Red Man Group Episode 27 Notları – Tabak çevirmek ve dini inanç

Red Man Group Episode 27 – The Curse of The Thirsty Beta podcastına bağlanan birinin tabak çevirmek ve dini inançla ilgili sorusu ve Rollo Tomassi’nin yanıtı :

Sorum Rollo’ya. Geçen yayında bir erkek 30 yaşına kadar bir kadına tekeşli ilişki sözü vermemeli demiştin … Burada bir problemimiz var … Senin dediğine katılmıyor değilim ama ben istisnai bir durumdayım. Zira Hristiyan’ım ve evlilik dışında seks yapmak ahlaki olarak bana yasak. 22 yaşındayım ve kızların bana geldiğini ve istesem yapabileceğimi görüyorum ama … sorunum şu ki hem senin 30 yaşına kadar tek eşliliğe açık olma tavsiyeni dinlediğim hem de Hristiyan olarak tabak çevirmediğim için … senin bekleyen betalarından ne farkım kalıyor?

Rollo : Öncelikle sen kırmızı hapın farkındasın ve bu da seni bekleyen betalardan ayırıyor. Zira o erkeklerin çoğu kendilerine biçilen rol hakkında zerre fikre sahip değiller. Bana sorduğun soruyu aslında sürekli alıyorum. Şu an din ve kırmızı hap ilişkisi hakkındaki kitabımı yazıyorum. Kitabın önemli bir kısmı Hristiyanlık hakkında. Aslında kırmızı hapın dinsel tarafları ile ilgili de bir program yapmak istiyorum.

Eğer sen inançlarına uygun yaşayacaksan ve evlenene kadar seks yapmayacaksan … senin konuşmandan anladığım kadarıyla işlerin yolunda ve 22 yaşından bakıp “8 yıl daha seks yapmayacak mıyım” diyorsun. Beta olduğundan değil. Evet, eğer 30una kadar evlenmeyecek ve inançlarına göre yaşayacaksan, burada asıl mesele 8 yıl daha seks yapmayacak mısın?

Sen nasıl beta değilsin? Benim kitaplarımı okuduğun ve bu programı dinlediğin için. Kitapların hastalığa toptan çare olduğunu iddia etmeyeceğim ama senin bağlı olduğun kiliseyi bilmesem de birçok kilisenin günümüzde feminize olduğunu söyleyebilirim. Modern dating sitesinden John’un dediği gibi kiliseler beta çiftliğine döndü. Bugünün kilise kültürü erkeği daha beta yapma üzerine ve kadının pit stop ekibindeki yerine alıştırma üzerine.  Erkeğin çelişkisi de bu. Kendime öncelik vermem lazım ama dinin başkalarına öncelik vermemi söylüyor.

30una kadar tabak çevirin deme sebebim daha fazla hayat tecrübesi edinmeniz ve kadın – erkek ilişkilerinde daha fazla deneyim kazanmanız için. İnsanlar tabak çevirin derken “birçok kadını sikin” tavsiyesi verdiğimi düşünüyor. Hayır, bunu demiyorum. Demeye çalıştığım, bağlılık yok kafa yapısı geliştirmeniz ve eğer senin için seks mümkün değilse bile yine de aynı anda 3 ya da 4 kadınla çıkmanı tavsiye edeceğim. Hangisinde neyi sevdiğini, neyi sevmediğini deneyimle zira bu kadınlar hakkında hayat dersi almaktır.  Böylece sonunda bir kadınla tek eşli ilişkiye girdiğinde en azından “kadınlarla deneyimim oldu ve kadınlarda neyi sevip sevmediğimi tecrübe ile biliyorum” dersin. En azından bu ilişkiye dini inanç yüzünden itilip zorlanmadım dersin. Zira benden beklenen beni sevdiğini söyleyen ilk kızı almam değil mi?

Bir erkeğin kendini inşaa etmesi ve insanları doğru değerlendirecek tecrübeyi kazanması zaman alır. Kendilerini finansal olarak yukarı çıkarmaları ve eğitimlerini tamamlamaları zaman alır. Bir erkeğin kadının uzun süreli hayat arkadaşında aradığı kriterleri kazanması çok zaman alır. Bir de bunun arzu tarafı var yani gyme gitmen, sağlığına dikkat etmen, kendine bakman da lazım. Yani erkeğin erkek olması zaman alan bir şey.

Diyebilirsin ki “kendimi o kadar geliştirip istediğimi elde edeceğim ama o yine hipergami yüzünden benden daha iyisini arayacak, yok öyle yağma”. Fakat olay öyle düz mantık değil örneğin iş dine gelince bazen öyle değil. Sanırım bu kadar bekledikten sonra aynı dini inançlara sahip bir kadınla evleneceksin.

 

Bir yatırım tavsiyesi olarak kırmızı hap

Saha Raporu- Tinder Buluşması yazısına Javert şu yorumu yazmış :

Kırmızı hapı burnundan yutan çok. Kırmızı hap gibi mevzuları “saf” adamların öğrenmemesi gerek aslında. Ya kırmızı hapı tamamen reddedip mavi haplı kafayla devam ediyorlar ya da kadın düşmanı oluyor. Bunun biraz yumuşak versiyonları mgtowlar. Kadınlara yatırım konusu kalibre işidir, yok öyle ben game kitabını okudum, kırmızı hap okuyorum deyip hiç yatırım yapmamak.

Bu tipler başta kadına yatırım yapmaz, bir şekilde sevgili olduklarında köpek gibi de bağlanırlar veya aldatılırlar. Nasıl sevgiye ihtiyacın varsa, kadınında ilgiye, sevgiye ihtiyacı var. Burayı okuyanların kafasında hala tüm yazılanlara rağmen: sikici, çakıp geçen, aşağılayan imaj var.

Gerçi seçimle alakalı bir şey ama burda “tavsiye” edilen “lider, sosyal, iyi alfa” olmak. Playboy ya da Mafya olsanız burada işi olmazdı kimsenin.

Bata çıka bu kalibre konusu oturacak, törpüleyeceksin davranışlarını. Yanlış bir çevrede büyümüş olmanın sıkıntıları bunlar hep, deneye deneye bazı şeyler törpülenir. Kadına yatırım yapacaksın, seveceksin ama yanlışında cezasını keseceksin, yanlışını yüzüne vuracaksın.

Saha raporunu yazan genç arkadaşın oyunun dengesini öğreneceğine inanıyorum ve daha oyunu dengeleyememiş olanların kırmızı hapı bırakmalarını tavsiye etmeyeceğim. Ama Javert dikkat edilmesi gereken bir konuya parmak basıyor.

Günümüzde sosyal, cinsiyetler arası ilişki ve politika alanlarındaki ciddi kutuplaşmanın nedenlerinden biri ikili düşünme (binary thinking). Türkçe’de ak – kara düşüncesi diyebiliriz. Bir alanda gri renklere yer olmaması durumu.

Her şeye ak – kara bakan biri için kırmızı haptan çıkarılan mantık şudur :

(1) – Mavi hap elindeki herşeyi tek bir kadına yatır diyor.
(2) – Kırmızı hap buna karşı.
(3) – O zaman kırmızı hap kadına hiç yatırım yapma diyor.

Buradan çıkarılan sonuç ise kadına en ufak yatırım yaparsan betasın, kadını hiç yatırım yapmadan sikersen ancak o zaman alfasın! Bu zihniyette bir orta yol olabileceği ihtimali yok. Çerçeveye baksan da aynı. Kadını zihinsel odağınıza koymayın, kendinizi koyun diyoruz. Kadınız zihinsel odağına koymaktan kendini tamamen odaktan çıkarmayı anlayan adam, kendini odağa koymayı kadının hiçbir isteğini ve arzusunu dinleme, kadını tamamen görmezden gel algılıyor.

Kadına yatırım yapacaksın ama yavaş yavaş yapacaksın. Yatırıma değer mi bakarak adım adım yatıracaksın. Tüm her şeyini hiçbir zaman bir kadına yatırmayacaksın tamam ama bu kadına hiç yatırım yapmayacaksın anlamına gelmiyor.

Kırmızı hapı şöyle anlatsam sanırım ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir.

Toplumda erkeklere pompalanan yaygın yatırım danışmanlığı şu. Senin yatırımını yapacağın tek bir şirket var ve bu şirketi buldun mu tüm paranı ona yatıracaksın. Böyle yaparsan zengin ve mutlu olacaksın. Eğer 20lerinde şirketler yüzüne bakmıyorsa ve senin yatırımlarını kabul etmiyorsa üzülme. Sabredersen kötü yatırımcılarla iş yapmaya hevesli şirketler sonra senin değerini anlayacak ve senin değerini anlayarak senin ona yatırım yapmanı isteyen o özel şirkete tüm yatımını yapacaksın.

Kırmızı hap da tabii ki “olur mu öyle şey, bu şirket batınca sıfırlanırsın, herşeyini bu şirkete yatırma” diyor. Paranın (duygusal yatırımının) büyük kısmı başka şirketlerde olsun (kariyer hedeflerine, arkadaş grubuna, hobiler). Hatta bir şirkete önemli miktarda para yatırmadan önce birkaç şirkete azar azar para yatırıp iyi şirketin kokusunu alacak bir kurt yatırımcı olmayı öğren diyor. Tek bir şirkete yatırım yapacaksan ona o yatırımı azar azar yap diyor.

Buna rağmen kırmızı hap yatırım danışmanlığını “bir şirkete SIFIR lira yatırarak büyük kazanç elde edersin” algılayan çok. Hatta “şirketlere para yatıranlar aptaldır, yatırım yapmadan para kazanmıyorsan iyi bir yatırımcı değilsin” algılayan da çok.

Bir şirkete para yatırmadan o şirketten getiri elde edemezsin. Doğaya aykırı. Size nasıl dengeli yatırım yaparsınız, yatırımınız batarsa siz nasıl batmazsınız onu öğretmeye çalışıyoruz.

Ak – kara düşünce mantığı sizin kırmızı hapın her kavramını yanlış anlamanıza neden olur. Bir örnek daha vereyim.

Dominant (egemen) olmayı üstün olmak ya da efendi – köle ilişkisi sanarsınız. Lider olmak olduğunu içselleştiremezsiniz. Kararlar almak, bunları almak için kadından izin ve onay beklememek olduğunu anlayamazsınız. Üstünlük taslayacağım diye zorbalaşırsınız.

Yazıyı Black Label Logic’in Büyüklük Yanılsaması yazısından şu alıntı ile bitireyim :

Fakat birçok şeyde olduğu gibi, kendini etkisiz bir nesne gibi görme ucundan, kendini tamamen bir özne ucuna savrulmak, aşırı bir düzeltmedir. Daha önce hiçbir kırmızı çizgisi olmayan bir erkek, başlangıçta çoğunlukla sınırlarını aşırı şekilde dayatacaktır. Socrates ismini kullanan bir elemanın 21 Convention konuşmasında dediği gibi , bir erkek sosyal yeteneklerden ve aslında çok iyi ayar ve denge gerektiren PUA kalibrasyonundan yoksun iken oldukça agresif davranabilir ve bu da ona negatif etkide bulunur.

Saha Raporu – Dans yürümesi

Ne zamandır saha raporu yorumlamıyorduk. Redist ilginç bir saha raporu yazmış ona el atalım :

Selamlar abi en son sadece hb7 ve üzeri kızlara daygame yapmaya çalışmamın bir problem olduğunu söylemiştin ve ben de zorla da olsa dışarıda hb7 altı kızlara yürümeye çalıştım.

Sonuç; az kıza yürüdüğüm için pek bişey çıkmadı ve biri sokağın ortasında sapıkmısın sen her hoşlandığın kıza böyle mi yaklaşıyorsun falan diye bağırdı çağırdı. Neyse bunu bi geri dönüt olarak yazmak istedim ve asıl saha raporunu anlatıyorum.

Kız hb6.5 (çok kısa bir etek giymiş ve hala betalığın kalıntıları sanırım bu tarz giyinen kızlar bir tık daha önde oluyor gözümde)

Ben yaş 22 boy 1.80 2 yıldır ağırlık kaldırıyorum ve mekana idmandan hemen sonra gittiğim için baya pumplıyım.
Dans gecesindeyiz .

Kızla birlikte başlangıç grubunda olduğumuz için hadi gel şu öğrendiklerimizi deneyelim diye kaldırdım dansa ve bir sürü IOI aldım ( O kadar gürültüde sürekli sohbet etmeye çalışıyordu benimle, soru soruyordu, gereksiz temasta bulunuyordu vs.)
Dışarı çıkalım mı dediğimde olur dedi sonra mekana geçtik buraya kadar herşey normal.

Mekana oturunca bir arkadaşımı çağırsam sorun olur mu dedi. Bende olmaz dedim. (Gerçekten bilemedim ne diyeceğimi)
Sonra işin daha kötü tarafı mekana gelen arkadaşı erkek çıktı. Çocuk cılız görünümlü tam bir beta ve gelir gelmez dedikodu yapmaya başladılar. Ben ne kadar çerçevemi sıkı tutmaya sinirlendiğimi belli etmemeye çalışsamda sohbet dışı kalmanın gerginliği vardı üzerimde.

Kalkıp gitmeyi düşündüm. Gitmedim.

Kız niye bu kadar sessizsin dediğin de ne yapayım siz eskileri konuşmaya başladınız ( kızın hoşlandığı bir çocukla ilgili konuştular) nerden katılayim sohbete dedim.
Ve kendimi gerçekten kötü ve çaresiz hissettim.

Ordan kalkınca kızın arkadaşını postaladık biraz tutmayalım dedik.

Turlamaya başladığımızda benim eve (aslında arkadaşımın evinde kalıyordum onada söylemiştim)geçelim mi dedim kızda yok ya turlayalim sonra sen beni eve bırakırsın dedi. Bende ısrar etmedim. Kızı evine kadar olmasada baya mahallesine kadar götürdüm(götürmem mi demem gerekiyordu karar veremedim).

Kız bi ara yürürken ben kursu bırakıyorum birdaha görüşemeyiz belki gibi bişeyler söyledi bende kısmet dedim. Ve kızın numarasını falan istemedim.

Kırmızı haptan sonra ilk buluşmamdı. Üzülmedim gece saçma sapan geçti diye ama çok garip hissettim.

Yorumlarsanız çok mutlu olurum.

hb7 ve üzeri kızlara daygame yapmaya çalışmamın bir problem olduğunu söylemiştin ve ben de zorla da olsa dışarıda hb7 altı kızlara yürümeye çalıştım.

HB7 altını guzel bulmamanız problem. Ama nedeni tam anlaşılmıyor. “Zorla olsa da …” diyorsun ya. O klasik düşük rütbeli betalara özgü güzellik tapınması asıl problem. Bu kafa yapısı ile HB7 üstü kız tavlayamazsınız tavlasanız da o kızın ayak paspası olursunuz.

Kız hb6.5 (çok kısa bir etek giymiş ve hala betalığın kalıntıları sanırım bu tarz giyinen kızlar bir tık daha önde oluyor gözümde) …

Çok kıza etek giyen kız o eteği cinsel olarak ilgi çekmek için giyiyor. Buna ilgi göstermek betalık değil. Buna ağzının suyu akmak ya da bakıp bakıp da yürüyememek betalık.

Tabii hatun açık giyiniyorsa bu onun her erkeğin ilgisini çekmekten hoşlanacağı anlamına gelmez. Onun öyle giyinme sebebi tepe erkekler için diğer kızlarla rekabet etmek. Tüm erkeklerin ilgi göstermesi bir yan etki sadece.

Şimdi danstaki kıza gelelim. İyi başlamış. Çok kısa etek giyinen kadını alfa evresinde varsayabilirsin. Kırmızı giyinmek de aynı şekilde buna işaret eder. Aslında giyim döngülerinden kızların adet döngülerinin neresinde olduğunu bile az çok çıkarabilirsiniz.

Mekana oturunca bir arkadaşımı çağırsam sorun olur mu dedi. Bende olmaz dedim.

Kız uydusunu çağırarak shit test atmış. Olmaz dememen ya da hemen kabul etmen hata. Şakayla karışık bir şekilde reddetmen lazımdı. “Ben mum ışığında başbaşa kalırız diye hayal ederken arkadaşının gelmesi olmaz” derdin mesela …

Diyelim ki ciddiye almadı (muhtemelen kız burada durur o adamı çağırmazdı) ve arkadaşı yine de çağırdı. Bu kızın sana ilgisinin o aşamada düşük olduğuna işaret eder. Burada yapman gereken bunlar konuşurken ya sessizce gitmek ya da kıza “ben gidiyorum sen de gel deyip kızı başka mekana götürmektir. Kız eğer gelmezse zaten orda zamanını boşa harcamayı bırakmış olurdun. Ya da kız kuyruğu ile gelirse mesela onları orda ekerdin.

Kalkıp gitmeyi düşündüm. Gitmedim.

“Abi şu durumda ne yapalım, bu durumda nasıl davranalım” diye sorulan sorular aslında çok saçma. Zira eğer damarlarınızı testosteron dolduracak aktiviteleri yapıyorsanız olay olduğunda yapacağınızı sezgileriniz size bağıracaktır. Bak mesela senin 2 senelik spor sana en azından bunu sağlamış. Önemli olan mavi hapı atmak. Burada sessizce ya da afedersiniz deyip gitmen ve başka avlara ve danslara bakman lazım. Kendi de bunu biliyorsun ve testosteron ile yağlanmış evrimsel algoritmaların da sana bunu hissettiriyor. Kalarak kendine hıyanet etmişsin ve …

Ve kendimi gerçekten kötü ve çaresiz hissettim.

Sonuç kaçınılmaz. Mavi hap işte gözü körolsun! Daha bir saat önce hayatında olmayan kıza “ya verirse” ya da “saygılı efendi çocuk ol, annenin gününe gelen teyzeleri gururlandır” mantığı ile orada ezilip büzülmeye katlanırsın. İçindeki maskülen erkek aslında hala aktif ve o nedenle kötü ve çaresiz hissetmişsin. Bu açıdan ümitsizliğe gerek yok ama tam olarak iğdiş edilmemiş olman orada kalarak kendini aşağıladığın gerçeğini değiştirmez.

Ordan kalkınca kızın arkadaşını postaladık biraz tutmayalım dedik.

Bu sana ne söylüyor? Maalesef kızın arkadaşını çağırma nedeninin seni postalamak ya da aşağılamak değil denemek olduğunu söylüyor. Sana shit test atmış. Shit testlerin sadece kadın erkekle seks yapabileceğini düşündüğünü gösterir ve iyi bir şeydir. Yoksa hatun seninle kalmazdı.

Turlamaya başladığımızda benim eve (aslında arkadaşımın evinde kalıyordum onada söylemiştim)geçelim mi dedim …

Hiçbir cinsel gerilim yükseltme olmadan şunu yapmayın. Sen gördüğüm kadarıyla hiç cinsel gerilim yükseltme yapmamışsın. Eğer kızı ve arkadaşını orada bırakıp başkası ile dans etsen ve o kızla da gitmezsen ve dönse idin o bile cinsel gerilimdir.

Arkadaşlar daha direkt söyleyeyim : kadınlar azdırılabilir yaratıklar (hafif dokunuş ve sözlerle) ve hafifçe azdırmadan eve meve atamazsınız … İstisnalar tabii olacak ama strateji olarak benim dediğim doğru.

Kız bi ara yürürken ben kursu bırakıyorum birdaha görüşemeyiz belki gibi bişeyler söyledi bende kısmet dedim. Ve kızın numarasını falan istemedim.

Kusura bakma burası facia. Bak o shit testi geçememene rağmen kızın sana ilgisi devam ediyor. “ben kursu bırakıyorum bir daha görüşemeyiz belki” ne demek? Burada karşılaşamayız lütfen telefon numaramı al seni bir daha görmek istiyorum demek !?!?!

bende kısmet dedim – aferim.

Ve kızın numarasını falan istemedim – bravo!

Ah işte aşağıdaki büyük başa giden kanın yukarıdaki büyük başa giden kandan daha fazla olduğu yaştasın 😀 35 yaşa kadar böyle maalesef. Düşünmek ve uyanık olmak için özel çaba harcaman lazım.

Sen muhtemelen kızın oradaki arkadaş shit testinin ve orada hissettiklerinin etkisinde kaldın. Ama tipin iyi, boyun posun yerinde ve duruşuna dikkat ediyorsun. Yani senin bir miktar shit test yenilgisini absorbe edecek avantajların var. Fakat telefonumu al diyen kızdan telefonunu almamışsın, avantajların işe yaramamış.

Üzülmedim gece saçma sapan geçti diye ama çok garip hissettim.

Bu da bir tecrübe sonuçta. Ama Amcığın 16 Buyruğundaki ekstra özgüven işini biraz daha kolaylaştıracaktır. Satışı da oldu kabul et ve ona göre davran.

 

 

Red Man Group Episode 21 Notları – Tip mi, oyun mu yoksa para mı?

The Red Man Group Episode #21 – $$$ vs. Looks vs. Game grubun en bomba bölümlerden biri idi. Biramı alıp seyretmek isterdim ama olmadı. Onun yerine yükleyip uçakta bazı kısımlarını çevirdim. Bu önemli kısmı paylaşarak bitmeyen tartışmayı yeniden ateşleyeyim. Oyuncu Emre mi, yakışıklı Buğra mı yoksa BMWli Berkecan mı?

Rollo : Kırmızı Hap camiasında çok bilinen bir tartışmadır bu. Bu tartışmada taraf erkekler iki kamptan birine düşerler. PUA tarafındaki erkekler, kendine güvenin yüksek, oyunun iyi ayarlanmış olduktan sonra ve kadında bir duygu yaratıyorsan, duygusal bir iz bırakıyorsan nasıl göründüğünün önemli olmadığını söylerler. Bu adamlar size sokakta güzel kızlara yürüyen ve telefon numarası alan şişman erkeklerin videolarını göstereceklerdir. Oyunları iyi olduğu için bu kızları götürebiliyorlar mesajı vermek için bu videoları hazırlıyorlar. Bunları şimdiye kadar sadece RSD videolarında gördüm ama biliyorsunuz bu ihtimal dahilinde bir olay. Videolardan birinde şişman gösterecek şeyler giyen ve kadınlara yürüyüp oyun oynayan bir adamı seyrettim. Bu gerçek mi sahte mi bilmiyorum.

Neyse, iki kamp var. Oyunun herşey olduğunu düşünen erkekler ve olayın sadece dış görünüş ve yakışıklılık olduğunu düşünen erkekler. Eğer yakışıklı değilsen, 185 boyunda değilsen, simetrik surata ve hatlı kaslara sahip değilsen şansın yok ya da çok az adamları. Oyun kampındakiler dış görünüşü tamamen önemsiz sayarken tip kampındakiler oyunun tip yeterli değilse işe yaramayacağını düşünür.

Bir de herşey servet ve para diyen erkekler vardır. Eğer paran yoksa kızlar sana bakmaz diyen erkekler.

Rollo der ki :

Tip.

Oyun.

Para.

En azından ikisine sahip olun. 3üne de sahipseniz en iyisi. Ama sadece birine sahip olacaksanız oyun en önemlisidir. Zira oyun sizi en azından alışık olduğunuzdan bir basamak yukarıda kadınların radarına sokacaktır.

Bu üçü içerisinde en çok direkt kontrolünüz olanı tip. Zira daha değişik giyinebilir, gyme gitmeye başlayabilir ve kendinize çeki düzen verebilirsiniz. Eğer dış görünüşünüz iyi ise oyununuz daha kolaylaşır. Eğer tipinize özen gösterirseniz daha çok IOI (Indication of Interest – İlgi Göstergesi) alırsınız. Bu durumda kadınlar size daha çok dokunacaklar, daha dokunaklı olacaklar. Bu aşamada sıçmamak ise size kalmış.

Zira tipi çok iyi ama oyunu olmayan boğazına kadar mavi hapa batmış birçok erkek gördüm. Bunlar ilk aşamayı ve tanışmayı geçebilirler hatta seks de yapabilirler. Ama her zaman yanıp tutuştukları kız arkadaşa bir türlü sahip olamazlar. Zira boğazlarına kadar mavi hapa batmışlardır.

Birçok erkek olayın sadece para ile ilgili olduğunu düşünür. Eğer paran ve kaynakların yoksa kadınlar sana yüzvermeyecektir. Benim N-sayımın (yattığım hatun sayısı) çoğu cebimde beş kuruş para yokken oldu. Bir pickup arabam, amplifierım ve müzik aletlerimden başka birşeyim yoktu. Kadınlar benim Kuzey Hollywood’daki tek oda stüdyoma gelip benle seks yapıyorlardı. Zira ben o dönemde onların idealindeki alfa sikerdim. 22 yaşında (rock müzik grubu üyesi) …

Oyununuzu ve dış görünüşünüzü geliştirebilir ve biraz ekstra para da kazanabilirsiniz. Ama para çoğu erkek için 20lerinizin sonuna ve 30larınızın başına kadar gerçekten gelmeyecek. Bu nedenle erkeklerin cinsel pazar değeri zirvelerini erken 30lara koyuyorum.

Carl (Black Label Logic) : Son zamanlarda insanları sinir eden tweetler atıyorum. Geçenlerde böyle bir tweet attım. Biz erkekler kadınların peşinde onlara yürüyüp duran 6 – 7 milyarder koşuyormuş gibi bir izlenime kapılıyoruz ama gerçekte ellerinde olan 50 tane instagram takipçisi var. Bunlarda ortalama erkekler ise ortalama 1.77 boyunda, BMI indeksleri 29 civarında (obezite sınırı) ve 101 cm gögüs ölçüsüne ve yıllık ortalama 40,000 USD gelire sahip, kendilerine bir iki numara büyük gelen crocs ve kargo short giyen erkekler. Bu sürünün üstüne çıkmak o kadar da zor değil. Abur cuburu bırakıp, biraz daha fazla para kazanmanın bir yolunu bulup o bol giyecekleri arka bahçenizde yakarsanız …

Sorun şu : günümüz ortalama erkeği çıtayı o kadar düşürdü ki … eğer kendinizi o seviyenin üstüne çıkaramıyorsanız sizin asıl sorununuz çalışma ahlakınız.

AJ : Eğer erkeksen ve daha fazla kızın radarına girmek istiyorsan daha iyi giyin, hijyene önem ver, daha iyi ayakkabılar giy … Bunlar tamamen temel şeyler. Çoğu hergün duş almak ve nasıl göründüğüne biraz dikkat etmek ile alakalı. Ve bu konuda benimle tartışan adamlar biliyorum. “Benim ayakkabılarıma ve ne giydiğime önem veren bir kadınla asla birlikte olmam” diyen erkekler. Çıta o kadar hastalıklı şekilde düşük ki …

Eğer bir erkeksen ve fiziksel olarak fit olmak için çalışırsan vücudunda doğal fizyolojik değişimler meydana geliyor. Daha kendine güvenen ve kendini ileri süren biri haline geliyorsun. Bunu zaten gymde yapıyorsun ama gymdeki metafor hayata taşınıyor.

Kadınlar için çok hayal kırıcı olan şeylerden biri fit ve çekici bir erkek görüp sonradan bu erkeğin mavi haplı olduğunu anlamak. Böyle vücut geliştiriciler gördüm.  Fiziksel olarak 10 numara olmalarına rağmen bir kadının çevresinde yavru köpeğe dönüyorlar zira o mavi haplı kafa yapısı içindeler. Çok çekici görünüyorlar ama ağızlarını açtıklarında olay bitiyor. Azıcık oyuna sahip olsalar bile arzuladıkları hatunu bulunca AFC kafa yapısına geri düşüyorlar.

Rollo’nun dediği gibi bu alanların hepsini (para, oyun ve dış görünüş) geliştirmeye çalışmalısınız. Sadece birinde çok iyi olup kadın – erkek ilişkilerinde ve hayatta o şeyin sizi ileri götürmesini bekleyemezsiniz.

En yaygın 5 sinsi cazibe katili

Bir erkeğin yürüdüğü ya da beraber olduğu bir kadının gözünde tüm cazibesini öldürebilecek, erkeği en kısa sürede “ya Mahmutcan çok iyi çocuk ama …” statüsüne ışınlanacak bir sürü şey var. Bunlardan bazıları hemen göze çarpmayan, aslında iyiymiş gibi görülen ve algılanan sinsi katiller. Aşağıdaki beşi en yaygın ve garantilileri. Israrla uzak durunuz.

1 – Tam Açıklık

Özellikle ilk buluşmalarda ama genel olarak ilk aylarda asla kendi hayat hikayenizi, karakterinizi, değerlerinizi vs. kıza fazlaca açmayın, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosferi ortadan kaldırmayın. Kadının erkek ile ilgili kafasındaki imgenin asıl seksi kısmı, erkeğin hayatındaki bilinmezlikleri hayal gücü ile doldurmasıdır ve cinsel elektriğin asıl kaynağı bu hayalgücüdür.

Ortalama iyi çocuk, bu hatayı daha kızla karşılaştığı ilk 15 dakikada yapar ve daha sonra da neden kızın “bitse de gitsek” diye kendisinden kurtulmaya çalıştığına şaşırır.

Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Bir kadının hayal gücü, oyun cephaneliğinizdeki en önemli silahtır. Her teknik, her gündelik tepki, her jest, üstü kapalı söz ve sözel olmayan iletişim, kadının hayalgücünü uyarma temeline dayanır.

2 – Seni Seviyorum.

Daha yeni tanıştığınız bir kıza “seni seviyorum” demeyin. Burada daha yeni “3 ay” gibi bir süre, “dün” değil.

Bir kıza en az birkaç ay tanımadan “seni seviyorum” demek sizi hem muhtaç hem de aptal gösterir. Neden?

… sıkı durun …..

Kızı birkaç ay tanımadan “seni seviyorum” diyen erkek gerçekten aptal ve muhtaçtır da ondan. Bana “ama abi bildiğin gibi değil, aşk bu başka bir şey demetyin”. Daha yeni tanıdığınız birini sevemezsiniz. Bunu kıza söylediğinizde kız aslında sizin ona muhtaç olduğunuzu / olmaya başladığınızı çakacaktır. Bu da kontrol onda demektir. Dominantlığı çöpe atmanın daha hızlı yolu yoktur. “Seni seviyorum” diyerek tüm kartları kıza verirsiniz.

Bu aynı zamanda sizin lehinize olan pozitif cinsel elektriği de öldürür. Kendi cinsel çekiciliğine güvenen bir erkek, en az birkaç ay geçmeden bir kıza asla seni seviyorum demez. Ve bu süre sonunda da bu sözleri sadece kendi değerini ispatlamış bir kadına söyler. Ve eğer söyleyecek bile olsa, şu kuralı bozmaz:

Buyruk 1 – Asla seni seviyorum diyen ilk sen olma

Kadınlar bir erkeğin kalbini kazanmak için engeller aşmaları gerektiğini hissetmek isterler. Başka kadınların ilgisi için rekabet ettiği bir erkeğin ilgisini kazanmak için çabalamayı çok arzularlar ve sonunda onun kararsızlığını aşıp tek eşli bağlılığını kazanmayı. Duygusal dünyasını kadının ayaklarına kolayca seren bir erkek, kadının erkeğin aşkını kazanma zevkini gaspeder. Ona aşıksanız bile, o size seni seviyorum demeden, siz ona seni seviyorum demeyin. Onun yin tatminine doğru savaşma ihtiyacı için kendinizi tutkuyla dizginleyin. İlk adımı onun atması için onu esinlendirin, bu iyiliğinizin karşılığını size bin katıyla verecektir.

The Sixteen Commandments of Poon, Amcığın 16 Buyruğu

Not : Bu dediğimizi, kıza hiç seni seviyorum demeyin olarak anlayacak arkadaşlara diyeceğim tek şey şu ki ben o düşüklükte IQ ile bilgisayar kullanılamaz sanıyordum.

3 – Çok güzelsin.

Daha yeni tanıştığınız kıza “çok güzelsin” ya da bu anlama gelecek birşey söylemeyin. Bazı erkekler toptan iltifat yerine, kaşına ve gözüne iltifat etmeyi zararsız sanarlar ama aynı şey.

Birçok erkek, güzel bir kıza yürüdüğünde onun ne kadar güzel olduğunu belirtecek birşeyler söyler. Ya da diğer zilyon tane şekilde yalakalık yapar.

Yalakalık yapmak sizin oyundaki en büyük düşmanınızdır. Yalakalık sizi, cinsellik için yalakalık yapmak zorunda olan aşağı biri gibi gösterir. Aynı zamanda erkeklerin yüzde 99u şu ya da bu şekilde güzel kızlara yalakalık yaptığından, sizin iltifatınızı siz ne kadar yalakalık saymasanız da, kadın tarafından yalakalık olarak algılanır.

Buyruk 2 – Onun güzelliğini görmezden gel

Güzel bir kadını düşünürken beyninin ödül merkezini kontrol altına alabilen erkek, kadınlarla olan etkileşimini inanılmaz bir şekilde dönüştürebilir. Böyle yapabilirse, heyecanı ve endişesi kaybolur ve arzularının nesnesi ile daha samimi ve içten bir etkileşime girebilir. Büyük çapkınların idare edebileceklerinden çok fazla aşka boğulmalarının sebeplerinden biri budur – bir sürü güzel kadınla bir sürü pozitif deneyimden sonra güzellik önünde ortaya çıkan saygı ile karışık korkuları kaybolur, ve bununla beraber güzellik karşısındaki güçsüzlük de ortadan kalkar. Hoşunuza giden kızları tanımlamak için “güzel”, “tatlı”, “bomba”, “afet” gibi kelimeleri tamamen lugatınızdan çıkarmak size çok doğru bir zihinsel çerçeve kazandırır. Bunun yerine kendinize “bu kız ilginç” ya da “bu kız tanımaya değebilir” gibi şeyler söyleyin. Bir kadına asla güzelliği konusunda iltifat etmeyin, özellikle de henüz sikmediğiniz hatunlara. Beyninizin onları “gökten düşmüş meleğe” ya da “nadide bir kar tanesine” dönüştürmeye çalışan kısmının fişini çekin. Bu tür bir Zen Nirvanası seviyesine ulaşmak için yapabileceğiniz ileri eğitim tekniklerinden biri de yatabileceğiniz kadar güzel kadınla yatmanız (gerilemek istemiyorsanız çok fazla çirkin kadınla yatmayın). Kısa zamanda bir Jedi aşığa dönüşeceksiniz.

The Sixteen Commandments of Poon, Amcığın 16 Buyruğu

4 – Büyülenmek

Diyelim ki bir bardasınız ve bir kadının yanına oturmaya karar verdiniz. İlkin onun onayını arıyormuş gibi algılanacak hareketlerden kaçının. Mesela vücudunuz ona dönük olmasın ve sadece arada ona bakmak için başınızı çevirerek konuşun. Kadın ilgi gösterene kadar vücudunuzu ona dönmeyin.

Kısacası bir kadınla beraber iken, özellikle de güzel bir kadın ile beraber iken, ONA ONUN BÜYÜSÜ ALTINA GİRMEDİĞİNİZİ GÖSTERİN.

Bunu yapmanın en yaygın yolları kızla konuşurken fazla gülümsememek, kız sizinle konuşuyor diye heyecanlanmamak, ona fazla odaklanmış bir dikkat vermemek, onu oyuncu bir şekilde alaya almak ve kıza sizin standartlarınızı geçmesi gerektiğini hissettirmektir. Bunlar sadece onun iç direncini kırmakla kalmaz, sizi BAŞKA KADINLAR TARAFINDAN YÜKSEK TALEP GÖREN bir erkek gibi de gösterir. Unutmayın, kadınlar sürü psikolojisine yatkındır ve başka kadınların çekici buldukları erkekleri ister istemez çekici bulmaya meyillidirler.

5 – Uslu ve söz dinleyen erkek

Genel olarak kadına yalakalık yapmadığınız zaman ona sizin kadar onun da sizin için çabalaması gerektiğini gösterirsiniz. İlk yaklaşmayı siz yapmış olsanız bile. Ve onunla aranızda birşey gelişmesi için önünde diz çökmeyeceğiniz mesajını da verirsiniz.

Unutmayın, kadınlar sizin kankanız değiller. Kankanız ile beraberken çok birşey ispat etmek zorunda değilsiniz. Erkek Adam olduğunuzu sürekli göstermek zorunda değilsiniz (fakat kankanızla bile itilip kakılmaya gelmeyecek biri olduğunuz göstermeniz lazım).

Kadınlar KENDİLERİNİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYECEK, HİÇBİR ŞEYE İHTİYACI OLMAYAN VE BİRŞEY İÇİN YALVARMAYAN ERKEKLERİ arzularlar.

Kadınlar, bir erkeğe olan duygularının ŞEHVET olduğunu hissetmek isterler. Duygularının “ona bunu borçluyum” dan kaynaklanmasını istemezler. Bu oldukça zayıf ve hastalıklı birşeydir. ŞEHVET ise karşı konulmaz bir kaynaktır.

Kızlara yürümek, kadınların MASKÜLEN ERKEKLERİ şiddetle arzuladıklarını anladıktan sonra oldukça kolay bir hareket haline gelir. Kadınlar efemine ve yalaka iyi çocukları değil, Erkek Adamları çekici bulurlar!

Eğer Erkek olmanın zevkine ve ayrıcalığına varmak istiyorsanız bunu asla unutmayın. İNSİYATİFİ ELİNİZE ALIN VE KADINLARIN NE DEDİĞİNE ALDIRMAYIN.

KADINLAR SADECE SÖZLERİNİ GEÇİREMEDİKLERİ ERKEKLERİ SEVERLER!

İyi çocuklar kadınların her dediğini dinleyip, her istediklerini yaptıkları için kaybederler. Bunu yapma sebepleri “iyi” olmaları değil, “zayıf” olmalarıdır. Ve “iyi” maskeleri, kadınların milyonlarca yılda evrilmiş “zayıf erkek belirleme” içgüdülerini kandıramaz.

Bir kadın size ayı, serseri, vs. gibi kötü çocuk olduğunuzu ima eden birşey söylüyorsa derin bir nefes alın ve hafifçe sırıtarak “iltifatın için teşekkürler” deyin. Ona onun sizin hakkınızda ne düşündüğünüzü zerre kadar takmadığınızı gösterin.

Maskülenitenin evrimi

İnsanlar karşılarına çıktığında, masküleniteyi bilirler ve onu hissederler. Ona tepki gösterir ve onu ölçerler. Buna rağmen çoğu erkeğe masküleniteyi tarif etmelerini söylediğinizde, bir sürü karışık ve çelişkili cevap alırsınız.

Çoğunlukla, maskülenite tanımı diye ahlak ve “gerçek bir erkeğin” ne yapması, ne yapmaması, ne giymesi ve ne giymemesi gerektiği ile ilgili bir ders dinlersiniz. Cevaplar da, sosyal sınıftan sınıfa ve kültürden kültüre değişir. O kadar ki çoğu insan, maskülenitenin hiçbir anlam ifade etmediğini bile düşünür. Onlara göre maskülenite, toplumsal bir yapılandırmadır. Kendi görüşlerini doğrulamak için de değişik erkek gruplarının maskülenite hakkındaki değişik fikirlerini öne sürerler.

Fakat bu çeşitli gibi görünen maskülenite tanımlarında, erkekler için oldukça önemli olan ortak değerler vardır. Tarih boyunca ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamış ve yaşayan erkeklerin maskülenite ile ilişkilendirdikleri değerleri listelediğinizde, çoğu erkeğin şu noktalarda hem fikir olduğunu görürsünüz :

  • Erkek güçlü olmalıdır.
  • Erkek cesur olmalıdır.
  • Erkek yetkin olmalıdır.
  • Erkek onurlu olmalıdır.

Bunlar taktik erdemlerdir :

  • Güç
  • Cesaret
  • Ustalık
  • Onur

Bunlar, erkeklerin bir ölüm – kalım senaryosunda birbirlerinden isteyecekleri, ihtiyaç duyacakları, talep edecekleri özelliklerdir.

İçinde bulunduğunuz binanın birdenbire zombilerce çevrelendiğini düşünün. Bu değerler, bir anda sizin yanınızdaki erkeklerde olmasını isteyeceğiniz değerler olacaktır.

Güç, cesaret, ustalık ve onur sadece erkeklerin tekelinde değil. Ama tarih boyunca bir erkeğin bu değerlere sahip olması daha önemli olmuştur.

İnsanoğlu, yüzbinlerce yıllık bir süreçte, bugün içinde yaşadığımızdan çok çok daha tehlikeli bir çevrede evrimleşti. Bu uzun süreçte erkeklerin birinci görevi, grubu doğadan, dış dünyadan, tehlikelerden ve diğer erkeklerden korumaktı. Kabilenin sınırlarını korumak ve gerektiğinde tehlikeyi göze alarak o sınırların dışına çıkıp kabilenin ihtiyaçlarını bulup ele geçirmekti.

Eşeysel seçilim (kadınların erkekleri ve erkeklerin kadınları nasıl seçtiği), Darwin’in kuramında doğal seçilimle beraber, türlerin değişimini yöneten-açıklayan temel bir prensip olarak üzerinde çok yazılan ve çizilen bir teori. Ama maskülenite, kadınların erkekleri nasıl elediği kadar erkeklerin birbirlerini nasıl elediği ile de alakalı. Maskülenite, erkeklerin kendilerini diğer erkeklere ispat etmesi ile de alakalı. Maskülenite, erkeklerin kendilerinin takımın vazgeçilmez bir parçası olduğunu ispat etme çabası ile de alakalı.

İnsanoğlu her zaman sosyal bir hayvan olmuştur ve açık seçik cinsel rollerin olduğu gruplarda evrimleşip hayatta kalmışlardır. Ortak atadan 6 milyon yıl önce ayrıldığımız şempanzeler de sosyaldir ve açık seçik cinsel rollerin olduğu gruplarda yaşarlar, ürerler, mücadele ederler ve hatta savaşırlar.

Avlanmak, savaşmak ve kabilenin sınırlarını korumak tarih boyunca erkeğin işi olmuştur. Yeterince güçlü, cesur ve yetkin olmayan erkekler, diğer erkeklerin kendileri hakkındaki görüşlerine dikkat etmeyen erkekler, herhangi bir nedenden dolayı kendi yüklerini taşıyamayan ya da taşımaya gönüllü olmayan erkekler; basitçe takımın bir parçası olmayan erkekler ya kadınlar ve çocuklarla beraber diğer erkeklerin bakmaları gereken insanlar oldular ya da kabileden şutlandılar. Bir insanı öldürmek ve yemek üzere tasarlanmış, çok tehlikeli bir dünyada yapayalnız ve tek başlarına kaldılar. Bu erkeklerin büyük çoğunluğu, muhtemelen hayatta kalamadı ve genlerini geleceğe geçiremediler.

Birbirlerine güçlü, cesur, yetkin ve onurlu oduklarını ispat eden, takımın değerli bir parçası olan erkeklerin ise genlerini gelecek nesillere geçirme şansları muhtemelen çok daha fazla idi. Bugün dünyada yaşayan her erkek, kesintisiz bir şekilde on binlerce nesilde hayatta kalan ve genlerini gelecek nesillere geçirebilen bu başarılı takım oyuncularının oğulları.

Bugün çok azımız avlanmak, savaşmak ya da sınırları korumak zorundayız. Önemli bir kısmımız yataktan, sandalyeye, sandalyeden koltuğa, koltuktan yatağa bir hayat yaşıyoruz. Yaşadığımız çevre tarihte hiç görülmediği kadar güvenli. Bugün yaşayan bir erkeğin şişmanlıktan ölme ihtimali, savaş, cinayet, açlık ya da hastalıktan ölme ihtimallerinin toplamının kat be kat üstünde. Fakat bu yüzbinlerce yıllık evrimsel geçmişi bir kalemde silip atamıyor. Bu çevre bizim güçlü, cesur, yetkin ve onurlu bir erkek olma arzumuzu bir kalemde silip atamıyor. İnsanlığın artık hayatta kalmak için bolca çocuk yapma ihtiyacının olmamasının bizim içimizdeki seks arzunu zerre kadar silip atmadığı gibi.

….

Evet, günümüz toplumunun, sizin maskülenitenize ihtiyacı yok ya da toplum öyle sanıyor. Günümüz toplumunda, maskülenite opsiyonel, ya da çoğu erkek öyle sanıyor. İnsanlığın uzun geçmişinin %99u boyunca büyük bir ihtiyaç olan maskülenite, artık %90ımız için ihtiyaç değil. Erkeklerin tarih boyunca bizzat oynadığı roller, bugün az sayıda erkeğe ve teknolojiye havale edilmiş durumda.

Günümüz toplumunda hayat çok kolay. Maskülen olmak ise zorluk gerektiren bir şey. Maskülen olmak için hayatınızı zorlaştırmanız lazım. Bir kasın gelişmesi için nasıl ağırlığa ihtiyacı varsa, maskülinitenin gelişmesi için de “dirence” ve “baskıya” ihtiyacı var. Aynı şekilde hiçbir ağırlığa maruz kalmayan bir kasın erimesi gibi, tamamen kolay ve zorluktan arınmış bir ortamda maskülinite de erir.

İyi haber şu ki, bir erkek hiç kullanmadığı için erimeye bıraktığı maskülenitesini, kas geliştirir gibi geliştirebilir. Başlangıçta hafif ağırlıklarla başlayıp, ağırlığı zamanla arttırarak, maskülenitesini güçlendirebilir.

İyi de bunu neden yapsın ki? Hayatta kalmak için buna ihtiyacı yok. Genlerini gelecek nesillere aktarmak için bile masküleniteye ihtiyacı yok. 30larına kadar sabrederse, güvenlik ve kaynak ihtiyacı, maskülenite ihtiyacını geçmiş bir kadınla üreyebilir.

Fakat bir erkek için, maskülen olmak, doğanın içine kodladığı ve gerçekleştirerek en doğal ve doyumlu halini bulabileceği durumdur. Bir erkek için, içindeki maskülenitenin yükselişine şahit olmasından daha güzel bir deneyim yoktur. Güçlükleri aştığını görmesi, yapabileceğini bilmediği bir şeyi yapabilmesi, kahramanca davranması, içindeki ateşten ve iradeden başka bir şey kalmasa dahi “dayan” diyerek meydan okuması kadar güzel bir deneyim yoktur. Bu neredeyse manevi bir deneyimdir. Maskülenite bir seçim ve bir erkeğin hayattan gerçekten tatmin olabilmesi, kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesi için neredeyse tek yol.

Bir erkeğin bu deneyimi yaşaması, toplumun umrunda değil. Çoğu insan için bir erkeğin rahat ortamında, kendisini olduğu gibi kabul edip sevmesi daha kabul edilir bir davranış. Bu nedenle, masküleniteyi geliştirmek için gerekli zorluğu, erkeğin kendisinin arayıp bulması gerekli.

Ağırlık kaldırmak ve gym, sadece kasları geliştiren değil, maskülenite için gerekli zorluk olarak da faydalı olan bir aktivite. Ve bu sitede gerekliliğini defalarca dile getirdik. Ama daha etkili bir zorluk erkeğin kendisine, sadece  erkeklerden oluşan ve kendisinden güç, cesaret, yetkinlik ve onur talep eden ve bu konuda da erkeğe karşı acımasız olan bir takım bulması. Bu bir spor takımı da olabilir, bir av takımı da. Ama bu takımın karşısında erkeğin olduğu takımın cesaret, güç (fiziksel ve duygusal) ve yetkinlik ile yenebileceği başka erkek takımları ya da doğa olmalı. Bu nedenle örneğin ipli zirve tırmanışı yapan bir dağcılık takımı maskülenite için gerekli zorluğu yaratacaktır ama Counter Strike takımı bir boka yaramayacaktır.

Eğer gerçekten maskülin olmak istiyorsanız, gidip bu takımı bulun. Bulamazsanız ise kendiniz yaratmaya çalışın. Sizin içinizdeki masküleniteyi bu takım ile beraber mücadeleden daha hızlı geliştirecek bir şey yoktur.

Pozitif maskülinite mi hanzoluk mu?

Kırmızı Hap size pozitif maskülenliğe giden yolu gösterir. Agresif kaba hanzo etkafa olmanın yolunu değil. – Skeptico

Starker’ın bolca aşağılama, patronun kim olduğunu gösterme içeren saha raporuna yazdığım eleştiriden sonra AntiWorrior şöyle bir yorum yazmıştı :

Son zamanlarda (sadece bana mı öyle geldi bilmiyorum) bu sitede red pill felsefesi yavaştan yumuşatılmaya başlanmış gibi geldi.Yukarıdaki arkadaşın saha raporu kötü sonuçlansada bence davranışları dark triad a uyuyor.Yani götlük yapıyorsa yapıyordur önemli olan sonuca ulaşması,nasıl ulaştığı değil.Tabiki bu sadece benim görüşüm elbette katılmayanlar olucaktır.

Aslına bakarsan sitenin çizgisinde değişen bir şey yok. Kasım 2017’de yazılan oyunun bokunu çıkarmak yazısında da bu konulara değindik. Ben de şöyle yazdım :

Adam yukarida anlattigi seyi defalarca yaparak sifir cektiginden bahsediyor sen de gelmis onemli olan sonuca ulasmaktir diyorsun 😀 Istediginiz sonuc istikrarli olarak reddedilmek ise buyrun devam edin sert erkekler. Fakat nedense biz sonuc aliyoruz, bu tur sert trpciler hava.

Bu yazıyı ise AntiWorrior’un şu sorusuna cevaben yazıyorum :

Peki nasıl bir yol izlemeliyiz mahmut abi.Dark triad özelliklerini göstererek daha manipülatif bir şekilde mi olaya yaklaşmalıyız ? Demeye çalıştığım yeri geldiğinde göt gibi davranmamalı mıyız ? Kırmızı hapı aldıktan sonra iyi çocuk gibi davranmayacağımı biliyorum,kendimiz en değerli olanız karşımızdaki kadın bizim için ne kadar önemli olabilir ki ? Bu dediklerim tabi uzun süreli ilişki için değil kısa süreli ilişkiler için geçerli.

Nasıl bir yol izlemeliyiz?

Dominant olacaksın, maskülin olacaksın, bolluk zihniyetin olacak, önceliğin kendin olacak, vs … Ve oyunun bokunu çıkarmayacaksın :

Oyun (The Game)nun bilinmesi gereken ama çoğunlukla es geçilen oldukça önemli taraflarından biri, oyunun yolunun iki aşırı uç arasında bir denge çizgisinde devam ettiğidir. Örneğin genelde aşırı bir iyi çocuk geçmişi olan beta, eskiden bir kıza hiçbir sonuç almadan çok yatırım yaptığından, oyuna ilk başladığında tamamen öbür uca atlayarak bir sürü kıza yürürken, hepsine yetersiz yatırım yaparak yine havasını alır. Eskiden bir kadını çok takarken ve ona entellektüelliğin tepesinde muhabbetle yaklaşırken, kırmızı hap sonrası oyunu oynarken yürüdüğü hatuna aşırıya kaçmış bir “sikimde değilsin Nalan” zihniyeti ve çok havadan sudan bir muhabbet ile yanaşır.

Oyun her ne kadar erkeklerin her türlü erkeksi (maskülin) hareketinin zehirli ve zararlı olduğunu öğreten feminen doğmaya karşı olsa da oyun sağduyu dışında değil. Eskiden hatun sizinle ilk buluştuğunda tamamen rahat hissetsin diye tavşan gibi davranmanızın panzehiri, ilk buluşmada tecavüzcü Coşkun’a dönüşmek değil. Eskiden bir kadına çok çok zaman ve ilgi harcayıp da havanızı almanızın panzehiri, şimdi bir kadına öylesine, laf olsun diye yürümek değil. Eskiden muhallebicilerde sevdiceğinizle defalarca buluşurken ağzınızdan kaka ve cinsellik çağrıştırıcı kelimeler çıkmaması için özel çaba harcayıp yanlız gecelerinize yanlız geceler eklemenizin panzehiri porno filmlerinde izlediğiniz sikiş öncesi replikler hiç değil.

Erkeğin sadece alfa siker (ve atar) kısmına odaklanması tehlikeli :

Erkeğin kendisini tamamen Alfa siker tarafına odaklaması, erkek için, yaşınız ilerledikçe anlayacağınız bazı sebeplerden tehlikeli. Örneğin “kadının kafasına yumruğu vurup sikecen, işin bitince hemen kapıya koyacan ve arkanı dönüp yatacan dostum” tadında yazan bir sürü kırmızı hap yazarı var piyasada. Bunların bazıları ileri gidip “sabıkan olacak, tehlikeli olacan hacı, gökten başına am yağar” bile diyebiliyorlar. Evet, şu yazıdaki Corey oğlumuz gibi saf alfa siker modunda takılırsanız gökten başınıza am yağabilir ama bu moda kapılıp da 30larında ser sefil ya da en azından evine yeterince ekmek götüremeyecek bir işte, hayatın başka zevklerini yaşayamayacak gelir grubunda kendini bulan adamlar biliyorum. Tehlikeli, heyecanlı, dolu dolu yaşayacağım derken 20lerinde geberip giden ya da sabıka kazanıp hiçbir eli yüzü düzgün işi olamayan adamları saymıyorum bile.

Corey’e bakınca hemen iki şey aklınızdan geçiyor : Birincisi, bu çocuğa am yağıyordur. İkincisi ise, bu çocuk büyüyünce kendinin bile işine yaramayacak bir adam olacak. Evet, Corey tarzı alfalıkla bolca kadın sikmek zevkli bir olay ama kırmızı hap bu değil. Dahası, kırmızı hapı böyle yaşamak sizi başka ve çok güzel zevklerden de mahrum bırakabilir. Örneğin baba olmak, çocuklarına iyi bir hayat sağlayabilen ve iyi örnek olabilen bir baba olmak. Ya da erkeklerin saygı duyduğu, erdemli bir alfa olup, gecenin ışıklarını lüks bir penthouse apartman dairesinin balkonundan içki içerek izlemek. Yarın dünyanın öbür ucuna uçup, tropik bir adada güzel bir villada yıldızları izlemek. Ne bileyim, bol kaynağı olan, kendi hayatını egemenliği altına almış, erdemli bir erkek olmak işte.

Dark triad ile ilgili Skeptico’nun şu tweet serisini okumanızı tavsiye ederim :

“Alfa erkek” diye söze başlayan kişi Kırmızı hap’ı anlamamıştır. KH size alfa erkek olmayı öğretmez. Çünkü alfa erkek antisosyal kişilik bozukluğundan muzdariptir. Hayvanlarda görülen alfa erkeklere en yakın insanların çoğu hapistedir.

Alfa erkek dark triad adı verilen kişilik özeliklerini sergiler: narsisizm, psikopati ve Makyavellizm. Hapisteyken aşk mektubu alan katiller: alfa erkek.

Putin, Stalin, Hitler, RTE, Cengiz Han, Ted Bundy, Charles Manson, bunlar alfa erkek. Olmak, benzemek isteyeceğiniz karakterler değil. KH size alfa olun, alfaları taklit edin demez. Diyen adam ya başka şeyi kastediyor, ya da yanlış anlamıştır.

KH size maskülen olun der. Medyanın toplumun iğdiş ettiği erkek modelini terk edin, doğanızla daha uyumlu maskülen bir erkek olun der.

Maskülen erkek hanzo, baskıcı, agresif değildir.

Meriçlerin karikatürize ettiği etkafa kaslı kavgacı mahalle kırosu değildir. KH erkeği maskülenliğini ispatlamak zorunda kalmaz. Ben kralım demek zorunda kalan kişi nasıl gerçek bir kral değilse, erkekliğin göstermek, baskın çıkmak, agresif olmak zorunda kalan adam gerçek bir erkek değil, mızmız oğlan çocuğudur.

Konuşması, yürüyüşü, bakışı, hareketleri 7/24 nasıl bir erkek olduğuna dair sinyaller verir. Sürekli”şöyle yapayım şunu diyeyim” diye düşünmez. Söylediği her söz, yaptığı her hareket sünepelerden ayrılır.

Atatürk- maskülen bir erkektir. Makyavellist olabilir ama psikopat ya da narsisist değildir. İnsanlar”Atam’a bak be nasıl duruyor konuşuyor” dediğinde beğendiği şey pozitif maskülen kişiliğidir.

Alfa tanımını karikatürize edip alakasız bir şeyi ezmek çok kolay. Saman adamı argümanı KH size pozitif maskülenliğe giden yolu gösterir. Agresif kaba hanzo etkafa olmanın yolunu değil.

Skeptico’nun alfa erkekle ilgili yazdıklarına 100% katılmıyorum. Alfa dark triadların tekelinde değil, Rollo’nun alfa yazısında dediği gibi erdemli yöneticilerin tekelinde de değil. Ve kendi siyasi görüşünün etkisi ile RTE ve Putin’i Ted Bundy ile aynı kategoriye atarken, Atatürk gibi gayet RTE ve Putin klasmanında birini ayrı bir kişilikmiş gibi almış.

Fakat, alfa – beta kavramlarını referans arketipler olarak kullansak da, Skeptico’nun dediği gibi “Kırmızı Hap size maskülen olun der”. Aslolan budur :

Kırmızı Hap size pozitif maskülenliğe giden yolu gösterir. Agresif kaba hanzo etkafa olmanın yolunu değil.

 

Küçük Porno Deneyi

Selam yoldaşlar. Bugün sizlere pornoyu bırakma sürecimi anlatacağım umarım sizlere de tecrübelerimin faydası dokunur (Tabii ki hiçbirimiz porno izlemiyoruz olm manyak mısınız?)

Öncelikle belirmeliyim ki bu süreç benim için çok da ideal geçmedi. Defalarca kez döndüm bu konuda kendime verdiğim sözlerden ama sonunda çözdüm. Defalarca kez bu son diye kalktım bilgisayarın başından ve sonra kendimi yine hunharca porno izlerken buldum.

Bağımlılık sürecim tam bir bataklıktı. Kesinlikle aşırı yoğun şekilde pornolar izledim hatta aranızda en extreme pornoları ben izlemişimdir. Compilationlar, throat bulge fuckingler,  bimbo abuselar … pornhub da subscribe ettiğim kanallar vardı mesela (link verebilirim 😀 )

Neyse efendim gelelim bırakma sürecime. Bu kısım biraz karışık o yüzden yanlış, gedik varsa affola. Bırakmaya karar vermem bir travma üzerine oldu. Bir keresinden penisime neredeyse dokunmadan porno izleyerek boşaldığımı farkettim. Partnerimle olan seks sürem komik boyutlara inmişti. Bırakmak için zaman geldi de geçiyordu bile…

Noluyordu lan ? Dokunmadan boşalmak da ne ? Ararştırdıkça öğrendim ki artık beynim neredeyse tamamen görüntü odaklı çalışmaya başlamıştı, aşağıda olanlar onu bağlamıyordu. Mahvolmuştu adeta. Neyse ki öğrendim ki tedavi edilebilirmiş. Bunu da süreci parçalara bölerek yaptım.

İlk etapta izlediğim pornoların içeriğini kıstım. Rough porn içeriklerini yasakladım ama compilation vs vs soft pornoları iki hafta kadar izlemeye devam ettim. Sonraki adım ise compilation izlemeyi bırakmak oldu. Artık sadece içinde aynı kadının ve erkeğin bulunduğu pornoları izlemek vardı. Bu kısımlarda hiçbir zorluk yaşamadım çünkü beyin küçük değişikliklere alışıyordu hemen.

Bir buçuk ay kadar bu şekilde ilerledikten sonra haftada ayırdığım zamanı azalttım ilk etapta hafta da 8 saate yakın bir zaman harcadığımı hesapladım bunu aniden yarıya düşürdüm. Bu zaman kotasına uymak koşulu ile izlemeye devam ettim haftaların devamında bu süreyi de kıstım ve yarım saate düştü. Artık kendiliğinden daha az porno izler oldum günlerce izlemeyince çıldırmıyordum. Halbuki önceki zamanlarımda iki gün zor dururdum.

Ancak her şey çok düzgün değildi halen dördüncü günün sonunda çok fena izleyesim geliyor libidom tavan yapıyordu ders çalışırken falan. Aslında beynin aradığı şey dopamindi. Ben de kötü alışkanlıklarım arasında bir şeçim yapıp canım her porno istediğinde biraz olsun bilgisayarda oyun oynadım (maks 20 dk). Dopamin dopamindi ve bilgisayar oynamayı çok daha rahat bırakabiliyordum. Beynim de buna olumlu yanıt verdi. Oyun sonrasında porno izleyesim gelmiyordu. Bu şekilde haftalarca izlemeden idare ettim ve porno izlemek nüksettiğinde bilgisayar oynuyordum.

Son darbe olarak ise “nüksetme” olayını araştırdım ve öğrendiğim kadarı ile bir bağımlılık size nüksettiğinde bulunduğunuz ortamı değiştirmek, yürümek vs vs size iyi geliyormuş daha sonra her nüksetmede bunu denedim ve geçti. Emin olun çok sürmüyor bu tarz nöbetler atlatıyorsunuz sadece size bunu çağrıştıran şeylerden uzak durun mesela ben bilgisayarımın olduğu odada ders çalışmıyordum gibi gibi… size bunları çağrıştıran nesneleri falan bulun ve onlardan uzak kalın faydasını görürsünüz…

Sonra tabi yine bilgisayar oynamayı da bıraktım yerine hobileri koydum modelcilik ve gitar çalmak. Nöbet çok şiddetli ise spor salonunda makinelere kafa atmak. Testosteron fazla olunca gözünüzü o ağırlıklar korkutmuyor.

Şu an 57 gündür porno izlemiyorum ve mastürbasyon yapmıyorum. Birkaç kere fuckbuddy ‘im ile seks yaptım o kadar kendisi de bir değişiklikler olduğunu onayladı (ben demeden).

Süreç öncesi depresif duygularım yoğunluktaydı. Bazen red pill’i yutarak kötü mü yaptım nile diyordum. Şimdi geçti sayılır neredeyse o duygular. Gayet pozitifim, hayatımın zor bir evresinde olmama rağmen. Sadece bunun için bile nofap önerilir.

Sporda ağırlıklarda yüzde yirmi civarında artış var ve vücudum daha az yoruluyor. Birçok işe koşabiliyorum eskiye oranla müthiş derecede ilerleme var. Ses tonumda kalınlaşma var ailem ve arkadaşlarım da söyledi bunu. Sosyal anksiyete daha az. Kızların gözünün içine bakabiliyorum artık konuşurken ve gerilmiyorum. Sonuç daha olumlu eskiye oranla. Bakışlarım daha sert olmaya başladı fark edilir derecede.

Benim tavsiyem şöyle alfa böyle sigma olurum diye sorular sormak yerine ciddi ciddi nofap e uyun çoğu şey kendiliğinden toparlanıyor zaten. Maskülenizm doğamızda var yüksek testosteron bir çok sorunu çözüyor.

Bir de sürece odaklanmayı öğrenin dostlar…

Ayrıca bkz. Pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabı.

Konuk Yazar : Jagdpanzer

Yüksek meziyetli- düşük dramalı kadın / düşük meziyetli – yüksek dramalı kadın

Kaliteli kadın / kalitesiz kadın kavramı bir süre önce yorumlarda çok tartışıldı. “Kaliteli kadın” içi boşalmış bir kavram olduğundan benim pek kullanmadığım bir şey. Zira kalitesiz kadın özellikleri az çok belli gibiyken, kaliteli kadın genelde tanımlayanın kendi değer yargısına göre değişiyor. Benim gerçekten iyi bir “kaliteli kadın” olduğunu düşündüğüm hatunu, başkası bakire değil diye kalitesiz sayacaktır. Objektif olarak kaliteli olduğu söylenebilecek bir kadını ortalama bir mavi haplı, kendi Disneyland fantazilerini uymadığı için (örneğin performans yükü olmadan (= gerçekten) ‘sevmediği’ ve kendini terk ettiği için) orospu diye yaftalayacaktır.

Bu konuda Rollo’nun kaliteli kadın miti yorumunu da okumanızı tavsiye ederim :

Kaliteli kadın kavramı, bunu kullanan her erkeğin objektif kriterleri ile şekillenir. Erkeğin kendi istediği kalıba uyan kadın (ki Disneyvari bir idealizasyondur bu istediği kadın) kaliteli olur, kendi ulaşamayacağı ve tavlayamayacağı ya da kendine yüzvermeyen, terk eden kadın ise kolayca orospu kategorisine atılır. Şimdi ortamda gerçekten kötü karakterli ve ciğeri beş para ermez kadınlar da olduğunu inkar etmeyeceğim ya da bu tür davranışları eleştirmeye karşı çıkmayacağım. Demek istediğim karşısındaki etten kemikten kadını kafasındaki varolmayan ama güçlü bir ideale sokuşturmaya çalışmak ve buna uymayan ya da bu idealin varsayacağı şekilde davranmayan kadını orospu diye yaftalamak tipik ve yaygın bir OHK davranışıdır.

Peki kadınları hiç mi değerlendirmeyeceğiz? Her kadın eşit mi? Değil tabii. Ama ben bu konuda Richard Cooper’dan ödünç alacağım ve kadınların karakterlerini şu iki kategori arasında bir yere koyan değerlendirmeyi önereceğim :

  • yüksek meziyetli- düşük dramalı ve
  • düşük meziyetli – yüksek dramalı.

Bu iki uç idealize arketiplerdir (yani mükemmel bir yüksek meziyetli – dramasız kadın yoktur) ama bir kadın bu skalada bir yere düşer.

Düşük meziyetli – yüksek dramalı hatunla uzun süreli ilişkiden ve Allah korusun evlilikten kaçının. Neyseki günümüzde bu tip kadınlar, “düşük meziyet – yüksek drama” özelliğini övünülecek bir şey olarak gördüğünden, hiç çekinmeden ve bağıra bağıra dünyaya gösteriyorlar. Özellikle de 20li yaşlarında. Örnek : Instagramda çoğu selfie olmak üzere düzenli olarak günde 3 tane fotoğraf paylaşan kadınların çoğu bu kategoriye girer. Bu fotoların içinde “götüm ne güzel değil mi, götümün çok güzel olduğunu görmüş müydünüz” şeklinde squad, bikinili popo, ana konusu popo foto atmış olan kızı gönül rahatlığı ile bu kategoriye sokabilirsiniz. Tinder‘dan gördüğüm kadarıyla, Tinder bu tip kızlarca çok daha fazla kullanılıyorsa bilemem ama, Instagramından bir kızın bu kategoriye düşüp düşmediğini anlayabilirsiniz.

Yukarıdaki drama, meziyetsizliğinin (güzel göt, vücut ve yüz meziyet değildir) varoluşsal boşluğunu ilgi orospuluğu ile kapatan kadın tipi dramadır. Diğer dramalı ve meziyetsiz kadınlara örnekler ise sürekli romantizm ve aranma talep eden kadınlar, elini hiç cebine atmayan kadınlar, ilişkide cinsellik (kucaklaşmak, el tutma, öpüşme, seks) hariç bir şey vermeyen kadın, gold digger, daha ilk günden “çok aşığım, senden çocuğum olsun istiyorum” kadını (bu aşırı duygusal patlama genelde dramanın öbür yüzüdür) vs …

Bu kadınlar genellikle masaya dişe dokunur bir şey koymazlar (cinsellik ve güzellik sayılmaz) ama çok fazla şey talep ederler. Şu aşağıdaki şema, bu kadınlarla ilişkinin şemasıdır.

Yüksek meziyetli ama düşük dramalı kadının ise en önemli özelliği ilgi orospusu olmamasıdır. Onun Instagram hesabı hergün güncellenmez, 1000 tane takipçisi olmaz, bazen Instagram hesabı bile olmaz. Çok eski bir kız arkadaşım var, mesafe yüzünden ayrılmıştık. Şimdi evlenmeye niyetim olsa gider ona yürürürüm. Mühendis, çalışıyor, güzel, dramasını görmedim ve instagramı yok 😀

Tek kriter instagram değil tabii. Bu hatunlar daha çıkar çıkmaz “aşkından yanıyorum, bebişim, aşkitom” sululuğuna girmezler, sürekli romantizm talep etmezler, ellerini ceplerine atarlar (arada yemeği, sinemayı, vs … ona aldırıp tepkisine bakarak çok rahat anlayabilirsiniz), gereksiz bir kıskançlıkları yoktur.

Şunu belirtmem lazım ki, kadınlar artan oranda skalanın karanlık tarafına kayıyorlar. Yani yeni gelen her nesilde, düşük meziyetli – yüksek dramalı kadın sayısı artıyor. AMA ŞUNU DA BELİRTMELİYİM Kİ, günümüzde çoğu erkek de uzun süreli ilişki için kadınlardan yüksek meziyet – düşük drama beklemiyorlar. Yukarıdaki şemadaki erkek zaten daha başından kadına kırmızı kümedeki her şeyi vermiş ama seks, duygusal destek ve statü hariç hiçbir şey talep etmeden kuzu kuzu uzun süreli ilişkiye girmiş oluyor.

Kadını mavi kümeye bir şey koymadan uzun süreli ilişki statüsüne ışık hızıyla çıkaran erkek, sürekli yüksek dramalı – düşük meziyetli kadınlarla beraber olur! Günümüzde kadınları sadece uydu erkekler bozmuyorlar. Kadının mavi kümeye ne koyup koymadığına bakmadan onu kız arkadaş yapan erkekler de bozuyorlar.

Peki yüksek meziyetli ve düşük dramalı kızı nasıl bulacağız?

Aslında bu basit. Bir kadının yüksek meziyetli – düşük dramalı olduğunu anlamadan önce (ki bu bir ilişkiye başladıktan sonraki 3 – 4 ay içinde anlaşılır) onu uzun süreli ilişki materyali görmeyeceksiniz.

Bu konuya Seks ve İlişkilerin Temel İlklesi yazısında değinmiştik. Bence RedPill camiasının en önemli yazılarından biri budur :

Bir kadın sizinle ilişkiye seviye – 0 ya da 1’den başlar. Bu aşamadan sonra bu kadının seviye 2 veya 3’e çıkması sizin için seks harici çaba harcaması ile olur. Size yemek yapması, bir yemeğe çıkarması, hediye alması vs. gibi yatırımlarla.

Bir kadın eğer seviye 2 veya 3’e çıkmak istiyor ise, sizin için zaman ve emek harcamalıdır. Burda altın oran geçerlidir. Yani sizin her 2 emek ve çabanıza karşı kadın 3 emek ve çaba göstermelidir.

Şu prensipleri mutlaka edinin:

(1) – Ne kadar güzel, seksi ve kolda gezdirilesi olursa olsun, düşük meziyetli ve yüksek dramalı bir kadınıher zaman hor görün. Bunu yüzüne çarpa çarpa yapmayın ama ilke olarak bu kadının önünde asla heyecanlanmayacak kadar onu sizden aşağıda görmeyi öğrenin.

(2) – İlişkinin ilk dört ayında bir kızı sevdicek olarak görmeyin, hediye almayın (doğum günü istisna), seni seviyorum demeyin ve iltifat etmeyin. Çıkın, eğlenin, nazik davranın, isterseniz centilmenlik yapın. Ama yukarıdakileri yapmayın. Ve daha önemlisi kendi kafanızda kıza “bu kız yüksek meziyetli – düşük dramalı numarası yapan düşük meziyetli – yüksek dramalı bir kevaşe olabilir. Öyle olmadığını bana ispatlaması lazım” deyin. Erkeklerin yüzde doksanı gibi kadınınızı ilk gün melek / tanrıça statüsüne yükseltip sonra işler boka sarınca “puhhh orospu” moduna girmeyin. Kadını ilk gün “orospu olabilir” seviyesinden melek seviyesine çıkarın daha iyi. Tabii melek seviyesine çıkarmayın ama ana fikri anlamışsınızdır.

(3) – Bu 3 -4 ay içinde seviye 3’e çıkmak için gerekli meziyetleri göstermeyen ve / veya drama çıkartan hatunu kız arkadaşı seviyesine çıkarmayın. NOKTA.

(4) – Yüksek meziyetli – düşük dramalı kız sayısı azalıyor olabilir ama siz yine de kız arkadaşınızın böyle olmasını talep edin. Ya böyle bir kızla birlikte olun ya da uzun süreli ilişkiye girmeyin. Hayatınızda kadın olmaması, hayatınızda dramalı ve meziyetsiz bir güzelin olmasından çok daha iyidir. Bu gerçeği özümseyin.

Bakın 0’dan basamak basamak yukarı çıkarmanız gerekmez. Hatta çoğu zaman böyle olmaz. Bazı kızlar cinselliği sadece el tutma olarak verecektir. “Yok abi önce fuck buddy olacak yoksa kız arkadaş olamaz” diye bir saçmalık yok. 4 ay kıza köpek çekerim, “bak kızım daha kız arkadaşım değilsin havalara girme” derim diye bir embesillik de yok. RedPill redditinin aşırılığı o. Ama ana fikir şu : Hiç tanımadığınız kadın, elinizi tuttuğu / öptüğü / sarıldığı / seks yaptığı gün ya da haftasında sevdiceğiniz, hayatınızın anlamı, aşkitonuz olmayacak. Sizin kafanızda bu olmayacak.

Seks, güzellik ve kolumda göstereyim / bu kızı tavlamış olmanın ego patlamasını yaşayayım (statü) harici bir şey talep etmeyen erkek, kadınından bunlar hariç bir şey alamaz. Seks, güzellik ve statü harici talebi olmayan erkek, genelde yüksek dramalı ve düşük meziyetli kadınla eşleşir zira genelde seks, güzellik (*) ve statü kısmını ilk tatmin edenler bu kadınlardır.

Mavi haplı bir erkek bu duruma zaten düşer ama kırmızı hapı bilen bir erkek de bu duruma çok düşer. Biz buna “kırmızı hap teknikleri ile mavi hap idealleri gerçekleştirmeye çalışan” yani mor haplı erkek diyoruz. Bunu da daha sonra yazalım.

(*) Güzellik ile meziyet maalesef çoğunlukla ters orantılıdır. Zira gençliğe ve güzelliğe tapan günümüz toplumunda genç ve güzel bir kadın, ilgi görmek için bir meziyet kazanma, erdemli olma baskısı hissetmez.