Bu yazı, Daha İyi Bir Yaşam İçin Psikoloji ve Nöron Bilimi Temelli Pratik İpuçları – 501 kitabındaki, 24 yaşında kendini geliştiren adam bölümünden alıntıdır.
Herkes “dışarı çık ve hayatın içinde çabala” diyor. “Dışarı çık, sosyalleş, gerisi gelir”, “dışarı çık kızlara yürü, gerisi gelir”, vs. diyor. Ama kimse dışarı nasıl çıkılacağını ve dışarıya neden çıkmamız gerektiğini söylemiyor.
Eğer dışarı çıkıp aksiyon almakta zorlanıyorsanız, belli duyguları uyandıracak, kendinizi yargılamanıza ya da başkaları ile karşılaştırmanıza neden olacak belli durumlara giremiyorsanız, stres toleransınızı geliştirmeniz gerekiyor. Yani bir başka deyişle, sorun dışarı çıkıp aksiyon almaya başlamakta değil, dışarda kalıp aksiyon almaya (kaygıya rağmen) devam etmekte.
Sizde negatif duygular uyandıran bir çevreye girdiğinizde, eğer dikkatli davranmazsanız, hemen kendi konfor alanınıza, mağaranıza geri çekilirsiniz. Kaygılı hissettiğinizde beyniniz, “kaç” diye size sinyal gönderir ve siz de kaçarsanız beyninize, kaygı hissettiğinizde göstereceğiniz doğru tepkinin, kaçmak olduğunu öğretirsiniz.
İnsanlık mağaralarda yaşarken ve kaplanlar tarafından avlanırken, kaçmak oldukça mantıklı ama günümüz dünyasında bu tepki oldukça uyumsuz (maladaptif) bir tepki. Beyniniz, içinde yaşadığımız modern dünya için tasarlanmadı, 600 bin yıl önce varolan bir dünya için tasarlandı.
İnsanlar “bilinçsiz bir şekilde dışarı çıkayım ve bu, daha iyi olmam için yeterli” diye düşünüyorlar ama işin mekanizması bu değil. Yapmanız gereken şey, kendinizi dışarı çıkarıp, rahatsız hissettiğiniz bir duruma maruz bırakmak ve bu rahatsızlığı tolere etmek yani reaksiyon vermeden, kaçmadan, bu rahatsızlıkla etkileşime geçmeden durmak. Stres ile başbaşa kalıp bir şey yapmamanız bile, ilk başta stres seviyesi artsa bile sonra aşamalı olarak azaltır. Soğuk suya atladığınızda ilk başta çok soğuk hissedip sonra vücudunuzun suya alışması ile soğuk hissinin azalması gibi.
Sosyal durumlarda kaygılı bile olsanız, düşüncelerinizi beslemediğiniz sürece – bunun ne demek olduğuna geleceğiz – kaygıya alışırsınız ve sonra kaygı kaybolur. Yapmanız gereken şey, zor bir duruma tolerans göstermeyi becermek.
Sosyal bir ortama gittiğinizde, dışarı çıkıp aksiyon alma işinin yarısını yapmış oluyorsunuz. Dışarı çıkıp aksiyon almanın işinize yaraması için, diğer yarısını da yapmalısınız yani insanlarla etkileşime girmeniz ve stresi, stresten kaçmadan tolere etmeniz de lazım.
Burada stresi tolere ederken bundan hoşlanmak ya da bir sorun çözmek zorunda değilsiniz. Yapmanız gereken tek şey, soğuk suya atladığınızda soğuğa rağmen suda kalmak gibi, strese rağmen sosyal durumdan kaçmadan orada insanlarla etkileşim içinde kalmak. Bunun sonucunda havuzda biraz kaldığınızda vücudunuzun soğuğa alışması gibi, vücudunuz strese, sosyal duruma intibak edecek.
Beyniniz sosyal durumlara ve onların stresine intibak ettikçe ve siz daha az negatif duygu hissettikçe, insanlarla konuşmaya, onlara merhaba demeye, toplanıp konuşan gruplara karışma gibi etkileşimler yapacaksınız. “Bugünkü dersi anlamak zordu” ya da “bu oyunu ilk defa mı oynuyorsunuz?” gibi açılışlar yapacaksınız.
Kaygı dopamin devrelerini kapatır
Beyninizin kaygıya maruz kalıp kaygıya intibak etmesi çok önemli zira kaygılı olduğumuz zaman, dopaminerjik devrelerimiz devre dışı kalır. Belli bir durumda strese intibak edip stres hissetmemeye başladığınızda, bu durumdan zevk alma kapasiteniz artar. Örneğin daha önce kaçtığınız sosyal ortamlarda olmak istersiniz çünkü orada olmaktan zevk almaya başlarsınız. Akşam eve gittiğinizde, beyninizde bir bölüm, bu sosyal ortamlara yeniden girmenizi istemeye başlar. İstekli bir şekilde dışarı çıkıp aksiyon almaya, pozitif bir değer biçmeye başlarsınız.
Her dışarı çıktığınızda aynı süreç çalışır. Önce kaygınız artar, strese rağmen strese intibak edene kadar ortamda aksiyon almaya devam edersiniz ve stres azalır. Stres azaldığında, zevk için kapı açılır ve aldığınız zevk de, sosyalleşme davranışınızı pekiştirir, daha sonra yine sosyalleşmek istemenizi sağlar.
Size dışarı çıkın ve aksiyon alın diyen insanlar, bu stratejiyi bilinçaltı bir şekilde de olsa çözmüş insanlar. Ve dışarı çıkıp aksiyon almanın bazı insanlar için kolayken, bazı insanlar için çok zor olmasının sebebi, her insanın taban stres tolerans seviyesinin farklı olması.
Stres toleransı düşük biriyseniz, ortama intibak etmeniz zor olur ve ortamdan kaçmaya meyilli olursunuz. Dışa dönük ve daha dışa açık bir insansanız, kendinizi ortama koymanız daha kolay olur.
Stres toleransı yüksek, daha dışa açık insanların, “dışarı çık, aksiyon al” derken bunu çok kolay bir şeymiş gibi söyleme sebepleri, bunun onlar için gerçekten de daha kolay olmasıdır. Bazı insanlar için, dışarı çıkıp aksiyon almak, dışarıda etkileşime girip durmak zor ama bu insanların da dışarı çıkıp aksiyon alması gerekli.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Abi son zamanlarda dışarı çıkmak bana çok tehlikeli geliyor birisi hayatıma son vermeye çalışabilir diye paranoyak oldum denebilir ülkedeki haberleri takip ediyor musun bilmiyorum ama hergün çok saçma nedenlerden kavgalar felan çıkıyor birirlerinin hayatına son veriliyor. Sence psikolojik destek almam lazım mı?
Asosyal medyadan ve klasik medyanın interne sitelerinden uzak durman yetebilir. Medyadanın ve asosyal medya hesaplarının öfke, korku, kaygı gibi duyguların etkileşim çekmesi ile sürekli gözünüze olay sokması, eskiden 3. sayfa haberi olan olayların artık her yerde kamera olması nedeniyle baştan sona izlenir olması, vs. Aslında cinayet oranları sürekli düşüyor ve sebebi başımızdakilerin yetkinliğinden çok kamera teknolojisi. Cinayetleri artık gözünüzün içine sokup psikolojinizi bozuyorlar ama kameralar cinayet oranını da düşürüyorlar. Yanlış bilgi 1: Cinayetler sürekli artıyor Birçok kişi, medyada sıkça yer alan haberler nedeniyle Türkiye’de cinayet oranlarının sürekli arttığına inanıyor. Oysa doğru ve objektif karşılaştırma yapabilmek için cinayet olay sayıları değil… Read more »
Dostum mahmut abinin verdiği 1.5/100.000 oranı %0.0015 gibi bir orana tekabül ediyor yanlış hesaplamadıysam. Keza fazlasıyla göz önünde bulunan kadın cinayetlerinin oranı da aslında türkiyede düşüktü.
Ayrıca bu cinayet oranları total rakamlar yani kan davası namus alacak verecek meseleleri vs de dahil olmak üzere bir cinayete kurban gitme ihtimalin 100 binde 1
Sırf dışarı çıktın diye cinayete kurban gitme ihtimalin dünyaya meteor çarpma ihtimalinden düşük 🙂 Korkma sosyalleş…
Mahmut abi. Bu dediğin şey tüm stres durumları için geçerli. Diyelim ki, makale için çalışman gerekiyor ama araştırma yapmak seni kaygilandiriyor (mesela “ya makale hakemlerden ret yerse, ya akademik duzeyde yazamazsam” gibi) bu kaygı, yapacağın çalışmadan keyif almanı da engelliyor ve gerçekten keyifsiz çalıştığın için iyi makale yazamıyorsun.
Hakemlerden geçmesi için değil de yaptığın şeyin niteliğine odaklanman bu kaygıyı yok edebilir. Bu makale sana ne katıyor, okuyanlara ne katacak ? Böyle red yesen bile hepsi boşa gitmemiş olacak.
Merhaba, ben 25 yaşında bir mühendis gencim. Yeni yeni para kazanmaya başladım ve bu zamana kadar eksikliğini çektiğim sosyal ortamlara(dans kursu) girmeye başladım. (Geçen yaz yaptığımız görüşme üzerine…) Bu ortamlarda zaman zaman keyif alıyorum zaman zaman ise kendimi kasıyorum, kafamın içine hapsediyorum. Kendi içime döndüğüm anlar, tabi ki kızların (güzel) olduğu ortamlar. Ne zaman kızlarla sohbet edecek olsam kendimi onlara harika biriymişim gibi lanse etmem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü iç sesim bana hiç de harika biri olmadığımı, vakit harcamaya değer biri olmadığımı, onların bunu anlayabileceğini ve benden uzaklaşacağını söylüyor. Kendimi bildim bileli de kadınlarla aram problemliydi, yeni yeni hissettiğim şeyler değil… Read more »
Asıl sormak istediğim, bu gelgitler arasında kendimi geliştirme çabasına devam etmeli miyim, buna değecek mi, bu yoldan sonuç alacak mıyım? Hiç alamama ihtimalin var ama biri sana almayacaksın dese kendi deliğine çekilip orada ölene kadar asosyal mi yaşayacaksın? Şimdi ben sana söyleyeyim, hiç kız bulamayacak olduğu kendisine ispatlansa bile hayatını renklendirmek için, sosyal hayata devam edecek kafadaki adam kesin kız bulur, senin gibi sonuç alacak mıyım, buna değecek mi diyen adam, birinci bahsettiğim adam gibi olamadığı sürece kız mız bulamaz ya da bulursa çok şaşırtıcı olur. Bunları sorgulamam sebep olan şey de kırılgan egomun olduğunu düşünüyorum. Sadece kırılgam değil, kırılgan… Read more »
Set açmak sosyallik değilse üniversite sınavı sonrasına mı ertelenmeli?
Üniversite sınavına kadar kızlardan uzak dur.
Diğer insanlarla konuşmayalım mı abi bu süreç zor biliyorsunuzdur,arada bir konuşmaya geçince konuşma yetim zayıflıyor gibi mizah falan konuşamıyorum buna rağmen ekstra bir şey yapmalı mıyım?
Kızlarla ilişkiden uzak durun, kızlı erkekli sosyalleşin.
Erkek arkadaşımız vae birkaç tane onlar da ya manitleriyle ya da erkek erkeğe takılıyorlar çok da bir şey beklememek lazım
Sözünüzü alıntılayarak şöyle diyorum ; hayat oyununda denk gelen bir kızla konıştım akşamında iyi konuştuk şarj bitince bie tık meraka düştü sabahından öğlene nasılsın demişti muhabbet tıkandı ben de bir saat sonra napıyon demiştim iyi sen falan filan sonra orada bitti date a çekmek için kendisinin mi yazmasını bekliyim?
Mahmut abi bu sene eylülde dans kursuna başlamayı düşünüyorum, bizim ünideki dans kulübü böyle düzenli aktiviteler, kurslar vb düzenlemiyor o yüzden ben de kasabadaki bir kursa katılmak istiyorum. Kursun internet sitesinde “Katılımcılarımız arasında genç üniversite öğrencileri olsa da çoğunluk iş hayatına atılmış çiftlerden oluşuyor” yazıyor. Bu kursa gideyim mi, sosyalleşmekte karşı cinsle tanışmakta vb işe yarar mı? Yoksa değmez mi? Bir dönemi 100 euro.
Denemeden bilemezsin, bazen 2-3 şeyi denemeden sana uygun olanı bulamazsın.