Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.
05:08 Seçim yaparken hiyerarşi mi öncelik olmalı kendi isteğimiz mi?
09:03 Karanlık rüya müzik kariyeri konusunda ne düşünüyor ve müziğe başlamak isteyenlere ne öneriyor?
11:36 (İnternet bağımlılığı) youtube bağımlılığım var. Videodan videoya günde 6-8 saat izliyorum. Bunun çözümü nedir?
17:30 Her şeyi anlattığımız birçok yakın arkadaşımız olmalı mı?
19:19 İş yaşamında ve özel yaşamda konuştuğumuz her kadın onlara yürüyormuşuz gibi davranıyor. Tersleme ya da çok insancıl davranışa ters tepki veriyorlar. Bu normal mi? Önüne geçmek için ne yapılabilir?
21:35 Gece hayatında eğlenemiyorum. Rahar değilim. Neden acaba? Yeni insanlar olan ortamda da sessiz davranıyorum. Suç kimde neden böyle?
25:56 Bir kızın veya insanın psikolojik profilini nasıl çıkartabiliriz? Bunun için detaylı bir bilgi için kaynak var mı?
40:53 Tanıştığım kadınlara bir iki gün içinde buluşma teklif ediyorum ve genelde reddediliyorum. Sanal ya da gerçekte tanıştığımız bir kızla buluşma süreci nasıl bir zamana yayılmalı?
46:40 Sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olan kadın tarafından terk edildim. BPD olduğunu sonradan farkettim. No contact dışında önerileriniz nedir?
48:07 Birinde sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olduğunu nasıl anlarız?
50:44 Karanlık rüya gündüz oyununa (daygame) mesafeli yaklaşıyor. Hala aynı mı düşünüyor?
59:52 Aynı ortamda bulunduğumuz fakat muhabbetimizin olmayan kız instagramdan istek atıyor. Bu bana yürü çağrısı mıdır?
01:00:58 Genç yaşta saçı dökülüp özgüvenini kaybeden kişilere ne önerirsiniz?
01:02:20 Boşanma aşamasındayken bir alfa dul ile çıktım ama kadın daha sonra yapamayacağını söyleyip benden ayrıldı. Birkaç hafta sonra kadını Tinder’da gördüm. Yorumlarınız nedir?
01:05:38 Üç ay iltifat yok diyorsunuz ama kız bana iltifat ediyor, ben ona iltifat etmeyince de sorun çıkarıyor. Altın orana mı uyayım, 3 ay bekleyeyim mi?
01:08:05 Crossfit yapıyorum, 33 yaşındayım. 2 kere hariç hep reddedildim. Tipsiz olduğumu düşünüyorum. Ne yapabilirim?
01:10:50 Bir kızla buluştuğumda ağzım laf yapmıyor, aklıma bir şey gelmiyor. Çok suskun kalıyorum.
01:12:35 Bakire ve doğulu bir kızla ilişkiye girmek riskli midir?
01:13:20 Eski eşim borderline hastası. 3 yaşında bir çocuğumuz var o nedenle kadınla iletişim kurmam gerekiyor. Nasıl yaklaşmalıyım?
01:16:13 Erkek kardeşim zeki ve yetenekli ama üniversitede çok fazla dağıldı. Hayatında istediği sonuçları alamadıkça depresif olmaya başladı. Ona nasıl yardım edebilirim?
01:18:47 Karanlık rüya inançlı ve müslüman fakat kırmızı hapı bilen birine ne önerir? İnancım nedeniyle kadınlarla cinsel ilişkiye girmiyorum.
01:21:46 Sizi yaşama bağlayan motivasyonunuz nedir?
01:23:32 Karanlık rüya düzgün ve etkili konuşmak için neler yapıyor? 01:25:26 23 yaşındayım, başarılı olmak istiyorum ve amaçsızca eğlenmekten keyif alamıyorum. 2-3 sene sıkı çalışıp gece hayatından uzak dursam mı?
01:28:50 Kızların tipime geliyor. Tipim iş yapıyormuş gibi geliyor ve bu sinirimi bozuyor. Neyleyim?
Mahmut Abi, 4-5 yıldır kırmızı hapla iç içeyim, ancak yine de icgüdüsel olarak ana kuzuluğuna meyilliyim, babası tarafından yetistirilmiş biri kırmızı hapin k sini bilmezken daha erkeksi düşünüyor. Ben bir işe girerken 10 kere düşünürken o direk atlıyor. Ben kırmızı hapı bilsem dahi kadınlar konusunda içgüdüsel bir çekinme yaşarken( örmek veriyorum dmden yazarken) o direk balıklama giriyor. Ben kavga anında aşırı tedirgin olurken o rahatlıkla bunu kaldırıyor.
Şimdi Mahmut Abi ben bu adamla nasıl durumu eşitleyeceğim.
Burada çok duyduğum bir şey bu. Hepsinin konusu farklı ama tema aynı: genetik ve yetiştiriliş ile başından sahip olanlar ile kendini karşılaştırmak.
Burada mesela kendini babası tarafından maskülen yetiştirilen erkekle karşılaştırman, fakir bir insanın kendisini babadan zengin biriyle karşılaştırması gibi. Onlara bakıp kendini paralamak ancak kendi parasını kazanma işine girişmeyen adamın zihin mastürbasyonudur. Senin yapacağın şey fakirlikten zenginliğe çıkan adamlara bakmak. Bunlar babadan parası olan adamlara bakıp hayıflanmak yerine kendilerinden önce fakirlikten zenginliğe çıkan adamlara odaklandılar. Senin yapman gereken de o.
“Şimdi Mahmut Abi ben bu adamla nasıl durumu eşitleyeceğim.”
Bu zihin yapısından kurtulman lazım önce. Sen bu adamla eşitlemeyeceksin, kendini zengin edeceksin. Sen bu adamla belki hiçbir zaman eşit olmayacaksın ama kendi paranı kazanıp fakirlikten kurtulursan bu senin umrunda olmaz. Sence memur çocuğu olan ama şu an aylık geliri 65 bin Lira olan adam buraya kendini Sabancı veliahtları ile karşılaştırarak mı geldi? Ya da onlara eşit değil diye parasının tadını çıkaramıyor mu sanıyorsun?
Senin yaptığın zihin mastürbasyonu. Kendi durumundan yukarı çıkmış adamları bulup, onların tecrübelerinden kendine bir yol çizip o yolu yürümek varken, ya babadan yok zaten babadan olanlarla nasıl eşit olacağım diye düşünmek, bir şey yapmamana bahane oluyor.
Bu zihin yapısına bir örnek de şurada:
Abi her zaman spora gidin diyorsun maskülenlik için ama benim tanıdığım böyle ortamlarda gözlemlediğim alfa maskülen erkekler hepsi yemesine düşkün göbekli ama öyle sağlıksız bir görünüme sahip olmayan tipler
Şimdi alfa zihin yapısı denilen şey davranışlarla alakalı ve birçok gym faresi de beta ya da en azından mavi haplı adamlar kısmını bir kenara bırakalım. Davranışsal olarak maskülen ama göbekli bir erkek, sinik davranan ama iyi vücutlu bir adamdan daha fazla iş yapacaktır.
Her neyse, o bahsettiği adamlar için sağlıksız olmaları dezavantaj yani o durumlarına rağmen ekstra oyun ile eksiklerini kapatarak maskülen oluyorlar. Onlarda geçmişten gelen bir avantaj var ve sağlıklı bir tip olmamanın dezavantajını yok ediyor. Siz özellikle bu zihin yapısında değilseniz bir de bu engelle uğraşamazsınız ve gereksiz zaman kaybedersiniz. Sizin yapmanız gereken en iyisini yaparak en hızlı şekilde hedefe ulaşmak, yük taşımalarına rağmen hızlı yürüyebilen adamlara bakıp kaytarmak değil.
Bazı adamlar doğuştan ve yetiştirilişten sakin, negatif duygulara kapılmayan, duygusal güce yatkınlardır. Bazı adamlar negatif duygulara yatkındır. Negatif duygulara yatkın adamın bu konuda doğuştan güçlü adamlara bakıp “bunların çabasız sahip olduğu için ben çok çalışacağım ama yine de belki başaramayacağım veya başarsam bile asla onlar kadar olamayacağım” diyerek çalışmama lüksü yoktur. Önceki örnekteki gibi fakir bir erkeğin babadan zengin adama bakıp “bunların çabasız sahip olduğu için ben çok çalışacağım ama yine de belki başaramayacağım veya başarsam bile asla onlar kadar olamayacağım” demesi gibi bir şeydir. Saçmadır ama çok fazla sayıda insan bunu yapmaya meyilli. Evet belki hiçbir zaman o kadar zengin olmayacak ama şimdikinden çok daha zengin olma ihtimali yüksek. Ayda 4 bin lira kazanırken bunu 10 bine çıkarma fikrine “millet 20 bin kazanırken ben 10 binle geride kalacağım” diye burun kıvıran, 10 bine çıksa her sene cebinde 72 bin lira ekstra para olmasının bir fark yaratmayacağını sanıyor olamaz. Muhtemelen hayatını değiştirmek zor olduğundan bunu bir bahane olarak kullanıyor.
Kısacası, hayata herkes aynı noktadan başlamıyor. Bazıları çok daha iyi noktalardan başlıyorlar, bazılar ise çok daha kötü noktalardan. Sizin yapmanız gereken eğer şu anki noktadan mutlu değişseniz, daha iyi bir noktaya çıkmaya odaklanmak. O noktanın çok ötesinde olan adamlara bakıp hayıflanmak yerine, oraya sizin olduğunuz yerden çıkan adamların ne yaptıklarına bakmak. “Mahmut sen spor yap diyorsun ama adam göbeği salmış vaziyette piyasada avdan ava atlıyor, boşver sporu falan” demek, “Mahmut sen para kazanın diyorsun ama adam babadan zengin vaziyette piyasada avdan ava atlıyor, boşver para kazanmayı” demek ile aynı.
Bana (abilerden Mahmut), bu yazı altında istediğinizi sorabilirsiniz. Istediğinizi derken Dolar ne olur, Fenerin dertleri nasıl çözülür gibi sorular sormayın tabii. Kişisel sorular da sormayın. Site teması ile ilgili sorular sorun.
Sadece bir iki paragraflık ve pratik sorulara bakacağım. Yani destan yazmayın ya da “abi her şeyi yapıyorum yine de olmuyor sence neden?” gibi cevabı “ben nereden bileyim?” olan düşük çözünürlüklü sorular da sormayın.
Soruları 300 kelime altında tutarsanız, cevaplanma ihtimalini arttırırsınız. Bir de soruların yayınlanması ve cevaplanması zaman alabilir. Sabırlı olmak lazım. Çok soru geldi, hepsine bakıp yerinde olan her soruya cevap vereceğim.
Merhaba dostlarım ben, Mr Deer. Freddie dostum ile ‘Hayat Hedefi Olmayan Başarılı Olamaz’ temalı bir sohbet ettik. Sohbet biraz uzun ama emin olun her saniyesinde farklı bir bakış açısı ile karşılaşacaksınız. Disiplinden, kendini keşfetmeye kadar bir çok önemli konuyu ele aldık. İyi Seyirler!
Merhaba millet. Ben Mr. Deer. ”Ailem bana destek olmuyor”, ”Ailem bana önayak olmuyor” diyen dostlarıma özel bir sohbet. Hem hayatını inşa ederken ailesi tarafından kararları ciddiye alınmayan veya ailesinin kendisine iyi bir örnek olmadığını düşünen dostlarımın sorunlarına dikkat çekiyoruz. Bireylerin yanı sıra ebeveynler içinde tavsiyeler sizlerle dostlarım, iyi seyirler!
Merhaba millet. Ben Mr. Deer. Bu sefer konumuz Hayatımızın Amacını ve Sevdiğimiz İşi bulmak. Ben sevdiğim işi nasıl buldum, yeteneklerimi nasıl keşfettim bunlardan bahsederken; bu konularda sıkıntı çeken dostlarım için önerilerde bulundum. İyi Seyirler!
Bir süredir bir kızla buluşuyorsunuz ama kızla ne olduğundan emin değilsiniz. Bu durumda olan erkeklerin %90’ı aslında Bir Getirisi Olmayan Arkadaşlar (Friends Without Benefits ya da Friendzone) ama azınlık gruba dahil yani kızla ara sıra yatıyor da olabilirsiniz.
Ama eğer şunları duyuyorsanız, çok büyük ihtimalle kız sizinle ilişki istemiyor. İlişki istemiyor ama yatıyorsa ne güzel ama ikisi de yoksa, sizin o döndüğünüz yörüngeden çıkıp gitmeniz en iyisi.
Sizin hayatınızda daha fazla yer işgal etmeye niyeti yoksa.
Sizinle ilişki isteyen bir kadın otomatik olarak sizinle beraber bir gelecek düşünmeye başlar. Bu başlangıçta beraberce yapacağınız küçük şeylerin planlarıdır ya da sizden beraber bir şeyler yapmak için plan yapmanızı ister.
İlişkiye evrilen süreç ilerledikçe kadın sizin daha fazla zamanınızı ve ilginizi işgal etmeye çalışır. Size daha fazla mesaj gönderir, gününüz hakkında sorular sorar, ne yaptığınızı ve tabii ki kiminle yaptığınızı öğrenmeye çalışır.
Bunların olması, “biz neyiz” sorusunun ufukta olduğunu gösterir. Eğer bu davranışları görmüyorsanız, kız ya o noktada değildir ya da o noktada olmaya niyeti yoktur.
Sadece sizin onun için neler yaptığınızla ilgileniyorsa.
Sizinle ilişki düşünen bir kız ile sizin ilginiz hariç bir şey istemeyen bir kız arasındaki en önemli farklardan biri, konu siz olduğunuzda nelere odaklandığıdır.
Sizin hayatınızın nasıl gittiği ile gerçekten ilgileniyor mu yoksa arada nezaketen mi soruyor? Sizin hayatınızda olan biteni merak edip bunların içinde olmak istiyor mu, yoksa konu büyük oranda onun hayatı ve problemleri mi?
Size arzusu olmayan ama sizi yine de çevresinde tutmak isteyen kadın genellikle ben merkezci davranır. Bu kadın sizi ilginiz, desteğiniz ve potansiyel olarak Plan B değeriniz için çevresinde tutar ama size bir arzusu ve sizin için bir şey yapma isteği yoktur.
Bu, kendini kandıran erkeğe genellikle, kızın çok zahmet olmayan bazı şeyleri yapmaması ile görünür olur. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, “ben senin için şunu şunu yaptım sen benim için bunu yapmıyorsun” diye zırlamayın. Kızı orada bırakın gidin ve bir daha da sizin için masaya bir şey koymayan insana kendinizi bedava peşkeş çekmeyin.
Başka erkeklerden bahsediyorsa.
Eğer konuşma esnasında başka adamlardan “lafın gelişi” bahsediyorsa, bunun nedeni (a) sizi erkek olarak değil “kız” kanki olarak görüyor olması ya da (b) sizi kıskandırarak test ediyor olmasıdır.
Ama bir kadın spor salonunda kendisinden numara isteyen yakışıklıdan, sevgililerinden ya da kaçamaklarından bahsediyorsa, kızın erkek arkadaşı değil kız arkadaşı olma yolunda ilerlediğinizi düşünebilirsiniz. Bir kadın eğer sizinle ilişki istiyor olsa, sizinle ilişki ihtimalini azaltacak şeyler yapmaz. Durumu daha karışık hale getirmekten korkar.
Bir kadın size diğer erkeklerle olan ilişki sorularını anlatıyorsa, arkanızı dönüp gidin. Bir daha da o kadının çevresinde uydu olarak dönmeyin.
“Kendine odaklanmak” istiyorsa
Bir kadın size “kendime, hayatıma odaklanmak istiyorum” diyorsa, bu sizi direkt sizi reddetmeden reddetmek için söylediği bir şeydir.
Kadın dilinde “kendine / işine / sınavlarına / hayatına odaklanmak”, ilişkiye açık olmadığı anlamına gelir … Spesifik olarak sizinle ilişkiye. O nedenle sonra onu başka biriyle görürseniz şaşırmayın. Zira bu tür kadın reddedişleri ne kadar genel söylenirse söylensin, spesifik olarak sizinle ilgilidir. “Şu an ilişki istemiyorum” demek, hemen her zaman “seninle ilişki istemiyorum” demektir.
Bu, bir süredir görüştüğünüz ama size karşı bir şey hissetmeyen ya da ilişki içinde olduğunuz ama ilişkiyi bitirmek isteyen kadınınların çok kullanacağı bir bahanedir. “Şu an ilişki istemiyorum” diye sizden ayrılan kadınların önemli bir kısmının atlayacağı diğer erkek aslında çoktan hazırdır.
Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.
Sorun sende değil bende diyorsa.
Bir kadının ilişkiyi ya da sizin oldukça fazla yatırım yaptığınız yürümeyi terk ederken çok kullandığı bahanelerden biri de budur. Bunun asıl anlamı şudur: “sorun sende”. Fakat kadınlar tartışmadan ve sizi direkt reddetmekten kaçındıkları için böyle söylerler.
Bu lafı genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız. Sizin “efendi” özellikleriniz nedeniyle sizde sorun yoktur (!) ama bunlar yüzünden cinsel olarak itici olduğunuzdan sizi bırakmak ister ve bu da bir miktar suçluluk duygusu getirir.
Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.
Sizin gibi birini bulabilmeyi çok istediğini söylüyorsa.
Bunu duyduğunuz anda, sizin için oyunun bittiğini anlayabilirsiniz. Game over. Arkanızı dönün ve gidin, bir daha kızı arayıp sormayın.
Bir kız bunu size cinsel / duygusal hiçbir çekim duymadığı ama sizin ona verdiğiniz şeyleri takdir ettiği zaman söyler. Siz onun için hemen ulaşılabilecke noktaya gelmişsiniz ama o sizinle bir şeyler istemiyor. Bu lafı da genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız. Ama daha önemlisi, kızın sizin ilginizi kazanmak için hemen hiçbir şey yapmadığı, ilginizi bedavadan peşkeş çektiğiniz durumlarda duyarsınız.
Arkanızı dönün, gidin ve bir dahaki sefere bu kadar bedava olmayın.
Her zaman meşgul ya da sizi ekiyorsa
Sizinle birlikte olmak isteyen bir kadın siz ne zaman buluşalım deseniz “meşgulüm” demez. Bir kadın tabii ki meşgul olabilir ve her buluşma teklifinizi kabul etmeyebilir ama bir kadın sizin için zaman ayırmaktan çok başka şeylerle meşgul ise, sizi pek istemediğini anlayabilirsiniz.
Sizinle telefonda iletişimden memnun olan ama buluşmaları çeşitli bahanelerle reddeden kadın, siz bedava ilginizden memnun olabilir ama sizinle işleri ilerletmek istemez. Mesela bir kadın mesajlaşmalarda istekli olabilir ama buluşmaya gelince “bakarız”, “himmm bilmem ki”, “bu aralat yoğunum”, vs. ile sizi reddediyorsa sizinle işleri ilerletmek istemiyordur. Hatta sizinle buluşmayı istemeyen bir kadın, sıklıkla başka biri ile buluşmaya zaman ayırabiliyordur.
Bir kadın özellikle de alternatif bir zaman önermiyorsa, sosyal medyada oldukça istekli olsa bile vaktinizi boşa harcıyor olma ihtimaliniz çok yüksek.
Sizin ve zamanınızın değerini bilmeyen bir kıza zaman harcayarak, kendinize ve zamanınıza değersizmişsiniz gibi davranmayın.
Bir sıcak bir soğuksa.
Sizinle ilişki için ilgilenmeyen ama sizin ilginizi isteyen bir kadının çok sık yapacağı şeylerden biri de, sizi bir iki adım uzakta tutacak şekilde davranmasıdır. Bu özellikle birçok tecrübesiz erkeğin takılıp kaldığı bir nokta. Zira kız ilgiden olmamak için sizi iki üç adım yakınına çekecek kadar sıcak davranırken, fazla yaklaştınız mı sizi iki üç adım uzakta tutacak kadar soğuk davranır. Birçok tecrübesiz erkek ise bu dinamiği tamamen yanlış anlayarak, daha fazla çabalayarak o üç adımlık mesafeyi kapatabileceğini sanar.
Bir kadın birgün “seni özledim” diyecek kadar sıcak, başka gün mesajlarınıza cevap vermeyecek kadar soğuk olabilir. Böyle bir durumda olan tecrübesiz bir erkeğin kafası tamamen karışır. Tipik bir iyi çocuk, bardağın sadece dolu tarafına bakar ve soğuk günleri, sıcak günlerin hatırına tolere eder. İyi çocuk tam bir zihin jimnastiği kabiliyeti ile, kafasında prensese çevirdiği kadınla bir sonraki sıcak gün için sabırla bekler. Birgün umutla beklediği öpücüğü alabileceği umuduyla, kadının onayının peşinde koşarken, kendi özsaygısını çöpe atar.
Bir kadın bu davranışları sergileyen bir erkekten anladığı, kendisinin çok değerli biriyken erkeğin ondan daha değersiz olduğudur. Kadının böyle bir erkekle birliktelik istemesinin zor olduğunu söylememize gerek yok sanırım.
Kendinizi bu duruma sokmayın. Yakına kadar çekim (sıcak), aman çok yaklaşmasın diye itki (soğuk), bir erkeği yörüngede uydu yapar.
Şu an bir ilişki istemiyorsa
On milyonlarca erkeğin zamanını boşa harcamasına neden olan şeylerden biri de bu absürt bahane. Tecrübesiz birçok erkek bu bahaneye kelimesi kelimesine inanarak, “şu an ilişkiye hazır değilse hazır olmasını beklerim hatta onu ısıtmak için çaba da harcarım” diye yörüngede döner durur.
Kadıncada “şu an ilişki istemiyorum” demek, “seninle ilişki istemiyorum” demektir. Kadınlar bunu genellikle size gerçeği direkt söyleyip sizi üzmemek için yaparlar. Ama bunu için için erkeği yörüngede tutmak için söyleyenleri de vardır.
Bu bahaneye inanarak umutla bekleyen birçok erkek-sat uydusunun sonunda şahit olduğu şey, kadının başka biriyle hemen ilişkiye hazır olmasıdır. Ama on milyonlarca AFC, birinin kendisini seçmesi için onun yanında onun için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür ve bu bahaneyi olduğu şey gibi almanın daha mantıklı olduğunu anlamak istemez. Bu bahane bir reddediştir.
Bir kişinin sizi seçmesi ve sizin için hazır olması için onun yörüngesinde asla beklemeyin.
Sürekli olarak onun çerçevesindeyseniz
Bir kadının her dediği ile aynı fikirdeyseniz, aktiviteleri sürekli olarak onun müsait olmasına göre ayarlıyorsanız, kararları o alıyorsa, aranızdaki dinamiğin kontrolü onun duygularının, ruh halinin ve fikirlerinin elindeyse, onun çerçevesindesiniz.
Eğer kendi isteklerinin peşinde koşan, planlarını kendine uyan şekilde yapan, kendi gerçekliğini yaratıp şekillendiren, zamanını boşa harcayan veya saygısız kadınları hayatından çıkarmakta problemi olmayan bir insansanız, kendi çerçevenizdesiniz.
Bir kadın ile ilişkinizin ilişki olabilmesi için, rahatlayıp kontrolü size bırakarak feminen davranmasını sağlayacak şekilde, sizin çerçevenizde olması lazımdır. Eğer sürekli olarak onun isteklerine göre hareket ediyorsanız ve onun liderliğini takip ediyorsanız, kadını maskülen olmaya itiyorsunuz. Bu, kadının sizden soğumasına neden olur.
Bu tabii ilişkiyi zorbalıkla yönetmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu konuda zorlamadan, ufak ayarlarla ve sosyal zeka ile davranmanız gerekiyor.
İletişimi veya cinselliği başlatmıyorsa
Ham arzu, bir kadınla ilişkinizde nerede olduğunuzun en iyi göstergesidir. İletişimi ve seksi sıklıkla kadının başlatması da ham arzunun en iyi göstergelerinden biridir.
Elleri sürekli üzerinizde olan ve sizinle konuşmak için bahaneler yaratan kadın sizi fiziksel ve ruhsal olarak istiyordur. Böyle bir kızın “biz neyiz?” diyerek ilişki başlatmaya çalışması an meselesidir.
Ama burada dikkat etmeniz gereken bir şey var. Bir kadın doğal olarak arkadaş canlısı ve dokunmaya yatkın olabilir. Birçok kadın da uydusu olan erkeklere arkadaşça dokunabilir, koluna girebilir, omzuna başını koyabilir ve bazen elini tutabilir. Hatta bazı kadınlar sizi sizden istediğini alacak kadar ısıtmak için size dokunarak sizi manipüle edebilirler. Burada ölçüt, yoğunluk ve tutarlılıktır.
Eğer bir ilişki istiyorsanız ve bu ilişkinin sağlıklı olmasını istiyorsanız, kadının sizi sizin onu aradığınızdan bir tık daha fazla aradığı noktaya gelecek kadar yatırım yapmasını beklemelisiniz.
İletişimi sizin daha fazla başlatmanız ise sizin muhtaç ve itici olmanıza neden olabilir. Aslına bakarsanız bir kadını itmek için en etkili yöntemlerden birisi, iletişimi sürekli olarak sizin başlatmanızdır. Kadına sizi özlemesi, sizi düşünmesi ve size ulaşması için zaman ve fırsat vermelisiniz.
Gerilimden çok rahatlık varsa
Bir kızın sizinle aşırı rahat olması, onun sizinle ilişki istemediğine dair güçlü bir işaret olabilir. Sürekli ulaşılabilir, itaatkar ve tahmin edilebilir olmanız, çekici değil iticidir.
Fakat burada denge önemlidir zira aşırı gerilim ve özellikle de bu gerilim negatif ise, drama, dengesizlik ve ayrılık getirir. Kötü çocukların sarhoş edici derecede çekici iken ilişkilerinin genelde dengesiz ve kısa ömürlü olmasının nedeni, bu dengesizliktir. Bir kadının kalıp ilişki geliştirebileceği kadar rahat olması, ama sizi tam olarak çözememiş olması en iyi karışımdır.
Aranızdaki şey tamamen fiziksel ise.
Biriyle beraber olamayan erkeklerin en çok içinde bulundukları durum friendzone olabilir ama tek durum bu değildir. Bazen cinsellik de işin içindedir ama ilişki olmaz. Niyetiniz buysa, eğer duygusal ihtiyaçlarınızı cinsel ihtiyaçlarınızdan ayırabiliyorsanız sorun değil ama bu tür ilişkiler sıklıkla bir tarafın duygusal olarak daha fazla yatırım yapması ve diğerini daha fazla istemesi ile sonuçlanır. Özellikle de erkek tecrübesiz ise, bir süre sonra kadının içine düşer ve olayı ilişkiye çevirmeye çalışır.
Genel kural şudur: erkek cinselliği, kadın ilişkiyi daha fazla ister. Eğer roller değişirse, erkeğin hüsrana uğraması büyük olasılıktır. Bu nedenle aranızdaki şeyi tek eşli ilişkiye çevirmeye çalışan siz olmayın.
Yukarıda bahsettiğimiz durumlarda çakılı kalmış erkeklerin ortak noktası, kendilerini zihin merkezlerine koymamalarıdır. Bu erkekler, kendilerini (de) ödül olarak görmezler.
Birçok erkek böyle bir durumda kendine ve bize şöyle soruyor:
“Neden benimle ilişki istemiyor? Benimle ilişki istemesi için ne yapmalıyım?”
Oysa şu soruyu soracak şekilde zihinsel değişim geçirmelisiniz:
“Neden bu kızla ilişki isteyeyim? Benimle ilişki için bir şeyler yapıyor mu?”
Kendini ödül olarak görmeyen bir insan maalesef kendisini ödül olarak görmeyenlerin peşinde koşup, kendisini ödül olarak görenleri hor görmeye (yani ben ödül değilim zihin yapısını doğrulamaya) meyillidir. Kendinizi ödül olarak görürseniz, sizi ödül olarak görmeyenlere şans vermemeye, sizi ödül olarak görenlere emeklerinin karşılığını vermeye meyilli olursunuz.
İlişkilerde başarı daha çok sizin doğru zihin yapısında olmanıza bağlıdır, ne kadar çaba harcayıp peşinde koştuğunuza değil. Siz erkek olarak önce başarı ve değer peşinde koşmalısınız, kadın peşinde değil.
Rapor yazmanın içime pek sinmemesinin birkaç nedeni var. Bir kere her erkeğin tarzı çok farklı. Bir erkeğin kuracağı cümle başka tarza sahip bir erkeğin ağzında zorlama durabiliyor. Bir kişide hoş görünen davranış diğer kişinin ilk başta çizdiği karakterle uyuşmadığı için uyumsuz görünüyor.
İkincisi insan ilişkilerinin raporunu tutmak kendi başına garip bir şey. En beğendiğim pick up artistlerden biri olan Willy beck bu yüzden tüm saha videolarını silmişti. Gizli kamerayla saha videosu çekmek rapor yazmaktan daha da garip zaten. Ama gene de kadın-erkek ilişkilerinde modern erkeği silahsız bırakan şu hale baktığımda biraz da gerekli gibiler.
Raporlar sadece şu bakış açısıyla okunursa faydalı olur: “Bu kişinin bir tarzı var, benim de farklı bir tarzım. Bu rapordan kendi oyunuma katabileceğim neler öğrenebilirim?” … Böyle bakıldığına emin olduktan sonra rapora geçelim.
Daha önce daygameden tanıştığım kızdan burada bahsetmiştim. Bu kız bir turist rehberiydi. Biraz aceleci bir hali vardı, meğerse kafileden bir turisti kaybetmiş onu arıyormuş. Ben de onunla o ara tanıştım. Ayaküstü eğlenceli bir muhabbetten sonra birkaç defa buluştuk. Aslında buluşması biraz zor oldu. Bir kere buluşma iptal bile oldu. Kızın buluşmaları sürüncemede bıraktığı sürede kısa ve öz muhabbetler dışında ona pek fazla ulaşmamaya dikkat ettim.
Aramızda iyi bir intiba bırakan bir tanışma gerçekleşmiş olduğunu düşünsem de yeni tanışılan kızın da kendinin mesaj başlatmasını beklemek boşa çıkabiliyor. O yüzden haftada 1 gibi kıza yazdım. Eğer aramızdaki muhabbet biraz daha ilerlemiş olsaydı, onun mesaj başlatmasını da beklerdim.
Sonunda buluşmalarımızda samimiyet ilerledi. Buluşmada alkolden konu açılınca evde güzel bir şarabım olduğundan bahsetmiştim. “İçmiyorum ama evde duruyor” demiştim. Kız “ben senin yerinde olsam onu şimdiye çoktan bitirmiştim” demişti. Ertesi gün evdeki şarabın fotoğrafını çekip kıza gönderdim. Altına da “şunu beraber içelim” yazdım. Spordan dolayı pek alkol tüketen biri değilim ama işleri kolaylaştırdığı bir gerçek. Kızlar maalesef fazla içiyorlar.
Daha önceki muhabbetle bağlantılı bir şey bulduğunuzda eve çağırması bu yüzden kolay. Özenle ayarlanmış randevuları tavsiye etmediğim gibi eve gelecek kıza yapılan özenli hazırlıkları da tavsiye etmem. Bunların hepsi geri tepen şeyler. Bu kıza “bize gel ve sana güzel bir yemek hazırlayayım” gibi bir şey demek istemezdim.
Geçmişte böyle şeyler söyledim ve dilimin yandığı bir gerçek. Sitede bununla alakalı yazılar var mı bilmiyorum ama erkeğin yemek hazırlaması, titizlenmesi, özenle bir şeyler hazırlaması rol değişimi gibi oluyor. Normalde erkekler olarak biz ayaklarımızı uzatıp dinlenirken kadınımızın bize yemek hazırlamasını ve bu yemeği beğeneceğimizi ummasını isteriz. Kadın da kesinlikle bunu ister. Bunun tersini teklif etmek mantıklı değil. Bunun yerine şarap ya da kahve diyerek işi basit tutmak daha iyi iş görür.
Aynı şey buluşmalar için de geçerli. Henüz tanıştığınız bir kızı yemeğe çıkarmanız sizi sağlayıcı konumuna yaklaştırıyor. Kızlar da böyle özenli buluşmaları sizden beklemiyorlar (golddigger değilse), sadece siz böyle şeyleri yapmanız gerektiğini hissedebiliyorsunuz. Daha pahalı bir yemeğe çıkarırsan, daha özenli olursan, daha detaycı olursan, daha çok para harcayıp daha güzel bir şey yaparsan bu çabanın kızı sana yaklaştıracağını düşünüyorsun. Ama genelde tam tersi oluyor.
Bunlar kız için yapacağın büyük çabalardır. Sen kız için bu çabalarda bulunursan kız kendini daha değerli hisseder. Tersine, kızın seni değerli olarak görmesi için kıza çaba harcatman gerek!
İşin kilidi burada: İnsanoğlu için uğrunda birazcık olsa bile çaba harcadığı şeyler önemli hale gelir. Bu yüzden iyi düşünülmüş buluşmalar, özenli ev davetleri sana bir şey kazandırmayacak. Hatta -eğer bunları uzun dönemli, değer verdiğin kız arkadaşın haricinde yeni tanıştığın birine yapıyorsan- senden değer götürecek. Tüm bu çabalar senin gözünde kızı daha değerli hale getiren şeyler. Ona emek verdikçe kız değerleniyor. Kızın gözünde senin değerli hale gelmen için bunun tersi olmalı, kıza senin için bir şeyler yapmasına izin vermelisin.(Başlangıç olarak kızın gözünde seni değerli hale getirecek çok minik şeyler: Kızın sana bir şey ısmarlaması, sana yemek hazırlaması ya da bir konuda sana düşünceli davranması kız için birer çabadır ve kız çaba harcadıkça sen kızın gözünde değerli hale gelirsin)
Bilinçaltındaki kızın gözüne girme motivasyonuyla kızın elini cebine atmasına izin vermezsen, kız rahatına bakarken sen onun için bir şeyler yaparsan, ona karşı çok düşünceli davranırsan vb. kıza şunu demiş olursun : “benim için çabalamaya, yani bana değer vermeye zahmet etme”.
Neyse…
Evde şarap içerken bir ara “bu aralar durgunum, pandemi etkiledi” falan diyordu. O anın neşesine aykırı olacak tarzda benim henüz ona bir yabancı olmam ve bana bu yüzden mesafeli olmasıyla alakalı bazı fikirler ortaya döktü.
Yaklaşık 30 dakika sonra sevişiyorken, bugünkü en mutlu yüz ifadesine sahip olduğunu gördüm. Ve az önceki ana atıfta bulunarak “Bak o kadar felsefe yaptığına değdi mi hiç” dedim.
Geçenlerde yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım ve kitaplığımda beklemekten biraz sararmış olan Taocu sevişmeyle alakalı bir kitabı okumuştum. Bu kitap eski Çinlilerin sevişme tekniklerini anlatıyordu. Buradan güzel bir iki teknik öğrenmiştim ve kız üstünde uyguladım. Kitabın geneli bence boş olsa da cinsel birleşmedeki ileri-geri mevzusuna biraz ruh katmayı öğrettiği için faydalı olduğunu söyleyebilirim. Bana göre kitaptaki tek işe yarayan bilgi de buydu zaten. (Nasıl farklı ritimlerle bu işin uygulanacağını anlatıyordu)
Seviştikten sonra şarabın kalanını bitirmek istediğimi söyledim. Şarap içip Tv izlerken “ben şuana kadar 2 kişiyle beraber oldum” dedi. Bir şey sormamıştım ama kendini açıklıyordu. Siz sorun ya da sormayın kadının size kendini açıklama ihtiyacı hissetmesi iyi bir şey. (Henüz seks yapmadığınız kızlarda da bir ilgi işaretidir.)
Ben de cevap olarak “Kadınların söylediğini 2 ile çarp derler” dedim. “Ee ne var bunda?” diyebilirsiniz. Bunu şu yüzden söylüyorum, ukala yanıtlar işe yarıyor ve çekim oluşturuyor. Bu yanıt da öyleydi.
Neyse… Sonuçta onunla tanıştım, bulaşamadığımız süreçte ilgimi kıza dengeli bir şekilde ve her an geri çekebilecek şekilde verdim. Kendimle alakalı her şeyi açık etmeyerek merak etmesine ve sormasına izin verdim. Benim için bir şeyler yapmak istediğinde bunlara hayır demedim.
Erkekler bu saydıklarımın tersini yaparak kızın başta ilgili olacağı varsa bile, kızın ilgisini geri çekmesine neden olabiliyorlar. Kızı bulun, cesaretli olup tanışın, ilgi uyandırmak için onu biraz kaşıyın, ilgisi düşük kızları eleyin, geçmiş tecrübelerinizde ters teptiğini gördüğünüz şeyleri yapmayın, kendi ilginizi dikkatli dağıtın, biraz ukala olun ve yeni sevgiliniz hayırlı olsun.
Son çıkan kitabımı okumanı tavsiye ederim. Tecrübemi sistematik bir şekilde aktardığım güzel bir kitap oldu.
2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!
Bir kadınla tanıştığınızda yapabileceğiniz hataların en geri dönüşsüzlerinden birisi, nedeni ne olursa olsun o kadınla buluşup yürümek yerine uzun uzun mesajlaşıp konuşmaktır. Bu süreç sizi her zaman olmasa bile büyük ihtimalle pipisiz mektup arkadaşı (Corey Wayne’in daha ağır tabiri ile gay erkek kız arkadaşına – gay male girlfriend) çevirir. Öyle ki, kadın aslında başında sizden hoşlanıyor olsa bile kendi kendinizi friendzone’a atarsınız.
Yani çoğunuzun sandığının aksine hergün saatlerce konuşup mesajlaşmak iyi bir şey değil. Burada yorumlarda bunun yüzlerce örneği var ve yaptığım görüşmelerde de onlarca kere karşılaştığım bir şey:
aynı gün sohbetin sonunda instagramdan da takip etti beni.sonraki 2-3 gün iyice samimileşince numarasını istedim ve whatsapptan devam ettik.ayrıca her akşam da discorddan sesli konuştuk … (günler sonra) … ama dün bana şöyle bir mesaj attı: ben daha fazla yapamıyorum ilişki insanı olmadığımı,özgürlüğüme düşkün olduğumu biliyordum yine de denedim olmadı.
…
2-3 ay önce bir kızla konuşmaya başladım sonra muhabbet ilerledikçe ben ona karşı farklı duygular hissettiğimi belli etmeye başladım ama baktım ki bu arkadaş olarak düşünüyor yani öyle diyordu
…
Bu kapanmalar bitene kadar kızı sıcak tutmak için hergün konuşuyorduk öyle ki bazen sabahlara kadar saatlerce konuştuk … Bana karşı bir şey hissetmiyormuş.
Burada birkaç problem var. Birincisi ve daha az etkili de olsa sıklıkla başınıza gelecek olan, sizden daha hızlı bir erkeğin (ki şu şekilde telin öbür ucunda kalan adamdan hızlı olmak marifet değil) öne geçmesi. Yani geride kalma ihtimaliniz çok yüksek.
İkincisi, telefonda veya mesajda tüm hayatınızı ortaya döküp sizinle ilgili bir merak veya gizem bırakmıyorsunuz. Bu, kızla buluştu mu çenesi düşen ve tüm gizemi öldürüp başından kaybeden adam ile aynı şey.
Üçüncüsü ve en önemlisi, sizin oyununuzun ve cinsel çekimin %80’i vücut dili, koku ve fiziksel olarak tenlerinizin birbirinden birkaç santim uzakta olması. Bunlar olmadan sadece konuşup mesajlaşmak kızın kızlarla yaptığı bir şey ve farkında olmadan kızın kız arkadaşı olmakla özdeşleşiyorsunuz.
Dördüncüsü, bir kızla hergün saatlerce konuşabilen veya sürekli mesajlaşan bir adamın hayatında ne yoktur sizce? Bir amaç yoktur. Başka bir kız yoktur. Farkında olmadan amaçsız ve tercih edilmeyen biriyim diye sinyalliyorsunuz. Gerçi bir çoğunuz öylesiniz ama bunu sinyallemeseniz daha iyi olmaz mı?
Ama abi kız sürekli konuşmak ve mesajlaşmak istiyordu!
Olabilir ama bu bahane değil. Kızlar da biriyle ilişki potansiyelini bok etme potansiyeline sahipler ve kızın bunu bok etmesine izin vermeyecektiniz. Ayrıca bunu bir çeşit shit test olarak algılayın. Kızın bilinçaltı algoritmaları sizin saatlerce mesajlaşacak kadar içine düşüp düşmeyeceğinizi test ediyor.
Buna karşı koyun. Sürekli mesajlaşabileceği biri olmayın. Ayrıca daha önce bahsetmiştik, kırmızı hapın birinci işlevi iyi kızın içindeki iyiyi, bozuk üzümün içindeki bozukluğu hemen açığa çıkararak kızları elemektir. Yani sürekli mesajlaşmamaya siz kibarca direniyorsanız kötü tepki veren kız, testi geçemez ve kendi kendini eler. Yani “kırmızı hapı uyguladım kız mesajlaşmıyorsun diye kayboldu, nerede bu devlet?” diye isyan etmeyin. Kırmızı hap tasarım olarak en öncelikle erkekleri sürekli beta öder bir konumda acı çekecekleri ilişkilerden uzak tutmak için var, her kızla oldurmak için değil. “Ben yalnızım arkadaşım, kırk yılda bir kız buluyorum, bir kız olsun da çamurdan olsun, kuruşu kuruşuna öderim” diyorsanız yanlış sitedesiniz.
Bakın tekrar ediyorum, haftalarca mesaj / telefon iletişiminde kalıp buluşmazsanız, başında size ilgisi olan kızın friendzone’una girebilirsiniz. Kızlar erkeklerin liderliğini takip ederler ve siz “ben mektup arkadaşıyım” moduna girerseniz bir süre sonra kız “mektup arkadaşım” diye hissetmeye başlayabilir.
Ama abi Eylül’e kadar buluşamayacağız, kızla sürekli mesajlaşmazsam beni unutmaz mı?
Kızın sizi unutmaması için haftada bir iki mesajlaşmanız yeterli ama evet kız sizi unutabilir. Fakat gerçek hayat tecrübesi birçok durumda kızı buluşma gününe kadar ara ara yoklamanızın ya da hatta unutup buluşabileceğiniz zaman aramanızın daha etkili olacağını gösteriyor. O zaman hala boşta olursa buluşursunuzü, boşta değilse başkasına yönelirsiniz. Kız beni unutmasın diye arkadaşa dönmenizin bir manası yok.
Der Algorithmus
Şu algoritma oldukça basit ve sizin fazla ilgi / kaynak / zaman harcamadan kadın – erkek ilişkilerinde başarıya ulaşmanız için önemli. Basit derken anlatması basit, uygulaması zor. Özellikle “ama ödemezsem giderse, bir adım daha atsam belki olacak” ruh haliyle.
Kızla tanıştınız ve mesajlaşıyorsunuz. Ya da telde konuşuyorsunuz. Aranız çok sıcak. Eğer gündüz oyunu, hayat oyunu, Tinder, Instagram gibi bir yerden tanıştıysanız en geç bir hafta içinde buluşma teklif edin. Buluşma teklifi kabul olmazsa biraz daha iletişim kurun ve 5 – 7 gün içinde bir daha buluşma teklif edin. Önceki teklif hiç olmamış gibi. 2 kere reddedilirseniz next. Size ulaşmaya devam ediyorsa bir süre sıcak ama kısa kesin ve ona buluşma teklif etmek için şans verin. Eğer bir hafta içinde bu gelmiyorsa salın gitsin. Diğer kızlara odaklanın.
Buluşuyorsanız 3 -4 buluşmada kıza yürüyün. Bir iş çıkmıyorsa nextleyin.
Peki kızla yakın zamanda buluşma şansınız yoksa? Buluşma olacak zamana kadar bırakın. O zaman aklınıza gelirse yeniden mesajlaşma başlatın. Buluşabilirseniz, buluşursunuz. Buluşamazsanız, kızı biri kaptıysa, kısmet değilmiş. Birbirinize yazılı değilmişsiniz demek ki 🙂 Sizin de eliniz armut toplamıyor ya da beş kız kardeş ilişkisi için yok herhalde. Daha olabilir, buluşabilir, buluşmaya istekli kızlara zaman ayırıyorsunuz.
İlişkiler konusunda yapılan en büyük hatalardan biri, evhamlı (nevrotik) davranmak. Birçok insanın ilişki problemlemlerinin temelinde bu yatıyor. Biriyle tanışıyorlar, aralarında bir çekim oluşuyor ama kısa süre içerisinde sabırsız, evhamlı ve muhtaç davranmaya ve karşılarındakini ilişki ile kafeslemeye çalışmaya başlıyorlar. Karşılarındaki belli bir süre içerisinde geri aramadığında, aramalarını beklemelerine rağmen aramadığında ya da beklentileri gerçekleşmediğinde, bir kuyruk acısı hissi ile sinirleniyorlar.
Bu ruh haline giren insanların temel problemleri korku. Genellikle korktuğumuzda öfkeleniriz. Daha derinlerdeki problemleri ise “yeterince iyi olmadıklarına inanmaları.” Kimsenin birbirine sarılmadığı ve seni seviyorum demediği bir aile tipinde büyüyen biri, bir süre sonra içe kapanıyor ve “annem / babam beni neden sevmiyor” düşüncesi “bende eksik olan şey ne?” şeklini alıyor. Bu duygu, yakınlık ve sevgi eksikliği ile kişi sürekli sevilmek isteyen ama sürekli olarak sevilmemeye alıştığı bir durumda çakılı kalabiliyor.
Ben de genç yaşlarımda beklediğim sevgiyi alamamaya duygusal olarak o kadar koşullanmıştım ki, biriyle karşılaştığımda korku içinde oluyordum. Eğer 20 yıl sevgi almamaya alıştığın ve bunu olağanlaştırdığın bir durumda yaşayınca, ihtiyaçlarını zorla karşılamaya çalışmayı, kötü davranmayı ya da trip atmayı öğreniyorsun. Sanki yetişkin bedeninde bir çocuk gibi oluyorsun. Biliyorsunuz çocuklar eğer ebeveynleri kendilerine ilgi göstermiyorsa, hayatlarına dahil olmuyorlarsa kötü davranışlar ile ilgi veya eksik gördükleri şey neyse onu almaya çalışırlar.
20’li yaşlarımın başında, gerçekten hoşlandığım kadınlarla buluşmaya başladığımda, kafamın bir köşesinde her zaman korku vardı. Kafamın bir köşesinde bu sefer de işlerin yolunda gitmeyeceği konusunda bir korku ve inanç vardı. Beni gerçekten seven, romantik olarak hayatında olmak isteyen biri veya bu kişiyle birliktelik nasıl olur hiç bilmiyordum.
Arkadaş edinme konusunda bir problemim yoktu. Aslına bakarsanız bir sürü arkadaşım vardı. Arkadaşlarınızla karşılıklı tatmin için beraber iyi vakit geçirmeniz yeterli. Arkadaşlarımın olması güzeldi ama onların bana olan sevgilerine ihtiyacım yoktu. Kadın – erkek ilişkilerinde sevdiğim ve beni seven birine karşı ise büyük, muhtaçlık derecesinde bir ihtiyaç duyuyordum. Ama bunun mümkün olamayacağına öyle koşullanmıştım ki, korku ile karşımdakine zorla bir şeyler yaptırmaya çalışıyordum. Sürekli aramalar, sevdiğim kişiye yapışmak, vs. Onu kaybetmenin an meselesi olduğuna inandığımdan, tek odaklandığım şey bu kaybetme korkusu idi. Ve neye odaklanırsan o şeyin olma ihtimalini arttırıyorsun ve bir süre sonra korku ve inançların, kendi kendilerini gerçekleştiren kehanete dönüşüyorlar.
Eğer siz de benim 20li yaşlarımda olduğum gibi biriyseniz, öz kontrolünüzü sağlayacak ve devam ettirecek şekilde davranma alışkanlığını öğrenmelisiniz. Yani örneğin evhamlı hissetmeye başlayıp, size cevap vermekte 5 dakika gecikti diye karşınızdakinin telefonunu mesaj bombardımanına tutmak üzere olduğunuzda, derin bir nefes alıp geri çekilmelisiniz ve kendinize şunu söylemelisiniz: “Ben ona tekrar mesaj atmasam ve o bana mesaj atsa daha iyi olmaz mı?” Zira bu olayı bir tenis oyunu gibi görmelisiniz. Birini aradığınızda veya birine mesaj / email attığınızda o kişi size dönmezse biraz sağduyulu olun. Belki meşgul, belki bir toplantıda, belki şarjı bitti, belki acil bir durum var.
Ya da belki siz onun hayatında düşük önceliğe sahipsiniz. Bu durumda ise sizin duruşunuz şu olmalı: “Ben birinin, sevdiğim birinin hayatında düşük öncelikli olmak istemiyorum, yüksek öncelikli olmak istiyorum.” Ama şunu da unutmayın, bu önceliği zorlayarak alamazsınız. Bunu sözle talep ederseniz, alamazsınız. Asıl duruşunuz bunu sizi düşük öncelikli birinden talep etmek değil, sizi düşük öncelikli gören birini bırakıp yüksek öncelikli gören birini sevmektir.
Eğer biri size hemen geri dönmüyorsa, normal bir insan gibi davranın ve bunun iyi bir sebebi olduğunu varsayın. Karşınızdaki insana size mesaj atmak istemesi için zaman ve mesafe verin. Özellikle de bir erkek, birlikte olmak istediği kadına zaman ve mesafeyi vermeli zira bir kadının sizi merak etmek, sizinle ilgili düşünmek, sizin ne hissettiğinizi merak etmek, kendi ne hissediyor merak etmek (yani aşık olmak) için o zaman ve mesafeye ihtiyacı var! Bazı erkekler gerçekten de bir kadının kendilerine aşık olmasına izin vermiyorlar 🙂 Eğer kadının telefonunu mesaja boğarsanız, sürekli peşinde koşarsanız, kendinizi zorla onun hayatına sokmaya çalışırsanız, kolundan zorla tutup sizinle zorla zaman harcamaya zorlarsanız, onu suçlu hissettirmeye çalışırsanız (senin için bla bla yaptım sen benim için falan filan yapmıyorsun gibi), temel olarak kadınla sevgiye muhtaç çocuk gibi konuşursunuz. Bir çocuk gibi, “sevgiye ihtiyacım var, ama sen beni sevmiyorsun. Neyim yanlış, neyim kötü, beni neden sevmiyorsun ühü ühü ühü …” diye ağlıyorsunuz.
Bunu yaparsanız karşınızdaki eninde sonunda sizden soğur. Zira siz bu davranışlarla farkında olmadan sürekli olarak “ben değersizim, seni hak etmiyorum ama yalvarırım bari sen sev beni” diye ağlıyorsunuz. Karşınızdakini bir kaideye koyuyorsunuz ve ona kraliçe gibi davranıyorsunuz. “Böyle soylu bir kraliçenin benim gibi sefil bir toprak kölesi ile zaman geçirmek istemeyeceğini biliyorum ama soylu efendim, bana 5 dakika bile olsa ayır lütfen.”
Yıllar önce çok güzel bir kadınla tanışmıştım. Bu kadın gerçekten çok güzeldi ama hayatımda gördüğüm en kendine güvensiz kadındı. Tanıştığımızda bir saat kadar konuşmuştuk ve birkaç kere de buluştuk. İlk konuşmamızda kaç kere “beni arayacaksın değil mi?” diye sordu inanamazsınız. “Doğru yazdın değil mi, o kağıdı kaybetme, vs.” Yanındaki kız arkadaşları onu rahatlatmaya ve bunu da mahvetmesin diye ona yardım etmeye çalışıyorlardı ama kız kendine hakim olamıyordu. İlk buluşmada öpüştük ve iyi vakit geçiriyorduk ama sürekli olarak onunla bir daha buluşmak istemeyeceğim korkusu ile konuşup hareket ediyordu. Sonrasında telefonumu mesaj bombardımanına tuttu. Birkaç gün içerisinde onu bir daha görmek istemiyordum bile. Bu kız bazı kadınlarla nasıl davrandıysam bana öyle davranmıştı ve olayı onların gözünden görmemi sağladı.
Bu tür bir davranışın altındaki neden, sizin istediğiniz şeyi hak etmediğinize ve biri sizi şu an istiyor olsa bile bir süre sonra bir şekilde istememeye başlayacağına inanmanız. Bu inançlar kendi kendilerini gerçekleştiren kehanete dönüşür ve eğer bunlara sahipseniz ve bunlara karşı koymayı öğrenmezseniz, karşınızdaki kişiyi büyük bir çaba ile hayatınızdan kovalarsınız.
Şimdi daha önce telefonla da konuştuğum şu vakaya bakalım. Bu adam 40’ın üstünde ve işinde oldukça başarılı biri. Ama şimdi anlatacağı hikayedeki kadını hayatından dışarı nasıl kovaladığını izleyin. Kadın onu önce friendzone’a attı ama ona tavsiye ettiğim gibi geri çekilince kadın onunla iletişime geçti. Fakat adam kendisine hakim olamayınca olayı yeniden mahvetti. Hem de görünen o ki bu sefer geri dönüşsüz bir şekilde mahvetti.
Koskoca adam 2 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine giriyor ve resmen “ver oyuncaklarımı ben eve gidiyom, bir daha seninle oynamıyom” şeklinde davranıyor 🙂
Bir insanın size olan çekimini yok etmenin en hızlı yolu, aciz, evhamlı, sabırsız, kontrol manyağı ya da aşırı duygusal davranmaktır. Bu davranış, bir insanın kendisini yeterince değerli ya da sevilebilir hissetmediği, başından kaybettiği, istediğini elde edemeyeceği, vs. mesajlarını verecek şekilde düşünmesine ve davranmasına neden olan inanç sisteminin ve modelinin sonucudur. Bunlar nedeniyle ortaya çıkan kontrol manyağı, korku dolu ve çirkin davranışlar hemen herkese itici gelir. Kimsenin gerçekten kendisiyle birlikte olmak istemeyeceğine ve istediğini vermeyeceğine inanan insan, bu davranışlarla bu inancının gerçekleşmesine neden olur ve sonu gelmez bir kendi kendini gerçekleştiren kehanet sarmalında debelenir durur.
Bu hikayedeki erkek, bir kadınla tanışıyor ve çekim duyuyor. Erkeğin doğum günü yaklaşıyor ve bu kadının doğum gününde yanında olmak isteyeceğini varsayıyor. Yani henüz ilişki içinde olmasalar bile sanki ilişkideymişler gibi davranmasını bekliyor. Bu mantıksız beklentisi kadın tarafından gerçekleştirilmeyince de öfkeleniyor ve öfke nöbetine giriyor. 40 yaş üstünde, yetişkin bir erkek olmasına rağmen 5 yaşında çocuk gibi öfke nöbetine giriyor ve bu davranışlarının sonuçları da pek tahmin edilemez değil.
Sana daha önce bahsettiğim kız vardı ya? Hani tatildeyken karşılaştığım ve 10 gün kadar tanıdığım? Senin tavsiyene uyup onunla iletişimi kestim.
En azından burada doğru olanı yapmışsın.
Onun birkaç arkadaşı ile eğlenmeye gittim ve en yakın arkadaşından hergün birkaç defa mesajlaştıklarını öğrendim.
Bu ne demek? Onun arkadaşlarıyla takılarak onun hakkında bilgi topluyorsun ve görünen o ki onun arkadaşları ile onun hakkında konuşuyorsun. Ne yapıyor, kiminle yapıyor öğrenmeye çalışıyorsun. Bu arkadaşları tüm yaptıklarını ona yetiştirecekler. Sen ne yapıyorsun farkında mısın? Git kendine başka arkadaş bul, kendi arkadaşların ile takıl. Başkaları ile takıl. Bu hatayı birçok erkek yapıyor. Kızın arkadaşları ile takılarak kendilerini kızın hayatına zorla sokmaya çalışıyorlar.
Kız bir yere gitmişti ve döndükten 2 gün sonra bana “hey, nasılsın? Ben döndüm ve ofise gideceğim” diye mesaj attı. Gitmeden bana döndüğünde birgün izin alıp beni görmeyi deneyeceğini söylemişti.
Bakın hemen sinirlenecek bir şeyler arıyor zira kadının kendisini görmek istemeyeceğini varsayıyor. Buradan çıkacak enkazı görmek zor değil.
Hemen cevap yazdım. Çok meşguldüm, beni özledin mi yazdım. Zamanın olduğunda buluşalım ve eğlenelim dedim.
Cevap olarak yolculuğunda zor birkaç gün geçirdiğini ve ofiste önemli işleri olduğunu yazdı. İyi hissetmiyormuş ve gelince en yakın arkadaşı ile yemek ayarlamış. Şu sürekli mesajlaştığı arkadaşı ile.
Bu arada adamın ve kadının doğum günleri aynı hafta içinde.
Yazdıklarını görmezden geldim ve konuşmak için mesela Çarşamba bana gelsene yazdım.
Burada kızın kolundan zorla tutup onu zorla sana getirmeye çalışıyorsun. Oysa seni görmek istediğini varsayıp “müsait olduğunda görüşmek isterim” demen lazımdı. Kız eğer seni görmek isterse, sana zaman ayırır. Sen ne yapıyorsun? Seni görmek istemediğinden korktuğun için onu kontrol etmeye ve bir şeyleri zorla oldurmaya çalışıyorsun.
Sana güzel bir yemek hazırlarım ve sana bakarım 🙂 yazdım …
Bu bir davet değil bir zorlama.
Cevap olarak birkaç gün erken uyumam lazım yazdı. Seni anlıyorum, iş gezisinden sonra ben de çok yorgun oluyorum yazdım. “Israr yok, senin sıcak yüzünü yeniden görmek güzel. Baksana doğum günü hazırlıklarını bana bırak. Arkadaşınla konuşacağım.”
Kadının doğum gününü seninle geçirmek istediğini varsayıyorsun ve kendini zorla doğum gününe katmaya çalışıyorsun. Oysa senin “tamam, planların değişirse bana haber ver” deyip arkanı dönmen ve gitmen lazım. Kendini kadının hayatına zorla yerleştirmeye çalışıyorsun ve onun hayatında gerçekte olduğundan daha önemli olmaya çalışıyorsun.
Salı günü yağmur yağacak, eğer trafik kötü olmazsa seni iş yerinde ziyaret edeyim.
Şimdi de onun iş yerine zorla gitmeye kalkıyorsun. Oysa senin bir kere kesin bir buluşma ayarlayıp eğer kabul edilmiyorsa fikrin değişirse / gelebilirsen beni ara” diyerek gitmen gerekiyor. Bu söylediklerin kesin buluşma planları bile değiller.
Kız seni Çarşamba ziyaret etmeye çalışacağım dedi. Ben de güzel, akşam yemekte iyi vakit geçireceğiz dedim.
Kız sana uğrayabilirim diyor sen ise … kadın ne diyor dinlemiyorsun bile.
Çarşamba sabahı bana mutlu yıllar mesajı attı. Ben de teşekkür ettim ve akşam görüşürüz yazdım. Akşam bana bir mail attı ve havanın çok yağmurlu olduğunu, taksi bulamadığını, ofiste kaldığını ve gelmeyi istemesine rağmen bu akşam gelemeyeceğini söyledi.
Ben “bugün doğum günüm. Gelmenin zor olmasını anlasam da bugün özel bir günüm ve seni kaç gündür görmüyorum.
Adamın içindeki 5 yaşındaki oğlan çocuğunun nasıl da öfke içinde ağladığını görebiliyorsunuz değil mi?
Beni umursamıyorsun ve sözlerinin bir anlamı yok. Bu haftasonu kızlarla iyi vakit geçirmeni diliyorum yazdım.
Offf offf …
Gitmeden önce iyi bir akşam geçirmiştik. Uzaktayken özellikle aramadı ama arkadaşı ile araşmaya devam etti.
Bu da sana kızın arkadaşı ile konuşmayı seninle konuşmaya tercih ettiğini ve senden uzak durduğunu söylemiyor? Neden senden uzak duruyor? Zira senin dramadan başka bir şey olmadığını biliyor.
Bana geleceğini söyledi ama gelemeyeceğini anlayınca aramak yerine mail atıyor. Bu kabul edilebilir bir davranış değil. Bunu bana birkaç kere daha yaptı. Onu görme ihtimali ile beni heyecanlandırıp daha sonra son dakikada ekti.
Bu da sana kızın davranışları ile seni görmek istemediğini açık açık gösterdiği anlamına geliyor. Aklı başında bir kadın senin gibi ağlak oğlan çocuğu ile görüşmeyi neden istesin ki?
Akşam evde sinir içinde bu kadını anlamaya çalışırken internette narsist kişilik bozukluğu diye bir şeye rastladım.
Yani başka bir deyişle kendi nevrotik davranışlarına kılıf bulmak için internette araştırma yaptın.
Bunu okudukça kızın bu problemin belirtilerini bana olan davranışlarında gösterdiğini anladım. Tamam onunla tanıştığımızdan beridir erkek gibi davranmıyorum ama bence bu kadında narsist kişilik bozukluğu var.
Belki. Ama sen ona sana ulaşması için gerekli boşluğu hiç vermedin zira sürekli olarak kadını bir şeyler yapmaya zorladın.
Bu sabah o kadar öfkeliydim ki ona narsist kişilik bozukluğu linkini gönderdim ve yardıma ihtiyacı olduğunu yazdım. Ayrıca ondaki anahtarları resepsiyona bırakmasını ve bir daha bana ulaşmamasını söyledim.
Haftasonu üç kızla buluşacağım ve onu aramaya niyetim yok. O bana ulaşırsa da bu bir sıcak bir soğuk davranışlarını çekebilir miyim bilmiyorum.
Kıza bu iş bitti demişsin yani bundan sonra araşmanın bir önemi yok.
Hem onu hem de beni değerlendirerek bu arıza kişinin peşinden koşmanın bir anlamı var mı bana söyler misin? Daha önce böyle birine rastlamamıştım. Onu asla aramam.
Onu bir daha aramaman muhtemelen onu çok mutlu edecektir. Senin ne yaptığını ve uygunsuz davranışlarını anlattım. Yetişkin bir erkek gibi değil 5 yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun. Üzgünüm ama gerçek bu.
Olur da sana ulaşırsa buluşmak istediğini var say ve kesin bir buluşma teklif et. Öyle bakarız, uğrarım, araşırız tarzı değil kesin bir buluşma. Bu olmuyorsa kesin bir tarih için uygun olursan bana haber ver de ve bırak git. Bir şeyler yapması için zorlama.
Kızın davranışları zaten seninle görüşmek istemediğini gösteriyor. Böyle atarlı davranan biri ile kim görüşmek ister ki? Bu aşamada bu iş geri dönüşsüz bitmişe benziyor. Bitti gitti dedikten sonra bu kızın araması düşük ihtimal.