Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi

Toksik ilişkiler - narsist ve borderline kişilik bozukluğu
E – Kitap – 128 Sayfa – PDF & EPUB

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Kitaptan ücretsiz okuyabileceğiniz 3 alıntı:

Bu kitabı  bir çeşit önleyici ilaç olarak, özellikle de bu tür kişilik bozukluğuna sahip partnerlerle henüz karşılaşmamış ya da farkında olmadan böyle biriyle beraber olan insanlara rehber olması için yazdım.  Zira bu çoğunluk, özellikle kırılgan narsist ya da borderline gibi başta harika davranan kişilerle karşılaştıklarında, bir cennet bahçesine düşmüş gibi sarhoş oluyorlar ve aslında mayın tarlasında yürüdüklerini anladıklarında ise bu işten geçici de olsa hasarsız çıkma ihtimalleri oldukça azalıyor. Daha da kötüsü, bu tür kişilik bozukluklarına sahip partnerler, kurbanlarında uyuşturucu bağımlılığı etkisi yaratıp hayatlarını mahvedebiliyorlar.

Narsist, borderline, sosyopat gibi yüksek derecede zehirli insanların üzerinde bir uyarı etiketi olmalı ama maalesef yok. Uzun süredir yaptığım görüşmelerden ve okuduklarımdan çıkardığım, çoğu insan bırakın ilişkiye girerken kiminle dans ettiklerinin farkında olmayı, partnerleri tüm zehirleri ile hayatlarını darmadağın ettikten sonra bile başlarına ne geldiğinin farkında olmuyorlar. Örneğin eski sevgilimi nasıl geri kazanacağım diye bana danışan ama konuşmanın sonunda geri kazanmayı bırak eski sevgilisinden cüzzamlıymış gibi kaçması gerektiğini anlayıp şok olan kaç kişi ile karşılaştım hatırlamıyorum bile.

Kadın erkek ilişkilerinde bir başarı yakalamaya başlayan birçok erkek, tecrübesizliğinden ve başarının verdiği sarhoşluktan, daha yolun başından böyle zehirli bir kadının eline düşebiliyor ve yıllarını kaybedebiliyor. Zira zehirli kadınlar özellikle ilişkinin başlarındaki aşk bombardımanı evresi ile, normal bir kadında hissedemeyeceğiniz bir haz veriyorlar. Bu da toplumda kişilik bozukluğu olan insanlar azınlıkta olmasına rağmen, kadınlarla belli bir başarı yakalayan erkeklerin olması gerekenden çok daha fazla oranda zehirli bir kadınla ilişkiye girmesine neden oluyor.

Kitabı Türkiye içinden edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabı Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Payhip ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

İçindekiler

Narsist Kişilik Bozukluğu 7
Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir? 8
Büyüklenmeci Narsizm ve Kırılgan Narsizm 10
Narsist mi Yoksa Bencil mi? 13
Narsist ile İlişki 18
Bir narsist ile olan ilişkiyi, normal bir ilişkiden ayırt etmenin yolları 19
Kırılgan Narsist Bir Kadınla Olduğunuzu Gösteren Kırmızı Alarmlar 23
Kırılgan Narsist Kadınların Kullandıkları Temel Toksik Taktikler 27
Aralıklı pekiştirme (intermittent reinforcement) 28
Kırılgan narsist bir erkekle olduğunuzu gösteren kırmızı alarmlar 34
Partnerinizin Gerçek Bir Narsist Olduğunu Gösteren İpuçları 40
Narsist İstismar Döngüsü 43
Partnerinizin Gerçek Bir Narsist Olmadığını Gösteren İpuçları 44
Partnerinizin Narsist Olup Olmadığını Anlamanıza Yardımcı Olacak Testler 47
İlişkinin Gidişatını Yavaşlatma Testi 47
Kırmızı Çizgi Testi 48
Kendisi Hakkında Konuşma Testi 48
Eleştiri Testi 48
İlişki Geçmişlerini Sormak 48
Bir Narsist Sizi Narsist Olmadığı Konusunda Nasıl Kandırır? 49
Tüm kadınlar Narsist mi? Narsist Mıknatısı mısınız? 51
Yineleme zorlantısı – Repetition compulsion 54
Bir Narsist Mıknatısı olarak “İyi” Çocuk / Efendi Erkek 56
Bir Narsist İle Travmatik Bağlanma Kurduğunuzu Gösteren İşaretler 59
İleri Seviye Narsist Manipülasyonu: Gaslighting 62
Gaslighting Nedir? 63
Size Karşı Sosyal Kanıt Kullanmak 64
Hafızanızla Oyun Oynamak 65
Algı ve Yorumlarınızı Geçersiz Kılmak 67
Utanç Yansıtması 68
Gaslighting yapıldığını nasıl anlarsınız? 69
Bazı Gaslighting Örnekleri 70
Narsistin Partnerini Ailesinden Koparması 71
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu 77
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu Nedir? 78
9 Sınırda Kişilik Bozukluğu Kriteri 80
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğunun 4 Alt Tipi 83
Cesaretsiz (Discouraged) Tip Borderline 84
Dürtüsel (Impulsive) Tip Borderline 85
Huysuz (Petulant) Tip Borderline 86
Kendine zarar veren (Self Harming) Tip Borderline 87
Borderline İle İlişki 89
Partnerinizin Borderline Olduğunu Nasıl Anlarsınız? 90
Borderline Kız Arkadaş 95
B Kümesi Kişilik Bozukluklarının Altın Çocuğu 99
Borderline Kadın İle İlişkinin Evreleri 100
Narsist mi Yoksa Borderline mı? 106
Narsist/Sınırda Kişilik Bozukluğu İlişkileri Bitirmek 112
Kişilik Bozukluğu Olan Partnerin Zehirinden Arınma 113
Zehirli İnsanlara İkinci Bir Şans Vermeyin 119
Narsisti Affetmek Neden Her Zaman Geri Teper? 121
Narsistin Sizi Yeniden Elde Etmek İçin Kullanacağı Taktikler 125

Anahtar kelimeler: zehirli ilişkiler, toksik ilişki, narsizm, narsist kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu, sınırda kişilik bozukluğu, ilişkiler, kadın erkek ilişkileri, ilişki sorunları, psikoloji

 

Narsistin Partnerini Ailesinden Koparması

Bu yazı, Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberi kitabından alınmıştır.

Narsist karısı tarafından yetişkin bir erkek olan oğlundan koparılan bir annenin hikayesiyle başlayacağız.

“Oğlum son 1.5 yıldır, sizin kırılgan narsist kadın tanımınıza neredeyse tamamen uyan bir kadınla evlendiğinden beridir, çok büyük sıkıntı çekiyorum. Onunla evlenir evlenmez, tüm ailemizle iletişimini kesti. Anne babasıyla, kardeşleriyle, büyük anne ve babalarıyla ve hatta canından çok sevdiği 14 yaşındaki kardeşiyle bile iletişimi kesti. Sadece bizimle değil, çocukluk arkadaşları ile ve en yakın arkadaşlarıyla da iletişimi kesti.

Bugün onun doğum günü. 31 yaşına basıyor. Onu düşünmeden duramıyorum. Bir kart gönderdim ama bu karta cevap vermeyeceğini biliyorum. Eşi onu, sadece eşinin ve eşinin ailesinin çevresinde olacak şekilde herkesten izole etti.

Oğlum yıllar süren kısırlık tedavisinden sonra doğan ilk çocuğum. Çok isteyerek yapılan ve her zaman çok sevilen bir çocuktu. Bunun bizim başımıza geleceğini asla düşünemezdim. Bunun olduğuna hala inanamıyorum.

Evet kırılgan narsist bir partnerin, bir yetişkini ailesinden nasıl ayırdığına bakacağız. Ayrıca bir narsist tarafından kapana kısılmış sevdiğiniz birinin, ailesine ve sevdiklerine yabancılaştırılmasını engellemek için kullanabileceğiniz tek silahtan da ve eğer bu başınıza gelmiş ise korkularınızla nasıl başa çıkabileceğinizden bahsedeceğim.

Burada yetişkin bir erkeğin, kırılgan narsist bir kadınla evlendiği senaryoyu ele alacağım ama kurbanın kadın ya da erkek olması fark etmeksizin, olay büyük oranda aynı gelişir. Tabii ki kişiden kişiye değişiklikler olabilir ve her kural herkes için geçerli değildir ama olay genellikle şimdi anlatacağım şekilde gelişir.

İlişkilerinin başında kendisi ile tanıştığınızda, narsist partner çok tatlı biridir. Erkek arkadaşının bulabileceği en iyi partner olduğunu herkese inandırmak için büyük bir çaba gösterir. Buna, sizinle ve tüm aile ile çok iyi bir ilişkiye sahip olmak istediği konusunda rol yapmak da dahildir. Oğlunuzun narsist ile olan ilişkisinin aşk bombardımanı aşamasında, narsist büyük bir oyunculuk sergiler. Neredeyse kusursuz görünmek için çok büyük çaba harcar ve kimsenin asıl yüzünü görmesini istemez. Siz onun asıl yüzünü görebiliyor olsanız bile, henüz ailenizdeki diğer bireyler neyden bahsettiğinizi bilmezler ve onun gerçek yüzünün farkına varmazlar. Bu aşamada kendi başınıza kalırsınız, “bazı şeyleri ben mi abartıyorum?” ile “diğerleri neden göremiyorlar” düşünceleri arasında gider gelirsiniz.

Narsist genellikle erkeği evlilik ya da hamilelik ile kilitleyene kadar çok iyi davranmaya devam edecektir. Ama maskesinin düşmesi çok daha erkenden olabilir. Buradaki gerçek kriter, kırılgan narsist kadının, erkeğin boyunduruğu altına girdiğini, onu kaybetmekten korktuğunu görmesidir. Bu olduğunda, maske düşer ve narsist kadın, aile bireyleri üzerinde çalışmaya başlar, özellikle de yakında kaynana olacak aile bireyine yönelirler. Zira muhtemelen oğlan üzerinde en çok etkisi olan kişi oğlanın annesidir ve narsist kadın, erkeğin annesini bir numaralı rakip olarak görür. 

Narsist kadın, erkeğin annesini hafif hafif aşağılamaya, duyarlı olduğu noktalardan hafif hafif vurmaya ve çatışma yaratmak için fırsat kollamaya başlar. Narsist kanserin ne kadar öldürücü olduğuna bağlı olarak bu çatışmalar basitten çok şiddetliye kadar değişirler.

Bu kısım oğlan annesine ama kurbanın kardeşi, akrabası ya da yakın arkadaşı tarafından da kullanılabilir: Eğer oğlunuz narsist partneri tarafından cezalandırıldığı bir durumda tavsiye için size gelirse, ne diyeceğiniz konusunda çok ama çok dikkatli olun. Dürüst davranmayı ve oğlunuzun durumu bir an önce görmesini istiyor olabilirsiniz ama bu tam olarak da narsistin istediği şey! Zira siz oğlunuzla konuştuktan sonra oğlunuz eve gidecek ve evdeki narsist de oğlunuza söylediklerinizi kullanarak oğlunuzu manipüle edecek. Yani narsist, sizin ona karşı olduğunuz ve onları ayırmak istediğiniz konusunda güçlü bir kanıta sahip olacak ve bunu kullanarak oğlunuzu size karşı dolduracak.

Peki yetişkin bir erkek olan, böyle bir ilişkiye hapsolmuş ve istismar edilen oğlunuz size gelip tavsiye istediğinde nasıl bir tavsiye vereceksiniz? Birincisi, ona ne düşündüğünüzü söylemeyin. Bunun yerine onun ne düşündüğünü sorun ve söylediği tüm negatif şeyleri, içgüdülerine güvenmeleri gerektiğini söyleyerek onaylayın. Ya da bu şekilde negatif şeyler söylediğinde “bence bu kız hakkında tamamen haklısın” deyin.

İkincisi, eğer en iyi arkadaşı, onun olduğu durumda olsaydı, ona ne tavsiye verirdin diye sorun. Ve üçüncüsü de, bu tavsiyeye dayanan kendi planını oluşturmasında ona yardımcı olun.

Yani ona direkt tavsiye vermek yerine, onun kendi tavsiyesini vermesine ve bunun üzerine de bir plan inşaa etmesine yardımcı olun. Ama eve gider gitmez narsist tuzağa yeniden düştüğünü görürseniz şaşırmayın. Narsist kadın, erkeğin sadakatinde ufacık da olsa bir değişim sezdiğinde, onu yeniden büyüsü altına almak için elinden gelen her şeyi yapar. Ve sonra da büyük ihtimalle erkek size gelerek onu savunan bir hikaye anlatır.

Kapalı kapılar ardında narsist sizi sürekli alçaltıp küçümserken, oğlunuzu da sizinle ya da aslında onu manipüle etmesine engel olacağını düşündüğü başka herhangi biri ile zaman geçirmek istediği için alçaltıp küçültmeye devam eder. Narsist bu aşamada sizden ve ailenizden uzak durmaya başlamış ve sizin de onları ziyaret etmenizi engelliyor olabilir. Narsist kadın bu süreç boyunca, oğlunuzu manipüle etmeye çalıştığınız konusunda onun beynini yıkamak için sürekli olarak manipülasyon yapar.

Narsist kadın partnerinin zihninde ailesine karşı yeterince şüphe oluşturduğunu düşündüğünde, partnerinin ailesini daha büyük bir çatışmaya girmek için tahrik eder. Oğlunuzu taraf seçmeye zorlamak için bu büyük çatışmaya ihtiyacı var. Tabii bu aşamada oğlunuz artık tamamen onun büyüsü altında ve siz de filmin bariz kötü adamısınız.

Bu çatışmayı çözmek için gösterdiğiniz tüm çaba, narsist tarafından kontrol ve manipülasyon hilesi olarak görülür. Kapalı kapılar ardında narsist kadın oğlunuza, sizin toksik ve narsist biri olduğunuzu, bunu görememe sebebinin sizin ve tüm ailenizin onu manipüle etmeniz olduğunu söyleyip durur.  Narsist kadın bu süreçte, ne kadar desteksiz de olsa, sizin manipülasyonlarınızı kanıtlamak için kanıtlar ortaya atar. Arada yalandan çatışmayı çözmeye çalışıyor gibi görünebilir ama söylediğiniz her şeyi, onları ayırmak için sinsi planlar yaptığınız yönünde oğlunuza gösterilecek birer kanıt olarak kullanır.

Bu aşamada narsist partner ve erkek, erkeğin ailesinden uzak dururken, kadının ailesi ile daha fazla zaman geçirmeye başlayabilir. Yüksek derecede narsist bir kadının kendi ailesi ile de problemleri olabilir ve bu durumda erkeği hemen herkesten izole eder. Ama eğer ara sıra görüşmenize “izin verse” bile, oğlunuzun sizinle yalnız görüşmesine izin vermez. Genellikle erkeğe, ailesinin istismarından ve manipülasyonundan korunmak için, her zaman kendisine yakın olmasını söyler. Bu aşamada erkek henüz bir taraf seçmedi ise, “ya ben ya onlar” tercihine zorlanır. Narsist kadın ailesinden gelen “istismara ve manipülasyona” izin vermeye devam ederse, onu terk etmekle tehdit eder. 

Erkek sizin manipülatif ve istismarcı olduğunuza tam olarak inanmasa bile, seçim yapmaya zorlandığı için çok zor bir durumdadır. Erkek bu seçimi yaptıktan sonra, narsist kadın tarafından sadakatini sürekli olarak ispatlamaya zorlanır. Sizinle aralarına daha fazla sınır çizer ve oğlunuza bu sınırı korumayı dayatır. Erkeğe kendisini, sizin gibi canavarlardan koruyacak bir kahraman, şövalye olduğuna inandırır.

Şimdi şunu da söylemeliyim ki, kaynananın gerçek narsist olduğu, sınırlar ardına itilmesi gerektiği ve hatta çiftin kaynana ile tamamen iletişimin kesmesi gereken durumlar da gördüm. Ama bu gibi durumlarda, aile bireylerinin, bu yeni kadın gelmeden çok öncesine dayanan bir istismar ve manipülasyon geçmişi var ve aile bireyleri de bunun farkındalar. Aynı zamanda kaynananın narsist olduğu durumlarda, sadece kaynana dışarı itilebilir ama genellikle aile ile iletişime devam edilir. Yani erkeğin ailesi, arkadaşları ve diğer yakın akrabaları dışarı itildiğinde ve erkek kadının ailesi ile yakınlaştığında, yeni gelinin narsist olduğu oldukça bellidir.

Ama durum ne kadar bariz olursa olsun narsist, özellikle de kırılgan narsist, diğerlerini istismarcı göstermek için elinden gelen her şeyi yapar. Hemen her zaman kendilerini mağdur rolünde gösterirken, partnerlerini de kendilerini koruyacak bir kahraman rolüne sokarlar. Ve erkeğin kendisini korumak konusunda – en azından onun standartlarında – kötü iş çıkarması durumunda, erkeğin yetersiz ve sadakatsiz hissetmesini sağlar. Erkeğe şöyle şeyler söyler:

“Bana ne dediğini duymadın mı? Beni hiçbir zaman savunmuyorsun ya da benim tarafımı tutmuyorsun. Gerçek bir erkek kimsenin karısına böyle bir şey söylemesine izin vermez. Böyle birine nasıl güvenebilirim?”

Yani erkeğin annesi, narsist kadının kötülüğü için çabalayan bir kötü kadın rolünü alırken, erkek ise mağduru koruması gereken kahraman rolüne zorlanır. Bundan sonra da bir sürü kötü söz, mesaj, e-posta, vs. draması yaşanır. Kadınla ya da oğlunuzla aranızda zor konuşmalar geçer. Her buluşma, buluşmanın kendisi bir dramaya dönüşmese bile sonrasında bir dramaya yol açar. Bu siz ya da oğlunuz artık yeter deyip ilişkiyi kesene kadar devam eder.

Keşke daha olumlu bir şeyler söyleyebilsem ama siz narsist ile iyi geçinmek için ne kadar iyi davranırsanız davranın ya da ne kadar suyuna gitmeye çalışırsanız çalışın, durum değişmeyecek. Zira bu olanlar tesadüfi değiller ve narsist kadının amacı başından beri, oğlunuzu sizden ve ailesinden koparmak.

Peki böyle bir durumu engellemenin bir yolu yok mu? Olaya hiç karışmadan, ağzınızı açmadan oturup, oğlunuzun ya da kardeşinizin bir kadın tarafından enkaza çevirildiğini sessizce izlemediğiniz sürece, bu oyunu kazanmanın bir yolu yok ya da en azından benim bildiğim bir yolu yok. Narsist ne olursa olsun oğlunuzun, kardeşinizin ya da yakın arkadaşınızın hayatından tamamen çıkmanızı istiyor ki böylece onu daha kolay kontrol edebilsin. Ve siz erkek ile ne kadar yakınsanız ya da eskiden yakın idiyseniz, onu sizden koparmak o kadar önemli hale gelir.

Yani oğlunuzla ve torunlarınızla herhangi bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, bunun tek yolu, her zaman narsistin suyuna gitmek, özür dilemek ve onun kuklası olduğunuza onu inandırmak. Tabii bunu yapsanız bile narsist sizi eleştirmenin ve küçümsemenin bir yolunu bulur.

Yani oğlunuz ve torunlarınız ile ilişki kırıntıları için sürekli olarak kullanılmak ve istismar edilmek istemiyorsanız, karşı tarafın sizinle iletişimi tamamen kesmesi daha iyi bir seçenek.

Ama ne olursa olsun böyle bir durumda elinizden geldiğince yardım alın. Profesyonel yardım alın, destek gruplarına girin.

Bu konuda bir hikaye ile bitirelim:

“Bir terapistin yardımı ile, eşim ve ben, bir narsistin oğlumuzun hayatından çıkıp gitmesini bekledik. Bu, oğlumuzla çok az iletişim kurabildiğimiz, narsist partneri ile hiç ilişki kurmadığımız 2 koca yıl sürdü. Çoğu narsistin, yarattıkları izolasyona hiç karşı koymazsanız, yaklaşık 2 yıl içinde ilişkiden yorulacağını okumuştuk. Bizim durumumuzda bu tam 2 yıl sürdü. Ama oğlumuzun geçmiş ilişkisinin nasıl da toksik olduğunu ve eski sevgilisinin nasıl bir yaratık olduğuna uyanması da 1 sene daha sürdü. Ama neyse ki şimdi her şey normale döndü.”

Ayrıca bkz. Kırılgan narsist kadınların kullandığı 10 toksik taktik ve Kişilik bozukluğu olan kadınlarla ilişkiler podcastı

Çeviri: How the Narcissist Isolates Their Partner From Family

İş Dünyasında Yükselmek – 2

Bir önceki yazımda bu konuya bir giriş yapmış ve önemli gördüğüm noktaları belirtmeye çalışmıştım. Bu yazıda konuya devam edelim ve kafa yapısına eğilmeye çalışalım.

Yanlız giriş yapmadan önce bir konuya değinmek istiyorum. Yazılarımın altına gerek bu platformda gerek başka platformlarda veya konferanslarda karşılaştığım bir soru sıkça geliyor. O da “Bu konulara Türkiye’de bulunan en iyi üniversitelerde değinilmiyor.” Şimdi arkadaşlar üniversiteler sizin her şeyi böyle hap gibi öğreneceğiniz yerler değildir. Size her konuda bilgi veremezler. Bunun için ne kaynakları, ne yetişmiş uzmanları ne de mecalleri ve farkındalıkları vardır. Hardard, MIT, Cambridge için bile bu durum böyledir. Geçenlerde Münih Teknik Üniversitesinde bir profesöre proje eğitimlerine iletişim ve duygusal zeka gibi “yumuşak yetenek” konularının eklenmesini tavsiye ettim. Cevap ise şuydu “haklısın bizde eklemeyi planlıyoruz.” Beklentilerinizi gerçekçi temeller üzerine oturtun. Eleştirileriniz mantıklı ve gerçekçi olsun. Mesela bizim üniversiteleri şöyle eleştirebilirsiniz:

  • Her şeyi öğrenciye yıkıyorlar. 
  • Gereksiz servis dersleriyle ajandayı dolduruyorlar. 
  • Dönem ödevi olacak konuları tez diye kabul ediyorlar. 
  • Yürürlükteki doktora programlarının belki yarısı ya da daha azı gerçekten doktora. 
  • Aşırı teorik kalıyorlar ve gerçek hayatta ilgili konu bağdaşımı az. 
  • Öğrencileri iş birliğine değil bencilliğe iten bir kültür söz konusu. 
  • Öğretim görevlilerinin iş yaşamı tecrübesi çok az. 
  • Yüksek düzeyde intihal ve etik ihlaller söz konusu. 
  • Şekle, statüye ve ünvana aşırı önem veriliyor. 
  • Çalışkan ve dürüst öğrenciyle kurnaz ve hilekar öğrenci aynı potada değerlendiriliyor. 
  • Dünya ve teknoloji takip edilmiyor. 
  • Vesaire vesaire…

Ancak, bunlara rağmen, bazı şeyleri sizin halletmeniz gerekiyor. İletişim, iş birliği, duygusal zeka, çatışma yönetimi, öz disiplin ve özgüven gibi konular aklıma ilk gelenler olarak sıralanabilir. Peki nasıl halledeceğiz? Kitap okuyacaksın, eğitim alacaksın, hatalarını not edip düzeltmeye çalışacaksın, deneyeceksin yanılacaksın kahretmeyip öğrenecek tekrar deneyeceksin vb.

Bu parantezi kapatıp konuya geri dönelim. Bu kısımda doğru kafa yapısını oturtmaya çalışalım. Öncelikle şirketleri kadınlar gibi görmenizi tavsiye ederim. Bu ne demek? Bir kadına yaklaştınız ancak ilerlemedi. Elinizden geleni yaptınız ve kendinizden de eminsiniz ancak sonuç değişmedi. Siz ilerleyemediniz ama o kadınlar muhtemelen ilerleyen başkaları ya vardır ya da olacaktır. Burada yapmanız gereken bu vatandaşı next’lemek ve başka vatandaşlara bakmak olacaktı. Şirket içinde benzer bir mantığı geçerli sayabiliriz. Size şu an istediğinizi vermeyen şirket bir başkasına muhtemelen istediğini veriyordur ve ya verecektir.

Peki bu süreci nasıl yönetmeli?

Öncelikle bir hedef belirleyerek başlayın. Bu işte yaparken başarabileceğiniz bir hedef olmalı. Ancak şirketinize ve size değer katmalı. Gerçekçi ancak uğraşmaya değer zaman tabanlı bir hedef olmalı. Mesela: 

  • Yeni üretim tesisinin yazılımlarını bir yıl entegre etmek
  • Dişli birimin görevlilerinin 80%’ni İş Güvenliği Eğitim ve Adaptasyon Süreçlerini tamamlamak
  • Kurumsal Kaynak Yönetimi Sistemiyle Müşteri İletişim Yönetimi Sistemini entegre etmek

Bu hedefe ulaşmak için bir zaman belirleyin. 2-3 yıl gibi bir süre düşünebilirsiniz. Bu süre içinde hedefe erişmek için çok çalışacaksınız ve rüştünü ispat edeceksin. Süre bitti, hedefe ulaştın ve kendini ispat ettin. Şimdi şirkete süre verme sırası. Bu da 6 ay ile 1 yıl arasında değişebilir. Eğer şirket bu süre içinde size gereken teveccühü göstermediyse – onun ne olduğu size kalmış. Ayrılma harekatına başlayabilirsin. Çoğunuzun çalışmadan geçinmek için yeterli kaynağı olmadığını olsa bile hazırı tüketmek istemeyeceğini varsayarak yeni arayışlara başlamanızı tavsiye ederim. Kısaca diğer şirketlere yaptığın başarıları öz geçmişine ekleyerek yürümeye başlıyorsun. Ancak bu süreci kimseyle paylaşmadan ilerletmeni tavsiye ederim. Uygun olan ilk fırsatı değerlendirerek eski şirketine teşekkür ediyor ve yeni işine geçiş yapıyorsun. Fakat bazı düşüncesiz vatandaşlar gibi giderken kapıyı çok sert kapatmamanda fayda var. Yani ben gidiyorum bunlara siktiri çekeyim diyip bunu yaparsan, sıkıntılı bir düşünce yapın olduğu ortaya çıkar. Çünkü senin gibi çalışma arkadaşlarıyla başka yerlerde karşılacağını düşünmeyen ve eski şirketinden istenmesi gereken evrak vesaire şeylerin farkında olmayan arkadaşların bu kafa yapısıyla çok yükselebileceğini düşünmüyorum. Bu konuda sizden gelebilecek hayali sorular yazalım ve cevaplayalım: 

Peki ya çok kötü davranıyorlarsa? 

Tepkini hakaret ederek belirtmek zorunda değilsin. Bunu daha asil ve olgun yapmanın yolları var. 

Abi bana o parayı vermezlerse? 

Bu onların sorunu. Sen vazifeni yaptıysan artık konu onların hanesine risk olarak yazılır. 

Neden 2 yıl daha az değil? 

Eğer kurtlu bir vatandaş değilsen iki yıl bir kurumu anlamak, işi ve müşteriyi tanımak için güzel bir süredir. 

Arkadaşlarım dostlarım var şirkette? 

Neden onlar o işe girmeden önce yoktu? Ancak sen yaşıyordun değil mi? Bir on yıl ya da on beş yıl sonra yanında olacaklar mı? Muhtemelen hayır. Herkesin kendi hayatı ve planları var. Sen kıyamayıp ayrılamam dersin ancak bir kaç yıla onların başka yollar gittiğini göreceksin. 

Korkuyorum abi, ya kötü çıkarsa? 

Süreç yeniden başlar. En kötü deneyim kazanmış olursun ve bu adımla eski iş arkadaşlarından daha tecrübeli olursun. Ancak ince eleyip sık dokumayı da bil. İş görüşmelerinde sezercik gibi beni seçerlermi diye kalma, burası çalışılacak yer mi diye de bir bak. 

Bunlar hikaye Türkiyede patronlar öyle çok para vermez. 

Valla dostum, öyle adamlar altı haneli yıllık maaşlar alıyorlardı ki bilsen şaşardın. O patronların nasıl şakır şakır gerektiği yerde para verdiğini görsen böyle demezdin.  

Türkiyede öyle çok yükselme şansı yok abi. 

Yukarıda ki cevabın patates kopyası. 

Dayın olacak yoksa bu işler zor. 

Bu kafayla senin için bu işler baya zor olacak orası kesin. Sen dayı dayı diye ağlarken azimle ve çalışkan vatandaşlar sağından solunda geçip yükselecek. Böyle gidişle, sense yıllar sonra hala dayı aramaya devam edersin. 

Abi bu çok acımasız değil mi. Süre vermek filan. 

Hayır değil. İstersen git müdürüne ben işimi bu yapmıyorum ama bana sevabına maaşı yatırın ve SGK’yı ödeyin de bakalım, nasıl bir cevap alacaksın. Ben söyleyeyim, kovulmazsan ve şaka olarak algılarlarsa çok şanslısın. Ayrıca bu düşünceleri söylemek gibi bir hata yapmamalısın. Süre senin kendi kendine verdiğin süre, bunu radyo gibi anons etmene gerek yok. Sen kendine hedef koydun, beklentini netleştirdin ve plan yaptın. 

Peki abi ya yapacaklarsa ya sabretmem gerekiyorsa? 

Yapacak olan 2-3 yılda yapar, verecek olan o sürede verir. Veremiyorsa işaretini verir. 

Abi yeni fabrika şirket yeni yatırım yaptı vesaire? 

Benim bunlara karnım tok ancak anlat heyecanlı oluyor. 

Bu sorular dışında değinmek istediğim önemli bir husus var. O da mobbing. Nedir mobbing? Psikolojik taciz, mobbing iş yerinde çalışan kişiye karşı aynı iş yerinde bulunan bir veya birden çok kişi tarafından uygulanan psikolojik taciz, şiddet, düşmanca tutum vb. davranışlardır. 

Türkiyede maalesef pek çok şirkette ve kurumda mobbing söz konusu. Bazıları yaptıklarının farkında bazıları ise değil. Eğer bir yerde mobbing yaşıyorsanız oradan en kısa sürede ayrılmalısınız. İmkanınız ve planınız elverdiği en kısa sürede. Orada yükselme planları yapmanız anlamsızdır. 

Size gerçek hayattan mobbing örnekleri vereyim: 

Vaka-1: 

Mete: Abi selam, yazılım üzerine kitaplar aldım. C# öğreneceğim. 

Hasan: Neden öğrenmek istiyorsun? 

Mete: Eklenti yapmak ve kendi işlerimi çözmek için düşünüyorum. 

Kerim: (Masadan kalkıp kapıya yönelerek ve alaycı bir ifadeyle) Her şeyi çözdük de kaldı bu yazılım işi, hey Allahım ya. 

Şimdi burada Kerim’in yaptığı çok net mobbing gencolar. Yok abi değil zart zurt geçin bunları. Neden? İş arkadaşını aşağılıyor ve yadırgıyor üstüne bunu herkesin içinde yapıyor. 

Vaka-2: 

Mete masasında oturup işini yapmaktadır. 

Kerim: (Ofis camına sertce vurarak) Tak, tak, tak

Mete: Ne oluyor ya? 

Kerim: (Alay eden, küçümseyen ve pis bir sırıtmayla bakarak) yok bir şey yahu. 

Vaka-3: 

Mete: Fabrikaya doğru yemekhaneden yürümektedir. 

Hasan: (Kerimin yanından geçerek) biz bazılarının ne mal olduğunu biliyoruz. 

Kerim: Aynen, ortada mal değneği gibi dolaşmanın alemi yok. 

Mete: (Onlara doğru bakar)

Hasan: Anca böyle bakarlar işte

Ana sınıflandırmaları ile mobbing: 

  1. İletişim
    1. Telefonla ve mesajla rahatsız edilme
    2. Yapılan işin sürekli eleştirilmesi
    3. Sözlerinin devamlı kesilmesi
    4. Yüzüne karşı ses yükseltilmesi ve azarlanması
    5. Kendisini göstermesinin ve ifade etmesinin kısıtlanması veya engellenmesi
    6. Özel yaşamının eleştirilmesi
    7. Sözlü ve yazılı tehditler
    8. İmalar, bakışlar, jest ve mimik yoluyla iletişime bloke koymak
  2. Sosya İlişki 
    1. Orada değilmiş gibi davranılması
    2. Çevresindeki insanların konuşmaması
    3. Çalışma ortamının diğer çalışma arkadaşlarından ayrı tutulması, izole edilmesi
  3. İtibara Suikast
    1. Mağdurun arkasından kötü konuşulması/dedikodu yapılması
    2. Dini ve siyasi görüşlerinden dolayı dışlanması
    3. Bir kusuruyla veya fiziksel özrüyle alay edilmesi
    4. Gülünç durumlara düşürülüp dalga konusu edilmesi
    5. Yürüyüş tarzı, sesi, hareketleri vb. taklit edilerek alay konusu yapılması
    6. Akıl hastası gibi davranılması
    7. Alçaltıcı isimler ve lakaplar ile hitap edilmesi
    8. Cinsel imalarda bulunulması
    9. Milliyetiyle alay edilmesi
    10. Kararlarının sürekli sorgulama meselesi yapılması
    11. Özel yaşamıyla alay edilmesi
  4. Mesleki Durum
    1. İşteki konumunun sürekli değiştirilmesi
    2. Sürekli özgüvenini kırıcı işler yükletilmesi
    3. Kapasitesinin altında veya üstünde işler verilmesi
    4. Asli işi olmayan görevlerle sürekli meşgul edilmesi
    5. Yapması için sürekli anlamsız işler verilmesi
    6. İşten çıkarmaya zorlamak ve tehdit etmek
    7. Maaş ve özlük haklarıyla tehdit etmek
  5. Fiziksel
    1. Doğrudan veya dolaylı cinsel tacizde bulunmak
    2. Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanması
    3. Ffiziksel şiddet yapılması ve tehdit edilmesi
    4. Fiziksel zarar verilmesi

 

Mobbing yapıldığında mağdur kendini bok gibi hissedecektir ve dışlanmış olacaktır. Yıldırmak, korkutmak, kovdurmak, sindirmek ve birçok başka nedenle günümüzde Türkiye’de mobbing yapılmaktadır. 

 

Şunu net olarak açıklamak isterim. Mobbing kişilerin hayatlarını cehenneme çevirmektedir ayrıca psikolojik, fizyolojik ve iş sorunları yaşamalarına neden olur. Sebebi her ne olursa olsun mobbing yapan yanlıştır, hatalıdır. Mobbing yapılan da mazlumdur. Hiçbir gerekçe mobbing’i  haklı çıkarmaz. Ben bu yüzden ne hayatların karardığını ve insanların nasıl ekmekleriyle oynandığını gördüm. Mobbing yapılan yerde önce yöneticilerinizle kanıtlar üzerinden konuyu çözmeye çalışın. Çözüldüyse ne ala, ancak çözülmediyse ve görmezden geliniyorsa tavsiyem o organizasyonun parçası olmayın. Bence değmez. En kısa sürede çıkış planınızı yürürlüğe koyarak çıkın. Eğer gerekiyorsa hukuksal danışmanlık alın. Bir önceki yazımda yazılı çalışın demiştim. Kanıtları toplayın ve hakkınızı savunun ancak bunu akıllıca yapın. Türkiye’de şirket dükalığı çalışanların davalı olmasını haklı gerekçelerle olsa dahi istemiyor ve bu çalışanları çürük elma olarak görüyor. Ayrıca kanıt sunamazsanız hak kaybına uğrama durumunuz var. Böyle durumlarda eğer konu ciddi, çözümsüz (içerdeki tüm adımlara rağmen) ve rencide edici ise hukuksal danışmanlık alarak ve akıllıca hareket ederek çözmeye çalışın.

Yazan: Tonyukuk