Bir ilişkide daha güçlü olan taraf, diğerine daha az ihtiyaç duyan taraftır.
Bu kural aslında sadece kadın – erkek ilişkilerinin değil, aile ve iş gibi diğer tüm alanlardaki ilişkilerin de temel kuralıdır. Bir ilişkide bu dinamik her zaman aktif haldedir. Kendimin ve ailemin iyiliği için benim işverenime olan ihtiyacım, onun bana olan ihtiyacından daha fazladır. Ben her ne kadar şirketin ihtiyacı olan bir insan olsam da, şirketin bana olan ihtiyacı, benim şirkete olan ihtiyacımdan daha azdır. Bu denge, benim piyango kazanmam, master yapıp daha iyi bir iş bulabilecek kapasiteye gelmem ile tersine dönebilir. Bu gibi durumlarda şirket benimle devam etmek ya da benim daha fazla maaş gibi isteklerimi kabul etmek arasında bir seçim yapar.
Kadın – erkek ilişkilerinde de aynı dinamik geçerlidir. İlişkinizi güç dengesi üzerine inşaa edip etmemek sizin seçebileceğiniz birşey değil – bu dinamik siz isteseniz de istemeseniz de iki kişinin ilk karşılaştığı andan, yollarını ayırdıkları ana kadar sürekli var zaten. Onun kriterlerine uygun olup olmadığınız (ve onun sizin kriterlerinize uyumu), ilişkiyi başlatan ve devam ettiren birşey. İlk karşılaşma ve sonrasında karşımızdakinin ilişki kriterlerimize uygun olduğunu anlayıp beraberlik başlattıktan sonra ise geriye kalan sürekli bir müşterek pazarlık hali zaten.
Bu prensipte güçten kastedilen bir tarafın diğer tarafı mutlak boyunduruk altına alması değil. Sağlıklı bir ilişkide kontrol bir taraftan diğerine ve sonra tekrar bir tarafa sürekli geçer. Sağlıksız bir ilişkide ise bu kontrol dengesiz bir şekilde partnerlerden birinin elindedir. Her ne kadar kontrol hiçbir zaman eşit bir dengede olmasa da, bir tarafın sürekli kontrol eden olması, onun diğer tarafı sürekli şantaj ile manipule etmesi sonucunu doğurur. Bu dengesizlik birçok nedenle oluşabilir ama genelde iki şekilde kendini gösterir – itaatkar taraf diğer tarafın manipulatif olmasına şartlanır ya da dominant taraf bunu bastırıp alır. Her iki durumda da İlişkilerin Temel Kuralı geçerlidir – bir tarafa daha az bağımlı olan gücü elinde bulundurur.
Bu kural, sizin ilişkide sürekli partnerinizi, genellikle onun zararına, domine etmeniz gerekliliği anlamına gelmez. Fakat, ilişki içindeki birinin bu kuralı bilip, kendisini sürekli manipule edilen tarafta bulmamak için gerekli özdeğeri ve özgüveni geliştirmesi gerekir. Her iki cins te bu tür bir manipulasyonu uygulayabilir. Fakat bizim burada kuralı ele alış amacımız, bir kadını tanrıçalaştırıp kendi hayatını ikinci plana koyarak o kadına şovalye duygularla hizmet eden erkeklerin gözünü açmak. Her ne kadar her iki tarafın da sağlıklı bir ilişki yürütmek için taviz vermesi gerekse de, taviz eğer bir manipulasyon sonucu ise, bunun farkına varılması ve karşı çıkılması lazımdır.
Yani, kadını ile tartışan bir erkeğin bir tartışmada alttan alarak olayı çözmeye çalışmasında bir problem yok iken, ilişkide bir barış noktasına ulaşmak ve kadının ilişki içinde olma isteğini ayakta tutmak için sürekli taviz veren taraf olması büyük problemdir. Bu durum klasik bir güç savaşıdır ve aslında bir shit testtir. Burada kadın bunu genelde gücü eline almaya çalışarak sizin bu gücü hemen onun eline bırakmayacak kadar erkek olup olmadığınızı test etmektedir. Burada erkeğin bilmesi gereken nokta da hiçbir kadının ilgisi ve cinselliği bu tür bir tavize değmez. Zira burada erkek sürekli taviz vererek kendi özdeğerini karşısındaki kadının yakınlığının altına koymaktadır. Kötüsü, toplumun şartladığı “eğer taviz verirsen seni onun için taviz verdiğin için daha fazla sevecek” zırvasının aksine bu tür tavizler kadının erkeğe saygısını da hızlıca azaltır (erkeğin shit testi geçememesi nedeniyle).
Burada erkeğin taviz vererek genelde elde etmeye çalıştığı şey kadının ilgisi ve sekstir. Kadının zaten bu tür bir shit test ile kullandığı silah da cinselliğidir. Eğer bunun bir güç oyunu olduğunu bilir, bu tür manipulasyonlara taviz vermezseniz, güç dengesi aleyhinize bozulmaz. Bu testler genelde kendi özdeğerini, kadının ilgisi ve cinselliğinin altına park eden erkeklerin, kadında “seks ve sevgi için tek alternatifi benim” algısı yaratmasıdır.
Tinder birbirileri ile ilgilenen ve eşleşen kullanıcılarının haberleşmesine olanak sağlayan lokasyon-tabanlı bir mobil sosyal arama uygulamasının ismi. Uygulama çok çok bir oranda flört için kullanılıyor. 2012 yılında Hatch Labs içinde kuluçkalanan uygulama, 2012 yılından beridir kullanımda olsa da popülaritesi özellikle günde bir milyar sıyırma (swab) sınırını geçtiği 2014 yılından beridir oldukça popüler.
Tinder nasıl kullanılır? Tinder oldukça basit bir uygulama. Programı akıllı telefonunuza kurduktan sonra Facebook hesabınızla bağlanıyorsunuz ve buradan seçtiğiniz fotoğraflarla bir tinder profili oluşturuyorsunuz. Tinder hesabınızdan isminizi alarak profilinizde diğer kullanıcılara gösteriyor ama diğer kullanıcılar sizin Facebook hesabınıza erişemiyor.
Tinder’ın nasıl çalıştığına gelince. Tinder sizin değiştirebileceğiniz bazı arama kriterlerini göz önüne alarak (kadın / erkek, şimdiki lokasyon ki bunu sadece Tinder’a ücret ödediğinizde değiştirebiliyorsunuz, arama yarıçapı ve yaş aralığı gibi) önünüze tek tek profil getiriyor. Siz profili sağa atarsanız bu kişiden hoşlanmış (Like) olduğunuzu belirtiyorsunuz, sola atarsanız ise bu profili pas geçtiğinizi (Nope) bildiriyorsunuz. Eğer sizin “hoşlandığınız” kişi de sizden hoşlanmış ise eşleşiyorsunuz (Match). Sistem sadece eşleşen kişilerin mesajlaşmasına olanak sağlıyor. Bundan sonra da gerisi size kalmış artık.
Tinder’ın nasıl çalıştığı konusuna, özellikle de sizin önünüze gelen kişiler listesinin nasıl oluştuğuna geri döneceğiz. Ama öncelikle Tinder neden bu kadar popüler ona bakalım.
Öncelikler Tinder insanın ilişki seçerken baktığı en temel özellik olan görsellik üzerine kurulu. Her ne kadar profilinize yazı ile başka özelliklerinizi ve kriterlerinizi yazsanız da ana tema nasıl göründüğünüz. Ama asıl inovasyon Tinder eşleştirme ile mesaj mekanizması. Siz bir kişiyi beğenmediğiniz sürece o kişi size mesaj atamıyor.
Şimdi birkaç başka temel Tinder fonksiyonundan bahsedelim.
Süper Like görece yeni bir Tinder özelliği. Bir A kişisi bir B kişisini Super Like ettiğinde Tinder B kişisine bir mesaj göndererek Super Like olduğunu bildiriyor. Süper Like etmek için A kişisi B kişisini yukarı atıyor ya da yıldız şeklinde olan Super Like butonuna basıyor. Daha sonra B kişisi Tinder’da sağa / sola atışlar yaparak A kişisinin profiline ulaştığında (Tinder bu profili hemen göstermiyor), bu kişinin super like yaptığını görüyor.
Super Like ücretli uygulamada sınırsız değil ama bittiğinde parayı bastırıp alabiliyorsunuz.
Ücret ödediğinizde gelen bir başka özellik de Geri Al (Rewind). Eskiden bir kişiyi sağa sola attığınızda geri dönüp kararınızı değiştiremiyordunuz ama Rewind özelliği ile bir basamak da olsa geriye dönüp kararınızı değiştirme şansınız var.
Tinder Algoritması Nasıl Çalışıyor?
Bu aşağıda yazanlar Tinder’ın resmi açıklaması değil, bizim internetten yaptığımız ve kendi tecrübemiz ile vardığımız sonuçlar.
Öncelikle bazı temel bilgiler :
1 – Tinder kullanıcılara her seferinde tek bir profil gösteriyor ama herhangi bir bölgede binlerce kişi aynı anda bu uygulamayı kullanıyor.
2 – Tinder her kullanıcıya aynı listeyi aynı sırada göstermiyor.
3 – Tinder daha çekici erkek / kadın profillerini size gösterme oranı olarak diğer uygulamalara göre daha başarılı.
4 – Tinder değişik kullanıcılara değişik oranlarda çekici kadın / erkek profili gösteriyor (burdaki fark da görünen o ki kullanıcının kendi çekiciliğine bağlı).
5 – Profil sıralama algoritması sürekli değişiyor.
Şu an Tinder profil kartlarını gayet öngörülebilir şekilde karıyor. İlk 10 – 15 profil genel popülasyona göre genelde daha çekici insanların profilleri. Bundan sonra eğer sizi yüksek oranda “beğenen” varsa bu beğenenleri aralara hiç eşleşme adımı atmamış profiller serpiştirerek size gösteriyor. Eğer sizi pek beğenen yoksa Tinder size hiç eşleşme adımı atmamışların bir listesini göstermeye devam ediyor ama çok beğenilenlerin listesindekinden daha az oranda çekici insan gösteriyor.
Tinder’ın başlarda daha çekici insanlar göstermesinin sebebi basit, kullanıcıları burada gayet çekici insanlarla tanışableceği konusunda gaza getirmek.
Tinder daha önceleri sizi beğenenleri en başta gösteriyordu ama bu durumda özellikle çok beğeni alan (çoğu kadın) profiller programı açıp da profil beğendikçe sürekli match alıyorlardı. Bu da olayın zevkini baltalıyor. Bugünkü algoritma Tinder’ı açtığınızda sizi henüz beğenmemiş (ya da hatta profilinizi pas geçmiş) kişileri başta gösteriyor ve bu profilleri beğenenlerin arasına da serpiştiriyor. Böylece aynı zamanda daha çok profil görmüş oluyorsunuz.
Çekicilik skoru : Çok muhtemelen Tinder kullanıcı profillerine bir çeşit çekicilik skoru veriyor. Bu da yine çok muhtemel ki öyle basit bir “en çok like alan” skoru değil, öyle olsa programı uzun süre kullananların gerçekçi olmayan bir avantajı olurdu. Tahminimiz, bunun basit bir algoritma olmadığı ve daha çekici insanların yaptığı likeların daha ağırlıklı olduğu (Google PageRank vari) bir mantık olduğu.
Online olma etkisi : Tinder muhtemelen online üyelerin profillerini diğer kullanıcılara daha çok gösteriyor. Bu çok mantıklı zira aynı anda online olup eşleşen kişilerin konuşma ihtimali daha yüksek. Bu aynı zamanda sizin daha çok eşleşme almak için daha çok online olmanız gerektiği anlamına da geliyor. Ama tabii ki bu siz offline iken hiç match almayacaksınız anlamına gelmiyor.
Seçicilik : Tinder ile ilgili muhtemelen gerçeklik payı olan teorilerden biri de sizin seçiciliğinizin sizin eşleşme potansiyelinize etkisi. Yani siz her önüne geleni like eden biri iseniz (yani hiç seçici değilseniz) muhtemelen hiç kimsenin listesinde en üst sıralarda görünmüyorsunuzdur. O yüzden tedbirli olun ve biraz seçici olun.
Bizim burada tahminen işlediğini düşündüğümüz bir başka faktörde beğenme / pas geçme hızınız. Hiç profillerde yazanlara, ikinci fotolara, instagram bağlantılarına bakmayan biri misiniz? Bu şekilde seri parmak hareketleri ile en çok profile beğeni atma ve daha çok dönüş alma hevesinde olabilirsiniz ama muhtemelen bu hareket sizi gösterilen kullanıcı listelerinde altlara atarak tam tersi etki yaratıyor.
Tinder’da nasıl başarılı olunur?
Yukarıdaki teoriler ışığında güzel çekilmiş fotoğraflar (bkz. Tinder profili nasıl olmalıdır?), iyi ve eğlenceli yazılmış profil yazıları ve her önüne gelene “seks yapak mı lo?” gibi yaklaşmamak gibi genel yöntemlerin yanında şunların da başarınızda önemli olacağını düşünüyoruz :
1 – Eğer uygulamanın size sürekli pek de çekici olmayan profiller gösterdiğini düşünüyorsanız, muhtemelen Tinder algoritması sizin pek çekici olmadığınızı düşünüyordur. Koyduğunuz fotoğrafları daha iyileri ile değiştirmeye çalışın.
2 – Aktif olun. Aktif olun derken böyle deliler gibi, seriye bağlamış şekilde profil atlaya atlaya aktif olmayın. Bu sizin başarınızı azaltır. Tinder’a çok girin ama az beğenin ve profiller arasında da yavaş yavaş atlama yapın. Sizin gün içinde sıklıkla uygulamaya girip, her girişte az sayıda profil değerlendirmeniz, uygulamaya haftada birkaç kere girip her seferinde yüzlerce profil beğenmenizden daha iyi sonuç doğuracaktır.
3 – Super Like’ı kullanın. Bu sizi kuyruğun en tepesine atacaktır.
4 – Tinder Boost kullanın. Tinder’da erkeklerin sağa atılmamasının sebeplerinden biri de çekici kadınları beğenen erkek sayısının çokluğundan dolayı, erkeklerin büyük kısmının kadının sağa – sola atması için bile görüntülenememesi. Yani kuyruk uzun. Bu nedenle boost attığınızda eşleşme oranı 8 – 9 katına çıkıyor. Eğer düzenli boost kullanırsanız, eşleşme sayınız ve dolayısı ile çekicilik katsayınız artacağı için boost kullanmadığınız zamanlar bile eşleşme şansınız artar.
Kırmızı hap çevrelerinde kadın hipergamisini kısaca belirtmek için kullanılan meşhur bir atasözü ile sıkça karşılaşacaksınız : “alpha fucks, beta bucks” ya da “alpha fux, beta bux”. Bunun Türkçe tercümesi “Alfa siker, beta öder”.
Bir kadının çiftleşme stratejisi iki amaca sahiptir. Birincisi, kendisine ve çocuklarına bakılması / güvenliktir, ikincisi de iyi genetik materyale sahip çocuklar yapmaktır. Bunlar kadınların bilinçli planladıkları ve sinsice yürüttükleri stratejiler değildir, genetik kodlarına evrimce işlenmiş bilinç altı algoritmalardır.
Tarih öncesi avcı – toplayıcı toplumlarda iyi sağlayıcı olan erkekler aynı zamanda iyi genetik materyale sahip alfa erkeklerdi. Sürünün en iyi avcıları aynı zamanda sürünün en atletik ve gözüpek erkekleri idi. Orman kanunlarının hüküm sürdüğü bu upuzun (takriben homo sapiens’in 250 bin yıllık serüvenin bir 240 bin yılında) dönem boyunca, kadınların alfa erkeklerle olmayı (gerektiğinde aynı erkeği başka erkeklerle paylaşmak pahasına), beta erkeklerle birlikte olmaya tercih ettiler. Bunun en önemli kanıtı genetik araştırmalardan geliyor. Tarih boyunca yaşamış erkeklerin sadece 40%ı genlerini bugüne aktarabilmişken bu oran kadınlarda 80%.
Fakat yerleşik, modern zamanlarda yukaridaki dinamik altüst oldu. Avcı -toplayıcı toplumlarda genlerini bir sonraki nesle aktaramayacak olan bu beta erkekler muhtemelen sadece kendilerine yetecek kadar yemekle yaşayabiliyor ve en azından yan gelip yatmanın tadını çıkarıyorlardı. Fakat, avcı – toplayıcı toplumların aksine büyük insan gücüne ihtiyaç duyan gelişmiş toplumların,bu betaları daha üretken yapmaları gerekti. Bir erkeği, böyle bir toplumun geleceğini dert etmeye, çok çalışmaya ve çalışıp kazandığının çoğunu topluma bırakmaya zorlayan tek çalışır yöntem ise tek – eşli, evlilik temelli aile oldu. Fakat bu durumda, kadınları bu betalarla evlenmeye itecek baskılar, töreler geliştirilmek zorunda kalındı. Feminizm öncesi toplumların kadınlar üzerinde bu kadar baskı kurması, erkekler için aile kurumunu kurmak ve çekici kılmaktı.
Günümüzde erkekler genel olarak iki uç kategoriden birine giriyor : bir grupta kadınları hediyelere ve çiçeklere boğan, istikrarlı efendi çocuklar var. Bunlar kadınlarına iyi kaynaklar sağlayacak kariyerlere sahipler ama yeterince erkeksi ve dominant değiller. Bu erkeklere, manosphere’de genelde beta deniliyor. Diğer grupta ise “kötü çocuklar” ya da piç adamlar var. Bu erkekler kadınla yatıp bırakan, kadınlara görece kolayca ulaşan erkekler. Her ne kadar erkeksi ve dominant olsalar da, kadınlara uzun süreli kaynak ve güven sağlayacak erkekler değiller (ya bu kaynaklara sahip değiller, ya da sahip olsalar bile bunu bir kadına yedirmeye niyetli değiller).
Not : Tanıdığınız kötü çocukları ve efendi çocukları ormana koyduğunuzu hayal edin. Muhtemelen kötü çocuklar efendi çocuklara göre daha iyi avcılar olacaktır ve böyle bir ortamda kötü çocuklar hem genetik materyale hem de kaynaklara sahip olacaktır. Fakat modern toplumlarda efendi çocuklar kaynak edinmeye daha müsait işlerde çalışırken kötü çocuklar görece daha az kaynağa sahip oluyorlar. Fakat milyonlarca yıllık gen havuzu son 4000 – 5000 yıllık toplumsal değişime aynı hızda adapte olamadığı için, kadınların cinsel seçim algoritması hala kötü çocuklara arzu duyuracak şekilde çalışıyor.
Birçok kadın, kendilerine kaynak sağlayacak, istikrarlı bir efendi adamla evlenir. Bu arada da fırsatları olursa, karşılarına çıkan kötü çocuklarla da seks yaparlar. Böylece hem güven isteyen, hem de iyi gen isteyen taraflarını doyururlar. Peki aşk, sadakat, sevgi? Bunlar her kadına ve erkeğe uygulayacağınız, herkeste olan ulvi şeyler değil.
Kadınların hipergami dürtülerinin baskı altında tutulduğu töre merkezli baskının kalmadığı cinsel devrim sonrası modern toplumlarda alfa erkek olmak ne kadar güzel ise, bu tür günümüz toplumlarında beta erkek olmak da o kadar kötü. Bu toplumlardaki birçok genç kadın, güzelliklerinin doruklarında alfalarla parti yaparak geçirirken, bir yanda da friendzone’da beta biriktiriyor. Belli bir yaştan sonra ise alfalar için daha genç kadınlarla rekabet edemeyeceklerini anladıklarında ise bu betalardan en uygununu kafalayıp evleniyorlar. Özellikle bugün bazı Batılı toplumlarda ve gruplarda kadınların önemli bir kısmı, gençken alfalardan çocuk peydahlayıp sonra bir beta ile evlenerek kadın hipergamisini başarmış oluyor (iyi genleri ve kaynakları aynı anda al). Ya da aslında sosyal devlet sağolsun, bu çocuklara kaynak aktarımını devletin sosyal yardımları üzerinden yapıyorlar (bugün ABD’de mesela, siyahi toplumda çocukların sadece %30’u evli çiftlere doğuyor). Hatta daha da kötüsü, kadınların yaklaşık 3% kadarı (bu oran sosyo ekonomik seviye arttıkça 1%lere, azaldıkça 20%lere gidiyor) alfanın birinden gizlice çocuk, betanın birine bu çocuk kendisininmiş gibi yetiştiriyor.
Bunlar sosyolojik boyutlar. Peki bireysel boyutta bu ne anlama geliyor veya siz bu bilgiyi nasıl kullanacaksınız? Öncelikle bunu duyar duymaz kötü çocuk olacağım hevesine kapılmayın, iyi çocuğun (betanın) ilacı, kötü çocuk olmak değil. Hem maskülen, çekici ve yüksek statülü bir alfa olup, hem de güvenlik ve kaynak sağlayacak bir erkek olmak en iyisi.
Eğer siz beta erkek olursanız, illa aldatılırsınız, karınız başkasına kaçar diye bir şey yok. Bu riskler daha yüksek ve riski azaltmak için betalıktan kurtulmalısınız ama asıl önemlisi, beta erkek bir kadınla beraber olduğunda, alfa erkek olmamasının eksikliğini sürekli “ödeyerek” kapamak zorunda kalır. Ödeme derken sadece paradan bahsetmiyoruz. Daha fazla ilgi, zaman, kaynak, duygusal yatırım ile ödemek zorunda kalır. Bu her ne kadar sıklıkla bir kadını ilişkide tutmaya yetebilse de, kadının erkeğe arzu duymasını engeller ve erkek kadını ile ödediği sürece beraber olur ve daha da kötüsü kadınıyla al-ver seksi (kadının erkeği ilişkide kalsın da ödesin diye lütfedip yaptığı düşük arzulu, alışveriş seksi) yapar.
Siz yeterince alfa bir erkekseniz, kadınınız size arzu duyacaktır ve sizden daha iyisiyle karşılaşsa bile, eldekini kaybetme riskini göze alamayacağı için pek bir sorun yaşamazsınız. Ya da alfa erkek olursanız, dürtülerine daha fazla hakim olabilen bir kadın seçebilirsiniz (seçenekleriniz olduğu için) ve bu kadının da riski daha az olacaktır.
Siz yeterince alfa bir erkekseniz, ilişkiniz boyunca erkek tarafı kalmayı başarırsınız (dominant, duygusal yatırımı daha az, hedefleri olan, duygusal olarak güçlü) ve bu da kadını feminen olmaya itecektir.
Kısacası arkadaşlar, kırmızı hap camiasındaki bu deyişi, “kadın kesin arkandan alfalar ile sikişir” gibi bir mankafalılıkla ve negatif ile okumayın. Bu sözün ortaya çıkış amacı, size “sen ne kadar alfa isen, o kadar az ödemek zorunda kalırsın” diye sizi alfa erkek olmaya teşvik etmektir.
Ekşi Sözlükte “35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim” diye bir başlık var. Başlığı okuyunca, bunu karşısındaki erkeğe şaka yollu söyleyen birçok kadın olduğu görülüyor. Feminen önceliğin afyonladığı kafasıyla “tüm tanıdığım kadınlar bana bunu söylüyor. haremim çok büyük olacak” diyenler de var bunun anlamını az çok bilip de “bkz. stepne. bundan gurur duyan varsa ezikliğin kitabını yazmış demektir. hayreti mucip.” diyenlerde.
Bu söz, kadınların hipergami stratejisinin en açık seçik söylendiği şekillerinden biridir. Peki nedir hipergami? Kadınlar, hem statü hem de duygusal güç olarak daha üstte hem de kendisine ve çocuklarına bakabilecek kaynaklara ve sadakate sahip erkeklerle beraber olmak isterler. Sorun şu ki bu ikisine de sahip erkek sayısı çok azdır. Genelde fiziksel / duygusal üstünlüğe – alfa – (boy, kas, karizma, vs.) sahip erkekler sadık veya kaynakça zengin değildir, sadık ve kaynakça zengin erkekler de fiziksel / duygusal üstünlüğe sahip değildir – beta. Bu nedenle bir kadın, güzelliğinin doruğunda iken fiziksel / duygusal üstünlüğe sahip alfa erkeklerle parti yaparken, güzellikleri gitmeye ve daha genç kızlarla rekabet edememeye başladıkları zaman beta erkeklerle uzun süreli ilişki arayışına girebilirler. Hatta kadınların bir kısmı alfa erkekten hamile kalıp, beta erkeğe bu çocuğu besletip büyüttürürler (20li yaşlarında serseri sevgilisinden hamile kalıp, sonra 30larında betanın biriyle evlenen kadınlar ve daha iğrenci, evlendiği adamı aldatıp, doğurduğu çocuğu kocasına kakanlar) vs …
Her neyse? 35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim genelde şu anlama gelir :
Sen şimdi iyi çocuksun, sağlayıcı betasın, ben de daha genç ve güzelim. Cinsel Pazar değerimin doruklarında (18 – 25 yaş) o alfanın kucağından, bu alfanın kucağına atlayım. Sonra hala kalan gençliğim ve güzelliğim ile (26 – 32 yaş) senden daha iyi özelliklere sahip birini arayayım. Artık gençlik ve güzellik gittiğinde de yanlız kalırsam (33 – 36 yaş), kendimi sana kakalamayı planlıyorum. Seninle çocuk da yapabiliriz. Sen de garibim sevinirsin “bakın sabrettim sonunda kızı ben kaptım” diye kendini avutusun … Sonra işte yeterince evli kalınca, seni boşarım. Kendime nafaka, çocuklara da çocuk destek parasını alırım, hayatıma bakarım. Sen de hayat boyu ödersin.”
Bu tuzağa düşmeyin. Özellikle kadın hipergamisini bastırmak üzere kodlanan geleneksel törelerle sınırlı olmayan modern kadının hayat tarzı bu kafaya yatkındır. Bu lafı söyleyen kadınlar, 20li yaşlarında yüzlerine bakmayacakları, kendisi kötü çocuklarla beraberken ellerinde çiçekler, kapısında sırıl sıklam bekleyen adamlarla, 30larında evlenirler. Bu adamlar da salak salak “bakın son gülen ben oldum” diye böbürlenirler 😀
Bu lafı duyan erkekler genellikle uydu erkektir (orbiter). Tabak çevirmek yerine “çok özel” kadınların kapısında paspas olarak geçirdikleri 20lerinden sonra, bu kadınlardan gençlik ve güzellik olarak arta kalan kırıntılarla bir ömür boyu geçinirler.
Sorun şu ki, bir erkeğin 35 yaşı onun cinsel pazar değerinin teorik olarak dorukları iken, kadının 35 yaşı, cinsel pazar değerinin serbest düşüşte olduğu ve kadının hızla duvara toslamaya başladığı yaşıdır. Bu nedenle, bu lafı duyarsanız hem kendinize, hem de 20li yaşlarının güzelliği hiç solmayacak sanan karşınızdaki kadına bir iyilik yapın ve ona dolaylı yoldan cinsel pazar değerini hatırlatın. “Ben 35 yaşındayken, neden 35 yaşında işi bitmeye 3 – 4 sene kalmış bir kadınla evleneyim ki” deyin. Tamam acımasızca olabilir ama bir kadının saçma sapan feminist propoganda yüzünden tüm albenisinin 30undan sonra inişe geçeceğini görememesi ve 30larında can havliyle bir betaya yapışması, ya da daha da kötüsü bir eş bulamaması daha da acımasızca.
Kadınlar daha değerli bir erkeği paylaşmayı, sadık bir kaybedenle beraber olmaya tercih ederler.
“Tabak çevirmeye başladım ve şunu söyleyebilirim ki tabak çevirmek hayatımda şu ana kadar yaptığım en iyi değişiklik. Opsiyonlarının olduğu hissi insanda bağımlılık yaratıyor; muhtaç ruh halinde olmama fikri dahiyane ve tabak çevirmenin verdiği o küçük ama önemli davranış yansımaları, kadınların gözünde beni daha çekici kılıyor ve bu sayede de daha çok opsiyonum oluyor. Tabak çevirmeye bir kere başladın mı, bırakmak çok zor.
Bir süredir başarılı bir şekilde tabak çeviriyorum ama kadınlardan birinin tabak çevirdiğimi anlayacağı bir noktaya geliyorum ara ara. Tabak çevirmeyi, çevirdiğim tabaklardan birini düşürme riski olmadan nasıl yapabilirim? Diğerleri kadar iyi olmayan tabakları bırakıp gitmem mi lazım?”
Kişinin seçeneklerinin olması, kendine güveninin köşetaşıdır, o nedenle risk algısı şeklinde düşünmemelisin – “çok iyi bir kızı” kaybetme riski şeklinde. Birçok erkek tabak çevirmeyi, erkeğin doğal dürtülerine en uygun yaşam biçimi olduğu için yapmak yerine, feminin sosyal geleneğinin koşullaması ile o hayalini kurdukları tek-eşli ilişkiye giden bir araç olarak yaparlar. Bu nedenle, bolluk mantalitesini içselleştirmek yerine, yokluk mantalitesi ile yollarına devam ederler.
Tabak çevirmek, çevirdiğiniz her tabakla yatıyorsunuz anlamına gelmez. Daha çok kız tavlama faaliyetlerini birden çok kadına yöneltiyorsunuz, aktif olarak flört ediyorsunuz anlamına gelir. Baziları karşılık verecek ve siz onlarla devam edeceksiniz. Bazıları ilgilenmeyecek ve siz onları boşvereceksiniz. Herhangi bir kadına bağlanmayacağınız konusunda duruşunuzu koruduğunuz sürece tabak çevirmek aslında çok zor olmayacak. Bir noktada kadınlar sizi bağlanmaya zorlayacak ve işte bu noktada da sizin duruşunuz test edilecek. Kadınlar kuralları olduğundan dem vurmaya bayılır, ama sizin de kurallarınız var (olmalı). Bir kadınla aynı evde yaşamamak (evli olmadığınız sürece asla bir kadınla aynı evde yaşamayın), bir kadınla rutin bir hayata kaymamak, onu gerektiğinden fazla aramamak, haftasonlarınızı sizinle ilişkiye giren kadına / kadınlara ayırmak, diğerlerini Salı ve Çarşambaları görmek, vs. Bu kadarı çok fazla mikro yönetim gibi görünebilir ama, eğer böyle bir planı uygularsanız, tabak çevirmenin aslında çok zor olmadığını görürsünüz.
Eğer kadınlardan biri ile kaybedecek bir şeyiniz olduğunu hissediyorsanız, artık tabak çevirmiyorsunuz demektir – flört etmeye bir kadına bağlanma mantığıyla bakıyorsunuz demektir. Erkeklerin ve kadınların büyük çoğunluğunun girişte yazdığımız “Kadınlar daha değerli bir erkeği paylaşmayı, sadık bir kaybedenle beraber olmaya tercih ederler.” fikri ile problemi olmasını sebebi, bunu kelimesi anlamıyla algılamaları. Bu, çevirdiğiniz tabaklara açık açık başka opsiyonlarla da uğraştığınızı söylemeniz ve kadınların da bunu kabul etmesini beklemeniz anlamına gelmiyor. Bu şekilde açık olursanız, kendine değer veren birçok kadın sizi bırakacaktır. Bağlanmamak, her zaman üstü kapalı bir şekilde belirtilmelidir. İma edilmelidir, açık açık söylenmemelidir. Kadınların hayal gücü ve rekabet kaygısı ve ima edilen bağlanmama hissi, başarılı tabak çevirmenin en önemli ayaklarıdır.
Onun aradığı kişi olun
İlişkiye değer erkek başarılı bir şekilde tabak çevirebilir. Çevrilen tabaklardan bazıları, bazen başka tabaklar olduğundan şüphelenebilir ya da başka tabaklar olduğunu bilebilir. Birçok kadın, erkek ilişkiye değecek bir olarak kaldığı sürece (ya da bu algıyı yaratmaya devam ettiği sürece) kadın bunu tolere edecektir. Eğer bu olmazsa, kadın hipergami gereği başka limanlara açılacaktır. Ama sonuçta bazı tabaklar şu ya da bu şekilde düşecektir. Bu tabakların düşmesine izin verecek kendine güven ve iradeye sahip olmalısınız. Bu, feminen sosyal gelenekten kendini yeni yeni kurtarmaya başlayan erkeğe zor gelecek bir anlayış. Bu gelenek sonucu yıllardır düzenli seksten mahrum yaşayan erkek, eldekini kaybetmeme mantığına dönmeye meyillidir. Bu özellikle, düşe yazan tabağın feminen sosyal gelenek sonrası hayatlarındaki ilk başarılı avları olması ya da daha önce beraber oldukları kadınlardan daha güzel olması surumunda özellikle daha zordur.
Bir daha tekrarlayalım : çevirdiğiniz her tabakla yatmak zorunda değilsiniz. Yatabilme potansiyeliniz ve sizin ilginize açık başka kadınların olması, kadınlarda rekabet kaygısını uyandıran şeydir.
Tek eşlilik amaç değil, yan üründür.
Tabak çevirmeye geçişteki en büyük problem, “bir amaç olarak uzun süreli ilişki” zihniyetidir. Ben tek eşlilik karşıtı değilim (yazar Rollo Tomassi evli ve bir çocuk babası). Ama tek eşlilik bir erkek için asla amaç olmamalı. Tek eşlilik yeteri kadar tabak çevirip, opsiyonların kendinize güveniniz ve duruşunuzu korumanız konusundaki önemini kavradıktan sonra bir yan ürün olarak gelmeli. Eğer bir kadın sizinle bağlanmadan ilişkiye girmeyi reddediyorsa (“başka kızlarla görüşürsem beni terkedecek” korkusu), o kadın çevrilmeye uygun bir tabak değildir. Bu “bir amaç olarak uzun süreli ilişki” zihniyetindeki bir erkeğe ters gelecektir. Birçok erkek, özellikle de ortalama ezik betalar, o özel kadını kaybetmekten o kadar korkarlar ki, tabak çeviremezler (hatta o harika kadının mükemmeliğini karşılaştıracak bir ölümlü insan dişisi bile yoktur onlara göre).
Peki başarılı tabak çevirmenin sırrı nedir? Kadınların hayatları boyunca mükemmelleştirdiği şeyi yapmak : bilinçli bir şekilde muğlak kalmak. Kadınlar tabak çevirmeyi standart hayat biçimi haline getirmişlerdir – zor elde ediliri oynarlar, opsiyonlarını canlı tutacak kadar muğlak, kaçırmayacak kadar belirli olmayı bilirler. Kadınlar, kaçanın kovalandığını bilirler. Hiçbir zaman tam olarak “söz vermezler”, ama eşeğin havucunu da hep önünde tutarlar.
Kadınlar üstü kapalı iletişim kurarlar : mimiklerle, bakışlarla ve örtülü kelimelerle. Sizin de bağlanmama amacınızı aynı üstü kapalılıkta belirtmeniz gerekli. Bir kadına hiçbir zaman başka tabaklar da çevirdiğinizi direk söylemeyin. Bunu sizin duruşunuzdan, hareketlerinizden, ona ne kadar zaman ayırdığınızdan çıkarmasını sağlayın. Her zaman ulaşılır olmayın, ama onun ilgisini koruyacak kadar da ulaşılır olun. Ve onun hayal gücünün belki de başka alternatifleriniz de olduğunu çıkarsamasını sağlayın. Eğer başka tabak çevirmiyorsanız bile bu algıyı yaratmanız, diğer tabakları bulana kadar bu kadınla ilişkinize olumlu yansıyacaktır. Geçmişte birden fazla tabak çevirebildiğinizi bilmek bile, erkeğin elindeki en iyi silah olan “kadınların rekabet kaygısı”nı canlı tutacak davranışları göstermenizi sağlayacaktır.
Belli bir noktada kadın, üstü kapalı iletişim cephaneliğini tükettikten sonra aleni bir şekilde konuşacaktır. Bu, kadının rekabet kaygısının artık dayanılmaz olduğu ve kadının acilen güvene ihtiyaç duyduğu eşikte olur. Bu genellikle “biz neyiz”, “ben senin kız arkadaşın mıyım?” gibi sorular sorduğu, hatta ültimatom verdiği noktadır. Bunun ne olduğunu bilerek hareket edin : kadın bu noktada çaresiz hissediyordıur ve söz istiyordur. Bu dönüm noktasından ya tabak çevirmeye devam ederek ya da tek eşli ilişkiye geçerek çıkarsınız. Eğer kadına boyun eğer ve bağlanma temelli ilişkiye geçerseniz opsiyonlarınızı kaybedersiniz. Bu noktada artık bu kadın tek cinsel ilişki kaynağınız olacaktır ve siz de elinizdeki gücü kaybedersiniz.
Bu kadını çevirmeye devam edebilirsiniz ama bir kadın bu konuya girdi mi bir daha susmaz. Bu kadını bırakıp gitmeniz daha hayırlıdır. Ya da, bu kadını birkaç hafta kendi başına bırakıp sonra yeniden çevirmeyi deneyebilirsiniz. Eğer zaten kadın giderse, çevirmeye değmez. Yerini doldurmaya tabak aramak daha verimlidir.
Kendine güven, seçeneklerden gelir.
Eğer şimdi çıkıp da profesyonel bir boksörle ring maçı yapmaya kalksanız, muhtemelen bu intihar olurdu. Ama eğer birkaç yıl antrenman yapsanız, başka boksörlerle karşılaşsanız ve birkaç maç kazansanız, ringde nasıl ayakta kalacağınızı az çok bilirdiniz. Tabak çevirmenin mantığı da aynı : geçmişte başarılı bir şekilde tabak çevirmiş olmak ve elde opsiyonların olması, ilişki ringinde tecrübeli bir boksör olmanızı sağlar.
Tabak çevirmek bir sayı oyunu değil. Burda amaç olabildiğince çok tabak çevirip, o nadide çiçeği bulmaya çalışmak değil. Aslında böyle bir amaç, tabak çevirmenin felaketle sonuçlanmasına neden olur. Özel ve kaliteli bir kadın diye bir şey yoktur. Kriterlerinize uyan veya aşan kadınlar ve uymayan kadınlar vardır. Özel kadın fantazmasından kurtulun. Bazı kadınlar, diğerlerinden daha iyidir tamam. Ama burda amaç mükemmel kadını bulmak değildir. Mükemmel kadını bulamazsınız zira mükemmel kadın bir mittir. Mükemmel kadın bulunmaz zaten, yaratılır. Samanlıkta iğne aramıyorsunuz – bu mantık zaten başlı başına Ruh İkizi Kişilik Bozukluğudur. Burda amaç kendinizi ve sonunda tek eşli ilişki içine girdiğiniz kadını, kendi dünya görüşünüzün içine çekmektir. Bu proses, siz tek kişilik ilişkiye girmeden önce olmalıdır, girdikten sonra değil.
Manosphere’in öne çıkan figürlerinden Rollo Tomassi’nin The Rational Male kitabında ve bloğunda yer alan en önemli kavramlardan biri olan Tabak Teorisini (Plate Theory) ele alacağım. Eğer İngilizceniz varsa, gidip oradan okuyun. Bu aşağıdaki birebir çeviri değil ama hemen hemen aslına uygun bir çeviri.
Tabak teorisi şu : Bir erkeğin, aynı anda “çevirdiği” birçok ilişki adayı kadın olmalı. Her tabağı, yürüdüğün bir kadın olarak düşün. Bazıları düşüp kırılsa, bazılarını sen çevirmeyi bıraksan, bazıları da yeterince hızlı dönmese de, teorinin özü şu : bir erkek opsiyonları kadar kendine güvenli ve değerlidir. Tabak çevirmek, kız tavlama sanatının en önemli direği olan bolluk hissinin yegane gerçek kaynağıdır. Bolluk hissi, yani bir erkeğin tek bir kadına muhtaç olmama hissi, birden fazla opsiyonu olmasından kaynaklanır.
Tabak çevirmek, ilişki özürlü, sekssiz, ya da kadın elinde oyuncak beta erkeklerin birçok problemine çözüm olabilecek, güçlü bir yaşam tarzı. Aslına bakarsan tabak çevirmek, bir erkeği sadece kadın-erkek ilişkilerinde değil, hayatın her alanında güçlü ve başarılı yapabilecek güçlü bir yöntem. Opsiyonları olan bir erkek güçlü bir erkektir. Bu opsiyonlar ve güç ise, erkeğin kendine güveninin kaynağıdır. Opsiyonları olmayan bir erkek, muhtaç bir erkektir. Bu muhtaçlık, kendine güvensiz ve yokluk mentalitesine sahip bir erkek yaratır. Muhtaç bir erkek, özgür değildir.
İlişkilerin En Önemli Kuralı
Her türlü ilişkide, elinde en çok güç olan taraf, diğerine en az muhtaç olan taraftır.
Bir erkek daha çok tabak çevirdiğinde, daha fazla kadını idare ettiğinde, birbirine eşit opsiyonları olduğunda, bilinç altında şu doğal anlayışa sahip olacaktır : bir adaydan birşey çıkmazsa da , diğerlerinden birşey çıkacaktır. Bu anlayış, erkeğin davranışlarına, sesine ve vücut diline, kadınların bilinçaltınca hızlıca kaydedilen ve erkeği oldukça çekici yapan detaylar olarak yansır. Tabak çevirmenin verdiği bu bilinçaltı ipuçları, oldukça rekabetçi bir yapıya sahip olan kadınların bilinç altında bir tahrik yaratır : “bu adamın opsiyonları var, onu rekabet etmeden, sırf bir gülüş ve sahte seks vaadiyle elde edemem”.
Birçok Pick Up Artist (PUA) komunitesinde bu önemli yaşam biçimini, taklit etmenin önemi ve yolları ön plana çıkar. Ukala – Eğlenceli (Cocky – Funny), opsiyon eksikliğini maskelemeye yönelik böyle bir tekniktir. Yani “Ukala – Eğlenceli”, tabak çeviren bir erkeğin doğal bir özelliği iken, tabak çevirmeyen erkeklerin taklit etmesi gereken bir özelliktir. Bu nedenle tabak çeviren alfa erkekler doğal olarak ukala ve eğlenceli iken bunu taklit etmeye çalışan erkekler ilk yaklaşma ve göz kontağı gibi en basit adımlarda bile zorlanır. Tabak çevirmek aynı zamanda “sikimde değil” havasını doğal olarak veren bir yaşam biçimidir ki birçok aday tabağı çevirirken “sikine takmamak” çok kolay birşeydir.
Pompalı Tüfek Yöntemi
Tabak çevirmenin en önemli yararı, erkeği hem bekarken hem de uzun süreli ilişki içinde iken “o özel tek kadın” bağımlılığından kurtarmasıdır.
Uzun süreli ilişki dışında erkeklerin büyük bir kısmı, sniper yöntemi olarak adlandırılabilecek bir ilişki stratejisi izlerler. Beta erkek sıklıkla tüm zamanını, enerjisini ve kaynaklarını hedefi sabırla beklemeye, o sabırla beklediği doğru zaman gelip de hedefindeki kıza niyetini belli etmeye adar. Bu “kız”, bütün bu bekleme / kur yapma dönemi boyunca, beta erkeğinin hedefindeki tek hatun kişidir. Bu proses birkaç haftadan, bazı uç örneklerde birkaç yıla kadar sürebilir. Bu bekleme süresi boyunca beta erkeği, en önemli kaynağından fedakarlık yapar – diğer potansiyel fırsatlar. Tabak çevirme teorisini kullanan erkek ise bu saçma (ama maalesef çok yaygın) durumdan kendini koruyabilir ve kadın peşinde koşarken birçok hedefe seri halde yönelir (pompalı tüfek yöntemi). Kadınsı koşullanma ile beyni yıkanmış beta erkeği balığı olta ile avlarken, tabak çeviren erkek balığı çok geniş bir ağ ile avlar. Ağa takılanlardan beğendiklerini alır, beğenmediklerini tekrar suya atar.
Uzun süreli ilişki içinde tabak çevirmek biraz daha özelleşir. Sadık erkeği olacağı o özel kadını bulduğu masalına inanan beta, kadınına her davranışı ile kendisinin tek seks ve cinsel yakınlık kaynağı olduğunu belli eder ve bunu yaparak da ilişkide tüm kartları ve gücü de kadına bırakır. Zamanla tek seks ve cinsellik kaynağı olan bu kadına bağlanan beta, paralelde dönen tabak da olmadığından, bu kadına bağımlı olur ve onun kendisine karşı şiddeti artan yanlış davranışlarını sineye çeker. İlişki içinde iken bile gizli kapaklı bir şekilde başka alternatifleri olduğunu kadınına hissettiren erkek ilişkilerdeki güç ilişkisini dengeler. Hayatta başarılı birçok erkek bu prensibin doğuştan farkındadır ve bu nedenle de bu erkeklerin çoğu evlilikten uzak durur. Uzun süreli ilişkide tabak çevirmek, aynı anda cinsel ilişki içinde bulunulan farklı kadınlardan ziyade, erkeğin kadınının hayal gücünde alternatifler yaratması gibi ince yöntemlerle devam eder ama bu haliyle bile erkeği, kadına bağımlı yapacak ve güç dengesini aleyhine çevirecek davranışları azaltır.
Doğal Seleksiyon
Ağ ile balık avlama teşbihi ile anlattığımız gibi tabak çevirmek erkeğin daha büyük bir fırsat havuzundan eş seçmesine ve bu fırsatları kendi kriterlerine göre çevirmeye devam etmesine ya da bırakmasına imkan sağlar. Bunun iki yararı var : Öncelikle tabak çevirmek erkeğin kendi zevki ve tatmini için nasıl bir kadın istediğini anlamasına imkan veren bir deneyim ortamı sağlar. Deneyim acımasız bir öğretmendir ama bir erkeğin bulabileceği en iyi öğretmendir. Kimin deneyim ve brikimi daha iyidir, okyanuslara açılan gemicinin mi, bir gölden öteye gidememiş kayıkçının mı? Fırsatlar ve opsiyonlar bir erkeği değerli yapar. Rock yıldızları, sinema oyuncuları, profesyonel sporcular kadınlara ünlü oldukları için çekici gelmezler, bütün dünya aleme kadınlar konusunda opsiyonları olduğunu gösterdikleri için çekici gelirler.
Tabak Teorisi ne değildir?
Tabak çevirmeye karşı çıkanlar genelde “ak/kara” bakışlı bir eleştiriler. “Kadına olan saygılarından dolayı aynı anda birden fazla kadınla içli dışlı olamam” ya da “yani ona yalan söyleyip gizlice başka kadınlara mı yürüyeyim?” diye sorarlar. Bunlar kadınsı (feminin) sosyal geleneklerden kaynaklanan sorular. Bu kadınsı sosyal geleneklerin zaten varlık amacı erkeklerin opsiyonlarını yok ederek kadınları kadın-erkek ilişkilerinden asıl seçici konuma getirmektir. Bir oğlan çucuğunu ya da erişkin erkeği aynı anda birden fazla kızla / kadınla görüşme fikrini duyunca bile kendini suçlu hissetmeye şartlandırırsanız, bu “kadın seçer” dinamiğini güçlendirmeye yarar. Şurası kesin, kadınlar kendi cinselliklerinin seçicileridir ve öyle olmalıdır. Ama cinsel seçilimi (eşeysel seçilim) yapanlar erkeklerdir. Özellikle feminizm ve cinsel devrim sonrası kemikleşen feminin sosyal geleneklerin saklı amacı, cinsel seçilimi kadınları kayıracak şekilde bazı kurallara bağlamaktır ve erkekler bu geleneklerle şartlandığı sürece, kadınlar gücü elinde tutacaktır.
Bu dinamiği alt etmenin yolu, acımasız bir dürüstlük ve aynı anda görüştüğün kadınlarla bağlanma olmadan ilişki yürütmektir. Eğer görüştüğün kadınlara, bağlanma sözü vermezsen ve kendilerine bağlanmadığını dürüstçe gösterirsen, tabak çevirmeyi başarılı bir şekilde yapabilirsin. “Eğer kadına bu konuda dürüst olursam beni terk eder ki” diyenler bolca çıkacaktır. Feminin sosyal geleneğinin yumurtladığı “girl power” (kadın gücü) hapını yutan erkekler (ki erkek nüfusunun çoğunluğu), tabak çevirme fikrinden bile çok korkarlar. Oysa genellikle bir kadına onun tek opsiyon olmadığını üstü kapalı göstermek, o kadının gözünde erkeğin değerini arttırır. Kadınların ilişki dinamiğinin temel dinamolarından biri olan rekabet kaygısı (competition anxiety), kadını o erkekten uzaklaşmaktan ziyade, onu elde etmeye itecektir. Tabii ki bazı kadınlar bunu kabul etmeyecek, bazıları da diğerlerini yakalayınca çekip gidecektir. Ama unutma ki, tabak çevirmenin temel prensibi, hiçbir kadının özel olmadığıdır ve bu kadınların gitmesi, tabak çeviren erkek için sadece onların yerinin doldurulması anlamına gelir.
Ve son olarak da tabak çevirmek, kadınlar konusunda seçici olmamak anlamına gelmez. Bir tabağı çevirebilecek olman onu çevireceksin anlamına gelmez. Bazı kadınlar ilişki kurmaya değmezler ve bir erkek bu kadınları çevirmeyi hemen bırakmayı öğrenmelidir. Aslında tabak çevirmek, birçok opsiyonu olduğu için, erkeği daha seçici kılar, daha az seçici değil.
İngilizce manosphere’de oneitis kelimesi, bu ruh hastalığını daha iyi açıklıyor. One, bir demek. “-ities”de hastalık anlamına geliyor :
ONEities : “Genelde karşılıksız sevgi ve odaktaki kişinin tamamen gerçeklikten kopuk bir şekilde idealize edilmesi ile paralel giden hastalıklı romantik saplantı”
ONEities felç eden bir hastalık.
Bir erkeği beta yapan koşulların bazıları genetik olsa da, betalık daha çok sosyal koşullanma ile ortaya çıkan bir durum, bir karakter özelliği. Günümüz toplumunda, erkeklerin çoğunu beta yapan en önemli mitlerden biri de “ruh ikizi”, “özel kişi” miti.
Olay şu : Bir erkeğin doğal yapısı, o erkeğin birçok kadınla birlikte olmasına meyilli. Yani bir erkeğin doğasında “özel bir kadın”, “ruh ikizi”, “hayatımın aşkı” hatta “aşk” gibi bir kavram yok. Bir erkeğin dışarda bir yerlerde onu bekleyen “diğer yarısı” da yok! Bir erkek için binlerce hatta onbinlerce beraber olabileceği ve beraber olmayacağı kadın var. Bunun karşıtını söyleyen herkes, erkeğe birşey satmaya çalışıyor.
Ruh ikizi, Batı toplumlarında kaynağını bulan ve günümüzde hemen her yerde yaygın olan bir mit-hastalık. Bu dünya görüşü o kadar yaygın ki, bir am uğruna kendi hayatını heba eden Ferhat ya da Mecnun hikayeleri, aslen bu tür saplantılı aşka tutulan bir erkeğin hayatının nasıl kararacağını gösteren birer ibret öyküleri iken günümüzde romantik aşk hikayeleri olarak pazarlanabiliyorlar.
Bu ruh ikizi fantazisi hemen hepimizin bir şekilde paylaştığı bir idealizasyon – güya hepimiz için bir özel insan var ve şansımız yaver giderse ve biz aramaya devam edersek, birbirimiz için yaratıldığımız o kişiyi bulabilme şansımız var. Her ne kadar bu konsept tatmin edici bir romantik film senaryosu çıkarsa da, hayatınızı üzerine kurup inşaa edemeyeceğiniz bir fantaziden başka birşey değil. Kötüsü, ruh ikizi miti genelde insanı felç eden birşey.
En şaşırtıcı olan da hayatını, kadın-erkek ilişkileri alanında hüküm süren bu saçma fantazi üzerine kurma düşüncesine sıcak bakan erkeklerin oldukça yaygın olması. Normalde psikoloji, biyoloji, sosyoloji, evrim, iş yaşamı, mühendislik gibi alanların değerini bilen ve bunların hayatlarımızı şekillendirmedeki önemini kavrayan erkekler, dışarıda bizi bekleyen bir ruh ikizinin olmaması ya da bizim bilinçaltında koyduğumuz ruh ikizi kriterine uyan binlerce kadının olabileceğini duyduklarında buna ilk karşı çıkan kişiler oluyorlar. Sanırım bu yalın gerçek, onlara fazla nihilistik geliyor – tıpkı çok inançlı birine Tanrı aslında yok demek gibi bir etki yaratıyor. Bu Batı kaynaklı romantik mitoloji, bizim hayatımızı birleştirebileceğimiz ve bizi tamamlayacak sadece bir insanın olduğu ve bir insanın kaynaklarının önemli bir kısmını bu özel kişiyi bulmaya harcaması gerektiği (batıl) inancı üzerine kurulu. Bu mit, batı toplumlarının kadınlaştırılması (feminization) yüzünden günümüz modern toplumlarında neredeyse dini bir inanç mertebesine ulaştı.
Pop kültürünün sürekli pompaladığı ruh ikizi miti, birçok erkeği, eşi veya sevgilisi ne olursa ya da ne yaparsa yapsın onunla beraber olmak konusunda koşulluyor ki zaten mitin kendisi, feminizm ideolojisinin direk sonucu. Mutlu bir birliktelik için gerekli olan karşılıklı saygı, bu koşullanma nedeniyle hastalıklı bir psikolojik bağımlılık olan “o kadın / adam” ruh hastalığı ile karıştırılıyor.
“Bu kadın senin hayatının kadını, onsuz nasıl yaşarsın” şeklinde özetlenebilecek bu ruh bozukluğu, birçok erkeği doyurucu olmayan ve düpedüz yıpratıcı bir ilişkiye hapsediyor. Daha da kötüsü (çünkü ilişkide en azından seks var), birçok erkeği, “aşık” olduğu bir kadın için sonuna kadar uğraşmaya iterek onları yanlız, sekssiz ve mutsuz bırakıyor. Bırakıp gitmek en mantıklı ve doyurucu hareket iken bir erkeği “biraz daha uğraşssam, şunu da düzeltsem” diye yıllarca saçma sapan bir ilişkiye, tek taraflı aşka (açık ara kadın erkek ilişkilerinin en saçma ve absürb durumu), ezikliklerin ezikliği friendzona hapsediyor.
Bir kadının bir erkeği oyuncak etmesinin en kestirme yolu, kadının erkeğinin tek seks ve mahrem yakınlık alternatifi olduğuna inanması. Dikkat edin, “alternatif” dedik, yani sevgilisi ya da karısı olan bir erkeğin başka kadınlarla seks yapması gerekir demiyoruz. Ama bir erkeğin, sağlıklı bir ilişki ve ruh hali için eğer beraber olduğu kadın belli bir çizgiyi aşarsa, gidip başkasını bulabilitesi olmasından bahsediyoruz. Bir erkeğin ruh ikizi masalını içselleştirmesi, ki kadınlar tarafından yetiştirilmiş nesillerin ortak paydasıdır bu içselleştirme, onu hayatına giren her kadına “tek kadın” muamelesi yapmaya iter. Bu beta erkekler seri olarak uzun süreli ilişkiye girseler ve her bir sevgililerine “o özel kadın” muamelesi çekseler bile, hala bu “o tek kadın” masalının saçmalığını göremezler.
Eski sevgilini unutamıyor musun, ruh ikizi kişilik bozukluğundan. “Ben seni sadece arkadaş olarak görüyorum” kadınına arkadaş mı oluyorsun, ruh ikizi kişilik bozukluğundan. Bekarsın ama tek bir kadınla ilişkiye giriyorsan ve diğer fırsatları yaratmıyor hatta değerlendirmiyorsan, ruh ikizi kişilik bozukluğundan. Onu unutamıyor musun, ruh ikizi kişilik bozukluğu. Seni aldattı, terk edemiyor musun (Allah aşkına yapma!!!), ağır ruh ikizi kişilik bozukluğu. İlişki biraz ilerleyince “karım / sevgilim benim hayatımın kadını diyerek kendini salıp, sonra terk edildi isen”, klasik ruh ikizi kişilik bozukluğu.
Kadın erkek ilişkilerinde başarısız isen, seni beta erkek konumundan alfa erkek konumuna doğru en hızlı ilerletecek şey, bu ruh ikizi masalından kurtulmak.
Başlığa bakıp da burada on yılların Disney masalları vari romantik beyin yıkamalardan bahsedeceğimi sanma. Burada kadın dergilerinin, feministlerin, kadınların ve kıç yalayıcı erkeklerin hakkında tek kelime etmedikleri ama oldukça geçerli olan yollardan bahsedeceğim.
1 – Asla Seni Seviyorum’u ilk söyleyen sen olma.
Kadınlar bir erkeğin kalbini çalmak için çeşitli engelleri aştıklarını, diğer kadınlar tarafından da istenen bir erkeği sonunda kendilerinin kazandığına inanmak isterler. Bu nedenle, eğer “seni seviyorum” gibi oldukça bağlayıcı bir lafı çok erken söylersen, kadının bu sevgiyi kazandığını düşünerek alacağı hazzı ondan çalarsın. Onu seviyor olsan bile, onu sevdiğini ondan önce dillendirme. Bunu onun önce söylemesini teşvik et.
2 – Kıskandır
Kadınlar hiçbir kadının istemediği bir erkeği istemezler. Erkeğin başka kadınlar tarafından da hedefe alınması, kadının gözünde o erkeğin çekiciliğini arttırır. Bu nedenle uçkurunu çözüp diğer kadınlara göz göre göre yazmasan da en azından onun önünde kendini diğer kadınlardan soyutlama. Hatta diğer kadınlarla hafif flört et.
3 – Hayattaki amacın, kadından daha öncelikli olmalı
Kadını hayatının herşeyi, anlamı yapmayı özendiren saçma sapan romantik filmlerin etkisinden kurtul. Her ne kadar kadınlar aksini iddia etseler de, kadınlar erkeğin hayatının merkezinde olmayı istemezler, kendilerini hayatının merkezine koyan erkekten de hızlıca soğurlar. Aksine, hayattaki amacını öne koyan bir erkeğin yanında ona yoldaş olmak gibi bir durumda erkeği çekici bulurlar. Problem şu ki, kadınlar sözde erkeğin futbola, arabalara, işine, hobisine vs. düşkünlüğünü sürekli eleştirse ve kendisini bunların önüne koymasını istese de, bu isteğe boyun eğen erkekten anında soğurlar (klasik shit test).
Eğer hayatınızdaki kadın hayatınızın merkezi olursa, hayatınızın merkezinden dışına doğru hızlıca kaçar.
4 – Oyunu onun kuralları ile oynama
Eğer kadının kuralları koymasına izin verirsen, kadın senden hızlıca soğur. Kadınlar, dominant erkeklerden hoşlanır ve güçlü bir erkek adamın kolunun kanadının altına girmeyi ister. Fakat yine shit test ile sözde sürekli erkeğin kendi kurallarına uymasını isteseler de, buna boyun eğen erkeği hızlıca hayatlarından atarlar.
5 – Altın orana uy
Kadına sana verdiğinin üçte ikisini ona ver (2/3 kuralı namı diğer altın oran). Her 3 mesaj ya da aramaya karşı 2 mesaj veya arama yap. 3 kez söylenen sevgi sözcüğüne karşılık 2 sevgi sözcüğü söyle. 3 hediye, 2 gece dışarda yemek. Tabii bunun için her zaman kadının birşey vermesini bekleme. 2 kere şevkat gösteriyorsan, 3 kere sevgi görmeden bir daha şevkat gösterme. 2 mesaj attıysan, 3 mesaj almadan yazma.
6 – Tahmin edilmez ol
Kadınlar, neyi ne zaman nasıl yapacağını önceden tahmin edebilecekleri sıkıcı bulurlar. Kadınlar her ne kadar finans ve aile konusunda güvenli ve öngörülebilir bir ortam isteseler de, aynı güvenceyi tutkuları için istemezler. Tahmin edilir, elinin altında her hareketini bildiği bir erkek, kadını heyecanlandırmaz. Her zaman neyi nasıl yapacağını söylememek iyi bir başlangıç.
7 – Her zaman hazırda iki kadın bulundur
Asla “çantada keklik” adam olma. Opsiyonları olan erkek, muhtaç olmayan erkektir. Opsiyonlarının olması seni daha özgüvenli ve daha dobra yapar. Ayrılma, boşanma gibi bir durumda böyle bir opsiyon, seni aniden girilen yanlızlık ve bunalımdan kurtarır.
8 – Sadece çok gerekli olduğu zaman özür dile
Her hatandan sonra özür diliyorsan işin çok zor. Eğer hatalıysan özür dilemek yerine, yaptığın şey için kötü hissettiğini söylemen yeterli. İlişki boyunca kullanabileceğin özür dilerim sayısı 2-3 tane. Akıllıca kullan.
9 – Onun fiziksel güzelliğini tamamen görmezden gel.
Hemen hemen hiçkimsenin ciddiye almadığı ama kadınlar konusunda başarılı olmak için en önemli maddelerden biri bu. Kafandan onun güzelliğini tamamen at. Güzel olduğunu düşünmek yerine ilginç olduğunu düşün. Ve birlikte olmadığın bir kadına asla ve asla fiziksel güzelliği ile ilgili iltifat etme. Bunun sebebi şu : Kadının güzelliğini ön plana çıkaran tarafın ile kadını cennetten düşme bir melek haline getiren tarafın aynı. Unutma, güzel bir melekle birlikte olamazsın, anca uzaktan bakarsın. Ayrıca eğer kadın gerçekten güzelse, senin güzelliği ile ilgili söyleyeceğin şeyi düzinelerce kez duymuştur zaten. Kötüsü bunları söyleyenler genelde kadınlarla başarısız erkekler oldukları için böyle bir iltifat seni de o başarısız erkek kategorisine atar.
11 – Mantık dışı bir şekilde kendine güven.
Gerçekte ne durumda olursan ol, sanki karşındaki kadının bulabileceği en iyi erkek senmişsin gibi güvenli ol. Bu konuda yalan yanlış böbürlen demiyorum, ruh halin böyle olsun. Kadınların, erkeklerin zayıflıklarını koklama yeteneği çok güçlüdür, bu konuda ona kolaylık sağlama. Kendine güven, kadınlarda bilinçsiz bir şekilde itaatkar hisler yaratır.
12 – Güçlü olduğun yanlarını geliştir, zayıflıklarını azalt.
13 – Cesurlukta aşırıya kaçmak, yeteri kadar cesur olmamaktan iyidir.
14 – Sekste çok iyi ol
15 – Kontrol hep sende olsun.
Sen bir kadın için çınar ağacı gibi sağlam olmalısın. Kadınlar özellikle dış etkilerden hızlıca etkilenen, sürekli dalgalanan bir duygusal dünyaya sahipler. Ve erkeklerinin de bu dalgalanmalara rağmen sağlam ve sabit duran bir ağaç, fırtınalı anlarında sığınabilecekleri bir liman olmasını isterler. En küçük bir karar verme anında duygusal dalgalanmalara giren bir kadın, erkeğinin karar aşamasını yönetmesini ister.
16 – Onu kaybetmekten asla korkma.
Erkeğin korkması, özellikle de kadını kaybedeceğinden korkması, bir kadının aşkını öldürmenin en kolay yolu. Eğer bir kadın sana yanlış yaparsa, onu hemen ve geri dönüşssüz terket ve bunu yapabileceğini de ona hissettir. Bir kadından önce ve daha çok, kendini sev.
Kadın – erkek ilişkilerinde, karşı cinsi etkileyen ya da iten birçok faktör var. Bunların en temel olanları ise görsel ve kimyasal. Özellikle kimyasal olan faktörler yeni yeni araştırılmaya başlanan ve çoğu “olmazsa olmuyor” un temel nedeni.
Eş seçiminde işin kimyasal kısmına bakan en meşhur deneylerden biri 1995 yılında İşviçreli bilim adamı Claus Wedekind tarafından yapılan “Terli Tişört Deneyi”. Deney, daha önceden hayvanlar üzerinde yapılan ve memeli dişilerinin eş seçimlerinde, başka faktörler sabit iken kendi bağışıklık sistemlerinden en farklı bağışıklık sistemine sahip erkeklerin vücut kokularını daha çekici bulduklarını gösteren deneylerin insanlar üzerinde yapılmasından ibaret.
Wedekind 49 kadın ve 44 erkek içeren deneyinde, erkeklere tişört dağıtıyor ve kokularını etkileyecek sabun, deodorant, yemek ve içeceklerden uzak durarak 2 gün boyunca bu tişörtleri giymelerini istiyor. Daha sonra bu tişörtleri alıp, üstünde delikler olan karton kutulara koyuyor ve adet dönemlerinin ortalarında olan kadınlardan bu kutulardan seçilmiş 7 adedini koklamalarını istiyor.
Bu kutulardan 3’ünde kendi bağışıklık sistemlerine yakın erkeklerin t-shirtleri, üçünde uzak olanların t-shirtleri ve birinde de kontrol amaçlı giyilmemiş bir t-shirt var. Kadınlardan t-shirt kokularının iyi veya kötü olup olmadığını belirtmelerini istiyor.
Deney sonucu şu : kadınlar bağışıklık sistemi kendilerine yakın erkeklerin kokularını kötü bulurken, uzak olanların kokularını güzel buluyor.
Bunun muhtemel evrimsel açıklaması şu : evrimsel olarak çekicilik, genelde gen karışımını destekleyen eşleşmeleri öne çıkarıyor. Çiftleşen hayvanların bağışıklık sistemi ne kadar birbirinden uzaksa, bunların çocuklarının bağışıklık sistemi o kadar çeşitli yelpazede hastalığa karşı dirençli olacaktır.
2003 yılında Amerikalı Elektrokimya Mühendisi Libb Thims 83 kişi üzerinde benzer bir deney yapıyor ve değişik Enlemlerin değişik iklime sahip olduğu ve bu enlemlerde yaşayanların buna bağlı hastalıklarla uğraşması gerektiği bilgisi ile kişilerin geldikleri Enlemleri de işin içine katıyor. Sonuçta kadınlar kendi memleketlerinin 15 derece (yukarı ve aşağı) uzaklığındaki erkeklerin kokusunu daha seksi bulduğunu, en çok da kendi Enlemlerindeki erkeklerin kokularını kötü bulduklarını buluyor.
NOT : Deneyde insanların bağışıklık sistemlerini karşılaştırmada MHC genlerine bakılmış. Genelde organ bağışlarında vücudun bağışlanan organı reddedip reddetmeyeceğini tahmin etmede kullanılan bu gen, bağışıklık sistemi ile ilgili ve vücut kokumuza da etkisi var.
Kıssadan hisse : Eş seçiminde ve bunun oyunu olan flört aşamasında çeşitlilik en temel faktör. Daha önce yazdığımız gibi, eğer ilk başta karşı cinsten sinyal yoksa, sinyal alınacağına dair bir işaret yoksa, bırakıp gitmek; daha başka alternatifleri denemek çok daha mantıklı bir strateji. Sonuçta ne yaparsanız yapın, reddedilişiniz DNA seviyesinde bir reddetme de olabilir.
Cildin genç, sağlıklı ve pürüzsüz görünmesi sadece kadınlar için değil erkek adamlar için de flört oyununda önemli faktörlerden biri. Çoğu erkek buna 20lerinde ihtiyaç duymasa da 40larında bile bir şekilde oyunda ön saflarda yer almak istiyorsan cilt bakımına hemen başlaman gerek.
Fakat bir çoğumuz erkek adam cilt bakımı yapmaz” mantığı ile suratımızı traşlamak dışında birşey yapmıyoruz. Hani yaşlanınca suratım kırışınca en kötü Keith Richards karizması yaparım diye avunuyorsanız oldukça yanılıyorsunuz. Keith Amcanın karizması yine lazım ama o surata 40 yaşında erişirseniz kız bulmak için Keith Richards olmanız da lazım.
Neyse. Bu yazımda erkekler için cilt bakımının mümkün, kolay ve öyle kadınlar gibi bir sürü krem ve sıvıya para harcamadan yapılabileceğini göstereceğim. İşte erkekler için en temel 6 cilt bakımı tavsiyesi.
Tavsiye 1 – H2O ya da namı diğer su!
İyi bir cilt için ilk yapman gereken yeterince su içmek. Susuz kalan bir çiçek nasıl buruş buruş oluyor görmüşsündür. Benzetme garip gelebilir (çiçek olan kadınlar değil miydi ?!?!?) ama aynı prensip burda da geçerli. Yeterince su içmezsen, cildin de aynı şekilde buruşur ve sarkar.
Tavsiye 2 – Yeme içme ve cilt
Cilt sağlığı ve görüntüsü ile yiyip içtiğin şeyler arasında dire bir bağlantı var. Sağlıksız, yağlı, fazla şekerli şeyler sana sadece dağıtmış bir kalp damar sistemi olarak değil, gerçekten erkenden yaşlanıp canlılığını yitirmiş cilt olarak da geri dönecek. Ve, alkol de uzak durulması ya da oldukça azaltılması gereken bir cilt düşmanı.
Ve sigara. Zaten sigara içiyorsan bu yazıyı okumayı burada bırak zira hiçbir tip sigaranın yaptığı tahribatın önüne geçecek bir yarar sağlayamaz.
Olay basit aslında : (a) işlenmiş gıdadan uzak dur, (b) şekerden uzak dur, (c) doymuş yağdan uzak dur, (d) alkolden uzak dur ve (e) sigaradan uzak dur.
Tavsiye 3 – Yüzünü günde iki kere yıka
Yüzünü erkekler için yüz temizleme sabunu gibi birşey ile (normal sabunla değil) günde iki kere yıka. Bunu yaparak hem yüzündeki fazla kir ve yağı atarsın hem de ölü deriyi.
Tavsiye 4 – Nemlendir
Bol su içerek cildi içerden nemlendirmek yetmez. Cildi dışardan nemlendirmek için nemlendirici kullanman da lazım. Erkekler için nemlendirici al. Yağ miktarı az olanı tavsiye ederim.
Tavsiye 5 – Güneşten korun
Bu tavsiye maalesef birçok erkeğin iş işten geçmeden başlamadığı birşey. Cildi en hızlı yaşlandıran faktörlerden biri güneş ışığı ve cildini güneş ışığından korumak için güneş kremi kullanman lazım. Hem de her dışarı çıkışında, sadece dışarıda çok vakit geçireceğin zamanlarda değil. İçinde SPF 15 güneş kremi olan bir erkek cilt nemlendiricisi iyi bir başlangıç mesela. Bir de güneş gözlüğü takmayı unutma. Güneş gözlüğü hem cool görünmeni sağlar hem de göz çevrendeki kırışıklıkları önler.
Tavsiye 6 – Terle
Düzenli spor sadece kalp ve ciğerlerin için değil cildin için de çok sağlıklı. Terlemek, deriden zararlı maddeleri atmanın en kolay yolu.