Ümitcan Uygun’a gelen kadın mesajları ve hybristophilia

Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümü yüzünden yargılanan ve sanırım şu an memleketin en sevilmeyen adamlarından biri olan Ümitcan Uygun’un hacklenen hesabından çıkan kadın mesajları günün konusu oldu. Hangi pembe masal dünyasında yaşıyorlarsa artık bazıları uyanıp “ay anneciğim bu nasıl olur?” modunda ama kadınların, en azından bazı kadınların, seri katil gibi son derece tehlikeli adamlara olan ilgisi bilinmeyen bir şey değil. Kızı öldürüp öldürmediği belli olmayan Ümitcan Uygur’u geçin 2 sene önce hamile karısını ve 3 – 4 yaşlarındaki iki kızını boğarak öldürdüğünü itiraf eden Chris Watts’a gelen mektupları görseniz ağzınız açık kalır. Ya da internetten Ted Bundy’nin mahkeme grupielerini izleseniz.

Bu fenomenin tıbbi bir adı bile var: hybristophilia. Seri cinayete kadar giden bir yelpazede suç işlemiş insanlara karşı duyulan cinsel arzu.  Kadınlar neden seri katillere aşık olur yazısında psikolog Leon F Seltzer bu olayı evrimsel psikoloji ile açıklıyor. Aşırı agresif ve güçlü erkeklerin (muhtemelen) ortalama bir erkekten çok daha fazla statü ve koruma sağlaması, kadınların onları daha çekici bulmasına neden oluyor. Bugün daha çok alfa erkek denilen bu dominant erkekler biliyorsunuz kadın fantezilerinin ana kahramanı.

“Bilinç seviyesinde çoğu kadın erkeğinin nazik, empatik, anlayışlı ve saygılı olmasını ister. Ama içsel programlamalarında oldukça fazla sayıda kadının zaafı olan “kötü çocuklara” olan arzu vardır. Bunun sebebi muhtemelen Angela Knight’ın dediği ve evrimsel psikologların onaylayacağı gibi şudur: “Kadınların içlerindeki mağara kadını, kapı paspası erkeklerin, kısa sürede kılıç dişli kaplana yem olacaklarını bilir.”

Görünen o ki arketip kadın fantezisi, dominant ve tehlikeli bir erkeği alıp onu kendi sevgisi ve ilgisi ile “evcilleştirmek”. Erkek arketip fantezisi olan dışsal bir canavarla çarpışıp onu yendikten sonra hazine ve kadın elde etmek gibi tehlikeli ama başarıldı mı ödülü büyük olan bir fantezi bu.

Kadınların okuduğu ve kadın pornosu diyebileceğimiz romanların konusu da hemen her zaman bu: tehlikeli, dominant ve gizemli bir erkeği evcilleştirme çabası. Dünyanın en hızlı satan kadın pornosu olan Gri’nin 50 Tonunu düşünün.

Burada bahsi geçen erkek tipi güçlü, “tehlikeli” ve dominant erkek. Ama bu erkek kadın romanlarında hemen her zaman da yaptığı işin en tepesinden ve istediğinde tehlikeli olabilecek ama tehlikeli olmak yerine görece erdemli olmayı tercih etmiş bir adam ya da en azından kadının çabası ile o hale gelebilecek biri. Bu fantezinin hastalıklı abartısı ise bu arzunun en azından sayıları azımsanamayacak kadar kadın tarafından gerçekten tehlikeli ve evcilleşmeyecek erkeklere de duyulması.

Bu, kadınların hem kendilerine kaynak sağlayacak hem de dışsal tehlikelerden koruyacak erkekleri tercih ettikleri ve güvenliğin devlete ihale edilmediği uzun tarih öncesi zamanlardan kalma bir eş seçim stratejisi. Bir erkek ancak kendisi de tehlikeli bir erkek ise dışsal tehlikelerle savaşabilir. Bir canavarla baş edebilmek için erkek de canavar kadar tehlikeli olmalı ama sadece canavarlar için tehlikeli olmalı (Batman’i düşünün). Günümüzde bir kadının bunu seçim kriteri yapmaya ihtiyacı yok gibi ama yüzbinlerce yıl boyunca kullanılmış bir eş seçim stratejisi beyne işlemiş vaziyette. Bu nedenle günümüzde bile tarih öncesi bir içsel dürtü, yüzeysel mantık ile açıklanması güç tercihlere neden olabiliyor. Ayrıca modern insan, kendisine güvenlik sağlayan medeniyetin nasıl kırılgan olabileceğinin farkında olmasa da bilinçaltı bunun farkında.

Burada tabii Ümitcan Uygur’un ünlü olması da etkili. Ün de yine oldukça arkeik bir dürtüye hitap ediyor: önseçilim (preselection). Ünlü, tercih edilen kişinin dominant ve eş olarak uygunluğu yüzlerce kişi tarafından onaylanmıştır mantığı.

Twitter’da mesaj kutuma “bu kadar fazla ilgi çekmesi çok garip geldi” mesajları geliyor. Bu ilginin nedenini anlamayanlar artık anlamışlardır sanırım.

Buna özenen arkadaşlardan da mesaj geliyor. Belli bir üne sahip, alanında yetkin ve dominant bir erkek olarak bundan daha fazla ilgi çekebilirsiniz. Bu adam kadar ünlü ve eli yüzü düzgün bir sanatçı, iş adamı, cerrah, vs. mesela daha az mesaj ya da ilgi mi görüyor sanıyorsunuz? Eğer bu ilgiye özendiyseniz bari bir de hem size hem de topluma faydalı bir yönde dominant ve “tehlikeli” bir erkek olun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Erkek Adam Türkçe Podcast – Uzun süreli ilişkiler için 16 buyruk

İsmi talihsiz olsa da sitedeki önemli bir uzun süreli ilişkiler yazısını konuştuk: Amcığın 16 buyruğu

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Yayını Youtube’da izlemek için.

Erkek Adam Türkçe Podcast – İlk buluşmada neler yapılır / neler yapılmaz?

30 Mayıs 2020 tarihli “İlk buluşmada neler yapılır / neler yapılmaz?” yayını.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Yayında ismi geçen yazılar:

Yayını Youtube’da izlemek için.

Erkek Adam Discord Yayını – Filmlerin sizi yapmaya koşulladığı 8 berbat ilişki hatası

Nisan ayında Filmlerin sizi yapmaya koşulladığı 8 berbat ilişki hatası yazısından hareketle konuşmuşuz. Yayın Nisan 2020’den.

Artık bir spotify hesabımız var ve bu yayınları oraya da koyuyoruz. Erkek Adam Spotify Poscast Listesi.

Yayını Youtube’da izlemek için.

Erkek Adam Discord Yayını – Oneitis (Ruh İkizi Kişilik Bozukluğu) (Nisan 2020)

#evdekal sırasında yapılmış eski bir yayın. Discord grubunda Hank Moody, adminler ve Mahmut Abi oneitis illetini konuşuyor.

Önce reklamlar 🙂 Yayında bahsettiğimiz kitap İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları.

Erkek Adam Discord Yayını – 20’lerinden 30’larına Erkekler (12 Aralık 2020)

20’lerindeki Erkekler: Güç Yolunda, İmparatorluğun 10 yılı yazısından yola çıkarak erkeklerin 20’lerinden 30’larına ne yapmaları gerektiğini konuştuk. Karanlık Rüya‘da bize konuk oldu. Gelecek sefere inselleri konuşmayı planlıyoruz.

Trump’ı desteklediğim için reddedildim

İlginç bir e-posta paylaşacağım. Bana Şikago’dan yazan erkek bir kızla ikinci buluşmasına gidiyor ve konu bir şekilde politikaya geliyor. Kız adamın Trump taraftarı olduğunu öğreniyor ve bu kızı oldukça sinirlendiriyor.  Ama erkek baskı altındayken durumu çok iyi idare ediyor ve sonunda beraber adamın evine gidip seks yapıyorlar.  Fakat birkaç gün sonra erkek bir defa daha buluşmak için kıza ulaştığında, kız erkeğin Trump taraftarı olduğu gerçeğini atlatamıyor ve buluşma olmuyor.

İlginç ve eğlenceli bir hikaye. Olay sadece Trump veya politika değil. Sonuçta buluşmalarınızda ortam bir şekilde gerilebilir ve bu adam durumu çok iyi idare etmiş. Kadın belli ki adamdan hoşlanmış ve sonuçta adamla eve gidip birlikte olmuş.

Kadınlar, kendi çerçeveleri için geri adım atmayan, kendileri ile fikir ayrılığına düşmekten korkmayan, kendilerini etkilemek için görüşlerinden tavizler vermeyen erkekleri çekici bulurlar. Bu gerçek, maskülen özüne güvenip bel bağlayabilecekleri bir erkeğin alametifarikasıdır.

Kendinizi sevip değer veriyorsanız, kendinize saygınız varsa ve inandığınız şeyleri savunmak için dik durabiliyorsanız, aynı görüşte insanları kendinize çekip, sizinle uyumsuz olan insanları itersiniz.

Hayat başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünü düşünmeye ve onların beklentilerini karşılamaya vakit harcayamayacağınız kadar kısa. Kendi doğrunuzu korkmadan savunun zira ne yaparsanız yapın zaten eleştirileceksiniz.

Neyse, mektuba gelelim:

Koç Corey merhaba,

Sizin sayenizde birçok başarı hikayesi yazdım ama bu hikaye daha bir özel o nedenle sizinle paylaşmak istedim. Zira bu şimdiye kadar kendi merkezimi koruma (Corey Wayne bizim çerçeve dediğimiz şeye bu adı veriyor) konusundaki en başarılı gösterimdi.

Şikago merkezde yaşıyorum ve büyük bir Trump taraftarıyım. Benim liberal (Amerika’da sol görüşe bu ismi veriyorlar) kadınlarla birlikte olma konusunda bir problemim yok ve aslına bakarsanız değişik bakış açılarını dinlemek hoşuma gidiyor. Ama birçok kadın maalesef “Turuncu Adam kötüdür” haricindeki başka bakış açılarına sıfır tolerans gösteriyorlar.

Çevremde de Trump Derangement Syndrome (TDS – Trump Dengesizlik Sendromu – Trump’a aşırı duygusal tepki verme ile ilgili bir terim) gösteren birçok arkadaşım ve akrabam var. Kendi asistanım ki 25 yıldır tanışıyoruz ve kendisini çok severim, aynı durumda. Kadıncağızın sinirini bozuyorum. Ebeveynlerimin bazı arkadaşları politik görüşlerinden dolayı onlarla görüşmeyi kesti.

Bahsedeceğim hatunla birkaç hafta önce tanıştık ve ilk buluşmamızda onu bir bara götürdüm. Çok iyi vakit geçiriyorduk ve hafif seyreden konuşmamızda sürekli gülüyordu. Aramızdaki kimya çok iyiydi yani.

4 yıl önce sosyalist bir kız arkadaşım vardı ve o zamanlar bu konular aramızda hiç problem olmazdı ve neredeyse hiç politika konuşmazdık. Şimdi ise politik görüşü duyar duymaz “Aman Tanrım, sana inanamıyorum” tepkisi geliyor.

Her neyse, bu kızı o gece öptüm ve kendi yolumuza gittik. İlk buluşma tam olarak kitabına göre gitti.  Ertesi gün mesajlaştık ve Perşembe günü bir şeyler içmek için anlaştık. Kızın bana ilgisinin çok yüksek olduğunu görebiliyordum. Masamıza oturduktan birkaç dakika sonra bana onu nasıl öptüğümün çok hoşuna gittiğini ve birçok erkeğin onu öpmek için izin isteyeceğini söyledi.

Şaşırmış bir ifadeyle, “erkekler gerçekten de öpmek için izin mi istiyorlar?” diye sordum ama aslında o geçmişte çok olan ve kendine güvenen erkeklerden biri gibi davranmamın hoşuna gittiğini biliyordum.

Buraya kadar her şey yolunda gidiyordu ama sonra bir anda her şey tepetaklak oldu. Konu oraya nasıl geldi tam hatırlamıyorum ama bana “bir dakika, Trump’ı desteklemiyorsun değil mi?” diye sordu.

Kendi kendime “hah, yine başlıyoruz …” dedim. Geçmişte yaptığım gibi yapıp apolitik biriymiş gibi davranabilir ve böylece ortamı yumuşatabilirdim. Ama bu bana artık kendimden ödün vermek gibi geliyor.

Burası önemli zira başlangıçtaki alıntıda söylediğim gibi bu onun gerçeği ve onu korkmadan konuşacak. Kız eğer TDS nöbetine girerse ve hatta masadan kalkıp giderse bu yıllardır medya tarafından radikalize edilen bu kızın problemi.  Faşist bir darbe olduğuna inanmışlar ama biliyorsunuz faşist bir darbe olsaydı bunu “anlardınız”.

Gözlerinin içine baktım ve hafif bir sırıtış ile “Evet Trump’ı destekliyorum.” dedim. Bundan sonra da tek kelime etmeden gözlerinin içine baktım. Olay bir nevi ilk konuşanın kaybedeceği bir oyuna döndü. Bir süre sessizlik oldu ve ben kızın dona kaldığını düşündüm.

Ama kız standart replikleri sıralamaya başladı. “Öyle birini nasıl desteklersin, yabancı düşmanı, kadın düşmanı, ırkçı, …” gibi CNN, MSNBC ve New York Times’ın dikte ettiği sloganları papağan gibi sıralamaya başladı. 

Gayet sakin bir şekilde dinledim ve sakin bir şekilde neye niye inandığımı anlattım.

Erkek burada merkezini koruyor (çerçeve). Kaygı yok, korkmuyor veya sinirlenmiyor.  Çin piyasasındaki çay fiyatlarını anlatır gibi sakin sakin konuşuyor.

Ona saygı çerçevesinde ve kavga etmeden anlattım. Benim görüşlerimin bu olduğunu ve bunları kabul edemeyen biri ile olmayacağımı da anlattım.

Kısacası ben buyum diyor ve eğer sen ya da başka biri bundan hoşlanmıyorsa kapı orada diyor. Bu güçlü bir pozisyon. Evet bu pozisyon bazılarını fena sinirlendirecektir ama başka bazıları ise bu dürüstlük ve cesareti takdir edeceklerdir.

Kız sakinleşti ve başka konulara atladık fakat hala sarsılmış olduğunu görebiliyordum. Sözleri ve ses tonu kibardı ama mimiklerinde içinde bir şeylerin kabardığını görebiliyordum.  Bütün akşam ara ara konuyu yeniden açtı ama yavaşça sakinleşti.

Bana olan arzusu ile Trump taraftarı olmamın itkisi arasında gidip gelmekten yorulduğunu görebiliyordum.

Kız senin ne kadar iyi bir erkek olduğunu görüyor ama kafasındaki propaganda ile senin aranda kalıyor. 

Gecenin sonunda Netflix izlemeye bana gelip gelmeyeceğini sordum. Teklifimi kabul etti ve gecenin gidişatına bakarak açıkçası bu beni biraz şaşırttı.

Bunu her zaman teklif etmelisin zira evet mi hayır mı diyeceğini bilmiyorsun. Sonuçta ikinci buluşmanız ve bu aşamadan sonra kabul edip etmemesi fark etmez.

Gece iyiydi ve birlikte olduk. Ama hikaye burada bitmiyor.

Birkaç hafta sonra ona bir mesaj attım ve buluşma teklif ettim. Bana “kusura bakma ama bu Trump olayını aşamıyorum.” diye mesaj yazdı. Ben de “Hadi ya bak bu kötü ama tercihine saygı duyuyorum. Sana bol şans ve seks için teşekkürler …”

Tamam bu son bol şans ve seks için teşekkürler kısmını yazmadı tabii ki 🙂 Ama o günden sonra bir daha iletişime geçmemelerine rağmen bunu başarı hikayesi olarak görüyorum diyor.

Birader iyi iş çıkarmışsın. Senin hayatın “Drama Giremez Bölgesi”. Kendi doğru bildiğinin arkasında durmuşsun, gece de seks yapmışsın. Tamam bir daha görüşmeyeceksiniz ama sorun değil.

Evet bu bir başarı hikayesi.

Mahmut’un Notu: Evet bu bir başarı hikayesi. Başarının sadece seks sayısı ile alakalı olmadığına güzel bir örnek. Eğer apolitik davransaydı belki bu kızla belki hala beraberdi ama bu başarı olur muydu? Bence olmazdı zira çerçeveyi dağıtırdı. Çerçeveyi dağıttığını sadece kendi bilebilirdi ve gittiği yere kadar deyip kızı düdükleyebilirdi ama bolluk zihniyeti sağolsun öyle ödünler vermesi gerekmiyor.

Çeviri: She Rejected Me Because I Support Trump videosundan kısaltılarak derlendi.

Erkek Adam Discord Yayını – Jordan Peterson Bir Yaşam Rehberliği Söyleşisi (28 Kasım 2020)

Jordan Peterson Bir Yaşam Rehberliği yazısından yola çıkarak bir yayın yaptık. Kayıtta önemli ama kısa bir bölüm eksik ve soruları okurken çok duraklamışız (soruyu sesli okumamız lazımdı) ama genel olarak iyi bir kayıt oldu. İyi dinlemeler.

Kayıt için Discord kanalından mungluk’a teşekkürler.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Ortamın Alfası Olmak | Gerçek Liderlik?

Merhaba millet ben Mr Deer, daha önceki yazılarımdan ve videolarım dan beni birçoğunuz fazlası ile tanıyorsunuz. Bu bu video, sıkça sorulan Ortamlarda nasıl alfa olabilirim? ve Ortamdaki insanları nasıl domine ederim? Sorularına ithafen hazırlanmıştır. Gerçek Alfanın (Lider) ne olduğunu ve ortamalar da insanları gereksiz domine etmeye çalışan insanlara karşı ne yapılmalı konularını tartışırken yeni girilen ortamda ezik gözükmemek için ne yapılmalı? Sorusuna da bir iki tüyo ekliyoruz. İyi Seyirler!

Jordan Peterson Türkçe – Başarısızlık ve Kaos

Üniversite öğrencisisin. Bir ders alıyorsun, dönemin başları. Bir sınava girdin ya da ödev yaptın ve istediğin notu alamadın. Bu durumda seçeneklerin ne?

Anormal bir durumla karşı karşıyasın. Bir şey istediğin gibi gerçekleşmedi. Bir seçeneğin kalkıp “zaten sıkıcı ve aptalca bir dersti, bu da dersi bırakmanın bir bahanesi olabilir yani durum o kadar da kötü değil” demek.

Ya da bunun yerine “iyisi mi oturup ders çalışayım” deyip dersi bırakmayabilirsin.  Yani aslında bunu yaparak varolan yapıyı ayakta tutuyorsun. “Bu dersi çalışıp geçeğim” diyorsun. Ama bu yapıyı oluşturan alt rutinleri değiştirmeye karar verdin. “Bir dahaki sefere daha sıkı çalışmalıyım” ya da “bu derse diğerlerine nazaran daha fazla önem vermeliyim” diyorsun. Bu, varolan esas yapının içinde mikro değişim.

Ama yapabileceğin başka bir şey de “bu dersin canı cehenneme! Dersi bırakacağım” demek.  Bunun avantajı problemin ortadan kalkması. Dezavantajı ise artık elinde başka bir problem var.

Tamam dersi bıraktın ama onun yerine alabileceğin başka bir ders var mı?

Bu, elindeki mikro başarısızlığı çözmek için iyi bir yol mu?

Analizde bir seviye yukarı çıkıp tüm yapıyı çöpe atıyorsun. Çünkü orada durmayıp “belki de okulu bırakmalıyım, belki de kendimi asmalıyım” da diyebilirsin. Aynı mantığın devamı ama birkaç seviye daha soyutlanmışı.

Yani genellersek, bir problemi bir üst seviyeye çıkıp o problemin gerçekleştiği yapıyı tamamen yıkarak çözmek istemezsiniz. Bunu yaparken oldukça dikkatli olmalısınız. Çünkü prensipte, içinde oturduğun yapıya çoktan bir değer atamışsın ve onun için uğraşmışsın. Ona yatırım yapmışsın. Tüm yapıyı ortadan kaldırırken büyük bir şeyi feda ediyorsun.  Bunu bazen yapabilirsiniz tabii ki.

Her neyse, olan şu: Kötü bir not aldın ve bu keyfini kaçırdı. Yani mutlu ve memnun olduğun bir durumdan göreceli kaos haline düştün. Kaos ise “bir engele çarptım, bunu beklemiyordum ve şimdi ne yapacağımı bilmiyorum” demek.

“Ne yapacağımı bilmiyorum” ne demek?

“Daha çok çalışmam gerekiyor” olabilir.

“Bu dersi bırakmalıyım” olabilir.

“Başka bir bölüme girmeliyim” olabilir.

“Belki üniversite okumamalıyım” olabilir.

“Belki gelecek planlarım yanlış” demek olabilir.

“Gelecek planlarım iyi yapılmamış zira ben kendimi pek anlayamıyorum ve geçmişimle ilgili kendime yalanlar söylüyorum” olabilir.

Bu şey gittikçe genişleyebilir ve kaotik saha budur. Daha önce alakasız bulduğun o şeylerin yeniden ortaya çıkması.

Sınava girmeye giderken iyi bir öğrenci kimliğin hala sağlamdı. O anda bu derste ya da bölümde ya da üniversitede olup olmaman gerektiğini sorgulamıyordun. Bunlar sorgusuz sualsiz kabul edilmişler kategorisindeydiler.

Ancak anomali ortaya çıktığı andan itibaren öylece kabul ettiğin tüm o şeyler tartışmaya açık hale geliyorlar. Derinlerden seni aşağıya çekmeye gelen bir köpekbalığı gibi. Bu olayı temsil etmenin ve simgelemenin klasik yolu budur. “Yunus Peygamber ve Balık” hikayesi gibi.

Derin bilinmezin içinden bir şey çıkar ve seni aşağıya çeker. Suyun içindeki timsah gibi. Şundan eminim ki suyun içindeki timsah bizim bu mitolojik temsili türettiğimiz kaynaklardan biridir. Çünkü hayal edebileceğiniz gibi, ağaçlardan savanaya inip orada yaşamaya başladığımızda, su birikintilerinin yakınına gitmemiz gerekiyordu.

Bir nil timsahının bir mandaya neler yapabileceğini bilecek kadar belgesel izlemişsinizdir. Hiç de hoş bir manzara değil. Yani “su kenarına inmek”, kaotik suyun kenarına inmek, ayrıca tüm hayatın kaynağı olan suyun yanına inmek, derinlerde pusuda yatan o korkunç şeyle karşılaşma riskini göze almak demektir.

Demek ki bir bu temel metaforu, daha soyut bir düzlemde olanları simgelemek için kullanıyoruz. Ve bunu siz de biliyorsunuz. Çünkü yapabileceğiniz şeylerden biri de şu: Size o kötü notu veren bir profesör var. Bir mantıksal varsayıma göre siz bu ders için yetersizsiniz. Ama bir diğer mantıksal ve anında gerçekleşen kategorizasyon da o insanı art niyetli bir avcı kategorisine koymaktır. Bunu da sinirlenip bu kişiye kafanızda küfür ederek yaparsınız.

Video JBP Türkçe kanalında yayınlanmıştır.

Jordan Peterson Türkçe Kitap