bana ne kadar yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama kendi hayatım ile ilgili çok önemli şeyler paylaşmak istiyorum, çünkü ağzıma kadar boka batmış vaziyetteyim. en önemlisi öyle bir durumdayım ki düşünmekten kafayı yeme noktasına geldim.
Gelen mesaj tam olarak böyle başlıyor.
Birçoğunuz da böyle başladınız. Birçoğumuz böyle başladık.
“Buradasın çünkü bir şeyler biliyorsun. Bildiğin şeyi açıklayamıyorsun, ama hissediyorsun. Tüm hayatın boyunca hissettin. Bu dünyada yanlış giden bir şeyler var, ne olduğunu bilmiyorsun, ama orada. Zihninde bir kıymık gibi, seni çıldırtıyor.”
Birçok erkek, Rollo’nun “Sıfırlanmak” dediği süreçten geçip dibe vurduktan sonra Kırmızı Hap ile tanışır. Bu kimisi için terk edilmedir, kimisi için boşanma, kimisi için iflâs, kimisi için peş peşe uzun yıllar kadınlarla ilişki kuramamak (incel), ve diğer benzeri olayların sonucunda yaşadığı travma sonrası stres bozukluğu, çöküntü ve KH farkındalığının yokluğunda saftirik AFC optimizminin yerini alan majör depresyon.
İlk paragrafı görüp “Bu kadar ciddi ne olabilir?” diye düşünürken devamında destansı bir wall-of-text geldiğini fark ettim. Bunun şimdiye kadar karşılaştığım yüzlerce “Abi bir kız var” hikâyesinden biri olmama ihtimali %1’den daha azdı. Nitekim bu da o hikâyelerden biriydi.
Esas oğlan, bir yandan üniversitede okumaktayken, bir yandan da 3-4 senelik bir ilişki yürütüyor ve esas kızla okul bittikten sonra evlilik plânları yapıyorlar. İlk paragraftaki falsonun haricinde, bu hikâyedeki ikinci falsoyu sanırım hemen şimdi fark ettiniz.
Fakat, adamımız hikâyesini uzunca anlatmadan önce, kırmızı hapa zaten bir süredir vakıf olduğunu fakat kabullenme sürecini tamamlamadığını belirtiyor:
öncelikle redpill ile ilgili olarak 2015 yılından beri bilgi sahibiyim,sıfır değilim. red pill ile ilk tanıştığımda çok şaşırmıştım ve açıkçası pek inanmadım. tabi zaman içerisinde belli başlı konularda doğru olduğunu gördüm ama %100 doğrudur kafasında hiçbir zaman olmadım bu güne kadar. taki xxx günü göt gibi ortada bırakılıncaya kadar…
İşte “abi bir kız var” destanının bundan sonrasının özetinin özeti; kızla tanışmaları, kızın bunun peşinden koşması, onun da zamanla kıza bağlanması, kızın zor günlerinde erkeğe maddi-manevi destek olması, birbirlerini çok sevmeleri, evlilik plânları yapmaları, derken erkeğin okulu uzatması, kızın tekrar destek olması, görünüşte hiçbir sorun olmaması, sonra bir sebepten kızla kısa bir ayrılık yaşaması, bu ayrılık döneminin sınavlara denk gelmesi nedeniyle erkeğin sınavlarda tekrar patlaması, okulun bir sene daha uzaması, kızın bu arada mezun olması, kızın iş için cv bıraktığı bir işyerindeki çalışan bir başka elemandan hoşlanmaya başlaması, okulunu 2.defa uzatmanın eşiğinde olan oğlumuz ile gündelik sohbetlerinde ikide bir diğer elemanın lâfını açmaya başlaması, oğlanımız rahatsız olmasına rağmen kıza toz konduramaması, bu muhabbet git gide sıklaştıkça sonunda kıza öfkelenip ültimatom vermesi, kızın “bana güvenmiyor musun” shit-testi atması, kavgalar, mavi haplının göremediği kırmızı bayraklar, oğlanın bu arada okulu 2.defa uzattığını söylemesi, tepeden yuvarlanan kar tanesinin kar topuna, kar topunun çığa dönüşmesi…
Ve beklenen son:
beni seven kız bir anda dökülmeye başladı.
eskisi gibi duygularıyla hareket edemeyeceğini,mantığının ağır bastığını,aşkın karın doyurmadığını,gözünün açıldığını ve okulumu bitirmemi bir yarım dönem daha beklemeyeceğini söyleyip,ayrıldı. işin en komik kısmı, buluştuğumuzda benimle sevişen,sarılan,öpen kadın gitti,bir anda inanılmaz soğuk kanlı ve duygusuz bir insan geldi. onu ikna etmeye çalıştım ama bir türlü ikna olmadı. üzerine bir de bana kendisinin benim üzerimde yük olduğunu benimde artık kafamın rahatlayacağını söyledi. ileride birbirimizi daha fazla üzeriz dedi(neden böyle bir şey söyledi bilmiyorum) bir şekilde arkasına bile bakmadan beni her yerden engelleyerek gitti.
Bundan sonrası, abi bana bunu nasıl yapar, inanamıyorum, ne yapacağımı bilmiyorum, kandırıldım, bittim mahvoldum, bana bir yol göster temalı paragraflar.
Belirli bir kadına odaklanan ve destan gibi upuzun “abi bi kız var” tipi hikâyeler %99.9 olsılıkla fişten çekilmemiş olmanın işaretidir.
Ve bu hikâyeler, mavi haplı çocuk bunun kendine özel, nadide, mühim bir hikâye olduğunu zannetse de, çok yaygındır. Kendi destansı uzunluklarına kıyasla aslında çok kısa yanıtları hak ediyorlar. Fakat o kısa yanıtları anlayıp kavramak için de uzun bir birikim ve deneyim gerekiyor.
Mavi haplı erkek, başına gelenleri “kız arkadaşım bana saygısızlık gösterdi, beni sevmeyi bıraktı, benden uzaklaştı, beni aldattı…” vs diye yorumlar.
Asıl olan şeyi söyleyeyim:
– Kadın sana saygı duymayı bırakır; çünkü sen kendine saygısızlık göstermiş, kendine saygı duymayı bırakmışsındır.
– Kadın seni sevmeyi bırakır; çünkü sen kendini sevmeyi bırakmış, kendi zihnini kendi odağın yapmayı bırakmışsındır.
– Kadın senden uzaklaşmıştır, çünkü sen kendi hedeflerinden uzaklaşmışsındır.
Kadın, erkeğin başarılı olmasına, ya da gelecekte başarı potansiyeli taşımasına yatırım yapar.
Erkeğin, ilişki dinamiğinde asla kaçınamayacağı bir performans yükü vardır.
Sen potansiyelini gerçekleştiremeyeceğini gösterir, üstelik bu potansiyeli göz göre göre baltalarsan, hipergami buna çok uzun süre sabır gösteremez, çünkü genç bir kadın için bunun fırsat maliyeti yüksektir. Okulu mu uzattın? Hipergaminin umurunda değil. Yapılmış çok mühim plânlar, verilmiş sözler mi var? Hipergaminin umurunda değil.
Briffault Kanunu şunu der, bilseydi tüm bu destansı hikâyenin ve mavi hap ideallerinin anlamsızlığını baştan sona görebilirdi:
0. Kadın-erkek arasında bir ilişki olup olmayacağına, kadın karar verir. Erkekle olan ilişkisinde kadının artık bir fayda elde edemediği durumlarda, ilişki devam etmez/sonlandırılır.
1. Erkek tarafından geçmişte sağlanan bir fayda, ilişkinin devam edeceği ya da gelecekte ilişki yaşanacağı anlamına gelmez.
2. Erkeğin kadına sağladığı faydanın karşılığında gelecekte bir ilişki yaşanacağına dair verilen karar, erkek faydayı sağladığı anda geçersiz kalır.
3. Gelecekte gerçekleşeceği sözü verilen bir faydanın, mevcut/gelecekteki bir ilişki üzerinde sınırlı etkisi vardır: etki, faydanın verilmiş olacağı ana kadar geçen zamanla ters orantılı, kadının erkeğe güvenme oranıyla ise doğru orantılıdır.
Şimdi şu soruyu kendine sor:
Sen kadının yerinde olsan ne yapardın? İki eliyle bi siki doğrultamayıp okulu habire sündüren, üstelik bu konuda verdiği sözleri de tükürüp yalayan, devam eden süreçte de krizi yönetemeyen bir adamla gelecek plânları kurar mıydın? Nereye kadar? A, B, C plânlarını düşünmeye başlardın.
“Ölene kadar beklerim, aşk her şeyden yücedir” masallarına inanmadığı için kadını bu konuda suçlama.
İşin iyi tarafına gelince; bunun sana önemli bir ders olacağını düşünüyorum. Kendine ve okulu bitirmene odaklan. Maddi durumunu düzeltene ve kadınları iyi tanıyana kadar da evliliği aklına bile getirme. Bu kafayla evliliğe adım atmanın mayın tarlasına adım atmaktan farkı yok.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Staj yaptığım iş yerine oranın eski çalışanı geldi. Kız ilk başlarda kimseyle sohbet etmiyor, sadece işiyle ilgileniyordu. Bizim patron da ona “Gel yeniden bizimle çalış” demiş, kız da kabul etmiş. Şimdi keşke kabul etmeseydi ve hayatıma girmeseydi diyorum… Mutfakta oturup çay içiyorum birden bu kız geldi. Bazen bana olan bakışlarını yakalıyordum (ilerde bu bakışları itiraf edecek), ama gözlerini çabuk kaçırıyordu. Neyse, ben de tanışayım dedim, ama sadece eğlence amaçlı. Çünkü diğer kızlarla da eğlenip iyi vakit geçiriyordum, bunu da ortama katayım dedim. “Selam, naber? Adını bilmediğim şahıs)” diye sohbeti başlattım, sonra gülerek cevap verdi ve “Ben de senin adını bilmiyorum… Read more »
Öncelikle şunu belirteyim, bu kadar uzun yazman zaten senin kaybeden zihin yapının sonucu. Yeterince kadınlaşmamış hiçbir erkek, bir kadın olayını bu kadar uzun yazmaz, yazamaz. 10-15 dk.lık sohbetin sonunda Çok durmuşsun. Maksimum 5 dakika yeterdi. Fazlası iş arkadaşlığına gider. kız mutfaktaki teyzeye ve diğer bazı kızlara (mutfağa o an gelenlerden) benim için “ya ben hayatımda bu özgüvenli, rahat ve aynı zamanda egolu birisini görmedim” diyordu. Şaşkındı. Bir kız sana veya başkasına bunu söylüyorsa, friendzone’a gidiyorsun demek. Sen tabii iyi bir şey sanıyorsun. Eğlenen ustalığı biraz abarttığımı düşünüyorum, buluşmada eğlenme amaçlı diğer kızlara yaklaşıp eğlendim (abuk subuk sorular sormak vs.), sonra… Read more »
Fazla gevezeliğin sonu budur iyi olmuş
Mahmut abi bir kız var durumuna ben de yakalandım maalesef, kızla 1 aydır konuşuyoruz aynı okuldayız. Buluşma davetlerimi reddetti gerekçesi de okulda birbirimize alışmadan buluşmayı doğru bulmamasıymış (saçma biliyorum). Okulda takılırken aramız gayet iyi, genelde o bir şeyler anlatıyor ben dinliyorum, benim hakkımda çok soru soruyor, temas konusunda da sıkıntı yok, otururken elini, bacaklarını, sırtını okşuyorum, o da bazen kolumu, omzumu sıkıyor sakalıma dokunuyor, oruçlu olmasam öpmeyi de denerdim, saçıma sakalıma karışmaya çalışıyor ama tabii ki ben istemediğim sürece bir değişiklik yapmayacağımı biliyor. Dışarıya da yanından hiç ayrılmayan bir arkadaşı var (ortak arkadaşımız aslında) onunla birlikteyse çağırıyorlar fakat ona da… Read more »
Seninle buluşmaya gelmeyen kızla uğraşmaya değmez. Anlattığın her şey senin şu an yedek lastik olduğunu gösteriyor. O mertebeden de birlikteliğe anca şansına çıkarsın, şansına oradan düşmezsin.
Konuşmayı kes, başka kızlara yönel, sonra yine seni yörüngeye almaya çalıştı mı “ben dışarıda baş başa buluşmadığımız sürece görüşmemizin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum, bu dışarda buluşma olayı konusunda fikrin değişirse beni ara” de.
Sadece bu kızı gözün görüyorsa, hem diğer kızlar hem de bu kız için görünmez olursun.
Teşekkürler Mahmut abi.
Önce kıza bunu söyleyip ardından konuşmayı kessem de olur mu ? Yoksa kızın bana ulaşması mı lazım bunu söylemem için ?
Kızın sana ulaşmasını bekle (sana hiç ulaşmazsa hiç söylemeyeceksin) ve öyle sırf sana ulaştı diye de söyleme. Ulaşıp neden görüşmüyoruz falan diye sorarsa söyle yoksa kısa kesip kibarca başından atmaya bak. Ama sen kızı bekleme. Başka kızlara yönel hemen.
Abi kız bana ulaştı söyledim, bir anda değişti, sabah günaydın mesajı atmış hiç beklemezdim.
Mahmut abi sen bu işin kralısın 😀 kız mesaj attı hafta içi bir gün ayarlayıp buluşalım diye.
Hemen yelkenleri suya koyma. Dışarda teke tek ise iyi. Değilse kabul etme.
Teke tek abi, şimdi buluşmayla ilgili yazıları okuma zamanı 😀
Hocam “bana güvenmiyor musun” shit testiyle eski ilişkilerimde de karşılaştığımı fark ettim ve çoğunda bu testten kalmışım. Sizce bu testi geçmenin en etkili yöntemi nedir?
Bana güvenmiyor testini senin değil kızın geçmesi lazım. Bir kızın kendisini güven gerektiren duruma sokup sokup bunu söylemesi, o kızın hızlıca terk edilmesini gerektirir. Eğer ilk defa duyuyorsan “kendini sana güvenmemi gerektirecek durumlara sokmazsan sevinirim” dersin, bunlar tekrarlanıyorsa kibarca bırakmanın yoluna bakarsın.
“kendini sana güvenmemi gerektirecek durumlara sokmazsan sevinirim” bu aslında oksimoron bi cümle değil mi? Karşımdakine güveniyorum ki ilişki yaşıyorum, sürekli saçma ortamlara veya davranışlara giriyor ise bırakıp başka ufuklara yelken açmak en mantıklısı. Bu cümlenin içinde bi yalvarma var gibi duruyor; şey gibi “benden başka biriyle yatağa götürecek davranışlarda bulunmazsan sevinirim”
Her rahatsızlık belirtmesine de yalvarma deyip bokunu çıkarmayın.
Cidden teori mastürbasyonu yaşıyorsun. Bu kafayla düşünürsen ilişkiye başladığın an ve ilişki içerisinde o insan seni aldatmış veya başka bi şey yapmış/yapıyor olabilir.
İlişkinin en başında o zaman sen “başka biriyle yatağa girmeyeceksen ilişkiye başlayabiliriz.” de, tamam derse ilişkiye başlarsın. Demezse, oracıkta bırak. 😀