Saha Raporu – Kim Yon Bacı

Dışarı çıkıp “oyun” oynadığınızda çok enteresan deneyimler yaşayabiliyorsunuz. Michael’in o zaman aktif olan blogunu ve kitabını okuduktan ve SoSuave’ye dadandıktan sonra bir gazla hayat oyunu gündüz oyunu karışık bir şeyler oynuyorum. Daha önce anlattığım enteresan deneyimlerden biri olan lezzetli börekler de bu dönemde başıma geldi.

“Av” sahalarımdan biri de Sultanahmet. Turist düşüreceğim güya. Düşürmedim değil de kolay değil. Ama İngilizce de iyi olunca yürüme konusunda sıkıntı yaşamıyorum. Yıllar sonra da kullanacağım ve ekmeğini yiyeceğim “kızlar, kaybolmuş gibisiniz” açılışımı edindiğim dönemler. Sokakta çok iş çıkmayınca o zaman Mecidiyeköy’de evde kalmama rağmen ara ara Sultanahmet’te hostellerde kalmaya başladım. Bakın oradan daha güzel ekmek çıktı ve orada kendi yaşımda genç insanlarla kalmak eğlenceliydi. Bir ara onu da anlatırım.

Bir Cuma günüydü sanırım, yürüyorum (yolda yürüyorum). Karşımdan 3 Asyalı geliyor. Harita açmışlar, açık haritayla yürüyorlar. Yani gel bize yürü diyorlar.

“Kızlar, kaybolmuşa benziyorsunuz?”

Bunu demeden önce kızlardan haritayı tutan ve güzel olan ile göz teması kurarak yanlarına yürüdüm. Konuşmalarından Koreli olduklarını anlamıştım. Ve doğru tahmin etmişim, kaybolmuşlar.

Haritadan gidecekleri yeri bulduktan sonra zaten benim de yolumun üstünde diye (yalan) kızlar aldım yürümeye başladık. Benimkine Kim Yon diyeceğim. Yol boyu biraz muhabbet ettik ama gidecekleri yere varmak da uzun sürmedi.

O zaman turistte cep telefonu diye bir şey yok. Yine de yapmamam gereken bir şey yaptım ve telefon isteyeceğime telefon verdim: “Bir daha kaybolursanız beni arayın” dedim.

Halbuki hemen orada Kim Yon’u ya da 3ünü birden bir şey yapmaya davet etmem lazımdı. O zaman olmasa bile akşam. Ama gruba yürümek bugün bile rahat yapamadığım bir şey. Sürüden ayrılmış kızlarla daha iyiydim.

Neyse kızlar sokakta kayboldular (kapılarına kadar bırakmadım) ben de işime gücüme baktım.

Cumartesi günü cepten arandım. Arayan Kim Yon:

“O gün yardımın için teşekkürler. Yarın sabah bir parti veriyoruz, seni de davet etmek istedik. Gelir misin?”

Gelmem mi Korelim? Ama tabii ikinci hata : Kızın çöplüğüne gitme. Grup buluşması yapma. Arkadaşları ile beraberken görüşme. En azından kız arkadaşın olacaksa o iş olana kadar. Kızı kibarca reddedip akşamına bir yere çağırmalıydım.

Neyse Pazar sabahı “ne partisi bu diye” verdiği adrese gittim. Sıradan bir apartmanın önüne geldim. Kızın verdiği teli aradım, bir başka kadın açtı. İngilizce aksanından anladığım kadarıyla o da Koreli.

Neyse 3 – 4 dakika sonra Kim Yon kapıda belirdi. Beni aldı ve bodrum katına inmeye başladık. “Yok lan Türkiye’de Koreli böbrek mafyası olma ihtimali ne olabilir ki” diye rahatım ama bir yandan da burada ne dönüyor diye meraktayım.

Neyse indik bodruma, kocaman bodrumda çoğu Koreli bir sürü insan. Bu aşamada Kim Yon çoğu genç kız diğer Korelilerin arasına katılıp kayboldu. Şimdiki gözler olsa neyse de hepsi aynı bir de aynı beyaz t-shirtü giymişler. Kim Yonu diğer Korelilerden ayırt etmem mümkün değil :0

Açık büfe kahvaltıyı tıkındım, bir de Koreli abiyle tanıştım. Onunla muhabbet ettikten sonra birden Kim Yon geldi. Başlıyoruz dedi ve bir kürsüye doğru dizilmiş sandalyeleri gösterdi.

Ne başlıyor, ne oluyor diye etrafıma bakına bakına otururken kürsüde Koreli bir amca belirdi ve pazar ayini başladı 😀 “Koreli misyonerler!” diye bir kahkaha atacaktım. Neye niyet neye kısmet? 😀 Partide hatuna yürüyeceğiz derken Hz. İsa yolunda yürümeye gelmişiz!

Neyse aslında ayin ilginçti. Aziz Paul’dan pasajlar, şarkılar, vs.  Sonra yine büfeye dadandık. Peder beyle de muhabbet ettik. Adam Koreli ama öyle bir Türkçe var ki, böyle Türkçe öğrenmek için Türkçe’ye gönül vermek lazım. SIFIR aksan. Telde konuşsan bakkal Osman sanarsın. Bakkal Osman’da aksan var, bu abide yok.

Bu arada ben Kim Yon’u kaybettim. Ama bir sürü Koreli var. 2 – 3 tanesine yürüdüm, bi bok çıkmadı. Çoğu doğru dürüst İngilizce bilmiyordu zaten. Tanıştığım Koreli çocuğa “birader bu kızlardan hangileri güzel, bana hepsi aynı görünüyor” diye sordum. Onun gösterdiği 2 kıza yürüdüm, onlar maalesef hiç İngilizce bilmiyorlardı.

Bu arada olayı da çaktım maalesef. Kızlar kendilerini İsa yoluna adamış, evlenmeden olmaz kızları. Lan Asyalı zaafım var (o güne kadar bir Asyalı ile birlikte olmasam da var), İstanbul’un göbeğinde bir bodrum katı dolusu Asyalı kız içine düşmüşüm, onlar da SISTERS (BACILAR)! Şansıma gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

1 saat kadar daha takıldıktan sonra dedim buradan ekmek çıkmayacak, Kim Yon da ortalıkta yok. Ortalıkta olsa ne olur, o da BACI! Dedim ben gideyim. Peder Bey kızlara “kızlar Mahmut’u dışarı geçirin” dedi. Ben önde kızlar arkamda kapıdan çıktık. Hepsinde aynı beyaz t-shirt var. Bir düzine Koreli kız.

Hemen yan tarafta duvarda 50li yaşlarında bir amca oturuyor. Suratından anladığım kadarıyla ne kiliseden ne de Korelilerden haberdar. Zira suratında az önce bir apartmandan çıkan genç adam ve ardındaki Koreli kız sürüsünü görmenin şaşkınlığı var. Adam resmen o son kadehi içmeyecektim gözleri ile bakıyor 😀

“Bye sisters.” dedim böyle elimi hafifçe sallayarak.

“Bye Mahmut. COME BACK AGAIN! Hİ Hİ Hİ Hİ” diye bağırdılar hep bir ağızdan el sallayıp gülüşerek.

Amca ile göz göze geldik. “Senin olayın ne abiciğim?” gözleriyle baktı. Ben de “dayı, anlatsam inanmazsın” gözleriyle karşılık verdim. Yine bir gülme geldi.

Bu da böyle hüzünlü bir yürüme anım olarak kaldı. Sonraki hafta kime anlattıysam inanmadı. Kötüsü Pazar sabahı uykulu uykulu gittiğim için ben bile gerçek miydi diye şüpheye düştüm. Ama ertesi Cuma bakkal Osman pardon Peder Seo Jin arayıp da kiliseye tekrar davet edince her şeyin gerçek olduğuna bir daha emin oldum 🙂

Bu olayı şimdi gülelim eğlenelim diye anlattım ama bundan çıkaracağınız bir ders var: Götünüzü kaldırıp dışarı çıktığınızda, kızlara yürüdüğünüzde, olabilecek şeyler diye aklınıza kötü şeyler geliyor. Ama bunu düzenli yaparsanız, kötü şeyler pek olmuyor ama bir sürü ilginç şey yaşıyorsunuz.

Ev arkadaşım da o sıralar yürümelerdeydi. Onun başına daha ilginç şeyler geldi. Herif internetten tanıştığı kızı görmeye İzmit’e gidip, kız tarafından bir gecekonduya götürülmüştü. Seksten sonra herif duştan çıkmış eve gelen kızın erkek akrabaları ile başbaşa kalmış. Bu içinden Kelime-i Şehadet geçirirken, gel otur şuraya demişler. Eleman silahla mı olacak bıçakla mı diye düşünürken adamlar kıza çay koydurup elemanlar tavla atmışlar! Çok enteresan bir memleketimiz var. Kıymetini bilmek lazım.

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

34
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
13 Comment threads
21 Thread replies
4 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
20 Comment authors
AllerSamiunknownDoğanzeus Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Bigby Wolf
Guest
Bigby Wolf

Hocam numara almak yerine numara vermek neden hatadır

Forbes
Guest
Forbes

Tanıştığım Koreli çocuğa “birader bu kızlardan hangileri güzel, bana hepsi aynı görünüyor” diye sordum

Ahahahahaa

Pythagaros
Guest
Pythagaros

Geniş aile dizisinin bölümünden bir kesit gibi, çok güldüm abi. Peki ayinden sonra hiç görüşmedin mi kızla?

benlark
Guest
benlark

izmit + sakarya…dünyanın en güzel şehirleri

BSS
Guest
BSS

“Tanıştığım Koreli çocuğa “birader bu kızlardan hangileri güzel, bana hepsi aynı görünüyor” diye sordum. Onun gösterdiği 2 kıza yürüdüm” nasıl bir yürüme sistemi bu 🙂

sado
Guest
sado

Mahmut abi sen ingilizceyi nasıl öğrendin?

İlyas
Guest
İlyas

Mahmut abi on numara hayat yaşamışsın 🙂 “Mecidiyeköy’de evde kalmama rağmen ara ara Sultanahmet’te hostellerde kalmaya başladım. Bakın oradan daha güzel ekmek çıktı ve orada kendi yaşımda genç insanlarla kalmak eğlenceliydi. Bir ara onu da anlatırım.” anlattın mı abi sitede var mı ?

misafir28
Guest

Bir doktorla tanışmıştım zamanında. İlk buluşmayı dışarıda yaptık gece bir arkadaşının evine geçmiştik. Ne olur ne olmaz diye de emanetle gitmiştim. Doktor bu böbrekler.avi olmasın 🙂 Allah tan kötü birsey olmadı.

biseylerbiseyler
Guest
biseylerbiseyler

Bir arkadaşımın arkadaşının başına gelen olayı bilmesem emanet abartı olmuş derdim ama dikkat etmek lazım gerçekten.

zeus
Guest
zeus

Abi bunlar kaç yaşında yaşandı?

Doğan
Guest
Doğan

“ara ara Sultanahmet’te hostellerde kalmaya başladım. Bakın oradan daha güzel ekmek çıktı ve orada kendi yaşımda genç insanlarla kalmak eğlenceliydi. Bir ara onu da anlatırım.” abi bunu da anlatır mısın çok merak ettim. Hayatı çok dolu yaşamışsın gibi geliyor abi bizimkisi belimizi doğrultmaya çalışanın stresiyle geçti yaş oldu 25 🙂 senin gibi hayatı dolu yaşayan insanları görünce çok şey kaçırdığım ve geç kaldığımı hissediyorum.

unknown
Guest

abi selam daha önce de benzer bi soru sorduydum. kuala lumpurda kızları inceledim konuştum ettim bi sürü gözlemledim farklı yerlerde ve en iş çıkacak yer en sağlam lojistik twin towers civarları yani merkez.hem kızlar süper hem mekan değiştirecek tonla yer var ve mükemmel bir yer. ama sorun şu biraz tekinsiz. ben kendim hariç diğer oğlanların yabancı kızlarla konuşmalarını gördüm aralarında bunlara yürüyenler adres soranlar her türlü tipi gördüm ve biraz tedirgin davranıyorlar kızlar. ama benim yaşadığım yere yakın ya da elverişli başka bu kadar süper yer de yok ve diğer yerlerde kızlar çok güzel değil ve bakımsız yürüyesim gelmiyor başka… Read more »

Sami
Guest
Sami

Abi burada arkadaşın kızı görmeye İzmit’e gidiyor ya bunun gibi internette tanıştığımız kız kendi şehrimize gelemiyorsa biz onun şehrine gitmeli miyiz? O şehirde hiç mekan bilinmiyorsa nasıl bir plan yürütülebilir?

Aller
Guest
Aller

Merhaba abi. Ciddi bir iliskide aylik zamani “no contact” surecinin bir limiti varmi? Yani ne kadar sure donerse kabul etmeliyiz ya etmemeliyiz bunu merak etdim. Onceden tesekkurler.