Beyaz Şövalyeler

Oyunun ilk kuralı, oyun hakkında konuşmamaktır. Yani burası gibi kırmızı hap mekanında konuşmaktan bahsetmiyorum, dışarıda, mavi haplılar matrixinde konuşmamak. Sadece kadınlarla değil, zaten en büyük hata oyunu üzerinde oyun uyguladığınız kadın ile konuşmaktır, erkeklerle de. Bunun böyle olduğunu, mavi haplı birkaç elemanı çekip çıkarmaya çalıştığınızda farkedeceksiniz. Her 5 erkekten 4’ü kırmızı hap gerçeklerini duyduğunda size düşmanca davranacak ve duyar kasarak bir beyaz şövalyeye (white knight) dönüşecektir. Beyni çocukluğundan beridir sadece hayatındaki kadınları değil, kadın milletini Olimpos Dağında tanrılar arasına koyup tapmaya programlanmış bir erkeğin, kırmızı hap görünce ilk tepkisi şövalye kesilmektir. Bunun arkasındaki en etkin motivasyonu da öyle utanıp sıkılmadan söylemek lazım : duyar kasarak bir kadının (ya da kadın milletinin) bu şövalyenin kötü çocuklara karşı yaptığı “kahramanca” savunmayı görmesini ve kendisini seks ile ödüllendirmesini beklemek. Ekşi Sözlük gibi camialardaki gizlilik koşullarında bile motivasyon bu (duyar kasmanın yanında). The Red Pill gibi başlıklarda kırmızı hapa saldırıp, mesaj kutusuna hatunlardan gelecek mesajları beklemek. Beta oyunu oynayan erkekler (erkeklerin rahat bir yüzde 80 – 85i) için kırmızı haplı biri ile karşılaşmak, kadınlardan yana çıkarak, hatta kadınlaşarak (kadınların klasik utandırma taktiklerini kullanarak) yatağa yol almaktır.

Fakat olayın bir de daha derine inen yanı var. Bir betanın oyunu, sadece kız tavlamak için geçerli olduğunu sandığından böyle değildir, yılların ego yatırımı nedeniyle artık kendi kişiliği olduğu için sıkı sıkıya sarıldığı birşeydir. Feminen beyin yıkamanın öğretileri (ruh ikizi, kadının kutsallığı, kişiliğine tek kelime referans olmadan ve otomatikman bir kadının saygıyı haketmesi, sadece kendin ol, vs.) bir din gibidir artık ve ortalama betamız da kendini beyaz şövalye sansa da bu dinin en önde cepheye sürülen piyonu. Burada artık beta sadece kendi egosunu değil, sistemi (matrix) savunmaktadır. Daha önce de bahsetmiştik, OHS‘ler kovadaki yengeçler gibidir.

Sistemin de hakkını vermek gerek. Kadınların cinsel pazar değerinin doruklarında olduğu 18 – 27 yaş arasında sabırla bir kadının yörüngesindeki bu uydu erkeğin aslında gerçekten aradığı şey olduğunun farkına varmasını bekler ve gerçekten de 28 yaşını geçtikten sonra kadın birden kendilerini ağlatan o kötü çocukları bırakır ve bu iyi çocuğu kapar. Kadın nedense birden bu iyi çocuğun değerinin farkına varmıştır. Son gülen, onun “kara şövalyelere” karşı değişmez duygusal tamponu “beyaz şövalyemiz”dir. “Kazanmış” olduğu için haklıdır da. Tabii kırmızı hap gerçeğinin zerre kadar farkında olmadığından, kadının gençlik ve güzelliği artık gerçek erkek çekmeye yetmediği zaman hatunun kafeslediği sağlayıcı beta olduğunun, kazanan değil, çifte kaybeden olduğunun (hem 20lerinde seksiz kalmıştır hem de 30larında, yani CPDsi tepe olması gereken çağda uyanmadan kafeslenmiştir). Bu kazanan arkadaşlarımızı genelde 40larında ağır bir orta yaş krizi bekler.

 

En iyisini sona saklamak

Bugün The Red Pill Reddit bölümünden bir hikayeyi konu edineceğiz. Bu elemanın olayını özetleyip kendi yorumlarımı vermek yerine, olayın vuruculuğunu 100% korumak adına bu uzun hikayeyi özetlemeden, olduğu gibi buraya aktaracağım (bir de eleman orjinal girişinde yeterince meramını dinletememişti):

Bunu daha önce başka bir subreddite postaladım ama yorumlardaki kavgalardan dolayı oradan uçuruldu. Bugüne kadar olanları özetlemeye çalışacağım. Karımla 7 sene önce karşılaştım. İş sekse gelince çok seçici idi. Bana benden önce sadece 1 erkekler beraber olduğunu söyledi. Hiçbir zaman oral seks yapmadı, sadece bazı seks pozisyonlarında seks yapmayı kabul ediyordu ve zaten seks zamanla kötüleşip durdu. Bu her ne kadar canımı fazlası ile sıksa da, ondan çok hoşlanıyordum ve zamanla seks hayatımızın açılacağını umuyordum. Uzatmayayım, işin sonunda onun üniversite yıllarından bir videosu elime geçti. Videoda 6 kişinin daha bulunduğu (5 erkek ve diğer bir kadın) bir grup seks yapıyordu. Videoda anal seks, oral seks, önlü – arkalı seks yapıyor ve birçok kere “ben pis orospunun tekiyim” diye bağırıyordu. Bütün olay boyunca o kadar istekli idi ki. Videoyu izledikten sonra çok büyük bir üzüntü duydum. Bazı insanların bazı şeyleri yapmak istememelerini anlıyorum ama sorun onun bazı şeyleri yapmak istememesi değildi. Bu şeyleri benimle yapmak istememesine rağmen başka bir sürü erkeğin orospusu olmak istemesi idi sorun. Çok sinirli ve kırgındım, sonunda karıma bazı saçma sapan şeyler söyledim.

Onu aradım ve onunla konuşmam gereken bir koun olduğunu söyleyip kızımızı, kız kardeşine bırakmasını istedim. Neden diye sordu ama ona telefonda konuşamayacağımı, buraya gelince konuşacağımı söyledim.

Konuşmanın tüm detayları aklımda değil, o nedenle elimden geldiğince özetleyeceğim. Karım gelmeden önce biraz içki aldım ki çok iyi bir fikir değildi tabii.

Ben : Bana geçmişinle ilgili sakladığın birşey var mı söylemek ister misin?

O : Bunu neden konuşuyoruz şimdi?

Ben : Sadece herhangi bir pornoya ilgin var mı, ya da öyle şeylere bilmek istiyorum.

O : Senin kafan iyi mi?

Ben : Senin üniversiteden kalma, diğer heriflerle videonu buldum. Senin kim olduğunu bilmiyorum artık ve senin yakınında olmak bile beni hasta ediyor.

Bu noktada ğlamaya başladı.

Ben : Söyleyecek birşeyin var mı?

Ağlamaya devam etti. Bunun bir yere varmayacağını görünce, evi terketmek üzere anahtarlarımı aldı. O da bana engel olmaya çalıştı.

Ben : Eğer gitmemi istemiyorsan bana karşı 100% dürüst olmalısın ve bana bunca yıldır neden yalan söylediğini açıklamalısın.

O : Benim sürtüğün teki olduğumu düşünmeni istemedim.

Ben : Bana söylemiş olsa idin, bunu sorun etmezdim. O videoda yaptığın vahşi şeyleri benimle yapmanı çok isterdim. Tamam seni o adamlar kadar azdırmadığımı anlıyorum. Onların siklerini emmek hoşuna gidiyor, benimkini değil.

O : Öyle değil, beni aşağı görmeni istemedim.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.

O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
Ben : O şeyleri yapma zorunluluğu hissettiğin için benimle yapmanı istemiyorum. Beni gerçekten arzulayan birini istiyorum.

O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Ben : Evlilik danışmanlığı senin benimle ilgili hislerini değiştirmeyecek. Bak evlilik danışmanlığını deneyebilirim ama önce ayrı yaşamayı denemek istiyorum.

O : Lütfen yapma bunu. Üniversite yıllarımda yaptığım birşey için evliliğimizi çöpe atma.

Ben : Bu sadece bir kerelikmiş gibi rol yapma! Dürüst ol, benden önce kaç erkekle düzüştün söyle bana. Kaç erkeğe sakso çektin, kaç erkeğin seni götünden sikmesine izin verdin.

O : Bu neden önemli, söyledim ya, bunları seninle de yapacağım.

Ben : Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

O : Evliliğimizi bunun için mahvetme. Değişmeye istekliyim.

Ben : Seni boşamıyorum ama şimdilik ayrılmayı denemek istiyorum. İşler nasıl gidecek görmek istiyorum ama sana bakmak şu an beni hasta ediyor.

Beni engellemeye çok çalışssa da sonunda evi terk ettim. Bana o şeyleri benimle yapacağını söyleyerek gitmemem için yalvardı. Çok hasta edici bir deneyimdi, sonuçta beni seks ile manipule etmeye çalışması kalan tüm saygımı bitirdi.

Şu an bir motelde kalıyorum. Karımdan sürekli telefon geliyor. Nerde olduğumu sorup duruyor, eğer söylersem atlayıp gelecek ki onu görmeye henüz hazır değilim. Tüm enerjim çekilmiş gibi hissediyorum. O şeyleri ona söylediğim için kendimi kötü hissediyorum ama başka ne yapabilirdim bilmiyorum zira çok kırgınım.

Daha önce de söylediğim gibi, geçmişte önüne gelenle yatmasını dert etmezdim ama o şeyleri başka erkeklerle yapıp benimle yapmamış olması beni çok derinden yaraladı.

Bu evlilik nasıl kurtarılır, bilmiyorum. Onun bana olan arzularını değiştiremem. Üstüne bir de babama daha yeni akciğer kanseri teşhisi kondu ve bu zaten beni çok büyük bir stes altına sokmuştu. Lütfen tam olarak ne yapmam gerektiğini bana söyleyin, bir erkek olarak kendime olan güvenim tamamen darmadağın oldu. Karımı cinsel olarak açmayı çok denedim ama bana komple kapanmıştı. O erkeklere olan arzusunu bana hissetmediğine gerçekten inanıyorum. Bu nedenle onların orospusu olmak tamamen doğal iken bana bir oral seks bile vermedi. Bana şehvet ile bakan bir kadın istiyorum, evlilik görevi olarak benimle yatan bir kadın değil.

Karımla her türlü seks benim doğal hakkım demeye çalışmıyorum. Onun bunları benimle yapmak istemesini istiyorum. Şimdi suçluluk duygusundan dolayı bunları benimle yapsa bile, bunu arzuladığından yapmayacak. Bu evliliği nasıl kurtarırız bilmiyorum. Kızımı eskisi kadar çok göremeyeceğim gerçeği yüzünden kendimi bok gibi hissediyorum, özellikle çocukluğunda.

Maaşımı başka hesaba yatırmak ve boşanma halinde finansal durumumu toparlamak için birkaç telefon ettim. Abim büyük bir hukuk firmasında çalışıyor, ne yapabilirim diye ona bir telefon etmeyi planlıyorum. Sorun şu ki onu aradığım andan itibaren geri dönüş yok. Bunu aileme söylediğim anda karımın gözlerindeki tüm imajı yerle bir olacak. Bir de şu an sağlık sorunları var ve sağlık sigortası konusunda bana bağlı. Hiçbir şeyi mahvetmek istemem ama işler nasıl tekrar yoluna girer bilmiyorum. Eğer bana tavsiye vermek yerine beni yargılayacaksanız, yorum yazarak boşuna zaman kaybetmeyin. Orda bazı kırıcı şeyler söylemiş olabilirim ama benim ne kadar kırıldığımı bilemezsiniz. O gün dediklerim için karımdan özür diledim, ama bu ilişki nasıl toparlanır göremiyorum.

Edit –  Karımla ilişkimin düzelmesini istiyorum. Onun bazı seks aktiviteleri yapmak istememesini anlıyorum. Ona açık evlilik (open marriage) teklif etmeyi düşünüyorum. Bu şekilde hala bir aile olarak kalabiliriz ama seks yaşamımızda tatmin olabiliriz.

Şimdi burda bayağı birşey olmuş ama bence ilk söylenmesi gereken şey, bu tür geçmiş sırlarının ortaya çıkması birçok erkeğin rahatça itiraf edeceğinden çok daha yaygın. Bu tip bir hikayeyi ilk defa duyuyorum demeyi çok isterdim ama maalesef bu 7. duyuşum ve bunların 4’ünü birebir danışmanlık verdiğim erkeklerden dinledim.

Teknoloji hayatımızın içine girdikçe, özellikle dijital kayıt teknolojileri, ve bir sürü kişisel video ve foto (çiftlerin çektikleri amatör pornografik dijitaller de dahil) sosyal medyaya yüklendikçe, bir kadının ilişki ve cinsel geçmişi ile ilgili bulmacanın eksik parçaları daha kolay bulunur hale gelecek. Asıl problem, gerekli dedektiflik işinin yapılmasından ziyade, bir beta erkeğin “biricik kartanesi”nin kadın milletinin genel kavranış kalıplarıyla çelişen kirli çamaşırların ne kadarına inanmaya istekli olacağı.

Geçenlerde Return of Kings sitesinde Emmanuel Goldstein, aksi ispatlanana kadar tüm kadınların sürtük olduğunu varsaymanın oyun için ne kadar gerekli olduğuna değinen bir yazı yayınladı. Bu tür hikayelerin ışığında, bu yaklaşımdaki pragmatizmi anlamamak mümkün değil ama bekarken, oyunun bilincinde tabak çevirirken, en cici kızların bile doğru zaman ve doğru alfa ile kötü kız aktiviteleri yapabileceklerini varsayacak açık fikirliliğiniz var (olmalı).

Eminim, benim feminen hipergamiye dikkat çekmem ile “ama erkeklerde yapıyor” korosu hemen çığırtkanlığa başlayacak. Eğer problem sadece alfa siker, beta öder cinsel stratejisinin alfa siker kısmı olsa, bunda da haklı olacaklardı. Ama erkeğin “kaçamaklarını”, kadının “kaçamaklarından” ayıran, erkeğin ilişkide uzun vadeli kaynak ve duygusal yatırımını gerektiren beta öder kısmı.

Kadının sunabileceği en iyi şey

Yukarıda aktardığımız hikayeyi anlayan kişi, hipergamik denklemin sivri ucu ile hançerlenmiş vaziyette. Her ne kadar bu adamın karısını dengesiz, duygusal olarak mahvolmuş, muhtemelen cinsel taciz mağduru (bunu bilmiyoruz ama orjinal girişe gelen yorumlarda bu çok varsayılmış) biri gibi resmetme çabası olacaksa da, burada benim üzerinde durmak istediğim belirli bir kadının deneyiminden ziyade, bu kadının ve diğer tüm kadınların cinsel pluralizmlerini haklı çıkarmak için kullandıkları metodoloji.

Kadınların cinsel deneyimlerini (bugün artan oranda gururla) kaydeden teknolojilerden önce, kadın cinselliğinin daha karanlıkta kalan yönleri ve bunları motive eden hormon / altbeyin kaynaklı dürtüleri, alfa siker beta öder denkleminin beta öder kısmını oynayacak elemandan saklamak daha kolaydı.  Fakat bu tür kayıt teknolojilerinin artık bu tür geçmiş deneyimleri sonradan ortaya serebilme ihtimalinin artması, kadının geçmişte yaptığı “çılgınlıklar”ı haklı çıkarma çabasını zorunlu kılıyor.

Feminen zorunluluğun hayatlarının en az yarısı boyunca beyinlerini yıkadığı erkekler, alfa siker, beta öder denkleminin ikinci yarısında rollerini kuzu kuzu oynamaya programlanmış vaziyetteler. Bu itirafı yazan adam gibi erkekler, uzun süre kapılarında sabırla bekledikten sonra bu sabırlarının ödülü olarak evlendikleri kadınların “en iyisini kendilerine sakladığı” inancına büyük bir ego yatırımı yapmışlardır.
Buradaki gibi erkekler maalesef kadınlarının alfa siker yıllarından çıkış bileti olarak kullanıldıkları (ve ne acıdır ki çoğunlukla da bunla gurur duyarak) gerçeğinin farkına çok sonra, genellikle beta öderi oynadıkları evlilikleri CPDlerinin tepe noktasına ulaşma potansiyellerini tamamen parçaladıktan sonra varıyorlar. Bu role de anneleri, iğdiş edilmiş babaları, kızkardeşleri, kadın arkadaşları, öğretmenleri ve tüm feminen gerekliliğin toplumsal çabası ile robot gibi programlandıktan sonra yerleştiriliyorlar. Benim ve mansphere’in bu kadar amansız saldırıya uğramasının sebeplerinden biri de, feminen odaklı toplumun bu sinsi prosesini göz önüne çıkarıyor olmamız. Bu yazarın hikayesi, plural feminen cinsel stratejisinin uygunsuz gerçeği. Bir kadının Cinsel Pazardan başarıyla çıkış, çocuk yapma, bekar  hayatı ile zıt bir aile yaşamı görüntüsü verme ve bunu kendi şartları ile yapabilme kapasitesi, uzun vadeli kaynaklarını sömüreceği daha iyi betaların bu prosesten bi haber olmalarına bağlı.

Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

Erkeklerin kadınlarının cinsel geçmişine olan bu merakı, onun “en iyisini kendisine sakladığına” inanmak istemeleri. Tabii ki bunun güvenle bağlanma ve sadakat gibi sebepleri de var ama daha önce de bir yerde söylemiştim, her erkek aslında için için bir sürtük ister, ama bu kadının sadece kendileri ile sürtük olmasını isterler. Bir kere bu erkeğin karısının en iyisini kendine sakladığı inancı yıkıldığında, arzu dinamiği mal gibi ortaya çıkar.

Doğal olarak bir kadının evlilik içi cinsel yaşamı normalize edildikten sonra asıl cinsel kapasitesi ortaya döküldüğünde, sırrı ortaya çıkmadan önceki konfigürasyonu korumak ilk amacı haline gelir.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.
O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
[…]
O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Burada okuduğunuz arzu için yapılan bir pazarlığın metni. Kadının derdi ne adamın gerçekten tatmin olması ne de ortaya dökülen cinsel pluralizminin çözüme kavuşması. Kadının derdi, kendi normalini bencilce muhafaza etmek sadece. Buradaki erkeğin ise yaslanabileceği tek bir rasyonalleştirme yöntemi kalmamış, durumunun farkına varmayı reddetme şansı yok ve acımasız kırmızı hap gerçekleri yavaş yavaş önüne seriliyor – arzunun pazarlığı olmaz.

Onun kendisi ile aynen o videodaki erkeklerle olduğu gibi seks yapmasını istiyor.  Onun cinsellik konusunda en iyisini kendisine vermesini istiyor ama kadının 7 yıldır bunu ondan esirgemesi, hem de onun tüm kaynaklarından faydalanırken esirgemesi; erkeğin sabrı, aşkı ve azmi, kadının cinsel stratejisini, hipergamiyi daha da göze batar hale getiriyor. Kadının gerçek cinsel arzusu, cinsel olarak en iyisi zaten hiçbir zaman onun için değildi ki.

Ayrıca bakınız Bekleyen Betalar.

Yazının İngilizce aslı : Saving The Best

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Prenses Sendromu

Giderek artan sayıda kadın tarafından sergilenmeye başlayan prenses sendromu, sosyal medya sebebiyle daha görünür hale geldi ve kadınları pençesine almaya başlayan narsisizm ve son zamanlarda bolca pompalanan 3. dalga feminizmin “girl power” propogandası ile salgın hastalık halinde ilerliyor. Buna bir de her sene artan sayıda piyasaya sürülen “kızım, prensesim benim”, “kızım, ilk aşkı olduğum canım”(*) salya-sümük duygu böceği beta baba sürüsünün bitmek – tükenmez prenses yetiştirme gayretini ekleyin, durumun daha da kötüleşeceğinden emin olabilirsiniz (büyük konuşmayayım, kız babası olunca bu meriçleri anlarım demiştim ama oldum ve bunların anlaşılacak bir tarafı olmadığını gördüm. Neyse bu başka bir yazının konusu).

Sosyal medya, birçok kadının kendi cinsel pazar değerini gülünç duruma düşecek kadar abarttığını gözümüze vurup duruyor. Yanlış anlamayın, bir kadının iyi vücutlu, yakışıklı, eğlenceli, romantik falan bir erkek aramasında bir problem yok, ya da bu tür özellikteki erkekleri sadece CPDsi çok yüksek kadınlar arama hakkına sahiptir de demiyoruz. Fakat ortalamanın derece derece altında hatunların 22 yaşında bir modelin çekiciliğine sahipmiş gibi hareket etmesi de şimdi pek sağlıklı bir ruh haline işaret etmiyor. Yine tekrarlayalım, kimseyi aşağılamak niyetinde değiliz ama gelin eğri oturup doğru konuşalım hanımlar, eğer beyaz atlı yakışıklı prensten aşağısı olmaz diyorsanız, sizin de biraz Pamuk Prenses’ten aşağısı olmamanız gerekmiyor mu?

Aynaya bakmadan süper model sevgili arayan erkek yok mu? Var tabii ama bu tip gülünç narsisizm daha çok kadınlar tarafından sergileniyor. “1.60 boyuyla 1.80in altında adamla çıkmam” tipi bir yaklaşım mesela kadınlar tarafından açıkça ve çokça dile getirirken biz erkekler genelde bunun tam karşılığı olan “kilolu kadınla çıkmam” yaklaşımını bu kadar hevesle dillendirmiyoruz. Geçenlerde televizyonda bir kadın izledim, “ben 10’um erkeğim 12 olmak zorunda” diyordu ama kimse de çıkıp ablaya o kiloyla neyin 10 (maksimum 6.5 bir hatun ve eğer kiloyu takıyorsanız iyi bir 5) demiyordu. Zaten sorun da bu. Kadınlar birbirlerini şöyle harikasın, böyle şahanesin, “Biricik’ciğim çok çok güzelsin” falan diye sosyal medyada aralıksız gazlarken, meriç çoğunlukta gerçeği söylersem ya vermezlerse diye olumlu kafa sallamaktan başka bir iş yapmadığından, bu ablalara “bir dakika ya” diyen kimse yok.

Prenses sendromu yaşayan kadınlardan uzak durun. Mesela Tinder‘da rastladınız mı fotodakinin inanılmaz güzel olmasının bile engel olamadığı bir sola at refleksi geliştirin. Hani şu burnunda inek halkası olan, ya da kısa mavi saçlı hatunları görür görmez geliştirmeniz gereken refleksten. Eğer kız arkadaşınız bu sendromdan müzdarip ise, arşivimize bakın, ve hatundan en kısa sürede kurtulun.

Bu konuya sonra bir yazıda girerim dedim ama dayanamayacağım : kız babası iseniz kızınızı prenses sendromu ile yetiştirmeyin. Sizin sizden başka çok az kimse için çok önemli olan çocuğunuzu, kendinden başka kimsenin yaşamadığı “Egom Krallığı”nın prensesi yetiştirirseniz, kızınızın ilerde mutsuz olmasında büyük pay sahibi olursunuz. Demedi demeyin.

 

Beta oyunu : Öpücüğü sona bırakmak

Ne kadar acı verici olsa da kendiniz aşağıdaki durumda hayal edin. Aşağıda, ilk öpücüğü olabilecek son ana saklayan bir erkeğin karşılaşabileceği dramı görüyorsunuz. Filmlerde bu öpücüğü son ana kadar (kız kapıdan içeri adım atmadan) saklayıp son anda almak romantik görünebilir, ama gerçek hayatta bu kötü bir “oyun“. Ne öpücüğü ki bu zaten? Seksiz geçen gecelerime bir sekssiz gece daha ekledin, teşekkürler öpücüğü mü?

Şu filmlerden öğrendiğiniz romantik saçmalıkları unutun. Olayı fiziksel temasa evriltmek bir erkeğin, bütün gece azar azar yapması gereken birşey, gecenin sonunda aceleyle ve can havliyle yapacağı birşey değil. Eğer buluşmada illa öpücük hamlesi yapacaksanız, gecenin içinde, duyguların tırmandığı bir noktada yapın (o an hiç yoksa zaten orda hayat yoktur muhtemelen), herşey olup bittikten ve heyecan gece sonu yorgunluğuna evrildikten sonra değil. Bütün buluşma boyunca uslu erkek kardeş gibi davranıp, gecenin sonunda öpücük beklemek tipik bir beta oyunu.

Videodaki evladımız vücut dilinden anlamıyor maalesef. Hatunun bilinçaltı çanta (ya da kitap mı o?) ile vajinasını komple bloke etmiş, zaten daha ortada öpücük denemesi yokken beni öpme diye bağırıyor. Zamanlama konusunda sıçan oğlumuz maalesef bir de uzun süre eğilerek öpücük kovalayarak sıvıyor.

Erkeklerin genç kadın merakı

Online dating uygulamaları, kadın – erkek ilişkileri konusunda milyonlarca dolar harcansa ortaya çıkarması çok zor olan büyük veriler üretiyor. Daha önce, Tinder’dan neden eşleşme olmuyor? yazımızda, kadınların, erkeklerin sadece 15% kadarını sağa attığını belirtmiştik. Bu, yıllardır anektodal olarak bilinen, kadınların yüzde 80i, erkeklerin yüzde 20sini arzular fenomenini milyonlarca veri üzerinden kanıtlıyor.

Bu tür kadın – erkek ilişkileri verilerinin en ilginçlerini de okcupid adlı online dating sitesi üretiyor ve bloğunda paylaşıyor. Aşağıdaki grafik (The case for older women blog yazısından), aslında herkesin bildiği ama konuşmadığı bir gerçeği, milyonlarca veriden süzerek gösteriyor.

Erkeklerin eşleşme tercihleri yaşa göre nasıl değişir.

Grafikte yatay eksen erkeğin yaşı ve dikey eksen de tercih edilen kadın yaşı. Bu alt – üst sınır kendi profillerinde beyan ettikleri yaşlar. Görüldüğü gibi erkekler, kendilerinden ancak birkaç yaş büyük kadına olur derken, alt sınır konusunda çok liberaller ve bu yaş ilerledikçe de artıyor. Okcupid verisine göre 31 yaşında bir erkek, kadın arama yaş sınırını 22 – 35 olarak veriyor. Yani 9 yaş küçük ama sadece 4 yaş büyük. Fakat 42 yaşında bir erkek için bu 27 – 45, yani 15 yaş küçük ama sadece 3 yaş büyük. Erkek yaşlandıkça, görece olaak daha genç kadınları arıyor.

Yukarıdaki yaş alt – üst sınırları tam olarak gerçeği yansıtmıyor aslında. Erkeklerin aslında kime mesaj gönderdiklerine bakıldığında ise olay biraz daha netleşiyor. Aşağıdaki grafik bir ısı haritası (heat map). Yeşil en çok mesaj gönderilenlerken, kırmızı en az mesaj gönderilenler.

Erkekler mesajlarını kimlere gönderiyorlar?

Veriye göre ortalama bir 30 yaşında erkek, kendi yaşında kadınlara mesaj attığı kadar teenage kızlara da mesaj atıyor. Aslında erkeklerin büyük bir kısmı, belirttikleri alt sınırdan çok daha genç kızlara mesaj atıyorlar.

Cinsel pazar değeri ve bunun kadınlar ve erkekler için nasıl farklı zamanlarda tepe noktasına ulaştıklarını bilmezseniz, bu verileri kızgınlıkla yorumlayabilirsiniz. ya da daha da kötüsü, kendinizden utanarak. Gidin Cinsel Pazar Değeri yazımızı okuyun. Ama aşağıdaki bir diğer OKupid verisi, tam olarak CPD’nin kadınlar için tepe noktasını doğruluyor. Ve aynı zamanda feminizmin kadınlara gazladığı 30unda da 40ında da aynısın gazının ne kadar yanlış olduğunu da gösteriyor.

Aşağıdaki grafik (tablo desek daha doğru), erkeklerin hangi yaşta hangi yaşlarda kadınları çekici bulduğunu gösteriyor. Yaş 50ye doğru giderken aralık 20 – 24ten bir kere dışarı çıkmıyor. 45’teki 24’ü anormallik sayarsan 20 – 23. Bu aralığın kadınların cinsel pazar değeri tepesi ile nasıl çakıştığına dikkat edin.

Erkeğin yaşı ve ona kadının en güzel göründüğü yaş.

(Feminizmin yayın organı Jezebel tabii bunu erkeklerin hiç büyümemelerine bağlamış 😀 Ve bu arada da 20li yaşlarındaki erkeklerin daha büyük yaşlarda kadınlarla beraber olmaya meyilli olmasını (erkeklerin büyük kısmının bu yaşlarda CPD olarak yerlerde olması ve bir de beta beyin yıkaması ile “am” olsun da mantalitesi ile davrandıklarından) kadınlara “sizin cougar pencereniz” diye tanıtmış 😀 😀 )

Cinsel Pazar Değeri – Kaynak The Rational Male

Okcupid kendi datasından, kadın tepe yaşını 21 bulmuş. Ve arzu edilirlik konusunda kadın ve erkeğin rolleri değiştiği yaşı 26 bulmuş (The Rational Male blogundaki grafikte (yukarıdaki) bu yaş 30). Ama en azından olayı yakalamış :

“Noktalı çizgiden de görebileceğiniz gibi, kadının 31 yaşı, hayatının baharının bittiğ yaş. Erkek ise 36 yaşına kadar bu duruma gelmiyor. 26 yaşından sonra ise bir erkeğin potansiyel eşleşme oranı, yaşıtı kadınların üstüne çıkıyor. Bu yaştan önce ise durum tam tersi.”

Okcupid’in feminist / feminen çalışanı ise 20li yaşlarında ve henüz cpdsini yükseltememiş erkeklere gidin kendinize odaklanınkendinizi geliştirin ve kendi değerinizi yükseltin dememiş tabii. Feminen sosyal gelenek erkeğin kendini geliştirmesi üzerine değil, kendini kadın için feda etmesi üzerine kurulu. Ne demek istediğimizi aynı yazıda yer alan aşağıdaki grafiğe bakarsanız anlayabilirsiniz. Okcupid, mavi hap maduru olduğundan kendi yaş grubunda veya kendinden genç kadın bulamayan  “daha genç erkekler nereye bakmalı” demiş ve 30 – 44 yaş arasındaki kadınları zone of greatness “Azamet Bölgesi” olarak işaretlemiş … Herşey kadınların mutluluğu için tabii ki.

Daha genç erkekler, flört için hangi yaşlara bakmalı

Cinsel Pazar Değeri gerçekten de feminen geleneğin en büyük sırrı ve bir erkeğin bilmesinden en çok korktuğu şey.

Tabak Teorisi III – Dönüşüm

Tabak çevirme konusunda daha önce Tabak Teorisi ve Tabak Teorisi II : Bağlanmamak yazılarını yayınlamıştık. Bunların üçüncüsü olan bu yazı da kırmızı hap camiasının efsane ismi Rollo Tomassi’nin The Rational Male blogundaki Tabak Teorisi serisinden. Yazının aslı şurada : Plate Theory III – Transitioning.

Rollo bu yazıda 27 yaşında bir gencin sorularını yanıtlıyor. Gencimiz kırmızı hap öğretisi ile tanışalı sadece 5 ay olmuş ve bu öğretiye gelmeden önce de tipik beta davranışlarla bir ilişkiyi eline yüzüne bulaştırmış. Kendi değişiyle o ilişkiyi büyük bir suçluluk duygusu ile bitirmiş zira kızımız çok iyi bir insanmış ve oğlumuz kızımıza aşık olmasa da, ilişkiyi yürütebilmesi gerekliymiş.

Rollo : Öncelikle belirteyim ki kırmızı hap camiası içinde sadece 5 aydır bulunuyorsun ve kişiliğini şekillendirmen ve sana öğretilen ve bugün kişiliğinin temel parçaları saydığın bazı zihinsel şablonları söküp atman zaman alacak. Çoğu erkeğin bu yolda karşılaştığı en büyük engel, kişiliğin statik ve kontrol edilemez birşey olduğu öğretisidir. Bu “ne yapayım ben böyle biriyim” ruh halinin büyük bir kısmı aslında bu tür şartlanmadan kaynaklanıyor ve hemen işin başında üzerinde çalışılması gereken birşey. Zira bu aslında muhtemelen duygusal stres içinde, kafası karışık ve hayal kırıklığı yaşayan erkeğin ego yatırımı yapmış olduğu birşey.

Anlaman gereken şey, kişiliğin sonuçta sen ne olmasını istersen o olduğu gerçeği. Bu dışsal etkenlerin kişilik üzerinde etkisi yok demek değil; aslına bakarsan tam da bu dışsal etkenler senin ve senin gibi erkeklerin kırmızı hap topluluğunu aramanın nedeni. Ama, senin için rahat olanı belirleyen kişi sensin ve senin kişiliğini senin yapan özelliklerin ne olduğuna karar veren kişi de sensin. Bembeyaz bir sayfa değilsin belki ama beğenmediğin ya da yararsız tarafları silebilecek ve beğendiğin ve verimli yeni parçalar yazabilecek kapasiteye sahipsin.

Sorular ve cevaplar şöyle.
(1) Mayıs ayında 2. diploma için üniversiteye dönüyorum, bunu en iyi nasıl değerlendirim?

Bu tamamen senin kişisel hedeflerine bağlı. Bu zamanı kullanmanın en iyi yolu, ikinci diploma alma amacını gerçekleştirmek. Bu ikinci üniversite işine kafanda belirli hedefler olarak girdiğini varsayıyorum, ama bu gerçekten istediğin şey mi? Bu soruyu sorma nedenim, hayatlarındaki kadını memnun etmek ya da kendi güvensizlikleri ve reddedilme korkuları yüzünden hayatlarının akışını değiştiren o kadar çok erkek biliyorum ki. Bir erkeğin, kaybetmekten korktuğu bir ilişkiyi ancak böyle devam ettireceğine inandığı için ya da “sorumluluk sahibi bir erkek böyle yapar” konsepti ile kadınının yararı için kendinden fedakarlık yapması gerektiği inancı ile, belli bir üniversiteyi ya da kariyeri seçmesi çok duyulmamış bir hikaye değil. Böyle bir senaryo çoğunlukla, kadın kendisine ve hırslarına öncelik veren bir erkekle terk ettiğinde (bu erkeği çekici yapan tam da bu kendine öncelik vermesidir), öfkesi ile başbaşa kalan bir erkek ile sona erer.

Bu yazdığım senin durumunu uyuyor mu, uymuyor mu bilmem ama bunu kendi kişiliğini eline almak ve kendi istediğin kalıba sokmak için bir örnek olarak alabilirsin. Bazı seçimleri neden yaptığını ancak sen bilebilirsin. Senden tek istediğim gerçek motivasyonun konusunda acımasız bir şekilde eleştirel olman. Belki neden ikinci bir ünivertiste derecesi yapmak istediğini gözden geçirme zamanın gelmiştir.

(2) sadık bir ilişkiye girmeden bir kadınla ilişkiye girmek için çalışarak, temel olarak cinsel ilişki isteyerek kadınları inciteceğimi, ahlaksız biri olduğumu hissettiren sosyal koşullamayı nasıl aşabilirim?

Az çok güzel her kadın, senin onunla seks yapmak istediğini bilir. Bu temel, kimyasal bir içgüdü ve dürüst olmak gerekirse, bunda kötü hiçbir şey yok. Erkek olarak doğandan gelen çok partnerli ilişki dürtünün sende duygusal çelişki yaratmasının sebebi, tam da bu doğal dürtüyü bastırmak için icat edilmiş ve senin de içselleştirdiğin sosyal geleneğin sonucu.

Bunun farkına varmak, bu sosyal geleneği aşmanın ve hatta onu sorumlu bir şekilde kullanmanın ilk adımı. Erkek olarak bizim biyolojik zorunluluğumuz, en iyi fiziksel özelliklere sahip kadınların en olabildiğince çoğu ile cinsel ilişkiye girmek. Bu temel bir içgüdü ve belli bir seviyede hem kadınların hem de erkeklerin anladığı birşey. İtiraf etmeliyiz ki, sosyal gelenek geçmişte bu içgüdüyü bastırmak konusunda iyi iş çıkardı ama bu dürtüyü hiçbir zaman yok edemedi zira bu bizim hayatta kalma sebebimiz olan temel bir özelliğimiz.

Tam tekeşliliğin amacı ve yararına karşı bir argüman öne sürmeyeceğim. Ebeveyn yatırımı olarak karşı cinsten iki kişinin kurduğu ve tek eşli olarak devam ettirdiği aileden başka hiçbir metod çocukların sağlıklı ve dengeli bir ruhsal gelişim kazanması konusunda aynı şekilde etkili değil. Burada şunu da belirtmeliyim ki, ana akım medyada bolca iddia edildiği gibi cinsel kimliğin sosyal koşullanma sonucu ortaya çıktığını düşünmüyorum. Bunun aksine çok fazla sayıda biyolojik delil var.

Cinsiyetler birbirlerini tamamlamak için varlar, birbirlerine karşı değillerdir. Bu dediğimin asla aldatmaya bahane olarak kullanılmasını istemem zira tek eşlilik her iki yetişkin için de faydalı birşey. Ama bu sağlıklı tek eşlilik tamamen çocukça, duygusal ve güvensizlik dolu romantizm ile gölgelendiğinde ve beklentiler bu romantizme göre şekillendiğinde, bir erkeğin “ödül benim” ruh haline bürünmesi lazım. Bu kafa yapısı, tek eşliliğe girmeden önce daha geniş bir eş havuzu ile tecrübe yaşamak ve bunun olgunluğu ile tek eşliliğe girmek ile sonuçlanır. Bunun anlamı şu : eğer kendi biyolojik dürtünü (sınırsız sekse sınırsız ulaşım) tek eşliliğe feda edeceksen, pragmatik olarak, en geniş havuzdan en iyi partneri tavlamayı ve seçmeyi isteyeceksindir. Bunun iki negatif yüzü var. Öncelikle senin şu an elinde olabilecek en büyük havuz ve burdan tavlayabileceğin en iyi partner, elde edebileceğinin en iyisi olmayacak. Zira 37 yaşına geldiğinde, herşeyin yolunda gittiğini varsayarsak, 27 yaşındakinden çok daha olgun ve varlıklı olacaksın. 37 yaşındaki sen, 27 yaşındaki sana göre çok daha iyi uzun vadeli partner tavlayabilecektir. İkincisi, kadının cinsel pazar değeri yaşla düştüğü için, senin şu an 27 yaşında olan güzeller güzeli uzun süreli ilişki adayının 37 yaşında da aynı kalacağının garantisi yok. Aslına bakarsan, muhtemelen alakası bile olmayacak.

Bir erkek kelimenin tam anlamıyla opsiyonları ile yaşar ve ölür. Bu nedenle bir erkek hayatında, opsiyonlarını değerlendirdiği ve paralelinde de kendisini geliştirdiği uzun bir dönem yaşamalıdır.

Ve işte tam da bu çoğu erkeğin yenildiği noktadır. Ruh ikizi gibi sosyal geleneklere inanır ve içselleştirir. Bu gelenekler zaten onun yeterli olgunluğa ve kişisel başarı (sadece finansal başarı değil) seviyesine bakmaksızın kendisini bir kadına bağlaması için vardırlar. Bu erkeklerin en acınası ise OHSlerdir ve bu elemanlar bu tür beyin yıkamalarını evliliklerine hatta yaşlılıklarına taşırlar.

Gerçekten güçlü bir erkek, en değerli kaynaklarını büyük bir itina ile korur; özgürlüğünü ve manevra kabiliyetini. Başka deyişle opsiyonları ve bunları kullanabilme gücü. Gerçek güç başkalarını kontrol etmekle alakalı değildir, kendi hayatının gidişatını ne derece kontrol edebildiğinle alakalıdır. Herhangi birşeye bağlılık bunu HER ZAMAN sınırlar. Bir kapıdan girdiğinde, binlerce kapı ardından kapanır. Ne istersen yapmakta özgürsün değil mi? Bir işten her zaman istifa edebilir, karını boşayabilir, okulunu değiştirebilirsin, vs. Fakat bugün ne oldukları kız arkadaşlarından, karılarından, çocuklarından ve ebeveynlerinden bağımsız kendi kendilerine aldıkları kararlara bağlı kaç erkek tanıyorsun?  Peki istifa etmelerinin kendilerine ve ailelelerine ne yapacağından korkarak kötü bir işe çakılıp kalmış kaç adam tanıyorsun? Bu adamlar istifa etmekte özgür mü? Tabii ama ellerine bakan çocukları ve ilişkileri üzerinde ciddi kötü etkileri olmadan istifa etmeleri mümkün değil.

Peki bu senin için ne demek? Gördüğüm kadarıyla 2 seçeneğin var. Opsiyonlarını bir sürü uzun süreli ilişki ile değerlendirir, eğer işin içinde cinsellik olacaksa bağlılık sözü vermeden cinsellik yaşayabilirsin. Kadınların çıkarı için varolan ve senin de içselleştirdiğin  sosyal gelenekleri ve beklentileri içinden atmayı öğrenirsin ve gerçekten opsiyonlarını değerlendirirsin. Ya da bu moral doktrin içinde kalır (bunda utanılacak birşey yok) yine de bağlılık sözü vermeden kızlarla çıkmaya devam edersin (opsiyonları sınırlı olsa da).

Sana hangisini seçmen gerektiğini dikte etmeyeceğim ama çok az dindar insan karşısındaki kadının karakter problemlerini gözardı ederek bir an önce evlilik ve tabii seks olayına geçmenin cazibesine karşı koyabilir. Bence ikna edilmesi zor olmak, acele karar verip hayatını geri dönüşssüz değiştirmekten daha iyidir.

Senin bu tereddütlü halin dini inançtan mı ya da içselleştirdiğin sosyal gelenek mi bilmiyorum. Aslında bu ikisinin yakın ilişkili olması ilginç değil mi? Fakat adanmış ateist olmasına rağmen ruh ikizi hurafesine yobazca inanan insanlar biliyorum. Birçok kadın (ve olması gerekenin çok üstünde sayıda erkek) bu ruh ikizi, hayatının aşkı, hurafeleri ile ilgili düşüncelerimi Tanrının varlığını reddediyormuşum gibi karşılıyor.

Altta yatan nedenlerin ne olursa olsun kadınlar bir erkeğin hayatının odağı olmamalı. Bir kadın için yaşamaya başladığında, o kadın olursun. Bundan sonra asla bir kadının onayını almak için hayatından ödün verme. Her zaman ÖDÜL sen olmalısın, kız arkadaşın olmadığı zaman bile. Uzun süreli ilişkiye ÖDÜL olduğun ruh haliyle girmen gerekir. Sana tavsiyem, iş yaşamında 2 sene geçirmeden tek eşli bir ilişkiden uzak durman. Ortamı yokla, ne istersen yap ama bir kız arkadaşa bağlanma ya da odaklanma. Bunun yerine kendine odaklan ve tek eşli ilişkinin hedeflerini ve bunları nasıl gerçekleştireceğine etkilemesine izin vermeyeceğine dair kendine söz ver. Buna aydınlanmış benlik-ilgisi denir, kendine yardım etmeden, başkalarına yardım edemezsin.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Prezervatif nasıl takılır?

Prezervatif, cinsel hayatı aktif bir erkeğin en önemli dostu. Sadece cinsel yolla bulaşan hastalıktan korunmak için değil, doğum kontrolünü kadının eline bırakmamak için de önemli (bkz. Tomassi’nin 5 Numaralı Demirden Kanunu).

Prezervatifin yırtılmasını, patlamasını ve çıkmasını önlemek için bilinmesi gereken en önemli şey, nasıl prezervatif takılacağı. Bunu aşağıdaki öğretici videoda, DanKhooProductions‘tan Malezya’lı komedyenler, daha doğrusu Alicia Tan adlı hatun komedyen, güzel bir şekilde gösteriyor.

 

Ayrıca bakınız Prezervatif kullanırken dikkat edilmesi gereken 11 durum.

Tinder’da neden eşleşme olmuyor?

Tinderda neden eşleşemiyorum diyorsanız Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabına bakabilirsiniz.

Tinder kullanan erkeklerin büyük bir kısmının bu platformun çalışmadığından ya da en azından Türkiye’de çalışmadığından şikayet ettiğini görebilirsiniz. Sadece Ekşi Sözlük’ün tinder başlığında birkaç sayfa gezseniz tinder’dan bırakın seks yapmayı, eşleşme alamayan erkeklerin oranının oldukça yüksek olduğunu anlayabilirsiniz.

Peki Tinder’da neden eşleşme olmuyor? Öncelikle Tinder  nasıl kullanılır bilmiyor olabilirsiniz. Tinder profiliniz nasıl olmalı konusunda da düşünmeniz lazım. Ama tinderda eşleşme olmamasının pek de hoş olmayan bir sebebi daha var : Tinder’da eşleşme oluyor. Yani sizin hevesle sağa attığınız hatun birileriyle eşleşiyor. Belki sizinle eşleşmiyor, ya da bazı tanıdıklarınızla, ama biriyle eşleşiyor. İşin sırrı : Pareto Kanunu. Pareto Kanunun (80 / 20 kuralı) hayatın hemen her alanında kendini gösteren ilginç bir olay. Hipergami de istisna değil. “Eğer seçme şansı varsa kadınların 80%si erkeklerin 20%si ile ilişkiye girmek ister”.

Kendi özel alanlarında hiçbir sosyal baskıya maruz kalmadan kadınların erkekleri potansiyel olarak seçtikleri tinder’da oranın 80 – 20 kuralına yakın olmasını bekleyebilirsiniz. Aşağıdaki grafikten de görebileceğiniz gibi oran gerçekten de buna yakın. OKcupid ve Tinder’da kadın ve erkeklerin karşı cins tarafından seçilimini gösteriyor.

Tinder ve OKcupid’de kadın ve erkeklerin karşı cinsi seçme oranları

Örneğin Tinder’da erkekler kadınların (women) 47%sini sağa atarken, kadınlar erkeklerin (men) sadece 15%sini sağa atmış. Oranı %15e indiren en büyük neden muhtemelen modern kadına sürekli pompalanan narsisizm ile kadınların kendi cinsel pazar değerlerini olduğundan daha fazla algılamaları. Ama 15% yine de 20%ye yakın ve bu da olayın bizim erkeklerimizin kadın narsistik koşullanmasını adlandırmak için kullanmayı çok sevdiği “kezbanlık” femoneninden ziyade doğal ve biyolojik hipergami dürtüsüne bağlı olduğunu gösteriyor.

(Not : hipergami ile ilgili en çok yanlış anlaşılan şey bunun biyolojik değil de sosyal koşullama ile oluştuğu yanılgısıdır. Hipergami güçlü bir biyolojik dürtüdür, kökleri insanoğlunun genetik kodundadır. Bu nedenle kadınlara hipergami yüzünden düşmanca bakmak anlamsızdır).

Şimdi burada belirtilmesi gereken en önemli nokta şu, kadınların yüzde 80inin erkeklerin yüzde 20si ile seks arzuluyor olması, erkeklerin  yüzde 20si kadınların yüzde 80ini yiyor anlamına gelmiyor. Yani pareto kuralı, kadınlarla başarısızlığınıza mazaret olarak kullanıp kendinizi kadınlardan tamamen soyutlama malzemesi olmamalı.

Fakat bu oran maalesef erkeklerin yüzde kaçının düzenli ve çeşitli sekse ulaşabilirken, yüzde kaçının buna sahip olmadığını gösteriyor. Alfa siker beta öder yazımızda belirttiğimiz gibi, her betaya bir eş modeli ile çalışan klasik toplum öncesinde bu 80 / 20 kuralı dolu dizgin yürümüş olmalı ki, bugüne kadar yaşamış erkeklerin sadece 40%si genlerini gelecek nesle aktarabilmiş. Bugün yaşadığımız ve Tinder’da kendini göstermekte olan olgu, Cinsel Devrim sonrası bu klasik toplum sözleşmesinin ve buna bağlı baskıların azalması ile, cinsel pazarda eskiye geri dönüşün yaşanması.

Bunlar rahatsız edici ve konuşulmayan gerçekler ama hayatımızı şekillendiren gerçekler. Fakat her şey umutsuz değil. Zira şöyle bir gerçek de var. Biraz zaman ve emek ile, tepe 20%ye çıkmak zor değil. Tepe 20% en yakışıklı ve zengin adamlar değiller, onlar tepe %1. Siz eğer çok yakışıklı ve/veya zengin değilseniz bile tepe 20%ye çıkabilirsiniz.

Erkekler için Tinder Rehberi

Erkekler için Tinder Rehberi

Jordan Peterson – Nasıl alfa olunur?

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson‘un üniversitede verdiği derslerin kayıtları kendi YouTube kanalında yayınlanıyor. Bu videolarda bayağı iyi mücevherler var. Bunlardan birinde kaydedilmiş bu aşağıdaki videoda Peterson, egemenlik hiyerarşisi, arketip idealler, hiyerarşide yükselmek ve kişisel ideal hakkında konuşuyor. Bu arada çaktırmadan nasıl alfa erkek olunur sorusuna da cevap veriyor. (Alfa olmak için ızdırabı gönüllü kabul etmek ve dolayısı ile aşmak ile (02:10) ve bilinmeyene kahramanca meydan okumak ve onu anlaşılır hale getirip başkaları ile paylaşmak (12:25) lazım diyor.).

Jordan Peterson daldan dala atladığı için olsa gerek, arada mesajı kaçırmak mümkün. Videonun altında bir izleyici sormuş :

“Nasil alfa erkek olunur? Video da buna dair bir cevap var mı? ”

Şöyle yanıtladım :

“Evet dikkat ettim de biraz Jordan B. Peterson’a hakim olmak lazım mesajı kapmak için. Bir de arada çok dağılıyor üstad. JBP üstad, eğer toplum yolsuzluğa batmamış ise herhangi bir erkek egemenlik hiyerarşisi; yetenek, çalışma ve sabır ile tırmanılan bir yapıdır. Bunu gerekli fedakarlığı yaparak çalışan, bir alanda yetenek geliştiren kişi tırmanır. Örneğin Bilişim beyin cerrahlarının arasındaki hiyerarşiyi düşün (toplumda çok hiyerarşi vardır böyle, örneğin futbolcular arasında, finansçılar arasında, fırıncılar arasında, lokantacılar arasında …). En yetenekli, çalışkan, sabırlı ve fedakar cerrah egemenlik hiyerarşisinde yukarı tırmanır.

Alfaya gelelim. JBP’ye göre arketip alfa, kaotik bir durumda bilinmeyenle yüzleşecek cesareti olan ve bu cesareti ile bilinmeyeni yenip yeni bilgi üreterek bunu paylaşan kişidir. Böylece egemenlik hiyerarşisinde tepeye çıkar ve kadınlar tarafından daha arzu edilir olur. Bunun avcı toplayıcı toplumda arketipi, yeni ve keşfedilmemiş yerlere ilk gitme cesareti gösteren, oralardaki bilinmeyen vahşi hayvanları avlayan ve böylece daha çok kaynağa sahip olan cesur – savaşçı – avcı erkektir. Günümüz toplumunda ise bir alanda bilgiye ulaşan (örneğin daha önce hiç kullanılmamış bir teknikle cerrahi geliştiren ve daha çok hastanın hayatını kurtaran doktor ya da yeni bir yazılım geliştiren mühendis, vs.)dir.”

İzleyici daha sonra şöyle sormuş :

“Erkek Adam illa mühendis doktor mu olmak gerekiyor yani bu devirde alfa erkeği olmak için, yoksa kendi alanında başarılı olmak ta alfa erkeği olmak için yeterli mi ?”

Cevap :

“Çok güzel bir nokta yakaladın. JBP’a göre yükselebileceğin erkek egemenlik hiyerarşisi sayısız. Çoğunda bilinmeze kafa tutmak demek değer yaratmak demek. Muslukçular, fırıncılar, lokantacılar, vs … zanaatkarlar için kendi yerel hiyerarşileri var. Zanaatin neyse orada değer yaratıp yukarı çıkman seni alfa yapar der üstad. “Özen ve sabırla yapılmış hiçbir şey önemsiz değildir” der.

Yani kısacası mühendis falan olmaya gerek yok. Hatta birçok zanaatkar veya esnaf kendi hiyerarşisinde ortalama bir mühendise 5 basacağı bir yüksekliğe çıkabilir.”

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Erkek arkadaşlık başvurabileceğiniz bir iş pozisyonu olsa idi …

Mumbai merkezli genç komedyen ve aktörlerin güzel skeçlerinin yer aldığı SNG Comedy sayfasından uydu erkek nasıl olunur, nasıl friendzone’a parkedilir konusunda enfes ve komik bir skeç. Elemanlar çıkma teklifinin iş başvurusu olduğu paralel evrende olayı güzel anlatmışlar.

Video bir erkeğin genelde friendzone kendi ısrarı ile düştüğünü güzel bir şekilde anlatıyor.

NOT : Türkçe altyazılı, eğer otomatik açılmıyor ise CCden açabilirsiniz.