Richard Cooper’ın Dr. Shawn Smith ile hazırladığı Before The Train Wreck serisine bu hafta No More Mr. Nice Guy kitabının yazarı Dr. Robert Glover katıldı.
Dr. Robert Glover : İlişki (dating) insanoğlunun DNA’sında olmayan bir şey. Çıkmak, flört etmek hatta uzun süreli tek eşli ilişki bile DNA’mızda yok. Romantik ilişki Batı toplumunda son birkaç yüzyıldır varolan bir şey. Doğu kültüründe bu yok, hala görücü usulü evlilik var.
Olay şu ki genç erkekler olarak bize nasıl ilişki yaşayacağımız öğretilmiyor. Bunu bize babalarımız öğretmiyor o zaman kimden öğreneceğiz? Ama kendi kimliğimizi kız arkadaşımız olup olmadığına bağlıyoruz. Ve birden bire Dünya üzerindeki tüm kadınlar – en azından çekici bulduğumuz kadınlar – bizim sevilebilir bir kişi olup olmadığımıza karar veren kişiler haline geldi. “Eğer kız arkadaşımız yoksa o kadar da sevilebilecek biri değiliz demek ki.” Eğer kız arkadaşımız varsa, onun kötü davranışlarına katlanmalıyız zira onu kaybedersek bu bizim sevilemez biri olduğumuzu ispatlar.
Burada tarumar olmuş bir işletim sistemimiz var ve ben normal bir insan mıyım sorusuna tamamen benim bir kadını hayatıma çekip çekememem üzerinden karar veriyor. Dışarı çıkıp tanımadığımız kadınları etkilemek bizim DNA’mızda olmadığı ve bize de bunu yapmayı öğreten kimse olmadığı için temel olarak içinde kazanan olamayacağımız bir paradigma yaratıyoruz.
“Eğer kız arkadaşım yoksa sevilebilir biri değilim ama sevilebilir biri değilsem nasıl kız arkadaş edineceğim?” Bu döngü insanı dibe çeken bir sarmal haline gelebilir.
Richard Cooper : Bir erkek bu problemden nasıl kaçınabilir? Rollo’nun dediği gibi kendilerini zihin merkezlerine koyarak mı?
Dr. Robert Glover : Bunu “ben ben ben” diye içselleştiremezsin. Danışmanlık yaptığım ve kadınlarla bağlantı problemi olan birçok erkeğin en büyük problemlerinden biri sürekli kendi kafalarının içinde olmaları. Sürekli “aptal gibi mi görüneceğim, aptalca bir şey yapar mıyım, bunu yanlış yapıyor muyum, reddedilecek miyim, benden hoşlandı mı, …” diye düşünüyorlar.
Shawn bu konuda ek şeyler söyleyebilir ama bu erkeklere terapi yardımcı olabilir. Bir yöntem bu. Olduğumuz gibi kabul gördüğümüz gruplar bulmak ve buralarda onaylanmak olabilir. Biliyorsunuz “ben normalim” demek ve onay için kadınlara ihtiyaç duymamak. Hepimiz biliyoruz ki kadının hakkımızdaki düşüncesi kendi ruh haline göre değişir ve özdeğer için değişken ruh halinde birinin onayına ihtiyaç duymak gerçekten çok sallantılı bir hayat demek.
Dr. Shawn Smith : Richard, ikimizin sıklıkla karşılaştığı şeylerden biri de problemleri ile ilgili bizi arayan erkeklere “tamam da senin hayatında misyonun, hedefin ne?” diye sorduğumuzda, bu kadına olan ilgisi nedeniyle hedefinden şaştığını ve hedefini artık göremediğini görüyoruz. Özdeğeri bu şekilde dışarıya havale etmek hayatını raydan çıkarmanın en hızlı yollarından biri.
Soru : No More Mr. Nice Guy kitabındaki “gizli sözleşmeler” kavramından bahseder misiniz?
Dr. Robert Glover : Birçok kişi bana No. More Mr. Nice Guy kitabındaki en önemli derslerden birinin gizli sözleşmeler (covert contract) olduğunu söyledi. İyi çocuklar temel olarak 3 adet gizli sözleşmeye göre hareket ederler. Gizli derken hem iyi çocuğun kendisi bilinçli olarak farkında değildir hem de iyi çocuğun etrafındakilerin bu sözleşmelerle ilgili en ufak fikri yoktur. Yani ailesi, kız arkadaşı, iş arkadaşları, vs … bu sözleşmelerin varlığından haberdar değillerdir.
Gizli sözleşmelerin 3’ü de “eğer … öyleyse …” şeklindedirler. Hepsi karşılık bekleyerek ver şeklindedir.
1. Gizli sözleşme : Eğer iyi çocuk olursam benden hoşlanır(lar) ve beni sever(ler). Birçok erkek için bu sonunda (kadınla) yatarım şeklindedir. Eğer iyi çocuk olursam hoşlandığım kadın benim iyi çocuk olduğumun farkına varır ve benden hoşlanır ve sonunda benimle seks yapar.
2. Gizli sözleşme : Eğer onlar sormadan ben diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılarsam, ben sormadan onlar da benim ihtiyaçlarımı karşılarlar.
3. Gizli sözleşme :Eğer herşeyi doğru yaparsam problemsiz ve tasasız bir hayatım olur.
Hayatı bu gizli sözleşmelere göre yaşamanın getirdiği bazı problemler var tabii. Birincisi böyle yaşamak oldukça çocukça ve disney masalı tarzı düşünmek demek. Ama bir diğer problem de kimse bu sözleşmelerin farkında değil! Bu nedenle diğer insanlar “sözleşmenin” kendi taraflarını ihlal ettiklerinde ki iyi çocuk bunu bilir ve sürekli “ben şunu yaptım, bunu yaptım” diye bir liste ve skor paneli tutar ve “ama bu takdir edilmedi, şunun karşılığı verilmedi, vs …” diye not alır durur. Bu nedenle de iyi çocuk yaptıkları ile almaya hak kazandığı ama alamadığı herşeyle ilgili zamanla dünyaya ve Tanrıya kin beslemeye başlar ve öfkeli hale gelir.
Problem şu ki bütün bunlar masallarda yaşamakla alakalı. Biliyoruz ki gerçek hayatta istediğiniz kadar düzgün biri olun herkes sizden hoşlanmayacaktır. Ve tabii ki herkes sizinle yatmak istemeyecektir. İnsanlar için bir şeyler yapıp onların da aynı şekilde karşılıksız bir şeyler yapacağını beklemek çocukçadır. Zira yetişkin demek zaten kendi ihtiyaçlarının karşılanması, isteklerinin yerine getirilmesi ve davranışları konusunda 100% sorumluluk alan kişi demektir. Yani bir yetişkin olarak ihtiyaçlarımın nasıl karşılanacağını bulmak ve çevremi ihtiyaçlarımı karşılayacak insanlarla doldurmak benim kendi sorumluluğum. Ve son olarak da her şeyi kitabına göre yaptım diye dertsiz tasasız bir hayat beklemek gerçek hayatta karşılığı olmayan bir şey. Problemsiz bir cennette yaşamıyoruz, kaotik ve kontrolümüz dışında olayların olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Sonuç olarak bütün bunlar iyi çocuğu çocukça hayallere saplanmış kalmış, hayal kırıklığı içinde, öfke ve kinle dolu biri yapar. Bu da onların kafalarını allak bullak eder zira iyi çocuk olarak hiçbir zaman öfkelenmeyeceklerini düşünürler ama birçok iyi çocuk sürekli bir öfke içinde yaşar. Zira kimse gizli sözleşmelere uymamaktadır.
Dr. Shawn Smith : Robert sence birçok erkek nasıl oluyor da bu tip gizli sözleşmelere göre yaşar hale geliyor? Yani belli bir olgunlaşma aşamasını geçemeden çocukça bir masal dünyasına saplanıp kalıyorlar?
Dr. Robert Glover : Bence bunun iki nedeni var. Birincisi muhtemelen çocuk yaşlarda ebeveynlerimizle başlıyor. Anne ve babalara suçu yüklemeye çalışmıyorum ama aile terapisi yaparken anne ve babalara sık sık “ebeveyn olarak hedefleriniz neler” diye sorardım. “Çocuğunuzu yetiştirirken hedefiniz ve amacınız nedir?”. Ve çoğu anne – babanın bu konuda hiçbir fikri yok. Temel olarak çocukları kendilerini çıldırtmasın yeter modundalar. Ama ebeveynlere şunu söylüyordum : sizin işiniz, çocuğunuzla beraber çalışarak onun birkaç aylık olduğu yaştan yetişkinliğine kadar onu tam fonksiyonlu, sorumluluk alan ve mutlu bir yetişkin olarak yetiştirmek. Para yönetiminde arabanın deposunu doldurmaya, hazzı ertelemekten işleri yapıp bitirmeye kadar bir sürü şey öğrenmeliler. Kendilerini disiplin altına almayı öğrenmeliler. Ve çocukluğumuzda bunlar bize öğretilmez ise ve öğretecek mentörlerimiz, kabilemiz, koçumuz ya da askeri birliğimiz yoksa … bu konuda çok kullandığım tabirle anaokulu seviyesinde takılıp kalırız.
Ot çekeriz, TV izleriz, internette geziniriz, bilgisayar oyunu oynarız, porno izler mastürbasyon yaparız ve sonra neden kız arkadaşımız yok ya da işler istediğimiz gibi gitmiyor şaşar dururuz. Zira onları yetişkin yapacak hiçbir şey yoktur ve … bu konuda erkekleri suçlamıyorum. Bir kabilemiz yok, erkekliğe geçiş ritüelimiz yok, babalarımız oğullarının maskülen bir yetişkin olarak yetiştirilmesini sallamıyorlar.
Richard Cooper : Kadınlar da erkekler gibi gizli sözleşmeler yaparlar mı?
Dr. Robert Glover : İnsanlar bana sıklıkla “iyi kızlar” diye bir şey var mı diye soruyorlar. Ya da kadınlar için bir kitap yazacak mısınız diye soruyorlar. Kadınların karşılıklı bağımlılığı konusunda tonlarca kitap var ama ben kitabı yazdığımda erkekler için tek bir kitap yoktu.
Muhtemelen çoğumuz gizli sözleşmeleri küçük birer erkek çocuk iken kadınlardan öğrendik. Çoğumuz bu şekilde yaşamayı muhtemelen kadınlardan öğrendi.
Çoğu iyi çocuk hala anaokulunda yaşıyor. Çoğu erkeğin hayatını düşünürseniz, en erken yaşlarda annemizin etkisi büyük sonra anaokulunda kadın öğretmenler ve sonra ilkokulda yine kadın öğretmenler, vs … Çoğumuz direkt ve açık olmak, sorumluluk almak gibi şeyleri öğretecek güçlü ve maskülen bir etki göremeyiz. O kadar fazla oranda feminen bir kültürde yaşıyoruz ki – ben buna “anaokulu” diyorum – ve kadın onayı peşinde koşuyoruz ki oğlan çocukları erkek olamıyorlar. Ve nereye baksan bunu görebiliyorsun. Ortalık pasif ve kadın kıçı yalayan erkek dolu. Eğer bir kadınlaysalar ipler o kadının elinde. Zira kimse bu çocuklar maskülen bir yetişkin olarak yetiştirme işini üstlenmiyor.
Dr. Shawn Smith :Evet ve ofisimde her gördüğümde beni şaşkına uğratan şey de kadın bir aşamada bu adamdan tiksinmeye başlıyor. Başlangıçta çok çekici bir erkek gibi görünse de işler ilerledikçe kadın mutsuz oluyor.
Dr. Robert Glover :Evet ve çiftlerle çalışırken sıklıkla gördüğüm bir çaresizlik durumu bu. Kadın “aslında çok iyi biri, herkesin her işine koşar ama ona ulaşamıyorum, bana doğruyu söylemiyor, ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve ne istediğini söylemez, pasif – agresif, her şey patlama noktasına gelene kadar içinde kalır ve patladığında da işleri düzeltmek için yalvarır, vs ….” Ve kadın “tüm kararları vermekten, ipleri tutmaktan ve ona sırtımı yaslayamamaktan yoruldum” der.
Erkek hala anaokulunda kadın onayı peşinde takılıyorsa sürekli memnun etme peşindedir ve çoğu kadın küçük oğlan çocukları ile birlikte olmak istemezler. Kendi enerji ve güçleri ile başedebilecek ve “arada” kararları verebilecek bir yetişkinle birlikte olmak isterler.
Richard Cooper :Peki şunu sorayım : iyi çocuk / efendi adam mı yoksa götün teki piç mi? Hangisi daha iyi, erkekler hangisine yakın olmalı?
Dr. Robert Glover : Hahahaha. Aslına bakarsan ben “efendi adam mı piç mi” paradigmasından farklı bir paradigma önereceğim. Bunu yeni kitabımda da yazdım. İnsanoğlu doğası gereği olaylara siyah – beyaz bakan bir varlık. “Biri çıkıp da erkeklere iyi çocuk olmamalarını öğreten bir kitap yazdı ise onlara götün teki olmalarını öğretiyordur.” Temel aksiyomum şu : Çoğu iyi çocuk aslında götün teki piçe (asshole jerk) bir tepki olarak iyi çocuk olmuşlardır. Ben bunu korku ve kaygıya karşı “savaş – dona kal – kaç reaksiyonu” çerçevesine sokuyorum. Göt herif piç savaşçıdır, fiziksel olarak egemen, sözel olarak zorbadır. Çoğu iyi çocuğa küçüklüklerinde anneleri ve diğer kadınlar tarafından “aman o adam gibi olma sakın” diye öğretilir. İyi ol, efendi ol denir. İyi çocuk ise bu götün teki piçe reaksiyon olarak diğer aşırı uca gider ve kendi korku ve kaygıları ile başa çıkmayı “dona kalma – kaçma” şeklinde yönetir. Silik bir profil çizer, çatışmadan kaçınır, vs … Götün teki piç de ayak paspası iyi çocuk da aslında korku ve kaygılarını yönetmeye çalışıyorlar …
Bir erkek çıkıp “ben iyi çocuk olmak istemiyorum ama götün teki piç de olmak istemiyorum, ve mutlu bir orta nokta bulmaya çalışıyorum” dediğinde benim cevabım şu : bu iki ekstrenm işlev bozukluğu arasındaki denge noktası nerede bilmiyorum!
Yani mutlu bir orta yol aramıyoruz ama bunun yerine paradigmayı yeniden tanımlamaya çalışıyoruz. Erkekler kaygı ve korkularını dışlarında olan şeyleri yönetmeye çalışarak değil içlerinde yatıştırmayı öğrenmeleri paradigması. “Ben ne istiyorum, istediğimi nasıl elde ederim” gibi sorular sormaya ve kendi kendini onaylayan ve özdeğeri dışarda aramak yerine içinde arayan biri olma paradigması.
Yani ağlak bir kapı paspası olmaktan götün teki piç olmaya evrilmiyoruz. Onun yerine seviye atlıyoruz ve yetişkin biri olma ile ilgili yetenekler ediniyoruz.
Dr. Shawn Smith : Sağlıklı bir kadın genellikle kendi değerlerini takip eden, kararlarını hatun veya başka biri hakkında ne düşünüyora göre değil kendi değerleri ve misyonu çerçevesinde veren bir erkeği tercih eder. Hayatta bir şey başarmaya ve evrene bir çentik atmaya çalışan bir erkeği. Bu iyi çocuk veya piç olmakla değil mantıklı ve rasyonel kararlar verebilmekle alakalı.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
“Hepimiz biliyoruz ki kadının hakkımızdaki düşüncesi kendi ruh haline göre değişir ve özdeğer için değişken ruh halinde birinin onayına ihtiyaç duymak gerçekten çok sallantılı bir hayat demek.”
Şunu anlayan ve bu prensipe göre hareket edebilen adam umursamaz alfa olmuş demektir.
“Hepimiz biliyoruz ki kadının hakkımızdaki düşüncesi kendi ruh haline göre değişir” bu tam olarak ne demek? Biri cevaplayabilir mi?
Kadınların size olan ilgisi ve sevgisi sabit değildir, azalır ve artar.
Yazıyı gayet yararlı buldum. Dediği gibi 2 zıt ucu örnek alıyoruz. TRP’yi almadan önce iyi çocukken hapı aldıktan sonra piçin teki olmak istiyoruz.
Bir de çağrım var. Keşke no more mr nice guy kitabı türkçeye çevrilse!..
Bu kitabın Türkçeye çevrilmemiş olması büyük talihsizlik.
Başıma birşey gelmeyecekse, ben No more mr nice guy kitabını okuduğumda oldukça sıkıcı bulmuştum, bilmiyorum belki de ruh halim o gün müsait değildi bilemem, tek isteğim kitabı hızlıca bitirmek oldu.
Kitabı okuduktan sonra nasıl etkilenmişsen bu nicki almışsın
😂😂😂😂😂😂😂
Dediğim gibi o kitap 2003’te yazıldı ve %100 kırmızı hap sayılmazdı. Yıllar geçtikte Dr.Glover’ın hapının rengi koyulaşarak kırmızı oldu. Gerçi Mahmut’un verdiği haberle şaşırdım ama yine de dinlenmesi gereken biridir.
Evet Dr. Glover dinlenmesi gereken biri.
“Hayatta bir şey başarmaya ve evrene bir çentik atmaya çalışan bir erkek. Bu iyi çocuk veya piç olmakla değil mantıklı ve rasyonel kararlar verebilmekle alakalı.” Bu nokta çok önemli.. Neden ? “Götün teki olacaksın ağbiiii..” diyen çocuklar için çok önemli.
Mahmut abinin en sevdiği konu
Bugün yolda yürürken anneler teyzeler halalar ablalar neden erkekleri betaize şekilde yetiştiriyorlar acaba diye düşündüm.
Kardeşini elinden geldiğince
“Nice Guy” şekilde yetiştirilmeye zorlayan ama “bad boylarla” takılan çokça kız arkadaşım oldu…
“Kendilerinin asla hoşlanmayacağı bir erkek modeli” yetiştiriyorlar ve bunun önü asla alınamıyor
Zamanında nice guy olmamda emeği geçen bir kız kuzenim vardı ama yıllar içinde bana ASLA saygı duymadığını anladım ve Nice Guy olduğum için benden tiksindiğini öğrenmiştim
Hayatta en zoruma giden şeylerden biri buydu…
Son olarak Çok çok teşekkürler
Umarım Nice Guy konusu hakkında çeviriler gelmeye devam eder
Bu bilinçli bir şey değil. Geçen gün annemle haberleri izliyoruz spiker için “ne kadar kibar,efendi kızlsr böyle kibar konuşan erkekleri çok sever” dedi ben ise sadece güldüm. Yani farkında değiller aslında istedikleri erkeğin o olmadığının
Su kuzenini biraz açar mısın kardeşim rica etsem neler diyordu sana ? Neden senden tiksinmeye başlamıştı?
“İlişki (dating) insanoğlunun DNA’sında olmayan bir şey. Çıkmak, flört etmek hatta uzun süreli tek eşli ilişki bile DNA’mızda yok. Romantik ilişki Batı toplumunda son birkaç yüzyıldır varolan bir şey. Doğu kültüründe bu yok, hala görücü usulü evlilik var.”
Ilginç. Flört etmek DNA’mızda yok muymuş? Peki cinsel ilişkiden önceki erkeğin kur yapma süreci de sonradan oluşturulmuş bir şey mi yoksa diğer hayvanların çiftleşme dansları ya da kuşların şarkıları gibi doğasında olan bir şey mi?
Zaten tek eşlilik Türk, Müslüman, Uzak Doğu ya da Orta Asya geleneğinde olan bir şey değil.(?) Hristiyan dünyasından yayılıyor diğer coğrafyalara bildiğim kadarıyla. En azından bize.
Bam bam bam yüze vuran bir yazı daha. Erkekler olarak çok yol katetmemiz lazım.
Yetişmek ve yetiştirilmek hakkındaki tespitleri okudukça gelecek nesil için iyice endişeleniyorum. Tamam devir kötü teknoloji gelişti nesil farkları oldu z nesli bambaşka bir kafa yapısına sahip filan. Ama nasıl olacak aga yani 15 yıl sonra iğdiş edilnemiş erkek soyu kurumaya başlayacak gibi hissediyorum.
Mahmud abi sağolsun aydınlatmaya çalışıyor ama denizdeki bir damla gibi geliyor bana günlük hayatta insanların kafa yapısını görünce.
Bunlar nacizane düşüncem tabi tamamen kendi gözlemlerime dayanıyor.
Her etki tepkiyi doğurur. Kırmızı hap ve tepkisel erkek yaklaşımları denizde damlalar halinde olsa da yavaş yavaş yayılıyor.
Tabi bütün hemcinslerimizin erkek hakları alanında da politize olması gerekiyor.
Güzel çeviri eline sağlık Mahmut.
Robert Glover’ın 2003’teki No More Mr.Nice Guy kitabı mor hap niteliğindeydi. Sonraki yıllarda Glover tamamen kırmızı hapa kaydı.
Evet kendisi yazı olarak daha kırmızı haplı ama kafa olarak öyle olduğuna emin değilim. 3. kere evlenmiş ve bu seferki Meksikalı bir masaj salonu kızı. Neyse bir yastıkta kocarlar umarım.
” 3. kere evlenmiş ve bu seferki Meksikalı bir masaj salonu kızı. ”
O zaman kırmızı haplı değilmiş 🙁
Gavur işte anca muameleye bakıyor
ccc skeptico ccc
Yine muhteşem bir yazı Mahmut Abi. Bir kaç yıl önce No More Mr. Nice Guy kitabını okumuştum çok beğenmiştim ama kafamda bazı şeyler oturmamıştı,şimdi senin ve yazıların sayesinde herşey daha da yerine oturuyor.
İyi çocuk diye nitelendirilen insanlarda ortak gördüğüm noktalar:sosyal fobi,aşağılık psikolojisi ve korkaklık.Toplumdan çekinme hali söz konusu dolayısıyla istedikleri şeyleri değil de onlardan istenen şeyleri yapıyorlar.Hayatlarını yaşamadan ölüyorlar.Monoton,sıkıcı ve korkakça bir hayat.Eskiden kadınlara kızardım bu tarz insanların değerlerini bilmiyorlar diye.Şimdi anlıyorum ki bu insanlar kendi değerlerini bilmiyor.
“Şimdi anlıyorum ki bu insanlar kendi değerlerini bilmiyor.”
Çok doğru… TRP’de aslında “iyi çocuk olduğuna ölümüne inanmış” eski senin, aslında “kendinden nefret eden ve gram değer vermeyen bir mal” olduğunu yüzüne vurup rüyandan uyandırmıyor mu?
@indulgence ve @kenzou
Discord grubumuz herkese acik fakat ozellikle sizleri gruba bekliyorum.
https://discord.gg/tEYwg2Y
Bence burası her şeyi özetliyor.
“Dr. Shawn Smith : Sağlıklı bir kadın genellikle kendi değerlerini takip eden, kararlarını hatun veya başka biri hakkında ne düşünüyora göre değil kendi değerleri ve misyonu çerçevesinde veren. Hayatta bir şey başarmaya ve evrene bir çentik atmaya çalışan bir erkek. Bu iyi çocuk veya piç olmakla değil mantıklı ve rasyonel kararlar verebilmekle alakalı.”
Emeğine sağlık Mahmut abi güzel çeviri ve yazı.
Biliyorsun ki … beton yetmez.
çevirenin eline sağlık muhteşem bir yazı…
Yazı güzel teşekkür ederim. Erkek Adam gibi sayfaları kuran, yöneten, yazan çizen tayfa “evrene bir çentik atma” olayını yaşıyor. En azından okurların %10 u da başkalarının hayatlarını böyle etkilese, Türk erkeğine yeni yol haritaları çıkarabilse, sadece bireyler için değil ülkemiz için bile bulunduğumuz asır monk modda geçebilir. Çünkü bir ulusu Erkek Adamlar şahlandırır, sünepe oğlanlar süründürür. Bizler önce kendimizi sonra çevremizi sonrada ülkemizi daha iyi bir yere çevireceğiz. Saygılarla
İşte o olduğu vakit artık kimse bir daha “avrupada kızlar kendi soruyormuş abi ya” demez ama burada maalesef çok zor o olay benim hiç inanasım gelmiyor bizde abaza/sünepe bitmez. Açlığını gururuyla bastırabilecek adam sayısı 10 üzerinden 1 bile değildir hepsinin gururu 2 paralık bir kız için paspas edecek dünya kadar adam var ve bunları monka sokmak için en az 20 kuşak rahatlığı ve bolluğu getirmek lazım 🙂
Bir toplumun kadınları o toplumun erkeklerini yansıtır. O tıfıl diye beğenmediğiniz Uzakdoğu erkeğinin kadınlara dayattığı standartları görseniz sünepeliğimize yanarsınız. Kore kadınlarının 60%ı kendini güzel bulurken neden Türk kadınlarının 92%si kendisini güzel buluyor (birinci de erkeklerinin ruh hali bizimkilere fena benzeyen Hint kadınları 93%!)
“Benim için önce Tanrı sonra sensin. Bir tek dileğim var mutlu ol yeter” diye hit bir parça çıkarabilen toplumun kadınının bazı konularda burnunun havada olması neden şaşırtıcı geliyor anlamıyorum.
Kadın götü kaldıran arkadaşlara bunu anlatamıyorum işte. Adama ya bu kadar üstüne düşme taviz verme diyorum, hemen “ya o da öyle mutlu karışma” diye tepki geliyor. Ulan o dallamaların göt kaldırması toplumda norm haline dönüşüyor, her kız tipine vasfına bakmadan aynısını kendisi de istiyor, sonra da ceremesini yine erkekler olarak biz çekiyoruz. Bu basit döngüyü anlamaktan acizler. Üç erkek cool yapıp azıcık kızı yola getirecek olsa dördüncüsü bunu fırsat bilip hemen kıza yalakalık yaparak öne geçmeye çalışıyor. Bunu bilen hatun hiç kendi standardını yükseltme gereği duyar mı? Nasıl olsa etrafında onu beğenecek birileri çıkacak her türlü. Bu işi bu noktaya… Read more »
Burada paradigma değiştirmek lazım. Bu adamların özdeğeri çoklukla kadın onayına bağlı iken bu özdeğeri devşirecekleri başka bir kaynak yokken kadın kıçı kaldırmak zorundalar. Önce özdeğerlerini disiplinli ve hedefe yürüyen adam olmaktan almaya başlamaları lazım. Ancak o zaman tam kopmaları mümkün olur.
Bu yanılgının bazı sebepleri var. Burada her ne kadar çok bahsedilmese de meriçlik sayesinde seks yapabilen erkekler var. Hatta sugar daddy seviyesine bile gelenler var. Ama kırmızı hapı anlatanlar olarak bizim de bazı hatalarımızı var. Burada cinsel başarıyı sadece kaç tane güzel kadınla süper kaliteli seks yapıldığına bakarak ölçme hatasına düşenler var ki bu yanlış. Bir sürü HB9la grup seksler yapmış olmak alfalığın ispatı değildir. Önemli olan bunu hangi bedel ödeyerek yaptığınızdır. Meriçlik de bir strateji. Ve sizin sandığınızın aksine meriçlerin hepsi otuzbire mahkum erkekler değil. Kadınların resmen sponsoru olma yoluna gidip HB9larla olan erkekler çok. Bunlar da kendilerini başarılı… Read more »
Bu konuda bir yazı yazacağım. Mavi haplı uyduluk evrimsel olarak başarılı bir strateji ve çevreye uyum için geliştirilmiş güçlü bir strateji. O nedenle kurtulmak zor. Kısaca anlatmaya çalışırsam – evrimsel mekanizma “survival of the fittest” (uyumlu olanın hayatta kalması). – uyumlu olan demek güçlü demek değil çevreye uyumlu olan demek. 65 milyon yıl önce dünyaya everest büyüklüğünde bir dağ çarptığında ufacık memelilerin ve ufacık kuşların atalarının hayatta kalıp en güçlü hayvanlardan biri olan t-rexin yok olmasındaki gibi uyum gücü döver. – hayatta kalmak da Darwinsel anlamda gelecek nesle gen aktarmak demek. aynı yıl doğan 2 arkadaş düşünün. Biri 25 yaşında… Read more »
“– hayatta kalmak da Darwinsel anlamda gelecek nesle gen aktarmak demek. aynı yıl doğan 2 arkadaş düşünün. Biri 25 yaşında evleniyor, 35 yaşında 3 çocukla hayatın stresiyle falan kalpten gidiyor. Diğeri hiç çocuk yapmayıp macera ve eğlence dolu bir hayat yaşıyor. Bu adam 90 yaşında doğum gününü kutlarken 55 yıl önce ölen arkadaşı hayatta kaldı ama kendisi hayatta kalamadı. İşin mekanik anlamı bu.” 35 yaşında 3 çocuk yapan sonra kalpten giden adam aslında zamanı bir kaç nesil ileri sardığımızda pek de hayatta kalmış gibi gözükmüyor olay kendinden gen aktarmaksa (bizden olan çoçuğumuzdan 2 nesil sonrası şuan da etrafımızda bulunan herhangi… Read more »
Temel evrimsel dürtünün mantığından bahsediyorum. Bunun mantıklı olup olmadığından bahsediyorsun. Bana göre herkesin çocuk yapması gerekmez ama herkesin içinde bahsettiğim mantıkla çalışan dürtü vardır. Sen ilkel bir dürtüye “hacı aslolan kalıcı ve büyük eserler bırakmaktır” de istediğin kadar. O kendi mantığını izler.
O tarz aşk şarkıları her toplumda var. Şaşırtıcı olan o şarkıların ciddiye alınması.
Mavi hap stratejisi veya meriçlik ile yaşanan ilişki olsa da genelde erkekler bu tarz ilişkilerde içten içe ipleri kadının tuttuğunu bilir ve özellikle seks konusunda sıkıntı yaşadığı için öfke biriktirir. Skeptico’nun çok hoşuma giden bir sözü vardı: “Kırmızı hap size çok ilişki değil kaliteli ilişki getirir.” bence de amaç bu olmalı, ruhen doyurucu ve kadın erkek rollerinin tatmin edici düzeyde yaşandığı ilişki.
Çevirmen hoca seks konusunda sıkıntı yaşamayan ama yine de beta konumunda olan çok erkek var. Seks yapmak kadın için zor ve zahmetli bir şey değil ve abaza kocasını elinde tutmasını sağlayan bir şey. “Skeptico’nun çok hoşuma giden bir sözü vardı: “Kırmızı hap size çok ilişki değil kaliteli ilişki getirir.” bence de amaç bu olmalı, ruhen doyurucu ve kadın erkek rollerinin tatmin edici düzeyde yaşandığı ilişki.” Çok doğru bir söz ama birçok erkek de bu yüzden kırmızı hapı işe yaramaz görüyor. Mavi hap kafasıyla “yüksek skor” elde eden adam kırmızı haplı ama çok yüksek standartlı ve ilişkide çok az şey veren… Read more »
Senin dediğin şekilde eğer cinsel ilişki sayısı eşittir başarı diye ölçersek evet mavi haplı adam başarılı gibi görünür. Benim dediğim kalite sayı değil her ilişkinin kendi içinde tatmin edici olması. Bir adam haftada bir sevgilisi ile sevişir ama kız Kızılay’a kan verir gibi yatar, diğeri ayda bir hatun yatağa atar ama duvardan duvara yapar. Çok seks iyidir kafası da mavi hap yanılgısı işte. İmaj çizme kaygısının başka bir ürünü.
/*Olaya daha ilginç bir açıdan yaklaşacağım ama erkeklerin sekse çok kolay ulaşması da toplumu feminize ettiğini düşünüyorum. Çünkü böyle bir toplumda adam maskülenliğini geliştirmeye daha az ihtiyaç duyuyor. Zaten abaza kalsalar bile fiber internetle girecekleri porno siteleri var. Dikkat ettiyseniz cinselliğin en kısıtlı olduğu ülkelerin erkekleri en maskülen erkekler*/ Kelimesi kelimesine katiliyorum 3 yildir Almanya’da yasiyorum ve Alman erkekleri icin sekse erisim kolay ve özellikle yeni jenerasyonda maskülen erkek yok zaten cogu single mother tarafindan yetistirilmis. Göcmenler özellilede sonradan gelenler daha maskülen ve hanzo bile olsalar kadinlar tarafindan daha cok tercih ediliyor (uzun degil tek gecelik) Bana göre Avrupa’nin cöküsü… Read more »
@Falcao,
Senin bahsettiğin pornonun, Netflix dizilerinin ve eksik baba figürünün sonucu. Roma İmparatorluğu kadar seksi yaşayan başka bir devlet yoktu. Sence Julious Caesar 30 yaşına kadar bakir miydi?
%20’ye girenler her yüzyılda rahat, %80’e girenler mekke’nin fethinde de dertliydi günümüzde de. Feminen erkeklerin sekse kolay ulaştıklarına bakma, seks yapmayı bir şey sana yeni nesil kızlar orgazm olmasalar bile sırf yapmış olmak için, kısa veya uzun süreli sağlayıcı bulmak için %80’e giren erkeklerle de yatıyorlar.
Oranlarda yanlışınız var hint kadınlarında yüzde 96 ve diğer ülkelerin oranlarını görseniz aklimiz şaşar şöyle söyleyeyim sadece rus yada almandı sanırım yüzde 57
Sadece kızlarla ilişkilerimiz adına konuşmuyorum sünepe kuşak belki artar bile. Fakat çalışkan ve erdemli erkekler ülkemizi ileri taşıyabilir. Şahsen kırmızı hap beni kadınlar konusunda inanamayacağım seviyeye getirdi ama asıl etkisini derslerimde ve hayata bakışımda gördüm. Kızlar artık hayatımda yemek sonrası tatlı gibi olmaya başladı. İnsanlara liderlik etmek, küçük krizleri başarıyla çözmek, sürekli geliştiğimi hissetmek beni daha mutlu ediyor.