“Alfa erkeğin bir numaralı özelliği, gülümsemedir. Bir yere girdiğinizde gülümseyin. Bir kulübe girer girmez, oyun başlar. Ve gülümseyerek, her şeyi yoluna koymuş, eğlenceli biri gibi görünürsünüz, bir şey olabilmiş biri gibi.” – Mystery, Alfa erkeğin 6 karakteristik özelliği
Hayat oyunu gibi bağlamı kullanarak hareket ettiğiniz oyunlarda, yürüme davetiyesi sonucu göz temasında ya da genel olarak konuşma esnasında gülümsemeniz çok önemli. Özellikle beğendiğiniz bir kadından yürüme davetiyesi gördüğünüzde, o gözlerini kaçırmadan gözlerinizi kaçırmamanız ve gülümsemeniz sonucu eskiden açılmayan birçok kapının size açıldığını, kadınlarla tanışma konusunda sizi çok ilerleyeceğinizi göreceksiniz.
Yürüme davetiyesinde göz temasını daha önce birkaç yerde anlatmıştık. Beğenebileceğiniz bir kadın ile göz göze geldiğinizde, gözünü kaçıran ilk siz olmayın. Kadın genellikle yürüme davetiyesi atıyor olsa bile 2-3 saniye içinde gözlerini kaçıracaktır. Ama ilk kaçıran siz olmayın. Ya da bir kıza yürürken gözlerine bakın, size bakmıyor olsa bile. Size bakmaya başladığında da gözlerinizi kaçırmayın.
(Bu arada göz temasını koruyun derken psikopat gibi saatlerce kadının gözünün içine bakmayın tabii ki. Her defasında 15-30 saniye arası – siz konuşurken daha uzun -göz teması kurmanız yeterli. Sürekli bakarsanız içine düşüyor gibi olursunuz ya da arıza biri gibi görünürsünüz. Genelde o gözünü kaçırdıktan bir süre sonra sizin de gözünüzü kaçırmanız yeterlidir)
Ve gülümseyin. Gülümsemenin iki fonksiyonu var. Birincisi, gülümseme genellikle kendine güven gösterir. Beta erkekler, kadınlarla başarısız erkekler genellikle gülümsemezler ya da suratlarına, ne kadar iyi çocuk olduklarını ispatlamaya yönelik, tedirgin bir gülümseme yapışır. Benim gülümsemeden kastım, Daniel Craig’in James Bond tiplemesinde gayet güzel sergilediği, dişlerini göstermeden yapılan ve neredeyse belli belirsiz gülümseme.
Tabii gülümsemeye alışık değilseniz, gülümseyeyim derken şu aşağıdaki gibi dişleri göstererek pişmiş kelle gibi sırıtmayın.
Arnold değil, Daniel. Tamam mı? Burada anlaştıysak devam.
Şimdi gülümseyerek göz temasını koruduğunuz zaman, kadına da sizin yörüngenize girmesi ve hatta konuşma başlatması için cesaret veriyorsunuz. Yörüngenize girmesinden kastım, eğer uzaktaysa ve sizin ona yönelme şansınız yoksa, göz teması ve gülümseme ile “benimle konuşmak istiyorsan, gel yanıma” mesajı veriyorsunuz. Normalde yanınıza gelmeyecek kadın, bu şekilde yanınıza gelebiliyor. Mesela şurada anlattığım hayat oyununda, kadına gitmem pratik değil ama göz teması ve gülümseme ile o bana geliyor. Gülümseme ve göz teması olmasa, buna cesaret edebilmesi çok zor.
2003-2004 civarı Michael Abi’nin şimdi olmayan blogunu uygulamaya başladığımda daha önce çok karşılaşmadığım bir şey olmaya başladı (gülümse artı göz temasını oradan değil, SoSuave’den de öğrenmiş olabilirim ama şimdi hatırlamıyorum). Kadınlar benimle konuşmaya başladılar. Hergün ve hatta her hafta değil ama fark edeceğim sıklıkta. Bu kadınlarla genellikle çok kısa bir göz teması kuruyordum ya da sadece kendi gündelik hayatımda suratıma gülümseme yapışıyordu. Gelip ye beni demiyorlar tabii ki (bu yaşımda bile hala bu konuşmalar oluyor) ama mesela süpermarkette bir şey alırken yanımda duran kadın, elimdeki peynire bakıp “o peyniri çok severim” diyebiliyor. Ya da uçakta yanıma düşen kadın konuşma başlatabiliyor. Hemen heveslenmeyin, bu kadınların en az %60’ına bir çekim duymuyorsunuz ama arada konuşulmak da güzel bir şey.
Bu arada şunu da söyleyeyim, Türkiye’de kızlar bu konuda oldukça girişkenler. Yani ulaşılır, en azından bir söz söyleseler terslenmeyeceği belli bir erkekle, eğer beğenirlerse konuşma açıyorlar. Biliyorum ezici çoğunluğunuz bunu hiç deneyimlemedi ki 24 yaşına kadar bana biri söylese inanmazdım ama böyle bir şey var. 24 yaşında birden tipim büyük ölçüde değişti de bunu deneyimlemeye başlamadım tabii ki. Eski somurtkan, gülümsemeyerek cool olmaya çalışan, yürüme ve reddedilme korkusunu poker surat arkasına saklamaya çalışan biri olmaktan çıkmam ile bu deneyim başladı.
Gülümseme, özellikle kendine güvenli bir şekilde yaparsanız, sizi hem daha çekici hem de daha ulaşılabilir yapacaktır. Göz teması ve gülümseme sizi aynı zamanda sosyal açıdan başarılı biri gibi gösterecektir. Aslına bakarsanız, bu çeşit bir gülümseme ve göz teması, sizin sosyal olarak başarılı olmanızın önemli bir öğesi. İş, arkadaş veya aktivite çevresinde yukarı çıkmanız için önemli bir anahtar.
Gülümseyin. Karnınız acıksa, kedinizi yeseniz ve tüm şehir size küsse bile, hadi sıkıyorsa gülümse demeyin. Gülümseyin.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Yazı için teşekkürler Mahmut abi. Galiba bu siteden indirdiğim kitaplardan birinde yazıyordu: Kızla buluştuğunuzda devamlı pişmiş kelle gibi sırıtmayın, bu bir muhtaçlık belirtisidir ve kızı ödül gibi gördüğünüzü ve onunla birlikte olmaktan ne kadar çok mutlu olduğunuzu gösterir. Buluşma boyunca devamlı sırıtmayın. Her şeyin ortası en iyisi.
Gülümsemenin faydalarından en önemlisi bazen tek kelime bile konuşmaya gerek kalmadan gerekli mesajı karşıya iletebilmemizi sağlamasıdır.
Ahahahahah aylar önce blogda Mahmut Abiye söyle bir soru sormuştum; Abi bir kıza ne kadar mimik vermeliyiz? Mesela gülerken dişleri göstermelimiyiz?
Mahmut abi sanırım şöyle bir cevap vermişti; “Bu kadar detaylarda boğulmayın, yok şu kadar açıyla güleceksin, 12 diş göstermeden olmaz 😀 . Bunlara takılmayın”.
Mahmut abi sayesinde o zamandan bu zamana detaylara takilma hastalığından kurtuldum ( kızlara yürüye yürüye…)
Şimdi buradaki yazıyı okuyunca aslında ileri görüşlü bir soru sorduğumu fark ettim. 😀
arkadaşlar Gülümsemek kadar ilgi çekici ve Pozitif bir davranış yok. gittiğim her yerde gülümserim, bu sebepten dolayı herkes de benimle tanışmak istiyor neden mutlu olduğumu merak ediyorlar , Cana yakın biri olduğumu düşünüyorlar ve neredeyse Tanışmalarımın %80 sırf güldüğüm için oluyor O kadar BÜYÜK ve etkili. Arkadaş ortamımın en büyük gelişme sebebi. KESİNLİKE BOL BOL GÜLÜMSEYİN. güzel yazı hocam sabitlenmeli.
savaş cebecinin de böyle bir sözü var. hep aklımda. “cool olmaya çalışırken kendinizi kasıp sert görünüyorsunuz sonra insanlar sizden kaçıyor, böyle bir insanla kimse konuşmak istemez, gülümseyin sıcak olun ” tarzı birşeydi.
özellikle benim için çok faydalı bir tavsiyeydi çünkü hayatım boyunca içimdeki sosyal yokluğu gizlemeye çalışacağım diyerek güya “cool” olmaya kasıyordum.yalnız burada gerçekten cool olmak kötü birşey değil, sıkıntı buz gibi odun gibi durup, insanlara karşı bir kalkan tutmak. benim sorunum buydu, biraz daha güleryüzlü olmaya başlayınca ne kadar rahatladığımı hissettim
Abi ben de hayatım boyunca somurtkan takılıyordum, kasıntı olmak için default modum buydu yani, biri çok komik bir şaka yapmadıysa gülmezdim. Gülümsemenin önemini öğrendim ve kullanmaya başladım ama fake gülümsemeyle samimi gülümsemenin arasında gidip geliyorum. Bazen çok fake oluyor ve şapşal duruyorum. Ayrıca dişlerimle alakalı özgüvensizliğim var onun için para biriktiriyorum beyazlatmak için. Bana önerebileceğin bi tavsiye var mı
Gülümseme zaten dişlerini gösterneden yaptığın bir şey. Onun harici gülümsemeyi ayna karşısında çalışabilirsiniz.
Cool bir şekilde gülümsemeyi en iyi yapan adamlardan birisidir bu abi
şimdi gülümsemeyle ilgili yazı paylaşıldı ya herkes “mükemmel ” şekilde gülümsemeye çalışacak olmadığını düşündüklerindeyse modları düşecek.alt tarafı bir gülümseme işte amk bunu da kağıt kalem alıp çalışacak değilsiniz
Çok güzel yazı olmuş. Yazıyı okurken aklıma David Addison’un gülümsemesi geldi. Mavi ay dizisini izlemeye başladım. Abimiz neymiş öyle ,burada bahsedilen bazı konular için çok iyi bir örnek .
Arnold un pişmiş kelle gibi sırıtması 😀 Mahmut abi ben bazen yabancı ortamlarda metro vss kendimi zor tutuyorum bu olumsuz bir şey mi gülesim geliyor
Joker misin kardeşim 😂
Bende onun gibi duygusal bir travma yaşadım hemde uzun bir süre.Ama acı bittikten sonra zayıf insanları koruyorum.Sadece zorbalara ve bana ihanet edenlere acımıyorum.Çok uzun bir süre acı çektim hem asperger sendromu hem düşük düzeyli otizm hemde yoğun anksiyete ile boğuştum.Öyle birşey ki sağlık doktorlar bile yardımcı olamıyor.Allah kimseyi sınamasın çok zor.Fiziksel hastalıklarda en azından sorunun nerde olduğunu biliyorsun ancak psikolojik hastalıklarda o an ki duygu durumuna göre savruluyorsun,boğuluyorsun ama yardım eden yok.Bu hayatta sadece kendi kendini kurtarabilir insan..Sırtını kendine yaslayacaksın.
Çok güldüm buna ya 😀 ben de arkadaşlarımla buluşurken falan ilk gördüğümde çok gülüyorum sebebini çözemedim 😀
Sitede okuyup bu kadar hızlı sonuç aldığım bir etken daha olmadı. Asık suratımı sözde maskülen sanıyordum. Kadınlar oturacak başka yerler olmasına rağmen yanıma oturmak istiyorlar , çekinmiyorlar. Çok rahat muhabbet de başlatabiliyorum bu sayede. Teşekkürler Mahmut Abi.
YD atan kızla tanıştığımda ilgisi çok yüksekti fakat bilinçli olarak bir şey yapmama rağmen ilgisi azaldı ben de ilgisi düşük diye saldım birkaç hafta sonra durumu anlayınca yd bombardınına tuttu. Boşta olduğumdan karşılık verdim yine aynı şeye döndü bu sefer tamamen soğudum ama kız daha da peşime takıldı. Bu kızın sorunu nedir? Kızı artık istemiyorum ama merak ettim açıkçası.
Kızı artık istemiyorsan, kızın sorunu kızı ilgilendirir diyeceksin. Merak falan geç bunları. Erkek adam böyle şeyleri merak etmez.
yd atmak ne demek?
Bkz. Yürüme davetiyesi
Yorumlarda abi maskülen erkek gülüşü nasıl olacak diye soran arkadaşlar için bir örnek
Ahahhahaha bi gülümsemeyi de bu kadar komplike hale getirmeyin beyler
Kadinlarla konusamiyorum ya gercekten. Acayip kasinti oluyorum. Kasiyorum kendimi. Karsilikli bakismalar ve gulumsemeler olsa dahi gidip me dicegimi bilemiyorum. Bi kiz konusmaya calisti mesela gecen gun boş bir şey için soru sordu. Ciddi bi sekilde cevap verdim sanki resmi bi kurumdaki gorevli gibi o an mimiksiz ve duz bi tavirla. Neyse gidip geldi tekrar bi goz goze geldik bir seyler soyledi yine, yutkundum ve aa oyle mi, guzel deyip devam ettim icten ice istiyorum tabi ama donup kaliyorum, genel olarak rahat gozukuyorum ama baykus gibi duruyorum diyalog icerisindeyken. Bi iki defa denk geldik yine, gulumsuyoruz birbirimize ama gidip konusamiyorum ne… Read more »
Aşırı çekingensin ve bu kadarı normal değil. Sıkıntı var yani.
Mahmut abi arkadaş kadar değil de ben de normalde rahat eğlenceli bir insan olmama ve kızlarla da iletişimde olmama rağmen bir kız atıyorum meraba diyip bir şey sorduğunda katı ve mimiksiz ve soğuk bir hale bürünüuorım otomatik olarak ve bu da o kızlarla iletişimimi kötü etkiliyor. Hatta kestirip atıyor gibi olıyorum. Ama bunu vücudum otomatik yapıyor. Bunu nasıl aşıp düzeltebilirim?
Çoğu erkek öyle zaten özel bir durum yok. Bildiğin reddedilme, onaylanmama korkusu. Bu sitede anlatıldığı gibi, herkes gibi buna rağmen yürüyüp, kendini zorlayıp bu korkuyu atman lazım.
Mahmut abi kadinlara yurumede reddedilmek korku yaratmiyor da, reddedilen erkek yaftası yemek korku yaratıyor bünyede genel olarak ,ben bu yuzden çekiniyor olabilirim
Kadınların birbirini bilmediği geniş çevrede yürüyeceksin.
Abi bugün hayatımdaki ilk daygame’i yapmaya çalıştım. Kız otobüse binince ayakta iken bir bakış attım kız kafasını çevirdi sonrasında tekrar bakış attım ve kız yanıma geldi oturdu. Kendi kendime “bu kızla konuşmalısın lan” dedim. Kolundaki saat dikkatimi çekti “Saatin güzelmiş, umarım bir araba parası vermemişsindir” dedim. Kız tebessüm ederek yok dedi. Zinciri değişikmiş dedim evet ama şurası çıkmaya başladı diye gösterdi ben de güçlü kolunu taşıyamamıştır dedim sonra düşününce bu ne saçma bir cümle diyorum. Anladım ki arkadaş edinmeye çalışıyormuş gibi davranmalıyım. Rahat ve eğlenmeye çalışır gibi esprili bir dil gerek.
ben de güçlü kolunu taşıyamamıştır dedim sonra düşününce bu ne saçma bir cümle diyorum. Evet saçma ama önemli değil. Alışana kadar biz neler saçmaladık. Önemli olan göz teması ve yanına gelen kıza muhabbet açman. Çoğu erkek için çok zor bir şey özellikle başlangıçta.
Sondaki Sezen Aksu göndermesi ile yazının anlam ve önemini hissettiren bir tebessüm aldı suratımı.
“Eski somurtkan, gülümsemeyerek cool olmaya çalışan, yürüme ve reddedilme korkusunu poker surat arkasına saklamaya çalışan biri olmaktan çıkmam ile bu deneyim başladı.” Ahh ahh… yirmilerimin başından beri poker suratı havalı zanneden ben, son zamanlarda güler yüzlü olmanın ve pozitif bir ruh hali içinde olmanın inanılmaz bir getirisi olduğunu fark ettim. Hiçbir şey yapmasam bile insanlar bana saygı duyuyor, hatta beni memnun etmek için iltifat ediyorlar ya da mesela bir esnaf içecek bir şey ikram etmek istiyor. Ben bu siteyi ve kırmızı hap’ı keşfettiğimde çoook yanlış anlamışım bir takım şeyleri. Yaşadıkça ve tecrübe ettikçe daha çok içselleştiriyor insan, ne kadar erken… Read more »