Erkekler için ideal evlilik yaşı

Erkekler için ideal evlilik yaşı nedir sorusuna cevap vermeye çalışarak, cinsel pazar değeri (CPD) kavramını erkekler yararına uygulamaya çalışacağız. Aşağıdaki cinsel pazar değeri grafiğine bakarsanız (detaylı açıklaması cinsel pazar değeri yazımızda) birçok erkek için 20li yaşlarının tamamının CPD açısından hem bir duraklama dönemi olduğunu, hem de bu değerin kadının cinsel pazar değerine göre oldukça düşük olduğunu görürsünüz. 28 yaş civarı itibarı ile de erkeğin cinsel pazar değeri ve kadınlar için uzun dönemli ilişki değerinin dramatik bir hızla 38 yaş civarındaki tavan noktasına artmaya başladığı yaşlardır. 30 yaş civarı ise, kadının CPD’sinin tepe noktası olan 23 yaş civarından itibaren azalarak erkeğin CPDsi ile eşitlenmesi zamanıdır. İşte tam bu yaşlarda erkek, kendi CPD’sinin ve uzun süreli ilişki değerinin ayırdına varmaya başlar.

Tam 30 yaş civarı maalesef, erkek cinsel pazar değerinin farkına varmaya başlarken kadın iyice azalmaya başlayan CPDsinin tam farkında olarak henüz CPDsinin farkına varamamış bir erkeği uzun süreli ilişki / evlilik şemasına çekme telaşına düşer. Ortalama beta oğlumuz 20li yaşlarının çoğunda kız peşinde koşup, kız tavlama konusunda burnu büyük kızlardan ağzı yanmışken, birden ortaya çıkan bu “ayakları yere basan”, gerçekten aile kurmak ve sevgi ile ilgilenen kadınları büyük sevinçle karşılar. Bu “bulunmaz mücevher”in geçmişte yediği hurmalar, bu “şansı” kaçırmamak için es geçilir.

Fakat tam CPD artarken ve her sene artarak daha uygun kadının seçilebileceği havuz da büyürken evlenmek, erkeği evlenebileceği en iyi kadınla evlenmekten ve bu büyük kararı verirken opsiyonlarını daha olgun kriterlerle verebilme şansını elinden alır. Bu erkekler maalesef iş işten geçtikten sonra olayı anladıklarında, toplumda orta yaş krizi olarak bilinen şeye toslarlar.

Bizim CPD tabanlı evlilik ve hatta ilişki tavsiyemiz basit ve etkili :

  1. 24 – 25 yaşından önce uzun süreli ve tek eşli ilişkilerden mümkün olduğunca uzak dur ya da bu tür ilişkileri uzatma ve edinme peşinde koşma.
  2. 25-26 yaşından itibaren uzun süreli ilişki dene ama evlenme.
  3. Eğer çocuk düşünmüyorsan evlenme.
  4. Eğer çocuk düşünüyorsan, 32 yaşı civarında evlen.
  5. Kendinden 4-8 yaş veya daha genç bir kadınla evlen.

Yukarıdakiler birçoğunu kızdıracaktır ama burada bizim amacımız erkeğin mutluluğu (işin aslı kadının da mutluluğu).

24-25 yaşına kadar uzun süreli ilişkilerden kaçınma ya da çok hevesli olmama sebebiniz nedir? CPD görece düşük iken tek eşli ve uzun süreli ilişki yatırımı (a) çok değerli tecrübeler edinmeni engeller, (b) bu sayede iş hayatı ve ilişki ile yayar plaj topu şişmanlığına evrilirsin CPD yerlere çakılır ve (c) sonunda büyük ihtimalle çok genç ve tecrübesiz iken seçtiğin uzun süreli ilişki ile evlenirsin.

Neden 32 yaşına kadar evlenmemeli? Bu çok açık. CPD artıyor. Eğer evlenirsen genelde iş, evlilik ve çocuk derken koltukta patatese döneceksin ve CPD hiç tepeye çıkamayacak. 27den sonra bir 4 – 5 sene daha kendine, işine, finansına yatırım şansın artacak ki evliliğin zincirleri yokken ve sen de çalışkansan sosyal statün tavan yapar. Bütün bunlar senin oturup evlenmeye karar verdiğinde 30 yaşında bulabileceğinden çok daha iyi bir kadın bulabilme şansını arttırır.

Neden 32 yaşına kadar evlenmemeli? Neden olmasın? Senin teorik olarak üreme yaşın 60lara uzuyor iken neden acele edesin. Anan baban çocuk sevecek, uzun süreli ilişkin doğurganlığını kaybedecek telaşı ile … Hiçbiri senin kendi çıkarın olmayan, senden fedakarlık isteyen şeyler.

Neden çocuk düşünmüyorsan evlenmeyesin ki? O kadar boşanma, nafaka, kadın dırdırı vs. çocuk olmadan neden çekilesi anlamış değiliz. Biri anlıyorsa aşağıda şenlendirsin bizi.

Kadın neden o kadar yaşça küçük olsun? Bunun sebebini evli abileriniz bilir. Kadınlarda doğurganlık duvarı telaşı vardır, biyolojik saat olarak da bilinen. 35 yaşındaki kadının hemen şimdi çocuk yapması lazımdır ve Bay Doğru (Mr. Right) Bay Hemen Şimdi (Mr. Right Now) olmalıdır. 25 yaşında bir kadının ise önümüzdeki 5 – 10 sene içinde çocuk yapması lazımdır. En az 3 – 5 sene evli ve çocuksuz yaşamak, bakalım hayat boyu yaşayabilecek misiniz görmek için idealdir. Zira eğer öyle değilseniz ve hemen çocuğu koyarsanız sıçtınız. Size yazık, çocuğa yazık.

Peki baba neden 26? Neden 20lik bir cıbır değil? Gençseniz ya da 30ların başında evlenip CPDnizi çöpe attıysanız bilmezsiniz ama eğer kendinize iyi bakmışsanız ve sosyal statünüzü eniyilediyseniz 35 yaşında bile 22 yaşında bir hatunu tavlarsınız. Fakat, eğer evlenirseniz bu hatunun “daha benim gözüm açılmamıştı şimdi ise çok şey kaçırıyorum” anının gelme ve sizin de boynuzları takma şansınız artar. Ha hanım kızın 40ına dayanmış zengin kocayı, zengin eski kocaya değiştirip de bütün bu “hayatını yaşamayı” nafaka ve çocuk yardımı adı altında size ödetebilme alternatifi de kendisini bu yola itebilir. Bir de olaya nesil farkı giriyor nasıl evlilik ya da uzun süreli ilişki yürür bilemiyoruz. Bu satırların yazarı 30 yaşın ortasının üstünde 23 – 24 yaşına kadar indi ama hiç uzun süreli olmadı bu işler o nedenle gördüklerimizden konuşuyoruz.

Not : Burada 32 yaş üstü hanımlar evlenemesin demiyoruz. Ama kadın CPDsine bakarak şunu diyoruz ki bir kadın için ideal evlenme yaşı 27 – 28dir. Annenizi değil feminist yoldaşlarınızı dinlerseniz siz üzülebilirsiniz.

Average Frustrated Chump – Ortalama Umutsuz Salak

Manosphere’in ilk defa filizlenmeye başladığı ve olayın temel olarak hatunları yatağa atmaktan ibaret olduğu yıllarda, efsanevi The Mystery Method içinde ortaya atılan ve Average Frustrated Chump (AFC) diye bir kavram var. Kabaca “Ortalama Umutsuz Salak” (OUS) diye çevrilebilir. AFC bugün beta ya da herb (herbivor – otçul) gibi kelimelere eşdeğer. Türkçe kırmızı hap camiasında meriç, mavi haplı ya da uydu erkek olarak bilinen erkek tipi.

Birçok AFC, sorunun içinden dışarı bakan insan evladı, AFC’nin sorunları ile kendi hayatı arasında paralellik kurabilir. Fişten çekilmeye başladıklarında özellikle kavramın kendi geçmişte kalmakta olan kafa yapılarını açıklamakta ne kadar iyi olduğunu kavrarlar.

AFC temel özellikleri :

  • ONEitis – Hayatımın kadını / ruh ikizi kişilik bozukluğu
  • Feminin idealleştirmelerine (disney tarzı aşk masalı gibi) inanmak
  • Cinsiyet eşitliği için kadının yüceltilirken erkeğin alçaltılması gerektiğine inanmak (bu ne kadar kurnazca ve gizli kapaklı olursa olsun)
  • Kurtarıcı ekolü– kadının cinselliğini onun için yapılacak şeyler ve çözülecek problemlerle elde etmeye çalışmak (çiçekler, pahalı yemekler, ayıcıklar (hala var bu), yapılan ödevler, onarılan laptoplar vs. gibi uzayan bir belirtiler listesi vardır bunun)
  • Kendini feda etme ekolü – kendinden ve hayatından ne kadar feda edersen, aşkını / sevgini / kendini adamanı o kadar fazla gösterirsin modu
  • Arkadaş olalımdan yürümek – Önce arkadaş, uydu erkek, friendzone vatandaşı olayım, ordan hatun benim kendini kullanan öküzlerden farkımı görüp bana verir ekolüdür ki gerçekten de hatun o “öküz”lerin ilgisini çekememeye başladığı 30lu yaşlarda bu delikanlıya varır)
  • Temel olarak yeni yetme iken geliştirilen ergen flört tekniklerine takılıp kalmak
  • Seri tek eşlilik ve bunun getirdiği güvensizliklerle bezeli bir ilişki geçmişi (bunlar bırakın bir kızla ilişkide iken, ONEitis’ine yazarken bile başka kadına kur yapmazlar 🙁 )
  • Kadınların kendilerinin ilişkiden ne istediklerini anladıklarını, bunu 100% samimiyetle karşılarındakine belirttiklerini sanmak (kadın bunun aksini gösteren düzinelerce davranış sergilese de). Kadının davranışlarını objektif bir şekilde gözlemleyerek bundan ne istediğini çıkarmak yerine tümden gelim ile ne istediğini anlamaya çalışmak
  • Kadının doğal eğiliminin duygusal değil mantıklı davranmak olduğunu sanmak
  • Reddedilme korkusuna karşı kullanılan bahanelere aşırı bağımlılık
  • Özdeşleşme mitine inanmak. Kendini ne kadar idealindeki kadınla özdeşleştirirse ya da onun sözel olarak istediği ideal erkekle özdeşleşirse, onu etkileyeceğini sanmak. Ortak ilgi alanlarının ilişki ve sekse giden ve onu koruyan şey olduğunu sanmak (Kadınla başarılı olmak için kendini onun yerine koymak veya onun gibi düşünmek gerektiğini sanmak. ONEitieslerinin dertlerini telefonda saatlerce dinleyen uydu erkekler çok yapar bunu. Son zamanlarda hatun düşürmek için feminist olmak gerektiğini sanan erkekler de türediler ki bunlar uç noktada yapar bunu).
  • “Ben diğer erkeklere” benzemem mitine inanmak. Buna göre kendisi kızımızın canını yakan “kötü” çocuk sürüsünden değildir. Kendisi aslında kızımızın aradığı ve az bulunur adamdır. İşin komedi tarafı da, aslında kendisi gibi zararsız efendi çocukların çoğunluk olmasıdır. Ortalama güzel bir hatunun bir mesaj uzağında kendinden bir düzine vardır aslında.
  • Uzak mesafe ilişkisini ilişki sayar.
  • Kadınları kendi “ilişki yetenekleri” ya da yeteneksizliklerine göre sınıflamak. Şu hatun benim ligimde değil, şu hatun kaltak falan diye sınıflamalar yapmak
  • Toplumun kendini tek yüzük kafesine kapamak için pompaladığı yaşlanınca yanlız kalan erkek korkusuna kendini kaptırmak. Daha doğrusu hayatını yanlız geçirmenin, korkunç bir ilişki ve evlilikte ayak paspası olmaktan daha kötü olduğunu sanmak.
  • Kadın erkek eşitliğini, kadın erkek aynılığı sanmak. Kadın ve erkeklerin biyolojik ve sosyal koşullanma olarak farklı olduğunu anlamamak. Seçme – seçilme, kendi seçtiği kişi ile birlikte olma, istediği gibi giyinme, eğitim ve işte eşit fırsatlar, vs. gibi alanlarda “eşit” olmayı, aynı olmak sanmak. Özellikle ilişkiler konusunda kadınların düşünce ve güdülerinin erkekten tamamen farklı olduğunu anlayamamak.

Bu yukarıdaki liste daha da uzatılabilir. Burada amacımız “eğer şöyleyseniz AFCsiniz” listesi vermekten çok AFC kabaca ne demek onu anlatmak. Ortalama bir AFC’nin ego yatırımı yaptığı bu tür inançlar, kendi tipinin çoğunlukta olmasının da etkisi ile AFC’ye doğal görünür. Bununla çelişen erkek davranışları ise hem kötüdür, hem de bunları uygulamaya çalışan AFCler yapay ve sığ aptallardır.

AFCler kendi içinde bulundukları feminin inanç çukurunda birer yengeçtir. Aralarından biri kadın – erkek ilişkilerinin gerçek dinamiğine uyanır gibi olsun, diğerleri onu dibe çekmek için herşeyi yapar. Bu nedenle eğer bir AFC iseniz, diğer mavi haplılarla değil, kırmızı haplılarla takılmanız daha hayırlısı.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

İyi çocuk olmak – Acıların çocuğu olmanın şaşmaz formülü (2)

İyi çocuk olmak – Acıların çocuğu olmanın şaşmaz formülü (1) yazımızda iyi çocuk olmanın kadınlar tarafından genelde güçsüzlük ve acizlikle eşdeğer algılandığından ve bunun da aslında hatunların kötü kalpli olmalarından ziyade zorunluluktan (evrimsel baskı) olduğundan bahsettik.

İyi / efendi çocuk olmanın bir erkek için felaket ve dominant, alfa erkek olmanın daha iyi olmasının başka bir nedeni daha var. Kadınlar sadece seksi, maskülen erkekleri çekici bulmakla kalmaz, bilinçaltı tarafından eğer varsa iyi çocuk için besleyebileceği duygulardan da şüphe duymaya zorlanır. Deli saçması gibi değil mi? Değil, sebebi de şu : İyi çocuklar farkında olmadan kadının içinde kendilerine karşı bir direnç oluştururlar.

Eğer bir erkek bir kadına iyi çocuk modunda davranıyorsa, bu kadın nadiren de olsa bu erkeğe karşı ilgi duysa bile, kadın içindeki “arzu”yu arzu olarak değil, “borç” ya da “suçluluk duygusu” olarak algılayacaktır. Kadın içindeki duyguları bu erkeğe birşeyler borçlu olduğu için ya da onun için üzüldüğünden hissettiğini sanacaktır. Daha başka bir deyişle içindeki duyguları arzu olarak algılamayacaktır.

Bunun tersine birçok kadın için piç herifin “piç”liği, onun seksiliğinin kanıtı olarak algılanacaktır. Burada piç heriflerin doğru yaptıkları şey, kadını etkilemeye çalışmamalarıdır ki kadın tarafından genelde “o kadar seksi ki etkilemeye bile çalışmıyor” olarak algılanır. Zira etkilememeye çalışmak genelde erkeğin başka opsiyonları olduğuna işaret eder ki kadının hayalgücünü ve rekabet kaygısını azdırır. Zaten iyi çocuğun kaybettiği şey “iyi kalp” değildir (hepimiz biliyoruz ki bir erkek iyi çocuk oyununu kötü çocuk gibi kadının donunun içine girmek için taktik olarak kullanır), kadını etkilemeye çalışarak ona “benim senden başka opsiyonum yok, zira bana bakan başka kadın yok” mesajı vermesidir.

Kadın, erkeğin seksi olduğunu düşündüğünde suçluluk, borçluluk ve acıma duygusu olmadan kendini erkeğe açabilir. Ve hissettiği şeyi de cinsel arzu olarak algılar.

Piç erkek davranışı devam ettikçe kadının hayalgücü ve arzusu kamçılanır. Kendi arzusu gerçek olmalıdır zira bu adam çok arzu edili biridir. Zira bu adam muhtaç değildir, demek ki başka kadınları elde edebilecek biridir. Ve başka kadınlar elde etmeden, elde edilmelidir. Kadının temel içgüdüsü bu kadar şaha kalktığı için de piç erkeğin kötü davranışları es geçilir.

Kadının arzusunu arttıran bir başka şeyde, kötü çocuğu çevresindeki diğer erkeklerle karşılaştırmasıdır. O erkeklerin çoğu kendisinin kıçını yalamaktadır, kendini yatağa atmak için iyi çocukçuluk oynayan “çocuk”lardır. Maalesef işini bilen bir alfa, kadının sadece hayalgücünü değil, çevresindeki betaları da acımasızca kaldıraç olarak kullanır.

Burada aktif olan psikolojik kavram bilişsel uyumsuzluk (cognitive resonance). İnsanın kafasında çatışan fikirlerden ve duygulardan kaçma eğilimi. İyi çocuk olarak yapılan şeyler genelde hediyeler vermek, destek olmak vs. gibi hareketler olduğundan ister istemez borçluluk hissettirecektir. Erkek bir de sürekli etkilemeye çalışarak ister istemez kadına “senden başka alternatifim yok” mesajı verirse acıma duygusu da yaratır. Erkeği görünce arzu duysa bile bir kadın aynı anda acıma ve borçluluk duyguları da çıkacağından, erkekten rahatsız olacaktır (bilişsel uyumsuzluk).

Bir kadının arzu hissi ile çatışacak duygular yaratmamak için ilişkinin özellikle başlarında ona hediyeler almak, sürekli işlerini halletmek (ödev yardımı gibi), iltifat etmek (özellikle fiziksel güzelliğine ki buna kaşlar, gözler gibi size zararsız görünen iltifatlar da dahil) ve sürekli duygusal destek olmak gibi davranışlardan uzak durmalısınız.

Aslına bakarsanız, herşeyi kendi kurallarınızla yapacağınızı ona göstermeniz lazım. Onu öpmenizi isterse örneğin, öpmeyin. Tartışma da yaratmayın. “Sana sarılmayı bitirmedim” daha gibi birşey söyleyin. Sonra onu öpersiniz ya da öpmezsiniz size kalmış. Kadınlar kontrolü elinde tutan erkeklerden hoşlanır ve kontrolün sizde olduğunu görmeyi arzular.

Bu ilkeyi her zaman uygulamanız lazım. Çok fazla gülümsemek bile kadında, ondan onay bekliyorsunuz izlenimi uyandırır.

Kıç Yalamamaya Giriş (Kıç Yalamama 101)

Seni Seviyorum = Kendini topuğundan vurmak

Çok güzelsin = Kendini iki topuğundan da vurmak

Allah aşkına (ya da inancınız neyse), yeni tanıştığınız bir kıza (yeni = 3 aydan az süredir) asla seni seviyorum demeyin! Bir kadına “çok güzelsin” ya da onun türevleri (“gözlerin çok güzel” gibi) söylemeyin. Çekici bir kadın bu “seni seviyorum”, “çok güzelsin” gibi kıç yalama türevlerini o kadar çok duymuştur ki bu kelimeler tek başına otomatik olarak erkeği diğer “ezik beta” ların kategorisine atar.

En az 3 aydır beraber olmadığınız bir kadına seni seviyorum demek sizi aptal ve aciz gösterir. Hiç itiraz etmeyin (a) bu kadar süre beraber olduğunuz kişiyi sevecek kadar tanıyamazsınız, (b) kadın bunu cinsel arzudan söylediğinizin 100% farkındadır ve (c) en kötüsü de kadın kontrolün kendisinde olduğunu anlar. Bu sözcükler aranızdaki ilişkiyi sizin lehinize şekillendirecek pozitif cinsel gerilimi de söndürür.

Tabii bu birkaç ay tanıştıktan sonra sürekli seni seviyorum demeye ve hatuna sürekli iltifat etmeye başlayın anlamına gelmiyor. Bu tür şeyler kıç yalamaktır ve sizi ezik gösterir. Siz ne kadar aslında kıç yalamaktan değil de ona olan saf sevginizden böyle yapıyorum deyip dursanız da (ki yalan), bu davranış kadının hayatındaki ezik erkekler tarafından o kadar çok yapılan birşeydir ki sizi o kategorinin içine atar.

Bu tür bir mesafeyi her aşamada korumanız ve “muhtaç” izlenimi vermemeniz lazım. Mesela barda bir kadınla tanıştığınızda tüm vücudunuzu ona dönmeyin. Konuşurken kadın size yeterince ilgi gösterene kadar sadece başınız ona dönük olsa yeterlidir.

Bir kadına onun etkisi altına girmediğinizi göstermenizin en kolay yolları sürekli gülümsememek, kadın sizinle konuştu diye çok heyecanlanmamak, ona ilginizi aşırı odaklamamak, ukala – eğlenceli ruh halinde onunla sürekli şakalaşmak gibi şeylerdir. Bunları doğal olarak yapamıyorsanız muhtemelen opsiyonlarınız olmadığı içindir (bkz tabak çevirmek).

Bu yazı, İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları Kitabındaki aynı adlı bölümden genişletildi.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

İyi çocuk olmak – Acıların çocuğu olmanın şaşmaz formülü (1)

Beyni yıkanmamış bir erkeğin sergilediği en temel davranış, elle tutulur hedeflerini atılgan bir şekilde odaklanmasıdır. Hiçbirşey onun önünde duramaz. Bu tip bir erkek iyi çocuk değildir. Bu piçin teki olduğu anlamına da gelmez. Bu konsepti anlamak bir erkeğin yılların beyin yıkamasının etkisini atma ve maskülen doğasını ortaya çıkarma yolundaki en önemli adımdır.

Basitçe belirtmek gerekirse, kadınlar iyi çocuklardan tiksinirler. Evet tiksinirler, abartı yok. Bu hayatın acı gerçeklerinden biri ama 100% doğru bir gerçek.

Kadınlar iyi çocuk olmayı aşağılık olmakla bir tutarlar.

Kadınlar, güçlü – kuvvetli olmayı içinde barındıran maskülen karakteri arzularlar. İyi çocuk olmak, güçsüz olmakla eş değerdir. İyi, efendi çocuk rolüne büründüğünüzde kadına “ben güçsüz biriyim” mesajı gönderiyorsunuz. Bunu bir kadın aynı zamanda aranızdaki ilişkide, o ilişki her neyse, tüm ipleri ona bırakıyorsun olarak da algılar.

Bu kendi ayağına korkunç bir kurşun sıkma haline en güzel bir örnek bir erkeğin hakkında daha pek birşey bilmediği bir kadına seni seviyorum demesidir. Bu aptalca davranış hiç de çekici birşey değildir ve sadece kadının tüm ipleri elinde tuttuğuna inanmasını sağlar.

Bir kadın kendisine ihtiyacı olan ve herhangi bir şekilde muhtaç davranan bir erkeğe ilgi duyamaz. İyi çocuk olmak aslında bir kadınla herhangi birşey olma ihtimaline yaptığınız kamikaze dalışıdır.

Efendi çocukların bir diğer problemi daha vardır : Kötü çocuklar. Bu kötü çocuklar en azından bu acımasız, rekabetçi ve vahşi dünyada, kadınların dünyasını da kapsayan bu dünyada, nasıl ayakta kalabileceklerini bilirler ve iyi çocukların pek de rekabet edemeyecekleri rakipler olarak karşılarına dikilirler.

Kadınlar vahşidir demeye çalışmıyorum, ama karnında 9 ay, kucağında 2-3 yıl bebek taşımak zorunda olan bir kadın, bir erkeğe göre eş seçiminde çok daha acımasız ve gözü karadır. Olay, hayatta kalmak ve evrim ile alakalı.

Kötü çocukları çekici kılan şey, ancak evrimle açıklanabilecek derinlerden gelen bir dürtüdür : en güçlü olanın hayatta kalması = kadınların güçlü ve acımasız bir erkeği arzulaması.

İyi çocuklar bir kadını serserinin teki ile her gördüklerinde bunun bir istisna olduğuna inanırlar, bunu defalarca görseler bile. Eğer bir erkek kadınların iyi / efendi / kibar erkeklerden hoşlanmadıklarını gerçekten anlasa, kadın – erkek ilişkilerinde kendi kendini ayağından vurmaya eşdeğer bu ruh halini hemen üzerlerinden atarlar. Burada asıl problem, iyi çocukların “iyi çocuk” olmanın çalışır bir strateji olduğunu sanacak şekilde programlanmışlardır.

Kadınlar iyi çocuklardan hoşlanmazlar. Bu kendilerine kötü davranılmasından hoşlanırlar anlamına da gelmez (birçok iyi çocuğun olayı yanlış anlayıp o uca savrulması da görülmemiş birşey değil).

Fakat tekrar edelim, kadınlar iyi çocuklardan sadece hoşlanmamakla kalmazlar, onlardan tiksinirler.

Bunun sebebi basit : fazlaca iyi çocuk olmak öncelikle doğal değildir. Bu Bu ruh hali bir erkeğin doğal seksiliğini ve erkeksiliğini kapatan yapay bir katmandır. Bu davranış kalıbının bir erkeğin doğal yapısı olduğunu sanmak, beyin yıkamadan başka birşey değildir. Ve hoşlandığınız kadına karşı iyi / efendi / nazik çocuk olamayacağınızı bilmek pek de hoş hissettirmeyen bir gerçektir.

Ama bir kadınla “kötü çocuk” olmak iyi ve doğal birşeydir. İyi çocuk olmanız, kadında “günahkar” cinselliğini aseksüel bir iyi çocukla paylaşması nedeniyle suçluluk duygusu ortaya çıkarır. İyi çocuk olmak yapaydır. Erkeksi olmak seksi ve doğaldır. İyi çocuk olmak iki yüzlü olmaktır. Kadından seks koparmak için “gerçek” doğanı saklamaktır, kıçını yalamaktır.

“Neden böyle sonuçlandı anlamıyorum. Ona çok kibar davrandım, her zaman destek olmaya çalıştım. Ona çiçekler, hediyeler aldım. Onu sevdim, ona onu sevdiğimi defalarca söyledim. Başka kızlara bakmadım …”

Evet, tam olarak da bu ezik iyi çocukluk herşeyi mahveden şey. Problem şu ki çoğunlukla ortamda bunu bilen tek erkek grubu “kötü çocuklar” gibi durmaktadır. Bu erkekler, kıçlarını yalayan iyi çocuklardan ölesiye sıkılan kadınları ağlarına düşürürler. Bu kadınlar iyi çocukları seks için haftalarca bekletirken, serseri tiplerle ilk buluşmada yatabilirler.

Tabii ki kadınlar bu serserilerden şikayet edip dururlar. Kuyruk acısı ile iyi çocukların omuzlarında ağlarken, ilk fırsatta yine bir serserinin eline düşmekten kendilerini alamazlar. Oysa ortamın bu avcılara kalması kader değil.

Devamı için İyi çocuk olmak – Acıların çocuğu olmanın şaşmaz formülü (2).

Bu yazı, İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları Kitabındaki aynı adlı bölümden genişletildi.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Tinder nasıl kullanılır

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Öncelikle uygulama ile ilgili fazla bir bilgin olmadığını düşünüyorsan seni şöyle, profilini nasıl düzenleyeceğin ile ilgili öneriler arıyorsan böyle alalım.

Şimdi profilimiz hazır ve kullanmaya başlayacağız. Bu yazıda ufak maddeler halinde neler yapman ve yapmaman gerektiğini açıklayacağım:

  1. Uygulama senin yaptığın beğenilere göre sana bir puan veriyor. Bu puan ne kadar yüksekse görülme olasılığın da o kadar artıyor. Bu nedenle asla ve asla herkesi beğenme gibi bir aptallık yapma. Zaman ayırmayacağın, verse yatmayacağın kadını asla beğenme.
  2. Beğeneceğine inandığın her profile girip, fotoğraflarına bakmanda yarar var. Bunun 2 sebebi var. Birincisi asla ve asla bir kadının fotoğrafına güvenme. Hatun çok şişman ya da çirkin olsa da ilk fotoğrafta bunu ustaca gizlemiş olabilir. Bir göz at. İkincisi ise, tinder bir insanın profilinde ne kadar uzun zaman geçirirseniz sizi o insana daha önce gösteriyor. Bu nedenle de profillerde 5-10 saniye zaman geçirmek sana avantaj sağlayacak.
  3. Super likelarını daha gerçekçi hedefler için kullan. Manken gibi fotoğrafları olan bi hatuna super like atsan bile seni beğenmeme ihtimali çok yüksek. Seni beğenebileceğini düşündüğün insanlara kullan.
  4. Tinder plus güzel birşey. Herhangi bir akşam bara gidip hatunlarla tanışmaya harcayacağın paradan daha ucuz ve kesinlikle daha etkili. Eğer maddi durumunda ciddi bir sorun yoksa al.
  5. Tinder plus ile birlikte gelen “boost” tinder plus’ın kendisinden de güzel. Bu özellik senin profilini yarım saatliğine normalde olduğundan 8-10 kat daha fazla hatuna gösteriyor. Aman dikkat günün her saatinde kullanmak mantıksız. Genelde akşam 9-10 arasını tercih et.
  6. Peki eşleşmeler gelmeye başladı şimdi ne yapacağız? Mesaj atma işini asla bekletme. Eşleşme geldikten sonra 1 gün içerisinde ilk mesajı göndermiş ol. Emin ol kadınların sadece %1’i sana ilk mesajı atacaktır. Ancak mesaj için hatunun da mesajlaşmaya uygun olabileceği akşam saatlerini ya da haftasonlarını tercih et ki, muhabbet çok da kesilmeden devam edebilsin.
  7. Peki hatuna mesaj attın ancak cevap gelmedi, ne yapacaksın? Umursamayacaksın! Hele hele 2. mesajı minimum 1 hafta geçmeden asla ve asla atmayacaksın! Unutma hatuna ne kadar gereksiz ilgi gösterirsen senden soğuması da o kadar hızlı olacaktır. Hatunun yatırım yapmadığı ilişkiye bir erkeğin yatırım yapması tam anlamıyla salaklıktır.
  8. Peki ilk mesaj nasıl olmalı? Burada iki görüş var. “pick-up line” dediğimiz eğlenceli ve ilgi uyandırıcı mesajları kullanabilirsin. Ancak match sayın zaten yetişebileceğinden fazla ise, tavsiyem basit bir selam ve devamında profilindeki bilgilerle ya da fotoğraflardan biriyle ilgili bir soru ile açılış yapman. Kadınlar pick-up line’lara genelde daha çok ilgi gösterir, ama daha basit bir giriş, gerçekten senden hoşlanan kadınların sana geri dönüş yapmasını sağlayacaktır. Unutma: kadınlar bu uygulamayı sadece erkek bulmak için değil aynı zamanda egolarını tatmin etmek için de kullanıyor. Aldığın eşleşmelerin bir kısmı sadece senin üzerinden egosunu tatmin etmeye çalışan kadınlar olacaktır. Takılma!
  9. Peki muhabbete başladık napıcaz? Olabildiğince esprili ama bir yandan da ciddi olmaya çalış. Kesinlikle iltifat etme. Tinder’da yapılacak 5-6 mesajlaşma sonrası “whatsapp’a geçelim” de. Bunu soru olarak sorma. Bir emir cümlesi olsun. Eğer “ay yok vermem” diyorsa muhabbetin yavaşça bitir ve 1 hafta sonra tekrar dene.
  10. Peki genel olarak konuşma nasıl olmalı? İş muhabbetine girme, hatun sorarsa cevapla ama muhabbeti bunun üzerinden sürdürmemeye çalış. Eski sevgili muhabbetine ise kesinlikle girme. Eğer kızın fiziksel özelliklerinden emin değilsen bir fotoğraf iste. Gelen fotoğrafla da kesin olarak, abartmadan dalga geç. Hatta örneğin hatunun güzel bir burnu varsa onunla dalga geç. Tekrar ediyorum: iltifat etme! 
  11. Muhabbet ederken flört etmekten çekinme. Hatta edebildiğince flört et. Bel altı espri yapmaktan, hayvanca birşey söylemekten çekinme. Hatun bu noktada eğer gidiyorsa bırak gitsin. O hatun muhtemelen ay ben 145 buluşmadan önce öpüşmem diyecektir. Zamanını kaybetme.
  12. Ben online ortamda muhabbbetin abartılmamasından yanayım. İki taraf için de mesafe v.s. gibi engeller yoksa, yakın bir zamanda bir akşam bira ya da kahve içmeyi teklif et. Redderse “ee napcaz ergen gibi telefonda mı mesajlaşıcaz?” de.
  13. Genel olarak muhabbet içerisinde kibar olmamaya çalışma. İçindeki sinir bozucu oğlan çocuğuna ver telefonu o konuşsun. Zaten bugüne kadar hep o kibar adam yüzünden kaybettin hatunları. Emin ol o senden daha başarılı olacaktır.

Peki buluşmayı da ayarladık. Buluşmada ne yapacam diyorsan onun için de seni böyle alalım.

Hadi rasgele!

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Duygusal Güç

Benim teorim şu : kadınlar duygusal güce, dünyada başka hiçbir şeye duymadıkları kadar ilgi duyarlar. Çünkü bir erkeğin duygusal olarak güçlü olması, en büyük güç göstergesidir. Özellikle günümüz dünyasında, kadınlar için bir erkekte bulunması en zor özellik de muhtemelen duygusal güçtür.

Para bir şekilde kazanılabilir ve kaybedilebilir. Aynı şekilde tip ya da yakışıklılık hem genetik mirasa bağlıdır hem de yanıltıcı olabilir. Ancak bir erkeğin duygusal olarak güçlü olması, gerçekten kendini geliştirdiğini ve kendi iç dünyasını fethedebildiğini gösterir. Herkes zengin ya da yakışıklı olabilir ama herkes kendi iç dünyasıyla gerçekten barışık olamaz. Gerçek alfalık burada başlar.

Bu blogda belki yüzlerce kez kadınların erkeklerde güç aradıklarından, güçlü erkeklerden hoşlandıklarından bahsettik. Bak kardeşim, gerçek güç duygusal güçtür. Bunu başarabildikten sonra hayatında başaramayacağın hiçbir şey yoktur.

Örnek vermek gerekirse; hayatında finansal, sosyal ya da başka herhangi bir problem yaşadığında gerçekten sakin kalmayı, güçlü durabilmeyi ve kendinden emin olmayı başarabilirsen, eninde sonunda o problemi aşıp hayatına normal bir şekilde dönmeyi başarabilirsin.

Ancak problem karşısında sakinliğini kaybedip, paniklemeye başlarsan muhtemelen o problemi daha da büyütüp eline yüzüne bulaştırman işten bile değil. Kafanı negatif duygularla doldurduğunda, sana yardım edebilecek tek şey şansın. Bir sürü başarılı, zengin insan hayatındaki sorunları çözemediği ve bir süre sonra baş etmeyi başaramadığı için kafasına sıkıp ölmeyi tercih ediyor farkında mısın? İşte bu yüzden bi erkek başarılı olmak için önce duygusal olarak güçlü olmalıdır. Yoksa hayatında başına gelecek sorunlar, seni intihara bile sürükleyebilir.

Peki gelelim konunun kadınlar ile ilgili tarafına. Ne demiştik, kadınlar erkekleri ölçmek için shit test dediğimiz mekanizmaları kullanır. Çoğu erkek bu testleri, düşünüp yorumlayarak aşmaya çalışır. Ancak bu testleri aşmanın yegane yolu, duygularınızı kontrol edebilmekten ve karşınızdaki kadın ne kadar sert saldırırsa saldırsın kendinizi kontrol edebilmekten geçer. Gerçekten erkek olabilmek ile erkek olmayı taklit etmek arasındaki en büyük fark burada yatar.

Emin olun bu testleri, gayet doğal ve akıcı bir şekilde geçebildiğinizde, o kadınla birlikte olmamanız için bir neden yok. Duygularını kontrol edebilme yeteneği, kadınlar için gerçek bir afrodizyaktır. Ve sen kardeşim, hayatında kadınlarla veya herhangi bir konuda başarılı olmak için, bunu öğrenmek zorundasın. Erkeklerin kadınlar kadar ağlayıp zırlamaya, “ay bana sıkıntı bastı bununla mı uğraşıcam ben” demeye lüksü yok.

Karşınızdaki kadın, duygularınızı test etmeye, sinirinizi bozmaya çalışacaktır. Ama siz suratınızda güvenli bir gülümseme ile kadının uyguladığı bu testleri umursamadan, hatta alaya alarak cevap verebilir ve sakinliğinizi koruyabilirseniz. Bir kadının size karşı ne kadar çabuk değişebileceğine de şahit olabilirsiniz. Kadınların yaptıkları bu testleri umursamadan geçiştirebilmek, hatta üzerine kadınla dalga geçebilmek bir buluşmada yapabileceğiniz en pozitif şey olabilir.

Tabi bu demek değil ki, kendinizi geliştirmenizin, vücut çalışmanızın, iyi görünmenizin hiçbir önemi yok. Bir erkek her zaman olabileceği en iyi halinde olmalıdır. Ancak duygusal olarak yeterince güçlü olmayan bir erkeğin, ne kadar yakışıklı, iyi fizikli ya da zengin olursa olsun çoğu kadınla şansı yaver gitmeyecektir.

Peki kendinizi duygusal olarak güçlendirmek için neler yapabilirsiniz?

  • Meditasyon: Hayır, şaka yapmıyorum. Meditasyon insanın zihnini dinlendiren, kendi duygu ve düşünceleriyle barışmasını sağlayan, beyni geliştiren gayet güzel bir aktivitedir. Çok değil günde 10 dakika düzenli meditasyon yaparak hayatınızda inanamayacağınız kadar ciddi gelişim kaydedebilirsiniz. Yakın bir tarihte meditasyonu ve nasıl yapılacağını anlatan bir yazı eklemeye çalışacağım.
  • Kendinle barışmak: Geç kardeşim aynanın karşısına, kendine bak. Burnun mu büyük? Kafan mı kel? Boyun mu kısa? Vücudunda orantısız bir yer mi var? Vücudunda spor v.s. ile değiştiremeyeceğin tüm kötü veya garip özellikleri keşfet. Önce kendinle dalga geç. Hatta o kadar geç ki orjinal espriler üretmeye başla. Emin ol, sen kendine barışık olduğun sürece, başka birisi ne derse desin umrunda olmayacaktır.
  • Klinik sorunlar: Depresyon, kaygı gibi sorunların varsa, bir psikiyatrist ya da psikoloğa görün. Bunda gocunacak, çekinecek bir durum yok. Bu tür rahatsızlıkların çoğu dönemsel hormonel dalgalanmalardan kaynaklanır ve terapi veya kısa süreli ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilir. Yalnız bu konuda özellikle Türkiye’de doktorlar ilaç yaz kurtul kafasında olabiliyor. O yüzden tavsiyem araştırarak ve hastalarıyla ilgilendiğini bildiğin bir uzman bulman ve eğer bu uzman sana bir sorunun olduğunu ve iyleşebileceğini söylüyorsa vazgeçmeden bu sürece adım atman.

Bu yazı, İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları Kitabındaki aynı adlı bölümden genişletildi.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Jordan Peterson – Hipergaminin insan evrimindeki yeri

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda hipergaminin insan evrimindeki rolünü anlatıyor. Bonus olarak da friendzone’un evrimsel açıdan harika bir tanımını veriyor : “Arkadaş olarak hiç de fena sayılmazsın ama bu senin genlerinin gelecek nesile aktarılmasının bir gereği yok” 😀

 

Bu konuya Erkek Egemenlik Hiyerarşisi yazımızda değinmiştik :

Burada çalışan önemli mekanizma, kadınların, çocuk yapacakları seçmesi. İnsan türünün en yakın kuzeni olan şempanze (yaklaşık 6 milyon yıl önce ortak atadan ayrıldığımız) dişileri, insan dişilerinin aksine, önüne gelenle çiftleşirler. Tabii ki alfa erkeğin, beta ve omegaları döverek uzaklaştırması sonucu bu çiftleşme genelde alfa şempanzelerle olsa da, burada şempanze dişisinin herhangi bir seçim yapması durumu yoktur.

Peki kadınlar, beraber çocuk yapacakları erkeği nasıl seçerler? Erkek egemenlik hiyerarşisine bakarak. Burası, erkeklerin birbirleri ile rekabet halinde oldukları arenadır. Erkek egemenlik hiyerarşisi arenasında erkekler, bariz dişiler için birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmazlar. İş, para, statü, egemenlik gibi konularda birbirlerine üstünlük yarışındadırlar.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Arzunun dinamiği

Arzuyu pazarlıkla elde edemezsiniz.

Bu birçok erkeğin ve kadınların çoğunun görmezden geldiği çok basit bir ilke. Son on yıldır en çok akıl danışıldığım kişisel sorun “onun bana dönmesi için ne yapabilirim?” ve türevleri. Bu genelde bir erkeğin daha önce gözü kendisinden başkasını görmeyen bir kadınla ilişkisini eski haline döndürmek için bir yol araması durumu. Olay 6 ay rahatlık ve aşinalık sonucu heyecanın gitmesi olarak algılansa da asıl olan gerçek arzunun kaybolması.

İşte tam bu aşamada bir erkek “pazarlık yapma” yöntemine başvuracaktır. Bazen bu karşılık olarak kadının daha önceki gibi seks yapmaya döneceğini umarak, erkeğin artan bir şekilde kadın için birşeyler yapması şeklinde olur. Ya da evli bir çiftin “seks problemleri” ni çözmesi için “evlilik danışman”ına gitmesi şeklinde. Erkek daha fazla bulaşık ve çamaşır yıkamaya söz vererek karşılığında kadının cinsel isteğinin eski haline döneceğinden medet umar. Ama erkek ne yaparsa yapsın kadının cinsel isteği eskiye dönmez. Kötüsü kadın, bunca çabaya rağmen istek duymadığı için kendini daha kötü hisseder.
Arzuyu pazarlık etmek en fazla mecburi uyuma yol açar.

Bu nedenle onun pazarlık sonrası cinsel tepkileri o kadar cansızdır ki erkek daha da hüsrana uğrar. Seks sayısı ve sıklığı artsa bile kadının yarı-gönüllü hali hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.

Erkek gözünden, özellikle de beta erkek gözünden, arzuyu pazarlık etmek gayet akılcı bir çözüm gibi görülebilir. Erkeklerin doğası tümdengelimli muhakemeye meyillidir; “eğer … sonra” şeklinde. Program genelde şu şekildedir :

Sekse ihtiyacım var + kadında ihtiyacım olan seks var + kadının seks için koşullarını araştır + seks için gerekli bu önkoşulları gerçekleştir = Seks yap!

Mantıklı değil mi? Kadının isabetli özdeğerlendirmelerine dayanan basit ekonomi. Fakat gerçek arzu kadınların bilinmeyen ve söylenmeyen değişkenlerine bağlı birşey. Bu nedenle açık açık konuşulup, tartışıldığında – hele hele birşey karşılığında beklendiğinde – tek elde edilebilecek şey mecburiyet ve bazen ultimatomdur. Gerçek arzu, bir kişinin kendi iradesiyle varması gereken ya da oraya yönlendirilmesi gereken birşeydir. Bir kadını tehdit ederek istediğiniz gibi davranmaya zorlayabilirsiniz, ama onun sizi arzu etmesini sağlayamazsınız. Bir fahişe para karşılığı sizinle sikişecektir ama bu sizi arzuluyor anlamına gelmez.

Uzun süreli ya da kısa süreli fark etmez, hedefiniz gerçek arzu olmalı. Eğer sizinle birlikte olmaya mecbur hisseden değil sizi arzulayan bir kadınla beraber olmak istediğinizi bilirseniz zaten yolu yarılarsınız. Bir kadından konuşarak, anlaşarak arzu elde edemezsiniz. Arzuyu sadece çaktırmadan onu yönlendirerek elde edebilirsiniz. Gerçek arzu kadının sizi istediğini düşünmesinden ortaya çıkar, sizinle olmak zorunda olduğunu düşünmesinden değil.

Çeviri : The Desire Dynamic

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Kadınların erkeklerde çekici bulduğu şeyler

Kadın – erkek ilişkilerinde birçok erkeğin yaptığı en büyük hatalardan biri kadınların karşı cinste erkeklerle aynı şeylerden etkilendiğini sanmak. Birçok erkek güzellik, gençlik ve tatlı, akadaş canlısı ve yaklaşılabilir bir kişilik gibi hemen görünür olan özelliklerden etkilenir. Maalesef birçok erkek bunun birebir kadınlar içinde geçerli olduğunu sanar : kadınların çoğu yakışıklı, nazik, arkadaş canlısı ve yaklaşılabilir erkeklerden etkilendiklerini düşünür. Bu felsefe ile fitness salonu faresi olan, en şık şekilde giyinen, arkadaş canlısı ve nazik kişiliği ile kadınlara ne kadar ilişki materyali iyi bir çocuk olduğunu göstermeye çalışan erkek genelde havasını alır. Bunun faturasını yeterince iyi görünmediğine kesen oğlumuz bir yandan metroseksüelliğin tepelerine tırmanırken bir yandan da hiç de yakışıklı, düzgün fizikli olmayan erkeklerin kızları kendilerine mıknatıs gibi çektiğini görüp şaşırır.

Oysa gerçek şudur : çoğu kadın erkeklerde gözle görünmez olan şeylerden etkilenir.

Kadınlar ve erkekler oldukça farklı yaratıklardır : erkekler cinsellik konusunda genelde görsel şeylerden etkilenir, kadınlar ise görünmez ama sözel olarak ortaya çıkan şeylerle.

Kadınlar genelde erkeğin kişilik özelliklerinden ve bu kişiliği nasıl hissettiğinden etkilenir / kaçar.

Para, ün, sosyal statü, fiziksel görünüm bir kadını hiç mi etkilemez? (*)Etkiler tabii ki. Ama görsel öğelerin erkeği etkilediği gibi değil. Bir erkek görsel öğelerin etkisi ile  5 saniye içinde bir kadınla yatmak isteyip istemeyeceğini bilir. Bir kadın ise yukarıdaki öğeler ile erkeği ancak belki bölgesine (maybe zone) alabilir. Çoğu kadın eğer erkek ciddi olarak daha aşağıda bir statü sinyali vermiyorsa (bkz. hipergami) bir erkeği belki bölgesine yukarıdakiler yoksa da alır. Ama belki bölgesinden yatağa götüren asıl cinsel uyarıcı ise erkeğin kişiliğidir.

Erkeğin kadını belki bölgesinden yatağa terfi ettirmesini sağlayan kişilik özellikleri aşağıdakilerdir :

  1. Kendine güven
  2. Erkeksi (maskulin)
  3. Eğlenceli
  4. Önceden kestirilemez olmak (daha ilk buluşmada hayat hikayesini kadının önüne seren ana kuzularının ikinci buluşmaya çıkamamasının ana nedeni)
  5. Çekici
  6. Seksüel
  7. Karizmatik
  8. Sosyal Zekaya Sahip

(*) – Bu kısımda para derken zengin olmaktan bahsediyoruz, buradan bir erkeğin çulsuz olmasının önemsiz olduğunu söylemeye çalışmıyoruz. Yine fiziksel görünümün erkeğin karakteri kadar önemli olmamasını şişman bir koltuk patatesi olma hakkı olarak algılamayın.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Cinsel devrimi suçlayın, erkekleri değil.

Kate Bolick The Atlantic dergisinin kapağından dünyaya bakıyor. Siyah bir gece elbisesi giymiş, “Ne, ben evlenmek mi?” yazıyor başlık. Kate gülümsemiyor.

Aslına bakarsanız Kate bekarlık, evlilik ve günümüz Amerika’sının değişen flört ve birliktelik dünyası hakkındaki birkaç bir kelimelik yazısı arasına serpiştirilmiş fotoğrafların hiçbirinde gülümsemiyor. 38 yaşındaki Bolick, hiçbir zaman evlenemeyebileceği gerçekliğine hafiften dokunmaya başlıyor. Hem kendini hem de bizi mutsuz kız kuruları hakkındaki geleneksel kültürel yükü çöpe atmamız gerektiğine ikna etmeyi çok istiyor. Ama çeşit çeşit fotoğrafta (Bolick araba sürerken kırmızı bir elbise ile, altın sarısı bir gece elbisesi ve elinde bir şampanya ile vs.) yüzündeki ifade hüzünlü ve üzgün bandında – birinde bile mutlu görünmüyor.

Bolick’in evlilik konusunda kafası gerçekten karışmış gibi. Kendini feminizme adamış bir kadının kızı olarak, 3. sınıfta üzerinde “ERKEKSİZ BİR KADIN, BİSİKLETSİZ BİR BALIK GİBİDİR” yazan bir t-shirt ile gitmiş. Aile arabasının arka koltuğunda lise aşkı ile sarılırken annesinin dönüp “ikinizin de artık başkaları ile çıkma zamanı gelmedi mi?” dediğini hatırlıyor. Birgün evleneceğine ve birgün onunla evlenmeyi isteyecek bir erkek çıkacağına kendini tamamen inandırdığını söylüyor.

Önünde o kadar sayısız romantik ilişki fırsatı olduğunu düşünüyormuş ki 28 yaşında harika bir erkek arkadaşı terk etmiş. 3 yıldır birliktelermiş. Oğlumuz “az bulunur, zeki, yakışıklı, sadık ve nazik” biri imiş. Peki neden terk etmiş? Birşey eksikti diyor Bolick.

10 yıl sonra ise pişmanlık içinde yazıyor “eğer ilişkiler bir pazar yeri ise … bugün önümüzde ciddi bir açık var; evlenmek isteyen kadınların karşısına artan sayıda avantacılar ve oyuncular çıkıyor”.

Bu konuda çok ilginç veriler var. Pew Araştırma Merkezi’ne göre millenial gençlerin 44%si ve Gen X gençlerin 43%si artık evliliğin demode olduğuna inanıyor. 2010 yılı itibarı ile kadınlar yönetici ve profesyonel iş pozisyonlarının 51%sini ellerinde bulunduruyorlar (1980de bu oran 26% imiş). Kadınlar üniversite ve master diplomalarının çoğunu alırken işgücünde de çoğunluktalar. 2008 krizinde kaybedilen işlerin üçte dördünü erkekler kaybetti. Bir araştırmaya göre karılarından kısa erkeklerin oranı 40% artmış. Yetişkin nüfusun 50%si bekarmış (1950de 33%si).

Bu trendler ne kadar enteresan olurlarsa olsunlar evliliğe uygun erkek nüfusundaki azalmanın nedenine çok az değiniyor. Bolick yazısında ise bu konuda gerçekliğe daha fazla yaklaşmış.

“1990ların başı tek gecelik ilişki kültürü başladı” diyor Bolick “üniversitelerin ebeveyn görevini terk etmesi ile gençler kendilerini tek gecelik ilişkiden ilişkiye atmaya başladı”. “Bazı kadınlar kendilerini davet etmedikleri bir önüne gelenle yatma kültüründe bulurken birçok erkek durumdan çok mutlu idi.”

Ekonomist Robert H. Frank’a göre “mevcut kadın sayısı erkek sayısını geçtiğinde … ilişki dinamiği erkeğin isteğine göre şekillenir”. Tersi durumda da kadının. Kadın sayısı erkek sayısına göre az olduğunda, kadınlar ilişkileri istediği yöne çekebilir, tek eşlilik. Üniversite kampüslerinde kadın  – erkek oranı 57 – 43%.

Ama ekonomik analiz bir yere kadar. Erkeklerin önüne gelenle yatma isteği sadece kadınlar da buna uyduğunda uygulanabilir. Ve kadınlar aptalca on yıllardır buna uyuyor.

Kadınlar kendi güçlerini azaltan bu duruma kandırıldılar, cinsel özgürlüklerini çok sevdiklerinden değil (bazıları sevse de), Gloria Steinem ve Bolick’in annesi gibi kadınların onları eski cinsel değerlerin evlilik ve çocuk ile beraber kadınları baskı altında tutan öğeler olduklarına inandırdıkları için.

Ortaya çıkan sonuç : azalan evlilik oranları ile çocukların hayatının kararması, yanlız annelerin hayalkırıklıkları, yanlız erkeklerin daha az mutlu olması (yalnız erkekler evli erkeklere göre daha fakir ve mutsuzlar). Cinsel devrim korkunç bir tahribat yarattı, kurbanları sebebin cinsel devrim olduğunun farkına varmasa bile.

Çeviri : Blame The Sexual Revolution, Not The Man

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.