Modern dünyada stresi nasıl yenebilirsiniz?

Bu bölümde vücudunuza, stresin e-posta bakmak için değil de ölüm kalım meseleleri için tasarlandığını nasıl öğrenebileceğinizi göreceğiz.

Önce stres sisteminizin ne için tasarlandığını anlayarak başlayalım. Bizim de evrimsel olarak içinden geldiğimiz hayvanlar alemine bakarsanız, stres sisteminin kısa vadeli ölüm kalım meseleleri için tasarlandığını görebilirsiniz. Stres sistemimiz, balta girmemiş ormanda yürürken kaplan ile karşılaştığımız durumlar için tasarlanmış. Geyiklerin, farelerin ya da yılanların bile stres sistemleri yakın ve büyük tehdit durumları için var.

Eğer buna problem diyebilirsek problem şu ki, insanlığın zaferlerinden birisinin, bugün ölüm – kalım durumları ile hemen hemen hiç karşılaşmamamız. Oldukça güvende yaşıyoruz. Uyuyacak rahat bir yerimiz, yeterince yiyeceğimiz, vs. var.

Bugün gördüğümüz şey, stres sistemimizin uygun olmayan bir şekilde aktive olması. Bugün karşılaştığımız stres yaratıcılar daha çok uzun vadeliler. Ay başında kiramızı nasıl ödeyeceğiz ya da nasıl iş bulabileceğimiz, nasıl partner bulabileceğimiz, iklim değişikliğinin sonu nereye varacak, enflasyon ne olacak gibi stres kaynakları ile uğraşıyoruz. Bugün karşılaştığımız stres daha kronik ve uzun vadeli.

Sorun şu ki, vücudumuzda sadece bir tane stres sistemi var ve bu da kısa vadeli stres için tasarlanmış bir sistem. Vücudumuz, bugün karşılaştığımız tipte uzun vadeli ve kronik stres yaratıcılarına karşı da bu sistemi harekete geçiriyor ve bu da daha büyük sorunlar yaratıyor.

Bugün stres olduğumuzda şunu düşünmeye meyilliyiz: “tamam şimdi stresliyim ve bu stres beni bunaltıyor. O nedenle bu stresin gitmesi için, stresten kaçmamı sağlayacak davranışlara kaçayım. Dikkatimi dağıtacak şeyler yapacağım.” Ama stresten kaçmak için yaptığımız şeyler, stresin yok olmasını sağlamıyorlar. Ve bu nedenle de problemler birikiyor, birikiyor ve birikiyor.

Sonra da kritik bir eşiği geçiyoruz ve stres artık bunalma hissinizin de üstüne çıkıyor. Son ana kadar, yumurta kapıya dayanana kadar işleri erteliyorsunuz ve son anda stres patlaması gazıyla problemi çözmeye abanıyoruz. Ama bu noktadaki performansımız çok iyi olmuyor. Bir miktar tükenmiş ve stresli oluyoruz ve her şeyi çok kısa bir sürede yapmaya çalışıyoruz, her şeyi acele ile yapmaya çalışıyoruz. Sonuçta da kötü bir iş çıkarıyoruz. Kendimizi kötü hissediyoruz, kendimizi suçluyoruz.

Bugün tüm bu sürece nasıl kısa devre yaptıracağınızı öğreteceğim. Stresin nasıl çalıştığını ve sonra da problemlerinizi en optimal şekilde nasıl çözeceğinizi öğreteceğim.

Önce vücudumuzun stresi nasıl düzenlediğini öğrenelim. Balta girmemiş ormanda yürüyorsunuz ve bir kaplan gördünüz diyelim. Kaçmaya başlıyorsunuz. Bir CRH (corticotropin-releasing hormone – corticotropin salgılayıcı hormon) patlaması oluyor ve sonrasında da kortizol ve adrenalin harekete geçiyor. Koşuyorsunuz, kalbiniz çok hızlı atmaya başlıyor, kan basıncınız tavan yapıyor yani stresin fiziksel bir tarafı var.

Bundan sonra da gerçekten çok ilginç bir şey oluyor. Bütün bunlar aktive olduğunda, kaçmaya başlıyorsunuz. Boynunuzda, tansiyonunuzu ölçen ve karotid reseptörler denilen alıcılar var. Filmlerde elleriyle insanları bayıltan ninjaları görmüşsünüzdür. Burada aslında oksijen akışını kesmiyorlar, bu alıcıları iki taraflı olarak sıkıyorlar. Karotid alıcılar iki taraftan da sıkıldılar mı, vücut kan basıncının çok ama çok fazla olduğunu sanıyor. Bu nedenle de vücut kan atış hızını azaltıyor, tansiyonunuz düşüyor ve filmlerdeki ninja kurbanları kendilerinden geçiyorlar.

Burada biraz düşünürseniz, vücudun çok stresli bir durumu dengeleyecek doğal bir mekanizması olduğunu görürsünüz. Tansiyonunuz arttığında, kalp atış hızınız yavaşlar ve bu da kan basıncını azaltır ve kortizol üretimini keser.

Günümüzde ise stres hissettiğimiz durumlarda fiziksel bir bileşen yok. Kortizol seviyesi artıyor ama kalp atış hızı ve tansiyon artmıyor. Aşırı nefes alıp verme olmuyor zira bir şeyden fiziksel olarak kaçmıyorsunuz. Fiziksel olarak kaçtığınızda, endorfin de salgılıyorsunuz ve endorfin sizin rahatlamanızı, sakinleşmenizi sağlıyor.

Yani vücudunuzda, yüksek strese maruz kaldığınız durumlarda o stresi azaltacak, milyonlarca yılda evrimleşmiş bir mekanizma var. Endorfin salgılıyorsunuz ve parasempatik sinir sisteminiz harekete geçiyor.

Çok yoğun bir antrenman yaptığınızda bunu siz de görebilirsiniz. Çok yoğun bir antrenmandan sonra vücudunuz ne yapmak istiyor? Hiçbir şey. Oturmak, yatmak ve rahatlamak istiyor. Zihinsel olarak streste olmamanıza rağmen, bir şey yapmak istemiyorsunuz.

Günümüzde stres karşısında bu mekanizmalardan hiçbirini kullanmıyoruz. Homeostatik aktivasyonu olmayan, kronik bir stres hissediyoruz. Stres tepkisini dengeleyecek bir mekanizma devreye girmiyor. İlginç olan da şu ki, eğer stresten doğal bir şekilde kurtulmak istiyorsan, bu doğal mekanizmalara aktif hale getirmemiz gerekiyor.

Bir konuda aşırı streslendiğinizde, yapabileceğiniz, sağlığınızın tolere edebileceği en yoğun antrenmanı yapabileceğiniz en kısa süre içerisinde yapın. Günde 20 dakikadan bahsetmiyorum. Eğer süper stresli hissediyorsanız, sizi bir canavar kovalıyormuş gibi koşun. Hayatınız buna bağlıymış gibi koşun. Dakikalarca koşmanıza gerek yok, 90 saniye civarı deliler gibi koşmak yeterli. Eğer 90 saniye sonunda bir saniye daha koşamayacak kadar tükendiyseniz, tavsiye ettiğim şeyi doğru yapıyorsunuz demektir.

Burada spor yapmaktan bahsetmiyorum. Eğer kapasitenizin yüzde ellisini kullanırsanız, stres sisteminizi kapamazsınız. Eğer kapasitenizin yüzde yetmişii kullanırsanız, stres sisteminizi kaparsınız. Eğer kapasitenizin yüzde doksanını, yüzde yüzünü kullanırsanız, stres sisteminizi çok daha sağlam kaparsınız.

Bu yöntemin iyi tarafı, ne kadar antrenmansız ve spordan uzaksanız, fit birine göre o kadar fazla stres düşüşü yaşarsınız.

Stres sisteminizi bu kapadığınızda, artık stres hissetmediğinizde çok güzel bir şey olur.  Kaçış davranışlarını yapmayı bırakırsınız. Çünkü artık CRF üretimini endorfin ile kapatıyorsunuz ve CRF üretimi durdurulduğunda ise, dikkat dağıtma ve kaçınma isteği azalır. Bu da sizi stres eden işi daha kolay yapmanızı sağlar.

Siz de bu durumdaysanız, bir e-postayı açmak, birine mesaj göndermek ya da bir buluşmayı iptal etmek bile sizde stres yaratıyorsa, yapabileceğiniz en ağır egzersizi yapın. Uzun süre yapmanıza gerek yok ama yapabileceğiniz kadar uzun süre yapın. Bunu yaptıktan sonra yavaşladığınızı, bir şeyleri yapmaktan kaçınmayı bıraktığınızı, eldeki işlere gerçekten konsantre olabildiğinizi ve gerçekten bir şeyler yapabildiğinizi göreceksiniz.

Sizi stres eden şeyleri yapıp bitirmeyi başardıkça, toplam stres yükünüz de azalır.

Stres sistemimizin fiziksel olarak hayatta kalmamız için tasarlanmış ama  günümüz dünyasında zihinsel şeylerle uygunsuz şekilde aktif hale geliyor. Stres sistemimizin içinde bir kapama düğmesi var ama günümüzde bu düğmeyi kullanmıyoruz. Aslına bakarsanız, stres yaratan bir işi tamamladığınızda bile tam olarak rahatlayamıyorsunuz. Zira zihinsel bir işi tamamladığınızda, endorfin sisteminizi ve parasempatik sinir sisteminizi işe koşmuyorsunuz. CRF üretimini gerçekten kapamıyorsunuz.

Uyarı: Dr. K’nın bu tavsiyesini uygulamadan önce bir doktora danışınız.

Dr.K yayınlarını çevirdiğimiz Daha İyi Bir Yaşam İçin Psikoloji ve Nöron Bilimi Temelli Pratik İpuçları – 101 ve 201 kitaplarına da bakabilirsiniz.

Çeviri: You Can Beat Stress In Today’s World – Here’s How

 

Eski sevgilimi unutamıyorum, kimseye bir şey hissedemiyorum – Vaka Çalışması

Eski sevgilimi unutamıyorum diye beni arayanların çoğu, ayrılığın üzerinden çok uzun süre geçmediği için henüz unutmaya başlamamış olan insanlar. Eski sevgiliyi en hızlı şekilde unutmak için de bir şey yaptıklarını söyleyemem ve hatta çoğu unutmamak için yapılan şeyleri bol bol yapıyorlar. İnternette gizlice takip ediyorlar, eski sevgiliye ulaşıp duruyorlar, ondan haber almaya devam ediyorlar, arkadaş kalıyorlar ve hayatlarını donduruyorlar. Fakat bu insanların ezici çoğunluğu, eski sevgiliyi 3-4 ayda ya da en fazla 8-12 ayda unutup yollarına devam ediyorlar.

Eski sevgilimi unutamıyorum diyen insanların azınlık bir kısmı ise yıllarca bu durumda kalıyorlar. Burada böyle vahim durumdaki bir arkadaşın attığı mesaja bakacağız.

Merhaba Mahmut abi.Öncelikle seni Spotify da keşfettim ve en dibe battığım dönemleri bununla geçirdim.

Evet arkadaşlar bilmeyenler için bizim bir spotify kanalımız var ve dinlenme olarak sanırım geçen sene en tepe %3 içindeydik. Spotify kullanıyorsanız ve takip etmiyorsanız, sizi takip etmeye davet ediyorum 🙂

4 senelik bir ilişkim vardı,sonrasında ayrılık ve 1 sene daha aralıklı görüşmeler yükselmeler ile geçti.

Kim terk etti yazmamışsın ama yazdıklarından anlaşılacağı üzere o seni terk etti ya da sen onu terk ettin fakat sonra geri dönmek isteyip dönemedin. Eğer bu durumdaysanız yapabileceğiniz en kötü hareketlerden birisi,

Eski sevgili ile özellikle de terk edildiyseniz ve onu hala istiyorsanız, eski sevgili ile ara ara görüşmeyin. Siz bunu genellikle arkadaş olarak kalırsak buradan yeniden sevgili olmaya evriliriz diye yaparsınız ama pratikte yaptığınız şey, eski sevgilinin sizi unutmasına yardım ederken, sizin ona daha fazla düşmektir. Eski sevgili sizi özlemek, sizi düşünmek, sizden geriye kalan boşluğu yaşamak zorunda kalmadığı için sizi daha kolay unutur. Siz de ondan uzak kalıp iyileşmezsiniz ve daha da yaralanırsınız.

Hem eski sevgiliyi hem de platonik bir aşk hedefini ağır oneitis vakasına çeviren temel şeylerden birisi, oneitis hastasının hayatını durdurmasıdır. Biliyorsunuz iletişimi kes 3 ayaklı ve bu ayaklardan birisi olmazsa iyileşmeniz çok uzun sürer ya da belki yıllarca iyileşemezsiniz. Sen üç ayağını da kurmamışsın. Kıza ulaşıyorsun, ondan bilgi alıyorsun ve hayatına odaklanıp devam etmiyorsun.

Ama sonrasında ortak arkadaşlarım vasıtasıyla hayatında aslında birinin olduğunu vs öğrendim ve o günden sonra en dibi görme sürecine girdim.

Eski sevgilisi ile birgün beraber olabiliriz, arada yükseliyoruz diye iletişimde kalanların ezici çoğunluğunun yaşayacağı şey maalesef bu. Eski sevgilinin yeni sevgilisini görene kadar yörüngesinde arkadaş olarak dönmek. Bu sürede karşılığını görmeden yaptığı duygusal yatırımın bir anda patlaması ile de kişi derin bir bunalıma girebilir.

Her yerden engel yedim.

Sevgilisi olan birinin eski sevgilisini engellemesi normal.

20 günde 11 kilo verdim bu açıdan aslında kötü olmadı diyebilirim.

Kilo vermek için kötü bir yöntem 🙂

Psikolojik olarak darmadağın oldum.

Normal. Eski sevgilinin bir yıl boyunca yörüngesinde dönmene neden olan bir psikolojik düşkünlüğün zaten vardır ama bir sene boyunca umut kırıntıları ile yükselmen ağır bir duygusal yatırıma ve düşkünlüğe neden olmuş. Tüm varlığını bir şirkete yatırmışsın, şirket zaten batmış ama sen yine daha fazlasını yatırmışsın. Şirketin tarihe karıştığı %100 kesinken %10000 kesin olunca yıkılmışsın.

Bu süreci atlatmak için hep dışarda sosyalleştim hiç eve girmedim. Şimdi bunun üzerinden neredeyse 1 seneye yakın geçti ve hayatıma 4-5 kadın daha girdi, buluştuklarımı hesaba katmadan söylüyorum. Ama artık hiç kimseye hiçbir hissiyatım olmuyor ve sadece kendimi düşünüyorum.

Burada yumurta – tavuk olayı var. Hayatın hissiyat açısından berbat bir çöl olduğu için sen bu kıza bu kadar sene yapıştın. Herkes 3-4 yıllık ilişkisi bitince 6-8 ay acı çeker, başka birini görmeyebilir ama 2 sene! 2 sene artık ruh sağlığı problem kategorisine girer. Sen aslında hayatını duygusal olarak çorak bir çöl olarak tuttuğun için bu kızdan kopamıyorsun, ve kızdan kopamadığın için hayatın daha beter bir duygusal çöl. Ama bu kilitlenme, hayatını duygusal bir çöl olmaktan çıkarmakla olur, önce onu kafandan çıkarıp sonra hayatını güzelleştireceğini sanıyorsun.

En ufak şeyde kestirip atıyorum ve arkama bakmıyorum. Arkama tek baktığım yerin ne olduğunu tahmin edebilirsin. En ufak şarkı bile beni o anlara geri götürüyor. Bir türlü bu durumu aşamıyorum. İletişimim hiç olmadı bu kadar süre boyunca.

İletişimin olmaması yeterli değil, hayatın donmuş vaziyette. Kızın seni bıraktığı yerden bir milim bile hareket etmemiş orada zırlayıp duruyorsun. Bir de içinde bulunduğun durumun o kadar büyüklenerek anlatıyorsun ki, insanın sana sempati göstermesi bile zor.

Sen en ufak bir şeyde kestirip atıyorsun çünkü 2 senedir bir kızdan kopamamışlığın, zayıflığın biraz fazla kalsan ortaya çıkacak ve o büyüklenerek arkama bakmıyorum dediğin kişiler senden arkalarına bakmadan kaçacaklar. Her şirketten kovulmadan istifa ediyorsun ve egon o kadar şişkin ve kırılgan ki (özgüvensiz insanların egosu öyle olur), “ben her şirketten ayrıldım birader, hiçbiri sarmadı” diye anlatıyorsun. Kalsan atılacaktın zaten.

Diğer insanların hiçbiri de umrumda olmuyor bana değer versin vermesin. Bir kaç defa görüşüp sonrasında yol vermekten sıkıldım ama hayatımda olmalarını da uzun vaade de istemiyorum.

Dediğim gibi senin sorunun bu. Teşhisin yanlış. Senin kadar ağır kendini kandıranını az gördüm ama bu çok gördüğüm bir olay. Herkesin senden kaçtığını anlayamayacak kadar egonda boğulmuşsun.

Şu kelimelere baksana, tek bir kadının, şu an başkası ile hoplayan bir kadının önündeki mide bulandırıcı ezikliğini, başkaları hakkında “hiçbiri umrumda değil”, “yol veriyorum” gibi büyüklenmeci kelimelerle bastırmaya çalışıyorsun! Tipik narsist aşağılık kompleksi ve onu kapamak için sergilenen büyüklenmeler.

O kızlara karşı hissinin olmama sebebi, senin her yerinden akan oneitis zavallılığı. Onlar da sana o kadar meraklı olmuyorlar zira oldukça itici oluyorsun. Oneitis zavallılığından kaçıngan olan erkeğe anca kendine güven problemi ciddi boyutta olan kız düşer, onu da sen beğenmezsin. Yani hissiyatsızlığını sakın senin hayatına girenleri istememenden ibaret sanma. Hangi normal kadın 2 sene boyunca eski sevgilisini unutamayacak kadar düşmüş bir erkeği çekici bulur ki? Senin doyurucu bir şey bulamamanda, isteyebileceğin kadınlara itici olmanın payı çok daha büyük.

Sizinle seans yapmam daha mı mantıklı olur bana yol gösterebilir misiniz?

Şu yazdıklarımdan sonra benimle seans yapmak isteyeceğini hiç sanmam ama sen muhtemelen beni aşarsın, sana terapi lazım. Ama iyileşmenin yolu, içinde bulunduğun durumu doğru teşhis etmekten geçiyor. Yol veriyorum, umrumda değil dediğin insanlar bile sana çok şu an. Senin duygusal çölün, şu an beğenilmeyecek biri olmandan kaynaklanıyor. Kendini bu duruma düşürmüş bir adam olarak seni umursayan birinin çıkmasına şükredeceğine yol veriyorum diye kendini sıvazlıyorsun. Senin “çok ezik, itici biri oldum, bunu nasıl düzeltirim” sorununa odaklanman lazım, kızları beğenmiyorum, eskiyi unutamıyorum sorununa değil.

Bu yeni kızlarla daha uzun süreli ilişkiye kendini zorla. Terk edilmeyi, beğenilmemeyi göze al. Büyüklenmeden vazgeç. O kadar egona boğulmuşsun ki, şu an eski sevgilinin 10 katı, senin 100 katın iyi bir kız görsen ona da “hacı hissetmiyorum, yol verdim, sevmesin ya” dersin.

Şunu unutmayın. Eğer oneitis durumundaysanız, oneitisi atlatıp hayata devam etmeyeceksiniz, oneitise rağmen hayata devam edeceksiniz ve oneitis öyle geçecek.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Hoşlandığım kızın sevgilisi var. Onu nasıl elde edebilirim?

“Abi bir kızdan hoşlanıyorum ama erkek arkadaşı var. Onu nasıl elde edebilirim? Her şeyiyle tam istediğim bir kız. Çok iyi vakit geçiriyoruz, çok eğleniyoruz. Onun kız arkadaşım olmasını çok istiyorum. Zaten o adam ona uygun değil, benimle çok daha mutlu olacağını düşünüyorum. Bana zaten keşke erkek arkadaşım da senin gibi olsa diyor.”

Uydu erkek, yedek lastik ve friendzone olduğunun farkına varmadan yazmışsın. “Sevgilim keşke senin gibi olsa Rıfkı, sen çok iyi bir insansın, seni alan yaşadı” gibi lafların friendzone diyarından çıkamayacak, “ama ben seni pipisiz arkadaş olarak görüyorum” erkeklerinin madalyası olduğunu bir kenara bırakırsak, başkasının kız arkadaşını koparma konusunda kendisine tavsiye vereceğimi sanıp yazmışsın bir de 🙂

Bunu sen istedin Rıfkısat. İzninle sana Rıfkısat diyeceğim. Hani böyle uyduların sonuna sat eki koyuyorlar ya ondan Rıfkısat diyeceğim. Adı Rıfkı olanlardan şimdiden özür dilerim.

Bir kadını bir erkek arkadaştan ya da kocadan koparıp kendi kız arkadaşın yaptığında ona, “kadınımın sevdiği erkeği aldatmasından rahatsızlık duymuyorum” diyorsun ve seni de aldatması için davetiye çıkarıyorsun. Olur da bir kadını sevgilisinden koparıp sevgilin yaparsan, o kadının o adama yaptığını sana da yapma olasılığı, yani seni de başka bir erkek için terk etme olasılığı çok yüksek. Karma is a bitch, sen başkasının kız arkadaşının yörüngesinde birgün donunun içine girmek için fırsat kollayan daha da aşağılık bir bitchsin ama karma yine de bitch.

Bu kadının uydusu olduğun çok bariz ama bu kadını erkek arkadaşından “koparabilsen”, onun ilişki için uygun olmadığını görürsün. Böyle daldan dala atlayan kadın her şeyiyle tam istediğin bir kadın olacak?

Aslına bakarsan bu kadının pek de iyi bir ilişki materyali olmadığını tahmin ediyorum. Bu  kadını “koparamasan” bile şu an yaptığı şey, friendzone kafesinde, donunun içine girmek için fırsat kollayan bir uydu erkek beslemek, ilişki ve sadakat değerleri iyi olan bir kadının yapmayacağı bir iş.

Ama Rıfkı-sat, ben yine de sana yardım edeceğim. Şeytan diyor bırak dönsün yörüngede ama bugün iyi tarafımdan kalktım o nedenle yardım edeceğim. Ama kızı koparman için değil, seni bu zavallı varoluştan koparmak için yardım edeceğim.

Evet Rıfkı, sen bir uydu erkeksin. Buralarda yenisin ama git bir araştır uydu erkek ne demek. Aslında friendzone kavramını duymuşsundur. Sen Çin’den sonra en yüksek nüfusa sahip friendzone diyarının vatandaşısın.

Çok ayrıntı yazmamışsın ama “Sevgilim keşke senin gibi olsa Rıfkı, sen çok iyi bir insansın, seni alan yaşadı” gibi laflar uydu erkekliğin bariz belirtilerinden. Bazı kızlar özgüven ve özdeğer problemi nedeniyle tek bir erkeğin ilgisiyle yetinemezler, onun ilgisi giderse ilgisiz kalmayayım diye tutunacak bir dal bulundururlar Rıfkısat. Ama heveslenme, erkeklerinden koptuklarında senin gibi uyduların dalını tutmazlar, senin işlevin genel olarak duygusal destek, pipisiz mesaj arkadaşı gibi şeylerdir ve orada kalır. Beklersin, beklersin kız o daldan kopar, başka bir “kendini hak etmeyen” dala tutunur. Sen de beklemeye devam edersin.

O nedenle Rıfkı-sat, bırak bu kızı erkek arkadaşından koparma fantezilerini ve kendin kızdan kop. Kızın yörüngesinden çık. Yörüngeden çıktın mı buna engel olmaya çalışacaktır ama bunu, seni istediğinden yaptığını sanma. Kızın bir erkek arkadaşı var ve onunla. Seninle değil. Seni erkek olarak istemiyor. Erkek arkadaşı olan kızın yanında durma. Kendini küçültmeye devam etme.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Bu konuyu aşağıdaki yayında biraz daha genişleterek ele aldım.

Motivasyon eksikliğiniz yok, yanlış yönde motivasyon fazlalığınız var

Depresyondayım ve porno bağımlılığım varken nasıl dopamin detoksu yapabilirim?

Her gün ve bazen bütün gün porno izliyorum, bilgisayarda oyun oynuyorum, Youtube izliyorum ya da yatağımda uzanıp sosyal medyada geziniyorum. Bunların arasında sürekli olarak geçiş yapıyorum. Mesela önce biraz oyun oynuyorum, sonra Youtube izliyorum sonra porno, sonra tekrar oyun gibi.

Gerçekten şanlı bir yaşam tarzı değil mi?

Bu tür yüksek seviyede dopaminerjik aktiviteler harici bir şey yaptığımda, örneğin spor, meditasyon, sosyalleşme, yemek pişirme, yürüyüş veya başka bir sağlıklı aktivite yaptığımda, tek düşünebildiğim şey, “bu bir an önce bitse de bilgisayarıma geri dönsem” oluyor. Çünkü bu aktivitelerde hiçbir eğlence bulamıyorum. Öyle görünüyor ki Youtube, bilgisayar oyunları, porno ve sosyal medya ile rekabet edebilecek tek bir rekabetçi ilgi alanım bile yok!

(Rekabetçi ilgi alanı, bağımlılık terminolojisinde, bağımlılığı bırakmanın verdiği acıya değecek bir ilgi alanı, ilgi duyulan bir şey demek.)

Bir şeyler yapmaya ne ilgim var ne de arzum. Youtube, porno, bilgisayar oyunu ve sosyal medya dörtlüsü konusunda yaptığım oruçlar en fazla bir gün sürdü. Yıllardır bu şekilde yaşıyorum.

Eskiden sanat yapmak hoşuma giderdi ve hala bir sanatçı olmayı hayal ediyorum. Ama artık sanat yapmaktan zevk almıyorum. Son birkaç yıldır sanat yapmayı hem sıkıcı hem de anlamsız buluyorum.

Şu an, bir iş bulup çalışmaktan kaçmak için üniversite okuyorum. Sanki yapabileceğimin en azını yapmaya kapasitem varmış gibi hissediyorum. Bu dopaminerjik aktivitelerin kapanına kısılmış gibi hissediyorum. Beynim başka hiçbir şey yapmama izin vermiyor. 

Bana verebileceğiniz bir tavsiye var mı?

İnsanların Youtube, porno, bilgisayar oyunu ve sosyal medya dopaminerjik döngülerine saplanıp kalmaları maalesef oldukça yaygın bir problem. Bunların yanında ya da bunların yerine, insanlar alkol gibi madde bağımlılığı da geliştirebiliyorlar. Birçok insan bu durumda ve bunu nasıl durduracağını bilmiyor. “Ne zaman sağlıklı bir şeyler yapmaya çalışsam bu şey bana çok sıkıcı geliyor. Tüm zihnim bunun ne zaman biteceğini ve beynimi tatmin ederken ruhumu öldüren dopaminerjik döngüye ne zaman döneceğimi düşünüp duruyor.”

Burada bu soruna farklı bir şekilde yaklaşacağız. Arkadaşın bu sorusuna cevaben şunu soralım: Yemek yaparken, kitap okurken, yürüyüşe çıkmışken ya da sosyalleşirken ne olmasını bekliyordun ki? Nasıl hissedeceğini sanıyordun?

Sorun şu ki, beyniniz dopamine bağımlı olduğunda, tüm bu aktiviteler size berbat ya da en azından tatsız tuzsuz görünürler. Dopamin bağımlısı biri “tüm o şeyleri denedim ama hiçbiri Youtube ya da bilgisayar oyunu gibi zevkli değiller” der. Evet bu doğru. Tüm bu aktiviteler Youtube, porno, bilgisayar oyunu, vs. kadar zevkli değiller ve asla da öyle olmayacaklar!

Bu nedenle zaten Youtube, bilgisayar oyunları, porno gibi dopaminerjik olarak yüksek şeyler dünyaya bir salgın hastalık gibi yayılıyorlar. Zira bunlar günlük aktivitelerden, daha sağlıklı aktivitelerden çok daha fazla davranışsal pekiştirmeye sahip şeyler.

Siz hiç “yemek yapmaya bağımlıyım”, “yürüyüş yapma bağımlısıyım”, “brokoli yemeye bağımlıyım, brokoli olmadan duramıyorum”, vs. diyen birini gördünüz mü? Hayır. Hemen hemen hiç kimse bu tür şeylere bağımlı olmuyor zira bunlar bağımlılık yapıcı şeyler değiller. Bu nedenle de ilk soru, “ne bekliyorsun ki?” olmalı. Bu şeylerin eğlenceli, çok zevkli vs. olmasını bekliyorsun. Youtube ya da porno gibi seni anında tatmin etmesini bekliyorsun. Başka bir insanla muhabbet etmenin, porno izlemek kadar zevkli hissettirmesini bekliyorsun.

Birçok insanın kitap okumak ya da yürüyüş gibi bir faaliyetten, büyük bir dopamin zirvesi beklediğini görüyorum. Yani “bilgisayar oyunuyla çıktığım dopamin zirvesine kaç gün kitap okuyarak çıkabilirim” gibi bir beklenti içinde oluyorlar. Ama kitap okuyarak, yürüyüşe çıkarak, sosyalleşerek, yemek yaparak, derslerinize çalışıp başarılı olarak sağlayacağınız dopamin zirvesi, hiçbir zaman porno izlerken çıktığınız dopamin zirvesi kadar yüksek olmayacak. Hiçbir zaman!

Peki o zaman ne yapmamız lazım?

Burada düşünmeniz gereken şey, hayatınızın nasıl olmasını istediğiniz. Hayatınızın Youtube, porno, bilgisayar oyunu döngüsü içinde geçmesini istiyorsanız, o zaman böyle yaşamaya devam edin. Ama örneğin hayatınızın doyurucu ilişkilere sahip olmasını, utanç duygusu ile dolu olmamasını, uyku uyuyabilmeyi, nasıl göründüğünüzle ve ne yaptığınızla gurur duymayı, vs. istiyorsanız, dopaminerjik aktiviteler döngüsü yolundan bunlara varamazsınız ve başka bir yola girmeniz gerekli.

Ama bunlara sahip olmak zor iş diyebilirsiniz. Evet zor iş. Evet bunların bir bedeli var. Burada içsel olarak karar vermeniz gereken şey, sizin için neyin daha önemli olduğu. Zihninizin hergün sıkıntıdan, acıdan uzak olmasını mı istiyorsunuz, bu sizin için en önemli şey mi? O zaman yaşamakta olduğunuz dopaminerjik hayat döngüsünü yaşamaya devam edin.

Başka şeyleri başarmak için acıya ve fazla fazla can sıkıntısına tolerans göstermeyi mi istiyorsunuz? Böyle devam edemezsiniz.

Ama hangisini daha çok istediğinizi, hangisinin gerçekten daha önemli olduğunu kendinize gerçekten sorun. Hızlıca “ya tabii ki başka şeyleri başarmak için acıya ve fazla fazla can sıkıntısına tolerans göstermeyi istiyorum, yapmam gereken bu, sanırım yapılması gereken bu” deyip geçmeyin! Eğer zihniniz bu tür cevaplar üretiyorsa, bu sizin bir şeyleri gerçekten istemediğinize işaret eder. Sadece bu yolun daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz ama bu yolu gerçekten istemiyorsunuz. Kendinize gerçekten bakmalı ve hangisinin daha önemli olduğunu kendinize gerçekten sormalısınız.

Şöyle iki seçeneğiniz var diyelim. Birinci seçenekte, hiç dopamin yok, can sıkıntısı içindesiniz ama yılın sonunda güzel bir sanat eseri ortaya çıkarıyorsunuz. İkinci seçenekte ise kendinizi bir sene boyunca porno, youtube, bilgisayar oyunu içinde kaybediyorsunuz. Hangi seçeneği seçersiniz?

Eğer “bir sene can sıkıntısı ama bir sanat eseri üretme seçeneğini seçerdim” diyorsanız, bir sene boyunca can sıkıntısı içinde olmak zorunda kalacaksınız. Tamam o zaman deyip bu işe başladığınızda ise, zihniniz size “ben bu işi sevmedim, diğer seçenek daha iyiydi” diyecektir. Burada gerçek soru şu: zihninizin hoşlanacağı tercihler mi yapmak istiyorsunuz, zihninizin hoşlanmadığı tercihler mi?

Bizim en önemli koçluk eğitimlerimizden birisi, bu içsel mücadeleyi yönetme ile ilgili olan hedef seçimi ve motivasyon koçluğu. Zira siz bir şey yapmaya motivasyonum yok dediğinizde, aslında motivasyonsuz falan değilsiniz. Motivasyonunuz yanlış yönde! Aslında çoğu zaman çok ama çok motivesiniz. Porno izlemek için çok büyük bir motivasyonunuz var. Bilgisayar oyunu oynamak için, Youtube izlemek için çok büyük bir motivasyonunuz var. Bazen Youtube izlemeye o kadar motivesiniz ki, hayatınızın başka her alanını bunun için görmezden gelebiliyorsunuz.

Hayatınız birçok alanda dibe doğru yuvarlanırken bu, sizin motivasyonunuzun olmadığına değil, çok yüksek motivasyona sahip olduğunuza işaret. O kadar motivasyona sahipsiniz ki, hayatınızın geri kalanını mahvetmeyi, her alanında fedakarlık yapmayı göze alıyorsunuz. Hayatınızı mahvetmesine rağmen bir şeyi bu kadar ısrarla yapmak için ne kadar çok motivasyona sahip olmanız gerektiğini bir düşünün!

Yüksek bir motivasyonla yaptığınız şey sağlıklı mı? Hayır. Ama motivasyonunuzun aslında ne yönde olduğu konusunda kendinize karşı dürüst olun. Bu ilk büyük problem. Çoğu insan hiç motivasyonum yok diyerek durumu yanlış teşhis ediyorlar. Aslında durum, motivasyonlarının olmaması değil, yanlış yönde çok fazla miktarda motivasyonlarının olması. Teşhis yanlış olunca da doğru tedavi uygulama şansları kalmıyor. Aslında teşhis sadece yanlış değil, gerçekte olanın tam tersi. Aslında çok açsınız ama teşhisiniz tamamen tok olduğunuz yönünde gibi. Sürekli olarak daha az yemeliyim, daha az yemeliyim diyorsunuz ama aslında açlıktan ölüyorsunuz gibi. Bu şekilde sorunu çözmeniz mümkün değil.

Herkes nasıl motivasyon bulacağını merak ediyor ama insanların motivasyon bulmaya ihtiyaçları yok. Aslında tam tersine fazla motivasyondan kurtulmaları gerekiyor! İnsanların Youtube izlemeye, bilgisayar oyunu oynamaya, porno izlemeye olan motivasyonları o kadar çok ki!

“Bunları yapmaya motive olmak istemiyorum ki” diyebilirsiniz. Burada da ikinci büyük problem ile karşılaşıyorsunuz. Zira gerçekten bunları yapmak istemiyor olsaydınız, bunları yapmıyor olurdunuz. Farkına varmanız gereken şey, bu şeyleri yapmak için büyük bir motivasyona sahip olduğunuz. Yapmanız gereken şey doğru teşhis zira yanlış teşhis ile, varolan problemi değil olmayan bir problemi çözmek için uğraşıyorsunuz.

Biz danışmanlık yaparken insanları gerçekte neyin motive ettiğini, insanların neler yapmaları gerektiğini düşündüklerini, gerçekten istedikleri şeyleri ve nelere doğru çekildiklerini, ne yapmaları gerektiğini düşündüklerini anlamaya çalışıyoruz. İnsanların gerçekten nelere doğru çekildikleri ile yapmaları gerektiğini düşündükleri şeyler birbirlerinden tamamen farklı şeyler. İnsanların yapmaları gerektiğini düşündükleri şeylere değer vermeleri, bu şeyleri önemsemeleri için nasıl çalışabileceğimizi araştırıyoruz. Bunu yaparken oldukça yoğun bir şekilde yeniden çerçeveleme ve buna benzer yöntemler kullanıyoruz.

İlk önce, bilgisayar oyunu ya da pornografiyi bırakınca ne olmasını beklediğinizin farkına vararak başlayın. Bunları bıraktığınızda hayatınız nasıl olacak? Gerçek şu ki, bunları bıraktığınızda hayatınız birçok yönden berbat bir hal alacak. Çünkü dopaminerjik bir hayata sahip olmak insanın zihnine gerçekten iyi hissettirir. Bu yaşam tarzı ruhunuz için bir çöl olabilir ve aralarda varoluşsal bir dehşet, utanç, başkalarına karşı kıskançlık, hayatınızın yanlış yönde ilerlediğini hissedeceksiniz. Bu negatif duygu iblisleri dolabınızda saklanıyor olacaklar ve arada bir bu dolabın kapağı açılacak ve bu iblisler odanızı dolduracaklar. Ve bu iblisleri yeniden dolaba kapamak için çok fazla miktarda porno tüketmeniz gerekecek. Zira pornoyu cinsel ihtiyacınızdan dolayı değil, içinizdeki şeytanları bastırmak için izliyorsunuz.

Bu durumdaysanız ve bu durumdan çıkmayı başarırsanız, karşılığında ne kazanacaksınız? Dolabınızdaki şeytanların tam tersini. Hayattan doyum, kendinle gurur duyma, başkalarını kıskandıracak bir varoluş, sağlıklı ilişkiler, sağlıklı bir romantik ilişki, hayatınızın doğru yönde ilerlemesi, vs. Ama bunlar için dopaminerjik zevk diyarının tüm o zevk faydalarını bırakmanız gerekecek. Artık o kadar da eğlenmeyeceksiniz, ara sıra canınız sıkılacak ve canınız çok sıkılacak. Arada bir zor duygularla, negatif duygularla baş başa kalacaksınız. Güzel şeyler de hissedeceksiniz ama zor duyguları dolaba bastıramayacaksınız ve bunlarla yüzleşip bunlara karşı güçlü olmayı öğrenmeniz gerekecek.

Yani bir anlamda beyniniz ile ruhunuz arasında bir seçim yapmanız gerekiyor. Eğer beyninizi seçerseniz, sürekli olarak uyaran alabileceksiniz ve sürekli olarak bir çeşit zevk ve eğlence kaynağına ulaşımınız olacak. Ama patlayacaksınız ve içinizde büyük bir boşluk hissedeceksiniz.

O boşluğu doldurmak için istediğiniz kadar bilgisayar oyunu oynayın, yalnız ve bir yoldaşınız olmaması duygusundan kaçmak için istediğiniz kadar porno izleyin, gerçek dünyada gerçekten bir şeyler yapmaktan kaçmak için istediğiniz kadar Youtube izleyip bilgilenin, gerçek dünyada, kendi hayatınızda hiçbir şey yapmıyor olmanızın hasarını onaramayacaksınız, boşluğunu dolduramayacaksınız.

Bunun yanında gerçek dünyada, kendi hayatınız için bir şeyler yapmaya başlarsanız, bir ilişki bulursanız, hayatınızda doyum bulursanız, zihninizin bazı parçaları acı içinde olacak. Bir ilişkiye girmek sadece sizin yalnızlığınızı gidermez aynı zamanda fedakarlık da gerektirir. Başka bir insanın duygusal ihtiyaçlarını da karşılamayı gerektirir ve bu da zaman zaman çok yorucu olabilir. Hayatta bir doyum elde etmek ve kendinizle, yaptığınız şeylerle gurur duymak acı, gözyaşı ve ter gerektirir, vs.

Sorun şu ki, dopaminerjik bir hayattan gerçek dünyada bir şeyler yapmaya çıktığınızda ve ter, acı ve gözyaşı ile karşılaştığınızda, o zevk mağaranıza yeniden kaçmak için dayanılmaz bir istek duymaya başlarsınız.

Başta sorduğumuz soruya, kendinize sormanız gereken asıl soruya geri dönelim:

“Beklentiniz ne?”

“Ne istiyorsunuz ve hangi tercihleri yapmak istiyorsunuz?”

Seçim sizin. Yapmanız gereken bu seçimleri yapmak ve yaptığınız seçimin farkında olmak. “İyi” tercihleri yapmayı bırakmalısınız ve “berbat” tercihleri yapmaya başlamalısınız. Zevk ve rahatlamayı değil, teri, acıyı ve gözyaşlarını tercih etmelisiniz.

Bazılarınız peki acıdan nasıl kurtulacağız diye soruyorlar. Bu yanlış ve sizi olduğunuz yere zincirleyen bir düşünce şekli. ACIDAN KURTULAMAZSINIZ. Acıyı kabul etmeniz, benimsemeniz gerekli. Acı hiçbir yere gitmeyecek. Acıdan nasıl kurtulurum sorusunun kendisi zaten problemlerinizin, sürekli olarak başarısız olmanızın ana kaynağı. Herkes acı ne zaman sona erer diye soruyor. Acı sona ermez, eğer hayatınızı yoluna koymak, bir şeyler başarmak istiyorsanız acı sona ermez! Eğer acının bitmesini bekliyorsanız, bir kitap okumanın bir bilgisayar oyunu kadar heyecan verici olmasını bekliyorsanız, bu asla olmayacak.

Acıdan kurtulamayacağınızı kabul edin. Acıdan kurtulamayacağınızı kabul etmek, sizi acıdan özgür kılacaktır.

Yayınlarını kitap halinde derlediğimiz sevgili Dr.K’nın en etkileyici yayınlarından biri olan “Why You Fail When It Comes To Dopamine” yayınının çevirisidir.
 

 

Hızlı başlayıp hızlı biten ilişki – Vaka Çalışması

Selam Mahmut abi. Çıra alevi gibi hızlı başlayıp, hızlı sönen aşırı duygusal yatırım ve ayrıldıktan sonra peşinden koştuğum bu kısa ilişkiyi anlatmak istiyorum.

Çıra alevi gibi yanıp sönen ilişki, çok yoğun bir ateş ile başlar ve yakıtını hızlıca tüketip biter. Erkeğin ve aslında kadının da, bu yoğun dönemde duygusal yatırımını frenlemesi lazım. İyi ve sağlam ilişkiler genellikle yavaş yavaş ısındığınız ve sevdiğiniz bir şekilde başlar. O nedenle çok yoğun, hiç olmadığı kadar güzel, hiç sevilmediğiniz kadar sevildiğiniz, hiç hissetmediğiniz kadar yoğun duygular hissettiğinizde, kendinizi hayal dünyasına bırakmak yerine, temkinli olmanız sizin yararınıza zira aslında uzun sürebilecek iyi bir ilişkinin kısa süre içerisinde bitmesine neden olabilirsiniz. Ya da aşk bombardımanı yapan bir arızanın ağına düşebilirsiniz.

Yürüme olmadan aynı kafede 3-4 gün önce karşılaşıp yürüme davetiyesi almama rağmen kaygıdan yürümeyip, bir kaç gün duygusal yatırım yapmam dışında:), yürüme kısmını iyi yaptığımı düşünüyorum. Kızın bakışlarını yakaladım. Senin kadınlarla tanışma kitabında bahsettiğin “baş selamını verip gülümsedim”. Kız da selam verip karşılık verdi.

Aslında yürüme davetiyesini altın yaldızlı davetiyeye çevirmek bu kadar basit olabiliyor. Başınızla selam verirken hafif bir tebessüm etmek. Bunun yararı şu ki eğer kız sizden uzaktan da olsa hoşlandıysa, refleks olarak ya gülümseyerek selam veriyor ya da belli belirsiz bir gülümseme ile gözlerini kaçırıyor. Gerçi çok utangaç kızlar suratları bozularak da göz kaçırabiliyorlar ama bu kadar utangaç kıza yürümenize gerek yok.

Kalkıp yanına gittim. Normalde böyle şeyler pek tarzım değildir. “Hoş kızsın gelip selam vermek istedim” dedim.

Bunu demene gerek yok. Sadece “selam” deyip havadan sudan normal bir muhabbete de başlayabilirsiniz. Bu tür hafif iltifat gündüz oyunu gibi tamamen soğuk yaklaşmalarda söylenebilir. Yürüme davetiyesi atan kızın ilgisi yeterince yüksek değilse risklidir.

Kafe doluydu, birden kalkıp gittim. “Ne desem” diye düşünmeye devam etseydim muhtemelen hiç gidemezdim. Aklıma geleni söyledim.

Saçmalamadığın sürece ne dediğinin değil nasıl dediğin yani rahat ve sakin olman önemli.

Biraz sohbet ettik. Ne okuduğunu vs 10 dk ya yakın sürdü. “Tanıştığıma memnun oldum. Seninle tekrardan iletişime geçmek isterim. Sana nerden ulaşabilirim?” dedim. İnstagramını verdi.

Buraya kadar medeni cesaretin için tebrikler. Bunu herkes yapamaz. Aslında Instagram zayıf bir bağlantı şekli, telefon kadar dönüşü yüksek değil. Ama eğer telefon değil Instagram veriyorsa hiç yoktan iyidir.

Şimdi arkadaşlar, bir kız yalnızsa, bir yerlerde beyaz atlı prensi ile karşılaşma hayali kurar. Önüne gelenin kendisine yürümesini ve bunları eleyip durmayı hayal etmez tabii ki ama bakışları ile süzdüğü erkeğin kendisine yürüyecek cesarete sahip olmasını umar. Sizin karşılaşma şekliniz en ideal karşılaşmalardan biri. Kız bakıyor, sen gülümseyerek selam veriyorsun, kız buna olumlu karşılık veriyor. Size bakan, beğendiğiniz kızları yalnızlıklarıyla başbaşa bırakmayın arkadaşlar, ayıptır, yazıktır, günahtır.

Beni arayarak danışan kadın takipçilerimin çoğu eski sevgili, biten flört için arıyor ama bu konulardan sonra ise “abi adama bakıyorum, o da bakıyor ama gelip konuşmuyor, ne yapacağım?” konusu geliyor.

Kızı ekledim 2 dk sonra kendisi mesaj attı. İlgisinin yüksek olduğunu düşünüyorum bu anlar.

Evet ilgisi gayet yüksek.

Sohbet edip buluşmaya çağırdım.

Evet. Online tanıştığınız kadın ile 2-3 gün mesajlaşırsınız ama gerçek hayatta tanıştığınız kadınla ilk mesajlaşmada buluşma ayarlayın.

Buluştuğumuz zaman baya İlgiliydi. Sürekli bana iltifatlar ediyordu. Buluşmanın çoğunda kızı konuşturdum. Semaver çayını doldurma bahanesi ile yanına geçtim. Öpücüğe kolay gittim. Böyle hafta da bir kaç kez buluştuk.

Buraya kadar her şey yolunda.

Daha 2. buluşma da bana sevgili imaları yapmaya başladı. Bu hızlı gidişin ve benim bu kadar hızlı kapılmam sayesinde.

Kadınlar bunu genellikle hemen yapmaya başlarlar. Burada bir hızlı gidiş yok ama senin hemen kapılmaman lazım. Bence senin kapılman sayesinde olmadı, muhtemelen sen bu imalar sayesinde kapıldın.

Bu hızlı gidiş, hızlı bir şekilde aşağıya çakılması supriz olmaz sanırım:). Kız tarafından gelen “sevgilim” sözleri ile birlikte daha 3. günden sevgili olmaya başladık.

Bunda da bir sorun yok. Sevgili etiketi seni sadece tabak çevirmekten alıkoyar. Daha üçüncü buluşmadan sana sevgilim diyen kıza sanki çocuklarının anası olacakmış gibi kapılma da. Gerçi çocuklarınızın anası olacak kıza da kapılmayın ama etiketi koysanız da, ilk 4-6 ayın karşılıklı birbirini tanıma dönemi olduğunu, kızın ve ilişkinin her yöne gidebileceğini bilerek devam edin.

Birçok erkeğin yaptığı hata, kendini kandırmadan, gözlemleyerek sevmenin gerçek sevgi olmadığına, kendini kaptırmadan sevmezsen sevmiyorsun anlamına geldiğine inandırılmış olması. İlk 4-6 ayda hem beraber iyi vakit geçirmek, hoşlanmak, yavaş yavaş sevmek ve aynı zamanda ilişkinin kısa sürede bitebileceğine, kızın aslında arıza olabileceğine, vs. hazır olmak mümkün.

Her gün buluşmaya başladık. Sürekli mesajlaşıyorduk. İçten içe biliyorum hata yaptığımı, ne yapmam gerektiğini de okudum.

Evet, hergün buluşmak ve sürekli mesajlaşmak, gayet kolay bir şekilde engelleyebileceğin ilişki katilleri. Bunu kızlar ister, kız sizden çok hoşlanıyorsa tüm zamanınızı ona ayırmanızı arzular ama bunu yaparsanız da sizden hızlıca soğur. Burada bir hinlik, sinsi bir plan yok. İçgüdüsel olarak alabileceğinin en fazlasını almak ister ama değerli bir erkeğin hayatının bazı şeyler ile dolu olduğu için bunun bir sınırı olduğunu için için bilir. Aslında bu sınırı nazik bir şekilde koyarsanız, yüzeysel olarak yakınsa bile bunu takdir eder. Bu sınırı koymazsanız, sizin hayatınızın boş olduğunu, ya da sizin hayatınızı bir kadının arzularına feda edecek kadar muhtaç ya da beyni yıkanmış olduğunuzu anlar ki böyle bir erkek çok iticidir.

Ama o kaygıyı kontrol etmek yerine kıza ayak uydurdum.

Bakın arkadaşlar, hemen hemen her kadın sizin daha fazla zamanınızı, daha fazla ilginizi ister ama sağlıklı hiçbir kadın sizin hergün buluşmamanızı, sürekli mesajlaşmamanızdan problem çıkarmaz hatta bir hayatınız olmasını takdir eder. Sağlıklı sınırlar çizdiğinizde, problem çıkar, kısa sürede ayrılırız ve bu iş biter kaygınız gerçekte sadece ve sadece arıza veya özdeğer / özgüven problemi olan kadınlarla sorun çıkarır.

Ben burada sıklıkla söylüyorum. Bizim tavsiyelerimizi uygularsanız, bazı kadınlarla ilişkiniz çok daha hızlı biter. Çünkü tavsiyelerimizin amacı sizin bir kadınla ne olursa olsun birlikte olmanız değil, sağlıklı bir kadın bulmanız, ona sağlıklı bir şekilde yaklaşmanız ve en az bunlar kadar önemlisi de, sağlıksız kadınları elemeniz.

Birçok erkek maalesef bunu duysa bile, “hacı yapayalnızım zaten arıza kız da olsa ben devam edeceğim sen bana nasıl yapacağımı söyle” diyor ve bu erkekler tavsiye için yanlış yerdeler. Buralarda vakit kaybetmemelerini ve bize de boşa zaman harcatmamalarını dilerim.

Buluşma sonrası düşüncelerimi meşgul etmeye başladı. Kızın instagramına bakmaya başladım.

Son zamanlarda birçok takipçiden flört – ilişki hayatlarını önemli ölçüde iyileştirdiğini duyduğum tavsiyem şu: flört ettiğiniz, yeni birlikte olmaya başladığınız kızın sosyal medyasına bakmayın. Bakın takip etmeyin demiyorum, karşılıklı takipleşebilirsiniz ama takip etmeyin yani haftada bir iki bile olsa girip bakmayın. Bir kızla bilgi akışınız telefonda konuşma, direkt mesajlaşma ve yüzyüze konuşma olsun.

Bir kadının Instagramına bakıp durmaya başladığınızda, ona duygusal yatırım yapmaya başlarsınız ve kısa sürede de yatırımınız kadını geçer. Duygusal yatırım yayınında belirttiğim gibi, bir ilişkinin sağlıklı olması için kadının duygusal yatırımının, erkeğin duygusal yatırımından iki üç tık üstte olmalı.

Takip ettiği erkek sayısı kızlardan fazlaydı. Fazla olmasa bile bir kaç farkla kızlar galip gelebilir. Bu durumdan rahatsız olduğumu söylediğim zaman. Bana ” şu an kimle olduğuma bak. Onlar çok önemli değil. Bundan sonra dikkat ederim” dedi.

Bu iyiye işaret değil, özellikle de sanki “geçmişte ne halt yediğimin ne önemi var, sen şimdiye bak” der gibi demesi. Yani bunu demese daha iyiydi.

Bu durumdan rahatsız olsam da devam ettim.

Edebilirsin ama bu kızın muhtemelen hayatında çok kalmayacağını tahmin edip hazırlıklı olarak edebilirsin. Kızla 8 ayı devirirseniz şaşıracak şekilde, devirmezseniz değil.

Bir kızın bu kadar erkek takip etmesi kabul edilir bir şey mi Mahmut abi?

Kızın pek de güvenilir olmadığına işaret. Kabul edilebilirliği kızla ilişki seviyene bağlı. Senin gibi yüzüne gülüp sevgilim diyene yapışan, ayrılınca yırtılacak şekilde yapışan adam uzak durmalı.

Baş başa buluştuğu bir erkek kankası da vardı. Bu eleman buna not vermiş. Teşekkür etmek için bir kafe de  bir şeyler içmiş. Güya okulda adı çıksın istemiyormuş. O yüzden başka bir yerde buluşmuş. Şu an düşününce bana alarm olarak geliyor. Senin fikrin nedir bu konuda merak ediyorum.

Bir iki kere buluştuğu biri ise dert değil, düzenli ise dert.

Başka bir alarm gelen konu beni başka erkeklerin varlığı ile sopalamaya çalışması.  Ara ara sorduğu sorulara esprili cevaplar verdiğim zaman (soruları hatırlamıyorum) “yurdun önü bunu diyenler ile dolu. Hepsi barışmak istiyor” anlamına gelen şeyler söylüyordu.

Bu tek başına bu kızı ciddiye almaman için yeterli. Bu aşamada da kopabilirsin, gittiği yere kadar da deyip kopabilirsin. Bu alarm. Sadece sopalamıyor, çok erkekle takıldığını da itiraf ediyor.

Kızla yılbaşı gecesi sonrasi bir yerde bir şeyler içmek için oturduk. O gün öncesi buluştuğumuz zaman yurduna bırakırken bana hasta olduğunu duştan çıkınca yazacağını söylemişti. Yazmadı ve bende mesaj atmadım. Bana buluştuğumuz gün “o gün hasta olduğumu bile bile neden yazmadın” sorusu ile birden yükselmeye başladı. Bende kendisinin yazacağını söylediği için yazmadığımı söyledim. “Her şeyi karşılıklı yapıyorsun o zaman. İnsan sevgilisini merak eder” diye sesini yükseltmeye başladı.

Şimdi normalde yazman lazım ama yazmadın diye yükselmesi de aşırı tepki.

“Bu kadar tepki vereceğin bir şey yok ortada. Toplum içerisindeyken sesini yükseltme” dedim. Sinirlendi ve benim umursamaz olduğumu söyleyip durdu. Bizim yan masada da 2 tane erkek oturuyordu. Sinirden onların olduğu tarafa bakıyordu dalgın bir şekilde. Ben de o an ” ben de şu an başka kızlara baksam hoş mu olur?” Dedim. O da ” ne diyorsun be sen , neyi ima ediyorsun” dedi. Bende her şeyin ortada olduğunu söyledim.

Umarım dediğin gibi bakıyordu zira bunu dediğin yerden sonra sizin devam etmeniz çok zor olur.

O da birden yükselmeye başladı. ” sen sevgiline,  sevdiğin kıza bunu nasıl yakıştırır, söylersin. Kapıya bakıyorum. Beni yurda bırak” dedi.  Yurda bıraktım mesaj atmadım.

O da gece ”  bu şekilde devam et. Hatalı olduğun halde yazmıyorumsun. ” mesajını attı. Yaptığının yanlış olduğunu belirten bir mesaj attım. ” İşine geliyorsa böyle” dedi. Bende bu mesaja sinirlenip ayrıldım.

Siz aşırı uyumsuzmuşsunuz.

3 hafta süren ilişki bu şekilde bitti.

3 haftalık ilişki olmaz, sizinki ilişki bile olamamış. O kadar uyumsuzsunuz ki 3 haftada bitmiş. Senin kıza güvenmene engel davranışları var, kız fazla atar yapmış, sen kavgada söylenmeyecek şey söylemişsin, bunun dönüşü yok.

Ayrıca kız sanki ayrılmak için bahane arar gibi kavga çıkarmış. Zor bir karaktere benziyor.

Gece boyu düşünmeye başladım. Kızın bir suçu olmadığını düşünüp tekrardan barışmak istedim.

Kızın hiç bir suçu olmadığını düşünmedin. Kızla bittiğini kabul edemedin, kızın sana dönüş yapmayacağını anladın ve beta davranışlara sardın.

O da ” hemen beni bıraktın. Ben gururumu ayaklarımın altına almam” diyerek red etti.

Umarım sen de ayaklar altına almazsın.

Çevremdeki insanlar hep benim hatalı olduğumu söylediler bu konuda.

Çevrendeki insanlar yanlışlar ve çoğu zamanda yanlış tavsiye verirler. Senin hatan var, kıza başkalarına bakıyorsun iman var ama çevrendekiler sana kısaca git beta öder ol, ödün ver, taviz ver erkek olmak bunu gerektirir zırvası temelinde tavsiye veriyor.

Ve ben barışmak için sürekli ona ulaştım.

Kızın döneceği varsa da dönmez. Siz sadece 3 haftada bu duruma geldiyseniz, uyumsuzsunuz.

Ve hep red etti.

İyi olmuş.

Aşırı duygusal yatırım yaptığım için unutmam zor oldu. 1 aydır ayrıyız.

Kızın sana karşı diklenmesi de muhtemelen bundan. Erkek sandık 3 haftada eridi böyle garip bir yumuşakçaya dönüştü diye. Sonra da zaten bu şüphelerini kanıtlar şekilde sürekli peşinden koştun, tam emin oldu.

Sürekli ulaştığım için beni her yerden engelledi.

Güzel.

Geçen gün engelleri açtığını fark ettim.

Bunu fark etmemen lazımdı.

Ve tekrardan ulaşmaya başladım.

Dipte betalığın, gurursuzluğun, zayıflığın mide bulandırıcı seviyeye inmiş. Bu senin ruhunu da zedeler.

Ve aynı tarz şeyler ile beni reddetti.

Artık yazmıyorum.

İnşallah.

Ama aklımdan da çıkmıyor. Sürekli ulaşmak istiyorum.

Bu aşamada her ulaştığında kendini küçük düşüreceksin ve şu an içinde debelendiğin ve tamamen kendi ellerinle kazdığın kuyuyu daha derine indireceksin. Ulaşman başka bir halta yaramaz.

Kısa süren ilişkiye bu kadar duygusal yatırım yaptığım için kendime kızıyorum ve utanıyorum.

Güzel. Sonuna kadar hak ettiğin acıyı çek, yaptığının sorumluluğunu al. Sadece 3 haftalık ilişki ile bu kadar yumuşakçalaşmak bile ortalama beta erkek dediğimiz adamın çok altında bir seviye gerektirir.

Duygusal olarak güçlenme şansını kaçırdım sanırım.

Hayır. Bu tecrübeni duygusal olarak zayıflamak için kullandın. Tek avantajın, hala yazmak istiyor olman. Bu isteğe karşı koymak seni duygusal olarak güçlendirir, en azından eski seviyene getirir.

Ulaşmak istediğim anlar kendimi tutup yazmamam gerekiyordu.

Geç olsun ama güç olmasın.

Vaka çalışması olarak uygun görürsen yayınlarsın abi. İyi günler seviliyorsun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Hiç boşta kalmam diyen ama 8 sene bir kıza takılıp kalan adam – Vaka Çalışması

Merhaba öncelikle kanalı yaklaşık 1.5 yıldır takip ediyorum. Eğer videolu cevaplayabilirseniz yani cevabınızı gorebilirsem çok sevinirim.

Yaklaşık 8 yıl liseden başlayan herseyin ilklerini yaşadığım değer verdigim bir kadın ile vakit geçirdim.

Vakit geçirdim mi? Hayırdır İnşallah.

Baskın ve zor bir karakterdi.

Beraber oldum dememişsin, vakit geçirdim demişsin ama eğer bir dönem kız arkadaşın olduysa, baskın ve zor karakterli kızlarla ilişkiden kaçının derim. Daha kolay anlaştığınız ve feminen karakterli bir kızı tercih edin. Her dediğinize “sen ne istersen beyim?” diyen bir kadından bahsetmiyorum, baskın ve daha önemlisi zor olmaması yeterli.

Ama aslında toksik kıskanç ve borderline olduğunu sizi ve sizin gibi kanallardan öğrenerek anladım.

Bunu anladığın anda bu kızı tamamen, bir daha hiç görüşmeyeceğiniz şekilde hayatından çıkaracaksın. Çıkarmadın mı, ne anlatırsan anlat, hak ediyorsun, sana bunların yapılmasını sen istiyorsun, sen teşvik ediyorsun ve sana verilecek tek cevap var: bu kızı tamamen hayatından çıkar. Başka her cevap vakit kaybı.

Çevremde ilişkimi yaşarken onlarca kadından teklif aldım. Maddi durumu iyi ortalamanın üstünde okul ve sosyal hayatta dikkat çeken biri oldum.

Bu tür büyüklenmeler maalesef “birazdan nasıl ezikliğin dibinin dibinden bir erkek oldum onu anlatacağım, ama ben öyle ezik deelim” demek. Böyle büyüklenmelerden sonra maalesef gülünç derecede zayıflık hikayeleri geliyor. Öyle ki yıllardır bu tür şeyler okuduğumda gerisine bakmadan “nasıl ezik şeyler yaptın bakalım” diyorum.

Başarı ve tek eşli evlilik düşünen biri olarak onetis diyerek defalarca ayrıl barış yaşayarak 8 sene geçirdim.

Sen başarılı ve tek eşli evlilik düşünmüyorsun, bu kızdan kopamıyorsun. Başarılı ve tek eşlilik isteğini bu kızdan kopamama zayıflığını kutsal bir davranış olarak kendine yutturmak için bir bahane olarak kullanıyorsun.

Ayrıca bir ilişkide iki kereden fazla ayrılık olmasına izin vermeyin. İki kere ayrıldınız mı bitecekti. Bitmediyse, senin suçun.

Yaşadığım üzücü bir kayıptan dolayı 3 sene önce ayrıldım ve onlarca kadınla konuşup birlikte oldum.

Başarılı ve tek eşli ilişki isteğine ne oldu? Onlarca kadınla birlikte olman büyük dert değil ama bunu hayatın bir rengi olarak mı yaptın yoksa başarılı ve tek eşli ilişki yürütemiyor olmanla başa çıkma mekanizması olarak mı?

Sonrasında tekrar barıştım.

Anladığım kadarıyla onlarca kadınla yattın ama biriyle bile normal, sağlıklı bir ilişkiye girmeyi başaramadın.

Fakat telefonumda eskilerden birini gördü ve onunla bir seyler yaşadığımı öğrendi. Ve beni aldattın furyasiyla ki toksik bir kadın olduğu için feryat figan ayrıldı.

Ayrılması iyi olmuş. Ayrıca eskilerden biri ile hala görüşüyorsan terk edilmeyi de hak etmişsin, toksik bir durum yok.

1.5 sene ayrı kaldık ve ben tekrar kapısına gittim.

Az önceki büyüklenmeler tahmin ettiğim gibi, sonrasındaki eziklikleri dengelemeye yönelik 🙂 Here we go …

Ve o da bu hatayı affederek zor da olsa 3 4 ay peşinde kosarak ( sonrasında defalarca başıma kakarak) 1 sene geçirdim.

Anladığım kadarıyla eskiden konuştuğun kızla görüşmeni yakaladı. Kızdan önceki bir konuşmayı değil. Bu durumda bir ilişki, özellikle de sizinkisi gibi aşırı boktan bir ilişki bir daha toparlayamaz.

Ta ki şu ana kadar. Kendisiyle 2 hafta önce ayrıldım. Sebepsiz şekilde. Benle ilgilenmiyorsun tarzı seylerle ve öfke kontrolü olmadan sürekli engel atarak benden ayrıldı.

Terk edildin yani. Beklenen son. Sizden asla olmayacağını ne zaman kabul edeceksin acep? Bari şimdi et.

Ve bende iyi sen bilirsin mantığıyla yaklaşarak çünkü nasıl olsa yazar diyerek aramadım. Gece yarısı beni arayarak “whatsapa bak ” diyerek benim 4.5 sene önce çiçek gönderdiğim kizi gönderilen siteden görerek bana bunu nasıl yaparsın o zaman ben vardım diyerek tekrar suçlu hissetirerek ayrıldı.

O zaman o varsa haklı. Bu arada, sen iyi bir ilişkilik adam değilsin muhtemelen. Muhtemelen de bu yüzden uzun süreli ilişki için anca, toksik, deli dediğin bir kızı çekebiliyorsun.

Ve anında instagram açarak başkalarını takip etti.

Tencere kapak.

Bu 1 sene boyunca aldatmayan yalan söylemeyen evlenme peşine düşen emek veren bir erkek olarak bu bahanelerle ayrılması bana koydu.

Eğer daha önce kızla beraberken arkasından iş çevirdiysen gayet haklı bahaneler.

Ve bana yalnızım ben o zaman geldiğinde de yalnızlığıma geldin tarzı cümle kurdu ve beni manupile ederek suçlu hissettirerek başka erkeklere kendini göstermesi tam tersi bende güven kaybına neden oldu.

Tamam, uzak durman lazım o zaman.

Ve çok sinirlendim. Telefonla arayarak annesine gerekeni anlattım.

Bundan sonra bu kızda azıcık gurur, özdeğer varsa, seni tamamen hayatından atmalı ve kendisine ulaşmana kesinlikle izin vermemeli.

Sonra kendisi beni aradı ve ” rahatsız etme uzaklaştırma alicam” tarzı ütopik saçma sapan şeyler söyledi.

Bence yapması lazım.

Bende bağırarak bana kahpelik yaptın seni affetmeyecegim dedim.

Bir de hakaret davası yersin, tadından yiyemezsin.

O da halen instagramdan beni sinir edecek paylaşım ve takiplere devam ediyor.

O kadar umrunda değilsin muhtemelen. Senin için yapmıyor olma ihtimali yüksek. Kız seni bırakıp hayatını yaşamakla meşgul, sen ise onu ezik bir şekilde stalklamaya devam ediyorsun ve her şeyi üstüne alınmaya çalışıyorsun.

Şuan bu onetis durumunu bitirmek üzereyim.

Stalklamayı bitiremediğin sürece, bu kızı hayatından atmadığın sürece bitiremeyeceksin.

Biraz tavsiye ve göremediğim şeyleri görmek istiyorum. Ki ben ilişki konusunda vur geç mantığında biriyim ve boş kalan bir adam degilim.

Hikayen çok bayat ve sıkıcı. Sırf son cümlen için yer verdim. Vur geç mantığında adamlar genellikle ilişkilik kadınlarla olamazlar. Kullandığın kelimeler tesadüfi değil. Kadınlar tarafından ilgi gören, birden fazla kadınla olabilen biriyim değil de “vur geç” diyorsun. Fazla kuyruk acısı dolu. Liseden beridir bir kere bile düzgün, duygusal olarak doyumlu bir ilişki yaşayamamış birisin. Boş kalan birisin maalesef. Hem de aşırı boş kalan birisin. Kadınlarla başarı, “vurarım  geçerim” ile olmuyor. Kadınlarla olabilmek tabii ki artı sağlar ama senin durumunda bu, sağlıksız bir başa çıkma mekanizması ve aynı zamanda senin ilişkilik bir adam olmanı tamamen engelliyor. 24-25 yaşındasın ve yetişkin hayatının çoğunu tek bir kızın peşinde koşarak geçirmişsin. Bunun acısını bastırmak için böyle “siker geçerim hacı” büyüklenmelerindesin. Ama hayatının bu aptal ilişkisini tamamen kapamadan, kadınlarla başarısız bir erkeksin ve kapamadığın sürece de öyle kalacaksın. İstersen 10 bin kadınla yat. Burada kitabını da yayınladığımız Pook’un dildo vatandaşından başka bir şey olmazsın.

Ama hayalimi ve emegimi son 1 sene düzelerek sadık kaldığım ilişkiyi bitirmesi acaba benden intikam almak mı amacı ?

Hayır, seni geçmişte bırakmak ve sensiz bir yaşama yürümek. Onun için en iyisi bu. Senin için de en iyisi, onun seni bıraktığını, pek umrunda olmadığını kabul edip, onu geride bırakmak.

Dönüşünüzü bekliyorum.

Dediğim gibi gerçekten saçmasapan bir hikaye ama, bir erkeğin vur kaç ile uzun yıllar doyamayacağına, tam tersine bunun bir doyumlu hayat yerine, zayıflıklarındna kaçma ve görememe aracına döneceğine iyi bir örneksin. Ayrıca vurarım kaçarım kafan yüzünden muhtemelen bundan sonra da böyle bir kız bulacaksın. Başkası seninle uzun süreli olmayacak. Tabii bu kafanı değiştirmezsen.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Andrew Tate: En ünlü dolandırıcı

Andrew Tate dolandırıcısının bir podcastte erkekleri camgirl kullanarak nasıl soyduğunu mide bulandırıcı üslubu ile anlattığı yayınla ilgili video yapacaktım, bu videoya denk geldim. Güzel olmuş.

(Tate kızların klavyelerinin kablosunun takılı olmadığını, klavyede adamlarla yazışanın kendisi olduğunu ve kızmış gibi yazışarak ve adamı oraya geleceğim evleneceğiz diye kandırarak 250 bin Dolar dolandırdığını anlatıyor.)

Düşük değerli erkek olmaktan kurtulmayı hedefleyin

Market , depo, garson , şöför , ofis boy, kargo, mağaza calısanı gibi düşük değer meslekdeki erkekler ne yapacaklar? Kadınlar eğer güzel ise bir şekilde yükseliyorlar.

Bu soruyu katıla koyduğum 10 soru 10 cevap serisinin en son bölümünde cevapladım ama burada da cevaplamak istiyorum.

Son zamanlarda, biz buna hipergami diyoruz bro yayınında da eleştirdiğim bir mevzu var: yüksek değerli erkek konusu. Bu işin odağı alfa – beta ayrımında kaymaya başladı, yüksek değerli erkek kavramı ile iyice sapıttı. Kırmızı hap sitelerinde bahsedilen yüksek değerli erkek, erkek nüfusunun %1’inden de az bir “elit”.

Yapmanız gereken şey, düşük değerli erkek olmaktan kurtulmak, bakın yüksek değerli erkek olmak demiyorum, düşük değerli erkek olmaktan kurtulmak. Toksik bir şekilde kırılgan efendi adam olmamak, iyi çocuk psikolojisinden kurtulup, piç erkek de olmadan erkek adam olacaksın, duygusal olarak güçlü olacaksın, duygusal yatırımını kontrol edebilen adam olacaksın, vs. Zihniniz ve psikolojiniz güçlü olacak, erkek olacak. Maskülen olacak. Bunlar için paraya ve tipe ihtiyacınız yok. Şimdi Allah’ın cezası, evlat olsa çekiilmez bir incel çıkıp “tip ve para yoksa meme yok” diyecektir eminim ama ben memeden bahsetmiyorum, gerçekten yüksek değerli olmaktan bahsediyorum. Siz kadınlar çevrenizde dönmeden değerli olamıyorsanız o sizin probleminiz. Ama arkadaşlar, zihinsel ve psikolojik olarak düşük değerli erkek olmaktan kurtulursanız, kadınlarla da az çok başarılı olursunuz onu da söyleyeyim.

Market , depo, garson , şöför , ofis boy, kargo, mağaza calışanı vs. fark etmez. Herkesin kendi çöplüğü var ve her çöplükte yeterince kadın var, güzel ve iyi kadın var. Siz kendi çöplüğünüzde doktorlarla, iş adamları ile, doktoralı finansçılarla rekabet etmiyorsunuz, etmeyeceksiniz. Bu adamlar özellikle Türkiye gibi fakir bir ülkede nüfusun %1’i gibi bir şeyler ve bu nüfusunda önemli bir kısmı yaşlı ve evli zaten. Matematik olarak mümkün değil.  Sosyal medya beyninizi düzdüğü için öyle sanıyor olabilirsiniz ama o sizin beyin mancınıklamanız.

Yüksek değerli erkek olmaya çalışmak yerine düşük değerli erkek olmaktan kurtulmayı hedefleyin. Sizi erkek olmaktan utanmak düşük değerli yapıyor. Sizi kendi başınıza mutlu olmayı öğrenmemek, ben değersizim, ben sevilmeye layık değilim diyen tarafınız düşük değerli yapıyor. Sizi duygusal güç kaslarınızı geliştirmek yerine sürekli olarak dopaminerjik şeylere (porno, bilgisayar oyunu, Youtube, sosyal medya, vs.) kaçarak duygusal güç kaslarınızı güdük bırakmanız düşük değerli yapıyor.

Sonra da internette yüksek değerli erkek, tenhalarda ateş osuran ve kokusu piliçleri 100 kilometreden arı gibi çeken sigma erkek içerikleri izlediğinizde ne oluyor? Kendinizden daha fazla utanıyorsunuz, duygusal olarak güçlensem, zihinsel olarak güçlensem ne olacak diyorsunuz. Daha da düşük değerli erkek oluyorsunuz, daha da düşük değerli kalıyorsunuz.

Kadınlarla birlikte olmak için Everest’e tırmanmayı geçtim K2’ye tırmanmanız gerekiyor sanıyorsunuz ve bugün 10 metre tırmansam ne olacak sanki K2’nin zirvesine daha 5000 metre var diye pes ediyorsunuz.

Kendinizi bu high value men adamlarla karşılaştırıyorsunuz ve çok aşağıda hissediyorsunuz. Karşılaştırma yapmak, zihninizin sizi ilerleme konusunda sizi durdurmak için kullandığı bir silaha dönüyor: “Şu adama bak, 1.90 boyunda, BMW’si var, sen onun yanında nesin ki? Boşver sen gelişmeyi falan, aç bir PornHub neşemize bakalım.”

Hipergami diyoruz bro yayınında da söyledim, manosphere’in eski halini özledim ve o halinin erkeklere daha yararlı olduğunu görmüş biri olarak eskiye dönmeye karar verdim. Eskiden AFC olma, efendi erkek olma, zayıf davranma, pasif davranma proaktif olarak kızlara yürü vs. vardı. Bunları düzelttin mi kendiliğinden çıkacağın yere çıkardın.

Yanlış anlaşılmasın, bir yüksek hedef tabii ki vardı. SoSuave’nin Don Juan’ı (Pook’un Kitabında sık sık geçen nihai erkek adam) ya da İlişki Sihirbazı Kitabındaki Erkek Adam (The Man) gibi. Ama bu kavramların farkı, bunlar herkesin, teoride tüm erkeklerin ulaşabileceği ve hatta finansal, fiziksel ve statü olarak ortalama kalarak bile ulaşabileceği hedefler. Sadece tepe %1’e girerek ulaşacakları hedefler değil.

Bugün yüksek değerli erkek içeriğinde eksik olan şey, hiç yok da diyemem ama çok eksik olan şey, zihinsel ve duygusal olarak güçlü olmak.

“Spor salonuna git bro.”

“Para kazan bro.”

“Yan iş yap bro. Yan işin de yan işini yap bro.”

“Osurma bro, tıksırma bro.”

Bu nedenle bu tür videoları izlediğimde siz ne görüyorsunuz ama ben o kadar devasa bir beta öder ol ki her kadını satın al erkeği görüyorum. Bunun gerçeğini de çok görüyorum. Bunun yanında senin nedense düşük değerli dediğin mesleklerdeki adamlar zihinsel ve duygusal zayıflıklarını düzelttiler mi, gayet başka bir şey yapmadan kadın da buluyorlar, mutlu da oluyorlar.

10 yıldan fazla zamandır kendi evimde yalnız yasıyorum ama farkettim ki oyunum yok sizleri izleyerek fikir edinmeye calısıyorum , kırmızı hapdan sonra eski arkadaşlarımla kafam da uyusmuyor , plasstation oynamaya cagırıyorlar ben spor yapıcam diyorum , nargileye çağırıyor ingilizce çalısıcam diyorum

Kırmızı hapın en tehlikeli taraflarından birisi de bu, kendinizi bir kendini geliştirme robotuna çevirip, sosyal hayattan izole olmanız. Bunu özellikle de tek tip bir fikre maruz kalarak yaptınız mı, “Mahmut hapı içselleştirmiyor, hap Mahmut’u içselleştiriyor”. Jung’un “insanların ideolojisi yoktur, ideolojilerin insanları vardır” dediği şekilde, hayatınızı kontrol altına almak için zihninize aldığınız bir bilgi yığını, sizi kontrol etmeye başlıyor.

Sosyal hayata zaman ayırın. Kendinizi kendini geliştirme balonuna hapsetmeyin. Kendinizi narsist bir kendini beğenmişlikle, mavi haplı dediğiniz arkadaşlarınızdan  üstün görmeyin. İnsanlarla kaynaşabilmek, toplum içinde bir persona takınabilmek bir sosyal yetenek, bunu yapamamak ise sosyal özürdür, anlaşılamamış ve atanamamış sigma errrrkekin kutsal yalnızlığı değil.

veya kırmızı hapla ilgili bişilerden bahsediyorum sıkılıyorlar anlamıyorlar.

Anlayamazlar. Hapın köpürtüsü, …

Bunlar uygulamak için var. Kendinizi bir şey biliyor ve ahlaki olarak diğerlerinden daha üstün hissetmek için diğerlerine zorla yutturmanız için değil.

Son zamanlarda Youtube kanalımızın gelişmesine katkıda bulunan katıl üyeliğimize de bir göz atabilir, bize bu yolla destek olabilirsiniz. Katıla da güzel videolar koyuyoruz.

Toksik ilişkiden sonra kendime gelemiyorum – Vaka Çalışması

34 yaşındayım. 2022’de işyerime gelen 25- 26 yaşlarında bir kadınla tanıştım. Niyetim ciddi, ileriye dönük bir ilişkiydi.

Tanışır tanışmaz mı? Kızın nasıl biri olduğunu bilmiyorsun, kızla uyumlu olup olmadığını bilmiyorsun. Duygusal yatırımını hafif tutarak 6-8 ay vakit geçirmeden ileri dönük bir ilişki oluyor mu olmuyor mu anlaman zor. Çoğu erkek ileri dönük, ciddi bir ilişkiyi hemen düşünme dediğimde “ne yani gönül mü eğlendirelim?” diye çıkışıyor. Ben gönül eğlendirin demiyorum, siz duygusal düşünüyorsunuz. Bu ikisinin ortasında bir sürü ilişki modu var. Hemen ciddileşme, ileri yönelik düşünme dediğinde maalesef efendi erkeklerin çoğu bunu bas geç tavsiyesi sanar zira bu erkekler kendilerini neredeyse feda edercesine tam vermezlerse, ilişki hak etmediklerini, kaka çocuk olduklarını düşünürler.

İlk defa bir ilişkiye başlamıyordum. Daha önce de 4-5 ilişkim oldu. Hepsinde de uyumluyduk. Güvensizlik yaşamıyorduk. Stres, ciddi tartışma gibi olumsuz mevzularımız olmadı. Kız arkadaşlarımın hepsi de bana saygı duyar, kırmızı çizgilerimi çiğnemezlerdi. Yani ilişkilerim sağlıklıydı. Fakat bu bahsettiğim/bahsedeceğim böyle durumları ilk defa yaşadım. Ciddi manada yıprandım. Etkisinden çıkamıyorum. Kabullenemiyorum. Kullanıldığımı düşünüyorum.

Onu göreceğiz. Henüz gerisini okumadım ama kadın nüfusunun onda biri arızadır. Bu kızlar her zaman karşınıza çıkmaz ama hayatınız boyunca bir ya da ikisinin karşınıza çıkma ihtimali düşük değildir. Yani daha önceki 4-5 ilişkin normal kızlarla olmuş, ilk defa arıza bir kızla beraber olmuş olabilirsin.

Bakalım.

Tanıştığım kızla başta 2-3 hafta ciddi bir sorun yaşamadık. Bana
uyumlu olduğunu görüyordum. Sınırlarımı ihlal etmiyordu. Fakat daha sonra beni ciddi manada rahatsız eden durumları peş peşe yaşamaya başladım. Kırmızı çizgilerimi çiğnediğini gördükçe defalarca ayrılmak istedim keskin bir şekilde ifade ettim fakat anlayamadığım bir şekilde beni geri ilişkiye çekmeyi başarıyordu.

Şimdi rüzgarda savrulan yaprak değilsin, bir yerde ayrılacaktın. Bu tamamen senin suçun. Ama kız manipülasyonu, kendine bağımlı etmeyi biliyor olabilir.

Örneğin; Hayatımdaki kişinin iş konusu, alışveriş gibi mecburi
konular dışında herhangi evli veya bekar bir erkekle samimileşmesi, yakın durması, muhabbet etmesi, arkadaşlık kurması asla kabul edebileceğim bir durum değildir. Eski kız arkadaşlarım bu konuda bana hak verir sınırlarımı
aşmazdı. Fakat bu kız arkadaşım ilişkinin en başında söylememe ve bana hak vermesine rağmen sürekli gözlerimin içine baka baka bu kırmızı çizgimi çiğnerdi. Bu durum için ayrılmak istediğimi söylediğimde dik başlı davranırdı.

Ve sen, 34 yaşında olmana ve böyle önemli bir çizgin sürekli aşılmasına rağmen ayrılmadın? Ayrılmadıkça zayıflarsın, zayıfladıkça daha da muhtaç olursun, muhtaç oldukça zayıflarsın ve bu aşağı yönde döngü senin posanı çıkarır.

Kararlı olduğumu görünce de bana hak verdiğini dile getirip bir şekilde beni ilişkiye çekerdi. Hatta bu durum yüzünden bana birçok kez hakaret-beddua etmişliği de vardır.

Size hakaret eden, sürekli kırmızı çizgilerinizi aşan kızı bırakmak zorundasınız. Bırakıp bırakmama konusunda kararsızken tercihiniz tamam mı devam mı tercihi değil. Şimdi tamam deyip 10 birim acı çekmek mi, yoksa çok sonra ayrılıp (%90 terk edilip) 1000 birim acı çekmek mi arasında tercih yapmanız gerekiyor. 100 birim acıdan korkup ayrılamayınca, birgün mutlu olmayacaksınız, acıyı ileri alıyorsunuz ama katlıyorsunuz.

Bunun dışında; ilişki süresince telefondan gece-gündüz-sabah beni arardı, yazardı ama iş buluşmaya gelince bakarız, müsait değilim, çıkamam derdi. Bazen canı istediğinde görmek isterdi. İki üç günde bir görüşürdük bazen araya bir ay girerdi.

Ben aksi ispatlanana kadar bunun, kızın başka erkekle görüştüğüne işaret olduğunu varsayardım. Olmayabilir ama bu ihtimal yüksek. Bir kadının erkeği ile buluşmaya ihtiyacı vardır ve o ihtiyacını sizinle karşılamıyorsa kiminle karşıladığını kendinize sormanız lazım.

Genelde de görüntülü arardı. Bir işi düşünce canım, sevgilim gibi kelimeleri kullanırdı. Bunun dışında kullanmazdı. Ben böyleyim duygularımı yansıtamıyorum derdi.

Yüzüne karşı faydalı aptalsın seni de pek sevmiyorum ama canım sevgilim dediğinde istediğimi yaptırabiliyorum diyecek hali yok herhalde.

Whatsappta bazen onu uzun uzun çevrimiçi gördüğümde arkadaşlarımla konuşuyorum derdi. Uzun uzun çevrimiçi kaldıktan sonra aniden bana hadi telegrama geç seninle oradan konuşalım derdi. Ben şüphelenip sebebini sorduğumda bana bağırıp çağırıp sen bu ilişkiyi mafediyorsun. Bu ne güvensizlik diye tepki verirdi.

Tipik toksik kadın saldırganlığı. Toksik ilişkileri önceden bilip kendinizi korumanız lazım. Kitabını bile yazdım.

Whatsapp çevrimiçi özelliğini bazen kapatıp bazen de açardı. Anlam veremiyordum.

Başkaları ile görüşüyor işte nesine anlam veremedin?

Sebebini sorunca arkadaşlarım beni merak ediyor ondan açıyorum bazen derdi. Oysa hiçbirimizin arkadaşı çevrimiçi olup olmadığımızı kontrol etmemiştir. Bazen de telegramda gece uzun uzun birileriyle konuşurdu. Arkadaşlarımla konuşuyorum derdi. Buluşmalarımızda benim telefonum genelde masanın üzerinde dururdu. Oysa kendisi telefonunu ters çevirip elinde tutardı.

Bu telefonu ters çevirme her zaman olmasa da çoğu zaman aldatmaya işaret.

Asla telefonu bana vermezdi. Telefonum benim özelimdir derdi.

Senin kız sağlam tabak çeviriyor olmalı.

Evlilik konusunun açılması onu ciddi manada rahatsız ederdi.

Evlilik?!? Sen açıyordun yani? Kızın evliliği bırak ilişki materyali olmadığı bir alnında yazmıyor. Böyle kızlarla iyi vakit geçirilir, genç işte gittiği yere kadar denir ve çok da uzun sürmez. Sen evlilik mi düşünüyorsun?

Bana ilk tanıştıktan birkaç ay sonra yazın bizimkilere senden bahsederim dedi. O da olmadı.

Neyse ki kız genç. Kapağı bir enayiye atma zamanı geldi dese, görüştüklerin arasında en enayi benim lütfen beni seç diye atlayacaksın.

Hatta bırak ailesine bahsetmeyi bir arkadaşına bile bahsetmedi. Ben özelimin kimse tarafından bilinmesini istemiyorum derdi. Beni hep gizli tutardı.

Sen yan piliç (side chick) olabilirsin. Yani bir sevgilisi olabilir. Başka erkekler olduğu çok bariz.

En son geçen yaz bununla yola devam edemeyeceğimi iyice anladığımda durumu kendisine açtım. Üstüne birkaç tane sürekli tartışma yaşadığımız konu da eklenince iyice bunaldım. Araya mesafe koydum. Bu sene ortamlarımız değişti. Aynı ortamda çalışmadık. Ama bağımız kopmadı. Üç ay önce bana bir mesaj attı: Bana sen mi bana kargo istedin diye. Yok dedim.
Yanlışlıkla gönderdiler o zaman dedi. O gün buluşacaktık. Ben buluşmadan önce şüphelendim gidip kargoyu almaya karar verdim. Kargo hediye paketiydi. Onun adına gelmişti. Fakat göndericinin adı-soyadı-adresi yoktu. İnkar etti. Sinirlendi. Hakaret etti. Üstüme saldırdı. Kimin gönderdiğini bilmiyorum dedi. İyice bağımız koptu.

Kız arıza. Az önce dediğim gibi. Kız nüfusunun bir kısmının arıza olduğunu önceden bilmeniz lazım. 3-4 normal kızla çıkarsın böylesine hiç rastlamazsın sonra birden rastlarsın ve böyle bir şeyin farkında değilsen, ağa düşebilirsin.

Bu kızla geçirdiğim süre içerisinde anlam veremediğim birçok şey yaşadım. Kara kutu gibiydi. Borderline, narsist olduğunu düşündüm.

Kıza ilaç yazmayacağın için toksik olduğunu bilmen yeterli. Neden toksik, o kızı ve yakınlarını ilgilendirir. Sen toksik olduğunu anladın mı hayatından tamamen atman lazım.

Senin kanalınla tanıştım. Birçok araştırma yaptım. Anne-baba ilişkilerini birkaç kez sordum. Aile ilişkilerini sordum. Bir sonuç çıkaramadım.

Senin bu yaptığın, dipte efendi erkek davranışı. Kızı düzeltme güdüsü ile araştırma yapıyorsun.

Ailesinden biri eşiyle çok ciddi sorunlar yaşıyordu. Bahsettiğinde çok üzülüyordu. Bunu öğrenebildim. Bana daha önce hiç erkek arkadaşım olmadı. Ben erkeklere güvenmiyorum diyordu. Bir konuyu tartıştığımızda nefesini tutar, çıldırırdı. Hakaret-beddua ederdi.

Kadın açık açık toksik. Tamam bağırıyor, beddua ediyor, hakaret ediyor, fiziksel saldırıyor. Ya sen? Sen neden oradasın hala? Bunlara rağmen orada kalıp sonra kabullenemiyorum diyorsun!

Hatta bana oruspu çocuğu, piç gibi söylemlerde bulunurdu.

Bakın arkadaşlar. Size orospu çocuğu diyen kızı orada kalaylayıp tamamen hayatınızdan atmanız gerektiğini bilmeniz için, benim kanalıma veya bu tür kanallara rastlamanıza bile gerek yok! Minimum özsaygı yeterli. Size bu küfrü eden kızla oracıkta ayrılın. Her ay 3-4 tane böyle hikaye dinliyorum ve hep aynı şeyi söylüyorum. Normal bir erkeğe orospu çocuğu desin  karısını boşar. Siz ise orada durup, hakareti dinleyip sonra hak ettiğiniz şekilde bir çöp gibi çöpe atılınca hiddetten kuduruyorsunuz! Birader sen orada neden duruyorsun hala?

Küçümserdi. Sinirlenirdi. Üzerime saldırdığı, yumruk attığı oldu.

Senin böyle bir şeye boyun eğerek katlanmanın nedeni nedir? Terapiye gitmeni tavsiye ederim. Kız %100, yüksek şiddette arıza. Gerçi küçümsemesi normal. Onu hak ediyorsun.

Başta öyle olmadığı halde daha sonraları ben evlilik düşünmüyorum. Git kendine birini bul derdi.

Sen hala evlilik düşünüyor musun? Kadın sana hakaret ediyor ve sen hala anasının onayını kazanmaya çalışan pısırık oğlan çocuğu gibi eteğindesin. Git diye bağırıyor, gitmiyorsun.

Bakın arkadaşlar, hayatta bazı ilkeleriniz olsun. Hakaret eden (hele de o.ç. gibi hakaretler eden), fiziksel şiddet uygulayan kadını içiniz kan ağlasa da, size biri bundan sonra ölene kadar kadınsız kalacağınızı bir şekilde ispatlasa bile gidin. Hayatınızdan %100 atın. Sonunda birden düğmeye basılıp kız düzelecek olsa bile gidin (öyle bir şey olma ihtimali de sıfır bu arada). Kız geri kalan hayatını size layık biri olmak için feda edecek olsa da gidin (bu da olmayacak).

Tüm o küfürleri, şiddeti, hakareti, vs. sineye çektiğinizde elde edeceğiniz tek şey, belki birkaç ay ya da bir iki yıl daha fazla amcık ve sonra aldatılarak terk. Çöpe atılma. Kadına da kızmayın. Tamam ciğeri beş para etmez biri ama kendinize çöp gibi davrandıran, ben çöpüm diye bağıran sizsiniz. Yapmayın yahu.

Hakaret-beddualardan sonra özür dilemezdi.

Af buyur niye dilesin? Senin kendinden özür dileyip bıraktığın yok, o neden senden özür dilesin?

Hiçbir şey olmamış gibi gelir sana ihtiyacım var. Benimle ilgilen derdi. Ben buna anlam veremediğimde tekrardan hakaret ederdi. Senden adam olmaz. Sen bu ilişkiyi berbat ediyorsun. Sen kimsin ki derdi.

Kırılgan narsist kadının 10 toksik taktiği yazısını, hayatınızda o ana kadar böyle bir kadınla karşılaşmadıysanız bile 10 kere okuyun. Tamam biliyorum ücretli ama, böyle bir kadınla hiç karşılaşmamış bile olsanız toksik ilişkiler rehberini okuyun. Ben bunları şansıma böyle bir kadınla karşılaşmadan öğrenmiştim ve yol yakınken bırakmıştım. Siz de kendinizi koruyun.

Beni değiştirmeye çalışma derdi. Ben sağlıklı bir ilişkinin ne olduğunu anlattığımda yine manipülasyonlara sarılırdı.

Sen sağlıklı bir ilişkinin ne olduğunu bilsen orada işin olmazdı.

Bazen ben bile bana tahammül edemiyorken sen nasıl bana tahammül gösteriyorsun diye sorardı.

Kıza “beni kullandı” diye çamur atma. Tamam kullanmış ama başından itibaren bak kullanıyorum seni, razı mısın diye de sormuş. Sen kendini kullandırmak için çaba harcamışsın.

Sen aslında güçlü, her kızın istediği gibi bir erkeksin ama bende iş yok derdi.

Dalga geçiyor.

Bazen de önceliğim sen değilsin derdi. Erkeklerle muhabbet etme demeye gelince sen doğruları diyorsun ama benim işime gelmiyor demişliği vardı.

Utanç verici.

Ben ilişki süresince onu hiç aldatmadım. Sürekli korudum. Sürekli yardım ettim. Hastalandığında onunla uyumadım. Canının istediği, yemek istediği şeyleri bile alırdım. Üzerine giydiği kıyafetten, eline aldığı kaleme kadar ona hep ben alırdım. Babasının bile yapmayacağı iyiliklerde bulundum. İşlerini ben yapardım. İçtiği suya kadar ben alırdım.

Ve klasik bir sinsi erkek pardon efendi erkek olarak, takdir bekliyorsun, takdir edilip kafan okşansın diye yaptın. Bunları sana o.ç. diyen kız için yaptığını hatırlatırım.

Abi hediyenin derdinde değilim ama mesela ben kaç kez ona hediye de aldığım halde o hiçbir zaman bana hediye almadı.

İnsan değer verdiğine, sevdiğine hediye alır. Sen kendine değer vermiyorsun, kendini sevmiyorsun. O seni neden sevsin? Neden değer versin?

Neticede seven bir kız bir çöp dahi olsa alır bunu sende her zaman görmek istiyorum der. Bu da bana tuhaf geldi.

Seni sevmediğini kabul edemediğinden. Yoksa alması tuhaf olurdu.

Şimdi bu anlattıklarım doğrultusunda bu kişinin kişilik özellikleri nedir abi? Borderline-narsist olma ihtimali var mı?

Bana ne? Sana ne? Muhtemelen ikisi de ama sana ne? Hatun ileri derecede toksik, sadakatsiz, deli, ciğeri beş para etmez, mahalle karısı ağızlı biri. Bunlar sana yetecek bilgi. Bilinçaltındaki onun sorununu bulup düzelteceğim, efendi erkek olarak kendimi feda edip onu düzelteceğim dürtüsünü siktir et ve bunu sormayı bırak.

Bana göre çok zeki-şeytanı bile kandırabilecek kapasitede.

Hayır. Bir erkeği duygusal olarak düşürdüklerinde, bu tür kadınlar hiç de zeki olmak zorunda değiller. Sen duygusalllıktan, bağımlılıktan aptallaşıyorsun. Aslında sağlıklı kafayla bakan için, bu kızlar embesillik derecesinde tahmin edilebilir, düz insanlardır. Ne yapacakları, neden yapacakları her zaman bellidir.

Böyle bir insanın aldatma potansiyeli nedir?

Çok yüksektir. Seni aldatmamışsa çok şaşırırım. Gerçekten çok şaşırırım.

Böyle bir insana güven olur mu?

Hahahaha. Troll müsün nesin?

Böyle bir insan mutlu olabilir mi?

Böyle bir insanla yaşayacağın hayat sadece mutsuzluk olsa neyse. Izdırap olur. Anlıyor musun? Sadece mutsuz olsam razıyım dersin. Sen bu kızla evlenecek kadar gerizekalıysan sana acımam ama çocuklarına acırım.

İnsanların iyi niyeti üzerinden bu davranışları gösteren bir insan kimlerle mutlu olur?

Eziyet ettiği ve posasını çıkardığı bir zavallıyla belki mutlu olur. Sen o zavallı mı olmak istiyorsun? Ha o adamı da havada karada onlarca kez boynuzlar.

Şimdi böyle bir insan benim için ben onu kullandım. Sınavımı da kazanıp işimde mutlu olup kendime göre birini de bulup güzel bir hayat geçireceğim mi diyecek? En son ben ilgimi çektiğimde, işlerini yapmayı bıraktığımda o da zaten ortadan kayboldu. Bana iyi geliyordun, ilişkiyi berbat eden sensin. Yaşının adamı değilsin dedi ve gitti. Şimdi benim ne yapmam gerekiyor abi?

Her yerden engelleyeceksin. Bir daha asla ulaşmayacağın gibi sana ulaşmasına da izin vermeyeceksin. Asla!  Sana yazarsa okumayacaksın, ararsa konuşmayacaksın, yolda karşına çıkarsa görmezden geleceksin, konuşmaya çalışırsa dinlemeyeceksin.

Ben aciz bir insan değilim

Şu an çok aciz bir insansın.

fakat geriye baktığımda yaptığı manipülasyonlar, hakaretler, yalan ilişkisi zoruma gidiyor.

Azıcık erkek ol ve bütün bunları sineye çekenin, bunlara davetiye çıkaranın sen olduğunu kabul et. Sen ettin, sen buldun. Hak ettiğin acıyı adam gibi çek. O acıyı çek ki bir daha böyle bir şey yapma. Dediğim gibi uzak durursan acı da gider merak etme. Ama şimdi hak ettiğin acıyı çekiyorsun, bitene kadar da çekmeye devam et.

Benim gösterdiğim iyi niyete karşılık bunları yaşamayı kabullenemiyorum.

Geç bunları. Sen bunu iyi niyetinden yapmadın. Kendimi ezdirirsem beni sever belki diye yaptın tabii ki olmadı.

Yapamıyorum. Aklımdan çıkmıyor. Bana geri dönsün demiyorum fakat bu süreci atlatamıyorum.

Terapiye git. Bu kızdan tamamen uzak durmayı başarırsan geçer. Zaten senin bu saçmasapan, küçük düşürücü ilişkin, kadın – erkek ilişkileri dinamiğinde değil, madde bağımlılığı dinamiğinde ele alınmalı. Sen bağımlısın. Kız da bağımlı olduğun şey. Şu an yoksunluk sendromu çekiyorsun. Bu sendrom aylarca sürecek ama bağımlılık yapıcıdan tamamen uzak durduğunda geçecek.

Kendimi aptal gibi hissediyorum.

Güzel. Bunun acısını çek ve cezanı çek. Cezanı çek ve bitir. Tövbe et.

Bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Teşekkür ederim.

Tekrar ediyorum. Senin bu saçmasapan, küçük düşürücü ilişkin, kadın – erkek ilişkileri dinamiğinde değil, madde bağımlılığı dinamiğinde ele alınmalı. Sen bağımlısın. Kız da bağımlı olduğun şey. Şu an yoksunluk sendromu çekiyorsun. Bu sendrom aylarca sürecek ama bağımlılık yapıcıdan tamamen uzak durduğunda geçecek.

Bu tip toksik kızlarda no contact falan değil, direkt bu kızı size ulaşamayacağı şekilde hayatınızdan atmak işe yarar. Bağımlılık yapan şeyi ve kişiyi hayatınızdan atınca, eski sevgiliyi özleme değil de yoksunluk sendromuna girersiniz. Daha şiddetlidir ama geçer.

İyi haber de şu ki. Bu kızın ciğeri beş para etmez bir zavallı olduğunu ve hayatından tamamen uzak tutman gerektiğini anlayıp tamamen hayatından uzak tutarsan, zaman içinde acını çeker düzelirsin. Bu kızı tamamen hayatından çıkarmak, kendine saygını onarmaya başlar. Ben bu durumdan çıkamayan çok az adam gördüm. Ama kendine kazdığın çukur derin. Tüm uyarılara rağmen bütün bu süreçte derin bir lağım çukuru kazıp içinde aylarca debelendikten sonra, bir sıçrayışta içinden çıkıp tertemiz olmayı bekleme. Başlangıçta sürüneceksin ama zamanla çıkacaksın.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

 

 

 

 

Beyninizi aşırı cinselleşmiş düşünce ve fantezilerden arındırın

Bugün daha iyi bir yaşam için beyninizi cinselleştirilmiş, işgalci düşüncelerden arındırma hakkında konuşacağız. Beyninizi porno ya da internet üzerinden kolayca ulaşılabilen çok ama çok yüksek miktarda cinselleştirilmiş içerik nedeniyle meydana gelen hasardan iyileştirme hakkında konuşacağız.

Beyniniz aşırı miktarda cinselleşmiş düşünce, arzu ve fantezilerle dolu olabilir ve bu birçok insanın gündelik hayatına tam olarak odaklanmasına engel olan bir durum. Bu yazıyı kendiniz ve dürtüleriniz üzerinde yeniden kontrol sahibi olmanız ve porno gibi cinsel içeriklerin zihninize doldurduğu bu yükten kurtulmanız için yazıyorum. Çünkü dürtü kontrolü zayıf ya da neredeyse hiç olmayan bir erkekseniz, hayatınız kötü bir durumda olmaya meyilli olur. Disiplinden, sağlıklı karar verebilme kabiliyetinden uzak olmaya meyilli olursunuz. Bugün birçok erkek farkında olarak ya da olmayarak bu problem ile mücadele ediyor.

Günümüzde cinselleştirilmiş içeriğe hem ulaşım inanılmaz kolay hem de dönüp baktığınız hemen her yer bu tür içerikle dolu. Günümüzde “seks satar” mantığı ile hemen her alan bu tür içerikle tıka basa dolu. Kötüsü, sosyal medya ya da Youtube gibi algoritma temelli uygulamalar, bir iki cinselleştirilmiş içerik tükettiğinizde, önünüze daha fazla sayıda ve oranda bu tip içerikler çıkıyor.

Günümüzde hemen her şey cinselleştirilebiliyor. İnsanlar Youtube’da kadınlar sırıkla yüksek atlama müsabakalarını, kadın plaj voleybolu müsabakalarını izliyorlar zira kadın sporcular oldukça cinselleştirilmiş şekilde giyiniyorlar. Youtube sürekli olarak bikini ya da iç çamaşırı deneyen kadınların videolarını öneriyor. Birçok erkek Youtube ya da Instagram gibi uygulamalarda, açlık tuzaklarına düşüyor.

Bu arada bir ebeveynseniz, oğlunuzun da bu tür içeriklerin bombardımanı altında olduğunu unutmayın. Bugün bir erkek çocuk, porno veya türevlerinden herhangi birine 8 – 12 yaş arasında rastlıyor.

Peki bu konuda neler yapabilirsiniz? Bunları sıralayalım.

#1 – Negatif duygularınızla, ekrana ve cinselleştirilmiş içeriklere kaçmadan başa çıkmayı öğrenin.

Birçok erkeğin, cinselleştirilmiş içeriğe boğulmasının en temel sebeplerinden birisi, kaygı, can sıkıntısı, yalnızlık gibi negatif duygulardan kaçmak. Bu duygular her zaman var oldular ama onlardan kaçmak ya da onları bastırmak hiçbir zaman bu kadar parmaklarımızın ucunda, bu kadar kolay olmadı.

Herhangi bir nedenden dolayı stres, kaygı, yalnızlık, can sıkıntısı, dışlanmışlık, vs. hissettiğinizde bunlardan kaçmak için Instagram, TikTok ya da herhangi bir porno sitesine girerek bu duygudan kaçıyorsunuz. Bu kaçıştan hemen önce de, kafanızda cinsellikle alakalı düşünceler geçiyor.

Yapmanız gereken şey, bu tür bir negatif duygu hissettiğinizde, ekrana kaçmak yerine daha verimli ve yararlı kaçış mekanizmaları bulmak ya da bu duygularla baş başa kalmayı öğrenmek. Örneğin kalkıp yürüyün, evin içinde bile olsa yürüyün. Temizlik yapın, odanızı toplayın, çıkıp birkaç kişiyle muhabbet edin. Ya da kaçmayın ve yürüyerek ya da pencereden dışarı çıkarak bu duyguların sıkıntısını hissedin.

#2 – Hayatınıza heyecan getirin.

Hayatınızı ne kadar az seviyorsanız, internette aşırı cinselleştirilmiş içeriklerin ağına düşme ihtimaliniz o kadar artar. Eğer işiniz, medeni durumunuz, sosyal hayatınız, vücut şekliniz, vs. yüzünden mutsuzsanız, hayatınızda tutunabileceğiniz bir zevk ve heyecan yoksa, internette aşırı cinselleştirilmiş içeriklerin ağına düşme ihtimaliniz yüksektir.

Aşırı cinselleştirilmiş içerik, size hayatınızda olmayan heyecanın, zevkin ya da dopaminin bir kısmını verir. Bu nedenle de istemeseniz bile bu tür içerikleri uzun süre tüketir durumda yaşayabilirsiniz.

Bunu önlemek için bir hobi edinmek, daha iyi arkadaşlar edinmek, hayatınızı daha da renklendirmek için bir şeyler yapın. Bunlar sizin aşırı cinselleştirilmiş içeriklere yönelen dikkatinizin bir kısmını çalacaktır. Aslına bakarsanız, yaptığınız şeyin üretken bir şeyler yapmanıza bile gerek yok. Heyecan verici ama gerçek dünyada bir şey olması yeterli.

#3 – Açlık tetikleyicileri kapatın.

Bu biraz zaman isteyen bir şey ama Instagram’da, Youtube’da, vs. karşınıza birdenbire çıkan az giyinmiş çok sergilemiş kadın imajlarını gördüğünüzde, bu hesapları takip ediyorsanız takipten çıkın, bu içerikle ilgilenmediğinizi algoritmaya bildirin (bunun için örneğin Youtube menüsünde bir konut var) ve zaman içinde bu uygulamalarda bu tür içeriklerin görünmemesini sağlayın.

İnternette tükettiğiniz içeriğin ne olduğuna dikkat etmeye başlayın. Diyet yapan birinin ne yediğine dikkat etmesi gibi, bu içeriğe dikkat verin. Özellikle aşırı cinselleşmiş içerikleri paylaşan hesapları engelleyin.

Aşırı cinselleştirilmiş içerik, boş kalori gibidir, sağlığınızı bozar. Bunları tüketmek yerine, daha besleyici içerikler tüketmelisiniz. YouTube’da can sıkıntısından bikinili kadın videolarına bakmak size zararsız görünebilir ama bu tür içerik size anlık olarak boş dopamin verseler de, uzun vadede sizin daha kötü hissetmenize neden oluyorlar.

Ayrıca birçok erkek, Instagram’da vücuduna yapışmış ve fazla bir bölgesini kapatmayan giyeceklerle açlık tuzağı kuran, pardon spor eğitimi veren bir kadının videosuna bakarken transa geçiyor ve 15-20 dakika sonra düzinelerce aynı şekilde içeriği tükettikten sonra birden kendine geliyor. Bu kadar çok cinsel içerikle dolduktan sonra da daha pornografik sitelere girip mastürbasyon yapıyor ve çalışırken geçirmesi gereken bir saatte ne çalışıyor ne de dinleniyor. Bu maalesef çok sayıda erkek için günlük ve hatta günde birkaç kerelik bir rutin.

#4 – Boş dopamin tüketmeyi bırakın ve dopamin için çaba harcamaya başlayın.

İnternetteki aşırı cinselleştirilmiş içerik, size çok kolay ve hiç çaba göstermeden dopamin sunuyor. Sorun dopaminden çok dopaminin hiç çaba harcamadan ve çok büyük miktarda ulaşılabilir olması (sorunun karbonhidrat değil de karbonhidratların hiç çaba harcamadan ve çok büyük miktarda ulaşılabilir olması gibi).

Bu tür beleş dopamin sizin sıkıntı, kaygı, hayat kavgasının bunaltması, yalnızlık, kızgınlık, kırgınlık gibi negatif duygulardan kaçmanızı sağlıyorlar. Bu tür duyguları yönetmek için dopamin ile kaçış, sizi bu tür duygulara karşı daha zayıf yapar. Bunun yerine bu tür duyguları yönetmek için daha sağlıklı mekanizmalara yönelin. Meditasyon, nefes egzersizleri, uzun yürüyüş, günlük tutmak, volta atmak gibi.

Yani örneğin içinizde büyük bir porno izleme isteği oluştuğunda, bunun yerine yapacağınız yararlı duygu yönetim mekanizmasını önceden seçin. Örneğin evin içinde volta atmak gibi. Sonra porno izleme isteği geldiğinde ya da kendinizi porno izlerken yakaladığınızda, bu mekanizmayı devreye sokun.

#5 – Çalışırken internetten kopun.

Çalışırken telefonunuzun ya da bilgisayarınızın uçak modunu kullanın. Çalışma süresince mümkün olduğu sürece offline olur. Pornoyu ya da belli siteleri bloklayan ya da belli süreler içinde bloklayan uygulamalar kullanabilirsiniz ama mümkün olduğunca internetten kopun. Bunun için en pratik araç, bilgisayarınızdaki uçak modu. 1.5 saatlik çalışma dilimlerinde, bilgisayar ve cep telefonunuzu mümkün olduğunca bu modda tutun.

#6 – Medyadaki cinselleştirilmiş görsellere bakmayın.

Bugün sanal dünyanın yanında gerçek dünyada da birçok mekan aşırı cinselleştirilmiş durumda. Reklamlar, gazetelerin ilgi çekmek için koydukları içerikler, aşırı cinselleştirilmiş durumda. Gözlerinizi bu tür materyallerden kaçırmayı alışkanlık haline getirin.

#7 – Vücut hatlarını veya vücutlarını sergileyen kadınlara, kadınların vücutlarına bakmayın.

Erkek erkeğe konuşuyoruz ve ara ara hepimizin gözü önümüzde yürüyen ya da karşımıza çıkan güzel bir kadına takılıyor. Ama bu günde bir belki iki günde bir olmalı. Dışarıdayken kadınların vücutlarına bakmayın, önünüzdeki kadın ne kadar açık giyinirse giyinsin. Bunu utangaçlıktan değil, durduk yere ve zamansız bir şekilde cinsel olarak uyarılmaktan korunmak için yapacaksınız.

Bütün bu arındırma süreci uzun bir süreç ve öyle birkaç haftada olacak bir şey değil. Etkilerini aylar içinde görebileceğiniz bir süreç. Ama zihninizdeki aşırı cinselleşmiş düşünce ve fantezileri beslemeyi bırakırsanız, zaman içinde ciddi miktarda zihinsel enerjinizin boşta kaldığını, daha berrak düşündüğünüzü görebilirsiniz. Zihinsel enerjinizin önemli bir kısmını sadece aşırı cinselleşmiş düşüncelere değil aynı zamanda sürekli tetiklenen düşünce ve fantezileri bastırmaya da harcıyorsunuz:

Gerçekten ilginç olan bir başka zihin özelliği de, cinsel aktivitenin bastırılmasının, irade tükenmesinin bir numaralı sebebi olması. Kendimizi düzenleme kabiliyetimize bakarsak, bunun bir sınırı olduğunu görürüz. Örneğin gerçekten yoğun bir iş gününden sonra eve geldiğimizde gerçekten yorgun oluruz ve hiçbir şey yapmak istemeyiz. Bir pizza ısmarlarız zira salata yiyecek irademiz kalmamıştır. Duygusal ya da zihinsel olarak tükenmiş hissettiğimizde, irademiz kalmaz.

İşin bilimine baktığınızda, irade tükenmesinin en güçlü nedenlerinden birinin, cinsel düşünceleri ve cinsel aktiviteleri bastırmak olduğunu görürsünüz. NOFAP yapmanın çok zor olmasının nedenlerinden biri de bana göre, tüm bu cinsel düşünce, arzu ve aktivitelerimizi düzenlememizi gerektirmesi. Tüm irademizle NOFAP yapacağız ama altta yatan arzular ve hormonlar hakkında bir şey yapmadığınızdan irade gücü bulamayız. Yani cinsel düşünce ve arzularınızı sürekli düzenlemek zorunda kalırsınız ve bu da iradenizi tüketir.

Klinik çalışmamda gördüğüm bir şey var. İnsanlar sürekli seks yapıyorlar anlamında değil, düşüncelerinin çoğunun azgınlık, şehvet hakkında olması, sürekli seks düşünmeleri anlamında cinsel takıntıya kapıldıklarında, hayatları donuyor. Daha çok araştırma yaptıkça, bu adamların hastalıklı ya da beta olduklarından değil de, beyinlerinin cinsel dürtülerini düzenlemeye çok fazla zaman ve enerji harcamasından ötürü böyle olduklarını anladım. Beyinleri bu işe o kadar çok zaman ve enerji harcıyor ki, hayatlarının başka alanlarında başka şeyler inşaa etmeye yakıt kalmıyor.

Bakir Erkekler Gerçekte Nihai Alfa Erkeklerdir

Bu tür konularda daha iyi bir yaşam için serimize ve pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabımıza da göz atabilirsiniz.