Arkadaş Kalalım Diyen Kıza Cevap

Arkadaş kalalım diyen kıza cevap konusuna geçmeden “arkadaş kalalım” diyen kızın amacının ne olduğunu analiz edelim. Arkadaş kalalım, bir reddediş şeklidir. Senden o şekilde hoşlanmıyorum ama hayatımdan çıkmanı da istemiyorum anlamına da gelir, öylesine söylenmiş de olabilir. Eğer birinci şekilde ise burada genelde sizin kızın hayatında B Planı olarak kalmanız amacı vardır. Eğer öylesine söylenmişse kız direkt reddetmek istemediğinden öyle demiştir ve arkadaş kalmaya da niyeti yoktur.

Bu yeni bir kız da olabilir, eski kız arkadaşınız da. Ama hangisi olursa olsun, arkadaş kalalım diyen kıza romantik ve fiziksel ilginiz varsa, arkadaş kalmayı / olmayı kabul etmeyin. Birçok erkek maalesef arkadaşlık rütbesinin hiç yoktan iyi olduğunu ve bu rütbeden sevgili rütbesine çıkabileceğini sanıyor. Bu nedenle de arkadaş kalalım teklifini kabul ediyor. Fakat arkadaşlar, bu romantik film senaryosu sadece dizi ve filmlerde çalışan bir durum ve gerçek hayatta bir geçerliliği yok.

Eğer kızla arkadaş kalmayı kabul ederseniz, kız sizin yeterince değerli ve opsiyonları olan bir erkek olmadığınız konusundaki fikrinin ne kadar doğru olduğunu anlar. Yani arkadaş kalalım sorusu aslında kızın bilinçsiz bir şekilde yaptığı bir shit testtir. Özellikle eski kız arkadaşınız size arkadaş kalalım diyorsa bunun bir nedeni de kızın sizden arta kalan boşluğun duygusal acısını kaldıramaması ve sizin o sizi unutana kadar ona yardım etmenizi istemesidir. Eğer eski kız arkadaşınıza karşı hala bir isteğiniz varsa böyle bir hıyarlık yapmayın.

“Seni kaybetmek istemiyorum Mahmut. Sen benim için çok değerlisin.” Arkadaş kalalım diyen eski kız arkadaşın teklifini reddederseniz muhtemelen duyacağınız şey bu. Ama bunun anlamı, ben seni kaybetmeyi takmayacağım noktaya gelene kadar bana destek ol. Özellikle bu durumda sizin kızın çevresinde arkadaş olarak kalmanız, sizin ayrılığı atlatıp başka bir kız bulmanızı yavaşlatacaktır ve kız birini bulup artık sizi kaybetmek istediğinde büyük bir acı yaşayabilirsiniz.

Burada olana şu şekilde bakın : Aslında kız sizin ile olan ilişkisinin angajman kurallarını size dayatıyor ve bu dayattığı kurallar sizin istediğiniz seviyede değil. Böyle bir pazarlıkta eğer karşı taraf size istediğiniz ve hakettiğinizden daha azını teklif ederse yapabileceğiniz en iyi hareket, kendi istediğiniz angajman kurallarını açıkça belirtmek, karşı tarafa eğer fikrini değiştirirse size ulaşmasını söylemek ve masadan kalkıp yolunuza devam etmektir. Yolunuza devam ediyorsunuz, yani bir köşede ağlayıp kızın fikrini değiştirip sizi aramasını beklemiyorsunuz! Burası önemli.

Piyasada 500 bin Lira eden bir evi sattığınızı düşünün. Evi satmak istediğiniz kişi 100 bin TL öneriyor. Sonra belki 400 bin TL ödeyebileceğini ima ediyor. Yapabileceğiniz en iyi hareket evin fiyatını belirtmek, eğer fikrini değiştirip bu parayı başından ödemeyi kabul ederse sizi aramasını söylemek ve masadan kalkıp başka başka alıcı aramaktır.  Bu alıcı fikrini değiştirir diye başka alıcı aramayı bırakmıyorsunuz. Kapiş?

– Arkadaş kalalım Mahmut.

– Ben seninle daha fazlasını istiyorum Nejla. Bu arkadaşlık benim için çalışır bir şey değil. Eğer fikrini değiştirirsen beni ara.

– Ama Mahmut seni kaybetmek istemiyorum.

– Anlıyorum Nejla ama bu arkadaşlık olayı benim için çalışır bir şey değil.

Şimdi bunu kartları açık etmek olarak algılayan çıkabilir ama burada olay sizin maskülen bir erkek gibi ne istediğinizi bilip bunu belirtmeniz ve bunu dayatarak masadan çekilmeniz.

Arkadaş Kalalım Diyen Kıza en iyi ve tek işe yarar cevap : Bırakıp gitmek

Şimdi bakın burası önemli. Kıza yukarıdakine benzer bir cevap verdikten sonra kızı bırakıp gidin ve kendi hayatınıza bakın. Kızı asla aramayın. Sosyal medyada takip etmeyin, karşılaşmamaya çalışın ve kesinlikle ilginizi ondan esirgeyin.  Buhar olun.

Bu arada kız bir süre sonra sizin “arkadaş kalalım” teklifini kabul eden sünepe çoğunluktan olmadığınızı ve o size ulaşmazsa sizin artık onu geride bıraktığınızı anladığında (hatun bilinç altında bir süre “yerim senin karizmanı, bir iki haftaya kalmaz beni ararsın sen” diye düşünecektir) size ulaşmaya çalışabilir. Bu büyük ihtimal. Ama siz kız arayacak diye beklemeyin. Hemen kendi hayatınıza odaklanın. Başka kızlara odaklanın ama bunu kızın gözüne sokmayın.

Arkadaş kalalım teklifini shit test olarak algılayıp geçmek istiyorsanız kıza ulaşmayın. Doğum günü, annesi öldü, Facebook’ta resimlerimi beğeniyor, çok üzgün görünüyor, instagramda manalı bir özlü söz koymuş, vs … gibi bahaneler umrumda değil. Aramıyorsunuz, mesaj atmıyorsunuz ve sosyal medyadan takip etmiyorsunuz.

Kız sizi aradığında, hayatı çok iyi giden bir adam gibi kibar ama kısa bir mesajlaşma yapın. Kızın sizi aramasının 2 nedeni olabilir : Bir, göstediğiniz olağanüstü davranış nedeniyle size ilgisi artmıştır ya da sizi ısrarla plan B olarak tutmak istiyordur. Size kendinize güvenip biraz

Siz niyetinizi açıkça belirtip bırakıp gittikten sonra kız size yeniden ulaşabilir. Siz bunu sizinle buluşmak istiyor diye algılayın ama bir nedeni de sizi bir uydu erkek yapmak için olacaktır. Buna kesinlikle izin vermeyin. Eğer kız size ulaşır ve buluşursanız arkadaş gibi davranmayın. Kıza yürüyün. Eğer yine arkadaşlık zırvalarsa “bırak bu etiketleri biz eğleniyoruz, beraber iyi vakit geçiriyoruz, vs …” diyip yürümeye devam edin. Eğer sizin yürümenizden hoşlanmıyorsa sizden uzak durabilir. Eğer uzak durursa da bırakın gidin ve başka denizlere açılın. Hala öğrenmedi iseniz oyunu öğrenin, hala yapmıyorsanız tabak çevirin. “Hayır ama o sizin için hayatınızın kadını mı? O zaman sizi Ruh İkizi Kişilik Bozukluğu yazımıza alalım.

Eğer gerektiğinde bırakıp gidemiyorsanız, sadece kızlarla değil hayatta her alanda başarılı olmak için en önemli ruh haline henüz sahip değilsiniz : sizinle beraber olmak bir kız için ödül (özdeğer), dışarda söz konusu hanım kızı güzellik, gençlik,  zeka, vs. gibi şeylerde altedebilecek on binlerce kadın var (opsiyonları olma mantalitesi) ve siz bu kızları tavlayabilecek kapasiteye sahipsiniz (özgüven).

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Oyun (The Game)

Oyun, bir erkeğin kişisel gücünün en önemli öğesidir. Kırmızı hap camiasında genellikle kadınlar konusunda kullanılsa da aslında oyun erkeğin insanlarla etkileşiminin temelidir.

Oyun nedir sorusuna oyun “sosyal yetenekler”dir cevabı verebilirsiniz. Oyun ve kişinin kendini daha çekici hale getirmesi sadece cinsel değil, cinsel olmayan her etkileşimlerine de uyarlanabilir ve kişinin kabul görmesi, sosyal çevre edinmesi, bu sosyal çevrede sivrilmesi gibi amaçlara da hizmet eder.

Kadın – erkek ilişkilerinde oyuna ihtiyacınızın olmasının sebebi şudur: Erkekler bir kadında ilk önce ve çoğunlukla görünüşe ve güzelliğe bakarlar. Kadınlar ise en çok duruş, ses tonu, vücut dili gibi öğeler. Oyun taraftarlarına göre oyun, kadınların makyaj yapmasına denktir : “Kadınlar karşı cinse daha çekici görünmek için nasıl makyaj yapıyorlarsa, erkekler de oyun ile davranış, duruş ve konuşmalarını şekillendirerek kadınlara daha çekici gelebilirler”.

The Red Pill hareketinin çıkış noktalarından olan, Erkek Düşmanlığı Balonu (The Misandry Bubble) adlı makalesinde Imran Khan “Oyun”u şöyle tanımlıyor :

“Bugünkü statükodan çıkar sağlayan aleyhtarlarının yanıltıcı aşağılamalarına rağmen (ki piyasada “oyun” satan şarlatanların çokluğu da bunlara dolaylı olarak destek çıkıyor), oyunun tanımı şu :

Bir erkeği bir kadına çekici kılan özellikler, öğrenilebilir, pratikle geliştirilebilir özelliklerdir. Bir erkek bu yetenekleri öğrendikten sonra, bu konuda doğal yeteneği olan bir erkekten bir farkı olmadan karşı cinsi etkileyebilir. Bir erkeğin bu yetenekleri doyurucu bir uzun süreli ilişki bulma ya da kısa süreli ilişkilerle kendini tatmin etmek için kullanması, erkeğin kendi tercihine kalmıştır.

Oyun karşıtlarının (feministler ve feminist yalakası beta erkekler) en çok söyledikleri şey oyunun “aldatmaca” olduğu ve erkeklerin “kendileri gibi olmasının” daha iyi ve uygun olduğu. Bu insanların kötü niyetle sakladıkları ya da göremedikleri şey şudur ki “kişilik” denilen şeyin sürekli değişim ve akış halinde olduğudur. Bunun sonucu olarak oyun, erkeğin istediği gibi şekillendireceği kişiliğini, kadınlara daha çekici gelen bir şekilde değiştirmesinden başka birşey değildir. Yani, oyun ile öğrenilen yetenekler, “kendin olmak” (just be yourself) felsefesi ile öğrenilen yeteneklerden (ya da yeteneksizliklerden) daha sahte değildirler.

Bugünkü manosphere’de oyun (game) birçok teknik ve değişik felsefe içerse de kabaca oyun, bir erkeğin kendi Cinsel Pazar Değerini (Sexual Market Value) arttırması (fitness, kariyer başarısı, daha fazla para kazanmak gibi), bir yandan da sürekli o anki Cinsel Pazar Değerinin üzerindeymiş gibi davranması; kendisinin de karşısındaki kadına ödül olduğunun farkına varması ve vardırması, herhangi bir kadını tanrıçaya çeviren saçma sapan Disney masalımsı beta beyin yıkamasından kurtulması gibi süreçler içeren bir yolculuktur.

Oyunun belli başlı öğeleri şunlardır (20’lerinde Erkekler: Güç yolunda İmparatorluğun 10 yılı):

Makyavelizm – bir durumdan zafer ile çıkmak için o durumu anlamayı ve kullanmayı bilmek, neyin gerçek ve neyin sahte olduğunu bilmek, insanların yaptıkları şeyleri neden yaptığını bilmek, kullanıldığın ya da oynandığın zaman bunun farkına varmak, vs.

Kıvrak Zeka – Bu shit testleri geçebilmenizi sağlar. Aslına bakarsanız sadece kadınlar değil hayatınıza giren her insan ilk karşılaşmanızda sizi tartmak için shit test uygular. Cevaplama hızınız, iletişimde yaratıcılığınız ve iletişim stiliniz kıvrak zekanın en önemli gösteleridir. Eğer kıvrak zeka sahibi değilseniz bunu geliştirmek için bol bol pratik yapmanız ve tek kişilik şovlar izlemeniz gerekir. Kıvrak zeka, sağlam bir çerçevenin temel taşlarından biridir.

Cazibe – Eğip bükmeye gerek yok, cazibenin kaynağı narsisizm, kendine güven ve küstahlıktırve bunlar sizin yüksek değere sahip biri olduğunuzu gösterir. Ama bunların ayaklarının yere basması yani desteksiz böbürlenme yerine çok çalışarak kazanılmış özelliklere dayanması daha iyidir.

Mizah – Sağlam bir çerçevenin temel taşlarından bir diğeri olan mizah, negatif bir kaynaktan pozitif enerji üretmenin yanında sizin negatifin / başarısızlık ihtimalinin karşısına cesurca tutup kafa tutacak biri olduğunuzu da gösterir. Hassas, hemen ciddileşen veya kavgaya tutuşan insanlar zayıf kişilerdir

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Tinder Nedir Nasıl Kullanılır Nasıl Çalışır?

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Tinder birbirileri ile ilgilenen ve eşleşen kullanıcılarının haberleşmesine olanak sağlayan lokasyon-tabanlı bir mobil sosyal arama uygulamasının ismi. Uygulama çok çok bir oranda flört için kullanılıyor. 2012 yılında Hatch Labs içinde kuluçkalanan uygulama, 2012 yılından beridir kullanımda olsa da popülaritesi özellikle günde bir milyar sıyırma (swab) sınırını geçtiği 2014 yılından beridir oldukça popüler.

Tinder nasıl kullanılır? Tinder oldukça basit bir uygulama. Programı akıllı telefonunuza kurduktan sonra Facebook hesabınızla bağlanıyorsunuz ve buradan seçtiğiniz fotoğraflarla bir tinder profili oluşturuyorsunuz. Tinder hesabınızdan isminizi alarak profilinizde diğer kullanıcılara gösteriyor ama diğer kullanıcılar sizin Facebook hesabınıza erişemiyor.

Tinder’ın nasıl çalıştığına gelince. Tinder sizin değiştirebileceğiniz bazı arama kriterlerini göz önüne alarak (kadın / erkek, şimdiki lokasyon ki bunu sadece Tinder’a ücret ödediğinizde değiştirebiliyorsunuz, arama yarıçapı ve yaş aralığı gibi) önünüze tek tek profil getiriyor. Siz profili sağa atarsanız bu kişiden hoşlanmış (Like) olduğunuzu belirtiyorsunuz, sola atarsanız ise bu profili pas geçtiğinizi (Nope) bildiriyorsunuz. Eğer sizin “hoşlandığınız” kişi de sizden hoşlanmış ise eşleşiyorsunuz (Match). Sistem sadece eşleşen kişilerin mesajlaşmasına olanak sağlıyor. Bundan sonra da gerisi size kalmış artık.

Tinder’ın nasıl çalıştığı konusuna, özellikle de sizin önünüze gelen kişiler listesinin nasıl oluştuğuna geri döneceğiz. Ama öncelikle Tinder neden bu kadar popüler ona bakalım.

Öncelikler Tinder insanın ilişki seçerken baktığı en temel özellik olan görsellik üzerine kurulu. Her ne kadar profilinize yazı ile başka özelliklerinizi ve kriterlerinizi yazsanız da ana tema nasıl göründüğünüz. Ama asıl inovasyon Tinder eşleştirme ile mesaj mekanizması. Siz bir kişiyi beğenmediğiniz sürece o kişi size mesaj atamıyor.

Şimdi birkaç başka temel Tinder fonksiyonundan bahsedelim.

Süper Like görece yeni bir Tinder özelliği. Bir A kişisi bir B kişisini Super Like ettiğinde Tinder B kişisine bir mesaj göndererek Super Like olduğunu bildiriyor. Süper Like etmek için A kişisi B kişisini yukarı atıyor ya da yıldız şeklinde olan Super Like butonuna basıyor. Daha sonra B kişisi Tinder’da sağa / sola atışlar yaparak A kişisinin profiline ulaştığında (Tinder bu profili hemen göstermiyor), bu kişinin super like yaptığını görüyor.

Super Like ücretli uygulamada sınırsız değil ama bittiğinde parayı bastırıp alabiliyorsunuz.
Ücret ödediğinizde gelen bir başka özellik de Geri Al (Rewind). Eskiden bir kişiyi sağa sola attığınızda geri dönüp kararınızı değiştiremiyordunuz ama Rewind özelliği ile bir basamak da olsa geriye dönüp kararınızı değiştirme şansınız var.

Tinder Uygulaması
Tinder Uygulaması

Tinder Algoritması Nasıl Çalışıyor?

Bu aşağıda yazanlar Tinder’ın resmi açıklaması değil, bizim internetten yaptığımız ve kendi tecrübemiz ile vardığımız sonuçlar.
Öncelikle bazı temel bilgiler :

1 – Tinder kullanıcılara her seferinde tek bir profil gösteriyor ama herhangi bir bölgede binlerce kişi aynı anda bu uygulamayı kullanıyor.

2 – Tinder her kullanıcıya aynı listeyi aynı sırada göstermiyor.

3 – Tinder daha çekici erkek / kadın profillerini size gösterme oranı olarak diğer uygulamalara göre daha başarılı.

4 – Tinder değişik kullanıcılara değişik oranlarda çekici kadın / erkek profili gösteriyor (burdaki fark da görünen o ki kullanıcının kendi çekiciliğine bağlı).

5 – Profil sıralama algoritması sürekli değişiyor.

Şu an Tinder profil kartlarını gayet öngörülebilir şekilde karıyor. İlk 10 – 15 profil genel popülasyona göre genelde daha çekici insanların profilleri. Bundan sonra eğer sizi yüksek oranda “beğenen” varsa bu beğenenleri aralara hiç eşleşme adımı atmamış profiller serpiştirerek size gösteriyor. Eğer sizi pek beğenen yoksa Tinder size hiç eşleşme adımı atmamışların bir listesini göstermeye devam ediyor ama çok beğenilenlerin listesindekinden daha az oranda çekici insan gösteriyor.

Tinder’ın başlarda daha çekici insanlar göstermesinin sebebi basit, kullanıcıları burada gayet çekici insanlarla tanışableceği konusunda gaza getirmek.

Tinder daha önceleri sizi beğenenleri en başta gösteriyordu ama bu durumda özellikle çok beğeni alan (çoğu kadın) profiller programı açıp da profil beğendikçe sürekli match alıyorlardı. Bu da olayın zevkini baltalıyor. Bugünkü algoritma Tinder’ı açtığınızda sizi henüz beğenmemiş (ya da hatta profilinizi pas geçmiş) kişileri başta gösteriyor ve bu profilleri beğenenlerin arasına da serpiştiriyor. Böylece aynı zamanda daha çok profil görmüş oluyorsunuz.

Çekicilik skoru : Çok muhtemelen Tinder kullanıcı profillerine bir çeşit çekicilik skoru veriyor. Bu da yine çok muhtemel ki öyle basit bir “en çok like alan” skoru değil, öyle olsa programı uzun süre kullananların gerçekçi olmayan bir avantajı olurdu. Tahminimiz, bunun basit bir algoritma olmadığı ve daha çekici insanların yaptığı likeların daha ağırlıklı olduğu (Google PageRank vari) bir mantık olduğu.

Online olma etkisi : Tinder muhtemelen online üyelerin profillerini diğer kullanıcılara daha çok gösteriyor. Bu çok mantıklı zira aynı anda online olup eşleşen kişilerin konuşma ihtimali daha yüksek. Bu aynı zamanda sizin daha çok eşleşme almak için daha çok online olmanız gerektiği anlamına da geliyor. Ama tabii ki bu siz offline iken hiç match almayacaksınız anlamına gelmiyor.

Seçicilik : Tinder ile ilgili muhtemelen gerçeklik payı olan teorilerden biri de sizin seçiciliğinizin sizin eşleşme potansiyelinize etkisi. Yani siz her önüne geleni like eden biri iseniz (yani hiç seçici değilseniz) muhtemelen hiç kimsenin listesinde en üst sıralarda görünmüyorsunuzdur. O yüzden tedbirli olun ve biraz seçici olun.
Bizim burada tahminen işlediğini düşündüğümüz bir başka faktörde beğenme / pas geçme hızınız. Hiç profillerde yazanlara, ikinci fotolara, instagram bağlantılarına bakmayan biri misiniz? Bu şekilde seri parmak hareketleri ile en çok profile beğeni atma ve daha çok dönüş alma hevesinde olabilirsiniz ama muhtemelen bu hareket sizi gösterilen kullanıcı listelerinde altlara atarak tam tersi etki yaratıyor.

Tinder’da nasıl başarılı olunur?

Yukarıdaki teoriler ışığında güzel çekilmiş fotoğraflar (bkz. Tinder profili nasıl olmalıdır?), iyi ve eğlenceli yazılmış profil yazıları ve her önüne gelene “seks yapak mı lo?” gibi yaklaşmamak gibi genel yöntemlerin yanında şunların da başarınızda önemli olacağını düşünüyoruz :

1 – Eğer uygulamanın size sürekli pek de çekici olmayan profiller gösterdiğini düşünüyorsanız, muhtemelen Tinder algoritması sizin pek çekici olmadığınızı düşünüyordur. Koyduğunuz fotoğrafları daha iyileri ile değiştirmeye çalışın.

2 – Aktif olun. Aktif olun derken böyle deliler gibi, seriye bağlamış şekilde profil atlaya atlaya aktif olmayın. Bu sizin başarınızı azaltır. Tinder’a çok girin ama az beğenin ve profiller arasında da yavaş yavaş atlama yapın. Sizin gün içinde sıklıkla uygulamaya girip, her girişte az sayıda profil değerlendirmeniz, uygulamaya haftada birkaç kere girip her seferinde  yüzlerce profil beğenmenizden daha iyi sonuç doğuracaktır.

3 – Super Like’ı kullanın. Bu sizi kuyruğun en tepesine atacaktır.

4 – Tinder Boost kullanın. Tinder’da erkeklerin sağa atılmamasının sebeplerinden biri de çekici kadınları beğenen erkek sayısının çokluğundan dolayı, erkeklerin büyük kısmının kadının sağa – sola atması için bile görüntülenememesi. Yani kuyruk uzun. Bu nedenle boost attığınızda eşleşme oranı 8 – 9 katına çıkıyor. Eğer düzenli boost kullanırsanız, eşleşme sayınız ve dolayısı ile çekicilik katsayınız artacağı için boost kullanmadığınız zamanlar bile eşleşme şansınız artar.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Alfa siker, beta öder

Kırmızı hap çevrelerinde kadın hipergamisini kısaca belirtmek için kullanılan meşhur bir atasözü ile sıkça karşılaşacaksınız : “alpha fucks, beta bucks” ya da “alpha fux, beta bux”. Bunun Türkçe tercümesi “Alfa siker, beta öder”.

Bir kadının çiftleşme stratejisi iki amaca sahiptir. Birincisi, kendisine ve çocuklarına bakılması / güvenliktir, ikincisi de iyi genetik materyale sahip çocuklar yapmaktır. Bunlar kadınların bilinçli planladıkları ve sinsice yürüttükleri stratejiler değildir, genetik kodlarına evrimce işlenmiş bilinç altı algoritmalardır.

Tarih öncesi avcı – toplayıcı toplumlarda iyi sağlayıcı olan erkekler aynı zamanda iyi genetik materyale sahip alfa erkeklerdi. Sürünün en iyi avcıları aynı zamanda sürünün en atletik ve gözüpek erkekleri idi. Orman kanunlarının hüküm sürdüğü bu upuzun (takriben homo sapiens’in 250 bin yıllık serüvenin bir 240 bin yılında) dönem boyunca, kadınların alfa erkeklerle olmayı (gerektiğinde aynı erkeği başka erkeklerle paylaşmak pahasına), beta erkeklerle birlikte olmaya tercih ettiler. Bunun en önemli kanıtı genetik araştırmalardan geliyor. Tarih boyunca yaşamış erkeklerin sadece 40%ı genlerini bugüne aktarabilmişken bu oran kadınlarda 80%.

Fakat yerleşik, modern zamanlarda yukaridaki dinamik altüst oldu. Avcı -toplayıcı toplumlarda genlerini bir sonraki nesle aktaramayacak olan bu beta erkekler muhtemelen sadece kendilerine yetecek kadar yemekle yaşayabiliyor ve en azından yan gelip yatmanın tadını çıkarıyorlardı. Fakat, avcı – toplayıcı toplumların aksine büyük insan gücüne ihtiyaç duyan gelişmiş toplumların,bu betaları daha üretken yapmaları gerekti. Bir erkeği, böyle bir toplumun geleceğini dert etmeye, çok çalışmaya ve çalışıp kazandığının çoğunu topluma bırakmaya zorlayan tek çalışır yöntem ise tek – eşli, evlilik temelli aile oldu. Fakat bu durumda, kadınları bu betalarla evlenmeye itecek baskılar, töreler geliştirilmek zorunda kalındı. Feminizm öncesi toplumların kadınlar üzerinde bu kadar baskı kurması, erkekler için aile kurumunu kurmak ve çekici kılmaktı.

Günümüzde erkekler genel olarak iki uç kategoriden birine giriyor : bir grupta kadınları hediyelere ve çiçeklere boğan, istikrarlı efendi çocuklar var. Bunlar kadınlarına iyi kaynaklar sağlayacak kariyerlere sahipler ama yeterince erkeksi ve dominant değiller. Bu erkeklere, manosphere’de genelde beta deniliyor. Diğer grupta ise “kötü çocuklar” ya da piç adamlar var. Bu erkekler kadınla yatıp bırakan, kadınlara görece kolayca ulaşan erkekler. Her ne kadar erkeksi ve dominant olsalar da, kadınlara uzun süreli kaynak ve güven sağlayacak erkekler değiller (ya bu kaynaklara sahip değiller, ya da sahip olsalar bile bunu bir kadına yedirmeye niyetli değiller).

Not : Tanıdığınız kötü çocukları ve efendi çocukları ormana koyduğunuzu hayal edin. Muhtemelen kötü çocuklar efendi çocuklara göre daha iyi avcılar olacaktır ve böyle bir ortamda kötü çocuklar hem genetik materyale hem de kaynaklara sahip olacaktır. Fakat modern toplumlarda efendi çocuklar kaynak edinmeye daha müsait işlerde çalışırken kötü çocuklar görece daha az kaynağa sahip oluyorlar. Fakat milyonlarca yıllık gen havuzu son 4000 – 5000 yıllık toplumsal değişime aynı hızda adapte olamadığı için, kadınların cinsel seçim algoritması hala kötü çocuklara arzu duyuracak şekilde çalışıyor.

Birçok kadın, kendilerine kaynak sağlayacak, istikrarlı bir efendi adamla evlenir. Bu arada da fırsatları olursa, karşılarına çıkan kötü çocuklarla da seks yaparlar. Böylece hem güven isteyen, hem de iyi gen isteyen taraflarını doyururlar. Peki aşk, sadakat, sevgi? Bunlar her kadına ve erkeğe uygulayacağınız, herkeste olan ulvi şeyler değil.

Kadınların hipergami dürtülerinin baskı altında tutulduğu töre merkezli baskının kalmadığı cinsel devrim sonrası modern toplumlarda alfa erkek olmak ne kadar güzel ise, bu tür günümüz toplumlarında beta erkek olmak da o kadar kötü. Bu toplumlardaki birçok genç kadın, güzelliklerinin doruklarında alfalarla parti yaparak geçirirken, bir yanda da friendzone’da beta biriktiriyor. Belli bir yaştan sonra ise alfalar için daha genç kadınlarla rekabet edemeyeceklerini anladıklarında ise bu betalardan en uygununu kafalayıp evleniyorlar. Özellikle bugün bazı Batılı toplumlarda ve gruplarda kadınların önemli bir kısmı, gençken alfalardan çocuk peydahlayıp sonra bir beta ile evlenerek kadın hipergamisini başarmış oluyor (iyi genleri ve kaynakları aynı anda al). Ya da aslında sosyal devlet sağolsun, bu çocuklara kaynak aktarımını devletin sosyal yardımları üzerinden yapıyorlar (bugün ABD’de mesela, siyahi toplumda çocukların sadece %30’u evli çiftlere doğuyor). Hatta daha da kötüsü, kadınların yaklaşık 3% kadarı (bu oran sosyo ekonomik seviye arttıkça 1%lere, azaldıkça 20%lere gidiyor) alfanın birinden gizlice çocuk, betanın birine bu çocuk kendisininmiş gibi yetiştiriyor.

Bunlar sosyolojik boyutlar. Peki bireysel boyutta bu ne anlama geliyor veya siz bu bilgiyi nasıl kullanacaksınız? Öncelikle bunu duyar duymaz kötü çocuk olacağım hevesine kapılmayın, iyi çocuğun (betanın) ilacı, kötü çocuk olmak değil. Hem maskülen, çekici ve yüksek statülü bir alfa olup, hem de güvenlik ve kaynak sağlayacak bir erkek olmak en iyisi.

Eğer siz beta erkek olursanız, illa aldatılırsınız, karınız başkasına kaçar diye bir şey yok. Bu riskler daha yüksek ve riski azaltmak için betalıktan kurtulmalısınız ama asıl önemlisi, beta erkek bir kadınla beraber olduğunda, alfa erkek olmamasının eksikliğini sürekli “ödeyerek” kapamak zorunda kalır. Ödeme derken sadece paradan bahsetmiyoruz. Daha fazla ilgi, zaman, kaynak, duygusal yatırım ile ödemek zorunda kalır. Bu her ne kadar sıklıkla bir kadını ilişkide tutmaya yetebilse de, kadının erkeğe arzu duymasını engeller ve erkek kadını ile ödediği sürece beraber olur ve daha da kötüsü kadınıyla al-ver seksi (kadının erkeği ilişkide kalsın da ödesin diye lütfedip yaptığı düşük arzulu, alışveriş seksi) yapar.

Siz yeterince alfa bir erkekseniz, kadınınız size arzu duyacaktır ve sizden daha iyisiyle karşılaşsa bile, eldekini kaybetme riskini göze alamayacağı için pek bir sorun yaşamazsınız. Ya da alfa erkek olursanız, dürtülerine daha fazla hakim olabilen bir kadın seçebilirsiniz (seçenekleriniz olduğu için) ve bu kadının da riski daha az olacaktır.

Siz yeterince alfa bir erkekseniz, ilişkiniz boyunca erkek tarafı kalmayı başarırsınız (dominant, duygusal yatırımı daha az, hedefleri olan, duygusal olarak güçlü) ve bu da kadını feminen olmaya itecektir.

Kısacası arkadaşlar, kırmızı hap camiasındaki bu deyişi, “kadın kesin arkandan alfalar ile sikişir” gibi bir mankafalılıkla ve negatif ile okumayın. Bu sözün ortaya çıkış amacı, size “sen ne kadar alfa isen, o kadar az ödemek zorunda kalırsın” diye sizi alfa erkek olmaya teşvik etmektir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim

Ekşi Sözlükte “35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim” diye bir başlık var. Başlığı okuyunca, bunu karşısındaki erkeğe şaka yollu söyleyen birçok kadın olduğu görülüyor. Feminen önceliğin afyonladığı kafasıyla “tüm tanıdığım kadınlar bana bunu söylüyor. haremim çok büyük olacak” diyenler de var bunun anlamını az çok bilip de “bkz. stepne. bundan gurur duyan varsa ezikliğin kitabını yazmış demektir. hayreti mucip.” diyenlerde.

Bu söz, kadınların hipergami stratejisinin en açık seçik söylendiği şekillerinden biridir. Peki nedir hipergami? Kadınlar, hem statü hem de duygusal güç olarak daha üstte hem de kendisine ve çocuklarına bakabilecek kaynaklara ve sadakate sahip erkeklerle beraber olmak isterler. Sorun şu ki bu ikisine de sahip erkek sayısı çok azdır. Genelde fiziksel / duygusal üstünlüğe – alfa – (boy, kas, karizma, vs.) sahip erkekler sadık veya kaynakça zengin değildir, sadık ve kaynakça zengin erkekler de fiziksel / duygusal üstünlüğe sahip değildir – beta. Bu nedenle bir kadın, güzelliğinin doruğunda iken fiziksel / duygusal üstünlüğe sahip alfa erkeklerle parti yaparken, güzellikleri gitmeye ve daha genç kızlarla rekabet edememeye başladıkları zaman beta erkeklerle uzun süreli ilişki arayışına girebilirler. Hatta kadınların bir kısmı alfa erkekten hamile kalıp, beta erkeğe bu çocuğu besletip büyüttürürler (20li yaşlarında serseri sevgilisinden hamile kalıp, sonra 30larında betanın biriyle evlenen kadınlar ve daha iğrenci, evlendiği adamı aldatıp, doğurduğu çocuğu kocasına kakanlar) vs …

Her neyse? 35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim genelde şu anlama gelir :

Sen şimdi iyi çocuksun, sağlayıcı betasın, ben de daha genç ve güzelim. Cinsel Pazar değerimin doruklarında (18 – 25 yaş) o alfanın kucağından, bu alfanın kucağına atlayım. Sonra hala kalan gençliğim ve güzelliğim ile (26 – 32 yaş) senden daha iyi özelliklere sahip birini arayayım. Artık gençlik ve güzellik gittiğinde de yanlız kalırsam (33 – 36 yaş), kendimi sana kakalamayı planlıyorum. Seninle çocuk da yapabiliriz. Sen de garibim sevinirsin “bakın sabrettim sonunda kızı ben kaptım” diye kendini avutusun … Sonra işte yeterince evli kalınca, seni boşarım. Kendime nafaka, çocuklara da çocuk destek parasını alırım, hayatıma bakarım. Sen de hayat boyu ödersin.”

Bu tuzağa düşmeyin. Özellikle kadın hipergamisini bastırmak üzere kodlanan geleneksel törelerle sınırlı olmayan modern kadının hayat tarzı bu kafaya yatkındır. Bu lafı söyleyen kadınlar, 20li yaşlarında yüzlerine bakmayacakları, kendisi kötü çocuklarla beraberken ellerinde çiçekler, kapısında sırıl sıklam bekleyen adamlarla, 30larında evlenirler. Bu adamlar da salak salak “bakın son gülen ben oldum” diye böbürlenirler 😀

Bu lafı duyan erkekler genellikle uydu erkektir  (orbiter). Tabak çevirmek yerine “çok özel” kadınların kapısında paspas olarak geçirdikleri 20lerinden sonra, bu kadınlardan gençlik ve güzellik olarak arta kalan kırıntılarla bir ömür boyu geçinirler.

Evlilik ve Hipergami
New York Times evlilik sözleri serisinde çıkan bu twit şöyle diyor : “Gelin, koridorun sonundaki tatlı ve istikrarlı iş arkadaşınının hiç farkına varmadı – 32 yaşına bastığı güne kadar”. Bu “Sex and The City” kızın 32 yaşında asıl farkına vardığı, hızla yaklaşmakta olduğu ve bir betayı kalamazsa, yalnız ve çocuksuz çarpacağı duvar.

Sorun şu ki, bir erkeğin 35 yaşı onun cinsel pazar değerinin teorik olarak dorukları iken, kadının 35 yaşı, cinsel pazar değerinin serbest düşüşte olduğu ve kadının hızla duvara toslamaya başladığı yaşıdır. Bu nedenle, bu lafı duyarsanız hem kendinize, hem de 20li yaşlarının güzelliği hiç solmayacak sanan karşınızdaki kadına bir iyilik yapın ve ona dolaylı yoldan cinsel pazar değerini hatırlatın. “Ben 35 yaşındayken, neden 35 yaşında işi bitmeye 3 – 4 sene kalmış bir kadınla evleneyim ki” deyin. Tamam acımasızca olabilir ama bir kadının saçma sapan feminist propoganda yüzünden tüm albenisinin 30undan sonra inişe geçeceğini görememesi ve 30larında can havliyle bir betaya yapışması, ya da daha da kötüsü bir eş bulamaması daha da acımasızca.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

16 maddede kadınların kalbini çalmanın yolları

Başlığa bakıp da burada on yılların Disney masalları vari romantik beyin yıkamalardan bahsedeceğimi sanma. Burada kadın dergilerinin, feministlerin, kadınların ve kıç yalayıcı erkeklerin hakkında tek kelime etmedikleri ama oldukça geçerli olan yollardan bahsedeceğim.

1 – Asla Seni Seviyorum’u ilk söyleyen sen olma.

Kadınlar bir erkeğin kalbini çalmak için çeşitli engelleri aştıklarını, diğer kadınlar tarafından da istenen bir erkeği sonunda kendilerinin kazandığına inanmak isterler. Bu nedenle, eğer “seni seviyorum” gibi oldukça bağlayıcı bir lafı çok erken söylersen, kadının bu sevgiyi kazandığını düşünerek alacağı hazzı ondan çalarsın. Onu seviyor olsan bile, onu sevdiğini ondan önce dillendirme. Bunu onun önce söylemesini teşvik et.

2 – Kıskandır

Kadınlar hiçbir kadının istemediği bir erkeği istemezler. Erkeğin başka kadınlar tarafından da hedefe alınması, kadının gözünde o erkeğin çekiciliğini arttırır. Bu nedenle uçkurunu çözüp diğer kadınlara göz göre göre yazmasan da en azından onun önünde kendini diğer kadınlardan soyutlama. Hatta diğer kadınlarla hafif flört et.

3 – Hayattaki amacın, kadından daha öncelikli olmalı

Kadını hayatının herşeyi, anlamı yapmayı özendiren saçma sapan romantik filmlerin etkisinden kurtul. Her ne kadar kadınlar aksini iddia etseler de, kadınlar erkeğin hayatının merkezinde olmayı istemezler, kendilerini hayatının merkezine koyan erkekten de hızlıca soğurlar. Aksine, hayattaki amacını öne koyan bir erkeğin yanında ona yoldaş olmak gibi bir durumda erkeği çekici bulurlar. Problem şu ki, kadınlar sözde erkeğin futbola, arabalara, işine, hobisine vs. düşkünlüğünü sürekli eleştirse ve kendisini bunların önüne koymasını istese de, bu isteğe boyun eğen erkekten anında soğurlar (klasik shit test).

Eğer hayatınızdaki kadın hayatınızın merkezi olursa, hayatınızın merkezinden dışına doğru hızlıca kaçar.

4 – Oyunu onun kuralları ile oynama

Eğer kadının kuralları koymasına izin verirsen, kadın senden hızlıca soğur. Kadınlar, dominant erkeklerden hoşlanır ve güçlü bir erkek adamın kolunun kanadının altına girmeyi ister. Fakat yine shit test ile sözde sürekli erkeğin kendi kurallarına uymasını isteseler de, buna boyun eğen erkeği hızlıca hayatlarından atarlar.

5 – Altın orana uy

Kadına sana verdiğinin üçte ikisini ona ver (2/3 kuralı namı diğer altın oran). Her 3 mesaj ya da aramaya karşı 2 mesaj veya arama yap. 3 kez söylenen sevgi sözcüğüne karşılık 2 sevgi sözcüğü söyle. 3 hediye, 2 gece dışarda yemek. Tabii bunun için her zaman kadının birşey vermesini bekleme. 2 kere şevkat gösteriyorsan, 3 kere sevgi görmeden bir daha şevkat gösterme. 2 mesaj attıysan, 3 mesaj almadan yazma.

6 – Tahmin edilmez ol

Kadınlar, neyi ne zaman nasıl yapacağını önceden tahmin edebilecekleri sıkıcı bulurlar. Kadınlar her ne kadar finans ve aile konusunda güvenli ve öngörülebilir bir ortam isteseler de, aynı güvenceyi tutkuları için istemezler. Tahmin edilir, elinin altında her hareketini bildiği bir erkek, kadını heyecanlandırmaz. Her zaman neyi nasıl yapacağını söylememek iyi bir başlangıç.

7 – Her zaman hazırda iki kadın bulundur

Asla “çantada keklik” adam olma. Opsiyonları olan erkek, muhtaç olmayan erkektir. Opsiyonlarının olması seni daha özgüvenli ve daha dobra yapar. Ayrılma, boşanma gibi bir durumda böyle bir opsiyon, seni aniden girilen yanlızlık ve bunalımdan kurtarır.

8 – Sadece çok gerekli olduğu zaman özür dile

Her hatandan sonra özür diliyorsan işin çok zor. Eğer hatalıysan özür dilemek yerine, yaptığın şey için kötü hissettiğini söylemen yeterli. İlişki boyunca kullanabileceğin özür dilerim sayısı 2-3 tane. Akıllıca kullan.

9 – Onun fiziksel güzelliğini tamamen görmezden gel.

Hemen hemen hiçkimsenin ciddiye almadığı ama kadınlar konusunda başarılı olmak için en önemli maddelerden biri bu. Kafandan onun güzelliğini tamamen at. Güzel olduğunu düşünmek yerine ilginç olduğunu düşün. Ve birlikte olmadığın bir kadına asla ve asla fiziksel güzelliği ile ilgili iltifat etme. Bunun sebebi şu : Kadının güzelliğini ön plana çıkaran tarafın ile kadını cennetten düşme bir melek haline getiren tarafın aynı. Unutma, güzel bir melekle birlikte olamazsın, anca uzaktan bakarsın. Ayrıca eğer kadın gerçekten güzelse, senin güzelliği ile ilgili söyleyeceğin şeyi düzinelerce kez duymuştur zaten. Kötüsü bunları söyleyenler genelde kadınlarla başarısız erkekler oldukları için böyle bir iltifat seni de o başarısız erkek kategorisine atar.

11 – Mantık dışı bir şekilde kendine güven.

Gerçekte ne durumda olursan ol, sanki karşındaki kadının bulabileceği en iyi erkek senmişsin gibi güvenli ol. Bu konuda yalan yanlış böbürlen demiyorum, ruh halin böyle olsun. Kadınların, erkeklerin zayıflıklarını koklama yeteneği çok güçlüdür, bu konuda ona kolaylık sağlama. Kendine güven, kadınlarda bilinçsiz bir şekilde itaatkar hisler yaratır.

12 – Güçlü olduğun yanlarını geliştir, zayıflıklarını azalt.

13 – Cesurlukta aşırıya kaçmak, yeteri kadar cesur olmamaktan iyidir.

14 – Sekste çok iyi ol

15 – Kontrol hep sende olsun.

Sen bir kadın için çınar ağacı gibi sağlam olmalısın. Kadınlar özellikle dış etkilerden hızlıca etkilenen, sürekli dalgalanan bir duygusal dünyaya sahipler. Ve erkeklerinin de bu dalgalanmalara rağmen sağlam ve sabit duran bir ağaç, fırtınalı anlarında sığınabilecekleri bir liman olmasını isterler. En küçük bir karar verme anında duygusal dalgalanmalara giren bir kadın, erkeğinin karar aşamasını yönetmesini ister.

16 – Onu kaybetmekten asla korkma.

Erkeğin korkması, özellikle de kadını kaybedeceğinden korkması, bir kadının aşkını öldürmenin en kolay yolu. Eğer bir kadın sana yanlış yaparsa, onu hemen ve geri dönüşssüz terket ve bunu yapabileceğini de ona hissettir. Bir kadından önce ve daha çok, kendini sev.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Pattaya Gece Hayatı

Tayland‘ın ve Asya’nın seks turizmi başkenti Pattaya‘nın aşırı renkli gece hayatı dünyaca meşhur. Her ne kadar hiç seks turizmine dalmadan da bu şehirde eğlenceli bir tatil geçirebilecek olsanız da, Pattaya denilen çivisi çıkmış mekana tatile gelme planlarınızı yaparken her yerde alanen işleyen seks turizmine gözlerinizin ne kadar kapayabileceğinizi 2 kere düşünün. Yine de gözünüz çok korkmasın: Pattaya gece klüpleri, barları, kabareleri, restoranları ve kahvehaneleri ile sadece canlı müzik, eğlence ve direkt para ödemeden yatay ilişkiler arayanlara da epey bir hareket sunuyor.

Ha eğer hedefinizde Pattaya sex turizmi ve kız arkadaş/erkek arkadaş deneyimi varsa zaten olabileceğiniz en iyi yerlerden biri Pattaya. Kız arkadaş/erkek arkadaş deneyimi şu: Pattaya mekanlarında “çalışan” kadınları/adamları bir saat ya da bir gece yatay vurkaç için kiralamak yerine, Pattaya’da kalınan süre boyunca partner olarak kiralamak. Yani para ile kız arkadaş edinmek. Kızın bütün gün size kız arkadaşlık yaparken cüzdanınızı boşaltması olayı.

Pattaya Bira Barları

Bu bira bar denilen müsesseseler, Pattaya ve Phuket gibi Tayland tatil yörelerinde bulunan, hepsi turistlere ya da Tayland’da yerleşik yabancılara saatlik, gecelik ya da günlük “kiralık” barlar. Bu bira barlarının yol kenarı açık hava barı şeklinde olanlarını Pattaya’nın hemen her yerinde görmek mümkün. Ama en yoğun olarak bulundukları bölge Pattaya’nın meşhur Walking Street Caddesi ve de  Soi 7/Soi 8 yolları. Bütün bar çalışanlarının hayat kadını olduğu bu barların müşterilerinin çoğu sırf orada oturup içki içmeye gelen erkeklerden oluşur. Bu durumda barlarda çalışan kadınlar genelde konsomatris hizmeti verirler. Bira barlarının kapalı mekanlarda olanları genelde çalışan kadınları otele götürme odaklı müesseselerdir.

Pattaya Go Go Bar
Go Go Bar ortasında yerden yüksek bir platform olan ve bu platformda kadınların üzerlerinde numaralarla bikinili kadınların dansettikleri mekanlardır. Her ne kadar Tayland’da barlarda çıplaklık yasak olsa da nereye gittiğinizi biliyor iseniz bu mekanlarda danseden kadınlar genelde tamamen ya da yarı çıplaktır. Kadınlar üzerindeki numaralar ile çağrılıp kiralanabilir. Aslında bu mekanda çalışan kadınların tamamı, garsonlar da dahil, hayat kadını olarak da çalışır. Go Go Barlar da turist olarak gidebileğiniz yerlerdir kimse size neden geldin neden kadınlardan seçip beğenip almıyorsun diye sormaz.
Go go barlara her ne kadar turist olarak gidebilirseniz de buralarda kameraya çekim yapmak hoş karşılanmaz. Gizli çekim yapayım falan demeyin, sadece mekandan atılmakla kalmazsınız bir de dayak da yiyebilirsiniz. Go go barlardan eğer kadın kaldıracaksanız da bu barlara bar-fıne diye bir para ödemeniz gerekir.
Pattaya’da nerede kalınır iyi araştırın ve güzel ve görece mekanlara yakın bir Pattaya otelinde kalın.
 Bunlara dikkat edin:
Uyuşturucudan uzak durun. Girdiğiniz bazı mekanlar size Tayland’da uyuşturucu tolere edilen bir suç izlenimi verebilir: Aman ha, eğer uyuşturucu ile yakalanırsanız on yıllardan idama kadar çok büyük bir belaya saplanır kalırsınız. Uyuşturucunun her çeşidinden ısrarla uzak durun.

Bizim memleketten Tayland’a giden bazı delikanlılarda her nereden geliyorsa “ufak tefek adamlar bir kafa atar yere sererim” gibi bir salaklık oluyor. Hayır zaten yabancı ve dilini bilmediğiniz bir yerde kafa attığınız adamın mafya olma ihtimalini geçtim, Tayland Boksunun hemen her erkeğin hayatından bir kere geçtiği bir mekanda hangi kafa ile kimi yere sereceksiniz? Kavgadan uzak durun. Siz başlatmadığınız sürece kavgaya girme şansınız hemen hiç yok merak etmeyin.

Pattaya’da, özellikle de Walking Street’te kapkaç yaygın bir suç. Değerli eşyalarınızı ve paranızın büyük kısmını üzerinizde taşımayın. Pattaya’da otel rezerve ederken iyi kasaları olan ve güvenilir otelleri tercih edin ve paranızı buralarda bırakın.

Dışarısında kocaman neonlarla yazıları olmayıp içi de loş mekanlar genelde bedava girilip, yüklü bir ücret ödemeden öıkamayacağınız mekanlardır. Buralardan uzak durun. Eğer yanılıp şaşırıp bu müesseselere düşerseniz de parasını ödeyip çıkın ve bunu bir acemi deneyimi olarak sineye çekin: kavga etmeyin.

Belgrad Gece Hayatı

Sırbistan‘ın başkenti Belgrad ziyaretçilerine olağanüstü renkli ve canlı bir gece hayatı sunuyor. Dünyanın her yerinden binlerce turistin sırf geceleri alemlere akmak için akın akın gittiği bu şehirde sayısız gece klübü, bar ve kafe neredeyse sabaha kadar cıvıl cıvıl iken kumarhaneler, şovlar ve nehir üzerindeki mavnaları mesken tutmuş klüpler farklı bir gece hayatı deneyimi sunuyor. Belgrad’ın tek kelime ile “yıkılıor” olan gece hayatının en güzel özelliklerinden biri yerel nüfusun arkadaş canlısı tutumu.
Belgrad’ın en iyi gece klüplerinden biri Hotel Metropol ile bağlantılı Boulevard. Şehrin her tarafında bir sürü bar ve klüp var. Kaldığınız otele yakınlardaki iyi bar ve klüpleri danışın. Guli, Scena Cafe Club, ve Gaucosi genelde Belgradlılar arasında popüler olanlar. Freestyler, seçkin Mr Stefan Braun (TripAdvisor’a göre bir numara) ve Sound şehrin önde gelen klüpleri.
Belgrad’da en güzel mekanlar ya nehir kenarında ya da nehrin üzerinde teknelerde.
Belgrad Gece Hayatı
Belgrad Gece Hayatı
Knez Mihailova Caddesi, Belgrad’ın İstiklal Caddesi. Buradaki tarihi binalarda onlarca bar, restoran ve dükkan gece yarısına kadar canlı. İstiklal Caddesinde olduğu gibi bu caddeye açılan küçük sokaklar da mekan dolu. Buraya gündüz de gece de mutlaka gidin.
Belgrad şehir merkezindeki Strahinjića Bana Street de önemli eğlence merkezlerinden biri. Caddedeki 20 kadar kafe, bar ve klüp her gece Belgradlılar ile dolup taşıyor. Zaten Belgrad gece hayatının en ilginç noktalarından biri Belgrad’lıların hemen her gece, yarın sabah iş yokmuş gibi eğleniyor olmaları.
Belgrad gece hayatı yaz-kış capcanlı. Aslında Belgrad gece hayatını yazlık ve kışlık diye ikiye ayırabilirsiniz. Kışın kapalı mekan gece klüplerinde akan gece hayatı, yazın nehre ve üstü açık mekanlara taşınıyor (bu yazlık yerler kışın genelde kapalı).
Club’lar önceden aradığınızda rezervasyon alıyorlar. direkt de gidebilirsiniz ama 12-12:30 arasında gitmeniz yer bulmanız açısından faydalı. sonra çok doluyuz deyip içeriye almayabilirler (sanırım yani.. bir yazıda okumuştum).
Belgrad gece hayatının ülkemizden bolca turist çeken önemli öğelerinden biri kumarhaneler. İstanbul’dan uçakla sadece 1 saat 45 dakikada ulaşılabilen ve vize gerektirmeyen şehirdeki yasal kumarhaneler Türkiye gibi kumarın kısıtlandığı ülkelerden kendine turist çekiyor. Her ne kadar şehirde bir Budapeşte ya da Prag’daki kadar kumarhane olmasa da yeteri kadar kumarhane mevcut. Şehirde şubeleri olan Admiral Club Belgrade ve Hotel Yugoslavia yakınındaki Grand Casino Belgrade (Grand Casino Beograd) en bilinen kumarhaneler. Happy Star Club ve Belgrade City Hotel gibi otellerinde kendi binalarında kumarhaneleri var.
Not : Belgrad’da kalacak yeri henüz ayarlamadı iseniz, Belgrad’da nerede kalınır diye soruyorsanız Belgrad Otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Bangkok Gece Hayatı : Red Light Districts

Bangkok her ne kadar son on yılda seks turizminden ayrı ve oldukça nitelikli bir gece hayatı sektörü geliştirmiş olsa da Tayland’ın ve Güney Doğu Asya turizminin başkenti bu renkli şehrin hala en meşhur olduğu şeylerden biri seks turizmi ve Amsterdam’ın Red Light District’i gibi bu işe yoğunlaşmış bölgeleri. Red Light District dediğimize bakmayın, bu bölgeler çok çok daha renkli.
Bangkok’ta seks turistlerine hitap eden 3 yer var: Soi Cowboy, Patpong ve Nana Plaza. Bunlardan en çok bilineni Patpong. En eli yüzü düzgün olanı ise muhtemelen Soi Cowboy. Buralar hayvan rollerinde bazı genç-yaşlı müşterilerin olduğu seks sirkleridir. Nana Plaza kesinlikle sadece gezelim-görelim mekanı olmasa da Patpong ve Soi Cowboy’a sadece bu da neymiş diye görmeye gidilmelidir.
Soi Cowboy
Adının bu mekanda bir bar açan ve sürekli kovboy şapkası ile gezen çikolata renkli bir Amerikalıdan alan 400 metrelik Soi Cowboy Nana Plaza ve gereksiz turist tuzağı Patpong’a göre daha sakin ve karnaval havasında bir yerdir. Çoğunlukla Japon turistlerin ve batılı turist ve Bangkok ahalisinin doldurduğu yaklaşık 20 kadar go-go barda genelde ortadaki platformda bikini ile ya da üstsüz ya da tamamen çıplak danseden dansçılar bulunur. Giriş serbest, içki fiyatı sabittir ve girip içki içip ortama bakınıp çıkmanız da oldukça kabul edilirdir. Bunun yanında dansçıların hepsi ve garsonların çoğu aynı zamanda hayat kadınıdır ve belli bir bar-fıne (kadına ödenecek üzretten gayri bara ödenen ücret) ile bardan kaldırılabilirler.
Soi Cowboy ya da herhangi bir Tayland seks turizmi mekanında altın kural içerisini cadde seviyesinden görmediğiniz yerlere girmemektir. O nedenle sadece cadde seviyesinde içini ya caddeden ya da bir perdeyi kaldırarak görebileceğiniz yerlere gidin.
Bir de gece ilerledikçe dansçı kızlar daha az giyinik olmaya başlarlar. Bunlardan bazıları gelip size yanaşmaya çalışacaklardır (genelde revaçta olan müşteriler Japonlar ve yaşlı amcalardır). Eğer biraz yakın temas istiyorsanız bir içki ısmarlayarak (dansçılar bundan para kazanırlar) ya da hiç rahatsız edilmek istemiyorsanız kadını direkt başınızdan savuşturabilirsiniz.
Soi Cowboy’da cadde seviyesinde barlara sadık kaldığınız sürece kazıklanma şansınız azdır.
Soi Cowboy’un en popüler ve en iyi barı sonundaki Baccara’dır. Yalnız bura o kadar popülerdir ki ilk içkiyi almadan giremeyebilirsiniz. İçerde de bedava şov izlemek yok diyerekten garsonlar size sürekli içki içirirler. Popülerliği sebebiyle burada oturmak ve bar-fıne ile kadın götürmek zordur.
Burası Japon turistle dolu bu da neymiş diye girilip bir içkiden sonra çıkılacak mekandır. Japonlar nedeniyle oldukça pahalıdır.
Bacarra’dan başka belli başlı go-go barlar Deja Vu A Go-Go, Kiss A Go-Go ve Midnite Go go bardır. Soi Cowboy’a Skytrain Asok İstasyonundan yürünerek ulaşılabilir. Soi Cowboy’a yakın bir sürü güzel otel var ve bölge oldukça merkezi.
Soi Cowboy - Bangkok
Soi Cowboy – Bangkok
Nana Plaza
Sukhumvit Soi 4 üzerindeki 3 katlı Nana Entertainment Plaza Skytrain Nana İstasyonundan yürüme mesafesi uzaklığında Soi Cowboy ve Patpong’a kıyasla çok daha parayla seks temalı bir mekan.
Bu mekanın alt katında mekana geleni çevirmeye çalışan barlar vardır ama asıl atraksiyon 1. kattadır. Burada sadece lady-boy çalıştıran barlar da olsa da çoğu bar dansçıları kadındır. En meşhur ve popüler barlar G-Spot, Cassanova, Temptations ve Raınbow 4’tür. Rainbow 4 japon temalıdır (kadınlar japon gibi makyaj yapmıştır) ve Japon turistlerce sonsuza dek istila edilmiş gibidir.
Patpong
Patpong  BTS Skytrain Silom Hattındaki Sala Daeng İstasyonundan ve MRT Mavi Hattındaki Si Lom İstasyonundan yürüme mesafesi uzaklığında olan Patpong 1 ve Patpong 2 adlı birbirine paralel 2 sokaktan oluşan bir bölge.
Patpong go-go barları ile meşhur. Danseden kadınların ve çoğu garsonun üzerinde numara vardır ve belli bir bar-fıne (bara kadını çıkarmak üzere ödenen paradır ki kadına verilecek para ayrı bir pazarlık konusudur) ile dışarı çıkarılabilir.
Patpong’un en bilinen atraksiyonlarından biri yolda sizi çevirip götürmeye çalışan birçok elemanın olduğu çıplak şovlar. Bu şovlar aynı zamanda en uzak durulası şeyler zira son zamanlarda turistleri büyük içki paraları ile kazıklama konusunda ünlendiler.
Patpong’un üst katlarında bazı barlarda meşhur ping pong showlar bulunur. Sahnedeki kadınların vajinalarına bilimum eşyalar soktuğu ve şeyleri ile tenis topları fırlattıkları bu şovlar bu işe özel bir merakınız yoksa uzak durulasıdır.
Altın kural gereği üst katlardaki müesseselerden uzak durun. Bu arada Patpong’a go-go bara gidip sadece içki içip mekanı izlemek de oldukça mümkündür ki bu barlara gidenlerin çoğu geceyi bu şekilde geçirir.
İkinci altın kural ise şu: Eğer niyetiniz seks yapmak ise içkiden uzak durun. Gogo barlarda karşılıklı tanışma gibi başlayan gece ve aşırı içki (kızları seyretmek bedava değil sizi sürekli içmeye zorlayacaklar) nedeniyle prezervatif takmayı es geçen ya da doğru dürüst takmayan o kadar çok eloğlu var ki!

Terli tişört deneyi

Kadın – erkek ilişkilerinde, karşı cinsi etkileyen ya da iten birçok faktör var. Bunların en temel olanları ise görsel ve kimyasal. Özellikle kimyasal olan faktörler yeni yeni araştırılmaya başlanan ve çoğu “olmazsa olmuyor” un temel nedeni.

Eş seçiminde işin kimyasal kısmına bakan en meşhur deneylerden biri 1995 yılında İşviçreli bilim adamı  Claus Wedekind tarafından yapılan “Terli Tişört Deneyi”. Deney, daha önceden hayvanlar üzerinde yapılan ve memeli dişilerinin eş seçimlerinde, başka faktörler sabit iken kendi bağışıklık sistemlerinden en farklı bağışıklık sistemine sahip erkeklerin vücut kokularını daha çekici bulduklarını gösteren deneylerin insanlar üzerinde yapılmasından ibaret.

Wedekind 49 kadın ve 44 erkek içeren deneyinde, erkeklere tişört dağıtıyor ve kokularını etkileyecek sabun, deodorant, yemek ve içeceklerden uzak durarak 2 gün boyunca bu tişörtleri giymelerini istiyor. Daha sonra bu tişörtleri alıp, üstünde delikler olan karton kutulara koyuyor ve adet dönemlerinin ortalarında olan kadınlardan bu kutulardan seçilmiş 7 adedini koklamalarını istiyor.

Bu kutulardan 3’ünde kendi bağışıklık sistemlerine yakın erkeklerin t-shirtleri, üçünde uzak olanların t-shirtleri ve birinde de kontrol amaçlı giyilmemiş bir t-shirt var. Kadınlardan t-shirt kokularının iyi veya kötü olup olmadığını belirtmelerini istiyor.

Deney sonucu şu : kadınlar bağışıklık sistemi kendilerine yakın erkeklerin kokularını kötü bulurken, uzak olanların kokularını güzel buluyor.

Bunun muhtemel evrimsel açıklaması şu : evrimsel olarak çekicilik, genelde gen karışımını destekleyen eşleşmeleri öne çıkarıyor. Çiftleşen hayvanların bağışıklık sistemi ne kadar birbirinden uzaksa, bunların çocuklarının bağışıklık sistemi o kadar çeşitli yelpazede hastalığa karşı dirençli olacaktır.

2003 yılında Amerikalı Elektrokimya Mühendisi Libb Thims 83 kişi üzerinde benzer bir deney yapıyor ve değişik Enlemlerin değişik iklime sahip olduğu ve bu enlemlerde yaşayanların buna bağlı hastalıklarla uğraşması gerektiği bilgisi ile kişilerin geldikleri Enlemleri de işin içine katıyor. Sonuçta kadınlar kendi memleketlerinin 15 derece (yukarı ve aşağı) uzaklığındaki erkeklerin kokusunu daha seksi bulduğunu, en çok da kendi Enlemlerindeki erkeklerin kokularını kötü bulduklarını buluyor.

NOT : Deneyde insanların bağışıklık sistemlerini karşılaştırmada MHC genlerine bakılmış. Genelde organ bağışlarında vücudun bağışlanan organı reddedip reddetmeyeceğini tahmin etmede kullanılan bu gen, bağışıklık sistemi ile ilgili ve vücut kokumuza da etkisi var.

Kıssadan hisse : Eş seçiminde ve bunun oyunu olan flört aşamasında çeşitlilik en temel faktör. Daha önce yazdığımız gibi, eğer ilk başta karşı cinsten sinyal yoksa, sinyal alınacağına dair bir işaret yoksa, bırakıp gitmek; daha başka alternatifleri denemek çok daha mantıklı bir strateji. Sonuçta ne yaparsanız yapın, reddedilişiniz DNA seviyesinde bir reddetme de olabilir.