Burada sıklıkla şahit olduğum bir uçlarda düşünme – siyah / beyaz düşünme problemi var. İki örnek :
Domdom yazmış :
Yani bu dünyada minimum duygu hissetmek lazım, mantıkla haraket ediyoruz. Böyle yaparsak doğru yoldayız ama ölümden sonra ise bile her şeyin bitmesi iyice insanı dünyadan soğutuyor.
Alfaisloading yazmış :
işin doğrusu kırmızı hapla birlikte deyim erindeyse kadınlara cinsel arzu veya beğeni dışında birşey duymamayı öğrendim. Julyetini arayan Romeo duyglarımı kaybettim adeta duygusuz bir robot gibiyim, anlayışım daha çok bir ilişkinin bana getireceği haz ve konfor ile ilgili ama, zerre şikayetçi değilim.
Bunun üzerine yorumlarda göreceğiniz üzere “salya sümük duygusallık aşırılığından robotluk aşırılığına gitmeyin, asıl gidilmesi gereken denge noktası” ve şöyle bir yorum aldım :
sen değilmisin disney masalarını unutun diyen?
Bu siyah – beyaz düşünce şekli, standart feminen beyin yıkamanın sonucu. Günümüz erkeğini feminen buyruğun kullan at erkeği yapan zihniyet erkeğin bu zincirlerinizden kopmanıza neden olabilecek her düşünceyi, diğer birçok ideoloji gibi kendi radikal görüşüne uymayan her şeyi öbür aşırı uçta diye yaftalıyor.
Aşırı sağcıya göre aşırı sağcı olmamanın alternatifi komünist olmaktır, militan kömüniste göre ya solcusundur ya faşit, DAEŞe göre Türkiye’deki müslümanların 90%si kafirdir zira ya onlar gibi inanırsın ya da kafirsindir. Sizin beyninize yıllarca duygularının kuklası olmak norm olarak pompalandığından duygularınızın kontrolünde olmayın mesajını duygusuz olun okuyorsunuz. Kadının önünde secdeye yatan sünepe mavi haplılık norm olduğundan maskülen olun mesajını acımasız bir piç olun okuyorsunuz. Kadını merkeze koymak norm koymamak kadın düşmanlığı olarak öğretildiğinden kendinizi merkeze koymayı kendinden başkalarını hiç düşünmemek okuyorsunuz. Neden? Zira Matrix için iyi çocuk değilsen kesin çok kötü çocuk olursun o nedenle uslu uslu iyi çocuk olmalısın. Kadını merkeze koymuyorsan bencil piçin tekisin, kendinden başka kimseyi düşünmüyorsun, vs … Bunlar matrix’in propogandası.
Bir yatırım tavsiyesi olarak kırmızı hap yazısında değindik. Adama bir hisseye çok yatırım yapma her şeyini kaybedersin diyorsun, adam hiç para yatırmadan para kazanmaya çalışıp bir bok kazanamayınca bana çıkışıyor : iyi de hiç para yatırma diyen sen değil misin? Hayır birader, ben değilim. Öyle algılayan sensin ve bunun sebebi de bence burada bahsettiğim propoganda.
Kafanıza yerleşmiş mavi hap yazılımı yaşamak için aşırı duygusallığa muhtaç,dengeli bir duygusal güce davet her mesajı “duygusuz robot ol ya da minimum duygu” algılama nedeniniz budur. Çoğu erkeğin KHyı reddetmesi de bu yüzden. KHnın her dediğini en radikal uçta anlamalarına neden olan bir yazılım var.
Kötüsü, kırmızı hapla tanışan birçok kişi bu yazılımı hala taşıyor. Aşk çok zararlı derken aşk olmazsa hayatının tatsız tutsuz olacağını ama bunun kırmızı hap gerçekliğinin kaçınılmaz bir yan etkisi olacağını sanıyor. Ya da kırmızı hapı kabul etse de bunu duygusuzluk olarak kabul ediyor.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Evet o robotlardan biri de benim.
Redpill felsefesi ile ne zaman düşürsem aha yine tuttu felsefe diyorum.
O kız senin değil. sadece senin sıran. Olayı da siyah-beyaz kavramına deparla koşmanı sağlıyor.
Her geçen günde yaşananlar doğrultusunda felsefenin haklı çıkması yine siyah-beyaz yapıyor.
Çok sağlam robot oldum, motivasyonum yok.
Duygularım öldü.
Siyah Beyaz = Düşünme tembelliği=Stratejik Zayıflık
Duygular işin içine girince zaten iyi kötü olayına girersin ama realist bir bakış açın varsa iyi kötünün ötesinde bir bakış açın olur
Duygularım öldü ama robot oldum falan geç bunları
Duygusal olarak güçlenme işsin belki o ayrı
Eskiden darktriad olayını araştırınca ota boka dt derdim büyük hataydı.
Şimdi insanları okumanın daha büyük beceri ve sosyal zeka gerektirdiğini anladım
Bunu yazan adamların bir çoğunun içinde hâlâ duygusal kız çocuğu yattığını düşünüyorum ben. Zamanında çok fazla duygusal yatırım yapmış, artık yatırım yapmaktan, eski hayal kırıklıklarını tekrar yaşamaktan öyle korkar hale gelmiş ki, kendince “ben robota dönüştüm” savunma mekanizmasını geliştirmiş. Her şeyde olduğu gibi rasyonel olmanın da fazlası yanında bunalımını getirir. Duygusal yatırım yapmadan, karşı taraftan aldığın duygunun hazzına varamazsın.
Mükemmel bir yazı, aklında cok fazla yanlış düşünceye sahip olan bir insan için rutin halinde okunması gerek diye düşünüyorum emeğine sağlık Mahmut Abi.
bende bu konuda çok düşünceliyim… nerdeyse kimseye eyvallahım kalmadı, arkadaş sayım çok azaldı. belki de doğru olanı budur onlar gerçek bir arkadaş değildi kırmızı hap ve diğer kişisel gelişim kitapları sayesinde onları ayıkladım… ancak bende hapı aldıktan sonra 0 ve 1 arasında gidip geldim asla yerine göre 0.4 veya 0.7 olamadım sanırım bu kırmızı hap mankafası konusu ile alakalı. kızgınlık aşaması çok sert olduğu için ve genelimde mükemmeliyetçi bir yapı olduğu için doğru düzgün rayına oturtamıyorum ve çoğu kişi böyle Mahmut abi bu konuda daha çok yazı bekliyoruz
Duygusuz robot aslında bir mavi haplı savunma mekanizması. Yani aksini yaparsam kendimi kapıp koyveririm, en iyisi duygusuz olayım şeklinde ortaya çıkar (görünmek/imajı çizmek) ki hepten boka sardırır. Kırmızı hapı mavi hap idealleri için kullanma konusu iyi idrak edilmeli. Altta çalışmaya devam eden program yeni öğrenilen programı kendine hizmet için kullanmaya çalışıyor.
Herşeye isim koymaya ne kadar meraklısınız amk, bu lafı ben söyledim, Mahmut bey benim lafımı paranteze almış ama, bunu diyen kel Hasan (halbuki belki saçı bile vardır) ne beni tanır, ne yaşamımı bilir, bırakın şu en ufak otorite gördüğünüzde şirinlik tepsisine dönmeyi.
Ben kadın-erkek ilişkilerinde haz kaynaklı düşündüğümü eskisi gibi duygusal bakamadığımı ya da hissedemediğimi söyledim, olay bu.
yoksa ne kimseye köpek çekmek gibi bir niyetim var ne de birşey, sadece hakedene hakettiği gibi.
Tartışılan sen değilsin, duygusuz robot fikri. Burada statü mü kovalıyoruz hayırdır şirinlik falan derken? Ne güzel de taramıştım saçlarımı oysa ki geldi bozdu bak.
KH’ye yeni başlayanlarda, hatta bazen uzun süredir KH’li olanlarda (ya da olduğunu sananlarda) en büyük problem karşısındakinin de bir insan olduğunu unutması. Duygusuz olmalıyım, “HAYATIMIN MERKEZİNE KENDİMİ KOYMALIYIM”‘ı yapmaya çalışırken karşısındakini bir insandan çok bir obje ya da kullan-at tarzında bir varlık olarak düşünüyorlar. Bu düşünce tarzının yanlış olduğunu düşünüyorum.
Bırak karşısındakini kendisinin insan olduğunu inkar etmeye çalışıyor.
Abi centilmenlik konusundaki siyah-beyaz nedir sence? Kırmızı haptan sonra centilmenlik yapmışlığım yoktur. Bir yere girerken ya da çıkarken önce ben girerim, otobüste boş yer görürsem ben otururum vs. Geçenlerde sıra olmayan bir yerde çocuğun teki kıza öncelik verdi, kız teşekkür ederken ben girdim araya işimi hallettim. Kız ne kadar centilmensin gibi ironiler yaptı. Sonra düşününce barzo gibi mi davrandım acaba diye sordum kendime, ancak arada kaldım. Senin görüşünü merak ediyorum, mavi haplı olmayalım derken göt herifin teki de olmayalım.
Götlükten ziyade zayıflık belirtisi. Her zaman değil ama genellikle çok güçlü bir erkek gücü saklama kuralı gereği yüzeyde oldukça kibar ve centilmendir, güçsüz bir erkek ise olduğundan daha güçlü görünmeye çalıştığından kabadır.
Öyle de olabilir. Ama bana asıl sebep hatunların evcil hayvanı, muz almış maymun gülücükleri atan bir mavi haplıya dönüşme kaygısıymış gibi geliyor. Bunun dışında bu güçsüzlüğün hala kızlara yürüyemiyor oluşumdan dolayı olduğu söylenebilir mi? Çünkü kabalığım özellikle onlara karşı ve evet hala kızlara yürüyemedim ama bir gün yürüyeceğim ve nasıl reddedildiğimi raporumda gururla anlatacağım.
Eski yazıları okumayalı hayli zaman olmuş, aradığım cevapları buldum. Anlaşılan o ki siteyi tekrar gözden geçirmekte fayda var, cevap için teşekkür ederim.
Storm, ben de senin davrandığın gibi davranıyorum. Otobüste ayakta bekleyen kızlara tanıdığım da olsa yer vermiyorum, kapıyı açık tutup geçiş önceliği de vermiyorum. Benim için hangi şartlar geçerliyse herkes için de o şartlar geçerli olmalı diye düşünüyorum, otobüste yer yoksa ayakta beklemek gibi. Yalnız kızlara bu tür öncelik tanıyan insanlara sinir olduğunu fark ettim. Sırf kız oldukları için neden sırada haklarını, otobüste koltuklarını veriyorlar? Bir kız yanlışlıkla kötü bir şey yapsa sorun değil diyip geçen kişiler aynı hatayı bir erkek yapınca hır gür çıkartabiliyor. Bu duruma sinir olmam muhtemelen duygusal zayıflık ve benim olgunlaşamadığımın bir işareti. Ancak kendi üniversitemde bir… Read more »
Boş oturmaktan Mahmut Abi. Bunların mavi haplısı da kırmızı haplısı da boş oturuyor. Kıçını kaldırıp beş tane şınav çekmek yok ama hepsinin beklentisi gökten başımıza am yağsın. Mavi haplıyken meriçlik yaparsam hatun düşer diye düşünüp, meriçleri etrafında tutmak isteyen kızlardan da biraz ilgi görünce doğru yolda olduklarını zannediyorlardı. E Kırmızı Haplı meriçlik yaparak kızın külodunu indiremeyeceğini de bildiğinden ve kalkıp kendini geliştirmek zor geldiğinden siyah-beyaz ayrımı yaparak kendisini tatmin etmeye çalışıyor.
Oysa biraz meşguliyetleri olsa, canlansalar, söylenmeyi bırakıp iki mekik çekseler hiçbir şeyleri kalmayacak.
Çok güzel bir yazı olmuş. Bence her fikir kendi içinde tutarlıdır ancak yerine göre esnetebilmek gerekir. Yerine göre KH’nın bile sonuç vermeyeceği zamanlar olabilir. Sonuçta parametremiz yerçekimi, hız, ivme gibi sabitler değil, ”insan”. Parametreniz de insansa eğer tam olarak kesin diye bir şey yok. Size de tavsiyem KH aklınızın en önemli köşesine koyun, aklınızdan çıkarmayın ancak kesin yargı olarak da belirlemeyin.
Denge polikitası bu işin mgtow tarafında yatıyor daha çok. Ama daha çok üzerinizde durduğumuz şey duygusal olarak denge polikitası. Konuya bakarsak eğer, fanatizm kötü bir şeydir doğru. Fakat bu kadın-erkek ilişkileri için geçerli değildir. Sanki bu işin sonu “Biraz daha orta yollu mu olsak belki yüzümüz gülebilir?”e doğru gitmeye başladı. Bence kadın-erkek ilişkilerinde tek kutuplu olmamız şart. Uzun zamandır beynimiz yıkanıyor haklı olarak teraziyi ortaya çekmeye çalışıyoruz. Bu amansız bir çaba bir o kadarda masumane. İçimizde blueluk diretiyor bize “Lütfen biraz daha orta yollu olalım bu duygusuzluk kutbu beni zorluyor.” Sevgili Dostlarım, Kadın-Erkek ilişkileri için iyimser bir şeyler bulma çabanızı… Read more »
Denge güçtür. Kaba kuvvet gibi günümüzde kolayca alaşağı edilebilen de bir güç değildir zira denge YETKİNLİK, dikkat ve ince zeka merkezlidir. Piyanonun notalarına çok yavaş / hızlı, sert / yumuşak, vs … basan adamın aksine tam gerekli hızda ve sertlikte basan ustalık gibi. Aşırı uçların motivasyonu ise güçsüzlüktür. Belki çok matah bir şey sanılan fiziksel güçsüzlük değil ama denge kurma yetkinliği olmayan anlamında bir zayıflık.
Orta yollu taviz vereyim de yüzüm belki güler dediğine göre bu kısmı yanlış anlamışsın. Ben iyimserlikten, çiçek böcek ve çakralarımızdan fışkıran sevgi pıtırcıklarından bahsetmiyorum. Denge derken GÜÇTEN bahsediyorum. Güçlü olmaktan bahsediyorum.
Herşeye ikili sistemdeki 0 veya 1 şeklinde bakmak yerine duruma göre değişken olmalı(durumun hangisini gerektirdiğini tecrübeyle gelişecektir) ona göre pozisyon almalıyız kısaca kuantum bilgisayarları gibi olmalıyız
O kadar kh okuyorum bi bende çalışmıyor heralde hakkaridd mavi haplıyken (belki hala oyleyim) komşu kızı bana saldırırken istanbulda khyi en azından teorik olarak bildiğim halde netice 0 7 aydır