Uyumsuz(*) bir insana ne istediğini sorarsanız size direk söyler. “İstediğim bu ve bunu bu şekilde elde edeceğim!” Ama uyumlu insanlar özellikle de fazla uyumlu insanlar, genellikle ne istediklerini bile bilmiyorlar. Çünkü başkaları için yaşamaya, onları mutlu etmeye o kadar alışkınlardır ki bu yüzden kendi istekleri doğrultusunda yollarını çizmeleri onlar için çok zordur. Bakın, bunun avantajlı olduğu durumlar vardır, ancak kendinize bir kariyer yapmaya çalışacaksanız kesinlikle avantajlı değildir. Hiçbir işe yaramaz.
Ortalama bir erkek ve kadın grup bazında uyumluluk açısından çok farklılıkları olmasa da, dışarıdaki uç örneklere baktığınızda bir çok farklılık vardır. Bu yüzden uyumlu insanların çoğu kadın,uyumsuz insanların çoğu erkekdir. Sıklıkla oluşan uç örnekler genel oluşan durumdan daha önemlidir.
Dolayısıyla toplumuza yansıyan şeylerden biri de hapishanelerde erkeklerin daha çok olması. Hapsedilmenin en iyi kişilik belirleyicisi uyumsuz olmaktır ve bu seni duygusuz, kaskatı biri yapar.
Şimdi nezaket ve merhametin tersinin ne olduğunu düşünebilirsiniz. Cevap ise bence zihinde belirlenen bir tür ticari alışverişdir. Mesela diyelim ki beraber tekrarlanan ufak bi ticarete gireceğiz ve eğer sen çok uyumlu biriysen hem benim adıma hem de kendi adına pazarlık yapacaksındır. Eğer uyumsuz biriysen tam tersini yapacaksındır, kendin için bu ticaretinin içinde olduğunu düşünceksin ve sadece kendi payınla ilgileneceksin.
Uyumlu insan ise şöyle düşünecek; en azından yarı yarıya olmalı ama yine de elimden geldiği şekilde sana yardım edeceğim. Eğer uyumlu biriyseniz dikkatli olmanız gereken şeylerden biride kullanılmamaktır. Çünkü kullanılmak için sıraya giriyorsunuz. Bence bunun sebebi ise (beyninizin), bebeklikten itibaren sömürülmeye müsait olacak şeklinde kablolanmış olması.
Bu gerçek dünyada hiçbir işe yaramaz. Psikoterapide sıklıkla olan şeylerden biri de … İnsanlar psikoterapiye bir çok sebepden gelebiliyor, ve bu sebeplerden biri de fazlasıyla uyumlu olmaları. Aldıkları özgüven eğitimi olarak adanladırılan şey de aslında özgüven eğitimi değil, sadece kendi adına nasıl pazarlık edebilceklerini öğeniyorlar.
Uyumlu insanlara söylediğim şeylerden biri de özellikle vazifeşinazlarsa(**), “düşündüğün şeyi söyle, düşündüğün şey hakkında doğruyu söyle. Düşündüğün şeyler muhtemelen ağır ve sert olacaktır. Ama aynı şekilde doğru da olacaktır. Bu durumu ön plana çıkarmalı ve mesajı iletmelisin.”
Bu ve kolay bir şey değil. Çünkü uyumlu insanlar çatışmayı sevmezler. Hem de hiç sevmezler. Suların durgun olmasını isterler ve bunun ileri sürdüğüm hipoteze neden uygun olduğunu anlayabilirsiniz. Çocuğun etrafında çatışma yada kavganın patlak vermesini istemezsiniz. Çok tehlikelidir. Akranları ile arası bozulsun istemezsiniz. Fiziksel ve belki de duygusal olarak incinmeye daha yatkınsanız, kısa vadede sorunları çözecek türden yüksek yoğunluklu çatışmalara girmeye de isteksiz olabilirsiniz. Çünkü sorunları kısa vadede çözmek çok fazla çatışma gerektirir. Eğer bu durum kontrolsüz ve tehlikeli bir hale gelirse, ki gelebilir,kısa vadede konuyu didiklemek yerine suları durgun hale getirmek daha güvenli olabilir.
Ama burada problem şu ki, bu durum uzun bir vadede iyi bir strateji olmayacaktır. Çünkü çoğu zaman konuşman gerekir, çünkü çekip gitmeyeceklerdir. Uyumsuz bir kişiliğe sahip olmanın avantajı kimsenin yoluna çıkmasına izin vermemektir. Yani hem uyumsuz (ısrarcı, mücadeleci) hem de sosyalleşebilen bir çocuğunuz olursa güçlü bir birey olacaktır. Çünkü yapılarında sürekli ilerlemek vardır ve durdurulmaları zordur.
Ama onları başarılı bir şekilde yönetemezsen, 4 yaşına geldiklerinde akranları onu istemeyecekdir. ve bu büyük bir sorun. Çünkü, ebeveyn olarak sizin işiniz 4 yaşına kadar çocuğunuzu sosyalleştirmektir. Bunu aklınızın bir köşesine yazmalısınız. Çünkü insanlar bunu bilmiyor. Sizin işiniz bu. Sebebi ise basit, dikkatlice düşünürseniz.
İlk sosyalleşme döneminin yarısında olan, 3 yaşında bir çocuğunuzun olduğunu farz edin. Çocuğu dışarı çıkarıyorsun. Çocuk için ne istiyorsun? Sizi düşünmüyoruz. Çocuk için ne istiyorsun ?
Çocuğun diğer çocuklar ve yetişkinlerle etkileşime girebilmesini istersiniz, böylece çocuklar sizi karşılar, gülümser ve onunla oynamak isterler ve böylece yetişkinler çocuğu görmekten ve ona uygun şekilde davranmaktan mutlu olurlar.
Eğer çocuğunuz küçük bir canavarsa ve siz onları nasıl uygun bir şekilde disipline edeceğinizi bilmiyorsanız. Çocuğun başına gelecekler şudur:
Yaşıtları tarafından reddedilecek, başka ebeveynler ve yetişkinler tarafından yalan bir gülümsemeden başka bir deneyim elde edemeyecek. Böyle olunca da çocuğu, her gördüğü yüzün düşman ya da yalan olduğu bir dünyanın içine atmış oluyorsun. ve bu özellikle zihinsel sağlığa veya çocuğunuzun iyiliğine yardımcı olacak bir şey değil.
Çocuğunuz, yetişkinlerle konuşurken sözünü kesmemesi ve dikkatli olması ve başka çocuklara zorunda kalmadıkça vurmamaya çalışmak gibi birkaç basit davranış kuralı öğrenebilirse ya da paylaş ve güzel bir şekilde oyna gibi şeyleri öğrense. Ve diğer çocuklarla buluştuğunda,bir kaç rutin oyun oynamayı deneyecekler ve bu durum iyi gidince de geri kalan hayatlarında da birbirleriyle sosyalleşmiş olacaklardır.
Çünkü dört yaşından itibaren olan şey bu. Çocukların ilk, temel sosyalleşmesi diğer çocuklar arasında yer edinebilmesidir, eğer çocuklar bu sosyalleşmeye zamanında katılamazlarsa, gelişimsel süreçde ilerleyemezler ve geride kalırlar.
Bunun ne kadar kötü olduğunu düşünün. Çünkü 4 yaşındaki çocuk, 4 yaşında olan ve 2 yaşındaymış gibi davranan çocukla oynamayacaktır. Aynı şekilde, 5 yaşındaki çocuk, 5 yaşında olan ve 2 yaşındaymış gibi davranan çocukla oynamayacaktır. Çünkü aradaki fark inanılmaz bir şekilde büyüyecektir.
Bu olursa çocuklar geriden başlar ve yaşıtlarının gerisinde kalırlar, yabancılaşırlar ve geri kalan hayatları boyunca akranlarının olduğu grubun dışarısında kalırlar. Bu çocuklar uzun vadede anti-sosyal bir birey olmak için büyüyenlerdir. Onlar zaten agresiflerdir ve bu durum agresif yanlarını daha da yükselecektir.
Normal çocuklara olan şey ise, 2 yaşındaki ki çocuğun düşün, zamanında sosyalleştiğinde agresiflik seviyesi düşecektir. Sonra ergenliğe geçtiklerinde ise bi testosteron patlamasıyla agresiflik seviyeleri yeniden yükselecekdir. Bu yüzden erkek suçlaların çoğu 16 ile 25 yaş arasındadır.
Bu arada (testosteron) yaratıcılık eğrisiyle eşleştiğinde harika olur. 16 ila 25 yaş arasındaki erkekler arasındaki yaratıcılığın zirvesine bakarsanız, suçluluk eşleşmeleri düşmeye başlar. Epeyce güzel bir şey bu. Testosteron seviyesi oranı, erkekler arasında ortalama agresiflik seviyesini yükseltti, aslında agresiflikten daha baskın bir şey bu, testesteron tamamen kötü bir şey değildir.
Erkeklerin genellikle geç saatlere kadar uyanık kalmayı, içmeyi bıraktığı,kariyerini geliştirdiği veya yüklerini ve sorumluluklarını alıp ciddi bir ilişki ve ailesiyle birleştiği 25 -26 yaşlarında azalmaya başlar bu durum.
Ben bunu istilacı bir saldırganlık olarak adlandırıyorum. Çünkü uyumluluğun dağılımı, yırtıcı saldırganlık karşısında anaç sempati gibi. Diğer memelilerede bakarsanız yırıtcı olduklarını görürsünüz. Çünkü biz de avcı hayvanlar kadar yırtıcıyız ama aynı zamanda av hayvanıyız. Diğer hayvanlara baktığınızda, ayı gibi mesela, erkek ayının çocuğun büyütülmesiyle kesinlikle bir alakası yoktur. Hatta dişi ayı, bebek ayıyı ondan uzakta tutacaktır çünkü erkek ayı bebekleri öldürmeyi ve hatta yemeyi sever. Yani yalnız yaşayan erkek memeli yırtıcılarda anaçlık kesinilikle yoktur.
Sizin düşüncenize karşıt bir düşünce ortaya koyan insanları araştırmak çok yararlı bir durumdur. Çünkü sadece size bilmediklerinizi söylemekle kalmazlar. Sizin görmediğiniz bir şekilde dünyayı görmenizi de sağlar. Ayrıca sizi geliştirecek, sizde olmayan yetenekleri de vardır.
Örneğin içine kapanık bir insansanız, dışa dönük insanları izlemek çok yararlı bir şeydir. Çünkü dışa dönük insanların sosyal dünyada var olma yöntemleri vardır. Size sıradışı gelecek olan yöntemler. Siz bu insanları gözlemleyerek çözüm yöntemlerinizi geliştirebilirsiniz.
Uyumsuz bir insansanız, özelliklede başkaları tarafından soyutlanmış bir uyumsuz insansanız, yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri … Uyumsuz insanlar gerçekten soyutlanabilirler ve insanlar size kibirli bencil bir o.ç. gibi davranır. Belki de bu dereceye kadar gelmişindir.
O zaman bu konuda ne yapabilirsiniz?
Bu konudaki en gelecek vaad eden davranış, bir gün başkaları için bir şeyler yapmaktır. Sadece biraz pratik yapın ve nasıl yapacağınızı öğrenin. Belki bu içinde bir yerde bir köşede olduğunu düşündüğünüz ve alevlenmeyi bekleyen bir kıvılcım olabilir, ki aslında öyle de.
Bence içimizde çok geniş bir eğilim çeşitliliği var ve bazıları genetik yatkınlıkla açılır durumda. Ama bence kendini doğru bir yerde konumlandırırsan ya da düzenli olarak alıştırma yaparsan bu gibi şeyleri değiştirebilirsin. Ama bu, disiplin çalışma ve özveri gerektirir.
Genel olarak şunu söyleyebilirim, kendinizi hayata uygun şekilde adapte etmek istiyorsanız, mizacınıza uygun bir çevre bulmalısınız. Mizacınıza ters amaçlar için çabalamamalısınız çünkü bu acayip zordur. Ama bunu yapabilirseniz, işte o zaman kişiliğinizin tersi bir alanda var olan becerileri ve bakış açılarını geliştirmek için çabalayabilirsiniz. Çünkü temelde az gelişmiş olduğunuz birşey bu.
Bu şekilde, mizaçsal kapasitenizi daha geniş bir yelpazeye yayabileceğinizi düşünüyorum. Bana göre bunu yapmak her türlü duruma daha zengin bir çözümleme getirmektir.
Yani aşırı dışa dönükseniz, topluluk içinde susmayı öğrenmeli ve neler olup bittiğini görmek için dinlemelisiniz. Eğer içe kapanık bir insansanız, topluluğun içine dalıp kimseye bir söylemeden bir yerlerde saklanmamak için, toplum içinde nasıl konuşacağınızı öğrenmelisiniz. Yani kısaca uysal biriyseniz nasıl uyumsuz olacağınızı öğrenmeniz lazım ki insanlar sizi itip kakmasınlar. Uyumsuz biriyseniz de uyumlu olmayı öğrenmelisiniz ki aksi bi oç olmayasınız.
Vazifeşinazlıkda da aynı şey geçerli eğer fazla vazifeşinazsan, sakinleşmeyi ve biraz gevşemeyi öğrenmelisiniz. Eğer vazifeşinaz değilseniz de, Google takviminini kullanmaya ve gününüzü programlamaya başlayın. Kendinizi yeterince disiplinle edene kadar kendinizi buna odaklayın. Böylece bir şeye uzun bir süre bağlı kalabilirsiniz ve sefalet içinde yaşamazsınız.
Bu düzensiz birini karekterize eden bir şeydir mesela. Çünkü farkında değiller ki onları rahatsız etmiyor bu düzensizlik durumu. Belki farkına varabilirler ama duygusal bir değerleri olmadığı için anlamlı bir motivasyonları da yok.
Eğer bir partner seçiyorsanız hakkında düşünmek istediğiniz bir diğer şey ise, mizaçsal olarak sizden çok farklı olacak birini seçmemeye çalışın çünkü aradaki boşluğu kapatmak çok zor olacaktır. Çünkü içe dönük ve dışa dönük iki insanın beraber olması gerçekten zordur. Aynı şekilde düzenli ve düzensiz birininde birlikte olması çok zordur. Çünkü birbirlerine katlanamayacaklardır. “Neden bir tane seçmiyorsun işte ! Neden bu kadar takıntılısın !” Temel kavgalar bunlar olacaktır.
Mizacını bilmek bu yüzden çok yararlıdır. Böylelikle gerektiğinde partnerinizle anlaşabilirsiniz. Kendinizle tamamen aynı birini bulun demiyorum. Zira, alternatif bakış açısınına sahip olamazsınız. Ama dikkatli olmalısınız zira hiçbir şekilde bir araya gelemeyecek mizaçta biriyle birlikte olabilirsiniz. Bu durumu özellikle yüksek ve düşük derecede açık sözlü olan ve (bu en kötüsü) ayrıca yüksek ve düşük derecede vazifeşinaz olan çiftlerde gördüm (buda diğer bir en kötüsü).
Çünkü,dünyayı başka insanların gördüğü bir şekilde göremiyorlar.
Çeviri-Enes Kutlubay Albayrak
(*)“Uyumluluk”: (agreeableness) Psikolojide büyük beşli (“big five”) olarak adlandırılan beş temel kişilik özelliğinden biri. Uyumluluk – şüpheli ve zıt olmaktan çok merhametli ve yardıma hazır olmaya eğilim.
(**)“Vazifeşinas”: “conscientiousness” Sorumluluk – öz disiplin göstermeye yönelim, sorumluluk sahibi olarak hareket etme ve başarı için azimli olma; kendiliğinden olan yerine planlı hareket etme.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Çeviri kötü, cümlelerde anlam bütünlüğü yok.
Yazıya geçirirken düzeltmeye çalıştım ama bir daha üstünden geçmek lazım.
Reforma kafa atan Alman kilise rahibi gibi hissediyorum aydınlanmaktan Aydın Aydın’a döneceğim
”Bu yüzden uyumlu insanların çoğu kadın,uyumsuz insanların çoğu erkekdir. Sıklıkla oluşan uç örnekler genel oluşan durumdan daha önemlidir. ” Bunun tam tersine döndüğünü düşünüyorum. Bana kadınlar daha uyumsuz geliyor açıkçası
Sana sadece uyumsuz kadınlar görünüyordur, diğerleri görünmüyordur.
“Bence bunun sebebi ise (beyninizin), bebeklikten itibaren sömürülmeye müsait olacak şeklinde kablolanmış olması.”
Bu ne demek?
Uyumluluğun bir kısmı doğuştandır ama genelde gelişim sürecinde insan uyumlu olacak şekilde “koşullanır”. Kablolamaktan kastı bu. Böyle yetişmiş.
Yani aşırı dışa dönükseniz, topluluk içinde susmayı öğrenmeli ve neler olup bittiğini görmek için dinlemelisiniz. Uyumsuz biriyseniz de uyumlu olmayı öğrenmelisiniz ki aksi bi oç olmayasınız.
Bunları geçen konuşmuştuk tam üstüne gelmiş. Aşırı dışadönüklük ve özgüven hatta aşırı duygusal güç(hiçbir sözden etkilenmeme) karşı tarafın seni incitemeyeceğini anlayabilmesi vs.. Böyle tiplerden nem kapılıyor ama cidden toplumda ciddi bir değerleri oluyor. Sohbet, muhabbet, cesaret gibi kavramlardan ötürü fazlaca arkadaşları, popülariteleri oluyor. Sosyal ortamda aşırı dışadönük davranışlar sergileyip kişisel hayatta fazla arkadaşla görüşmemek bir kategoriye giriyor mu?
Bu konuda birkaç yorum bekliyoruz müdür. Bu arada eline sağlık.
Sosyal ortamlarda aşırı dışa dönük davranışlar sergileyip kişisel hayatta fazla arkadaşla görüşmemek, şahsen benim 30 umdan sonra büyük bir kısmı bilinçli tercihim olan kendi adıma bir inziva durumudur.
Arkadaş ortamında genelde sosyal aktivitelerde uyumlu biriyimdir(temel beklentim sevdiklerimle iyi vakit geçirmek), genel hayatımda işkolik biri olmamdan ötürü hayattan keyif almayı becerebildiğim söylenemez hatta sırf bu nedenden ötürü kadınları sıkıntıdan patlatıp kendimden uzaklastirdigimi da düşünüyorum.Kimseye ezilmeden,kendimi kullandirtmadan içe kapanık biri olmam ne kadar problemlidir?
Hiçbir kişilik özelliği hayatta ayağınıza dolanmıyorsa kötü değildir arkadaşlar. İçe kapanıklık senin ihtiyaçlarını tatmin etmene, ilerlemene, vs. engel oluyor mu olmuyor mu? Mesela içe kapanıksın ve mastürbasyondan başka cinsel hayatın yoksa sence problem mi değil mi?
Kişilik testinde %97 dışa dönük çıktım. Sağlıksız bir durum mu?
Sanmam. Sağlıksız olup olmadığını hayatında problem çıkarması ile anlarsın. Ayrıca dışa dönük ama sorumluysan en kralından satışçı olursun mesela, ama dışa dönük ve sorumsuz isen üniyi bile bitiremeyen bir aylak olursun.
Biraz bahsetmem gerekirse avantajlar şunlar: 1- İstediğim kıza yürüyebiliyorum sıkıntısız. 2-Diksiyonum ve konuşmam iyi. 3- Bir ortama girdiğimde 30 kişiyle birden samimi olabiliyorum. 4- İnsanların çok korkunç olarak gördükleri şeyleri rahatça yapabiliyorum. Dezavantajları 1-Çok göze çarpıyorum ve çok dikkat çekiyorum. Bu iyi bir şey gibi durabilir ama tam olarak öyle değil. 2- Düşük enerjili insanlara tahammülüm olmuyor o yüzden maceracı- risk sever arkadaş bulmaya çalışıyorum ve bulamıyorum. Sorun şu benim kadar maceracı ve risk sever. 3- Plancı ve sorumluluk sahibi biri olmam gerektiğini çok iyi biliyorum ve onun için çabalıyorum ama disiplinde pürüzler var. 4- Biraz alaycı tavrım olabiliyor(kontrolsüz) karşı… Read more »
alfa tarifi mubarek :))
aferin
Peki, bu çatışmanın çözümünü nasıl görüyorsun? Ne yapma(ma)lı mesela?
abi uyumlu bir erkek değilim fakat yavaş yavaş uyumlu olmayı öğreniyorum. insanlarla samimiyet kazanabilen birisi de değilim. sorun şimdi şurada geliyor, son aylarda neredeyse insanları kaybettim ve kendmde kibirli davranışlar da farkettim. son günlerde problemlerimi gördüm ve genel halime göre biraz daha sakinlik ve olgunluk kazandığımı görüyorum. bu süreci nasıl daha ilerletebilirim? bir ortama girince insanların bana olan negatif tutumunu veya düşmansı davranmalarının nasıl önüne geçerim? üzerine gitmek ve hata yaparak öğrenmek tek çözüm mü?
Son aylarda yaptığın şeyler neyse onları yapmamaktan başlasan?
Abi sorunun aslında onlarda olduğunu farkettim, çünkü son aylarda yaptığım şeyler kendime ve dış görünüşüme para harcamamdı.
Cevap için teşekkür ederim.
Bir kısmı sana sırtını döndüyse sorun onlardadır. Hepsi sana sırtını dönüyorsa sorun muhtemelen sendedir.
Mahmut hocam iş ortamında maskülenitenin ayarlanması ve arkadaşlık ilişkileri nasıl olmalı size göre? Kadınların çoğunlukta olduğu bir iş ortamındayım. Sanki iş ortamlarında özellikle kadınların çoğunluk olduğu yerlerde erkeklerin maskülen karakterde olması istenilmiyor gibi, rekabetçiyim, haksızlıklara gelemiyorum, her konuda kızlara ve erkeklere eşit davranıyorum, gerektiğinde hak edenlere çekinmeden ağzının payını veriyorum, bazen insanları kırmamaya dikkat ederek onlarla ilgili şakalar yapıyorum. Sanki bu iş ortamında çalışan bir kaç kız ve onların yalakası bir erkek gizliden gizliye bana karşı tavır aldılar ve beni dışlamaya çalışıyorlar gibi. Bir şeyleri gerçekten yanlış mı yapıyorum yoksa doğru yolda mıyım anlamadım. Ya uyumsuz bir insanım ya da… Read more »
anlattığın gibiysen sorun yok kızlar etrafında hep onlara yalakalık yapacak ezik mavileri istiyorlar, mavilerin canına minnet kızların onlarla yalandan ilgilenmesi bile onlar için bir lütuf
Mahmut abi iş hayatında bir sürü a*guard tarafından götü kaldırılmış kadınlara, o meriçlerin davrandığı davranmayınca laf maf sokmaya çalışıyorlar böyle düşük seviye kadınlara nasıl davranmalı sorun yaşamamak için?
İş hayatında biraz yüksel hiyerarşi o işi halleder.
Abi şöyle zaten devamlı statü artırmak yolunda ilerliyoruz ama bu süreç içinde böylelerine denk gelince nasıl davranmalı? Mesela sinirlensek de görmezden mi gelmeli yoksa sert tepki koyarak mı çözmeye çalışmalı?
Çok teori seviyesinde olay bu. Kafadan atmasyon değil gerçek bir örnek konuşmak lazım. Bu tip adamlar kadın yalakası zayıf insanlardır genelde. İnce zeka ile kibarca tokatlarsan bir daha sana bulaşmaya cesaret edemez. Ama genelde görmezden gelmek işe yarar.
Fakat şu da var. Kırmızı hap mankafası bir sürü erkek iki üç şey okuyup kadınlara iş yerinde atar yapmaya, her türlü kibarlığı meriçlik sanmaya eğilimliler. O amguard dedikleri adamlar bu mankafaları hizaya sokuyorlar. Yani olaya bakmak lazım.
Ben bu konunun saygı ve sevgi şeklinde değerlendirilmesini de doğru buluyorum yani şöyle
Kadın sevgi talep eder
Erkek saygı
Kabile zamanlarından kalma olduğunu düşünüyorum kadınlar kendilerini sevdirmek için uğraşırken erkekler saygı için uğraşırlar bu yüzden erkek tek başına bi orduyu karşına alıyorken kadın kabilede kendine nasıl yer edinebileceğini düşünüyordu.
Ve bu maskülen erkek olma muhabbetinde de bu konunun çok önemli bir nokta olduğunu hatta temel yapı taşlarından olduğunu düşünüyorum
çerçeveni korumak ve dayatmak=Düşük uzlaşmacı olmak
Merhabalar. Erkek adam ailesi. Ben kadınlar hakkında değil iş yaşamı hakkında sormak istiyorum .. mobbinge yğramış gibi hissediyorum.. LÜTFEN YARDIM EDİN . Çünkü işe yeni başlamış . Sömürülmeye müsait bir erkeğim .iş hayatını bilmiyorum . Bir buçuk ay önce işe başladım . Mühendis olarak .. Lakin tuhaf bi departmanda işe girdim çünkü tek erkek benim . Lisans mezunu ben ve benimle birlikte 30 yaşında şişman bi kız var o 5 yıllık işçi … Bitane müdür var geriye kalan mavi yaka … O dediğim diğer şişman lisans mezunu kız ; Her sabah müdürün kahvaltısını hazırlıyo . Öğle yemeğini hazırlıyo . Her… Read more »
Mahmut abi alkol almayan biriyim. İstersem içerim önümde bir engel yok. Ortamlarda içki içmediğim için üzerimde “iyi çocuk” algısı oluştuğunu hissediyorum. İçki içildiği ortamda konu alkol olunca da biraz dışlanmış hissediyorum. Muhabbetten falan geri kalıyorum. Mesela bir arkadaşım bara gidince alkolsüz bir şey var mı diye sorma ortamda kötü gözükürsün dedi. Bu alkol almanın havalı olduğu fikri muhtemelen alkol şirketlerinin eseri. Ama sonuç itibariyle böyle bir algı var. Neden içmiyorsun dediklerinde alkol almıyorum çok “iyi çocuk” gibi duruyor. Ne demeliyim mesela? Ayrıca bu konudaki görüşlerini belirtirsen sevinirim.
Ortamlarda içki içmediğim için üzerimde “iyi çocuk” algısı oluştuğunu hissediyorum. Yanlış hissediyorsun ya da öyle düşünenlere gülüp geçemediğin için öyle bir his yaratıyorsun. İçki içildiği ortamda konu alkol olunca da biraz dışlanmış hissediyorum. Muhabbetten falan geri kalıyorum. Muhabbet ile alkolün gerçek bir bağı var mı ki? Mesela bir arkadaşım bara gidince alkolsüz bir şey var mı diye sorma ortamda kötü gözükürsün dedi. Bu konuda haklı zira kola var mı değil de alkolsüz bir şey var mı diye sorman, senin alkol almadığını bastıra bastıra arkadaşlarına gösterme arzundan ki bu onları gıcık ediyordur. Her ortamda alkolsüz bir şeyler var, “ben içmiyorum bak”… Read more »
Neden içmiyorsun ya da aa sen içmiyor musun dediklerinde ne demeliyim?
Seküler bir çevrede yaşıyorsan biliyorsun neden böyle şeyler söylediklerini. Bizim mahallede içmeyi modernlik, içmemeyi gericilik sanan bir dangalaklık var. O sebeple neden içmiyorsun sorusuna şeyh hazretleri yasakladı dersin. Aaa sen içmiyor musun diyene aa ben içmiyorum dersin. Ben de arada içmem ve üstüme gelirlerse süt ısmarlarım sinir ede ede süt içerim bir daha üstüme gelmezler. Tavsiye ederim.
Benzer durumu yasamistim, tabi yanimdakiler beni yadirgayan tipler degillerdi. Biri kadin biri erkek. Onlar bira ictiler ne guzel ben de coca cola zero ictim. Mahmut Abi’nin sut fikri de iyiymis ahaha, yemegi de olan mekanlarda muhtemelen ayran vardir, ayran ismarla 🙂
“Alkolsuz bir sey var mi” sorusu cidden tuhaf olur bence de. Menu varsa alabilir miyim de, yoksa da cola vb iste.
Mahmut abi selamlar, bugün bir kız arkadaşımla otururken anasınıfından bir çocukla konuşurken çocuk birden tokat attı. Sakin kaldım hatta gülümsedim. Büyüklere tokat atılmayacağını söyledim ama çok da oralı olmadı. Karizmamın biraz çizildiğini düşünüyorum. Çok mu gereğinden fazla samimi oldum? Bu soruyu buraya yazmamın sebebi genelde çok uyumlu bir insanım bundan dolayı sınırlarımı çizemediğimi hissediyorum. Bu çocukta olduğu gibi. 1- Bu konuda doğru davranmış mıyım? 2- Sınırları çizmek konusunda neler önerirsin?
Hahahaha 😀 Bir ufaklığı da idare edin ya bir zahmet. Gerçi çocuğunuz olmadığından bilmeyebilirsiniz ama o yaşta çocuğa büyüklere tokat atılmaz denmez, gardını alırsın, gel bakalım vur bir daha dersin şakacıktan kavga edersin. Çok sıkıcısın.
Bazen yakın olduğum insanlara acil bir şey danışmam gerekiyor. Yaptığım projelerle alakalı onların fikrini almak istiyorum. Mesaj atıyorum. Gruba attığım mesajlarda ya da bireysel mesajlarda görüldü atıp hiç dönmeyenler oluyor. Ya da şu an müsait değilim yazıp sonra hiçbir zaman dönmeyenler oluyor. Adı üstünde acil fikirlerini almam gerekiyor ve bu hareketleri saygısızlık gibi geliyor. Tabi ki kimse bana hemen dönmek zorunda değil ama yarın ben seni ararım diyip aramıyorlar. Ve bu durum çok kez oluyor. Ben de bir problem var sanırım. Grup mesajında cevabınızı bekliyorum yazmama bile görüp cevap vermiyorlar. Onların fikirlerini almak önemli. Çok ben merkezci bakmamaya çalışıyorum ama… Read more »
Gruba değil tek tek insanlara danışman lazım.