Bugünlerde çoğu erkeğin sahip olmadan yetiştirildiği yaşam temellerinden biri de sorumluluk / hesap verebilirlik. Aslına bakarsanız, modern dünyamızdaki birçok problem, riskin ödülle bağlantısının kopmuş olmasından, gücün sorumluluktan ve hareketlerin sonuçlarından kopmuş olması. Bunu 2008 finansal krizinde gördük : milyonlarca doları cebe indirmelerine rağmen, bütün finans sektörünü batma noktasına getirenler, bunun kötü sonuçlarını yaşamak zorunda kalmadılar.
Bunu siyasette de görüyoruz. Oy verenlerin çoğunluğunun balık hafızası sayesinde “şu an iktidarı elinde tutan neler başardı” konusunda tek bir tartışma yok iken adayların hangisi daha fazla şey vaadediyor şeklinde satış gösterileri izliyoruz. Buna b-sınıfı baştan çıkarma sanatında “sahte gelecek çizmek” denir.
Sorumluluk, kadın – erkek ilişkileri dinamiğinde de mevcut. Bu durum en iyi Rollo Tomassi’nin şu sözleri ile özetlenebilir : “Feminizmin nihai amacı, erkek cinselliğini maksimum seviyede kısıtlarken, kadın cinselliği üzerindeki tüm kısıtları kaldırmaktır”. Feminizmin temel fikirlerinden biri “özne – nesne” ayrımıdır. Bu ayrımda özne sadece bir şey yapan, nesne de yapılandan etkilenen ama bir şey yapamayandır. Tarih boyunca yaşamış her insan hem öznelik hem de nesnelik yapmış olduğu için bunun çok hatalı bir felsefe olduğunu düşünsem de, felsefe ilginç bir perspektif yaratıyor. Şöyle ki, kadın – erkek ilişkilerinde kadını tüm risk ve sonuçlardan azad ediyor. Gerçekten değil ama sosyal olarak. Fakat riskin elimine edilemeyeceğini, sadece yönetilip transfer edilebileceğini düşünürsek, bu durum, riskin erkeğe transfer edilmesi anlamına geliyor.
Schrodinger’in İradesi
“Nesne – Özne Ayrımı”nda öznenin iradesi olduğu, bir sonuç elde etmek için güç uygulayabileceği düşünülür. Bir yöneticinin, kendisine çalışan işçilerin çalışma saatlerini belirtme iradesi vardır. Bir erkek bir kadını dışarı çağırdığında bir iradesi vardır, kadın ise bunu reddederken ya da kabul ederken bir iradeye sahiptir. Eğer erkek reddedilirse, kendini geliştirerek bir dahaki sefere bir kadına çıkma teklif ettiğinde daha başarılı olmak için çalışma iradesine sahiptir. İradesini kullanarak diyet yapabilir, ağırlık kaldırabilir, daha iyi giyinebilir, daha fazla para kazanabilir, oyununu geliştirebilir vs. Kadın da aynı şekilde kendisini geliştirerek daha iyi partnerler bulabilir.
Bir nesnenin ise hiçbir iradesi yoktur ve kendi hayatının gidişatına etkisi sıfırdır. Bu, etki – tepkinin ötesindedir zira vahşi doğada örneğin avcı etki gösterirken, av tepki gösterir diyebilirsiniz. Ama, bir avcı avının göç şekillerine tepki verir, ve av da yiyecek aramak üzere hareket eder. Bu biraz akademik bir tartışma zira avın göç ederken çevreye tepki verdiği söylenebilir, örneğin mevsimsel olarak ortaya çıkan yiyecek kıtlığı gibi.
Bu aynı zamanda “özne – nesne ayrımının” edebiyat, sinema ve diğer sanat formları dışında gerçek hayatta pek uygulaması olmamasının nedenidir. Zira hayatta, hem nesne (üzerine dış güçlerin etki ettiği) hem de özne (dışa güçler üzerine hareket ettiğimiz) olarak sürekli bir akış içindeyiz. Kurgusal işleri analiz ederken özne – nesne ayrımı mantıklı olabilir zira kurgu işlerdeki tüm varlıklar sonuçta nesnedir. Kurmaca evrende özne olan tek kişi yazardır. Bir karakterin roman içinde bir özne mi yoksa nesne mi olduğu ise sadece yazarın ona biçtiği rolün bir fonksiyonudur. Kurgusal eserlerde her karakter bir araçtır, kendi için varolan birşey değildir. Karakterin içine yerleştirildiği durumlar tamamen yazarın vermek istediği mesaj içindir.
Avrupa’da zamanının en güçlü kralı Henry VIII ve en güçlü organizasyonu kiliseyi ele alırsanız, birbirlerine karşı ikisinin de irade gösterdiğini görebilirsiniz. Henry kendi evlilik içi seks hayatının kontrolü için ve katolik kilisesi de Avrupa’da din üzerindeki demir pençesini kaybetmemek için. Kilise Henry’ye ve Henry’de kiliseye baskı uyguladı ve iki taraf da aynı zamanda hem nesne hem de özne idiler.
Sarkaç Prensibi
Sarkaç prensibini Twitter’da çok sık kullanıyorum. Bu prensibe göre insanlar bir ideal duruma doğru küçük adımlarla yavaşça yaklaşarak ilerlemiyorlar. Bunun yerine bir uç noktadan diğerine salınıp duruyorlar. Bu genelde sahte karşıtlıklar, dalgalı ideoloji çorbaları ve duyguların zıtlaştırıcı etkisi konusunda cahillikten kaynaklanıyor.
Özne – nesne ayrımı, bir şeyi aslında ikili bir karşıtlık olmasa da öyleymiş gibi tanımlamaya çok iyi bir örnek. Örneğin işinden ve patronundan nefret eden bir çalışan, her zaman istifa opsiyonuna sahiptir. Ama, elindeki opsiyonları bilinçli ya da bilinçsiz değerlendirdiğinde, işinden ve patronundan nefret etse de istifa etmeme kararı verebilir. Statüko içinde kalmak, bilinmeyenle yüzleşmekten daha az acılı olabilir. Bir kadın sıkıcı ve itici bulduğu bir erkekle çıktığı yemeği, kalkıp gitmenin vereceği gerginliği yaşamak yerine 2 saat orada sıkılmaya devam etmeyi tercih ederek devam ettirebilir. Bu iki durumda da erkek ve kadın, zevk – acı değerlendirmesi yaparak, aslında sahip olduklarından çok azı bir güç uygulamışlardır.
Bu açıdan aşırı yaklaşımlardan biri, bir kişinin kendisini, tamamen irade yoksunu biri olarak görerek, tamamen kadere bırakmasıdır. Yani kişi kendisini çoğunlukla dış güçlerin elinde nesne olarak görmektedir. Bu, dışsal kontrol fikri ile alakalıdır, yani kişi kendi değerini başkalarının tepkilerinden sağlar. Bu, tüm hayatını dünyadan almayı beklediği takdir ve ödülleri getireceğini düşündüğü şeyleri harfi harfine yapan iyi çocuk da olabilir, sosyal medyada aldığı onaylama olmadan kendisini değersiz hisseden bir kadın da. Bu durumdaki kişiler, kendi iradelerinin bir kısmını dış güçlerin keyfine teslim etmişlerdir.
Diğer uçtaki aşırılık ise kırmızı hap camiasının bir kısmında görülen hiper-irade fikridir. Bu durumda kişi 100% sorumluluğu üzerine alır. Bu, “eğer bir kadın 100% senin istediğin gibi davranmadı ise bunun nedeni yeterince alfa olmamandır” pozisyonudur. Bu yaklaşımı benimseyen erkekler, tüm dünyanın kendi kontrolleri altında olduğu gibi yanlış bir fikre kapılırlar. Her ne kadar bu yaklaşım diğerine göre tercih edilir olsa da, bu yaklaşım da erkeği başarısızlığa iter zira sadece her şeye kadir bir varlık bu çeşit bir iradeye sahip olabilir. Eğer hayatınız üzerinde 100%e yakın bir kontrol istiyorsanız, tamamen yalnız yaşamanız lazım. Başka birileri hayatınıza girdiği an, beraber varolmanız için kendi iradenizden ve onların iradesinden ödün verme başlar.
MGTOW, herbivor erkekler ve diğer bazı erkek grupları tarafından son 10 – 30 yıldır uygulanan yaklaşım, iradeleri dışı bir güce kaybetme ihtimalleri yüksek olan iletişimleri en aza indirmek ve iradelerinin en çok etki ettiği alanlarda iletişimlerini en fazlaya çıkarmaktır. Örneğin fanatik bir MGTOW erkeği, genel olarak kadınlarla iletişimi reddederken, finansal birikimini sağlamaya ve kendi ilgi alanlarına yatırım yapmaya odaklanır. Bu kişi, iradesi dahilinde olup olmayanı değerlendirmiştir.
Evlenen, birkaç çocuk yapan, karısının isteği ile boşanan erkek, kanun zoruyla malının yarısını kaybederken nafaka ve iştirak nafakası ödemeye mahkum edilir. Bu durumdaki erkek, devletin yasal sistemi ile hiçbir irade gücü etki etmeyen bir yük hayvanına çevrilmiştir.
Risk ve İrade
Riskle ilgili komik olan, sık rastlanan bir şey olmasına rağmen insanların onu yok etmeyi çok istediği bir şey olmasıdır. Birçok satışçı, “bundan sonra hiç reddedilmeyeceksiniz” ya da “istediğiniz kızı elde edin” gibi satış sloganları kullanır. Bu, aşağı doğru olan riski minimize edip, yukarı doğru olan şansınızı maksimize etmenin süslü bir şekilde söylenmesidir. Gerçekte hiçbir zaman aşağı doğru olan riski yokedemezsiniz. Onu minimize edebilir ve sorumluluğunu alabilirsiniz. Risk yönetimi için şu genel kategoriler kullanılabilir :
Bilinen – Bilinen
Doğru bir şekilde tanımlanabilen ve ölçülen riskler. Bu tür riskleri bilmek riski elimine etmek anlamına gelmez zira bu riskler yine de başa gelebilir ya da ölçüm metodlarında hatalar olabilir.
Bilinen – Bilinmeyen
Başımıza gelme ihtimalini bildiğimiz ama riski doğru ve isabetli bir şekilde ölçemediğimiz riskler.
Bilinmeyen – Bilinmeyen
Orada olduklarının bile farkında olmadığımız ve bu nedenle de ölçmeye bile yeltenmediğimiz riskler.
İlk kategoriye boşanmayı örnek verebiliriz. Boşanma riski 50%dir (ikinci ve sonrası evliliklerde daha fazla). Belli bir evliliğin boşanma ile bitip bitmeyeceğini bilemeyiz ama 10,000 evlilikten yaklaşık 5,000 tanesinin istatistiki olarak boşanma ile biteceğini bilebiliriz.
İkinci kategoriye örnek olarak aldatmayı verebiliriz. Kadınların aldatabileceğini biliriz ama belli bir kadının belli bir erkekle ilişkisinde aldatıp aldatmayacağını veya riskin ne olduğunu bilemeyiz.
Üçüncü kategoride ise ne olabileceğini bilmiyoruzdur.
Özet ve Sonuç
Dr. Jordan Peterson’un odanı topla felsefesini seviyorum zira bu felsefenin üstü kapalı anlamı, üzerinde kontrolün olmayan şeyleri düzeltmeye yeltenmeden önce üzerinde kontrolün olan şeyleri düzeltmen gerektiğidir. Kontrol alanını zaman içinde genişletme imkanın vardır, örneğin kendi işini kuran erkeklerin çoğu bunu kendi işleri ve finansal yaşamları üzerinde daha fazla kontrol elde etmek için yaparlar. Aynı şekilde kırmızı hapı yutan erkeklerin çoğu bunu iradelerinin düşük olduğu bir dönemin ardından yaparlar ve hayatlarının kontrolünü ele alarak birçok alanda kendilerini geliştirmeye başlarlar.
Fakat birçok şeyde olduğu gibi, kendini etkisiz bir nesne gibi görme ucundan, kendini tamamen bir özne ucuna savrulmak, aşırı bir düzeltmedir. Daha önce hiçbir kırmızı çizgisi olmayan bir erkek, başlangıçta çoğunlukla sınırlarını aşırı şekilde dayatacaktır. Socrates ismini kullanan bir elemanın 21 Convention konuşmasında dediği gibi , bir erkek sosyal yeteneklerden ve aslında çok iyi ayar ve denge gerektiren PUA kalibrasyonundan yoksun iken oldukça agresif davranabilir ve bu da ona negatif etkide bulunur.
Düşük irade fikri de en az yüksek irade fikri kadar zararlıdır. İlki, hiçbir şey üzerinde kontrolünüz olmadığını varsayar, ikincisi ise her şeyi kontrol edebileceğinizi. İkisi de yanlıştır.
“Kendi zihniniz üzerinde bir gücünüz var – dışınızda olanlar üzerinde değil. Bunun farkına varırsanız daha güçlü olacaksınız.” – Marcus Aurelius – Meditations
Çoğunlukla unutulan şudur ki eğer olaylar üzerinde çok yüksek kontrole sahip olduğunuzu düşünürseniz, olayların sonuçlarının suçlusu da siz olursunuz. “Çerçeven yeterince güçlü değildi, öyle olsaa idi ilişkini kontrol altında tutabilirdin” diyen kimse açıktı ki hiç psikopat, sınır kişilikli veya ölümcül derecede narsisist biri ile yaşamamış ya da çıkmamıştır.
Gerçek şu ki, erkeklerin en tepe 1%si bile kız arkadaşları veya karıları tarafından aldatılabilirler, boşanma tecavüzüne veya cinsel pazarda olmanın getirdiği daha bir çok kötü duruma maruz kalabilirler. Kişi riski hiçbir zaman sıfıra indiremez ama sadece onu yönetebilir, risk planı yapabilir ve riske hazırlıklı olabilir. Beni en çok endişelendiren şey, her şeye siyah – beyaz bakılması ve birinin risk sıfıra inebilir demesi. Bu mümkün değil ve büyüklük yanılsamasından öte bir anlamı yok.
Siz, kendi hareketlerinizden ve başkalarının hareketlerine verdiğiniz tepkilerden sorumlusunuz. Onlar da kendi hareketlerinden ve başkalarına verdikleri tepkilerden.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Saha Raporu: İnstagramdan pompalı tüfek gibi bir sürü kıza yazıyordum içlerinden biri istekli göründü. Niyetimi belli ettiğim konuşmalardan sonra buluşalım dedim kabul etti ve bence ilk hata kalabalık bir kafede karşılıklı oturduk. Az konuşmaya çalıştım kız anılarını falan anlattı sürekli temas olmadı hiç sonra kalkalım dedim çıkışta hesap öderken kasaya buradan bir kahve alır mısınız dedim kasa ayrı ayrı mı ödeyeceksiniz dedi evet dedim. Sonra kıza baktım bir eşindi falan ama para çıkartmadı bekliyo sonra onunkinide ödemek zorunda kaldım. Bunu evine uğurlamam gerekti ama gidişat kötüydü temas etmem lazımdı. Karşıdan karşıya geçerken belinden tuttum bir ara zavallı kız deyip makas… Read more »
bunu sıksık yaparım alışsan iyi olur dedim “Ben böyleyim, beni böyle kabul et” bir duruştur ve gerçekten bu duruşa sahip olan erkekler (bunun sosyal olarak kabul edilir olmamasının da etkisi ile) bunu asla dile getirmezler, getirme ihtiyacı hissetmezler. Sadece yaparlar. Bunu dile getirenlerin 90%si bu ruh haline sahip olmak isteyen, bu ruh halinin daha başarılı olduğunu okuyan, ama sahip olmayan erkeklerdir. Sen “beni böyle kabul et” dediğinde karizma yaptığını sanıyorsun ama öyle olsan da olmasan da kıza mesajladığın “dikkatli ol, 90% erkek numarası yapan ama aslında senin için kendimi kenara atacak bir oğlan çocuğuyum”. Artı tecrübesiz bir erkek olduğunu da… Read more »
Bir de hocam bu maskülenlik hadisesi bir bütün. Şunu şunu yaptım kız haneye + ları yazdı. Ama öbür yandan yaptığın yanlış(lar) ne olacak? Şu olacak, frame düşecek kel görünecek. Kız sana, tanıdığı diğer erkeklerle kıyaslayarak 10 üzerinden not verecek. 6 tane artı 3 tane eksi matematikte +3 etse de kızın gözünde +1 de edebilir -2 de (ahmetin mehmetin berkcanın vs. puanlarına bağlı). Kadınlar bulabildiklerinin en iyisini arar, bunu yaparken kendi statülerine de bağlı olarak bazı yerlere hiç bakmazlar bile. Eğer takke başınızdan düşerse o hiç bakmadıkları yerlerden biri de siz olursunuz. Ama hafif kayar gibi olur da düzeltmeyi becerirseniz değerlendirilmeye… Read more »
Sizinle maskülenlik üzerine eski iki tecrübemi paylaşıyım; 15 yıl önce falan ilişki kurmaya çalıştığim, yiyiştiğim ama sonra beni siklemeyen, aynı okulda olduğumuzdan sürekli görüştüğüm bir hatun, 2-3 sene sonra bir akşam taksim de karşılaştık, birlikte sokakta içmeye başladık. Sevgili yapmış. Sonra yandaki bir erkek grubuyla tartışma kavgaya dönüştü. 5-6 kişi üstüme saldırdı. Yıkılmadım, 10 dk civarı kavga ettim, çevredekiler ayırdı. Polis geldi kızla kaçtık. Bir bara gittik. Wc ye gittim kabine girdim, kız arkamdan gelip kabinde üstüme saldırdı. Sonra sevgilisiyle de tanıştım. İyi çocuktu. 11-12 sene önce beni meriçi yapmış güzel bir hatun vardı. Akşamları çıkar içer gezer sonra onun… Read more »
Nedense bana uydurma geldi.Bir kız kendisini korudu diye o erkeğe vermez bu filmlerin bir sanrısıdır.
Eğer birgün, gerektiğinde 3-5 kişiyle kavga edebilecek kadar erkek olursan görebilirsin Biseksüel kardeş.
Senin filmlerde görebileceğin başka bir sürü şey de gerçek hayatta oluyor.
Belki ileride yazarım.
bu beta arkadaş gibi aptal bir hareket yapmayın asla. kaybedecek bir şeyi olmayan piçin teki gelir kafana sıkar veya bıçağı sokar. o zaman görürsün fwb’yi. sizi ilgilendirmeyen kavgalara girmeyin. sonunda kız sikmek bile olsa.
Kavgadan mümkün olduğu kadar kaçınmak konusunda haklısın.
Bunu kız etkilemek için ona buna bulaşsınlar diye anlatmadım. Sakın öyle birşey yapmayın.
Bu kavgaları da ben kız etkilemek için yapmadım.
Gerekti ve kaçmadım. Kızlarla ilgisi yoktu.
Sonuçlarını anlattım.
Betalık konusunda ise haksızsın.
Biri kafama sıkar, bıçaklar vs. diye korkup gerekeni yapmadığın anda beta olursun. Testesteronun dibe vurur.
Korumadığın bir kızın gözünde de sümsük olursun.
Kızlar mantıklı bakmaz.
Ama uzun yaşarsın. Orası doğru.
Gençlere de tavsiyem kavga etmeyin, kaçın. Kızlarda sizden kaçar ama başınız belaya girmez.
Ayrıca şu sitede ona buna herşeye bilip bilmeden betalık diyenlere de hasta oluyorum.
Teşekkürler mahmut abi. Birde arkadaşımla kadınların çifte standart uyguladığına dair test yaptık benim instagram hesabından yaklaşık 50 kızla konuştum sadece 5 tanesi ile muhabbeti ilerletip whatsappa buluşmaya geçebildik. En sık gördüğüm şey buradaki kızlara neler yapmayı seversin diye sorduğumda istisnasız hepsi uyumayı diye cevap verdi. Arkadaşımın popüler instagram hesabından bir kıza aynı mesajları yazdık bana canım? Nereden geliyo bu samimiyet diyen kız arkadaşıma ne zaman görüşüyoruz bana uyumayı seviyorum diyen kız arkadaşıma gezmeyi sinemaya gitmeyi severim yazdı. Benim sorum şimdi instagramı bırakıp sokağa çıksak ve oyunu oynasak yüksek değer gösterebilsek bu kızlar gene mi sorduğumda uyumayı seviyorum diyecek.
Eee tabi sosyal medyada sosyal medya kuralları sokakta sokak kuralları geçerlidir.
mastürbasyon veya ruyada bosalma sonrasi bir kaç gün gergin ve tahammulsuz oluyorum, herşeye tepki veriyorum.kndmi yalniz, sosyal iliskilerde basarisiz, cinsel yoksunluk çeken biri gibi hissediyorum
1-sizde de oluyor mu
2-önerileriniz
Psikolojik. Eger asiri masturbasyon yapmiyorsan dert etme.
Mahmut abi demin sınava uniye gittim. Abi Antalya da gözlüksuz ve kulakliksiz gezen yalnız kız yok yemin ederim. Kimseye yürümeden tıpış tıpış eve döndüm. Bide mgtow denen hadiseye kapılmak üzereyim. Nasıl kurtulurum bu beladan.
O kızların yalnız anını yakala belki metresleri olursun 😀
Ne dedin şimdi yani
Boşver kardeşim.
yanına yaklaşıp gülümseyerek kulaklığı çıkar hareketi yaparsın bahanelere yer yok dostum
Selam, konudan bağımsız ama kafama takılan bir sey var. Kadınlarla hicbir şekilde mantıklı konusulmamali mi? Yani atıyorum bir sorun yaşandı. 1-2 hafta görüşülmedi. Yada 1-2 ay her neyse. Demek istediğim, konuşulduğu zaman çözülecek sandığımız, bizim mantığımiza gore doğru olduğunu düşündüğümüz şeyleri kadınlarla konuştuğumuz zaman anlamıyorlar mi? Şunu da ekleyeyim bu konuşmalarda hicbir şekilde duygusallık, öfke vs. yansitilmadan konuşmaktan bahsediyorum. Çünkü bazen bize cok rasyonel şeyleri karşı tarafa da anlatmak, onun da anlamasını istiyoruz. Fakat karşındaki kadina bir şeyde hatalı olduğunu, bunu düzeltmesi gerektiğini, bunu kendi iyiliği icin yapması gerektini söylediğimizde konu her seferinde bambaşka yerlere gidiyor ve saçma tepkiler veriyorlar… Read more »
Kadınların rasyonel düşünme kapasitesi vardır ama fabrika ayarları duygusal tepkidir. Rasyonalite için özel çaba harcamaları gerekir.
Sorun çivi değil birader … çivi değil.
Kadınlar çocuk gibidir. Onlara anlatarak doğruyu gösteremezsin. Sen yaparsın, onlar da seni izler. Senden ayrılır yarın riayet ettiği başka otoriteyi izler.
Tefekkür edip temellendirdiği ilkeler çerçevesinde yaşayıp, maskülen ve riayet ettiği erkeğin yanlış veya zalimce davranışlarını görüp de (kadına karşı değil) onu adil olmaya çağıran bir kadın görmedim. Kadınlar o davranışı rasyonalize ederler.
@35lik:
şuana kadar beni ilgilendiren kavgalar hariç hiç bir kavgaya karışmadım. ama saçma sapan kızları etkileyeceğim diye kavgalara giren salakların yerlerde paspas olduğunu da çok gördüm. ”el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanarmış” hesabı.
Storm hocam mesajınızın altında reply butonu gözükmüyor bende o yüzden buradan yazacağım Benim “Erkek Adam” olmak ile aramdaki engel şunlar(dı) 1.Kilolu olmam 2.Kızlar karşısında aşırı utangaç olmam (Müdür yardımcısına küfür etmiş adamım kıza açılmaktan korkuyorum amk😡) 3.”Hayatımın kadını” ve “kendin ol” saçmalıklarına inanmam 4.Yaşamak için zorunlu olmadığım ancak yaparsam büyük getirisi olacak işleri ertelemem (dil öğrenmek gibi,ancak oyunlarda görürsem filan birşeyler kapıyordum) 5. İyi kalpli olup diğer insanları da öyle sanmam ve içimdeki kavgacı ve cesur erkeği bastırmam Sonra 16 yaşındayken birşeylerin ters gittiğini anladım ve 5.maddeyi sildim. Artık hayat konusunda başarılı olacağımı sandım ama olmadı çünkü daha 4 madde… Read more »
%1 lik kesim bile aldatılabılır. Bir yerde çalışıyorum(zengin mahallesi :D) , işyerinin etrafında evi olan ünlü futbolcular var. Bunlardan bir tanesinin eşiyle geçen gün göz göze geldik ve ertesi gün çok güzel baktı, eşi de 4 büyüklerden birinde oynayan yabancı futbolcu. Adamın boyu poşu kariyeri, he şeyi tam diyebilirim. Bilmiyorum % kaçlık dilime giriyor ama benimle kıyaslarsan beni beşe katlar(asgarı ücretin az üstünde maaşım var. para,fızık, tıp, ün herşey onda :D) Bir iki gün sonra hanımefendi dükkana geldi, (ugrayacakları türden bir yer değil) yıne baktı ben istediği şeyleri verdim, pek konuşmadım sonra gitti. İnanıyorum ki ben onunla konussaydım aramızda kesinlikle… Read more »
Eleman beta olabilir,sonuçta sadece kaslı ve sporcu olması onu alfa yapmıyor. Belki uydu erkekler gibi takılıyor olabir. Beta erkek duruşu diye bir makale vardı,JR Trump’ın davranışları da benziyor ve kadın “hala ilişkilere açığım” tarzı bir duruş sergiliyordu. Bu adam ABD başkanının oğlu amk,bu adam sırf davranışları yüzünden beta olarak algılanıyorsa o sporcunun da beta olma ihtimali yüksek
Kendinizi kandırmayın Alfası da betası da aldatılabilir. Hatta aldattığı beta olabiliyor Yani dünyada olamaz diye bir şey yok Olumlu veya olumsuz O yüzden büyük konuşmaya gerek yok tarihte bile var , yüzlerce kadının beni becer diye kapısında köle olduğu alfa aldatılıyor , hatta tuzağa düşürülüyor kadınlar tarafından Adam aldatan kadınının kafasını kesecek kadar da yönetimde güç sahibi ama olan oluyor . Bu aldatma işlerinde ne erkek kendine ben asla aldatılmam diyecek ne de kadın kendine Ne yazık ki iş sandığınız gibi adam da değil. Kadın yapmayacak türden bir kadınsa yapmıyor senle alakası yok. Senle alakası olmaması biraz rahatsız edici ama… Read more »