Evliyim ama çok yakın arkadaşım bir kadını aklımdan çıkaramıyorum – Vaka Çalışması

Merhaba, ben 38 yaşındayım ve 12 yıldır evliyim. 8 yaşında bir oğlum var.

Allah bağışlasın. 26 yaşında evlendin ve 32 yaşında baba oldun yani. Devam edelim.

Baba olduğumda bunalıma girdim. Baba olmaya hiç ama hiç hazır değildim ve baba olmanın getirdiği duygusal, maddi ve fiziksel yükle baş etmekte çok zorladım. Kendi çocukluğumdan kalma birçok güvensizliğim ortaya çıktı özellikle de kendi alkolik babamla ilgili şeyler. Babamla özellikle ergenlik yıllarımda çok ciddi sorunlarım vardı. Şimdi bir sorunumuz yok ama sanırım aşamadığım şeyler var.

Aşamadığın şeyler olduğu kesin zira 6 sene evlilikten sonra 30 yaş üstünde de çocuğa hazır değilim anormal bir durum. Hani 32 yaşından sonra da baba olabilirsin ama bir erkek 27-28 yaşından itibaren zihinsel ve fiziksel olarak baba olacak güçte olmalı.

Babanla olan ilişkinden dolayı, baba olmak ile ilgili düşüncelerin oldukça çarpık olabilir yani “aşamadığım şeyler var” derken haklısın.

Oğlum doğduktan birkaç ay sonra, beraber çalıştığım bir kadınla duygusal bir ilişki yaşamaya başladım. Depresyondaydım, yakınlık arıyordum ve bana duymaya ihtiyacım olan şeyleri söylüyordu. Bu kadın arkadaşlığımızı kullanarak, arkadaşlık sınırlarını ihlal etti.

Bana karşılıklı yapılmış, senin de sorumluluğun olan ve senin evli olman nedeniyle daha da suçlu olduğun bir duygusal ilişki gibi geldi. İlginç bir şekilde yaptığının sorumluluğunu almıyorsun. Daha çok kurban gibi konuşuyorsun.

Bu ilişkiden sonra insanlara güven problemi yaşamaya başladım, özellikle kadın arkadaşlarıma şüphe ile yaklaşıp durdum.

Aldatan sensin ama sen mi güven sorunu yaşadın?!? Kurban psikolojisinden çık. Sorumluluk alıp büyük yanlış yaptığını kabul etmek yerine, manipülatif bir kadının kurbanı oldum diye psikolojik buhran yaşamayı tercih ediyorsun.

Şu an karımla ilişkim harika. Kendime iyi bakıyorum, spor yapıyorum, vs.

Spor salonunda tanıştığım bir kadınla zaman içinde arkadaş olduk. Beraber çok iyi vakit geçiriyoruz.

Hayda! Bir erkek ile bir kadın arkadaş grubu içinde birbirlerine arkadaşça davranabilir ama evli bir erkekle bir kadın, beraber çok iyi vakit geçirecekleri şekilde “arkadaş” olmazlar. Yine aldatma işindesin ve karınla ilişkin harika falan değil.

Bu kadına karşı arkadaşça ama yoğun duygular besliyorum.

Kendini kandırma potansiyelin çok yüksek. Arkadaşça yoğun duygu diye bir şey yoktur. Bu kadınla deliler gibi seks yapmak istiyorsun, bunu bastırmak için zihin jimnastiği yapıyorsun.

Sürekli onu düşünüyorum. Sadece arkadaş olmak istiyorum ama bazen zihnime istenmeyen düşünceler doluyor ve bunlara engel olamıyorum.

İstenmeyen düşünceler çeşitli pozisyonlarda geliyor galiba. Sadece arkadaş olmak istemiyorsun. Sadece arkadaş da olamazsın zaten.

Beraberken çok iyi vakit geçiren iki iyi arkadaşız. Saatlerce konuşuyoruz ve aramızda çok derin bir ilişki var. Arkadaşlığımız hergün daha da sağlamlaşıyor.

Ne diyeceğimi bilemedim. Yuh ile “tüh senin kalıbına” arasında gidip geldim. Sen sanırım her türlü aldatma olayını (duygusal aldatma da aldatmadır) “manipüle edildim”, “sadece arkadaşız” diye kendinden bile saklamaya çalışıyorsun sanırım. 40’ına merdiven dayamış adamsın ama çok çocukça bir tarafın var.

Terapiye gidiyorum ve terapistim, evlilik dışında arkadaşlarımın olmasının ruh sağlığım için çok önemli olduğunu söylüyor.

Evet ama erkek arkadaşlara ve arkadaş gruplarına ihtiyacın var. Seninkisi bir kadınla uzun süre beraberce vakit geçirmek, özellikle de arkadaşlığınızı zihninde değişik pozisyonlarda derinleştirdiğin bir kadını. Evli bir erkeğin böyle bir kadın arkadaşı olmaz.

Karım da arkadaşlarım olmasını destekliyor.

Karın spor salonundan bir kadınla saatlerce başbaşa kaldığını biliyor mu? Sanmam.

Bu kadınla ilgili istemediğim düşüncelerimden nasıl kurtulabilirim?

Kadınla tüm iletişimini keserek. Spor salonunu da değiştirmen gerekecek.

Böyle düşünceler olmadan bir arkadaşlık kurmak istiyorum.

Olmaz, mümkün değil. Etik değil. Bu kadınla tüm iletişimini kesmen gerekecek. Spor salonunu da değiştirmen gerekecek.

Bu kadınla arkadaşlığımı kaybetmek istemiyorum, böyle arkadaşlar kolay bulunmuyor.

Bu kadınla arkadaş değilsin. Bu kadınla deliler gibi seks yapmak istiyorsun, onu yapamayınca da fantezilere boğuluyorsun. Yahu aklından bir şey geçmese bile böyle arkadaşlık olmaz, evli erkek teke tek bir kadınla buluşmaz. Hani eski bir arkadaşın olur bir iki buluşursun da değil. Yeni tanıştığın bir kadın ve sürekli buluşuyorsunuz!

Birgün bir sevgili bulmasından ve arkadaşlığımızı kesmesinden çok korkuyorum.

Sen arkadaşı değilsin, friendzone vatandaşısın. Kadın senin evli olduğunu biliyor mu? Evli olduğunu saklayan çok adam var çünkü. Ama şu lafın bile senin onu arkadaş olarak görmediğine işaret.

Şuna bahse girerim ki bu kadın seni birgün evine çağırsa ve üzerine atlasa, hiç düşünmeden seks yaparsın. Sonra da “arkadaşlık sınırlarımızı aştı, beni kullandı, güvenim kalmadı” diye kendini avutursun. Bahse girerim, sizin seks yapmamanızın tek sebebi kadının seninle seks yapmaması.

Konuştuğun şeyler ile yaptığın şeyler arasında büyük uçurum var. Bir yandan bir kadınla görüşüyorsun, kadını ciddi şekilde arzuluyorsun, bir yandan bunu kendine arkadaşlık olarak yutturuyorsun.

Bu konuda ne yapmam lazım?

Senin yapman gereken şey, yapmak istediğin şeyin tam tersi. Birebir “arkadaş” olarak görüştüğün kadınla tüm iletişimi kesmelisin. Bir yandan için için cinsel ve duygusal olarak arzulayayım, bir yandan da bu kadınla arkadaş gibi görüşeyim diye bir şey yok. Özellikle de evli bir erkek için böyle bir şey yok.

Sen burada olmayacak bir şeyi elde etmeye çalışıyorsun. Burada işin tek oluru, senin bu kadını hayatından tamamen çıkarmak. Kadın seni cinsel olarak arzuluyor olsaydı, friendzone’da olmasaydın da yapman gereken buydu ama bir de friendzone olayı var.

Bazı şeyleri yaşayamadan erkenden evlenmişe benziyorsun ve gözün sürekli olarak dışarıda. Benim tahminim, eğer anlattığın iki kadından daha fazlasını bulacak kapasiten olsa, eşini birçok kez fiziksel ve duygusal olarak aldatırdın.

Erkenden evlenmiş ve bir şeyleri yaşayamamış bile olsan, artık o kararı verdin, üstüne çocuk da yaptın. Eğer karın iyi bir eş ise, piyasaya çıkıp 12 sene önce yaşayamadığın şeyleri yaşamaya çalışma. Bunu boşanarak bile yapmanı tavsiye etmem zira baba olarak sorumlulukların olduğunu da unutma. Zaten karınla aran sandığın kadar iyi olmasa bile, iyi görünüyor.  Öyle olmasa oradaki “kurban” durumunu da burada detaylı anlatırdın ama görünen o ki evliliğinde sana karşı yapılan bir yanlış yok.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

Cinsel Sadakatsızlık: Çeşitlilik Arama, Mutsuzluk ve Eş Değiştirme

Nöroplastisite 301 kitabının “David Buss: İnsanlar Romantik Partnerlerini Nasıl Seçerler ve Kısa ya da Uzun Süreli Olarak Ellerinde Tutarlar?” bölümünden alıntıdır.

Şimdi biraz sadakat sözü verilmiş ilişkilerde ihanete bakalım. Uzun süreli ilişkilerde erkeklerin ve kadınların aldatma sebepleri ve aldatmanın sonuçları konusunda istikrarlı bulgular neler? Aldatma ne sıklıkta oluyor?

Aldatmanın ne sıklıkta olduğunu bulmak güç zira aldatma, insanların sır olarak tutmak için büyük çaba harcadığı şeylerden birisi. 70 yıl önce yapılan klasik Kinsey araştırmalarına bakarsanız, ihanet ile ilgili soruların, insanların cevaplamaktan en çok kaçındıkları sorular olduğunu görürsünüz. Bu soru sorulduğunda daha fazla insan çalışmalara katılmayı bırakıyordu. Bu tabii insanlar neleri saklıyorlar sorusunu gündeme getiriyor. İhanet, ensest ve cinayet gibi insanların evrensel olarak büyük bir çabayla saklamaya çalıştıkları küçük bir davranış kümesi var.

Kinsey, 70 yıl önce, evli kadınların %26’sının, evli erkeklerin %50’sinin, evliliklerinin bir noktasında ihanet ettiğini tahmin etmişti. Başka çalışmalar ise genellikle daha düşük rakamlar verdiler. Yani rakamlar anketi yapanın gizlilik sözüne, bunun inandırıcılığına, vs. göre değişiyor.

Burada “duygusal ihanetten” bahsetmiyoruz bu arada. Evli partner dışında biriyle, partnerin bilgisi dışında seks yapmaktan bahsediyoruz. Başka ihanet şekilleri de var tabii. Duygusal ihanet ya da finansal ihanet gibi. Ama burada cinsel ihaneti konuşuyoruz.

Cinsel ihanette ilginç olan şey ise, ihanet motivasyonu açısından cinsiyetler arasında büyük fark olması. Burada ortalama cinsiyet farklarından konuşacağız yoksa erkekler için bahsettiğim şeyler bazı kadınlar için, kadınlar için bahsettiğim şeyler bazı erkekler için geçerli olabilir.

Erkekler için temel motivasyon, cinsel çeşitlilik. İhanet eden erkeklerin %70’i için eğer şartlar uygun olursa (iş gezisindeydim ve karşıma şu fırsat çıktı), düşük risk ve maliyet varsa, cinsel çeşitlilik ve yenilik temel motivasyon. Sanırım Chris Rock bir keresinde “erkekler sadece fırsatları kadar sadıklardır” demişti. Ya da telefon şifrelerinin partnerlerine olan açıklığı kadar diyelim.

Kadınlar için ise bu çeşitlilik ve yenilik çok daha önemsiz bir motivasyon. Aldatan kadınlar sebep olarak uzun süreli ilişkilerinde duygusal veya cinsel olarak mutsuz olduklarını (tipik olarak bu ikisi birden oluyor) söylüyorlar.

Bir insanın uzun süreli ilişkisinde mutsuz olması durumunda ihanete yatkın olacağını düşünmek çok mantıklı gelebilir. Ama erkekler için durum bu değil. Evliliklerinde mutlu erkeklerle evliliklerinde mutsuz erkekleri karşılaştırdığımızda, aldatma oranlarında bir fark görülmüyor. Bence bu, çeşitlilik arama motivasyonuna gidiyor.

Peki kadınlar neden aldatıyorlar? Bu kadınlar için oldukça riskli. Uzun süreli ilişkilerini kaybetme riski yüksek. İtibarlarının zedelenme riski yüksek ki bu iki cinsiyet için de geçerli.

Kadınların neden aldattığı konusunda iki rakip hipotez var, en azından iki tane diyelim. Evrimsel psikoloji literatüründe iki ana hipotez var.

Birincisinde, kadın bir partnerden kaynak ve yatırım alırken diğer partnerden iyi genler alıyor hipotezi. Prensipte bu çalışır bir yöntem. Bu hipotez benim değil, Bu hipotez, ikili çiftleşme hipotezi (dual mating hypothesis), Steve Gangestad, Randy Thornhill ve benim eski bir öğrencim olan Marty Hazelton tarafından ortaya atıldı.

Başlangıçta bu hipotezi ben de savunuyordum zira veriler hipotezi destekliyor gibi görünüyordu. Ama zaman geçtikçe bu hipotez ile ilgili kuşkularım artmaya başladı ve bu konudaki ana hipotezlerden ikincisi olan Eş Değiştirme Hipotezini (Mate Switching Hypothesis) desteklemeye başladım.

Kadınların neden aldattığı ile ilgili tüm verilere bakarsanız, bunların İkili Çiftleşme Hipotezi ile uyumlu olmadığını görürsünüz. Veriler diğer hipotez ile uyumlular. Yani veriler kadınların kendilerini eldeki ilişkiden çıkarma, kendileri ile daha uyumlu ya da eldekinden iyi bir partner bulma ya da en azından yeterince arzu edilip edilmediklerini  görme gibi motivasyonlarla aldatıyorlar. Yani eşleşme havuzuna ısınmak için ya da benim eş sigortası dediğim potansiyel bir yedek eş bulmak için aldatıyorlar.

Peki bu konudaki kanıtlar neler? Öncelikle aldatan kadınların %70’i, yasak aşklarına aşık oluyorlar. Ona karşı derin duygular besliyorlar. Bana göre bir erkekten iyi genler almak istiyorsanız, kesinlikle yapmamanız gereken bir şey bu. Ama eğer eş değiştirme hipotezine göre bunu yapmaları oldukça anlaşılır. Bu, kadınların aldatmasında, eş değiştirme hipotezinin motivasyon olduğunu gösteren bir veri.

Genetik Boynuzlanma ve Yumurtlamanın Çiftleşme Tercihlerine Etkisi

Şimdi bu iki hipotez birbirlerine tamamen zıt hipotezler değiller. Mesela bir kadın gerçekten de ikili çiftleşme stratejisi ile aldatıyor olabilir ama genetik boynuzlanmanın oranı ne? En azından modern ortamda oranı görece düşük. Yaklaşık olarak %2-3. Genetik boynuzlanma dediğim şey, bir erkeğin kendisinin olduğuna inandığı ama aslında kendisinin olmayan bir çocuğa babalık yapması. 

İkili Çiftleşme Stratejisi hipotezini destekler gibi görünen veriler, yumurtlama devrelerinden geliyor. Eski çalışmalara göre doğum kontrol hapı almayan kadınlar yumurtlama döneminde daha maskülen ve simetrik erkekleri çekici bulmaya başlıyorlar ki bunların iyi genlerin işaretleri olduğu hipotezi var. Ama sonradan görüldü ki, kadınların yumurtlama dönemindeki eş tercihlerindeki değişimin, ilk çalışmalarda gösterilenden çok daha zayıf olduğu görüldü ve bazı geniş kapsamlı çalışmalarda bu bulgular yenilenemedi. İkili Çiftleşme Stratejisi Hipotezini destekleyen en anahtar verilerden bahsediyoruz.

Yumurtlama dönemi değişiminde, kadınların genlerin peşinde gittiği zira sadece yumurtlarken başka bir erkekle seks yaparsa hamile kalabileceği fikrini destekleyen, kadınların aldatma zamanlamasını yumurtlama zamanlamasına göre ayarladıklarını gösteren kanıtlar vardı. Ama sonradan yapılan çalışmalar, bu sonuçları yineleyemedi ya da doğrulayamadı. Böylece de İkili Çiftleşme Stratejisi konusundaki fikirlerim değişti.

Ben artık Eş Değiştirme Stratejisi Hipotezini, kadınların aldatma motivasyonu konusundaki en olası açıklama olarak destekliyorum.

Dr. David Buss. Teksas Üniversitesi’nde Psikoloji profesörü ve aynı zamanda evrimsel psikolojisi alanının kurucularından birisi. Dr. Buss ve laboratuvarı, insanların eş seçme ve kısa/uzun vadede ellerinde tutma stratejileri ile ilgili bilgilere kaynaklık ediyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Karımı aldattım, hani affederdi?

Son 2 senedir bizim Aldatan adam yazısı gibi yazıların altına, yeni tip bir sorun düşmeye başladı.

Abi karımı aldatıyordum ama kısa süreli, “dert olmayan” şeyler.

Benim aldattığımı öğrendi.

Şimdi evliliğimiz çok kötü. Benimle konuşmuyor, boşanma davası açıyor.

Bakın buraya dikkat:

Abi alt tarafı elimin kiri olan bir iki kadın için evliliği çöpe atıyor abi.

Abi ona da söyledim, dedim alt tarafı bir gecelik, yapma böyle.

Şimdi ise can alıcı ve daha önce çok karşılaşmadığım ama son 2 yıldır çok gördüğüm problem:

Abi hani kadınlar yüksek değerli erkekleri paylaşmaya ses çıkarmazdı, yüksek değerli erkek aldatsa da affederlerdi.

Bu okur sorularından birini feministin biri alıntılayıp tweet atınca bu kafa yapısı viral olmuştu. Orada benim verdiğim yanıtlara da itirazlar oldu.

“Sen bilmiyon, yüksek değerli erkeği kadın affeder.”

“Sen bilmiyorsun ama erkeğin aldatması aldatma sayılmaz.”

“Erkek evine baktığı sürece arada aldatsa sorun olmaz.”

Bu saçmasapan kafa yapısının nereden geldiği konusunda benim teorim, son 2 senede meşhur olan Congo Dandy kılıklı Kevin Samuels ve online pezevenklikten Kayıp Oğlanların Kralı rolüne oynamaya çalışan Andrew Peter Pan Tate. Ondan önce de babasının Wall Streetten çaldığı milyonları pokerden kazandım diyerek kiraladığı yatlarla, kadınlarla, evlerle ve arabalarla hava atan erkek Kardashian Dan Bilzarian vardı ama  o sadece hava atıyordu. Tate hem hava atıyor hem de Neverland’in maskülen kanaat önderliğine oynuyor. Gerçi çoğu davranışı toksik maskülenden ziyade toksik feminen – adam Flesh & Filth programında kız arkadaşınızı disiplin altına almak için seksten mahrum bırakın dedi yahu! Neyse konu o değil.

Şimdi “yüksek değerli erkeksen kadınlar seni seslerini çıkarmadan paylaşır” argümanı özellikle evlilikte çok yıkıcı.

Biliyorsunuz erkeğin aldatma konusunda toleransı çok azdır. Zira aldatma, erkeğin başka bir erkeğin çocuğunu yetiştirmesi ile sonuçlanabilir.

Eğer kadınların aldatmayı affetme ihtimali, erkeğe göre daha fazladır deseler belki.

Ama aldattım affeder ne olacak. Bak eskinin kadınları affediyordu diye bir kafa var.

Bunun ardından da yahu erkek ailesine baktıktan sonra arada bir Zikinin Götürdüğü Yere Gitmiş ne olacak? diyen var.

Bu çok sığ bir bakış.

Ne olacağını bir düşünün, ama tarihsel ve evrimsel perspektifte.

Şimdi şu araştırmaya bakalım:

“Individuals who commit an infidelity are attempting to increase their own reproductive success at the expense of that of their partners.

Aldatan bireyler kendi üreme başarılarını, partnerleri aleyhine arttırmaya çalışıyorlar.

“Evolutionary psychological meta-theory, therefore, predicts that infidelity will have produced evolutionary selection pressures for individuals to evolve adaptations by which to reduce the likelihood of their partners committing an infidelity.”

Bu nedenle evrimsel psikoloji meta teorisine göre, aldatma, bireylerin partnerlerinin aldatma ihtimalini azaltacak adaptasyonlar geliştirmesi için evrimsel seçilim baskısı oluşturur.

“Romantic jealousy is hypothesized to be such an adaptation.”

Romantik kıskançlığın böyle bir adaptasyon olduğu hipotezi ortaya atıldı.

“Thus, in response to a partner’s suspected or actual infidelity, individuals’ psychological mechanism for jealousy is expected to be activated, causing them to be motivated to enact behaviors that either restrict their mate’s interactions with individuals of the opposite-sex or avoid the reproductive costs they might suffer as a result of an infidelity.”

Bu nedenle patnerin şüphelenilen veya gerçek aldatmasına karşı, kişinin psikolojik kıskançlık mekanizmalarının harekete geçmesi beklenir ve böylece partnerinin karşı cinsle etkileşimini azaltma ya da aldatma sonucu ortaya çıkacak üreme maliyetinden kaçma sonucu ortaya çıkabilir.

Yani bununla beraberlik benim gelecek nesillere kalmam açısından tehlikeli diyerek partneri bırakıp gidebilir arkadaşlar.

Bu makalede daha sonra kadınların çocuk doğurma ve çocuğun kendi başına hayatta kalma yaşına gelene kadar hayatta kalması amacıyla girdiği ilişkide en büyük tehdidin, partnerinin ilişkiden çekilmesi ile çocuğun o yaşa gelmeden ölmesi olduğunu söylüyor.

 Arada bir dışarıda yatan erkeğin, başka bir kadını hamile bırakma ve kaynaklarını ona yöneltme ihtimalini düşünün. 1900’lere kadar arka arkaya 2-3 kötü hasadın çocukların açlıktan ölmesine neden olduğu dünyada, bunun çocukların ve kadının hayatını nasıl tehlikeye düşürdüğünü düşünün. Ne olacak değil mi? Elini kiri.

Arada bir dışarıda yatan erkeğin, ailesini tamamen terk edip gitmesi ihtimaline bile gelmedik.

Abi ben yapmam öyle şey karımı seviyorum?

Birincisi, yapıp yapmayacağını sen bile bilmiyorsun. Kaçamak diye başlayıp başka bir kadının etkisine kapılan erkek sayısı az değil. İkincisi, evrimsel olarak ortaya çıkan mekanizma, senin bireysel durumunla ilgilenmiyor.

Her neyse.

Arada bir dışarıda yatan erkeğin, cinsel yolla bulaşan tehlikeli bir hastalık kapıp karısına ve hatta doğmamış çocuğuna bırakma ihtimalini düşünün. 1900’lere bu hastalıkların önemli bir kısmı ölüm fermanıydı mesela. Bunun kadın içgüdülerine büyük bir iğrenme olarak işlenmediğini düşünmek için saf olmanız lazım.

Arada bir dışarıda yatan erkeğin, çiftlerin çocuk yetiştirmek için kurdukları eş bağının sağlamlığını sarsmasının, kadın için sarsıcı olduğunu görmemek çok saçma.

Eskinin kadınları affetmiyordu belki de. Hiç düşündünüz mü? Belki de başka çareleri yoktu. Eskiden öyle 1-2 çocuk, çalışan kadın ve nafaka falan yoktu. 8-9 çocuk, aileye ait toprakta çalışan kadın vardı sadece.

Bunları anlatma sebebim, aldatmanın kadın için gerçek yıkıma neden olacak bir sürü sonuca sahip olması ve bu nedenle de aldatmanın erkeklerdeki gibi ilişki bitirici olması.

Hele günümüzde, kadınların ekonomik özgürlüğü varken.

Ama kadın terk etmese de genelde hiçbir şey eskiye dönmüyor.

Abi ben eskiye dönelim istiyorum diyen adamlara da söylüyorum. Beraberliğiniz devam edebilir ama eskiye dönme ihtimaliniz artık çok az.

Kırmızı Hap kanallarında gördüğüm en yıkıcı yalan bu.

Şimdi bazılarınız bu söylediklerim olmasını istediğiniz dünyaya uymadığı için beni betalıkla, mor haplı olmakla falan suçlayacak.

Birileri kesin, “gerçekler acıdır” bla bla diyecek.

Gerçek acı evet ama gerçek ne bilmek istiyorsanız, erkekadam.org aldatan adam yazısı altındaki birkaç hikayeyi okuyun. Boşanmış ve ailesinden olmuş erkekler gerçek birader.

Bakın affeden kadın da var ama ben yüksek değerliyim kesin affeder diye girip yanan daha çok.

Bazıları da bu adamlar yeterince yüksek değerli değil ondan kadınları terk ediyor diyebiliyorlar.

Ama bu adamlar tam tersi yüksek değerli adamlar.

Şimdi arkadaşlar bu tavsiyeleri veren insanların hayatları, %99’unuzun yaşadığı hayatlar değiller.

Kevin Samuels’in ne olduğu belli değil, onu geçelim.

Andrew Tate, net değeri milyon dolarlar olan biri. Adamın sanal pezevenk olmadan önceki sevgililerinin hepsi, kendi anlatımına göre ring bebekleri. Sana pezevenk olduktan sonra “yok abi o sanal fahişelerle poz veriyor ama uzun süreli beraberlikleri normal kızlar” diyenler var ama ben Tate’in “kadınımın onlyfans hesabı var, %20 komisyon almazsam gavat gibi hissedeceğim” dediğini, hep şeker bebek ya da yüksek sosyete modeli tadında kadınlarla çıktığını gördüm. Ki Tate ünlü olmadan öncesinden takip ediyordum.

Şimdi o adam tamamen kendi tecrübesinden konuşuyor.

Çok paranız varsa ve yahu cebime paramı koysun gözümü kapayayım tarzı insta modelleri ile sevgili olacaksanız, evet elinizin kiri der sıyırırsınız.

Ama çoğunuzun paranız olsa da o kadınlarla evleneceğinizi sanmam.

Kaldı ki Tate’in evlilik tecrübesi de yok. Çocukları bildiğim kadarıyla farklı kadınlardan ve hiçbirisi ile aile kurmamış. Abu Amerika gibi 4 karısı ile aile şeklinde yaşamıyor.

Bir de ölü aylarda yüzbinler kazanan insanlar var, onların çevresinde de zengin adamın karısı protatipini bilirsiniz. Çok da hoşlanmadığı kocası rahat bıraksın, konken partilerini, alışveriş turlarını karşılasın, metreslerine gözümü kaparım kadını.

Bu çevrenin de deneyimi bu olabilir.

Ama normal aile kuran %99 için, özellikle de sizi seven normal bir karınız varsa, aldatma büyük ihtimalle ailenizin yıkımına gider.

Yani bu tavsiyeyi dinleyip ilişkisinden olan adamlar hadi neyse, acı bir tecrübe ile burunları sürtülüyor.

Ama evli adamlar? Kendileri, çocukları ve karıları acı çekiyor.

Aileleri yıkılıyor.

Yani bize yazanlar, aldattım, yakaladı, mühim değil boşadım diyen vurdumduymaz adamlar da değiller.

Karıları ile eski hallerinin özlemiyle yanan, boşanmış olmanın acısını çeken insanlar.

Yapmayın arkadaşlar.

Bu tavsiyeleri dinlemeyin.

Bu tavsiyeler evrimsel psikolojiye, toplum değerleri, vs. her aklı başında teoriye göre saçmalık.

Sonunda olan size olur, size bu tavsiyeleri verenlere değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Sorularınıza Patreon chat alanında daha hızlı cevap verebiliyorum.

 

Vaka Çalışması – Her iki yönde değişimi sonuna kadar yaşamak

Selam erkek adam ailesi.

Yaklaşık 2 ay oldu galiba siteyi kesfedeli. Ama geçtiğimiz onca ay ve yıl boyunca neden bize dair bir sitenin Instagram hesabinin olmadığına dair kaygılar yaşamıştım. Sırf bu yüzden alakasız sitelerle ve hesaplarla ilgilenmek durumunda kaldım.neyse ki sitemiz var ve rahatladım.

33 yaşındayım. Hayatımın büyük kısmını mavi hap ve kırmızı hap anlayışları arasında gidip gelerek yaşadığımı anladım.butun bu yazılar, çeviriler benim adıma bunun ispatı niteliğinde. Üniversite de uzun dönemli uzak mesafe ilişkisi yaşadım. Tabiri caizse kaşımı kaldırıp dişi kuşa bakmamaya çalıştım. Ara ara erkek halim yoklayipta neden bakmıyorsun dedikçe kendimi susturmaya, hatta cezalandırmaya çalıştım. Bütün bunlar olurken de yasayamadigimiz cinselliği seksting ya da telefon sexleri ile yaşamaya çalıştık. Tabi bütün bunları yaparken annemizden nasihatlendigimiz en mavi hapli halimizle devam ettik.

Yillar geçer ilişki biter. Birgun bir cafe de bir arkadasimla oturup tavla atarken kızın birinin beni kestiğini fark ederim ve arkadaşımın gazıyla da kalkıp konuşmaya giderim.tabiki içimde reddedilme korkusu, ne derim kaygısı had safhada. Ama sonuç 2 gün sonrasında ateşli bir sevismeyle biter. O an bütün kaygılar tuzla buz olur ve yolumuza devam. Bu arada ruh ikizi sacmaligini tekrardan yaşamak isteyen ben hayatımın kadınını bulmak için her kadınla yatmamaya, her kadını öpmemeye ant içerek devam ediyor. Zaman zaman aksiyon alsak bile yanlış olduğu fikri sürekli zihnimin odağında. Annemizden nasihatliyiz ya. Çünkü o bir kadin, doğrusunu bilir.

Her neyse zaman bu şekilde geçer gider ve daha 5 ay tanıştığım bir kadınla evlenme kararı alırım, evlenirim çocuklarım olur ama içimde hep o dürtü devam edegelmekte. Ve tabi bize hala nefis terbiyesi şeklinde empoze edilen erkeklik duygularının bastırılması telkini alttan alta devam eder.
3 sene yari yarıya mavi-kirmizi renk klasmanlari aralarında yarışarak rekabette. İkisi de tam baskın olamadan.baska kadınlarla flört var ama sex yok. Tabak ceviriyormusum.

Bunun yanlış olduğu fikri beynimde, hani şair der “mıh gibi aklımdasın” hah o misal. Durtulerim sıkıştırıyor ama toplumsal algılar da boş durmuyor.
Evlilikte betalastikca düzen sarsılmaya başladı tabi ki, ev işlerine yardım ediyorum zira hatun çalışıyor. Ve ev işleri artık görevimmis gibi üstüme yapışıyor ama hala bir yanlış olmalı çünkü mutlu değilim. Tatmin olmayan bir kadın. Bu arada yatak odası faslında sıkıntım yok, aksine hafta da 4 ya da 5 bazen de gün içinde 3 kere devam. Ama bir yerden sonra arzumda azalma olmaya başladı.libido da sıkıntı yok, partnerle ilgili problem var. Çözüm bulamıyorum.

Ama sorun libido mu bunu anlamak için başkasını denemem lazım o yüzden tabaklara döndüm. Çok alakasız zamanlarda yazdığım hatunlarla iletişime geçmeye başladım artık. Ve evet ilk deneme tam isabet. Libido canavar gibi ,sorun monotonlasmak ve evlilik içinde ki feminenlesen erkek tepkisi imiş.
Bu aldatma sonucunda evde de durum tamamen ateşlendi benim için sexlerin sayısı ve kalitesi giderek artıyor.

Hala yanlış yaptığımı düşünüyorum ama o dürtü beni asla rahat bırakmıyor. Aynen devam yani. Çalıştığım kurumda hatunlarla beraber olmaya başladım.tercih edilen erkek olmak diğerlerini ateşliyor.rekabet duygusu çok tetikleyici bir etken.

Çalıştığım kurumda 4 tane eli yüzü düzgün hatun vardı 3 u ile beraber oldum, birisi ise uzun süreli ilişkiye dönüştü. İkimiz de evli tabiki, ve tamamen duygularımız isiginda devam eden bir ilişki.o boşandı, ben yine tabak çevirmeye devam ediyorum bu arada tabaklar çarpıştı ve eşim her şeyi öğrendi ardından en ufak kavgada darp edildim diyerek polise şikayet 1 ay uzaklaştırma aldım.

Daha sonra boşanma kararı aldım. Eşimin teklifi: bi bosanmayalim ayrı ayrı yaşayalım ama yine sevişelim benim erkeğim ol bırakma modundaydi. Boşanma günü verildi, o günün gecesi sevişmek için beni eve çağırdı ama gitmedim.sadece öncesinde sevismemizi videoya almıştık o sana yeter dedim izleyerek tatmin olursun.umarim bir yerlerde ifsamizi görmem 🙂
Bosanildi ama her şeyin suçlusu yine benim bunu asla asamayacaksiniz.kotu ve ahlaksız adam. Bütün arkadaşlarım çevrem bundan haberdar oldu kim sayesinde tabibki eski eşim. Yalnız kalmanız onlar için muazzam bir ödül olacak çünkü. Çocuklarım var, nafaka falan devam. Onlara daha rahat para sağlamak için işyeri açtım batti. İsimden istifa ettim yeni bir alanda çalışmaya başladım, yaklaşık 8 aydır da sıkıntı yaşıyorum zaman zaman sinirinizden aglayamyacak hale gelirsiniz, o duvarlar yumruklanir ve boksör kırığı denenseyin ne olduğunu ogrenirsiniz, ailem dediklerinizin yanınızda olmayışı ya da yalnız kalisinizi mükemmel netlikte full HD izlersiniz.

Cevirdigim tabaklardan birisi ile başka bir şehire taşındım aynı evde yaşamaya başladık. Ama beş kuruş parasız bir ton borc ile birlikte. Zamanla işler yoluna girmeyerek daha da sıkıntıya soktu tabi ki, hatun öğretmen maaşı var ama ben tam zil durumdayım. Yavaş yavaş memnuniyetsizlikler başladı tabi ki, kavgalar artıyor, para nerede neden para kazanamiyorsunlar devam ediyor. Bu aşamada denize düşen yılana sarılır anlayışı tam gaz devam olduğu için cercevem bozularak yıkıma sürükleniyor um.farkindayim ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Çaresiz hissederek daha sıkı sarılıyorum, küçücük bir yıkılma anım da hemen elestiriliyorum. Gel zaman git zaman iyi olması gereken her şey daha da kötüleşti bu arada evden ayrıldım, geri geldim olmadı iş yerimde yatmak zorunda kaldım beş parasız ve günlerce aç kalarak.hatunun umurunda bile değildi tabiki.hani kuru ekmek bile yerim diyen var ya o hatun.oyle olmuyor yani.
Siteyle tanıştım, erkek adam olmam gerekli arkadaş neden benim gibi düşünen kimse yok derken denk geldim.mukemmel bir zamanlama ile hayatıma girdi. İlk işim hatunu tamamen terk etmek oldu, kendime ait bir in bulmam gerekiyordu, aslaniz ya insiz olmaz 😂

Ev buldum islerime hala adapte olamıyorum, istediğim gibi randımanlı ilerlemiyor ama in benim, hayat benim, kararlar benim.
Bu arada eski eşim çocuklarımı göstermek istemiyor , yasal hakkımı kullanarak almak durumundayim ama meteliğe kurşun attığım su dönemde icra masraflarini karşılayacak durumda değilim. Bu yüzden daha çok çalışmalı ve daha çok başarılı olmak durumundayim.

Velhasıl, bu sitenin çevirileri ve spesifik başarı öyküleri sayesinde gym e başladım daha 2 hafta oldu şimdiden erkek gibi hissetmeye başladım tekrardan, yeniden. Kendimi serbest biraktikca şunu gördüm, su akar yolunu bulur. Eğer kendinizi engellemekten vazgecerseniz bu adamların dedikleri içsel durtulerinizle ortaya cikacak. Yapılması gereken erkek olmaya karar vermek. Tonlarca yazı hazirlamislar ama hala aynı soruyu soran aveller var. Bu bile mükemmellik algısı yüzünden kaynaklaniyor. Hata yapma şansını tanıyın kendinize.her şey bir kere bile olsa denemeye değer bu dünya icin. Erkek adam diyor ki her şeyden ağzınız yanmasın, uyarı veriyorum başınıza bu gelebilir. Ama siz hala kız ne düşünür, bana yok derse dünyam yıkılır modunda yasiyorsunuz. Gençler bırakın bunları, hayatınızın en fazla bir 50 senesi daha var sonrası kara toprak. Kendinizi ödül mekanizması ile motive edin ve disiplinli olmayı asla elden birakmayin. Kendini seven değerli arkadaşlarım sınırlarımızı üst toplum bilincinde belirlemeye çalışıp , ketledigimiz sürece başarıdan ziyade hayal kırıklığı yakalayacağız. Bunun için büyük ya da küçük ne olursa olsun başarma duygusunu tatmali, hayal kırıklığını tetikleyen duygusal boşlukları ortadan kaldirmaliyiz. Kimse korkmasın , erkekler yalnız ölmez, en azindan gerçek erkekler.

Konuk Yazar : Güney Kanadı

Sevgili varken tabak çevirmeye kalkmak

Kyder rumuzlu okuyucu şunu göndermiş :

Mamut abi başıma çok trajikomik bir olay geldi anlatayım da herkez önlemini alsın.

Benim normalde bir kız arkadaşım vardı fakat tabak tabaktır diyerek konserde gördüğüm güzel bir kıza set açtım. Başarılı da oldum. Numara aldım, kızı omuzuma bindirdim. Her şey efsane gidiyordu. 2 gün sonra öğlen kızı aradım kız açmadı. Akşam kız whatsapdan yazdı ki ben açamadım dersteydim falan dedi. Meşguliyetten 2-3saat sonra kıza cevap verdim her şey güzel konuştuk güldük eğlendik. Hatta date bile ayarladık.

Bu olaylardan 45dk sonra sevgilimden mesaj geldi. Bana anlatmak istediğin bir şey var mı diye?Ben ne olduğunu anlayamadım ama kız bir şekilde öğrenmişti. Bana whatsaptan konserdeki kızla olan fotoğrafı(çekildiğinden haberim bile yok) ve kızla olan konuşmalarımın ekran görüntülerini attı.Sonra bir arkadaş vasıtasıyla öğrendik ki konserdeki kız benle olan konuşmalarını ve fotoğrafı bir wp gurubuna atmış “Ben bu çocukla konuşuyorum nasıl çocuk kızlar?” babında ordan da benim manitanın(artık eski manitanın) arkadaşın arkadaşı mı ne görmüş. O da beni biliyormuş.Vesselam bu bizim kıza ulaşmış.Konserdeki kız da gitti eldeki manita da.Bir topla iki gol yedik…

Anladım ki eğer sıçtıysak durumu kurtaymaya çalışmak yerine evet böyle oldu diyerek en azından konserdeki kızı kurtarabiliriz.

Bazı tedirginliklerim var mahmut abi şimdi hangi kıza yürüsem bir şekilde bu olayı öğrenecekmiş gibi geliyor.Kız whatsap gurupları gözümü korkutuyor.

Bu yazının başlığı, arkadaşın bana attığı e-postanın başlığı değil. Arkadaş tabakların çatışması demiş ama o yanlış bir başlık. Burada tabaklar yok, kız arkadaş ve tabak var. Arkadaş bizim Tabak çevirme ile ilgili yanlış anlamalar okumamış anlaşılan ki soruyor :

Tabak çevirmek ve aldatmak

“Abi tabak çevirme yazılarını okudum ve tavsiyene uyacağım. Kız arkadaşıma yakalanmadan nasıl tabak çeviririm biraz tüyo versene …” Ya da “abi tavsiyen güzel de şimdi kız arkadaşım var vicdanen ona bunu yapamıyorum. Bana bir yol göster”.

Ben bütün o yazıları çevirdiğim için her kelimesini okudum. Rollo Tomassi ve bu sitede biz tabak çevirin derken kız arkadaşınızı ya da karınızı aldatın tavsiyesi vermiyoruz. Tabak çevirmek, uzun süreli ilişkiye alternatiftir, paralelinde yapılacak bir şey değildir. Ha hiç mi şeytana uymadık. Uyduk bazen ama bu aktif arayarak yaptığımız ya da övündüğümüz hele hele tavsiye edeceğimiz bir şey değil.

Eğer ilişkiden memnun değilseniz, ilişkiyi bitirin ve tabak çevirin. Paralelinde çevirmeyin. Bunun tek istisnası, karısı kendisi ile seks yapmayan amcalardır. Onlar çevirmeyip ne yapsın?

Bazı tedirginliklerim var mahmut abi şimdi hangi kıza yürüsem bir şekilde bu olayı öğrenecekmiş gibi geliyor. Kız whatsap gurupları gözümü korkutuyor.

Olur tabii kız arkadaşım dediğin kızı aldatıyorsun. Eğer sadece tabak çevirsen tedirgin olmazdın zira kimseye bir bağ sözün yok. Bu arada tabak çevirmeyi kız arkadaşına / karısına korku oyunu olarak kullanmaya kalkacak arkadaşlar, çoğunlukla burada olduğu gibi terk edilirsiniz.

Korku oyununun 12 seviyesi

Korku oyunu“, onun kaprislerine ve zevkine zincirlenmiş biri değil de fırsatları ve başka opsiyonları olan bir erkek olduğunuz “korkusunu” karınıza aşılamaktır. Kadınlar bundan nefret ederler – ya da en azından size bundan nefret ettiklerini söylerler – ama kadınlar opsiyonları olan erkeklere karşı koyamayacakları şekilde çekim duyarlar. Bu “ikincil seçilim” ya da “önseçim önyargısı” olarak bilinir.

KH teorisi ve korku oyunu odaklı evlilik üzerine bir kitap yazıyorum. (Rahmetli) Atol Kay’in, Ian Ironwood’un ve tabii ki manospherein aslanı Rollo Tomassi’nin kitaplarından derliyorum. Sorun üzerinde bir süredir yaptığım çalışma, kendi kişisel deneyimlerim, okuduğum kitaplar ve tabii ki blog yazmam sayesinde, düşük cinsellikli evliliklerde ya da /r/deadbedrooms olayında neyin çalıştığına dair bazı sonuçlara ulaştım.

“How to Turn Around a Low Sex Marriage” (Düşük Seksli Evlilik Nasıl Kurtarılır?) adlı kitabımın teorik temellerini, tartışmak üzere sizinle paylaşıyorum. Burada paylaştığım şey, kırmızı hap oryantasyonu ve talimatları hariç şimdiye kadar yazdıklarım.

Bir evliliği kurtarmak hakkında yorumlar ve tartışmalar yazarsanız sevinirim.

Korku oyununu, seviye 5’in iyi ya da mükemmel bir ilişki için temel çizgi olacak şekilde bir süreklilik şeklinde kavramsallaştırdım. Bir başka deyişle, çoğu erkek için, 1 – 5 arası kişisel ve sosyal gelişim ile korku oyununun olması gereken seviyeleri.  Seviye 5 sonrası ise korku oyunu başka bir renk alıyor ve uygulanması ile karınızla ya da başka biriyle daha iyi bir ilişkiye çıkıyor.

Uyarı :

  • Aşağıdaki seviyeler birbiri ardına gelmeli.
  • Eğer iyi bir ilişkiniz varsa, seviye 5’i geçmeyin.
  • Herşeyi deneyip de evlilik bitti demeden aldatmayın.

Korku oyununun 12 seviyesi

Korku Oyunu Seviye 1

Shit testleri yakalamayı ve geçmeyi öğrenin. Kadının seksi reddetmesi ile sarsılmayan güçlü ve sarsılmaz bir çerçeve inşaa etmeye başlayın. Temel PUA ve baştan çıkarma konusunda okuduklarınız sizi bilgilendirecektir. Karınızı daha iyi okumaya ve baştan çıkarmaya başlayın … The Red Pill’de kenar sütunu, Athol Kay’in Married Man’s Sex Life’ını, Robert Glover’in No More Mr. Nice Guy kitabını ve Pook’un Book of Pook kitabını okuyun.

Korku Oyunu Seviye 2 :

Hayatınızın temel alanlarını geliştirmek için eylem planı geliştirin. Fiziksel, ruhsal, psikolojik, finansal ve kişisel alanları geliştirin. Bu alanda yolculuğunuz, haftada 3 – 4 kez tükenene kadar ağırlık kaldıracağınız spor salonunda başlıyor. Her kas grubunu haftada en az 2 kere çalıştırın. Athol Kay’in The Mindful Attraction Plan kitabını okuyun.

Korku Oyunu Seviye 3

Karınızdan bağımsız bir hayat inşaa edin. Bir klübe girin. Bir amaç ve uğraş edinin. David Dieda’nın Way of the Superior Male ve Robert Green’in Art of Seduction kitaplarını okuyun.

Çevirenin notu :  Bu uğraş yaratıcı bir şey olmalı. Arkadaşlarla video oyunu ya da halı saha maçı gibi şeyler değil.

Korku Oyunu Seviye 4

Karınıza ulaşılır olmanızı onun size nasıl davrandığına bağlamaya başlayın. Şu aşamada meşgul bir erkeksiniz. Cinsel olarak ilgisiz, can sıkıcı ve kızgın bir kadına harcayacak vaktiniz yok.  Eğer gerekiyorsa başka bir uğraş edinin. Bu aşama, dövüş sporlarına başlamak için ideal. Ian Ironwood’un The Ironwood Collection of Alpha Move.

Korku Oyunu Seviye 5

Giyeceklerinizi yenileyin ve her fırsatta şık giyinin. Maskülin, güçlü, sarsılmaz çerçevenizi daha da sağlamlaştırın. Kendi geminizin kaptanı gibi davranmaya ve ilişkinizi yönetmeye başlayın. Karınız üzerinde aktif olarak kino ve baştan çıkarma uygulayın. Rollo Tomassi’nin The Rational Male kitabını okuyun.

Çevirenin Notu : Bu aşamaya kadarı her kocanın ne olursa olsun yapması gereken şey. Bunları yaptıktan sonra çoğu kadın düzelir. Eğer düzelme sağladı iseniz ve evliliğiniz mutlu ise bu seviyenin üstüne çıkmayın. Örneğin seks ayda yılda bir ödev seksinden haftada iki – üç istekli sekse çıktıysa burda durun. Yoksa devam.

Bu aşamaya kadarki bölümde korku oyunu nasıl çalışır görmek için Soft Dread (Yumuşak Korku Oyunu) yazısını okuyun.

Korku Oyunu Seviye 6

PUA yetenekleri öğrenmeye başlayın. Aptalca bir şey yapmadan önce, bu yeni bilgileri karınız üzerinde deneyin. Baştan çıkarmayı karınız üzerinde uygulamaya zaman ayırın. PUA yeteneklerini önce kendi evliliğinizi kurtarmak için kullanın. Roosh’un Bang, and Day Bang kitabını okuyun.

Korku Oyunu Seviye 7

PUA pratiğine başlayın ve güzel kadınlara yürümeyi öğrenin. Richard Ruina’nın The Natural kitabını okuyun.

Korku Oyunu Seviye 8

Karınıza dışarıda güzel kızlarla konuşabilecek kapasitede olduğunuzu gösterin. Garson kızlarla başlayın. Karınızla iseniz ve o size vücudunu “iyilik olsun” diye teslim edeli 20 – 30 gün olmuşsa, onun gözü önünde o küçük tatlı şeyle muhabbet ettiğinizde iki şeyden biri (muhtemelen ikisi birden) olacak. Birincisi, karınız çıkgına dönecek sizi bir sürü şeyle suçlayacak. Çerçevenizi / eğlenen ustalığınızı koruyun. Sonunda karınızın tepki vermesini sağlıyorsunuz. Bu önemli :  tepki varsa o ilişki için umut da vardır. İkincisi, eve gittikten kısa süre sonra sizinle balayındakinden daha tutkulu bir şekilde sikişecektir.

Çevirenin Notu : Bu aşamaya kadar evliliğinizin ve seks hayatınızın düzelmiş olması lazım. Ama durum bu değilse, son seviyelere geçebilirsiniz.

Korku Oyunu Seviye 9

Zurnanın zırt dediği aşamaya geldik. Açık konuşma zamanı ama henüz ültimatom vermeyin. Bu seviyede de “korku oyunu” hala ima edilen ama söze dökülmeyen bir oyun.  is the lynchpin. Şu ana kadar yaptıklarınız işe yaramadıysa Athol Kay’in “opsiyon A” ya da “Opsiyon B” dediği noktadasınız. Örneğin “ya ihtiyacımı karşılayacak kadar seks yaparız ya da boşanırız” gibi. Unutmayın bu aşamaya kadar uzun bir süreç geçirdiniz. İlk 7 adımın her birine, evliliğinizde beta ayak paspası olduğunuz her yıl için bir ay verin (örneğin 3 senedir böyle iseniz toplam 21ay). Ama bu uzun süreçten sonra maskülin dilde konuşma zamanı geldi. Yine bir seks reddetmesinden sonra şöyle bir şey söyleyin : “bir ilişki için seninle seks yapmaya ihtiyacım olduğunu biliyorsun. Bunun bir erkek için biyolojik bir ihtiyaç olduğunu anlıyorsun değil mi?”. Kavga etmeyin, duygusal şantaj yapmaya kalkmayın. Bu lafı söyleyin ve çekin gidin. Birkaç saat ortada görünmeyin. Bunu değişik durumlarda bir iki kez tekrarlamanızı tavsiye ederim.  Drama ve kavgaya girmeyin. Burada amacınız savaş çıkarmadan karınıza beklentilerinizi açık şekilde belirtmektir. Aranızın iyi olduğu bir anda evliliğinizi yürütmek için gereksinimlerinizi karşılamak için beraber ne yapabileceğinizi tartışın.  Bu aşama birkaç hafta ya da belki daha fazla sürebilir.  Bunu uzatmayın yoksa en başa dönme tehlikeniz var. Karınızın isteklerinizi yerine getirmeyeceği kesinleştiğinde ise artık Kutsal Kitabı okuyup dua ettikten sonra yapabileceğiniz tek bir şey kaldı.

Çevirenin Notu : Arzunun pazarlığı olmaz ilkesine karşı olsa da, bundan sonra geçilecek aşamanın ciddiyeti ve bir evliliğin karşılıklı görev olarak da yürütülebileceği (özellikle çocuklar varsa) gerçeğini düşünerek kadını sözlü olarak uyarmak ve bir şans daha vermek için bu aşamayı doğru buluyorum. Ben şahsen bu aşamaya gelmiş biri olsaydım boşanmayı başlatırdım (ve 2 – 3 sene daha seksiz yaşamazdım) ama evliliğini hala kurtarmak isteyen erkekler bu aşamayı uygulayabilir. Ama dediğim gibi, yıllardır doğru düzgün seks yapmamış adamlara 2 – 3 sene daha sekssiz kal demek de saçma.

Bir kadın bunu duyduğunda “ayyy zorla seks mi olur?” gibi bir tavır takınır. Bir kadın kesinlikle sizinle yatmak zorunda değil. Bunu kafanıza yazın. Karınız diye hayat boyu sizi arzulayacak diye bir kural yok. Bıkar bıkar. Kendi tercihi. Fakat hiçbir kadının sizi sekssiz bir ilişkiye hapsetmeye “seks yok ama sen koca olarak dışarda da seks yapamazsın” demeye hakkı yok. Evlilik anlaşmasına imza atarken “dışarda değil sadece bu evlilik içinde seks yapacağım” sözü veriyorsunuz. Bu aynı zamanda “bu evlilik sözleşmesi içinde seks olacak” da demek. Eğer biri yoksa (evlilik içinde seks), diğeri de yok (evlilik dışında seks yapmama). O yüzden burada kadını zorlamıyorsunuz, seçim şansı veriyorsunuz.  Hem de bir iki senelik düzelme şansını ona verdikten sonra.

Korku Oyunu Seviye 10

Ne yapacağınızı anlatın : evi terk edeceksiniz ve boşanma işlemlerini başlatacaksınız. Ben direkten dönene kadar evliliğimde bu noktaya geldim. Karıma dedim ki : “Basit bir tercih yapacaksın : Ya benimle sikişirsin … ya da siktir olup gidersin (Fuck me…or fuck you)”. Bu aşamada eğer düzelme olmazsa ayrılıp boşanmaya ruhen hazır olmanız lazım. ASD (Artık Sikimde Değil) haliniz bu aşamadan sonra rol değil gerçek. The Art of War ve The 48 Laws of Power kitaplarını okuyun.

Çevirenin Notu : Sekssiz evlilik boşanma nedenidir. Bu seviyede bir iş yapacaksanız ön hazırlığınızı yapın. Bir boşanma avukatı ile görüşün, boşanmış erkeklerle konuşun ve banka hesabını ayırma, vs … gibi işlemlere başlayın.

Korku Oyunu Seviye 11

Bir kız arkadaş ya da metres edinin. Seks yapmaya başlayın.

Korku Oyunu Seviye 12

Termonükleer. Karınızı kız arkadaşınız olduğunu ve bu nedenle de artık onu istemediği sürece seks için rahatsız etmeyeceğinizi anlatın (zira siz eşine ihtiyacı olanı hemen veren bir kocasınız). Hatun patladığında ise tüm geceyi başka yerde geçirmek için evi terk edin. Ertesi gün eve gelin ya da boşanma işlemlerini başlatın.  Bu aşamada zaten bu soğuk ve frijit kadından bıkmış olmanız lazım.

Çevirenin Notu : Seviye 12 saçmalık ve eziklik. Hala böyle bir kadını yeniden kazanabilmek için, boşanmada kusurlu taraf olup yolunmayı göze almayı gerektiren, ONEitis mantıklı bir saçmalık. Bu seviye kesinlikle aptalca. Peki bu adam neden böyle yazmış? Zira ABD’de durum farklı. Orda boşanmada erkek kusurlu olsa da olmasa da sanki tüm suç ondaymış gibi sikiyorlar. Ama Türkiye’de boşanmada kusur diye bir olay var. Böyle bir hareket burada çok aptalca. Biz de 10 seneye kalmaz ABD gibi oluruz ama şu aşamada bu seviyeyi unutun.

Çevirenin Son Notu : Bir erkek ilişkisinin mutluluk derecesi ne olursa olsun ilk beş seviye korku oyununu her zaman oynamalıdır. Bir ilişkide karısı ne kadar çirkefleşirse çirkefleşsin, eğer bu çirkefleşme erkeğin betalaşmaya karşı koyamaması ile ayak paspasına dönüşmesi sonucu gerçekleşmiş ise, sorumluluğu alıp ilk 5 aşamayı hızlıca uygulayarak, karısına bir şans vermesi etik olarak gereklidir. Fazlaca fedakarlık gibi görünse de evlilik oyuncak değil, özellikle çocuk varsa.

Fakat 8’ince seviyeye kadar düzelme yoksa ve kadın erkeği sekssiz bir ilişkiye mahkum etmeye çalışıyorsa, yandan kız arkadaş veya boşanma çözümdür. Seks varsa ama başka dayanılmaz sorunlar varsa, boşanma tek tavsiye edebileceğim şey.

Çeviri : The 12 levels of dread : the rules for any long term relationship

Vaka Çalışması – Aldatan Adam

Sizin Boşanan Adam’ın yazılarını –şimdilerde yazmasa da- halen keyifle okuyorum. Ben de bir Boşanan Adam’ım. Ama bana asıl yakışan isim Aldatan Adam…

Oysa ben mazbut, evine bağlı, eşinden başka hiç kimseye bakmayan, baksa bile kısa sürede gözünü çeviren, hatta baktığından dolayı pişmanlık duyup kızaran ve bu yüzden de karısına yakalanan bir adamdım.

Eşimi çok seviyordum. Hatta aptallık derecesinde seviyordum. Gözümde hiçbir kusuru yoktu. Hayatımın bütün 20’li yıllarını onunla geçirmiştim. 10 yıllık beraberliğimizin 6 yılını evli olarak yaşadık. Aldatmıyordum. Oysa cinsel hayatımız da öyle ahım şahım değildi. Bir çok kez “Bu gece olmaz” sözüyle karşılaşmama rağmen, bunu pek de kafama takmıyordum.

Ama bir gün her şey değişti…

O gün eşimin işten çıkacağı saatlerde iş yerine telefon ettim. Arkadaşları biraz önce çıktığını söylediler. Bu ilk kez oluyordu. Şaşırdım. Erken çıkmak hiç adeti değildi. Olağanüstü bir durum varsa zaten bana haber verirdi. Ben eve döndüm ve onu beklemeye başladım. Gece yarısı olduğunda hala gelmemişti. Ve ben bütün saflığımla başına bir şey gelmiş olabileceğinden korkuyordum.

Saat 2 olduğunda kapı açıldı ve o içeri girdi. Kalktım ve telaşla onu merak ettiğimi, bir şey mi olduğunu sordum. Bir anda içkili olduğunu farkettim. Aman tanrım… Bu benim karım olamazdı. Bana yanıt bile vermedi ve içeri gidip yattı. Sabah uyandığında konuşmak istediğimde ise, dışarıda arkadaşlarıyla içmeye hakkı olduğunu ve buna karışmamam gerektiğini söyledi.

Haklı gibi görünüyor değil mi?

Oysa karımın benim tanımadığım hiç arkadaşı yoktu ki. İçmeye de gideceksek hep birlikte giderdik. Demek ki yeni arkadaşlar edinmişti. Yani ben iyi niyetle öyle düşünmüştüm.

Karımın geç gelmeleri haftada 2’ye 3’e çıktığında bir gariplik olduğunu sezmeye başlamıştım. Ama özgür ve çağdaş düşünceli olan ben, bir hesap sorma olayına giremiyor, içim içimi yerken ona sadece, “Bari giderken haber ver de merak etmeyeyim” diyordum. Ama o, bunu bile yapmıyordu.

Bu durum birkaç ay daha devam ettikten sonra, onun olmadığı bir akşam ben de dışarı çıkmak istedim. Beyoğlu’nda karımın ve benim severek gittiğimiz bir bara gittim. Bardan içeri girdiğimde gözüm bir masaya takılı kaldı. Masada oturan kişi, nişanlılığımız sırasında karımı tavlamaya çalışan, bizimle aynı meslekten bir adamdı. Karşısında da bir kadın oturuyordu. Kendi kendime “Demek sonunda birini bulabilmiş” diyerek yürüdüm. O masayı geçtim ve karşısındaki kadının kim olduğuna bakmak istedim.

İşte o an bütün bar üzerime yıkıldı. Çünkü onun karşısında oturan kişi benim resmi nikahlı karımdı…

Sonrası basit…

Eve döndüğümüzde iyi bir kavga, ertesi gün benim evden ayrılışım ve 1 ay sonra da boşanma…

Boşandıktan sonra eve kapadım kendimi. Her akşam bir küçük rakı ve beyaz leblebiyle sarhoş oluyor, ancak öyle uyuyabiliyordum. Yapılanı bir türlü içime sindiremiyordum.

O günlerde karşıma biri çıktı. Alımlı, akıllı, sevgi dolu ve tabii ki güzel vücutlu biri…

Harika günler geçirmeye başlamıştım. Hep tek eşliliğe inandığımdan çok geçmeden ona evlenme teklif ettim. Etmez olsaydım… Bir anda onun aslında psikolojik rahatsızlıkları olan, kompleksli ve kıskanç biri olduğu ortaya çıktı. Ayrılmaya kalktığım zamansa yaptığı şey bana çok pahalıya mal oldu. Cinsel ilişkilerimiz sırasında hep ben korunurdum. Ama bir gece şiddetli bir kavganın sonucunda, tutkuyla sevişmeye başladığımızda ilk kez “Prezervatif istemiyorum. Zaten günüm de yaklaştı” dedi. Kandım. Bana hamile olduğunu ve artık evlenmemiz gerektiğini söylediğinde beynimden vurulmuşa döndüm. Bunu neden yaptın diye sorduğumda ise “Seni kaybetmemek için” deyiverdi. Resmen bir kez daha aldatılmıştım. Çocuğu aldırmaya razı ettim elbette. Ama bu olayın yarattığı yıkıcılığı anlatmama gerek yok sanırım.

Ondan ayrıldıktan sonra kısa süreli ilişkiler yaşadım. Ama vazgeçmiş değildim. Hayatımda sadece bir kişinin olmasını ve evlenmeyi düşünüyordum.

Biri daha çıktı karşıma…

Yine mükemmel başladı, mükemmel gelişti. Tam sırasında yine aynı aptallıkla evlenme teklif ettim. Üstüne bir de araba hediye ettim. Ama arabayı alan hatun ortalarda görünmemeye başladı. Üstüne üstlük benden soğuduğunu falan da gevelemeye başlayınca olay koptu…

Ve birden içimdeki canavarın harekete geçtiğini hissettim. Bu canavarın adı –her ne kadar kabullenemesem de- intikamdı.

Öncelikle acayip severken, beni piç gibi ortada bırakan bu kadına dersini vermeliydim. Hemen birini buldum. Bu onun çevresinden biriydi. Benim o kişiyle olduğum da çok geçmeden onun kulağına gitti. Ve telefonlar başladı. Hata yaptığını aslında beni hiç unutamadığını söylüyordu. Kozlar artık elimdeydi. Üstelik diğer kişiden ayrılmadan, onunla da birlikte olmaya başladım.

Tanrım bu ne büyük bir zevkti. Yalan söylüyordum. Yalan söylerken de keyif alıyordum. Birinin kulağına fısıldadığım aşk sözcüklerini, aradan bir saat geçtikten sonra buluştuğum diğerine de fısıldıyordum ve bu beni hiç rahatsız etmiyordu.

Biri daha çıktı karşıma. Onu da ikiletmedim tabii ki. Aynı anda üç kişiyle beraberdim. Trafiği idare etmek zor oluyordu ama aldığım keyif bu zorluğa değiyordu.

Artık Aldatan Adam’dım. Aldattıkça da değerleniyordum. Biri bana ‘İş çıkışı buluşalım’ dediğinde, “Gelemem, hem işim var, hem de yalnız kalmak istiyorum” diyor, bir başkasının kucağına koşuyordum. Böyle yaptıkça da “gizemli” biri oluyordum. Artık kadınların aradığı adamdım. Gizemli, kendinden emin, hükmeden, istediği zaman gelen, istediği zaman giden, bazen ortadan kaybolan, yatakta iyi bir aşık, sevgililerini iyi yerlere götüren, şık hediyeler alan…

Abarttığım zamanlar da oldu elbette. Hele bir kere kalabalık bir grup içinde 4 sevgilimi de aynı masaya oturtmuştum. (Bunun öyküsünü bir başka yazıda anlatırım). İnsanlar cesaretime inanamamıştı. Ama ben zaten onları baştan yok sayıyordum. Olsa da olurlardı, olmasa da… Bu rahatlığı hissettiğim için de korkmuyordum.

Aldatmaya devam ediyorum. Şu anda, yine 4 kişiyle beraberim. Hepsi mutlu. Tabii ki birbirlerinden haberleri yok. Ama benim bir tek şikayetim var. Bu trafiği yürütmek için iyi paraya ve zamana ihtiyaç var. Birincisiyle ilgili sorunum yok. Ama zamanım yetmiyor. Zaman sorununu da çözersem, sayıyı ikiye katlamayı düşünüyorum. Ne zamana kadar böyle devam eder falan diye de felsefik yaklaşımlar içine girmiyorum. Çünkü ben Aldatan Adam’ım ve aldattığım kadar yaşarım…

Unutmayın, size önemli bir ipucu, insanlar inanmak istedikleri şeye inanır. Gördüklerine değil…

Kaynak : Erkekadam.com (2000 yılında Demir Gönül tarafından yazılmıştır.)

Vaka Çalışması – Neden boşandım / Boşanan adam

90ların son yılında, daha 18 yaşında bir yeni erişkin olarak o dönemde kızlarla neyi yanlış yapıyorum diye kafa patlatırken elime bir kadın psikolog tarafından yazılmış, ilişkilerle ilgili bir kitap geçti. Tam hatırlamıyorum ama ismi “Sesimi Duyuyor musun?” gibi birşeydi. Bir kadından ilişki tavsiyesi kitabı okuyarak çok avantajlı bir konuma geçeceğini düşünen ben, heyecanla kitabı okumuş ve ondan sonraki 1 yılda kadın – erkek ilişkilerinde daha da dibe vurmuştum 😀 Kitap duygularınla barışık olmak, açık iletişim, ona küçük süprizler yapın tadında bir saçmalıktı.

Ulan psikolog hatun tavsiyesi bulmuşum neden dibe vurdum diye araştırırken (neden acaba?) o zaman yeni bir şey olan internette erkekadam.com çıktı karşınma. Bu site, feminizme karşı hiçbir erkek hareketinin olmadığı o karanlık dönemde bir ışık idi.

O zaman bende bilgisayar yok. Bilgisayar laboratuvarında günlerce bu siteyi okumuştum. Bu adamlar sayesinde kadın doğasını biraz anlamıştım ve bence bu site olmasa daha yeni başladığım üniversiteyi muhtemelen bakir bitirirdim.

Keşke o zaman arşiv alsaymışım. Site bugün ortada yok ve arşivini de bulamadım. Ama sitenin efsane yazarı boşanan adamın şu yazısını buldum. Çok sağlam bir yazı, bugün kırmızı hap gibi ismini koyamadan, formüle edemeden ne kadar çok kırmızı hap kavramı gösteriyor! Yine de öğreti ortada olmadığı için, üstad Boşanan Adam bile bazı şeyleri göremiyor ya da yanlış tanımlıyor. Örneğin “iyi bir insan” olduğu için acı çektiğini sanıyor “kötü olunca” değere bindiğini düşünüyor. Oysa bir mavi haplı beta olarak “kendini feda ederek femineni ne pahasına olursa mutlu etmeyi” iyilik sanıyor ve “kendi ihtiyaçlarını düşünmeyi” kötülük olarak algılıyor. Kadının neden o çekilmez dırdırcı yaratığa dönüştüğünü analiz etmiyor. Ve neden kadının tekrar canlandığının adını koyamıyor : Korku oyunu (Dread Game). Neyse bir ara bu yazının analizini de yapmak lazım.

Fakat şunu söyleyeyim; neredeyse 20 sene sonra yine okuyunca şunu anlıyorum ki eğer bir erkek yılların betalığı ile artık sınıra kadar acı çekerse, kırmızı hap kendi başına erkekte ortaya çıkıyor zaten. Hatta aslına bakarsanız, kırmızı hap öğretisi olmazsa bu öfke olarak çıkıp orada kalıyor. Oysa bugün kırmızı hap bu öfkeyi dindiriyor. Eğer o dönemde kırmızı hap olsa, bu adam muhtemelen özeleştiri yapıp yuvasını yıkmayacaktı. Bugün neyse ki internet ve bunun gibi siteler var ki, bir erkek sadece birkaç sene acı çekip işin aslını öğrenebiliyor ya da sadece öfke aşamasında takılmıyor.

Neden boşandım / Boşanan adam

Evliliğimiz boyunca karım Julide beni başta cinsel olmak üzere pek çok konuda inim inim inletmişti. Dayanabilmek için elimden ne gelirse yapmıştım. Her şeyden önce kendimi “iyi bir insan” olarak algılıyordum.

Bayağı erkeklerin tarzı “kötülüklerden” karıma yapabilmem söz konusu bile değildi. Ancak ne kadar gayret göstersem karımın içindeki mutsuzluk tabakası bağışıklık kazanan bir bakteri duvarı gibi aynı oranda kalınlaşıyordu. Yani bu mücadelede hep benden bir adım öndeydi. Evde kavga, gürültü, sinir krizleri, bayılmalar ve kıskançlıklar da gırla gidiyordu. Üniversitede tanışıp, sevişerek evlendiğim genç kız yerini hızla bir felakete terk ediyordu.

Evlendikten kısa bir süre sonra cinsel yaşantımız seyrelmeye başladı. Daha otuzuna basmamıştım ve haftada bir defa sevişmek normal sayılıyordu. “Canım her evlilikte böyle olur, ilk günlerin heyecanının tutmak kolay mı?” türünden yaklaşımlara diyecek birşey bulamıyordum.

Aradan birkaç yıl daha geçip de o günleri bile arar hale gelince nerdeyse tüm dünyamın karardığını görüyor ama hiçbir şey yapamıyordum. Modern ve iyi bir erkek olarak yapabileceklerimiz son derece sınırlıydı ya da bizi birileri fena halde böyle olması gerektiğine inandırmışlardı.

Cinsel dürtülerimi bastırabilmek için ağır sporlara ve ağır çalışmalara yöneldim. Evet, çok zaman insan bütün  enerjisini ve hırsını bu şekilde yok edebilirse belli bir huzura kavuşuyormuş. Ama işte tam “rahatladım” derken ofisteki genç bir kadının evrak verirken geliveren teninin kokusu, iskambil kağıdından dev bir şato yapar gibi kurduğunuz iç dengenizi bir anda yıkıveriyordu. Bunlar çok masum durumlardı. Hergün sekiz, haftada kırk saati omuz omuza çalışarak geçirdiğimiz hanımlardan samimi olarak ilgi gösterenler de çıkıyordu. Ama “Ah, o iyi adam olma” zorunluluğu yok mu? İşte hep oraya takılıp kalıyordum.

Bu arada karımı daha çekici görebilmek için yaptığım her hareket geri püskürtülüyordu. Yurt dışına yaptığım yolculuklardan aldığım iç çamaşırları orjinal etiketleriyle dolapta beklerken, karım her akşam rengi kaçmış aynı eski eşofman altı ve üstten ikinci düğmesi kopuk ince yün hırkasıyla yatağa girmekte ısrar ediyordu. “Çok üşüyormuş!” Ayrıca karımın incecik beli yerini yaygın bir kalçanın üzerine kalıplaşmış iri bir göbeğe, dik göğüsleri de yerlerini şimdi burada tanımlamak istemediğim başka birşeylere bırakmıştı. Arada sırada zamanın ne zalim olduğundan söz ettiğini duyup ifrit oluyordum. “Parmağını bile kıpırdatmazsan zaman sana ne yapacaktı ki?” Kendini bir mirasyedinin sorumsuzluğuna bırakmış, zararını çekmek de bana kalmıştı.

Yaşamımın en büyük hatasını yapmamın da üzerinden tam tamına on dört yıl geçtikten sonra kırk yaş bunalımının da yardımı ile gece boyu düşünmeye başladım. Artık sevişmelerimiz aydan aya bile değildi ve ben de on sekizindeki kadar (maalesef) istek doluydum. Ayrıca yatakta yaşadıklarımızın kalitesi ise sayısından da beterdi. İki ay bekledikten sonra karşıma çıkanla sertleşmediğim bile oluyordu.

Sonunda iki konuda kesin karara vardım. Birincisi bir sevgili bulacaktım, ikincisi de karımı tüm eksikleriyle sevecektim. Tipik bir körün gözlerini, bir sakatın bacaklarını seveceğiniz gibi. Ondan ayrılmayı, aradaki bir çocuktan ve şu anda hatırlayamadığım bir dolu başka nedenden istemiyordum. Karımın bu saatten sonra düzeleceğine ise zerre kadar ihtimal vermiyordum.

Ama o tamamen düzeldi ve bende ondan bu nedenle boşandım …

Ayşe ile aynı iş yerinde üç yıl kadar birlikte çalışmıştık. Orta boylu, hafif topluca, uzaktan bakıldığında kesinlikle güzel bulunmayacak bir hatundu. Benden bir yaş büyük olması dışında başından da iki evlilik geçmişti. Ancak inanılmaz bir yaşam enerjisine sahipti. Akmerkez’de onunla karşılaştığımda ofiste yaptığımız süper tatlı geyikler aklıma gelmişti. Hemen yukarıdaki kafeterya bölümüne çıkmış bir kahve içme bahanesiyle iki saate yakın kaynatıvermiştik.

Kararımı verdiğimde bulacağım sevgiliyi genç, ince, uzun, dik göğüslü bir manken tiplemesi gibi hayal etmiştim ve Ayşe dört özelliğin dördünde de bunun tam aksiydi ama ertesi gece onun yatağında bunların ne kadar da anlamsız şeyler olduklarını düşünüyordum. İlk soyunurken hiç de güzel görünmeyen o bedenden öylesine güçlü bir istek ve ateş çıkmıştı ki bir ara nefesim kesilmişti. Mecazi olarak söylemiyorum.

Gerçekten bir an nefes alamayıp ve öleceğimi sanmıştım. Bir erkeğin bu kadar şiddetli orgazm yaşayabileceği en ucuz porno romanlarında bile yazmıyordu. Bu da yetmezmiş gibi üç saat sonra bir ikincisi daha başıma gelecekti.

Çok gırgır bir fıkra duymuştum. Kadınlar manastırında genç bir rahibe koşa koşa baş rahibeye çıkar ve hıçkırıklar içinde en büyük günahı işlediğini söyler ve günahlarının affolması için bir yol göstermesini ister. Baş rahibe kızın yüzüne şöyle bir bakıp bir limon almasını, sonrada ikiye kesip bir yarısını yemesini salık verir. Genç kız sevinçle “o zaman günahlarım affolacak mı?” diye sorar. Baş rahibe acı acı gülümseyerek “Günahların affolmayacak ama yüzündeki bu salakça mutlu gülümseme silinecek ve diğer rahibeler durumu anlamayacak” der.

Gün ağarmadan ve yarım limonu yemeden eve gittiğimde Julide her zamanki yatak kostümleri ile horluyordu. Açıkçası ilk hafta bendeki değişikliği fark etmedi. Ancak bir süre sonra uyanmaya başlamıştı … Müthiş şaşırdığını hatırlıyorum. Nasıl oluyordu da dünyanın en efendi adamı böyle birşey yapıyordu. Bir süre cidden bocaladı ve sonunda karşı saldırıya geçmeye karar verip, eskiden beri uzmanlaştığı kıskançlık krizlerinden birini yapmaya kalktı. Bu durumda anteni kopmuş bir cep telefonundan daha kapalı olurdu. Konuşmanın faydasız olduğunu bildiğim için eskisi gibi ellerinden tutup onu yumuşatacağıma masanın üzerindeki ağır Murano kesme kristal kül tablasını alıp karşıdaki vitrinli dolaba fırlattım. İnanılmaz bir şangırtı koptu. Julide taş kesilmiş kalmıştı.

Aslında anasının bağırtılarına oldukça alışık olan Yeşim de odasından fırlayıp gelmişti. Çıt çıkmıyordu. “Bana kahve yap” dedim. “Orta şekerli Türk kahvesi olsun”. Gidip koltuğa oturdum ve dışarıyı seyretmeye başladım. Biraz sonra titreyen elleri ile kahveyi getirdi. Hayatımda ilk kez gerçekten “erkek” olduğumu hissediyordum. Ve son derece mutluydum. Arkamdan gelmeye başlayan minik şangırtılardan ve sessiz hıçkırıklardan cam parçacıklarının toplanmaya başladığını anlıyordum. Keyifle kahvemi höpürdettim.

Ayşe oldukça başarılı bir iş kadınıydı. Toplantılarıydı, seyahatleriydi derken haftada iki üç kezden fazla beraber olamıyorduk. Bu da benim son derece işime geliyordu. Bir yandan Julide’ye acıyordum ve her ne kadar bu duruma düşmemizde yüzde doksan onu sorumlu tusam da içim biraz eziliyordu. Cinsellik bu kadının içinde yoktu. Allah vermediyse onun ne kabahati olabilirdi ki. Julide ile beden evliliğimiz zaten yıllar önce tükendiğine göre, belki şimdi aynı çocuğu paylaşan iki eski dost olarak güzel şeyler yapabilirdik.

Ayrıca ben onun başka konularda başarılı olması için elimden geleni ortaya koymakta kararlıydım. Çok hoş bir döneme girmiştim. Cinselliği inanılmaz keyifli bir şekilde yaşıyordum. Evde hır gür çıkmıyordu. Kör bir göz gibi Julide’ye bakan camsız büfe sanki her türlü kavgayı önleyen bir tılsım görevi üstlenmişti.

Bir gece Julide yaralı bir çocuk gibi yatakta sokuldu. Onun bu haline dayanamamıştım. Eski üniversite günlerindeki gibi birlikte olduk. Ne iri göbeğine, ne yaygın kalçasına ne de sarkık göğüslerine baktım. Bir insanın cinsel sıcaklık istemesinin ne kadar doğal birşey olduğunu biliyordum. Kızımın annesi bunu benden talep ediyorsa almaya da hakkı olmalıydı. Benden bağımsız olarak bedenim de böyle düşünüyordu.

Daha sonra evde başka garip olaylar başladı. Sürekli birlikte olduğu kız arkadaşları sanırım ciddi bir taktik savaşı içine sokmuşlardı. Koca, her türlü istilacı güce karşı, tüm silahlarla savunulmalıydı. Julide on yıldır tüm ısrarlarıma karşın gitmeyi reddettiği jimnastik salonuna yazıldı.

Moron gibi yediği tatlı ve çikolatalar alınmaz oldu onun yerine ne kadar sebze meyve varsa dolabı doldurdu. Mahallenin dandirik kadın berberi yerine ciddi bir güzellik salonuna taşınılmaya başlandı.

Beli gittikçe inceliyor, gelişen omuz kasları göğüslerini çok daha diri taşıyordu. Kafkanın Metamorfoz’unu okumuş muydunuz? Sanki bu sefer onun tersi yaşanıyordu : bir hamam böceğinden harika bir insan çıkıyordu. Bu arada son bir değişiklik daha meydana gelmişti. Julide yatakta dişi panter kesilmişti. Her akşam üstümden inmiyordu. Yorgun olmam falan bahane değildi. Sanki bedenimle ayrı bir anlaşması vardı, onlar ikisi olayı koparırken ben içerden dehşet içinde olanı biteni izliyordum.

Bu arada Ayşe’ye gidişlerimde de herhangi bir azalma olmuyordu. Onun hem sohbetini hem de yatağını özlüyordum. Ancak yirmilik bir delikanlıyı bile kanırtacak bu durumunda sonsuza kadar sürmesi biraz zor olacağa benziyordu. İyi bir tedbir olarak aklıma Taocu seks geldi. Bilirsiniz bu öğretide erkekler boşalmazlar ve istedikleri kadar cinsel eylemde bulunabilirler. İkisi de yemedi. Her sevişmenin muhakkak sular sellerle “tapulanması” gerekiyordu. Sanki ruhumun anahtarı bu sularda gizliymiş gibi ikisi de boşalmamı istiyordu, hatta şart koşuyordu.

Birgün içimde birşey aniden “cırt!” diye yırtıldı. Julide’den inanılmaz nefret etmeye başladım.

Yaşantımın en mutlu olması gereken on küsür yılını kezzaba çevirmişti ve bütün bunlar ben “iyi bir insan” olduğum için başıma gelmişti. Ne zaman ki kötü olmuştum, bir anda her servis önüme sunulmuştu. İlgi, sevgi, seks, bakımlı ve güzel bir vücut, huzurlu bir yuva, ancak ben daha kötü bir adam olduktan sonra bana verilmişti.

Onca yıl sonra özverilere lanet ediyordum. Julide’nin ondan bana sağladıklarının yarısını alabilmek için yıllarca yalvarmıştım ama ağrıyan başlar, sinir krizleri, üşüyen, yağlı ve isteksiz bir vücuttan başkasına ulaşamamıştım.

Julide o akşam da şehvetle üstüme çıktı. Bedenime lanet ediyordum. Gene sertleşecek, gene yüreğimin istemediği bir sürü saçmalık yaşayacağım derken garip birşey oldu : Bu kez bedenim benden yana durdu. En azından teorik olarak erkekler her kadınla yatabilirler. Doğa onları böyle bir özellikle donatmış. Erkeğin vücudunun bir kadını sürekli reddetmesi ise çok ender olabilen bir durumdur ve bence kadına yapılabilecek en ağır hakerettir. Julide bildiği tüm hünerleri gösteriyordu ama “tık!” yoktu. Bense “Aslan evladım benim” diye içimden şarkılar söylüyor, methiyeler düzüyordum.

O geceden sonra bir daha Julide ile sertleşmedi. Kısa bir süre sonraysa içimdeki duygular dayanılmaz bir hale geldiğinden henüz dostça kalabileceğimiz bir aşamada evliliği bitirdik.

İşte, uzun yılların sadık, evli adamı böyle Boşanan Adam oldu …….