Neg’in doğru ve yanlış kullanımı

Neg, en popüler ve ilk PUA‘lardan Mystery tarafından yaratılan bir terim. Esasen, dolaylı olarak kadınların içindeki güvensizliğine hafifçe dokunarak özgüvenlerini sarsmak için tasarlanan iltifattır. Bu yorumlar genelde kızların kafasını karıştırır ilgisini çeker ve de senle daha çok konuşmak istemesine neden olur.

Genellikle neg sadece en seksi kızlarla (8-10 HB arası) kullanılır. Çünkü onlar oğlanlar tarafından bir kaide üzerine konan tiplerdir ve kendilerine yaklaşan tüm taliplerini reddederek üstünlük kompleksinden zevk alırlar.

Fakat kız eğer size karşı ilgiliyse, iyi davranıyorsa ve kaba değilse ( sözlü veya sözsüz şekilde) o neg kullanmayın. Size kaba gelebilir, ama çocuk yetiştirme kavramlarından bazıları hala burada uygulanabilir: iyi davranışlarını ödüllendirmek kötü davranışlarını cezalandırmak gibi. Saygısızlık ve kayıtsızlık hala neg’i hakeder ama bence herhangi bir durumda yararlı olup olmadığına sizin kendiniz karar vermelisiniz.

İyi bir neg in sırrı kızı kaidesinde indirmeye yetecek kadar sarsmaktır ama eğer egosunu yerin dibine sokarsanız başarmak istediğiniz şeyin tam tersi etkiye yol açabilirsiniz. Erkekler negi çok aşırı ve hızlı yaptığında sinirlenen ,savunmaya geçen hatta kinlenen çok kız gördüm. Eğer yanlış düğmeye
basarsanız veya söyleme şeklinizde başarısız olursanız neg istenmeyen incitici bir anlama gelir. Biraz ip üstünde yürüme gibi, denge gerektiriyor.

Neg de her zaman hatırlanması gereken bir numaralı kural, kadının değiştirebileceği bir özelliğiyle alay etmektir:  yani, eğer isterse biraz efor sarfederek veya hiç eforsuz kendisi hakkında değiştirebileceği şeyler üzerine olmalı. Tavırlarıyla, saç stiliyle, ojesinin rengiyle, gülüşüyle , ayakkabısıyla hatta sesi hakkında olabilir. Asla kilosuyla, burnunun büyüklüğüyle ,göğüsleriyle dişleriyle yada herhangi başka doğuştan gelen kolay değiştiremeyeceği bir fiziksel özelliğiyle alay etmeyin.

Bir arkadaşımla birbirimize wingmanlik yapıyorduk. Bize hemen bakış atmaya başlayan birkaç kızı neglemeye karar verdik. Konuşmayı bok eden o ölümcük kusurun nerede meydana geldiğini görüp söyleyebilir misiniz?

Ben:” Oldukça tatlısın ama sende biliyorsun ki bu pembe ayakkabılarla bu kıyafet gitmez.”
1.Kız : “Sen neden bahsediyorsun!? ”
Ben : “ Gay veya başka bir şey değilim. Ama pembe ve siyahın birbirini tamamlayıcı renkler olmadığını biliyorum.  Temel tasarım okulu 101 “
1.Kız:” Çok haklısın gay değilsin çünkü gay bir oğlan pembenin sıcak , siyahında soğuk bir renk olduğunu bilir ve gayette beraber gittiklerini söylerdi.”
Ben: “ siyah soğuk değil nötr renktir bi kere. Okula nereye gittiğini söylemiştin?”
1.Kız: “Söylemedim ki, ama Bla Bla lisesine gittim. Sen nereye gitmiştin?”

Arkadaşım(2.kıza) : “Bu büyük kolyeni beğendim ,o büyük vücudunla uyumlu olmuş.”
( bi süre sessizlik)
2.Kız: “ Siktir et bu götleri, hadi gidelim Jenny!”
1.Kız:” Eve gidin ve kendinizi becerin o küçük pipilerinizle!! ”

Gördüğünüz üzere, arkadaşım o koca çenesini açtıktan sonra olay oldukça çirkinleşti. Arkadaşım ölümcül bir hata yaptı ve neg in en temel kuralını çiğnedi. Kadının kilosuyla ve vücuduyla alay etti.

Batı kadınları vücutları konusunda son derece bilinçli ve genellikle görünüşleriyle ilgili de oldukça güvensizlikleri vardır. Kilo, fena halde kaçınılması ve asla şaka yapılmaması gereken bir konu.

İşte doğru yapılan bir neg örneği:

Kız dans ederken yanlışıkla ayağıma bastı.
Ben : “Ah, lanet olsun bu acıttı!”
Kız: “ İnsanlar pistte dans etmeye çalışırken etrafında durma!”
Ben: “ Sorun yok, bu seferlik sadece ayağımdı ama ya orada kalbim olsaydı”

Kız yanımda yürümeye başlar
Ben:” Dışarı topuklularla çıkmadan önce biraz alıştırma yapmalısın”
Kız: “ Yürüme şeklimin nesi yanlış??”
Ben:” Henüz denge yetin yok gibi”
Kız: ” Bu ayakkabılar yeni, henüz kırmadım da”
Ben: ”Eğer onlarla yürümeyi öğrenirsen belki bir gün seni dışarı çıkarabilirim”
Kız : “Öyle mi? Nereye çıkaracaksın?”
Ben: “ Tökezlemeden bi cadde boyunca yürüyebildiğin zaman bana mesaj at, sana söyleyeceğim”

Ona telefonumu veriyorum ve numarasını giriyor-

Neglerim ince bir iltifatla ölçüp hazırlandı. Sözcüklerin ikili doğası nedeniyle ilk başta yorumuma oldukça defansif davrandı ama sonradan çokça onay arayan bir tavır gösterdi. Kız benim sahte diskalifiyelerimi ve redlerine olan tepkisizliğimi çekici buldu.

Çeşitli neglerle denemeler yapın ve kızın savunma seviyesine göre kendinizi ayarlayın. Yeterli pratikle sınırları zorlayabilmelisiniz ve savunma hattının üzerinden geçerek havaya uçmadan yaklaşabiliyor olmalısınız.

Çeviri : The Right Way and The Wrong Way to Neg

Çeviren : Alesta

Erkekadam sitesi 3 yaşında …

Erkekadam sitesi, 24 Mart 2017’de En büyük hata : O çok özel kadının peşinde koşup durmak, Duyarlı Erkek ve Erkek adamın en önemli 12 özelliği yazıları ile yayına geçti. Tam üç sene ve 781 yazı olmuş.

Üçüncü yıl vesilesi ile, bu yazının yorumlarında siteyi nasıl keşfettiğinizi ve hayatınızda (olduysa) nasıl değişiklikler yarattığını paylaşmanızı istiyoruz. Hadi klavye başına.

İyi koca olmak

Yin dün paylaştı, ekşi sözlükte bir suser Boşanmak başlığında şu aşağıdaki entariyi paylaşmış. Suser kendisini iyi koca sandığından evliliğinin neden berbat bir halde olduğunu anlayamıyor ve sorumluluk alamayan her erkek gibi suçu çevresinde ve karşısındakinde arıyor.

Eleman ayrıntısız yazmış o nedenle bir miktar tahmin yapıyorum ama yazısını yorumlayacağım ve kendini iyi bir koca sanmasına rağmen nasıl berbat bir koca olduğunu göstermeye çalışacağım.

ne kadar batılı olduğumu düşünsem de evlilik kurumuna hep doğulu bir gözle bakmışımdır. benim anlayışımda bir taraf diğerine aldatma, şiddet ve benzeri bir hainlik yapmadıkça, evlilik bitmemeli. bu bakış açısı tabi ki süper doğru değil. ama işte paris doğumlu değiliz ne yazık ki. öyle büyüdük bir çoğumuz. eğer bir erkek, düzgün bir işi varsa, eşini aldatmıyorsa, ona şiddet uygulamıyorsa, iyi bir kocaydı eskiden. aynı şekilde bir kadının evinin yemeğini ve temizliğini yapması, iyi bir eş olması için yeterdi. artık bir şeyler oldu. birbirimize yetemiyoruz.

Birazdan yazacaklarından anlıyoruz ki aslında olay birbirimize yetmemek değil, kocanın karısına yetmemesi olayı.

erkek olduğum için biraz kadınlara sallayacağım kusura bakmayın. aldatma, şiddet gibi olaylarda hep sizin tarafınızdayım bunu bilin. ama işin diğer tarafına baktığımızda, biraz fazla şey istemiyor musunuz bizden? biz modern erkekler, babalarımızın bir çok kötü huyundan kurtulduk.

Karşımızda sözünün eri bir erkek var gibi:

Sebep ne olursa olsun, bu erkeklerin hepsinin misyonu, babalarından daha iyi bir erkek olmak, anneleri korumak ve tabii ki bu anneler arasında ileride çocuklarının anaları olacak kız arkadaşları ve karıları da var. Babalarının kişisel yenilgileri, onların kişisel zaferleri olacak.

Bu modern zaman Oedipus senaryosunun problemi de, Feminen Buyruğun onu çekinmeden kendi avantajına kullanıyor olması. Feminizasyon ve mavi hap koşullaması ile erkek çocuklar, feminen kültür tarafından ne kadar kabul edilebilir olurlarsa o kadar iyi erkek olurlar, beyin yıkamasına maruz bırakılıyorlar. Ve burada cinsiyetler arası sınır bulanıklaşıyor, oğlan çocuklarına bekar anneleri tarafından oturarak işemek öğretiliyor çünkü “senin aşağılık herifin teki olan baban hep ayakta işer ve klozeti kirletirdi”. Daha iyi “erkek”, feminen ve kabul görür erkek, kadın gibi işer ne de olsa.

Babasından nefret eden erkek büyüyünce maskülinden nefret eden yetişkin beta erkeğe dönüşür. Feminen şartlanma acımasız tabii, ama bu şartlanmayı bir erkeğin nasıl olmaması gerektiğinin yaşayan bir örneğinden daha iyi kimse kökleştiremez. Daha önce de belirttim, bu şartlanmalar meşru olabilir, ama sonuçları aynı : kadınlara sürekli “ben diğer serseriler gibi olmayacağım, hele hele de götün teki olan babam gibi hiç olmayacağım” adanmışlığının kadınlar tarafından takdir edilip ödüllendirileceğini sanan bir beta erkek.

Bu aslında Beta Oyununun varsayımı olan “feminen ile ne kadar özdeşleşirsem diğer “çoğunluk” erkeklerden o kadar ayrı ve eşi bulunmaz bir erkek olurum” fikrinin uzantısıdır. Tabii ki kadınların çoğu da bu betanın “daha iyi bir erkek olma sözü”nü takdir etmek yerine kendi doğaları gereği dominant alfa özelliklerinin peşine takıldıklarında, betanın gözünde “düşük kalitede” kadınlar olurlar.

şiddeti bıraktık. aldatmayı bıraktık. ev işlerinde ve çocuk konusunda eşimize yardım etmeye başladık.

Elemanın geçmişin erkeği algısına dikkat edin. Babalarımızı tanımlayan şey, bu elemana göre, şiddet ve aldatma! Böyle düşünen bir adamın masküleniteyi despotluk olarak algılamaması, kötü bazı özelliklerden bütün erkekliğini iğdiş etmeden kurtulması mümkün değil.

eski sert yapıyı yumuşattık.

Bu çarpık erkek algısı yüzünden muhtemelen şiddet ve aldatmadan uzak durmakla kalmıyor, erkeği erkek yapan her özelliği (iyi ya da kötü) çoktan çöpe atmış ve kendi kendisini daha “makul” bir koca yapmak için kendi kendisini tamamen iğdiş etmiş. Bunun böyle olduğunu ilerleyen satırlarda göreceğiz. Yumuşatmış kelimesi de anlamlı olmuş 🙂

yani biz babalarımızdan daha iyi bir koca olduk. peki siz annelerinizden daha iyi bir eş olabildiniz mi? bu soruyu, bunu okuyan tüm kadınlar lütfen sorsun kendine.

Siz babalarınızdan daha iyi bir koca olmadınız. Siz size daha iyi koca diye yutturulan ama ne koca ne de erkek olan bir şey oldunuz! Az sonraki sorunlara neden olacak ve senin de az çok farkında olduğun şekilde modern zamanlarda doyumlu ve mutlu bir evlilik sürdürmekten uzak, ne kendini ne de kadınını mutlu edebilen bir koca. Ama nedense bir şekilde bu “koca” figürü senin için hala “iyi.

oysa annenizden daha iyi eğitim aldınız. annenizin gençliğinde hayal bile edemeyeceği hayatları yaşadınız. büyük ihtimal ondan daha çok kitap okudunuz. daha çok gezdiniz. toplum için daha kaliteli bir birey oldunuz. peki bu birey olma durumu, sizi daha bencil birisi yapmış olabilir mi? evliliğin ihtiyacı olan naiflik sizde eksik olabilir mi?

her modern kadın kötü eş değil tabi. fakat ilginçtir ki yukarıda belirttiğim kriterlere göre iyi bir eş olan kadınlar, hep kendilerini anlamayan, duyarsız kocalardan şikayet ediyorlar. gerçekten de etrafımda da çok görmüşümdür, kocasını mutlu etmek için deli divane olan kadınlar ve bu kadınlara eski model olup sert davranan kocalar. acaba bu kocasını mutlu etmek için uğraşan kadınların, kocası tam da istediği gibi olsaydı, bu uğraşı verirler miydi?

Yine kendisini kandırıyor. Sen kadınların tam istediği gibi bir koca olmadın, sen sana pazarlanan iğdiş edilmiş ve evde eteği giyen partner oldun. Sen, az sonra göreceğimiz gibi kadının hiçbir uğraş vermemesine rağmen hala yavru köpek gibi gözünün içine bakan, kadından ilişki için uğraş vermesini talep edemeyen, muhtemelen böyle bir şey talep etmekten ölesiye korkan bir şeye dönüştün. Sen iyi bir koca değil, ödlek ve zayıf bir koca oldun. Ödlekliğini ve zayıflığını ise kendine iyilik diye pazarlıyorsun.

yoksa o koca için de başka beklentilere girip yine mutsuz olup mutsuz eder miydi?

sonuç olarak gelmek istediğim şu: kadınlar evlilikten hep daha fazlasını istiyor. daha fazlasını isteyip olmadığı için mutsuz olmayan kadın görmedim. diyelim ki eşinin maddi durumu iyi, duyarlılığı yüksek, aldatmıyor, şiddet uygulamıyor. diyor ki “mutfakta yardım et”. tamam ediyorsun. ama bu ona yetmiyor. sonra “temizlikte yardım et”. tamam. sonra? “ya bir yurtdışı tatili yapamadık”. onu da yapsan başkası geliyor. “doğumgünümde dışarıda bir yemek yiyebilirdik.” eninde sonunda bitmeyen bir beklenti ile savaşıyorsunuz.

Haldun Abinin Magandalar Kadınları Daha Çok Mutlu Ediyor yazısı aklıma geldi:

“Kadının huzura dolayısıyla da mutluluğa erebilmesi için hayattaki misyonunu tamamladığına inanması, yani, erkeğinden alabileceği her şeyi almış olduğuna inanması gerekiyor.”

İşin acımasız yönünün tekrar altını çizmek istiyorum; yukardaki cümlede kadının alması gereken miktar belirtilmiyor. Kadınlar çok değişik seviyelerde mutlu olabiliyorlar. Eğer erkeklerinin verebileceğinin gerçekten aldıkları kadar olduğuna inanırlarsa içgüdülerinin kendilerine yüklediği misyonu tamamlamış olup, büyük bir huzur buluyorlar. Fakir bir adamın eşi olarak mutlu olan, çok daha varlıklı bir adamla (hem de adamın hiç bir faulü yokken) mutsuz olan kadın örnekleri her yerde o kadar çok ki.

Yani şimdi biz de maganda mı olalım?..

Hayır maganda olmamız gerekmiyor. Ama magandaların her şeyi yanlış yaptıkları saplantısından kurtulup, onları incelememizde hatta bazı davranışlarından ders almamızda hiç bir sakınca yok.

Öncelikle bir kadınla evli ya da uzun bir ilişki içindeyseniz vereceklerinizin sınırını çok iyi çizin ve bu sınır aşıldığında ölümü bile göze aldığınızı çok ama çok açık bir dille belirtin (ve gerektiğinde uygulayın). Bunu söylerken eşinizin pestili çıkarın demiyorum. Aksine ona verebileceğiniz kadar güzel bir alan bırakın. Bunlar neler olabilir? Aile bütçesinin hakça paylaşımı, dernek faaliyetlerine gitsin diye haftada iki gece çocukların bakımının üstlenilmesi, evde bulaşığın yıkanması ve bunlar gibi bir dolu nokta. Ancak kendinize muhakkak bir alan bırakın, her ay bir kez trekkinge mi gideceksiniz, muhakkak gidin. Haftada bir briç mi oynayacaksınız oynayın. Evde görmekten gerçekten dayanamayacağınız bazı eşyalar mı seçilmek üzere, aldırmayın. Nefret ettiğiniz bazı dostları mı var, sırf o istiyor diye görüşmeyin.

“doğumgünümde dışarıda bir yemek yiyebilirdik.”

Burada ek olarak arkadaşın evliliği rutine bağlama problemi olabilir. Doğumgününde dışarıda bir yemek yemek gibi makul bir isteği araya sıkıştırmış. Erkek olarak sizin göreviniz evliliğin başbaşa kalma- iyi vakit geçirme – işi sekse götürme kısmını planlamak ve yürütmek. Özel günleri bırak ara ara sırf aklınıza estiği için böyle dışarıda baş başa kalmanız lazım. Fakat çoğu erkek uzun süreli ilişkide kız arkadaşına veya karısına 40 yıllık karısı ya da anacağızı gibi davranmaya başlıyor. Hergün evden işe işten eve bir rutinde deney faresi gibi dönüp duruyor.

Arada bir karınızla ya da uzun süreli ilişkinizle pat diye dışarı çıkmak sadece onu tatmin edecek bir şey değil. Böyle şeyler sizin için de  zevkli ve aynı zamanda böyle kestirilemez biri olmanın size sonra yatakta başta olmak üzere dönüşleri gayet güzel.

işe böyle bakınca, çok iyi bir koca olmamakla eleştirdiğimiz babamıza çok kızamıyoruz. kısacası kadınlar; biz babamızdan daha iyi bir koca olduk, ama siz annenizden daha iyi bir eş olamadınız. daha iyi bir birey oldunuz sadece. bu nedenle erkek arkadaşlara sözüm şu ki çok da iyi bir koca olma kaygınız olmasın. zira bunun kadının gözünde hiçbir değeri yok.

Tekrar ediyorum, sen babanın zıttı olacağım diye bir kocanın sahip olduğu en önemli şeylerden birini kesip attın : pipi! Karın sana saygısız davranıyor ve bunun bir kısmı karının aslında evlilik materyali olmayan bir kadın olması da olabilir. Ama şuraya kadar yazdıklarından anladığım senin sınırlarını çizmekten, istediğini talep etmekten aciz bir erkek olduğun. Daha kendi karısına sınırlar çizemeyen veya ondan istediklerini talep edemeyen adam, bir aileye nasıl kaptanlık edecek? Böyle bir adamın nasıl bir çekiciliği olacak ki karısı onunla mutlu olacak?

Siz annelerimizden daha iyi eş olamadınız diyorsun ama sen kadınından iyi bir eş olmasını talep ettin mi? Bir insan seni ayak paspasına bile çevirse ağzını açıp ayağa kalkamazsan bu karın da olsa, arkadaşın da olsa, kardeşin de olsa tepene çıkar. Sen kadın kötü bir eş olsa da ağzını açıp kendi istediklerini talep edemiyorsun, iyi eş olsa da. O zaman neden iyi bir eş olmaya uğraşsın!

bir örnekle yazımı bitireyim. az önce kavga ettiğim karım, kumandayı, cep telefonunu sağa sola fırlattı. sonra yatak odasına gitti. yastığı alıp geri geldi ve yastığı başıma fırlattı. sizce benim ona vurabileceğimi düşünseydi, bunları yapar mıydı? tüm bu abuk sabuk hareketleri yapıyor çünkü asla böyle bir şey yapmayacağımdan çok emin.

Bakın sırf bu paragraftan bu adamın sorununu çıkarabilirsiniz. Bir erkek gibi sınırlarını dayatmayı bilmediğinden elindeki tek eksiğin dayak olduğunu sanıyor. Muhtemelen kendisi gibi özünde maskülen bir erkek olmayan ve bunu dayak ile kapamaya çalışan bir babanın elinde büyüdü. Ondan erkekliği öğrenemedi ve elinde dayak da olmadığı için elinden bir şey gelmiyor.

Oysa olduğunu iddia ettiği modern erkek olsa, yani modern yanında “erkek” de olsa, dayak gibi aslen duygusal olarak zayıf erkeklerin başvuracağı mekanizmalar olmadan olayı halledebilirdi.

az önce kavga ettiğim karım

Maskülen ve kadın – erkek ilişkilerinden anlayan bir erkek kadını ile kavga etmez. Kavga – gürültülü ilişkilerin tutkulu ilişkiler olduğunu pazarlayan dizi ve filmleri kafanızdan atın. Bkz. Çeneni Kapa. Kadının duygusal patlamalarına duygusal patlama ile tepki veren erkek, kadınla kadın olur. Senin koca olarak görevin böyle duygusal çalkantıların karşısında kaya gibi sağlam ve o beğenmediğin eski tip erkeklerin birçoğunun olduğu gibi sert ama sevgi dolu olman lazım.

kumandayı, cep telefonunu sağa sola fırlattı. sonra yatak odasına gitti. yastığı alıp geri geldi ve yastığı başıma fırlattı.

Sen iyi bir koca olsaydın, evin reisi olsaydın, kadını sakince uyarırdın. Bunu yapmamasını, 2 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine girecek yaşta olmadığını, bir derdi varsa önce sakinleşmesini sonra da oturup anlatmasını söylerdin.

Bunları yaptığına dair bir ipucu yok. Yapabilecek bir erkek gibi de görünmüyorsun.

Kadın diyelim ki seni dinlemiyor. Ki bu kadar uzun süre seni ayak paspası yapmaya alışmış kadın seni hemen dinlemeyecektir. Yine sakin bir şekilde bu davranışını tolere etmeyeceğini, çocuk gibi öfke nöbetine girerek kendisi ile tartışmayacağını söyler (gerçi söylemene de pek gerek yok) kapıdan çıkar giderdin. Çıkarken de “yetişkin bir insan gibi konuşup davranacak kadar kendini kontrol etmeyi öğrenebilirsen beni ara, yok böyle davranmaya devam edeceksen ben bu dramayla aynı evde yaşamayacağım ve beni rahatsız etme” de ve çek git!

Hayatta hakettiğiniz kadarını değil pazarlık yapma cesareti gösterdiğiniz kadarını alırsınız.

İş yaşamında ve ilişkilerde eğer karşınızdaki sizin hakettiğiniz şeyi vermeye yanaşmıyorsa alabileceğiniz en güçlü pazarlık pozisyonu, istediğiniz değeri/şeyi bir kez açıkça belirtmek ve blöf yapmadan masadan kalkıp gitmektir.

Blöf yapmadan kısmı önemli. Zihin yapın şu olmalı: “Eğer karşımdaki bana hakettiğimi düşündüğüm şeyi vermeyecekse, o zaman onunla bir ilişkim olmayacak”. Yoksa blöf yaparak masadan kalkıp sonra karşındaki sana dönüş yapmayınca peşinde koşmaktan bahsetmiyorum.

Karın burada sana asla haketmediğin bir şekilde davranıyor. Üstüne bir şeyler fırlatıyor. Sen ise böyle davranılmak istemiyorsun. Bunu bir kere söyler, sonra çıkar gidersin.

Tabii sen çıkıp gidemezsin pardon. Zira sen “iyi” kocasın. Kocayı geçtim “insan” gibi davranılmayı dayatıp bunun sonunda büyük ihtimalle evliliğini biraz da olsa daha mutlu yapmaktan aciz bir şekilde karşılıklı cehennem hayatı yaşamaya devam ediyorsun ama sen “iyi” kocasın.

iyi bir koca olmak için kendisini eğitmiş bir evli erkekten sevgilerle.

Eski tip erkek ve genel olarak erkekliğe düşmanlık beslediği için kendi kendini iğdiş etmiş evli bir erkekten desen daha doğru.

Bugüne kadar hem yorumlarda hem de yaptığım koçluklarda bu durumda olan evli erkeklerle konuşma fırsatı buldum. Korku oyununun 12 seviyesindeki bir planı gibi bir plan çizerek belli bir aşama kaydedebiliyoruz.  Ama bu durumda bir erkeğin zihin yapısını değiştirmesi de çok önemli. Çoğu sözünün eri gibi pire için yorganı yakmış yani şiddet/aldatma gibi en ekstrem şeyleri baba/koca/erkek olmakla eşleştirmiş ve bunları yakayım derken komple erkekliğini yakmış bitirmiş.

Bu nedenle masadan kalkamamalarının tek nedeni hatta nedeni karılarından veya karını kaybedecek olmaları değil. En çok zorlandıkları nokta, erkek gibi ve gerçekten iyi bir koca gibi davranmaktan korkuyorlar. Bizim gerçekten iyi bir koca diye tanımladığımız şeyin kötü bir şey olduğuna o kadar uzun süre inanmışlar ki, yapmaları gereken her şey ne kadar mantıklı olursa olsun onlar için çok zor. Mesela adama kendisine bağırılmaması için sınırlarını çizmesi gibi gayet mantıklı bir şey söylüyorsun ama bunu kötü bir insan olmakla özdeşleştirmiş, saçma ama durum bu, yapamıyorlar.

Boşanma da bir seçenek. Zira bir kadın bir erkeği ayak paspası yapmaya bu kadar alıştıktan sonra, bu “haklarını” bırakmaya tepki ve direnç gösterecektir. Bazı kadınlarda bu direnç aşılamayabilir.

Umarım bu evlilikte bir çocuk yoktur ve senin gibi kaptanı olan eve, sen düzelene ve karın sınırlarını öğrenene kadar bir çocuk getirmezsin.

Biriniz bu elemana yazıyı atsın. Belki bir şeyler öğrenir.

Oyun ve Manipülasyon

Oyuna dahil olduğum uzun yıllardan beri bana oyunun seks yapmak için kadınları manipüle etmek olduğu söylendi. Manipüle teriminin bu bağlamda geçerli olabilecek iki tanımını buldum:

1. Bir kişiyi ya da durumu ahlaksızca veya zekice kontrol etmek, etkilemek.
2. Bir aleti, mekanizmayı ya da bilgiyi maharetli bir şekilde idare ve kontrol etmek.

Öncelikle oyunu eleştirenlerin neye atfen ithamda bulundukları gayet açık ve bunu da onların perspektifinden bakınca anlayabiliyorum. Her şeyin sonunda oyun erkeklerin kendi cinsel alanlarında ve ilişkilerinde daha başarılı olmasına izin veren bir alet çantası. Bu yüzden birisi de çıkıp oyunu
oynayan kişinin kendi gerçek özü olmadığını, kendisinin veya farklı bir insanın daha iyi versiyonu olmak amacıyla bir çerçeve kullandığını iddia edebilir.

2000‘lerden 2010’a kadar rağbet gören kesin ve detaylı olarak ne yapmamızı, ne söylememizi ve nasıl davranmamız gerektiğini anlatan gayet elle senaryo olarak yazılmış bu oyun modeli benim en çok eleştirdiğim şeylerden biriydi. Bu bağlamda oyun bir manipülasyon, eğer kullanılan oyunun ahlakına bakacak olursak kategorik zorunluluk testinden kalabilir (Kant’ın ahlak felsefesinde merkez aldığı eylemlerin motivasyonlarını değerlendirmenin bir yolu) ya da manipülasyon karşıtı olma eğiliminde olan sosyal kurallar açısından da başarısız olabilir bununla birlikte komik olan şeyse birbirimizi bilinç altından sık sık manipüle ediyor olduğumuzdur. Modern işletmelerde liderlik alanını oluşturan şeylerin çoğu çalışanların havuç ve çubuklarla manipülasyonuna izin veren bir taktikler dizisidir.

Ardından biri sonuç etiğine geçtiğinde ki bu da muhtemelen en ilginç alan ve gerçeğin netleştiği bir yerdir. Örnek olarak Married RedPill topluluğunu ele alırsak( evliler için kırmızı hap topluluğu), diğer erkekleri kurtarma ve onları uzun süreli ilişkilerinde geliştirmeye yönelik bir girişim. Eğer bu aynı anda kadınları ve erkekleri mutlu etmeyi sağlıyorsa iyi bir şey değil midir? Diğer taraftan da eğer bir adam oyunu seksin ötesinde bir maksadı olmadan yüzlerce kadınla yatmak için kullanırsa biri bunun kötü bir şey olduğunu savunabilir. Yine de benim açımdan kadınlar ve erkekler kendilerinden zevk aldığı sürece iki tarafta bundan iyi bir şey çıkarmış oluyor. Aynı zamanda “onu bulduğundan daha iyi bırak” düşüncesini de doğru buluyorum mesela bir kızı eve attığında, dışarı çıkardığında veya randevulaştığında onun iyi bir deneyim yaşadığından emin ol.

Umarım şimdi konu oyuna geldiğinde ahlak merkezli savlardan neden kaçınma eğiliminde olduğumu anlıyorsunuzdur, çünkü hiçbir gerçek ilerleme kaydetmeden hatta cevaba bile yaklaşamadan, farklı ahlak anlayışlarının, kuralların ve yargıların içinde bir labirentte sıkışmak oldukça kolay. Ahlaklılık bu konuda oldukça komik ancak nadiren de olsa hızlı ve sürdürülebilir ilerlemeye öncülük edebilir.

Ayrıca kadınlarında oyuna karşı neden gücendiklerini anlayabiliyorum. Akla gelen 2 temel neden var:

1.Eğer oyun güvenilir ve tahmin edilebilir bir şekilde işlerse; ardından kadınların kendilerinde görmeyi sevdikleri karmaşık, sezgisel, birer kar taneleri olmadıkları anlaşılır.

2.Eğer oyun işe yararsa; bu da bir kadının hem kiminle seks yaptığını hem de kiminle ilişkiye girdiğini seçme olayını ortadan kaldırır.

İkincisi benim açında en ilginç olan şeyse, ideal bir dünyada kadınlar yattıkları her erkek hakkında her şeyi bilmek isterler. Kadınlara birazcık daha itici gelen şeyse onu elde etmeyen bir erkeğin kadın tarafından onu elde eden bir erkek olarak algılanabilir, böylece kızla yatabilir.

Bu manada oyun kötüdür çünkü erkeğin kadının istediği yüksek değerli erkek olmadığını ama öyleymiş görünmesine izin verir. Algı nadiren gerçektir ve böylece sonuçta onun hipergamisi açısından iyi olmayan bir adamın yavruları yüksek ihtimal üstüne kalacaktır .

Pekala benim görüşüm nedir?

İdeal bir dünyada oyunun ve kırmızı hapın var olmasına gerek olmamalı. Aynı şekilde ideal bir dünyada Jordan Peterson’un 30’larında ki 40’larındaki erkeklere dik dur, odanı topla, çükünü yıka , pantolonunu yukarı çek gömleğini içine sok da dememesi gerekir.
Normal bir dünyada erkekler oyunu arkadaşlarından ve ailelerindeki erkeklerden öğrenmesi gerekir ve bu sosyalleşme sürecinin bir parçası olmalıdır. ”teşekkür etmeyi ve “lütfen” demeyi öğrendiğimiz gibi, aynı şekilde toplum içinde pantolonumuzu giymeliyizdir ve de birinin suratına durduk yere yumruk atmak tabi ki de kabul edilemezdir. Bizim kadınlarla nasıl etkileşim içinde olacağımızı, nasıl heyecan yaratacağımızı, nasıl cazibeli olacağımızı ve nasıl sapasağlam bir adam olunacağını öğrenmemiz gerekir.

Birinci kural: Çekici ol.
İkinci kural: İtici olma.

Her nasılsa birçok adama nasıl çekici olunacağı ve nasıl itici olunmayacağı söylenmedi. Monitörün önünde varsa çok az sayıdaki becerikli kardeşleri, amcaları veya diğer erkek aile üyeleriyle büyüdü. Çoğu zaman kırmızı hapı ve oyunu bulan erkekler, buna ben de dahil, bunları olması gerektiği gibi gençken öğrenmedi.

Ergenlik yılları kızların ve erkeklerin birbirleriyle nasıl etkileşim halinde olacaklarını öğrendikleri yıllardır. Böylece, bir oğlana “seni beğenmesi için iyi çocuk olmalısın” dendiğinde o bunu ”asla onu mutsuz etme potansiyeli olan bir şeyi yapma” olarak yorumladı. Bu nedenle onu hiçbir zaman tahrik etmedi, hiçbir zaman uyumu bozmadı, hiçbir zaman açık onayı olmadan ona dokunmadı ve ona yaklaşmasını istediğinden, rahatsız olmadığından emin olmak için ilgi işaretlerini bekledi.

Bir çocuğa “ona bir içecek ısmarla” dendiğinde o bunu “ona iyi bir sağlayıcı olduğunu” göster olarak algıladı. Bu yüzden 8000 dolar tutan 17 adımlık ilk buluşmayı planladı ve ardından kız buluşmayı ertelediğinde hiç tanımadığı bir insana bu kadar yatırım yaptığı için şok oldu.

Belki de en önemlisi tüm bunlar bir erkeğe söylendiğinde, ve bir çok kez bunları denedikten sonra boynundaki dövmesiyle “Chad’in”, kızı dans pistine çıkarıp ve sonrada onu tuvalette becermeye devam etmesi , bu kini ateşledi. Her şeyin sonunda Chad akşam yemeği , çiçekler ve filmlere para harcamadı ve efendi çocuk olmadı. Sadece onu dans pistine çıkardı ve dudaklarına yapıştı. Gittiği kadar Chad’in bunu tekrar tekrar yaptığını gördü. Oğlan belki Chad’e ve onun gibi geleneksel adamlar yerine Chad’e vurdurmayı tercih eden kadınlara karşı öfkelenebilir ve bu ona çok aptalca şeyler yaptırabilir.

Bir bakıma , şuandaki toplumsal düzenimiz erkekleri başarısız olmasına neden oluyor, çünkü genç adamlar kadınlarla doğal bir şekilde etkileşim kuracak şekilde sosyalleştirilmedi.4-10 yaş arasında kız ve erkek çocuklarının birbirleriyle nasıl oynadığına bir bakın . Bir çok genç erkek doğuştan Alfa, kızların saçların çekiyorlar, onlarla dalga geçiyorlar, onları bitli olmakla suçluyorlar , daha ilginç bir şey olduğunda ona doğru gidiyorlar ve buna benzer şeyler…

Bununla birlikte bir çocuk ergenliğe geldiğinde onun doğuştan gelen alfa özelliklerini onları “üretken ,iyi ,sağlam birer genç erkek vatandaş” yapmak için yenmeye karar verdik.

Şöyle ki bu olayların ironik özelliği, genç bir adamın alfa sınavının son hali onun alfalığını yenmeye çalışan öğretmenlerine, ebeveynlerine ve diğer yetişkinlere karşı çerçevesini muhafaza edip etmediğidir. Eğer onlar başarılı olurlarsa bir beta olursun, eğer onlar kaybederse cinsel açıdan başarılı hale gelirsin.

Bu nedenle, bir anlamda oyunu ve kırmızı hapı erkekleri olmadıkları şeylere değil, onları toplum bozmadan önce oldukları şeylere geri döndürmek olarak görüyorum.

Kaynak : Meta: Game and Manipulation

Çeviren:Alesta

Erkek adam zihniyeti nasıl içselleştirilir?

Erkeklerin bir kıza yürürken ya da ilişki içindeyken en çok yaptıkları hata kızın çok fazla peşinden koşmak. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, tabii ki kendini yeterli görmeme (ben ödül mödül değilim kafası) ve muhtaçlık. Diğeri ise beyin yıkama. Hayatımız boyunca maruz kaldığımız o aptal beyin yıkama.

İzlediğiniz filmleri ve dizileri düşünün. Ya da anlatılan aşk hikayelerini.  Kendisine başlangıçta hayır diyen, sürekli kötü davranan kızın peşinde ısrarla koşan kızı neredeyse yılışık tacizci olacak şekilde takip eden çocuğun sonunda kızı kapması temasından bahsediyorum. Bu temanın önemli bir öğesi, erkeğin kızı sürekli araması veya kapısında bitmesidir. Bunu yapan kazanır, yapmayan kaybeder.

Gerçek hayatta büyük oranda karşılığı olmayan bu senaryonun bize öğrettiği, eğer kızdan adım gelmiyorsa ve sen onun yerine adım atmıyorsan K.A.Y.B.E.D.E.R.S.İ.N!

En çok gördüğüm hatalardan birisi, kızın sahasına atılan top (arama, mesaj) geri gelmeyince, o sahaya geçip topa kız yerine vurulması ki daha önce bunun zayıflık olduğundan bahsetmiştim.

Maskülen ve bolluk içinde (en azından bolluk zihniyeti içinde) bir erkek gibi davranmayı nasıl öğrenirim sorusuna benim bunu nasıl öğrendiğimi anlatarak ve bundan çıkardığım sonucu paylaşarak cevap vereceğim.

Yıllar önce bu işleri öğrenmeye başladığımda, filmlerden dizilerden öğrendiğim “oyun” ve kendimi yetersiz görmem ayağıma yeterince dolanmıştı. Nerede okuduğumu bile hatırlamıyorum ama bu top kızın sahasında iken kendi işine bakma olayına bir şans vermeye karar verdim.

İlk denemem de bir kız arkadaşıma kısmet oldu. Anlamsız bir şeyden dolayı tartıştık ve ayrıldık. Daha doğrusu o ayrıldı, ben şahsen birliktelik nereye kadar giderse oraya kadar gitme modunda olduğumdan, ayrılık benden gelecek bir şey değildi o zamanlar.

Neyse her zamanki gibi benim ona ulaşıp başlattığım mesajlaşma kavgasının bir yerinde kafamda şu belirdi : “Oğlum Mahmut, kız seni terk etmiş, hala arayıp kavga olayına giriyorsun. Siktir et, eğer bu kızla kavga etmene değecek pozisyona, yani kız arkadaş pozisyonuna, gelecekse o gelip geri çabalayacak”. Ve mesajlaşmayı kestim.

Sonrasında da top kızın sahasında diye düşünüp, o topu bana atana kadar kendi işime bakma kuralını uygulamaya başladım. Ama ne uygulama 🙂

Aramıyorum ama tabii ki kendimi yetersiz hissetmem ile beyin yıkamam birleşince bu büyük bir kaygı olarak açığa çıkıyor. Kortizol salgılıyorum. Bu vücudun “bir şeyler yolunda değil ve sen bunu değiştirmek için hemen harekete geçmelisin” mesajı. Ama hormonal seviyede ve çok güçlü.

İkinci gün, kızdan ses yok, ben işime bakmaya çalışıyorum. Sigara günde bir pakette. Kaygım bağırıyor : “Mahmut oğlum, bir ara lan, sen erkeksin araman lazım. Bak aramazsan senden soğur, başkasına kaçar.”

Dördüncü gün, kızdan ses yok, ben işime bakmaya çalışıyorum. Sigara günde bir pakette. Kaygım daha beter bağırıyor : “MAHMUTTTT, kız gidiyor oğlum bak yapma ara lan! Özür falan dile (özür dileyecek ne yaptıysam artık bir de onu söylesen)”

Yedinci gün, kızdan ses yok, ben işime bakmaya çalışıyorum. Sigara hala günde bir pakette. Kaygım beterin beteri bağırıyor : “LAAA MEHMUTTTT, bak aramadı lan kız gitti oğlum kaybettin!”

Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmaya and içmişim ama kendimi yiyip bitiriyorum. Ama o zaman aklımda Marshmallow deneyi var. Orada çocukların kendilerini tutmak için ezilip büzüldüklerini, öyle cool cool marshmallowu yemeden duranların nadir olduğunu ama sonuçta yemeyenin başarılı olduğunu hatırlatıyorum kendime.

Sonra, sanırım 2 hafta sonra, hatun arıyor. Mahçup özür diliyor ve buluşmak istiyor. Benim tabii mutluluk hormonları ve testosteron şelale. Kız aradı diye mutlu değilim, başardım ve aramadım diye mutluyum.

Bu süreçte maskülen ve kendini yeterli hisseden biri miydim? Tam olarak değil. Kendi işime tam bakabildim mi? Yarım yamalak. Yapana kadar yapıyor gibi yaptım ve küçük bir başarı elde ettim.

Bu başarı ile içimde bir şey değişti ama. Benim ödül olabileceğim, filmlerde bize öğretilen fazlaca peşinden koşmanın bir yalan olabileceği aklıma girdi.

Sonrasında bu kızla ve ardından başka kızlarla bunu pratik etmeye devam ediyorum. Kızı takmamaktan bahsetmiyorum ama top kızdayken kız topa vurmuyorsa, kaygıma orta parmağımı gösterip “bir şey yapacak kişi ben değilim, top karşıda beni rahat bırak” demeye başlıyorum.

Sonra yine buna benzer bir olay oluyor. Kız arkadaşım değil ama yürüdüğüm bir kız. Mesajlarıma önce soğuk ve aralıklı cevap veriyor, 2 buluşma teklifimi reddediyor. Ben de NEXTliyorum. Yine kaygımla boğuşuyorum ama işime bakıyorum. Başka kızlara yöneliyorum. Zamanla, 2 – 3 hafta içinde kaygım pes ediyor, hormonal dengem yerine geliyor. Kız bir daha hiç aramıyor. Ben ise başka bir kıza yürüyorum ve onunla oluyor. Yine bir testosteron ve mutluluk hormonu şelalesi.

İçimde yine bir şeyler değişiyor. Diyorum ki : “Ben kendi topuma vurduktan sonra kız topa vurmadan oyuna devam etmiyorum. Onun sahasına girip topa vurmuyorum. O topa vuracak diye telefon başında tırnaklarımı yemiyorum. Ne oluyor? Ya kız topa vuruyor ve yürüme devam ediyor ya da ben başka ve daha iyi bir kız buluyorum. Yani 100% kazanıyorum. Eski oneitis mantıklı bu kızı tavlarsam kazanırım yoksa kaybederim saçmalığını siktir et, kazanmayı sana ilgisi yeterli bir kız bulmak olarak düşün ve 100% kazan.”

Yukarıdaki sürecin davranışlardan başladığına ve daha sonra zihin yapımı değiştirdiğine dikkat edin. Bu siteyi okuyan çoğu erkeğin kafasında şu var : Bunları defalarca okuyarak içselleştiririm sonra bu davranışlarımı değiştirir. Evet, bu davranışlarınızı bir miktar değiştirebilir ama asıl yapmanız gereken önce davranışlarınızı değiştirmek. Bu sizin zihin yapınızı hızlıca değiştirecektir.

Bu sitede size erkek adam nasıl davranır anlatılıyor. İçiniz Betacan Betaoğlu bile olsa öyle davranmaya, yapana kadar yapıyormuş gibi yapmaya odaklanın. Bu numara yapmak demek değil, doğanıza ters bir oyun oynamak demek hiç değil. Size bu sitede daha önce yüz kere söylediğimiz gibi, içinizdeki Betacan Betaoğlu doğal haliniz değil.  Toplum ve kültür tarafından içinize yerleştirilmiş bir program. Kitlesel ve kültüre paralel olduğundan size doğal haliniz gibi geliyor. Ama inanın bana, onu içselleştirmek için çok çok büyük bir emek harcadınız. Sürekli tekrarlaya tekrarlaya doğal haliniz gibi oynamaya başladınız.

Erkek adam olmanın mekanizması da aynı. Sürekli öyleymiş gibi davranacaksınız ama erkek adam imajı çizmekten değil yapana kadar yapıyormuş gibi davranacaksınız. Kendisine saygısı olan, kendisini yeterli gören bir adamın davranışlarını öğrenip onları yapacaksınız. Henüz kendinize saygınız olmasa ve kendinizi yeterli görmeseniz bile.

Karşılarındaki kızdan 3 – 4 seviye yukarıda olup kendilerini yeterli görmeyen adamlarla konuştum. Onlara şunu söyledim ki dediğim doğru : “İnsan bir şeye inandı mı, o yalan bile olsa, ona göre hareket eder. Senin kendini yeterli görmemen gerçek dışı. Madem kendini yeterli görmek sana yalanmış gibi geliyor ve inan bana kendine zaten yalan söylüyorsun, o zaman kendine ben yeterliyim “yalanını” söyle.”  Ve kendini yeterli gören, ödül gören adam nasıl davranır öğren ve öyle davran. İçinde kaygı sana işkence etse bile. Bir süre sonra, o kaygının bir yalan üzerine kurulu olduğunu görünce, zihin yapın da değişecek.

Peki abi böyle zorlama ile nasıl olacak, çok yormaz mı? Hayat boyu böyle mi yaşayacağız?

HAYIR! Önce zorlama olacak evet. Uzun süre azalarak da olsa zorlama olarak kalacak. Ama bir süre sonra içselleştireceksiniz. Doğal haliniz bu olacak. İsteseniz de mavi haplı davranamayacaksınız. Mavi haplı davranmak için kendinizi zorlamanız gerekecek.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Vaka Çalışması – Trump Destekçileriyle Vuruşmaktan Kendimi Alamıyorum

Az sonra çevirisini okuyacağınız yazı, kuvvetle muhtemel ABD’de liberal denilen solcu ve feminist bir kadın tarafından yazılmış. Yani Trump’tan ve partisi Cumhuriyetçilerden ölesiye nefret eden, başkan seçildiği zaman “Benim Başkanım Değil” diye tweet atarak günlerce eylem yapmış bir kitleye mensup bir kadın. Ama aynı zamanda, başlıkta da okuduğunuz üzere, kendi ifadesiyle “Trump destekçileriyle vuruşmaktan” da geri duramayan bir kadın. Olayı daha iyi anlamanız için şöyle bir benzetme yapayım: Kadıköy’de yaşayan vegan, solcu, feminist bir kız, yobaz olarak göreceği reis sevdalısı bir gencimizle duvardan duvara seks yapıyor 😀 Ortada öyle absürt ve yazan kadının bile anlam veremediği, ama ucundan kıyısından kırmızı hap okumuşların da şıp diye anlayabileceği bir dinamik var. Filmlerin ve şarkıların bize pompaladığı “çiftler ne kadar birbirine benzerse, daha doğrusu erkek ne kadar kendini kadına benzetirse o kadar yüksek ilişki şansı olur” klişesinin yıkılışını ve hatunun adamlara çekimi hissettikten sonra politik görüş farklarını nasıl da rasyonalize ettiğini gelin hep birlikte okuyalım, ibret alalım, genç dimağlara nesilden nesile aktaralım.

Bazen birisi bana en kötü flört deneyimimi sorduğunda verebileceğim birden çok cevabım olsa da kendimi genelde hep aynı hikâyeyi anlatırken buluyorum: Barda bir Trump destekçisi ile hararetli bir tartışmaya girdikten sonra daha ne olduğunu anlayamadan bir sonraki sabah adamın yatağında uyandığım hikâye. Odanın her yerinde bayraklar vardı. Mesela bir tanesinin üstünde Ronald Reagan’ın (çevirmen notu: 1980’ler boyunca ABD başkanlığı yapmış eski muhafazakâr Cumhuriyetçi parti başkanlarından) resmi bulunuyordu, diğerinin üstünde ise büyük harflerle Don’t Tread on Me (Üstüme Basıp Geçme) (çevirmen notu: Amerikan devrimini simgeleyen milliyetçi bir bayrak) yazıyordu. Buna en kötü flörtümdü diyorum ama aslında bu durum seksin kötü olmasından kaynaklanmıyordu. Gerçek sebebi öğrenmek için okumaya devam edin.

Anlattığım olay 2016 yılı başlarındaydı, yani – her ne kadar partner seçimim için bahane olmasa da – Trump’ın Pussygate skandalı, (çevirmen notu: Trump’ın grab them by the pussy (kadınları amından tutacaksın) dediği gizli ses kaydını kastediyor), rakiplerine karşı yaptığı şiddet eylemi çağrıları ve başkan adaylığının iyiden iyiye ciddiye binmesinden önceydi. Dolayısıyla her ne kadar Trump’ın çoğu yorumunu mide bulandırıcı bulsam da görünen o ki bu ahlaki bakış açısı birkaç ay sonra destekçilerinden biriyle yatmama pek engel olmamıştı.

Her ne kadar hareketime kendim bile şaşırsam da ve siyasi görüşlerimiz neredeyse taban tabana zıt olsa da bu adamla yatıyor olmak bana garip hissettirmiyordu. Onunla mesajlaşırken doğal olarak politika hakkında tartışıyorduk ama hangi mekanın yemeğinin daha iyi olduğu ya da Drake’in mi yoksa Kendrick Lamar’ın mı daha iyi bir rapçi olduğu gibi günlük meseleleri de konuşuyorduk. Baş başa buluştuğumuzda ise mesajlarda biriken gerilim saatli bir bombaya dönüşüyor ve bu durum da eninde sonunda seksle biten rekabetçi bir gerilimin yolunu açıyordu.

Birbirimizle sadece yatak arkadaşı olmaktan öteye gidemeyeceğimizi biliyordum ama açıkçası bu durum pek umurumda değildi. Seks çok ateşliydi ve ikimizin de bağlanma gibi bir beklentisi ya da isteği olmadığı için kafa karıştırmıyordu. Ben kendi siyasi görüşlerimi özgüvenli bir biçimde savunduğumu zannederken bu hararetli tartışmaların aslında sürekli ihtiyacım olan bir tür ön sevişme ritüeli olduğunu nedense fark edememiştim. (çevirmen notu: kız ne dese he canım he gülüm diyen meriçler duyuyor musunuz :D)

Bu adamın benim için tek seferlik bir deney olduğunu varsaydım. Ama çok kısa bir süre sonra anlaşılamaz bir şekilde ilgi duyduğumu hissettiğim başka bir Trump’çıyla yatmaya başladım. Bu olay da, maalesef üzülerek söylüyorum, Trump’ın kesin adaylığını açıklamasından sonraydı. Yine de Hillary Clinton’ın seçileceğinden çok emindim; dolayısıyla bu adamın aile üyelerinin giydiği Make America Great Again yazılı şapkaları görmezden gelebilirdim. Hillary kazanırsa otomatik olarak bizi savaşa sokacağına ve bir kadının duygularından ötürü ülkeyi savaşa sokmaya daha meyilli olduğuna dair fikirlerini görmezden gelmek ise pek kolay değildi. Cidden hiçbir anlam veremiyordum ona. Bilgileri yarım yamalaktı, cinsiyetçiydi ve benimle sürekli tartışma başlatmayı seviyordu. (çevirmen notu: erkek feministler peki siz duyuyor musunuz :D)

Seçim havasının yarattığı gerilim ve farklılıklarımızın yarattığı sürtüşme, yataktaki tutkuyu doyumsuz bir hale getirmişti. Ben de bu adamın içine işlemiş yobazlığı bir kenara atarak bedenimde baştan aşağıya akmasına izin verdim. İçim onu yanıltma isteğiyle ya da sadece onun üstüne çıkma isteğiyle (çevirmen notu: bu ifadeyi hem tartışmada hem yatakta anlamında kullanıyor) doluyordu.

Değerleri benimkilerin tamamen zıttı olan erkeklerle yatma fikrini sevmememe rağmen seçimden bu yana bu tarz adamları bir türlü bırakamıyorum. İnanılmaz derecede rekabetçi bir insan olduğum için birlikte olduğum adamın “kazanan” takımda olduğunu bilmek (kendi görüşümü haklı bulmama rağmen) içimdeki rekabet duygusunu dizginleyemediğim bir arzuya dönüştürüyor. Trump’a ve destekçilerine olan kızgınlığım zaman zaman depresyon, kaygı ve öfkeye dönüştüğü için o destekçilerden biriyle yatınca sanki kendimi haklı çıkarmış gibi garip bir his duyuyorum. Bu kesinlikle “Ya onu değiştirebilirsem?” gibi klişeleşmiş bir düşünce değil. Trump’çılardan herhangi birinin beni sevmesine ihtiyacım yok. Sadece bu çılgınca politik gerilimin aynı zamanda harika bir cinsel gerilim yarattığını keşfettim.

Ayrıca, garip bir şekilde, Trump destekçileriyle yatmak aynı zamanda kendi siyasi ve kişisel değerlerimi de bir kez daha doğruluyor. Bunların hiçbiriyle ciddi bir ilişkiye giremem. Yani bazı haberlerin neden beni gözyaşlarına boğduğunu anlamayacak ya da Trump’ın son tweetini okuduğum zaman neden telefonu duvara atmak istediğimi bilemeyecek biriyle yaşayamam. Benim için farklılaşan siyasi fikirler ilişkiden soğutan bir durum (çevirmen notu: ama vermeme engel değil :D). Fakat bu durum aynı zamanda yukarıdaki kaçamakları da daha kolay kabullenmemi sağlıyor: bunlar aslında nefret seksi yapmak için harika fırsatlar. Başım ağrımadan, duygusal yük taşımadan ve cinsel açıdan tatmin olmuş bir şekilde çekip gidebilmek beni benim gibi liberal eğilimleri olan kişilerden daha güçlü biri haline getiriyor.

Bu sürdürebilir bir durum mu? Muhtemelen değil. Aslında nadiren de olsa bana ekstra stres getiriyor ve uzun vadede bu tarz bir uzun ilişki içinde olmak istemiyorum (çevirmen notu: Şair burada sinir olduğum alfalar beni sikti, artık ilişkide beni pohpohlayacak beta arıyorum diyor 😀). Ama şimdilik siyasi görüşünden nefret edeceğiniz biriyle yatağa girmenizi şiddetle önerebilirim.

Çeviri: Help, I Can’t Stop Hooking up with Trump Supporters

Skype üzerinden görüşme ve özel tavsiye

Uzun süredir kişisel istek üzerine yaptığım bu görüşmeleri standart hale getirdim. Bu görüşmelerin çok faydalı olduğuna sıklıkla şahit olduğum için hizmet olarak sunmaya karar verdim. İlişkiler, disiplin, maskülenite konusundaki bilgi ve tercihler doğru değilse bir erkeğin hayatındaki en acı ve pahalı hatalar yapılabiliyor. Bu görüşmelerde, somut sorunlarınızı konuşuyoruz ve çözüm için bir yol planı çiziyoruz. Ama sadece ilişki koçluğu yapmıyorum. Disiplin, aile, evlilik, çalışma hayatı, kariyer seçimi gibi konularda da konuşuyoruz.

Eski kız arkadaş, kadınlarla tanışma, uzun süreli ilişkiler ve toksik ilişkiler ile ilgili kitaplarımız konuşma yerine geçebilirler. Konuşmadan önce onlara bakarsanız aramanıza gerek bile kalmayabilir.

Görüşme siz alım yaptıktan sonra genellikle aynı güne ya da ertesi güne ayarlanıyor. Saat 1800’e kadar görüşme yapabiliyorum sonrasında uygun değilim.

Not: Eğer Türkiye dışındansanız, Türkiye dışı görüşme linki biraz daha uygun fiyatlı.

Türkiye’den Koçluk ve Sanal Görüşme (30 dakika)
1 saat görüşmek için 2 adet, 1.5 saat için 3 adet alınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Türkiye dışından: Koçluk ve Sanal Görüşme (30 dakika)
1 saat görüşmek için 2 adet, 1.5 saat için 3 adet alınız.
(Alım güvenilir Patreon üzerinden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Mahmut Abi

Vaka Çalışması – Comfort Testi shit test sanıp geçememek

Uzun süreli ilişkilerde comfort test diye bir şeyin varlığından bahsetmiştik ve bunu shit test sanmanızın ilişkinizde sorun yaratabileceğini söylemiştik. 2 gün önce bir abi bana özelden mail atarak soru sordu. Özelden cevap vermediğimi söyledim ama konu çok güzel o nedenle bunu onun izniyle yazıya alıyorum ve burada cevap veriyorum. Yorumlar arasında kaybolmasın.

Mahmut merhaba. Sana Mahmut diyorum zira senden yaşça büyüğüm. 42 yaşındayım. 2 sene önce boşandım daha doğrusu 10 yıllık dipte beta evlilikten sonra karım beni terk etti. O dönem internette araştırma yaparken Erkek Adam sitesi ile tanıştım ve hatta hatırlarsan sana da sorular sormuştum. O dönem tek derdim, özellikle 2 çocuğumun iyiliği için, karımı tekrar kazanmaktı ama siteyi ve The Rational Male kitabını okudukça bu isteğim geçti. Sen bana o zaman boşandıktan sonra 1 yıl kadar hızlı yaşadığını ve sonra bir kız arkadaş yaptığını söylemiştin. Ben de aynı yolu izledim.

Evet eski mailine baktım. Her ne kadar çocuklar için devam etmek iyi olabilse de maalesef senin eski karınla iyi bir ilişki yaşama şansın çok düşüktü.

Şu an 32 yaşında çok güzel ve iyi bir kız arkadaşım var. 8 aydır beraberiz. Eskinin tersine bu ilişkide hep maskülen davrandım ve eski karımla ilişkim ile kıyaslarsan fark gündüz ve gece farkı gibi. Fakat son 2 haftadır karşıma çıkan bir sorun kafamı kurcalıyor. Mesajlaşmaları ve konuşmaları hep kız arkadaşım başlatıyor. Geçen hafta bana bir shit test attı ve “seni hep ben arıyorum ama sen beni hiç aramıyorsun” dedi. Eğlenen ustalıkla savuşturdum ama sonra aynı şhit testi 2 kere daha attı.

Bunun shit test olduğunu sanmam. İlişkide anlattığın gibi maskülensen ki kız tüm arama ve mesajlaşmaları başlattığına göre öylesin, bu bir comfort test. Hatun seni kendi isteklerine boyun eğecek kadar zayıf mısın diye test etmiyor, sürekli o aradığı için senin onu önemseyip önemsemediğinden şüpheye düşmüş. Shit test sayıp ona göre davranırsan çuvallarsın. Zira ilişkide mesaj ve aramaların 20% – 30% kadarını sen başlatırsın, 70% – 80%ini kadın. Sen aramamayı abartmışsın.

Son defasında ona ne kadar yoğun olduğumu bildiğini, genel müdür yardımcılığına yükselmek için çok çalıştığımı ve hemen hiç zamanım olmadığını söyledim. Bana iş konusunda tam destek verdiğini ve bu şekilde hırslı olmamın onun ne kadar hoşuna gittiğini söylediğini hatırlattım.

Bu yanlış maalesef. Biz erkeklere mantıklı geliyor ama sen hatuna şunu diyorsun : “Biliyorum seni hiç aramıyorum, ama bunun mantıklı bir sebebi var ve sen istesen de seni aramayacağım.” Çok yoğun olman ve işinin birinci planda olması normal ama haftada 1 – 2 kere hatunu bir arayıp 5 – 10 dakika konuşmana engel değil bu. Kız arkadaşın senin onu önemseyip önemsemediğini bilmek istiyor ve sen mantıklı nedenlerle önemseyemediğini söylüyorsun. Ben olsam şöyle derdim :

“Bebeğim bunun senin için önemli olduğunu anlıyorum ve işlerimin yoğunluğuna dalsam bile seni aramayı ihmal etmeyeceğim. Biliyorsun hep aklımdasın ama bunu sana göstermemin senin için ne kadar önemli olduğunu anlıyorum.”

Yıllarca beta davrandığın ve yandığın için o çukura bir daha düşmekten korkman anlaşılır. Ama yukarıda yazdığım şeyle pat diye betalaşmazsın. Beta davranışı korku ve özbenliğini değersiz bulma kaynaklıdır, alfa davranışı kendine güven ve özbenliğini değerli bulma kaynaklıdır.

Kadının comfort testi ile kadını kaybedeceğim korkusu duyup sürekli aramaya başlamak beta davranışıdır. Böyle davranırsan basit bir comfort testini shit teste dönüştürürsün. Oysa benim dediğim şey, kendine güvenen ve öz değeri olan bir erkeğin bunu kadınıyla paylaşmasıdır.

Kız arkadaşın dikkat edersen beni benim kadar ara demiyor. Ya da benden çok ara. Arada bir aramanı bekliyor. 8 aydır berabersiniz, hiç aramaman abartı. Haftada bir iki pat diye ve hiçbir rutine bağlamadan bir mesaj at ya da ara. Bir şey olmaz ve muhtemelen kadın tatmin olur. İlişkide kadına karşı bazı sorumlulukların var.

Bu dediklerimi anladığını söylese de bozulduğunu farkettim. 3 gün önce ise olay büyüdü. Bana gelirken kendisine paket salata almış. Koltukta oturup televizyona bakarken bunları yiyecekti ama hatun kucağıma kıvrıldığında çatal almayı unuttuğunu farketti. “Aşkım, çatal almayı unutmuşum, bana mutfaktan bir çatal alır mısın?” dedi. Bu shit test bana biraz ağır geldi.

Sen bu testi geçsen muhtemelen orada biterdi. Kaldığın için sonrası gelmiş zaten. Ve bu da shit test değil. Bir önceki comfort testi geçemedin, kız şimdi bir tane daha atıyor. Olayın bağlamından bunun comfort test olduğu kesin.

Ona gülerek, yetişkin bir kadınsın, kendi çatalını kendin alabilirsin dedim.

Ups! Abi “ben kendime bir bira alacaktım zaten, sen de ister misin” diye kalk, çatalı ve birayı al gel. Çatalı vermeden de öyle bedavadan yok diye çok ateşli bir öpücük al. Bak beta olacağım paranoyası var ama bunu bir kere iki kere yapmanda bir zarar yok. Kadın tabii bu isteklere sürekli devam ederse o zaman dik durursun. Kız arkadaşın senin onu önemseyip değer verdiğinden şüphe ediyor. Bir test daha beklemen lazımdı. Sen ama tabii comfort test bilmediğin için testi geçemiyorsun.

Çok bozuldu. Mutfaktan çatalı aldı ve geri gelip koltuğun en uzak köşesine oturdu.

Tahmin edilebileceği gibi.

Ona “bir çatal yüzünden bana surat mı yapıyorsun” diye sordum.

Abi, sorun çatal değil! 🙂

Cevap vermedi. Ben de üstelemedim. Gece beraber yattık ama başım ağrıyor diyerek seks yapmayı reddetti.

Tahmin edilebileceği gibi.

Sana soruyorum. Hergün arayan ya da mesaj atan kız, 2 gündür aramıyor. Ne oldu şimdi böyle? Ve bunu nasıl düzeltirim?

Ne olduğunu yukarıda yazdıklarımdan anlamışsındır. Nasıl düzeltirsin? Öncelikle hatunu kaybedeceğim korkusu ile aşırı tepki verme. Ben senin yerinde olsam birincisi ile ilgili konuşur, ikincisini unuturdum :

“Bebeğim bunun senin için önemli olduğunu anlıyorum ve işlerimin yoğunluğuna dalsam bile seni aramayı ihmal etmeyeceğim. Biliyorsun hep aklımdasın ama bunu sana göstermemin senin için ne kadar önemli olduğunu anlıyorum.”

Haftada bir iki bilemedin üç sen ara. Normal bir ilişkide, kadın daha çok konuşkan olduğu için, aramaların 70% – 80%ini kadının başlatması normaldir ve iyidir. Hiç aramaman ise anormal. Bu iş denge işi, beta tarafında aşırıya kaçmayacağım diye fazla ilgisiz davranırsan da ilişkide sorun çıkar ve hatta buna yeterince uzun süre devam edersen o ilişki terk edilmen ile sonuçlanabilir.

Vaka Çalışması – Dengesiz (!) kıza nasıl davranılmalı?

UzaktanAlfa rumuzlu kullanıcının bir yorumu ile başlayan tartışmayı buraya aktarıyorum. Burada arkadaş çoğu erkeğin yaptığı bir hataya düşüyor ve hem kızın fazlaca peşinden koşuyor hem de kızdan önce ilişki düşünerek kendi ayağına sıkıyor. Tamam mesaja boğmuyor ama işte tam bu yüzden fazlaca peşinden koştuğunun farkında değil.

Dengesiz kızlarla çok uğraşmamak lazım bence. 2 gün önce takıldığım hatun da böyleydi. Geç yazıyor, bi ilgili bi ilgisiz falan.

Ilgili – ilgisiz kızların 10%u dengesizdir. 90% ise erkek bir geri çekilip bir fazlaca peşine düşüp mesaj atarak muhtaçlık yaptığından öyle davranır. Tabii ki erkek kendi davranışını eleştirip düzeltme peşinde biri değilse hepsi dengesiz kızdır. Ben normal davranıyorum da kızlar kötü olayı.

Bunları düşünmeden soğukkanlı olup oyunu oynamak lazım. Kalanı kadının problemi. Şöyle mi desem böyle mi desem diyerek ömür geçmez. Az duygusal yatırım önemli.
2. 3. buluşmada yanaşırsın, ilgisi olan hatun gelir zaten. Kadınlar bizden çakal, bakıslardan ilgini anlar, testleri de geçersen bu işin sonu seks 🙂

Kıza az duygusal yatırımın özü ilişki olayını düşünmemek ve kıza bırakmaktır. Kız gibi ilişki hayali kurmak değil. Ve evet kızın ilgisi yoksa 2 veya 3. buluşmada ya da buluşma teklifinde çıkar gidersin. Siz size ilgisi olan bir kadını hakedip bulabileceğinize inanırsanız zaten ilgisiz kızdan soğursunuz. Ama size ilgisi olan bir hatunu bulamayacağınıza ve hak etmediğinize inanırsanız hatuna yapışıp kalırsınız.

Bu yorumlarım üzerine UzaktanAlfa şu yorumu yazdı:

Seksin ertesi akşamı artık konuşmayalım sorun bende ayakları yapıp, 2 gün sonra seni görmeye geldim değerlisin falan deyip, sonraki gün yazdığım mesajıma 10-15 saat sonra cevap vermesi sence dengeli bir yapı mı abi ?

Kadın – erkek ilişkilerini okuyup, süslü kelimeler kurmak kolay ama uygulama önemli. Şimdi arkadaş dengesiz kız olayında ısrar ediyor ama bir erkek için en verimli strateji, istediğini elde etmek istiyorsa, önce bu olay benim yaptığım bir şeyden mi kaynaklanıyor diye düşünmektir. Hayatının iplerini kendi kontrolünde tutmayı seven erkek için strateji budur.

Burada ben erkeğin erkek gibi değil kız gibi davranması kokusu alıyorum. Örneğin belki adam kız konuşmayalım dediğinde sakince kabul etti ama kız onu görmeye geldiğinde duygusallaşıp kız gibi davrandı? Zira adam kabul edip hayatına baktığında (maskülen davrandığında) kızın cinsel çekimi artmıştır (bir ilgili), bunun üzerine adamla görüşmeye gittiğinde adam duygusal ya da kızdan ilgili ya da soğuk (bağlamına bakar ama genelde zayıflık göstergesidir) (feminen) davranmıştır ve kızın cinsel arzusunu azaltır.

Yukarıda yazdığım şey muhtemel ama tahmin. Fakat birlikte olup sonra uzaklaşan kıza ertesi gün mesaj atarak, kızın peşine düşmüş. Ne yazdığından bağımsız bu. Ve büyük hata! Adamı görmeye gelip konuştuğunda, erkek kızın kendisine bir daha ulaşmasını beklemeliydi. Pat diye umutlanıp hemen ertesi günü mesaj atmak, ne yazarsa yazsın, beta erkek hareketidir. Maskülen bir erkek kızın bir veya iki kere daha iletişim başlatmasını bekler. Ortalama bir kız o mesajı aldı mı erkeğin beta olduğunu anlar.

Burada bu siteyi bilmeyen beta avanak gibi “ya bu kız dengesiz” diye düşüneceğine kız shit test atıyor diye düşüneceksin. Zayıflık gösterip ilk kuyruk salladığında peşine takılıp ertesi gün mesaj atmışsın. Kızın gözünde düşük rütbeli imajını tazelemişsin. Shit test atacak tabii. O 15 saat boyunca gerçek bir erkek, kadın dönene kadar bir daha tek mesaj atmaz, düşük rütbeli avanak ise bir süre sonra dayanamaz sinirli sinirli ya da güya merak ettim tadında muhtaç mesajlar atmaya başlar. Kızın elinde senin duygusal gücünü test eden bir araç var, kullanmaması hata.

Ayrıca günde max. 4 mesajımız var ve hiçte üstüne düşmüyorum. Sinirlenmiyorum.

Snirlenmemen iyi ve zaten sen kızın neyi oluyorsun ki sinirleneceksin değil mi? Kızdan önce ilişki istediğinden sinirlenirsin ancak. Ama böyle gel git yaşayan kızla günde 4 mesajlaşma YAPILMAZ. Opsiyonları olan, kendi hayatına odaklanan bir erkek, yani değerli bir erkek, bunu yapmaz.

Eğer o sana ulaşıyorsa, ki o ulaşmazsa sen yazmayağın için o sana ulaşıyor, iki mesajlaş ve neşeli davran ve sonra buluşmaya çağır.

Bir kaç daha yoklarım ekerse NEXT.

Hala kıza ulaşırım sonra ekerse NEXTlerim diyorsun ve bunu karizmatik bir şey sanıyorsun. Dediğin şey şu: Kıza gider ne kadar muhtaç bir erkek olduğumu tekrar gösteririm ekerse (ki ekecek) NEXT.

NEXT bir araç, neden kıza beta olduğunu göstererek kullanıyorsun? Zira kıza ne gösterdiğini siktir et, “kıza ulaşır ekerse NEXTLersen” kendi ruhuna ne kadar opsiyonsuz bir beta olduğunuz söylüyor ve işliyorsun.

KIZA ULAŞMAYACAKSIN! O sana ulaşacak. İlk 3 – 4 kere o başlatacak. Gerçek bir erkek ol ve kız madem arafta, kalsın orada. Fikri değişirse gelir ben de müsaitsem seks yaparız! Bunu tabii kendine söyle, kıza değil. Kafanın bir köşesinde kızla sevgili ilişkisi isteği ile kızın peşinde koşuyorsun. Ertesi gün mesaj = kızın peşinde koşmak. 15 saati beklemeden kıza yine mesaj attı isen = kızın peşinde koşmak. Hergün mesajlaşma ve hele de sen başlatıyorsan = kızın peşinde koşma. Bir kaç kere yoklama = kızın peşinde koşma.

Uzaktan ya da yakından Alfa adam bunu yapar mı? Yapmaz. Dibinden Beta yapar.

Ha kız dengesiz de olabilir ama yukarıyı bir oku ve söyle : bu düşük ihtimal sence bu kızda ne kadar geçerli? Kız dengesizse senin elde edebileceğin bir şey yok. Ama benim tahmin ettiğim gibi sen betalık yapıyorsan özellikle de kızdan önce sevgili ilişkisi moduna girdiysen bu daha iyi zira bunu değiştirebilirsin.

Çoğunuz kadınların ilişkide erkeğin liderliğine baktığını ve onun yaptıklarına tepki verdiğini anlayamıyorsunuz. Sen uzaktan alfa, azıcık yanına gelirse BETALARDAN BETA davranırsan kız böyle gider gelir. Ama merak etme, böyle davranmaya devam et, komple gider.

Benim olayım bunları içselleştirememem. Keşke yazdığım kadar rahat olsam da aklıma gelmese.

Biraz zaman ve tecrübe lazım sanırım.

Bir de arkadaşlar, BETA davranışları cool cool yapmanız, o davranışların beta olduğu gerçeğini değiştirmez! İlk ulaşmaları kıza bırakman gerekirken sen başlatıyorsan bu BETA davranıştır. Zira korku kaynaklıdır. Ben ödül değilim ya kız aramazsa korkusundan gelen davranıştır. Sen o mesajlaşmayı istediğin kadar cool yap sonuç değişmez.

Ben ödülüm, bu kızın bana ilgisi var, çekip giden kendisi ve bu nedenle ilk o arayacak. Aramazsa da ben zaten başkasını bulurum kafası, alfa zihniyetidir. Senin yukarda yazdığın olayda bu zihniyet yok.

UzaktanAlfa daha sonra bu kızın geldiği zamanı ve mesajlaşmayı ayrıntılı anlatıyor.

Bana konuşmayalım dedikten sonra ben “peki sen bilirsin” yazmışım.

Konuşalım diye diretmekten iyidir ama daha iyisi “ben görüşmek istiyorum, fikrin değişirse bana haber ver” demektir. Hem erkek gibi ne istediğini ortaya koyuyorsun, hem de arkanı dönüp gidiyorsun.  Yine de fena tepki değil.

Arkasından salona geldi ve ben eğitmen olduğum için ki bahane bu, yanına gülerek gittim ve böyle bi çocuğu nasıl bırakabilirsin falan tarzında gülerek takıldım, küçük kız misali.
Sonra antrenman yaptırdım ve molaya çıksana oturalım biraz dedi, benimde gerçekten mola saatim değildi ve çıkamam malesef dedim ve biraz oturdu gitti kız.
Sonrasında ilk mesajı o atmış seni görmeye geldim molaya çık diye, çıktım sen değerlisin benim için bla bla.. konusmaları ve ben sanki hiç bir şey olmamış gibi takıldım. Hafta sonu alıp basımı gidicem ya falan tarzında bir şeyler söyledi. Bomba geliyor, bende üstüne: aslında seni bu hafta sonu x mekana yemeğe götürmeyi planlamıstım dedim.

Neşeli davranman ve şakalaşman güç gösterisi. Ama kızı davetin zayıf, çok zayıf. Bir kere kızın yolunu gözleyip plan yapmışsın gibi duruyor, ikincisi dominant değil. Bu haftasonu buluşalım mı? X mekana gideriz” demek daha doğru. Sanki o an aklına gelmiş gibi demen daha doğru.

olabilir ya falan dedi ve ben içeriye geçiyorum dedim vedalaştık.

Zayıf. Olabilir ne demek, geliyor musun, gelmiyor musun? diyecektin. Geliyorsa tamam saat bilmem kaçta buluşuruz diyerek yer – gün – saat ayarlamayı bekleyecektim. Gelmiyorsa fikrin değişirse haber ver deyip kızı unutacaktın.

Gece 11 gibi ben mesaj attım; Yarın izinliymişim, gitme biyerlere takılalım dedim.

Hata. Kızla birlikte oldunuz ama o sonra çark edip gitti. Peşinden koşulmayı haketmiyor. Bu mesaj tamamen peşinden koşma ve muhtaçlık belirtisi. DAHA DA KÖTÜSÜ, içindeki sevgili olma isteğini açığa vuruyor zira kız alt tarafı yanına geldi diye hemen sevgili gibi takılmayı istiyorsun. Yarım yamalak ama bir buluşma ayarlamışsın zaten. Kaybol. Kızdan önce sevgili olmak istersen böyle zayıflıklar yaparsın.

Kızı soğutan şey zaten muhtemelen daha o aklından geçirmezken ilişki istiyorum sinyalleri vermen. Eğer bu kafaya kızdan önce girersen çoğu kız soğur. Ne yani kız sikiş peşinde koşan bir kaltak mı? Belki ama muhtemelen değil. Kızı soğutan ilişkiye dünden hazır erkek olman, ilişki potansiyeli değil. Kendimizi kandırmayalım, ilişkiye dünden hazır erkek opsiyonsuz ve tercih edilmeyen erkektir. Kız bunun kokusunu alıp soğuyor.

Abi saat oldu 14.00 kız yazdı; “üzgünüm ya keşke daha erken söyleseydin planı yapmıs oldum artık. :(”

Şimdi ya davranırken kız içimdeki oğlanın kokusunu alıyor ve sert testler atıyor, yada kız harbi dengesiz. Ya da ben toyum.

Shit test. Sen de fena toysun. Salonda az çok maskülendin ama peşinden koşup muhtaçlık gösterdiğin için shit test atmış. Senin zayıf bir erkek gibi sinirlerine hakim olamayıp devam mesajları atıp atmayacağına bakıyor. Zayıflık göstermediğin için 15 saat sonra dayanamayıp sana mesaj atmış. Sen yine de arada mesaj atmayarak iyi etmişsin. Top kızın sahasında iken  o topa vurmayacak korkusu ile kızın sahasına geçip topa vurmak zayıflıktır.

İnsanın “ulan uzatma işte, sevgilim mi olmak istiyorsun, pompacın mı yoksa siktir olup gitmek mi?” Diyesi geliyor ama işte…

Muhtaçlık bu düşünceler. Erkek adamı için kız ne ise sana o olur? Bu senden sadece sadece pompa bekler pompalarsın, başkası sevgili olmak ister sana da uyarsa sevgili olursun. Ama asıl problem senin bu dediğin cümlede gizli : Sen daha bir kere yattığın kızla sevgili olmak istiyorsun! Olay bu! Bunu da iyi bir insan olduğundan değil, iyi bir insansındır da burada motivasyon o değil, kız kaçıp gidecek korkusu ile kızı kafesleme arzundan yani muhtaçlığından istiyorsun.

Çıkmaya başladığı partneri ile sevgili ilişkisi içine girme düşüncesi ve arzusu feminen ruhun içinde yeşerir, yeşermelidir. Maskülen ise bu kapının bekçisidir, feminenin bu talebine kapıyı açar ya da açmaz. Sen “sevgili” olmayı isteyerek feminen oluyorsun ve çok ama çok itici oluyorsun.

Sen tabii yok abi ne sevgili olmayı düşünmesi diyeceksin ama yukarıda yazdıklarını başka türlü açıklayamazsın.

Bunun sayısı nedir bilmiyorum ama senede 2 kızla falan yatıyorum bu yüzden mi erkenden fazla yatırım yapıyorum bilmiyorum.

Evet, bir kere yattığın ve sana karşı da çok sıcak olmayan bir kızla ağzından sevgili mi olmak istiyorsun söyle lafı çıkıyorsa, çok fazla duygusal yatırım yapıyorsun. Kız bunun kokusunu 100 metreden alır.

Kız dengesiz mi? Kız dengesiz değil erkek gereksiz peşinde koşmuş ve feminenleşip ilişki düşünmeye başlamış. Tabii siz bu kızı dengesiz sayabilirsiniz ve kendinizi erkek gibi davranıyor sanabilirsiniz. Ama böyle yaparsanız karşılaştığınız her kız dengesiz olacak. Ters yöne girip bunu bilmeyen adamın karşıdan gelen herkesi ters yönde sanması gibi siz de her kızı dengesiz sanacaksınız.

Son Not : Arkadaşlar, kızların her buluştukları ve yattıkları erkekle hemen sevgili olup sarılıp sarmalanmak isteyen narin melekler olduğu ile ilgili Türk filmlerinden (40 yıl öncesinin kadını) ve Hollywood filmlerinden (Disney masalı) edindiğiniz beyin yıkamadan kurtulun. Bu filmlerden edindiğiniz erkek olarak peşinde koş, bir şeyler yap dürtüsünden kurtulun.

Siz erkeksiniz, ilişki kapısının bekçisi. O kadın, seks kapısının bekçisi. Erkek buluşma ayarlama, iyi vakit geçirme ve işi fiziksele yönlendirme ile ilgilenir. Kadın ise işi ilişkiye yönlendirme.

SEKS ERKEĞİN KABAHATİDİR, İLİŞKİ İSE KADININ!

Kadının rolünü ondan çalıp kadın rolüne bürünürseniz, onun size olan arzusunu yok edersiniz.