Saha Raporu – Biraderim olur musun?

Uzun zamandır hiç Türkçe konuşabildiğim bir saha raporum olmamıştı, biraz da komik bir olay olduğundan yazayım dedim.

Saat öğlen 2 sıralarında 1km yakınlarında bir hatunla eşleştim Tinder‘dan Cumartesi günü. Profilinde 2 tane resim var, hafif çekik gözlü ama belli Çin’li ya da Uzak Doğulu değil. Profil açıklamasında sadece “Türk ya da Arap’larla ilgileniyorum” yazıyor dedim dur bakalım ne çıkacak.

Ufak bir konuşmadan sonra anladım ki hatun Kırgız ve 5 sene kadar Türkiye’de yaşamış, baya iyi Türkçe biliyor. Korona yüzünden burada mahsur kalmış, benim evime 200m mesafede bir otelde kalıyor. 8-10 mesaj sonrasında:

    – Akşam işin var mı?

    – Yok, hayır.

   – Tamam artık var, 8’de benimle şurada buluş.

    – Hahahah tamam.

Tabi burda kızın pek İngilizce bilmemesinin, Türkçe konuşabilmesinin falan çok çok ciddi bir avantaj sağladığı kesin.

Buluşma saati geldi, bir baktım hatun benden rahat 4cm falan uzun (179cm), şişman değil ama hafif yapılı bir hali var. Vücut gayet iyi, ama ben hatunun yanında biraz ufak kaldım resmen.

Yakınlarda bir bara gittik, sohbet falan çok iyi, Türkçe konuşmayı özlemişiz ikimiz de. Önce emin olamadım hatun benden hoşlandı mı diye ama dışarı çıktığımızda hafif hafif “yanlışlıkla” çarpıp koluma dokunmalarından anladım, niyeti belli. Bir sigara arasında yine, gelip omuzlarımızı ölçtü ve “sen kısaymışsın yaa” dedi, hiç bozuntuya vermeden gülüp elimi beline attım, baktım yanaştı iyice, dedim tamam gidişat iyi. 4’er birayı gömdükten sonra dışarı çıktığımızda zaten kendi gelip elimi tutmaya başlamıştı.

Ev ile otel çok yakın ve önce benim evin önünden geçiyoruz. Bu arada hatun biraz sarhoş olmuş mekandan çıkınca farkettim ama kaldığı otelin resepsiyonu da belli bir saatte kapandığından geri dönme şansım yok. Biz el ele bizim eve dönerken bu başladı saçmalamaya:

    – Bak senin evine gidiyoruz ama sen benim biraderimsin başka birşey olmaz..

Döndüm alaycı bir tavırla

    – Lan böyle el ele tutuşan bilader mi olur amına koyayım, ibnemiyiz biz. Gel sen bakarız geceyi hangi sıfatla bitireceğimize…

Hatun baya afalladı bu cevap üzerine, bir iki defa daha denedi şansını ama baktı benden geri vites yok geldi eve. Bu sırada beklemediğim birşey başıma geldi, hatun gitti kusmaya başladı, 4 bira yaramıyormuş pek. Üstünü değiştirmesi için birşeyler verdim, 5 dakika önce birader diyen hatun salonda gözümün önünde soyundu, üstünü değiştirdi sonra da gitti benim yatağa yattı.

Prensip meselesidir, çok sarhoş hatuna dokunulmaz, şansıma küseyim dedim yattım uyudum bende. Gece 4 gibi su içmeye kalktım, baktım bu da uyanmış. Bir şansımı deniyeyim dedim, sonuç olumlu oldu. Sabah bir tur daha derken oglene dogru çıktı oteline gitti.

Bazen son dakika direnci çok garip şekillerde insanın karşısına çıkabiliyor. İlk defa evime gelen bir hatun bana “birader” demeye kalktı ama biraz sakin kalarak sorun çözülmüş oldu. Tabi burda ikinci hasssas nokta, hatun çok sarhoşken hamle yapmamak oldu. Orada hamle yapmaya kalksam sapık muamelesi yeme ihtimalim çok çok yüksekti. Özellikle alkol içeren buluşmalarda, biraz daha sakin ve düşünerek karar vermek çok önemli.

Tinder Rehberi

Saha Raporu – Hapı Yutmak

Mahmut abi bayadır bunu yazmamı istiyordu benden. Ben hapı nasıl yuttum onu anlatıcam size. Bu aslında biraz da Erkek Adam’ın nasıl doğduğunun da hikayesi.

Hikayeye başlamadan önce, Mahmut Abi ile tanışmadan önce nasıl bir hayatım vardı onu açmam lazım. Mahmut Abi ile tanıştığımızda 20’li yaşların ortalarında, hayatında toplamda 6-7 hatun girmiş bir adamdım. Ortalama bir tipim, fena sayılmayacak bir işim vardı.

Özellikle son 3-4 yılda kadınlarla olan ilişkilerim aşırı dengesizdi. Bazen bir kızı kafaya takıp 6 ay mal gibi peşinde koşuyor, kırk yılda bir de hatun düşürüyordum. Ortam olarak bir sorunum yoktu, çevremde her zaman yazılmaya uygun bir hatun bulunurdu ama bende sonuca gidecek ekipman yoktu. Daha doğrusu yokmuş, sonradan öğrendim.

Bu noktada, dönüp baktığımda yaptığım hataları çok net görebiliyorum. Aşırı alkol tüketimi, düzensiz yaşam, kendine bakmama gibi bir sürü etmen o dönemki başarısızlığımı tetiklemiş. Ama en önemlisi, erkeğin hayatı düzenli olmayınca, psikolojisi de düzenli olamıyor. Düzenli olarak depresif, kaygılı bir ruh hali ile yaşayınca da hatunlar ile ilgili başarılı olma şansı pek olmuyor.

Gelelim asıl hikayeye, Mahmut abi ile tanışmam aslında o dönem Türkiye’den taşınma planları ile başladı. Taşınmayı planladığım ülkeye Mahmut abi’de düzenli olarak seyahat ediyordu, o dönem bana baya bir yardımcı oldu bu konuda.

O dönem gidip gelirken tanıştığı HB7 bir sarışın doğu avrupalı hatun ile tanıştırdı beni. Bir akşam denk getirip bir etkinliğe gittik. Hatun gayet hoş, hatta baya da pas veriyor olmasına rağmen gerizekalı ben hiçbir sinyali alamadım tabi. Kız en sonunda facebook’umu istemese belki de bu hikaye orada son bulacaktı. Ama o gece kızla konuşurken ne kadar tedirgin olduğum hala aklımda.

Neyse ki, kendi adım atmış bir kıza yürümeyecek kadar salak bir adam değildim, kızla bir yemeğe çıktık, gayet de güzel geçti ama tabi o zaman ilk buluşmadan adım atmak falan ne haddime! 2 gün sonra Türkiye’ye geri döndüm ama kızla iletişim devam etti. 2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Neyse, kızla ilk yemeğe çıktığımızdan 2 ay sonra falan valizimi topladım ve tek yön bilet ile taşıma işlemini gerçekleştirdim. Bu arada muhabbet o kadar ilerlemişti ki kız beni havaalanında karşıladı. Hatta 1 hafta sonraki bir konsere plan yapıp bilet falan da almıştık, hatun cepteydi yani. Daha doğrusu salak ben öyle zannediyordum.

Aslında burası biraz şanssızlık ama kızın çalışma izni ile ilgili bir sorunu oldu ve 3 hafta kadar ülkesine dönmesi gerekti bn taşındıktan 1 hafta sonra. Neyse dedim bekleriz, ne olacak. Kız ülkesindeyken de muhabbet aynen devam etti, ama o zaman beta olan ben, muhabbeti hiçbir zaman tam olarak flört etme kıvamına getiremiyordum. Baya kendi kendimi friendzone’a itiyordum ama farkında bile değildim.

Bu arada taşındıktan sonra Mahmut abi ile fazlaca zaman geçiriyorduk, o ara ara beni eğitme girişimlerinde bulunsa da umursamıyordum, her şey yolundaydı nasılsa. Hatun döndüğünde ben “bir şekilde” bu işi çözecektim. Şimdi dönüp kendime bakınca beni bir gülme alıyor.

Neyse hatun döndü, ilk buluşmayı yanağa güzelce bir öpücük ile kapattım. Ama ikinci buluşmada bir sorun vardı, kızın istediği restaurant’a gidip, onun istediği yerlerde takılmıştık ama kız pek de memnun gözükmüyordu. Hatta kız buluşmanın sonunda açıkca “ben daha dominant, güçlü bir erkek istiyorum” cümlesini açıkca kurdu.

Bu noktada kıza bir parantez açmak lazım, Doğu Avrupa (Rusya ve civarı diyelim genel olarak) kültürü bu konuda baya sert. Erkekler genel olarak aşırı dominant ve mental olarak sağlam. Bizim hatun biraz spirituel ve hafif feminist olmasına rağmen bu kültür ona da net bir şekilde işlemiş durumda. Garip olanı çoğu kadının aksine bu hatun ne istediğini açıkca söyledi. Bunun tam olarak nedenini hala çözebilmiş değilim.

Tahmin edeceğiniz üzere bu buluşma çok daha soğuk bitti ve ben eve kuruldum. Eve gitmeden kıza “ya noldu sorun ne?” gibisinden bir mesaj attım ve konuşmaya başladık. Bu arada eve vardığımda da güzelce içmeye başladım. Kıza gel konuşalım sorun ne diyince, “gel burda konuşalım” dedi, kalktım evine gittim. Kız alkollü olduğumu anlayınca, “eve çıkmayalım arkadaşlarım uyuyor” dedi, apartmanın bahçesinde konuşmaya başladık. Tahmin edeceğiniz üzere kız “bizden sevgili olmaz arkadaş kalalım modunda noktalandırdı konuşmayı. Ben de mal gibi “tabi olur” diyerek kabul ettim bu durumu. Kafada hala bir yerlerde ben bu kızı döndürürüm düşüncesi var tabi.

Kafam allak bullak olmuştu, 3 ay emek verdiğim kız 2 buluşmada kıçıma tekmeyi basmıştı. Birkaç gün sonra Mahmut abi’ye anlattım olayı, adam resmen suratıma kahkaha attı. Sonra biraz neden böyle olduğunu anlatmaya başladı bana, “dur lan bu adam hakatten birşey biliyor galiba” dedim kendi kendime.

Mahmut abi’nin anlattığı şeylerden yola çıkarak aramaya başladım internette, sadece bu adam biliyor olamazdı ya bu işleri. Reddit’te The Red Pill’i bulduğumda altın madeni bulmuşa döndüm resmen. Ben Mahmut abi’ye reddit’i, o da bana eskiden kalma kaynakları göstermeye başladık.

İlişki Sihirbazı kitabının ilk 20 sayfasından sonra kafayı kaldırdıp “hassiktir lan bu adam haklı” dediğim anı unutamam. The Red Pill bugüne kadar ilişkilerimle ve kadın davranışları ile ilgili anlamlandıramadığım her şeyi açıklıyordu. Neden peşinden koştuğum hatunlardan sonuç alamadığımı, neden çok kötü davrandığım hatunların peşimden ayrılmadığını, neden 3 yıllık kız arkadaşımın benden tiksinerek benden ayrıldığını.

İnsan bir konuyu teorik olarak öğrendiğinde o konuyu çok rahat uygulayabileceğini sanıyor. Ben konuyu çözdüğümü düşünüyordum ama asıl sancılı süreç yeni başlıyordu.

Sarışın hatun ile bağımı kopardım, yürüdüğüm hatun ile arkadaş olmanın bir mantığı yoktu. Hayatım çok da dağınık değildi aslında, yakşalık 15 yıldır ailemle yaşamadığım için her işimi kendim görmeye alışmıştım. Kilolu bir adam değildim ama yıllardır bilgisayar başında olmaktan postür konusunda baya bir kötüydüm. Spora başlamam gerektiğini farkettim.

Aslında bu kararları aldıktan sonra, herşey iyileşmeye başladı. Yalan söylemeyeceğim, ilk 3 ay en zor kısmıydı. Hem yıllardır spor yapmamış bir bünyeyi haftada 3 gün ağır spor yapmaya zorluyordum, hem de Tinder, bar v.s. gibi ortamlardan date kovalıyordum. Buluştuğum ilk 10 hatundan falan hiçbir sonuç alamadım. Shit testleri anlamak ve onlara buluşma esnasında modunu düşürmeden cevap verebilmek en zoruydu başlarda.

Zamanla işler güzelleşmeye başladı. Yatağa atabildiğim ilk hatun kendime olan güvenimi baya bir yerine getirdi. Ordan aldığım gazla da devamı geldi. Tabi çok reddedildim, moralimin bozulduğu zamanlar da oldu, ama her kötü giden buluşmadan sonra dönüp nerde yanlış yaptığımı anlayıp kendimi geliştirmeye devam ettim. Bu noktada sağolsun Mahmut abi ile baya bir mesai harcadık. O da konuya yıllardır uzak olduğu için bir anlamda onu da canlandırmış oldum.

Benim için konuyu tam anlamıyla iki şey oldu. Birincisi, tabak çevirmeye başlayınca insanın kafası çok daha rahat oluyor buluşmalarda. Bu olmazsa yarın başkası nasıl olsa olacak düşüncesiyle, erkek çok daha özgüvenli hareket edebiliyor ve bu kadınları çok ciddi anlamda etkiliyor. İkincisi de reddit’de okuduğum “Bir kadın sizinle buluşuyorsa kafasının bir yerinde sizinle yatma fikri vardır. Bu fikri ancak ve ancak sen mahvedebilirsin” lafıydı. Bunu kafama koyduktan sonra herhangi bir kadın karşısında çok daha rahat ve özgüvenli olabilmeye başladım ve başarı oranım inanılmaz arttı.

İşte tam bu sıralarda Mahmut abi 2000’lerin başında erkekadam.com diye bir site olduğundan bahsetti, site falan kalmamış tabi. Farkettik ki bu konu ile ilgili Türkçe çok çok kısıtlı kaynak var, dedik biz neden yapmıyoruz birşeyler, hiç olmazsa çeviri yapar ingilizcesi olmayan erkeklere okuyacak kaynak yaratırız diyerek başladık yaklaşık 3 sene önce. İyi de yapmışız.

Kendi adıma konuşmak gerekirse, benim açımdan hapı alıp dönüşümümü geçirip sonuç almaya başlamam yaklaşık 2 ayımı aldı. Tabi bu kişiden kişiye farklılık gösterebilecek bir durum. Ben çevremde kadın olmasına alışkın bir adamdım, sadece oyun konusunda beceriksizdim. Oyunumu biraz geliştirdikten sonra ortaya çıkan sonuçları eski saha raporlarımda görebilirsiniz zaten.

Bu arada sarışına ne oldu onu da anlatmadan bitirmeyeyim. Birkaç ay sonra bir mekanda karşılaştık, yanıma geldiğinde ben başka bir hatuna yürüyordum. Sarışın biraz ilgi göstermeye başlayınca diğer hatun ortadan kayboldu, kadınlar sarı saçlı, mavi gözlü ve kendilerinden daha güzel bir kadın ile yarışmaya girmeyi pek sevmezler. O gece dudaktan güzel bir öpücük verip gitti, ama 2 gün sonra hatun “sen beni öptün ben öpmedim, yok ben seni arkadaş olarak görüyorum” deyince, hayatımdan temelli çıkardım gitti.

Saha Raporu – Eşleşmeden Yatağa, 4 saat

Malum uzun süredir kayıbım. Daha önce ne yazdım ne yazmadım hatırlamak için eski yazılarıma bakarken farkettim, 2 yıl önce son yazımın sonunda bu olaydan bahsedip yazarım demişim. Ondan sonra malumunuz, kayıplara karıştım. Saha raporlarına buradan döneyim dedim.

Olay bir hafta içi günü akşam saat 7 sıralarında hatun kişi ile eşleşmemizle başladı. Hatun kişisi HB6.5’tan HB7 sayabileceğimiz ayarda. Benimle aynı yaşlarda yüzü idare eder fiziği iyi. Evde boş oturduğum bir akşamdı ve bakalım ne çıkacak diye muhabbete başladım:

Ben: “Naber kız napıyorsun?” (tinder‘da genelde basit giriş yaparım, hatunun gerçekten ilgisi yoksa yazmaz zaten)

Hatun: “İyiyim, doğum günüm bugün benim, arkadaşımla yemek yiyorum.” (arkadaşı kız)

Ben: “Doğum günün kutlu olsun kaç oldun?”

Hatun: “29” 

Ben: “Oha çok yaşlanmışsın! Ee kutlama yok mu?”

Hatun: “Şarap içiyorum şimdi, biraz çakırkeyif oldum. Sonra eve..” 

Şimbi bu noktada birşey dikkatimi çekti. Hatunun doğum günü, dışarıda yakın bir arkadaşıyla masada, çakırkeyif ve inatla mesajlarıma cevap vermeye devam ediyor. Vitesi bir tık arttırmaya karar  verdim:

Ben: “Aa olmaz ama öyle, hadi bir yerlere gidelim yemekten sonra.”

Hatun: “Yok bugün işe gittim çok yorgunum halim yok. Sen napıyorsun?” 

Ben: “Evdeyim kendime 1 kadeh içki koydum takılıyorum. Halin yoksa buraya gel, birlikte içelim.”

Hatun: “Arkadaşımlayım ama..” 

Ben: “Olsun onu da getir sen ;)”

Hatunun hiçbirşeye tam olarak hayır dememesi vitesi arttırma kararımın doğruluğuna beni yeterince ikna etti. Bir miktar naz sonrası hatun ve arkadaşı gerçekten de çıktı geldi eve.

Şimdi burada hatunun arkadaşına bir parantez açmak lazım. Bütün gecenin kaderi aslında onun ellerindeyi. Biraz aksi, ortamı bozacak bir tip çıksa bu geceden hiçbir bok olmama ihtimali çok yüksekti.

Neyse ki çok şanslı bir insanım, ben yürümeye çalıştıkça hatun utangaç ayağına uzak durmaya çalışıyor, arkadaşıysa “doğum günün bugün senin birşey olmaz keyfine bak” havasında sürekli. 1-2 saat sohbet muhabbet sonrası kızın arkadaşı sigara içmeye balkona çıktı ben de hamlemi yaptım.

Hatun: “Arkadaşım burada ona ayıp olur.” (beni yarım gönüllü durdurarak)

 Ben: “Arkadaşının birşey umursadığı yok, sen kendini kendine geriliyorsun.”

Hatun: “Yok olmaz ayıp v.s. v.s.” 

 Ben: “Arkadaşın döndüğünde soracağım, bakalım umursuyor mu” (baya alaycı ve kendinden emin bir tavırla)

Kızın arkadaşı birkaç dakika sonra geldi. Ben arkadaşına “müsadenle arkadaşına odamı göstereceğim” diyip göz kırptım, hatunun arkadaşı da “geç bile kaldın haha” dedi sadece.

Hatunu tuttum elinden, içeri götürüp bir güzel.. Öhm neyse, siz mevzuyu biliyorsunuz zaten…

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Hatunun size yaktığı yeşil ışıkları ve verdiği sinyalleri doğru yorumlamak çok önemli. Bu kızımız yakın arkadaşı ile dışarıda olmasına rağmen mesajlaşmaya devam etti ve açıkca çakır keyif olduğunu belirtti. Buradan kızın muhtemelen biraz azmış pozisyonda olduğunu düşünüp yürüdüm ve yanıltmadı.

Kız ara ara kendini geri çekerek shit test’ler denedi. Hatta birkaç kere “arkadaşımla takıl siz yakıştınız baya” falan dedi. Hedeften sapmadan devam ettim.

Burada ara ara, ya ilk gecede kız eve atılmaz zor diyen, 2-3 buluşmadan önce bir bok olmayacağına inanan arkadaşlar türüyor. Doğru yer ve zaman olduktan sonra ve siz öküz olmadıkça herşey mümkün. Yeterki denemeyi bırakmayın ve her zaman elinizde yeterli sayıda yazılacak hatun olsun.

Tinder Rehberi

Erkek adam’ın kerameti

Biliyorum cok uzun zaman oldu,  Mahmut Abi ara ara insanlar seni soruyor diyor. Kusura bakmayın hayat baya yoğundu bir süredir. Şu 1 yılda başıma gelenleri halen daha uzunca bir saha raporu ile anlatmayı planlıyorum ama ona bu akşam enerjim yok.

Sitede ayda 1-2 kere sorun yaşanmakta bu ara, onun için de kusura bakmayın ana sebebi benim. Siteyi bir süre önce başka bir sunucuya taşımamız gerekiyordu ama vakitsizlikten yapamadık.

Şimdi gelelim ben neden böyle bir başlık attım diye. Duydum ki site göçtü diye Mahmut Abi’yi maile boğuyormuşsunuz. Ya hani burası bir sosyal platform olsa herkes birşeyler paylaşıyor olsa bir nebze anlayacağım da, biz bu siteyi size gerçek hayatta kadınlarla olan ilişkilerinize destek olsun diye açtık. 1 gün okuyamadığınızda çıkın sokağa pratik yapın lan teknik bilgi bir bokunuza yaramaz uygulamazsanız.

Özellikle Z kuşağında (1998 ve sonrası doğumlu arkadaşlar, evet siz) internetten birşeyler aratıp bulup okuyunca tüm dertlerinin çözüleceği gibi bir anlayış var. Kusura bakmayın ama NAH çözülür. Bu sitede yazılanların hiçbiri gidip 20-30 kadın tarafından ağzının tadıyla reddedilmeden hiçbir boka yaramaz.

Erkeklerin ancak ve ancak %20’si gerçek anlamda kırmızı hap’ı kabullenebilir ve uygulayabilir derken götümüzden mi uyguluyoruz? Bu siteyi bulup okudunuz diye hayatınızda değişecek tek şey mavi haplı yerine siyah haplı olup kadınlardan nefret etmek olacak eğer kıçınızı sıkıp uygulamaya dökmezseniz. Şu siteye takılan adamların %90’ıö kaldır kıçını haftada 3 kere hiç sektirmeden spor salonuna git desem ikinci hafta bırakır.

Lafı açılmışken gelelim son dönemde Mahmut Abi’nin dediğine göre burada kadınlardan nefret eden siyah hap tayfasına. Arkadaşlar siz kafanızdaki pembe dünyadan çıkamayıp, kadınların kafanızdaki pembe dünyaya uymadığını anlayınca onlardan nefret etmeyi seçmiş özünde hala mavi haplı olan kardeşlerimizsiniz. Şu sitede her zaman şunu yazmaya çalıştım (tamam lan biliyorum 1 yıldır yazmadım) kırmızı hap kadınları anlamaya yarar. Burada yazılanlar kadınlardan nefret etmek için değil onları anlayıp onlarla birlikte olabilmek için var.

Yakında temelli döneceğim. Ben hapı alıp benimsedikten sonra gidip gerçek hayatta ciddi anlamda test etme şansı yakaladım. Nacizane Mahmut Abi kadar olmasa da, anlatacağım, paylaşacağım çok şey birikti. Ama döndüğümde burada kadın düşmanı tayfanın ağzına vurmak için de güzelcene bir kürek edindim kendime, hazır olun.

Saha raporu – Bir hatunu beklerken

Açıkcası bunu yazmayacaktım ancak dün bir çok takipçimizden şu saha raporu için “ya bir hatuna bu kadar efor harcanır mı?” tepkisi alınca, boşlukları doldurmak için bunu da anlatmakta yarar var.

Önceki saha raporunda, hatun kişisi beni yaklaşık 1.5 saat bir barda tek başıma bekletmişti ya, şimdi size o 1.5 saat boyunca ne yaptığımı anlatacağım.

Mekanda otururken sıkıntıdan, gelen tinder match’leri ile yazışmaya başladım. Bu kızımız da 22 yaşında, öğrenci. Kendi iddiasına göre tek gecelik ilişki, fuck buddy v.s. aramıyor kesinlikle uzun ilişki bakıyor. Müslüman ve dindar biri olduğunu söylüyor. Tahmin ediyorum çoğunuz böyle bir hatuna yürümeyi aklının ucundan bile geçirmez çoğu zaman.

Tinder‘dan telefona geçmek için 3-4 mesajlaşmadan sonra, whatsapp’a geçildi. İlk yeşil ışık “ne zamana kadar buradasın?” sorusu oldu, kadın dilinde bunun meali “gitmeden bir görüşsek ya senle” tam olarak. Baktık buluşacak vaktimiz var, ikinci sinyal geldi:

Kız: “Olgun görünüyorsun sen.” (yaş 27)

Ben: “Haha, kibar bir şekilde yaşlı mı demeye çalışıyorsun bana?” 

Kız: “Yoo ben olgun severim”

Herhalde normal bir erkeğin, daha fazla yeşil ışığa ihtiyacı yoktur. Mekanda hatun tarafından bekletilmenin etkisi ile, hatuna “gel şimdi buluşalım” dedim, “evdeyim yok olmaz” dedi. Biraz daha ısrar ettim, başı ağrıdığını söyledi.

Bence kritik nokta tam olarak burasıydı, burada “aaa tamam o zaman geçmiş olsun” demek en normal yol gibi gözükürken, bir akşamımı bu hatuna harcamaya değer mi sorusuna cevap aramak için atağa geçtim:

Ben: “Gel sen ben senin baş ağrını geçiririm ;)”

Kız: “Heheh nasıl olacak o?”

Ben: “Sen gel, gösteririm ben sana..”

Kız: “Gelemem ki, ailemle yaşıyorum ben.”

Ben: “Haa, peki o zaman yarın görüşürüz ;)” (gecenin 11’inde evden kaçıp gelmesini beklemek de artık fazlaca ısrar etmek olacaktı)

Kız: “Dışarda başka kızlara bakma ama :(“

Ben: “Valla sen gelip bakmamı engellemedikten sonra, ne yapacağıma söz veremem.. Haha”

Baktım bundan bir hal yol olacağı yok o gece, gidip mekan mekan avlanmaya da üşendiğimden, bir önceki hatuna doğru yola çıktım.

Bu hatunla, bir sonraki gün yemek için buluştuk. Zaten bir önceki günden hatunu elde etme ile ilgili soru işaretlerinin çoğunu elemiştim. Yemeğimizi yedik, hatunun çekingenliği sebebi ile dışarıda pek birşey olmadı. Yemeği bitirdiğimizde saat 8’di ve kız 11’de evde olması gerektiğini söyledi.

Eve gidip film izliyelim dedim, itiraz etmedi. Evde filmi 15 dakika kadar izleyebildik. Sonrasında hayatımdaki en ciddi son dakika direncine maruz kaldım ancak gece yine de mutlu son ile bitti.

Dün ben size bir önceki saha raporunu yazarken, bu arkadaş bana sen beni unuttun mu diye çıplak fotoğraf atıyordu. “iyi aile kızı” rolünü sadece 1 gün sürdürebildi, yazık.

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Aslında bu kadar kolay kapanan saha raporu yazmayı sevmiyorum. Ama bir önceki saha raporundan sonra size, tek bir hatuna değil birden fazla hatuna düzenli olarak yazıyor olmanın yararını anlatmam lazımdı.

Burada ana nokta şu, önceki saha raporunda yazdığım kız benim tek yazdığım hatun olsa, kesinlike tökezler ve başaramazdım. Elinizde, hele de bir ilişkiniz olmadığı zamanlarda olabildiğince fazla hatun olsun. Hepsine yazın. Kimine fazla efor harcayın, kimi zaten kendi kendine gelip yatağınıza sokulsun. Tek bir hatuna odaklanınca, verilen emek fazla gibi gözükebilir ancak benim o hatunu 3 günden fazla umursayacak halim yoktu. Canım o gece onu götürmek istedi, bende ekstra efor harcayıp götürdüm.

Eğer gerçekten tabak çevirmek istiyorsanız size tavsiyem şu sayıları tutturmaya çabalayın:

Düzenli yatılan hatun sayısı: 2-4

Herhangi bir anda buluşma adayı hatun sayısı: 5-10

Sayılar yükseldikçe kendinize olan özgüveniniz artacak ve bu işi çok daha kolay yapabilmeye başlayacaksınız.

Erkeklik istatistik işidir, yeterince hatuna yürümeye başladığında, “match’den yatağa 4 saat” şeklinde gerçekleşecek ilişkilerin de olacak (bunu da ayrıca bir saha raporu olarak yazacağım, baya komik bir hikayem var), bir kere vermek için 3 date süründüren de. Burada hiçbir zaman bunun acısız bir süreç olduğunu söylemedik, çabalamayana ekmek yok.

Saha Raporu – Shit test level : Model

Selam gençler, bayadır yazmıyordum, güzel bir saha raporu ile geri döndüm.

Çok da iyi bilmediğim bir şehirde, bir iş seyahati esnasında hatun kişisi ile Tinder‘dan eşleşip telefon numaraları alındı. Bir cuma akşamına buluşmak için sözleşildi. Buraya kadar herşey güzel.

Kız 22 yaşında öğrenci, part-time modellik yapıyor. Oldukça güzel bir hatun, tabi böyle bir hatunu elde etmek de biraz acılı oldu.

Hatun tam olarak şu:

Hazırlanıp buluşma saatinde cafede olacak şekilde taksiye bindim ancak sağolsun taksici beni şehrin bambaşka bir yerinde bırakınca, tekrardan bir taksiye atlayıp buluşma yerine yaklaşık yarım saat geç gittim. Açıkcası normal şartlarda bu bir sorun değildir ki bu arada kıza durumu söyledim, “Tamam ben yakınlardayım zaten sorun değil” gibisinden bir cevap aldım.

Bu noktadan sonra işler garipleşti, ben gittim mekana oturdum ama kız inatla gelmiyor. “Telefonumun şarjı bitiyor onu şarj edip geleceğim” dedi, dedim gel burda şarj aleti var. “Yok ben burada şarj aleti buldum bekle” dedi.

Yarım saat sonra gelip gelmediğini sordum, bu sefer önce geleceğim dedi, sonra yok gelmiyorum dedi. En son “Valla 15 dakikan var gelmek için yoksa ben kaçar!” dedim, “İyi git o zaman” dedi. Açıkcası bu noktada normalde kızı bırakıp o gece kendi keyfime bakardım ancak garip bir durum vardı. Kız hala inatla mesaj atıyordu. En son durup dururken, ki bu arada yaklaşık 1.5 saattir mekanda yalnız oturuyordum, “Sen gel buraya” diye bir mesaj geldi.

Nerede olduğunu öğrendim, yakınlarda bir yerde bir McDonalds’da oturuyordu. Garipsedim açıkcası cuma akşamı saat olmuş 11, bara gelmek yerine McDonalds’da olmayı tercih ediyor. Gidip gitmemek noktasında emin değildim açıkcası, hatun hem beni 1.5 saat sözleştiğimiz yerde bekletip hem de ayağına çağırmıştı. Kafamda bir oyun planı olmadan gitme kararı aldım. Kıza da geleceğimi söylemedim.

Mekana varınca önce dışarıdan bir içeriyi süzdüm, yanında bir eleman vardı ama elemanın her halinden rakip v.s. olmadığı belliydi. Girdim içeri, ufak bir göz temasından sonra direk kızın yanındaki sandalyeye oturdum.

Ben: “Naber?”

Hatun: (Önce 1-2 sn kim olduğumu anlamaya çalıştı malum ilk kez görüşüyoruz)”Aaa beklemiyodum ben senin gelmeni!”

Ben: “Hahaha niye ki? Geldim işte napıyosun?”

Hatun: “Telefonumu şarj ediyorum, arkadaşım şarj aleti getirdi.” (Eleman klasik meriç)

Eleman: “Aaa sen nerelisin?”

Ben: “Bilmem tahmin et..”

1-2 ufak muhabbetten sonra (max. 3-4 dk) hiçbir şey söylemeden kalktım ve kahve almaya gittim. Kahveyi aldıktan sonra masaya döndüm, ancak oturmadım. Kıza dönüp:

Ben: “Ben gidiyorum gelecek misin?”

Hatun: “Nereye?”

Ben: “Bilmiyorum yakınlarda bira içebileceğim bir yer bulacağım..”

Hatun: “Bu saatte mi?” (Saat 12 falan olmuştu bu arada)

Ben: “E evet, cuma bugün napayım kös kös McDonalds’ta mı oturayım.”

Kız bi 10 saniye duraksadı, arkadaşına ben gidiyorum dedi, eşyalarını topladı ve çıktık. Ben içimden, “herhalde olup olabilecek en ağır shit test‘i atlattım bundan sonra rahat bırakır” diyorum bir yandan. Yakınlarda bir mekan bulup oturduk. Hatun ben içmeyeceğim dedi, dalga geçtim, kendime bir bira söyledim.

Bundan sonrası daha da garipleşti. Hatun habire elinde telefon instagram v.s. geziniyor, arada ufak ufak muhabbet dönüyor ama kafa bambaşka bir yerde gibi. En azından ben öyle zannediyordum.

Bir ara, ilk mekana geç geldiğim için beni bu gece böyle beklettiğini ima etti,  gülerek “Taksici ile aynı dili bile konuşamıyorum, ne yapsaydım, adamın suratına ingilizce olarak bağırmayı denedim ama pek işe yaradığı söylenemez” dedim ve geyiğe vurdum. Bir daha da bu konu asla açılmadı zaten.

Mekan, bir tarafı koltuk, bir tarafı sandalye olan masalardan oluşuyor. Ben sandalyede, hatun koltukta oturuyoruz. Normalde böyle bir mekan seçmem ancak tüm gece doğaçlamaya dönünce mekan konusunda şanssız bir seçim yapmak zorunda kaldım.

Baktım 1-2 ufak dokunuşa hatun ters tepki vermeyince, bütün gece çekilen acının üzerine atağa geçtim. “Senin koltuğun ne rahat öyle kay bakayım” diyip hatunun yanına kuruldum. Zaten o dakikadan sonra, dokunuşu ilerletmek hariç yapılacak pek de birşey yok. İlk öpücüğü almam sadece 5 dakika sürdü. Sonra bir 15 dakika daha oyalanıp hesabı istedim.

Ben: “Bana gidiyoruz değil mi?”

Hatun: “Yok gelmem ben.”

İç Ses: “Öehh artık!”

Ben: “Ne yani Cuma akşamı eve gidip yalnız başına uyuyacak mısın?”

Hatun: “PMS oldum, bak.” (elimi alır ve o pedin varlığına beni ikna eder)

Ben: “İyi o zaman, Pazar görüşürüz?”

Sonuç olarak kız pazar güni buluşma falan uğraştırmadan direk eve gelir. Sonrası malumunuz…

Daha sonrasında farkettim ki, hatunun instagramda aşk şiirleri döşediği bir sevgilisi var. Ben yakın bir zamanda tekrar aynı şehre gideceğimden sağolsun beni de bir kenarda tutmaya devam ediyor. Diğer elemana, bu kadar salak olduğu için üzülmedim desem yalan olur. Ama bu demek değildir ki, ben tekrar gidince bu hatunu es geçeceğim 😉

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Bazı hatunlar, kendilerine olan ilginin fazlalığı sebebiyle ayarsız shit test’lere maruz bırakabiliyorlar. Bu noktada ana etmen her zaman ama her zaman soğukkanlı kalabilmek. Bir gecede maruz kaldığım shit test’ler:

  • Mekanda 1.5 saat bekletilme
  • Mesajlara geç ve kısa cevaplar verme
  • Buluşulan mekana gelmeyip, saçma sapan bir yere çağırması
  • O saçma sapan mekanda oturmaya devam etmek istemesi
  • Buluştuktan sonra ilginin %75 telefonunda olması

Adım gibi eminim, ben bunlardan birini sorun etsem, konuyu uzatsam şuan kuracağım cümle “Ulan taş gibi hatundu da, sonunu getiremedik yazık oldu.” olurdu.

Bir erkeğin oyunu, hatun ne kadar saçmalarsa saçmalasın, sakinliğini koruyup, hatta mümkünse kadının yaptığı saçmalıklarla dalga geçerek, hedefine odaklanmaktır. Hele hele de yeni tanıdığınız bir hatuna karşı, tartışarak ya da kadının davranışlarını sürekli sorun ederek hiçbir sonuç elde edemezsiniz.

Hatun shit test’in seviyesini arttırdıkça, sizin de cool olmanın seviyesini arttırmanız gerekiyor. Ben o McDonalds’tan kahveyi alıp “hadi ben gidiyorum geliyorsan gel” diye bir hareketle hatunu şaşırtmasaydım bu hikayenin başarısız bitmesi çok yüksek bir ihtimaldi.

Tinder Rehberi

Tag The Sponsor : Instagram “tanrıçalarının” gizli hayatı

Hiç düşündünüz mü instagram modeli kızlarımız bu lüks hayat tarzlarını nasıl karşılıyorlar. Çoğunun, düşük gelirli işlerde çalışmasına rağmen, egzotik yerlerde tatillerde, lüks araba önlerinde bir sürü fotoğrafı var.

Özellikle yurt dışında tinder‘da gezinirken ben sık sık düşündüm. 20lerinde, standart ince belli, acayip koca kıçlı ve şu plastik iyi kalitede sex doll tipli bazı hatunların Instagram hesaplarında, Dubai, Abu Dabi gibi merkezlerde, gökdelenleri arka fonuna almış, havuzda ya da bir süper yatta fotoları var. Biraz instagramlarına bakınca bu hatunların sıradan mesleklere sahip olduğunu ama dünyayı en lüksünden dolaştıklarını görüyorsunuz. Şimdi bir kadın dünyayı dolaşabilir ve gerçekten de dünyayı dolaşan ve gezdikleri yerleri paylaşan bir sürü hatun var. Ama bu bahsettiklerim farklı. Bunlar çok lükse yerlerde fotoğraf çektiriyorlar. Benim şahsi fikrim bunların genellikle seekingarrangement gibi sugar baby – sugar daddy sitelerinde şeker baba (hıyar beta) bulup onun sponsorluğunda tatil karşılığı vuruşmaya giden hatunlar ya da mesleği seks işçiliği olan hatunlar olduğu idi. Ama bu Arap ülkelerinin bu tür instagram “modellerinin” hemen hepsinin profilinde ortak olması da ilginç gelmedi değil.

 

 Benim kişisel tahminim, bu kızlarımızın bu lüks hayatlarını karşılayan adamlar olduğu yönündeydi ki yanılmamışım. Ancak bu hatunların bu hayat tarzı için neler yaptıklarının detayı bambaşkaymış.

tagthesponsor.com bu işin ne denli derin ve çarpık olduğunu tüm detayları ile gözler önüne sunuyor. Bunca yıldır kırmızı hap, hipergami, falan yazıyoruz ama hala bize vay anam vay neler dönmüş serhat ya anı yaşatan ve ağzımızı bir karış açık bırakan şeyler görüyoruz.

Aslında bu kızlarımız model değil, çok ciddi fiyatlara çok ilginç fantaziler için servis veren eskortlar. Dönen paralar ve konuşulan fantaziler ise dudak uçuklatan cinsten. Öncelikle adamlar bu yaptıklarını nasıl açıklıyorlar oradan başlayalım.

Artık insagram modellerine allahın bir lütfuymuşcasına davranmayı bırakmamız lazım. Sırf kıçlarını gösteriyorlar diye gereksiz bir şekilde tapınıyoruz onlara. Bir sürü meriç, sanki çok da matah insanlarmış gibi bunları korumaya çalışıyor… Instagram modeli dediğiniz insanlar orospudur ve artık tarifelerini profillerine açık açık yazmaya başlayıp insanları kandırmayı bırakmaları gerekiyor. Orospuluğa karşı değiliz, ancak böyle gizli gizli kendini satıp, normal bir işi olan ve para kazanmak için gerçekten çalışan kadınları “basit” olarak gören mahluklara karşıyız.

Mesela 30.000€ karşılığında bir Arap şeyhinin 13 yaşındaki kuzeninin bekaretini almayı kabul eden manken var. Adamın kendisi ile de sevişmek için ki bu sevişme anal, golden shower (üzerine işeme) gibi bir çok fantaziyi de içeriyor. Zaten kim sadece sevişeceği kadına o kadar para versin ki, değil mi?

İşin derinlerine girince iş iyice garip bir hal alıyor, devesine mastürbasyon yaptıranından, köpeğine siktirenine, arkadaşları ile 10 kişi hatuna girenine kadar ne ararsan var. Genelde konuşulan fiyatlar 2-3 günlük aktiviteler için, 15.000 – 50.000€ civarında. Hatunun ulaşımı ya bir first class bilet ile ya da özel jet ile karşılanıyor. Dönen paralar da fantaziler kadar uçuk yani.

Ayrıca yazılardan anladığım kadarıyla bu kadınlardan bir kısmı maaşa bağlanıp adama düzenli hizmet vermeye de başlıyor. Çoğu mankene, “senden memnun kalırsam evlerimden birine yerleşirsin ve sana maaş bağlarım, şehre geldiğimde de birlikte oluruz” şeklinde teklifler de yapılıyor ve mankenlerin çoğu için bu durum gayet olumlu gözüküyor.

Benim burada dikkatimi çeken 2 konu oldu. Birincisi, ortalama her kadın “ya sen ne saçmalıyorsun ben öyle biri değilim” diye konuya başlayıp, parayı ve konunun ciddiyetini görünce fantazilerin detaylarını konuşmaya geçiyor. Yani hepsinde ben orospu değilim savunması, parayı ve paranın geleceğinin garantisini görene kadar sürüyor sadece.

Bir diğer konu ise, buradaki her kadın, yaptıkları hayat kadınlığı olmasına rağmen bir aşamada adama “hayatında hiç bir kadına gerçekten birşey hissettin mi?” yada “ben senin diğer kızların gibi değilim, hayatında tanışacağın en eğlenceli kadın ben olacağım” gibi bir yaklaşım ile, herifi komple kafalayabilir miyim denemesi yapıyor. Galiba kadın solipistliğinin daha açık bir örneği olamaz. Adam seni en ücra fantazileri için parayla satın alıyor ancak sen hala bu adamın aslında seni tanısa aslında sana aşık olabileceğini düşünüyorsun. Ne kadar mantıklı değil mi?

Dikkatimi çeken, bu hayatı yaşayan çok kadın var. Bunu ciddi ciddi bir hayat tarzı şeklinde sürdürüyorlar. Mesela bu kızımız tatil karşılığı sevişmenin bağımlısı olduğunu söylüyor. Burada da iki kız kardeş birlikte gitmeye ikna oluyorlar. Kızlardan biri 25 yaşında ve bakire, abimiz onun bekaretini de 15 yaşındaki kuzeni için satın almış. Biraz zaman dolanırsanız zaten yüzlerce hikaye var sitede.

Olaylar genelde, Dubali, Londra, Las Vegas gibi yerlerde geçiyor. Galiba bu siteyi farkettikten sonra buralarda fotoğrafı olup, maddi olarak yeterli geliri olmayan hiçbir güzel hatuna normal bir gözle bakamayacağım.

Not : Sitenin About Us kısmının çevirisi :

Sponsorette çağına hoşgeldiniz, kimsenin artık Tiffany’de kahvaltı yapmadığı ve 9 – 5 çalışmanın şehir efsanesi olduğu çağa. Sponsorette nedir? Sponsorette Instagram gibi platformlarda ağzının suyu akarak kendine bakan erkekler ve kendi gibi olmak isteyen ve kendini idol gibi gören kadınlardan tanrıça muamelesi gören hatunlar. Genelde Salı öğlen saat 3’te elinde Martini ile bir plajda poz veren ve hepimizin yaşamaya can attığı yaşıyor görünen kadınlar. Ama hepimizin cevabını bilmek için yanıp tutuştuğumuz soru şu : “Bu fotoları kim çekiyor?” Cevap : Sponsorları.

Sponsor genellikle şu 3 kategoriden birine düşen varlıklı bir erkek : Hedge Fund CEO’su; Şeyh ya da basketbol oyuncusu.  Fakat sponsorette’in renkli hayatının bir bedeli var. Özel jetle şeyh tarafından Dubai’ye uçurulup şeyh ve arkadaşlarının üzerlerine sıçması için ya da CEO ile Las Vegas’a gitmesi için olsun, bu kadınlar amları için satın alınıyorlar. Sponsoretteler, vitaminsiz kalmış beyinlerce göklere çıkarılan, iki delik ve kocaman bir götten başka bir numarası olmayan orospudan başka birşey değil. Beni yanlış anlamayın, bir sugar daddy sahibi olmakta bir yanlış yok ki bu her iki taraf için de yararlı birşey. Ama son zamanlarda birden bire bir kadın tipi türedi : ince belli, koca götlü, instagram sayfasında 50,000+ takipçisi ve bio kısmında rezervasyon bilgileri olan bir kadın tipi. Problem bu sponsoretteler kendilerine barmen, fittness trainer, model, emlakçı ya da marketing executive gibi kamuflajlar bulmuşlar. Ama bir modelin ajansı olmaz mı? Fitness trainer hiç mi gym’e gitmez? Haftasonu part-time barmenlik yapan kız o özel uçağa nasıl biner? Emlakçılar ya da marketing executiveler her hafta başka bir adada güneşlenmek yerine, işlerinde güçlerinde çalışmazlar mı? Açık açık ratinglerini de yazsalar iyi olur. Biz fahişelere karşı değiliz ama amını satıp sonra çalışarak para kazanan kadınları aşağılayan orospulara karşıyız. Şarlatan orospulara, göstericiliğe ve fanatlikliğe karşıyız. Elde ettiklerini sırt üstü yatarak değil çalışıp kazanarak sağlamış gibi davranan orospuları ifşaa ediyoruz.

Kırmızı Hap Kadın Dostudur

Feministlerin kafasındaki kırmızı hapı almış erkek modeli tam olarak şu hakiyedeki gibi:

“17 yaşında bir kız, 23 yaşında bir erkekle ilişki yaşar. Adam ilişkide sürekli olarak baskılayıcı, kontrolcüdür. Hatunu ailesinden, arkadaşlarından uzaklaştırır. Her buluştuklarında sevişmek ister ve sevişmezlerse hatunu terk edeceğini söyleyerek tehtid eder. Hatuna bok gibi davranır, fiziksel şiddet uygular ve daha bir çok saçma sapan hareket yapar. Ama hatun adamı bir türlü terk etmez.”

Bizim burada anlatmaya çalıştığımız erkek modelinin bununla uzaktan yakından alakası yok. Mesela bu arkadaş bildiğin ezik, başka hiçbir kadınla şansı olmadığını düşündüğünden hatunu takıntı haline getirmiş ve aslında içten içe onu kaybetmemek için korkan, duygularını ve düşüncelerini kontrol edemeyen tam bir mavi hap erkeği. Diğer hatunlara çekici gelmeyen, çevresinden ilgi alamayan değersiz bir herif.

Şimdi öncelikle bu adamın kırmızı hap ile neden alakası olmadığını açıkca anlatayım. Kırmızı hap açıkca, alfa olabilmek için duygularını kontrol edebilir olmanı, bir kadın ile mutlu değilseniz hiç vakit kaybetmeden başka bir kadın arayışına yönelmeni, tek bir kadına saplanıp kalmaman gerektiğini söyler. Bu herif gibi bir kızı kaybetmek korkusuyla hem kızın hem de kendi hayatını bok eden adamdan ancak ezik olur.

Bu hikaye ve hikayenin kırmızı hap’a uzanma hikayesi reddit’te yıllar önce gerçekleşti. Çünkü oradaki kırmızı hap algısı da bizim sözlükteki ile aynı: Kırmızı hap öğretisi, bir sürü bakir, ezik, tecavüzcü ve tacizci insan topluluğudur.

Şimdi hatun ayağı ise daha komik, bu kızımız tam 5 yıl boyunca bu kadar saçma sapan muameleye rağmen, bu salak herifle görüşmeye, her istediğinde sevişmeye, her ayrıldıklarında koşa koşa adama dönmeye devam etmiş. Bunun gibi yüzlerce örnek bulabilirsin, Türkiye zaten bu konuda resmen kontrollü bir deney gibi.

Konu ile ilgili herkesin görüşü, kızın psikolojik sorunları olduğu, genç ve saf olduğu için bunu yaptığı, bu sayede erkek arkadaşının ondan “faydalandığı” yönünde. Adamın kıza böyle yapmazsan seni terk ederim fikrini sürekli aşılamasından ve gitmesini engellemesinden dolayı hatunun kaldığı yönünde. Aynı bakış açısını feministlerde defalarca görebilirsiniz, bir kadın şiddete maruz kalıyor ve inatla da gitmiyorsa bu yine ona gidemeyeceğini hissettiren erkek yüzündendir, kadının en ufak bir suçu yoktur.

Şimdi bak, normal bir adam gidip normal bir kadına, “ya bu akşam benimle seviş ya da bir daha görüşmeyiz” gibi bir cümle kurarsa, kadının iki seçeneği vardır değil mi? Ya adamla sevişir, ya da ilişkiyi bitirir. Kadının da kendisi için en iyi olduğunu düşündüğü şeyi seçebilme kapasitesi vardır sonuçta. Ya ilişkiden memnundur ve adamla sevişmeyi keser, ya da bu lafı aşağlayıcı bulur ve adamı terk eder. Ama sonuçta bu onun kendi kararı ve kendi kararlarını alabilecek kapasitesi zaten mevcut değil mi?

Peki böyle bir soruya, kırmızı hap karşıtı ya da feminist tayfa nasıl yaklaşır? Onlara göre böyle bir sorunun tek mantıklı cevabı vardır o da kadının adamı terk etmesi. Çünkü bir erkek, hatuna hediyeler almalı, seksin lafını hiç açmadan sırf kadın belki iyiliğine sevişir diye beklemelidir. Bir erkeğin, bir ilişkide kadından açık seçik bir şekilde seks istemesi bir aşağılamadır. Eğer kadın bu soruda adam ile sevişmeyi seçerse de, bu adam kadını manipule ettiği ya da kontrol ettiği içindir ve erkek bu durumda suçludur.

Onlara göre, bir kadın sadece doğru kararı verir, eğer bir ilişki ile ilgili yanlış bir karar veriyorsa bu erkeğin manipulatif ve kontrolcü olmasından kaynaklanır ve kadının kararını erkek etkilediği için kadın bu saçma kararı almıştır. Çok saçma ve kadını aşağlayıcı değil mi?

Peki kırmızı hap öğretisi ne der? Feministlerin aksine biz kadınların bir ilişkide kendileri için doğru olduğunu düşündükleri kararları alabilecek yetenekleri olduğunu kabul ederiz ve bu kararları açıklamak için de hipergamiyi kullanırz. Bir kadın, bir ilişkide kendi için doğru olduğunu düşündüğü kararları almakta özgürdür. Yukarıdaki soruyu soran adamla, ilişki içerisinde bir fayda gördüğü için yatabilir de adamı terk de edebilir. Terk etmesi kadının olduğu kadar, bu soruyu soran adamın da sorunudur çünkü kadının önüne bu seçeneği kendisi koymuştur. Bu kadar basit. Hipergami kavramını çok sevmemizin sebebi de burada, çünkü kadınlara bu kararları aldıran şey hipergamiden başkası değil.

Olayın feminist bakış açısı tarafına şöyle bir örnek daha vereyim. Bir hatunla barda tanıştın, herşey iyi güzel geçti ve akşam eve geçip bir güzel seviştiniz. Olabilir değil mi? Peki ya kadın sabahına pişman olursa? Feminist bakış açısı burada kadın sonunda pişman olsa bile bu bir cinsel tacizdir ve erkek kadını manipule ettiği için olmuştur der. Bir otur düşün, gece seninle sevişmeye karar vermiş bir kadın, sabahına pişman oldu diye sen nasıl suçlu olabilirsin? Mantıksız değil mi? Hatta kadını aşağılayıcı da değil mi, kadınların ilişkileri ile ilgili aldıkları her kararda erkek manipulasyonu aramak, kadının kendi kendine karar verebilir bir canlı olduğunu inkar etmek değil midir?

Feministlerin bu noktaya gelmesinin nedeni ise, hayatları boyunca istediği boku yiyip asla toplum önünde kötü duruma düşemeyecekleri bir düzen kurabilmek. Yani bir hatun gidip cum bucket olduktan sonra, “ya ama ben çok manipule edildim, beni çok üzdüler” diyip işin içinden çıkabilmek istiyorlar.

Konusu açılmışken, yıllarca feminist politikalar sonucunda, kadın sabahına pişman olursa, sadece kadının beyanı esas olduğu için seni tecavüzden hapse bile attırabilir. Tek cümle yeterli: “Eve geldiğimizde sevişmek istemedim, bana zorla sahip oldu.”. İşte bu yüzden her zaman, bir hatun ile ilk sevişmenizi ses kaydına alın diyoruz.

Rahip Modu (Monk Mode) – Hatunlarla İletişim

Önceki yazıları okumadıysanız, sürece nasıl başayacağınızı bu yazından, süreç boyunca neler yapmanız gerektiğini ise bu yazıdan okuyabilirsiniz.

Şimdi gelelim bu sürecin iletişim gelişimi noktasına. Bu ana kadar yazdığımız şeyler genel olarak kişisel gelişime odaklı ve özgüvenini yükseltmeni sağlayacak önerilerdi. Ancak sadece bunlar yeterli olmayacaktır.

Kadınlar, onların yanında rahat olamazsanız, kafanızda fazla büyütürseniz, güzelliğinden fazla etkilenirseniz bunun resmen kokusunu alırlar. Sadece kokusunu alsalar iyi de, çok büyük ihtimalle bu senin o kadını elde edememene sebep olur. Bu yazıda bu korkuyu nasıl aşabileceğine dair öneriler ve örnekler vermeye çalışacağım. Emin ol bu kısmı, rahip modunun genelinden daha acılı olacak. Vazgeçmek yok.

Öncelikle şunları kafana kazıyarak konuya başla:

  • Kadınlar ile konuşmazsan, onları elde edemezsin. Ne kadar çok hatunla şansını denersen, o kadar çok hatun elde etme şansın olur.
  • Reddedilmek, terslenmek bu sürecin bir parçası. Her konuştuğun hatunla aranda birşey olması imkansız. Hatta bu oran bana göre, %3 – %5 bandında. Bu yüzden tinder gibi uygulamalar şansını arttırmanı sağlıyor.
  • Hatunlar erkeklerden farklı canlılar değiller. Psikolojik sorunları olmayan bir kadının normal bir konuşmaya vereceği tepki, normal bir erkekten farklı olmayacak. Bu nedenle hatunlarla konuşmak, iletişim kurmak için korkmanı gerektirecek hiçbir neden yok!
  • Bir üstteki madde, hatunun güzel ya da çirkin olmasından tamamiyle bağımsız. Hatta bizim oğlan çocukları çekindikleri için, çok güzel kızlara çok daha az erkeğin yazıyor olma ihtimali yüksek.

İyi güzel de biz ne yapacağız mı diyorsun. En basitinden başla, seninle konuşmak zorunda olan kadınlarla iletişim kur.

Mesela bir giyim mağazasına, nisbeten boş olduğu bir saatte git. Birşey almayacak olsan bile kadın mağaza görevlisine sorular sor, hatta bazen ürünler ile ilgili değil kişisel sorular da sor. Bunları yaparken göz temasını sürekli olarak korumaya ve kadınların gözlerinin içine bakarak konuşabilmeye alış. Vucüt diline dikkat et, her zaman omuzların dik, vücudun düz olsun. Hatuna eğilim göstermeden, duruşunu koruyarak muhabbeti devam ettirebilmen lazım.

Kendine bunu görev edin, haftada 2 gün, günde 4 mağaza gezip 4 kadın ile konuşacaksın. Arada keyfin kaçacak, moralin bozulacak, dedik ya vazgeçmek yok. Gelişimden taviz verilmez.

Bir diğer önerim ise, toplu taşımada denk geldiğin teyzelere yardım et, halini hatrını, günün nasıl geçtiğini sor. Kadın kadındır, önce genel olarak kadınlarla konuşmaya alışman lazım.

Peki bunları yaptın ve 1-2 ay içerisinde çekinmeden kadınlarla konuşabildiğini farketmeye başladın. Hemen bir sonraki aşamaya geç, rahat alışma. Bu seferki biraz daha zor olacak. Artık yolda gördüğümüz hatunlara yaklaşmaya başlayacağız.

Aslında bu konu başlı başına bir yazı olarak ayrıca ele alınacak ancak şimdilik işin temel prensiplerini anlatacağım.

  • Öncelikle eğitim aşamasında bu iş için zaman ayır, üstün başın düzgüncene olsun, fazla abartma. Kendine günlük bir hedef belirle, mesela bu gün 5 hatuna yaklaşacağım de ve bunu yapmadan eve dönme.
  • Senin görevin, yolda göz göze geldiğin ya da hoşuna giden 5 hatun ile gidip muhabbet kurmayı denemen. Tahminim bir telefon numarası bile alamadan eve döneceğin çok gün olacak, ancak bu garip bir durum değil. Bu yaklaşımdan bir sonuç elde edemesen bile bu yaptığın tinder v.b. yerlerden buluşacağın hatunlarda seni çok rahatlatacak.
  • Yüzünde normal bir gülümsele ile, gözüke kestirdiğin bir hatuna yaklaş, ya kendinden emin ve güçlü bir “merhaba” ile ya da “pardon, bakar mısın?” gibi bir cümleyle giriş yap. Hatuna yaklaşmadan önce kafanda bir oyun planı olsun.
  • Girişten sonra kadının durmasını bekle, yürüme. Durmazsa konuşmaya devam edebilirsin ama durması için ilk zaman tanı. İlk andan itibaren konuşmayı senin yönlendiriyor olman için bu önemli.
  • Bunu denemeye başladığın ilk zamanlarda, hemen sonuca gitmeye çalışmana gerek yok, ancak tavsiyem “gözlerin çok hoşuma gitti, gelip bir selam vermek istedim” gibi ufak bir iltifat ile konuşmayı açabilirsin. Tinder konuşmalarında iltifat ile açılış yapmanı tavsiye etmem ancak burada yeterli medeni cesareti gösterebildiğin için, hatuna amacını en baştan belli etmek için bu iyi olabilir.
  • Hatta bu iltifatı ufak bir hikayeyle süsleyebilirsin bile. Örneğin: “Selam, kahve içmeye gidiyordum hatta geç bile kaldım ama yolun karşısından seni görünce trafiğin içine dalıp, bana saldırmaya çalışan bir köpekten kurtulup gelip sana selam vermek istedim.” gibi. İlk başlarda böyle etkileyici girişler yapmak kolay olmayacaktır ancak kendini rahat hissedene kadar durmak yok, yola devam.
  • Buradan sonrasında sorular ile ilerleyebilirsin, nereye gittiğini, ne iş yaptığını ya da gününün nasıl geçtiğini sorabilirsin. Aldığın cevaplara göre muhabbeti olabildiğince uzatmaya çalış, tıkanıyorsa veya hatun ciddi anlamda ilgisiz gözüküyorsa vakit kaybetme, iyi günler dile ve bir sonraki hatuna geç.
  • Eğer karşıdan aldığın tepkiler olumlu gibi ise, en azından telefon numarasını al. Bunu da “telefonunu versene, bir ara buluşup bir kahve / bira içelim” gibi hem bir ufak çaplı bir buluşma teklifi ile, hem de sorudan çok bir emir cümlesi ile yap. Oradan direk olarak kahve ya da bira içmeye gitmeyi teklif etmek biraz fazla ısrarcı olabilir, ancak karşınızdaki hatunun size duyduğu ilgiyi ölçebiliyorsanız ve evet cevabı almanızın yüksek olduğunu düşünüyorsanız denemekten zarar gelmez.
  • He bir de hatunun yanında başka bir hatun olması seni durdurmasın. 2 hatunun yanına gidip de biriyle muhabbet kurmaya çalışmak göt ister ve o götün sende olması, sürece 1-0 önde başlamanı bile sağlayabilir.

Benzer bir yaklaşma olayını barlarda da dene. Barlar genelde çoğu sosyal ortamdan çok daha kolay sonuç almanı sağlayacaktır.

Dediğim gibi konu bundan çok daha uzun ve cold approach dediğimiz herhangi bir ortamda bir hatuna yaklaşıp muhabbet kurma işi apayrı bir yazıyı hakediyor ancak burada yazanlar ile başlasan bile ciddi bir yol katedebilirsin. Konuşma içeriğini, kendine göre değiştir.

Bu süreci, kadınlarla konuşurken hiçbir heyecan, kaygı v.s. hissetmeyene kadar disiplinli bir şekilde sürdür. Benim tavsiyem bunu yapmayı rahip modundan çıksan bile bırakmaman yönünde. Ara ara gidip bunu yap, konuşma konseptini geliştirmeye çalış.

Yazının başında belirttiğim gibi, bu süreç gerçekten rahip modu içerisinde belirttiğim en zor aşama ancak kadınlarla rahat konuşabildiğine inanana kadar bunu düzenli bir şekilde tekrarla. He ben zaten kadınlarla konuşabiliyorum diyorsan direk olarak yolda veya barlarda kadınlara konuşmayı deneyerek başlayabilirsin. Her erkeğin bu sürece ihtiyacı var, ben yapabiliyorum diye kendini kandırma, dene ve sonucu gör.

Tinder ilk buluşma rehberi

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Geldik çoğumuzun sıçtığı noktaya. Tinder profilimizi hazırladık, eşleşmelerimizi aldık ve hatunla ilk buluşmaya gidiyoruz. Napıcaz?

Ön kabullerimiz ile konuya başlayalım:

  • Eğer bir kadın sizinle buluşmaya geldiyse, kafasının bir yerinde sizinle yatma ihtimali vardır. Siz bunu bok etmediğiniz sürece de bu gerçekleşir. Hayır şaka yapmıyorum.
  • Buluşmanın içeriği ve kontrolü erkeğin sorumluluğudur. Buluşulacak mekanı, akşamın planını sizin yapmanız lazım. Bunu karşı tarafa bırakırsanız o geceden pek de birşey beklemeyin.
  • Burada yazan herşeyi uygulayınca, ilk buluştuğun hatunu eve atacaksın diye birşey yok. Ama buradaki maddeleri uygulamazsan, eve atamama ihtimalin çok yüksek olacak.
  • Bu maddeleri ilk günden tam olarak uygulamayı bekleme. Başarısızlık da bu sürecin bir parçası. Olabildiğince fazla kadınla buluş ve her buluşmadan sonra bu buluşmada neleri doğru neleri yanlış yaptım diye sor. Bunları sorarken de kendini acımasızca eleştir. Bir sonraki hatunda bu hataları yapmamaya çalış.

Gelelim neler yapılması ve yapılmaması gerektiğine:

Giyim

Bir buluşmaya her zaman iyi giyinerek gidin. Eğer akşam bir bara gidiyorsanız, sade ama fit bir t-shirt ya da güzel bir gömlek işinizi görür. Renk uyumuna dikkat edin, kahverengi ayakkabı giyorsanız kahverengi kemer takın. Saçınızı jöleye bulamadan insan gibi şekil verin. Parfüm ve güzel kokmak her zaman önemli ama sakın abartmayın!

Buluşma anı

Bak burası önemli, burada direk olarak herşeyi batırabilirsin. Çerçeveyi korumak lazım. Suratında normal bir gülümseme (Aptal aptal sırıtma, hatta otur bunu aynada çalış. Kadınlar bunu yıllardır yapıyor) ile ve sıcak bir sarılış ile karşıla hatunu. Yanağa ufak bir öpücük buzların erken erimesini sağlar, yapabilirsen yap. Eğer hatun sadece elini uzatıyorsa bozuntuya verme elini sık ve devam et. Hemen yürümeye başlama, bir 30 saniye halini hatrını sor, dışarıda buluştuysan oraya nasıl geldiğini sor. Unutma ilk izlenim önemli.

Buluşmayı yönetme

Dedim ya, erkek olan sensin geceyi planlamak da senin görevin (bkz. Nasıl dominant olunur?). Buluşup 2 dakika ayak üstü sohbet ettikten sonra, “hadi gel xxx’e gidelim” diyerek buluşmayı başlat. Ben genelde ortalama bir date için, 2-3 bar gezip her barda 1-2 içki içerek sürdürüyorum bu süreci. Birden fazla mekan olmasının bir esprisi var, anlatıcam.

Vücut dili

Sakin, kendinden emin bir halin olmalı. Gideceğin mekanın sandalyelerinin arkaya yaslanmaya elverişli olduğuna dikkat et. Hafif kaykılarak geriye yaslan, bacakların açık olsun. Bak tam olarak şu:

Eğer kare bir masa varsa, hatunun karşısına değil yanına otur. Vücudun hatuna eğik değil dik olsun. Hatun tarafında olan kolun, Barney abinin sol kolu gibi açık olsun. Bunun tam tersi bir oturuş için bakınız beta vücut dili.

He bir de gençler gülüşe önem vermekte yarar var. Erkek adam hayvan gibi, anıra anıra gülmez. Tepki miktarını biraz azaltmakta fayda var. Kadın sevimli sevimli bakınca da ağzının suyu akar gibi bakmaz. Hatta tepki bile vermez. Açın şu video’yu bu sevimli ablamızın herhangi bir mimiğine tepkisiz kalıp, aynı surat ifadesini koruyabilene kadar her çalışın. Hatta kendinizi rahat hissettiğinizde bile, ara ara açıp alıştırma yapın.

Temas

Bu konuda Türk erkeği biraz korkak, kadınlara temastan fazla kaçınıyoruz. Muhabbet esnasında “çak bir beşlik” demek, “aaa zavallı kız” deyip bir makas almak, bir kapıdan geçerken eli bele atarak yol vermek v.s. bir buluşmada yapmanız gereken hareketler. Ben bazen durup durup gıdıklamaya bile çalışıyorum. Bu hareketler hem ortamı ısındırır, hem de karşı tarafın size olan ilgisini anlamanızı sağlar.

Teması ileriye taşımadığınız bir buluşma, “ya ben sana o gözle bakamadım, arkadaş kalalım” cevabı almanızı garantiler.

El tutmak her zaman iyidir. Bunun için bir bahane kullanmaktan da çekinmeyin. Baktınız muhabbet güzel gidiyor, hatunun ilgisi var, “aa senin parmakların ne garipmiş” diyip alın hatunun elini inceleyin, zaten bu 10 saniye içerisinde el tutmaya evrilecektir. Korkma, yap! En fazla “aa napıyosun sen manyak?” der, sen de döner götünü gidersin.

İlgi

Karşınızdaki hatunun size olan ilgisini ölçebilmeniz lazım. Kadınlar ilgilerini kolay kolay saklayamazlar o yüzden neye bakmanız gerektiğini bildiğiniz sürece kolay bir konu bu.

  • Saçla veya kıyafetle oynama
  • Ele, kola ya da bacağa gelen anlık dokunmalar. Kolu tutma 1 puansa, bacağı tutma 3 puan.
  • Konuşmanın çoğunu hatunun yapması (ideal bir buluşmada %70 hatun, %30 erkek konuşur)
  • Orantısız kahkaha.
  • Hatunun oturuş pozisyonunun sana doğru eğik hale gelmesi.
  • Shit test (bkz. standard shit testler)

Bunlar varsa doğru yoldasın, bu dakikadan sonra tek engelin kendin.

Muhabbet

Bu hemen her kadın-erkek ilişkisi durumda geçerli. Çok konuşan taraf erkek değildir. Yukarıda bahsettiğim gibi ideal bir buluşmada kadın %70, erkek %30 konuşuyor olmalıdır.

Ortalama bir buluşmada kendinle ilgili çok konuşmana gerek yok. Hatta hiç gerek yok da arada muhabbet ilerlesin diye yapman gerekecek. Ufak ufak sorularla hatunu konuştur, bırak senin hayatın gizemli kalsın. Muhabbetin tıkanmaması önemli, kadını konuşturabilmen lazım. Anlık sessizliklerde sessizliği boz, gerekirse saçma bir soruyla boz ama boz. Mesela 10 dakika önce konuştuğunuz konuyla ilgili birşey sor.

Öpüşme

Bak bu konuda da genel olarak insanlar geç kalıyor. Baktın muhabbet iyi, hatunun ilgisi var, vücutların yakın olduğu bir anda dene hatunu öpmeyi. Zaten anlarsın bir kızın öpülmek istediğini. O an tereddüt etme, dene. Alabileceğin 3 çeşit tepki var:

1- Hatun seni öper : Kazandın

2- Hatun “ya ama çok erken” der, doğru yolda olduğunu ve bunun gerçekleşeceğini anlarsın. Yine kazandın. 15-20 dakika sonra tekrar dene.

3- Hatun “ya napıyosun sen, salak!” der, hatunun sana ilgisi olmadığını ya da sana ilgisi olsa bile kendi iç sıkıntılarından dolayı bir öpücüğe tepki verdiğini anlar, bununla zaman kaybetmez diğerine geçersin. Tam olarak kazanmadın ama böyle bir hatunla kaybetmediğin her dakika kazançtır.

Eğer ilk öpücüğü aldıysan, gecenin devamı için ufak bir önerim var. 2. ya da 3. öpüşmede, kısa kes ve hatunun gözünün içine bakarak hafif yavşak bir sırıtışla “sana şimdilik bu kadar yeter” de. Hatunun gözlerinden fışkıran alevi göreceksin. Dikkatli ol ben bunu yapınca genel olarak hatunun tepkisi ısırmak oluyor 🙂

Ayrıca bkz. Kadını seks eşiğinden aşırmak

Çerçeve

Çerçeveyi korumak senin görevin. Oraya o hatunla ya bir ilişki yaşama ihtimalini gözden geçirmeye ya da yatmaya gittin. Bunu aklından çıkarma. Hatun “ya ben tinder’da sadece arkadaş arıyorum, başka bir niyetim yok” derse SAKIN AMA SAKIN “tamam arkadaş olarak görüşürüz bizde bir süre” deme. Friendzone’a business class biletten başka hiçbirşey kazandırmaz bu sana.

Vereceğin cevap “yok canım, ben ilişki / takılmaca / v.s. arıyorum” olsun. Zaten “ya ben tinder’da sadece arkadaş arıyorum, başka bir niyetim yok” cümlesi başlı başına bir shit test. Arkadaş arayan kız yoga dersine gider, tinderda ne işi var.

Sonuç

Peki herşey güzel geçti, napıcaz şimdi? “Hadi eve geçelim” cümlesini kurmaktan çekinme. Bunu yaparken hatuna soru sorar gibi değil, çok doğal bir eylemi dile getirir gibi söyle. Ama söz konusu Türkiye olduğu için hatun senden hoşlanmış olsa bile, hatundan hayır cevabı alma ihtimalin de var, çok da üsteleme.

Tavsiyem ev muhabbetine girmeden önce buluşmanın sonlarına doğru ikinci bir buluşma için hatunu bir yoklaman. Mesela yanından geçtiğiniz bir mekan için “bak buranın bilmemnesi meşhur, gel haftaya sana deneteyim” gibi bir cümle ile, karşıdan gelecek tepkiyi bir ölçmen. Eğer gecenin sonunda ev olmadıysa, ilerleyen günlerde hatuna aynı mekana gitmeyi önererek bir mesaj at.

He bir de, eğer ikinci buluşma olacaksa aradaki günlerde çok mesajlaşma. Arada kesinlikle mesajlaşmadığınız günler olsun. Hatunun mesajlarını ara ara 2-3 saat geç cevapla.