Sosyal hayatınızı geliştirin

“Muhtaç erkekler mutlu hissetmek için kendilerini tamamlamaya, kendilerini tamamlamak için de bir kadına ihtiyaç duyarlar. 
Bu erkekler olayı tersten anlamışlardır. Önce kendilerini tamamlamalı ve mutlu olmalılar, sonra da kadınlara yönelmeliler. 
Yaşa, gül ve sev.
Sıralamayı görüyor musunuz? Önce hayatını düzene sok ve kendini mutlu et. 
Sonra kadınlara yönel.”

 

Birçok erkeğin kadınlarla bir başarı elde etmek konusunda görüşmelerde ya da yorumlarda sorduğu sorulardan gördüğüm bariz bir gerçek var. Bu siteye ya da bu gibi sitelere kadınlarla başarısız oldukları için gelen erkeklerin büyük çoğunluğu, oyundan ya da kadınlar konusunda maskülen bir erkek zihniyeti elde etmeden önce ya da bunların paralelinde, sosyalleşme konusundaki problemlerini halletmeliler. Ve şunu da rahatça söyleyebilirim ki eğer sosyalleşme konusundaki problemlerini hallederlerse,  oyunu ve maskülen davranmayı geliştirmeden bile kadınlarla daha fazla başarılı olurlar. Sadece kendi eski hallerine göre değil, oyunu ve kadınlarla maskülen davranma konusunu ezbere bilen ama kadınlarla etkileşime girmeyen adamlardan da daha başarılı olurlar. Yalnız daha başarılı olurlar derken özellikle ilişkilerinde dikiş tutturma konusunda başarılı olurlar demiyorum yani oyunu öğrenmek, maskülen bir erkek olmayı öğrenmek ve uygulamak da önemli.

Şimdi sosyalleşin diye partilerden partilere akan, son modaya göre hareket eden bir hipster olun demiyorum. Genel olarak insanlarla sosyal bir şeyler yapın, iletişim yoğunluğunuzu arttırın ve belli bir ortak frekansı yakalayın diyorum.

Sorun şu ki çoğu genç erkek ve kadın, uzun süreli izolasyon nedeniyle, kendi kafalarına hapsolmuş bir şekilde yaşıyorlar. Günümüzde birçoğumuz uzun süreler boyunca yalnız çalışıyoruz ya da çok dar bir ofis ortamına hapsoluyoruz. Çalışırken çok yoruluyoruz ve sonra da direkt eve gidip internete ya da televizyona fişimizi takarak, %99’u hiçbir işimize yaramayacak enformasyonu, kaygılı zihnimizi bastırmak için damardan uyuşturucu niyetine alıyoruz. Bu bizi daha fazla izole ediyor ve bizi daha da fazla internete gömüyor ve bir sarmal içinde aşağı doğru yuvarlanıp gidiyoruz.

15 sene öncesine kadar böyle yaşamak insanı çok hızlı bir şekilde sıkar ve bunaltırdı. Bu yoğun sıkıntı da insanın resmen kıçına tekmeyi vurur ve evinden dışarı atardı. Günümüzde maalesef eve kapandığınızda yoğun bir sıkıntıdan mahrumsunuz. Gerçek dünyadaki hayatınız boktan, izole ve tamamen siyah beyaz olabilir. Ama bugün birkaç ekrandan sınırsız “zevk” akıyor. Porno, oyun, sosyal medya, youtube, vs. ile yıllarca sıkılmadan, dışarı çıkma zorunluluğunuzu uyuşturarak yaşayabilirsiniz.

Bir de parantez açayım. Benim sitem ve kanallarım da dahil, bu tür erkek kişisel gelişim sayfaları da eğer gereğinden fazla takılırsanız aynı şekilde uyuşturucuya dönüyor. Biliyorum, bu sizi çok rahatlatıyor ama en güzel şeyin bile fazlası zararlı.

Şimdi çoğu takipçim beni sürekli takip etmiyor. Olması gereken de bu. Ben 20’lerimde böyle sitelere bazen bir iki hafta, bir yerde hata yapıyorum neydi doğrusu der girer ve bir daha da aylarca uğramazdım. Pook’un Kitabında Pook bir yerde, “önce çok kaba hatları ile okuyun sonra sahaya çıkın ve yanın. Yandınız mı acaba bunun doğrusu nedir diye okuyun ama sonra sahaya çıkın” diyordu. Önce her şeyi öğrenmeye ve bir zihin yapısı kazanmaya aylar harcayıp sonra aktiviteye geçmeyin.  Önce aktivite, sonra okuma. Tersi değil.

Maalesef büyük bir grup takipçi sürekli böyle içerikleri okuyor ve izliyor. Bunu yapmanızı tavsiye etmem. Bakın sizin sürekli okumanız ve izlemeniz bana yarar, fazla etkileşim alırım, biraz daha fazla kazanırım belki ama buna rağmen böyle yapmayın diyeceğim arkadaşlar.  Siz rahatlamak, benim gibi içerik üreticilerine etkileşim sağlamak ya da teorik bilgiler deposu olmak için burada değilsiniz (tabii ki çok kötüyseniz ve okumak rahatlatıyorsa birkaç gün belki bir iki hafta gelin sığının ama abartmayın). Siz, gerçek hayatınızı daha iyi olmak için buradasınız. Eğer bir şeyler kapıp piyasaya döndükten sonra “Mahmut biliyoz bunları, bunlar artık çocuk oyuncağı, bize başka şeylerle gel” diyorsanız bu iyi bir şey.

Yalnız bir podcastte belirttiğim şekilde de yuvadan uçup sonra şöyle geri gelmeyin: Bir kız bulunca “Mahmut Emmi iyi diyon da bunlar genelleme, her kızda geçerli değil benim kız öyle değil bak salıyom bir şey olmuyor” diye uçup 3-4 ay sonra “Mahmut Ağabeeeeyyyy” diye gelmeyin 😀 Yani gelin Al Haplılar Dergahının kapısı açık da bu duruma düşmeyin.

Sizin dışarı çıkmak, sosyalleşmek için gerçekten çabalamanız lazım. Sadece sosyal fobinizi ve başlarda yaşayacağınız bocalamanın korkusunu yenmeniz yetmiyor. İzolasyonunuz içinde alıştığınız uyuşturuculardan da arınmanız gerekiyor.

Dışarı çıkmak, sosyalleşmek ve sadece sosyal bir ortamda işten güçten uzaklaşıp rahatlamak için çabalamanız lazım. Bunun için arkadaşlarınızla biraz daha fazla dışarı çıkın. Dışarı sadece kafeye, bara ve spor salonuna gitmek için çıkmayın. Etkinliklere gitmeye çıkın, birkaç hobi faaliyetine gitmeye çıkın. Hiçbirine gücünüz yetmiyorsa ya da gücünüz yetse bile ara ara yürümeye çıkın, caddelere çıkın.

Bu arada bana faaliyetler için parası olmadığını söyleyenler oluyor. Ben üniversitede parasızlıktan bazen haftalarca kampüsten çıkamazdım ama üniversitede ücretsiz yapabileceğim hemen her şeyi yapmaya gayret ederdim. Ya da yarı zamanlı çalışarak sosyalleşirdim. Bugün konuştuğum üniversiteliler, hadi kampüsü olmayan üniversitelerde okuyanları anlarım da, İTU, ODTÜ ya da Boğaziçi gibi üniversitelerdekiler bile tek bir kulüp faaliyeti içine girmiyorlar.

Hiçbir şey bulamayan ya da hiçbir şeye gücü yetmeyenlere söyleyeceğim ise en azından gönüllü kuruluşlara gidin bir şeyler yapın. Bu arada arkadaşlar, gönüllü çalışmak, özellikle psikolojik olarak depresif bir durumdaysanız oldukça etkili bir anti depresan. Denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Sosyal Fobi

Geçmişten gelen bir sosyal fobiniz yoksa bile, uzun süre izaolasyon ile de sosyal fobi geliştirebilirsiniz. Bu da size başka insanlarla rahat bir frekans yakalamanıza ve doğal bir etkileşime girmenize engel olur. Örneğin onlarla ya etkileşime girmezsiniz ya da etkileşime girseniz bile

  • fazla hızlı konuşmak
  • hareket etmek,
  • göz teması kurmamak,
  • kendi düşüncelerinize boğulup konuşamamak,
  • insanların en ufak iğnelemelerinde bile aşırı sinirlenmek ya da kapanmak,
  • kaygılı bir şekilde kıpraşmak,
  • nasıl bir izlenim bıraktığınıza aşırı dikkat etmek ve bu nedenle çekingen olmak,
  • kapalı bir vücut diline sahip olmak

gibi hatalar yaparsınız.

Ya da kendinizi fazlaca satmaya çalışabilir ve genel olarak rahat, sakin ve neşeli olamazsınız. Bütün bunlar da dışarıya kaygılı ve muhtaç biri olduğunuz sinyalleyerek insanların sizinle iletişim kurmak istememesine neden olabilirler. Yani bir ortama girseniz bile özellikle sabırsız ve erkenden pes eden biriyseniz, hiç arkadaş edinmeden o ortamdan çıkarsınız.

Kimse kaygılı, huzursuz ve muhtaç sinyalleri yayan biriyle sosyalleşmek istemez. Siz de istemezsiniz. Yukarıdaki listeyle ilgili başlangıçta yapmanız gereken şey, bunları bilip bunları yapıp yapmadığınız konusunda sürekli olarak kendinizi taramak ve herhangi birini yapıyorsanız tam tersini yapmak.

Bakın sosyalleşmenin kitabını yazmanıza, insanları eğlendirmenize ya da bir palyaço olmanıza, ortamda gözleri ve dikkatleri üzerinize çekmenize falan gerek yok. Sadece insanların sizinle konuştuklarında bir miktar eğlenmeleri, negatif sinyaller almamaları yeterli. Burada amacınız insanlarla ve tabii ki kızlarla etkileşiminizi arttırmak.

Eğer üniversite ortamınız yoksa, mesela hiç okumadıysanız ya da mezunsanız size tavsiyem, gelirinizin bir kısmını bu faaliyetlere ayırın. Ortam pahalı ve geçinmek zor ama bu tür şeylere ihtiyacı olan adamların da sırtında bir aile yükü yok. O nedenle bütçeleri içinde faaliyetlere girmelerini tavsiye ediyorum, bunun için artan bir miktar paraları oluyor. Benim izleyici kitlem çok geniş bir yelpazeden, öğrencisi de var, beyaz yakası da var, esnafı da var, işçisi de var, teknisyeni de var. Hepsiyle şöyle bir oturduğumuzda yapacakları bir şeyler buluyoruz. Bazen biraz kendi düşüncelerinizden çıkmanız gerekiyor.

İzolasyona yatkın ve inek biriyseniz, mümkünse kendiniz gibi adamların doluştuğu inek gruplara odaklanmayın. Bakın eğer saatlerce maket uçak yapıp bundan zevk alıyorsanız bunu yapın ama sadece bununla kalmayın. Konfor alanınızdan çıkın ve sosyal bir iki şey daha yapın.

Hayır, spor salonu sayılmaz. Spor yapın ama spor salonu tek başına yetmez ve hatta gördüğüm kadarıyla sayılmaz. Hani bir bisiklet grubu falan gibi şeyler tamam ama spor salonlarını biliyorsunuz, herkes kendi halinde takılıyor.

Ortamın saldırayı olmayın.

Sosyalleşmek için birden fazla faaliyet grubuna katılabilirsiniz ve her birinde bazen fırsatları değerlendirebilirsiniz. Ama bazen sosyalleşmeleri için kendi imkanları içinde bazı sosyalleşme gruplarına gönderdiğim arkadaşlar, birden bire önlerine gelen güzel kadına yürümeye başlayıp bir anda tüm kızların arkalarından dalga geçtikleri saldıray abilere dönüşüyorlar. Bunu da yapmayın.

Bu tür faaliyet gruplarında en iyisi, gelip geçen kızlara yürümek. Örneğin dans kursuna yazıldıysanız, kendi grubunuzda sosyalleşin ama dans gecelerinde gördüğünüz başka kızlara yürüyün ama bunlar küçük topluluklar olduğu için orada da abartmayın. Ya da siz sosyalleşin, 2-3 hafta gelip sonra bir daha gelmeyen kızlara yürüyebilirsiniz. Ben mesela üniversitede kulüpte çekirdek kulüp takımına yürümezdim. 2-3 hafta kalıp sonra gelmeyenlere kampüste yürürdüm.

Bu tür faaliyetlerde en önemli şey, o faaliyeti öğrenmek için çaba harcamanız ve bir kabiliyet edinmeniz. Bu tür kulüplerde en çok göze batan adamlar, kulübün faaliyetlerine çok az zaman harcayıp sadece lak lak yapan ve kızlara yürüyen adamlar. Hep örnek veriyorum ama diyelim bir dans kursuna gittiniz ve 6 ay bir şey çıkmadı. Ama en azından dans etmeyi öğrendiniz ve hayat boyu sosyalleşmenize yardımcı olacak bir yetenek geliştirdiniz.

Bu tür faaliyetlerde nereden ne çıkacağı belli olmaz. Yıllar önce sadece 3 ay bir tekvando kursuna gitmiştim. Öyle beyaz yaka bir şey de değil, gecekondu mahallesinde bir yerdi. Gelenlerden biri, polis bir kızdı. Normalde benim sosyal ortamım polis bir kızla etkileşeceğim bir ortam değil ama oradan mesela o kızla çıkmaya başlamıştık. Silahı olan bir kız arkadaş azıcık stres yapıyor ama yine de çok cici ve güzel bir kızdı.

Yahu kızı bırakın, normalde yine aynı ortamda olmadığım adamlarla tanışmıştım. Tekvando hocası ve diğer birçok öğrenci barlarda ve kulüplerde güvenlikte çalışıyorlardı ve onların çalıştığı barlara gittiğimde damsız giriyordum. Yani böyle güzellikler de oluyor.

Son not olarak da bu bahsettiğim kabuğundan çıkma hikayesini birçok filmde görebilirsiniz. Fight Club filminde ofis – ev – IKEA / alışveriş döngüsüne sıkışmış bir beyaz yakanın, — spoiler –  içindeki Tyler Durden’ı o döngüden ve kendi kafasından çıkıp,  destek gruplarında ve kulüp faaliyetlerinde (ama ne kulüp :)) devşirdiğini hatırlayın. Tabii umarım kişilik bölünmesi yaşayacak kadar batmadınız – spoiler -. Yine 99’un Ofis / Kendini bırakma üçlemesinin bir diğer güzel filmi Office Space filminde Peter da kabuğundan çıkarak hayatı buluyordu. Ya da üçlemenin üçüncü filmi olan Matrix’te Thomas Anderson kendini, beyaz tavşanı takip etme davetini kabul ederek, kabuğundan çıkıp kulübe giderek buluyordu. 

Bu üçleme aslında dörleme de diyebiliriz. Bir de American Psycho var ama onun tonu çok daha karanlık. Orada Patrick Bateman diğer üçündeki ana kahramanlar gibi sarmaldan çıkmak için adım atmadığından (daha doğrusu narsist olduğundan atamadığından) ve sosyal hayatta takındığı maskesini kıramadığından, Jung’cu anlamdaki gölgesince ele geçirilip korkunç fantezilerde yok oluyordu (filmdeki cinayetlerin gerçek olmadığı ama Bateman’ın içinde boğulduğu fanteziler olduğu yönünde büyük bir ima var ki bence de öyle).

Bu kadar ağır konulara belki sonra başka yazıda gireriz ama 90’ların sonunda birden patlayan “çalışma – ev – tüketim hayatından, izolasyondan gına gelmesi” akımının devam edemedi. Önce ekonomik krizler ve sonrasında ama daha önemlisi internet – sosyal medya – porno ile uyuşturuldu gitti.  

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Bu konuda Patreon kanalımızda daha fazla yayın ve içerik var:

Daha fazla sosyalleşmeniz için tavsiyeler

Sosyalleşmek için kullanabileceğiniz oluşum ve uygulamalar

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

208
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
72 Comment threads
136 Thread replies
18 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
85 Comment authors
YunusİsimsizSatranç UstasıİmasZz3 Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Namesiz
Guest
Namesiz

Hem kendimi geliştirmek hem de kız ortamı için önerebileceğin kurs ya da kurslar var mıdır abi ( üniversite mezunuyum arada gönüllülük programlarına katılıyorum )

İçimdeki betayı yedim öldü
Guest
İçimdeki betayı yedim öldü

Abi şöyle bir şeyi tavsiye eder misin: Sosyal ortamlarda sosyalleşmekten ziyade zamanını daha çok daygame’ e yatırsak oyunu geliştirsek? Şahsen ben günde en az 3-5 yürüme fırsatı yakalıyorum(hepsini değerlendirsem ne âlâ). Yani daha çok oyuna yatırım yapsak ve tabak çevirsek sosyalleşme ihtiyacına gerek kalır mı yoksa zaten oyunu oynamak/tabak çevirmek bizim sosyal olduğumuzun göstergesi değil midir? Sosyal hayatı geliştirmeyi sadece sosyal özürlüler için mi tavsiye ediyosunuz? Etkinliklerde topluluklarda kadın/erkeklerle konuşmak yerine soğuk yürümeyi tercih ediyorum(daygame’de yeniyim). Bu sence hatalı yaklaşım mıdır?

Muşmula
Guest
Muşmula

Abi şuan 40 kişilik ekibin bir parcasıyım ve 10 günlük görev süremiz var. 3. Günü tamamladık ve ekipte tüm kiz ve erkeklerle yüzeysel bir sekilde samimiyet kurdum.
Çalışma temposundan fırsat bulduğum anlarda da 5/6 kızla bire bir sohbet edip daha fazla tanıma fırsatım oldu bu konuşma yürüme olmadan ama eğlenceli bir insan olduğumu yansıtabilecek bir düzeydeydi. Hepsinin de numarasını aldım hepsi de güzeller bana göre. 10 gün sonra ekipten kimse kimseyi görmeyecek şimdi ben bu kızlara karşın süreci nasıl yönetirim ? Başbasa konusmalar ekipte aşırı dikkat cekiyor o yüzden bir kisiyle özellikle damgalanmamak icin 10 dk konusup hemen konum değiştiriyorum.

BirOkur
Guest
BirOkur

Mahmut abi ilk kez sınava bu sene girdim neredeyse kitap açmadım, sayısal 250k yaptım referans olarak tekirdağ,edirne gibi şehirlerde makina mühendisliği tutuyor örneğin.
Zaten çok bir sosyal çevrem yok çoğu arkadaşım da üniye gidecek ve ben muhtemelen mezun senesini daha da depresif geçireceğim. Seçim yapıp orta seviye bir üni ve bölüme gitmeli miyim? Daha şimdiden mezun senesini düşününce bunalıyorum.

Athena
Guest

Merhaba, bu sene üniversiteyi yeni bitirdim diş hekimliği fakültesi. Okulda pek kulüplere falan katılmamıştım ve küçük grup yakın arkadaşlarım olsa da pek sosyal çevrem yoktu. Şimdi okul da bitti, artık biraz daha sosyal biri olmak istiyorum geçmişte network yapamadım diye pişmanlıklarım var. Yetişkinler nasıl böyle ortamları bulabilirler?Daha işe de girmedim ama yüksek ihtimal küçük bir klinikte çalışırım bütün çevrem diş hekimleri olsun da istemiyorum. Sanki yetişkin olunca sosyalleşmek daha zor gibi oluyor. Özellikle genç yetişkinler nerelerde hangi aktivitelerde birbirleriyle arkadaş olup flörtleşiyor?

Mistik Bilge
Guest
Mistik Bilge

Mahmut Abi merhaba. Şimdi Jordan Peterson’un derslerinde şunları diyor; “…Eğer yaşamınızın geri kalanında diğer çocuklarla oynayabilecekseniz bunu 4 yaşına kadar öğrenmiş olmanız gerekiyor. Eğer 4 yaşına kadar öğrenemediyseniz ciddi bir problemle karşı karşıyasınız zira diğer çocuklar sizinle oynamayacaklar ve size nasıl davranmanız gerektiğini öğretmeyecekler…” “Zira eğer 2 – 4 yaş arasında diğer çocuklarla oyun oynamayı öğrenmezseniz, bir daha asla öğrenemezsiniz…” “… Görünen o ki bir çocuk 4 yaşına geldiğinde henüz sosyalleşmemişse, ondan sonra size bol şans. Gelişimsel psikoloji literatüründe, bunu 4 yaşından sonra düzeltebileceğinize dair pek bir kanıt yok.” Buna youtube videolarında da rastladım. Aslında yukarıdakileri daha önceden okumuştum, ama… Read more »

Eski Öğrenci
Guest
Eski Öğrenci

Güzel abim ben dışarda gördüğüm insanlarla direk konuşmak istiyorum,onlarla ortak yönüm olabiliyor çoğu zaman(sahil,cafe vs),içimde beni durduran bi korku var,ne yapmamı önerirsin

Buğra
Guest
Buğra

Konuyla ilgili Francesco Alberono’nin aşık olmak kitabından bir alıntı “Eğer bir insan sahip oldukları ya da kendi kişiliğiyle mutlu ise aşık olamaz aşık olma deneyimi, depresyondan, gündelik yaşamda değerli bir şey bulamamaktan kaynaklanır. Aşık olmanın yeteneğinin “belirtisi” bunu yapmak için ilinçli bir istek, yaşamını zenginleştirmek için derin bir arzu değildir; daha çok kendini değersiz bulmak, değerli birşeye sahip olmadığını düşünmek ve sahip olamadığı için utanç duymaktır… Bu nedenle kendi değerlerinden emin olmayan, çoğunlukla kendilerinden utanan gençler arasında aşık olma olgusu daha sık görülür. Öteki yaş gruplarında insanlar da gençliklerinin sona erdiğini ya da yaşlanmaya başladıklarını düşünüp, yaşamlarında bir şeylerin kaybolduğu… Read more »

Mustafa
Guest
Mustafa

Abi selamlar. Basarisiz denemelerden sonra kafayi bu kiz isleriyle bozmustum. Fazlaca yazi okudum, Kitap okudum, video izledim vs. Fakat günün sonunda muhtacligimi azaltop kadinlar konusunda daha Fazla sey bilsem de kadinin girmek isteyecegi bir hayat yok elimde. ev-okul- kitaplar seklinde yasiyorum. Simdi spor da eklenecek. Ama diyorum ki bir sure tüm bu iliski isteme ve buna yonelik şeylerle kafayi bozma aliskanligindan kurtulayim ve kendime doneyim. Spor yapayim, basketbol oynayayim, Arkadaşlarla okey oynamaktan baska bir şeyler yapalim, Hobilerimi genisleteyim vs. Yani iliski üzerine degil kendi uzerime egileyim diyorum. Sence mantıklı bir fikir mi? En basitinden kitap okurken bile genel iletisimle vs.… Read more »

ali ipek
Guest
ali ipek

mahmut abi ortak frekans yakalayın diyorsun ama ortak frekans yakalayamıyorsak ne olacak?

Noname
Guest
Noname

Hocam merhaba benim sorum şu,
Herhangi bir sosyal ortama girdiğimde benim dikkatimi çeken veya beğendiğim bir kız görsem bir tavrım değişiyor. Normalde daha eğlenceli akıcı anın tadını çıkarmayı seven ben, böyle bir anda donuyorum, ciddileşiyorum. Bu beni rahatsız ediyor. Anda kalmak eğlenmek istiyorum. Arada bir kaçamak bakışlar olsun, o da bana bakıyor mu diye bakmalar olsun… (+yapmacık hareketler yapmaya başlıyorum) Bunlar beni rahatsız ediyor. Açıkçası son birkaç yıldır böyle ve sorunun kaynağını merak ediyorum

Curcuna
Guest
Curcuna

Hocam bunları yapın diyorsun ama yalnızlıktan keyif alıyorum tek başıma boks çalışmak muzik dinlemek her şeyi tek başıma yapmaktan keyif aliyorum. Bu sayede işimde çok kısa sürede başarılı oldum kendimi çok daha iyi geliştiriyorum. Çıkıp dans mans bisiklet kursu bunlar keyif vermiyor ki ona rağmen mi yapmalıyız?

dsadasasd132
Guest
dsadasasd132

Merhabalar. Büyükşehirde yaşıyorum. Fakat memuriyet gibi bir durum söz konusu olabilir. Bu durumda büyük şehir mi önerirsiniz küçük şehir mi? Genel olarak insanlardan biraz uzak durma taraftarı birisiyim. Şimdiye kadar çevremdeki çok nadir insan dışında bencillik gördüm. Köy yaşamını, küçük de olsa bir tarlada kimse ile içli dışlı olmadan yaşayıp gitme kafasında birisiyim. Kendi kendime güzel vakit geçiririm, sıkılmam. Fakat daha sosyal olup çevremi de genişletmeyi düşünen birisiyim ne kadar kötü deneyimlerim olmuş olsa da. Hem kadınlarlara tanışmada kolaylık ve ilerletme süreci hem de sosyal çevre için büyük şehir şart mıdır? Hiç küçük şehirde uzun süreler kalmadım. Bu konuda deneyimlemiş… Read more »

bro
Guest
bro

Mahmut abi bu başlıkta bir soru sormuştum ama yayınlanmadı. Tekrar soracağım. Başlık ile ilişkili olduğunu düşünüyorum.

Küçük bir şehirde veya köyde yaşamayı seven birisiyim. Sessizlik, kendi halinde bir şeylerle uğraşmak tam bana göre. Fakat bu tarz yerlerde kadınlara ulaşmak için evlenmeniz gerekiyor. Diğer türlü büyük bir şehire göre olanaklarınız çok düşük. Kadınlara erişmek için illa bir büyük şehirde olmak mı gerekir? Nereleri tavsiye edersiniz İstanbul, Ankara hariç?

Aktivite olarak da küçük şehirlerde ayrıca tavsiye, öneriniz nelerdir?

Anonim
Guest
Anonim

Bir bölümün 3. Sınıfına geçiş yaptım. Halihazırda herkesin bir arkadaş grubu var. Sınıf mevcudu 40 civarı. Böyle bir yerde sosyal çevre nasıl yapılır? Ayaküstü konuştuğum bir sürü insan var ama herkesin grubu belli olduğundan genelde yalnız takılıyorum. Ayrıca şehir de küçük.