25 yaşındayım ve eski kız arkadaşımla, bir buçuk senelik bir ilişkim olmuştu.
İlişki aşırı dramalı başladı ve devam etti. Sürekli kavga ediyorduk, ikimizin de güvensizlikleri tavan yapmıştı. Öyle ki ilişkinin ilk aylarında yemeden içmeden kesildim, kaygı içinde yaşamaya başladım. İşime odaklanamaz, düzenli olarak gittiğim spor salonuna gidememeye başladım.
Hiç girilmemesi, yanlışlıkla girilmiş ise hemen çıkılması gereken toksik bir ilişkiymiş. Ama toksik olan o mu, sen misin yoksa ikiniz birden mi toksik insanlarsınız, onu göreceğiz.
Bütün gün bir mesaj gelmiş mi diye telefonuna bakıyordum ve mesajlaşarak bile günlerce kavga edebiliyorduk. O zamanlar bu ilişki devam etsin diye elimden geleni de yapıyordum.
Sanırım o da ilişki devam etsin istiyordu zira bir süre sonra kavga etmekten bıktık. İlişkide kavgaların sıklığını takip etmeye, belli kurallar koymaya ve daha az kavga edip daha çok konuşmaya çalıştık. İlişki yavaş yavaş daha iyiye gitmeye başladı. Yemek yemem, spor salonuna gitmem ve işe odaklanmam iyileşti.
Kadınlarla başarılı bir adam değilim ama artık iyi kötü bir ilişkim olmuştu ve kız arkadaşımla ilişkim de iyi bir ilişkiye dönmeye başlamıştı. Fakat kız arkadaşım sanırım drama olmadan yaşayamayan biriydi. Bir süre sonra beni ve ilişkimizi, arkadaşlarının erkek arkadaşları ve ilişkileri ile karşılaştırmaya ve şikayet etmeye başladı. Hızını alamadı, ilişkimizi Instagram’da gördüğü ilişkilerle karşılaştırmaya başladı. Yok efendim onun erkek arkadaşı ilişkilerinin daha ikinci ayında çok pahalı bir hediye almış, yok şu kız erkek arkadaşı ile yaşamaya başlamış, yok şunlar tatile çıkmışlar, şurada yemek yemişler. Tabii ki hepsinin ortak noktası, bizim neden böyle olmadığımız daha doğrusu benim neden böyle olmadığımdı.
Kız arkadaşının içindeki kaosu yönetmeyi beceremediği için, dışarı daha doğrusu senin üstüne kusmadan rahatlayamayan birine benziyor. Sanki ilişkinizdeki kaos durulduğu için, dışardan kaos ithal etmek zorunda kalıyor gibi.
Bir keresinde bir arkadaşının erkek arkadaşı ona çok pahalı bir saat aldığı için benim önümde ağlamıştı.
Kaç birader kaç! Topuk topuk kaç. Böyle bir kadından ayrılmak zor olabilir özellikle de kadınlarla başarısız ve kendisini sevilmeye layık görmeyen biriysen. Ama bu kadınla kalmak, ayrılmaktan çok daha zor ve acılı.
Onu nasıl mutlu edeceğimi bilemiyordum. Sanırım hormonal problemleri vardı.
Onu nasıl mutlu edeceğini bilemiyorsun zira onu mutlu edemezsin. Problemleri hormonal değil, psikolojik olmalı. Bu insanın mutsuzluğu içsel ve içsel olarak iyileşerek mutlu olabilir. Bu zor yola girmeyi göze alamadığından ya da bunun farkında bile olmadığından, içindeki kaosu, erkek arkadaşının çözmesini talep ediyor. Ama sen ne kadar çözmeye çalışırsan çalış, sadece kendisinin çözebileceği bu sorunu çözemezsin. Tam tersi sen çözmeye çalıştıkça, talepleri artar.
Sonunda yine bilmem kimin çıktığı bir tatil sonrası bunalıma girince, beraber para biriktirip tatile çıkmaya başladık. Bir süre mutlu oldu ama sonra biriktirdiğimiz paranın yetmemesinden şikayet etmeye, tatili yurt dışına kaydırıp uzatarak, çok büyük bir masraf çıkarmaya başladı. Sonunda ben 40 bin lira biriktirdim, o ise 5 bin lira. Toplam ihtiyacımız olan daha fazla olduğu için tatili bütçemize uydurma kavgaları başladı. Ben bütçemize göre tatil yapalım diyordum o ise tatil isteğimize (isteğine) göre bütçe ayırmamı. Sonunda 100 bin liralık bir masraf çıkardı ve erkek olarak hepsini benim ödemem gerektiğini, onun biriktirdiği parayı ise ikimiz için, geleceğimiz için biriktireceğini söyledi. Evlendiğimizde kullanır mışız.
Oha. O paradan bir kuruş kullanamazsın.
Ben karşı çıkınca, kısa süre kavga ettik ve benden ayrıldı.
Güzel. Senin ayrılman lazımdı ama kimin ayrıldığı önemli değil. Bu kızı asla geri almaman lazım. Kızın kaosu içinde, içsel. Dışsal şeylerle, çabayla söndüremezsin. Sen taviz verdikçe, çabaladıkça, kızın içindeki yangın sönmüyor ve kız, “bu benim ruhsal problemim, benim terapiyle çözmem” lazım demediğinden, “bu adamın çabası yetmiyor, daha fazla çabalamalı” gibi embesil bir düşünce döngüsüne giriyor.
Ben tabii o zaman ayrıldığıma sevineceğime, kendimi yetersiz hissederek internette arama yapmaya başladım. Daha iyi iletişim diye ararken sizin uzun süreli ilişkilerde iletişim sanatı yazınızı buldum. Benim durumum o yazıyla alakalı değildi ama siteyi keşfetmemi ve okumaya başlamamı sağladı. Bu arada sizden no contact kuralını öğrendim ve uygulamaya başladım. Gerçi kızın Instagramını sürekli takip ettiğim için, sen no contact yapmadığımı söyleyeceksin.
Söyleyeceğim zira no contact yapıyor olmak demek, üç ayağı ile de yapıyor olmak değil. İki ya da bir ayak yetmez. Bu ayaklar (1) kıza ulaşma, (2) kızdan haber alma ve (3) kendi hayatına odaklan.
Kıza asla ulaşmıyordum ve kendi hayatıma odaklanmak için çok büyük bir çaba harcadım. Yine yemeden içmeden kesilecek noktada idim ama spora, işe devam ettim. Tavsiyeniz üzerine, bir sosyal hayat kurmaya başladım. Gerçi bir şey kuramadım ama bu çaba beni psikolojik olarak rahatlattı.
Rahatlatır zira sen sosyal hayata sahip değilsen, kızlarla etkileşime girmiyorsan, zihnin sana bakıp, “bu adam böyle giderse hayat boyu yalnız kalır, bu kız tek şansı” diyor. Sen sosyalleşme yoluna girip bu yolda direttiğinde zihnin “bu adam böyle giderse yalnız kalmayabilir, bu kız tek şansı değil” demeye başlıyor.
Bu arada o, instagramda insanların gözüne hayatının ne kadar da güzel olduğunu sokmaya çalışıyor.
Bir insan instagramda ne kadar çok mutluluk sergiliyorsa, genellikle gerçek hayatta o kadar mutsuz oluyor. Ama senin kızın rahatlama evresinde kızı takip etmen çok sakıncalı. Zira zihnin bu gördüklerini “bensiz çok mutlu, hemen unuttu” diye kaydediyor.
Fotoğraflarda yoktu ama fotoğraflarda girdiği gece hayatında yeni erkeklerle takılmıyor olma ihtimali azdı. Barlardan, gece kulüplerinden ve bazen gündüz buluşmalarından, karşısında oturan kadın mı, erkek mi anlayamayacağın şekilde fotoğraflar atıyordu.
Bu arada bizim planladığımız daha doğrusu onun planlayıp bana ödetmeye kalktığı tatile de gitti. Öğrenci haliyle o parayı nereden buldu bilmem.
Hayırsever, gönlü zengin bir vatandaşımız sponsor olmuştur.
Benim onu ezik ezik izlemem, seninle konuşmama kadar sürdü. Beni, kızın hayatını stalklamam için ikna ettin. Bana “kızı instagramda stalklamak, senin her gün onun mahallesine gidip, bir köşeden gizlice onun hayatını izlemen gibi bir şey” demiştin. “Bunu kafanda canlandır ve kendini nasıl küçülttüğünü gör” demiştin. Gerçekten kafamda canlandırdım ve kızı hemen takipten çıktım.
Ben bu arada aylarca sosyalleşmenin, düzenli sporun ve çalışmanın sonuçlarını almaya başladım. Yeni kızlarla tanıştım, eskiden bir senede karşılaştığım yeni kızla bir haftada karşılaşır hale geldim. Hiç sosyalleşmeyen adamın, yeni başladığı sosyalleşmenin ekmeğini yemeye başlaması 8-10 ay sürebilir demiştin. Bende de neredeyse o kadar sürdü.
Ama itiraf edeyim, yeni kızlara şans vermeye zorlama konusundaki tavsiyeni dinlemedim. “Önce yürürsün, istek sonra gelir” tavsiyeni dinlemedim. Kendimi “hala rahip modundasın” diye kandırdım.
Rahip modu maksimum 4-5 ay sürer. 4-5 aydan fazlası, kadınlardan kaçmaya girer.
Ve birgün artık aklıma hiç gelmemeye başlayalı haftalar olmuşken, gece telefonuma bir mesaj geldi. Mesaj eski kız arkadaşımdandı. Ne yalan söyleyeyim, onca zamandır aklıma bile gelmemesine rağmen, mesajın kimden geldiğini görünce kalbim küt küt atmaya başladı.
Bir saat kadar cevap versem mi, vermesem mi diye düşündüm ve sonunda cevap verdim. “Selam ne haber yazdım?” Beni özlediğini söyleyen bir mesaj ile devam etti ve buluşma teklif etti.
Sakın.
Aslında o teklif etmese bile ben edecektim. Hatırlamazsın ama bu kızı pas geç, sana ulaşmasına izin verme, ulaşırsa da buluşma demiştin. Ben birden tüm kırmızı alarmları, kızın benden ayrılıp başka erkeklerle görüşmesini (direkt bir kanıtım yok ama bunu yaptığı barizdi) görmezden geldim. O boktan ilişkinin en güzel günlerini düşünmeye başladım.
Manipülatif, toksik insanların akıl oyunları yazısından:
Manipülatif ve istismarcı kişiyi terk etmeyi gerçekten zorlaştıran bir şey daha var. Toksik kişi her zaman o kadar da kötü biri değil. Aslına bakarsanız benim gördüğüme göre, manipülatif ve istismarcı kişi ilişkinin yarısında berbat biri ama ilişkinin kalan yarısında da gayet iyi, en azından iyi olmaya çalışan biri.
Manipülatörlerin, aralıklı pekiştirme tekniğini doğal bir şeymiş gibi kullanabilmeleri gerçekten çok ilginç.
Ama senin durumun daha kötü zira yukarıdaki bölüm en azından o ilişki içinde olanlar için. Sen ise ilişkiden aylar sonra, iyileşme sürecinin sonuna doğru ilerliyordun.
Sonradan öğrendiğime göre ortak bir arkadaşımız ona, benim harika göründüğümü, işte yükseldiğimi söylemiş. Beni bir kızla görmeye başladığını da eklemiş. Evet tam yeni bir kızla görüşmeye başlamıştım. Bana ulaşmasını tetikleyen de muhtemelen bu oldu.
Bu kızla buluşarak çok büyük bir hata yapıyorsun.
Buluşmada çok sıcaktı, sonra bana gelmeyi kendisi zorladı ve evde resmen onun zoruyla birlikte olduk. Bana seksten sonra bana bir zihin açıklığı geldi 🙂
Gavur dilinde, “post nut clarity” dediği, Türkçe’ye “boşaldıktan sonra gelen zihin açıklığı” ya da bir çok durumda “boşaldıktan sonra gelen pişmanlık” diye çevirilebilecek bir kavram var. Kanın aşağıdakinin başından, senin başına çıkması ile gelen bir zihin açıklığı diyebiliriz. Aslında son çevirdiğim daha iyi bir yaşam kitabında Dr.K burada tabii ki kanın bacak arasından beyne çıkmadığını, boşalma öncesi hedefe kilitlenmişken beynin bilişsel taraflarına giden kanın azalıp, hayvani taraflarına giden kanın arttığını ve boşalma sonrası ise tam tersi olduğunu söylüyor. Çoğu insanın abazan ve ibre 200’deyken kontrol, plan ve temkin gibi bilişsel yeteneklerini kaybettiğini biliyoruz.
Kafamda tüm o saçma sapan kavgalar, beni saçma sapan bir nedenle terk etmesi, sonrasında Instagram’da sergilediği ve kucaktan kucağa bir yaşamı çağrıştıran hayat geçmeye başladı. Kucaktan kucağa olduğuna dair bir şey duymadım ve görmedim ama, öyleymiş gibi görünmesi bile tek başına büyük bir hata bence.
Evet öyle.
Ben tavana bakmış bunları düşünürken, kendisi de zamanında beni ezmek için kullandığı çiftlerin birer birer nasıl duvara tosladığını anlatıyordu. Yok o pahalı hediye alan adam sonra o kızı aldatmış da, yok tatile Bali’ye götüren adam meğer borç almış ve sonra ödeyemeyince zor duruma düşmüşte, vs. vs.
Kucağımda birdenbire aşk bombardımanı ve gelecek planları yapmaya başladığını görünce kendisine, artık bir ilişkiye giremeyeceğimizi söyledim.
Orada o şekilde geçiştirip de dışarıda ve en iyisi mesajla söyleseydin keşke. Bir sürü manipülasyon duymak zorunda kalmazdın.
Hemen hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Ağlayan kadınlarla ilgili daha yeni bir yazı yazmıştım.
Ve ağlarken güya bana iltifat ettiğini sanarak itiraf etti: Benden sonra flört ettiği tüm o adamların çok boş insanlar olduklarını, benimle olan ilişkinin çok değerli olduğunu, “bizi” çok özlediğini, vs. söylemeye başladı ama …
Tabii senin kafa “senden sonra “flört ettiği” adamlar kısmını duyunca gerisi hikaye oldu 😀
ben “flört edilen boş adamlar” kısmını duyunca zaten gerisini boş gözlerle dinledim.
Aslına bakarsan kızın eline erkek eli değmese bile kızı geri almaman lazım.
Beni tüm o kendini beğenmişliği ile terk eden kız, birdenbire “bize bir şans daha ver” ağlaya ağlaya yalvarmaya, “değişeceğim, terapiye gideceğim” diye sözler vermeye başladı.
Bu kızı geri almazsan, kıza söz verdiği şeyleri yapması için motivasyon verirsin yani kıza da iyiliğin dokunur.
Pişman olsun, geri dönsün fantezilerim olmuştu. “Abi pişman olsun istiyorum” dediğimde bana “o zaman en hızlı şekilde unut, pişman olması bile umrunda olmayacak hale gel, o zaman pişman olabilir” demiştin. Fantezim gerçekleştiğinde kıza karşı bir şey hissetmediğim için, önümdeki tiyatrodan hiç zevk veya ego tatmini almadım. Allah var, kötü de hissetmedim zira kendi etti kendi buldu. Ben aslında bir yandan bunları dinliyor bir yandan da bitse de gitsek diye bekliyordum.
Pişman olsun fantezileri, kıza olan sevginiz sönünce geçiyor. Umrunuzda olmuyor.
Ağlaması dursun diye düşüneceğimi söylemek zorunda kaldım. Gece boyunca tüm uğraşlarına rağmen çeşitli bahaneler ile bir daha seks yapmamayı başardım. Sabah kızı gönderdim ve bana ilk mesaj attığında da “düşündüğümü, bu işin olmayacağını” söyleyerek kendisini bir daha görmek istemediğimi, ama söz verdiği gibi terapi göreceğini umduğumu söyledim.
Değişeceğim yalvarmalarına ise, “olay o değil, sorun sende değil ben eskisi gibi hissetmiyorum” diyerek karşı koydum. Sonrasında bir hafta ulaşıp beni ikna etmeye çalıştı. Önce kibarca uyardım ama dinlemeyince, engelledim. Bundan sonra çirkinleşti ve bana “şu an görüştüğün kıza benimle yattığını söyleyeceğim” gibi tehditler savurmaya başladı. Görüştüğüm dediği kızla aramızda bir şey yok ama bunu ona söylemedim.
Sonra bir ara evime geldi, kapıyı açmadım. Kapının önünde ağlamaya başlayınca da sakin bir şekilde eğer sorun çıkarırsa polis çağıracağımı söyledim ve korkup kaçtı.
Bu da böyle bir hikayemdir. Google bana sizin siteyi göstermeseydi böyle güçlü olabilir miydim bilmiyorum. Sana da teşekkürü borç bilirim abi.
Hikayeni paylaştığın için ben teşekkür ederim. Sonunda doğru olanı yapmışsın. Tek eleştirim, bu kızla buluşman, bu kadar drama çekmen gerekmeyecekti. O da senin kendini rahip moddayım diye kandırıp aç bırakman ile alakalı.
Umarım bir daha deneme yapmaz. Bunu vaka çalışması olarak yayınlayabilirsin.
Yayınladım gitti.
Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Bu vaka çalışması değil bayağı bayağı kurtuluş hikayesiymiş
Gelişim göstermiş şekilde sonuçlanan vaka çalışmalarını okumak çok güzel
gerçekten öyle, hikayenin sonu erkeğin lehine güzel sonuçlandığında, kendimizi bir şekilde bir sonraki seviyeye çıkarmaya çalışan ve deneyimlerini birbiriyle paylaşan adamlar olarak mutlu oluyoruz.
Bu seviyede dramatik, duygusal iniş çıkışlarla dolu, ideal noktada biten “katarsisli” bir anlatı bana biraz sinematik ve senaryomsu geldi ama neyse 🙂
Hayat insana; “seni daha uzun bir adamla”, “daha kaslı adamla”, “daha zengin adamla” veya herhangi bir başka “daha” ile kıyaslayandan koşarak kaçmayı bu şekilde öğretiyor. Bu arkadaşımız bir sonraki ilişkisinde, ola ki kadın kendisine bak şu da sevgilisine şunu almış falan dediği anda midesi bulanmaya başlayacak. Bu yardımı için bu kıza teşekkür edebilir aslında.
Sanırım bu sitede okuduğum en iyi vaka çalışmalarından biriydi. Açıkçası okurken eski ilişkimi gözümde canlandırdım.
Bu videodaki vakaya çok benziyor. https://www.youtube.com/watch?v=6_4NpKRQR_8 . Pahalı saat detayı, hormonal bozukluk detayı vs çok benzer. Yine de çok değerli bir yazı.