Hayal Katilleri

Kadınlar, bir erkeğin hayatında sadece yol arkadaşı olmalıdır ve hiçbir zaman hayatının odağı olmamalıdır.

Potansiyelimizi gerçekleştirmeden evlenmek ya da evlenme yolunda olmak bugün ne kadar da yaygın. “Büyüyememiş” erkek nesli ile ilgili sürekli mızmızlanan onlarca yazı okuyorum ama bu yazılar benim danışmanlık yaptığım erkeklerin gerçekliğine o kadar uzak ki. Hayır, onlar sadece hayallerinin kadınını bulup tavlayacak kadar oyunu öğrenmek  ve sonra da tek eşlilik denilen mutlu beta kozasına çekilmek istiyorlar. Onlar kendilerini bir kadına adamak istiyorlar. Hayatları boyunca maruz kaldıkları AFC psikolojisi nedeniyle tek eşlilik onlar için büyük bir aciliyet.

Ergen ya da 20lerinde gençlerin hayatlarının başka her alanındaki şiddetli bağımsızlıkları ile insanları etkilemeye çalışırken, tüm bağımsızlık ve kaynaklarını bir kadının yakınlığına kurban etmekteki tezcanlılıkları beni her zaman şaşırtmıştır. Kendilerini kadınların doğal olarak çekildiği, hırslı ve tutkulu bir adama doğru geliştirmek yerine tek eşliliğin kelepçelerini ellerine geçirmeye o kadar istekliler ki.

Gerçek şu ki ne kadar tek eşlilikten uzak durursanız, o kadar fırsat çıkacak karşınıza. Benden daha bilge adamların defalarca belirttiği gibi kadınlar hayal katilleridir – ve ben her ne kadar bununla hemfikir olsam da, bunun daha çok erkek nedeniyle böyle olduğunu düşünüyorum. Kadınların bir komplosundan ziyade erkeklerin kendi yardakçılığı ve lakaytlığı ile alakalı.

Aslına bakarsanız erkeklerin kendilerini kadınlara adamaması, kadınlar için daha iyi. Bu size mantığa aykırı gelebilir ama sizin he deyince müsait olmanız sizin değerinizi azaltır. Kolay elde edilemez olmak ise değer arttırır özellikle de bu kolay elde edilemezlik başkasının çıkarlarına uyuyorsa (burada onun çıkarlarına). Tek eşliliğin gereksinimleri ve problemleri, 20li yaşlarının ortasında avukat ya da doktor olmak için gece gündüz çalışan bir erkeğe ayak bağı olacaktır. O erkeğin zamanı, hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirmeye ve kendisini daha başarılı bir erkek yapmaya adanmalıdır – sadece finansal başarıdan değil, eğitim ve özgüvenden de bahsediyoruz. Tek eşli ilişkinin hem zamansal hem de duygusal kısıtları ve talepleri bir erkeğin ihtiraslarını gerçekleştirmek için kullanacağı zamanı heba edecektir.

Ben 30 yaşına kadar erkeklerin cinsel ve duygusal olarak kendilerini tek bir kadına adamamalarını tavsiye ediyorum, ama bu minimum tavsiye. Bence 35 yaşına kadar tek eşli ilişkiden uzak durmak daha iyi. Bir erkek kariyerinde yükselip olgunlaştıkça, karakteri, insanların karakterlerini değerlendirme yeteneği, davranış ve motivasyon konusundaki temel bilgisi vs .. olgunlaşır ve erkek en çok arzu edilen kadınlar için en değerli erkek haline gelir ki bu da onun alternatiflerinin kalitesini arttırır. Kadınların cinsel değeri, yaşları ilerledikçe azalır ve bu noktada da denge erkek lehine değişir. Bu gerçeği anlayan ve bir yandan kendini bir kadına adamadığı için önüne gelen cinsel fırsatları değerlendiren ve bir yandan da bunun ilerde nasıl geri dönüşü olacağını bilerek sürekli kendini geliştiren erkekler, kadınların ilerde kendisi için kapışacağı erkektir.

20li yaşlarınızın ortalarında, hayatınızın ilerde hangi yöne gideceğine karar vereceğiniz en tepe noktadasınızdır. Bunu açıklayarak kimseyi sevindirmeyeceğimi biliyorum ama birçok seri tek-eşli ilişki erkeğinin ilerde ağzını açıp itiraf etmese de yaşadığı pişmanlık, kendi potansiyelini anlamaya fırsat bulmadan tek-eşliliğin talep ettiği sorumlulukları, ödevleri ve işleri sırtına yüklenmiş olmaktır.

Eğer 35 yaşında hala bekarsanız ve hatrı sayılır da bir kişisel başarıya ulaşmış iseniz, erkek milletinin kıskançlık odağısınızdır zira sizin yaşınızdaki erkeklerin istatistiki olarak sahip olmadığı iki kaynağa sahipsinizdir – zaman ve özgürlük. Eğer öyle iseniz size gıpta ediyorum. Yaşıtınız erkeklerin içinde debelendiği evlilik ve uzun süreli ilişki yükümlülüklerinden ya da boşanmanın yıkımından bağımsızsınız. Öyle bir durumdasınız ki, istediğiniz yöne gidebilirsiniz, bunun başka biri üstündeki etkisini düşünmeden. Birçok erkeğin böyle bir lüksü yok.

Modern yaşamın çoğu erkeğe (ve kadına) yıktığı yükleri düşündüğünüzde, başına resmen talih kuşu konmuş birisiniz. Bana bir kere para muhim olmasa ne alabilmeyi istersin diye sormuşlardı, cevap olarak zaman demiştim. Güç, para, statü ve başkalarına hükmetmek değil, güç kendi hayatınızı ne kadar kendiniz kontrol edebiliyorsunuz ile ilgili, ve tam şu an güç sizde. Güvenin bana, bu olabileceğin en iyisi zira aynı zamanda burada gerçekten ne döndüğünü anlayacak kadar da olgunsunuz.

Kadınlar size defolu mu görünüyor? Öyle olsun, size ne? İstediğiniz gibi seçebilme özgürlüğünüz var. İyi bir ilişki materyali mi bulamıyorsunuz? Neden bulmak isteyesiniz ki? Bırakın o sizi bulsun! Yaşlı ve yanlız bir şekilde mi yaşamaktan korkuyorsunuz? Ben sizin yerinizde olsam yanlız yaşlanacağım korkusundan felç olmak yerine hayat boyu ızdırap dolu ve tutkusuz bir evliliğe hapsolmaktan korkardım.

Bu açıdan baktığınızda “eğer sen inşaa edersen, onlar gelecekler” ekolünün taraftarıyım. Kadınlar, bir erkeğin hayatında sadece yol arkadaşı olmalıdır ve hiçbir zaman hayatının odağı olmamalıdır.

Hangisi daha iyi : en az dirençli yoldan, idealize edilmiş, prefabrike bir ilişki mi, yoksa kendini geliştirdikten sonra elde edilen ilişki mi? Doğrudur, iki durum da kadını erkeğin hayatının odağına koyar, bu kadınların önce fantaziledikleri ama içine düşünce sıkıntıdan boğuldukları bir durumdur. Kadınlar, kendi yakınlıklarına ve cinselliklerine köle olan birini istemezler (zira bu onları erkeksi olmaya zorlar), maskülin birini isterler. Kadınlar karar verebilen, ihtiras ve tutkularını takip ederken gerektiğinde kendilerini kenara itebilen, kendilerine “hayır” diyebilen erkekleri arzularlar. Bu iki amaca hizmet eder. Birincisi, bu tavır erkeğin otoritesi ve gelişimini ön plana koyar ki bunun sonucundan hem kadın, hem de çocukları faydalanır. İkincisi, bu onu erkeği kovalar duruma sokar ve erkeğin meşru ihtiras ve tutkuları, kadının erkeğin ilgisi için rekabet ettiği “diğer kadın” gibi olur.

Dikkat edin, “meşru” ihtiraslar dedim. Bir avukat ya da doktor adayı ile ilişkide olan kadın, büyük ihtimalle gelecekte sağlam ve güvende bir hayata sahip olacaktır. Bir sanatçı ya da müzisyen ile birlikte olan ise, adam ne kadar yetenekli ve hırslı olursa olsun ancak bunun sağlam bir sonuca çıkacağına ikna ederlerse kadınları için faydalı görüneceklerdir. Tabii bu yine hedefe kilitlenmiş bir azim ile dengelenebilir zira bu tür bir azmi takdir eden (sayıları az da olsa) kadınlar var. Bütün bunlar ise erkeğin karşı cinse karşı tutumu ile sınırlıdır. Kadınlar hayal katilidir. Böyle olmayı özellikle planladıklarından ve istediklerinden değil, erkekler kendi tutkularını düzenli am uğruna tek işaretle yollarında feda etmeye hazır olduklarından ve kadınların buna yüklediği sorumluluklardan.

Evet sonuçta kendinizi geliştirmeniz en kolay yolu seçmenizden daha iyidir. Bu eğitiminiz bittikten sonra yayın ve 30larınızda işe koşun demek değil. Tek eşliliği bunun gerektirdiği olgunluğu ve kendinizi tatmin edecek bir kişisel başarıyı kazanana kadar erteleyin. Ve kadınlar sizin planlarınızı desteklemek ve övmek için orda olmalı.

Çeviri : Dream Killers

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Hayallerin kadınları ve çocukların eline dinamit vermek

“Kendini beğenmek, kendini ihmal etmek kadar büyük bir günah değildir” – Henry V

Gurur, insanların hakkında kafalarının karışık olduğu şeylerden biri. Bir kişinin kendi ve başarıları ile gurur duyması sağlıklı birşey; bu kendine güvenin gerçek kaynaklarından biri. Beni yanlış anlamayın, alçakgönüllülük övgüye değer bir özellik ama alçakgönüllülük sadece kendi yeteneklerinize olan güvenininz ölçüsünde değerli. Kazanabileceğini bildiği halde bir kavgaya girmek yerine kavgadan çekilen biri alçakgönüllüdür. Genellikle alçakgönüllülük sadece kendini tatmin eden bir özelliktir zira sizin yeteneklerinize aşina insanlar haricinde kimse bunu takdir etmeyecektir ve bunun korkaklık ya da en iyi ihtimalle özgüven eksikliği olmadığını bilmeyecektir. Gurur çoğunlukla kibir gibi görünür zira daha az başarılı insanlar gurur karşısında kıskançlaşır ve daha fazla başarılı insanlar ise başarılarınızı sizin bulduğunuz kadar olağanüstü bulmaz. Fazla mükemmel görünmemek önemlidir ama omurgasız görünmemek de aynı şekilde önemlidir.

“Gururlu” olmak ise bambaşka birşeydir ve tam da burası bir sürü AFC / betanın kavrayamadığı şeydir, özellikle şövalyelik, şeref, erdem gibi şeylere ciddi ego yatırımı olanları için.  Benim eski beta halim bunda zorluk çekerdi. Ortalama beta kendi kendini tasfiye eder, kendi kendini hor görür zira yanlış bir şekilde bu ideolojinin onu sürüden ayıracağına ve “diğer erkekler gibi olmamasını” sağlayacaına inanır. Yanlış bir şekilde bunun kendisini ender bulunan biri yapacağını düşünür, tam tersi kendisi gibi olanlar çoğunluk iken. Neden? Bunu anlamak için kırmızı hapa yeni gelmiş erkeklerin yazdıklarını okumanız yeterli.

Eminim ki sıfırdan PUA (Pick Up Artist) olabilmiş erkekler var ama bunlar istisna. Erkekler bu tür blog ve forumları gökten kafalarına am yağdığı için aramıyorlar. Arayış içindeler zira her ne yapıyorlarsa bu işe yaramıyor. Bu açıdan baktığınızda bu erkekler OYUNun en çok eleştirdikleri özelliğini kullanıyorlar – bir senaryodan yola çıkarak hareket ediyorlar. PUA tekniklerinin önceden yazılmış senaryolara dayanmasını eleştirmeyi seviyoruz; böyle sosyal robot gibi davranılır mı, o şekilde “kendin” olmuyorsun falan. Ama bir AFC / beta olarak yaptıklarınız da aynı şekilde senaryo. Tek fark, ki çok sinsi birşey bu, AFC senaryosunu tüm toplum sizin içselleştirmenizi sağlamış ve hayat boyu bu senaryoya yatırım yapmışsınız.

AFC zihniyetini kendi çıkarınız için kafanızdan attığınız zaman ne oldu? Muhtemelen sonuç almaya başladınız. Size daha önce imkansız görünen kadınlarla beraber olmaya başladınız ve bu sadece AFC davranış ve zihbiyetini kendinizi merkeze koyan ve kendinizi öncelik yapan bir zihniyetle değiştirdiğiniz için oldu. Götün teki gibi hissediyor olabilirsiniz, çevreniz size kötü ya da aslında olmadığınız birine dönüştüğünüzü söyleyebilirler ama sonuçlar ortada.

Ama PUA idealinin en önemli problemlerinden biri, AFCizm’in temel sorununa hiç değinmemiş olması. Bu da şu : AFC (beta), AFC (beta) olmayı bırakmak istemiyor ki! Çoğunlukla istedikleri ONEitislerinin (ya da hayallerinin kadınının) kendileri ile uzun süreli beraber olmalarını ve böylece de yan gelip yatacakları şekilde “kendileri olmak” istiyorlar. OYUna göre PUA Tanrısı Mystery bile PUA senaryosunun kendi ONEities’i olan Katya ile uzun süreli ilişkiye girmek için işe yaramadığında intihara meyilli, zavallı bir AFCye dönüşüyor. Tarihin en meşhur PUAsı bile hala AFC zihniyetinde zira o zihniyeti öldürmek için birşey yapmamış – içindeki AFCyi öldürmemiş.

Başka çok yaygın birşey de reform olmuş ve OYUN yolunda iyi ilerleyen AFCnin, oyun sayesinde hayallerindeki kızı tavlaması ve bunu başarır başarmaz onunla eski AFC çerçevesi temelli bir uzun süreli ilişkiye girerek onu kaybetmesidir. Ben büyük bir Ross Jefferies hayranı değilim ama zamanında dediği bir laf çok doğru : “PUA yeteneklerini bu kalaslara öğretmek, küçük çocukların eline dinamit vermek gibi birşey”. Bu laf kendi tahmin edebileceğinden daha doğru muhtemelen, çünkü felaket potansiyeli çok fazla. Birçok erkek, hedefteki kızı kapatabilecekleri sihirli değnek ya da sihirli formül peşinde. Ama bu onların uzun süredir fantaziledikleri tembel ve beta uzun süreli ilişkiye onları hazırlamak konusunda hiçbir şey içermiyor. Bu adamlar erkek adam değil, ellerinde dinamit olan oğlan çocuklarına dönüşüyorlar. Sonra OYUNu öğrenmek sayesinde hayallerinin kadınının kalbini çalan arkadaş, “başına gelmiş en güzel şey” olan bu hatun kendini terkedince yıkılıp, intihara meyilli bir hale gelince şaşırıyor muyuz? Ya da sevgili ONEities’i bipolar bozukluktan müzdarip çıkınca ve elemanın hayatı OYUN sonrası uzun süreli ilişkiye hazır olmadığı için tepetaklak olunca?

Herhangi bir kadını tavlamak için sadece PUA yeteneklerini kullanmanın problemi, bunun bazen gerçekten HERHANGİ bir kadını tavlaması. Önden araştırma yok, muhakeme yok, düşünmek. AFC oyun sayesinde güzel bir kızı ya da eskiden uydusu olduğu kızı tavlayabilmeye başlayınca o kadar kendilerinden geçiyorlar ki, nasıl bir kadınla beraber olmaları gerektiği konusundaki kriterleri boşveriyorlar. Bu nedenle duygu manipulasyonu yapan kadınlara karşı tamamen hazırlıksız oluyorlar, özellikle de bu kadınlar çok güzelse. Bu nedenle kısa zamanda bu kadını takıntı ve ONEitis haline getiriyorlar.

PUA yetenekleri yararlı yetenekler ama pozitif maskülin bir kafa yapısı kazanmak bir AFCyi kadınlarla aşık atmaya daha hazırıklı kılacaktır. Bir AFCnin kendisini, ruhuna işlemiş sosyal ve psikolojik şemalardan arnıdırması gerekli – kişiliğini beynini bir hayat boyunca yıkayan propogandadan arındırmalı. AFCye bu değişimden önce oyunu öğretmek onu sadece büyük bir hayalkırıklığına ve uzun süreli ilişki içi ızdıraba mahkum kılar. Eski, beta düşünce yapısını terk edip, oyunu öğrenmek ve üstüne pozitif maskülin bir zihniyet kazanmak en iyisi.

Çeviri : Dream Girls and Children with Dynamite

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Kadını seks eşiğinden aşıramamak

Dünkü kadını seks eşiğinden aşırmak yazısında, erkeklerin en çok yaptıkları strateji hatasını şöyle belirtmiştik :

Buluşmayı ilişkiye / sekse götüremiyorum sorusu çok geliyor. Bunun en büyük nedeni bir erkeğin kızı rahat hissettireceğim diye zararsız bir tavşana dönmesidir ve ortalama bir kadın bir tavşanla yatmak istemez zaten. Buna camiada Beta Game denir. Bu feminen propoganda temelli oyunda erkek, kadınla önce arkadaşlık temelli bir bağ kurup, ordan işi sekse yükseltmeye çalışır. Önceliği ortak noktalar aramak, beraber iyi vakit geçirebileceği aktivitelere odaklanmak ve bu “kaliteli” zaman harcanan buluşmaların sonucunda da işlerin seks eşiğini aşacağı bir noktaya varacağını ummaktır.

Bu konuyu biraz açmak istiyorum. Eğer okudu iseniz Arkadaşı Oynamak yazısında buna değinmiştik ama uydu erkek (friendzone) bağlamında :

… Bir erkek, “arkadaş olalım / kalalım” reddedişini genelde en standart beta erkek oyunu olan önce arkadaş olalım stratejisi yüzünden yer. Bu erkek daha ilk buluşmadan daha yakın ilişkiyi ima ile de olsa bastırmak yerine, önce tamamen aseksüel ve zararsız görünüp, doğru zamanı bekleyerek, başından kendi kendinin kulaklarından tutup friendzone’a atar. …

Friendzone’a giren erkeklerin burada olmalarının en önemli nedenlerinden biri keskin nişancı taktiğidir (bkz. Tabak Teorisi)

Keskin nişancı stratejisinin temel problemi kadın – erkek ilişkisini yatağa taşıyan o tüm cinsel gerilimden ve tutkudan soyutlanmış olmasıdır. Ancak cinsel birleşme sonrası gelebilecek olan o sıcak, samimi ve güvenli atmosfere, cinsel ilişki öncesi varolması gereken cinsel gerilim prosesini bypass ederek atlar. Bu testasteron yoksunu sureç kadına karşısındaki erkeğin bir şekilde erkek değil yatakta sarılıp uyuyacak bir oyuncak ayı olduğunu bağırır. İşin komiği bu oyuncak ayı “zararsız” sürecin sonunda seks talep ederse kadından alacağı cevap “aman Tanrım sen bunca süredir beni becermek için arkadaş gibi mi davrandın?” sorusu olacaktır 🙂 Tabii bu kısım betamıza söylenmeyebilir ama bunun ardından gelen sözler klasiktir “ama Turgut ben seni arkadaş olarak görüyorum”.

Burada temel hata, erkeklerin büyük çoğunluğunun “önce arkadaş olalım” stratejisi uygulamasıdır. Erkek tek bir kadına ne kadar sevimli ve zararsız olduğunu göstermek (başka bir deyişle kötü bir çocuk olmadığını göstermek) için özellikle içinden gelen tüm cinselliği bastırır ve cinselliği masaya koymak için doğru anı bekler.

 

Kadını seks eşiğinden aşırmak

Okurumuz Tristan sormuş :

… Sonuçta bu kadınla yakınlaşmak istiyoruz. Ben o yakınlaşma (yavşama, yürüme artık hangisiyse) yani sonuca götürecek temas, öpücük ve daha ileri safhalara geçiş kısmında sıçanzi. Ya da hatun istedi, ben anlamadım veya hatun baştan istemedi vs. …

Buna benzer bir okur mektubuna uzun bir yanıt yazmıştım, ondan biraz bozarak cevap vermeye çalışayım.

Buluşmayı ilişkiye / sekse götüremiyorum sorusu çok geliyor. Bunun en büyük nedeni bir erkeğin kızı rahat hissettireceğim diye zararsız bir tavşana dönmesidir ve ortalama bir kadın bir tavşanla yatmak istemez zaten. Buna camiada Beta Game denir. Bu feminen propoganda temelli oyunda erkek, kadınla önce arkadaşlık temelli bir bağ kurup, ordan işi sekse yükseltmeye çalışır. Önceliği ortak noktalar aramak, beraber iyi vakit geçirebileceği aktivitelere odaklanmak ve bu “kaliteli” zaman harcanan buluşmaların sonucunda da işlerin seks eşiğini aşacağı bir noktaya varacağını ummaktır.

Oysa bir buluşmayı en kısa sürede ya da eninde sonunda seks ile sonlandırmanın yolu, seksi masaya en kısa sürede sürmektir. Kıza seks eşiğini aşırmak sizin işiniz, eğer bu nasıl yapılır bilmiyorsanız, daha da kötüsü bunu en az 2 – 3 kere buluşmadan öne sürmenin kaka bir hareket olduğunu düşünüyorsanız, aslında sizinle yatabilecek bir kadınla arkadaş arkadaş takılır ve pastanecileri zengin edersiniz.

Fakat tabii eğer seksi masaya, aranızdaki kıvılcımlar çakmadan önce sürerseniz, sapık damgasını da yersiniz ve o iş orda biter. O yüzden bunun zamanlamasını ayarlamak cidden tecrübe ile olan birşey. Fakat genel olarak şunları söyleyebilirim :

Seks konusuna direk girmeyin. Kadınlar hem alenen konuşmadan hoşlanmazlar hem de bu pek yakışık alan birşey değil. Seks üstü kapalı konuşulmalı. Örneğin sizin ilk kuracağınız şey, yanağa öpücük oyunu gibi birşey olmalı. Kızın tepkisi olumlu ise (oynuyor ise), bu buluşmada o öpücüğün alınması şeklinde devam edecektir. Eğer olumsuz ise, o kızdan bir iş çıkmama ihtimali yüksek. Sonra dudağa öpücük oyununa geçebilirsiniz.

Üstü kapalı seks konuşmak ise birkaç değişik oyunla olur. Mesela eğer kız sizden hatırı sayılır şekilde küçükse prenses oyunu oynayabilirsiniz. “Tamam seni kurtaracağım o sıkıcı hayattan prenses, kulenin koordinatlarını ver. Ejderhayı kesip alacağım seni” gibi bir oyun bu. Uyuyan Güzel iyi bir metafor zira “seni uyandırmak için öpmem lazım” diyebileceğiniz bir ortam yaratıyor. Burdan öpücük olayını geliştirebilirsiniz. Bunlar tabii örnek. Ana fikir kızla fantazi dünyasında örtülü seks muhabbeti yapmak ve bir yandan da kendini öpülebilir bir adam olarak kızın kafasına işlemek.

Bu yukarıdaki gibi oyunlarla üstü kapalı seks konuşamadığınız kadınları NEXT eyleyip sıradakine geçmiyorsanız, bolluk zihniyetine geçememişsiniz demektir. Önce o konuda birşey yapmanız lazım. Bu tür üstükapalı seks topuna girmeyen hatundan iş çıkması zordur genelde.

İkincisi, her buluşmayı sekse kolayca gidecek şekilde ayarlayın. Burada ne kadar ayrıntı düşünseniz, o kadar iyi. Akşam saat 7den sonra buluşun. Eğer kız yanlız yaşıyorsa ve sizde araba yoksa kızın evi sizin evinizle buluşma mekanı arasında olsun ki taksi ile önce kızın evinin oraya gideceksiniz ve orda kızla inme şansın var. Kesinlikle yanyana ve gece sonu sarılacağın bir settingde buluşun. Çatı katı barları mesela ideal. Onların böyle manzaraya bakan ve yan yana oturulan kenarları oluyor. Böyle karşılıklı oturmayın. Mümkünse soğuk bir yer olsun. Kız üşüyeceği için sarılıyım gel üşüme diyeceksiniz. Mekan gürültülü ise daha iyi, yakın oturmanız gerekecek.

Sekse en kolay giden buluşma böyle içip muhabbet edeceğiniz buluşma fakat kaliteli muhabbet olayını fazla kafaya takmayın. Türkiye’de erkeklerin kafasında nedense kızlarla cool ve ilginç konular konuşmak gerektiği var ve bunu nerden çıkarıyorsunuz bana biri anlatabilirse çok sevinirim. Tüm muhabbet tamamen kur yapma ve öpme üzerine kurulu olmalı. Tamam abarttım hepsi değil belki ama sık sık konuyu buraya kaydırın. Öyle ortak ilginizi bulup sadece örneğin sinema konuşmaya başlarsanız o gece yatağa yanlız girersin. Hatta o kızla zor yatarsın. Bunlar feminen propoganda (aranızda entellektüel bağ kurun zırvaları). Amacın yan yana oturmak, içmek, dans edebiliyorsan dans etmek ve öpüşmek (ilk gece seksi hedeflemesen de öpüşme hedefle).

İlk buluşmada yapılan en yaygın cinsellik öldürücü beta davranışı, erkeğin çok konuşmasıdır, hatta eşit konuşmasıdır. İlk buluşmada hedef 30 – 70tir. Yani yüzde 30 erkek, yüzde 70 kadın konuşmalıdır. Eğer 50 – 50 ya da erkeğin daha çok konuştuğu bir buluşma olursa, ordan seks çıkması zorlaşır. Sessiz kalmaktan korkmayın ama ince zeka kullanarak, kısa sorularla konuşmayı geliştirin.

İlk buluşmada yapılan en yaygın cinsellik öldürücü beta davranışlarından bir diğeri ise erkeğin kendisi ile ilgili herşeyi ortaya dökmesidir. Bu kadını rahatlatmak için ya da erkeğin sessizliğin stresine dayanamaması nedeniyle olur ve bir kadının vajinasını kurutmak için en kestirme yollardan biridir.

İlk buluşmada, vücut dili de çok önemlidir. Beta vücut dili sizi kızın yavru köpeği yapar en fazla. Alfa vücut dilini arayın ve öğrenin.

ÖNEMLİ NOT 1 – Kadınlarla başarılı olmak için bu konuda belli bir uçuş saatine ihtiyacınız olduğunu yazmıştık. Bize yazan çoğu okurda gördüğümüz ortak problem, ellerindeki tek oyunun sosyal çevre oyunu olması. Yani tanışacağı kızların arkadaş çevresinde yaptığı aktivitelerde, okuduğu üniversitede falan olması.

Bir kere bu oyundan yeterince av çıkmaz. Eğer yanlız iseniz, haftada en az 2 kadına yürümeniz lazım (günde 1 ideal). Bu sayı, sosyal çevreden çıkmaz. İkincisi ise yukarıdaki eşik aşırma taktiklerini, ustalaşmadan kendi sosyal çevrende denersen adın çıkabilir. Bar game, day game ya da tinder gibi online uygulamalar ile, sosyal çevreniz dışından hatun çıkarmanız gerek.

ÖNEMLİ NOT 2 –  Tomassi’nin 3 Numaralı Demirden Kanunu :

Seninle seks yapmayı erteleyen, ya da seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden kadınla seks yapmak HİÇBİR ZAMAN beklemeye değmez ( bir fahişeyle yatmak daha iyi bir alternatiftir).

Bir kadın seni seks için bekletiyorsa, sen o kadının ilk önceliği değilsindir. Seks, kadın – erkek arasında birden alevlenen kimyasal bir reaksiyondur, pazarlıkla alınan ve verilen birşey değildir. Önce seks, sonra ilişki olmalıdır. Bunun tersi olmaz. Seninle seks yapmak isteyen bir kadın, bir yolunu bulup seninle seks yapar. Ülkenin bir ucundan bir ucuna uçması, tel örgülerin altından sürünmesi, senin odana tırmanması gerekse bile gelir ve seninle seks yapar, karın geldiğinde dolapta sessizce uygun bir anda sıvışmayı bekler. Sana biraz zamana ihtiyacı olduğunu, ancak biraz ısındıktan sonra seninle seks yapabileceğini söyleyen kız, doğru zaman, doğru mekan ve doğru alfayla karşılaştığında, o alfaya daha tanıştığı saatte verir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

 

Son Dakika Direnci

E-mail ile “Last minute resistence” (son dakika direnci) nedir ve buna karşı nasıl davranılmalıdır? sorusunu birkaç kere aldık, buna bir yazı ile değinmek lazım.

Son dakika direnci (SDD), kadının tam seksten hemen önce çark etmesidir. SDD kadının ilk buluşmada vermemesi değildir, daha çok yiyişmeye başlamışsınız ve mesela kilodu çıkarma aşamasında iken karşı koymasıdır. Bu duruma “kadın seks yapmadan rahat ve güvende hissetmelidir”i aşırıya kaçıran erkekler düşer ama eğer yeterince alfa çocuk gibi davrandıysanız sizin de başınıza, hem de tam bu yüzden gelebilir.

SDD’nin biyolojik bir mekanizma olduğunu iddia eden de var, sosyal bir mekanizma da. Biyolojik teoriye göre SDD kadının, doğabilecek çocuğa kalıp da bakma potansiyeli olmayan bir adamdan hamilelikten korunmak için varolan bir dürtü. Sosyal teoriye göre de kadının son anda hafifmeşrep görünme korkusunun ortaya çıkması.

Peki SDD durumunda ne yapmalı? Bu konuda “aldırmayın siz aynı hızda kadının donunun içine olan yolculuğunuza devam edin” diyen çoktur ama benim şahsi görüşüm SDD’nin eğer gerçekse (yani kadın birkaç atağınızı püskürtüyor ise) yavaşlama gerekliliğine işaret ettiği. Yavaşlayın ama vazgeçmeyin. Yani yiyişmeye devam edebilir ve kadın rahatlayınca tekrar ileri atağa başlayabilirsiniz. Burada yapılacak hata “tamam canım, sen nasıl istersen, bu gece yapmasak da olur” gibi bir muhabbete girmeden, tempoyu düşürmek ve sonra yeniden yükseltmek. Bence “hatun donuna kadar soyundu, kesin naz yapıyor ve sertlikten hoşlanıyor” diye düşünüp zorlamak, belaya davetiye çıkarmaktır. Hele bir kadının erkeği tacizle suçlamasının çok kolay olduğu bu devirde … Zorlarsanız nasıl seks yoksunu bir aciz görüneceğiniz de ayrı konu.

Bu konuda en taze anı, kayıp yazar Hank Moody’de. Saha raporu olarak yazar umarım kısa zamanda.

Bununla bazı karşılaşmalarım çok enteresan olmuştu. Hatun ile internette tanıştıktan sonra ilk defa buluşmuştuk. Bayağı bir içtik. Yanağıma öpücük manevralarım başarılı olunca, olay dudağa geçti. Taksiye atladık ve onu evine bırakacağım derken kendimi hiç tanımadığım bir kadının evinde buldum ki kötüsü o sarhoşlukla şehrin neresinde olduğum konusunda da en ufak bir fikrim yok.

Neyse evde koltuk üzerinde sevişirken, hatun bir anda SDD moduna geçti. İlk gece olmazmış, beni tanımıyormuş henüz falan. Ben olayı yavaşlattım (sonra yeniden atağa geçerim diye). Fakat yavaş yavaş hatunu kollarımda öperken hatun sızdı gitti! Hatun sızdıktan ve benim bir hevesle şahlanan “arkadaşım” geceyi masmavi geçirecek arkadaşlarının yanına inerken ben bir anda ayıktım ve kollarımda sızmış, hiç tanımadığım bir kadınla, hiç bilmediğim bir evde olduğum gerçekliği ile başbaşa kaldım.

Bu kafayla, bu saatte o evin güvenliğinden çıkıp bilmediğim bir semtte taksi aramak da içimden gelmedi. Kızı kucaklayıp (zaten 1.59 boyunda, 45 kg bir hatun) yatağına götürdüm, bebek gibi yatırıp, üstünü örttüm. Kendim de geçip koltuğa sızdım.

Sonrasında ise öğlen uyanıp hiçbirşey olmamış gibi yanıma geldi. Koltukta başladık ve ben onu kucağımda yine yatağına taşıyıp gece 3te olması gereken mutlu sona öğlen 2’de ulaştım.

 

Aldatan kadını silmek

Bir erkek aldatıldığı zaman aldatan kadını hızlıca hayatından çıkarmalı. Bunun aması, maması yok. Bu kız arkadaş ise zaten çok kolay birşey (genç arkadaşlar size zor geliyor; emin olun öyle değil) ama eğer işin içinde evlilik, hatta çocuk bile olsa yapılması gereken, o ilişkinin hemen orada bitirilmesi. Burada aldatan kadının kız arkadaş olduğunu varsayarak aldatan kadını terk etmenin en iyi yolunu konuşacağız.

Aldatma sonucu ilişkiyi bitirirken genelde başvurulan yol, kadının karşısına çıkıp ondan hesap sormaktır. “Bana bunu nasıl yaptın”, “bunca yıldan sonra …” vs. vs. Boşverin. Bir kere, kadınlar için genel olarak aldattılarsa bile bu genelde erkeğin suçudur. Yeterince ilgili değildir falan filan. Ya da içkili bir anlık birşeydir ve üstü kapalı olarak onu affetmezse erkek aslında bunca yıla ve emeğe ihanet etmiştir. Ve daha böyle bir sürü boktan bahane. Kısacası yüzde 90, aldatılmış olmanızın suçlusu siz olacaksınız.

Hatun salya sümük ağlayıp size affet diye yalvarabilir ki, zaten bu ilişki bittiği için bunları dinlemeye de gerek yok.

Aldatan kadını terk etmenin yolu, onu hayatınızdan silmektir. Bakın mesela siz aldatıldığınızdan emin oldunuz ama kadının haberi yoksa, hiçbir şey söylemeden silmekten bahsediyorum. Sanki gezegenden ışınlandınız gibi. Facebooktan, sosyal medyadan, telefondan falan direk silin, size ulaşmasına da izin vermeyin. Neden bunu yaptığınızı da anlatmak zorunda değilsiniz.

Bu aslında iyi bir intikam aynı zamanda zira onun sizi suçlu çıkarırken kendi vicdanını da temizlemesine engel olacağından, yaptığı ile başbaşa kalacak. Ama siz bunu sadece intikam için yapmıyorsunuz. Bu sayede bu hatunu kafanızdan en hızlı şekilde çıkaracaksınız ki zaten amacınız bu.

Tabii hatunla aynı evde yaşamak gibi bir hata yapmadığınızı varsayıyoruz. Tomassi’nin 4 Numaralı Demirden Kanununu okumadınız mı? :

Evli olmadığın ya da 6 ay içinde evlenmeyi planlamadığın bir kadınla ASLA aynı evde yaşama.
 
Şimdi bu beraber yaşama karşı olmamız ahlaki değil, pragmatik bir durum. Beraber yaşamak demek, sizi erkek yapan özgürlüğünüzü kaybetmeniz demek. Tabak çevirememeniz demek. Yani opsiyonsuz kalmanız ve kadının avucunun içinde olmanız demek. Kadının düşgücünü ve seks performansını ateşleyen bilinmezlik, rekabet stresi, gizem gibi unsurları pencereden dışarı atmanız demek (evet bu hata genelde daha az seks olarak geri dönecektir). Evlilikde tamam da, evlenmeden neden bu duruma düşesiniz.

Peki hatun fiziksel olarak ulaşmaya çalışır ise? Mesaj ve telefonu cevaplamamak kolay ama birden karşına çıkarsa, kapında beklerse. O da basit. Artık kendisi ile görüşmek istemediğini, bu ilişkinin bittiğini söylersin ve tabii ki neden sorusuna da ben öyle istiyorum der geçersin.

Dediğimiz gibi aldatılan erkeğin, aldatılan kadınla artık bir işi kalmamıştır. Açıklama falan yapmanın, kavga etmenin bir gereği olmadığı gibi hayatınızda bir daha varolmayacak biri için gereksiz zaman ve enerji harcamanıza neden olur.

Vaka Çalışması – Karım benimle cinsel ilişkiye girmek istemiyor

Aşağıdaki olay, bir erkeğin ne durumda olursa olsun bir kadından ilişki tavsiyesi almaması gerektiğinin kanıtı :

(Yeni baba olmuş bir eleman Mumsnet adlı bir siteye girip doğum sonrasında kendi ile seksten tamamen soğuyan karısı ile ilgili “karım benimle ilişkiye girmek istemiyor” deyip tavsiye istiyor).

Kullanıcı PseudoDad siteye şunu yazıyor : “2.5 yıl önce oğlumuz doğduğundan beridir sadece 5 kere seks yaptık. Bundan önce, tavşanlar gibi sevişmiyorduk ama haftada iki kere seks yapmaktan gayet mutlu idim.” Bu konuyu 6 yıllık “mükemmel” karısına uygun şekilde açmak istediğini söyleyen kullanıcı soruyor : “ne zaman yeter artık diyebilirim?”

Yazısı yüzlerce yanıt alıyor ve kadınlar ona daha fazla ev işi yapması, evlilik danışmanına gitmesi veya şu an kendisi ile ilgilenmiyor olabileceğini kabul etmesi gibi tavsiyeler yazıyorlar.

Mumsnet kullanıcısı monkeysox adama yeterince ev işi yapıp yapmadığını soran ilk kullanıcı. PseudoDad kendi payına düşeni yaptığında ısrar ediyor ama başka bir anne ise “karısının şu an kendisi ile ilgilenmediğini kabul etmesini ve karısı yeniden kendisi ile ilgilenene kadar dişini sıkmasını” tavsiye ediyor. BravoPanda adlı anne de “sırf sen seks istiyorsun diye karının sana seks borcu yok” diyor.

Aslında bir eş olarak hem seks hem de sadece eşinizle seks borcunuz var. Yoksa, çocuğun babasının kim olduğunun belli olması hariç evliliğin bir gereği yok ki.

Oyunun farkında olan okurlar buradaki problemi hemen farketmişlerdir : tavsiye isteyen erkeğin sosyo-seksüel rütbesi, karısının cinsel ilgisini çekemeyecek kadar düşük. Ev işi yapan, karısına saygı konusunda kaygılı ve daha da önemlisi kendisine karşı buzdağı kadar soğuk karısına hala “mükemmel” diyen bir ezik, herhangi bir kadının ilgisini çekemez zaten.

Bu erkeğin yapması gereken 1 yıl önce karısını terk etmekti; 18 ay bir kadının eş olmanın en önemli fonksiyonunu yerine getirmeyerek evliliğe bağlı olmadığını göstermeye yeter de artar bile. Fakat tabii bu talihsiz eleman boşanmaya giderse, büyük ihtimalle boşanma – tecavüzüne (divorce rape) uğrayacak. En büyük zarar kontrolü, bu kadınla bir çocuk daha yapmamak ki zaten o da pek mümkün değil.

Burada asıl ilgi çekici olan ise kadınların verdikleri tepkiler. İlk dürtüleri kadının yaptıklarına kılıf uydurmak. Adama empati pek yok. Gerçi birader, sen de bu soruyu neden kadınlara sorarsın ki?

Bu adam evli kalırsa ne olabilir. Ya da arka planda ne oluyor. Olası nedenlerden ve çok muhtemel sonuçlardan biri şu:

Benim gerçek hayat hikayem şöyle : Boşanmadan önceki yıllarda karım benimle seks yapmayı bıraktı. Seks yapmayı bırakması,  paralelinde benimle ilgili herşeyin ona batması ile çok uyumlu idi (ne giydiğim, şakalarım, vs …) Not : Daha önce de seks, ayda birdi.

Onunla bunu konuşmaya çalıştım ve aramızın iyi olmadığını söyledim. Tepkisi ise aramızda bir problem olmadığını söylemek idi. Ona göre tek problem bendim. 15 yıllık evlilik ve çocuklardan sonra problem benim evlilikten gerçekçi olmayan şeyler beklemem imiş. Kariyeri zaten onun sekse önem vermemesine bir neden idi. Akşamları çok yorgun oluyordu ve çocuklar da sabahın köründe ayakta idi. Haftasonları ise ev işleri vardı ve çocuklara bakmamız lazımdı. Tatiller de zaten çocuklara ayrılan zamanlar idi. Bahanesi de ÇOCUKLARI SEVMİYOR MUYDUM?

Karıma göre benim bir başka problemim de ÇOK HASSAS olmam idi. Seks konusunda sürekli mızmızlanmam da buna işaret idi.

Ne yazık ki, onun hikayesine inanıp bunu içselleştirdim. Kendi kendimi sansürledim, seks konusunda şikayet etmeyi bıraktım ve bunu olduğu gibi kabul ettim. Bana hergün kötü davranmasına toleransım azaldı giderek ama o durumda bile çok şikayet edemedim (mızmız görünmemek için).

Evliliğimizi daha iyi hale getirmek için çabaladım. Pozitif olmak için elimden geleni yaptım, ev işlerini yaptım. Zamanla onun ipleri eline almasına izin verdim. Zaten fiziksel olarak gayet iyi durumdaydım, daha da iyi duruma geldim.

Sonuç? Meğerse karım beni yıllardır aldatıyormuş. Sevgilileri ile haftada 4 veya 5 kez seks yapıyormuş (öğle yemeğinde, otoparkta, plaj kabininde, vs.). Benim mızmızlanmam konusundaki hikayesi sadece beni gölgede bırakıp ilişkilerine devam edebilmek içinmiş. Boşanmanın alevli tartışmalarının sonunda bana söylediği ise evlilik dışı ilişkinin yasak meyveleri çok heyecan verici imiş. En uzun süreli aşığı (3 yıl) sonunda ona aşkını itiraf ettiğinde ise kahkaha patlatmamak için kendini zor tutmuş (başka bir alevli tartışmada ağzından kaçırdığı üzere).

Kıssadan hisse :

1) İçgüdülerinize güvenmeniz lazım. Hatun herşey yolunda derken bile bir hinlik olduğunun farkında idim. Geçen sene karımın duygusal olarak tamamen soğuk hale gelmesini görmezden geldiğim için suçlu bile hissetmeye başlamıştım.
2) Ayak paspası olmayın … Kendi isteklerimi çok bastırdım.

Karmaşık sinyaller

“Anlaşılmaz sinyaller” ya da “anlaşılmaz mesajlar”. “Bilmiyorum be kanka, hatun bana çok karmaşık sinyaller veriyor”, birçok mavi haplı erkeğin ağzından duyabileceğiniz birşey.

Çoğunlukla ortada “anlaşılmaz” olan birşey yoktur aslında. Burada olan bilerek ya da bilmeyerek kadının ilettiğini okuyamamak. Çoğu erkek, kadının konuştuğu kelimelerden ne demek istediğini anlamaya çalışır, ama kadının davranışını okumak ve bu okuduklarını doğru şekilde yorumlamak için tecrübe ve öz disiplin gereklidir.

Bir kadın sıcakkanlı iken mesafeli oluyor ve sonra tekrar sıcakkanlı oluyor ise, mesaj BUDUR – klasik “satın alan pişmanlığı” (buyer’s remorse), sen onun ilk önceliği değilsin, seninle kafasındaki daha iyi bir hipergamik aday arasında gidip geliyor, sarhoşken daha yakışıklı görünüyordun, vs. – mesaj “ya öyle ise”ler değil, mesaj kadının tereddütleri ve davranışının bu tereddütleri nasıl yansıttığı. Seks yapmadan önce en az 10 kere buluşmak? Mesaj budur. Buluşmaları iptal etmek? Son anda ekmek? Güçlü ilgi ya da az ilgi? Mesaj BUDUR.

Size olan ilgi seviyesi (IL) güçlü olan kadın kafanızı karıştırmaz.Bir kadın sizinle sikişmek isterse, sizinle sikişmenin bir yolunu bulur. Eğer bir kadının size olan ilgisi bir artıp, bir azalıyorsa, onu hemen bir kenara koyun ve başka tabaklar çevirin. Eğer seninle ne yapacağını çözer ve senin peşinde koşarsa, sen yine kendi çerçevendesin ve senin ilginin bir değeri olduğunu gösterdin. Eğer sabırla bekleyerek acaba onun sana ilgisini arttıracak sihirli formül nedir diye merak edersen, onun çerçevesine düşersin. Bu, senin ona, onun sana olduğundan daha fazla ihtiyacın olduğunu gösterir ve bu da onun kendi ilgisinin koşullarını sana dayatabilmesi anlamına gelir.

Çoğu erkeğin kadının verdiği “anlaşılmaz mesaj” ya da kafa karıştırıcı davranış olarak düşündüğü şey, onun neden böyle davrandığını anlayacak kabiliyete sahip olmamalarından ya da anlamayı reddetmelerinden kaynaklanır. Bu genelde bir erkeğin bir kızın içine düşmesi ve onun davranışlarını olduğu gibi kabul etmek yerine bunlara kılıf uydurmaya çalışmasıdır. Çünkü kadının karmaşık ve anlaşılmaz davrandığını düşünüp “kadınları anlamak zor hacı” demek kolaycılıktır, oğlumuzun aslında bu kızdan başka alternatifi olmadığından kendini bu kızın peşinde tutma çabasıdır. Bir erkeğe olan ilgi seviyesi yüksek bir kadının, erkeğin gözünde statüsünü şüpheli hale getirecek davranışlara ne ihtiyacı vardır ne de motivasyonu. Tamam, ilgi seviyesi ne olursa olsun kadınlar erkeklere shit test atar ve erkekler bunu geçer ya da bundan çakar ama shit testler ortamı ve durumu göz önüne aldığınızda kolayca görülebilecek şeylerdir.

Çoğunlukla kadınlar tüm gerçeği davranış ve tutumları ile açık açık gösterirler ama burada olan sadece kadının iletişim kanallarının erkeğin anlayamayacağı şeyler olmasıdır. Ama sizin erkek olarak öğrenmeniz gereken şey, gerçek motivasyonunu öğrenmek için onun (dediklerine inanmak yerine) davranışlarını gözlemlemektir. Yapılması gereken tek şey davranışları ve onların sonuçlarını karşılaştırarak burdan amacı çıkarmaktır.

Eğer bir erkek kadının sadece söylediklerini değil, davranışlarını ölçü alırsa, kadının aslında ona büyük miktarda bilgi aktardığını anlayacaktır. Erkek aynı zamanda anlamalıdır ki kadının davranışları ile işaret ettiği gerçek, erkeğin kabul etmek istemediği şeydir.

Kadınlar, erkeklerden daha değişik şekilde iletişim kurdukları için erkekler çoğunlukla çileden çıkarlar. Kadınlar örtülü bir şekilde iletişim kurarlar, erkekler ise alenen. Erkekler bilgi iletirken, kadınlar genelde duygu iletirler. Erkekler iletişim kurarken içeriğe öncelik verirler, kadınlar ise duruma ve duygulara. Çeyrek yüzyıldır doludizgin esen feminizasyon rüzgarının en büyük aldatmacalarından biri, kadınların erkekler kadar analitik, problem çözücü ve akılcı davrandıkları fikridir. Eşitlikçi zihniyet, erkekleri (yanlış bir biçimde) kadınların kendilerinden hiç de farklı olmadığına inandırır. Bu demek değildir ki kadınlar problem çözücü olmayı öğrenemez, demek istediğimiz kadınların feminen bir iletişim formuna sahip oldukları.

Bu konuya daha önce güzel bir örnek vermiştik : Yalvarırım terk et beni. Ben seni arkadaş olarak görüyorum / arkadaş kalalım da standart bir üstü kapalı iletişim (reddetme) şeklidir mesela. “Benden 1000 km uzak dur Hilmi” demek bir kadın için fazla alenen iletişimdir ve arkadaş kalalım daha feminen bir iletişim şeklidir.

Yine iyi bir örnek de senden hoşlanıyorum ama ilişkiye hazır değilim yazısındaki durumdur.  Kadının burada asıl iletmek istediği mesaj “senden hoşlanmıyorum, ilişkiye hazırım ama başkasıyla” iken ağzından tam tersi çıkmaktadır.

Erkek Cinsel Dürtüsünü Hastalık Haline Sokmak

Rollo, Michael Fassbender’in oynadığı “Shame” filmini izledim ve filmi burada tavsiye etme ihtiyacı hissettim.

Filmdeki ana karakter seks bağımlısı, seks adamın hayatının odak noktası. Adam o yada bu şekilde sürekli seks peşinde, gün içinde kadın kaldırıyor, laptop başında internet pornosu izliyor, eskort tutuyor ve hiçbiri yokken de tuvalette mastürbasyon yapıyor.

Adam kadınlarla başarılı, çok iyi bir oyunu var. Ama herşey yüzeysel, adam sadece doğru ipleri çekmeyi ve vajina gıdıklanması yaratıyor ve kadını sikiyor. Kadın ile bir “bağlantı” yaratamıyor, adam için sikiş tamamen bireysel bir deneyim, mastürbasyon gibi. Tek farkı sağ elini kullanmak yerine, kadının vücudunu kullanıyor.

İzlenim o ki adamın içinde bir boşluk var ve bu boşluğu sürekli seks yaparak kapatmaya çalışıyor. Tabii ki bu onu bir yere götürmüyor ama adam da yapacak başka birşey bulamıyor. Sürekli bu seks döngüsünde bir onun mahkumu. Seks yapmaya ara verdiği an, uyuşturucu bağımlısının bırakması gibi büyük bir rahatsızlık yaşıyor.

Fassbender’ın ana karakteri canlandırışı mükemmel. Yukarıdaki anlattıklarımın hiçbiri direk işlenmiyor, siz bunları adamın yaptıklarından ve vücut dilinden çıkarıyorsunuz ve film sizi adamın günlük yaşamına tanık ediyor (yani siz filmi izleyince benim bazı analizim ve çıkarımlarımla hemfikir olmayabilirsiniz ama çoğunlukla  aynı sonuçlara varacağınıza eminim).

Neyse film oldukça ham ve sürükleyici ve filmi izledikten sonra ana karakter ile bir sürü benzerliğim olduğunu farkettim … Tahminimce filmi izlerseniz, çoğunuz da aynı şeyi hissedeceksiniz. Film bana Squirrels’ı ve onun birçok yazısında işlediği konuyu hatırlattı. Squirrels bu adam olabilir 🙂 Eğer Squirrels’ın mücadele ettiği sorunlara yakın hissediyorsanız, muhtemelen bu filmi ilginç bulacaksınız.

Eğer izledi isen film hakkındaki görüşlerini duymayı çok isterim.

İnsan hikaye anlatısındaki en çok kullanılan temalardan biri de temelde anlamsız olanda anlam aramaktır. Bu hikaye değişik bağlamlarda yüzyıllardır anlatılageldi, fakat konu hep aynı; içindeki boşluğun büyük ve tutkulu yaratıcılık ya da korkunç özyıkıma yolaçtığı insanlar. Bu bir trajedi de olabilir, komedi de.

Seks bağımlılığı bu yüzyılda günün meme‘i sadece. Feminizasyon bu klişeyi kendi amacı için kullanıyor sadece. Son 50 yıldaki tüm romantik komedi filmleri, her aşk öyküsü erkeğin kalbinde olan ve ancak “özel bir kadın” tarafından doldurulabilecek boşluğu dolduramaması üzerine kurulu. Abartısız neredeyse diğer herşey bu kadının erkeği tamamladığına yönelik anlaşılmaz büyünün yedeği ucuz, yüzeysel şeyler. Erkek kadının yapbozu tamamlayan parçası olmazsa yaşamaya devam edemez gibi.

Seks bağımlılığı basitçe yeni bir “erkek hastalığı” ve bu sayede biz de 80lerin Pretty Woman ve Altın Kalpli Fahişesi’nden yeni yüzyılın daha şeytani seks bağımlısına atlıyoruz. Bu adam o kadar umutsuzca kusurlu ki, feminen zorunluluğun ilacının şifasına nail olmadan cehennemde yanan bir ruh sadece.

Kadınlar bu hikayeyi sever çünkü hikaye onlara cinsel dürtülerini kontrol etmekte daha üstün bir cins olduklarını hissettirir (bu şüpheli tabii ki) ama aynı zamanda onlara acıma hakkı da sağlar; “erkekler vücudumuza kafayı takacaklarına bizi iç güzelliğimiz ile bir görebilselerdi, huzura kavuşacaklardı”.

Bu hikaye erkeklerce de seviliyor zira onlara ne kadar kötü olurlarsa olsunlar aslında o kadar da kötü olmadıkları hissi veriyor. Böylece hem erkeğin kadınlara “ben kendimi kontrol edebilen bir erkeğim” diyebileceği hissini hem de kendisinin “diğer erkekler gibi olmadığı” ve eşsiz olduğu izlenimini veriyor. Ve bu sayede de kadınların kendisinin erdemini farkedeceği ve ödüllendirmek üzere kendisi ile yatacağı umudunu. Seks bağımlısı kadınlarla insani bir bağ kuramaz, ama ben kurarım, o zaman onun yerine benimle yat.

İlaç

Feminen zorunluluğun daha sinsi sosyal anlatılarından biri de bizi erkeklikte doğal bazı kusurlar olduğuna ve bunların sadece özel kadınsı yollarla iyileştirebileceğine inandırması. Bu anlatması oldukça kolay bir hikaye zira birçok modern anlatı (TV, filmler ve kitaplar) kadın etkisinin erkeklerin aptalca, erkeğe özgü ve kendi icatları olan problemlerinin tek çözümü olduğu konusu etrafında dönüyor.

Toplu hafızamıza gömülü diğer birçok sosyal anlatı gibi, bu ideoloji beta erkeklerce bile alınıp kendi feminen-özleşmeli-beta-oyunu avantajına kullanılır. Erkekleri doğalarında olan bir boşluk konusunda ikna et, kadının mitolojik etkisini, doğal bilgeliğini, varsayılan öngörülerini erkeğin kendi kendine başaramayacağı tamlığı sağlayacak şeyler olarak sat. Tüm romantik hikayeler, komedi ya da trajedi, yüzyıllardır bu anlatı etrafında dönüyor. Sadece yakın zamanda bu feminenleştirmenin bir aracı ve erkeğin varsayılan defosunun reklam edilmesi için kullanılmaya başladı.

Kadınlar ise bunun tersi kendilerine yeten insanlar olarak gösterilirken hikaye gelişirken bile görünür olabilen kusurlar onun kadın olması ile alakalı olmuyor ve sorunlarına çözümler de diğer kadınlardan geliyor. Bir erkeğin kadının problemlerini çözebileceği konusu neredeyse hiç işlenmiyor ve işlense bile bu efemine şekillerde oluyor (erkeğin kendi dişil yönü ile temasa geçmesi ile mesela). Feminen önceliğin sosyal etki ve egemenlik için bu anlatıyı canlı tutması lazım.

Cinsel iştahı kamunun gözleri önüne serildiğinde Tiger Wood’un ilk yaptığı şey, problemleri konusunda kendisini terapiye yatırmak oldu. Feminen zorunluluk için erkeğin cinsel dürtüsü bir problem ya da iyileştirilmesi gereken bir hastalık. Feminen üstünlüğü sağlamanın erkeklerin testosteron ve erkek cinsel dürtüsünün sapkın sosyal davranışlar olduğuna bizi ikna etmesinden daha iyi bir yolu yok. Erkekler kaba, şehvet düşkünü ve genellikle şiddete meyilli yaratıklar – günümüz meme’i bu. Tiger Woods gibi erkeklerin bu anlatıya paralel hareket etmesi ve kendi kendini hastaneye yatırması ise erkeklerin bu “problemi” konusundaki anlatıyı güçlendiren hareketler.

Çeviri : Pathologizing the male sexual response

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

 

Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı?

“Çekingen / utangaç bir erkeğim, kızlara yaklaşma korkumu nasıl aşarım?”. E-posta hesabımıza sıklıkla aldığımız bir soru bu. Bu soruyla en son karşılaştığımda, biraz da yazıya çevrilebilsin diye uzun bir cevap verdim, oradan bir yazı çıkarayım şimdi.

Erkeklerin çekingenlik diye algıladıkları, reddedilme korkusudur. Her erkekte olan bu korku, erkeklerin büyük bir kısmını felç eder. Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Bu tabii hemen şimdi çıkın ve önünüze gelen güzel kıza yürüyün demek değil. Havanızı alırsınız. Bir insanın korkularının yarattığı problemleri gidermenin yolu, onu korkularından tamamen soyutlamak ya da telkin değil, onu korkuları ile yüzleştirmek. Yani reddedilme korkusundan kurtulmak diye birşey yok, ona maruz kalarak güçlenmek ve artık bu korkunun senin hareketlerini kontrol edememesi diye birşey var. Jordan Peterson‘un korkuların bu şekilde aşılması ile ilgili güzel bir örneği var. Diyelim ki, asansör korkusu yüzünden gökdelenlerin merdivenlerini tırmanmak zorunda kalan biri var. Bu adamın asansör korkusunu aşmasının yolu, korkuyla azar azar yüzleşmek :

1 – Önce onun asansör fotoğraflarına bakmasını sağlamak
2 – Sonra onun uzaktan asansöre bakmasını sağlamak
3 – Bundan sonra onun asansör yakınına gelip kapısından içeri bakmasını sağlamak
4 – Sonra onun asansörden içeri girmesini sağlamak
5 – Sonra onun asansörle bir kat çıkmasını sağlamak

Çekingen ve utangaç erkeklerin de izlemesi gereken yol buna benzer birşey. Mesela şuna benzer bir yol :

1 – Öncelikle reddedilme korkusunu, sosyal çevrede rezil olma korkusundan soyutlayın. Bu nedenle, kızlara yaklaşma işini kendi sosyal çevrenizde yapmayın. Mesela üniversite öğrencisi iseniz bunu kendi kampüsünüzde yapmayın. Başında çok kötü sıçışlarınız olabilir ve bunların sosyal çevrenizde konuşulmasını istemezsiniz. Uzaklarda bir üniversitede ya da sizin üniversitenin takılmadığı barlarda yapmanız daha iyi.
2 – Önce güzelliğe karşı nötr olmayı öğrenmeniz lazım. Sırf güzeldiye bir kadını kendinizden tepeye koyma meriçliğinden kurtulun. Kadınlarla, onların güzelliğinden etkilenmeden göz teması kurma alıştırması yapın. Buna şaşıracaksın ama bu sizin için kolay bir adım olmayabilir. Şu tip videolarla alıştırma yapabilirsiniz.
3 – Sonra sizinle konuşmak zorunda olan kadınlarla iletişim alıştırması yapın. Mesela birşey alacak gibi dükkanlara girip, satıcı kızlarla konuşun. Amaç sadece konuşmak ve göz kontağı. Öncelikle hem güzel hem de çirkin kızlarla alıştırma yapmalısınız. Sonra sadece güzel kızlara yönelebilirsiniz. Sonra yavaş yavaş hafiften şakalaşın kızlarla ama Türkiyede dükkanlarda yazmayı tavsiye etmem. Unutmayın, Türkiye’de hanzo erkek kadar hanzo kadın da var. Bunlardan biri ile izole karşılaşmayı tercih edersiniz, emin olun.
4 – Sonra ise yavaş yavaş bir oyun geliştirerek (bir kıza yaklaşma cümleleri, devamında ne söyleyeceğin, vs …) kızlara yazmanız lazım.
5 – İlk başta davranışların çok beta olacağınızdan ciddi anlamda beginner’s hell (yeni başlayan cehennemi) yaşayacaksın. Yani çoğu yürümeden iş çıkmayacak hatta bazen ciddi şekilde aşağılanarak reddedileceksin. Bunun sebebi beta utandırma (beta shaming) kavramıdır. Alfa davranışlar gösteren bir adamın olumlu karşılanacağı şeylerin, beta davranışlı biri söylediğinde ciddi tepki çekmesidir. Kişisel algılamayın. Burada matrix, hep fişte olmasını beklediği pil adamın fişten çekilme çalışmalarına, kadının suretinde karşı  koymaktadır. Yılmayın. Bunun sosyal yükünü azaltmak için alıştırmalarını hep aynı mekanda yapmayın. Bar game, gündüz oyunundan daha mantıklı ama eğer sizin için gündüz daha uygunsa onu yapın.
6 – Hank’in monk mode yazılarını okuyun.

Peki tamam da kadınlara nasıl yanaşacağız. “Oyun“a hoşgeldiniz. Daha önce oyunla ilgili soyut yazdık ama şimdi pratikte ne olduğunu anlatma zamanı.

Oyun önceden düşünülmüş ve neredeyse algoritma gibi adımlandırılmış teknikler şeklinde ilerler genelde. Örneğin, aşağıdaki bir örnek (hem gündüz oyununda, hem de gece oyununda kullanılabilir).

Bu oyunda yürünecek hatundan mutlaka ilk ışık alıyoruz. Bu bir bakış hatta daha iyisi sizin varlığınızda, klasik olarak saçları ile oynaması gibidir. Kızın sizin için çekici olduğunu varsayıyoruz.

  1. Kızın bakışında gülüş varsa ya da kız hemen yakınınızda ise (gidip) merhaba deyin. Bunlar yoksa, ikinci bir bakış bekleyin, gelirse (gidip) merhaba deyin, gelmezde kızı pas geçiyoruz. Varyasyonlar : Cesaretiniz arttığında tek bakış bile merhaba için yeterli olacak.
  2. Konuşmaya merhaba ile başla. İsmini sorulmadan söyleme. Bir açılış konuşması hazır olsun. Mesela tahmin oyunu oynayabilirsin. Kızda gördüğün birşeyden tahmin çıkarma. Mesela gym kıyafeti giymiş ise, tahmin ediyorum gyme gidiyorsun diye başla (London Day Game’in köprü kavramı). Eğer yoksa ve ortam bar ise “dışarda kavga eden iki kadını gördün mü” diye gir ve hikayeyi geliştir. Buna yalan değil, flört denir (Mystery’yi andık burada). Burada amaç herkesin en çok karşılaştığı sorunu gidermektir. Eğer klasik olarak sorular sorarak (nasılsın, ne yapıyorsun, vs …) 15 saniyeye o konuşma tıkanacak ve karşınızda “eee?” diye bakan bir kızla karşı karşıya kalacaksınız.
  3. Eğer kız konuşmaya ilgili ise bu ilk IOI (İlgi Göstergesi; yine Mystery üstadı andık). Bunu cebinize atın. Eğer kız isminizi sorarsa bu ikinci IOI. Bunu da cebinize atın. Konuyu bir yerde duracağınız ve kızın devam etmeniz için “ee sonra?” gibi birşey soracağı bir şekilde geliştirin. Kız devam etmeniz için soru sorarsa, bu da 3. IOI.
  4. Eğer 3 IOI toplayamayacak gibi iseniz ya da konuşmanıza rağmen 5 – 7 dakika içinde 3 IOI toplayamazsanız, izin isteyin ve kızdan uzaklaşın. Kızı hemen unutup başka hedef arayın. Reddedildiniz (ya da kız gereksiz ilgisizlikten şansını kaybetti. Farketmez.)
  5. Eğer 3 IOI toplarsanız, biraz daha muhabbet edin, “şimdi gitmem lazım ama seninle sonra konuşmak isterim, telefonunu versene / whatsapp var mı?” gibi birşey söyleyerek telefonunu alın. Ve gidip başka ava odaklanın.
  6. Bu süre boyunca shit test yemeye hazır olun.
  7. Kızı hemen ertesi gün değil, 2 gün sonra arayın. Spesifik bir günde, spesifik bir yere davet edin. Çoğu kadın size telefon numarasını, orada sizi yüzyüze reddedemediği ve telefonda reddetmek daha kolay olduğu için verecektir. Bu nedenle tek telefon numarasında çok heyecan yapmayın. Kızla uzun bir mesaj oyununa da girmeyin. Amacınız yüzyüze görüşmek. Telefonda seks yapamazsınız. Kızlar her türlü bahane ile son anda sizi ekecektir. Paralel yazın, mutlu sona ulaştığınız kızlarla devam edin.

Oyun aslında insanın kendi kişiliğine göre geliştirebileceği birşey. Ama bu tür bir sürece girerseniz zamanla reddedilme korkusunu takmamaya başlayacaksınız.

Ben 2017 yılı içinde yaklaşık 10 değişik kadınla yattım (eskortu at 9). Kaba hesapla 50 kadar kadına yürümüşüm ve 40ı da beni reddetmiş (bir ikisi ciddi yüz kızartıcı şekilde). Bunu böbürlenmek için anlatmıyorum. Uzun süredir yalnız olan ve bize yazan adamlara bizim sorduğumuz ilk soru şu : yalnız olduğun süre boyunca kaç kere reddedildin? Sosyal medyadan yürümeler sayılmaz, reddedilme yüzyüze olur. Tinderdan bile bulsan kızı, reddedilme dediğin buluşman ve sen beğendiğin halde onun seni reddetmesidir. Bu sayı en fazla 3. Bu adamların, dışarda kızlarla başarılı olduğunu gördükleri adamlarla temel farkları da bu, onlar onlarca kere reddediliyorlar. Bu işin kolayı, sırrı falan yok.

Olay aynı zamanda bir sayı oyunu (number game). Kırmızı hapı bir ömür boyu okuyabilirsiniz ama eğer öğrendiklerinizden sonra incel değil de kadınlarla daha risklerden haberdar şekilde ilişki istiyorsanız, dışarı çıkıp oyunu oynamanız lazım. Buna sizi hazırlayacak zihinsel bir egzersiz yok. Reddedilerek pişmeniz lazım.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.