Mine (gerçek ismi değil) ile Tinder’da tanıştık. Hatunla eşleştikten sonra iyi bir mesaj oyunu ile hemen buluşmaya kadar verdik. Kız şu “çok konuşuyorum değil mi … kusura bakma” deyip yine de çok konuşan kızlardan. Tinder yaşı 32 olmasına ragmen, tipik bir şekilde 4 yaş daha büyüktü. Ama evlenmemiş, çocuk yapmamış ve iyi spor yapmış olduğu için vücudu iyi idi. Bunu sadece fotolarından değil, mesajlaşma sırasında bana gönderdiği güya çıplak fotoğraflardan (yüzü kapanıyordu ve kapanması gereken yerleri de havluyla kapatıyordu) görebiliyordum.
Neyse, kızla buluştuk. Gerçekten de fotoğraflardaki gibi idi. Önce bir restoranda buluşup biftek yedik ve yanında bir şişe şarap içtik. Hatun pahalı bir yeri çok övdü ben de o zaman sen ödersin diye takılayım derken oraya gittik ve restoranı gerçekten de o ödedi. Yemek sırasında, daha önceki mesajlaşmanın samimi ve cinsel tonundan aldığım cesaretle, genelde yatağa giden ilk adımım olan yanağa öpücük oyununa başladım. Restoranda öpmedi ama sonra gidip bir barda iki şişe daha şarap açılmaya başladı (adam başı 1.5 şişe şarap içtik). Önce yanağa öpücüğü aldım ve sonra “en az 10 kere buluşmadan yatağa girmeyeceğiz” uyarısı ile dudağa. Gece saat 12 civarı ise sarhoş kafayla evine yanlız gitme bahanesi ile onu taksiye koyup evine götürdüm. Evde bana ayılma kahvesi yapmaya hazırlanırken arkasından kavrayıp kendime çevirerek kucakladım ve hatunu koltuğa attım.
Tek parça elbisesinin altında tanga giydiğini farkedince sevişme ihtimali yüksek psikolojisi ile benimle buluşmaya geldiğini anladım. Fakat tam o tangayı çıkaracak iken Son Dakika Direnci geldi. İki ileri bir geri rahatlatmaya çalışıyorum bir yandan da sızmasa bari diye düşünüyorum zira bıraksan duvarlara tırmanacağım. Fakat hatun yaklaşık yarım saat süren tüm ileri ataklarımı sinirlenmeden ve şakacı bir şekilde püskürttü ve o kilodu bana çıkarttırmadı. “6 kere buluşacaktık önce” (ben şaka yollu onu yarıya indiririm diye pazarlık ederken 6’ya anlaşmıştık(!)) diyor başka birşey demiyordu. Orda bıraksa sarılıp sızacağım ama gecenin bir vakti super shit testi salladı : çok sarhoşuz, sen burada koltukta uyu, ben içeri geçiyorum yatmaya deyiverdi. Hatunu daha zorlamanın verimli olması mümkün görünmüyordu, fakat orada efendi çocuk olarak kanepede yatmak da shit testi geçememek demekti.
Eski efendi çocuk benliğim belki sabaha ya da 3 vakte kadar verir diyerek o koltukta sızardı ama shit testi öyle geçemezsin. Tam bu aşamada uslu uslu koltukta yatmak ve gece belki gelir verir diye beklemek bir erkeği opsiyonsuz gösterir.
Ayağa kalktım, kapıya yöneldim. Koltukta dikilip şaşkın bir şekilde bana baktı. “O zaman ben gider evimde yatarım” dedim. “Burada yat işte sabah kahvaltı yaparız” deyince de “burda kalıp da seninle yatmazsam bu toplar patlar burda, koltuğun rezil olur” diye takıldım. Kalkıp yanıma gelip sarıldı ve “sabah gelir misin peki?” diye sordu. “Sabah ola hayrola” dedim ama gülümseyerek göz kırpmayı da ihmal etmedim. Sağlam öpüşmeli bir iki ısrardan sonra ben “yatmayacaksak kalmıyorum” diye diretince (tüm bu gidiyorum ben sürecinde gülümsedim ve hep şaka yollu söyledim zira kızın koltukta yat önerisine sinirlenmek çok ciddi bir shit test yenilgisi) pes etti ve kapıyı açtı. Ben de çıktım, hatunu son bir öptüm ve bir an önce gitmek (!) üzere asansör çağırdım.
Hatunun dairesinin kapısından asansörün önü görünmüyordu. Asansörü çağırdım, içine girip aşağı düğmesine bastım ve hemen dışarı çıkıp kapının kapanmasını izledim. Tabii ki böyle birşey olacağından emin değilim fakat kız arkamdan koşar mı diye bir umut ve biraz da içgüdü işte. Gerçekten de asansör kapısı açılıp – kapanınca kızın kapısı hışımla açıldı ve hatun arkamdan yetişmek üzere asansöre fırladı.
Beni asansöre binmemiş görünce de o kafayla bir gören olursa diye düşünmeden boynuma atladı ve ben de onu kucaklayıp kapamayı bile unuttuğu kapıdan içeri soktum, kapıyı ayaklarımla itekleyerek kapatıp, hatunu yatağına attım (evet filmlerdeki gibi oldu ve bir hafta “ama Mahmut tıpkı filmlerdeki gibiydi” deyip durdu zaten). Azgınlık tepede fakat alkol de tepede, tamamı misyoner, ortalama bir zevkte tek bir atıştan sonra sızdım. Öğlen uyandığımızda hatun tamamen feminen fakat vahşi bir kediye dönüştü, hayatımın en iyi oral sekslerinden birini aldığım gibi, bir de üstüne beni tepeden tırnağa yıkadı (ayak yıkamanın modern versiyonu sanırım bu ilk defa başıma gelmiyor, sebebi ne acep :D)
Kıssadan hisse
Çekmek (elinden almak), oyunun önemli bir parçası ve doğru zamanda kullanıldığında güçlü bir silah. Bu durumda bence tek silah. Tecrübem bana doğru zamanda kendini çekmenin ciddi bir “benim hayatımda bolluk var mesajı verdiğini” ve kadında “şimdi olmazsa bu adamı başkası kapar” korkusu yarattığını öğretti. Burada iki sonuç olabilir ki ikisi de sizin için iyi:
- Hiçbirimiz superman değiliz, her kendinizi çektiğinizde kadın koşarak kucağınıza atlar diye bir kural yok. Bazen öylece evinize gider yatarsınız, bir daha da hatunu görme fırsatınız olmaz. Ama bu tür bir geri çekilmenin, eğer kadın size koşmazsa bile psikolojiniz üzerinde çok olumlu bir etkisi olur. Sabah kalktığınızda “vay lan, o koltukta uslu uslu belki sevişiriz diye bekleyeceğime, kalktım evime gittim yalnız yattım” der kendinizi pohpohlarsınız. Ben şahsen böyle birşeyi her yaptığımda kendimi Clint Eastwood gibi karizmatik hissediyorum bir iki gün.
- Eğer kadın size geri koşarsa, sizin çekicilik seviyeniz onun gözünde 10 ile çarpılır ve ondan sonraki seksin kalitesi ise … yok böyle birşey.
Hatunla sonra bir hafta birlikte olduk. Ben aslında daha haftalarca beraber olabilirdim ama işin yoğun olduğu bir dönemdi. O haftadan sonra 3 hafta kızı arayamadım. Sonrasında mesajlarıma cevap bile vermedi. Bu da benim öküzlüğümdür, siz böyle yapmayın (kızı hayatınızdan çıkarmak istemiyorsanız).