Bazı erkekler, hayatı sürekli toplum yararına davranışları için onay bekleyerek oldukça öngörülebilir bir kalıpta yaşarlar. Ana-babalarının, öğretmenlerinin ve diğer büyüklerinin sözünden çıkmazlar ve de büyüdüklerinde hepimizin aşina olduğu ve birçok erkeğin tuzağına düştüğü o bilindik anlatıları takip ederler. Üniversitedeki zamanım boyunca çoğunlukla mühendislik, yönetim ve muhasebe gibi öngörülebilir ve güvenli alanlarda diploma peşinde koşan ve bu diplomayı aldıktan sonra da hayatları boyunca bu alanlarda çalışmayı planlayan bu tip erkeklerle çokça karşılaştım. Üniversiteden önceki hayatları da en iyi notları alarak, müfredat dışı aktiviteleri arttırarak ve mükemmel devamlılıklarını koruyarak en iyi üniversiteye girmeye çalışarak geçmiştir.
Birçoğunun hemen hemen şöyle özetleyebileceğimiz hayat planları vardır : iyi bir üniversiteye git, iyi notları al, en tepedeki firmalardan birinde staj yap, mezun ol, bu firma ile çalışmaya başla, kariyer basamaklarını tırman, çok güzel bir eş ile ödüllendiril, 2 – 4 çocuk yap ve çok güzel bir evin olsun. Bu hedef onların motivasyonudur ve hergün bu planı gerçekleştirmek için vargüçleri ile çalışırlar. Ama planlar gerçek hayatla karşılaştığında, çok az plan uygulanabilir kalır.
Mike Tyson’un zamanında dediği gibi “ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar herkesin bir planı vardır.”
Bu tip erkeklerin çoğunlukla karşılaştığı sorun, kendi yollarını çizeceklerine büyürken kendilerine sunulan anlatıları kabul edip hayatlarını yıllar hatta on yıllar boyunca süper egolarının yönetmesine izin vermeleri. “İyi çocuklar” dünyanın içsel bir etiği olduğuna, sosyal anlatının hayatı iyi yaşamanın yöntemini ortaya döktüğüne ve bir erkeğin bu anlatıya göre yaşaması durumunda ise iyi davranışlarının ödüllendirileceğine inanmışlardır. Bu dünya görüşü “karma” kavramında özetlenir. İyi şeyler iyi insanların başına gelir, kötü şeyler kötü insanların.
Sosyal uyumlu davranış
Muhtemelen en çok bilinen anlatı, erkeğin içinde yaşadığı sosyal grubun yararına olan anlatı. Örneğin erkeğin çok çalışan ve vergi veren bir vatandaş olarak topluma faydalı olması. Anlatı, erkeğin toplumun ihtiyacı olan ürünleri üretmesinin yanında maaşının da kamu – sosyal ürünlerinin satın alınmasında kullanılmasına yarıyor. Kendisi bu ürünleri kullanmasa bile. Bu sosyal ürünlerin amacı sosyal grubun toplam mutluluğunu arttırmak ve ideal bir dünyada, bu erkek vergi olarak ödediği parayı gerçekten kendi mutluluğunu arttırmak için de kullanabilir.
Yukarıdaki namuslu işçi ile hayatını suç ile kazanan bir erkeği ele alırsanız, önceki hem yasalara uyarar hem de yasa uygulayıcısı kurumları vergi verip destekler. İkincisi ise toplum düzenine zararlıdır zira hem yasalara uymaz hem de yasa uygulayıcı kamu kurumlarını besleyen vergiyi vermez.
Bu nedenle de sosyal anlatı toplum yararına davranışlar üzerinedir. Çocukların dua etmesi, sebze yemesi, otoriteyi dinlemesi ve kurallara uyması beklenir. Sosyal anlatı en yalın hali ile ahlaki bir hayatın nasıl sürdürüleceğine dair el kitabıdır. Ve bu el kitabını izleyen “iyi çocuklar” bu iyiliklerinin karşılığını alacaktır. Açıkça anti – sosyal davranışları özendiren bir toplum uzun ömürlü olmacaktır zira temel sosyal sözleşme, sosyal bir grup olarak organize olmanın avantajları üzerine kuruludur.
Cinsiyetler arasındaki dinamik
“İyi çocuklar” çoğunlukla, kendilerine çocukluktan beridir yedirilen cinsiyetler arası anlatıları satın almış klasik beta erkeklerdir. Bu anlatılar tarih boyunca toplum yararına olan anlatılarla aynı amaca hizmet etmiştir. Zira toplum yararına olan bir cinsiyetler arası dinamik gerçekten vardır. Atalarımız aile kurumunun ve biraz daha büyük ölçekte kabile kurumunun herhangi bir insan grubunun temeli olduğunu keşfetmişlerdir. Bir şekilde herhangi bir ülkeyi alıp parçalarına böldüğünüzde, en küçük temel birim olarak aileye ulaşırsınız. Toplum yararına olan cinsiyetler arası dinamik, aile kurumunun temelidir ve tarih boyunca cesaretlendirip ödüllendirilmiştir.
Bu tür toplum yararına olan cinsiyetler arası davranışlar çoğu dinin merkezinde yer alan prensipleri de içerir : sadakat, aldatmamak, onur ve görev kavramları ile beraber erkeklerin çoğunun bir eşe ve çocuklara sahip olabileceği ve geleceğe yatırımlarının toplum tarafından garantilendiği bir sosyal düzen. Sonuçta, erkeğin karısını ve çocuklarını beslemek gibi bir görevi olduğu bilinir ve bu ödev erkeğe dayatılır. Aynı şekilde erkeğin iş gücü karşılığında, kadını ve çocuklarının onun liderliğini takip etmesi de bilinir ve ödev olarak kadına ve çocuklara dayatılır. Bir erkek bir kadınla evlenmek istediğinde, kadına teklif etmeden önce babasının iznini alır ve eğer izin verilir ise kadın baba evinden koca evine taşınır.
Bu düzen gelecek ailelerin istikrarlı olmasını sağlamış ve tarafların hepsinin yararına işlemiştir zira iki tarafın ailesi de işin içinde ağırlık taşımaktadır. Fakat birinci dalga feminizm ile beraber tarihten kopmaya başladıkça, feminizm geri besleme mekanizmalarına artarak işlemeye ve dramatik değişimler yaratmaya başladı. Öncelikle, boşanma eskiye göre çok daha yaygın birşey haline geldi. Önce kadın ve erkekler eğer belli koşullar meydana gelmişse boşanmaya başladılar. Bunu kusura dayalı olmayan boşanma takip etti. Yani “boşanmak istiyorum” diyenin diğerinde kusur göstermesine gerek kalmadı. Cinsel özgürlük kadının bir veya iki uzun süreli ilişkisi var diye defolu sayılmamasından bugün manosphere’de ” atlıkarıncada hoplamaya(*) ve bekar anneler salgınına geldik (**).
Ama “iyi çocuklar”a anlatılan masallar ise neredeyse hiç değişmedi. Ruh ikizi miti günümüz kültüründe “Disney Masalı” denilen ve “sonsuza dek mutlu oldular” mesajı içeren anlatı ile hala pazarlanıyor. Bu mit, kadını melek statüsüne çıkaran oneitis’in ve aynı zamanda “doğru” kadınla evlenmenin doyumlu bir hayatın anahtarı olduğu fikrinin de temeli.
“Adam ol” anlatısı da değişti : Eski düzende erkeğin karısının ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılaması beklenirdi ve anlatıya göre erkek kendi çıkarını en sona koyarak emeği ve sorumluluğu ile bunu gerçekleştirirdi. Geçmişte bir erkeğin karısının ve çocuklarının sorumluluğunu alması beklenirdi ve bunun karşılığında ise evin reisi olurdu. “İyi çocuklar”a günümüzde de pazarlanan anlatı bu ama gerçekler çok değişti. Koca, popüler kültürde karısının hayallerini gerçekleştirmekten başka işe yaramayan bir komedinin figürü haline geldi.
Doğa, eğitim ve ödüller
Günümüzün “Biyoloji mi sosyal yapı mı” tartışmasının çoğunlukla görmezden geldiği şey, toplumun kendisinin bir yapı olduğu. İnsanların üreme, kaynak biriktirme, kan bağına sadakat, beslenme ve güvenlik gibi dürtüleri toplum olmadan da varolabilir ama toplum bu dürtülerden bağımsız olarak varolamaz. Çoğu dürtü gibi bu dürtüler de pozitif kazanımlar için sömürülebilirler ya da uygarlıkların yok olmasına neden olabilirler. Bu nedenle bahsi geçen dürtüleri toplum yararına olacak şekilde dizginleyen, kontrol eden ve yönlendiren mekanizmalar gereklidir ki birçok sosyal anlatının doğumu bu nedenledir.
Ahlak, bu anlatıların temelini oluşturan ve davranışları, düşünceleri ve aksiyonları iyi ya da kötü diye ayıran bir sosyal yapıdır. Doğa acımasızdır ve bulunduğu çevreye adapte olma yolu ile en güçlü organizmaların ve genlerin hayatta kalmasına izin verir. İhtiyacı olan birşey artık çevresinde bulunmayan organizma ya adapte olur ya da yok olur. Diğer organizmalara karşı az da olsa avantajı olan organizma, evrim oyununda diğerlerini yavaş yavaş yener.
Doğa “adil” olmaya çalışmaz zira temelinde “rekabet” vardır. Evrimin gözünden rekabet edemeyen organizma ya da gen kümeleri kötüdür ve rekabet edebilen genler veya organizmalar iyidir. Evrim sürekli mutasyonlarla ve değişimlerle deney yapar.
Buna karşın insan ahlak sistemleri “adalet” üzerine kuruludur. Fakat adalet ve adil insan kavramlarıdır, doğal kavramlar değildirler. Her ne kadar insan bebeklerinin çok erken yaşlardan itibaren adalet duygusuna sahip olduklarını gözlemleyebilsek de, bu muhtemelen bizim sosyal bir hayvan olmamızı sağlayan yapının bir parçasıdır ve girdiler (fırsat eşitliği) üzerine değil daha çok çıktılar (paylaşma eşitliği) üzerine bir eşitliğe dayanır.
İnsan ahlak sisteminlerine bakarsak, ana sistemlerin ödev, sonuçlar ve ahlak olduğunu görürüz. “İyi çocuklar” en fazla birincisine odaklanır. Bu sistemde iyilikler ödüllendirilir ve bunun muhtemelen en bariz örneği Hristiyanlıkta iyiliklerin cennete bir yer olarak ödüllendirilecek olmasıdır. Bu, kişinin arzuladığı şekilde ödüllendirilme beklentisi ile, belli bir şekilde davrandığı tipik teşvik teorisidir. Bu, karılarına “daha fazla seks için ne yapmalıyım” diye soran evli erkeklerin dinamiğinin temelidir.
Fakat, bu ahlak görüşü doğanın gerçekliğine karşıdır. Doğa niyeti takmaz, sonuçlara bakar. Bir genetik küme artı mı eksi mi sonuçlar doğurur diye bakar.
Özet ve sonuç
“İyi çocukların” dünyaya ışık tutmak üzere içselleştirdiği anlatının kendisi yanlış olmayabilir. Sadece geçmişte bir zaman diliminde toplumun insanlardan beklediği davranışlar ile bu davranışları ödüllendirip cezalandıran kurumlar arasında bir bölünme olmuştur. Toplum Skinnercidir (Burrhus Frederic Skinner) : toplum yararına davranışları teşvik etmek için anlatıları devreye sokarken, “iyi” davranışı daha da teşvik etmek için ödül ve cezalar koyar.
İyileşmekte olan mavi haplı erkeklerle genel olarak mavi haplı erkeklerin temel problemi “herşeyi doğru yaptım ama vaadedilen ödülleri neden alamadım” şeklinde özetlenebilir. Birçok mavi haplı, herşeyi kendilerine belletilen mavi hap anlatısının kitabına göre yapmış olmalarına rağmen, piç kötü çocukların daha fazla seks ile ödüllendirildiğine şahit oldukları için uyanmaya başlarlar. Çalışkan, sorumlu ve sadık işçiler olmalarına rağmen, kendilerinden yıllar sonra işe başlayan Psikopat Patrick’in köşe ofisi kapması, mükemmel bir eş ve baba olmalarına rağmen, karılarının süpriz bir boşanma davası açması ile karşılaşırlar.
En temel seviyede bu etki – tepki hipotezine indirgenebilir. “İyi çocuklar” toplumun kendilerini inandırarak yetiştirdiği anlatılara göre davranırlarsa, iyi işlerle, iyi evliliklerle ve iyi hayatlarla ödüllendirilecekleri hipotezini takip ederler. Fakat bu etki – tepki ilişkisini yöneten sosyal mekanizma çoktan daha ilkel, tartışmasız bir şekilde doğaya daha yakın bir forma dönüşmüştür. Bu nedenle iyi çocukların hipotezi hata vermektedir. Zira Batı toplumu çoktan ahlak temelli olmaktan sonuç temelli olmaya değişmiştir.
Bunun anlamı, ödül ve cezaların artık kuralları takip etme temeline göre değil de aksiyonların sonuçlarına göre dağıtılıyor olduğudur. Statünün, değerin ve diğer ödüllerin “iyi” olana göre değil de “ne işe yarıyorsa ona göre” dağıtıldığı bir topluma dönüştük. Sonuçta eğer kuralları takip etmenin sonuçları istediğin gibi olmuyorsa, kuralları takip etmenin mantığı nedir?
Çeviri : The Red Pill Logic : Good Boys
(*) cock carousel – yarrak atlı karıncası ki Türkçe’de kucaktan kucağa hoplamaye denk gelen bir kavram. Bazı kadınların 20lerinde kötü çocukların kucağından kucağına atlamasını belirtir.
(**) Single mom – Batıda çok yaygın olan ve kadınların sağlayıcı iyi çocukları pas geçmesini sağlayan mekanizma. Kadın kötü çocuktan hamile kalır ve doğurur. Çocuğuna iyi çocukların ödediği vergileri kendisine aktaran devlet yardımlarıyla bakar ya da aç bir betaya ara ara vererek baktırır. Burada single mom kocası ölmüş veya terk etmiş kadınları değil, serserilerden sorumsuzca evlilik dışı hamile kalan kadınları belirtir.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Yazının son kısmına kadar çok dar bir açı ile konuyu ele aldığını düşünüyorum. Skinner alıntısına kadar olan kısımda çalışmak ve modern hayatın pratiklerine uyum içinde devam etmek sığ bir şeymiş gibi anlatılıyor. Elbette erkeğin zincirlerini kırarak kendini gerçekleştirmesi lazım. Fakat, günümüz toplumunda çok fazla çalışmadan başarı yakalamak kolay değil. Erkek hem ideallerini gerçekleştirmek için çok çalışmalı ve kendisine yatırım yapmalıdır bu başarıyı sağlamak için. Yazınızda bu konuya karşı olduğunuzu düşünmüyorum ama önemli olmadığı vurgusunu içinde bulunduruyor bence. Bir erkeğin mutlu olması için hipergamisini yükseltmesi kendisine yapabileceği en büyük iyiliklerden biri sonuçta kimse topluma faydalı olmak için çalışmıyor kendi bencil yönlerini… Read more »
Hocam Red Pill ile Foucault denen işe yaramaz herifi yan yana andın ya 😀 Ben tüm Foucault kitaplarımı sahaflara vermiştim. Şimdiki aklım olsa yakardım ki başka beyinleri zehirlemesin. Bu yazıyıda yazmamın sebebi sitede birbiri ile çelişkili çok fazla yazı ile karşılaşmam … Bu mecburen olacak zira farklı yazılar çeviriyoruz ve yazarın fikrini kendimize göre eğip bükmeden çeviriyoruz. O nedenle çelişkiden kaçamayız. Bu arada bu yazıda katılmadığım şeyler var. Evrimin acımasız mekanizması ile sosyal yapı arasında sanki hiç basamak yokmuş gibi yazıyor. Black Label Logic, Illimitable Man kadar olmasa da bana göre fazla Machiavellist. Bunu da yazacağım yorumlara. Ama dediğim gibi,… Read more »
Mahmut, emeğine sağlık hocam. Ancak bu yazı da dahil olmak üzere sanki yazılar/çeviriler kısır döngüye girdi gibi… Yeni bir bilgiye erişemiyorum sanki bu ara…
“Siktirtme tezini, anti-tezin ne?” dersen eğer (‘Fuko’ was here 😀) film örneği üzerinden inceleme yazısı ve örneği belki faydalı olabilir. Mesela ben Alfie (2004) ve İklimler (2006) filmlerini herkesin bulup izlemesini öneriyorum. (Aynı zamanda da Kültür-Sanat katkısı)
Tabii bu yazı yine de “Hipergaminin umrunda değil” ve “Arzunun dinamiği” gibi KH’nin amentülerine yeni sekme açtırdı 😀 onun için bile övgüye değer.
Buradaki eleştirilere ben de katılıyorum. Her şeyden öte modern hayat pratiklerini uygulamak, sizi bir soy boy’a çevirmiyorsa sıkıntılı bir durum değil. Oturup ben bana dayatılan sisteme karşı çıkacam diye zafere giden her şey mübahtır diye davranışa sınır koymamak hem kendin için hem de seni sevenler için sıkıntı yaratacaktır. (annen-baban-kardeşlerin)
Erkek ister mavi haplı olsun ister kırmızı haplı onurlu olmadır.
Burada bahsettiğim onur efendi ahlakına sahip olmak bu arada. Beta erkek köle ahlakına sahiptir. Dünyadaki bütün ezikler köle ahlakına sahiptir. Efendi ahlakına sahip olan ise yöneten, karar alan risk alan risk almanın cezasını çekebilen kendi yolu olandır.
İyilik yaptığı için iyilik beklemek çok aptalca.Aklıma hep Benjamin Franklinin bahsettiği konu gelir.Kısaca şöyle “yaranmaya çalışan değersizdir ilişkiye yatırım yaparak elde tutmaya çalışır vs.” Tamam iyilik yap ama karşılık bekleme millete yaranmak sevimli görünmek için yamulmaya gerek yok.Siz de bilirsiniz ki A kişisi vardır çevresine para yedirmeyen , çıkarcı,oyunu iyi olan bir piçtir ve millet onu çok sever, insanlar halen onlar için “ amaa çok iyi biri aslında” der.B kişisi vardır fedakarlık yapar herkes için iyi olur ama arkadan “ Taşak oğlanı” “Saftirik” yaftasından kurtulamaz.Skeptico bunla ilgili yazmıştı. İyi çocuk olmak bir erkekte HAYATINI SİKMENİN EN İYİ YOLUDUR. Seni aramayanı… Read more »
Hocam güzel bir çeviri olmuş, elinize sağlık. Çeviriye Aristo’nun Politika adlı eserinden bir iki ekleme yapayım. ”bir ailenin yönetilmesi, âdeta evde bir krallık erkidir.” diyor Aristoteles. Ailenin devletin en küçük birimi olduğundan ve ailelerin köyleri, köylerin devleti (polis) oluşturduğundan bahseder. Aileyi krallıkla özdeşleştirdiğimiz de hiyerarşik sırada en önde gelen erkeğin yani babanın veya dedenin diğer aile fertleri üzerinde mutlak tahakkümünün olduğunu görürüz. Böyle bir yapının insanlık tarihinin en başından beri süregelen doğal aile yapısı olduğu aşikar. Sanayileşmenin etkisiyle ve özellikle geçtiğimiz yüzyılda aile düzeninde gerek kanunen gerek sosyal olarak vuku bulan değişimler sağlıklı bir aile ortamını yok etmiştir. Böyle bir… Read more »
Red pill mantığına ters meslek grupları var mıdır ? Mesela iyi çocuğun mühendislik okuyup para kazanmayı hedeflemesinde ters bir şey var mı ?
Kırmızı hapın birinci mantığı: Ön plana kendini koymandır, eğer mühendisliği severek yapıyorsan bundan daha güzel ne vardır? Kendimden örnek vereyim; Yazılımcıyım(mühendis), 1. sınıftım 1 kere bilinçsizce oyun denedim başarısız olup baya da saygı toplamıştım cesaretimden dolayı. Sonra sınıfta bir nevi savaş çıktı gözümde; bilenler susarken, boş konuşanlar biliyormuş gibi yapıyordu bana da çok itici geliyordu zaten sınıfta da bilirsiniz hemen gruplaşmalar vs. başlıyor klasik. Ben anti-sosyal bir insanım kabul ediyorum; boş boş her gün kafede takılıp bir gün bala göte hatun düşmesi her zaman itici gelmiştir, onun yerinde hedefimde ilerlemeliydim zaten sınıf bu tutumumdan dolayı çoğu bana sırt dönmüştü ilk… Read more »
Black Label Logic’in ana mesajı hoşuma gitti ama mesleklerle ilgili dediklerine çok takılmayın. Mühendislik ya da muhasebe Red Pill mantığına ters meslek grupları değil. Burada eleştirilen bu meslek gruplarına gelenlerin genelde sahip olduğu kafa yapısı sanırım. Bence tam tersi, eğer girişimci falan olmayacaksanız kesinlikle bu tür geçerli mesleklerde okumalısınız. Ama bu meslekleri memur zihniyeti ile yaşamak ve toplumun kendisine çizdiği efendi adam rolünü yerine getirmek için liman kabul eden kafada olmayın. Önce kendiniz için kazanın. Kendi yolunuzu çizin. Örneğin mezun ol – evlen – çocuk yap – ev al – diye gitmeyin mesela. mezun ol – bekar yaşa – ev… Read more »
Son yorumda @Mahmut Abi’nin bahsettiği; Mezun ol – bekar yaşa – ev al – araba al – 33 yaşında evlen sözünü günümüze uyarlarsak nasıl olur? Şuan ki ekonomik durumda kendi ayakları üstünde duran erkekler ev almak için borca mi girmeli. Yoksa parayı vurana kadar yardirmali ondan sonra bu tür yatırımlara girmeli? Ortalama para ile hayata başlayan erkek nasıl bir çizgide gitmeli @mahmut abi?
İçinde yaşayacağın evi almak için imkanların ölçüsünde borca girilebilir. Çok az erkek 30’lu yaşlarında peşin para sayıp ev alabilir.
Erkek tabiki de basmaklar cikip hipergamiyi yukselticek. Iyi universitede buyuk sirket iyi pozizyon bunun neresi mavip hap ? Bu sitede gordugum en celiskili ve sig yazi.
Yanlış anlamışsın. Mavi hap olan iyi universitede büyük şirkette ve iyi pozisyonda çalışmak değil bu çalışmanın motivasyonu : hala eski düzenin “sen bu kadar çalıştıktan sonra zamanını ve kaynaklarını bir kadına ve çocuklarına harcayacaksın ve biz de sana bu sorumluluğun ve fedakarlığın karşısında o kadının ve çocukların otoritesini kabul ettiği erkek, ailenin reisi olmayı vaadediyoruz”. Ama yeni düzende erkeklerin çok çalıştıktan sonra zamanını ve kaynaklarını bir kadına ve çocuklarına harcaması; sorumlu ve fedakar olması bekleniyor ama karşılığında hiçbir otorite verilmiyor. Ben kazak erkeğim ve karıma otoritemi gösteririm diyebilirsin. Ama o tamamen kadının insiyatifinde. Bir kadın eğer isterse tek bir boşanma… Read more »
Sitedeki en iyi 3 yazıdan biri
2.Zamanın kutsallığı
3.20 ler güç yolunda erkekler
Kırmızı Hap yasaları da muhteşemdi
Bence bu yazı sitenin girişine konulmalı
OKURKEN KANIM ÇEKİLDİ…
(Mahmut Hocam gene değişik bir sorum var ve soruma uygun bir başlık bulamadım 🙁 ) Çevremde gördüğüm erkeklerden kendisine iyilik yapıldığında vs. teşekkür etmeyen erkekler gördüm. Ben bana ufacık bir iyilik yapılınca mesela su doldurup verse bile biri teşekkür ederim ya da sağol derim. Özellikle kızlara karşı böyle küçük iyi hareketlerinde teşekkür etmenin sakıncası var mıdır? Böyle teşekkür etmek ezik, zayıf vs. gösterir mi? Siz napıyorsunuz böyle durumlarda?
İtici “iyi” çocuk olmak ile “iyi” insan olmak aynı şey değiller. “İyi” çocuktaki iyi aslında sünepeye denk geliyor, “iyi” veya “nazik” olmak anlamına gelmiyor. Teşekkür etmek, nazik olmak zayıf olmak anlamına gelmez. Birçok zayıf insan aşırı nazik ve iyidir ama zayıflıklarının sebebi iyilikleri değil korkaklıklarıdır.
teşekkür ederim, ben de böyle düşünüyorum. (gene teşekkür ettim 😀 😀 😀 )
Selamlar Mahmut Abi Ben tam olarak yukarıda ki her özellik olmasa da, çoğuna sahip olan tam anlamıyla bir “iyi çocuğum”. Eskiden insanlar benim ismimi duyunca söyledikleri şey (xx mi o çok efendi, iyi birisidir) oluyordu ki hâlâ öyle. Ben de bunları duyunca “iyiyim, insanlar beni seviyor” diyordum, kendi kendime. Redpill i keşfedince anladım insanların dediklerinin alt anlamını. İyi çocuk = “efendi olmak değil, sıkıcı olmakmış”. Sizin de bahsettiğiniz gibi, kurallara çok uyan ve sisteme sağdık birisiydim. (O kadar üst boyutlardaydı ki bu ortaokul zamanında serbest kıyafet dönemi olduğunda bile üniformayla gelirdim. Hatta sınıf fotoğrafımıza baktığımda üniformalı kollarını birleştirip poz veren… Read more »
(21) kadar geldim ve bence benim böylesine iyi çocuk olmamın problemi “annem” di (gerçi tam olarak değil). Şöyle ki babamın işinden dolayı kendisini çok az görüyorduk ve umursamaz biri olduğu için bizi gördüğü zaman bile çok iletişim kuramıyorduk. İyi çocuk olmanın problemi baban. Anenen sana erkek olmayı öğretemez, öyle bir görevi de yok. Çoğu sorumluluklarımı annem “sen yapamazsın çocuk halinle” diyip kendi yapıyordu(kıyafetlerimi katlamak,kitaplarımı hazırlamak, ödevlerine yardımcı olmak vs işler). Ben de bi şey demiyordum çünkü üstümden bi yük kalkıyodu en azından. Baban bunu dengelemeliydi. Anneden baba maskülenliği ve öğretileri beklemek saçma olurdu. Evet. Babaların klişe”bak evlat sana bi şey… Read more »
Mahmut abi ben çok zor bi hayat yaşadım. Hani o sitede baba figürü diye bahsettiğiniz vs. Bu yüzden zor durumda olan kız, erkek fark etmeksizin eğer gücüm yeterse her zaman savunmuşumdur. Bir kız çıktı karşıma saf, herkesin kullandığı; yararlandığı bir kızdı. Ben bu kıza üzülmüş, zamanla da sevmiştim onu. Ona iyi davranmaya, hayatla ilgili bir şeyler öğretmeye karar verdim. Ancak bu kararı bu kızın beni sevmeyeceğini, sevgimin karşılıksız olacağını bile bile aldım. Sonra olaylar gelişti, evimi bile öğrendi. Aramızda bazı tatsız meseleler yaşandı ve birbirimizin hayatından çıktık. Sonra bu arkadaş sevgilisini alıp evimin yanına getirdi. Okulda kendisine dün sizi gördüm.… Read more »
Bir kız çıktı karşıma saf, herkesin kullandığı; yararlandığı bir kızdı. Muhtemelen değildi. Ona iyi davranmaya, hayatla ilgili bir şeyler öğretmeye karar verdim. Ancak bu kararı bu kızın beni sevmeyeceğini, sevgimin karşılıksız olacağını bile bile aldım. Bence kız beni sever motivasyonuyla aldın ama en azından madem bilinç seviyende bu kararı aldın, o zaman seni sevmezse şikayet etmeyeceksin. Aradan uzun zaman geçti ve fake hesaplar oluşturup pişman olduğunu vs söylüyor. Neden pişman? Sen güya kıza yürümüyorsun, sana sevgilisini getirse ne olur? Fake hesapları engelleyin. Mahmut abi benim sorum şu ki benim bu kızla olan hikâyemde ben nice guy’daki iyi miyim yoksa o… Read more »
Evet abi düşündüğüm gibi değilmiş. Zamanla öğrenmiş oldum bende. Hayır abi bu kararı aldığımda kızla aramda bir şey olmayacak, beni sevmeyecek düşüncesiyle aldım. Sevmediği zamanda sevmediğinden şikayetçi olmadım. Hatta kızla bu durumları yaşarken bir arkadaş vardı okulda. Kendisini engelli, biraz rahatsızlığı olan biriydi. Bu çocuğun rahatsızlığından faydalanıp sürekli ezmeye, kullanmaya çalıştılar. Buna da müsade etmedim kesinlikle. İlk yorumumda da kız, erkek fark etmez zor durumda olanı her zaman korudum demiştim. Nadiren de olsa bazı insanlar karşılarındaki insanlardan bir çıkarı olmadan, yaptıklarına karşılık bir sevgi beklemeden yardımcı olabiliyorlar. Tıpkı senin bu siteyi açıp buradaki insanlara yardımcı olman gibi. Arzu duymak ve… Read more »
“Nadiren de olsa bazı insanlar karşılarındaki insanlardan bir çıkarı olmadan, yaptıklarına karşılık bir sevgi beklemeden yardımcı olabiliyorlar. Tıpkı senin bu siteyi açıp buradaki insanlara yardımcı olman gibi.” Kıza arzun yoksa evet sorun yok. Kıza için için arzun varsa, kendini kandırıyorsun.
“Arzu duymak ve sevmek aynı şey mi bilmiyorum ama sevmiştim kızı” Partnerin olmasını istediysen aynı şey.
Partner olmak değil de hayatımda olsun istedim. İyi ve zayıf biri olarak gördüğüm için sevmiştim. Yanılmışım. Abi açıkçası ben bu kızla ilgili olaylar yaşandıktan sonra kendime bir öz eleştiri yaptım. Birincisi kızla aynı sınıftaydık. İkincisi ben 3 ay gibi bir sürede kızın kendini acıtasyona sokarak anlattığı hayat hikâyesinden, yazık kıza; ne kadar iyi kalpli diye düşünüp yardımcı olma, iyilik etme isteği oldu. Bu sürede ben sadece okuldan okula konuşuyordum. Kız numaramı istedi, buluşmak; görüşme istekleri oldu. Ancak ben bunları reddettim.( Bu sürede kendisine iyilik, yardım yapmıyordum) Sonra tanıdıkça ne kadar onun kalbinin iyi olduğunu düşünüp sevmiş olsam ve bana olan… Read more »
Hocam ben sana nice guy demedim. Kendine itiraf ettiğin ya da gizli bir cinsel / duygusal birliktelik amacıyla yapıyorsan iyi çocuk, değilse iyilik dedim. Bu açıdan eğer iyi çocuk değilsen, kızın başkasıyla olmasında ve bunu sana göstermesinde hiçbir problem yok.
Şimdi aradaki farkı daha iyi anladım. 🙏
Hocam selamlar. Eşim üç ay önce doğum yaptı ve hafif bir postpartum depresyonu tarzı bir şey geçirdi. Çok sıkıntılı geçmedi o dönem kısa sürede toparlanmaya başladı ama 1 ay önce de araba kullanırken kaza geçirdi ve boynu zedelendi. Bu dönemde ona yardımcı olmaya çalıştım ama benden çok şey bekliyormuş sanırım ona ve bebeğe daha çok bakmalıymışım ona göre. Onlara bakıyordum tabii ki ama eve yine de bazen geç geliyordum ve ev işlerini falan yapmıyordum pek. Ev işlerini yapmaya başlarsam iyileştikten sonra da benden aynısını ister diye düşündüm ve pek elimi sürmedim alışmasın diye. Bunlara içerlemiş sanırım bana “bana zor günlerimde… Read more »
Boynu zedelendiğinde geçici bir süre abartmadan eve yardım edebilirdin o hata olmuş en kötü birini tutabilirdin. Ama şimdi bence abartmadan kızla biraz ilgilen ve zamana bırak. Eğer zamanla geçmezse, bazı zamane kadınları resmen soğuyup uzaklaşacak bahane arıyorlar, bahanesini buldu derdi başka çıkarımı yapabilirsin. Azıcık soğukluğu idare edebilirsin herhalde.
Kadın yaptığınız hataya göre çok uzun ve abartı bir soğukluk yapıyorsa, iyi niyetli düzeltme çalışmanıza tepki vermiyorsa, bir yerde zaten bu hale gelmek için bahane aradığını düşünmeniz stratejik olarak daha iyi.
Yardım edebilirdim ama yara iyileşmesi uzun bir süreç ne zamana kadar ev işi yapacaktım. Hem birkaç ay sonra işe de başlayacak tekrar. İşe başladığında bu sefer de ben de eve yorgun geliyorum aşkım bulaşıkları yıkar mısın falan diyecekt. Böyle şeyler yaşamak istemediğim için pek eve elimi sürmedim. Kendi sosyal hayatımdan da pek taviz vermek istemedim ama karım bunlara içten içe alındığını söylüyor. Evde olmasa da olur bir insan gibi davranıyormuşum falan. Böyle de söylenir mi yahu. Ama karımı da ailesi destekliyor ve ekonomik özgürlüğü de var. Boşar mı beni cidden. Sana olan sevgime bu süreçte çok zarar verdin falan dedi.
Yardım edebilirdim ama yara iyileşmesi uzun bir süreç ne zamana kadar ev işi yapacaktım. Ben anlamadım, ikiniz de çalışıyorsunuz, eve haftada 3 kere temizlikçi gelsin bir süre öde parasını. İşe başladığında bu sefer de ben de eve yorgun geliyorum aşkım bulaşıkları yıkar mısın falan diyecekt. O zaman yapmayacaktın ve o zaman soğuk yapsa bundan daha fazla mı olacaktı sence? Kendi sosyal hayatımdan da pek taviz vermek istemedim ama karım bunlara içten içe alındığını söylüyor. Sen bencil biri gibi konuşuyorsun zaten. Boşar mı beni cidden. O ne beah? Soğumasından boşar mı sorusuna nereden geldin? Ya da kazak erkeklikten pat diye bu… Read more »
Yorum yazmamak için kendimi tutmaya çalıştım ama cidden şu cümlelere dayanmak çok zor.Karınızın çocuk olmasa sizin gibi biri ile aynı çatı altında 1 saniye geçirmesini mucize bulurdum. Buram buram bencillik, insanlıktan yoksunluk akıyor cümlelerinizden. Daha 3 ay önce çocuğunu doğurmuş, üzerine bir de kaza geçirmiş karım dediği insana bile zerre yardımım dokunur diye korkan insan, başkasına bir bardak su vermez herhalde ihtiyaç halinde.Sosyal hayattan taviz vermek istememiş de kaza geçirmiş karısının iş yükünü hafifletirse sonra da beklentiye girer diye düşünmüş de.. Sizin gibi bir babam olsa üzülürdüm gerçekten.
Mahmut abi selamlar, feminen profil bir kızla görüşüyorum. İyi kazanan, iyi arabasi olan, iyi vücutlu, 30 a yaklaşmış bir bireyim. Kız piç bir profil olduğumu anladı ancak kendisine karşı biraz daha düzgün ilgimi gösterir ve centilmen şekilde yaklaşıyorum. Kadınlarla da aram iyidir. Karşımdakı kız ise 5-6 aylık ilk ilişkisinde eski sevgilisi tarafından terk edilmiş biriydi. Tanıştığımızda atlatamadığını söylemişti. Kıza açık açık sorunlu olduğunu söyleyip keyifli şekilde friendzone’ladım. Arkadaşça sohbet ederken benim pis geçmişimi öğrenmiş oldu ama bunları dert etmedi. Zaten sonrasında benden hoşlandı. Şu an görüşüyoruz ve ve 2. buluşmada öpüştük. Bana karşı fazlasıyla ilgili ve eski sevgilisini atlatmış gibi… Read more »
İyi kazanan, iyi arabasi olan, iyi vücutlu, 30 a yaklaşmış bir bireyim. Bunu yazanlar sonra bunların hepsini önemsiz yapacak betalıklarını yazıyorlar. Kız piç bir profil olduğumu anladı ancak kendisine karşı biraz daha düzgün ilgimi gösterir ve centilmen şekilde yaklaşıyorum. Ya da belki özünde piç falan değilsin, iyi çocukluğunu kendine böyle yutturuyorsun. Tanıştığımızda atlatamadığını söylemişti. Bu kızla şu an sevgili falan olunmaz. Bana karşı fazlasıyla ilgili ve eski sevgilisini atlatmış gibi gözüküyor. Ona hiç emin olma. Bir 7-8 ay içinde anca emin olursun. Ben de seks olmasa bile bir şeyler olmasını istiyorum çünkü en azından gerçekten arzulandığımı bilmeliyim. Dışarıda bir sürü… Read more »