Bunu instagram’da gördüm:
Yaklaşık 2 yıl önce evlenmiş bir adamın evlilik sürecinde yaşadıkları ve bekarlara tavsiyeler:
Yaşım 30’a yaklaşınca ailem ve akrabalarım “ne zaman evleneceksin” baskısını arttırdılar.
Bir erkek için 30 geç bir yaş değil, bu baskıya karşı durmanız lazım zira birçok aile evlensin de kiminle evlenirse evlensin gibi hayret verici bir kafaya giriyor ve oğlanı ateşe sürüklüyorlar. 30 yaşında evlenmeyin demiyorum ama sanki biyolojik saatiniz varmış gibi baskıya boyun eğmeyin.
Sürekli olarak bir tanıdık kız tavsiyeleri vardı. Sonunda bir yakın arkadaşımın tavsiyesi ile, biriyle görüşmeye karar verdim. Bir akşam, arkadaşımın benimle görüştürmek istediği hanımefendi ile dışarı çıktık.
Sakin, efendi bir kızdı. Kafalarımız ilk dakikadan itibaren uyuştu. Evlenme fikri iyiden iyiye kafama yerleşti. Ailelerimiz de hemen hemen aynıydı. Ortalama geliri olan, mütevazi yaşayan insanlardı.
Şimdi bu da çok hızlı. Tamam kafalar uyuşuyor olabilir ama ben görücü usulü evlenenlere bile, tanışmadan imzaya en az 8 ay süre vermelerini tavsiye ediyorum.
Evlilik konusu açıldığında, kendisinden önce evlenen arkadaşlarının nasıl evlilik teklifleri aldığından bahsediyor, uzun uzun anlatıyordu. Sürprizler, organizasyonlar, balonlar, pahalı tektaş yüzükler. Aslında birçoğu romantik film ve dizilerdekinin aynısıydı.
Bu saçmalıklar da yeni moda oldu. Bence bu bir kız için önemli testlerden birisi. Evlilik teklifi nasıl yapılır sorusuna cevabım, evlenelim denir, yüzük alınır (beraber bütçeye göre alınır, sürpriz değil), bir yerde beraberken takılır. Balonlar, organizasyonlar, zart zurt bunlara girmeyin. Bunlara girmediğiniz için sizinle evlenmek istemeyen ya da arıza çıkaran kızla da evlenmeyin. Bakın biliyorsunuz ben bizim camiadaki birçok insanın aksine evlilik taraftarı biriyim ama illa evleneceksiniz diye bir kural yok.
Muhtemelen kendisi de böyle şeyler bekliyordu.
Yok, sana spor olsun diye anlatıyor 🙂
Sonuçta böyle şeyler ömürde bir kez yapılan şeylerdi.
Hayır bir kez burada elini kaptırdın mı, düğünde, evlilikte kolunu ve tüm vücudunu da kaptırıyorsun. Hak sanrılı, erkek değil mi ben isterim o harcar kadını ile evlenmek için birebir.
Kendimi hazırlamıştım, o akşamki yemekte evlenme teklif edecektim. Lüks bir restoranda rezervasyon yaptırdım.
Anlaşıldı. Sen evliliğinde ve evliliğin biterse sonrasında, sağlam beta öder olma yolunda ilerliyorsun.
Tektaş yüzük aldım. Kıyafet, ayakkabı, vs. aldım gittim. Yemekte onun beklediği şekilde diz çöküp evlilik teklifi ettim.
Aklıma Joker ve Nevzat ile yaptığımız programda Joker’in anlattığı hikaye geldi. Joker eşi ile tartışırken yaşlı bir amca “ya diz çök af dile, evlilik teklifi ederken diz çökmedin mi sanki” diye bir şey söylemiş. O da “yoo çökmedim” demiş. Evlilik teklifi ederken diz çökmeyin arkadaşlar, saçmalık. Ha buna “aman diz çökünce erkekliğiniz mi eksilecek” diye utandırma taktiği uygulayan kadınları da boşverin. Onlardan beklenen bu, böyle ötmeseler şaşırtıcı olurdu.
Filmlerdeki dizilerdeki gibi.
Sizi zaten bu filmler ve diziler yakıyor.
Kabul etti.
Lütfetmiş. Ecnebilerin “she said yes!” (evet dedi) diye sosyal medyada paylaşması gibi. Hey embesil arkadaşım, ya ne diyecekti! Evet diyeceği %100 olmayan kıza mı teklif ediyorsun, yoksa premses senin gibi bir toprak kölesi ile evleniyor diye inanamıyor musun?
Popüler kültürün şu olayı ters yüz edişi inanılmaz. Evlenmek isteyen kadın, erkek o kadar evlilik meraklısı olmaz. Yine de bu zayıf adamlar sanki erkek evlenmek için can atıyor da, premses lütfediyor da evleniyor gibi bir ortam yaratıyorlar.
İkimiz de çok mutluyduk.
Allah bir yastıkta kocatsın.
Tabii bu gecenin maliyeti yaklaşık 5 bin TL oldu.
Bugünün parasıyla sanırım 15 bin TL. Yüzük dahil mi bilemedim. Değilse çok be.
Sırada kız isteme, nişan, düğün faslı vardı.
Bu işlerden çok anlamadığım için kız arkadaşım bana yapılması gerekenleri söylüyor, ben de ne lazımsa alıyordum.
Birader internet diye bir şey var. 2 saatte ne yapılması gerekiyor, fiyatı ne, uzmanı olursun. Sanki senin kız 10 kere evlendi de tecrübeden konuşuyor. Sorup soruşturuyor. Bu cahilliğin ve cahil kalma isteğin, sana çok pahalıya mal olmuştur.
Kız istemeye giderken çiçek çikolata devri maalesef kapanmış.
Yoo kapanmadı. Seni fena keklemişler.
Gümüş gondol içerisinde en kaliteli ve en pahalı çikolatalardan almak, en büyük çiçeği yaptırmak gerekiyormuş.
Hiç duymadım, sizi en beterinden soyuyorlar, ayakta uyumaktan başka da bir şey yapmıyorsunuz. Hayat boyu gıkını çıkarmadan ödeyecek adamlara yaptırdıkları şeyler bunlar.
Ee kız isterken damat şık olmalı malum. Elbise, çiçek, çikolata derken 5 bin TL’de burda masraf ettik.
Çüş! Siz nasıl orta halli mütevazi ailelersiniz birader! Ya da annen baban öyle sen iyi kazanıyorsun sanırım. Bugünün parası bir 15 bin sadece kız istemeye gittiyse düğünü duymak istemiyorum.
Kahvelerimizi içtik, aile büyüklerimiz de kızı istedi.
Gümüş gondolu geri alıyor musun yoksa onlara mı kalıyor? Benim aklım orda kaldı.
Nişan günü belirlendi. Hazırlıklar başladı. Salon, kuaför, bohçalar, elbiseler, vs. derken 10 Bin TL masraf ettik. Yakın akrabalar ve arkadaşların katılımıyla güzel bir gece oldu. “Olsundu mutluluğumuz için her şeye değerdi. Ömürde bir kere oluyordu sonuçta.”
Ona o kadar emin olma. Araştırmalar gösteriyor ki, düğünde ne kadar çok masraf yapılıyorsa, boşanma ihtimali de o kadar yüksek oluyor.
Şimdi sıra kına ve düğündeydi. Mütevazi bir semtte evimizi tuttuk.
Neyse en azından burada adettir diye sana deniz manzaralı daire kilitlememişler.
Fakat ne o evi doldurmak için ne de düğün masrafları için, ikimizin ailesinde de para yoktu.
Genç insanları anlarım da, 30’una yaklaşmış adam da evi ve eşyaları için ailesine bel bağlamamalı.
Kendi birikimimi, evlilik, nişan derken bitirmiştim.
Aferin.
Ailenin birikimi de ancak takılara yetecekti.
Yahu ne takısı arkadaş? Düğünde takı takılır ve sonra onları bozdurup borç varsa onu ödersiniz. Siz bir de kıza aile birikimini sıfırlayıp takı mı takıyorsunuz? Biliyorum, böyle bir adet var ama ben hep daha muhafazakar çevrelerin derdi diye bilirdim. Şimdi kendine seküler, eğitimli diyen insanlardan bile duyuyorum.
Ailemi yormamak için kredi çekmeye karar verdik.
120 Bin TL kredi çektik.
Yine iyi kurtarmışım. Bu zamanın parası ile 360 Bin diyelim. Ben 500 binler, 600 binler duyuyorum. İnsanlar aylık gelirlerinin 25 katına evlenme masrafı yapabiliyorlar. Aşırı anormal.
Evlendikten sonra takılan takılarla bir kısmını kapatıp gerisini de taksitle ödeyecektik.
İyi bak en azından o noktada karşı taraf makul davranmış. Bu, iyiye işaret. Siz borç altında ezilirken altınlar bana kalacak diyen kadın, sizi o evlilikte inim inim inletir.
Evimiz için alışverişe çıkmaya başladık. Mobilya, halı, perde, beyaz eşya, vs. derken 70 bin TL harcadık.
2 sene öncesinden bahsettiğini unutmayın. Ben 3le çarpıyorum.
Ömürde bir kere oluyordu sonuçta.
Ne kadar harcarsan o kadar boşanma tehlikesi var dedik ya. Eleman hissediyor galiba. Sürekli aynı bahane 🙂
Düğünden sonra balayı tatili olmazsa olmazdı.
Olurdu aslında ama tabii senin elin mahkum. Ömürde bir kere oluyor değil mi? Bir kere s*k*liyoruz bari sağlam olsun.
İyi bir acenteden balayı için tatil satın aldık. 10 bin TL’de orada gitmişti.
Düğünden birgün önce kına gecemiz vardı. Yine aynı prosedürler burada da işledi.
Merak etme, ömürde sadece bir kerecik değil mi?
Salon, kıyafet, vs. derken 9 bin TL maliyetle kına gecemizi de yaptık.
Düğünümüz tam eşimin istediği gibi oldu. Arkadaşları ne yaptıysa biz de yapmıştık. Kimseden eksik kalmadık çok şükür (!)
Böyle pahalı istekler de düğünle bitse iyi. Bitmiyor.
Düğün, balayı tatili bitti. Acı gerçeklerle yüzleştik. Toplam 200 bin TL üstünde masraf yapmıştık.
O zamanki dolar kurundan bakarsak 25 bin Dolar harcamışsınız. Şimdi gelirinize bakar. O zaman ayda 50 bin kazanıyorsan yaparsın belki. Ama ben aylık gelirinin 25 katı düğün masrafları görüyorum.
Bir de bu borç senin mi, sizin mi? O da önemli.
Benim ailemin aldığı 20 bin TL takı ve eşimin ailesinin aldığı hediyeler hariç!
Ailenin birikimi sadece 20 bin TL ve o da takıya gitti 🙁
Çektiğimiz kredinin bir kısmını takılarla kapadık.
Bak en azından o noktada sizin evlilikte umut var.
Geri kalanını da taksitle 2 yıldır ödüyoruz. İkimiz çalışmamıza rağmen birimizin maaşı krediye gidiyor. Diğerimizin maaşı da kira, evin ihtiyaçları derken ucu ucuna yetişiyor.
Borç ikinizin ki oradan da evliliğe artı puan yazılır ama yazık yahu.
Bazı aylar onu da yapamıyoruz. Bu maddi sıkıntılar yüzünden eşimle kavga ediyor, birbirimizin kalbini kırıyoruz.
Azıcık omurgan olsaydı, 2 sene önce bu harcadığının yarısına bu işi kapatırdın. Kız film, dizi ve bizim Merve’lerden neyimiz eksik salaklığına düşmüş, sen de ağzını açıp tek kelime edememişsin.
“Mutluluğumuz için her şeye değer” derken meğerse mutsuz olmak için her şeyi yapmışız.
Abi siz sözelci bile olsanız bu kadar matematik bilmiyor musunuz? O krediyi çekerken senin maaşın, onun maaşı belli. Ne ödeyeceğiniz, ne süre ödeyeceğiniz belli. Hiç mi kafanız çalışmıyor, ne olacak göremiyor musunuz?
Sonradan düşündükçe anlıyor, evlilik teklifi için pahalı restoran ve tektaş olmazsa olmaz mıydı?
Nasıl olsa bir kez üstüne oturuyoruz denilen kazık 2 sene çıkmayınca zihin açılıyor tabii 🙂
Gayet olurdu ve bunları okuyan arkadaşların morali bozulmasın, gayet de oluyor. Buna hayır diyeceksiniz ve eğer buna hayır dediniz diye bir kızla evlenemezseniz aklınızda bu adamın 2 senedir yaşadıkları bulunsun. Bu arada böyle kadınlar genellikle düğün sonrasında da durmazlar, sürekli bak herkes yapıyor diye borç çıkarırlar.
O zaman sosyal medyada düğününün her detayını paylaşanlardan, arkadaşlardan, Fatma Teyzelerin, İsmail Amcagillerin düğününden eksik kalırdık.
Memlekette IQ düşük olduğundan, o sosyal medya düğün paylaşımları arasında, sonradan yıllarca ödenen kredilerin ve yapılan kavgaların olmadığını tahmin edilemiyor.
Nasıl da ayıplarlardı, küçümserlerdi belki de …
Yüzeysel olarak belki. Ama için için kıskanırlardı, helal olsun adama, borç batağına girmeye karşı çıktı diye kıskanırlar, takdir ederlerdi. Tabii kendileri aynı bok çukuruna düştükleri için, yüzeysel olarak size çamur atarlardı.
Yeni düğün yapmış ve muhtemelen bu adamdan fazla para kazanıyor olmama rağmen daha az masraf yapmış biri olarak söylüyorum. Eminim bu tür ayıplamaları yapan bir iki kişi olmuştur ama bizim kulağımıza gelmedi. Sosyal medya maymunu olmayan yığınlar hala bütçesi içinde düğün yapıyor. O adamlardan olun, bunlardan olmayın.
Velhasıl 2 yıldır çektiğimizi biz biliyoruyoruz. Sözde mutlu olmak için evliliğimizin en güzel 2 yılını 3 saatlik düğün için harcadık.
Eşin umarım akıllanmıştır yoksa sen bir de çocuk olunca seni ne masraflara sokacak onları gör.
Sen sen ol kardeşim, YAPMA! Mutlu olmak için evlen, BORÇ ÖDEMEK İÇİN değil. Ömrünün en güzel yıllarını bankalara ipotek etme. Düğünde hediye ettiğin süslü ponponlu şekerler unutulur ama maddi sıkıntı durumunda eşine söylediğin en küçük söz yıllarca yara olarak kalır!
Düğünde gereksiz harcamalardan kaynaklı sıkıntılar, sıklıkla boşanma ile sonuçlanıyormuş.
Evet maalesef. Ama orada bir de kadının erkeği aslen pek istememesine rağmen evlenip, istek eksikliğini ödeme ile kapaması da var. Senin durumda eşinin temel problemi daha çok sosyal medya aptallığına kapılmış olması gibi duruyor. Yani sizde devam ihtimali biraz daha yüksek.
Herkesin şikayet edip herkesin de ağına düştüğü bir cendere bu :/
Orada dur işte. Herkes sizin gibi aptal diye düşünmek hoş geliyor tabii. Ben aptalım ama herkes aynı aptallığı yaptı demek oldukça avutucu. Ama herkes bu ağa düşmüyor. Bu ağa düşmeden evlenen de çok.
Şu hadisi şerif ışık olmalı herkese: “Nikahın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır.”
Çok doğru.
Yazının Youtube ve spotify yayınları aşağıda.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Özellikle diz çökmeye karşıyım. Sakin bir yerde yüzük takarsiniz ama bunda kadın için sürpriz bir durum olmamalı, evliliği kadından çok erkeğin istemesi baştan hata zaten.
günümüzde düğün yapanların büyük kısmına korkuyla bakıyorum, cahil cesareti
ben olsam sade nikah yaparım, teyzemin komşunun eltisinin görümcesine kendimizi beğendirmeye gerek yok.
yazı için teşekkürler!
Ben bu evlenme teklifiydi, diz çökmeydi bu olayları anlamıyorum amk. Hayırdır yalvarıyor muyuz? Diz çökme ne alaka? Ben bu şekil evlenme teklifi muhebbetine karşıyım. Mesela ben hanıma istersen yüzük bakalım, dedim. O da olur dedi. Bu kadar?
Babamın evlenmeden önce durumu yokmuş, anneme fazla takı takamayacağını düğünü ufak bir salonda yapacağını vs. söylemiş annem kabul etmiş. Şuan kendi işini kurdu kriz de olsa iyi kazanıyor şükür. Belki savurgan bir kadınla evlenseydi hiçbir zaman işi kuracak sermayesi olmayacaktı. Hayatımıza alacağımız kadın bizi vezir de eder rezil de.. Bu abimiz en güzel örneği
Anne babam 43 yıllık evli. Annem çeyiziyle gelmiş. Mahallede düğün (inanılmaz eğlenmişler hâlâ anlatırlar) gelinlik damatlık ayakkabılar daha önce evlenen eş dost akrabadan emaneten alınmış. Bir de yemek dağıtılmış. Yemek de imece usulü zaten. Gelen takılarla da babam küçük bir arsa almış 10 yıl içinde bahçeli güzel bir ev inşa etmişler. Şimdi soruyorum bu güzellikleri niçin bıraktık ?
Kadınlar değişti erkekleri de kendilerine göre değiştiriyorlar
erkek olacaksın bilader. dışarda 100 tane kız var. benim şartlarım böyle böyle kabul edersen evlenirim. Baktın böyle kız yok kendini yakmaya ne hacet? O kızla yatarsın edersin ama evlenmezsin olur biter. Ne bu evlilik sevdası yahu?
Bu ortak akıl tutulması mı desem, Batılı gibi balo düğünü yapıp içinde Doğulu olarak halay çekip oyun havası oynamanın enteresanlığı mı desem bilemiyorum. Bakın bu kafa üstüne bir de gider o borçlar içinde elalemin lafına uyar çocuk evin neşesidir der ki sağlıklı ortamda mümkündür, o çocuk masrafı ve stresi ile nur topu gibi gelir ve anne babanın da dayanma sınırlarını zorlar. O ailede kavga, gürültü içinde büyüyen çocuk erkek ya da kız olması farketmez büyük sorunlar ile büyür. Ailenin kavga edilen, ayrılamayan çiftin toksik halinin normal olduğu bir dünya kurar kendisine. Yetmez çocuğu büyüten ama psikolojisini de bebek bezlerinin içinde… Read more »
hocam tebrik ederim, burayı takip etmekle çok iyi yapmışsınız. sizi dinleyen çocukların ilerde çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum
Flört, sevgili vs herkes kendi kendinin ekonomisini yönetir okey ama işin içine evlilik girince ilişkinin ekonomisini erkek kontrol etmeli. Kadınlar bu konuda daha hızlı ve duygusal kadar alıyor bence. Erkek rasyonel olmalı ve ekonominin kontrolünü elinde tutması lazım. Nereden ne geldi nereye ne gitti bilmeli. Kendi ailesi bence bu konuda baskı yapmaz ama kız ve kızın ailesine karşı o duruşu da sergilemesi lazım güçlü bir duruş hem de yoksa sonu böyle olur..
Kendi ekonomisini yönetme konusunda başarısız ya da yetersiz olduğunu fark ettiğiniz bir ” flört, sevgili vs” ile evlenmezseniz ilişkinin ekonomik kontrolünün tümüyle sizin elinizde olmamasını kötü bir senaryo olarak görmeyebilirsiniz belki. Ha eğer bu eksikliği fark edemediyseniz, o evlilik içerisinde yapılan/yapılacak olan harcamalar,yatırımlar vs konusundaki öngörünüze güvenecek kişiyle tencere kapak misali yaşar gidersiniz zannımca zaten.
Geçen maddi varlığı yüksek “küçük burjuva” denebilecek bir ailenin düğününe gitmiştim. Alkoller, kalitelisinden ikramlar zırt bırt. Mekan da çok büyük değil ancak denize nazır. Hatta paşalar bir de İstanbulda yapacakmış, tek düğün de yetmiyormuş. Baya da bir yedim içtim. Ancak içimde düşündüm ulan yazık nasıl ödeyecekler ve oğlan da bir sürü tarafa çekecek diye. (Kız tarafıydık) Nitekim düğününüze gelen insanlar içeceği ikinci kokteyle bakıyor arkadaşlar dürüst olalım. Bize bu fırsatı vermeyin. Yazık. 🙂
Bilmeyenler için mokoko hikayesi.
Hahahah mahmut abi kralsın
kusura bakmayın da maalesef bazı erkeklerin cinsellige erisebilmesi icin evlenmekten baska çaresi yok (akranlarıma bakıyor benim gibi 165 tipsiz gençler sap sap geziyo). bunu bilen kezbanlarda geçirdikçe geçiriyor. bunun esi gene iyiymiş. bunu bilir bunu söylerim
Neyse ki 165 ve tipsiz gençlerin çoğunun sikinde bile değilsiniz. Kendi çukurunuzda debelenip duruyorsunuz. Sizin derdiniz, kendiniz bir halt edemiyorsunuz ya, kendiniz gibi adamların bir şeyler başarmasını görüp kudurmamak.
Siz yenik kurbağalar hayatın en kötüsünü hak ediyorsunuz. Sizin genlerinizi geleceğe aktarmamak kadınların insanlığa karşı görevi.
Hiç te dediğin gibi olmuyor,bu tip adamlar bir şekilde evlenip 3-4 çocuk yapıyor ..%52 ile iktidara geliyor.
%52 orc, siz de elfsiniz sanki. Aynı az gelişmiş ülkenin taze soğanısınız.
Redpill felsefesi,kadın/erkek ilişki dinamiğini açıklarken,bilimsel bir altyapı sunuyor,ileri sürdüğü argümanlar,reel yaşamda, test edildiğinde ,teori ,realiteyle örtüşüyor.bu yüzden, bu konularda , araştırmayı sürdürüyorum.
Ama bu demek değil ki,bir içerik üreticisi,liberal sağ ideolojiye sahip diye , bu teori de ,liberal sağ ideoloji ile örtüşmek zorunda.
Yani bu felsefe,bir çam kozalağının kendi kişisel siyasi ideolojisinden oldukça bağımsız
Kel alaka.
ne yapabilirim peki. kizlar beni begenmiyor nasil kendime birini bulabilirim. varsa yolu anlat ögrenciyken
Senin tarzında insanlara yardım etmek zor zira sanırım dikkat eksikliği ya da hafif otizm gibi bazı nedenlerden, gerçek sorununuzu bilmiyorsunuz, anlatamıyorsunuz. Birebir görüşmede bile çok zor oluyor. Buraya aksiyonlarını yazan adamlar fayda alıyor, bir sorun var ne sorun var adamları buradan ya da aslına bakarsan birebir terapiden bile fazla fayda alamazlar.
Kızların seni beğenmediğini kaç reddedişten sonra anladın? O reddedişleri yazacaksın.
teselli yazısı beklemiş gibi geldi bana çocuk. zaten hayatta kaybedeceği kadar kaybetmiş. bu nedir abicim. düşene bir tekme de sizmi atıyorsunuz.? kimse hayatın en kötüsünü hak etmez.
bu arada küçük ilçelerde böyle maalesef. evlenmeden kadınla buluşulamuyor bile. evlenebilmek içinde. yıllarca borç ödemeli düğün ve ev şartı koşuyorlar. yoksa mgtow cu olucaz. tarımla geçinen şehire gidebilmeside zor. o yüzden napabiliriz?
Düğün masrafı yapmayın yazısının altına gelmiş, sike sike yapacağız, kısaysan, çirkinsen mecbursun yazan adama az bile. Her yazıya gelip böyle alakasız zırlıyorlar. Bir değil iki değil. Ben kısa ve çirkinim ve buna mecbur hissediyorum yazsa azıcık sempati gösteriririm. Böyle zerre hayat ve kadın tecrübesi olmadan genelin kafasını bulandırmaya çalışana sempatim yok.
kisayim, cevremde boyle oluyor. ben de boyle olacak gibi hissediyorum. iyi geceler mahmut abi
Herhangi bir konuya takıntılı olan insanlar çevreye dair tüm gözlemlerini o takıntının çerçevesi içinden yapıyorlar. Sen mesela sürekli kısa adamların başına gelen makus talihi görüyorsun ama uzun adamların da o makus kadere çokça mahkum olduğunu görüyor musun? Uzunların da yaşadığı aptallıklara baksan meselenin boy pos olmadığını, karakterde bittiğini daha kolay ayırt edebilirsin.
Sizin bu küçük ilçelerde kim nasıl evleniyor bilmiyormuşuz havalarınız da iyice sıktı artık. Memleketin has çocuğu , bileni sizsiniz, biz fildişi kuleden yazıyoruz sanki. Hiç akrabamızın, kuzenimizin oğlu kızı evlenmiyor, bilmiyoruz ya. Tam tersi siz sanki az gelişmiş, fakir Türkiye’de değil de Miami Beach civarında yaşıyor gibisiniz.
Bu dayatmayı kabul etmezsem mgtow olurum diyen adam bir şey yapamaz. Ödemekten başka çaren yok senin. Bu ne lan ne ödeyeceğim diyen adam mütevazi evlenir, sizin gibi dayatma kaderdir diyen bekar yaşar gider.
Ya ne alaka 162 yim sevgilim 1 bucuk yil olcak hatta benden 5-6 cm uzun. Cok yakisikli da sayilmam. Sen böyle devam et daha çok dediğin gibi sap sap gezersin
nasil buldun ? bana da tavsiye verebiliri misin lutfen 22 yasindayim
Siteyi oku sonra sahalara çık. Sen sadece okuyorsun sanirim. Ben de yorumlari okumaya giriyorum vazen seni gorunce yazmak istedim. Boyla posla alakasi yok. Adam gibi davranani seviyorlar
usta ben de para arabada yok.
Arabaya ihtiyacın yok, paran da yoksa git önce çalış, kendi ayakların üzerinde dur sonra kızlara yürürsün. Lan oğlum 22 yaşındasın ve bunu diyorsun ya, hiç mi eline kız eli değmedi ?
evet hic degmedi
Eskilerin “erkeğin tipsizi olmaz” diye bir lafı vardır. Boşuna dememişler bu lafı. Bizar spor yapıp, biraz kendine bakıp, az da parası olan adamın öyle hiç bir şartta kadın bulamaması gibi bir durum olmaz.
Ha sen vücuduna bakma, çok zayıf, çok kilolu vs. ol.
Bir şekilde ağzın iki laf yapacak kadar kendini geliştirme. (iki felsefi laf söylemek, iki müzik bilgin olması çok da zor bir şey değil aslında)
30 yaşında hala babadan harçlık al.
Ondan sonra boyum kısa diye bana bakmıyorlar de. Problem kısa veya uzun boy ile alakalı olmayabilir mi?
Yakın zamanda böyle bir süreçten çıktım. 2 farklı ilde düğün yapacağız diye bütün birikimimi erittim. Eşyaların en kaliteli aldım. Evi bütçemin en üst sınırından tuttum. Saçma sapan şeylere para harcadım. Gelirim gayet iyi olmasına rağmen bir de üstüne borçlandım. Sonra bir gün nişanlımı eve bıraktıktan sonra arabanın benzin ışığı yandı. Benim arabaya yakıt koyacak 200 liram kalmamıştı. O gün bir şeyler dank etti ve nişan attım. Epey pahalı bir tecrübe oldu. Aklınızda olsun, yeni evlenecek genç bir çiftin en kaliteli eşyalara ihtiyacı yok, en lüks semtte oturma ihtiyacı yok, 3 + 1 bir eve ihtiyacı yok, 2 düğün yapmaya ihtiyacı… Read more »
en lüks semti anlarim gereksiz de 3+1 ev zaten olmasi gereken değil mi be abi hatta küçük bile.
3+1 çok. Çocuk yokken zaten çok, 2 çocuğa kadar gereksiz. Yeni evli bir çifte 2+1 olur.
Çocuk yokken gerçekten fazla. Odanın birini dolduramamıştık. Ütü masası sürekli açık bir şekilde o fazla odada duruyordu 😀
Ben de şimdi 2+1 evde yaşıyorum. 2 büyük çocuğum olana kadar 3+1’e almam ya da kiralamam. Boş yere ne para vereceğim?
Bazı insanların “olması gereken” kavramları çok ilginç.
Bana sorarsan bu devirde yeni evli bir çift 1+1 bile başlayabilir. Normali bence 2+1 ama normal zamanlarda yaşamıyoruz.
Hayatta yapabileceğiniz en büyük hatalardan birisi ayağınızı yorganınıza göre uzatmamak.
Hele evlilik gibi, sadece o 3 saatlik bir şey için bu günün parası ile 600 bin TL harcamak. Gerçekten o para kenarda hazır ve gözden çıkarılabilir değilse çok garip bir hareket. Hele hele üstüne kredi falan çekiyorlar. Yav bırak…
Ha şunu anlıyorum, kadın zaten babadan zengindir. O kadın senden benzer bir standart isteyebilir. Ama öyle bir şey yoksa babasının evinde olmayan lüksü kafadan ona sunmak…
Ki eminim eğer kız belli bir seviyenin üzerinde varlıklı olsa, adamı bu denli zorlamazdı.
Evlilik teklifi olayı gereksiz bir şova dönüştürülüyor. Tatlı bir buluşmanın ortasında, sakin bir yerde-ki açık havada piknik yaparken daha güzel-yapılır. Bana kalırsa bu özel bir an ve bir sürü kişinin şahit olmasına gerek yok o yüzden kapalı mekanlarda yapmak hoş gelmiyo. Ekstra masraflara girmeden sadece yüzük ve düz buluşmayla hallolur. Nişan çok saçma isteme olduktan sonra nişana gerek yok. Kına o zamanki ruh haline bağlı olarak belki yapılır ama o da çok gerekli değil. Bizim buralarda düğün yemeği diye bir olay var ailelerimizin çok istediği bir şey tanıdıklara yemek veriliyor. Onu da salon kiralamadan sokakta çadırda halledebiliyolar jdhdhddjd bu ekonomide… Read more »
Bu kadar borçla stresle gerginlikle gerdeğe bile giremezsiniz.
Bunu 6-7 ay önce gençlerle konuşurken evlenmek isteyenlerin çıkardıkları meblaları ve yapması gereken şeyleri anlattıklarında söylemiştim. Birde şunu eklemiştim
Ben bu kadar paraya ve uğraşıya aynı anda 4 karı alırım. Üstelik çalışmam bile damızlık boğa gibi yatarım.
Ne lan bu!!!!!!
Gümüş gondolu geri alıyor musun yoksa onlara mı kalıyor? Benim aklım orda kaldı. Piyasada iyi okutulur 🙂
İnsanların iki Tanrısı vardır. Biri Allah diğeri Elalem . Elalem tanrısini öldürün.