İdealizm

Neil Strauss The Game adlı kitabını yazarken, enteresan bir yan başlığı da kitabın sonuna doğru işler. PUA yeteneklerini öğrenen ve daha önce hayallerinde bile göremeyecekleri kadınlarla başarıyı tadan erkeklerin kendi deyimi ile “Sosyal Robot”lara dönüşeceğinden endişelenir. Buradaki fikir önce oyun-suz olan bu gençlerin oyun automatonları haline dönüşmesi, bir senaryoyu papağan gibi tekrarlayarak bunun yanında robot gibi bazı davranışları sergilemesi ve hesaplı ve planlı bir şekilde kadınlara yürümesi.

Korkulan, bu Sosyal Robotların “kendileri olmaması” ve Msystery MEthod, Real Social Dynamics, vb. ile programlanarak başarı elde etmesi ve bu başarı ile daha fazla robotlaşması. Benim bu blogda, SoSuave ve diğer forumlarda deneyimim ise oldukça farklı. Çoğu erkek, kırmızı hap zihniyetine geçiş esnasında inatla “sadece kendin ol ve doğru kadın hayatına girecek” zihniyetine yapışıp kalıyor.

Erkeklerin Kırmızı Hap farkındalığına karşı güçlü direnci, her zaman “numara yapmak” ve ancak sürekli ve daha fazla özel çaba göstermeleri ile kadınlarla belli bir başarı gösterebilecekleri inancıdır. Bu erkekler süresiz olarak olmadıkları biri olmayı istemezler. Bu onlara gerçek görünmez. Ya kadınların sıkı fıkı ilgisine kabul edilmek zorunda olmayı küçümserler ya da “oyunu” sürekli oynamayı imkansız görürler. Hangi şekilde olursa olsun bir kadın tarafından kabul edilebilirlik için değişmek gerekliliğine karşı bir hınç vardır burada. Öyle ya, onların gerçek benlikleri doğru kadın için yeterli olmalıydı.

Bu dinamik, Kırmızı Hap farkındalığını içselleştirme süreci ve oyun hakkında birçok yazı yazdım. Burada değinmek istediğim erkeklerin içlerinde muhafaza ettikleri ve içgüdüsel oyunlarını dayandırdıkları idealizm kökü. Doğrusu, bu Oyun Feminen Zorunluluğun koşullamasının sonucudur ama erkeklerin yapışıp kaldığı idealist aşk kavramı, bu koşullamayı etkili kılan şeydir.

Oyunun Ne?

Daha önce de yazdım, her erkeğin bir Oyunu vardır. Kültürü ve geçmişi ne olursa olsun her erkeğin, kadınların yakın ilgisine ulaşmak için en uygun yaklaşma, etkileşme ve ilerleme adımları konusunda efektif ve en iyi olduğunu düşündükleri bir yöntem vardır. O “oyunun” ne kadar efektif olduğu göreceli bir şey ama herhangi bir erkeğe kız arkadaş edinmenin en iyi yolu nedir diye sorsanız, size kendi Oyununu anlatacaktır.

Mavi hap zihniyetindeki erkekler muhtemelen feminen – öncelikli koşullamanın içselleştirdiği “oyunu” papağan gibi tekrarlayacaktır. Sadece Kendin Ol, kadına saygılı davran, onu objeleştirme, olmadığın biri olmaya çalışma, Feminen Buyruğun etkisinden bi haber Mavi Hap erkeğinden duyacağınız geleneklerden sadece birkaçı.

Bu metodolojideki inançlarının çoğu mavi haplı erkeğin kadınların “eğer beraber olmak istiyorsa bir kadına nasıl davranılması gerektiği” konusunda anlattıklarından çıkardığı sonuçlardır. Mavi Hap zihniyetinin karakterize özelliği, kendisini feminen ile özdeşleştirmesidir ve bu özdeşleşmeye karşı her düşünce yanlıştır.

Biraz derine indiğinizde ise, bu Mavi Hap Oyununun, erkeklerin hipergamik potansiyelini doğru değerlendirme zorunluluğu tarafından dayatıldığını görürsünüz. Kadınların bir erkeğin hipergamik potansiyelini değerlendirmelerine yardımcı olacak her şey, potansiyel olarak onların hipergami amaçlarını optimize edecektir. Sosyal kanıt (social proof) ya da önseçilim (pre-selection) erkeğin değerini kadına gösteren bilinçaltı kısa yollarıdır. Erkeklerin “samimiyeti” üzerine kurulu Mavi Hap Oyununun amacı da aşağı yukarı aynıdır – hipergamik değerlendirmeyi daha iyi yapmak. Erkekleri kim ve ne olduklarını açık açık göstermeye koşullandırırsanız, sadece kendileri olmalarını sağlarsanız, onların hipergami gözünde değerini kolayca ölçebilirsiniz.

Burası, çoğu Mavi Hap erkeğinin oyunlarında çuvalladığı yerdir; kim oldukları gizemli değildir, hürmet ve saygıları değersizdir zira çok yaygındır ve onun “sadece ne olduğu”, kadının oyunu beraber oynamak istediği karakter değildir.

Yani en iyi Mavi Hap koşullarında bile, bir erkek feminen tarafından en çok kabul göreceğine inandığı şeyi oynamaktadır. Onun samimiyeti, feminen ile en iyi özdeşleşendir. Mavi Hap / Beta Oyunu aslında sosyal robotlaşmanın çok daha sinsi versiyonudur; senaryo içselleştirilmiş ve oyun erkeğin kendisi olmuştur. Ama şunu da not etmek lazım ki bu samimiyetin kökleri hala erkeğin karşılıklı ve idealist aşk konseptindedir.

Aşk ve Savaş yazısından :

Rahatlamak istiyoruz. Açık ve dürüst olmak istiyoruz. İçinde mücadelenin olmadığı, güç kazandığımız ve dinlendiğimiz güvenli bir cennet istiyoruz. Her zaman tetikte olmamak istiyoruz. Tek istediğimiz bizim temel ve insani ihtiyaçlarımızı anlayan ve bizden esirgemeyen biri ile beraber olmak. Kavgayı be oyunu bir süre de olsa durdurmak.

Buna sahip olmak istiyoruz, bunu çok istiyoruz.

Ama eğer sahip olursak, bir süre sonra bu elimizden kaçıp gidecektir.

Performans Yükü yazısında, erkeğin feminen tarafından kabul görmek için performans göstermesi gerektiğini ele almış ve erkeğin idealist aşkının koşulsuz sevgi merkezinde değil, kadınların hipergami dürtüsünün dayattığı fırsatçı performans isteklerinden azat edilme merkezinde odaklandığını anlatmıştık. Yukarıdaki alıntı, idealist aşkın nasıl da kadının aşkı ve kabulü için performansa gerek duymadan, sığınabileceğin bir liman olması hayali üzerinde kurulduğunu özetliyor.

Tabii burada problem, performans beklentisiz aşkın olabileceği beklentisidir, ama erkeğin idealist doğası hala böyle bir durumun varolabileceğine inanır. Sosyal ölçekte Feminen Buyruk, bu idealde çıkarına kullanabileceği bir yan görür ve hem kadının hem de erkeğin bu tür bir idealize aşk kavramına inanmasını teşvik eder. Ve erkekler, kadın ile erkeğin aşk perspektiflerinin farklılığını bilmeden, kadınların yapabilecek kapasitesi olduğuna inandığı bir aşka inanır. Erkekler hala çok çalışır, imparatorluklar kurar ve servetler edinir, o cennetvari performans beklemeden ömür boyu sığınabilecekleri aşkı kazanmak için.

Fırsatçılık ve İdealizm Evliliği

İki hafta önce yorumlar bölümünde George Weeks tarafından çelişkili olduğuna inandığı bir söylemimi açıklamaya davet edildim : erkeğin idealist aşk kavramının, kadının fırsatçı aşk kavramı ile ortakyaşar (simbiotik) ilişki içinde olduğu.  Bu otistik dikkat çekme çabasına sizi maruz bırakmayacağım ama yine de kadınların ve erkeklerin ayrı, amaca yönelik aşk kavramlarını geliştirmelerine dair açıklamak hissetiğim birkaç noktaya değindi.

Cinslerarası Hiyararşi yazısından :

Bu serinin başlangıcında erkeklerin ve kadınların aşka yaklaşımının sonuçta birbirini tamamladığından bahsetmiştim, bu son modelde bu ikisinin nasıl sarmaş dolaş olduğunu görebiliriz. Bu aşamada biraz garip görünebilir ama sosyal etkiler bu geleneksel tamamlayıcıları dengesizleştirdiğinde, bunların nasıl bir araya geldiğini görürüz.

Bir kadının fırsatçı aşkı bir çiftin ilişkisinin temel paradigması olduğunda, ilişki ve aile artık o kadının hipergamisini optimize etme dürtüsünün dayattığı fırsatçılığın insafındadır. Tam tersi bir erkeğin idealist aşkı dominant çerçeve olduğunda (geleneksel modelde olduğu gibi) kadının fırsatçı aksi taktirde aileyi dengesizleştirip yıkacak karşı bariyer olur.

Heartiste’den:

7. Ev işleri, para, seks ve romantizm konusundaki tartışmalar en çok, kadının kararları verdiği evliliklerde var. Kadının karar verme statüsü, evlilikten memnuniyetsizlik konusunda kadının para kazanma statüsünden daha fazla etkili. Kadınlar evlilikte daha fazla para kazanan kişi olmayı tolere edebilirleken, ilişkide lider olmaktan tiksiniyorlar.

8. Eve ekmek getiren kadınların kocaları ile kavga etme sıklığı, kadının karar vericiliği düştükçe azalıyor. Erkekler için ders : onun iş dışı hayatında dominant güç siz olduğunuz sürece sizden fazla kazanan bir kadınla mutlu bir birliktelik yürütebilirsiniz. Ya da : OYUN EVLİLİK KURTARIR.

Kadının aşk konsepti dominant olduğunda, o ilişki onun fırsatçılığı ve hipergamisinin optimizasyonu amacı ile yönetilecektir. En sonunda arzu edilen geleneksel aşk hiyerarşisi, dominant bir erkeğin yönettiği ve karar verdiği ilişkidir.

George’un kafa karışıklığının temeli de tam burası. Hipergaminin kadını ittiği fırsatçılıkta, erkeğin idealist aşk konsepti onun samimiyet isteğinden ve bunun gerçek olabileceğine inancından kaynaklanır. Erkeğin idealizminin ondan beklenen performans yükünün uzantısı olduğunu iddia edeceğim. Kadınları zihinsel odağına alan Beta perspektifinden, bu yük adil olmayan bir boyunduruktur; zorla boyna geçirilen ve idealinde oyunu değiştirebilse kurtulması gereken. Kendini zihinsel odağı halinde tutan Alfa için ise bu boyundurluk üstesinden gelmesi gereken ve kendisini güçlendirmek için bir fırsat olan bir meydan okumadır. Ama sonuçta ikisi de, bu yükün temsil ettiğinden idealistik olarak daha fazlası olan bir sonuç beklerler.

Böylece erkeğin idealizmi onun güç kaynağı da olabilir, en büyük zayıflığı da. Ve dizginsiz Hipergami fırsatçılığı kadınların erkeklere uyguladığı en kötü kıyımların sebebi olduğundan, Hipergami insan ırkının içinde evrimleştiği taslaktır. Hipergami ne iyi ne de kötüdür, nasıl ele alındığı ve uygulandığına göre iyi veya kötü olur.

Erkeklerin idealist aşk konsepti, kadınların fırsatçı aşk konseptine karşı bir savunmadır. İdealizm Beta zihin yapısından ifade edildiğinde, kadının fırsatçılığı ona egemen olur ve onu zayıflatır. Ama Alfa zihin yapısından ifade edildiğinde, kadının fırsatçılığını ilişki lehine altına alır.

Şartlanmış İdealizm

Blue Valentine filmini örnek olarak kullanırsak, erkek ilişkideki tüm otoritesini ve hırslarını, karısının fırsatçılığının eline teslim etmektedir. Erkek idealist bir şekilde “aslolan tek şey aşk” inancındadır ve kadını mutlu etmekten daha fazla da bir ihtirası yoktur ve “sadece kendisi olmaktadır“. Çünkü şartlanması bunun yeterli olacağını öğretmiştir.  Erkeğin Beta şartlanması onun bariz performanssızlığına rağmen karısının onun idealist aşk konseptini paylaşacağına inandırmıştır. Sonuçta kadın bu sebeple erkeği hor görür. İlişkide bilfiil lider kadındır ve erkek egemenlik altında bir birey olmaya (bakılması gereken bir çocuk daha) kayar.

Şimdi bir erkeğin Alfanı niyetli idealizmi, onu daha yüksek ihtiraslara ulaştırdığında ve kendi aşk konseptini dominant çerçeve haline getirdiğinde, ve kendisini kendinin zihinsel odağı yaptığında, bunun onu nasıl geleneksel modele götüreceğini görebiliriz. Erkeğin idealizmi bu durumda o nasıl uygun görürse ve uygularsa, öyle uygulanır.

Erkeğin idealist aşk konsepti, sünepe bir Beta zihniyetinden uygulandığında, bir erkeğin en kötü zayıflatıcısı olabilir. Bu idealizm onun yapılan yatırımın kadınca paylaşılıp, karşılığının verileceği beklentisi ile kendini gösterdiğinde, erkeği ezer geçer. Bu ezici bir şekilde bugünkü feminize sosyal öncelikli kültür çerçevesinde idealizmin ifade ediliş biçimidir.

Alfa perspektifinden ise bu idealizm bir Betayı parça parça edebilecek aynı feminen fırsatçılığa karşı bir settir.

Bir zamanlar erkeklerin idealist aşk konseptinin fırsatçı (hipergami merkezli) aşk konseptine göre üstün görülür ve saygı duyulurdu. Bu sosyal kontrol ile ilgili Kötü davranışlar sergileyen kadınlar yazısında değindim.

Bu işin eski okul kitaplarında, (arzu edilirliği olmasa bile) erkeğin çekiciliği onun sağlayıcı rolüne bağlı idi ve erkeğin idealist aşkı cinsler arası ilişkiyi belirlerdi. Centilmenlik, romantizm, geleneksel aşk hiyerarşisi vardı. Ama bunlar eski okul fikirleri, ve ben erkekler gerçek romantiklerdir derken bu aşk-idealizminden bahsediyordum.

Bir zamanlar erkeklerin idealist aşk konseptlerinin onları başarıların doruklarına zorladığı ve bunun sosyal erdem olarak kabul edilip takdir gördüğü zamanlar vardı. Ovid, Shakespeare ve Beatles bu idealizm erkekleri ve toplumu yöneten güç olmasa idi böyle ikonlar olamazlardı. Aynı şekilde kadınların fırsatçı, hipergami-tabanlı aşk konseptleri, aşırı uçlarda acımasız olsa da, hem erkeğin idealist aşkının itici gücü hem de cinsel seçilim için filtre görevi görürdü.

Yeni okul kuralları altında, yani feminen merkezli sosyal düzende, erkek idealizminin gücü, aşk onuru ve bütünlük Feminen Buyruğa hizmet eder hale geldi. Erkeğin idealist aşkı eğer kadının da aynı aşkı paylaştığına inanırsa onun güçsüzlüğü olur. Feminen ile özdeşleşerek feminen olmuş erkek nesilleri ile olan budur. Bunlar kadınlarla erkeklerin aynı olduğunu sanan eşitlikçi yalana inanmış erkek nesilleri. Bu açıdan iki cins de aynı idealist aşk konseptine sahip olmalı ve bu da erkeklerin idealist aşklarının tek başına karşılık bulacağı yanılgısına neden oluyor. Bu da onların kullanılmasına ve kendi kendilerine zarar vermelerine olanak sağlıyor.

Bir erkeğin idealizmi, kadının fırsatçı çerçevesine girip de hala ikisini de aynı aşk konseptine inanması ile onun zayıflığı haline gelir.

Çeviri : İdealism

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

İlişki yatırımı

Hipergaminin umrunda değil yazısını yazmaya başladığımda, bunun hipergaminin şeytanlıklarına ateş püskürmek şeklinde bir yazı olacağının farkında idim.

O yazıyı yazma fikri, erkeklerin nasıl terk edildiklerine inanamamaları ile ilgili yazdıklarını okuduktan sonra ortaya çıktı. Erkekler bütün o duygusal, finansal, zamansal, ailesel, fiziksel, vs. yatırımlarının takdir edilerek, hipergamiye karşı bir koruma sağlayacağını düşünüyorlardı. Böyle şok içinde kalıp olanlara inanamamalarının nedeni ise, kadınların akılcı düşünerek, kendilerini bırakıp başkasına varmadan önce bütün yatırımlarını, kişisel güçlerini, kadının hayatında harcadıkları zamanı göz önüne alacaklarını düşünmeleri. Kadının hipergami dürtüsüne karşı bu tür erdemleri göz önüne alacağına inanıyorlardı.

Erkekler için bu mantıklı görünen bir fikir. Bütün o yatırımları, onların gözünde, ilişki yatırımı şeklinde biriken birşey. Bu nedenle bir erkek için bütün o yatırımın, kadının hipergami dürtüsüne hitap eden yeterince iyi bir olasılık çıktığında beş para etmeyeceğini düşünmek çok zor.

Kadınlar şimdiki erkeklerini bırakıp daha iyisine varmadan bu yatırımı hiç göz önüne almazlar demiyorum. Ama kadınların burada işleyen temel dürtüsü her zaman hipergamidir. Kadınlar tabii ki hipergami dürtüsünü sadakat adına kontrol altında tutabilirler, biz nasıl önümüze gelene kayma dürtüsünü aynı şekilde kontrol altında tutabiliyorsak. Ama her zaman bilmeniz gereken şey, burada kararını verirken kadının, sizin ilişki yatırımı dediğiniz şeyi mantıklı bir şekilde göz önüne almıyor olması.

Friendzone’daki sabırlı uydu erkeğin, Mr. İyi Çocuk, bir kadına onca yatırım yapmasından sonra hatunun gidip bir kötü çocukla yatmasının ardından duyduğu öfke, tam da bu dinamik nedeniyle. Burada kadın elemanın ilişki yatırımı dediği şeyi kafasında tartarak karar vermiyor. Tam tersi, kadın zerre kadar yatırımı olmayan kötü çocukla yatarak iyi çocuğa, ilişki yatırımı sanılan şeyin hiçbir değeri olmadığını ispatlıyor. İyi çocuğun anlamadığı şu : ilişki yatırımı, hipergaminin umrunda değil.

Bu gerçeği kabul etmek birçok erkek için zor zira hipergaminin nasıl çalıştığını bikmek, onların kendilerini adadıkları ya da adamayı düşündükleri kadınlar varolduğunu düşündükleri ilişki yatırımını tamamen değersiz kılıyor. Erkeklerin ilişki yatırımını değeri olan birşey sanması, arzunun pazarlık edilebilir birşey olduğu ve bunun geçerli bir ilişki garantisi olduğu zihniyetinden gelir. Çoğu evlilik danışmanlığının bir işe yaramamasının sebebi de budur – bu kurumun varsayımı, gerçek arzunun pazarlık edilerek alınabileceğidir.

Rasyonel Kadın

Aunt Giggles yakın zamanda Beta erkeğe övgüler düzen, pofuduk bir Alfa uydurması yazdı (one göre tabii ki betalar gerçek Alfalar ama sadece dişleri yok, oturarak işiyorlar ve kızlarla ilgili sadece tatlı şeyler görüyorlar).  Kendi başına kötü bir liste değil ama hatunun Alfa tanımı doğru zamanda düğmeye basar basmaz Sterling Grey’e dönüşen bir George Costanza. Soylu bir deneme ama yazının işe yaramaz olmasının nedeni, kadınların bilinçli ve rasyonel bir şekilde, uzun süreli sağlayıcı olan beta erkekleri eş olarak seçeceğine dair Aunt Giggles’ın varsayımı (umudu).

Kinaye bir tarafa, Giggles daha iyi bir beta isteğinde hala iki yanlış inanışa sahip. Birini yukarıda söyledik. Bilinçaltı beynin hipergami dürtüsünün, rasyonel ve bilinçüstü karar verme mekanizması ile ekarte edilebileceği ve kadınların kime bacaklarını açıp, kiminle evleneceğine bu şekilde karar verebileceği umudu. Giggles o kararı vereli 28 yıl olmuş, ama o zamandan beri kadınların bu kararında hipergaminin etkisi konusunda pek birşey değişmedi. Giggles’ın hatası, sağlıklı ilişkinin sokakta “mecburi arzu” olarak da bilinen pazarlıkla elde edilen arzu ile sağlanabileceği.

Giggles’ın ikinci hatası da ilişki yatırımının kadının hipergami dürtüsünü bastırarak, beta erkekler hayat boyu ilişki içinde olmasını sağlayacağı. Dediğim gibi, ilişki yatırımı hipergaminin umrunda değil. Eğer bu kadının karar verme sürecinde göz önüne alınsa bile, en fazla hipergami dürtüsü ile ortaya çıkan riski tartmak için. Bazen risk bir evlilik teklifini kabul edip etmeme kararı verme ile ilgili bazen de başka bir erkeğin şu an birlikte olduğu beta sağlayıcıya göre daha iyi bir genetik materyal sunması ile ilgili ama iki durumda da asıl hareket noktası hipergami.

Rasyonel Erkek

Burada erkekleri denklemin dışında tutuyorum sanmayın. Tehdit yazısında detaylamıştım, erkekler cinsel pazar değerlerinin (CPD) farkına varmaya başladıkça, bir kadınla uzun süreli ilişki potansiyelini daha iyi değerlendirecek kapasiteye ulaşır. Bu modelin problemi şu : şu hali ile erkeklerin kadınlar için uzun süreli değerlerini anlamaya yeni yeni başladıkları zaman (30 yaş civarı), tam olarak kadınların duvara toslamak üzere olduğu ve kendi CPDlerinin farkına varmadan erkekleri uzun süreli ilişkiye kapadıkları zamanla aynı. 20li yaşlarını biyolojik dürtülerini takip ederek kız peşinde koşarak geçiren ve bu konuda değişik derecelerde başarılı olan erkekler tecrübelerinden, kadınların anlaşılmaz ve kararsız yaratıkları olduklarını öğrenirler. Bu nedenle 29una gelen betanın birden bire “ayakları yere basan” ve gerçekten aile ve sevgi ile gerçekten ilgilenen bir kadınla karşılaşıvermesi, ona yepyeni bir heyecan verir. Onun geçmişi, doğası, hatta yalnız anne olması bile böyle “az bulunur ve değerli bir mücevhere” rastlamış olmanın sarhoşluğu ile affedilir.

Manosphere’de kadınları potansiyel eş olup olmadıkları konusunda değerlendiren yeni bir beyaz sövalye sürüsü türedi. Bu erdem gibi görünüyor. İyi çocuk kartını oynayan seri tek-eşli insan evladı için, kendi titiz standartlarına uyan veya uymayan kadınları değerlendirecek tecrübe ve sağlamlığa sahip olma fikri oldukça tatmin edici. Fakat bu yeni bir tür beta oyunu : “kızlar bakın, ben görmüş, geçirmiş biriyim ve eğer bakire değilseniz veya evde ekmek yapmayı bilmiyorsanız sizi pas geçiyorum”. Bu özdeşleştirme oyununun daha iyi bir versiyonundan başka birşey değil zira sonuçta İyi Çocuğumuzun yapmaya çalıştığı hala kafasındaki ideal kadının kendisinden yapmasını beklediği şey – onun karakterini iyi değerlendirmek.

Bunu henüz bilmiyorsanız şimdi hemen öğrenin : insanlık tarihinde ben de dahil hiçbir erkek, evlendiği kadın ile ilgili tam ve doğru bir araştırma yapmadı. Hele hele 30 yaşından önce ya da bir iki uzun süreli ilişkiden sonra evlenen hiçbir erkek bunu yapamaz. Hayat boyu eş olan lise aşkı diye birşey yok değil ama hiçbir erkek “hayatının aşkı”nın zaman içinde nasıl değişeceğini bilemez.

Bana inanmıyorsanız ikinci kez boşanan elemanlara sorun. Nasıl da bütün o geçmiş deneyimlerden ders alarak bu sefer doğru kadını seçmişlerdi! Şunu aklınızdan çıkarmayın, siz iyi bir evlilik ya da uzun süreli ilişki bulmazsınız, iyi bir evlilik ya da uzun süreli ilişki yaratırsınız. Sizin küçük, tatlı, saf ve gözü açılmamış İyi Kız içinde, en az dün gece düzdüğünüz klüp kevaşesi kadar hipergami barındırıyor. Farklı kızlar, farklı bağlamlar ama aynı hipergami. İyi bir temel atabileceğiniz kızı anlayacak deneyiminiz olabilir ama sonuçta kendi evliliğinizi / uzun süreli ilişkinizi kendi gücünüz üzerine inşaa edecek ve gerektiğinde bozacak olan sizsiniz – prefabrik evlilik diye birşey yoktur.

Çeviri : Relational Equity

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Yaşlı ve yalnız adam miti

Yalnızlık, iyileştirilmesi gereken bir hastalık mı? Eğer erkekler bunun böyle olduğuna inandırılırsa, bundan elde edilebilecek karı ve bununla erkekleri istenen şekilde kontrol etme potansiyelini düşünün. Bir erkek için gerçek test, yalnız başına iken kendisini nasıl idare ettiğidir. Çok az erkek yalnız olmayı ve bu sayede de gerçek bağımsızlığı ve kendine yeterliliği öğrenmeyi göze alır. Erkeklerin çoğu (yani betalar), özellikle batılı toplumlarda, anne kucağından karısının koluna geçer, arada pek fazla boşluk olmadan.  Çoğunlukla feminen zorunluluğa abone olmuşlardır, seri tek-eşli olarak evlenene kadar bir uzun süreli ilişkiden diğerine geçerler ve bir yetişkin gibi hareket etme ve olgunlaşma fırsatı bulamazlar.

Yalnız kalma korkusu, modern batılı romantizmde tamamen aşırı abartılmıştır. “Hiç aşık olmamış yaşlı ve yalnız erkek” olma korkusu bu çağın bu çağın “yaşlı kızkurusu” mitidir. Ama bizim yeni “AFC nesli” erkeklerin (ki pratikte kadınlardır), feminize cinsel rol değişiminin gereği olarak bu boktan yalanla beyinleri yıkanmıştır ve inanmayanlar ise utandırma taktikleri ile hizaya getirilirler.

Çoğu AFC, feminize olmuş erkek, “yalnız ve yaşlı adam” mitini sever ve savunur zira bu onlar için potansiyel reddedilmeye karşı bahanedir. Bu iddia çok aşırı mı geldi? Hiç de öyle değil. Feminen bakış açısından kullanıldığında bu mit hem erkekleri utandırma taktikleri ile hizaya hem de feminen çerçeveye sokmak için bir araçtır – “kendine kısa süre içinde çeki düzen versen ve ruh ikizini arayıp bulsan iyi olur yoksa yalnız ve yaşlı bir erkek olarak öleceksin”. AFC ise bu miti bahane olarak kullanır. Böylece de mit, onun düşük standartlı bir uzun süreli ilişki ya da evliliğe sarılmasının bahanesi olur.

Burada üç taraftan baskı vardır. Bir tarafta feminen yanlızlık korkusu vardır. Bir tarafta ise erkeğin kendi kendine baskıladığı “adam ol ve doğru olanı yap” beklentisi. Son olarak da bu, reddedilmeye ya da reddedilme potansiyeline karşı kullanışlı bir geri çekilmedir; ve ben bahane derken bundan bahsediyorum.

Vaka örneği : Daha başından çerçeveyi belirleyen bir kadın ile tutkusuz bir evliliğe hapsolmuş bir arkadaşım var. Kankaları arasında dominant görünmeye çalışsa da, arkadaşları iplerin karısının elinde olduğunu biliyor. Bu kızdan önce arkadaşımız seri olarak tek-eşlilikten tek-eşliliğe atlayan biri idi. Karısından önceki kızla 5 sene çıkmıştı ve sonunda kendisini ondan kurtardığında (benim yardımımın da ufak katkısı ile), bekar ve bağımsız olmanın değerini görmeye başladı ve 3 ay kadar kendini birine adamadan kızlarla çıkmaya başladı. Şimdi karısı olan kızla tanıştığında ise kendini adamak ve tabak çevirmekten çekilmek için bahaneler aradı. Bizim reaksiyonumuzun ne olacağını bildiği için bize karşı argüman aramaya koyuldu ve bu “yalnız ve yaşlı adam mitine sarıldı.

Arkadaşın hikayesi klasik : Erkek eski alışkanlıklarını ve kadınlar hakkındaki dogmalarını silkeler ve Matrix’ten fişini çeker gibi olur ama içindeki AFCyi öldüremediği için bir tane daha ruh ikizi “garantilediğinde” eski beta zihniyetine geri kayar. Sonuçta 20li yaşlarının yarısından fazlasını sefil bir uzun süreli ilişki içinde geçiren arkadaşım, 3 ay kadar fişten çekildikten sonra bir başka ONEitis‘e geri sarıldı. Evet bahanesi “Flört etme oyunlarından bıktım. Artık evlenmek istiyorum. 60 yaşımda yalnız bir ihtiyar olmak istemiyorum”. Bunu söyleyen de 3 ay hariç hiç bekar kalmamış biri. Bu aslında onun bahanesi. Tabii ki şimdi bu evlilikten çok pişman ve hayatı sadece bekar arkadaşları üzerinden dolaylı yaşayabiliyor ama hala onları da bekar oldukları için azarlamayı da ihmal etmiyor.

Yalnız ve yaşlı adam miti, reddedilmeye karşı bir bahanedir. Canlı tutmak için sürekli çaba gösterecekleri bir ilişkiye sığınma nedenleri, potansiyel reddedilme korkusudur. Aslında daha bekarken bu fikir kafalarına programlanmıştır – bu onlara doğru ve arzu edilir bir hedef gibi görünür; çok geç olmadan hızlıca evlen. Daha kötü olan da bu açıklamanın tartışma kabul etmez olmasıdır. Mitin temelleri olgunlukla ilişkilidir ve kim sana daha olgun olman gerektiğini söylemez ki? Buradan ise kadınların sürekli konuşmaktan zevk aldıkları Peter Pan Sendromu çıkar, “O asla büyümeyecek”. Problem şu ki olgunluğun tek ölçüsü bir erkeğin bir kadınla uzun süreli ilişkiye girme istekliliği haline gelmiştir.

Bu mitolojik ruh ikizinizi 30 yaşına kadar bulamazsanız hayatınızın geri kalanında yanlız ve acılı bir hayatınız olma riskine girersiniz yalanına inanmayın. Bu tertibat sadece parti yıllarında (20li yaşlar) alfadan alfaya atladıktan sonra işleri bitince onları geri kalan hayatlarında besleyecek ve güven sağlayacak kapıda bekleyen beta ile evlenme beklentisindeki kadınların çıkarlarına hizmet eder.

Bu yalana inanmayın. Kendisi ile barışık ve kendine güvenen bağımsız erkekler, her zaman kadınların ilgisini çeken ve paylaşılamayan erkeklerdir. Yalnızlığı nasıl kullandığı ve bu yalnızlığın getirdiği özgürlük ile fırsatları nasıl değerlendirdiği bir erkeğin gerçek ölçüsüdür. Eğer 50 yaşında bile yalnız olsanız hala opsiyonlarınız olacak, onları değerlendirmeye yeltenecek cesaretiniz olduğu sürece. 50li yaşlarında olan ve 30larında kadınlarla çıkan boşanmış erkekler de biliyorum, 60lı yaşlarında ve 30 yıldır karılarının duygusal şantajlarının azabı ile cehennem gibi evliliklere hapsolmuş erkekler de. Evlilik, bir erkeği cinsel pazar değerinden soyutlamaz.

Çeviri : The Myth of Lonely Old Man

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

3 Buluşma

SoSuave forumundan European DJ adlı kullanıcı sormuş :

Hatunu sikmeden önce kaç kere buluşmak kabul edilebilir? Bu konu hakkında düşünce ve açıklamalarınız nelerdir?

Kesin ve hızlı uygulanabilir “Oyunun Angajman Kuralları”nı yazmanın temel problemi bir adamın o an hedefinde olan hatunla ilgili hep özel bir durum olacak olmasıdır. Böyle birşey yoksa bile erkekler genellikle “bu kızda özel birşeyler var” diye hissederler. Tabak Teorisinin Oyunun entegre bir parçası olmasının nedenlerinden biri, erkekleri daha önce sahip oldukları ve kendilerine kazara ilgi gösteren her kadını hemen özel bir kar tanesi sanma betalığını atmaya zorlamasıdır. Bir beta için kendisine ucundan da olsa IOI (Indicator of Interest – İlgi Göstergesi) veren bir kadın bulup, yokluk zihniyetinden dolayı onu gökden düşmüş bir meleğe çevirmemek çok zordur. Düşünsenize, çölde açlıktan gebermek üzere olan birine tuzlu kraker bal – kaymak gibi görünecektir.

Risk ve Ödül

“Oyunda”, bir kadına fazla yatırım yaparak diğer fırsatları kaçırma ile yeterince yatırım yapmayarak o fırsatı kaçırma arasında hassas bir denge vardır. Kadın, kendi oyunu gereği, uzun süreli ilişki veya cinsel ilişki potansiyeli konusunda, erkeğin kafasını karıştıracaktır. Bu önceden kabul edilmiş şüphe, aslında kadınların yararına bir sosyal baskıdır : biraz daha sabırlı olsan, ah biraz daha yatırım yapsan, hayatının kadını ve çocuklarının anası ve dünyanın en iyi amı ile ödüllendirilebilirsin – bunu şimdi mahvetme!

Kısaca açıklamak gerekirse, bir erkeğin cinsel alternatiflerinin olması bir kadının yararına değildir. Kadınları cinsel stratejisi bayağı şizofreniktir – idealde kadınlar, başka kadınların da sikişmek isteyeceği bir erkeği arzularlar ve bir erkeğin diğer kadınlar için cinsel pazar değerini anlamaları için erkeğin kadına rakip olabilecek opsiyonlarının olması gerekir ya da en azından bu opsiyonlar olduğuna dair dolaylı sosyal kanıtlar gösterebilmelidir. Yani aynı anda hem erkeğin opsiyonlarını kısıtlamalı hem de erkeğin opsiyonları olduğunu anlamalıdır. Buna bir de hatunun hipergamisi gereği aralarından kısa dönem seks ve uzun dönem güvenlik açısında en iyisini seçmek için, kendi CPDsi konusunda şüphe içinde olan birden fazla uydu erkeği tutma ihtiyacını ekleyin.

Pragmatik Olmak

Kadınların cinsel stratejisini anladıktan sonra bir erkeğin pragmatik bir zihinsel şemayı adapte etmesi gerekir – cinsel pazarda bir erkek, hipergaminin satın alabileceği bir maldır. Çoğu erkek için, özellikle de genç olanları için, böyle düşünmeyi kabullenmenin zor olduğunun farkındayım, o nedenle başından söyleyeyim : romantik ve sanatçı ruhunuzu, soğuk hesaplar yapmak için öldürmenizi tavsiye etmiyorum. Aslında bir kadınla ilişki kurmak ve herhangi bir insani etkileşim için o tarafınızı canlı tutmanız lazım. Tabak Teorisi ve çalışır bir oyun gerçekten de insani olmayan şeyler gibi görünebilirler ama oyunu reddedenlerin anlamadıkları, onlar isteseler de istemeseler de insanlık dışı bir ortamda oyun oynuyor olduğumuz. Erkeklerin oyunu insanlık dışı görmesinin sebebi, feminen zorunluluğun kendisini insanlığın ta kendisi gibi göstermesi.

Sizin şiirsel, harika bir ruhunuzun olması, hipergaminin umrunda değil. Sizin en kalpten dini adanmışlıklarınız hipergaminin umrunda değil. Çocuklarınıza çok iyi bir baba olmanız, hipergaminin umrunda değil. Hipergami, kendi seviyesinden daha iyisini arar, elindekiyle alabileceği en iyi malı almaya bakar. Hipergami herşeyden önce pragmatiktir ve bu nedenle erkekler de, gerçek romantikler olmayı bırakıp pragmatik oynamak zorundadır.

3 Vuruş

Seks için beklemek yazısını yazdığımda bayağı tepki çektim (bkz. Tomossi’nin 3 Numaralı Demirden Kanunu). European DJ’ın sorusuna pragmatik bir cevap vereceğim.

Şöyle düşünün, ortalama bir oyun ile, 3 buluşmada, kadının size ilgisinin sizinle sikişecek kadar yüksek olup olmadığını anlarsınız.

3 buluşmada, size ilgisinin gerçek mi olduğunu yoksa sizin alternatifleri arasında daha az ilgisi olan mı olduğunuzu anlarsınız.

3 buluşmada ya seks yapmış ya da “önce güvenmem / tanımam / rahat hissetmem lazım” cevabını alırsınız.

Eğer ilk buluşma seks ile sonuçlanırsa bu kadının sizi gerçekten arzuladığını ve sadece fiziksel kriterin sizinle yatmasına yettiğini anlarsınız.

Eğer 2 veya 3. buluşmada seks yaparsanız, kadının sizi arzuladığını ama sizinle ilişki yaşamak istediğini ve bu nedenle size kolay kız olmadığı izlenimi vermeye çalıştığını anlarsınız.

Eğer seks 4. buluşmadan sonra geldi ise diğer değerlendirilen alternatifler içinde bayrağı göğüslediğinizi anlarsınız.

Eğer 5 veya 6 buluşmadan sonra seks yoksa, muhtemelen 6 haftadır hatunla buluşup duruyorsunuz ve ağzından ne çıkarsa çıksın mesaj belli, yapmanız gereken belli. BIR SONRAKI!

Çeviri : 3 Strikes

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Fişten çekilmenin 5 Aşaması

Bu sabah ölüm acısı ile karşılaşmanın ve bu acı gerçeği kabullenmenin 5 aşaması ile ilgili bir yazıyı okudum. Tamam biliyorum bu suyu çıkmış pop listenin bir sürü gülünç versiyonu var ama bunun Matrix’in fişinden çekilen betanın durumuna nasıl uyduğunu merak ettim ve biraz arama ile blog rollumda şunu buldum :

 1. İnkar – Hala fişte : “Bu adamlar bir palyaço. Bunların kadınlar üzerinde çalışma şansı yok. Kadınlar aptal mı? Kadın düşmanları!”

2. Öfke – Kırmızı hap sonrası : “Bu çok saçma! Kadınlarla ilgili, neden deveye bu kadar hendek atlatmalıyım ki? Ben sadece kendim olmak istiyorum.  Ben de doğal alfa olamaz mıydım? Ebeveynlerimi / kardeşlerimi / öğretmenlerimi / Tanrıyı / liberalleri / feministleri / medyayı / toplumu suçluyorum, belki de James Holmes o kadar da deli değildi!”

3. Pazarlik – Fişten çekili : “Tamam burda yararlı şeyler var ama güzel kızları boşver, herkesin bir ligi var. Bu sıradan tipli bir hatunla işe yarıyor mu bir deneyeceğim. Koca bir şapka giyip siyah oje sürmeme gerek var mı?

4. Depresyon – Kırmızı hapın acı ilacı : “Kadınlar bu tür abartılı şeylere olumlu tepki gösteriyorlar demek. Ve erkekler buna bu kadar para harcayıp sonra da ama boğuluyorlar! Çok üzücü … ”

5.a Kabullenme – Oyunun farkına varma : “Belki de işlerin doğal mekanizması geçekten bu. Sanırım Cinsler Arası İlişki Mitolojisini bırakmam gerek … Hey şu negleri uydurdum (neg = PUA camiasında hatuna aslında iltifat olan negatif birşey söyleme), ne düşünüyorsun?

5.b Bıkkınlık – MGTOW : “Sikerim bu kuralları öğrenmesini. Seks buna değmez ve kadınlar da zaten o kadar eğlenceli değiller. Rutinler ve Kız Tavlamanın 5 Aşaması, öğrenmek istediğim en son şeyler!  Okuyacak, öğrenecek çok şey var. Dışarı çıkıp kadınlara yürümeye kimin zamanı var ki zaten? Video oyunları ve porno çok daha eğlenceli ve kolay ulaşılır. Tek yapmam gereken iyi görünmek ve kadınların bana gelmesini beklemek.”

Peki siz nasıl fişten çekildiniz? Aydınlanmanın birden indiği bir an oldu mu yoksa bir proses sonucu mu kırmızı hapı yuttunuz? Ya da şu an hala ara bir aşamada mücadele mi ediyorsunuz?

Çeviri : 5 Stages Of Unplugging

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Hayal Katilleri

Kadınlar, bir erkeğin hayatında sadece yol arkadaşı olmalıdır ve hiçbir zaman hayatının odağı olmamalıdır.

Potansiyelimizi gerçekleştirmeden evlenmek ya da evlenme yolunda olmak bugün ne kadar da yaygın. “Büyüyememiş” erkek nesli ile ilgili sürekli mızmızlanan onlarca yazı okuyorum ama bu yazılar benim danışmanlık yaptığım erkeklerin gerçekliğine o kadar uzak ki. Hayır, onlar sadece hayallerinin kadınını bulup tavlayacak kadar oyunu öğrenmek  ve sonra da tek eşlilik denilen mutlu beta kozasına çekilmek istiyorlar. Onlar kendilerini bir kadına adamak istiyorlar. Hayatları boyunca maruz kaldıkları AFC psikolojisi nedeniyle tek eşlilik onlar için büyük bir aciliyet.

Ergen ya da 20lerinde gençlerin hayatlarının başka her alanındaki şiddetli bağımsızlıkları ile insanları etkilemeye çalışırken, tüm bağımsızlık ve kaynaklarını bir kadının yakınlığına kurban etmekteki tezcanlılıkları beni her zaman şaşırtmıştır. Kendilerini kadınların doğal olarak çekildiği, hırslı ve tutkulu bir adama doğru geliştirmek yerine tek eşliliğin kelepçelerini ellerine geçirmeye o kadar istekliler ki.

Gerçek şu ki ne kadar tek eşlilikten uzak durursanız, o kadar fırsat çıkacak karşınıza. Benden daha bilge adamların defalarca belirttiği gibi kadınlar hayal katilleridir – ve ben her ne kadar bununla hemfikir olsam da, bunun daha çok erkek nedeniyle böyle olduğunu düşünüyorum. Kadınların bir komplosundan ziyade erkeklerin kendi yardakçılığı ve lakaytlığı ile alakalı.

Aslına bakarsanız erkeklerin kendilerini kadınlara adamaması, kadınlar için daha iyi. Bu size mantığa aykırı gelebilir ama sizin he deyince müsait olmanız sizin değerinizi azaltır. Kolay elde edilemez olmak ise değer arttırır özellikle de bu kolay elde edilemezlik başkasının çıkarlarına uyuyorsa (burada onun çıkarlarına). Tek eşliliğin gereksinimleri ve problemleri, 20li yaşlarının ortasında avukat ya da doktor olmak için gece gündüz çalışan bir erkeğe ayak bağı olacaktır. O erkeğin zamanı, hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirmeye ve kendisini daha başarılı bir erkek yapmaya adanmalıdır – sadece finansal başarıdan değil, eğitim ve özgüvenden de bahsediyoruz. Tek eşli ilişkinin hem zamansal hem de duygusal kısıtları ve talepleri bir erkeğin ihtiraslarını gerçekleştirmek için kullanacağı zamanı heba edecektir.

Ben 30 yaşına kadar erkeklerin cinsel ve duygusal olarak kendilerini tek bir kadına adamamalarını tavsiye ediyorum, ama bu minimum tavsiye. Bence 35 yaşına kadar tek eşli ilişkiden uzak durmak daha iyi. Bir erkek kariyerinde yükselip olgunlaştıkça, karakteri, insanların karakterlerini değerlendirme yeteneği, davranış ve motivasyon konusundaki temel bilgisi vs .. olgunlaşır ve erkek en çok arzu edilen kadınlar için en değerli erkek haline gelir ki bu da onun alternatiflerinin kalitesini arttırır. Kadınların cinsel değeri, yaşları ilerledikçe azalır ve bu noktada da denge erkek lehine değişir. Bu gerçeği anlayan ve bir yandan kendini bir kadına adamadığı için önüne gelen cinsel fırsatları değerlendiren ve bir yandan da bunun ilerde nasıl geri dönüşü olacağını bilerek sürekli kendini geliştiren erkekler, kadınların ilerde kendisi için kapışacağı erkektir.

20li yaşlarınızın ortalarında, hayatınızın ilerde hangi yöne gideceğine karar vereceğiniz en tepe noktadasınızdır. Bunu açıklayarak kimseyi sevindirmeyeceğimi biliyorum ama birçok seri tek-eşli ilişki erkeğinin ilerde ağzını açıp itiraf etmese de yaşadığı pişmanlık, kendi potansiyelini anlamaya fırsat bulmadan tek-eşliliğin talep ettiği sorumlulukları, ödevleri ve işleri sırtına yüklenmiş olmaktır.

Eğer 35 yaşında hala bekarsanız ve hatrı sayılır da bir kişisel başarıya ulaşmış iseniz, erkek milletinin kıskançlık odağısınızdır zira sizin yaşınızdaki erkeklerin istatistiki olarak sahip olmadığı iki kaynağa sahipsinizdir – zaman ve özgürlük. Eğer öyle iseniz size gıpta ediyorum. Yaşıtınız erkeklerin içinde debelendiği evlilik ve uzun süreli ilişki yükümlülüklerinden ya da boşanmanın yıkımından bağımsızsınız. Öyle bir durumdasınız ki, istediğiniz yöne gidebilirsiniz, bunun başka biri üstündeki etkisini düşünmeden. Birçok erkeğin böyle bir lüksü yok.

Modern yaşamın çoğu erkeğe (ve kadına) yıktığı yükleri düşündüğünüzde, başına resmen talih kuşu konmuş birisiniz. Bana bir kere para muhim olmasa ne alabilmeyi istersin diye sormuşlardı, cevap olarak zaman demiştim. Güç, para, statü ve başkalarına hükmetmek değil, güç kendi hayatınızı ne kadar kendiniz kontrol edebiliyorsunuz ile ilgili, ve tam şu an güç sizde. Güvenin bana, bu olabileceğin en iyisi zira aynı zamanda burada gerçekten ne döndüğünü anlayacak kadar da olgunsunuz.

Kadınlar size defolu mu görünüyor? Öyle olsun, size ne? İstediğiniz gibi seçebilme özgürlüğünüz var. İyi bir ilişki materyali mi bulamıyorsunuz? Neden bulmak isteyesiniz ki? Bırakın o sizi bulsun! Yaşlı ve yanlız bir şekilde mi yaşamaktan korkuyorsunuz? Ben sizin yerinizde olsam yanlız yaşlanacağım korkusundan felç olmak yerine hayat boyu ızdırap dolu ve tutkusuz bir evliliğe hapsolmaktan korkardım.

Bu açıdan baktığınızda “eğer sen inşaa edersen, onlar gelecekler” ekolünün taraftarıyım. Kadınlar, bir erkeğin hayatında sadece yol arkadaşı olmalıdır ve hiçbir zaman hayatının odağı olmamalıdır.

Hangisi daha iyi : en az dirençli yoldan, idealize edilmiş, prefabrike bir ilişki mi, yoksa kendini geliştirdikten sonra elde edilen ilişki mi? Doğrudur, iki durum da kadını erkeğin hayatının odağına koyar, bu kadınların önce fantaziledikleri ama içine düşünce sıkıntıdan boğuldukları bir durumdur. Kadınlar, kendi yakınlıklarına ve cinselliklerine köle olan birini istemezler (zira bu onları erkeksi olmaya zorlar), maskülin birini isterler. Kadınlar karar verebilen, ihtiras ve tutkularını takip ederken gerektiğinde kendilerini kenara itebilen, kendilerine “hayır” diyebilen erkekleri arzularlar. Bu iki amaca hizmet eder. Birincisi, bu tavır erkeğin otoritesi ve gelişimini ön plana koyar ki bunun sonucundan hem kadın, hem de çocukları faydalanır. İkincisi, bu onu erkeği kovalar duruma sokar ve erkeğin meşru ihtiras ve tutkuları, kadının erkeğin ilgisi için rekabet ettiği “diğer kadın” gibi olur.

Dikkat edin, “meşru” ihtiraslar dedim. Bir avukat ya da doktor adayı ile ilişkide olan kadın, büyük ihtimalle gelecekte sağlam ve güvende bir hayata sahip olacaktır. Bir sanatçı ya da müzisyen ile birlikte olan ise, adam ne kadar yetenekli ve hırslı olursa olsun ancak bunun sağlam bir sonuca çıkacağına ikna ederlerse kadınları için faydalı görüneceklerdir. Tabii bu yine hedefe kilitlenmiş bir azim ile dengelenebilir zira bu tür bir azmi takdir eden (sayıları az da olsa) kadınlar var. Bütün bunlar ise erkeğin karşı cinse karşı tutumu ile sınırlıdır. Kadınlar hayal katilidir. Böyle olmayı özellikle planladıklarından ve istediklerinden değil, erkekler kendi tutkularını düzenli am uğruna tek işaretle yollarında feda etmeye hazır olduklarından ve kadınların buna yüklediği sorumluluklardan.

Evet sonuçta kendinizi geliştirmeniz en kolay yolu seçmenizden daha iyidir. Bu eğitiminiz bittikten sonra yayın ve 30larınızda işe koşun demek değil. Tek eşliliği bunun gerektirdiği olgunluğu ve kendinizi tatmin edecek bir kişisel başarıyı kazanana kadar erteleyin. Ve kadınlar sizin planlarınızı desteklemek ve övmek için orda olmalı.

Çeviri : Dream Killers

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Hayallerin kadınları ve çocukların eline dinamit vermek

“Kendini beğenmek, kendini ihmal etmek kadar büyük bir günah değildir” – Henry V

Gurur, insanların hakkında kafalarının karışık olduğu şeylerden biri. Bir kişinin kendi ve başarıları ile gurur duyması sağlıklı birşey; bu kendine güvenin gerçek kaynaklarından biri. Beni yanlış anlamayın, alçakgönüllülük övgüye değer bir özellik ama alçakgönüllülük sadece kendi yeteneklerinize olan güvenininz ölçüsünde değerli. Kazanabileceğini bildiği halde bir kavgaya girmek yerine kavgadan çekilen biri alçakgönüllüdür. Genellikle alçakgönüllülük sadece kendini tatmin eden bir özelliktir zira sizin yeteneklerinize aşina insanlar haricinde kimse bunu takdir etmeyecektir ve bunun korkaklık ya da en iyi ihtimalle özgüven eksikliği olmadığını bilmeyecektir. Gurur çoğunlukla kibir gibi görünür zira daha az başarılı insanlar gurur karşısında kıskançlaşır ve daha fazla başarılı insanlar ise başarılarınızı sizin bulduğunuz kadar olağanüstü bulmaz. Fazla mükemmel görünmemek önemlidir ama omurgasız görünmemek de aynı şekilde önemlidir.

“Gururlu” olmak ise bambaşka birşeydir ve tam da burası bir sürü AFC / betanın kavrayamadığı şeydir, özellikle şövalyelik, şeref, erdem gibi şeylere ciddi ego yatırımı olanları için.  Benim eski beta halim bunda zorluk çekerdi. Ortalama beta kendi kendini tasfiye eder, kendi kendini hor görür zira yanlış bir şekilde bu ideolojinin onu sürüden ayıracağına ve “diğer erkekler gibi olmamasını” sağlayacaına inanır. Yanlış bir şekilde bunun kendisini ender bulunan biri yapacağını düşünür, tam tersi kendisi gibi olanlar çoğunluk iken. Neden? Bunu anlamak için kırmızı hapa yeni gelmiş erkeklerin yazdıklarını okumanız yeterli.

Eminim ki sıfırdan PUA (Pick Up Artist) olabilmiş erkekler var ama bunlar istisna. Erkekler bu tür blog ve forumları gökten kafalarına am yağdığı için aramıyorlar. Arayış içindeler zira her ne yapıyorlarsa bu işe yaramıyor. Bu açıdan baktığınızda bu erkekler OYUNun en çok eleştirdikleri özelliğini kullanıyorlar – bir senaryodan yola çıkarak hareket ediyorlar. PUA tekniklerinin önceden yazılmış senaryolara dayanmasını eleştirmeyi seviyoruz; böyle sosyal robot gibi davranılır mı, o şekilde “kendin” olmuyorsun falan. Ama bir AFC / beta olarak yaptıklarınız da aynı şekilde senaryo. Tek fark, ki çok sinsi birşey bu, AFC senaryosunu tüm toplum sizin içselleştirmenizi sağlamış ve hayat boyu bu senaryoya yatırım yapmışsınız.

AFC zihniyetini kendi çıkarınız için kafanızdan attığınız zaman ne oldu? Muhtemelen sonuç almaya başladınız. Size daha önce imkansız görünen kadınlarla beraber olmaya başladınız ve bu sadece AFC davranış ve zihbiyetini kendinizi merkeze koyan ve kendinizi öncelik yapan bir zihniyetle değiştirdiğiniz için oldu. Götün teki gibi hissediyor olabilirsiniz, çevreniz size kötü ya da aslında olmadığınız birine dönüştüğünüzü söyleyebilirler ama sonuçlar ortada.

Ama PUA idealinin en önemli problemlerinden biri, AFCizm’in temel sorununa hiç değinmemiş olması. Bu da şu : AFC (beta), AFC (beta) olmayı bırakmak istemiyor ki! Çoğunlukla istedikleri ONEitislerinin (ya da hayallerinin kadınının) kendileri ile uzun süreli beraber olmalarını ve böylece de yan gelip yatacakları şekilde “kendileri olmak” istiyorlar. OYUna göre PUA Tanrısı Mystery bile PUA senaryosunun kendi ONEities’i olan Katya ile uzun süreli ilişkiye girmek için işe yaramadığında intihara meyilli, zavallı bir AFCye dönüşüyor. Tarihin en meşhur PUAsı bile hala AFC zihniyetinde zira o zihniyeti öldürmek için birşey yapmamış – içindeki AFCyi öldürmemiş.

Başka çok yaygın birşey de reform olmuş ve OYUN yolunda iyi ilerleyen AFCnin, oyun sayesinde hayallerindeki kızı tavlaması ve bunu başarır başarmaz onunla eski AFC çerçevesi temelli bir uzun süreli ilişkiye girerek onu kaybetmesidir. Ben büyük bir Ross Jefferies hayranı değilim ama zamanında dediği bir laf çok doğru : “PUA yeteneklerini bu kalaslara öğretmek, küçük çocukların eline dinamit vermek gibi birşey”. Bu laf kendi tahmin edebileceğinden daha doğru muhtemelen, çünkü felaket potansiyeli çok fazla. Birçok erkek, hedefteki kızı kapatabilecekleri sihirli değnek ya da sihirli formül peşinde. Ama bu onların uzun süredir fantaziledikleri tembel ve beta uzun süreli ilişkiye onları hazırlamak konusunda hiçbir şey içermiyor. Bu adamlar erkek adam değil, ellerinde dinamit olan oğlan çocuklarına dönüşüyorlar. Sonra OYUNu öğrenmek sayesinde hayallerinin kadınının kalbini çalan arkadaş, “başına gelmiş en güzel şey” olan bu hatun kendini terkedince yıkılıp, intihara meyilli bir hale gelince şaşırıyor muyuz? Ya da sevgili ONEities’i bipolar bozukluktan müzdarip çıkınca ve elemanın hayatı OYUN sonrası uzun süreli ilişkiye hazır olmadığı için tepetaklak olunca?

Herhangi bir kadını tavlamak için sadece PUA yeteneklerini kullanmanın problemi, bunun bazen gerçekten HERHANGİ bir kadını tavlaması. Önden araştırma yok, muhakeme yok, düşünmek. AFC oyun sayesinde güzel bir kızı ya da eskiden uydusu olduğu kızı tavlayabilmeye başlayınca o kadar kendilerinden geçiyorlar ki, nasıl bir kadınla beraber olmaları gerektiği konusundaki kriterleri boşveriyorlar. Bu nedenle duygu manipulasyonu yapan kadınlara karşı tamamen hazırlıksız oluyorlar, özellikle de bu kadınlar çok güzelse. Bu nedenle kısa zamanda bu kadını takıntı ve ONEitis haline getiriyorlar.

PUA yetenekleri yararlı yetenekler ama pozitif maskülin bir kafa yapısı kazanmak bir AFCyi kadınlarla aşık atmaya daha hazırıklı kılacaktır. Bir AFCnin kendisini, ruhuna işlemiş sosyal ve psikolojik şemalardan arnıdırması gerekli – kişiliğini beynini bir hayat boyunca yıkayan propogandadan arındırmalı. AFCye bu değişimden önce oyunu öğretmek onu sadece büyük bir hayalkırıklığına ve uzun süreli ilişki içi ızdıraba mahkum kılar. Eski, beta düşünce yapısını terk edip, oyunu öğrenmek ve üstüne pozitif maskülin bir zihniyet kazanmak en iyisi.

Çeviri : Dream Girls and Children with Dynamite

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Erkek Cinsel Dürtüsünü Hastalık Haline Sokmak

Rollo, Michael Fassbender’in oynadığı “Shame” filmini izledim ve filmi burada tavsiye etme ihtiyacı hissettim.

Filmdeki ana karakter seks bağımlısı, seks adamın hayatının odak noktası. Adam o yada bu şekilde sürekli seks peşinde, gün içinde kadın kaldırıyor, laptop başında internet pornosu izliyor, eskort tutuyor ve hiçbiri yokken de tuvalette mastürbasyon yapıyor.

Adam kadınlarla başarılı, çok iyi bir oyunu var. Ama herşey yüzeysel, adam sadece doğru ipleri çekmeyi ve vajina gıdıklanması yaratıyor ve kadını sikiyor. Kadın ile bir “bağlantı” yaratamıyor, adam için sikiş tamamen bireysel bir deneyim, mastürbasyon gibi. Tek farkı sağ elini kullanmak yerine, kadının vücudunu kullanıyor.

İzlenim o ki adamın içinde bir boşluk var ve bu boşluğu sürekli seks yaparak kapatmaya çalışıyor. Tabii ki bu onu bir yere götürmüyor ama adam da yapacak başka birşey bulamıyor. Sürekli bu seks döngüsünde bir onun mahkumu. Seks yapmaya ara verdiği an, uyuşturucu bağımlısının bırakması gibi büyük bir rahatsızlık yaşıyor.

Fassbender’ın ana karakteri canlandırışı mükemmel. Yukarıdaki anlattıklarımın hiçbiri direk işlenmiyor, siz bunları adamın yaptıklarından ve vücut dilinden çıkarıyorsunuz ve film sizi adamın günlük yaşamına tanık ediyor (yani siz filmi izleyince benim bazı analizim ve çıkarımlarımla hemfikir olmayabilirsiniz ama çoğunlukla  aynı sonuçlara varacağınıza eminim).

Neyse film oldukça ham ve sürükleyici ve filmi izledikten sonra ana karakter ile bir sürü benzerliğim olduğunu farkettim … Tahminimce filmi izlerseniz, çoğunuz da aynı şeyi hissedeceksiniz. Film bana Squirrels’ı ve onun birçok yazısında işlediği konuyu hatırlattı. Squirrels bu adam olabilir 🙂 Eğer Squirrels’ın mücadele ettiği sorunlara yakın hissediyorsanız, muhtemelen bu filmi ilginç bulacaksınız.

Eğer izledi isen film hakkındaki görüşlerini duymayı çok isterim.

İnsan hikaye anlatısındaki en çok kullanılan temalardan biri de temelde anlamsız olanda anlam aramaktır. Bu hikaye değişik bağlamlarda yüzyıllardır anlatılageldi, fakat konu hep aynı; içindeki boşluğun büyük ve tutkulu yaratıcılık ya da korkunç özyıkıma yolaçtığı insanlar. Bu bir trajedi de olabilir, komedi de.

Seks bağımlılığı bu yüzyılda günün meme‘i sadece. Feminizasyon bu klişeyi kendi amacı için kullanıyor sadece. Son 50 yıldaki tüm romantik komedi filmleri, her aşk öyküsü erkeğin kalbinde olan ve ancak “özel bir kadın” tarafından doldurulabilecek boşluğu dolduramaması üzerine kurulu. Abartısız neredeyse diğer herşey bu kadının erkeği tamamladığına yönelik anlaşılmaz büyünün yedeği ucuz, yüzeysel şeyler. Erkek kadının yapbozu tamamlayan parçası olmazsa yaşamaya devam edemez gibi.

Seks bağımlılığı basitçe yeni bir “erkek hastalığı” ve bu sayede biz de 80lerin Pretty Woman ve Altın Kalpli Fahişesi’nden yeni yüzyılın daha şeytani seks bağımlısına atlıyoruz. Bu adam o kadar umutsuzca kusurlu ki, feminen zorunluluğun ilacının şifasına nail olmadan cehennemde yanan bir ruh sadece.

Kadınlar bu hikayeyi sever çünkü hikaye onlara cinsel dürtülerini kontrol etmekte daha üstün bir cins olduklarını hissettirir (bu şüpheli tabii ki) ama aynı zamanda onlara acıma hakkı da sağlar; “erkekler vücudumuza kafayı takacaklarına bizi iç güzelliğimiz ile bir görebilselerdi, huzura kavuşacaklardı”.

Bu hikaye erkeklerce de seviliyor zira onlara ne kadar kötü olurlarsa olsunlar aslında o kadar da kötü olmadıkları hissi veriyor. Böylece hem erkeğin kadınlara “ben kendimi kontrol edebilen bir erkeğim” diyebileceği hissini hem de kendisinin “diğer erkekler gibi olmadığı” ve eşsiz olduğu izlenimini veriyor. Ve bu sayede de kadınların kendisinin erdemini farkedeceği ve ödüllendirmek üzere kendisi ile yatacağı umudunu. Seks bağımlısı kadınlarla insani bir bağ kuramaz, ama ben kurarım, o zaman onun yerine benimle yat.

İlaç

Feminen zorunluluğun daha sinsi sosyal anlatılarından biri de bizi erkeklikte doğal bazı kusurlar olduğuna ve bunların sadece özel kadınsı yollarla iyileştirebileceğine inandırması. Bu anlatması oldukça kolay bir hikaye zira birçok modern anlatı (TV, filmler ve kitaplar) kadın etkisinin erkeklerin aptalca, erkeğe özgü ve kendi icatları olan problemlerinin tek çözümü olduğu konusu etrafında dönüyor.

Toplu hafızamıza gömülü diğer birçok sosyal anlatı gibi, bu ideoloji beta erkeklerce bile alınıp kendi feminen-özleşmeli-beta-oyunu avantajına kullanılır. Erkekleri doğalarında olan bir boşluk konusunda ikna et, kadının mitolojik etkisini, doğal bilgeliğini, varsayılan öngörülerini erkeğin kendi kendine başaramayacağı tamlığı sağlayacak şeyler olarak sat. Tüm romantik hikayeler, komedi ya da trajedi, yüzyıllardır bu anlatı etrafında dönüyor. Sadece yakın zamanda bu feminenleştirmenin bir aracı ve erkeğin varsayılan defosunun reklam edilmesi için kullanılmaya başladı.

Kadınlar ise bunun tersi kendilerine yeten insanlar olarak gösterilirken hikaye gelişirken bile görünür olabilen kusurlar onun kadın olması ile alakalı olmuyor ve sorunlarına çözümler de diğer kadınlardan geliyor. Bir erkeğin kadının problemlerini çözebileceği konusu neredeyse hiç işlenmiyor ve işlense bile bu efemine şekillerde oluyor (erkeğin kendi dişil yönü ile temasa geçmesi ile mesela). Feminen önceliğin sosyal etki ve egemenlik için bu anlatıyı canlı tutması lazım.

Cinsel iştahı kamunun gözleri önüne serildiğinde Tiger Wood’un ilk yaptığı şey, problemleri konusunda kendisini terapiye yatırmak oldu. Feminen zorunluluk için erkeğin cinsel dürtüsü bir problem ya da iyileştirilmesi gereken bir hastalık. Feminen üstünlüğü sağlamanın erkeklerin testosteron ve erkek cinsel dürtüsünün sapkın sosyal davranışlar olduğuna bizi ikna etmesinden daha iyi bir yolu yok. Erkekler kaba, şehvet düşkünü ve genellikle şiddete meyilli yaratıklar – günümüz meme’i bu. Tiger Woods gibi erkeklerin bu anlatıya paralel hareket etmesi ve kendi kendini hastaneye yatırması ise erkeklerin bu “problemi” konusundaki anlatıyı güçlendiren hareketler.

Çeviri : Pathologizing the male sexual response

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

 

Alfa


Alfa Buda, Corey Worthington.

Şimdi bu yazıda yazacaklarım bana hiç de yeni arkadaşlar kazandırmayacak. Bunu biliyorum zira bir erkekteki alfa özelliklerinin ne olduğu ile ilgili her tartışma, bu özelliklerle nasıl paralel olduğumuz hakkındaki kendi öz-algımız ile gölgeleniyor. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, son 12 yılda büyük ivme kazanan “topululuk”, “manosphere”, cinsiyetler arası ilişkinin yeni keşfedilen dinamikleri, soyut kavramlarla ilgili hep kendi terminolojisini geliştirdi. Bunun tehlikesi de bu terimlerin gerçek, evrensel tanımlamalarının olmaması. Konsepti göstermek için bu terimler kullanışlı – bir betanın, otçulun ya da sağlayıcı zihniyetine düşen birinin ne olduğunu az çok biliyoruz. Alfa bile belirli bir bağlamda oldukça açıklayıcı bir alet, konu “alfalık” olmadığı sürece. Alfanın ne olduğunu evrensel olarak tanımlamaya çalıştığımızda ise kıvılcımlar uçuşmaya başlıyor. Okumaya devam etmeden önce bir durup, sizce bir erkeği alfa yapan şeyler nedir düşünün. Kafanızda canlandırın. Eğer bitti ise, bunları bir kenara atın, hatta kafanızdan atın ve alttaki birkaç paragrafı sanki alfa hakkında hiçbirşey bilmiyormuş gibi okuyun.

Beni Alfa Buda ile ilkin Roissy’nin Hımm, üzgünüm? yazısı tanıştırdı. Gidip bunu Chateau’nun perspektifinden okuyun, bence onun analizi gayet iyi. Corey’e Alfa Buda demem erkeklerin onu Alfa içindeki zenvari bir varlık olarak görmelerini umma değil, alfa’ya en saf halinde bir örnek olması. Corey kelime anlamıyla ALFA, yalanla, düşüncelerle,  gölgelenmemiş ve herhangi bir etki ile durumu hakkında içgözlem yapmadan.

Corey Worthington oldukça berbat bir ademoğlu örneği ama aynı zamanda kitabına yüzde 100 uygun bir alfa örneği. Bu çocuğu tanımlayacak bir sürü sıfat bulabilirim ama “beta” bunlardan biri değil. İronik ve komik olan şeyde şu : bu çocuk muhtemelen Mystery Method ya da kırmızı hap camiası ile hiç karşılaşmadı, “tavuskuşu vari süslenme” gibi birşeyi de duymadı ama milyonlarca erkeğin PUA seminerlerinde küçük bir servet ödeyerek öğrenmeye çalıştığı şeylere doğal olarak sahip. Bencil veledin teki olabilir ama bu çocuğun normal bir erkeğe hakaret gibi gelen tarafı, bir sürü betanın sahip olmak için yanıp tutuştuğu alfa meydan okumasını doğal ve içten gelen bir şekilde gösteriyor olması. Bu velettek alfa özünü şişeleyebilse idiniz, muhtemelen dünyanın en zengin adamı olurdunuz.

Alfalık hakkında sahip olduğunuz ve biraz önce kenara atmanızı tavsiye ettiğim önyargılarınız kenardan bağırıyor “, … ama, ama Rollo, bu küstah götün bir alfa erkek örneği olduğunu nasıl söylersin?”. Sizi mutlu edecekse, sizi çok iyi anlıyorum. “Daha iyi bir erkek” olmak için çok çalışıyorsunuz, kendinizi analiz etmeye zaman harcıyorsunuz, fişten çekilme ve kendini yeniden icat etme konusunda yol katettiniz. Siz başarılı sınız, Corey ise sikik. Corey sizden daha iyi bir erkek değil ama alfayı sizden daha iyi anlayan biri.

Alfa bir kafa yapısıdır, demografik değil.

Alfa yapılanlarla ilgilidir, onun ne olduğunu biz söyleriz. Soylu alfalar da vardır, alçak alfalar da, fark ise kendilerini nasıl ifade ettikleri. Alfa tartışmasına hep erdem açısından yaklaşma eğilimi var; kişinin alfa tanımı onun erdem algısına en iyi ne hitap ediyorsa o. Alfa credilerini kazanan, kurallara göre oynayan ve insanların (kadınların) saygı duyması gereken bir adam. Ama hiçbir şekilde bu adam ahlaki önderlik edebilir diyemeyeceğiniz, umursamaz alfa göt herifler var. Yine de kadınlar bu adamlarla sikişmek için kendilerini ve birbirlerini paralar zira bu adamlar etrafa alfalık yayar. Corey’in yaptığı da bu. Dünyada alfa uyuşturucu çetesi liderleri de var, alfa kocalar, babalar ve endüstri liderleri de. Fark sadece alfalığın uygulamasında. Cengiz Han muhtemelen alfanın tepesi idi, insanları yönetme kabiliyeti olan ama o dönemde yaşayan birçok insan için korkunç biri olarak anılırdı. Aşağıda bunun şeması var

Corey gibi erkekler kendi öz-değerlerine yatırım yapan ve evrensel olarak bunun takdir göreceğini bekleyen erkekleri çileden çıkarırlar. Bu nedenle utanmazca kuralları ihlal eden bir doğal alfa ile karşılaştıklarında, hınç ile dolarlar. Bu tip bir çelişki karşısında gösterdikleri doğal tepki, alfa terimini kendilerine ve kendi başarılarına en uyan şekilde tanımlayıp, bu adamları dışlamaktır. Ama buradaki asıl çelişki, bu yeniden tanımlanan alfanın, doğal alfa duruşu kadar takdir görmemesidir ki böylece döngü devam eder. Sizin ya da herhangi birinin bir insana saygı duyup, duymamanızın o adamın alfa kafa yapısı ile hiçbir ilgisi yoktur. 3 adet bitmiş evliliğin ve 100+ seks partnerinin alfa kafa yapısına sahip olup olmamak ile ilgisi yoktur. Kafasından bir kere bile aldatma fikri geçmeyen bir sürü saygıdeğer beta var iken, 300 tane kadınla yatmış (fahişeler ya da bir çeşit ün ya da yakışıklılık sayesinde diğer kadınlar) betalar da vardır.

Bu yazıdan çıkarılacak ders, başarılarınız sayesinde alfa olmazsınız, alfa duruşunuz sayesinde başarılı olursunuz. Bu kafa yapısına ya doğal olarak sahipsinizdir ya da onu geliştirmeniz gerekir. Birçok genç erkekten bir kadına karşı davranışlarının alfa ya da yeterince alfa olup olmadığına dair sorular alıyorum. Gerçek cevap, alfa davranışların, alfa kafa yapısının dışavurumları olması. Corey, Alfa Buda, gibi yaptıklarının alfa olup olmadığını analiz etmek akıldan bile geçmez. Alfanın gerçekten ne olduğunu takdir etmeniz için neredeyse çocukça bir kavrayışa sahip olmanız lazım. Çocuklar alfayı anlarlar. İçe dönük, büyüyünce beta olmaya mahkum erkekler bile alfayı yetşkinlerden daha iyi anlarlar zira çocukların alfaya kılıf uydurmak için gerekli soyut düşünce gelişmemiştir henüz. Birçok erkek sosyalleşme ile doğuştan gelen bu alfalığı belli ölçülerde kaybederler. Doğal alfalar, Coreyler, alfanın faydasını ve kullanışlılığını daha iyi kavrarlar; kendi yetişkin faydaları ya da kendilerine zarar vermek için

Çeviri : Alfa

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

 

 

Çerçeve (The Frame) nedir?

Frame (çerçeve), the red pill camiasında çokça karşılacağınız ve bizim de burada sıklıkla kullandığımız bir kavram. Kırmızı hapın modern psikolojiden ödünç alıp, kadın – erkek dinamiklerine uyguladığı “çerçeve” kavramı yine de hemen herkesin sıklıkla yanlış anladığı bir olay. Peki nedir frame? “Çerçeveyi muhafaza et (maintain the frame)” ısrarı neden?

Çerçeve, dar anlamda bir kişinin kendisini (kendi ilke, ihtiyaç ve isteklerini) zihinsel dünyasının merkezine koymasıdır. Örneğin bir karar alırken başka insanların görüşlerini dinlese de, sonuçta kararda kendi ilke, ihtiyaç ve isteklerini en önemli görerek karar vermesidir.

Bu durumda çerçeveyi muhafaza / kontrol etmek demek kişinin dış etkenlere rağmen kendisini merkezde tutması demektir. Çerçeve kontrolü(frame control) için en önemli şey öncelikle kişinin ne istediğini bilmesidir (çerçevenin kurulması). Bunun ardından ise bir amacı ve yol planı olmalıdır, çerçeveyi muhafaza etmek genelde bununla ilgilidir.

Çerçeve, daha geniş anlamda ise bir kişinin gerçekliğidir (reality) ya da dünya görüşü.

Kadın – erkek ilişkilerinde frame her zaman ilişki dinamiğinde kimin gerçekliği içinde etkileştiğinize işaret eder. Kadın ve erkek gerçekliği (ilişkiden beklenti, ihtiyaçlar ve altta çalışan bilinçaltı algoritmaları) farklıdır ve farklı gerçeklikler yaratır. Buna bir de her kişinin kendi geçmişi ve eğilimlerinin farkını eklerseniz, ikili ilişkilerde çok farklı iki çerçeve ile karşılaşırsınız. Ama temel kural şudur (erkek açısından),

Siz herhangi bir anda ya kendi çerçeveniz içinde ya da kadının çerçevesi içinde hareket ediyorsunuzdur.

“Sevdikleri” kadını göklere çıkaran erkeklerin ortak özellikleri (ki günümüz feminen dünyasında bu erkekler tüm kadın milletini göklere çıkarır), kadının çerçevesini olabilecek tek çerçeve olarak kabul etmişlerdir. Bu adamlar genelde hayatları ile ilgili bir karar alırken kendi gerçekliklerini bir kenara atıp, kadının gerçekliğinde kararlar verirler. Kadınları ise böyle bir zorunluluk hissetmezler.

Hayatındaki kadının kendi öyle seçtiği için “özel” olduğunun ve daha da önemlisi hipergaminin farkında olan bir erkek ise çerçeveyi koruma konusunda daha başarılıdır. Genel olarak çerçeve kontrolü için ön şart aslında bir erkeğin, hayatındaki kadının hayatının merkezi ve amacı değil, yoldaşı olduğunu anlamasıdır.

Bir erkeğin eğer bir kadınla ilişkiye girecekse ilk dikkat etmesi gereken şey, bağlılık sözü vermeden önce kendi çerçevesinin ilişkinin temel çerçevesi olacağını garantilemesidir. Tabii ki arada çevçeve dengesi kadın – erkek arasında gidip gelecektir ama toplamda ilişkinin teması erkek tarafından belirlenmeli ve şekillenmelidir.

Yukarıdaki son paragraf genelde yanlış anlaşılır zira çerçevenin güç ile pek alakası olmamasına rağmen çerçeve güçmüş gibi algılanır ve böylece çerçeve kontrolü kafada zorbalık gibi canlandırılır. Fakat burada zorlama veya zorbalık yoktur. Her kadın, doğru adamın gelip kendi çerçevesi ile hayatına yön vermesini arzular. İkincisi ise çerçeve, duygusal ya da fiziksel şiddet veya duygusal manipülasyon ile değil, bir duruş alıp onu korumakla sağlanır ve korunur.

Biraz örnek verelim.

Örnek 1

Saha Raporu – 30luk abi, 20lik iki hatun, iki farklı oyun, iki farklı sonuç Kadının çerçevesine girilen birinci örnekte sonuç sıfır. İkinci örnekte ise mutlu son.

Örnek 2

Erkek : Akşam birşeyler yemeye gidelim mi?

Kadın : Olur ama sadece arkadaş olarak.

Erkek : (Bu kızı tavlamam lazım mentalitesi ile) Hımmm … Tamam … Akşam alıyorum seni o zaman.

Açıklama : Erkek kadının çerçevesine girdi. Güçlü uydu erkek adayı.

Erkek : Akşam birşeyler yemeye gidelim mi?

Kadın : Olur ama sadece arkadaş olarak.

Erkek : Ona söz veremem ama iyi vakit geçireceğine emin ol.

Kadın : Kikiki … Tamam.

Açıklama : Erkek çerçevesini korudu. Kızla seks ihtimali devam ediyor.

Örnek 3

Kadın : Akşam buluşalım mı?

Erkek : Bu akşam spor salonu günüm.

Kadın : Ama spor salonu diye diye bana zaman ayırmıyorsun … dırdır da vır vır. Gitme işte bugün bana gel … 

Erkek : Hayır, yarın görüşürüz.

Açıklama : Erkeğin misyonunda spor yapmak var. Kadın için bundan ödün verecek değil. Çerçevesini koruyor. Dırdıra ve akşam kadınla seksin cazibesine boyun eğmiyor.

Örnek 4

Tabak : Biz neyiz Mahmut?

Erkek : İnsanız Nejla.

Tabak : Öyle değil ya Mahmut. Yani bizim ilişkimiz ne, adını koymadık da? Neyiz biz, ne yapıyoruz?

Erkek : Birbirimizden hoşlanıyoruz, beraberken iyi vakit geçiriyoruz. 

Tabak : Ben bunun adını koymak istiyorum. (Erkeği ilişki çerçevesi sınırlarına çekme atağı)

Erkek : Ben buna henüz hazır değilim.

Tabak : Ben böyle devam edemem …

Erkek : Ben edebilirim.

Tabak erkeği terk eder. Çerçeve korunur.

Açıklama : Erkeğin çerçevesi kendi isteği olan tabak çevirme üzerine. Kadın ise onu feminen-faydacı, tek kişilik ilişkiye çekmeye çalışıyor. Erkek, çerçeveyi koruyor. Fakat çerçeveniz kızla ilişki ise böyle davranmayın tabii ki.

Örnek 5

Saha Raporu – Çerçeveyi korumak Çerçeve, beta bir erkeğe abartı gelecek bir hareketle korunuyor ama hatun sonrasında kedi oluyor.

Örnek 6

Saha Raporu – Nükleer Shit Test Yukarıdaki aynı eleman çerçeveyi korumuyor ve havasını alıyor.

Örnek 7

Kız : Mahmut birşey diyeceğim ama kızmayacaksın.

Erkek : Söyle

Kız : Eski erkek arkadaşımdan bahsetmiştim ya, Samet. O buluşmak istedi. Arkadaşça …

Erkek : Eee?

Kız : Buluşabilir miyim?

Erkek : Hayır.

Kız : Ama Mahmut sen çok geri kafalısın ya. Arkadaşça diyorum hangi devirde yaşıyoruz.

Erkek : Hayır dedim Nejla.

Kız : Ya beni böyle kısıtlayamazsın ben özgür bir kadınım.

Erkek. Sen beni yanlış anladın Nejla. Tabii ki seni zorla alıkoyamam. İstediğini yapmakta özgürsün.

Kız : Yani buluşabilir miyim?

Erkek : Buluşabilirsin ama benim kız arkadaşım olarak değil. Sen nasıl istediğini yapmakta özgürsen ben de istediğimi kabul edip etmemekte özgürüm. Eğer eski erkek arkadaşınla buluşursan, beni de ilerde arkadaşça buluşacak eski erkek arkadaşlar listesine eklersin.

Açıklama : Erkeğin realitesi klasik maskülen. Eski erkek arkadaşla buluşmaya izin yok. Kadın ise onu feminen / feminist realiteye çekmeye çalışıyor. Moderniz, hangi devirdeyiz ekolü. Erkek çerçeveyi sağlam tutuyor, toplumda baskın çerçeve kadının bahsettiği olsa da.

Buradan Rollo Tomassi’nin 1. Demirden Kanununa geliyoruz :

“Çerçeve” herşeydir. Her an, bilinç altında kimin çerçevesi içinde olduğunun farkında ol. Çerçeveyi hep kontrol et ama kontrolün sende olduğunu asla farkettirme.

Kadın – erkek ilişkilerinde kural şudur : ilişki içinde iken ya kendi çerçevendesindir ya da kadının çerçevesindesindir. Birçok modern evlilikte veya uzun süreli ilişkide erkek maalesef kadının çerçevesine çekilmiş vaziyettedir. En basit aktivitelere katılmak için karıcıklarından izin almaları gereken köcişler, kadının çerçevesine hapsolmuş erkeklerdir.

Kadının erkeği kendi çerçevesine çekme dürtüsü, istekten ziyade bir testtir. Erkeğin bu çerçeveye girmesi ise kadını mutlu değil, mutsuz eder. Kadının çerçevesine giren bir erkek, aldatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır zira, kadın kendi çerçevesini (karısı için bile) bozmayacak bir erkek arar ve eğer bu erkek kocası değil ise, bu erkeği başka erkeklerde arar.

….

İlişkiyi, bir kadının yönetmesine ve domine etmesine asla izin vermeyin. Eğer bir kadın sizin çerçevenize girmiyorsa, o kadınla uzun süreli ilişkiden veba gibi kaçın. Eğer eskiden beta iken uyanmaya başladıysanız, kadınınızı kendi çerçevenize çekin. Çekemiyorsanız, terkedin.