Bekar anne olmak

Bir okur aşağıdaki videoyu paylaştı :

videodaki kadın 13 yıl sonra sırf babası istediği için çok doğurmuş. 37 yaşında. babası doğurmasını isterken “doğur da kimden doğurursan doğur,” demiş. kadın daha sonra kocası iş gezisindeyken “gelince birlikte gideriz,” demesine rağmen biri 10 öbürü 5 yaşındaki iki çocuğunu halalarına bırakıp kız arkadaşlarıyla tatile çıkmış. Daha sonra adam hesap sorunca da tekme tokat kavga etmişler. Önce adam vurmaya yeltenmiş ama kadın da üstüne sürahi, kül tablası fırlatmış. Şiddeti de sevmiyorum diye ekliyor. Sırf kocasından boşanmak istediği için boşandıktan sonra anladığım kadarıyla çocuklarını babalarına hiç göstermemiş. Nafaka almamış ama hali vakti yerinde olan kocasının çocuklarına neden yardım etmediğini de açıklamamış. Bence diyor babasız büyüyen çocuklar öbürlerine göre daha terbiyeli.

Nereden tutsan elinde kalıyor. Nafaka almaması güzel bir şey ama öyle varlıklı adamın iki oğlunu sefalete terk etmesi de düşündürmedi değil. Şöyle bir inip yorumlara bakayım dedim ki yanılmadım, millet kadını yere göğe sığdıramamış.

Video şaşırtıcı olmayan şekilde tek taraflı ve sadece kadın tarafından dillendirilen bir hikayeyi anlatıyor. Hatun alfa dul (sevdiği varmış ama ölmüş). İş olsun diye yan dükkandan “iyi bir insan” olarak tanımladığı biri ile evlenmiş. Evlilik boyunca adamı kocası kabullenmemiş. “İyi insan iyi koca” değilmiş deyip duruyor ama sürekli olarak da açık açık kendisinin iyi bir eş olmadığını anlatıp duruyor.

Sonra güya babasının telkini ile (her şeyi erkek sırtına atmaya meraklı ablamıza hemen inanmayalım, muhtemelen artık başkasını bulamadım ve ayrılamadım, yaşım geçmeden bari bundan çocuk yapayım diye) 37 yaşında çocuk yapmış. Çocuk olsun da kimden olursa olsun lafı gerçekten babasının mı acaba? Bir erkeğin kızına bunu dediğini kafanızda canlandırın?!? Aslında dikkat ederseniz olay kötüyse hayatındaki erkekler buna hep bir şeyler yapıyor ya da yaptırıyor ve iyi olan herşeyi de kendisi yapıyor. Klasik.

Mesela belli bir yaştan sonra adama bir haller oldu diyor ama o hallerin belli bir yaştan sonra hatunun kaybettiği zamanı telafi etme adına dışarı açılması ile de alakalı olabilir. Sadece kadından dinlediğimiz için spekülasyon yapmamamak lazım ama tek taraflı hikayeye de pat diye inanılmaz.

 

Sözünün erleri

Ama konumuz hatunlar şöyle ya da böyle diye atıp tutmak değil. Biz erkek düşmanı feministler gibi her olayda kadın haksızdır erkek haklıdır diyecek kadar kudurmadık. Ciğeri beş para etmez adamlar da var bu dünyada ama bu yazının ana konusu böyle kadınların çocukları. Böyle olaylar ister istemez bir kuzenim ve onun kızının hikayesini aklıma getiriyor.

Buradaki koca oğullarını nasıl yüzüstü bıraktı acaba diye düşünenler olabilir. Bazı erkeklerin kötü olabileceği malum. Ama bazen de durum göründüğü gibi değil. Kuzenimin eski karısı, kuzenimle boşanıp kızın velayetini aldıktan sonra buhar olup kayboldu. Adam bir yıl kadar bunları aradı ve bulamadı. Adamın kız kardeşi ise eski karısı gibi öğretmen idi bir şekilde mesleki tanıdıklarla kadını buldu. Adam kızını görmeye çok çalıştı ama maalesef kız bu bir senede “sen beni (annemi değil dikkat edin) başka kadınlarla beraber olmak için terk ettin, bana para bile göndermedin ve başkaları ile yedin” moduna girmişti. Ufacık çocuk, baba ortada da yok. Beynini yıkamak çok zor değil. Kuzen bir yerde pes etti ve bıraktı. Bence bırakmamalıydı ama herhalde büyüsün nasıl olsa görür bunları diye bıraktı. Yeniden evlendi, 2 çocuk daha yaptı.

Kuzenim maalesef büyük kızı ile yiten zamanı telafi edemeyecek ya da kızına olayın kendi tarafını anlayamayacak. Yıllar önce trafik kazasında öldü ve sıkıştığı direksiyondan çıkarmaya çalışanların dediğine göre son nefesini verirken ağlayarak bir kız ismi söylemiş. Evet, kızının ismini. Şunu yazarken bile gözlerim doluyor.

Kız şimdi üniversiteye başlayacak ve bildiğim kadarıyla çocukluğu psikolog eşliğinde geçti. Anası olacak kadın kuzenimden hem  onu hem de kızını sakatlayarak öcünü aldı. Gerçi kuzenin tek suçu da bu şirretin nazını çekmek istememesiydi ama asıl suçu 1 hafta kız arkadaş yapmaması gereken hatunla evlenip çocuk yapması idi. Olayların kendisini getirdiği noktaya bakarsan bunu da hayatı ile ödedi.

Videonun altında bir sürü sözlerinin eri çocuk gördüm. Bu hikayeyi yazma nedenim onlara şunu demek. Siz siz olun anne – babanız arasında olan olayları sadece annenizden dinlemeyin (sadece babanızdan da dinlemeyin ama çocuklar 99.99% anneye kalıyorlar). Yılların dolduruşunu kontrol edin, babanızı ya da onun tarafını bulun ve onun hikayesini de araştırın. Babanızı bulun derken bunu kendiniz için yapın.

Bakın babanız belki gerçekten de annenizin anlattığı gibi biri hatta anneniz siz üzülmeyin diye az bile anlatmış olabilir. Ama tam tersi olduğu durum da çok. Birçoğunuzun annesi, özel olarak tasarlanmış, sizi babanızdan uzak tutmak için ayarlanmış bir anlatıyı size işliyor. Öyle bir anneye sahip olup olmadığınıza emin olun. Dediğim gibi, bunu kendiniz için yapın. “Babam iyi biri olsa bizi mutlaka görürdü” bahanesinin arkasına sığınmayın. Bir kadının bir erkeği bu noktaya getirmek için neler yapabileceği ve devletin de bunları yapabilmesi için eline ne imkanlar verdiğini tahmin bile edemezsiniz. Bu kulaklar “eğer bu evden gitmezsen seni kızını taciz etmekle suçlarım” diyen kadın duydu (bunu bana arkadaşım olan koca tavsiyem üzerine tuttuğu ses kaydından dinletmişti ve eğer çirkef karı bu iftirayı atsa idi gününü görecekti).

Evlilik

İkinci konu da genç arkadaşlar. Benim evliliğe karşı olmadığımı biliyorsunuz ama bir erkek illa evlenecek diye de bir kural yok. Buradaki abinin yaptığı en büyük hata kendisini arzulamayan ve alfa dul bir kadınla evlenmesi. Bu halı sahada ölen genç sevgili olayını bilmeme ihtimali var mı? Yan yana esnaflarmış.

Eğer evlenecekseniz, evleneceğiniz kadın sizi erkek olarak arzulamalı, buradaki ablanın video boyunca itiraf ettiği gibi, evleneyim sonra bakarım modunda bir kadınla evlenmeyin.

– Peki abi ya öyle bir kadın bulamazsak?

– EVLENMEYİN! Bu kadar. Size arzu duyan bir hatun bu kadın gibi yapamaz mı? Belki. Ama buradaki aile için bu olanlar 100% olacak şeyler olarak yazılmış. Daha başında. Görücü usulü ile evleniyorsanız mutlaka ama mutlaka kızın bir sevdiği olup olmadığını araştırın ve böyle biri varsa evlenmeyin. Eğer sevgili hayatı içinde iseniz hatunu iyi test edin ve eğer testi geçemiyorsa evlenmeyin.

Ve genç evlenmeyin. Bakın bu çift evlendiğinde kadın 24 yaşındaymış. Adam muhtemelen aynı yaşlarda. 32 yaşından önce evlenmeyin.

Bekar anne istatistikleri

Son olarak da hatun kıçından istatistik yapmış babasız büyüyen çocuk daha iyi diye duygusal mastürbasyon yapıyor. Muhtemelen videoda anlattığı gibi yıllardır planladığı şekilde yuvasını dağıtmanın vicdani sorumluluğunu kabullenmeme aparatı. Zira istatistikler öyle göstermiyor maalesef. Bu iş veriyle olur, ablanın sandığı gibi “veri, anektodların toplamı” değil.

Kırmızı Hap Eleştirisi – Immanuel Tolstoyevski

simeone bana immanuel tolstoyevskinin kirmizi hap eleştirilerine yorumun nedir diye sormuş. O eleştiri eski ve çok uzun o nedenle hepsini bir yazıda ele almayacağım ama 2 -3 örneğe karşı cevap yazabilirim. Siz gidişatı anlarsınız artık.

Adam sakin sakin, argüman sunan ve isim çağırmayan biri . Mesela daha önce solipsism kavramını eleştirdiği bir entarisi vardı. Bir kısmına katılıyorum onun. Ama bu abiyi araştırarak cevaplamak lazım zira kaynak vermese de o kadar ciddi konuşuyor ki sanki kanıtlanmış bir doğru okuduğunu sanıyorsun.

Örnek 1 :

Evrimsel psikolojiye soft science demiş (buna başka örnek vermemiş ama ekonomi ve antropoloji de softscience) ve kırmızı hapı pseudoscience’a gittiği için eleştirmiş. Örnek olarak şu cümleyi almış :

“eski avcı-toplayıcı toplumlarda, erkekler gidip avlanırlar, kadınlarsa çocuklarla geride kalır, meyve toplarlar. bu yüzden erkeğin matematiksel zekası ve rekabetçiliği gelişmiştir, kadınınsa yardımlaşma yeteneği.”

İki şeye dikkat. Erkeklerin matematiksel zeka ve rekabetçiliğinin yararlı olduğu savaşları ele almamış sadece kalori girdisi olarak değerlendirmiş. Buradan kırmızı hapın pseudo science’a gittiğini anlatmak için şöyle demiş :

daha önemlisi, avlanma toplam hayatın ufak bir kısmı. her gün 9-5 ava çıkmıyor erkek. hatta bazı coğrafyalarda veya mevsimlerde hemen hiç çıkmıyorlar, av yok zira. kalorinin büyük kısmı toplayıcılıktan geliyor. yani cinsiyetler üstündeki evrimsel baskılar sanıldığı kadar farklı değiller.

Bunu bir 5 dakika araştırdım ve şunun gibi araştırmaları buldum. Avcı – toplayıcı toplumlarda kalori girdisinin yüzde 50sinden fazlası avdan geliyor. Hepsinde değil, 73%ünde. Ama asıl mesela olaya kalori diye bakmak. Biliyorsunuz bitkilerden ağırlıklı olarak vitamin ve karbonhidrat alıyoruz. Hayvanlardan ise ağırlıklı olarak yağ ve protein. Protein canlının temel yapı taşı ve çoğu hayvanlardan geliyor.

Yani yarı doğru demiş ama öyle görünmüyor. Evrimsel psikolojinin bilimsel konumu üzerindeki eleştirilere daha önce cevap verdim. Örneğin şurada biri var :

Evrimsel psikolojinin fizik, kimya gibi bilimlerden ziyade ekonomiye ve paleontolojiye daha yakın olması onu sözde bilim yapmaz. Geriye dönük bilimlerin hepsinde olduğu gibi hard data toplamak zor ve deney yapma olanakların kısıtlı. Şimdi iyi dinle burayı, yanlışlanabilirlik ilkesi konusunda ders vermeden önce, evrimsel psikoloji teorileri geleceğe yönelik (yanlışlanabilir) tahminler yapabilir ve bu nedenle de gerçek bilimdir. Evet geçmiş davranışlar fosil bırakmaz ve evet proxy kullanmak gerekebilir (cross species analysis gibi) ama bunlar paleontoloji ve astrophysics gibi bilimler için de geçerlidir ve onlara sözde bilim demiyoruz.

Örnek 2 :

“ortalama erkek, kadında gençlik ve güzellik arıyor, ortalama kadın da zengin ve başarılı erkek arıyor”.
Örnek aldığı bu önermenin kırmızı hapla ilgili bir yarı doğru olduğunu söylememe gerek var mı? Bu tür cümlelerde her zaman kendi kapasitesinin elverdiği en güzel ve en genç kullanılmalı. Yoksa aşağıdaki ben belki 6 ile yetineceğim belki başkası 3 önermesinin aslında kırmızı hap tarafından da söylendiğini anlayamazsın. Zaten denklemde zenginliğin ne kadar etkili olduğunu (düşündüğümü) biliyorsunuz. O nedenle insanın aklında kalan bilgi ne yazık ki şu: “her erkek güzellik ister, her kadın da zenginlik” dediğindeki gibi zenginliğe fazla önem atfeden kısmı ben kırmızı hapa alınmıyorum. Onlar genelde başarısız erkeklerin başarısızlıklarına kılıf.

Sonra bir de burada uzun bir anket metodolojisi eleştirisi yapmış ama dikkat ederseniz çok genel ve örnek olarak hatalı sonuç çıkarabilecek bir anket yok. Benim bildiğim kadarıyla peer review yerlerde yayınlanan anketlerde belli bir metodoloji ciddiyeti var. Yok diyorsan örnek verip göstermen lazım. Araştırmalarda problem olabileceği kısmı spekülatif kalıyor.

Bazı çok ciddi hataları da var.

yani hipergami, kadının doğasından gelen bir özellik değil, bulunduğu “kast”ın bir sonucu. eş seçimindeki tercihler ve stratejiler, sosyoekonomik yapıya bağlıdır

İnsanın doğasının ve toplumsal koşullanmanın bir karışımı olmayan hiçbir davranış özelliği yoktur. Hipergamide içinde iki etken de var. Burada söylediği hepsi sosyoekonomik diyene de inanma, tamamı biyolojik diyene de.

Sonra vaktim olursa daha da yazarım ama geneli bu şekilde.

Bazı şeylere katılıyorum. Bu hurafeleri yayan adamlar kendilerini kırmızı haplı sandıklarından ve öyle pazarladıklarından immanuel tolstoyevski’ye bir şey diyemiyorum.

kız arkadaşım arada gaza gelip tecavüz fantezisi yapmak isteyebilir. ama o %1’lik zaman dilimindeki davranışlarına bakıp “işte sahiplenilme ve hizmet etme arzusu senin doğanda var kızım, asıl halin bu” dersem bana tekmeyi basar. çünkü kalan %99 zamanda yaptıkları, onun “gerçek” halini daha çok yansıtıyor.

Böyle mallar var cidden. Kadınların dominant erkek arzularını yatakta dom – sub ilişkisine benzer bir şey gibi algılayan tembeller: “işte sahiplenilme ve hizmet etme arzusu senin doğanda var kızım, asıl halin bu”. Halbuki dominant demek egemen / lider demek, sorumluluk almak, önden yürümek, rüzgarı göğüslemek demek. Çoğu erkekte bunu yapacak güç olmadığından dominantı despot olarak fantaziliyorlar ve kadının sırf pipili oldukları için kendilerine secde edeceğini sanıyorlar. Bunlar dominant olmanın (lider olma anlamında) fizikseli bırak duygusal baskısına 3 gün maruz kalsa diz çöküp ağlayacak tipler genelde. Dominantlığı pipisi olana tanrı vergisi hak olarak kurgulamaya, kadınları pipisi olan hizmet etmeye programlı olduklarına inanmaya meyilliler.

Bir başka örnek :

çoğunluğun buna yorumu “kadın daha iyisini bulduğunda seni bırakır” yönünde. Bu gerçekten var olan bir diğer zihin tembelliği. Konuya kaplan terbiyecisi ve hipergami üzerine birkaç not gibi yazılarda değindik. Hipergamiyi kadının tüm kafasına egemen tek program olarak algılamak ve kadının kapasitesi yetiyor mu acaba diye düşünmemek (kadın tapıcılığından kalma kırıntı bu) yaygın bir problem.

mesela çok alfa bir erkek düşünün: taviz vermez, gözünü kaçırmaz, özür dilemez, egosu kuvvetlidir… bu kişinin genleri iyi olabilir ama toplulukla uyum sağlayamadığı sürece soyunun devamı zor. sosyal hayvanlarda bireysel genetik üstünlüğün değeri azdır, uyum ve ittifak kurabilme yeteneklerinin değeri fazladır. bir sürü insan, sanki kaplanla aynı evrimsel dinamiklere sahipmişiz gibi yorumlar yapıyor.

Alfa erkek davranışının bu özelliğine katılıyorum. Bildiğim tüm kırmızı hap yazıp çizen ve ciddiye alınan adamlar da bu şekilde düşünüyorlar. Niye zira evrimsel psikoloji de böyle diyor. İnsan toplumunda erkeğin gerçek gücü işbirliği kurma kapasitesinden ve sosyal becerisinden gelir. Bununla ilgili yazmıştım Mesela :

Cinsel seçilimde insan dişisi sadece güce ve tipe göre seçmez. Öyle olsa bugün güzel ve güçlü şempanzeler olurduk ama tam tersi 6 milyon yıl önce insan soyağacından ayrılan şempanzelerin erkekleri ortalama bir insan erkeğinden 3 – 6 kat daha güçlüdür (yetişkin bir şempanze erkeği bir insan erkeğinin uzuvlarını kopararak öldürebilir). Aynı şekilde insanoğlunun soyunu ortadan kaldırdığı neanderthal erkekleri de insan erkeğine göre çok güçlüdür. İnsan erkeğinin avantajı ki cinsel seçilimde kriterdir gücünü ilişkiler ağı kurmaktan, duygusal dayanıklılıktan (büyük av hayvanı öldürmek için gerekli işbirliği ve sabır – sinir sağlamlığını düşünün) ve evet bir de güçten gelir.

Sonuçta birçok insan, insan topluluğunu kurt sürüsü sanıyor ve bu tür aptalca şeylere inanıyor. Oysa küçük bir insan topluluğunda bile onlarca hiyerarşi var, kurt toplumunda ise bir tane! O nedenle mesela şuradaki erkekler kurt gibi birbirlerini dişleyeceklerine her biri kendisinin yetkin olduğu hiyerarşiye yerleşiyor ve hemen fonksiyonel bir toplum ortaya çıkıyor :

Erkekler genellikle neyin gerekli olduğunu düşündülerse onu yaptılar – ortamda emir veren bir lider yoktu. Kimi avlanmaya çıktı, kimi yiyecek toplamaya giderken kimi balığa çıktı. Bir elemana kumda oturmaktan gına geldi bank yapmaya başladı. Diğerleri zamanla büyüyen bir klübe yaptılar. Bir diğer eleman her gece yemek yaptı. Birkaç gün içinde, muntazam bir medeniyet çıktı ortaya, hergün bir öncekine göre biraz daha varlıklı bir medeniyet.

Bu tür topluluk oluşumlarında yetkinlik olmadn alfalık taslayanlar genelde başka bir şeydir.

sosyal bir hayvan olduğumuz yetmiyormuş gibi, biz eşleşmeye meyilli hayvanlarız (pair bonding). yani “erkeğin ihtiyacı, maksimum sikişle genlerini yaymaktır. kalan her şey bize dayatılan yüklerdir” gibi görüşler şunu atlıyor: erkek 5 dakika sikişip sonra keyfine bakarak gen filan yayamıyor, o çocuk ölüyor sonra. gerek yeterince bakılmadığı için, gerekse aslanlardaki gibi rakip erkeklerin öldürmesi yüzünden (bkz: infanticide).

Katılıyorum. Bir farkla. Erkekler aslanlar gibi başkalarının çocuklarını öldürmezler. Orada yanılıyor. Bir de erkeklerde hem pair bonding hem de genlerini fazlaca yayma hırsı aynı anda var. Zaten bir de insan topluluklarının çocukları beraberce büyütmesi gibi bir olgu da var.

Ve son olarak şu tayfa konusunda hislerine de katılıyorum :

çoğu “meriç” seviyesinde. bu grup triggered lafını kullanmaya bayılıyor ama en kolay tetiklenen de onlar. tetiklenip tetiklenip meriç diyorlar. “ne yani, kızlar pırlanta yüzük istemiyorlar mı?” kafasında olan da var. artık ne anlamışlarsa okuduklarından.

Bir bitmediler ve sürekli çoğalıyorlar amk. İki tane çürük yumurta bulmuşlar, en ufak lafta trigger olup fırlatıyorlar. Erkekse meriç, kadınsa cumbucket. Bunlar yüzünüzden kırmızı haptan soğudum. Bu adamlar kırmızı haplıysa, çok ciddiyim, ben değilim.

İsyanın ataerkil sisteme değil doğaya

Sheema Mekhar adlı Pakistan’lı twitter kullanıcısı ara ara hortlayan şu mantığı yazmış :

“Bir erkek 40 yaşında bile olsa 28 yaşında bir kızla evlenebilir ama 34 yaşındaki bir kız için sadece 45 yaşında erkekler / dullar / boşanmışlar var. Bu, kadınların piyasa değerini yaşa bağlayan ataerkil sistemin ve evlilik kültürümüzün çürümüşlüğüdür.”

Şimdi hatun abartmış. Günümüzde sayıları giderek azalsa da 34 yaşında bir kadınla evlenen 34 – 38 arası bir sürü erkek var. Ama orada ingilizce olarak yazdığım şeyi buraya alacağım :

Bu durumun güçlü biyolojik temelleri var ve ayrıca bir erkeğin kendisi için en iyi olanı istemesi ile alakalı. Eğer bir erkek çocuk istiyorsa 34 yaşında bir kadınla beraber olduğunda çocuk yapmak için sayılı yılları kalıyor. Kendini bu strese neden soksun ki? Buradaki kısıt biyolojik bir kısıt, sosyal bir kısıt değil.

Bir kadın 36 hatta 38 yaşında da hamile kalabilir, ama hem hamile kalması zorlaşıyor, hem kısır olma riski artıyor hem de hamilelik zorlaşıyor. Bir erkeğin ise böyle bir derdi pek yok o nedenle çoğu erkek bu aceleye ortak olmak istemiyor. Neden istesinler ki?

Bu konuya Darwinism feminizmi öldürecek mi? yazısında değinilmişti :

Öncelikle, erkekler “artık hazırım” kadınlarına karşı daha temkinliler. Hangi erkek, beraber birkaç eğlenceli ve çocuksuz yıl geçirmeden direk Tinder’dan IKEA’nın çocuk reyonuna geçmek ister ki? Bu basit ve oldukça mantıklı bir riskten kaçınma dürtüsü : kadının anne materyaline sahip olduğunu tartabileceği uzun flört dönemini yaşamadan bir erkek neden baba olmaya çalışssın? Erkeğin bekleyecek vakti var ama 30larının sonuna doğru koşan kadının, doğurganlık yüzünden, beklemeye vakti yok. Bu nedenle de erkekler bu kadınlardan uzak duruyorlar.

Artık yaşımız ilerledikçe kendi hayatımız ile ilgili kararları alırken daha bilgili ve oturaklı kararlar veriyoruz. Erkeklerin mantıklarını kullanarak kararlar almasının kötü olduğunu düşünmek biraz aşırı değil mi?

Bunun yerine bu erkekler, artan oranda, daha genç kadınlarla flört ediyorlar. Aptal seksistler olduklarından değil, sadece hemen şimdi çocuk sahibi olmak istemediklerinden. Kusura bakmayın bayanlar : kendi vücutları, kendi kararları (nasıl diyordunuz, my body, my choice). Erkekler neredeyse 60larına kadar çocuk sahibi olabilirken neden sizin saatinizin baskısını sizin yerinize hissetsinler ki?

Erkek Kanalı Kırmızı Hap Videosu

Erkek Kanalı geçtiğimiz hafta muhtemelen erkekadam sitesi üzerinden kırmızı hap ile ilgili oldukça absürt ve saldırgan bir video yayınlamıştı. Muhtemelen diyorum zira bizim site hakkında yazıyor diye bana işaret ettiler ama nereyi okumuş tam anlayamadım. Zira videoyu hazırlaya nereyi okuduğundan, hangi argümanlarını eleştirdiğinden hiç bahsetmemiş. Eleştirmek için bile içeriğine zerre bakmadığı bir oluşuma “yalan yanlış konuşan, kendini bir şey zanneden adamların” diye bir saldırganlık ile giriyor sonra neden yalan yanlış tek örnek vermeden alışmamış götte don durmaz diye aldın yürüyordu.

Şimdi yeni bir video yayınlamışlar (aşağıda). Bu videoda Ağır Sağlam Furkan yapılması gerektiği gibi kırmızı hap argümanlarını sıralayıp savunup – eleştiriyor. Bence güzel video olmuş. Like’ı bastım, bu şekilde tamamen eleştirse idi yine Like’ı basardım.

İlk video çok tepki çekti. Oldukça ana akım ve fazla sayıda kadın takipçisi de olan kanalda videoda her 3 like’a 1 dislike vardı ki bu oldukça yüksek bir beğenilmeme oranı. Bu oran muhtemelen içerik kadar direkt saldırgan giriş ile de alakalı.

Ama burada kırmızı hap camiasında özellikle takipçiler içinde bolca bulunan boş beleş saldırganları da eleştirmeden geçemeyeceğim. 2 tane kırmızı hap “hakareti” veya “etiketi” öğrenmişler sanki herkes bu kelimeler ne anlama geliyor biliyormuş gibi önlerine gelene  sallıyorlar : meriç ve beta. Yapmayın. Birine meriç diyorsanız neden öyle olduğunu düşündüğünüzü açıklamakla yükümlüsünüz sonra boş boş hakaret etmeye çalışan biri olursunuz.

Kırmızı Hap sohbetleri – Sevgili yaşamı

Öğrenen adam : Abi şimdi shit test oldugunu dusundugum 2 hareket var:

1- film izlerken falan kendi eliyle bir sey yedirmeye calisma. 2- cok istekli olmasina ve bazen seksi kendi baslatmasina ragmen, acaba bugun yapmasak mi? ya da hep seks yapiyoruz yaa demesi. bunlar sence de shit test mi?

Mahmut Hoca : OHA. Kırmızı hap paranoyası ve kırmızı hap mankafalılığı bir arada! Bunların neresi shit test !?!?!?!?

Öğrenen adam : nasil yani?

Mahmut Hoca : Birincisi bir kadında olması gereken şey ama sen beta oğlana dönüp kıza anneciğim sebi çok seviyorum moduna girmeyeceksin. 2. kız sekse hayır demiyor ne alaka shit test?

Öğrenen adam : nasil yani? “OHA. Kırmızı hap paranoyası ve kırmızı hap mankafalılığı bir arada!” burayi anlamadim.

Mahmut Hoca : fazla analiz, shit test olmayan yerde shit test arama vs …

Öğrenen adam : yoksa nazar degmesin baya iyi gidiyor. kiz durmadan opuyor, sariliyor, cok ozluyor, gel diyorum taksiye atlayip geliyor.

Mahmut Hoca : cicim ayları 3 ay falan işte fena değil. kırmızı hapı içselleştirmen lazım. sürekli şu şu mu diyeceğine hiç düşünmeyeceksin ama bir şwy olursa içgüdü gibi otomatik olacak.

Bir süre sonra artık oyun oynamayacaksın, oyunun kendisi olacaksın!

Öğrenen adam : kesinlikle. peki sonrasinda kari koca gibi belli bir duzene girecek, ortalama ilgi, seks olacak, rölantide mi gidecez?

Mahmut Hoca : benim hiç anlamadığım şekilde gidiyorsun sen. bence de asıl dikkat etmen gereken bu.

Öğrenen adam : gitmeyi öğreniyorum.

Mahmut Hoca : daha 1 haftalık kızla uzun süre planı yapmak … 18 yaşında ilk kız arkadaştan sonra bıraktım onu. 20 senedir yapmadığım şeyler, bana bir erkeğin 1. haftada bu konuları düşünmesi çok acayip geliyor. Böyle düşünmeyi nasıl becerdiğin benim için daha şaşırtıcı.

Öğrenen adam : bak dediğin gibi, içgüdüler söylüyor doğru olanı, olmayanı. hatta shit testleri de boyle geciyorsun. sen diyorsun ki, tadini cikar, keyfine bak, duruma gore yön ver olaylara. benim anladigim bu.

Mahmut Hoca : aynen öyle ama tek dikkat etmen gereken azar azar olaya girmek. bir de sizin çok acayip bir analiz felci probleminiz var : sana kısa vadede dokunmayacak olan yılanı düşünmeyeceksin. sonrasında rutine girecek falan sana ne daha şu aşamada?

Öğrenen adam : senden cok sey ogrendim, konustuklarimizdan. bu hatunu da bu sayede tavladim bak. sen kanser olsan da, beni sallamiyorsun desen de process ilerliyor. kaybetme korkusu= mavi hap kalintilari.

Mahmut Hoca : yes. 20li yaşlarındaki gençler bunu daha yoğun yaşıyor. sen sadece fazla sıkıcı, el altında ve ilişki pıtırcığı olma yeter. gerisinin tadını çıkar.

Öğrenen adam : tabak cevirmeyi ogrendim ya artik nimet gozuyle bakmiyorum kadinlara. tüh gitti vs demiyorum.

Mahmut Hoca : evet sende bazı tabular da yıkılıyor. sana göre daha önce ilk geceden veren yolluydu şimdi kız arkadaş yaptın. yani alakası yok (ya da olmayabilir).

ilk geceden olmazdı diye tutturduydun bak ortamı hazırlarsan oluyormuş.

Öğrenen adam : hakkaten. ben bu konustuklarimizi genclere ve acemilere anlatiyorum. bazen tipatip senin cumlelerinle. önce bir affalliyorlar sonra evet abi haklisin diyorlar. beta zihniyeti buna cesaret dahi edemez.

Mahmut Hoca : kadınlar çok zor ve gizemli değiller.

Öğrenen adam : anlamasini bilene çook açıklar ve aslında ipucu veriyorlar çaktırmadan.

Mahmut Hoca : ilk geceden nasil olur diyen adamlarin en büyük derdi ilk geceden olduracak şekilde davranmamalari. istemiyorlar bile. şimdi senin durumunda bir erkeği mavi hapa götürecek şeylerden biri mesela kız var ya artık gymi aksatmak olur mesela.

Öğrenen adam : tam dusundugum sey. cerceveyi sikmek ya da aşk böcüğü olmak. cicim aylarında insan sürekli bulusup vakit gecirmek istiyor ama. tamam, paralize olmuş gibi degil ama yine de durmadan opusup koklasiyoruz, bulusmak istiyoruz. zamanla oturur kendilinden diye dusunuyorum. mesela 2. hafta daha az bulusuruz, belki hic opusmez, sohbet ederiz.

Mahmut Hoca : ona sınır koyacaksın ama aslında sınıra gerek yok. sen gymi, işi ve erkek arkadaş grubu olan, kendi en iyisini kovalayan bir erkeksen kızla maksimum 3 kere falan buluşabilirsin zaten.

Öğrenen adam : sevgili olup sevistikten sonra hatunla birlikte vakit gecirmeyi diyorum.

Mahmut Hoca : sen sevgili olunca da evlilik planına başlarsın artık.

Öğrenen adam : Asla. o da istemiyor ama istese de en az 2 sene birliktelik ve cok iyi tanima olmadan asla. yazin çalışacağım işi biliyorsun mesela. onu soyledim, cok hosuna gitti.

Mahmut Hoca : Allahım sana geliyorum 🙁 Bunu daha birinci haftadan konuştunuz mu? Sabri Bey ne yapıyorsunuz?

Öğrenen adam : neyi? evliligi mi?

Mahmut Hoca : Evet.

Öğrenen adam : 😀 dugunu nerde yapcaz, evimiz nasil olacak, pembe panjurlu mu, pencereler cift kanatli mi :)) yok abi ya, oyle bi konu acildi. ben 30 dan once evlenmem dedi. ben de 30 dan sonra zaten evlenme, bosver dedim 🙂 bizim evliligimizden konusmadik yani, genel anlamda evlenme yasindan falan konu acildi bir iki soz soyledik.

Mahmut Hoca : öyle konu açılmaz … 4 aydan fazla sürmeyecek ilişki yaratmak için iyi kasıyorsun … böyle konulara girme.

Öğrenen adam : guzel bir anekdot bu. normalde aklima gelmezdi benim. kirmizi hapa entegre olmak pratikte zormus ama. bazen kendimi serseri, pic erkek gibi hissediyorum :p

Abi peki  1- sevgiliyle gorusme sıklığı ne olmalı? 2- sevgili ne zaman arkadaşlarla tanıştırılmalı?

Mahmut Hoca : 1. Haftada 2 kere iyi bir oran gibi. 2. 40i çıktıktan sonra. En iyisi 3 ay sonra. Ama bunu mekanik yapmaya gerek yok. Bir kızla haftada 3 geceden fazla birlikte zaman geçirebiliyorsan bu senin boş ve sıkıcı hayata sahip bir adam olduğuna işaret. İşin, hobin, biraderlerin, serbest zamanın, vs … varken nasıl daha sık buluşacaksın ki? yani bu sayıyı özel olarak kısıtlamak zorunda kalıyorsan senin zaten sıkıcı bir hayatın vardır.

Öğrenen adam : himm bizim tam 3. ama full gün degil tabi. 4-5 saat, gece kalmaksızın.

Mahmut Hoca : Bundan yukarı çıkmasın. tabii arada tatile çıkarsın 1 hafta berabersin ondan bahsetmiyorum.

Öğrenen adam : tabi canim, ben senin ” seks disinda baska seyler de sunabilmeli” sözünü yeni yeni idrak ediyorum. aslında birçok şeyi öyle çünkü seksi kolayca sunmuyordu bundan öncekiler.

Mahmut Hoca : hocam senin lugatının değişmesi lazım. seks sundu … seks verdi … bırak bunları at kafandan. seksi beraber yapıyorsunuz siken de sensin. Ayaktaysan otur sana çok sarsıcı bir bilgi vereceğim … sıkı dur … kadınlar seksi severler.

Öğrenen adam : hem de ne sevme. cok romantige kacmamak lazim dimi?

Mahmut Hoca : evet ama bir erkek fazla romantikliğe zayıflıklarından kaçar. zayıflıkları bırakmak lazım. Zayıflıklar ordayken kaçmamaya çalışmak yorucu.

Mahmut Hoca : en basit kuralı içselleştir sorun olmaz. Ben bu kızı ilişkiye yatırım yaptığı sürece seviyorum yoksa sevgi biter. sevgin koşullu olmalı. Şunu unutma :

Bir ilişki, ilişki içindeki iki kişinin ayrıldığı zaman değil bu kişilerden biri ilişkiye yatırım yapmayı bıraktığı zaman biter. Birinin yapmadığı yatırımı veya ilişkiyi, diğerinin ekstra yatırım yapması kurtarmaz.

Özellikle romantik ilişkilerde sevginiz karşınızdaki ilişkiye yatırım yapmayı bıraktığı zaman bitmelidir. Sevginiz karşılıksız devam ediyorsa, tanımı gereği değersizdir.

Öğrenen adam : tabi ki abi, ilgisiz olsa, seks yapmasa yani ozel durumlar haric. ya da bahaneler bulsa orada biter ama su an boyle seyler yok.

Mahmut Hoca : şimdi konuşmak kolay. senin kafan böyle olacak. diğer kızlar bana seksi zor sundu kafasından çıkman da lazım. bu kız vaha her yer çöl ise istediğin kadar karşı koy mavi hapa düşersin.

Öğrenen adam : benim merak ettigim bir sey daha var, sen genelde nasil ayrildin ya da hangi safhada ayrildin?

Mahmut Hoca : her safhada ayrıldım. eskiden daha çok terk edilirdim ama son zamanlarda benim bitirmem gerekti.

Öğrenen adam : seni eglenilecek erkek olarak mi gorduklerinden?

Mahmut Hoca : sadece kız arkadaşlardan bahsediyorum. diğerleri ile ayrılacak bir ilişki yok.

Öğrenen adam : bu kafaya gelmem zor oldu ama bundan sonra mavi hapa kolay kolay donmem abi.

Mahmut Hoca : dönersin. khda kalmak performans yükü. ondan içselleştirmeye bak. 1 2 senen daha var senin ama dön çık ne olacak? Hayatın tadı tuzu bunlar.

Öğrenen adam : otomatik pilota baglayip yasamak lazim.  abi kendime 1,5 sene zaman verdim.

Mahmut Hoca : sonunda saçma sapan kısıtların safsatasını gördün.  1 ay önce ben ilk gece seks ya da ilk gece seks yapan illa yollu değildir dediğimde bana gülüyordun muhtemelen.

Öğrenen adam : gulmuyordum ama bu adam zengin, karizmatik, bunlarin ekmegini yiyor duyordum.

Mahmut Hoca : alakası yok. var mıymış? bu zengin karizma falan mavi haplının ego mastürbasyonu. beni erkek olarak reddetti diye kabullenmek çok ağır.

Öğrenen adam : ya ayda 8 bin maas alan evi arabasi olan bir iş arkadaşım var. adam seks icin 12 ay bekledi. oradan zaten anladim senin desire dedigin seyi.

Mahmut Hoca : ikinci ve çok önemli bir başka dersi daha alman lazım. seni 9 kadın reddetti 1 kadın aldı. bunu çok demoralize edici buluyordun. bak şimdi söyle. sikinde mi? umrunda değil muhtemelen içinde bir burukluk bile yoktur. zira umrunda olcak bir bok yok orada.

Öğrenen adam : hiic sikimde degil hatta ilk gunden kapiyi zorlasam sikerdim o öğrenci kizi da.

Mahmut Hoca : kadın merkezli düşüncenin şeysi o sıkıntı … 9 kadın bana olmaz oyu verdi 1i olur dedi sayılmaz mantığı. oysa yok öyle bir şey.

Öğrenen adam : hicbir sey yok ama bazen acaba tesaduftu ya da bu kiz cok mu safti diyorum. sonra diyorum ki sacmalama amk ne kadar saf hatun mu var.

Mahmut Hoca : bu kızın senin mavi halini siktir edeceğine 100 kağıda bahse girerim. aynı senin mavi halini.

Öğrenen adam : kesinlikle ederdi.

Mahmut Hoca : sen arkadaşım mavi tavşan olsa idin o gece. eve çağırmasan ya da öyle bir atak yapmasan. ya da duruşun ezik olsa. bam!

Öğrenen adam : %90 bidaha bulusmazdi. işin tuhafi, o hoşlanmayi ve desireı gudusel olarak hissetmesi. otomatik yapmasi.bence ilk bulusmada onlar da atak bekliyorlar. hatta o ataga kalkmazsan bu beta deyip geciyor.

Mahmut Hoca : ya işte kırmızı hapı her kadınla olduracak ilahi bir kudret sanan alfacı dangalaklar dolu piyasa. kırmızı hap iyi oyun oynayıp olacak hatunla akışa girip olmayacağı hemen geride bırakmaktır. dominantlık bu işte. liderlik demek. götlük değil. kız oraya beraber olma ihtimaline geliyor. ama erkek arkadaşlığa yönlendirirse oraya gidiyor. Hani adamı beğenmezse hiç gitmez de, beğenirse de kendi başına gitmesi zor.

kız beni friendzonea attı abi diyen dangalaklardan bıktım. oğlum siz gittiniz oraya hiçbir kız seni senin yönlendirmen olmadan oraya atamaz.

Öğrenen adam : bulusmaya cidden seks ihtimalini bilip geliyor dimi?

Mahmut Hoca : sence neye geliyor oraya? saf mı bu hatunlar? bir kız seninle buluşuyorsa orada aklında cinsellik ihtimali her zaman var.

Öğrenen adam : gerci buluscagi adam belki farkli diye geliyor. ne bilsin garibim.

Mahmut Hoca : seks kapısını nasıl tuttuğu ayrı sevip sevmediği ayrı. eski haline bak. hangi kız ne yapsın? 😀

Öğrenen adam : bazen bakiyorum karı kılikli tiplerle uzuuun sure cikiyorlar.

Mahmut Hoca : maskülenitenin çoğu duygusaldır kılık kas falan değil. ikincisi de kızlar süper yaratıklar değil. oğlanların çoğu beta iken ne yapsınlar yalnız mı kalsınlar? sanki kız kuyruğunu sallasa istediği adam hazır diye bir olay var. bu ülkede bizim zengin diye tabir edebileceğimiz adam oranı yüzde 1dir. ama bu mgtowcu insellere sor tüm kızlar onlarla ya da onların peşinde. mümkün değil … sayısal olarak … ama kim takar?

Öğrenen adam : tabi ki. kaldi ki o %1 de niye 6/10’luk karilarin pesinden koşsun. bak univde 1 sene olmasina ragmen bircok hatunun sevgilisi yok. olan birkac kisi de kisa sureli saf tiplerle el ele tutusuyor. yani benim gözlemim öyle. mgtowculara sorsan paran yoksa karılar selam bile vermiyorlar.

Mahmut Hoca : hahaha bir de o var. hatunların yüzde 80i tepe yüzde 20 ile hoplaşıyor safsatası. Sanki tepe 20 de hb6 altına kucaklarını açmış bekliyorlar ya.

Öğrenen adam : erkeklerin %80’e sekse dogaustu mucizevi bir sey olarak bakiyor.

Mahmut Hoca : seks baklava gibi bir şey halbuki.

Öğrenen adam : kolaymış be. amk yillarca tek tabanca gezmişiz mal gibi.

felsefe sosyoloji psikolojiye yardirmisiz ama olsun. karisizlikta insan cok gelistiriyor kendini.

Mahmut Hoca : en büyük bariyer o reddedilme bombardımanı. sen benim iteklememle de olsa sabrettin. 90 yüzde ikincide pes eder.

Öğrenen adam : korku abi. valla biz senle terapi yaptik resmen. ama ben de simdi bu bilgi birikimini genc nesillere aktaracam.

ben de kendimi deniyorum. bu siteye daha önce çekip aldıklarım sayesinde başladım. ilerde belki parayla terapi yaparım.

Mahmut Hoca : bak bunca zamandır yapıyorum bu işi. kafamda netleşti. kırmızı hap dediğin yetişkin erkek aslında. mavi hap dediğin ana kucağına özlem duyan oğlan çocuğu.

Öğrenen adam : oglunla arkadas gibi olcan diye diye nonoş tipler yetiştirdiler.

Mahmut Hoca : eskiden baban olmasa çevre rol modeli. şimdi o da yok. benim peder beyin bazı yaptığı şeyler şimdi anlam ifade ediyor. beni sen ananın dizinde çok rahatladın diye bir yaz tamirci çırağı yapmıştı mesela. lan ne saçma iş demiştim o zaman. ama ne iyi yapmış.

Öğrenen adam : nasıl kodlamışlar bizim dedelere falan dogru davranislari.  cok ilginc ya.

Mahmut Hoca : evrimin kodu o. doğalı o.  bir de hayatları zor abi. Şimdi hayat çok daha kolay, işler çok daha az bel bükücü.

Kırmızı Hap Sohbetleri – İlk buluşmada kızı eve çağıran erkek

Öğrenen adam bu bölümde Mahmut Hoca’dan hızlı çıkıyor 🙂

Öğrenen Adam : İzmirdeyim. Hatta hatunla buluşmaya gidiyorum su an.

Mahmut Hoca : Bu sefer hangi uzak diyardan? 🙂

Öğrenen Adam : İzmir’den. ama benim kino olayini cozmem lazim yoksa eve atamam. gerci kendisi kahve icelim dedi 🙂

Mahmut Hoca : kahveden sonra nereye goturuyorsun? Ambiyansi iyi mi? yerin evin bos mu? Evde sarap?

Öğrenen Adam : sonra ev, ev bos, alkol almiyorum. ama bildigim iyi bir köfteci var bana gecip siparis verriz dicem. ev bos olmasa bulusmazdim :p

Mahmut Hoca : ya abiciğim kahveden eve zor atarsın. Önce ambiyansı güzel bir yere git. Atamazsın demiyorum ama zor.

Öğrenen Adam : ben o havayi hissettim ama bilmiyorum. resmen heycan yaptim amk.

Mahmut Hoca :Evet hedefte amk var 😀

Öğrenen Adam : Off abi kız çok güzel var ya …

Mahmut Hoca : X. Onun güzelliğini görmezden gel – Amcığın 16 Buyruğu

Bir süre geçer …

Öğrenen Adam : abi TV showlardan falan konustuk. ortak izlemek istedigimiz TV show cikti. baska mekana da gidemiyoruz. bana gel bende var beraber izlemeye başlayalım dicem. desem mi?

Mahmut Hoca : kıza eşiği aşırtmadıysan deme. aşırttıysan de.

Öğrenen Adam : mutlu mesut gorunuyor ya.

Mahmut Hoca : başka mekanı ayarlamazsan gidemezsin tabii.

Öğrenen Adam : icki icmiyor.

Mahmut Hoca : hahaha.

Öğrenen Adam : muhafazkar degil canim 🙂

Mahmut Hoca : ben hep öptükten sarıldıktan sonra eve gidelim derim bilemeyeceğim. ya da eve yakın canım kahve çeker. muhafazkar degil ama içki yok. püüü.

Öğrenen Adam : eve çağırasım var.

Mahmut Hoca : ben olsam canım o TV showu çekti evde download ama daha izlemedim derdim. bir ara beraber izleyelim der tepkisine bakardım.

Bir süre daha geçer …

Öğrenen Adam : hatunla evdeyiz.

Bir gün geçer …

Öğrenen Adam : Oh yeah bu iş oldu 😀

Mahmut Hoca : Gördüğün gibi ilk gecede oluyormuş. Kahveden direkt iyiymiş yalnız.

Öğrenen Adam : abi naber? superdi ya.

başlarda isteksiz gibiydi, ben bu iş olmayacak sandim. sonra ben hic bozuntuya vwermedim. bi an yakinlastik, opustukflaan sonrasi tavsanlar gibi…

Mahmut Hoca : İyi iş çıkardın çekirge. Ama kız dediğin milf 75 değildi umarım 😀

Öğrenen Adam :Yok abi 93li.

Mahmut Hoca : Aferin çekirge.

Öğrenen Adam : ya bizim bu sevismedigimiz zamanlarda durmadan opusup yigismemiz normal mi? ben yanasmazsam kiz geliyor, o gelemzse ben opmeye basliyorum.

Mahmut Hoca : kendini kaptırıp 3 güne seni sevmek aşkların en güzeli böcüklüğüne girme de … azmışsınız. sonra kıçını dönüp yatarsın.

Öğrenen Adam : ya ben orda da biraz amatorluk yaptim. kiza sen benim hatunumsun dedim sevistikten sonra. optum, kokladim falan. kiz zaten paralize oldu. durmadan cok tatlisin, cok iyisin vs vs. bundan sonra ben varim dedim. sevgilimsin falan dedim.

Mahmut Hoca :Ulan aferin dedik kursağımızda bıraktın 😀 sen var ya sen kimseye mavi haplı meriç falan deme.

Öğrenen Adam : yav yine zıçtik mi? simdilik iyi gidiyoruz ama.

Mahmut Hoca : istikrarlı bir şekilde böyle yaparsan 3 aya falan sıçarsın merak etme. şimdilik iyi gidiyoruz diyor ya 😀 Kaç saat oldu ki kötü gidecek 😀

Öğrenen Adam : kiz kedi yavrusu gibi sokulup benim hayatimda 2 kisi oldu. hic dogru duzgun bi iliski yasamadim vs dedi. aşirı ilgiliydi bana. ben de sevgili iliskisi dusunuyordum bir hatunla, karsima sen ciktin dedim.

Mahmut Hoca : Ağlıyacağım lan … aggghhhh.

Öğrenen Adam : e ama duzenli bir iliski istiyordum?

Mahmut Hoca : Ya 3 4 ay koklaşıp ağzını açmasan bari.

Öğrenen Adam : dur ben buldum nerde sictigimi. belki hatun, iliski materyali degil..nerden biliyorsun? 1 gunde nasil karar verdin diyeceksin

Mahmut Hoca : düzenli bir ilişki istemek problem değil. problem senin seninle beraber olan ilk kıza ilk gecede atlaman.

Öğrenen Adam : abi kiz cok hoslandigini hem sozleriyle hem hareketleriyle belli etti. seks yaptik deli gibi ve sonrasinda bir daha goruscekmiyiz falan dedi.

Mahmut Hoca : daha kötüsü sen kafa olarak hemen o bir önceki kızdaki gibi kapılıp aşk böcüğü olma kafasındasın.

abi kiz cok hoslandigini hem sozleriyle hem hareketleriyle belli etti. seks yaptik deli gibi ve sonrasinda bir daha goruscekmiyiz falan dedi.

Eee? Tek kriter bu mu yani? Kız seni istiyorsa bitti. Senin bir kriterin yok. Sana he desin yeter?

Öğrenen Adam : ben de biz baya uyumluyuz, kafa dengisin. birlikte bir cok sey yapariz dedim.

Mahmut Hoca : kısmetse olur … ne diyeyim başka çekirge 🙁 ne dediğinden çok senin kafa yapın tehlikeli.

Öğrenen Adam : sen ne disinuyosun dedim. ben de istiyorum ama istekli gorunmemeye calisiyorum seni urkutmemek icin dedi. yani beni siktin, hemen nikahina alacaksin moduna girmemden tirsmis.

Mahmut Hoca : sen kıza aslında ne kadar efendi çocuk olduğunu 2 güne gösterirsin merak etme :((

Öğrenen Adam : ben o kafayı aştım aslında. o onceki aşk bocugu kafasina hayatta girmem. onun sebebi surekli iletisimdi. hani senin, en kisa yoldan oneitise girme yolu dedigin.  bir ton shit testten gectim, her seferinde benim dedigim oldu. hani senin yazinda dedigin gibi ne oneitis olacak kadar efendi, ne de sikip atacak kadar alfa…

Mahmut Hoca : sen olayı pek anlamıyorsun maalesef.

Öğrenen Adam : yani kizi urkutmemek icin efendi adam kafasina girme diyorsun. bundan tam olarak kasit nedir?

Mahmut Hoca : ben cicim aylarının tadını kaçırmayayım. sen nasıl olsa geleceksin sonra.

Öğrenen Adam : insallah tesekkur etmeye gelirim 🙂

Mahmut Hoca : Umarım.

Öğrenen Adam : kiza iliskiyi cok cabuk mu sundum?

Mahmut Hoca : “yani kizi urkutmemek icin efendi adam kafasina girme diyorsun” dedin ya. Frekansımız tutmuyor bir türlü. Sen kadın merkezli düşünmemeyi beceremedin bir türlü. o nedenle benim tavsiyemin bir yararı yok. sen nasıl olsa uygulamayacaksın.

Öğrenen Adam : olmaz olur mu abi ya, dinliyorum.

Mahmut Hoca : yok dinleyemiyorsun. kız tavlama mekaniğini dinliyorsun sadece. gerisi için pişmen lazım. bence cicim aylarının tadına bak ve umarım kendini çok kaptırmadan yavaştan alırsın.

Öğrenen Adam : hatam ne?

Mahmut Hoca : hep aynı. kadın merkezli olmadan düşünemiyorsun, yokluk zihniyetine göre davranıyorsun, ilişkiye dünden razı erkek modundasın ki seninle ilişkinin bir değeri olmuyor.

Öğrenen Adam : tam dusundugum sey, hemen iliskiyi veren ve degersizlik algisi yaratan kisi.

Mahmut Hoca : bak işte bak bu görüyor musun? aklın fikrin imajı çizmekte. derdin bu. algısı yaratmak diyorsun.bunca zamandır konuşuyoruz ama sen bu konuda hiç ilerlemedin. sıfır. aklın fikrin kadına nasıl görüneceğinde. ben sıkıldım bunu dile getirmekten. senin elinde yeterince tavsiye var. ne yaparsın bilmem ama bir şekilde içselleştir.

Öğrenen Adam : ödül olma fikri, bana tam anlamıyla sirayet etmemis? kanıtlama ve imaj yaratma çabası evet, benim zayıf yönlerimden biri. biraz daha açık olsana. benim nasil dusunmem gerekirdi? carpe diem deyip bir sey dusunmyerke anin tadini cikarmam mi?

Mahmut Hoca : benim bu konuda muhabbet etme motivasyonum yok. aynı şey etrafında dönüp duruyoruz. nasıl düşünmen gerektiğini çok tartıştık. sana tavsiyem artık pratiğine odaklan.

Öğrenen Adam : bol tecrube… daha da bol tecrube. bakıs acisi en iyi bu sekilde degisir. galiba konusarak olmayacak evet ama tecrubelerimi yazıp akıl alcam.

Mahmut Hoca : senin muhabbet motivasyonun pek farkında değilsin ama aynen böyle mavi masallarda kalıp kadında algı yaratma taktiği. ilişki kapısını koruyup kibarca ağırdan almak yerine yattığın ilk kıza bedavadan peşkeş çekmişsin ama derdin değerli algısı yaratmak. olayda merkeze kendini koymayı öğrenmen lazım.yoksa bu kızla 1 ay koklaşınca kendini kaptırırsın. benden söylemesi. radarları da açık tut.

Öğrenen Adam : ya ama benim de duzenli iliskiye ihtiyacim yok mu? bana seksi sunmuş işte, ben de ilgimi sundum.

Mahmut Hoca : sen muhtaçsın. Muhtaç olmak ile ihtiyaç duymak aynı şey değil.

Öğrenen Adam : nasıl değil? simdi ic sesim diyordu ki hic sevgili mevgili muhabbetine girme. op, kokla, sevis. sonra yeniden bulus, keyfini cikar, duruma gore sevgili.

Mahmut Hoca : bak uzun süreli ilişki mi istiyorsun? iste dert değil. hatta hedefi bilmek iyi.

Ama ilişki istiyorsan ilişki materyali hatun lazım. bu öyle mi? bilmiyorsun. seks hariç masaya bir şey koydu mu henüz? Yok. Koyacak belki ama çok erken.

Öğrenen Adam : tamam kadinmerkezli dusundum farkindayim. iliski materyali gibi gorunuyor. utangac, anac, dusunceli, feminen.

Mahmut Hoca : 3 – 4 ay geçmeden bilemezsin. dikkat et kızın maskülen bir erkekten beklentisi de o. sen ne disinuyosun dedim. ben de istiyorum ama istekli gorunmemeye calisiyorum seni urkutmemek icin dedi dedin. kız erkek adamın ne olduğunu biliyor zaten. ona göre hareket edecek. ama sen çok aşaüılamayı sevdiğin “meriç” gibi davranıp erkek adam olmayabileceğini gösterdin.

Öğrenen Adam : bunu, duzenli iliski istiyorum diyerek mi yaptim?

Mahmut Hoca : gerçek bir erkeği kadın yavaş yavaş ürkütmeden ilişkiye çekmesi gerektiğini bilir. senin kızın dediği gibi: sen ne disinuyosun dedim. ben de istiyorum ama istekli gorunmemeye calisiyorum seni urkutmemek icin dedi

Öğrenen Adam : yani bu bizim amacimiz olmamali.

Mahmut Hoca :erkek adamın ilişkiye çekilmesi lazım. meriç ise dünden razı. sen hangisisin? zaten senin bu meriç dediğin adamlara öfken de bundan. Sana ayna tutuyorlar. O aynada kendini görmezsen öfkelenmezsin. içindeki mavi haplı capcanlı.

Öğrenen Adam : kadin bizi ikna etmek icin caba harcayarak, caba sarf ederek almali. tipki bizim seksi almamiz icin caba sarf etmemiz gibi?

Mahmut Hoca : Cevabı şurada : “sen ne disinuyosun dedim. ben de istiyorum ama istekli gorunmemeye calisiyorum seni urkutmemek icin dedi”

Öğrenen Adam : yani?

Mahmut Hoca : bunu düşün.

Öğrenen Adam : benim ustte yazdigim degil mi? senin beni sekse ikna etmek icin sarf ettigin cabayi benim de iliski icin sarf etmem lazim.

Mahmut Hoca : bir kere kırmızı hapı sindirmek istiyorsan bu şeylerin öznesi kadın değil “ben” olmalı. kadın bizi ikna etmek için bla bla değil. Ben onun ilişki için ne yapacağına bakacağım ve masaya seks hariç koyduğu ekstra çabaya göre bu iş gelişecek. erkek adam olsaydın kızın dediği gibi ilk geceden ürkerdin. ama kıza sıradan bir beta olduğun konusunda garanti verdin. o da sana ürkmüştüm ama ürkmeme gerek yokmuş dedi.

sorman gereken şu : ben beta mıyım mavi haplı mıyım olay bu değil. olay ben neden hemen atlayıp efendi çocuk garantisi verme ihtiyacı hissediyorum. kendini merkeze koyup düşün. cinsel kimyanın etkisi ile 3 5 ay bunların zararı hissedilmez ama sonra patlama ihtimali yüksek.

Öğrenen Adam : ben bunu demistim? yani efendi gorunmek= kizi ve iliskiyi garantilemek. yanlis olan bu. bundan kurtulmak lazim. kiz basta, bu beta degil, bunu iliskiyi ortaya koyup urkutmemem lazim demis ama sonra heaa gerek yokmus demis,evet dogru olabilir.

Mahmut Hoca : kız demedi yahu. sen dedin. kızcağız seni takip ediyor.

Öğrenen Adam : 3- 4 ay seks kimyasi yuzunden anlasilmamis da olabilir ama sunu iyi idrak etmek lazim. alfa kafasi bize cok uzak. biz efendi cocuklar olarak, şovalye ruhuyla buyuduk.

Mahmut Hoca : biz dediğin siz kimlersiniz?

Öğrenen Adam : biz, erkekler. genel anlamda.

Mahmut Hoca : yoo her erkek böyle değil. ve sen yaş olarak buna da sığınamazsın artık. alfa kafası sana çok uzaksa neyin muhabbetini ediyoruz? zira alfa kafası dediğin şeye uzak zihniyet sende zaten otomatik analize gerek yok.

Öğrenen Adam : tamam yas olarak buyugum de yillarca beta kafasiyla yasamisim. bu dogrultuda dusunmusum, her neyse peki benim, hatunun elini tutmak istemem, ona sarilmak istemem falan benim beta zihniyetimi mi yansitiyor? bunlari yapmak istiyorum.

Mahmut Hoca : Herneyse değil ama … her neyse. Dediğim gibi sen kafanı değiştirme ile değil kafanı değiştirmeden sonuç elde etmeyle uğraşıyorsun. Hatunun elini tutmak, sarılmak vs … bunları gecelik veya tabak kızlarla bile istersin. Sorun bu değil. Sorun senin yokluk zihniyeti ile seninle yatan ilk kızla hemen ilişki ponçikliği düşünmeye başlaman. Ağzını açıp aylarca ilişki demeden de yapardın bunu. İstediklerin değil motivasyonun problem. O nedenle de bir kız yokken öfkeli ve kadınlar şöyle böyle modundasın, kız varken ponçikleşeceksin. Sonra o kız seni bırakınca yeniden kadınlar şöyle böyle.

Kısacası senin böyle hemen ilişki moduna girme nedenin elele, kucak kucağa ilişki isteğin değil … sen erkek olarak yeterli olmadığını düşünüyorsun ve hemen ilişki ile ödeme yapmazsan kaybedeceğinden korkuyorsun. Motivasyonun bu. Yoksa el ele, dudak dudağa istemek betalık mı şeysi bahane.

Sen el ele, dudak dudağa ol, tadını çıkar ama bir yandan da yapman gereken dur bir iki ay bak bakalım masaya seks hariç ne koyuyor diye takip etmek, yatırıma değer bir kız mı, akıl sağlığı yerinde mi, daha da önemlisi aramızda sorun çıkınca nasıl hallediyor – beni mi suçluyor, sorumluluk alıyor mu – diye bakmak.

Senin sorunun şu ki senin kafanda bir erkek ilişki öncelikli kafayla bir aya kalmaz aşk böcüğüne dönüşür ve bunları yapmaz bile.

Öğrenen Adam : bunlar o kadar dogru ki. bakış açisı iste. hemen iliskiye atlamak yanlis. belki de psikopat ya da saglikli olsa bile sadece seks veriyor.

Mahmut Hoca : Yoksa öp kokla ne olacak. Benim 3 tabağım varken hepsini el ele öpe koklaya seviyordum. Bu tabak çevirmeyi 1F tarzı kafasına vurup siker kapıya koyarım sanıyorsun sanırım.

Bir de Allah aşkına seks veriyor lafını dağarcığından çıkar.

Öğrenen Adam : hayir hayir allahtan o aşamayi gectim. iki tabakla opusme, koklasma yapmam ama. bana etik.gelmiyor.

Mahmut Hoca : Mavi haplı aptallığından sünepe davranmaz, korkusundan davranır. Bunu unutma.

Öğrenen Adam : bende bu korku var. inkar etmiyorum. bunu da yakin zamanda ascam.

Mahmut Hoca :Bunu aşacağım diyerek aşamazsın. Korkmana rağmen doğru olanı yaparak aşarsın. Bu kızla ne olur bilemem. Ama 3 – 4 ay değerlendirip fazlaca kapılmadan ve değerlendirmen sonucu eğer kız iyi çıkmazsa yalnız kalmayı göze alıp bırakacak cesaretin var mı?

Öğrenen Adam : yalniz kalmaya cesaretim var mi? bunu 4-5 ay once sorsan hayir derdim ama simdi var. hem de edebiyat yapmadan, nazikce durumu izah edip ayrilirdim. eskiden olsa ben sana sunu yaptim vs vs edebiyatina girerdim.

ama sanki hemen iliski sunmazsam degersiz sayilip terk edilecekmisim gibi.

Mahmut Hoca : Evet mavi hap kafası bu işte. gerçi maskülen ve erkek olarak yeterli değilsen elin mahkum. Ya ilişkiyle, ya parayla ama bir şeyle farkı vermen lazım. O yüzden zaten görünmek imajı çizmek yerine kafanı değiştirmen, kendine değer katman lazım.

Kırmızı Hap Sohbetleri – Buluşmada ekilmek

Öğrenen Adam : bi kizla bulustuk. kahve ictik. sonra spora gidecekim. kiz gel benle konferans dinle dedi. sporum var ama sen benim kisa film gosterimime gel dedim. tamam dedi. gecen cuma davet etmistim. ne geldi ne de gelemedigi icin ozur diledi. ben de direkt nextledim. ona niye gelmedin demek bile bir ilgidir diye dusundum.

Mahmut Hoca : Kızlar çok ekiyor artık. Oyunun gerçeği bu.

Öğrenen Adam : yani nezaket kurallarını aşan bir şey. tamam bana yalvar, af dile demiyorum ama ben gelemiyorum bugun kusura bakma der insan.

Mahmut Hoca : Neden nezaketsiz? Gelmediği için neden özür dilesin? Dilememesi sana ilgisiz demek, kaba değil. 2ncisi senin oyunun kötü. Bir kızla buluştuğun gece yatağa gidecek yolun boş olacak. Sen kendin spor günü buluşup bu iş olmaz demişsin ve kötü oyun kurmuşsun. Zaten beklentin yok gibi. Oysa hatunu o gece sikebilirdin.

Öğrenen Adam : İlk gece işi sekse dökmek bana hard mode geliyor biliyor musun? (*) Ama gitsem çerçevesine girecektim hatunun?

Mahmut Hoca : En azından olacakmış gibi davran. Ya tabii spor varken gitmezsin ama senin hatan spor gününe ayarlaman. Sanki ilk gece sikeceksin gibi. Kızı kahveden biraya oradan yatağa. Oyun böyle kurulur. Olur olmaz o ayrı.

Öğrenen Adam : en fazla 1 saat kalabilirim dedi hatun. ben de zaten spora kaccam, dedim. bir tanisma olur diye dusundum ama hatun cagirdi iste.

Mahmut Hoca : sen orda vermişsin çerçeveyi zaten. şu hayatımda hatunun çağırdığına gittiğim hiç olmadı.

Öğrenen Adam : su da var, bu hatunlari ilk geceden yataga atmak isteyen bir suru kotu ornek var.

Mahmut Hoca : Hayır tam tersi çoğu senin gibi iyi çocuk emin ol.

Öğrenen Adam : hatun çagirmadi abi. ben onu mekana cagirdim. ben 1 saat kalabilirim dedi. saati, yeri ben belirledim.

Mahmut Hoca : Günü?

Öğrenen Adam : hatun, 1 saat kalabilirim deyip sonrasında beni konferansa çağırdi ama gitmedim. gunu de ben belirledim.

Mahmut Hoca : “zaten 1 saat kalırım” diyen hatuna gidilmez.

Öğrenen Adam : Pazarlık gibi değil mi?

Mahmut Hoca : evet beni öpemezsin bile diyor. sen de kabul etmeyeceksin.

Öğrenen Adam : benim bir de taciz mevzusu canımı sıkıyor. o kadar kotu lanse edilmiş ki kizi opmek falan, sanki tacizci gibi hissediyorum kendimi.

Mahmut Hoca : işte feminen buyruğun son darbesini de yemişsin. ey değerli görmediğimiz erkekler, kendi kendinizi oyundan çekin.

Öğrenen Adam : peki, kizla samimi oldun. o hvayi yakaladin. kizin elini bir bahaneyle tuttun ama kiz cekti elini? bu bana oldu mesela.

Mahmut Hoca : sonra biraz ara verip başka bir kino yaparsın. olmazsa bir dahaki buluşma. ama kino olarak el tutmasan daha iyi. ha pardon sen fal bakma gibi el tutma diyorsun.

Öğrenen Adam : yoo fal gibi degil. yavastan eline bakarken tutma vs …baska bir kinodan kasit mesela saciyla oynama ya da sarilma mi?

Mahmut Hoca : o şekilde elini tutmaya çalışman tamamen gereksiz ve aşırı. sevgili misin ki 1 saat gördüğün kızın elini tutuyorsun? sende hala “ben ilişki materyali iyi çocuğum diye göstermezsem olmaz” kalıtısı var. kino dokunmaktır tutmak değil. sarılmada da her zaman kız sarılmalı senin telkinknle.

Öğrenen Adam : aha işte bir şey daha öğrendim. ben yuzugun guzelmis, bakiyim diyerek elini tutmustum kizin. demek aşırıymış.

Mahmut Hoca : evet oradan kalıcı olarak el tutmaya geçmen aşırı ve gereksiz.

Öğrenen Adam : peki işi sekse goturme evresinde nasil ve ne kadar dokucam?

Mahmut Hoca : onun bilimsel bir ölçüsü yok maalesef. ama kendimi iyi ve ilişki materyali olarak pazarlamazsam kaybederim korkusu olmazsa erkek içgüdüsel yapar bunu. belli bir aşamadan sonra azdırıcı ama ilk başta zor. genel kural şu : bir kadınla yatağa gitmek için 7 ya da 10 saatin var. bunu iyi kullan. senin gibi 5 saatchat yapan mesela kötü kullanır.

Öğrenen Adam : yav ama kiz bunu gormezse seks istemez gibime geliyor. sacma ama oyle. kiz sevgili olma materyali olmayan bir adama niye versin?

Mahmut Hoca : mavi hap işte. kızıyorsun deyince ama sen mavi haplısın. entellektüel olarak kırmızı hapa bulaştın ama davranışlarını yöneten kod mavi.

sana şimdi başka bir KH bilgisi : kız seni ilişki materyali görürse yatağı geciktirir. tam tersi yatmaz. kırmızı hapla fişten çekildin mi doğal devrelerin neyi ne zaman yapacağını biliyor zaten. mavi haplı bunları yaparsan kızlar sana gelmez diye beyni yıkanmış ve korkmuş olduğundan doğal devreleri bastırır.

Öğrenen Adam : oha cok ilginc. iliski materyali gorurse utanacagi icin mi yatmaz? yani ilerde ben sana ilk geceden verdim dememek icin.

Mahmut Hoca :sana yollu görünmemek için. zira sözde iyi çocuk çok yargılayıcıdır.

Öğrenen Adam : e ama ben kirmizi hapliysam benle sevistikten sonra gidecek mi?

Mahmut Hoca : belki belki de değil. ama kırmızı haplı adam kıza eğlenceli ve yargısız bir gece sunduğundan orospu kalkanı kalkmaz. kızın seni ilişki materyali görmesi yanlış tanım aslında.

Öğrenen Adam : sağlayıcı gormesi. aslinda biz kadinin arzusuna hitap etmeye calisiyoruz.

Mahmut Hoca :Hayır tam tersi hoşlanmaya oynuyorsunuz. arzuya değil. bak saf vur kaç alfaya da her kadın vermez. dengeyi kuracaksın. erkek olmaktan korkmayacaksın.

Öğrenen Adam : tarz meselesi sanirim. bazi kadinlar o arzuyu bastirirlar. geleneksel tiptekiler ornegin.

Mahmut Hoca : bazı kadınlarla da olmasın ne olacak? kırmızı hapta her kadına hitap etmek diye bir şey yok.

Öğrenen Adam : abi ama şu var, bulusuyosun, 100 tl’ye yakin para gidiyor ama aksam seks olmuyor. bu can sıkıcı degil mi?

Mahmut Hoca : 100 lira harcıyorsan en azından iyi vakit geçirirsin. seks 100 tlden pahalı bir şey.

Öğrenen Adam : pek hic bulusmanin ortasinda hareketlerine irite olup gittigin oldu mu? olmustur.

Mahmut Hoca :oldu sitede bir saha raporu olması lazım. ama genelde kahve esnasında beğenmediğim halde bile 1 saat otururum en azından.

Öğrenen Adam : süreç şoyle mi? kahve- yemek- icki- seks?

Mahmut Hoca : genelde ama yemek ayaküstü. restoran değil.

Öğrenen Adam : peki ilk gecede isi bitirmek ciddi ustalik ve tecrube isteyen bir sey mi?

Mahmut Hoca : kafaya da bağlı.

Öğrenen Adam : o kafa yapisi bizim hatunlarin %10’unda vardir?

Mahmut Hoca : kadının değil senin kafa yapına. ortalama erkek kadını yönlendiremez ama bir yandan da kafası yargıcıdır. sen kadını yargılayan bir adamsın kız seninle seks yapmayacaktır. kızla bir akış tutturuyorsun ve içindeki 5 yaşındaki haşarı oğlan ortaya çıkıyor ve kızı eğlenceli ve hafif bir geceye çekiyor. temel bir eşik aşırtma ile kız orda. zaten böyle erkek sayılı. çoğu erkek aşırı alıngan ve katı. aklından senin daha önce yazıya dökülen kafa yapında sürekli bir beğenilir miyim tedirginliği. o kadar negatif ile nasıl pozitif maskülenite ve cinsel gerilim yaratacaksın? gerçi aynı gerginlik bizim kızlarda da var. açması daha zor.

Öğrenen Adam : bizimkilerde direkt.tecavuze ugrar miyim, bu da yoksa abaza mi kafasi var.

Mahmut Hoca : valla işte onu pek görmedim ben. tam tersi kızların rahatlığına şaşıyorum. ilk gecede bana gelen ya da beni evine alan hep aşırı cesaret.

Öğrenen Adam : bir de 20 lerin baslarindakiler daha kucuk olduklarindan ilk gecede zor. ama mesela 23- 30 arasi kolay.

Mahmut Hoca : asıl 20 – 25 yaşın çivisi çıkık.

(*) Bunu diyen adam inanmasa da gecenin sonunu hazırlayarak bir ay geçmeden başka bir kızla buluşup ilk gecede işi bitirdi 😀 Bu da bir sonraki yazının konusu olsun.

Jordan Peterson Türkçe – Ataerkil Toplum Üzerine (Türkçe altyazılı)

Jordan Peterson’un bir röportajından :

Basın Mensubu : Benim anlayışıma göre ataerkillik toplumda erkek egemenliğinin hakim olmasıdır.

Jordan Peterson : İyi, ben ataerkillikten bunu anlamıyorum.

Basın Mensubu : Siz ne anlıyorsunuz peki?

Jordan Peterson : Erkek egemenliği toplumun hangi alanlarında hakim?

Basın Mensubu : Zenginliğin büyük bir çoğunluğu erkeklere ait … … sermayenin büyük bir çoğunluğu erkeklere ait … kadınlar daha çok ödeneksiz iş yapıyor.

Jordan Peterson : Erkeklerin çok küçük bir kısmından bahsediyorsun.

Kişilik bozukluğu olan insanların çoğu erkek.

Hapisteki çoğu insan erkek.

Sokakta yaşayan insanların çoğu erkek.

Şiddet suçlarından mağdur olanların çoğu erkek.

İntihar eden insanların çoğu erkek.

Savaşlarda ölen insanların çoğu erkek.

Okulda başarısız olanların çoğu erkek.

Yani hakimiyet nerede tam olarak?

Çok başarılı olan küçük bir grubu ele alıp … Batı toplumunun yapısını temsil ediyorlarmış gibi göstermeye çalışıyorsunuz. Bunda en ufak doğruluğu yok.

Basın Mensubu : Ama tecavüz kurbanı olanların çoğunun kadın olduğunu söyleyebiliriz. İki cinsin de başına çok kötü şeyler gelebiliyor.

Jordan Peterson :Bu konuda haklısın. Ama söylediğin şey erkek hakimiyetindeki bir ataerkilliğe kanıt oluşturmuyor. Sadece her iki cinsin de başına kötü şeyler geldiği anlamına geliyor ki bu zaten hepimizin malumatı.

Basın Mensubu : Ama mesela erkeklere tecavüz eden kadın yok neredeyse.

Cinsel şiddet anlamında da bir asimetri görülüyor burada.

Jordan Peterson : Evet asimetri var… Asimetri birçok alanda var.

Ama bu Batı kültüründe erkek hakimiyetindeki bir ataerkilliğin var olduğu anlamına gelmiyor. Asimetri olmasının sizin asıl argümanınızla alakası yok.

İnsanların direkt kabullendiği bir klişe bu.

Batı toplumları erkek hakimiyetindeki ataerkilliklerdir.

Hayır, değildir. Yanılıyorsunuz.

Belli dereceye kadar ataerkil bir yapıya sahip olsa bile… …bu yapının asıl kaynağı güç değildir.

Yeterliliktir (Yetkinlik diye çevirmeliydi).

Toplumumuzun ayakta kalabilmesinin sebebi budur.

İnsanlar arasındaki temel ilişkinin güce bağlı hale gelmesine neden olan sosyal yapının zorbalığa evrilmesidir.

Bizdeki güç değil ama.

Bir tesisatçı çağıracak olsanız – ki bu büyük ihtimal bir erkek olacaktır – Seni bu seçimi yapmaya zorlayan zorba tesisatçı birliği falan yok. Toplumumuzda giriştiğin bütün etkileşimlerde bu böyledir.

Sana türlü hizmetler sunan ve genellikle orta sınıftan gelen insanlarla muhattap oluyorsun. Sen de en iyi hizmeti verebilecek kişiyi seçmeyi istiyorsun. Ve bunu bulabiliyorsun.

Bu herhangi bir zorbalığın hakimiyeti altında gerçekleşecek şey değil.

Tekrar söylüyorum kültürümüz; Batı kültürü kesinlikle mükemmel olmamasına ve içerisinde zorba elementler barındırmasına rağmen…

…günümüze kadar görülmüş en hoşgörülü ve günümüzün en hoşgörülü toplumudur.

Bu ataerkillik yorumunun ne kadar tehlikeli ve zarar verici olduğunu göremiyorsunuz sanırım.

Kadın ve erkek tarih boyunca işbirliği içerisinde olmuştur.

Böylece kronik açlık, erken ölüm, hastalık…

…ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan çocuk yetiştirme zorluğuyla başa çıkabilmişlerdir.

Durum böyleyken geçmişe dönüp “erkekler gaddar ataerkillikleriyle gücü ele alıp kadınlara zulüm çektirdi” demek…

…tarihin rezalet bir şekilde yanlış okunmasıdır.

Bu, genç kadınlara öğretilecek en kötü şey ve genç erkeklerin üzerine yıkılan korkunç bir anlayıştır.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Jordan Peterson – Karanlık Taraf (Jung’un Gölge Kavramı)

Jordan Peterson’un ders verirken karanlık taraf ile ilgili konuştuğu kısım (Türkçe alt yazılı).

Tecrübenin değeri, kabaca; onun sayesinde, dünyaya bakış açında ve hayatta ki rolünde nasıl bir değişim türettiğindir. Yani, değerli bir bilgidir.

Berbat bir hikaye anlatabilirler ve bu değerli olabilir. Çünkü; dünyaya nasıl bakmaman gerektiğini gösterebilir. Bakış açınızı ve rolünüzü.

Olumlu bir hikaye de yararlı olabilir. Bu nedenle; korkunç, psikopat insanların hikayelerini izleriz. Onlar gibi olmamayı öğrenme ümidiyle.

Gerçi bunda, başka avantajlar da var. Kötülük (*)  yapamayacak birisinin, kötülük yapabilecek birisinden daha iyi olduğunu söyleyebilirsiniz. Ve ben bunun -Jung’cı düşünceye göre de bu böyledir- yanlış ve tehlikeli bir düşünce olduğunu söylerim.

Çünkü; kötülük yapabilecek birisi değilseniz, yapabilecek herkesin kesin kurbanı haline gelirsiniz.

Yani insanların, kötü insanların hikayelerini izlemenin sebeplerinden biri de bir taraflarının, içlerinde ki canavarla birleşmek istemesidir.

Onlara karakter ve öz saygı veren bu canavardır. Çünkü zarar verebilir hale gelmeden önce kendine saygı duymak imkansızdır. Güçlenir ve bir şekilde tehlikeli olduğunu görürsen yada cidden tehlikeli, kendine saygı duymaya başlayabilirsin. Başkaları da bunu yapar.

Demek istediğim; ”kötü olmak, olmamaktan daha iyidir” değil. Demek istediğim; kötülük yetisine sahip olup, kötü olmamak, kötülük yetisine sahip olmamaktan daha iyidir.

Çünkü birisinde; zayıf ve naifsin. Ama diğerinde; tehlikelisin ama bu kontrolün altında.

Bilirsiniz, bir çok savunma sanatı bunu felsefesi haline getirmiştir.

”Seni dövüşmen için eğitmiyoruz seni gözünü açman ve huzurlu olman için eğitiyoruz ama kavga etmek zorunda kalırsan…

Ayrıca dövüşme konusunda kendine güvenin varsa bu kavgaya girme ihtimalini düşürür. Çünkü birisi seni zorladığında kendinden emin bir şekilde tepki verebilirsiniz. Zorbalara karşı hep işe yarar. Genelde, yeterli derecede özgüven göstererek -ki bu üstünlük göstermeye eşdeğerdir- zorbayı vazgeçirebilirsiniz.

Yani, içinizde ki canavarla geliştirdiğiniz gücünüz; huzurunuz için en iyi garantidir. Jung’ın, insanların gölgeleriyle birleşmeleri gerektiğine inanmasının bir sebebi de bu. Ve ”Bunu yapmaya çalışmak korkunçtur. Çünkü; insanın farkına varmak istemediği tarafı olan gölgesi, cehenneme kadar uzanır.” der.

Demek istediği kendi gölgeni analiz ederek, başkalarının ve kendinin neden, 20. yüzyılın karakterini oluşturan berbat vahşetleri yapabileceklerini anlayabilecek olman. Ve bu anlayışa sahip olmadan, onu kontrol altında tutamazsın.

Mesela Nazi Almanyasını yada Stalin kontrolünde ki Sovyetler Birliğini araştırıp kendinize ”Bunlar nasıl insanlardı?” sorusunu sorarsanız. Kurbanlardan bahsetmiyorum, suçlulardan bahsediyorum. Cevap, senin gibi oldukları olur ve bunu bilmiyorsan, nedeni; kendin de dahil olmak üzere, insanlık hakkında hiçbir şey bilmemendir (**). Durum buysa; neden senin gibi olduklarını öğrenmen gerekir. Ve inanın, bu eğlenceli bir şey değil.

Bu, insanlarda travmaya neden olabilecek bir şey ve bu nedenle yapmıyorlar. Aydınlanmaya giden yolun, nadiren yürünmesinin bir sebebi de budur. Bu yol sadece, huzurunu takip edip seni mutlu yapan şeyleri yapmaktan ibaret olsaydı, dünyada ki herkes bilgeliğin kusursuz örneği olurdu ama durum bu değil.

Durum; karşılaşmayı isteyeceğin son şeyle karşılaşmak. Bu herkesde var.

Şovalyelerin kutsal kaseyi aradıkları bir Kral Arthur hikayesi var. Bu kase ya son akşam yemeğinde kullandığı kase yada çarmıha gerildiğinde kanının içine döküldüğü kase.

Hikayeler değişiklik gösteriyor ama kase basitçe, anka kuşu gibi, değişimi sembolize eden kutsal bir obje. Bir fikir.

Eşit oldukları için yuvarlak masada oturan Arthur’un şovalyeleri, en değerli objeyi bulmaya çalıştılar.

En değerli şeyi bulmak için nereye bakarsın?

Şövalyelerin her biri kaleyi çevreleyen ormana gittiler ve kendilerine en karanlık görünen noktadan ormana girdiler.

Bu iyi bir ders.

Çünkü bilgeliğe ve tamamen aynı şey olan kişisel değişime giden yol kesinlikle yürümek istemeyeceğin yol.

Bunun nedeni oldukça teknik. Bu da Jung’cı bir varsayım.

İçimizde gelişmemiş bir sürü şey var ve bunun nedeni onlara bakmaktan kaçınmamız. Çünkü onları görmek istemiyoruz. Ve geliştirmekten kaçındığın kısımlar var çünkü o kısımları geliştirmek zor.

Yani istediğin şeyin, bakmak istemediğin yerde olması, gerekiyor.

Çünkü oraya sakladın.

Bu durumun herkes için farklı olmasının sebebi de bu.

Senin aydınlanma ve dehşet alanın, başkasınınkiyle aynı olmayacak. İkisinin de aydınlanma ve dehşet alanı olması dışında. Yani, bir analitik seviyede eşitlerken, diğerinde farklılar.

Herneyse. Kurguya ve işlevine dönecek olursak gerçeği damıtır ve karma karakterler oluştururlar ve ne kadar karışık olurlarsa o kadar, mitolojik karakterlere benzerler. Bunun sonucunda, daha evrensel olurlar ve daha çok dini ilahlara benzemeye başlarlar ama bunun sonucunda kişisel tecrübeden uzaklaşmaya başlarlar. Bu nedenle edebiyatta, karakterini normal bir insandan fazlası ama bir tanrıdan daha azı yapabileceğin dar bir alan var. Seksenlerde süpermenin başına gelenler gibi.

İki tanrısal, iki de dünyalı ebeveyni vardı ve Harry Potter gibi kimsesizdi.

Oldukça yaygın bir tema. Süpermen ilk başta sadece, binaların üstünden zıplayabiliyordu belki bir lokomotifi durdurabilirdi ama 80’lere doğru gezegenlerle hokkabazlık yapmaya, hidrojen bombaları yutmaya başladı.

Herşeyi yapabilirdi. İlginçliğini kaybettiği için insanlar çizgiromanı almayı bıraktı.

Korkunç bir şey olur ve süpermen düzeltir.

Başka bir şey olur ve süpermen düzeltir.

Bu sıkıcı.

Öyle bir arketipe döndü ki, basitçe her şeye kadir tanrı gibiydi.

Ve bu hiç eğlenceli değil. Tanrı kazanır, sonra tekrar kazanır…

Bu nedenle onu kriptonitle zayıflatmaları gerekti. Yeşil kriptonit onu hastalandırdı.

Sanırım kırmızısı onu mutasyona uğratmıştı.

Pek iyi hatırlamıyorum. Her neyse.

Anlatılacak bir konu olsun diye karakterine zayıflıklar getirdiler.

Ve bu üzerine düşünülmesi gereken bir şey.

Bunda derin bir varoluşsal ders var.

Varoluşun sınırlı, hatalı ve narin.

Ufak bir lambanın içinde ki dahi olan cin gibisin.

Sınırsız potansiyelin var ama ufacık bir yaşam alanına sıkışmış halde.

Alaaddin’de cini oynarken Robin Williams’ın dediği gibi.

Ama sınırlarınız olması gerçeği; hayatınızın anlamının o sınırları aşmak olduğu anlamına geliyor

ve eğer sınırların olmasaydı bir konu olmayacaktı. Belki hayat da olmayacaktı.

Yani, belki de kusurlu ve yetersiz olduğumuz gerçeğini kabullenip, bunu varoluşun bir gerekliliği olarak görmemiz gerektiğinin bir nedeni de bu.

En azından mantıklı bir fikir.

(*) Kötü : Bu konuşmada ”kötü” olarak çevirdiğim her yerde ”cruel” kelimesi kullanılıyor. Kelimenin tam çevirisi ”zalim, gaddar veya yırtıcı” olmasına rağmen burada kötülük yapabilmekten bahsedildiği için kötülüğü kullandım.

(**) Jordan Peterson bunu şöyle açıklıyor : İnsanlar Nazi Toplama kampları ile ilgili filmler izlediklerinde o ortamda olsalar Oskar Schindler gibi davranacaklarına inanmaya meyillidir ama hayatlarını oracıkta alabilecek şeytana karşı durabilen böyle kahramanlar binde birdir. Çoğu öyle bir ortamda, Zimbardo Deneyinin de gösterdiği gibi, o kamplardaki acımasız gardiyanlara dönüleceklerdir. Öyle bir durumda zorba gardiyana dönüşmemek için gölgenle çok daha önceden karşılaşıp onun farkındalığı ile aydınlanmış biri olman gerekir.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Jordan Peterson Türkçe – Kendini Düzelt (Türk alt yazılı)

LibertarianTurk Youtube kanalı, Jordan Peterson’un PragerU için hazırladığı güzel videoyu Türkçe’ye çevirmiş (alt yazıları cc ile açabilirsiniz). Yazının metni, videonun altında.

Kendi sorunların için başkalarını sorumlu tutmak zaman kaybı. Bunu yaptığında, hiç bir şey öğrenmezsin. Büyüyüp, olgunlaşamazsın. Bu sebeple, hayatını güzelleştiremezsin.

Profesör ve psikolog olarak geçirdiğim 30 yılda öğrendim ki, hayata ve gerçekleşen kötülüklere cevap olarak 2 temel yaklaşım var : Birincisi dünyayı suçlu bulanlar. İkinci gruptakiler ise kendileri nasıl değişiklik yapabileceklerini soranlar.

Boşanmak üzere olan bir çift düşünün. Üzgünler ve sinirliler. Mutsuz, tatsız koca, karısının yaptığı kötülükleri ve neden onunla yaşayamayacağının sebeplerini düşünüyor. Sinirli ve hayal kırıklığına uğramış karısıda, kocasının nasıl onu hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyor. İkisinin de diğeri için gerekli, uzun bir değişim listesi var.

Onların barışma ihtimali çok düşük. Neden?

Çünkü diğer insanlar sorun değil. Sorun sensin.

Diğer insanları değiştiremezsin ama kendini değiştirebilirsin. Ama bu çok zor. Değişmek için cesaret ve disiplin gerek. Başkalarını, kendi sorunların için, sorumlu tutmak daha kolay ve tatmin edici.

Ufak bir dükkan’ın camını kırarak ’adaletsiz’ kapitalist sisteme ’mesaj’ gönderen genç protestocuyu düşünün. Gerçek sorunlarıyla hiç bir alakası olmayan bir kişiye zarar vermek dışında ne yaptı?

Bunun sonucu olarak hissedeceği suçluluk, şüphe ve utancı, kendi aklında bastıracak. Kendi fikirlerinin değişmemesi için. Be bu baskı, kendi sinirini ve yalnızlığını korumaktan başka bir şey yapmayacak.

Şair T. S. Eliot’ın yarattığı Cocktail Party tiyatro oyununda, karakterlerin biri hayatında zor bir dönem yaşıyor.

Kendi psikiyatristine mutsuzluğunu anlatıyor.

Ona, kendi mutsuzluğunun sorumluğunun sebebinin kendisinde yer aldığını umduğunu söylüyor.

Şok olan psikiyatrist nedenini soruyor.

Karakter de diyor ki: “eğer sorumlusu kendisiyse, değişiklikler yapabilir. Ama eğer sorumlu dünyaysa, o zaman kurtuluş yok”.

Kendisi dışında her şeyi değiştiremez. Ama kendisini değiştirebilir. Tabii ki, korkunç durumlara düsmüş insanlar var. Ama çoğumuz bu durumda değiliz.

Çoğumuzun hayatımızı olumlu bir şekilde değiştirmeye şansımız var. Ama nasıl?

Küçük başlayın. Kendinize bir kaç şey sorun: Size sunulan fırsatları tam olarak avantajına kullanıyor musun?

Okulda veya işte, tam kapasiten ile çalışıyor musun? Yani, sen kendi hayatını düzelttin mi?

Eğer cevap hayır ise bunu dene: yanlış olduğunu bildiğin şeyi yapmayı bırak. Bugün bırak.

Yaptığın yanlış mı diye soru sorup vakit kaybetme.

Gereksiz sorgulama cevap almadan, kafa karıştırabilir ve hareket etmeni engelleyebilir.

Bir şeyin, nedenini bilmeden doğru mu yanlış mı olduğunu bilebilirsin.

Dikkat etmeye başla. Yapman gerekenleri sonraya bırakıyor musun,

geç kalıyor musun, elinde olmayan parayı harcıyor musun, çok fazla içiyor musun?

Bu, sana zorla dayatılan ahlakı kabul etmen değil. Kendi bilincin ile kendi diyalogun.

Kendi açından yaptığın yanlış ne? Hemen şimdi doğru yola koyabileceğin ne var?

İşe vaktinde git. İnsanların lafını kesmeyi bırak. Kardeşlerin, annen ve babanla barış.

Elindeki fırsatları tam kullan. Eğer bunları yaparsan hayatın güzelleşir. Daha huzurlu, üretken ve çekici olursun.

Günler veya haftalar veya aylar sonra aklın huzurlu olur. Hayatın daha az trajik olur. Daha güvende hissedersin.

Doğruyla yanlışı daha iyi ayırt edersin. Geleceğin daha parlak olur. Kendi kendini sabotaj etmeyi durdurursun.

Kendine, ailene ve topluma zarar getireceğine, positif ve güvenilir bir güç getirirsin.

Hayatın hala zor olur. Hala acı çekersin. Hayatta olmanın bedeli bu.

Belki, bu yükü kaldıracak kadar güçlenirsin. Daha olgun ve bir sebep ile hareket edersin.

Dünyayı düzeltmenin yolu dünyayı düzeltmek değil.

Böyle bir görevi gerçekleştirebileceğini zannetmek için bir sebep yok.

Ama kendini düzeltebilirsin.

Bunu yaparak hiç kimseye zarar veremezsin.

Ve böylece, dünyayı daha iyi bir hale getirebilirsin.

Jordan Peterson Türkçe Kitap