Yaşlı ve yalnız adam miti

Yalnızlık, iyileştirilmesi gereken bir hastalık mı? Eğer erkekler bunun böyle olduğuna inandırılırsa, bundan elde edilebilecek karı ve bununla erkekleri istenen şekilde kontrol etme potansiyelini düşünün. Bir erkek için gerçek test, yalnız başına iken kendisini nasıl idare ettiğidir. Çok az erkek yalnız olmayı ve bu sayede de gerçek bağımsızlığı ve kendine yeterliliği öğrenmeyi göze alır. Erkeklerin çoğu (yani betalar), özellikle batılı toplumlarda, anne kucağından karısının koluna geçer, arada pek fazla boşluk olmadan.  Çoğunlukla feminen zorunluluğa abone olmuşlardır, seri tek-eşli olarak evlenene kadar bir uzun süreli ilişkiden diğerine geçerler ve bir yetişkin gibi hareket etme ve olgunlaşma fırsatı bulamazlar.

Yalnız kalma korkusu, modern batılı romantizmde tamamen aşırı abartılmıştır. “Hiç aşık olmamış yaşlı ve yalnız erkek” olma korkusu bu çağın bu çağın “yaşlı kızkurusu” mitidir. Ama bizim yeni “AFC nesli” erkeklerin (ki pratikte kadınlardır), feminize cinsel rol değişiminin gereği olarak bu boktan yalanla beyinleri yıkanmıştır ve inanmayanlar ise utandırma taktikleri ile hizaya getirilirler.

Çoğu AFC, feminize olmuş erkek, “yalnız ve yaşlı adam” mitini sever ve savunur zira bu onlar için potansiyel reddedilmeye karşı bahanedir. Bu iddia çok aşırı mı geldi? Hiç de öyle değil. Feminen bakış açısından kullanıldığında bu mit hem erkekleri utandırma taktikleri ile hizaya hem de feminen çerçeveye sokmak için bir araçtır – “kendine kısa süre içinde çeki düzen versen ve ruh ikizini arayıp bulsan iyi olur yoksa yalnız ve yaşlı bir erkek olarak öleceksin”. AFC ise bu miti bahane olarak kullanır. Böylece de mit, onun düşük standartlı bir uzun süreli ilişki ya da evliliğe sarılmasının bahanesi olur.

Burada üç taraftan baskı vardır. Bir tarafta feminen yanlızlık korkusu vardır. Bir tarafta ise erkeğin kendi kendine baskıladığı “adam ol ve doğru olanı yap” beklentisi. Son olarak da bu, reddedilmeye ya da reddedilme potansiyeline karşı kullanışlı bir geri çekilmedir; ve ben bahane derken bundan bahsediyorum.

Vaka örneği : Daha başından çerçeveyi belirleyen bir kadın ile tutkusuz bir evliliğe hapsolmuş bir arkadaşım var. Kankaları arasında dominant görünmeye çalışsa da, arkadaşları iplerin karısının elinde olduğunu biliyor. Bu kızdan önce arkadaşımız seri olarak tek-eşlilikten tek-eşliliğe atlayan biri idi. Karısından önceki kızla 5 sene çıkmıştı ve sonunda kendisini ondan kurtardığında (benim yardımımın da ufak katkısı ile), bekar ve bağımsız olmanın değerini görmeye başladı ve 3 ay kadar kendini birine adamadan kızlarla çıkmaya başladı. Şimdi karısı olan kızla tanıştığında ise kendini adamak ve tabak çevirmekten çekilmek için bahaneler aradı. Bizim reaksiyonumuzun ne olacağını bildiği için bize karşı argüman aramaya koyuldu ve bu “yalnız ve yaşlı adam mitine sarıldı.

Arkadaşın hikayesi klasik : Erkek eski alışkanlıklarını ve kadınlar hakkındaki dogmalarını silkeler ve Matrix’ten fişini çeker gibi olur ama içindeki AFCyi öldüremediği için bir tane daha ruh ikizi “garantilediğinde” eski beta zihniyetine geri kayar. Sonuçta 20li yaşlarının yarısından fazlasını sefil bir uzun süreli ilişki içinde geçiren arkadaşım, 3 ay kadar fişten çekildikten sonra bir başka ONEitis‘e geri sarıldı. Evet bahanesi “Flört etme oyunlarından bıktım. Artık evlenmek istiyorum. 60 yaşımda yalnız bir ihtiyar olmak istemiyorum”. Bunu söyleyen de 3 ay hariç hiç bekar kalmamış biri. Bu aslında onun bahanesi. Tabii ki şimdi bu evlilikten çok pişman ve hayatı sadece bekar arkadaşları üzerinden dolaylı yaşayabiliyor ama hala onları da bekar oldukları için azarlamayı da ihmal etmiyor.

Yalnız ve yaşlı adam miti, reddedilmeye karşı bir bahanedir. Canlı tutmak için sürekli çaba gösterecekleri bir ilişkiye sığınma nedenleri, potansiyel reddedilme korkusudur. Aslında daha bekarken bu fikir kafalarına programlanmıştır – bu onlara doğru ve arzu edilir bir hedef gibi görünür; çok geç olmadan hızlıca evlen. Daha kötü olan da bu açıklamanın tartışma kabul etmez olmasıdır. Mitin temelleri olgunlukla ilişkilidir ve kim sana daha olgun olman gerektiğini söylemez ki? Buradan ise kadınların sürekli konuşmaktan zevk aldıkları Peter Pan Sendromu çıkar, “O asla büyümeyecek”. Problem şu ki olgunluğun tek ölçüsü bir erkeğin bir kadınla uzun süreli ilişkiye girme istekliliği haline gelmiştir.

Bu mitolojik ruh ikizinizi 30 yaşına kadar bulamazsanız hayatınızın geri kalanında yanlız ve acılı bir hayatınız olma riskine girersiniz yalanına inanmayın. Bu tertibat sadece parti yıllarında (20li yaşlar) alfadan alfaya atladıktan sonra işleri bitince onları geri kalan hayatlarında besleyecek ve güven sağlayacak kapıda bekleyen beta ile evlenme beklentisindeki kadınların çıkarlarına hizmet eder.

Bu yalana inanmayın. Kendisi ile barışık ve kendine güvenen bağımsız erkekler, her zaman kadınların ilgisini çeken ve paylaşılamayan erkeklerdir. Yalnızlığı nasıl kullandığı ve bu yalnızlığın getirdiği özgürlük ile fırsatları nasıl değerlendirdiği bir erkeğin gerçek ölçüsüdür. Eğer 50 yaşında bile yalnız olsanız hala opsiyonlarınız olacak, onları değerlendirmeye yeltenecek cesaretiniz olduğu sürece. 50li yaşlarında olan ve 30larında kadınlarla çıkan boşanmış erkekler de biliyorum, 60lı yaşlarında ve 30 yıldır karılarının duygusal şantajlarının azabı ile cehennem gibi evliliklere hapsolmuş erkekler de. Evlilik, bir erkeği cinsel pazar değerinden soyutlamaz.

Çeviri : The Myth of Lonely Old Man

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Testosteron doğal yollardan nasıl arttırılır?

Erkeklik hormonu testosteron, bir erkeğin ergenlikte gelişimi kadar, yetişkinlik ve hatta yaşlılık çağlarında bile optimal oranlarda gerek duyduğu, erkeği erkek yapan hormon. Testosteron eksikliği erkekte depresyon, sürekli yorgun hissetme, yağ dokusunda artış, Alzheimer riskinde artış, düşük enerji, sertleşme problemi ve cinsel arzu gibi yan etkilere sahip. Testosteronun sağlıklı seviyelerde olması ise erkeğe kendine güven, daha fazla kas, sağlıklı bir kalp, mutluluk, güçlü sertleşme ve cinsel arzu ile enerji veriyor.

Son yıllarda, testosteron seviyesinde endişe verici bir azalış trendi var. Burada yaş ile gelen azalıştan bahsetmiyoruz, yaş ne olursa olsun bir azalış trendi var. 2017 yılında 20 yaşında olan erkeklerin testosteron seviyeleri, 2007de 20 yaşında olanlara göre az ve 2007deki 20liklerin de 1997ye göre daha az. Bu her yaş grubunda böyle ve son 30 yılın büyük betalaşmasında da rolü olan (ya da o nedenle olan) birşey.

Trendi yenmek, sağlıklı testosteron seviyelerine ulaşmak ise sizin elinizde. Bunun için yapabileceğiniz, araştırmalarla desteklenmiş şeyler şunlar.

Testosteron Nasıl Artırılır?
Testosteron Nasıl Artırılır?

Egzersiz ve Ağırlık Kaldırmak

Düzenli egzersiz yapmak, vücudunuzdaki testosteron seviyesini arttıracak en iyi yöntem. Ama bütün egzersiz çeşitleri aynı değil. Araştırmalar, ağırlık kaldırmanın, testosteronu en çok arttıran egzersiz olduğunu gösteriyor. Bunun hemen ardından ise High-Intensity Interval Training geliyor.

Sağlıklı beslenmek, yeterince protein, karbonhidrat ve yağ almak

Ne yediğiniz, testosteron seviyenize direk etki ediyor. Uzun süreli diyet veya aşırı yemek, testosteron seviyesini düşürüyor. Testosteron kolestrolden sentezlendiği için kolesterolü düşük diyetler, testosteron seviyesini düşürecektir (bu nedenle kadınlar gibi diyet ağırlıklı kilo vermekten kaçınmalısınız).

Kısacası aşırı yemek yemekten veya fazlaca diyet yapmaktan kaçının. Eğer bunları yapıyorsanız, dengeli beslenmek, testosteron seviyenizi arttıracaktır.

Stresi ve kortizol seviyesini azaltmak

Uzun süre strese maruz kalmak, stres hormonu diye bilinen kortizolün artmasına neden oluyor. Araştırmalara göre, kortizol seviyesinde artışla beraber testosteron seviyesinde azalma oluyor. Bu hormonlar tahteravalli gibi : biri artarken, diğeri azalıyor (testosteron seviyesinde artışın mutluluk ve rahatlık olarak geri dönmesi de bundan).

Güneş ışığına çıkın ve D vitamini alın

D vitamini, muhtemelen dünyanın en popüler vitamini. D vitaminin birçok sağlık avantajından biri de testosteron seviyesini arttırması. 12 aylık bir araştırmanın sonucuna göre D vitamini takviyesi alanlarda (günde 3,000 IU vitamin D3), testosteron seviyesi yüzde 25 artıyor. Yaşlılarda vitamin D ve kalsiyum takviyesi ise hem testosteron seviyesini hem de kemik gücünü arttırarak, düşmeleri azaltıyor.

Testosteron seviyenizi arttırmak için günde 15 dakika kadar güneş ışığına çıkın ve günde 3,000 UI D vitamin takviyesi alın.

Vitamin ve mineral takviyesi alın

Multi-vitaminlerin yararları tartışma konusu olsa da bazı vitaminlerin yararları biliniyor. Bir araştırmaya göre, çinko ve vitamin B takviyesi, sperm kalitesinde yüzde 74 artış sağlıyor. Çinko, atletlerde testosteron artışını da sağlıyor. Bilinen tüm vitamin ve mineraller içinde testosteron arttıran en önemlileri çinko ve D vitamini.

Yeterli ve kesintisiz uyku uyuyun

Egzersiz ve sağlıklı beslenme kadar önemli bir başka faktör ise yeterli uyku. Günde sadece 5 saat uyumak, testosteron seviyesini yüzde 15 düşürüyor. Günde ideal 7 – 10 saat arası uyumak iste testosteron seviyelerini sağlıklı veya yüksek tutmak için oldukça gerekli.

Testosteron arttırıcı duruş ve hareketler yapın.

Bizim duygu diye hissettiğimiz şeylerin hormon salgılanması ile alakalı olduğu artık bilinen birşey. Yeni yeni keşfedilen şey ise hareketlerle hormon salgısının değişebileceği ve bunun da duygu yaratabileceği. Belgeselin aşağıdaki Fake It To Make It (Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak) bölümünde, alfa maymun hareketleri yapmanın (örneğin kollar havada açık V duruşu) testosteron seviyesini 20% arttırdığı ve tam tersi itaatkar ve boyun eğer hareketlerin ise 10% azalttığı verisinden yola çıkarak bir deney yapılıyor. Buna Alfa Kuralları – Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak yazımızda değindik ve bununla ilgili bir deneyi, yazıdaki videoda görebilirsiniz.

Doğal testosteron arttırıcılar

Bilimsel araştırmalarca etkisi belirlenmiş testosteron arttırıcı doğal madde sayısı sınırlı. Geleneksel Hindistan tıbbında yüzyıllardır kullanılan ashwagandha adlı bitkinin kısır erkeklerde yüzde 17 testosteron artışı ve yüzde 167 sperm sayımı artışı getirdiği belirlenmiş. Bitkinin sağlıklı erkeklerde testosteron arttırışı ise yüzde 15. Bitki, kortizol seviyesini ise yüzde 26 azaltıyor.

Zencefil özünün de testosteron arttırıcı etkileri belirlenmiş durumda. Fakat araştırmaların çoğu hayvanlar üzerinde yapılmış. Kısır erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada ise zencefil özünün bu erkeklerde yüzde 17 testosteron arttırdığı belirlenmiş.

Bilimsel araştırmaların testosteron artışı sağlayabileceğine işaret ettiği bazı diğer bitkiler ise horny goat weed (azgın keçi tohumu), Mucuna pruriens, shilajit ve tongkat ali. Fakat bu araştırmaların çoğunun fareler üzerinde yapıldığını, insanlar üzerinde yapılanların da kısır erkeklerle sınırlı olduğunu belirtelim.

Östrojen benzeri kimyasallardan uzak durun

Plastiklerde bulunan BPA ve paraben gibi östrojen benzeri hormonların testosteron seviyesini azalttığı biliniyor.

Düzenli seks yapın

Düzenli seks, testosteron seviyenizi olumlu etkiliyor. 60 yaş üstü ve düzenli seks yapan amcalarda testosteron seviyesinin, yapmayanlara göre önemli miktarda fazla olduğu gözlenmiş.

 

 

 

 

 

 

Tinder Mesajlaşma Taktikleri – Profilde yazandan yürümek

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Sosyal medya ve ekşiden takip edebildiğim kadarıyla erkeklerin Tinder’da mesajlaşma konusunda ciddi problemlemleri var. Eşleştikleri kıza ne yazacaklarını bilmiyorlar. Yazdıklarına çoğunlukla cevap gelmiyor. Zira kıza zaten 100 tane mesaj geliyor ve eğer erkeğin mesajı bunlardan daha özgün ve farklı değilse kendisine cevap dönülme ihtimali yüzde 1 oluyor.

Burada tinder mesajlaşma taktikleri vereceğiz biraz. Gerçi bunu başka sosyal medya mecralarından da kullanabilirsiniz. Bu yazıdaki taktik aslında en basiti. Kızın profiline koyduğu toplardan sağlam bir tanesine girip gol atmak.

Aşağıdaki benim gerçek mesajlaşmalarımdan biri var örnek olarak. Kız 21 yaşında, profilde “… Eğer sadece seks arıyorsanız aradığınız ben değilim. Önce arkadaş olalım beyler!!! Adem, Havva’n burada” diye birşey yazmış.

Eşleşme sonrası mesajlaşma aynen şu :

Ben : Selam.
Ben : Demek cennetten atılma sebebim sensin.
Ben : Ama sen şimdi tabii tüm suçu yılana atacaksın …

(22 dakika sonra)

Hatun : Hahahahahaaaa …
Hatun : Evet o benim.
Ben : Bana cennette bir yaşama maloldun kadın … O zaman bana bir buluşma borçlusun. Kahve mi, bira mı?
Hatun : Bira 😀
Ben : Şimdi seninle buluşmak için denizi aşmam lazım sanırım (profilde yaşadığı semt boğazın karşısında). Musa’nın asası burda çok işime yarardı ama köprüyü kullanacağım bu sefer.
Ben : Bana numaranı ver, whatsapp’tan yazayım …
Hatun : Tamam … Numaram XXXX XXX XX XX.

Whatsappta ise hemen buluşma ayarladım, bira içmek için buluştuk.

Bazı notlar

  • Hatunun profilinden eğlenceli bir giriş her zaman daha iyi sonuç verir. Selam, ne haber yazan çoğunluğun hemen üstüne çıkarsınız. Burada topa girin diye hatun koymuş zaten topu. En basit yürümeler böyle. O topa eğlenceli bir şekilde girmek.
  • Dikkat edin 3 karşılıklı mesajlaşmada telefon numarası alıyorum. Tinderda mesajlaşmada ilk amaç hemen telefon numarası almak. Her zaman böyle hızlı olmayabilir ama amacınız bir mektup arkadaşı edinmek değil, hemen buluşmak.
  • Bu nedenle buluşma konusuna hemen giriyorum. Dikkat edin kıza buluşma borcu çıkardım. Bunu her zaman yapamazsınız ama çokça yapabilirsiniz. Konuya giriş şeklini buluşma borcuna gidecek şekilde ayarladım zaten.
  • Whatsappta da önce birbirimizi tanıyalım yok. Mesajım çok kısa ve net oldu. “Selam Dila. Adem ben. Yarın akşam XXX’te buluşalım. Saat kaç sana uygun”.

 

 

Oyunun bokunu çıkarmak

Oyun (The Game)nun bilinmesi gereken ama çoğunlukla es geçilen oldukça önemli taraflarından biri, oyunun yolunun iki aşırı uç arasında bir denge çizgisinde devam ettiğidir. Örneğin genelde aşırı bir iyi çocuk geçmişi olan beta, eskiden bir kıza hiçbir sonuç almadan çok yatırım yaptığından, oyuna ilk başladığında tamamen öbür uca atlayarak bir sürü kıza yürürken, hepsine yetersiz yatırım yaparak yine havasını alır. Eskiden bir kadını çok takarken ve ona entellektüelliğin tepesinde muhabbetle yaklaşırken, kırmızı hap sonrası oyunu oynarken yürüdüğü hatuna aşırıya kaçmış bir “sikimde değilsin Nalan” zihniyeti ve çok havadan sudan bir muhabbet ile yanaşır.

Oyunun bokunu çıkarmak denilen bu aşırılıklardan en yaygını da ukala – eğlenceli (cocky – funny) yaklaşımının bokunu çıkarmaktır. Mavi hap oyunu nedeniyle ezik – sıkıcı oyunundan gelen bir erkek, ukala – eğlenceliyi aşırı uçlara çekebilir ve zararsız bir tavşan gibi görünmemeye çalışırken, tehlikeli bir sırtlan gibi görünebilir.

Yakın zamanda internette dolaşan şu hikaye, uç bir örnek olsa da bu duruma iyi bir örnek. Buradaki elemanın kırmızı hap öğretisine bulaşmışlığı var mı bilmiyoruz ama kırmızı hap öğretisine yeni gelenlerin sıklıkla yaptığı bir hataya çok benzer birşey yapıyor. Ukala – eğlenceli olayım derken sapık – korkutucu oluyor :

“… kız arkadaşımla yemek yiyordum ve hemen arkamızda bir çift vardı. Buluşma hiç iyi gitmiyordu. Erkek bayağı iğrençti ve çok uygunsuz şeyler söyleyip duruyordu. Kız da bayağı rahatsız olmuş görünüyordu.

Kız çorbasını hızlıca yedi. Tahminim, bitse de gitsek diye acele ediyordu. Eleman bu durumla ilgili yüksek sesle şu yorumu yaptı : “en azından yutabildiğini görmüş oldum” (İngilizce’de swallow (yutma) kelimesini oral sekste erkek boşalınca spermi yutma anlamında kullanıyor).  

Kız kıpkırmızı oldu ve bu dediğinin çok uygunsuz birşey olduğunu söyledi. Eleman hiç takmamış gibi elini sallayarak “sakin ol nasıl olsa birkaç saat içinde görmüş olacaktım” dedi. Kızın tam ne dediğini duyamadım ama bir sürü ha siktir duydum. Eleman buna “güzelim, seni evinden aldım, nerede yaşadığını biliyorum” diye cevap verdi. Kızın beti benzi attı ve tek kelime edemedi.

Ben böyle pek etrafa karışan biri değilim ama buna sessiz kalamazdım. Ayağa kalktım. Ne yapacağımı bilmiyordum ama 23 yaşındayım ve oldukça fitim ve bu orospu çocuğunu gerekirse duvara yapıştıracaktım.

Yolu yarılamıştım ki biri omzuma dokundu ve beni durdurdu. 50li yaşlarında ama oldukça fit bir adam “yavaş … bu benim” dedi, sesinde büyük bir özgüvenle.

Gitti, bir sandalye çekip çiftin masasına oturdu. Sonra polis kimliğini çıkardı ve masaya koydu. Beti benzi atma sırası erkekte idi.

Polis “burada sessizce kızımın doğumgününü kutluyordum ailemle ve senin bu genç kadını tehdit ettiğini duydum. Bunun nedenini açıklayabilir misin?”

Eleman “ben .. şey … görüyorsunuz ki …” falan diyebildi.

Polis “Ben de öyle düşünmüştüm. Bak biz bu tür şeyleri çok ciddiye alırız ve şu an seni almaları için arkadaşlarımı çağırsam mı diye düşünüyorum.”

Sonunda polis elemanın kimlik bilgilerini alıp hesabı ödettikten sonra elemana kızdan uzak durmasını söylüyor ve elemanı siktir ediyor.

Buradaki elemanın “kendine aşırı güvenmek hiç güvenmemekten iyidir”, “ukala ve eğlenceli ol” gibi oyun ilkelerini götünden anlaması gerçekten akıllara zarar ama bunun daha az vahimi oyuna ilk başladığınızda başınıza sık sık gelecek.

Oyun her ne kadar erkeklerin her türlü erkeksi (maskülin) hareketinin zehirli ve zararlı olduğunu öğreten feminen doğmaya karşı olsa da oyun sağduyu dışında değil. Eskiden hatun sizinle ilk buluştuğunda tamamen rahat hissetsin diye tavşan gibi davranmanızın panzehiri, ilk buluşmada tecavüzcü Coşkun’a dönüşmek değil. Eskiden bir kadına çok çok zaman ve ilgi harcayıp da havanızı almanızın panzehiri, şimdi bir kadına öylesine, laf olsun diye yürümek değil. Eskiden muhallebicilerde sevdiceğinizle defalarca buluşurken ağzınızdan kaka ve cinsellik çağrıştırıcı kelimeler çıkmaması için özel çaba harcayıp yanlız gecelerinize yanlız geceler eklemenizin panzehiri porno filmlerinde izlediğiniz sikiş öncesi replikler hiç değil.

4 Alfa bir bara girmiş …

Hikaye şu. Zamanında Jack Nicholson, Warren Beatty, Robert Redford ve Clint Eastwood bir partide biraraya gelmişler. Yapımcı Robert Evans’ın anlattığına göre bu starlardan sadece birisine kadınların büyük çoğunluğu yürüyormuş.

Öncelikle bu abilerin olayın geçtiği tarihlerde hemen hemen nasıl göründüğüne bakalım.

Hangisi diye kadınlara sorarsanız, kadınlar genelde doğru cevap veiyorlar. Peki sizce hangisi?

Cevabı okumadan bir seçim yapın.

İpucu : Erkek gibi düşünmeyin. Kadın gibi düşünün. Erkeklerin saygı duyduğu tipe rağmen kadınlar nasıl erkeklerden hoşlanırlar?

.

.

.

.

.

Evet … En çok am gıdıklayan alfamız

.

.

.

Jack Nicholson.

Yukarıdaki fotoları doğru seçtim mi bilmem (zira Jack Nicholson bu fotoda normalde olduğundan daha yakışıklı ve Warren Beatty’de fazla şeker çocuk) ama eğer bu aktörleri biliyorsanız, çoğu erkek için cevap Clint Eastwood veya Robert Redford olacağını görürsünüz. Zira bu elemanlardan en yakışıklısı Robert Redford ve erkek bakış açısından en saygıdeğer alfası Clint Eastwood. Clint Eastwood sağlam, erdemli, çok konuşmayan ve maço bir alfa.

Jack Nicholson ise hem filmlerde yarı deli, serseri veya kötü çocuk karakterlerini oynayan biri, hem de özel hayatında binlerce kadına kaymış, uyuşturucu, içki, seks alemi ve parti aleminde Hollywod’un en ünlü kötü çocuğu. Bir söyleşide “kadınlara hiçbir zaman doyamadım, zamanında yatağa 4 kadından azıyla gitmezdim” diyen abimizin bir efsaneye göre “Hollywood’un en deli evi” diye bilinen evinden(*) Playboy Mansion’a (Hugh Hefner’in bir sürü playboy güzeliyle yaşadığı malikane) tünel varmış.

Burada Beatty her ne kadar Hollywood’da kötü çocuk olarak bilinen ve siktiği kadın sayısı biyografisini yazan Peter Biskind’e göre 12,775(**) olan biri olsa da kasıntı bir alfa. Redford ise aslında çok yakışıklı olup da sınırda beta izlenimi veren bir şahsiyet. Eastwood, erkeklerin lideri sınıfı alfa iken Nicholson kadınların düzüşmek için birbirini yırttığı kötü çocuk alfa.

Eğer kendinizi bir erkek gibi düşünmekten alıkoyamazsanız, Clint Eastwood en doğal tercih. Eğer kadınların da erkekler gibi güzelliğe önem verdiğini düşünüyorsanız, doğal tercih Redford. Eğer kim olduklarını bilmeyen kadınlara fotolarını gösterseniz, çoğu Redford diyecektir ama tüm paketi gördüklerinde çoğu Nicholson ile yatmayı tercih edecektir. Bir erkek için bir kadının Clint Eastwood gibi bir gerçek alfa yerine Jack Nicholson gibi bir adamın yatağına atlamasının bir mantığı yokmuş gibi görünebilir. Ama bu bloğu okuyorsanız, siz bir mantığı olduğunu biliyorsunuz. Gerçek hayatta da durum buna yakın. Kadınların çekici bulduklarını söyledikleri erkekler ve erkeklerin kadınların çekici bulacağını düşündüğü erkekler ile, kadınların arzuladıkları erkekler çok farklı.

(*) – Evliliğini bitirip şu ana kadar süren bekar hayatına adım atan Jack Nicholson’un boşanmadan sonra Marlon Brando ve Warren Beatty’ye komşu bir malikane aldığını ve bu nedenle de bulundukları sokağa Bad Boy Drive denildiğini belirtelim. Söylentiye göre Nicholson’un yattığı kadın sayısı 2,000. Bugün 78 yaşında olan aktör için yaş farkı da pek sorun değildi zamanında : 50li yaşlarının başında 19 yaşındaki İngiliz oyuncu Karen Mayo-Chandler. Chandler bir röportajda Nicholson için “çok yaramaz bir çocuk” deyip “Jack ile kıça şaplaklar, kelepçeler, kırbaçlar ile dolu durmadan seks garanti” diye eklemişti.

(**) – Biskind bu devasa sayıya aritmetik ile ulaşmış. Beatty bekaretini 19 yaşında kaybetmiş ve 1991’de Annette Bening ile tek eşli ilişkiye girene kadar geçen 35 senede neredeyse (bunun doğruluğu kuşkulu ama) her gece başka bir kadınla yatmış. Biskind burada Beatty’nin gündüz yapmış olma ihtimali kuvvetli hızlı seksleri saymıyor. Sayı muhtemelen abartı ama Beatty’nin karakteri ve nasıl bir kadın avcısı olduğu bilindiğinden bu sayı kuvvetle muhtemel 5000 – 1000 arası bir yerde.

3 Buluşma

SoSuave forumundan European DJ adlı kullanıcı sormuş :

Hatunu sikmeden önce kaç kere buluşmak kabul edilebilir? Bu konu hakkında düşünce ve açıklamalarınız nelerdir?

Kesin ve hızlı uygulanabilir “Oyunun Angajman Kuralları”nı yazmanın temel problemi bir adamın o an hedefinde olan hatunla ilgili hep özel bir durum olacak olmasıdır. Böyle birşey yoksa bile erkekler genellikle “bu kızda özel birşeyler var” diye hissederler. Tabak Teorisinin Oyunun entegre bir parçası olmasının nedenlerinden biri, erkekleri daha önce sahip oldukları ve kendilerine kazara ilgi gösteren her kadını hemen özel bir kar tanesi sanma betalığını atmaya zorlamasıdır. Bir beta için kendisine ucundan da olsa IOI (Indicator of Interest – İlgi Göstergesi) veren bir kadın bulup, yokluk zihniyetinden dolayı onu gökden düşmüş bir meleğe çevirmemek çok zordur. Düşünsenize, çölde açlıktan gebermek üzere olan birine tuzlu kraker bal – kaymak gibi görünecektir.

Risk ve Ödül

“Oyunda”, bir kadına fazla yatırım yaparak diğer fırsatları kaçırma ile yeterince yatırım yapmayarak o fırsatı kaçırma arasında hassas bir denge vardır. Kadın, kendi oyunu gereği, uzun süreli ilişki veya cinsel ilişki potansiyeli konusunda, erkeğin kafasını karıştıracaktır. Bu önceden kabul edilmiş şüphe, aslında kadınların yararına bir sosyal baskıdır : biraz daha sabırlı olsan, ah biraz daha yatırım yapsan, hayatının kadını ve çocuklarının anası ve dünyanın en iyi amı ile ödüllendirilebilirsin – bunu şimdi mahvetme!

Kısaca açıklamak gerekirse, bir erkeğin cinsel alternatiflerinin olması bir kadının yararına değildir. Kadınları cinsel stratejisi bayağı şizofreniktir – idealde kadınlar, başka kadınların da sikişmek isteyeceği bir erkeği arzularlar ve bir erkeğin diğer kadınlar için cinsel pazar değerini anlamaları için erkeğin kadına rakip olabilecek opsiyonlarının olması gerekir ya da en azından bu opsiyonlar olduğuna dair dolaylı sosyal kanıtlar gösterebilmelidir. Yani aynı anda hem erkeğin opsiyonlarını kısıtlamalı hem de erkeğin opsiyonları olduğunu anlamalıdır. Buna bir de hatunun hipergamisi gereği aralarından kısa dönem seks ve uzun dönem güvenlik açısında en iyisini seçmek için, kendi CPDsi konusunda şüphe içinde olan birden fazla uydu erkeği tutma ihtiyacını ekleyin.

Pragmatik Olmak

Kadınların cinsel stratejisini anladıktan sonra bir erkeğin pragmatik bir zihinsel şemayı adapte etmesi gerekir – cinsel pazarda bir erkek, hipergaminin satın alabileceği bir maldır. Çoğu erkek için, özellikle de genç olanları için, böyle düşünmeyi kabullenmenin zor olduğunun farkındayım, o nedenle başından söyleyeyim : romantik ve sanatçı ruhunuzu, soğuk hesaplar yapmak için öldürmenizi tavsiye etmiyorum. Aslında bir kadınla ilişki kurmak ve herhangi bir insani etkileşim için o tarafınızı canlı tutmanız lazım. Tabak Teorisi ve çalışır bir oyun gerçekten de insani olmayan şeyler gibi görünebilirler ama oyunu reddedenlerin anlamadıkları, onlar isteseler de istemeseler de insanlık dışı bir ortamda oyun oynuyor olduğumuz. Erkeklerin oyunu insanlık dışı görmesinin sebebi, feminen zorunluluğun kendisini insanlığın ta kendisi gibi göstermesi.

Sizin şiirsel, harika bir ruhunuzun olması, hipergaminin umrunda değil. Sizin en kalpten dini adanmışlıklarınız hipergaminin umrunda değil. Çocuklarınıza çok iyi bir baba olmanız, hipergaminin umrunda değil. Hipergami, kendi seviyesinden daha iyisini arar, elindekiyle alabileceği en iyi malı almaya bakar. Hipergami herşeyden önce pragmatiktir ve bu nedenle erkekler de, gerçek romantikler olmayı bırakıp pragmatik oynamak zorundadır.

3 Vuruş

Seks için beklemek yazısını yazdığımda bayağı tepki çektim (bkz. Tomossi’nin 3 Numaralı Demirden Kanunu). European DJ’ın sorusuna pragmatik bir cevap vereceğim.

Şöyle düşünün, ortalama bir oyun ile, 3 buluşmada, kadının size ilgisinin sizinle sikişecek kadar yüksek olup olmadığını anlarsınız.

3 buluşmada, size ilgisinin gerçek mi olduğunu yoksa sizin alternatifleri arasında daha az ilgisi olan mı olduğunuzu anlarsınız.

3 buluşmada ya seks yapmış ya da “önce güvenmem / tanımam / rahat hissetmem lazım” cevabını alırsınız.

Eğer ilk buluşma seks ile sonuçlanırsa bu kadının sizi gerçekten arzuladığını ve sadece fiziksel kriterin sizinle yatmasına yettiğini anlarsınız.

Eğer 2 veya 3. buluşmada seks yaparsanız, kadının sizi arzuladığını ama sizinle ilişki yaşamak istediğini ve bu nedenle size kolay kız olmadığı izlenimi vermeye çalıştığını anlarsınız.

Eğer seks 4. buluşmadan sonra geldi ise diğer değerlendirilen alternatifler içinde bayrağı göğüslediğinizi anlarsınız.

Eğer 5 veya 6 buluşmadan sonra seks yoksa, muhtemelen 6 haftadır hatunla buluşup duruyorsunuz ve ağzından ne çıkarsa çıksın mesaj belli, yapmanız gereken belli. BIR SONRAKI!

Çeviri : 3 Strikes

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Fişten çekilmenin 5 Aşaması

Bu sabah ölüm acısı ile karşılaşmanın ve bu acı gerçeği kabullenmenin 5 aşaması ile ilgili bir yazıyı okudum. Tamam biliyorum bu suyu çıkmış pop listenin bir sürü gülünç versiyonu var ama bunun Matrix’in fişinden çekilen betanın durumuna nasıl uyduğunu merak ettim ve biraz arama ile blog rollumda şunu buldum :

 1. İnkar – Hala fişte : “Bu adamlar bir palyaço. Bunların kadınlar üzerinde çalışma şansı yok. Kadınlar aptal mı? Kadın düşmanları!”

2. Öfke – Kırmızı hap sonrası : “Bu çok saçma! Kadınlarla ilgili, neden deveye bu kadar hendek atlatmalıyım ki? Ben sadece kendim olmak istiyorum.  Ben de doğal alfa olamaz mıydım? Ebeveynlerimi / kardeşlerimi / öğretmenlerimi / Tanrıyı / liberalleri / feministleri / medyayı / toplumu suçluyorum, belki de James Holmes o kadar da deli değildi!”

3. Pazarlik – Fişten çekili : “Tamam burda yararlı şeyler var ama güzel kızları boşver, herkesin bir ligi var. Bu sıradan tipli bir hatunla işe yarıyor mu bir deneyeceğim. Koca bir şapka giyip siyah oje sürmeme gerek var mı?

4. Depresyon – Kırmızı hapın acı ilacı : “Kadınlar bu tür abartılı şeylere olumlu tepki gösteriyorlar demek. Ve erkekler buna bu kadar para harcayıp sonra da ama boğuluyorlar! Çok üzücü … ”

5.a Kabullenme – Oyunun farkına varma : “Belki de işlerin doğal mekanizması geçekten bu. Sanırım Cinsler Arası İlişki Mitolojisini bırakmam gerek … Hey şu negleri uydurdum (neg = PUA camiasında hatuna aslında iltifat olan negatif birşey söyleme), ne düşünüyorsun?

5.b Bıkkınlık – MGTOW : “Sikerim bu kuralları öğrenmesini. Seks buna değmez ve kadınlar da zaten o kadar eğlenceli değiller. Rutinler ve Kız Tavlamanın 5 Aşaması, öğrenmek istediğim en son şeyler!  Okuyacak, öğrenecek çok şey var. Dışarı çıkıp kadınlara yürümeye kimin zamanı var ki zaten? Video oyunları ve porno çok daha eğlenceli ve kolay ulaşılır. Tek yapmam gereken iyi görünmek ve kadınların bana gelmesini beklemek.”

Peki siz nasıl fişten çekildiniz? Aydınlanmanın birden indiği bir an oldu mu yoksa bir proses sonucu mu kırmızı hapı yuttunuz? Ya da şu an hala ara bir aşamada mücadele mi ediyorsunuz?

Çeviri : 5 Stages Of Unplugging

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Hayal Katilleri

Kadınlar, bir erkeğin hayatında sadece yol arkadaşı olmalıdır ve hiçbir zaman hayatının odağı olmamalıdır.

Potansiyelimizi gerçekleştirmeden evlenmek ya da evlenme yolunda olmak bugün ne kadar da yaygın. “Büyüyememiş” erkek nesli ile ilgili sürekli mızmızlanan onlarca yazı okuyorum ama bu yazılar benim danışmanlık yaptığım erkeklerin gerçekliğine o kadar uzak ki. Hayır, onlar sadece hayallerinin kadınını bulup tavlayacak kadar oyunu öğrenmek  ve sonra da tek eşlilik denilen mutlu beta kozasına çekilmek istiyorlar. Onlar kendilerini bir kadına adamak istiyorlar. Hayatları boyunca maruz kaldıkları AFC psikolojisi nedeniyle tek eşlilik onlar için büyük bir aciliyet.

Ergen ya da 20lerinde gençlerin hayatlarının başka her alanındaki şiddetli bağımsızlıkları ile insanları etkilemeye çalışırken, tüm bağımsızlık ve kaynaklarını bir kadının yakınlığına kurban etmekteki tezcanlılıkları beni her zaman şaşırtmıştır. Kendilerini kadınların doğal olarak çekildiği, hırslı ve tutkulu bir adama doğru geliştirmek yerine tek eşliliğin kelepçelerini ellerine geçirmeye o kadar istekliler ki.

Gerçek şu ki ne kadar tek eşlilikten uzak durursanız, o kadar fırsat çıkacak karşınıza. Benden daha bilge adamların defalarca belirttiği gibi kadınlar hayal katilleridir – ve ben her ne kadar bununla hemfikir olsam da, bunun daha çok erkek nedeniyle böyle olduğunu düşünüyorum. Kadınların bir komplosundan ziyade erkeklerin kendi yardakçılığı ve lakaytlığı ile alakalı.

Aslına bakarsanız erkeklerin kendilerini kadınlara adamaması, kadınlar için daha iyi. Bu size mantığa aykırı gelebilir ama sizin he deyince müsait olmanız sizin değerinizi azaltır. Kolay elde edilemez olmak ise değer arttırır özellikle de bu kolay elde edilemezlik başkasının çıkarlarına uyuyorsa (burada onun çıkarlarına). Tek eşliliğin gereksinimleri ve problemleri, 20li yaşlarının ortasında avukat ya da doktor olmak için gece gündüz çalışan bir erkeğe ayak bağı olacaktır. O erkeğin zamanı, hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirmeye ve kendisini daha başarılı bir erkek yapmaya adanmalıdır – sadece finansal başarıdan değil, eğitim ve özgüvenden de bahsediyoruz. Tek eşli ilişkinin hem zamansal hem de duygusal kısıtları ve talepleri bir erkeğin ihtiraslarını gerçekleştirmek için kullanacağı zamanı heba edecektir.

Ben 30 yaşına kadar erkeklerin cinsel ve duygusal olarak kendilerini tek bir kadına adamamalarını tavsiye ediyorum, ama bu minimum tavsiye. Bence 35 yaşına kadar tek eşli ilişkiden uzak durmak daha iyi. Bir erkek kariyerinde yükselip olgunlaştıkça, karakteri, insanların karakterlerini değerlendirme yeteneği, davranış ve motivasyon konusundaki temel bilgisi vs .. olgunlaşır ve erkek en çok arzu edilen kadınlar için en değerli erkek haline gelir ki bu da onun alternatiflerinin kalitesini arttırır. Kadınların cinsel değeri, yaşları ilerledikçe azalır ve bu noktada da denge erkek lehine değişir. Bu gerçeği anlayan ve bir yandan kendini bir kadına adamadığı için önüne gelen cinsel fırsatları değerlendiren ve bir yandan da bunun ilerde nasıl geri dönüşü olacağını bilerek sürekli kendini geliştiren erkekler, kadınların ilerde kendisi için kapışacağı erkektir.

20li yaşlarınızın ortalarında, hayatınızın ilerde hangi yöne gideceğine karar vereceğiniz en tepe noktadasınızdır. Bunu açıklayarak kimseyi sevindirmeyeceğimi biliyorum ama birçok seri tek-eşli ilişki erkeğinin ilerde ağzını açıp itiraf etmese de yaşadığı pişmanlık, kendi potansiyelini anlamaya fırsat bulmadan tek-eşliliğin talep ettiği sorumlulukları, ödevleri ve işleri sırtına yüklenmiş olmaktır.

Eğer 35 yaşında hala bekarsanız ve hatrı sayılır da bir kişisel başarıya ulaşmış iseniz, erkek milletinin kıskançlık odağısınızdır zira sizin yaşınızdaki erkeklerin istatistiki olarak sahip olmadığı iki kaynağa sahipsinizdir – zaman ve özgürlük. Eğer öyle iseniz size gıpta ediyorum. Yaşıtınız erkeklerin içinde debelendiği evlilik ve uzun süreli ilişki yükümlülüklerinden ya da boşanmanın yıkımından bağımsızsınız. Öyle bir durumdasınız ki, istediğiniz yöne gidebilirsiniz, bunun başka biri üstündeki etkisini düşünmeden. Birçok erkeğin böyle bir lüksü yok.

Modern yaşamın çoğu erkeğe (ve kadına) yıktığı yükleri düşündüğünüzde, başına resmen talih kuşu konmuş birisiniz. Bana bir kere para muhim olmasa ne alabilmeyi istersin diye sormuşlardı, cevap olarak zaman demiştim. Güç, para, statü ve başkalarına hükmetmek değil, güç kendi hayatınızı ne kadar kendiniz kontrol edebiliyorsunuz ile ilgili, ve tam şu an güç sizde. Güvenin bana, bu olabileceğin en iyisi zira aynı zamanda burada gerçekten ne döndüğünü anlayacak kadar da olgunsunuz.

Kadınlar size defolu mu görünüyor? Öyle olsun, size ne? İstediğiniz gibi seçebilme özgürlüğünüz var. İyi bir ilişki materyali mi bulamıyorsunuz? Neden bulmak isteyesiniz ki? Bırakın o sizi bulsun! Yaşlı ve yanlız bir şekilde mi yaşamaktan korkuyorsunuz? Ben sizin yerinizde olsam yanlız yaşlanacağım korkusundan felç olmak yerine hayat boyu ızdırap dolu ve tutkusuz bir evliliğe hapsolmaktan korkardım.

Bu açıdan baktığınızda “eğer sen inşaa edersen, onlar gelecekler” ekolünün taraftarıyım. Kadınlar, bir erkeğin hayatında sadece yol arkadaşı olmalıdır ve hiçbir zaman hayatının odağı olmamalıdır.

Hangisi daha iyi : en az dirençli yoldan, idealize edilmiş, prefabrike bir ilişki mi, yoksa kendini geliştirdikten sonra elde edilen ilişki mi? Doğrudur, iki durum da kadını erkeğin hayatının odağına koyar, bu kadınların önce fantaziledikleri ama içine düşünce sıkıntıdan boğuldukları bir durumdur. Kadınlar, kendi yakınlıklarına ve cinselliklerine köle olan birini istemezler (zira bu onları erkeksi olmaya zorlar), maskülin birini isterler. Kadınlar karar verebilen, ihtiras ve tutkularını takip ederken gerektiğinde kendilerini kenara itebilen, kendilerine “hayır” diyebilen erkekleri arzularlar. Bu iki amaca hizmet eder. Birincisi, bu tavır erkeğin otoritesi ve gelişimini ön plana koyar ki bunun sonucundan hem kadın, hem de çocukları faydalanır. İkincisi, bu onu erkeği kovalar duruma sokar ve erkeğin meşru ihtiras ve tutkuları, kadının erkeğin ilgisi için rekabet ettiği “diğer kadın” gibi olur.

Dikkat edin, “meşru” ihtiraslar dedim. Bir avukat ya da doktor adayı ile ilişkide olan kadın, büyük ihtimalle gelecekte sağlam ve güvende bir hayata sahip olacaktır. Bir sanatçı ya da müzisyen ile birlikte olan ise, adam ne kadar yetenekli ve hırslı olursa olsun ancak bunun sağlam bir sonuca çıkacağına ikna ederlerse kadınları için faydalı görüneceklerdir. Tabii bu yine hedefe kilitlenmiş bir azim ile dengelenebilir zira bu tür bir azmi takdir eden (sayıları az da olsa) kadınlar var. Bütün bunlar ise erkeğin karşı cinse karşı tutumu ile sınırlıdır. Kadınlar hayal katilidir. Böyle olmayı özellikle planladıklarından ve istediklerinden değil, erkekler kendi tutkularını düzenli am uğruna tek işaretle yollarında feda etmeye hazır olduklarından ve kadınların buna yüklediği sorumluluklardan.

Evet sonuçta kendinizi geliştirmeniz en kolay yolu seçmenizden daha iyidir. Bu eğitiminiz bittikten sonra yayın ve 30larınızda işe koşun demek değil. Tek eşliliği bunun gerektirdiği olgunluğu ve kendinizi tatmin edecek bir kişisel başarıyı kazanana kadar erteleyin. Ve kadınlar sizin planlarınızı desteklemek ve övmek için orda olmalı.

Çeviri : Dream Killers

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Hayallerin kadınları ve çocukların eline dinamit vermek

“Kendini beğenmek, kendini ihmal etmek kadar büyük bir günah değildir” – Henry V

Gurur, insanların hakkında kafalarının karışık olduğu şeylerden biri. Bir kişinin kendi ve başarıları ile gurur duyması sağlıklı birşey; bu kendine güvenin gerçek kaynaklarından biri. Beni yanlış anlamayın, alçakgönüllülük övgüye değer bir özellik ama alçakgönüllülük sadece kendi yeteneklerinize olan güvenininz ölçüsünde değerli. Kazanabileceğini bildiği halde bir kavgaya girmek yerine kavgadan çekilen biri alçakgönüllüdür. Genellikle alçakgönüllülük sadece kendini tatmin eden bir özelliktir zira sizin yeteneklerinize aşina insanlar haricinde kimse bunu takdir etmeyecektir ve bunun korkaklık ya da en iyi ihtimalle özgüven eksikliği olmadığını bilmeyecektir. Gurur çoğunlukla kibir gibi görünür zira daha az başarılı insanlar gurur karşısında kıskançlaşır ve daha fazla başarılı insanlar ise başarılarınızı sizin bulduğunuz kadar olağanüstü bulmaz. Fazla mükemmel görünmemek önemlidir ama omurgasız görünmemek de aynı şekilde önemlidir.

“Gururlu” olmak ise bambaşka birşeydir ve tam da burası bir sürü AFC / betanın kavrayamadığı şeydir, özellikle şövalyelik, şeref, erdem gibi şeylere ciddi ego yatırımı olanları için.  Benim eski beta halim bunda zorluk çekerdi. Ortalama beta kendi kendini tasfiye eder, kendi kendini hor görür zira yanlış bir şekilde bu ideolojinin onu sürüden ayıracağına ve “diğer erkekler gibi olmamasını” sağlayacaına inanır. Yanlış bir şekilde bunun kendisini ender bulunan biri yapacağını düşünür, tam tersi kendisi gibi olanlar çoğunluk iken. Neden? Bunu anlamak için kırmızı hapa yeni gelmiş erkeklerin yazdıklarını okumanız yeterli.

Eminim ki sıfırdan PUA (Pick Up Artist) olabilmiş erkekler var ama bunlar istisna. Erkekler bu tür blog ve forumları gökten kafalarına am yağdığı için aramıyorlar. Arayış içindeler zira her ne yapıyorlarsa bu işe yaramıyor. Bu açıdan baktığınızda bu erkekler OYUNun en çok eleştirdikleri özelliğini kullanıyorlar – bir senaryodan yola çıkarak hareket ediyorlar. PUA tekniklerinin önceden yazılmış senaryolara dayanmasını eleştirmeyi seviyoruz; böyle sosyal robot gibi davranılır mı, o şekilde “kendin” olmuyorsun falan. Ama bir AFC / beta olarak yaptıklarınız da aynı şekilde senaryo. Tek fark, ki çok sinsi birşey bu, AFC senaryosunu tüm toplum sizin içselleştirmenizi sağlamış ve hayat boyu bu senaryoya yatırım yapmışsınız.

AFC zihniyetini kendi çıkarınız için kafanızdan attığınız zaman ne oldu? Muhtemelen sonuç almaya başladınız. Size daha önce imkansız görünen kadınlarla beraber olmaya başladınız ve bu sadece AFC davranış ve zihbiyetini kendinizi merkeze koyan ve kendinizi öncelik yapan bir zihniyetle değiştirdiğiniz için oldu. Götün teki gibi hissediyor olabilirsiniz, çevreniz size kötü ya da aslında olmadığınız birine dönüştüğünüzü söyleyebilirler ama sonuçlar ortada.

Ama PUA idealinin en önemli problemlerinden biri, AFCizm’in temel sorununa hiç değinmemiş olması. Bu da şu : AFC (beta), AFC (beta) olmayı bırakmak istemiyor ki! Çoğunlukla istedikleri ONEitislerinin (ya da hayallerinin kadınının) kendileri ile uzun süreli beraber olmalarını ve böylece de yan gelip yatacakları şekilde “kendileri olmak” istiyorlar. OYUna göre PUA Tanrısı Mystery bile PUA senaryosunun kendi ONEities’i olan Katya ile uzun süreli ilişkiye girmek için işe yaramadığında intihara meyilli, zavallı bir AFCye dönüşüyor. Tarihin en meşhur PUAsı bile hala AFC zihniyetinde zira o zihniyeti öldürmek için birşey yapmamış – içindeki AFCyi öldürmemiş.

Başka çok yaygın birşey de reform olmuş ve OYUN yolunda iyi ilerleyen AFCnin, oyun sayesinde hayallerindeki kızı tavlaması ve bunu başarır başarmaz onunla eski AFC çerçevesi temelli bir uzun süreli ilişkiye girerek onu kaybetmesidir. Ben büyük bir Ross Jefferies hayranı değilim ama zamanında dediği bir laf çok doğru : “PUA yeteneklerini bu kalaslara öğretmek, küçük çocukların eline dinamit vermek gibi birşey”. Bu laf kendi tahmin edebileceğinden daha doğru muhtemelen, çünkü felaket potansiyeli çok fazla. Birçok erkek, hedefteki kızı kapatabilecekleri sihirli değnek ya da sihirli formül peşinde. Ama bu onların uzun süredir fantaziledikleri tembel ve beta uzun süreli ilişkiye onları hazırlamak konusunda hiçbir şey içermiyor. Bu adamlar erkek adam değil, ellerinde dinamit olan oğlan çocuklarına dönüşüyorlar. Sonra OYUNu öğrenmek sayesinde hayallerinin kadınının kalbini çalan arkadaş, “başına gelmiş en güzel şey” olan bu hatun kendini terkedince yıkılıp, intihara meyilli bir hale gelince şaşırıyor muyuz? Ya da sevgili ONEities’i bipolar bozukluktan müzdarip çıkınca ve elemanın hayatı OYUN sonrası uzun süreli ilişkiye hazır olmadığı için tepetaklak olunca?

Herhangi bir kadını tavlamak için sadece PUA yeteneklerini kullanmanın problemi, bunun bazen gerçekten HERHANGİ bir kadını tavlaması. Önden araştırma yok, muhakeme yok, düşünmek. AFC oyun sayesinde güzel bir kızı ya da eskiden uydusu olduğu kızı tavlayabilmeye başlayınca o kadar kendilerinden geçiyorlar ki, nasıl bir kadınla beraber olmaları gerektiği konusundaki kriterleri boşveriyorlar. Bu nedenle duygu manipulasyonu yapan kadınlara karşı tamamen hazırlıksız oluyorlar, özellikle de bu kadınlar çok güzelse. Bu nedenle kısa zamanda bu kadını takıntı ve ONEitis haline getiriyorlar.

PUA yetenekleri yararlı yetenekler ama pozitif maskülin bir kafa yapısı kazanmak bir AFCyi kadınlarla aşık atmaya daha hazırıklı kılacaktır. Bir AFCnin kendisini, ruhuna işlemiş sosyal ve psikolojik şemalardan arnıdırması gerekli – kişiliğini beynini bir hayat boyunca yıkayan propogandadan arındırmalı. AFCye bu değişimden önce oyunu öğretmek onu sadece büyük bir hayalkırıklığına ve uzun süreli ilişki içi ızdıraba mahkum kılar. Eski, beta düşünce yapısını terk edip, oyunu öğrenmek ve üstüne pozitif maskülin bir zihniyet kazanmak en iyisi.

Çeviri : Dream Girls and Children with Dynamite

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Kadını seks eşiğinden aşıramamak

Dünkü kadını seks eşiğinden aşırmak yazısında, erkeklerin en çok yaptıkları strateji hatasını şöyle belirtmiştik :

Buluşmayı ilişkiye / sekse götüremiyorum sorusu çok geliyor. Bunun en büyük nedeni bir erkeğin kızı rahat hissettireceğim diye zararsız bir tavşana dönmesidir ve ortalama bir kadın bir tavşanla yatmak istemez zaten. Buna camiada Beta Game denir. Bu feminen propoganda temelli oyunda erkek, kadınla önce arkadaşlık temelli bir bağ kurup, ordan işi sekse yükseltmeye çalışır. Önceliği ortak noktalar aramak, beraber iyi vakit geçirebileceği aktivitelere odaklanmak ve bu “kaliteli” zaman harcanan buluşmaların sonucunda da işlerin seks eşiğini aşacağı bir noktaya varacağını ummaktır.

Bu konuyu biraz açmak istiyorum. Eğer okudu iseniz Arkadaşı Oynamak yazısında buna değinmiştik ama uydu erkek (friendzone) bağlamında :

… Bir erkek, “arkadaş olalım / kalalım” reddedişini genelde en standart beta erkek oyunu olan önce arkadaş olalım stratejisi yüzünden yer. Bu erkek daha ilk buluşmadan daha yakın ilişkiyi ima ile de olsa bastırmak yerine, önce tamamen aseksüel ve zararsız görünüp, doğru zamanı bekleyerek, başından kendi kendinin kulaklarından tutup friendzone’a atar. …

Friendzone’a giren erkeklerin burada olmalarının en önemli nedenlerinden biri keskin nişancı taktiğidir (bkz. Tabak Teorisi)

Keskin nişancı stratejisinin temel problemi kadın – erkek ilişkisini yatağa taşıyan o tüm cinsel gerilimden ve tutkudan soyutlanmış olmasıdır. Ancak cinsel birleşme sonrası gelebilecek olan o sıcak, samimi ve güvenli atmosfere, cinsel ilişki öncesi varolması gereken cinsel gerilim prosesini bypass ederek atlar. Bu testasteron yoksunu sureç kadına karşısındaki erkeğin bir şekilde erkek değil yatakta sarılıp uyuyacak bir oyuncak ayı olduğunu bağırır. İşin komiği bu oyuncak ayı “zararsız” sürecin sonunda seks talep ederse kadından alacağı cevap “aman Tanrım sen bunca süredir beni becermek için arkadaş gibi mi davrandın?” sorusu olacaktır 🙂 Tabii bu kısım betamıza söylenmeyebilir ama bunun ardından gelen sözler klasiktir “ama Turgut ben seni arkadaş olarak görüyorum”.

Burada temel hata, erkeklerin büyük çoğunluğunun “önce arkadaş olalım” stratejisi uygulamasıdır. Erkek tek bir kadına ne kadar sevimli ve zararsız olduğunu göstermek (başka bir deyişle kötü bir çocuk olmadığını göstermek) için özellikle içinden gelen tüm cinselliği bastırır ve cinselliği masaya koymak için doğru anı bekler.