Erkeklerin “duvar” konusunda endişelenmemesi gerektiği miti

Bu yazı çocuk yapmak isteyen erkekler ve genç erkekler için ki çoğunuz öylesiniz. Hacı ben yaşlanana kadar genç kadınlarla takılırım ya da evlensem bile çocuk yapmam ve gerisi beni ilgilendirmez diyen 35 yaş üstü biriyseniz evet daha zor olsa da eğer oyununuz iyiyse, fitseniz ve finansal olarak sağlamsanız bunu yapabilirsiniz. Bu yazıyı pas geçebilirsiniz. 30 yaş altındaysanız okuyun zira bu konudaki fikriniz (bu yazıyla alakasız olarak) büyük ihtimalle değişecek.

Pad Stedman’dan acımasız gerçekler. 35 – 40 arasında erkekler için dedikleri biraz abartı olsa da gerçeklik payı var. O nedenle paylaşmak istedim.

İnternetteki en yıkıcı, en mantıksız tavsiyelerden birisi de, erkeklerin “duvar” konusunda endişelenmemelerini söyleyen kırmızı hap tavsiyesi.

Erkeklerin çocuk yapmak için “potansiyel” olarak daha çok vakti olduğu doğru olsa da, çocuk yapma potansiyelinizi devam ettirmek için daha da genç kadınlarla birlikte olmanız gerekli.

Fit ve finansal olarak sağlam durumda olsanız bile, 35 yaşını geçtikten sonra bunu yapmanız zorlaşır. Uygulamalarda 20’lerinde kadınlarla eşleşmeniz seyrekleşir. Sosyal çevreniz, aynı yaşlarda çiftlerle dolmaya başlar.

40 yaşına geldiğinizde, bu zorluklar size karşı kurulmuş bir komplo teorisi gibi görünmeye başlar.  Karşınıza çıkan her opsiyon ya doğurganlığının sonlarındadır ya da doğurganlık dönemini geride bırakmıştır.

Özellikle 35 – 40 yaş arası yine de doğurganlığı sonlarda olmayan kadın bulmanız zor değil ama 40’ından sonra her geçen yıl, bahsettiği şey daha da doğru hale geliyor.

Genç kadınlarla buluşsanız bile, yaşıtınız bir erkeğe göre çok sıradışı bir yaşam sürmeniz gerekir ve daha genç insanlarla takılmanız gerekir (bunun da kendine has problemleri var).

Buna tam olarak katılmıyorum zira kendinden 10 yaş büyük bir erkeğin yaptıklarına uyan genç kadın bulmanız mümkün ama arkadaşlar, dediği kısmen doğru.

Ya da, kadınlarsa soğuk yaklaşmayı öğrenmeniz gerekir. Bu kolay değil ve kendini adamayı gerektirir.

Kendini adamayı gerektirir demek abartı ama zor olduğu ve daha fazla çaba gerektirdiği gerçek. Fakat yürümeyi öğrenmeyi çoğu erkek 40’larına bırakmıyor. Bırakmadığınızı umuyorum.

Bunu hayatınızın ortasında kolayca öğrenebilirmişsiniz gibi davranmak saçma.

Evet, evlenmeseniz bile bunu daha önce öğrenmeniz çok daha iyi.

Bu arada daha yaşlı bir erkeğin seks için daha genç kızları tavlayabilmesi ile onu çocuklarını yapmaya ikna etmesi aynı şey değiller.

“Çocuklarını yapmaya ikna etmesi” lafı ezik olmuş be Pad. Kadının çocuklarını yapmayı istemesi daha doğru.

Çoğu zaman kadınlar çok daha yaşlı erkeklerle çeşit olsun diye yatabilirler.

Doğru.

20 – 59 yaş arası erkeklere düzenli olarak danışmanlık yapıyorum. Eğer çocuk istiyorsanız kadınlarla buluşma konusunda gerçeklik şu:

20’lerinde: Çözmesi kolay bir problem

20’lerinin ikinci yarısında evet. İlk yarısında değil.

30’larında: Çok çözülebilir bir problem ama değişiklikler yapmanız lazım ve zaman kaybedemezsiniz.

Doğru.

40’larında: Çok fazla çaba ve ciddi yaşam stili değişiklikleri gerekir.

50’lerinde: Hayatın birçok yönden tersine çevrilmesi gerekir ve ekstrem bir kendini adama gerektirir.

Paradoks şu ki yaşlandıkça daha fazla değişiklik yapmanız gerekir ama değişiklik yapmak daha da zorlaşır.

Bu, 40’ında ve 50’sinde olan erkekler için çok geç anlamına gelmiyor, çok geç değil.

Evet çok geç değil ama hiç çocuk sahibi olmama ihtimaliniz ciddi oranda artıyor.

Ama sizin başa çıkabileceğinize göre çok daha fazla zorlukla karşılaşacaksınız. Şarap gibi yıllansanız bile (ki böyle olması en temel gereksinim), oyunu hayatın ileri yaşlarında öğrenmek , başka her şeyi öğrenmek gibi, daha da zorlaşıyor.

Oyunu daha önceleri öğrenseniz bile, doğurganlık penceresinde bir kadınla çocuk yapmak üzere birleşmeniz yine de zorlaşıyor.

Ama daha genç kadınlara ulaşmak asıl problem. Eğer (genç kadınlara ulaşımı kolay olan) çok spesifik bir alanda çalışmıyorsanız, bu sorun büyük zorluklarla uğraşmadan aşılmıyor.

Bu nedenle, sırf erkeksiniz diye 10 yıllarca daha fazla zamanınız olduğunu söyleyenlere inanmayın. Teknik olarak doğru olabilir.

Biri adama yorumlarda teknik olarak bu doğru olabilirse neden mantıksız diyorsun diye sormuş. Pad Stedman’da teknik olarak mevsimi geçtiğinde, güz aylarının sonlarında ağaçta elma bulma ihtimalinizin olması, elma toplamayı güze bırakmanızın saçma olduğu gerçeğini değiştirmez diye cevaplıyor.

Pratik olarak ise doğru değil. Genç kadınlarla buluşmaya çok geç başlarsanız, aile kurma ihtimaliniz zaman içinde azalır. Gerçek “kırmızı hap” budur. Bununla (bu acı gerçekle) şimdiden yüzleşmeniz çok daha iyi.

Bu konuda ben de bir yazı yazmıştım: 20’li yaş kadın, 40 yaş erkek evliliği. Orada 40’ına kadar kadınlarla takıl, 40’ında 20’lik bir kadın bul ve evlen tavsiyesinin kötü bir tavsiye olduğunu (gördüğüm kadarıyla Rollo Tomassi böyle bir tavsiye veriyor) söylemiştim. Bu arada bana hay velüyü men olursanız çocuk oyuncağı diye gelmeyin, onu zaten linklediğim yazıda ve podcast yayınında eleştirdim ama daha da önemlisi ben tavsiyemi %0.1 elit erkekler kulübü ile sınırlandırmıyorum. Çoğunuz milyoner olmayacaksınız, olamayacaksınız. Çocuk yapmanızın “garanti” olması için milyoner ya da ona yakın biri olmak zorunda olmamalısınız. Çünkü o zaman bir kadının sizden çocuğu boşanıp nafaka yerim diye mi yoksa sizden çocuk yapmak için mi evlendiğini anlamanız da çok güç.

Ayrıca erkekler için ideal evlilik yaşı. Spoiler vereyim 30 – 32 ama evliliğe gidecek ilişkilere başlama yaşı 27 – 28.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Ne yani, kendimizi kaptırmadan sevemeyecek miyiz?

Bu sitenin yorumlarında ya da yaptığım görüşmelerde sıklıkla karşılaştığım bir soru var. Bu genelde bizim ilk 4-5 ay beraber iyi vakit geçirin, birbirinizi tanıyın ama kendinizi kaptırmayın, kadını test edin ve bir miktar tetikte olun tavsiyemize uymayıp hızlıca kapılan erkeklerden duyduğum bir şey. Fakat kadın erkek ilişkilerinin doğası ve gerçekleri ile karşılaştığında birçok erkek de bunu soruyor.

“Peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz? Hiç mi aşka dalıp ilişkiden maksimum zevk alamayacak mıyız? Bu daha zevksiz yani kötü bir şey değil mi?”

Birinci sorunun cevabı evet. İkinci sorunun cevabı ise hayır.

Bu çok karşılaştığım bir yanılgı. Sanki kadın erkek ilişkilerinin doğasını öğrendikten sonra bu bilgiye göre yaşadıklarında, “gerçek” sevgiden (sevmekten ve sevilmekten) fedakarlık yapmaları, daha tatsız tutsuz bir hayat yaşamaları gerekiyor sanıyorlar.

Sizin “fedakarlık” yaptığınız şeyi şöyle anlatayım da fişten çekilerek kötü ve tatsız tutsuz bir hayata değil, iyi ve zevkli bir hayata adım atmak olduğunu anlayın.

Fişte bir adamın aşk ilişkisi, içtiği zaman sonuna kadar sarhoş olmaya benzer. Hergün hiçbir kontrol ve sınır olmadan çikolatalı pasta yemeye benzer.  Ya da 150 km saat hızla araba kullanmaya. “Yahu iç arkadaşım, dünyaya bir daha mı geleceğiz” diye arka arkaya kadehleri yuvarladığında çıktığın o “sarhoşluk”, sarhoşluk esnasında güzel tabii. Ya da o çikolatalı pastayı tıkınırken, koko(reç) çekerken aldığın haz da muhtemelen muazzam. Ama sonra? Kusmayla, baş ağrısıyla geçen günler, hızlıca mahvettiğin bir karaciğer ve yapman gereken şeyleri yapmayı bıraktığın bir hayat. Ya da hızlıca şişmanladığın, şeker hastası olduğun ve ömrünü kısalttığın bir varoluş. Ya da ölümlü kaza.

Sizin kadın erkek ilişkileri ile ilgili “peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz?” sorunuz, “peki alkolik olamayacak mıyız?”, “hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim?” veya “ne yani hergün 150 basamayacak mıyız?” sorularına benzer. Evet, doyumlu, sağlıklı ve erkenden bitmemiş bir hayat ya da bizim konuştuğumuz bağlamda aşk hayatı için kendini frenleyeceksin ve bir miktar tetikte olacaksın.

Şimdi bu kötü bir şey mi diye sormanın absürt olduğunu anlamışsınızdır sanırım. Şişenin dibini görmek yerine kararında içmek kötü bir şey değil. Hergün sınırsız miktarda çikolatalı pasta yemek ya da hız sınırını aşmamak kötü bir şey değil.

Sen varsa ilişkinde hatta ona gelmeden kızla ilişki öncesi flörtte yüz üzerinden 200 zevk alıyorsun, kadın erkek ilişkilerinin doğasını sindirmiş adam yüz üzerinden 60 zevk alıyor. Ama sonra ne oluyor. Senin çıra alevi gibi yoğun yanıp sönen 3 aylık şapşikliğinin ardından yüz üzerinden -200 bir ruhsal çöküntü evresi geliyor ve bir dahaki sefere kadar örneğin 9 ay boyunca -200’den -10’a sürüne sürüne çıkan bu evrede kalıyorsun. Fişten çekilmiş adam 12 ay boyunca yüz üzerinden 60 zevkten 90 zevke artan oranda zevk alıyor. Sen çıra alevi sönünce yüklendiğin coşku yüzünden biten ilişkine bağımlı hale gelip uzun bir yoksunluk dönemi yaşıyorsun. Yoksunluk yüzünden eski ilişkinin kapısını kafanı vura vura çalıp duruyorsun. Fişten çekilmiş adam ilişkisi bittiğinde (ki onun ilişki de 3 ay sürebilir), bağımlılık olmadığından kısa bir süre 0 veya – 90 arası bir yere inip (ilişkinin uzunluğuna göre) hızlıca , bağımlılık yapmadan önüne bakıyor.

Hangisi daha iyi?

Kendini kısıtlamazsan, tetikte olmazsan hergün çikolatalı pastayı tıkınırsın.

“Hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim, şişenin dibini göremeyecek miyim?”

Evet, çikolatalı pastadan çok daha fazla brokoli yiyeceksin ve o “zevkten” mahrum kalacaksın. Yoksa anlık zevklerin serpiştirildiği acılar içinde kısa sürede nalları dikersiniz.

Evet, ilişkilerde kendini tutacağın, frenleyeceğin, çok hızlı gittiğini düşünüp yavaşlayacağın zamanlar olacak. Evet, tetikte olacaksın, kim olmadığın birine duygularını kusup, ona benliğini yapıştırıp, tüm duygusal yatırımını yapıp sonra ayrılınca yırtılmayacaksın. Kaldı ki, bu şekilde bağımlı ve muhtaç olduğunda, aynı zamanda zayıf oluyorsun. Yani itici oluyorsun ve aslında gayet uzun ve mutlu olabilecek bir ilişkiyi, iyi bir partneri bile soğutup uzaklaştırıyorsun.

Bu konuda son olarak diyeceğim şey, kadınlarla erkekler kendini kaptırma konusunda aynı değiller. Erkekler kendini kaptıran kadına daha toleranslıdırlar ama bir kadının bu kaptırmanın bokunu çıkarmaması lazım yoksa o da kısa sürede acılara boğulabilir. Ayrıca kadınların duygusal gelgitleri daha fazla olduğundan ilişkinin direğinin, sağlam kayasının, kendini ve çevresini kontrol altında tutan partnerinin erkek olması gereklidir. Erkek de kadın ile beraber kendisini kaptırırsa, ilişkinin dengesizleşmesi ve hızlıca bitmesi çok büyük bir ihtimal.

Kendinizi kaptırmayın arkadaşlar,  aşk bombardımanı altında olsanız da ve hatta asıl o zaman kaptırmayın. Böyle daha çok zevk alırsınız merak etmeyin.

Hipergami yine yeniden

Hipergami konusunda gerçeğe dayanmayan düşünce ve korkular arada bir yorumlara geliyor. Bunu arada bir hatırlatmakta fayda var yoksa sırf bu kavram bile klasik mavi haplı masallardan kaynaklanan yanlış anlaşılamalarla birleştiğinde, erkeği negatife itmeye yetiyor:

Mahmut abi, kızların hipergamik olduğunu kabul ettikten sonra nasıl kızlara güvenmeye hâlâ devam edebiliriz? Özellikle 20-27 yaş aralığı yani hipergaminin zirve yaptığı dönemde.

Bkz. Kadınlara güvenmek İlişkilerde bindiğiniz dala değil kanatlarınıza güveneceksiniz ve yetişkin erkekliğe, oğlan çocukluğunda ihtiyacınız olan güven ihtiyacını taşımayacaksınız.

Kızlar hep erkekler arasında en iyisini secmek istiyorsa …

Böyle bir şey yok. Kadınlar erkekler arasından, kendi kapasitelerinin elde edebileceğinin en iyisini seçmek istiyorlar. Bazı kırmızı hap mankafası insanlar ki sayıları camiada çok, bunu aynen senin dediğin gibi yazıyorlar. Bu, kadınları tanrıça gören mavi kafanın uzantısıdır. İnsanlar, en önce kendi kapasiteleri ile sınırlıdırlar. Kadınların öyle en iyisini seçme gibi bir lüksü yok. Sosyal medya tarafından egosu şişmiş bir kadın bile genellikle kendi kapasitesini için için bilir. Bilemeyecek azınlığa bulaşmayın yeter.

… ve biz bi ciddi ilişki içindeyken bizden daha iyi bir erkek ona yürürse kız neden “daha iyisini cepte buldum, bununla devam edebilirim” demesin ki?

Çünkü karşında dürtülerinin esiri bir süper yaratık değil, bir insan var. Öncelikle hipergami tek çalışır dinamik değil. Kadınlarda hipergami var demek, kadınlar sadece hipergaminin esiridir demek değildir. Bkz.  kaplan terbiyecisi, bkz. Hipergami üzerine notlar, bkz. awalt

Kısacası (a) her kadında aynı seviyede hipergami vardır ama her kadındakiahlak, dürtü kontrolü, vs. seviyesi aynı değildir. O nedenle kadını seçmek önemli. (b) Kadının erkeği yeterince erkekse, eldekini bırakıp gitmenin kaybı yüksek olursa, çoğu kadın bu atlamayı düşünmez bile. Erkek adam olarak değersiz, masküleniteden uzak, iyi / efendi çocuk sünepesini bırakmak pek kayıp olmadığından, o tip adamlar hipergaminin insafındadır. Yani senin yeterince erkek olman önemli.

Erkekler de önüne gelen güzel kadına kayma dürtüsüne sahip ama sırf o dürtü ile mi yaşıyorlar? Erkeklerin tohumlarını yayma dürtüsü en öncesinde kapasiteleri sonra kendi ahlak anlayışları ile sınırlı. Kadınlarda da aynı.

Sırf duygusal bir bağ var diye daha etkileyici olan erkeğe gitmeyen kız bize sevgisinden değil ilişkiye saygısından devam edecekse bence etmese daha iyi. Gitsin o alfa bireyle takılsın, çiftleşsin.

Vay. Çok romantiğiz. Bence sen bu absürt romantik düşüncelerden kurtulamazsan git masal dünyasında pembe pembe yaşamaya devam et. Kafandaki kutsal aşk çocuğu hayatına hastalıklı bir çocuklukla bağlı kalmaya devam ediyorsun ve yetişkin bir erkek olmak istemiyorsun henüz. Fakat egonu şişire şişire “gitsin onlarla takılsın” dersin, kadınlar da hay hay derler ve sen de kadınlardan, kendinden, dünyadan nefret ede ede yaşar gidersin. Zihin yapın hala mavi haplı bundan hızlıca kurtulman lazım.

Anlayamıyorum hâlâ bu durumu, yanımıza her alfa gelişinde onu kıskanmamız mı gerekecek?

Cinsel rakiplerini kıskanmak kadınlara özgü bir harekettir. Erkekler böyle işlemezler ama günümüzde erkekler feminenleştiği için cinsel rakiplerini kıskanmaya başladılar. Yeterince erkek adam isen, kimseyi kıskanmana gerek yok.

Erkek adam aldatılmaz mı? Aldatılır. En alfa adam da aldatılabilir. Ama yetişkin bir erkek bundan korkmaz. Zira hem bunun ihtimali azdır hem de oldu mu erkeğe zarar verme şansı yoktur. Bu tür korkular, erkek cinsel çekiciliğinden yoksun ve bir kadına tamamen yatırım yapıp terk edilince yıkılacak adamların derdi.

Hipergami gerçeğini bilen bir erkek söylemesi ayıp gavat gibi hissetmez mi bu duruma kayıtsız kaldığında?

Gavat ne alaka? Yukarıda sıraladığın kırmızı hap mankafalılığı düşüncelerine devam edersen böyle absürt, saçma sapan ve alakasız şeyler düşünürsün.

Kırmızı hapı her bünye kaldırmıyor zira böyle gerçekten kopuk ve izole yorumluyorlar. Senin şu anki durumun şuna benziyor: Kırmızı hap sana trafik kurallarına uymazsan, iyi sürücü olmazsan başına gelecekleri gösteriyor. Zira sana nasıl sürersen sür, gideceğin yere mutlu mesut gideceğin anlatılmış. Kendin gibi sür, kimsenin sana şöyle ol demesine izin verme masalından uyanmışsın. Bu durumda trafik kurallarını öğrenmek, uymak ve iyi sürücü olmak şeklinde davranman gerekirken sen trafiğe çıkmaktan korkar hale geliyorsun.

Ailem Bana Destek Olmuyor | Ailem Bana Engel Oluyor

Merhaba millet. Ben Mr. Deer. ”Ailem bana destek olmuyor”, ”Ailem bana önayak olmuyor” diyen dostlarıma özel bir sohbet. Hem hayatını inşa ederken ailesi tarafından kararları ciddiye alınmayan veya ailesinin kendisine iyi bir örnek olmadığını düşünen dostlarımın sorunlarına dikkat çekiyoruz. Bireylerin yanı sıra ebeveynler içinde tavsiyeler sizlerle dostlarım, iyi seyirler!

 

Bir kadının sizinle ilişki istemediğini gösteren işaretler

Bir süredir bir kızla buluşuyorsunuz ama kızla ne olduğundan emin değilsiniz. Bu durumda olan erkeklerin %90’ı aslında Bir Getirisi Olmayan Arkadaşlar (Friends Without Benefits ya da Friendzone) ama azınlık gruba dahil yani kızla ara sıra yatıyor da olabilirsiniz.

Ama eğer şunları duyuyorsanız, çok büyük ihtimalle kız sizinle ilişki istemiyor. İlişki istemiyor ama yatıyorsa ne güzel ama ikisi de yoksa, sizin o döndüğünüz yörüngeden çıkıp gitmeniz en iyisi.

Sizin hayatınızda daha fazla yer işgal etmeye niyeti yoksa.

Sizinle ilişki isteyen bir kadın otomatik olarak sizinle beraber bir gelecek düşünmeye başlar. Bu başlangıçta beraberce yapacağınız küçük şeylerin planlarıdır ya da sizden beraber bir şeyler yapmak için plan yapmanızı ister.

İlişkiye evrilen süreç ilerledikçe kadın sizin daha fazla zamanınızı ve ilginizi işgal etmeye çalışır. Size daha fazla mesaj gönderir, gününüz hakkında sorular sorar, ne yaptığınızı ve tabii ki kiminle yaptığınızı öğrenmeye çalışır.

Bunların olması, “biz neyiz” sorusunun ufukta olduğunu gösterir.  Eğer bu davranışları görmüyorsanız, kız ya o noktada değildir ya da o noktada olmaya niyeti yoktur.

Sadece sizin onun için neler yaptığınızla ilgileniyorsa.

Sizinle ilişki düşünen bir kız ile sizin ilginiz hariç bir şey istemeyen bir kız arasındaki en önemli farklardan biri, konu siz olduğunuzda nelere odaklandığıdır.

Sizin hayatınızın nasıl gittiği ile gerçekten ilgileniyor mu yoksa arada nezaketen mi soruyor? Sizin hayatınızda olan biteni merak edip bunların içinde olmak istiyor mu, yoksa konu büyük oranda onun hayatı ve problemleri mi?

Size arzusu olmayan ama sizi yine de çevresinde tutmak isteyen kadın genellikle ben merkezci davranır. Bu kadın sizi ilginiz, desteğiniz ve potansiyel olarak Plan B değeriniz için çevresinde tutar ama size bir arzusu ve sizin için bir şey yapma isteği yoktur.

Bu, kendini kandıran erkeğe genellikle, kızın çok zahmet olmayan bazı şeyleri yapmaması ile görünür olur. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, “ben senin için şunu şunu yaptım sen benim için bunu yapmıyorsun” diye zırlamayın. Kızı orada bırakın gidin ve bir daha da sizin için masaya bir şey koymayan insana kendinizi bedava peşkeş çekmeyin.

Başka erkeklerden bahsediyorsa.

Eğer konuşma esnasında başka adamlardan “lafın gelişi” bahsediyorsa, bunun nedeni (a) sizi erkek olarak değil “kız” kanki olarak görüyor olması ya da (b) sizi kıskandırarak test ediyor olmasıdır.

Ama bir kadın spor salonunda kendisinden numara isteyen yakışıklıdan, sevgililerinden ya da kaçamaklarından bahsediyorsa, kızın erkek arkadaşı değil kız arkadaşı olma yolunda ilerlediğinizi düşünebilirsiniz.  Bir kadın eğer sizinle ilişki istiyor olsa, sizinle ilişki ihtimalini azaltacak şeyler yapmaz. Durumu daha karışık hale getirmekten korkar.

Bir kadın size diğer erkeklerle olan ilişki sorularını anlatıyorsa, arkanızı dönüp gidin. Bir daha da o kadının çevresinde uydu olarak dönmeyin.

“Kendine odaklanmak” istiyorsa

Bir kadın size “kendime, hayatıma odaklanmak istiyorum” diyorsa, bu sizi direkt sizi reddetmeden reddetmek için söylediği bir şeydir.

Kadın dilinde “kendine / işine / sınavlarına / hayatına odaklanmak”, ilişkiye açık olmadığı anlamına gelir … Spesifik olarak sizinle ilişkiye. O nedenle sonra onu başka biriyle görürseniz şaşırmayın. Zira bu tür kadın reddedişleri ne kadar genel söylenirse söylensin, spesifik olarak sizinle ilgilidir.  “Şu an ilişki istemiyorum” demek, hemen her zaman “seninle ilişki istemiyorum” demektir.

Bu, bir süredir görüştüğünüz ama size karşı bir şey hissetmeyen ya da ilişki içinde olduğunuz ama ilişkiyi bitirmek isteyen kadınınların çok kullanacağı bir bahanedir. “Şu an ilişki istemiyorum” diye sizden ayrılan kadınların önemli bir kısmının atlayacağı diğer erkek aslında çoktan hazırdır.

Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.

Sorun sende değil bende diyorsa.

Bir kadının ilişkiyi ya da sizin oldukça fazla yatırım yaptığınız yürümeyi terk ederken çok kullandığı bahanelerden biri de budur.  Bunun asıl anlamı şudur: “sorun sende”. Fakat kadınlar tartışmadan ve sizi direkt reddetmekten kaçındıkları için böyle söylerler.

Bu lafı genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız.  Sizin “efendi” özellikleriniz nedeniyle sizde sorun yoktur (!) ama bunlar yüzünden cinsel olarak itici olduğunuzdan sizi bırakmak ister ve bu da bir miktar suçluluk duygusu getirir.

Böyle bir şey duyduğunuzda onu ikna etmeye, onunla tartışmaya kalkışmayın. Devam etme niyetiniz varsa romantik olarak devam etmek istediğinizi ve fikri değişirse sizi aramasını söyleyin, arkanızı dönün ve gidin. Hatalarınız varsa bunlardan ders alın ama bu kadını ikna etmeye çalışmayın.

Sizin gibi birini bulabilmeyi çok istediğini söylüyorsa.

Bunu duyduğunuz anda, sizin için oyunun bittiğini anlayabilirsiniz. Game over. Arkanızı dönün ve gidin, bir daha kızı arayıp sormayın.

Bir kız bunu size cinsel / duygusal hiçbir çekim duymadığı ama sizin ona verdiğiniz şeyleri takdir ettiği zaman söyler.  Siz onun için hemen ulaşılabilecke noktaya gelmişsiniz ama o sizinle bir şeyler istemiyor. Bu lafı da genellikle fazla efendi, itaatkar, sıkıcı ve uysal davrandığınız için duyarsınız.  Ama daha önemlisi, kızın sizin ilginizi kazanmak için hemen hiçbir şey yapmadığı, ilginizi bedavadan peşkeş çektiğiniz durumlarda duyarsınız.

Arkanızı dönün, gidin ve bir dahaki sefere bu kadar bedava olmayın.

Her zaman meşgul ya da sizi ekiyorsa

Sizinle birlikte olmak isteyen bir kadın siz ne zaman buluşalım deseniz “meşgulüm” demez. Bir kadın tabii ki meşgul olabilir ve her buluşma teklifinizi kabul etmeyebilir ama bir kadın sizin için zaman ayırmaktan çok başka şeylerle meşgul ise, sizi pek istemediğini anlayabilirsiniz.

Sizinle telefonda iletişimden memnun olan ama buluşmaları çeşitli bahanelerle reddeden kadın, siz bedava ilginizden memnun olabilir ama sizinle işleri ilerletmek istemez. Mesela bir kadın mesajlaşmalarda istekli olabilir ama buluşmaya gelince “bakarız”, “himmm bilmem ki”, “bu aralat yoğunum”, vs. ile sizi reddediyorsa sizinle işleri ilerletmek istemiyordur. Hatta sizinle buluşmayı istemeyen bir kadın, sıklıkla başka biri ile buluşmaya zaman ayırabiliyordur.

Bir kadın özellikle de alternatif bir zaman önermiyorsa, sosyal medyada oldukça istekli olsa bile vaktinizi boşa harcıyor olma ihtimaliniz çok yüksek.

Sizin ve zamanınızın değerini bilmeyen bir kıza zaman harcayarak, kendinize ve zamanınıza değersizmişsiniz gibi davranmayın.

Bir sıcak bir soğuksa.

Sizinle ilişki için ilgilenmeyen ama sizin ilginizi isteyen bir kadının çok sık yapacağı şeylerden biri de, sizi bir iki adım uzakta tutacak şekilde davranmasıdır. Bu özellikle birçok tecrübesiz erkeğin takılıp kaldığı bir nokta. Zira kız ilgiden olmamak için sizi iki üç adım yakınına çekecek kadar sıcak davranırken, fazla yaklaştınız mı sizi iki üç adım uzakta tutacak kadar soğuk davranır. Birçok tecrübesiz erkek ise bu dinamiği tamamen yanlış anlayarak, daha fazla çabalayarak o üç adımlık mesafeyi kapatabileceğini sanar.

Bir kadın birgün “seni özledim” diyecek kadar sıcak, başka gün mesajlarınıza cevap vermeyecek kadar soğuk olabilir.  Böyle bir durumda olan tecrübesiz bir erkeğin kafası tamamen karışır. Tipik bir iyi çocuk, bardağın sadece dolu tarafına bakar ve soğuk günleri, sıcak günlerin hatırına tolere eder. İyi çocuk tam bir zihin jimnastiği kabiliyeti ile, kafasında prensese çevirdiği kadınla bir sonraki sıcak gün için sabırla bekler. Birgün umutla beklediği öpücüğü alabileceği umuduyla, kadının onayının peşinde koşarken, kendi özsaygısını çöpe atar.

Bir kadın bu davranışları sergileyen bir erkekten anladığı, kendisinin çok değerli biriyken erkeğin ondan daha değersiz olduğudur. Kadının böyle bir erkekle birliktelik istemesinin zor olduğunu söylememize gerek yok sanırım.

Kendinizi bu duruma sokmayın. Yakına kadar çekim (sıcak), aman çok yaklaşmasın diye itki (soğuk), bir erkeği yörüngede uydu yapar.

Şu an bir ilişki istemiyorsa

On milyonlarca erkeğin zamanını boşa harcamasına neden olan şeylerden biri de bu absürt bahane. Tecrübesiz birçok erkek bu bahaneye kelimesi kelimesine inanarak, “şu an ilişkiye hazır değilse hazır olmasını beklerim hatta onu ısıtmak için çaba da harcarım” diye yörüngede döner durur.

Kadıncada “şu an ilişki istemiyorum” demek, “seninle ilişki istemiyorum” demektir. Kadınlar  bunu genellikle size gerçeği direkt söyleyip sizi üzmemek için yaparlar. Ama bunu için için erkeği yörüngede tutmak için söyleyenleri de vardır.

Bu bahaneye inanarak umutla bekleyen birçok erkek-sat uydusunun sonunda şahit olduğu şey, kadının başka biriyle hemen ilişkiye hazır olmasıdır.  Ama on milyonlarca AFC, birinin kendisini seçmesi için onun yanında onun için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür ve bu bahaneyi olduğu şey gibi almanın daha mantıklı olduğunu anlamak istemez. Bu bahane bir reddediştir.

Bir kişinin sizi seçmesi ve sizin için hazır olması için onun yörüngesinde asla beklemeyin.

Sürekli olarak onun çerçevesindeyseniz

Bir kadının her dediği ile aynı fikirdeyseniz, aktiviteleri sürekli olarak onun müsait olmasına göre ayarlıyorsanız, kararları o alıyorsa, aranızdaki dinamiğin kontrolü onun duygularının, ruh halinin ve fikirlerinin elindeyse, onun çerçevesindesiniz.

Eğer kendi isteklerinin peşinde koşan, planlarını kendine uyan şekilde yapan, kendi gerçekliğini yaratıp şekillendiren, zamanını boşa harcayan veya saygısız kadınları hayatından çıkarmakta problemi olmayan bir insansanız, kendi çerçevenizdesiniz.

Bir kadın ile ilişkinizin ilişki olabilmesi için, rahatlayıp kontrolü size bırakarak feminen davranmasını sağlayacak şekilde, sizin çerçevenizde olması lazımdır. Eğer sürekli olarak onun isteklerine göre hareket ediyorsanız ve onun liderliğini takip ediyorsanız, kadını maskülen olmaya itiyorsunuz. Bu, kadının sizden soğumasına neden olur.

Bu tabii ilişkiyi zorbalıkla yönetmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu konuda zorlamadan, ufak ayarlarla ve sosyal zeka ile davranmanız gerekiyor.

İletişimi veya cinselliği başlatmıyorsa

Ham arzu, bir kadınla ilişkinizde nerede olduğunuzun en iyi göstergesidir. İletişimi ve seksi sıklıkla kadının başlatması da ham arzunun en iyi göstergelerinden biridir.

Elleri sürekli üzerinizde olan ve sizinle konuşmak için bahaneler yaratan kadın sizi fiziksel ve ruhsal olarak istiyordur. Böyle bir kızın “biz neyiz?” diyerek ilişki başlatmaya çalışması an meselesidir.

Ama burada dikkat etmeniz gereken bir şey var. Bir kadın doğal olarak arkadaş canlısı ve dokunmaya yatkın olabilir. Birçok kadın da uydusu olan erkeklere arkadaşça dokunabilir, koluna girebilir, omzuna başını koyabilir ve bazen elini tutabilir. Hatta bazı kadınlar sizi sizden istediğini alacak kadar ısıtmak için size dokunarak sizi manipüle edebilirler. Burada ölçüt, yoğunluk ve tutarlılıktır.

Eğer bir ilişki istiyorsanız ve bu ilişkinin sağlıklı olmasını istiyorsanız, kadının sizi sizin onu aradığınızdan bir tık daha fazla aradığı noktaya gelecek kadar yatırım yapmasını beklemelisiniz.

İletişimi sizin daha fazla başlatmanız ise sizin muhtaç ve itici olmanıza neden olabilir.  Aslına bakarsanız bir kadını itmek için en etkili yöntemlerden birisi, iletişimi sürekli olarak sizin başlatmanızdır. Kadına sizi özlemesi, sizi düşünmesi ve size ulaşması için zaman ve fırsat vermelisiniz.

Gerilimden çok rahatlık varsa

Bir kızın sizinle aşırı rahat olması, onun sizinle ilişki istemediğine dair güçlü bir işaret olabilir. Sürekli ulaşılabilir, itaatkar ve tahmin edilebilir olmanız, çekici değil iticidir.

Fakat burada denge önemlidir zira aşırı gerilim ve özellikle de bu gerilim negatif ise, drama, dengesizlik ve ayrılık getirir. Kötü çocukların sarhoş edici derecede çekici iken ilişkilerinin genelde dengesiz ve kısa ömürlü olmasının nedeni, bu dengesizliktir. Bir kadının kalıp ilişki geliştirebileceği kadar rahat olması, ama sizi tam olarak çözememiş olması en iyi karışımdır.

Aranızdaki şey tamamen fiziksel ise.

Biriyle beraber olamayan erkeklerin en çok içinde bulundukları durum friendzone olabilir ama tek durum bu değildir. Bazen cinsellik de işin içindedir ama ilişki olmaz. Niyetiniz buysa, eğer duygusal ihtiyaçlarınızı cinsel ihtiyaçlarınızdan ayırabiliyorsanız sorun değil ama bu tür ilişkiler sıklıkla bir tarafın duygusal olarak daha fazla yatırım yapması ve diğerini daha fazla istemesi ile sonuçlanır. Özellikle de erkek tecrübesiz ise, bir süre sonra kadının içine düşer ve olayı ilişkiye çevirmeye çalışır.

Genel kural şudur: erkek cinselliği, kadın ilişkiyi daha fazla ister. Eğer roller değişirse, erkeğin hüsrana uğraması büyük olasılıktır. Bu nedenle aranızdaki şeyi tek eşli ilişkiye çevirmeye çalışan siz olmayın.

Eski sevgilisini unutamamış ise.

Bir kadın başka bir erkeğe yatırım yapmış halde ise, size yatırım yapamaz. Özellikle de yeni ayrılmış bir kız, eski sevgilisini hala tam unutmamış ise, sizinle ilişkiye ya açık olmayacaktır ya da rebound ilişkiye girecektir.

Eğer eğlencenize bakıyorsanız, rebound ilişki büyük sorun değil ama kadına gerçekten bağlandıysanız çok can sıkıcı bir durum. Kural olarak eğer ilişki istiyorsanız, eski sevgilisini unutamamış kızı anlayabilmeyi ve ona duygusal yatırım yapmamayı öğrenmeniz gereklidir.

Gerekli Zihin Değişikliği

Yukarıda bahsettiğimiz durumlarda çakılı kalmış erkeklerin ortak noktası, kendilerini zihin merkezlerine koymamalarıdır. Bu erkekler, kendilerini (de) ödül olarak görmezler.

Birçok erkek böyle bir durumda kendine ve bize şöyle soruyor:

“Neden benimle ilişki istemiyor? Benimle ilişki istemesi için ne yapmalıyım?”

Oysa şu soruyu soracak şekilde zihinsel değişim geçirmelisiniz:

“Neden bu kızla ilişki isteyeyim? Benimle ilişki için bir şeyler yapıyor mu?”

Kendini ödül olarak görmeyen bir insan maalesef kendisini ödül olarak görmeyenlerin peşinde koşup, kendisini ödül olarak görenleri hor görmeye (yani ben ödül değilim zihin yapısını doğrulamaya) meyillidir. Kendinizi ödül olarak görürseniz, sizi ödül olarak görmeyenlere şans vermemeye, sizi ödül olarak görenlere emeklerinin karşılığını vermeye meyilli olursunuz.

İlişkilerde başarı daha çok sizin doğru zihin yapısında olmanıza bağlıdır, ne kadar çaba harcayıp peşinde koştuğunuza değil. Siz erkek olarak önce başarı ve değer peşinde koşmalısınız, kadın peşinde değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz, daha hızlı yanıtlar alabileceğiniz Patreon kanalımıza üye olabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Mektup arkadaşı modu ile kendini friendzone’a atmak

Saha raporu – Hapı Yutmak yazısında Hank Moody şöyle yazmıştı:

2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Bir kadınla tanıştığınızda yapabileceğiniz hataların en geri dönüşsüzlerinden birisi, nedeni ne olursa olsun o kadınla buluşup yürümek yerine uzun uzun mesajlaşıp konuşmaktır. Bu süreç sizi her zaman olmasa bile büyük ihtimalle pipisiz mektup arkadaşı (Corey Wayne’in daha ağır tabiri ile gay erkek kız arkadaşına – gay male girlfriend) çevirir. Öyle ki, kadın aslında başında sizden hoşlanıyor olsa bile kendi kendinizi friendzone’a atarsınız.

Yani çoğunuzun sandığının aksine hergün saatlerce konuşup mesajlaşmak iyi bir şey değil. Burada yorumlarda bunun yüzlerce örneği var ve yaptığım görüşmelerde de onlarca kere karşılaştığım bir şey:

aynı gün sohbetin sonunda instagramdan da takip etti beni.sonraki 2-3 gün iyice samimileşince numarasını istedim ve whatsapptan devam ettik.ayrıca her akşam da discorddan sesli konuştuk … (günler sonra) … ama dün bana şöyle bir mesaj attı: ben daha fazla yapamıyorum ilişki insanı olmadığımı,özgürlüğüme düşkün olduğumu biliyordum yine de denedim olmadı.

2-3 ay önce bir kızla konuşmaya başladım sonra muhabbet ilerledikçe ben ona karşı farklı duygular hissettiğimi belli etmeye başladım ama baktım ki bu arkadaş olarak düşünüyor yani öyle diyordu

Bu kapanmalar bitene kadar kızı sıcak tutmak için hergün konuşuyorduk öyle ki bazen sabahlara kadar saatlerce konuştuk … Bana karşı bir şey hissetmiyormuş.

Burada birkaç problem var. Birincisi ve daha az etkili de olsa sıklıkla başınıza gelecek olan, sizden daha hızlı bir erkeğin (ki şu şekilde telin öbür ucunda kalan adamdan hızlı olmak marifet değil) öne geçmesi. Yani geride kalma ihtimaliniz çok yüksek.

İkincisi, telefonda veya mesajda tüm hayatınızı ortaya döküp sizinle ilgili bir merak veya gizem bırakmıyorsunuz.  Bu, kızla buluştu mu çenesi düşen ve tüm gizemi öldürüp başından kaybeden adam ile aynı şey.

Üçüncüsü ve en önemlisi, sizin oyununuzun ve cinsel çekimin %80’i vücut dili, koku ve fiziksel olarak tenlerinizin birbirinden birkaç santim uzakta olması. Bunlar olmadan sadece konuşup mesajlaşmak kızın kızlarla yaptığı bir şey ve farkında olmadan kızın kız arkadaşı olmakla özdeşleşiyorsunuz.

Dördüncüsü, bir kızla hergün saatlerce konuşabilen veya sürekli mesajlaşan bir adamın hayatında ne yoktur sizce? Bir amaç yoktur. Başka bir kız yoktur. Farkında olmadan amaçsız ve tercih edilmeyen biriyim diye sinyalliyorsunuz. Gerçi bir çoğunuz öylesiniz ama bunu sinyallemeseniz daha iyi olmaz mı?

Ama abi kız sürekli konuşmak ve mesajlaşmak istiyordu!

Olabilir ama bu bahane değil. Kızlar da biriyle ilişki potansiyelini bok etme potansiyeline sahipler ve kızın bunu bok etmesine izin vermeyecektiniz. Ayrıca bunu bir çeşit shit test olarak algılayın. Kızın bilinçaltı algoritmaları sizin saatlerce mesajlaşacak kadar içine düşüp düşmeyeceğinizi test ediyor.

Buna karşı koyun. Sürekli mesajlaşabileceği biri olmayın. Ayrıca daha önce bahsetmiştik, kırmızı hapın birinci işlevi iyi kızın içindeki iyiyi, bozuk üzümün içindeki bozukluğu hemen açığa çıkararak kızları elemektir. Yani sürekli mesajlaşmamaya siz kibarca direniyorsanız kötü tepki veren kız, testi geçemez ve kendi kendini eler. Yani “kırmızı hapı uyguladım kız mesajlaşmıyorsun diye kayboldu, nerede bu devlet?” diye isyan etmeyin. Kırmızı hap tasarım olarak en öncelikle erkekleri sürekli beta öder bir konumda acı çekecekleri ilişkilerden uzak tutmak için var, her kızla oldurmak için değil. “Ben yalnızım arkadaşım, kırk yılda bir kız buluyorum, bir kız olsun da çamurdan olsun, kuruşu kuruşuna öderim” diyorsanız yanlış sitedesiniz.

Bakın tekrar ediyorum, haftalarca mesaj / telefon iletişiminde kalıp buluşmazsanız, başında size ilgisi olan kızın friendzone’una girebilirsiniz. Kızlar erkeklerin liderliğini takip ederler ve siz “ben mektup arkadaşıyım” moduna girerseniz bir süre sonra kız “mektup arkadaşım” diye hissetmeye başlayabilir.

Ama abi Eylül’e kadar buluşamayacağız, kızla sürekli mesajlaşmazsam beni unutmaz mı?

Kızın sizi unutmaması için haftada bir iki mesajlaşmanız yeterli ama evet kız sizi unutabilir. Fakat gerçek hayat tecrübesi birçok durumda kızı buluşma gününe kadar ara ara yoklamanızın ya da hatta unutup buluşabileceğiniz zaman aramanızın daha etkili olacağını gösteriyor. O zaman hala boşta olursa buluşursunuzü, boşta değilse başkasına yönelirsiniz. Kız beni unutmasın diye arkadaşa dönmenizin bir manası yok.

Der Algorithmus

Şu algoritma oldukça basit ve sizin fazla ilgi / kaynak / zaman harcamadan kadın – erkek ilişkilerinde başarıya ulaşmanız için önemli. Basit derken anlatması basit, uygulaması zor. Özellikle “ama ödemezsem giderse, bir adım daha atsam belki olacak” ruh haliyle.

Kızla tanıştınız ve mesajlaşıyorsunuz. Ya da telde konuşuyorsunuz. Aranız çok sıcak. Eğer gündüz oyunu, hayat oyunu, Tinder, Instagram gibi bir yerden tanıştıysanız en geç bir hafta içinde buluşma teklif edin. Buluşma teklifi kabul olmazsa biraz daha iletişim kurun ve 5 – 7 gün içinde bir daha buluşma teklif edin. Önceki teklif hiç olmamış gibi. 2 kere reddedilirseniz next. Size ulaşmaya devam ediyorsa bir süre sıcak ama kısa kesin ve ona buluşma teklif etmek için şans verin. Eğer bir hafta içinde bu gelmiyorsa salın gitsin. Diğer kızlara odaklanın.

Buluşuyorsanız 3 -4 buluşmada kıza yürüyün. Bir iş çıkmıyorsa nextleyin.

Peki kızla yakın zamanda buluşma şansınız yoksa? Buluşma olacak zamana kadar bırakın. O zaman aklınıza gelirse yeniden mesajlaşma başlatın. Buluşabilirseniz, buluşursunuz. Buluşamazsanız, kızı biri kaptıysa, kısmet değilmiş. Birbirinize yazılı değilmişsiniz demek ki 🙂 Sizin de eliniz armut toplamıyor ya da beş kız kardeş ilişkisi için yok herhalde. Daha olabilir, buluşabilir, buluşmaya istekli kızlara zaman ayırıyorsunuz.

Kızlarla Sokakta Nasıl Tanışılır | Kızlarla Tanışma Video Tam Analiz (İNFİELD]

Merhaba millet, Ben Mr. Deer.  Kadınlarla tanışırken nelere dikkat ediyorum. Neler yapıyorum tam analiz videosu sizlerle. Kadınlarla başarılı olmanız için gereken TEMEL şeyleri anlattım, dikkat bu video ansiklopedi niteliğinde. İYİ SEYİRLER!

Diğer postlarım ve yazılarım için tıklayınız.

Okuyorum abi

“Abi siteyi iki senedir okuyorum ama …”

“Peki kızlara yürüdün mü?”

“Abi bak her gün 2 saat okuyorum, yayınları dinliyorum, 5 saat twitter’da feministlerle çarpışıyorum, ekşide meriç göt ediyorum.”

“Peki disiplinli bir şekilde çalışıyor musun?”

“Abi bak anlatamadım … okuyorum ben ya.”

Rollo’nun harika yazısına rağmen çoğu okuyucu maalesef burada üretilen içeriğe müptela olmanın, kendi başına bir harekete geçmeme bahanesi olabileceğinin farkında değil. Hergün podcast, blog yazısı, sosyal medya girişi, vs. tüketerek saatler harcayan bu arkadaşlar, hiç harekete geçmiyorlar ama olsun. Kırmızı hapın süper kahramanı, kızların elbiselerini yırtarak kendilerini kucağına attıkları, her baktığını eriten, nice donlar ıslatan Chad Thundercuck olmaktan sadece bir adım uzaktalar (!).

Neden buradasınız? Umarım bu soruyu ciddi ciddi düşündünüz çünkü bu soruyu cevaplayamazsanız, burada olmaktan çok fazla bir değer elde edemeyeceksiniz. Sizin için ideal sonuç ne olmalı bilmeniz gerekiyor. Yoksa tercih yapamazsınız ve yaptığınız tercihleri uygulayamayıp istemediğiniz yerlere doğru yol alabilirsiniz.

Böyle bir hedefiniz, vizyonunuz yoksa, dış etkilerin rüzgarında savrulur durursunuz. Burada hayatınızı finansal, cinsel, maskülenite ve güç açısından geliştirmenize yardımcı olacak, ihtiyacınız olandan çok daha fazla içerik var. Ama ne istediğinizi, neden burada olduğunuzu bilmeniz gerekiyor.

Buraya gelen hemen her erkek, başında bir problem ile geliyor. Bu problemin ne olduğunu bilmiyor ama neden olduğu acının tokadıyla en azından zihni bir problem olduğunu kavramış oluyor. Kişi, gelecekte bu acıyı yeniden yaşamamak için problemin ne olduğunu ve bu problemi nasıl aşacağını öğrenmek istiyor. Kız arkadaşlarının kendilerini neden terk ettiğini, neden hiçbir kızla birlikte olmadıklarını, neden aldatıldıklarını, neden erkek arkadaşlarının kendilerine saygı duymadığını, neden herkesin ayak paspası olduklarını bilmek ve bu durumu düzeltmek istiyorlar.

Ve eğer beni, burada yazan arkadaşları ve siteyi ciddiye alırlarsa ya da en azından bir bakalım ne diyor bu adamlar gibi bir zihin açıklığına sahiplerse, burada problem ayrıntıları ile anlatılıyor. Yani bilgiyse bilgi. AMA burada bir tavuk – yumurta çıkmazı var. Bilgi, uygulanmadığı sürece değer yaratamaz.  Fakat durumunuzu anlamadan da uygulamaya geçemezsiniz zira bunun için bilgi lazım. Sadece tavuk – yumurta problemi olsa iyi, burada ciddi bir tuzak var. Bilmeniz ve düşmemeniz gereken bir tuzak.

Bilgi sizin problem çözme kabiliyetinize çok şey katabilecek iken, uygulamaya geçmeme bahanesine de dönebilir. Çünkü bir konu hakkında bilgi kazandığınız sürece, bu problem üzerinde çalışıyormuşsunuz gibi hissedersiniz.

Bu tuzağa düşen birçok erkek maalesef analiz felcine hapsoluyor ya da buradaki “Benim Hapım Kırmızı Kulübünün” bir parçası olmaktan zevk alırken asıl problemlerini ya da neden burada olduklarını tamamen unutuyorlar. Bir şey yapıyorum mastürbasyonunun getirdiği iyi hisler ile dolduktan hemen sonra, internette sörf dolu yalnızlıklarının, başarısızlıklarının dipsiz kuyusuna daha beter batıyorlar.

Sahi neden buradasınız? Mahmut’un edebi dili ile entellektüel birikiminizi geliştirip, fular ve piponuz ile laptop dizde “meriçlerle” klavye kapıştırmak için değil herhalde. Gitar metodu kitabını 100 kere okudunuz ama neden elinize aldığınızı hatırlıyor musunuz? Tüm terimleri bilip, forumlarda bilgi tokuşturmak için değil herhalde. Gitar çalmak istiyordunuz.

Gözle – Konumlan – Karar Al – Uygula Döngüsü

Eğer öğrenme sürecinizin işinize yaramasını istiyorsanız, John Boyd tarafından geliştirilmiş olan OODA loop (observe–orient–decide–act) gibi bir döngüyü uygulayabilirsiniz.

Öncelikle kendinizi ve bulunduğunuz yeri gözlemlemelisiniz. Mesela, cinsel pazarda nerede olduğunuzu gözlemlemelisiniz. Cinsel pazarın ne alemde olduğunu gözlemlemelisiniz. Eğer başarı istiyorsanız, şu an neredesiniz? Günlük alışkanlıklarınız neler, başarılı olmaya artısı ve eksisi olan davranışlarınız neler?

İkinci adımda ise kendinizi konumlandırmalısınız. Cinsel pazardaki konumunuz nedir? Başarı yolunda neredesiniz? Burada önemli olan, zihinsel modellerinizin gerçeklik ile mümkün olduğu kadar bağlantıda olması. Gerçekliği olduğu gibi görmeniz lazım. Ne olduğundan kötü, ne de olduğundan iyi ama olduğu gibi. Bunu yapmak alçakgönüllülük ister, cesaret ister ve ilk adımla beraber bilgi ister. Kırmızı hap farkındalığı sizin için ilk iki aşamada çok yararlı olacaktır zira uzun süreli beyin yıkama nedeniyle gerçeklikten kopuk vaziyetteyseniz, daha gerçekçi bir model sunar.

Kırmızı hapa, bir bölgenin haritası gibi bakabilirsiniz. Mavi hap da aynı bölgenin haritası. Siz A noktasından B noktasına gitmek istiyorsunuz, daha doğrusu kafanızda A noktası (olduğunuz yer) ve B noktası (olmak istediğiniz yer) var. Sorun şu ki mavi hap haritasında (zihinsel model) A noktası çayır çimen bir alanda (teyzelerin bir numarası, kıymeti sonradan anlaşıklacak pırlanta gibi iyi çocuk) fakat gerçeğe daha yakın kırmızı hap haritasında bataklıkta gösteriyor (sinsi ve zayıf average frustrated chump). B noktası mavi hap haritasında dağların yamacında pembe panjurlu, mutlu mesut bir ev (kıymeti sonradan anlaşılmış ve son gülen olmuş iyi çocuk) ama gerçeğe daha yakın kırmızı hap haritasında aynı nokta bok çukurunda (nafaka motherfucka ya da evlimutsuzporno bağımlısı).

Üçüncü adım ise karar vermek. Birinci ve ikinci adım, üzerlerinde karar verebileceğiniz yeterli sayıda fikir üretmiş olmalıdır ve bu şekilde artık bir karar verebilirsiniz. Bu kolay bir iş değil zira bu aşamada kararlarınızı test etmeniz, zayıf noktalarını bulmanız ve ortaya çıkabilecek sorunları ilerde gözlem aşamasında değerlendirmeniz gerekli.

Dördüncü adım ise basit: harekete geçmek. Tüm adımların amacı budur: kararlarınızı aksiyona dökmek ve aksiyona geçtiğinizde öğrendiklerinizi sonra kullanmak üzere depolamak.

Fakat çoğu erkek, kırmızı hap haritasını alıp inceleyerek bataklıktan bataklığın kenarına çıkıyor, B noktasına yürümemesi gerektiğini anlıyor ama kırmızı hap haritasında istediği yere yürümüyor da. Haritayı inceleyip duruyor, forumlarda insanlara B noktasının kötülüklerini saydırıp, kırmızı haptaki C noktasını ballandıra ballandıra anlatıyor. Ama yolu yürümek zor ve sıkıntılı olduğundan orada öylece bekliyor ve daha da kötüsü ilk batalık gülü ayartması ile hop yeniden bataklığa dalıyor.

Niye buradasınız?

Bunu bir daha düşünün. Burada analiz felci geçirmek için durmuyorsunuz, bir yere gitmek istiyorsunuz ve araziyi tanımaya çalışıyorsunuz. Ama ondan sonra yürümeniz lazım. Yürümek zorundasınız. Siz yürümeseniz bile zaman sizi iteleyip duruyor zaten. Bugün 23 iseniz 10 sene okuyup aynı yerde duran bir 33lük olabilirsiniz. Buna izin vermeyin.

Son olarak burada feminizm veya politik doğruculukla ilgili daha çok savaş materyeli olması gerektiğini düşünenlere bir şeyler söyleyeceğim. Bunlara çok bulaşmamaktaki temel nedenim, birçok insanın bu kollektif savaşlarda feminist / politik doğrucu SJW göt etmek ile uğraşmayı, kendi hayatlarında yapmaları gereken şeylerden kaçmak için bahane olarak kullanmaları.

Carl’ın (Black Label Logic) çok güzel özetlediği gibi:

Politikanın ve kültürel savaşların maskülenite ve hepimizin yaşadığı ortam üzerindeki negatif etkisinin farkında olsam da, bunların tek yapabildikleri, kurallar koymak ama kadınların koyduğu kurallar betaları bağlar. Bu probleme Jordan Peterson odanı topla metaforu ile değiniyor: Dünyadaki problemleri çözmeye yeltenmeden önce kendi hayatınızdaki problemleri çözün. Birçok erkek için, sürüye katılıp dünyanın problemlerini çözme savaşına katılmak çok kolay ama kendi hayatına nesnel bir çerçeveden bakıp, enkaza dönen yaşamını yoluna koymak kat be kat daha zor.

Sen iki yüzlü! Önce kendi gözlerindeki perdeleri kaldır da, sonra biraderlerinin gözlerindeki perdeleri kaldırmaya yelten.
King James

Başkalarının, dünyanın ve evrenin yanlışlarını göstermek çok kolay. Şipşak değerlendirmeler yapmak ya da kendi üzerinde, sana ilerleme, saygınlık ve başarı vaadeden şeyler üzerinde harcayabileceğin zamanı daha büyük bir organizmaya katılıp harcamak çok daha kolay. Ama bunu yapmak gerçekte bildiğin slacktivizm (*) .

This shit is a log

(*) ingilizce slacker (tembel, uyuşuk )ve activism (eylemcilik) sözcüklerinin birleşimiyle oluşmuş, internet ve sosyal medyada yaygın eylemcilik biçimi.

Kırmızı Hap ve Geleneksel Cinsiyet Rolleri

Soru: Kırmızı hap bir öğreti olarak geleneksel cinsiyet rollerini destekliyor yani kırmızı hapın gelenekçi yönünden söz edebiliriz …

Aslına bakarsan öyle bir şey yok. Bundan daha önce Karım benden çok kazanıyor yazısında bahsetmiştim. Bu yanlış anlaşılan bir şey:

Kırmızı Hap, Geleneksel Muhafazakarlık ve Modern Zamanlar

Kırmızı hapı içinde bulunduğumuz ortama adaptasyon olarak değil, geçmişe (aslında varolmayan ve kartpostallardan veya filmlerden yansıtılan bir masal geçmişe) dönüş olarak uygulamaya çalışan çok erkek var. Özellikle de geleneksel muhafazakar geçmişe sahip erkeklerin çözümü bu. Geçmişe dönmek.

Oysa kırmızı hapı evliliğe uygularsak amaç kadını yeniden mutfağa sokup iş yaşamından çıkarmak değil, günümüz dünyasında bir aileyi, o ailenin tüm bireylerini mutlu edecek şekilde verimli ve  etkili olarak kurup yaşatmaktır. Erkeğin dominant (lider) olduğu metod kendini ispatlamış ve güvenilir bir yöntemdir ve bu nedenle de kırmızı hap tarafından benimsenmiştir.

Heteroseksüel ilişkileri en sağlıklı yürüten ayar, erkeğin onay beklemeden liderlik ettiği ayardır.

Burada anlatıldığı gibi, gelenekselden daha çok evrimsel bir rolü, erkeğin liderlik ettiği bir rolü destekliyor ama geleneksel de diyemezsin zira kadını yeniden mutfağa sokmak ya da iş yaşamından çekmek veya sadece anne haline getirmek gibi bir gelenekselcilik yok burada (kırmızı hapın içinde bunları savunanlar olsa da).

Soru devam: Kadınlara az ilişki yaşamaları, erkeklerin de kendilerini yüceltmeden önce evlenmemeleri tavsiye ediliyor. Ancak bütün erkekler otuzlarına kadar tek eşli ilişkiye girmeyip tabak çevirirlerse, kadınlar nasıl az ilişki yaşayacak? Tabak çevirmenin geleneksel rollere ve geleneksel topluma ne etkisi olabilir?

Güzel soru. Öncelikle erkeklerin çoğu tabak çevirmeyecek. İkincisi, kadınların çoğunun tabak çevirme olayına girmediği ama erkeklerin tabak çevirdiği bir durum mümkün. Zira kadınlar tabak çevirdi mi erkeklerden çok daha fazla sayıda tabak çevirebiliyorlar. Çok fazla ilişki yaşayan bir kadın, çok fazla ilişki yaşayan bir erkekten çok daha fazla ilişki yaşayabilir.

Diyelim ki bir adaya 100 erkek ve 100 kadın koydun. Burada örnek olsun diye sayıları abartacağım. 10 kadın her erkekle yatsın ama 90 kadın ya bir – iki erkekle beraber olsun ya da hiçbir erkekle birlikte olmasın. Bu durumda her erkek en az 10 kadınla birlikte olur, 10 kadın 100 erkekle ama kadınların 90%’ı çok az erkekle. Bazı erkekler tabak çevirdiklerinde, bazı kadınların da kendilerini tabak diye çevirebileceğini fark edemiyorlar. Çok az ilişkisi olan kadın da tabak çevirmede karşınıza çıkabilir ama erkeklerin çok azı tabak çevirdiğinden bu pek bir etki yapmıyor.

Cinsel devrimi suçlayın, erkekleri değil yazısında bundan biraz bahsediliyor:

Erkeklerin önüne gelenle yatma isteği sadece kadınlar da buna uyduğunda uygulanabilir. Ve kadınlar aptalca on yıllardır buna uyuyor.

Kadınlar kendi güçlerini azaltan bu duruma kandırıldılar, cinsel özgürlüklerini çok sevdiklerinden değil (bazıları sevse de), Gloria Steinem ve Bolick’in annesi gibi kadınların onları eski cinsel değerlerin evlilik ve çocuk ile beraber kadınları baskı altında tutan öğeler olduklarına inandırdıkları için.

Ortaya çıkan sonuç : azalan evlilik oranları ile çocukların hayatının kararması, yanlız annelerin hayalkırıklıkları, yanlız erkeklerin daha az mutlu olması (yalnız erkekler evli erkeklere göre daha fakir ve mutsuzlar). Cinsel devrim korkunç bir tahribat yarattı, kurbanları sebebin cinsel devrim olduğunun farkına varmasa bile.

Kırmızı hapın bir adaptasyon stratejisi olduğundan bahsettik. Şu anki ortama adaptasyon. Aslına bakarsanız gelenekçiliği bırakın ortamı kullanarak eskiye gitmeyi engelleyen bir strateji. Ama cinselliğin kapı bekçisi olması gereken kadınlar bu görevi sıkı bir şekilde yapmaya başlarlarsa yani ortam değişirse, ona da adaptasyon sağlanabilir.

Beni en çok güldüren şeylerden birisi de, tabak çevirmek, evlilik öncesi cinsel ilişki, geç evlenmek ya da evlenmemek, erkeklerin geleneksel kendilerini feda etme rolünden sıyrılıp kendilerini merkeze koymaları, vs. gibi öğeler içeren bir stratejiye sağ / geleneksel / muhafazakar denilmesi. İnsanın bunları sağ görmesi için ciddi oranda sola kaymış olması lazım 🙂 Bu etikete neden olan şey kırmızı hapın gelenekçi olup olmaması değil, feminen önceliğin erkekler aleyhine güç kazanmasına karşı olması. Feminen öncelik kendisini devrimci saydığı için, kendisine karşı olan şeyleri de gerici diye yaftalayıp saf dışı etmeye çalışıyor. Aşırı dincinin herkese kafir, aşırı sağcının herkese komünist, aşırı solcunun herkese faşist, feministin erkek hareketlerine ataerkil demesi gibi. Oysa benim gördüğüm bu sitede yazanların ve siteyi okuyanların ezici çoğunluğunun ortanın sağında ve solunda olmaları.

Bu arada tabak çevirmeyle ilgili defalarca söyledik: Tabak çevirirken her kızla yatmazsınız. Aslında tabak çevirenlerin ezici çoğunluğu için bu, farklı kızlarla buluşup aralarından öne çıkan ile birlikte olmak, kendini ilişki olana kadar alternatiflere kapamamak şeklinde olur. Yani tabak çevirmeyi bir orgy olarak düşünmeyin (öyle yaşayanlar olsa da), alternatifler arası seçim yapma şansı olarak düşünün.

Bakire Kız Arayışı ve Evlilik | Bakire Kız Miti

Selamlar Dostlarım ben, Mr. Deer. Bu sefer konumuz Bakire kız miti. Konuyu Kırmızı Hap yazarı Karanlık Ruya ile birlikte ela alıyoruz. Erkeklerin neden evlilik için ilk kriteri bakireliktir? Bu strateji doğru mudur? Bir kadının geçmişi uzun dönemli ilişkide ne kadar önemdir? Geçmişini nasıl öğrenebiliriz, evelenmeyi düşündüğümüz bir kadında nelere dikkat etmeliyiz; Sorularını ve daha fazlasını aşağıdaki podcast de inceliyoruz.  İyi Seyirler!