Zayıflığı güç olarak tanımlamak

Amerikalı altın madalyalı sporcu Simone Biles, müsabakada bir hareketi yanlış yaptıktan sonra hemen toparlanıp elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak yerine, oracıkta havlu attı ve takımı da Rusya’ya yenildi. Önce sağlık sorunu dediler ama sonra kendisi çıkıp “ruhsal problemlerin var, sadece yapasım gelmedi” gibi bir şeyler zırvaladı ve şunları ekledi:

“Kendime eskisi kadar güvenmiyorum. Belki de yaşlanma. Bazı günler herkes hakkınızda tweet atıyor ve dünyanın tüm ağırlığı üstünüze çöküyor. Biz sadece sporcu değil insanız ve bazen geri adım atmanız gerekir.”

Olimpiyatlara çıkan elit bir sporcu olarak profesyonel olarak işin, baskı altında en iyi performansı göstermek, sonuna kadar mücadele etmek ama sen sosyal medyadaki 99%u saçma sapan insanların tweetleri ile sarsılabiliyorsun? Bravo. Biles sanki birden bire altın madalya kazanmaktan sıkılmış da sosyal medyada sempati toplayıp dopamin kazanmaya çalışıyor gibi.

Bu olayın hemen ardından medya ve sosyal medya, Biles’a destek mesajları ile doldu. Aman çok üstüne gitmeyin gibi hadi bir dereceye kadar anlaşılır mesajlar tamam da, bu yaptığını “cesaret” olarak kutlayan mesajlar dolmaya başladı. İçinden gelmediği için takım arkadaşlarını yarı yolda bırakıp Rus ekibin altına atmak cesur ve saygı duyulası bir hareketmiş. İlham verici bir hareketmiş!

Arkadaşlarını yarı yolda bırakıp sonra içimden gelmedi tadında açıklamalar yapmaya cesaret denmez, korkaklık denir. Bu insanların profesyonel olarak eğitimini aldıkları ve sorumlulukları olan tek şey orada baskı altında bile olsa eğilip bükülmeden mücadele etmek ve onu yapamadıklarında ise cesur ve ilham verici oluyorlar!

Yeni dünyanın yeni normallerinden biri de sanırım pes etmeyi cesaret olarak tanımlamak. Kişisel sorumluluğu, “ama duygular” duyarı ile reddetmek.

Öyle bir sosyal mühendislik çağında yaşıyoruz ki, her şey tersi ile tanımlanmaya başladı. Korkaklık cesaret, duygusal zayıflık güç, fikirler gerçek, gerçekler nefret, gericilik ilericilik, erkekler kadın, kadınlar erkek, vs. En ufak zorluk gördüğümüzde etrafa duygusal zayıflık kusmak cesaret olarak tanımlanıyor. Zorluk karşısında duygusal gücünü ve soğukkanlılığını korumak ise biliyorsunuz muhtemelen toksik maskülenite 🙂

Cesaret, zorluk karşısında, baskı karşısında pes etmeyi reddetmektir. Bir kere yanlış yaptın diye ağlayarak havlu atmak cesaret değildir. Hayat zor, hayat mücadele gerektiriyor ve kolay değil. İnsanları hayata hazırlamanın yolu onlara gerçekten cesur olmaları konusunda yol göstermek, zayıflığı cesaret ve ilham verici bir şey olarak satmak değil.

Ruhsal bozuklukların olmadığını iddia etmiyorum. Sorun birçok insanın ruhsal bozukluğu, kendi zayıf hayatta kalma mekanizmalarına, dürtülerini kontrol edecek güçte olmamalarına kılıf olarak kullanmaya başlamaları. Daha doğrusu bu konularda güçlenmek yerine, ruhsal bir problemim var diye herhangi bir klinik tanı almadan havlu atmaları. Ama asıl sorun, bunun teşvik edilmesi.

 

 

Biten ilişkinin ardından

İlişkiler başlarlar, bir süre devam ederler ve biterler. Günümüzde popüler kültür beyin yıkamasıyla neredeyse kutsal bir şeymiş gibi algılansalar da, ilişkiler insan hayatında belli dönemlerdir. Abartılacak, takılı kalınacak, takıntı yapılacak şeyler değillerdir.

İlişkiler bittiklerinde, özellikle terk edilen taraftan şuna benzer şeyleri çok duyuyorum:

Ama yaşanmış çok şey var. O kadar emek boşa mı gidecek?

Çok emek verdim hocam, hepsi boşa mı gitsin?

Ne kadar saçma laflar bunlar. Tamam ilişki bitimleri acıdır ve o acıyla insanlar fazlaca duygusallaşıp böyle şeyler söyleyebiliyorlar. Fakat biraz düşünelim. O kadar emek boşa gitti diye düşünüyorsanız, o kadar emek harcayıp ilişki boyunca pek bir şey almamış olmanız lazım. Emeklerinizin karşılığını ilişki süresince almadıysanız o ilişkinin bitmesi zaten sizin için hayırlı bir şey.

Ya da karşılığını aldığınızdan çok daha fazla emek harcadıysanız, o ekstra emeği neden harcadınız sanıyorsunuz? Çok iyi ve ulvi bir şahıs olduğunuzdan mı? Hayır. Çok büyük ihtimalle, korkunuzdan, o emeği harcamazsam kaybederim diye korktuğunuzdan. Bir ilişki için aldığınızdan bir miktar fazlasını vermek hiç de kötü bir şey değil ama aldığınızdan çok daha fazlasını vermek genellikle şunlardan biri ve çoğu durumda birçoğu nedeniyledir:

  • sizin o ilişki için kendinizi yeterli görememeniz ve varlığınızın pek bir anlam ifade etmediğine inanmanız
  • karşınızdakini hayatınızın aşkı, size yazılmış ruh ikizi sanmanız
  • sizin kendinizi yarım olmanız tam olmak için başka birine ihtiyaç duymanız. İyi bir ilişki, yarım iki insanın birbirini tamamlaması ile olmaz, tam iki insanın tamlıklarını paylaşmaları ile olur. Sevgiliniz hayatınızın bir döneminde sizin yoldaşınızdır. Sevgilinizi hayatınızın merkezi yaparsanız, onun hayatınızdan çıkma ihtimalini arttırırsınız. Kimse kendisine muhtaç, kendisi olmadan yaşayamayacak biri ile beraber olmak istemez. Yanında beraber yürüyebileceği birini ister, duygusal olarak birbirlerine destek olabilirler elbet ama duygusal olarak sırtında taşımak zorunda olduğu birini kimse istemez.
  • Günümüzde ilişkiler, sevgililik aşırı abartılıyor. Popüler kültür, sevgilisi olmayan insanı yarım bir insan olarak tanıtıyor. İnsanlar yalnız başlarına da mutlu olamayacaklarına inanıp, mutlaka birini bulmak zorunda hissediyorlar. Ya da buldukları insanı kaybedemeyeceklerine inandırılıyorlar.

Yanlış anlamayın. Ne mutlu uzun süre beraber olan ve hatta beraber yaşlanan insanlara. Ama ergenliğinizdeki ya da 20lerinizdeki sevgilinizle 30larınızda evli ve çocuklu olmanız norm değil istisna! Hayatınıza birden fazla sevgili girecek ve bu da kötü bir şey değil.

O nedenle, ilişkiye yatırım yapıyorsanız, karşılığını alın. Karşılığını yeterince alamadığınız ilişkileri siz bitirin. Eğer karşılığını aldıysanız, ilişki bittiğinde ama onca emeğim diye ağlamayın. Hayatınızın güzel bir dönemiydi ve bitti.

Uzun süredir ilişki danışmanlığı yapıyorum. İlişki bitimlerinde konuştuğum ve terk edilen insanların çoğu, benimle ilk konuştuklarında sanki bir daha hiç mutlu olamayacaklar gibi hissediyorlar. Gerçi çoğu zaten biten ilişkide de mutlu değil ve temel dertleri birini bulamam korkusu ama o yan konu. Bu insanların daha sonra konuştuklarımın çoğu, o “asla unutamam” dedikleri ilişkiyi geride bırakıp kendi hayatlarına devam ediyorlar. Çoğu, ne kadar abartmışım, unutamam diyordum, düşünmeden bir saniye duramıyordum şimdi aklıma gelmiyor bile diyorlar.

İlişki yatırımı diye bir şey yoktur arkadaşlar. Ya da daha doğrusu vardır ama tek ve en önemli şey değildir. Bir insanın size olan duygusal ve cinsel çekimi en önemli şeydir. İlişkiler konusunda dün dündür, bugün bugün. Yıllarca ilişki için verdiğiniz çaba, ancak karşınızdakinin gözünde ancak sizi sevdiği sürece değerlidir. İlgi, sevgi biterse o yatırımın değeri vardır ama ilişkiyi devam ettirmek için bir değeri yoktur.

3 ay önce aşkımdan ölüyordu ama?

Burada anahtar kelime 3 ay önce. İlişkinizden 3 ay önce de varlığından haberi yoktu. İnsanların birbirine olan duygusal ve cinsel çekimleri sabit değil ki? 3 ay önce seni seviyor diye sonsuza kadar seni sevecek diyen kim? Masallar mı?

Dedelerimizin birbirlerine bu tür saplantılı ve statik aşkın insan hayatını nasıl da mahvedebileceğini göstermek için anlattıkları masallar, 300 yıl önce başlayan romantizm akımında ulvi aşk hikayeleri diye pazarlanıyorlar.

Leyla ile Mecnun’u düşünün. Leyla’nın ismi Leyla da, Kays’a neden mecnun yani cin tarafından ele geçirilmiş anlamında “sahipli” diyorlar! Sheakespeare’ın 13 yaşında iki çocuğun birbirlerine saplantılı aşk ile takılmaları ve 5 – 10 gün içinde intihar edip ölmeleri ile sonuçlanan Romeo ve Juliet hikayesi bir uyarıdır, sıcacık bir aşk hikayesi değil! Aşk başlar ve koşullar devam edemezse biter. Siz yolunuza gidersiniz. Eğer yolunuza gidemez saplanır kalırsanız, Mecnun olursunuz, Romeo gibi mahvolursunuz. Hikayelerin ana fikri bu. Öyle saçma sapan bir romantizm çağında yaşıyoruz ki, bunlar ulvi aşk hikayeleri diye algılanıyor. İnsanlar keşke böyle aşık olsam diye hayıflanabiliyor! İnanılır gibi değil. Keşke böyle ruh hastası olsam da hayatım kararsa diye hayıflanmak için gerekli beyin yıkamayı düşünün.

İlişkileri yaşayın, keyfine varın, hayatınızın mutlu bir dönemi olsunlar ama o ilişkiler olmadan yaşayamayacak kadar zayıf olduğunuzu sanmayın. Değilsiniz. İnsan çok daha güçlü bir yaratık. Yeni limanlara yelken açabilecek kadar güçlü ve dinamik bir yaratık. Bu gücün farkında değilseniz, tebrikler. Beyniniz romantizmin beyin yıkaması ile çok güzel yıkanmış demek. Bu ayrılığı bu masallardan kurtulmak için bir fırsat olarak kullanın. Bu masallar olmadan çok daha mutlu ve çok daha gerçek sevgiye sahip olacaksınız.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Gurkanzone ile E-Ticaret ve Dijitial Pazarlama üzerine

Bu podcastta Freddie, @Gurkanzone ile E-Ticaret ve Dijitial Pazarlama üzerine konuşuyor.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Freddie’nin Twitch adresi : https://twitch.tv/freddmercurian

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

Kızlara nasıl yürünür (ya da yürünmez)?

Kadınlar konusunda başarısız karakterlerin gelmiş geçmiş en sevimlisi, her erkeğin mutlaka bilmesi gereken sock gap(*),  nudity buffer (**) gibi kavramların yaratıcısı Jeff Murdock (Coupling), barda kızlara nasıl yürünmez dersi veriyor. Gerçi şansına bu sefer başarılı oluyor 🙂

“Shadine” Jeff 🙂

Bunu gördükçe aklıma kıza yürümeden önce “Boğaz ne güzel değil mi?” demeyi kurgulayan ama yürüyünce “aa bak gemi” diyen şaşkın bir arkadaşım gelir. Adam bunu yanımda yaptı düşünsenize arkadaşınız kıza dönüp “aa bak gemi diyor” 😮

Kız “hı hı” diye uzaklaştıktan sonra “oğlum o kız aa bak gemi demek için bir 15 yaş büyük değil mi napıyorsun? Atta gidelim de bari” diye şaşkın şaşkın sorduğumda, “abi ya ben bak boğaz ne güzel değil mi? diyecektim heyecandan ağzımdan öyle çıktı” demişti 😀

(*) çorap aralığı : “(Cinsel birleşme öncesi) çorabını tam olarak ne zaman çıkarıyorsun? Benim tavsiyem ayakkabılarını çıkardıktan hemen sonra ve pantolonunu çıkarmadan önce çıkarman. Bu, çorap aralığıdır ve bu aralığı kaçırırsan birden bire çorapları ayaklarında ve çıplak bir adam olursun. Kendisine saygısı olan hiçbir kadın, çorapları ayaklarında olan çıplak bir erkeğin kendisi ile seks yapmasına izin vermez.”

(**) çıplaklık penceresi: erkekler bir kadını gördükleri andan itibaren gözleriyle soymaya başlamaktadırlar. bu işlemin sona ermesi ise 5 dakika sürmektedir (çünkü gögüs uçlarının analizi incelikli bir iştir ve zaman alır). Bu zaman zarfı içerisinde ideal olan gidip kızla konuşmaktır. Bu süre aşıldığı takdirde kadın erkek karşısında çıplak olacağından erkeğin heyecanlanmadan ve serinkanlı bir şekilde oyununu oynaması mümkün olmamaktadır.

Sor sor ki öğrenesin #5

Mahmut Abiye bu yazı altında istediğinizi sorabilirsiniz. Istediğinizi derken Dolar ne olur, Fenerin dertleri nasıl çözülür gibi sorular sormayın tabii. Kişisel sorular da sormayın. Site teması ile ilgili sorular sorun.

Sadece bir iki paragraflık ve pratik sorulara bakacağım. Yani destan yazmayın ya da “abi her şeyi yapıyorum yine de olmuyor sence neden?” gibi cevabı “ben nereden bileyim?” olan düşük çözünürlüklü sorular da sormayın.

Soruları 300 kelime altında tutarsanız, cevaplanma ihtimalini arttırırsınız. Bir de soruların yayınlanması ve cevaplanması zaman alabilir. Sabırlı olmak lazım. Çok soru geliyor, hepsine bakıp yerinde olan her soruya cevap vereceğim ama cevap zaman alabilir.

Ve son olarak bana Skype‘tan ulaşma imkanınız da mevcut.

Erkek Adam Podcast – Yayınlarda sorulamayan sorular

Geçtiğimiz yayınlarda soru cevap süresinin kısalığından dolayı sorulamayan sorular için soru – cevap yaptık.

Yayınları spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. İyi izlemeler.

05:08 Seçim yaparken hiyerarşi mi öncelik olmalı kendi isteğimiz mi?

09:03 Karanlık rüya müzik kariyeri konusunda ne düşünüyor ve müziğe başlamak isteyenlere ne öneriyor?

11:36 (İnternet bağımlılığı) youtube bağımlılığım var. Videodan videoya günde 6-8 saat izliyorum. Bunun çözümü nedir?

17:30 Her şeyi anlattığımız birçok yakın arkadaşımız olmalı mı?

19:19 İş yaşamında ve özel yaşamda konuştuğumuz her kadın onlara yürüyormuşuz gibi davranıyor. Tersleme ya da çok insancıl davranışa ters tepki veriyorlar. Bu normal mi? Önüne geçmek için ne yapılabilir?

21:35 Gece hayatında eğlenemiyorum. Rahar değilim. Neden acaba? Yeni insanlar olan ortamda da sessiz davranıyorum. Suç kimde neden böyle?

25:56 Bir kızın veya insanın psikolojik profilini nasıl çıkartabiliriz? Bunun için detaylı bir bilgi için kaynak var mı?

30:57 İncel ve tipsiz birine öneriniz nedir?

40:53 Tanıştığım kadınlara bir iki gün içinde buluşma teklif ediyorum ve genelde reddediliyorum. Sanal ya da gerçekte tanıştığımız bir kızla buluşma süreci nasıl bir zamana yayılmalı?

46:40 Sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olan kadın tarafından terk edildim. BPD olduğunu sonradan farkettim. No contact dışında önerileriniz nedir?

48:07 Birinde sınırda kişilik bozukluğu (borderline personality disorder) olduğunu nasıl anlarız?

50:44 Karanlık rüya gündüz oyununa (daygame) mesafeli yaklaşıyor. Hala aynı mı düşünüyor?

55:00 Kırmızı hap karamsarlığa neden oluyor mu?

56:38 Nasıl dost ediniriz?

59:52 Aynı ortamda bulunduğumuz fakat muhabbetimizin olmayan kız instagramdan istek atıyor. Bu bana yürü çağrısı mıdır?

01:00:58 Genç yaşta saçı dökülüp özgüvenini kaybeden kişilere ne önerirsiniz?

01:02:20 Boşanma aşamasındayken bir alfa dul ile çıktım ama kadın daha sonra yapamayacağını söyleyip benden ayrıldı. Birkaç hafta sonra kadını Tinder’da gördüm. Yorumlarınız nedir?

01:05:38 Üç ay iltifat yok diyorsunuz ama kız bana iltifat ediyor, ben ona iltifat etmeyince de sorun çıkarıyor. Altın orana mı uyayım, 3 ay bekleyeyim mi?

01:08:05 Crossfit yapıyorum, 33 yaşındayım. 2 kere hariç hep reddedildim. Tipsiz olduğumu düşünüyorum. Ne yapabilirim?

01:10:50 Bir kızla buluştuğumda ağzım laf yapmıyor, aklıma bir şey gelmiyor. Çok suskun kalıyorum.

01:12:35 Bakire ve doğulu bir kızla ilişkiye girmek riskli midir?

01:13:20 Eski eşim borderline hastası. 3 yaşında bir çocuğumuz var o nedenle kadınla iletişim kurmam gerekiyor. Nasıl yaklaşmalıyım?

01:16:13 Erkek kardeşim zeki ve yetenekli ama üniversitede çok fazla dağıldı. Hayatında istediği sonuçları alamadıkça depresif olmaya başladı. Ona nasıl yardım edebilirim?

01:18:47 Karanlık rüya inançlı ve müslüman fakat kırmızı hapı bilen birine ne önerir? İnancım nedeniyle kadınlarla cinsel ilişkiye girmiyorum.

01:21:46 Sizi yaşama bağlayan motivasyonunuz nedir?

01:23:32 Karanlık rüya düzgün ve etkili konuşmak için neler yapıyor? 01:25:26 23 yaşındayım, başarılı olmak istiyorum ve amaçsızca eğlenmekten keyif alamıyorum. 2-3 sene sıkı çalışıp gece hayatından uzak dursam mı?

01:28:50 Kızların tipime geliyor. Tipim iş yapıyormuş gibi geliyor ve bu sinirimi bozuyor. Neyleyim?

01:29:41 Sizler bu zirveye nasıl geldiniz?

01:31:55 Kafamı toparlamakta, deşarj olmakta zorlanıyorum. Düşünceleri kenara bırakamıyorum. Neyleyim?

Hayata eşit şartlarla başlamamak

Mahmut Abi, 4-5 yıldır kırmızı hapla iç içeyim, ancak yine de icgüdüsel olarak ana kuzuluğuna meyilliyim, babası tarafından yetistirilmiş biri kırmızı hapin k sini bilmezken daha erkeksi düşünüyor. Ben bir işe girerken 10 kere düşünürken o direk atlıyor. Ben kırmızı hapı bilsem dahi kadınlar konusunda içgüdüsel bir çekinme yaşarken( örmek veriyorum dmden yazarken) o direk balıklama giriyor. Ben kavga anında aşırı tedirgin olurken o rahatlıkla bunu kaldırıyor.

Şimdi Mahmut Abi ben bu adamla nasıl durumu eşitleyeceğim.

Burada çok duyduğum bir şey bu. Hepsinin konusu farklı ama tema aynı: genetik ve yetiştiriliş ile başından sahip olanlar ile kendini karşılaştırmak.

Burada mesela kendini babası tarafından maskülen yetiştirilen erkekle karşılaştırman, fakir bir insanın kendisini babadan zengin biriyle karşılaştırması gibi. Onlara bakıp kendini paralamak ancak kendi parasını kazanma işine girişmeyen adamın zihin mastürbasyonudur. Senin yapacağın şey fakirlikten zenginliğe çıkan adamlara bakmak. Bunlar babadan parası olan adamlara bakıp hayıflanmak yerine kendilerinden önce fakirlikten zenginliğe çıkan adamlara odaklandılar. Senin yapman gereken de o.

“Şimdi Mahmut Abi ben bu adamla nasıl durumu eşitleyeceğim.”

Bu zihin yapısından kurtulman lazım önce. Sen bu adamla eşitlemeyeceksin, kendini zengin edeceksin. Sen bu adamla belki hiçbir zaman eşit olmayacaksın ama kendi paranı kazanıp fakirlikten kurtulursan bu senin umrunda olmaz. Sence memur çocuğu olan ama şu an aylık geliri 65 bin Lira olan adam buraya kendini Sabancı veliahtları ile karşılaştırarak mı geldi? Ya da onlara eşit değil diye parasının tadını çıkaramıyor mu sanıyorsun?

Senin yaptığın zihin mastürbasyonu. Kendi durumundan yukarı çıkmış adamları bulup, onların tecrübelerinden kendine bir yol çizip o yolu yürümek varken, ya babadan yok zaten babadan olanlarla nasıl eşit olacağım diye düşünmek, bir şey yapmamana bahane oluyor.

Bu zihin yapısına bir örnek de şurada:

Abi her zaman spora gidin diyorsun maskülenlik için ama benim tanıdığım böyle ortamlarda gözlemlediğim alfa maskülen erkekler hepsi yemesine düşkün göbekli ama öyle sağlıksız bir görünüme sahip olmayan tipler

Şimdi alfa zihin yapısı denilen şey davranışlarla alakalı ve birçok gym faresi de beta ya da en azından mavi haplı adamlar kısmını bir kenara bırakalım. Davranışsal olarak maskülen ama göbekli bir erkek, sinik davranan ama iyi vücutlu bir adamdan daha fazla iş yapacaktır.

Her neyse, o bahsettiği adamlar için sağlıksız olmaları dezavantaj yani o durumlarına rağmen ekstra oyun ile eksiklerini kapatarak maskülen oluyorlar. Onlarda geçmişten gelen bir avantaj var ve sağlıklı bir tip olmamanın dezavantajını yok ediyor.  Siz özellikle bu zihin yapısında değilseniz bir de bu engelle uğraşamazsınız ve gereksiz zaman kaybedersiniz. Sizin yapmanız gereken en iyisini yaparak en hızlı şekilde hedefe ulaşmak, yük taşımalarına rağmen hızlı yürüyebilen adamlara bakıp kaytarmak değil.

Bazı adamlar doğuştan ve yetiştirilişten sakin, negatif duygulara kapılmayan, duygusal güce yatkınlardır. Bazı adamlar negatif duygulara yatkındır. Negatif duygulara yatkın adamın bu konuda doğuştan güçlü adamlara bakıp “bunların çabasız sahip olduğu için ben çok çalışacağım ama yine de belki başaramayacağım veya başarsam bile asla onlar kadar olamayacağım” diyerek çalışmama lüksü yoktur. Önceki örnekteki gibi fakir bir erkeğin babadan zengin adama bakıp “bunların çabasız sahip olduğu için ben çok çalışacağım ama yine de belki başaramayacağım veya başarsam bile asla onlar kadar olamayacağım” demesi gibi bir şeydir. Saçmadır ama çok fazla sayıda insan bunu yapmaya meyilli. Evet belki hiçbir zaman o kadar zengin olmayacak ama şimdikinden çok daha zengin olma ihtimali yüksek. Ayda 4 bin lira kazanırken bunu 10 bine çıkarma fikrine “millet 20 bin kazanırken ben 10 binle geride kalacağım” diye burun kıvıran, 10 bine çıksa her sene cebinde 72 bin lira ekstra para olmasının bir fark yaratmayacağını sanıyor olamaz. Muhtemelen hayatını değiştirmek zor olduğundan bunu bir bahane olarak kullanıyor.

Kısacası, hayata herkes aynı noktadan başlamıyor. Bazıları çok daha iyi noktalardan başlıyorlar, bazılar ise çok daha kötü noktalardan. Sizin yapmanız gereken eğer şu anki noktadan mutlu değişseniz, daha iyi bir noktaya çıkmaya odaklanmak. O noktanın çok ötesinde olan adamlara bakıp hayıflanmak yerine, oraya sizin olduğunuz yerden çıkan adamların ne yaptıklarına bakmak. “Mahmut sen spor yap diyorsun ama adam göbeği salmış vaziyette piyasada avdan ava atlıyor, boşver sporu falan” demek, “Mahmut sen para kazanın diyorsun ama adam babadan zengin vaziyette piyasada avdan ava atlıyor, boşver para kazanmayı” demek ile aynı.

Sor sor ki öğrenesin #4

Bana (abilerden Mahmut), bu yazı altında istediğinizi sorabilirsiniz. Istediğinizi derken Dolar ne olur, Fenerin dertleri nasıl çözülür gibi sorular sormayın tabii. Kişisel sorular da sormayın. Site teması ile ilgili sorular sorun.

Sadece bir iki paragraflık ve pratik sorulara bakacağım. Yani destan yazmayın ya da “abi her şeyi yapıyorum yine de olmuyor sence neden?” gibi cevabı “ben nereden bileyim?” olan düşük çözünürlüklü sorular da sormayın.

Soruları 300 kelime altında tutarsanız, cevaplanma ihtimalini arttırırsınız. Bir de soruların yayınlanması ve cevaplanması zaman alabilir. Sabırlı olmak lazım. Çok soru geldi, hepsine bakıp yerinde olan her soruya cevap vereceğim.

Soru alımı açık.

Bir kadının sizinle ilişki istemediğini gösteren işaretler

Bir süredir bir kızla buluşuyorsunuz ama kızla ne olduğundan emin değilsiniz. Bu durumda olan erkeklerin %90’ı aslında Bir Getirisi Olmayan Arkadaşlar (Friends Without Benefits ya da Friendzone) ama azınlık gruba dahil yani kızla ara sıra yatıyor da olabilirsiniz.

Ama eğer şunları duyuyorsanız, çok büyük ihtimalle kız sizinle ilişki istemiyor. İlişki istemiyor ama yatıyorsa ne güzel ama ikisi de yoksa, sizin o döndüğünüz yörüngeden çıkıp gitmeniz en iyisi.

Sizin hayatınızda daha fazla yer işgal etmeye niyeti yoksa.

Sizinle ilişki isteyen bir kadın otomatik olarak sizinle beraber bir gelecek düşünmeye başlar. Bu başlangıçta beraberce yapacağınız küçük şeylerin planlarıdır ya da sizden beraber bir şeyler yapmak için plan yapmanızı ister.

İlişkiye evrilen süreç ilerledikçe kadın sizin daha fazla zamanınızı ve ilginizi işgal etmeye çalışır. Size daha fazla mesaj gönderir, gününüz hakkında sorular sorar, ne yaptığınızı ve tabii ki kiminle yaptığınızı öğrenmeye çalışır.

Bunların olması, “biz neyiz” sorusunun ufukta olduğunu gösterir.  Eğer bu davranışları görmüyorsanız, kız ya o noktada değildir ya da o noktada olmaya niyeti yoktur.

Sadece sizin onun için neler yaptığınızla ilgileniyorsa.

Sizinle ilişki düşünen bir kız ile sizin ilginiz hariç bir şey istemeyen bir kız arasındaki en önemli farklardan biri, konu siz olduğunuzda nelere odaklandığıdır.

Sizin hayatınızın nasıl gittiği ile gerçekten ilgileniyor mu yoksa arada nezaketen mi soruyor? Sizin hayatınızda olan biteni merak edip bunların içinde olmak istiyor mu, yoksa konu büyük oranda onun hayatı ve problemleri mi?

Size arzusu olmayan ama sizi yine de çevresinde tutmak isteyen kadın genellikle ben merkezci davranır. Bu kadın sizi ilginiz, desteğiniz ve potansiyel olarak Plan B değeriniz için çevresinde tutar ama size bir arzusu ve sizin için bir şey yapma isteği yoktur.

Bu, kendini kandıran erkeğe genellikle, kızın çok zahmet olmayan bazı şeyleri yapmaması ile görünür olur. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, “ben senin için şunu şunu yaptım sen benim için bunu yapmıyorsun” diye zırlamayın. Kızı orada bırakın gidin ve bir daha da sizin için masaya bir şey koymayan insana kendinizi bedava peşkeş çekmeyin.

Başka erkeklerden bahsediyorsa.

Eğer konuşma esnasında başka adamlardan “lafın gelişi” bahsediyorsa, bunun nedeni (a) sizi erkek olarak değil “kız” kanki olarak görüyor olması ya da (b) sizi kıskandırarak test ediyor olmasıdır.

Ama bir kadın spor salonunda kendisinden numara isteyen yakışıklıdan, sevgililerinden ya da kaçamaklarından bahsediyorsa, kızın erkek arkadaşı değil kız arkadaşı olma yolunda ilerlediğinizi düşünebilirsiniz.  Bir kadın eğer sizinle ilişki istiyor olsa, sizinle ilişki ihtimalini azaltacak şeyler yapmaz. Durumu daha karışık hale getirmekten korkar.

Bir kadın size diğer erkeklerle olan ilişki sorularını anlatıyorsa, arkanızı dönüp gidin. Bir daha da o kadının çevresinde uydu olarak dönmeyin.

“Kendine odaklanmak” istiyorsa

Bir kadın size “kendime, hayatıma odaklanmak istiyorum” diyorsa, bu sizi direkt sizi reddetmeden reddetmek için söylediği bir şeydir.

Kadın dilinde “kendine / işine / sınavlarına / hayatına odaklanmak”, ilişkiye açık olmadığı anlamına gelir … Spesifik olarak sizinle ilişkiye. O nedenle sonra onu başka biriyle görürseniz şaşırmayın. Zira bu tür kadın reddedişleri ne kadar genel söylenirse söylensin, spesifik olarak sizinle ilgilidir.  “Şu an ilişki istemiyorum” demek, hemen her zaman “seninle ilişki istemiyorum” demektir.

Bu, bir süredir görüştüğünüz ama size karşı bir şey hissetmeyen ya da ilişki içinde olduğunuz ama ilişkiyi bitirmek isteyen kadınınların çok kullanacağı bir bahanedir. “Şu an ilişki istemiyorum” diye sizden ayrılan kadınların önemli bir kısmının atlayacağı diğer erkek aslında çoktan hazırdır.

Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.

Sorun sende değil bende diyorsa.

Bir kadının ilişkiyi ya da sizin oldukça fazla yatırım yaptığınız yürümeyi terk ederken çok kullandığı bahanelerden biri de budur.  Bunun asıl anlamı şudur: “sorun sende”. Fakat kadınlar tartışmadan ve sizi direkt reddetmekten kaçındıkları için böyle söylerler.

Bu lafı genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız.  Sizin “efendi” özellikleriniz nedeniyle sizde sorun yoktur (!) ama bunlar yüzünden cinsel olarak itici olduğunuzdan sizi bırakmak ister ve bu da bir miktar suçluluk duygusu getirir.

Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.

Sizin gibi birini bulabilmeyi çok istediğini söylüyorsa.

Bunu duyduğunuz anda, sizin için oyunun bittiğini anlayabilirsiniz. Game over. Arkanızı dönün ve gidin, bir daha kızı arayıp sormayın.

Bir kız bunu size cinsel / duygusal hiçbir çekim duymadığı ama sizin ona verdiğiniz şeyleri takdir ettiği zaman söyler.  Siz onun için hemen ulaşılabilecke noktaya gelmişsiniz ama o sizinle bir şeyler istemiyor. Bu lafı da genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız.  Ama daha önemlisi, kızın sizin ilginizi kazanmak için hemen hiçbir şey yapmadığı, ilginizi bedavadan peşkeş çektiğiniz durumlarda duyarsınız.

Arkanızı dönün, gidin ve bir dahaki sefere bu kadar bedava olmayın.

Her zaman meşgul ya da sizi ekiyorsa

Sizinle birlikte olmak isteyen bir kadın siz ne zaman buluşalım deseniz “meşgulüm” demez. Bir kadın tabii ki meşgul olabilir ve her buluşma teklifinizi kabul etmeyebilir ama bir kadın sizin için zaman ayırmaktan çok başka şeylerle meşgul ise, sizi pek istemediğini anlayabilirsiniz.

Sizinle telefonda iletişimden memnun olan ama buluşmaları çeşitli bahanelerle reddeden kadın, siz bedava ilginizden memnun olabilir ama sizinle işleri ilerletmek istemez. Mesela bir kadın mesajlaşmalarda istekli olabilir ama buluşmaya gelince “bakarız”, “himmm bilmem ki”, “bu aralat yoğunum”, vs. ile sizi reddediyorsa sizinle işleri ilerletmek istemiyordur. Hatta sizinle buluşmayı istemeyen bir kadın, sıklıkla başka biri ile buluşmaya zaman ayırabiliyordur.

Bir kadın özellikle de alternatif bir zaman önermiyorsa, sosyal medyada oldukça istekli olsa bile vaktinizi boşa harcıyor olma ihtimaliniz çok yüksek.

Sizin ve zamanınızın değerini bilmeyen bir kıza zaman harcayarak, kendinize ve zamanınıza değersizmişsiniz gibi davranmayın.

Bir sıcak bir soğuksa.

Sizinle ilişki için ilgilenmeyen ama sizin ilginizi isteyen bir kadının çok sık yapacağı şeylerden biri de, sizi bir iki adım uzakta tutacak şekilde davranmasıdır. Bu özellikle birçok tecrübesiz erkeğin takılıp kaldığı bir nokta. Zira kız ilgiden olmamak için sizi iki üç adım yakınına çekecek kadar sıcak davranırken, fazla yaklaştınız mı sizi iki üç adım uzakta tutacak kadar soğuk davranır. Birçok tecrübesiz erkek ise bu dinamiği tamamen yanlış anlayarak, daha fazla çabalayarak o üç adımlık mesafeyi kapatabileceğini sanar.

Bir kadın birgün “seni özledim” diyecek kadar sıcak, başka gün mesajlarınıza cevap vermeyecek kadar soğuk olabilir.  Böyle bir durumda olan tecrübesiz bir erkeğin kafası tamamen karışır. Tipik bir iyi çocuk, bardağın sadece dolu tarafına bakar ve soğuk günleri, sıcak günlerin hatırına tolere eder. İyi çocuk tam bir zihin jimnastiği kabiliyeti ile, kafasında prensese çevirdiği kadınla bir sonraki sıcak gün için sabırla bekler. Birgün umutla beklediği öpücüğü alabileceği umuduyla, kadının onayının peşinde koşarken, kendi özsaygısını çöpe atar.

Bir kadın bu davranışları sergileyen bir erkekten anladığı, kendisinin çok değerli biriyken erkeğin ondan daha değersiz olduğudur. Kadının böyle bir erkekle birliktelik istemesinin zor olduğunu söylememize gerek yok sanırım.

Kendinizi bu duruma sokmayın. Yakına kadar çekim (sıcak), aman çok yaklaşmasın diye itki (soğuk), bir erkeği yörüngede uydu yapar.

Şu an bir ilişki istemiyorsa

On milyonlarca erkeğin zamanını boşa harcamasına neden olan şeylerden biri de bu absürt bahane. Tecrübesiz birçok erkek bu bahaneye kelimesi kelimesine inanarak, “şu an ilişkiye hazır değilse hazır olmasını beklerim hatta onu ısıtmak için çaba da harcarım” diye yörüngede döner durur.

Kadıncada “şu an ilişki istemiyorum” demek, “seninle ilişki istemiyorum” demektir. Kadınlar  bunu genellikle size gerçeği direkt söyleyip sizi üzmemek için yaparlar. Ama bunu için için erkeği yörüngede tutmak için söyleyenleri de vardır.

Bu bahaneye inanarak umutla bekleyen birçok erkek-sat uydusunun sonunda şahit olduğu şey, kadının başka biriyle hemen ilişkiye hazır olmasıdır.  Ama on milyonlarca AFC, birinin kendisini seçmesi için onun yanında onun için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür ve bu bahaneyi olduğu şey gibi almanın daha mantıklı olduğunu anlamak istemez. Bu bahane bir reddediştir.

Bir kişinin sizi seçmesi ve sizin için hazır olması için onun yörüngesinde asla beklemeyin.

Sürekli olarak onun çerçevesindeyseniz

Bir kadının her dediği ile aynı fikirdeyseniz, aktiviteleri sürekli olarak onun müsait olmasına göre ayarlıyorsanız, kararları o alıyorsa, aranızdaki dinamiğin kontrolü onun duygularının, ruh halinin ve fikirlerinin elindeyse, onun çerçevesindesiniz.

Eğer kendi isteklerinin peşinde koşan, planlarını kendine uyan şekilde yapan, kendi gerçekliğini yaratıp şekillendiren, zamanını boşa harcayan veya saygısız kadınları hayatından çıkarmakta problemi olmayan bir insansanız, kendi çerçevenizdesiniz.

Bir kadın ile ilişkinizin ilişki olabilmesi için, rahatlayıp kontrolü size bırakarak feminen davranmasını sağlayacak şekilde, sizin çerçevenizde olması lazımdır. Eğer sürekli olarak onun isteklerine göre hareket ediyorsanız ve onun liderliğini takip ediyorsanız, kadını maskülen olmaya itiyorsunuz. Bu, kadının sizden soğumasına neden olur.

Bu tabii ilişkiyi zorbalıkla yönetmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu konuda zorlamadan, ufak ayarlarla ve sosyal zeka ile davranmanız gerekiyor.

İletişimi veya cinselliği başlatmıyorsa

Ham arzu, bir kadınla ilişkinizde nerede olduğunuzun en iyi göstergesidir. İletişimi ve seksi sıklıkla kadının başlatması da ham arzunun en iyi göstergelerinden biridir.

Elleri sürekli üzerinizde olan ve sizinle konuşmak için bahaneler yaratan kadın sizi fiziksel ve ruhsal olarak istiyordur. Böyle bir kızın “biz neyiz?” diyerek ilişki başlatmaya çalışması an meselesidir.

Ama burada dikkat etmeniz gereken bir şey var. Bir kadın doğal olarak arkadaş canlısı ve dokunmaya yatkın olabilir. Birçok kadın da uydusu olan erkeklere arkadaşça dokunabilir, koluna girebilir, omzuna başını koyabilir ve bazen elini tutabilir. Hatta bazı kadınlar sizi sizden istediğini alacak kadar ısıtmak için size dokunarak sizi manipüle edebilirler. Burada ölçüt, yoğunluk ve tutarlılıktır.

Eğer bir ilişki istiyorsanız ve bu ilişkinin sağlıklı olmasını istiyorsanız, kadının sizi sizin onu aradığınızdan bir tık daha fazla aradığı noktaya gelecek kadar yatırım yapmasını beklemelisiniz.

İletişimi sizin daha fazla başlatmanız ise sizin muhtaç ve itici olmanıza neden olabilir.  Aslına bakarsanız bir kadını itmek için en etkili yöntemlerden birisi, iletişimi sürekli olarak sizin başlatmanızdır. Kadına sizi özlemesi, sizi düşünmesi ve size ulaşması için zaman ve fırsat vermelisiniz.

Gerilimden çok rahatlık varsa

Bir kızın sizinle aşırı rahat olması, onun sizinle ilişki istemediğine dair güçlü bir işaret olabilir. Sürekli ulaşılabilir, itaatkar ve tahmin edilebilir olmanız, çekici değil iticidir.

Fakat burada denge önemlidir zira aşırı gerilim ve özellikle de bu gerilim negatif ise, drama, dengesizlik ve ayrılık getirir. Kötü çocukların sarhoş edici derecede çekici iken ilişkilerinin genelde dengesiz ve kısa ömürlü olmasının nedeni, bu dengesizliktir. Bir kadının kalıp ilişki geliştirebileceği kadar rahat olması, ama sizi tam olarak çözememiş olması en iyi karışımdır.

Aranızdaki şey tamamen fiziksel ise.

Biriyle beraber olamayan erkeklerin en çok içinde bulundukları durum friendzone olabilir ama tek durum bu değildir. Bazen cinsellik de işin içindedir ama ilişki olmaz. Niyetiniz buysa, eğer duygusal ihtiyaçlarınızı cinsel ihtiyaçlarınızdan ayırabiliyorsanız sorun değil ama bu tür ilişkiler sıklıkla bir tarafın duygusal olarak daha fazla yatırım yapması ve diğerini daha fazla istemesi ile sonuçlanır. Özellikle de erkek tecrübesiz ise, bir süre sonra kadının içine düşer ve olayı ilişkiye çevirmeye çalışır.

Genel kural şudur: erkek cinselliği, kadın ilişkiyi daha fazla ister. Eğer roller değişirse, erkeğin hüsrana uğraması büyük olasılıktır. Bu nedenle aranızdaki şeyi tek eşli ilişkiye çevirmeye çalışan siz olmayın.

Eski sevgilisini unutamamış ise.

Bir kadın başka bir erkeğe yatırım yapmış halde ise, size yatırım yapamaz. Özellikle de yeni ayrılmış bir kız, eski sevgilisini hala tam unutmamış ise, sizinle ilişkiye ya açık olmayacaktır ya da rebound ilişkiye girecektir.

Eğer eğlencenize bakıyorsanız, rebound ilişki büyük sorun değil ama kadına gerçekten bağlandıysanız çok can sıkıcı bir durum. Kural olarak eğer ilişki istiyorsanız, eski sevgilisini unutamamış kızı anlayabilmeyi ve ona duygusal yatırım yapmamayı öğrenmeniz gereklidir.

Gerekli Zihin Değişikliği

Yukarıda bahsettiğimiz durumlarda çakılı kalmış erkeklerin ortak noktası, kendilerini zihin merkezlerine koymamalarıdır. Bu erkekler, kendilerini (de) ödül olarak görmezler.

Birçok erkek böyle bir durumda kendine ve bize şöyle soruyor:

“Neden benimle ilişki istemiyor? Benimle ilişki istemesi için ne yapmalıyım?”

Oysa şu soruyu soracak şekilde zihinsel değişim geçirmelisiniz:

“Neden bu kızla ilişki isteyeyim? Benimle ilişki için bir şeyler yapıyor mu?”

Kendini ödül olarak görmeyen bir insan maalesef kendisini ödül olarak görmeyenlerin peşinde koşup, kendisini ödül olarak görenleri hor görmeye (yani ben ödül değilim zihin yapısını doğrulamaya) meyillidir. Kendinizi ödül olarak görürseniz, sizi ödül olarak görmeyenlere şans vermemeye, sizi ödül olarak görenlere emeklerinin karşılığını vermeye meyilli olursunuz.

İlişkilerde başarı daha çok sizin doğru zihin yapısında olmanıza bağlıdır, ne kadar çaba harcayıp peşinde koştuğunuza değil. Siz erkek olarak önce başarı ve değer peşinde koşmalısınız, kadın peşinde değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz, daha hızlı yanıtlar alabileceğiniz Patreon kanalımıza üye olabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Mektup arkadaşı modu ile kendini friendzone’a atmak

Saha raporu – Hapı Yutmak yazısında Hank Moody şöyle yazmıştı:

2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Bir kadınla tanıştığınızda yapabileceğiniz hataların en geri dönüşsüzlerinden birisi, nedeni ne olursa olsun o kadınla buluşup yürümek yerine uzun uzun mesajlaşıp konuşmaktır. Bu süreç sizi her zaman olmasa bile büyük ihtimalle pipisiz mektup arkadaşı (Corey Wayne’in daha ağır tabiri ile gay erkek kız arkadaşına – gay male girlfriend) çevirir. Öyle ki, kadın aslında başında sizden hoşlanıyor olsa bile kendi kendinizi friendzone’a atarsınız.

Yani çoğunuzun sandığının aksine hergün saatlerce konuşup mesajlaşmak iyi bir şey değil. Burada yorumlarda bunun yüzlerce örneği var ve yaptığım görüşmelerde de onlarca kere karşılaştığım bir şey:

aynı gün sohbetin sonunda instagramdan da takip etti beni.sonraki 2-3 gün iyice samimileşince numarasını istedim ve whatsapptan devam ettik.ayrıca her akşam da discorddan sesli konuştuk … (günler sonra) … ama dün bana şöyle bir mesaj attı: ben daha fazla yapamıyorum ilişki insanı olmadığımı,özgürlüğüme düşkün olduğumu biliyordum yine de denedim olmadı.

2-3 ay önce bir kızla konuşmaya başladım sonra muhabbet ilerledikçe ben ona karşı farklı duygular hissettiğimi belli etmeye başladım ama baktım ki bu arkadaş olarak düşünüyor yani öyle diyordu

Bu kapanmalar bitene kadar kızı sıcak tutmak için hergün konuşuyorduk öyle ki bazen sabahlara kadar saatlerce konuştuk … Bana karşı bir şey hissetmiyormuş.

Burada birkaç problem var. Birincisi ve daha az etkili de olsa sıklıkla başınıza gelecek olan, sizden daha hızlı bir erkeğin (ki şu şekilde telin öbür ucunda kalan adamdan hızlı olmak marifet değil) öne geçmesi. Yani geride kalma ihtimaliniz çok yüksek.

İkincisi, telefonda veya mesajda tüm hayatınızı ortaya döküp sizinle ilgili bir merak veya gizem bırakmıyorsunuz.  Bu, kızla buluştu mu çenesi düşen ve tüm gizemi öldürüp başından kaybeden adam ile aynı şey.

Üçüncüsü ve en önemlisi, sizin oyununuzun ve cinsel çekimin %80’i vücut dili, koku ve fiziksel olarak tenlerinizin birbirinden birkaç santim uzakta olması. Bunlar olmadan sadece konuşup mesajlaşmak kızın kızlarla yaptığı bir şey ve farkında olmadan kızın kız arkadaşı olmakla özdeşleşiyorsunuz.

Dördüncüsü, bir kızla hergün saatlerce konuşabilen veya sürekli mesajlaşan bir adamın hayatında ne yoktur sizce? Bir amaç yoktur. Başka bir kız yoktur. Farkında olmadan amaçsız ve tercih edilmeyen biriyim diye sinyalliyorsunuz. Gerçi bir çoğunuz öylesiniz ama bunu sinyallemeseniz daha iyi olmaz mı?

Ama abi kız sürekli konuşmak ve mesajlaşmak istiyordu!

Olabilir ama bu bahane değil. Kızlar da biriyle ilişki potansiyelini bok etme potansiyeline sahipler ve kızın bunu bok etmesine izin vermeyecektiniz. Ayrıca bunu bir çeşit shit test olarak algılayın. Kızın bilinçaltı algoritmaları sizin saatlerce mesajlaşacak kadar içine düşüp düşmeyeceğinizi test ediyor.

Buna karşı koyun. Sürekli mesajlaşabileceği biri olmayın. Ayrıca daha önce bahsetmiştik, kırmızı hapın birinci işlevi iyi kızın içindeki iyiyi, bozuk üzümün içindeki bozukluğu hemen açığa çıkararak kızları elemektir. Yani sürekli mesajlaşmamaya siz kibarca direniyorsanız kötü tepki veren kız, testi geçemez ve kendi kendini eler. Yani “kırmızı hapı uyguladım kız mesajlaşmıyorsun diye kayboldu, nerede bu devlet?” diye isyan etmeyin. Kırmızı hap tasarım olarak en öncelikle erkekleri sürekli beta öder bir konumda acı çekecekleri ilişkilerden uzak tutmak için var, her kızla oldurmak için değil. “Ben yalnızım arkadaşım, kırk yılda bir kız buluyorum, bir kız olsun da çamurdan olsun, kuruşu kuruşuna öderim” diyorsanız yanlış sitedesiniz.

Bakın tekrar ediyorum, haftalarca mesaj / telefon iletişiminde kalıp buluşmazsanız, başında size ilgisi olan kızın friendzone’una girebilirsiniz. Kızlar erkeklerin liderliğini takip ederler ve siz “ben mektup arkadaşıyım” moduna girerseniz bir süre sonra kız “mektup arkadaşım” diye hissetmeye başlayabilir.

Ama abi Eylül’e kadar buluşamayacağız, kızla sürekli mesajlaşmazsam beni unutmaz mı?

Kızın sizi unutmaması için haftada bir iki mesajlaşmanız yeterli ama evet kız sizi unutabilir. Fakat gerçek hayat tecrübesi birçok durumda kızı buluşma gününe kadar ara ara yoklamanızın ya da hatta unutup buluşabileceğiniz zaman aramanızın daha etkili olacağını gösteriyor. O zaman hala boşta olursa buluşursunuzü, boşta değilse başkasına yönelirsiniz. Kız beni unutmasın diye arkadaşa dönmenizin bir manası yok.

Der Algorithmus

Şu algoritma oldukça basit ve sizin fazla ilgi / kaynak / zaman harcamadan kadın – erkek ilişkilerinde başarıya ulaşmanız için önemli. Basit derken anlatması basit, uygulaması zor. Özellikle “ama ödemezsem giderse, bir adım daha atsam belki olacak” ruh haliyle.

Kızla tanıştınız ve mesajlaşıyorsunuz. Ya da telde konuşuyorsunuz. Aranız çok sıcak. Eğer gündüz oyunu, hayat oyunu, Tinder, Instagram gibi bir yerden tanıştıysanız en geç bir hafta içinde buluşma teklif edin. Buluşma teklifi kabul olmazsa biraz daha iletişim kurun ve 5 – 7 gün içinde bir daha buluşma teklif edin. Önceki teklif hiç olmamış gibi. 2 kere reddedilirseniz next. Size ulaşmaya devam ediyorsa bir süre sıcak ama kısa kesin ve ona buluşma teklif etmek için şans verin. Eğer bir hafta içinde bu gelmiyorsa salın gitsin. Diğer kızlara odaklanın.

Buluşuyorsanız 3 -4 buluşmada kıza yürüyün. Bir iş çıkmıyorsa nextleyin.

Peki kızla yakın zamanda buluşma şansınız yoksa? Buluşma olacak zamana kadar bırakın. O zaman aklınıza gelirse yeniden mesajlaşma başlatın. Buluşabilirseniz, buluşursunuz. Buluşamazsanız, kızı biri kaptıysa, kısmet değilmiş. Birbirinize yazılı değilmişsiniz demek ki 🙂 Sizin de eliniz armut toplamıyor ya da beş kız kardeş ilişkisi için yok herhalde. Daha olabilir, buluşabilir, buluşmaya istekli kızlara zaman ayırıyorsunuz.