Kız arkadaşımdan Mayıs 2023’te ayrıldım daha doğrusu o beni terk etti. Şu an sayenizde, ilişkide yaptığım hataların farkındayım ve sanırım yapılabilecek her hatayı da yapmışım. Ama artık yeter.
İnsanlar maalesef “artık yeter” noktasına gelene kadar değişmeyi düşünmüyorlar ama bu noktaya gerçekten geldiklerinde, değişmeye başlıyorlar.
Şimdi spesifik sorumu sormadan önce hikayemi anlatayım. Hikayem başkalarına özellikle de ayrılığın ilk ayları olan ve hiç geçmeyecekmiş gibi gelen karanlık günlerde olan arkadaşlara da örnek olabilir.
Ben 38 yaşındayım. Eski sevgilim (37) ile Mayıs 2023’te ayrıldım. Kendisi kaçıngan bağlanma stilinde biri ve ben de ilişkinin sonların doğru tam bir beta oğlana dönüştüm.
Kaçıngan bağlanma, fiziksel ve duygusal yakınlığa girememe nedeniyle başkalarıyla uzun vadeli ilişkiler kurmadaki başarısızlıklarla tanımlanan bir güvensiz bağlanma stili. Çocukluk döneminde, katı veya duygusal olarak mesafeli ve eksik ebeveynlere sahip kişiler, bakım veya destek için başka birine güvenmek zorunda kalmamak için güçlü bir bağımsızlık duygusu benimsemeyi öğrenebilirler.
Kaçıngan bağlanma stili ile bağlanan kişiler; duygusal veya fiziksel yakınlıktan ısrarla kaçınan, güçlü bir bağımsızlık duygusu hisseden, duygularını ifade etmekten rahatsız olan, başkalarını küçümseyen, insanlara güvenmekte zorlanan, başkalarıyla etkileşim kurmaktansa yalnız başına daha fazla zaman geçirmeyi tercih eden ve hayatında başkalarına ihtiyacın olmadığına inanan birisidir.
Şimdi sağlıklı bağlanma stiline sahip kadınlar bile, itici hareketler sergileyen, muhtaç ve boğucu derecede yapışkan erkeklerden soğurlar ama kadın kaçıngan bağlanma stiline ya da kaygılı – kaçıngan bağlanma stiline sahip biriyse, çok daha hızlı soğur ve geri gelmesi de, eğer geri gelecekse, çok daha uzun sürer.
Bir erkek öz kontrolünü, duygularının ve özellikle de kaygı ve korkularının güdümüne girmemeyi, bunların yönetiminde hareket etmemeyi öğrenmeli. Örneğin ruhsal bir problemi olmayan kadın bile, erkeğini hergün aynı derecede istemez ve sevmez. Kadının ilgisi ve sevgisi dalgalanır. Bu dalganın dibe indiği zamanlarda sağlıklı ve maskülen bir erkek, “oh bugün özgürüm, kendi başıma bir şeyler yapayım” der ve aslına bakarsanız bu ilgi azalma dönemlerini değerlendirir. Çünkü genellikle kadını biraz kendi haline bırakırsanız, ilgisi indiği gibi yeniden çıkar. Kadınların bizim hiçbir şekilde tam olarak anlayamayacağımız, aylık bir adet döngüleri olduğunu unutmayın. Bazen kadın sırf adet döngüsünün kötü döneminde size karşı bir yanlış yapmamak için bile kendini çekebilir. Erkek adam genelde bu özgürlük döneminin, kadının yükselen ilgi ve yakınlığı ile biteceğini bilir.
Kaygılı bağlanan, özdeğer ve özgüven problemi olan bir erkek ise, bu dönemleri azıcık odun olup özgürlük olarak göreceğine, “yoksa beni sevmiyor mu?”, “yoksa benden soğudu mu?”, “acaba ilişki bitiyor mu?” kaygılarına kapılır. Bir anda kaygı, muhtaçlık ve hemen bir şeyler yapmalıyım hissine kapılır ve saçma sapan şeyler yapıp, aslında çoğu durumda bir temeli olmayan korkularını, gerçeğe dönüştürür.
Şimdi tabii kız arkadaşınız ya da kadınız bu ilgi azalması dönemlerinde gitsin özgür kız olsun, başkaları ile flört etsin ya da birlikte olsun demiyorum. Sadece kızı biraz kendi haline bırakın ve daha özgür zamanın tadını çıkarın diyorum.
Ayrılık, beni boğuyorsun, biraz zaman ver ile başladı ve benim 2 günlük zaman vermem (!) sonucunda ona ulaşmam sonucunda gerçekleşti.
Boğduğunuz kızın zamana ihtiyacı varsa, ona ilk siz ulaşmayın! Bazı adamlar 2 gün sonra senin gibi, “zaman bitti mi hadi gel yanıma” modunda ulaşıyorlar maalesef.
Klasik “sen benden daha iyilerine layıksın”, “sorun sende değil bende” bahaneleri ile bitti. 🙂
Aslına bakarsan kadın bunu seni kırmamak için söyler ama bir yandan da mantıksal olarak baktığında seni daha fazla istiyor olması gerekirken zayıf davranışların nedeniyle seni içgüdüsel olarak istememesinin yarattığı çelişki ile de söyler. Ne hissettiği ile ne düşündüğü çelişir. Bunun erkeklerde eşdeğeri, kız arkadaşının iyi bir kız olmasına rağmen çok şişman ve çirkin bir kadına dönüşmesidir. Mantığın feminen, dramasız ve iyi biri olmasından dolayı onu hala istemen gerektiğini söyler ama içgüdüsel olarak onu itici bulduğundan artık beraber olmak istemezsin.
Temmuz gibi, uzun süreli ilişkiler kitabına ve iletişimi kes kuralına rastladım. Mantık aklıma yattı ve özellikle de insanın yandığı, acı çektiği zamanlarda değişmeye motive olduğu ve o zaman çekmekte olduğum acının en azından bu işe kanalize olabileceğini öğrendim.
Evet. Ayrılık acısı çekerken öz kontrolünü kaybedip ona ulaşmanı, bir şeyler yapmanı söyleyen ve hatta seni buna zorla iten güçlere karşı koyarak öz kontrolü içselleştirme potansiyelin, görece rahat zamanlarda okuyarak içselleştirme potansiyelinden çok daha fazla. Bir şekilde hüsranı kendine acıma ve zayıf taraflarının hayatta kalması için çabalama yerine değişime kanalize etmen, öz kontrolünü darmadağın etmeye çalışan güçlere meydan okuman, seni güçlendirir.
İlişkide yanlış ve zayıf davrandığımı kabul ettim. Bu yanlış ve zayıf davranışları, bir sonraki ilişkide daha güçlü olmak için değiştirebileceğimi, eski ilişkiye dönerek rövanş almam gerekmediğini kabul ettim.
Ona son bir mesaj attım. “İlişkinin bittiğini kabul ediyorum. Eğer fikrin değişirse, senden haber almak isterim” yazdım. Bu, Ağustos 2023’te oldu. O zamandan beridir de iletişimi kes kuralını ona ulaşmama, ondan bilgi almama ve kendi hayatıma odaklanma şeklinde uyguluyorum. Tüm sosyal medyadan, ortak arkadaşlardan uzak kaldım. Aslına bakarsan, senin dediğin gibi ölmüşse bile haberim olmamıştır diyecek kadar bilgi akışını kestim.
Bunu yapmaya başladıktan sonra özellikle ilk bir ay eskisinden de kötü hissettim, ama on erkekten dokuzu hala ulaşıp yeni başlangıç dilenirken bunu yapmaya meydan okuyabilmek beni bir süre sonra Mayıs – Ağustos döneminden çok daha iyi hissettirmeye başladı.
Seni istemeyeni senin de istememen bir duruş. Hem doğru, hem de sağlıklı olan duruş aynı zamanda.
Son iki aydır, onu yeniden istemekten daha çok, artık özgür biriyim ve bunun da bir sürü güzel yanı var düşüncesine geçtim. İlk buluşmalarım pek de doyurucu olmadı ama sonra kısa süreli de olsa iki kızla beraber oldum. Onlardan tabii ki aynı tadı alamadım ama buradan öğrendiğim şu iki şeyi aklımdan çıkarmadım:
-
Uzun süreli ilişki için uyumlu olduğun kadın, karşına en fazla senede bir çıkar, o da kendini mağarana kapamak yerine piyasada tutarsan. İki uzun süreli ilişki arasındaki özgürlük döneminin tadını çıkar ve sonraki ilişkin başladığında, “özgürlük dönemi de iyiydi ama çabuk bitti be” diyecek bir hayat yaşa
-
Kızları eski ilişkinin hayaliyle, duygusal birikimiyle değil, yalnız olduğunla karşılaştır.
Evet, bana diyecek bir şey bırakmadın.
Dating uygulamalarına girdim, uzun süredir tek sosyal hayatım arkadaşlar ve ilişkim olmuştu. Kitapta bahsettiğin gibi etkinliklere gittim, üniversiteden beridir ilk defa tiyatro yapmaya başladım.
Bir etkinlikte 32 yaşında bir kızla tanıştım ve bir süre görüştükten sonra beraber olmaya başladık. Evet, özgürlük çok uzun süremedi. 🙂
Talihsizlik 😛
Bu kızın ilgisi ve yakınlığı nedeniyle sanırım, birden bire eski kız arkadaşımın aslında idealden çok uzak bir kız olduğunu anladım. Şimdi uzman gibi kaçıngan bağlanma dediğime bakma. Bağlanma stillerini ayrılık sonrası öğrendim ama eski kız arkadaşım iyi bir kız ve hakkında kötü düşünmek istemem. Ama abi yeni kızla ilişkinin ilk haftalarında eski kız arkadaşım aklıma sadece “ne kadar mesafeli ve karın ağrısı bir kızmışsın, dünya varmış yahu” şeklinde gelmeye başladı.
😀
Şimdi bu olmasa da olurdu ama, ben bu düşüncelere kapılırken birgün ansızın eski kız arkadaşım bana, “nasılsın?” diye yazdı. Allah’tan yeni kız arkadaşım görmedi.
Yeni bir kız arkadaşın varken en mantıklı hareket, ansızın bir mesaj alıp sorun çıkarmamak için eski kız arkadaşını arşive atman, uyarılarda kapaman lazım. Daha önce görüştüğün diğer kızlar özellikle de cinsel olarak görüştüğün kızları da engellemen lazım.
Cevap yazıp yazmamak arasında gidip geldim zira kız arkadaşımın arkasından, eski kız arkadaşımla mesajlaşmak istemiyorum.
Cevap yazmasan daha iyi.
Cevap vermedim ama bu sefer de iki gün sonra pat diye “seni çok özledim” diye mesaj attı.
Aklıma şu efsane video geldi:
Şimdi soruma geleyim. Eski kız arkadaşıma ne yazayım? Son iki gün duygusal olarak bocaladığımı söylemem lazım ama açıkçası – bunu 3 ay önce söyleyeceğimi hiç düşünmezdim – eski kız arkadaşıma dönmek istemem. Ama kıza bir şey de yazmamam da ayıp oluyor gibi.
Bu aşamada yapacağın en iyi hareket, “ben iyiyim, sen nasılsın? Şu an biriyle beraberim ve bana böyle şeyler yazman uygun değil” yazmak. Bazı erkekler eski kız arkadaşları ile sırf ego tatmini için yazışıyorlar. Eski kıza nispet yapar gibi yeni kız arkadaşım var demen de yakışıksız biraz ama bunu yapmazsan olabilecek bir şeyi söyleyeyim. Adam eski kız arkadaşına sevgilim var demeden, sırf egosunu tatmin için ya da daha kötüsü eski kız arkadaşı yedeklemek için yazışıyor. Sonra eski kız, yeni kızı öğreniyor ve ona sosyal medyadan mesajlaşmalarınızı gönderiyor. Yeni kız da doğal olarak “onunla neden yazışıyorsun, neden sevgilin olduğunu söylemedin?” diye soruyor. Al sana tatsızlık, al sana ayıkla pirincin taşını!
Bir diğer tatsız durum da, erkeğin eski kız arkadaşına dönmesi ve eski kız arkadaşın da 2-3 hafta sonra yine bırakması. Bu durumda yeniye dönme çalışması ve başarısızlık.
Bahsettiğin durum, başarılı bir iletişimi kes süreci sonrası birçok erkeğin başına gelen bir durum. Eski kız arkadaş erkeğe ulaşıyor ama erkek artık sadece onu değil, eski benliğini de aştığı için ya daha iyi birini bulmuş oluyor ya da bulmamış olsa bile eski kız arkadaşı ona pek de iyi bir partner adayı gibi gelmiyor.
Buraya kadar okuduğun için teşekkür ederim. Umarım cevaplarsın.
Cevapladım. Doğrusu, eskiyi eskide bırakman. Uzun süreli ilişkinde duyguların, yalnız kalma korkun, kız arkadaşına bağımlılığın ya da en azından alışkanlıklar yüzünden göremediğin şeyi görmeye başlamışsın: eski kız arkadaşın sağlıksız ilişki bağlanmasına sahip biri ve o ilişki aslında o kadar da ardından ağlanacak bir ilişki değildi. İleri doğru yürü. Bak bu yeni kızla da kısa süre içerisinde bitebilir, kız belki de istediğin gibi biri çıkmayabilir ama ileri doğru yürüyüp gelişmen, eskiye dönmenden iyidir. Ben exten next olmaz diye silip atın diyen biri değilim ama birçok durumda, senin durumunda olduğu gibi, eskiyi geri almamak en iyisi.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.