Varlığında ıslanarak eridim bakışı

Wonder Woman Gal Gadot’un Kaptan Kirk Chris Pine’a eriyip dudak ısırarak bakışı ve kamera önünde olduğunu hatırlayarak toparlanışı. Sevimli ve efsane 😀

Videodaki yorumlardan biri süper : Hatun çam ağacını istiyor! (Pine, çam demek).

Heartiste der ki, eğer bir kız göz teması kurduktan sonra gözlerini aşağı veya yukarıya kaçırıyor ise, bu yürüme davetiyesidir. Eğer sağa ya da sola bakıyorsa, muhtemelen sizinle ilgilenmeyecektir. Bu benim yazdıklarımdan biraz farklı dikkat ederseniz. Ben yukarı bakmayı seninle işim olmaz olarak algılama taraftarıyım zira genel kabul budur ve pratik de bunu gösterir.

Eğer hatun bu videodaki gibi dudaklarını ısırıyor ise umarım cebinizde kondom ve aklınızda hızlıca gidebileceğiniz tenha bir yer vardır 🙂

Biri de şu yorumu yapmış haklı olarak : Evli bir kadına evli olduğunu kısa sürede olsa unutturmak (Gal Gadot evli ve 2 çocuk annesi). Eğer hatun kocasından başka birine böyle bakıyorsa, o koca için çanlar çalmaya başlamıştır. Hatta çam ağacı yerini çoktan bulmuş bile olabilir.

Neden Kadınlar Kedileri ve Erkekler Köpekleri Daha Çok Sever?

Kedi manyağı kadınları görmüşsünüzdür. Hatta cat lady diye bir tabir var; 40’ına gelince koca bulamadığı için erkeklere düşman olan ve evde 7-8 kediyle yaşayan feminik ablaları tanımlamak için kullanılıyor. Peki kadınların, özellikle de güzelliğinden ötürü kendini beğenmiş olanların, kedilere niye bu kadar düşkün olduğunu, sosyal medya hesaplarını neden kedi fotoları ile donattığını hiç düşündünüz mü?

Çünkü kedi:

  • Dış görünüş açısından sevimlidir.
  • Umursamazdır.
  • Başkasına ihtiyaç duymaz.
  • Kendini sevdirmek için uğraşmaz.
  • Sadece siz önemli bir şey ile meşgul olduğunuzda kendini sevdirmek için gelir (Sahibi bilgisayarda bir şeyler izlerken zırt pırt ekranın önüne geçen ama dayanamayıp sevmek istediğinizde kaçan kedileri gördünüz mü?)
  • “Ben sana hizmet etmem, sen bana edeceksin” tavrındadır.
  • Dışarı gidip istediğini kovalar; ama sonunda güvende hissettikleri yere döner.
  • Canının istediği gibi hareket eder.
  • Sizden sadece beslenmek istediği zaman onu beslemenizi ister.
  • Ödül olarak arada bir fare yakalar (değerini hatırlatmak için)
  • Sadece o isteyince sarılmanızı ister, bu sarılma seansı da pek uzun sürmez.
  • İlgiyi kaybetmemek için arada sahibine ilgi gösterir; ama bunu bile umursamaz bir tavırla yaparlar.
  • Sadece oyun oynarken sizinle ilgilenir.

Erkekler köpekleri daha çok sever çünkü köpek:

  • Kardeş gibidir.
  • Size nasıl bir gözle baktığını net olarak anlarsınız.
  • Karşılıksız olarak sever.
  • Sizin için dövüşmeye ve öldürmeye hazırdır.
  • Sizi patron olarak görür.
  • Duygularını açıkça belli eder.
  • Duygularınızı açınca sizden soğumaz.
  • Her zaman her yere birlikte gidebilirsiniz.
  • Ölene kadar size sadıktır.

Hala kadınlar ve erkeklerin karşı cinste neler aradığını merak eden var mı? 😁

Çeviri: Have the personality of cats

Why women love cats and men like dogs

Güzelliği görmezden gelmek

X. Onun güzelliğini görmezden gel

Güzel bir kadını düşünürken beyninin ödül merkezini kontrol altına alabilen erkek, kadınlarla olan etkileşimini inanılmaz bir şekilde dönüştürebilir. Böyle yapabilirse, heyecanı ve endişesi kaybolur ve arzularının nesnesi ile daha samimi ve içten bir etkileşime girebilir. Büyük çapkınların idare edebileceklerinden çok fazla aşka boğulmalarının sebeplerinden biri budur – bir sürü güzel kadınla bir sürü pozitif deneyimden sonra güzellik önünde ortaya çıkan saygı ile karışık korkuları kaybolur, ve bununla beraber güzellik karşısındaki güçsüzlük de ortadan kalkar. Hoşunuza giden kızları tanımlamak için “güzel”, “tatlı”, “bomba”, “afet” gibi kelimeleri tamamen lugatınızdan çıkarmak size çok doğru bir zihinsel çerçeve kazandırır. Bunun yerine kendinize “bu kız ilginç” ya da “bu kız tanımaya değebilir” gibi şeyler söyleyin. Bir kadına asla güzelliği konusunda iltifat etmeyin, özellikle de henüz sikmediğiniz hatunlara. Beyninizin onları “gökten düşmüş meleğe” ya da “nadide bir kar tanesine” dönüştürmeye çalışan kısmının fişini çekin. Bu tür bir Zen Nirvanası seviyesine ulaşmak için yapabileceğiniz ileri eğitim tekniklerinden biri de yatabileceğiniz kadar güzel kadınla yatmanız (gerilemek istemiyorsanız çok fazla çirkin kadınla yatmayın). Kısa zamanda bir Jedi aşığa dönüşeceksiniz.
Amcığın 16 Buyruğu

Güzelliğe karşı nötr olmayı öğrenmeniz önemli. Bu sadece kendi kız arkadaşınız ve karınız ya da hedefinizdeki kızlar (kız değil kızlar umarım) için olduğu kadar, gündüz oyununda karşınıza çıkan kızlar için de geçerli.

Daha önce Meksikalı güzel Lore Garciae’nın tam bize hitap eden latino güzelliği ve şirinliği ile ağızlarınızı kulaklarınıza vardırmaya zorladığı aşağıdaki video ile alıştırma yapmanızı tavsiye etmiştik.

 

Hatun size olumlu tepki verdi mi bundan daha hafif ama yine de etkili şirinlikler yaptığında, suratınızdaki alaycı sırıtışın, sahibi eve dönmüş köpek yavrusu sevincine ve ağız kulaklarında sırıtışa dönmemesi lazım 😀 O sırıtış ki en istekli hatunu bile saniyesinde bitse de gitsek moduna sokar.

Ek olarak üniversite yıllarımdan bir kırmızı hap anı anımı paylaşayım. 2. senemiz sanırım, 2 eleman tuvalette el yıkıyoruz ve aynaya bakıp konuşuyoruz. Diğer eleman sevdiği ama kendine varmayan kızı anlatıyordu.  Boğazımıza kadar mavi haplıyız tabii. “Abi bu kız bana ne zaman bakacak” deyince yanımızda el yıkayan ama tanımadığımız bir abi aynadan arkadaşın suratını göstererek “belki kızdan bahsederken suratındaki şu şapşal sırıtış olmadığı zaman” dedi ve gitti.  Tam o an farkettik o ağız kulaklarda sırıtışı. Bir sessizlik oldu, elemanın surat ciddileşti vs.

Bazıları doğal kırmızı haplı, herif birkaç dakikalığına da olsa bize kırmızı hap bilgeliği anı yaşattı. Öyle ki biraz yürüdükten sonra eleman “abi adam doğru diyor” deyince ben de “evet ya, doğru söylüyor” demiştim düşünceli düşünceli.

Reddedilme korkusunu aşmak

Senin derdin ne? yazısına acemi neil strauss şu yorumu bırakmış :

hocam ve değerli arkadaslar, konuyla alakasız ama bi soru sormak istiyorum. Dışarda, çalıştıgınız ortamda vs. birden cok güzel bir kız gördüğünüzde tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız? Ben mesela uzaktan beni kestigini düşündüğüm kız yanımdan geçerken yüzüme bile bakmadı o yüzden fırsatı kaçırdım 🙁 Kız utandığı için mi böyle yapmıstır yoksa istemiyo mudur sizce? Bi de bulvarda kaldırımda yürürken karsıdan gelen kesistigim bi kızı kacırdım sonrasında sizde de böyle pişmanlıklar oluyor mu 🙂

Ben şöyle cevapladım :

“Tam açılış yapacakken korku gelmese zaten herkes açılış yapar ki. Epavar sen ne dersin bilmem de ben hala korkuyorum. Aynı şiddette. Jordan Peterson’ın lafını çalacağım : Epavar veya yürüyebilen biri açılış yaparken sizden daha az korkuyor değiller. Farkları sizden daha cesur olmaları. Sebebi de yine JP’nin deyişi ile “korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur”.

Jordan Peterson’dan benim öğrendiğim en önemli bilgilerden biri budur. “Korkularıyla gönüllü olarak yüzleşmek bir insanın daha az korkmasına değil daha cesur birine dönüşmesine neden olur.”  Tam açılışı yapacakken içinize giren garip korkunun bir adı var : reddedilme korkusu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda bahsetmiştik.

Jordan Peterson’ın bahsettiği mekanizma fiziksel bir farktan kaynaklanıyor : gönüllü olarak korkuya meydan okuyan beyin devresi ile korkuya istemeden maruz kaldığında tepki veren beyin devresi aynı değiller. Korkuya gönüllü olarak maruz kalma ve meydan okuma devresi, ödül ve dopamin salgılayan devreyle bağlantılı. Diğeri ise stres hormonu.

tam acılışı yapacakken icinize o garip korku giriyor mu, bunu aşabildiyseniz nasıl aştınız?

Evet giriyor ve hala giriyor. Hatta şöyle söyleyeyim. Boşandıktan sonra yeniden kadın – erkek ilişkileri piyasasına döndüğümde, bu reddedilme korkusu yüzünden günlerce  2,3 ve 4 nolu buluşmamın teker teker sıçtım.  Birincisinin tamamen acemi şansı ile çok zaten vur – kaç arayan turist bir kıza denk gelmesine ve aynı gece yatakta bitmesine rağmen.

Reddedilme korkusu nasıl aşılır sorusunun cevabı bu. Üzgünüm, sihirli bir formül yok. Olsa bilen yazar ve şimdiye milyarder olurdu. Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız gibi :

Mektupların yazılış şeklinden anladığımız genelde istenen şeyin, önce bu çekingenliği yenecek bir terapinin / kendini geliştime alıştırmasının tavsiye edilmesi ve beklenen de bu terapi ile kızlara yaklaşırken duyulan utangaçlığın azalması ya da yok olması. Maalesef arkadaşlar, işler böyle yürümüyor. Eğer böyle bir “formül” ya da “ilaç” varsa bile biz farkında değiliz, bilse idik emin olun şimdi dolar milyarderi olmuştuk. Tabii ki önden kendini geliştirerek, pornodan uzak durarak, mastürbasyonu azaltarak, rahip moduna girerek çok avantajlı konuma geleceksiniz ama o ilk yaklaşma anının korkusunu aşmanın yolu tek : kızlara yürümek.

Ama birkaç işe yarar tüyo da vermeden edemeyeceğim. Epavar Man temel giyim ve kuşamdan daha önce bahsettiği için o tür bariz ön koşulları katmıyorum.  Maskülin benliği geliştirmek yazısındaki çabaya da en azından 4- 5 aydır girdiğinizi varsayıyorum. Bunlar yoksa, 100 tane kıza yürüyüp de sıfır çekerseniz şaşmayın. Özellikle de ağırlık kaldırmak (ya da aynı etkide bir spor) yoksa.

Gölge boksu

Yürümeden önce en güzel alıştırmalardan biri, bir yere oturup yürüyecek bir kız seçmeniz ve hemen 10 saniye içinde kıza diyecek bir açılış düşünmeniz. Kıza yürümeyin, sadece bir açılış düşünün. Kızın üstündekilerden ya da davranışından tahmin yapın ve bunu söylediğinizi varsayın.  10 saniye sınırının sebebi şu : Kızı gördükten sonra 3 saniye içinde harekete geçin kuralı vardır. Hadi onu 5 yap. Kıza yürümen de 5 saniye sürse, kızı gördükten sonra düşünmek için 10 saniyen var.

İşe yarar bir başka alıştırma da kızlara uzaktan bakıp 5 saniye içinde lakap takmaktır. Yine davranış ve görünüşünden ve yürümeden. Bu tür zihinsel alıştırmalar sizi yürümelere daha hazırlıklı yapacaktır.

Vur- Kaç

Kızlara yürümek üzere dışarı çıktığınızda ilk setler en zor olanlarıdır. Bunları hemen savmak için meşhur Londra Gündüz Oyunu (London Daygame) içinde resmileşen vur – kaç ısınma turu yapın. Olay basit : Yürüme seansına başlamadan önce yaşına, tipine ya da giyimine bakmadan 3 – 5 kıza yaklaşıp, göz temasına, gülümsemeye (hınzır bir sırıtış), sesinizin tonuna, hızına ve vücut dilinize dikkat ederek kadına çok hoş göründüğünü söyleyerek başlıyorsunuz ve iyi günler diyerek yanından ayrılıyorsunuz.

Klasik olarak aranızdaki konuşma şöyle olacak:
Siz: “Merhaba, sadece çok hoş göründüğünü söylemek istedim”.
Kız: “Ne? …. Teşekkürler!?!? …”
Siz: “Sana iyi günler, bye bye”

Bu kadar. Bu sadece ısınma turu, daha fazla konuşmanıza gerek yok. Dediğim gibi her seansta ilk yaklaşmalar her zaman en kötü yaklaşmalardır ve genelde vücut dilini unutursunuz. Vur – kaç ile bu ilk yaklaşmaları hızlıca yapıp, kendinizi asıl seansa ısıtabilirsiniz.

Ben şahsen vur – kaçı kız ilgili bile olsa normal sete çevirmem. Bolluk zihniyetimi beslemek için böyle yapıyorum ama siz ne yaparsınız bilmem.

Aşamalı Maruz Kalma

Kızlar konusunda çekingenliği ve utangaçlığı aşmak için ne yapmalı? yazımızda anlattığımız Jordan Peterson tavsiyesidir bu. Çok işe yarar. Aşamalı olarak çıtayı yükselterek yürümenizdir olay.

Yürüme Sıklığı

Kızlara yürümede başarılı olmanız, her bir yürümede ne yaptığınız kadar, ne kadar düzenli olarak yürüdüğünüz de önemlidir. Birçok PUA (Pick Up Artist), kızlara yürümenin bir sayı oyunu olduğunu söyler ve seri olarak, bir seansta 10 – 15 kıza yürümenizi salık verir. Bir bar ortamında bu sayıyı deneyebilirsiniz ama gündüz yürümelerinde (gündüz oyunu – day game) bu kadar yüksek rakamlar hedeflerseniz, her yürümenizin kalitesi düşer. Hem de her yürümenize gereken ilgiyi gösteremezseniz. Sanılanın aksine, kıza yürürken “sen sikimde değilsin güzelim” havalarına girmek, kızın varlığının içine emilip onun güzelliği ile gözünün kamaşmasından çok daha verimli bir ruh hali değildir. Dengede bir ilgi göstermeniz lazım ve onu da sayıya odaklanarak yapamazsınız.

 

Saha Raporu – Üç silahşör gündüz oyunu raporu

Üçsilahşör rumuzlu bir okuyucu Retired PUA saha raporları yazısına ufak bir saha raporu bırakmış ve değerlendirme istemiş :

Bugün 3 arkadas day game için çıktık. Bi hatuna cakmak istemeye gittim durmadılar devam etmedim.
Çok sağlam bi hatuna denedim daha sonra yol yiyeceksek değsin ayağı.
*Ben
#hatun
Merhaba ben üçsilahşör cok etkilendim tanismak istedim naber?
# memnun oldum (durdu tokalastim)
* Eee napiyorsun Kadıköy’de?
# (biraz duraksadiktan sonra) arkadasimla bulusucam
* Erkek arkadaş mı?
# evet
* Şansıma kusuyorum o zaman iyi günler
# iyi günler
Evet arkadaşlar degerlendirme alabilir miyim ilk day game çıkışım.

Ben değerlendirmemi yazayım :

Bugün 3 arkadas day game için çıktık.

En güzeli wingman’dir. Sen iki kanatla çıkmışsın, daha da iyi.

Bi hatuna cakmak istemeye gittim durmadılar devam etmedim.

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında hiçbir hatun kişiden çakmak istemeyin, saat ya da yol sormayın. Memleketin en abazan kısmının aciz yürüme tekniğidir bunlar. Sizin gerçekten çakmağa ihtiyacınız varsa bile bu hem yürüme olarak algılanır hem de niyetini belli edecek kadar taşağı olmayan bir sünepenin yürümesi olarak algılanır.

Merhaba ben üçsilahşör cok etkilendim tanismak istedim naber?

Giriş cümlen bir çoğuna biraz fazla göt kaldırır gibi görünecektir ama aslında sağlam girmişsin (vücut dilin daha önemli ama onun iyi olduğunu varsayıyorum):

  • Kızın hayır cevabı ile savuşturabileceği bir soru ile girmemişsin.
  • Tanışmak için izin istememişsin.
  • Niyetini açıkça göstermişsin.
  • Ve tam bir iyi satışçı gibi “satışı yapmış” (assume sales) varsayarak “haber” demişsin.

Sözel açıdan güçlü giriş!

Eee napiyorsun Kadıköy’de?
# (biraz duraksadiktan sonra) arkadasimla bulusucam

Burada tahmin oyunu oynasaydın daha iyi. Ama burda ölümcül bir hata yok.

* Erkek arkadaş mı?
# evet

Ani sıçış 😀 Erkek arkadaşımla buluşuyorum kendi ağzından pat diye çıksa neyse. Sen erkek arkadaşı sormuşsun! Kızın erkek arkadaşı olmayabilir, sadece durumdan kendini azad etmek için bu fırsatı kullanmış olabilir. Sen ise bu çıkışı elinle vermişsin. Ayrıca bu başlarda asla sormaman gereken tipte bir “evet / hayır” sorusu.

“Ama abi kız çıkıp gidiyorsa demek ki ilgisi yok ne farkeder?” diyebilirsiniz! Daygame iki taraf için de, özellikle ilk 30 saniyesinde, çok rahat bir durum değil. Kız ilgilenebilecek olsa bile ilk bir dakikada gergin hissedecektir. Hatta çoğunuzun bu ihtimal aklına bile gelmez ama bazen kız sizi çok beğenir ve heyecandan eli ayağına dolaştığı için ordan kaçmak ister! Çıkış bileti verirseniz kaçar da!  Aslında olabilecek kız bileti alıp gider.

Fakat bu olayı yazıya taşırken asıl yazmak istediğim dinamik şu : kıza yürüdünüz mü o etkileşimden bir an önce çıkıp gitmek isteyen bir kişi daha var : kendiniz! Ben “erkek arkadaş”, “seni rahatsız mı ediyorum” gibi soruların genelde kendinizi o setten çıkarmak için sorduğunuz sorular olduğunu düşünürüm hep.

* Şansıma kusuyorum o zaman iyi günler
# iyi günler

Bu da yanlış. Ben şahsen erkek arkadaşı olan kıza yürümem ama kızın erkek arkadaşı olmayabilir. Bu nedenle de “erkek arkadaşım var” tepkisi ile karşılaştığınızda, bunun shit test olabileceği ihtimalini değerlendirmenizi tavsiye ederim. Erkek arkadaşım var cevabına söyleyebilecek bir sürü şey var. Roissy’nin efsane cevapları var bu konuda (o yazıyı da çevirelim), camiada çok kullanılırlar.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Sorun değil.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Sorun değil, ben kıskanç biri değilimdir (söyler söylemez piç bir sırıtış ile desteklenmelidir).

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Dur ya, daha tanışalı 5 saniye olmadı bana problemlerini anlatmaya başladın (buna dalga geçer bir gülüş iyi gider)

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Dur ya daha yeni konuşmaya başladık, beni hemen erkek arkadaş kabul etme. (Seni tanımam lazım diye sırıtarak ekleme yapın).

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Benim kız arkadaşımın da erkek arkadaşı var ama bak ne haltlar çeviriyor.

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Benim kuzenim havada 8 top çevirirken bisiklet sürebiliyor.
Kız : Ne diyorsun ya?
Erkek : Pardon birden önemsiz insanlardan konuşmaya başladık sandım da …

Kız : Erkek arkadaşım var.
Erkek : Güzel, artık en azından lezbiyen olmadığını biliyorum.

Yukarıdaki örnekler bu sette geçerli değil zira erkek arkadaşı konusunu kendin açmışsın. Ama aklında bulunsun. Sakın şansıma küsüyorum deyip çekilme. Ha kızın gerçekten erkek arkadaşı vardır ve senin yürümen sonuç vermeyebilir. Ama sen aksini test etmelisin.

Bence ilk açılışı böyle yapabilen adamda ışık vardır. Devam et.

Hipergamiye kafayı yaktırmak

Hipergami şüphe üzerine kuruludur – Rollo Tomassi

Hipergaminin umrunda değil yazısı erkeklerin hipergamiden çekebileceklerini listeliyor. Bununla beraber, özellikle bu dürtüyü hizaya sokmayan ve açıkça destekleyen kültürel bir ortamda, kadınlar da hipergaminin umrunda değil ve kadınlarla ilgili de uzunca bir liste yapılabilir.

Daha önceki Aldatan kadını silmek ve Eski sevgiliyi yeniden kazanma yazısında dolaylı olarak yazdığım bir şeyi burada daha detaylandıracağım.

İlişkiye alfa başlayıp, ilişki içinde “artık sevgili olduk gerçek benliğime ( = feminen beyin yıkama kaynaklı ve ‘gerçek’ sanılmasının tek nedeni herkesin yapıyor olması olan yapay beta iyi çocukluk günlerime)  dönebilirim” diyerek betalaşmak çok yaygın bir hatadır. Bunun sonucunda genellikle terkedilmek ve aldatılmak vardır. Özellikle hipergamisinin peşinde koşabilme lüksü olan CPDsi yüksek bir kız tarafından. Böyle bir erkeğin CPDsi çok düştüğünden hipergami açısından kızın yeni tuttuğu dal ile rekabet edemeyeceği malum. Ama benim gözlemim, aldatma ve terk etme durumlarında kadının bilinç altında işleyen bir mekanizma daha olduğu : “yeni dalın değeri sandığım gibi yüksek değilse eski dala dönebilirim”.

Bunun şimdiki sevgili eski sevgili olmadan önce yapılması gerekliliğini ve mekanizmasını orada anlattık. Hipergamik dal değiştirmeler kadın için risklidir (çoğumuzun ilişki materyali gördüğü normal kızlardan bahsediyorum). Eski dal ilişkide betalaşmıştır ve bir ihtimal bekar kalınca alfalaşabilir. Yeni dal alfa numarası yapan bir sünepe olabilir ya da ilişkide betalaşabilir. Yani hep bir şüphe vardır. “Ya yanlış yaptıysam” şüphesi.

Kendisini terk eden kızın ardından salya sümük ağlayan, Müslüm Gürses arabeskine bürünen, “sensiz yaşayamıyorum bitanem” ile “pis kaphe” uçlarında dalgalanan mesajlar atan aşk böcükleri, bu kaygıyı ortadan kaldırarak kadına dolaylı yoldan “yavru köpeğin burda dili dışarda bekliyor, hipergami riskini alabilirsin ben nasılsa burdayım” mesajı verirler.

Bizim dediğimiz gibi kadının hayatından buhar olan adam ise bu kaygıyı körükler. Başka erkeğe giden kadını asla geri kabul etmemeniz lazım. Yani sevgili olarak asla. Yoksa arada vuruşun, bir zararı yok. Ama sizi aldatması ya da sizden ayrıldıktan hemen sonra başkasını bulması (ki onların önemli kısmı da ortaya çıkmamış aldatmadır) önemli değil. Kızı hızlıca NEXTlemeniz kızı pişman edip geri döndürmek için olmamalı (o zaman zaten NEXT hiç olmamıştır). Bunu bir taşla üç kuş vurmak için yapmalısınız :

1 – Terk edilmek erkeğin egosunu zedeler ama ruhunu zedeleyemez. Terk edilmek ve aldatılmak sizi daha az maskülen yapmaz. Tam tersi doğru kullanırsanız bu olaylar sizi daha maskülen bir erkek yapar. Erkeğin ruhunu zedeleyen, terk eden ve başkası ile olan kadının dönmesini umarak beklemek ve daha kötüsü dönmesi için ona yalvarmaktır. Bu olaya kadını hızlıca NEXTleyerek tepki vermek erkeğin kendi ruhuna pozitif etki yapar. Demir tavında dövülür  diye bir atasözü var. Eriyecek kadar yanmadan sizden kılıç olmaz ama erimeyi abartırsanız (fazlaca ateşte kalırsanız) ocağın dibine akar bitersiniz.

2 – Hiç inkar etmeyelim, ne kadar asıl amaç olmasa da böyle bir durumda intikam tatlıdır ve en büyük intikam şansı buhar olma stratejisinde vardır. Yukarıda bahsettiğim “doğru tercih mi yaptım” şüphesi hep vardır, emin olun. Kız isterse özel uçağı olan bir eleman bulsun. Size bu şüpheyi tabii ki göstermeyecektir ama bun şüpheden şüphe etmeyin. Bugün bir okur kendisinden ayrılıp hemen başka bir adama varan eski kız arkadaşının “o beni asla unutamaz” gibi bir şey gevelediğini duymuş, yorumlara yazdı. Eğer kızın arkasından salya sümük oldu iseniz ve kız bunu biliyorsa (ki bilir) “o beni asla unutamaz” gibi bir laf eşekliğinizin tescilidir. Ama durum öyle olsa idi kız “o beni unutamıyor” şeklinde olurdu. Eğer buhar olduysanız (bu ortak arkadaşlarınıza kızla ilgili en küçük bir falso vermemek anlamına da gelir) bu lafın anlamı genelde değişiktir. Orada yoruma da yazdım :

Kız senin onu kısa zamanda unutmuş görünmenden rahatsız olmuş olmalı. Yoksa uluorta böyle beni unutamaz falan demezdi. Doğru yoldasın bozma bunu …  Unutma, sen kendini birden çekince kızın hipergamisi error verdi. Acaba diyor. Zaten “O beni unutamaz” demek “O beni unutamaz umarım, yanlış dala atlamışsam kafa üstü yere düşeceğime yine ona asılayım”. Kuşkun olmasın. Seni küçültür gibi söylüyor elbet ama diline vuran kendi şüphesi. Yanlış mı yaptım şüphesi. Eğer kızı silersen ve o görüşme ve sonrasında sana dönemeyeceğini anlarsa bu şüphe içini kemirip duracak. Bu amcayla evlense bile. Sen o toplantıda betalaşıp kızın içine su serpmezsen (evet ben ona dönebilirim o zaman şimdi bu dalda zevk ve gönül rahatlığıyla hoplayayım dedirtmezsen) senin gururun için çok iyi olur. Kızdan intikam istiyorsan da böyle alırsın. O amcayla her kötüye gittiğinde acı çeker. Ama bence kızdan intikam işin en önemsiz tarafı.

Maalesef aşırı betalaşan erkeğin terk edilmesinin en büyük nedenlerinden biri kıza bilinç altında “git o dalı tut, maceranı yaşa bir tanem ben burda arabesk şarkılar eşliğinde uluya uluya ağlayarak seni beklerim, o dal kırılırsa bana atlarsan seni bağrıma basarım” mesajı vermesi. Bilinçaltı işler bunlar ama yine de orada arka planda dinamik bu. Bu başınıza gelmişse yapabileceğiniz en iyi şey hatuna size geri atlayamayacağını göstermek. Bu da kasıntı davranışlarla değil ama kızın geri dönüşsüz hata yaptığını ve kızı bir daha kabul etmeyeceğinizi içselleştirerek olur.

3 – Kıza bir ders vermiş olursunuz. “Amk koyayım ben onun kızdan bana ne” diyebilirsiniz ama hepimiz artık “mesela gitse beni aldatsa sonra gelip yine seni seviyorum dese hemen affederimAFC ucubelerinin, kızların ruhlarını dejenere edişlerinin yarattığı, gereksiz sorunlarla uğraşıyoruz. Bu memlekette zaten yerel, arabesk adlı bir olgu var. Kendisini terk edip daha zenginine varan kadına inat zengin olup , sonra gidip kendine başka kadın bulacağına “nikahına beni çağır sevdiğim, istersen şahidin olurum ben senin” diye ağlayan ruh hastası filmlerle büyüdük. Üstüne de feminenleşme eklendi, sonuçta etrafta kızları dejenere eden bir “ne olursa olsun, ne yaparsan tüm ilgim sende” sürüsü dolanıyor. Bunlardan olmayın.

Üç Adımda İçinizdeki Merici Öldürün

Meriçlik çağımızın büyük vebası. Her erkek, özellikle de genç yaşlarda, bu derde düşüyor. Hatta yıllar geçse de hala bunun farkına varamayıp kadınlara iyilik yaparak, destek olarak yatağa giden yolu açacağını düşünenler var. Daha kötüsü darbe yediği halde yaptığını savunmaya devam edenler var. Ben de geçmişte bunlardan biriydim ve kırmızı hap sonrası aşağıdaki üç kurala dikkat ederek içimdeki merici tahtalı köye yolladım.

1. Anne, kız kardeş, babaanne, anneanne, hala, teyze gibi birinci dereceden akrabalarınız dışında hiçbir kadına iyilik yapmayın. Meriçliğin temel başlangıç noktasıdır bu iyilik meselesi. Kıza yaranmak için yaptığınız her iyilik onun gözündeki pısırık, yalaka erkek imajını güçlendiriyor. Bahsettiğim iyilikler bilgisayar tamir etme, kızın eşyasını taşıma, ödevine/sunumuna yardım etme, yiyecek veya içecek ısmarlama gibi şeyler. Örnekleri elbette çoğaltabiliriz. Burada ana fikir, kızın siz olmadan halledebileceği her sorunu (ki kızların sorunların çoğu zaman eften püften meseleler olduğu için bu sorunların neredeyse yüzde 95’idir) kıza bırakmak. Merak etmeyin, ölmeyecek. Ölüm veya sağlık gibi hayati meseleler varsa o başka tabii. Ama o konularda da zaten elinizden gelen pek bir şey olacağını sanmıyorum.

2. Hiçbir kadınla samimi arkadaş olmayın. İsterse karşınızdaki ilgi duymadığınız bir kadın olsun. “Onunla bir ilişki düşünmüyorum ne olacak ki?” demeyin. Hele de okul ve iş yaşamında ister istemez artan samimiyet sizi kadınlarla arkadaşlık fikrine daha çabuk alıştırıyor. Bu durum, uzun vadede ilişki/seks düşündüğünüz kadınlara da aynı biçimde yaklaşmanıza neden oluyor. Yani bir nevi alışkanlığa dönüşüyor ve aradaki gizemi azaltarak arzuyu anında öldürüyor. Hele ki uzun mesajlaşma falan kesinlikle 10 kusurlu hareketten biri.

Peki kadınla görüşmeden, konuşmadan nasıl işi ilerleteceğiz? Benim demek istediğim yabani gibi davranmak değil; sadece kadınla kanka moduna girmeyin. Günde 7-8 saati birlikte geçirmeyin, her boku birlikte yapmayın, yapışık ikiz gibi dolaşmayın. Sadece baş başa buluşma olduğunda kadınla samimi olun. Zaten orası kendine güvenen esprili bir dille ve dokunarak kadını kendimize bağlayacağımız yer.

3. Hiçbir kadının derdini dinlemeyin. Bu davranış, ağzınızdan tek kelime çıkmadan sizi pasif meriç konumuna sokuyor. Unutmayın ki kızlar kendi aralarında boktan bir meseleyi bile saatlerce tartışma kapasitesine sahip. Diğer kızlarla yapmaya alışık olduğu bu hareketi sizle de yapmasına izin verdiğiniz zaman bilin bakalım ne oluyor? Kızın derdini saatlerce dinleyebilecek “başka bir kız arkadaş” oluyorsunuz. Yani kız sizi bırakın sevgili/seks adayı olarak görmeyi erkek olarak bile göremiyor.

Tabii bunları ilk yaptığınızda kadınlar size “öküz, odun, kaba herif” diye kızacak. Hatta bazıları feminik masallarıyla soslanmış şövalyelik dersleri verecek. Gülüp geçin, çünkü kendisini kullandırmayan bir erkekle karşılaşmanın şokunu yaşayıp shit test atıyorlar. Bunları duymanız doğru yolda olduğunuzu gösteriyor. Belki o kadınla ilişkiniz bozulacak; ama meriçlik yapmamanın getirdiği özsaygı kendinize bakışınızı ve duruşunuzu değiştirecek.

Daha da önemlisi kadın bu kararlı davranışlarınızdan ötürü sizi kafasında etrafındaki meriç topluluğundan çok daha farklı ve üstün bir yere koyacak, eliniz güçlenecek. Tecrübeyle sabit.

Gerçekte 250 kişinin tamamıyla rekabet etmiyorsun

Erkek kardeşim bir keresinde eyalet dışında bir işe başvurmuştu.

Pozisyon için 250 kişi daha işe başvurmuştu ve matematik açıdan şansı 250’de 1 gibi görünüyordu.

İşe alım sürecine girmeye karar verdiğinde telefonda konuştuk. “Lee, insanlar bana hiç şansım olmadığınız zira işi almak için bir sürü insanın başvurduğunu söylüyorlar” dedi.

“Evet, tahmin edebiliyorum” dedim.

“Ama olay şu ki ben bütün o adamlarla rekabet etmiyorum. Şimdiden onların çoğundan daha iyiyim.”

Küstahça mı geldi? Öyle değil. Objektif baktığında doğru söylüyordu.

Biz küçükken babamız ve büyükbabalarımız bize “sağlam ve güçlü bir şekilde el sıkış”, “zamanında gel”, vs. gibi şeyler öğretmişti. Her erkeğin bilmesi gereken temel şeyler.

Fakat günümüzde, bunlar çok ve boş konuşan soyaoğlanlar arasında yaygın şeyler değiller. Benim birader de Millenial ama öyle davranmıyor.

Tabii ki insanlar belli ırk kotalarını doldurmak gibi şeyler için işe alındıklarından iş piyasası kötü ama yetenek / yeterlilik hala sizi bir yerlere çıkarabilir, özellikle de küçük işletmeler dünyasında. Benim erkek kardeşimin avantajı, el bebek  gül bebek büyütülmemesi. Daha önce bu yollardan geçmiş sert erkekler tarafından büyütüldü.

Birden fazla görüşmeye gitti. Hepsine gitti, el sıkıştı, işin başındakilerle görüştü, isimleri hatırladı, binadaki diğer çalışanlarla konuştu ve patron içeri girerken kafası ile selam vermek üzere oto parkta kahve içti.

Bir ay içinde elene elene 10 aday kaldı. Benim birader de bunlardan biri idi.

Sonunda işe birini aldılar- ama o kişi benim birader değildi.

Omuz silkti. Ucundan kaçırmıştı.

Ama sonra patron kardeşimi aradı ve dedi ki “dinle, senin bizim takımda olmanı istiyoruz, bir yerlerde, herhangi bir yerde. Yukarıdakilerle konuştum ve eğer becerebilirsek sana bir pozisyon açacağız.”

Kısa süre sonra, birader yeni pozisyonda işe alındı.

Şaşırmadım.

Evlilik istatistiklerine bakıp “AMAN ALLAHIM, BOŞANMA ORANLARINA BAK!” diyebilirsiniz.

Bir çocuk yetiştirmenin masraflarına bakıp “AMAN ALLAHIM, BEN ÇOCUK SAHİBİ OLAMAM” diyebilirsiniz.

“ŞANSIM 250’DE BİR, KAZANMA ŞANSIM YOK!” diyebilirsiniz.

Ama çoğu insanın yememesi gerekirken patates cipsi yemeyi bırakacak kadar bile öz kontrolü yok. Çoğu insanda gelecek için para biriktirecek, bir köpeği eğitecek ya da oyunu öğrenecek kadar sabır yok. Bunun yerine istatistiklere bakıp hırlıyorlar. Dünyanın adil bir yer olmadığından ya da kadınların şeytani olduğundan ya da kimsenin işe adam almadığından şikayet edip duruyorlar. Ve o siktiğimin köpeği koltuğa işemeye devam ediyor!

Rekabet ettiğiniz adamlar bunlar. Şansınız düşündüğünüz kadar az değil.

Çeviri : You’re not really competing against all 250

Dread Game Bölüm III – Yumurtlama Dönemindeki Korku Oyunu

Geçenlerde ilginç bir makale dikkatimi çekti, içinde gördüğüm yararlı bilgilerden ötürü havada kalan bazı konuları bunun üzerinden anlatmayı düşündüm.

Kadınlar Çekici Buldukları Eşlerini Yumurtlama Dönemindeki Kadınlardan Uzak Tutuyor

Başlıktan da anlayacağınız gibi bu çalışmadaki bulguların birçoğu kırmızı hap ilkeleri ile uyumlu. Ama değinilmesi gereken başka yönler de var. Bu çalışmayı ele almadan önce hatırlatmak isterim ki kadınların bu korumacı davranışları, araştırmacıların “çekici eşler” diye tanımladığı durumun etrafında şekilleniyor. Kadından kadına değişen bu çekicilik algısı, benim analizimin de temelinde yatan düşünce.

Kadınların başka kadınlarla kurduğu arkadaşlıklar hem fırsatlar hem de potansiyel tehditler oluşturmaktadır ve eşlerini kaybetmek de bu tehlikelere dâhildir. Hemcinsleriyle arkadaşlığın yararlarını artırmak ve maliyetlerini azaltmak isteyen kadınların eşlerini koruma yoluyla bunu gerçekleştirmesini tavsiye etmekteyiz. Kadınlar, başka kadınların eşlerini elinden alma potansiyeli olup olmadığını gösteren sosyal işaretlere dikkat ederler. Biz de bu çalışmada böyle bir işareti değerlendiriyoruz: başka kadınların doğurganlığı. Erkekler yumurtlama dönemindeki kadınları çekici bulur; aynı şekilde bu kadınlar da çekici erkekleri arzularlar. Dolayısıyla yumurtlama dönemindeki kadınlar diğer kadınların romantik ilişkileri açısından tehdit oluşturabilir. Yapılan 4 deneyde evli veya ilişkisi olan kadınlara yumurtlama ve adet dönemindeki farklı kadınların fotoğrafları gösterilmiş ve deneklerin yumurtlama dönemindeki kadınlardan pek hoşlanmazken adet dönemindeki kadınlara böyle yaklaşmadıkları gözlemlenmiştir. Ancak bu eğilim sadece eşleri çekici olan kadınlarda görülmüştür. Yumurtlama dönemindeki kadınların fotoğrafına bakan bu kadınların kendi eşlerine olan cinsel isteği de artmıştır. Bu bulgular, kadınların diğer kadınların doğurganlık işaretlerine dikkat ettiklerini ve eşlerini bu kadından korumak için çeşitli yollara başvurduklarını (söz konusu kadınları dışlamak, eşine normalden fazla ilgi göstermek vb.) göstermektedir.

Bu çalışma daha en başından iki kırmızı hap düşüncesini doğruluyor: CPD’nin pasif korku oyununa etkisi ve adet döngüsünün bir kadının cinsel arzuları ile yumurtlama dönemindeki cinsel cazibesini artırma çabasına etkisi.

Çiftlerin kendi CPD ve eşlerinin CPD’nin farkında olmasının erkekler ile kadınlar arasındaki ilişki dinamiğinde oynadığı role ve bu durumun ilişkinin sağlamlığını nasıl belirlediğine daha önce değinmiştim. İşte yukarıdaki çalışma da bu dinamiğin altında yatan sebepleri gözler önüne seriyor. Çünkü bir birey eşinin CPD’ni ne kadar yüksek görüyorsa koruma güdüsü de o kadar yüksek oluyor. Eş koruma güdüsü, hem bireylerin CPD hem de sosyal ortamdaki diğer insanların CPD’ne göre şekilleniyor.

Dolayısıyla bir kadın başka kadınların eşini arzuladığını gördüğü anda harekete geçmektedir. Örneğin, kadınların yarısından fazlası eşi olan bir erkeği arzuladıklarını ve eşi olan erkeklerin yüzde 80’i de başka bir kadının hedefi olduklarını belirtiyor. Bu erkeklerin neredeyse yarısı da bu kadınlarla “işi ileri götürdüklerini” kabul ediyor. Bu yüzden kadınların eşlerini korumaya çalışması mantıklı bir davranıştır.

Okuyucularım lütfen bu çalışmanın giriş ve sonuç kısımlarını okusunlar. Tabii ki bazı kadınlar erkeklerin kendilerine gösterilen ilgiyi yanlış anladığı konusunda ısrarcı olacaklardır. Bu da kadınların en temel amaçlarından birine hizmet eden bir sosyal gelenektir: İnandırıcı reddetme. Erkeklerin egoist ve salak oldukları için kadınlardan gördükleri ilgiyi yanlış anladıkları fikri ne kadar yaygınlaştırılırsa kadınların gösterdikleri ilgiyi inkâr etmesi için o kadar rahat olur. Erkeğin ilgi gösteren kadını beğenmemesi veya başka bir kadını tercih etmesi durumunda ise kadın bu kez de reddedilişini örtecek bir bahane elde etmiş olur.

Tarih boyunca erkekler eşlerini başka erkeklerden korumak için bir yerlere kapatırken (örneğin haremler) kadınlar da benzer şekilde eşlerini potansiyel avcılardan uzaklaştırmışlar ve rekabetin getireceği maliyetleri önlemeye çalışmışlardır. Bu strateji, kadının potansiyel tehditleri tespit edebilme becerisine bağlıdır. Kendini ve eşini potansiyel avcılardan (yani diğer kadınlardan) uzak tutmaya çalışan bir kadın, kocasının sadakatini kontrol alsa da başka kadınlarla kuracağı dostluklardan vazgeçmektedir.

Söz konusu çalışma, kadınların eşlerini yüksek CPD’li diğer kadınlar (yani seksi buldukları kadınlardan) ve yumurtlama dönemindeki kadınlardan örtülü bir biçimde korumaya çalıştıklarını gösteriyor. Bu durum, bir kadının kıyafet, süslenme, ses tonu, koku, cinsel yakınlık gibi yumurtlama dönemi göstergelerini bilinçaltında sezebildiğini ve aynı zamanda hemcinsleriyle arkadaşlıklarını bozmadan “yüksek değerli” cinsel yatırımlarını korumak için örtülü yöntemler geliştirdiklerini gösteriyor.

Böylece kadınların diğer kadınlardan gelecek hafifmeşrep davranışlara karşı tetikte olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Ancak yumurtlama döneminin mesajları bazen çok ince olduğu için kadınlar açıkça sergilenen “hafifmeşrep” davranışların ötesine geçen işaretleri de fark edecek şekilde evrim geçirmiş. Kadının kendisinden daha yüksek CPD sahibi eşini korumasının evrimsel açıdan önemi de burada yatıyor. Bu hassasiyet kadının psikolojik yapısının parçası.

Ayrıca, bir kadın kendisini ve eşini sürekli olarak sosyal ortamlardan uzaklaştırmaya çalışıyorsa uyumsuzluk ve anaç olmamakla suçlanarak kötü bir arkadaş gibi görülebilir. Bu durum kadının hemcinsleriyle arkadaşlık kurmasını zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda eşi tarafından da zor, geçimsiz, güvenilmez ve kontrol delisi olarak görülmesine neden oluyor. Yani bir taraftan kadının diğer kadınları uzaklaştırması sonucunda hemcins arkadaşlığından elde edeceği faydalar azalırken diğer taraftan kendi sosyal ortamına girmesini izin verdiği kadınlara eşini elinden alması için fırsat ve motivasyon sunmuş oluyor.

Bu eş koruma güdüsünü, güzel kadınların dolu likör sektöründe çalıştığım evlilik dönemim ve kırmızı haptan haberimin olmadığı 20’li yaşlarımdaki ilişkilerimde de gözlemlemiştim. O zamanlar kız arkadaşlarım kıskançlık yaptığında “hatun milleti manyak işte” deyip geçerdim. Ancak nedense bu kıskançlık krizleri benzer zamanlarda ortaya çıkıyordu. Eşinizin veya sevgilinizin kıskançlık yaptığı, sizinle zaman geçirme isteğinin arttığı veya size karşı cinsel açıdan daha yakın olduğu dönemler size garip geliyor olabilir. Bir kadının sizi diğer kadınlardan koruma çabası, kadın gözündeki CPD’nizin en temel göstergesidir. Çünkü bir kadın ancak “çekici bulduğu” adamı korumaya uğraşır.

Bu bilgiye sahip olmak kırmızı hap farkındalığı açısından önemli; çünkü kadına sormadan CPD açısından nasıl bir konumda bulunduğunuzu kolaylıkla anlarsınız. Bir kadının gözündeki çekicilik, daha doğrusu alfalık, seviyeniz onun kendi CPD’ni nasıl gördüğüyle alakalıdır. Uzun ilişkide erkekler çoğu zaman bu dengeyi kaybederek yanlarındaki ortalama kadından daha iyisini bulamayacaklarını düşünmeye başlıyor. Düşük CPD sahibi kadınların yüksek CPD’li erkeklere karşı sıkça oynadığı bir oyun vardır: Erkeği diğer kadınlardan korumak için değersiz biri gibi göstermek. Bu değersizleştirme çabası, erkeği triple sindirme, azarlama veya başka kadınlara bakmakla suçlama şeklinde baş gösterebilir. Böylece kadın yüksek değere sahip bir erkeğin kendini sınırlamasını ve sürekli olarak düşük değerli karısına/kız arkadaşına yaranmaya çalışmasını sağlar.

Şimdi bazı okuyucular feminizm odaklı bir sosyal düzende kadınların zaten uzun süreli maddi rahatlığa sahip olduğunu ve nafaka, çocuk desteği gibi imkânlarla ellerini güçlendirdikleri için kocalarını koruma gereği duymayacaklarını düşünebilir. Ancak kadınların psikolojik yapısı henüz bu noktaları hesaba katacak kadar evrim geçirmedi. Her ne kadar maddi durumları garanti altına alınmış olsa da güvende olduklarını hissettirecek işaretleri görmek istiyorlar.

Pasif Korku Oyunu

Peki, kadınların bu koruma içgüdüsünü kendimiz için kullanmak adına nasıl bir bilgiye dönüştürebiliriz? Bu sorunun cevabını yukarıda verdim zaten. CPD’nizi yükselterek kadına karşı pasif korku oyununu başlatmış oluyorsunuz.

Korku oyunu meselesini gündeme getirdiğim için bana öfke duyanlar oldu. Sürekli olarak bunun manipülasyon ve kadınla erkeğin arasındaki güveni yıkacak bir yöntem olduğunu söyleyip duruyorlar. Ancak bu kişilerin (özellikle de kadınların) fark edemediği nokta şu: Çoğu ilişkide korku oyunu o ya da bu şekilde oynanıyor. Hem erkeğin hem de kadının eşini koruma içgüdüsüyle çeşitli davranışlar sergilemesi, bilinçaltında karşı tarafa yaptıkları yatırımı kaybedeceklerine dair bir korku olduğunun ve sürekli olarak CPD’lerini değerlendirdiklerinin bir kanıtıdır.

Böyle bir olayla karşılaşan erkeklere tavsiyem, yumurtlama dönemindeki korku oyununun işaretlerine dikkat ederek bu durumu eşlerinde bir arzu yaratmak için kullanmalarıdır. Tabii bu dediğim mavi hap zihniyetine taban tabana zıt; çünkü çoğu erkek koruma davranışı sergileyen bir kadının korkularını bastırma ve rahatlatma yoluna gidecektir. Ancak rahatlık ve aşinalık gerçek arzuyu öldüren ve kadının yüksek CPD’nizden ötürü sizi elde tutmak için sevişme isteğini azaltan unsurlardır. Zaten kadın rahatça elinde tutabildiği bir adam için neden rekabete girsin ki?

Yumuşak veya pasif korku oyununun püf noktası, bu oyunları kullanabileceğiniz fırsatlara karşı dikkatli olmak ve gereken durumlarda kadının korkusunu üstü kapalı ve dolaysız bir şekilde tetiklemektir. PUA’ların bu konudaki güzel taktiklerinden birisi de neg atmak veya başka bir deyişle iltifat ediyormuş gibi görünüp dalga geçmektir. Böylelikle kadının egosu biraz da olsa normal bir seviyeye indirilir ve kendisini erkeğe beğendirmek için uğraşır. Pasif korku oyununda da benzer bir mantık vardır.

Kadınların “çekici” buldukları eşlerini koruma içgüdüsü bu oyunu oynamak için güzel bir fırsat sunar. Başka kadınlar sizinle flört ettiğinde bunu değerlendirin, sosyal değerinizi kanıtlayacak durumları kaçırmayın ve kadın sizi korumak istediğinde onu sadakatinize ikna etmeye çalışmayın. Bazen geri adım atmanız gerekebilir; ancak hemen ölümsüz aşkınızı kanıtlama derdine düşmeyin. Kadının içinde bulunduğu çerçeveyi her daim hatırlatın. Unutmayın, kadın size layık olmak istiyor. Bu çabayı elinden alırsanız onun gözündeki değerinizi de kaybedersiniz.

– SERİNİN SONU –

Çeviri: Ovulation and Dread

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Dread Game Bölüm II – Yumuşak Korku Oyunu

Geçen yazımda tek eşli dönemin öncesi ve sonrasında uygulanabilecek çeşitli korku oyunlarını ele almıştım ve bu da gündeme getirdiğim en tartışmalı konulardan biri olmuştu. Kadınlar korkunun oyunun faydasını erkeklere hatırlattığım için beni kötülüyor; erkekler ise bana destek çıkmalarına rağmen bu korkuyu açıkça kullanmanın geri tepebileceği endişesiyle bir tereddüt yaşıyorlar. Onlara hatırlatmak istediğim şey, ortalama bir ilişkide korku oyununun gerçekten kaçınılmaz olduğudur; çünkü İlişkilerin Temel Kuralından ötürü korku zaten tüm ilişkilerde önemli bir faktördür:

Bir ilişkide en güçlü taraf, en az umursayan taraftır.  

Daha önce kırmızı hap dünyasında da defalarca belirtildiği üzere, en güvenli ilişkiler erkeğin kadından 1-2 CPD puanı daha üstünde olduğu ilişkilerdir. Bu dengesizlik, kadının erkeğe bağlanmasını sağlayan asıl güçtür ve yumuşak veya pasif bir korku oyunuyla da kadına gösterilebilir. Bu korkunun kökeni, kadının duygusal, fiziksel ve maddi kayıplarını aklına getirmesinde yatar. Korku oyunu ne kadar pasifse kadının bu korkuyu hissetmesi de o kadar kademelidir.

Yumuşak Korku Oyunu

Eşimle birlikte geçenlerde 49 yaşında bir kadınla sohbet ettik. Beraber gittiğimiz spor salonundaki danışma masasında duruyor, dolayısıyla yakından tanıdığımız bir arkadaş. Yaşına göre çirkin sayılmaz, fiziksel açıdan gayet güzel bir vücudu var. 20’li ve 30’lu yaşlarında erkekleri peşinde koşturduğunu tahmin etmek zor değil. Ancak şimdilerde 50’ye merdiven dayadığı halde Duvar sonrası pişmanlık yaşamak yerine kendi kendine umutlanmış gibi görünüyor. Bunun kulağa garip geldiğinin farkındayım; ama nedense yakın gelecekte “iyi bir adam” elde etme “şansı” olduğu konusunda gayet iyimser. Geçmişte sevgili olduğu serseri alfa erkekler konusunda son derece dürüst ve dobra konuşuyor, aralarında evlenip daha sonra boşandığı biri de var. Aslında içinde bulunduğu duruma nasıl düştüğünün farkında olan kadınlardan birisi; geçmişte yaşadığı hipergamik hayatının sonuçlarına katlanıyor ve hatalarını kabul ediyor.

Spor salonuna farklı zamanlarda gitsek de genellikle sabahı tercih ediyoruz. İşte böyle sabahların birinde danışma masasındaki arkadaşımız bize şöyle dedi:

Sizi gerçekten çok seviyorum, inanın bana. Her gün önümden bir sürü insan gelip geçiyor ama sizi ne zaman görsem sizinki gibi bir ilişkim olacağına dair umudum artıyor. Birbirinizle öyle uyumlusunuz ki senin gibi bir adamla tanışıp böyle bir bağ kursam diye içimden geçiriyorum.”

Bunları tam dışarı çıkmak üzereyken duyduk. Kişisel hayatıyla ilgili birkaç şey daha söyledi ama galiba gururum okşandığı için o anlattıklarına pek odaklanamadım. Arabayla eve dönerken eşim yüzüme baktı ve “Sonum onun gibi olmadığı için o kadar mutluyum ki!” dedi. Ses tonu beni son derece şaşırtmıştı. “İyi ki ben öyle değilim, bu yaşta onun durumunda olmak çok korkunç.” Onaylamak için başımı salladım, eşim benim sık sık dile getirdiğim Duvar sonrası kadın davranışları analizlerimden birini daha yapmamı bekliyordu. Daha sonra gözleri dolarak hayatımda duyduğum en güzel iltifatlardan birini etti: “Umarım kızımız da senin gibi bir adamla evlenir.”

Bunu duymak gerçekten iyi hissettiriyor. Şimdi soracağım soru size çok alakasız gelebilir ama yaşadığım kısa gurur anından sonra kendi kendime düşündüm: Böylesine saygı görüp takdir edilmek güzel ama eşim eğer arkadaşımızın şu anki durumunu görmeseydi beni takdir edecek farkındalığa ulaşır mıydı?

Yaşadığım bu olay, sosyal kanıtın ne kadar güçlü olabileceğinin bir göstergesiydi. Eşimle olan ilişkimize ve evliliğimize dair aşkımdan ve sadakatimden bir şey kaybetmedim; ancak bu durumun anlaşılması için illa doğru yerdeki doğru adam olmam mı gerekiyordu? İşte bu durum yumuşak korku oyununun bir türüydü. Erkeğin çaba göstermesini gerektirmeyen, sadece gerekli şartların ortaya çıkmasıyla oluşan bir korku oyunu…

Kadınlar yanındaki erkeği bir süre sonra çantada keklik görmeye başlar ve başka bir kadın olaya dahil olmadan da erkeğin değerini anlayamaz. Benzer şekilde, bir kadın bir yerde gördüğü erkeğin değerini yanındaki kadınların ona davranışından ölçer. Ayrıca diğer kadınların içinde bulundukları durum da bir erkeğin karısı ve uzun dönemli sevgilisi için bir sosyal statü göstergesidir. Bu durumun varlıklı kadınlar için daha farklı işlediğinin farkındayım; ama böyle bir dinamik kesinlikle mevcut. Kadınların erkeklerin yaptıkları fedakarlıkları takdir etme güdüsünden yoksun olduklarını daha önce defalarca belirttim; bu takdir duygusunu ortaya çıkaracak tek olay, başka bir kadının o evli veya uzun ilişki içerisindeki kadına yanındaki adamın değerini hatırlatmasıdır.

Kademeli Korku Oyunu

Kadınlar CPD’nin tepe noktasına çıktıkları zaman korku oyunu karşısında istenilen tepkiyi pek vermezler. Çünkü bu dönemlerde giden bir sevgilinin yerine yenisini bulmak işten bile değildir. Bu dönemlerde duygusal yatırım yaptıkları uzun süreli ilişkileri olsa bile kaybetme korkusunu bilinçaltının derinliklerine itmeyi bilirler. Ancak Duvara yaklaşmaya başladıkça bu kaybetme korkusunun yerini güven korkusu almaya başlar. Tabii bu güvenin çeşitli biçimleri mevcut: finansal, duygusal, psikolojik ve ruhsal güven. Hatta kendine saygı da bir kadının güven ihtiyaçları arasındadır.

Kadının CPD’nin yüksek olduğu dönemlerde erkekler kendi potansiyel değerlerinin ileride bir kadın için ne anlam ifade edeceğinin farkında değillerdir. 20’li yaşlardan 30’lu yaşlara geçişte kadının CPD’si düşmeye ve erkeğinki yükselmeye başladığı zaman erkek korku oyununun önemini pek fark edemez. Çünkü “hayallerindeki kızı” kaçırmamak istemektedir. Kadının amacı ise oynadığı hipergami kumarında ucuza gitmemektir.

Kadın Duvara çarpıp yaşlanmaya başladığı ve erkek CPD’nin zirvesine çıktığı zaman ise yumuşak korku oyununun ilişkideki rolü değişmeye başlar. Kadının fiziksel cazibesini yavaş yavaş azaldığı için bilinçaltına kaybetme korkusu ve güven sağlayamama endişesi yerleşir. Belki görünürde bu korkuyu yansıtmaz ama her geçen yıl bunu daha da hissettirecek işaretler gözüne çarpmaya başlar.

Kadınlara bu korkuyu hatırlatmak zalimce görünüyor farkındayım; ama bu yazıyı yazmaktaki amacım bu değil. Kadınların yaşadığı yumuşak korku oyununun farkına kolay vardığım için ilişki oyunumu biraz daha hassas şekilde oynamaya gayret ediyorum. Ancak her şey ortadayken de bu dinamiğin kadınların hayatının farklı dönemlerinde oynadığı rolü görmezden gelmenin bir anlamı yok.

CPD ile ilgili yazmaktaki temel amacım, erkeklerin hayatın belli dönemlerindeki kadın davranışlarını kolayca tahmin etmesini ve böylelikle gördükleri işaretlere dayanarak oyunlarını ona göre planlamasını sağlamaktır. Yumuşak korku oyununa kadının verdiği tepki, uzun dönemli ilişki ya da evlilikte erkeğin kendi çerçevesini kadına başarıyla kabul ettirmesi gibi görünebilir. Hatta bu tepki hayatta takdir görmeye pek alışmamış erkeklerin hoşuna da gidebilir; ancak bu takdirin KİME yapıldığına bakmaktan çok NEDEN yapıldığına bakmayı unutmamak gerekir.

Devamı gelecek… 

Çeviri: Soft Dread

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.