pazarlayan botları da pek sevmez. Bunun yanında herkesi sola atan kişiler de cezalandırılır zira bunlar gerçekten eşleşmek istemiyorlar diye görülür.
İkincisi sizin eşleşme şekliniz yani sağa attığınız kişilerle ne sıklıkla eşleştiğinizdir. Bunun sonuçta gösterdiği şey şudur: “Kendi liginizde mi oynuyorsunuz?” Hepimiz daha iyisi hedefiyle ilişkiye gireriz yani cinsel pazar değeri olarak kendi olduğumuzun 1 – 3 puan üstünde birini isteriz. Ama kendi liginizin çok üstüne çıkıyor olabilir misiniz? Bence Tinder’ın bunu cezalandırma sebebi kullanıcının bot olduğunu düşünmesi ve insanların eşleşmesini istemesi.
Üçüncüsü ise eşleşmelere nasıl açılış yaptığınızdır. Eşleştiğiniz kişilere açılış yapıyor musunuz yoksa onları öylece eşleşme şeklinde mi bırakıyorsunuz? Tinder’ın cesaretlendirmek istediği şey, insanların eşleşmesi, mesajlaşması, buluşması ve sonra ne yaparsa yapmalarıdır. Eğer insanlarla eşleşiyorsanız ama onlarla mesajlaşmıyorsanız, Tinder sizin kendi egonuzu tatmin etmek için eşleşmekten başka bir şey yapmadığınızı düşünecektir.
Dördüncüsü ise aldığınız karşılıklardır. Siz eşleştiğiniz kişilere mesaj attığınızda onlar size cevap veriyorlar mı? Size cevap mı veriyorlar yoksa sizi cevapsız mı bırakıyorlar? Tinder’ın tüm mesajların içeriğine baktığını sanmıyorum ama size cevap vermeyen çok fazla eşleşmenizin olmasının, sizin ya iyi bir açılış yapamadığınız ya da karşınızdaki insanı soğutan bir şey söylediğiniz şeklinde yorumlanacağını düşünüyorum.
Beşincisi ise mesajlaşma şekli yani Tinder’ın iyi bir mesajlaşma olarak algıladığı şekilde ne sıklıkla mesajlaşıyorsunuz? Bir iki açılıştan öteye gidemiyor musunuz yoksa Tinder’ın pozitif olarak yorumlayacağı şekilde yeterince uzun mesajlaşabiliyor musunuz?
Altıncı ve son değişken ise eşleşmelerinizin karşı taraf tarafından kaldırılması ve raporlanmanızdır. Genel olarak sizin açılışınızdan hemen sonra eşleşmenizin kaldırılması ya da raporlanmanız negatif olarak yorumlanırken, raporlanmanız muhtemelen Tinder’ın sizin hesabınızı daha yakından takip etmesine neden olur.
Bunların, Tinder’ın sizin hakkınızda kullandığı temel veriler olduğunu neden düşünüyorum? Zira ben eğer insanların uygun bir şekilde diğer insanlarla eşleşeceği bir servis yaratacak olsam, ben bunları ana veri olarak kullanırdım. Tinder’ın iş vaadini unutmayın: “Hoşunuza giden insanlarla eşleşmeniz ve onlarla bir ilişki kurabilmeniz”. Tinder’ın az ya da çok bir tek gecelik ilişki uygulaması olduğunu biliyorum ama Tinder eşleşmelerin mümkün olduğunca uygun olmasını da istiyor.
Kadınlar Nasıl Davranılarlar?
Kulüp benzetmesine dönecek olursak, eğer sıradan bir 6/10 erkek kulüp içinde problem çıkarmaya başlarsa, mesela kızları rahatsız eder ya da çalışanların canını sıkarsa, kapı dışarı edilir ve muhtemelen de bir daha o kulübe alınmaz. Ama 10/10 bir erkek, belki bir ünlü ya da tonla parası olan biri, bu adam arıza çıkardığında ona daha fazla tolerans gösterilir zira kulübe tonla para kazandırmaktadır. Hepimiz iyi müşterilerimize bir miktar daha fazla tolerans gösteririz.
Tinder’ın bu şekilde bir algoritma programladığını düşünme sebebim, iki paralel kural kümesi olması gerektiğini bilmemiz. Eğer Tinder oldukça çekici erkekleri bot gibi davrandıkları ya da fazlaca raporlandıkları için yasaklamaya kalkarsa, kadınlar için çok daha az tercih edilir bir yer haline gelir. Kadın tarafında ise eğer Tinder, Tinder’ı kendi instagram hesabının reklamını yapmak gibi bot benzeri şeklinde kullanan her kadını yasaklasa, Tinder’da çok daha az çekici kadın kalacaktır. Kulüp, erkekler bu kadınlara içki almaya devam ettiği sürece, 10/10 kadınların berbat davranmasına pek ses çıkarmayacaktır.
Kısacası eğer karşı cinsten bol bol sağa kaydırma ve açılış mesajı alıyorsanız, burada yazdığım kötü davranışları yapmanıza tolerans gösterilir. Bu bir dereceye kadar denge oluşturan bir tolerans. Mesela siz davranış olarak -8/10 gibi kötü bir seviyede olabilirsiniz ama sürekli sağa atılıyorsanız sizin bu davranışınıza tolerans gösterilecektir.
Tinder Nasıl Davranır?
Kulüplerin aksine Tinder’ın kötü davranan kişileri dışarı atmasına gerek yoktur. Yapması gereken tek şey, bu kişilerin görünürlüklerini sıfıra doğru indirmektir. Mesela gönderdikleri mesajların görünmesini engellemek, attıkları süper-likeları bloklamak, attıkları boostları geçersiz hale getirmek gibi şeyler yapmaktır. Böylece efektif olarak Tinder yanlış davranan kişi için hala çalışıyor gibi görünür. Birkaç tane eşleşme alsa da attığı mesajlara geri dönüş sıfıra iner. Bunun ekstra faydası, bu insanların Tinder’a üyeliklerini iptal edip uygulamayı silmek yerine para ödemeye devam etmeleri ya da ekstra boost ya da super like almalarıdır.
Eğer sizi basitçe engelleselerdi para kazanamazlardı ve kullanıcı tabanları küçülürdü.
Eğer ben haklıysan en iyi pratik uygulamalar
Bu yazıyı mümkün olduğu kadar pratik ve kullanışlı tutmak için bir “en iyi pratik uygulamalar” listesi vereceğim. Bu liste iki bilgiye dayanıyor:
Botlar 100% sağa kaydıracaklardır zira botların amacı, pazarladıkları ürünü mümkün olduğunca fazla sayıda eşleşmeye kişiye göstermektir. Birçok erkek 100% herkesi sağa atar çünkü en fazla sayıda kişiyle eşleşmeye çalışırlar. Kimseyle buluşmaya ve hatta mesajlaşmaya niyeti olmayan onay arayışındaki kadınlar, ya da Tinder’ı aç betalara İnstagram hesaplarını pazarlamak için bulunan kadınlar ortalamanın üstünde bir sayıda sağa kaydırma yapacaklardır ama size cevap vermeyeceklerdir.
Buradaki temel prensip basit: Sadece eşleşmekten mutlu olacağınız ve eşleştiğinizde 90% açılış yapma şansınız olan kızları sağa atın.
Eşleşme oranı açısından da 30% – 70% bandını hedefleyin. 30% – 70% dedim zira 100% eşleşme muhtemelen Tinder Komuta Merkezindeki bazı algoritmaları aktive edecektir. 100% eşleşme oranı nadirdir en azından normal bir şekilde sağa sola atıyorsanız ve Tinder Gold kullanmıyorsanız. Eğer 30% – 70% bandında ve hatta idealinde 50% – 70% bandında iseniz, en azından yeteri kadar kendi liginizdesiniz ve harhangi bir alarma neden olmazsınız.
Eğer birçok kimseyle eşleşir ama onlarla hiçbir zaman mesajlaşmazsanız, Tinder bunların kötü eşleşmeler olduğunu varsayacaktır. Tinder’ın iş planının insanları eşleştirmek olduğunu unutmayın. Eğer bunu başaramazsa, piyasada tutunamaz. Eğer siz ya da eşleşmeniz açılış yapmazsa, Tinder bu eşleşmenin kötü bir eşleşme olduğunu varsayar. Tinder’ın mesajlaşma uzunluğunuzu da takip ettiğini unutmayın. Ayrıca Tinder sizin aynı kopyala – yapıştır mesajı herkese atıp atmadığınızı da takip eder zira bu davranış “bot” davranışıdır.
Eğer çok az cevap alıyorsanız, aldığınız cevaplardan çok az muhabbet çıkıyorsa, kız eşleşmeyi kaldırırsa veya daha kötüsü sizi şikayet ediyorsa, bunlar sizin hesabınızı kötü etkileyecektir. Tinde bunların kötü eşleşmeler olduğunu ve sizin kulübün arıza müşterisi olduğunuzu düşünecektir. Eğer arıza ama çekici ve zenginseniz kulüp sizi tolere edecektir ama eğer değilseniz bu sizin için problem olacaktır.
Özet ve Sonuç
Bu yazıyı yazmamın sebebi, şu an çok miktarda Tinder verisi çıkarmam ve veri tarafından onaylanana kadar Tinder’da algoritmaların nasıl çalıştığına dair bazı varsayımlar yapmak istemem. Bunu yazarken, Tinder’ın sizin hakkınızda nasıl bir veri tuttuğunu kafamda canlandırmaya çalıştım ve ben olsam kulübün piyasada üstte kalması için kapı güvenlik görevlisi olarak çalışacak nasıl bir otomatik sistem geliştireceğimi düşündüm. Twitter’da engellemek yerine mute kullanma sebebim de bu. Eğer insanları engellersem onlara böbürlenebilecekleri bir ekran görüntüsü vermiş olacağım ve benim artık onları gördüğümü bilmeden başka hesaplarla yine gelecekler. Eğer onları sessize alırsam, boşluğa bağırıp duracaklar ve enerjilerini boşa harcamaktan başka bir şey yapmayacaklar.
Bu makalede yazdığım varsayım ve tahminler doğru mu bilmiyorum. Ama Tinder’ın insanların görünürlüğüne karar veren ve ekstrem davranışlara izin vermeyen (100% sağa ya da sola kaydırma, kendi liginin dışında oynama, hiç açılış yapmama, hiç cevap almama ve raporlanma) çoğu süreci otomatik hale getirme zorunluluğu bir gerçek ve eğer burada bahsettiğim gibi davranırsanız bu otomatik sistemin radarlarına yakalanmazsınız. Size tavsiyem hergün bir kere ama devasa bir sağa – sola atma seansı yerine, birçok ama daha küçük seans yapmanız.
Dating Uygumaları Ve Mesaj Oyunu Hakkında Son Bir Not
Geleneksel mesaj oyununun bazı kuralları vardır:
A) Hiçbir zaman hemen cevap verme ve idealinde kıza meşgul olduğun imajını ver.
B) Mesaj oranının 2:1 olarak tut.
C) Kızdan daha uzun mesajlar yazma.
D) Mesajlaşmayı minimumda tut ve aslen buluşma ayarlamak için kullan.
Ben bu prensipleri whatsapp, mesaj ve snap gibi uygulamalarda hala kullanıyorum ama Tinder’daki otomatik algoritmaların yarattığı risk nedeniyle size şunları tavsiye edeceğim:
1) Daha uzun ve sadede gelen bir açılış mesajı yazın ama diğer geleneksel mesajlaşma kurallarına sadık kalın, D hariç. Bence mesajlaşmanın uzunca olması Tinder’ın algoritmalarının harekete geçmesini engelleyecektir. Bunun nedeni Tinder eğer 3 mesajlaşmada buluşma ayarlarsanız bunu bilmeyecektir ve kısa bir mesajlaşmadan sonra aranızdaki iletişim bitti sanacaktır.
Davranış analizi yapan ticari yazılımlarının zayıf noktası, “ne” olduğunu anlayabilirken “neden” olduğunu anlayamamalarıdır. Mesela kıza sadece “Hey, bugün 6’da X’te buluşalım mı?” yazarsanız ve kız size “Tamam” diye geri dönerse, yazılım sadece sizin tek bir mesaj attığınızı, kısa bir mesaj aldığınızı görür ve sonrasında da bir konuşma olmadığını görür. Bu gerçekten oldukça başarılı bir mesajlaşma olsa da yazılım açısından kötü bir eşleşmedir.
Tinder algoritmalarının amacı da Facebook algoritmalarıyla aynıdır. Sizi aynı dar çevreye hapsetmektir. Eğer Fox News haberlerini seviyorsanız, size daha fazla Fox News haberleri vermek gibi. Eğer siz sürekli olarak aç beta avcısı, kimseyi sağa atmayan, mesajlara cevap vermeyen, instagramı hariç biyosunda metin olmayan hesapları sağa atarsanız, Tinder size bunlardan daha fazla verecektir.
Kaynak: Tinder and Automated Analytics
“Anlaşılmaz sinyaller” ya da “anlaşılmaz mesajlar”. “Bana çok karmaşık sinyaller veriyor hacı”, birçok insanın ağzından duyabileceğiniz birşey.
Çoğunlukla ortada “anlaşılmaz” olan birşey yoktur aslında. Burada olan bilerek ya da bilmeyerek karşındakinin sana ilettiğini okuyamamak. Birinden hoşlanan çoğu insanın yargısı duyguları tarafından perdelenmiştir, sevdiğinin konuştuğu kelimelerden ne demek istediğini anlamaya çalışır, ama karşındakinin davranışını okumak ve bu okuduklarını doğru şekilde yorumlamak için tecrübe, öz disiplin ve kendini duygularına kaptırmamak gereklidir.
Sevdiğiniz insan bir sıcakkanlı iken bir mesafeli oluyor ve sonra tekrar sıcakkanlı oluyor ise, mesaj BUDUR – klasik “satın alan pişmanlığı” (buyer’s remorse), sen onun ilk önceliği değilsin, seninle kafasındaki daha iyi bir aday arasında gidip geliyor, sarhoşken daha güzel / yakışıklı görünüyordun, vs. – mesaj “ya öyle ise”ler değil, mesaj karşınızdaki insanın tereddütleri ve davranışının bu tereddütleri nasıl yansıttığı.
Seks yapmadan önce en az 10 kere buluşmak? Mesaj budur.
Buluşmaları iptal etmek? Son anda ekmek? Güçlü ilgi ya da az ilgi? Mesaj BUDUR.
Size olan ilgi seviyesi güçlü olan biri kafanızı karıştırmaz.Bir insan sizinle beraber olmak isterse, sizinle beraber olmanın bir yolunu bulur. Eğer hoşlandığınız kişinin size olan ilgisi bir artıp, bir azalıyorsa, onu hemen bir kenara koyun ve başka limanlara açılın.
Eğer sizinle ne yapacağını çözer ve sizin peşinizde koşarsa, siz ilginizin bir değeri olduğunu ve onun gibi kaypak birine ilginizi peşkeş çekmeyeceğinizi göstermiş olursunuz. Eğer sabırla bekleyerek acaba onun sana ilgisini arttıracak sihirli formül nedir diye merak ederseniz, onun ilgisini azaltırsınız.
Bu, sizin ona, onun size olduğundan daha fazla ihtiyacınız olduğunu gösterir ve bu da onun kendi ilgisinin koşullarını size dayatabilmesi anlamına gelir.
Çoğu sevenin, sevdiğinin verdiği “anlaşılmaz mesaj” ya da kafa karıştırıcı davranış olarak düşündüğü şey, onun neden böyle davrandığını anlayacak kabiliyete sahip olmamalarından ya da anlamayı reddetmelerinden kaynaklanır.
Bu genelde sevenin, sevilenin içine düşmesi ve onun davranışlarını olduğu gibi kabul etmek yerine bunlara kılıf uydurmaya çalışmasıdır.
Çünkü sevilenin karmaşık ve anlaşılmaz davrandığını düşünüp “kadınları/erkekleri anlamak zor hacı” demek kolaycılıktır, seven aslında bu insandan başka alternatifi olmadığından ya da daha doğrusu öyle düşündüğünden kendini bu insanın peşinde tutmaya çalışmaktadır.
Size olan ilgi seviyesi yüksek bir insanın, sizin gözünüzdeki statüsünü şüpheli hale getirecek davranışlara ne ihtiyacı, ne cesareti ne de motivasyonu vardır.
Çoğunlukla karşınızdaki tüm gerçeği davranış ve tutumları ile açık açık gösterir ama burada olan karşınızdakinin iletişim kanallarının sözel olmamasıdır. Direkt söylemek örneğin kadınların fabrika ayarında pek yoktur, ayrıca karşınızdaki kadın ya da erkek sizi üzmemek adına, sizi kenarda plan B olarak tutmak adına, politik doğruculuk adına size ilgisizliğini direkt söylemeyebilir.
Sizin öğrenmeniz gereken şey, karşınızdakinin gerçek motivasyonunu öğrenmek için onun (dediklerine inanmak yerine) davranışlarını gözlemlemektir. Yapılması gereken tek şey davranışları ve onların sonuçlarını karşılaştırarak burdan amacı çıkarmaktır.
Eğer karşınızdakinin sadece söylediklerini değil, davranışlarını da ölçü alırsanız, karşınızdaki insanın aslında size büyük miktarda bilgi aktardığını anlarsınız.
Fakat şunu da göreceksiniz ki çoğu zaman karşınızdakinin davranışları ile işaret ettiği gerçek, sizin kabul etmek istemediğiniz şeydir.
“Şu an ilişki istemiyorum, sadece seninle değil kimseyle istemiyorum” hemen her zaman “seninle ilişki istemiyorum” demektir. pic.twitter.com/SvztoR01My
— Erkek Adam (@erkekadamblogu) November 1, 2020
Bunu söyleyen kadın bir önceki bölümde hocasını zorla yemeğe çıkartmıştı ve hocasına kur yapıyordu.
Sadece ne söylediğine değil ne yaptığına da bakın.
Ne yaptığı size söyleyemediğini bildirecektir.
Sizin duymak istemeyeceğiniz, sizin duymak istemeyeceğinizi düşündüğü şeyleri bildirecektir.
Bunlara bakmak zordur zira bunları bilmek istemeyebilirsiniz.
Ama sizi aslında pek sevmeyen biriyle vakit kaybetmemek için bunu yapmak zorundasınız.
Bonus 1: “Mahmut Ağabey, kıza açıldığımda kız da bana aynen böyle “şu an ilişki istemiyorum, sadece seninle değil kimseyle istemiyorum” dedi. Ne yapayım? Go next?
Ne demiş ünlü düşünür Pet Shop Boys
(Go Next) Life is peaceful there
(Go Next) In the open air
(Go Next) Where the skies are blue
(Go Next) This is what we’re gonna do
Bonus 2: Pook’un Kitabı – 15 Ders – Üçüncü Ders
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.
Eski sevgilinizin sizden ayrılma kararından pişmanlık duymasını istiyorsanız, yapmanız gereken birkaç şey var. Bunlardan bazıları, onun size dönme ihtimalini arttıracak şeylerken, yine bazıları sizi rahatlatacak ve ayrılık acısını geride bırakmanıza yarayacak şeyler.
Eski sevgilinizin sizden ayrıldığı için pişmanlık duymasını istiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey, ona ayrılığı yaşatmak olmalı. Bunun için de eski sevgilinizin ayrılık kararına karşı çıkmayı hemen bırakın. Eğer şu ana kadar onu kararından döndürmek için uğraştıysanız, bunu yapmayı hemen bırakın.
Eski sevgilinize mesaj atmayı, onu aramayı, onu hedef alan manalı sosyal medya paylaşımlarını, onun hakkında arkadaşları ile ya da ailesi ile konuşmayı bırakın. Eski sevgilinize, kendi kararı olan ayrılığı verin.
“İyi de, bu onun kararından pişman olmasını nasıl sağlayacak?”
Öncelikle karşınızda bir matematik formülü yok. Kendi istek ve arzuları olan bir insan var. Yapacağınız hiçbir şey sizin onun kararlarını 100% etkileyebilmenizi sağlamaz. Burada ancak, onun kararından pişman olma ihtimalini en yüksek seviyeye çıkarmaktan bahsedebiliriz.
Eski sevgiliniz, ayrılıktan hemen sonra bir rahatlama hisseder çünkü ayrılık gibi bir süredir kafasını yiyen zor bir şeyi sonunda yapmıştır. Eski sevgiliniz birgün yataktan kalkıp “ben bugün sevgilimden ayrılacağım ve bu da çok güzel bir hareket olacak” diye karar vermedi. Bu ayrılığı haftalardır ya da aylardır düşünüyordu. Belki başlarda bir süre ya da son ana kadar buna karşı savaş bile verdi.
Bir ilişkiyi bitirmek insanların yapmayı dört gözle beklediği ya da öyle bir tuşa basarak yapabilecekleri bir şey değil. Eski sevgiliniz sizden ayrılmayı istiyor olabilir ama ayrılığın kendisi zor bir şey. Hele de ayrılık konuşması hiç kolay değil.
Bu nedenle eski sevgiliniz ayrılı konuşması gibi stresli bir eşiği geçince, rahatlama evresine girecektir. “Zor oldu ama yaptım. Artık kendime ve geleceğime odaklanabilirim.” diye düşünecektir. Bu dönemde eski sevgiliniz arkadaşlarıyla dışarıda eğlenmeye dalabilir. Bir ihtimal yeni insanlarla flört etmeye hatta rebound ilişkiye girebilir.
Fakat eski sevgilinizin rahatlamasına olanak veren bir şey daha var. Terk eden taraf olduğu için bilinç altında daha güçlü taraf olduğunu ve isterse size kolayca yeniden ulaşabileceğini düşünür. Belki bunu istemiyordur ama bunu görece kolay bir şekilde yapabileceğini düşünür. Özellikle de siz ayrılık sonrası, onu bu kararından vazgeçirmek için uğraştıysanız.Daha da kötüsü, bu aynen sizin bilinçaltınızda olan bir düşüncedir. “Ben terk ettim ben güçlüyüm, istenenim” düşüncesi “o terk etti, güç onda ve istenen o, istenmeyen benim” şeklinde sizin kafanızda da mevcut. Eski sevgilinizin zihninin bir yerinde siz, bir mesaj ya da arama uzaklığındasınız. Eğer isterse bir mesaj, bir arama ve biraz özür ve hooop … yeniden berabersiniz.
Eski sevgilinizin ayrılık kararından pişman olması için, onun böyle düşünmesine izin vermemelisiniz. Eğer onun pişman olmasını ve hatta geri dönmesini istiyorsanız, böyle düşünmesi sizin aleyhinize. Aslına bakarsanız pişmanlık ve geri dönme birbirleri ile alakalı şeyler.
Eğer onu ayrılık ile başbaşa bırakırsanız, ikinizin de kafasındaki güç dengesinden beklenene göre hareket etmezseniz,onun peşinden koşmazsanız, eski sevgilinizin kararından pişman olma ihtimali ciddi bir şekilde artar.
Şimdi bunu okuyup eski sevgilinizi arayarak “ben senin peşinden koşmayacağım, senin elinin altında değilim, al ayrılığını” gibi şeyler söylemeye kalkmayın. Bunları söze dökmek tam tersi etki yaratır ve sizin büyük bir kuyruk acısı içinde olduğunuzu, onu kolay kolay unutamayacağınızı söyler!
Eski sevgiliniz için için sizin peşinde koşmanızı istese de elbette bunu kabul etmeyecektir. Aslında terk eden ve bir daha da dönmeyi düşünmeyenlerin çoğu bile terk edilenin peşlerinden koşmasını isterler. Ya da en azından bunu beklerler. Burada motivasyon yeniden birlikte olmak değil, egonun terk eden bile olsanız terk edilenin sizi kolayca bırakıp gitmesinden kaynaklanacak ego yaralanmasıdır. Başka açıdan ego tatmini de diyebilirsiniz.
Bu nedenle “eğer eski sevgilim peşinden koşmamı istiyorsa ben de hemen koşayım” demeyin. Zira bu konuda sizden beklenildiği gibi davranmak, bir araya gelme ihtimalinizi azaltır. Zira siz bunu yaparak farkında olmadan “güçlü – istenen taraf o ve güçsüz istenmeyen taraf benim” dengesizliğini beslemiş olursunuz.
Bir kişi bir şeyi istiyor diye o şeyi hemen ona vermek birçok durumda yanlış bir harekettir. Özellikle de verdiğiniz şey sizseniz. Sizi terk eden eski sevgilinizin peşinde koşmak sizi alçaltır. Sizi reddedenin peşinde koşmak, sizi küçük düşürür. Sizi reddedenin, sizi terk edenin peşinde koşmak sizin kendinize saygı duymadığınızı gösterir. Sizi reddedenin, sizi terk edenin peşinde koşmak, sizin kendinize güvenmediğinizi, başkasını bulamayacağınızı düşündüğünüzü, terk edeni ödül olarak görürken kendinizi ödül olarak görmediğinizi gösterir. Sizi terk edenin peşinde koşmak, size ilgi kırıntıları vermesi için terk edene yalvarmaktır.
“Bana ne onun ya da birinin ne düşündüğünden, ben bunu aşkım adına yapıyorum, falan da filan, yandan soldan …”
İyi de burada asıl problem şu. Siz sizi terk edenin peşinde koşarken, öncelikle kendinize yukarıda anlattığımız gibi görünüyorsunuz. Siz kendi kendinizi daha alçakta, kendine güvensiz, birini bulamayacak, onu hak etmeyen biri konumuna düşürüp buna inanıyorsunuz. Siz kendinizi böyle görmeye başlıyorsunuz. Evet karşınızdaki de aynen böyle görüyor. Siz kendinize değer vermemeyi öğreniyorsunuz ve siz kendinize değer vermiyorsanız, kendine değer veren biri gibi davranmıyorsanız, size başkası neden değer versin ki?
Eski sevgilinize ulaşmayı tamamen bırakın. Sizin terk edenin peşinde koşmanız sizi değersizleştirir ve sizi terk edenin bir şey kaybetmediğini düşünmesine ve gizli gizli sizin de böyle düşünmenize neden olur. O ödül siz de ona ulaşmaya çalışan yarışmacı olarak kalırsanız, onu dışarda kendi ödülünü bulmaya itersiniz. Zira siz ödül değilsiniz. Öyle olsanız onun peşinde koşmazdınız.
Bu hem erkekler hem de kadınlar için geçerli. Siz hem ödül olmalısınız hem de bir ödül ile beraber olmalısınız. Yani birbirinizi elde tutmak için karşılıklı çaba göstermelisiniz. Eğer bir taraf, diğer tarafın elde tutmak için çaba göstermesi gerekmeyeceği birine dönüşürse, diğer taraftan soğumaya başlar. Bu soğuma yüzünden diğer taraf paniğe kapılıp daha da peşinden koşmaya başlarsa, soğuma daha da hızlanacaktır.
Terk edenin rahatlığının nedenlerinden biri de eğer siz peşinde koşuyorsanız, onun sizden geriye kalacak olan boşluğu hissedemeyecek olması. Ayrılığı hissedemeyecek olması. Siz eğer mümkün olan en erken zamanda iletişimi keserseniz, rahatlama evresi sizin boşluğunuz ve ortadan kaybolmanızla merak evresine geçecektir.
Sizin neden arayıp sormadığınızı, nereye kaybolduğunuzu ve ne yaptığınızı merak edecektir. Eğer iletişimi kesmeye devam ederseniz, o size ulaşana kadar ona ulaşmazsanız, bir noktada terk eden bu ilişkinin gerçekten bittiğini zira artık o istese de sizinle olmayabileceğini hissetmeye başlar. Bu aşamada terk eden, sizi kaybettiğini ilk defa hissetmeye başlar. Bu da muhtemelen korku yaratır. İlla yaratmayabilir ve terk eden “oh kurtuldum” da diyebilir ama sizi kaybetmek korku yaratacaksa o korku ancak bu şekilde yaratılır. Bu korku olmadan pişmanlık olmaz.
Sizin burada yapmanız gereken bir şey daha var. Bu çok önemli. Ayrılık anından itibaren ve eğer böyle yapmadıysanız en azından hemen şimdi ayrılık acısından iyileşmeye ve eski sevgilinizi geride bırakmaya başlamalısınız. Kendinize birinci hedef olarak onun geri gelmesini değil, sizin başkasını bulmanızı koyun.
Biliyorum ilk başlarda ondan başkasını istemiyorsunuz. Onca aylık ya da senelik ilişkiynin başka biriyle başlayacağınız ilişkiden daha üstü olacağını düşünüyorsunuz. Bu tamamen saçmalık olsa da siz böyle hissediyorsunuz.
Burada anahtar kelime hissetmek. Siz böyle hissetseniz bile böyle davranmayın. Kimse kendisinden daha iyisini bulamayacağını düşünen bir insanı terk ettiği için pişman olmaz. Çoğunlukla geri de dönmez. Eski sevgilinizle ya da başka biriyle birlikte olmanızın tek yolu, her geçen gün eski sevgilinizi geride bırakmaktır. Öyle ki eğer eski sevgiliniz geri dönmekte geç kalırsa artık onu istemeyeceğiniz bir aşamaya doğru yürümelisiniz.
Merak etmeyin. İletişimi kes kuralını istikrarlı bir şekilde uygulayıp da en kötü 5 – 6 ay içinde eski sevgilisini 90% unutmuş olmayan pek kimseyle karşılaşmadım. Çoğu insan hisleri ile davranışlarının önceliğini karıştırıyorlar.
Siz onu unutamadığınız için arkanızı dönüp gidemediğinizi ve başkalarına yönelemediğinizi sanıyorsunuz ve bunları yapmak için onu unutmayı bekliyorsunuz. Ama aslında arkanızı dönüp gitmediğiniz ve başkalarına yönelmediğiniz için onu unutamıyorsunuz.
“Onu unutamadığım için sürekli sosyal medya hesaplarına bakıyorum.” Hayır! Sürekli sosyal medya hesaplarına baktığın için onu unutamıyorsun.
“Sürekli onu düşünüyorum, buna engel olamıyorum.” Engel olamıyorsun zira kafanı başka maceralarla doldurmuyorsun. Doldursan onu düşünecek yer azalır ve biter.
Burada işin püf noktası hissetmeseniz bile arkanızı dönün ve yeni limanlara yol alın. Ona ulaşmayın ve ondan size ulaşan bilgiyi kesin. Zamanla hislerinizin bu davranışlarınızı takip etttiğini göreceksiniz.
Siz bunu başarabilirseniz, o da sizin gittiğinizi fark edecektir. Terk edildiğiniz anda onu kaybettiniz, o ödül ve onu siz istiyorsunuz. Onu kaybetmiş değil de yeni bir hayata yelken açmak için özgür kalmış, kendini de ödül gördüğünden peşinde koşmayan ve başka bir hayatı isteyen biri gibi davranırsanız, zamanla öyle biri olacaksınız. Öyle biri de eski sevgilinizin istese de ulaşamayacağı ya da en azından elini çabuk tutmazsa kaybedeceği biri olacaktır. Bırakın elini çabuk tutmama ve sizi istese de geri alamama riskini yaşasın.
Acındırma Taktikleri
Tam tersi durumda kalırsanız eski sevgiliniz sizin için en fazla üzülür ve vicdan azabı duyar. Bazı insanlar bunun işe yarayacağını sansa da (özellikle sosyal medya paylaşımlarında arabesk moda geçenler böyle düşünüyorlar), birine acımak ona olan duygusal ve cinsel arzunuzu düşürür. İlişki bağlamında bunlar sizi itici yapar.
Yanlış anlamayın. Zaten çekim duyduğunuz birinin başına bir felaket gelmesi ve bu nedenle onun için üzülmeniz, sizin ona olan duygularınızı öldürmez ve o insanı itici yapmaz. Bu farklı bir durum. Zira buradaki üzülme sizin acınası birisi olduğunuz hissinden kaynaklanmıyor. Ama elde edemediğiniz eski sevgilinizin peşinde koşmanız ya da peşinden koşmasanız bile ayrılığın sizin hayatınızı mahvettiğini reklam etmeniz acınası bir durumdur ve cinsel çekiciliğinizi mahveder.
O nedenle “terk ettin gittin zalım”, “seni benden çok sevecek kimseyi bulamazsın” vs. dokundurmaları sizi daha itici ve acınası yapar. Arabeske bağlamayın. Onun sizin için üzülmesini sağlamaya çalışmayın. Bu tür paylaşımlar karşınızdakini üzebilir ama sizi terk ettiği için pişman etmez. Zayıf ve acınası birini terk ettiği için kimse pişman olmaz.
Tam tersi siz eğer ayrılığı hızlıca atlatma yoluna girerseniz ve arkanızı dönüp giderseniz, bu eski sevgilinizin içinde merak ve daha sonra kaygı ateşleyebilir.
Kızgınlık ve Küskünlük
Eski sevgilinizin pişman olmasını istiyorsanız, kızgınlık ve küskünlük duymayın. En azından sırf sizi terk etti diye. Başka bir şey daha varsa (mesela aldatma) o ayrı konu.
Birçok insan iletişimi kes kuralını yanlış anlıyor. Diyelim ki iletişimi kestiniz ve onun peşinde koşmuyorsunuz. Kendinize odaklanmıyorsunuz. Kafanız belki hala orada ama vücudunuz kendinize odaklı şeyler yapıyor ve kafanız da adım adım size geri geliyor.
Bu aşamada pat diye eski sevgili arıyor. Tam bu noktada birçok insan eski sevgilisine karşı soğuk ve kızgın davranması gerektiğini ve bunun oldukça karizma bir şey olduğunu düşünüyor. Eski sevgilisinin mesajını, beni rahat bırak diye cevaplayabiliyor ya da daha kötüsü ona hakaret edebiliyor. Birçok kişi böyle davranmayı güçlü durmak sanıyor.
Oysa böyle davranmak zayıflık ve kuyruk acısı gösterir. Bu şekilde yapabileceğiniz tek şey, terk edilmenin size ne kadar koyduğunu göstermektir. Eski sevgilinize bunları göstermek istemezsiniz. Daha da kötüsü, kendinize bunları göstermek istemezsiniz. Onu yeniden isteseniz de istemeseniz de bunları yapmak istemezsiniz.
Böyle davranırsanız, eski sevgilinizin sizi bir daha arama ihtimali azalır. Bazı insanlar iletişimi kes sürecinde eski sevgililerine kaba davranıp onları görmezden gelmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Böyle davrandıktan haftalar sonra da eski sevgililerinin neden bir daha aramadığını merak edip duruyorlar. Oysa sebebi açık: eski sevgilileri kendilerini aradığında ya da mesaj attığında ona kötü davranmaları. Eski sevgili belki de bir zeytin dalı uzatmak istiyordu ama bunu ellerinin tersleri ile ittiler.
Eski sevgiliniz size ulaştığında ona kaba, soğuk veya kızgın davranmanız, onun sizi terk ettiğine pişman olmasını sağlamaz. Tam tersi, sizin gibi zayıf, negatif bir insanı hayatından çıkararak doğru bir karar verdiklerini düşünmesine neden olur. Sizi duygusal olarak kolayca etkileyebilmiş olması, onun kendisini size karşı daha güçlü hissetmesine neden olacaktır.
Kızgınlık göstererek kuyruk acısı gösteriyorsunuz. İlişki içinde olduğunuz kişinin davranışlarından bir miktar etkilenmeniz normal. Ama artık bu insanla ilişki içinde değilsiniz, o nedenle onun karşısında kendinizi ve duygularınızı kontrol edebilmeniz lazım.
Eski sevgiliniz sizi duygusal olarak etkileyip sarsamamalı. Bunu kendinize ve ona göstermemelisiniz. Kendinize ve ona güçlü olduğunuzu gösterecek şekilde davranmalısınız: sakin, rahat, kibar ve neşeli.
Sakin, rahat, kibar ve neşeli bizim kültürümüzde güçlü olarak bilinmeyen ruh halleri ama biraz düşünürseniz eğer siz eski sevgilinizi unuttuğunuzda ona böyle davranacağınızı kavrarsınız. Unutmuş gibi davranmak böyle davranmaktır.
Unutmayın, aşkın zıttı nefret değil umursamamaktır. Umursamamak ise soğuk davranmak değil kendi modunu bozmamaktır. Sizin kibar, sakin ve neşeli olmanız umursamamaktır. Soğukluk arka plandan “ben seni çok umursuyorum” diye bağırır.
Oysa sakin, kibar ve neşeli davranırsanız, eski sevgiliniz sizin onu aşmakta olduğunuzu görecek ve bu da sizin onun sandığından daha değerli, daha ödül ve daha elde edilesi biri olduğunuzu gösterir. Bir insan ancak böyle birini kaybediyor olduğunda pişmanlık duyabilir.
Yeni Limanlar
Kızgınlık duymamak için geleceğe olumlu bakmalısınız. Gelecekte daha iyisini bulabilirsiniz ve eğer bu süreci daha da güçlenerek atlatırsanız bunun olma ihtimali çok yüksek. Dünyada uyumlu bir birliktelik geçirebileceğiniz tek kişi o değil.
No Contact Kuralına başlar başlamaz bunu yapamayabilirsiniz ama 2 – 3 hafta içinde artık siz de arkanızı dönüp gitmeye başlamalısınız. Gerçekten gitmeye başlamalısınız. Sürekli arkanıza bakmanıza gerek yok.
Peki bunu nasıl yapacaksınız? O aklınızdan çıkmıyor ki?
Merak etmeyin. Sizin tek yapmanız gereken ona ulaşmamak, ondan size bilgi akışını kesmek ve kendinizle ilgili şeylerle uğraşmak. Hissiyatınız üç – dört hafta geriden gelse de bu davranışlarınızı takip edecektir.
Onsuz yaşayabileceğinizi anlamanın yolu, onsuz yaşayamam dediğiniz zamanlarda bile başkalarına yönelmektir. Unutmayın, sizin birlikteliğiniz bitti ve bitiren de siz değilsiniz. Bunu yapmaya sonuna kadar hakkınız var.
Onu kafanızdan atmakla uğraşmak yerine kafanıza yaptığınız işleri ve yeni ilişki denemelerini doluşturun. Bunların kalabalığı kısa süre içerisinde eski sevgilinizi eskisi gibi düşünmenize engel olacaktır.
Eski sevgilinizi pişman etmenin en iyi yolu, sizin ayrılığı atlatıp arkanızı dönerek gitmenizdir. Bu yola girin. Siz onu tamamen unutmadan o sizi gelip çevirmezse diye korkmayın. Onu unuttuğunuzda bu umrunuzda bile olmayacak.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.
Ayrılık sonrası eski sevgiliniz size arkadaş kalalım diyorsa bunu sıklıkla sadece kibarlık olsun diye söylüyor. Aslında sizinle arkadaş olmak gibi bir niyeti olduğundan değil. Ayrılık kararının sizin için ne kadar zor olduğunu bildiğinden ve sizi tamamen ortada bırakıp gitmek istemediğinden arkadaş kalalım diyor. Sizin altınızdaki halıyı tamamen çekip sizin yere kapaklanmanızı istemediğinden arkadaş kalalım diyor.
Buna rağmen eski sevgiliniz size arkadaş kalalım dediğinde, muhtemelen samimi olarak sizinle arkadaş kalmak istediğini düşünüyor. Genellikle sizin karnınıza inen ayrılık acısını hafifletmek için arkadaşlık teklif ediyor. Aslında sizinle romantik olmayan bir arkadaşlık ilişkisi yürütmeye, sizinle ara sıra kahve içip tavla atmaya niyeti yok. Dediğim gibi arkadaşlık teklifini yaparken öyle istediğini sanıyor ama arkadaşlık gibi bir niyeti yok. Bir süre sonra zaten sizinle arkadaş kalmak da istemeyecek.
Bazı terk edenler gerçekten arkadaş kalmayı deneyebilirler. Ama bu durumda da arkadaşlık işi uzun sürmez ve iyi sonuçlanmaz.
Yine bazı ama azımsanamayacak sayıda terk eden, bu özellikle terk eden kadınsa daha sık görülür, eski sevgilisinin bıraktığı boşlukla başbaşa kalmak istemediklerinden arkadaşlık teklif edebiliyorlar. Bu kişiler genelde “arkadaş kalalım, seni kaybetmek istemiyorum” gibi bir şey söylerler. Bu aslında “arkadaş kalalım, seni unutana kadar seni kaybetmek istemiyorum” anlamına gelir. Eğer arkadaş kalırsanız, siz ne kadar yakınında olursanız sizi unutmayacak sansanız da, onun sizi hızlıca unutmasına yardımcı olursunuz. Ve maalesef o, sizin onu unutmanıza yardım etmez.
Eski sevgiliniz size arkadaş kalmayı teklif ederse, bu teklifi geri çevirin. ASLA kabul etmeyin. Geri çevirdikten sonra da İletişimi Kes Kuralı uygulamaya başlayın, eski sevgilinizin yörüngesinde kalmayın.
Eski sevgilinizin arkadaşlık teklifini neden reddetmeniz gereklidir? Bu sizin istediğiniz şeyden çok daha ucuz bir teklif olduğu için. Siz bundan daha değerlisiniz ve daha fazlasını istiyorsunuz.
Bir eviniz var ve bunu satmak istiyorsunuz diyelim. Bu ev, 500,000 TL değerinde olsun. Biri size gelip ev için 100,000 TL teklif etse, bunu kabul eder misiniz?
HAYIR.
Bu ev senin teklifinin 5 katı eder dersiniz ve teklifi reddedersiniz. Romantik bir ilişki içinde olduğunuz kişinin ayrıldıktan sonra arkadaş kalmayı teklif etmesi de benzer bir şey. Siz kendiniz için 500,000 TL istiyorsunuz ama o size 100,000 TL öneriyor.
Peki eski sevgilinizin arkadaşlık teklifini nasıl reddedeceksiniz? Kibarca şuna benzer diyerek:
“Ben seninle arkadaş kalmak değil, ilişkiye devam etmek istiyorum. Arkadaş kalmak benim için mümkün değil maalesef. Eğer fikrin değişir de arkadaşlıktan daha fazlasını istersen beni ara.”
Bunu sakin ve kibar bir dille yapın. Sinirlenmeyin ya da sesinizi yükseltmeyin. Bu çok önemli.
Ve bunu dedikten sonra İletişimi Kes Sürecine girin.
Eğer ayrılık sürecinde fazlaca duygusal, sinirli veya yıkık davranırsanız, eğer yalvarırsanız, eski sevgiliniz ilerde sizinle tekrar denemeyi düşünürse, bu davranışlarınızı hatırlayacak. “Eğer yeniden beraber olursak ve yine yürümezse yine o davranışlara maruz kalacağım” diye düşünecek ve belki de sizinle tekrar birlikte olmak fikrinden vazgeçecek. Eski sevgilinizin ilerde bu şekilde düşünmesine neden olmayın.
Aslına bakarsanız ayrılığı öyle karşılamalısınız ki, eski sevgiliniz geriye dönüp baktığında “hımm, çok kolay oldu” demeli.
“Seviyorum” bahanesini öne sürmeyin. Birini seviyorsanız, onu gerektiğinde serbest bırakabilmelisiniz. Eğer size nezaketen teklif edilmiş arkadaşlık teklifini kabul eder ve eski sevgilinizin çevresinde olmaya devam ederseniz, onu serbest bırakmamış oluyorsunuz. Eski sevgiliniz size arkadaş kalalım teklifini samimi olarak söylemiş olsa bile, bu “arkadaşlık” kısa zamanda oldukça absürt bir hal alacaktır.
Son olarak da eski sevgilinizle arkadaş kalmak sizin için oldukça yıpratıcı ve zor olacak. Eğer sizden gerçekten ayrılmak istiyorlarsa ve ilerde başka biriyle beraber olursa bu gözünüzün önünde olacak. Ayrıca siz çevresinde arkadaş kaldığınız sürece sizin onunla yeniden beraber olmak istediğinizi düşünecek ve bu sizi oldukça zayıf bir insan olarak gösterecek. Ve eğer onun çevresinde arkadaş olarak kalırsanız, kendi hayatınıza ve kendinizi geliştirmeye, başka birini bulup yolunuza devam etmeye enerjiniz kalmayacak.
Eski Sevgili Nasıl Geri Döner? İletişimi Kes Kuralı kitabından alıntıdır.