Hipergami ve aşk hiyerarşisi

Hipergaminin erkeğe yaklaşımı çift değişkenlidir, bir erkek ya üstün niteliklidir ya da değersizdir. Bir kadın bir erkeğin kendinden daha aşağıda olduğuna inanırsa, o erkek cinsel olarak görünmez olur, sadece bir kadın bir erkeği daha üstün görürse, o erkek görünür hale gelir.

Kadınlar görünür şekilde güç yayarak kendilerini daha aşağıda hissettiren erkekleri arzularlar. Bir kadın bir erkekten daha aşağıda hissettiğinde, onu çekici bulmaya başlar. Buna hipergami denir, yukarıya doğru eşleşmek ve sosyal merdiveni tırmanmak. Hipergaminin sonucu olarak, kadınlar yüksek statü sinyallerine karşı aşırı hassastır (iyi genler, zenginlik, güven, popülerlik, vs).

Hipergami kendini birçok şekilde gösterebilir. Zenginlik avcılığı en çok bilinenidir, burada bir kadın bir erkekle sadece zenginliği için birlikte olur. Daha az çıkarcı ilişkilerde, bir kadın kendisinden daha fazla kendine güveni olan erkekle beraber olur. Genel olarak, kendine güveni daha az olan kadınlar hipergamiye daha az meyilli iken, egoist kadınlar hipergamiye daha çok meyillidir.

Hipergami, fırsatçılığı besler. Daha yüksek statüye sahip bir erkek cinsel olarak ulaşılabilir ise, dizginlenmemiş hipergamiye sahip bir kadın aldatır. Eğer bu erkek ilişkiye açık ise, bu kadının erkeğini bu adam için terk etme ihtimali çok yüksektir. Bu fenomene “dal değiştirme” denir.

Geleneksel yetiştiriliş ve ailede güçlü bir erkeğin varlığı ile dizginlenmemiş bir hipergami, aşırı fırsatçı ve sadakat yoksunu bir kadın yaratır. Geleneğin güçlü olduğu toplumlarda, hipergami, aile, toplum ve kültür tarafından dizginlenir. Kadınlar sürekli olarak daha iyisini beklemek yerine, yaşıtları ile zamanı geldiğinde evlendirilir.

Bazı kadınlar diğerlerinden daha fazla hipergami pençesindedir ama hipergaminin etkilemediği bir kadın yoktur. Bunu bir derecelendirme gibi düşünün, bazı kadınlarda hipergami çok azdır, diğerlerinde ise aşırı. Hipergami, Pandora’nın Kutusu gibidir, bir kere boyun eğildi mi, ona yine boyun eğme dürtüsü çok çekicidir. Bir kadın ne kadar tecrübeli ise, hipergamisi o kadar güçlenir ve o kadar kötü bir ilişki materyali haline gelir.

Aile ve çocuk yetiştirmek için en uygun kadınlar, hipergami dürtüsü en iyi şekilde dizginlenmiş kadınlardır. Materyalizm ve çok fazla cinsel ilişki hipergami tabanlı davranışlardır, “sürekli bir üst modele geçme” ihtiyacının göstergesidir ki bu da temelde hipergamidir. Bu tip kadınlar ciddi ilişki için uzak durulması gereken kadınlardır. Tutumlu ve alçakgönüllü kadınlar ise ilişki için daha üstün adaylardır.

80/20 Kuralı

80/20 kuralı, hipergaminin doludizgin hüküm sürdüğü toplumlarda yaklaşık olarak erkeklerin yüzde 20sinin, kadınların 80%sini sikeceğini vurgular. 80/20 kuralı basitçe “pareto prensibinin” cinsel stratejiler evrenine uygulanmasıdır. Sadece tutucu ve tek-eşlilik taraftarı toplumlarda her erkeğe kabaca bir kadın düşer. 80/20 ayrımı, aile değerlerinin yok olması ile ortaya çıkacak doğal düzendir.

Aşk Hiyerarşisi

Aşk, hipergami dürtüsünün tatmini üzerine inşaa edilmiştir. Eğer bir kadın sizden daha iyi olduğunu düşünürse, size saygı duyamaz. Eğer size saygı duyamaz ise, sizi sevemez.

Kadınlar, erkeklerden farklı şekilde severler. Kadınların aşkı hayranlık üzerine  kuruludur, hayranlık ise takdir ve saygının bir kombinasyonudur ki saygı güçten türer. Bunun sonucu olarak eğer aşık olunmak istiyorsanız, güçlü olmak zorundasınızdır yoksa hiçbir zaman sevilmeyeceksinizdir. Zayıf olduğunuz için aşağılanacaksınızdır. Hipergami dünyasında eğer zayıf olarak algılanıyorsan, sevilme şansın yoktur.

Kadınlar faydacı bir şekilde severler, romantik partnerlerini koşulsuz sevme kapasiteleri yoktur, bu tip bir sevgiyi sadece çocuklarına gösterebilirler. Bu davranış Briffault Kanununun hakimiyetindedir. Bunun karşıtı olarak, erkekler, kişisel yatırımlarının erdemi ile kadınları koşulsuz sevebilirler. Aşkın hiyerarşisi şudur : erkekler > kadınlar > çocuklar.

İş paraya ve aşka geldiğinde, kadınlar erkeklerden daha bencildir. Erkeğin aşkının doğası gereği fedakarca olması beklenir, kadınınkinden ise böyle bir beklenti yoktur. Kadınlar fırsatçı bir şekilde severler, erkekler ise fedakarca.

Çeviri : The Red Pill Constitution (Yazının 6, 7 ve 8. başlıkları).

 

 

Alfa


Alfa Buda, Corey Worthington.

Şimdi bu yazıda yazacaklarım bana hiç de yeni arkadaşlar kazandırmayacak. Bunu biliyorum zira bir erkekteki alfa özelliklerinin ne olduğu ile ilgili her tartışma, bu özelliklerle nasıl paralel olduğumuz hakkındaki kendi öz-algımız ile gölgeleniyor. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, son 12 yılda büyük ivme kazanan “topululuk”, “manosphere”, cinsiyetler arası ilişkinin yeni keşfedilen dinamikleri, soyut kavramlarla ilgili hep kendi terminolojisini geliştirdi. Bunun tehlikesi de bu terimlerin gerçek, evrensel tanımlamalarının olmaması. Konsepti göstermek için bu terimler kullanışlı – bir betanın, otçulun ya da sağlayıcı zihniyetine düşen birinin ne olduğunu az çok biliyoruz. Alfa bile belirli bir bağlamda oldukça açıklayıcı bir alet, konu “alfalık” olmadığı sürece. Alfanın ne olduğunu evrensel olarak tanımlamaya çalıştığımızda ise kıvılcımlar uçuşmaya başlıyor. Okumaya devam etmeden önce bir durup, sizce bir erkeği alfa yapan şeyler nedir düşünün. Kafanızda canlandırın. Eğer bitti ise, bunları bir kenara atın, hatta kafanızdan atın ve alttaki birkaç paragrafı sanki alfa hakkında hiçbirşey bilmiyormuş gibi okuyun.

Beni Alfa Buda ile ilkin Roissy’nin Hımm, üzgünüm? yazısı tanıştırdı. Gidip bunu Chateau’nun perspektifinden okuyun, bence onun analizi gayet iyi. Corey’e Alfa Buda demem erkeklerin onu Alfa içindeki zenvari bir varlık olarak görmelerini umma değil, alfa’ya en saf halinde bir örnek olması. Corey kelime anlamıyla ALFA, yalanla, düşüncelerle,  gölgelenmemiş ve herhangi bir etki ile durumu hakkında içgözlem yapmadan.

Corey Worthington oldukça berbat bir ademoğlu örneği ama aynı zamanda kitabına yüzde 100 uygun bir alfa örneği. Bu çocuğu tanımlayacak bir sürü sıfat bulabilirim ama “beta” bunlardan biri değil. İronik ve komik olan şeyde şu : bu çocuk muhtemelen Mystery Method ya da kırmızı hap camiası ile hiç karşılaşmadı, “tavuskuşu vari süslenme” gibi birşeyi de duymadı ama milyonlarca erkeğin PUA seminerlerinde küçük bir servet ödeyerek öğrenmeye çalıştığı şeylere doğal olarak sahip. Bencil veledin teki olabilir ama bu çocuğun normal bir erkeğe hakaret gibi gelen tarafı, bir sürü betanın sahip olmak için yanıp tutuştuğu alfa meydan okumasını doğal ve içten gelen bir şekilde gösteriyor olması. Bu velettek alfa özünü şişeleyebilse idiniz, muhtemelen dünyanın en zengin adamı olurdunuz.

Alfalık hakkında sahip olduğunuz ve biraz önce kenara atmanızı tavsiye ettiğim önyargılarınız kenardan bağırıyor “, … ama, ama Rollo, bu küstah götün bir alfa erkek örneği olduğunu nasıl söylersin?”. Sizi mutlu edecekse, sizi çok iyi anlıyorum. “Daha iyi bir erkek” olmak için çok çalışıyorsunuz, kendinizi analiz etmeye zaman harcıyorsunuz, fişten çekilme ve kendini yeniden icat etme konusunda yol katettiniz. Siz başarılı sınız, Corey ise sikik. Corey sizden daha iyi bir erkek değil ama alfayı sizden daha iyi anlayan biri.

Alfa bir kafa yapısıdır, demografik değil.

Alfa yapılanlarla ilgilidir, onun ne olduğunu biz söyleriz. Soylu alfalar da vardır, alçak alfalar da, fark ise kendilerini nasıl ifade ettikleri. Alfa tartışmasına hep erdem açısından yaklaşma eğilimi var; kişinin alfa tanımı onun erdem algısına en iyi ne hitap ediyorsa o. Alfa credilerini kazanan, kurallara göre oynayan ve insanların (kadınların) saygı duyması gereken bir adam. Ama hiçbir şekilde bu adam ahlaki önderlik edebilir diyemeyeceğiniz, umursamaz alfa göt herifler var. Yine de kadınlar bu adamlarla sikişmek için kendilerini ve birbirlerini paralar zira bu adamlar etrafa alfalık yayar. Corey’in yaptığı da bu. Dünyada alfa uyuşturucu çetesi liderleri de var, alfa kocalar, babalar ve endüstri liderleri de. Fark sadece alfalığın uygulamasında. Cengiz Han muhtemelen alfanın tepesi idi, insanları yönetme kabiliyeti olan ama o dönemde yaşayan birçok insan için korkunç biri olarak anılırdı. Aşağıda bunun şeması var

Corey gibi erkekler kendi öz-değerlerine yatırım yapan ve evrensel olarak bunun takdir göreceğini bekleyen erkekleri çileden çıkarırlar. Bu nedenle utanmazca kuralları ihlal eden bir doğal alfa ile karşılaştıklarında, hınç ile dolarlar. Bu tip bir çelişki karşısında gösterdikleri doğal tepki, alfa terimini kendilerine ve kendi başarılarına en uyan şekilde tanımlayıp, bu adamları dışlamaktır. Ama buradaki asıl çelişki, bu yeniden tanımlanan alfanın, doğal alfa duruşu kadar takdir görmemesidir ki böylece döngü devam eder. Sizin ya da herhangi birinin bir insana saygı duyup, duymamanızın o adamın alfa kafa yapısı ile hiçbir ilgisi yoktur. 3 adet bitmiş evliliğin ve 100+ seks partnerinin alfa kafa yapısına sahip olup olmamak ile ilgisi yoktur. Kafasından bir kere bile aldatma fikri geçmeyen bir sürü saygıdeğer beta var iken, 300 tane kadınla yatmış (fahişeler ya da bir çeşit ün ya da yakışıklılık sayesinde diğer kadınlar) betalar da vardır.

Bu yazıdan çıkarılacak ders, başarılarınız sayesinde alfa olmazsınız, alfa duruşunuz sayesinde başarılı olursunuz. Bu kafa yapısına ya doğal olarak sahipsinizdir ya da onu geliştirmeniz gerekir. Birçok genç erkekten bir kadına karşı davranışlarının alfa ya da yeterince alfa olup olmadığına dair sorular alıyorum. Gerçek cevap, alfa davranışların, alfa kafa yapısının dışavurumları olması. Corey, Alfa Buda, gibi yaptıklarının alfa olup olmadığını analiz etmek akıldan bile geçmez. Alfanın gerçekten ne olduğunu takdir etmeniz için neredeyse çocukça bir kavrayışa sahip olmanız lazım. Çocuklar alfayı anlarlar. İçe dönük, büyüyünce beta olmaya mahkum erkekler bile alfayı yetşkinlerden daha iyi anlarlar zira çocukların alfaya kılıf uydurmak için gerekli soyut düşünce gelişmemiştir henüz. Birçok erkek sosyalleşme ile doğuştan gelen bu alfalığı belli ölçülerde kaybederler. Doğal alfalar, Coreyler, alfanın faydasını ve kullanışlılığını daha iyi kavrarlar; kendi yetişkin faydaları ya da kendilerine zarar vermek için

Çeviri : Alfa

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

 

 

Hımm, üzgünüm?

Aşağıdaki videodaki çocuk, doğal alfaya nadide bir örnek. Tabii ki 20,000 dolar zarara neden olan bir parti verdiği için değil.

Neden peki? Sayalım.

  • Gerçekten özür dilemiyor. Clintonvari bir özür olmayan özür diliyor.
  • İlgisizliğin efendisi biri. Güzel ve yaşça daha büyük bir kadın tarafından azarlanmasına ve büyüklük taslanmasına rağmen eleman kendi duruşunu koruyor. Sarsılmadan.
  • Hiç gülümsemiyor.
  • Sikinde değil.
  • Eğer sikinde ise bile bunu hiç göstermiyor.
  • Çerçevesini koruyor. Ulusal kanalda. Meme halkası ile.
  • Kendini beğenmiş piçin biri.
  • Daha yüksek statüye sahip kaltağa karşı savunmaya geçmiyor.
  • Her zaman cevabı hazır.
  • Tek kelimelik cevap oyununa hakim.
  • Kendi beğenirliliğini varsayıyor (satışı varsaymak)

Corey Worthington Aptal-Beta nesli sonrasının Joel Goodsen’i ama daha az kötümseri. Corey, cam yumurtayı yere düşürüp “böyle çatlaklarla daha güzel oldu” diyecek biri.  Bazılarınızın “ama bu herif kalasın, götün teki” dediğinizi duyabiliyorum. Evet, bu doğru. Çocuk götün teki ve çoğu zamanda savruğun biri. İşte bu nedenle de onu ayın alfası adayı yaptım. Aranızda bu piçin lisenin en güzel hatununu becerdiğinden şüphesi olan var mı? Corey kalasın en büyüğünün bile saygı değer betalardan ve hatta çoğunlukla saygı değer alfalardan bile daha fazla kaliteli am yediğinin iki ayaklı bir örneği.

Doğuştan betalara tavsiyem, Corey’i taklit edin. Kadınlarla nasıl Corey Worthington oyunu oynayın.

Kız : Kız kardeşimle yattığına inanamıyorum! Ve annemle de!!

Sen : Umm, üzgünüm?

***

Kız : Ben yokken kedimi beslemen gerekiyordu. Ama kedim ölmüş. Ne yaptığını düşünüyordun?

Sen : Düşünmüyordum aslında.

***

Kız : Doğum günümü unuttun. Göt herif. Sik kafalı olmanın cool olduğunu mu düşünüyorsun?

Sen : Evet.

***

Kız : O aptal dövme seni utandırmıyor mu? Annen gördü mü bunu?

Sen : Evet. Herkes gördü. Çok sevdiler.

Kız : Büyü biraz ve kurtul o dövmeden. Yoksa senden ayrılırım.

Sen : Hayır, dövmeyi sevdim, kurtulmaya niyetim yok.

Çeviri : Umm, sorry?

Sorun çivi değil

Bu aşağıdaki video eski ama kadınlarla (gerçek) erkeklerin iletişim kurarken oldukça farklı olduklarını, erkeklerin sorunların kaynağına inip çözmeye odaklanırken kadınların dertlerinin, daha çok duyulma ihtiyacı olduğunu bu kadar kısa ve öz anlatan başka parodiye rastlamadım henüz 🙂

Sorunlarını ve dertlerini arkadaşları ile paylaştıklarında, kadın ve erkeklerin birbirinden tamamen farklı amaçları vardır.

Bir erkek arkadaşlarına derdini anlattığında aradığı gerçekten yardım ve çözümdür. “Bunlar benim problemlerim, bunlara çözüm bulmam konusunda bana yardımcı olun”. Bir kadın ise dertlerini anlattığında yardım değil, acıma / şefkat bekler. “Bunlar benim problemlerim, bu problemlerim yüzünden hayatım ne kötü değil mi? Benim için üzülmüyor musun?”

Birçok kadının erkeklerin duygu yoksunu olduğunu düşünmesinin sebebi, bir kadın bir erkeğe problemini anlattığında, erkeğin hemen soruna çözüm bulmaya çalışmasıdır. Sonuçta erkek için derdini anlatmanın sebebi deva aramaktır.

Ne yazık ki, kadın bunu yaparken çözüm değil, şefkat / acıma bekler. Bu nedenle bir erkek şefkat değil çözüm önerdiğinde bunu erkeğin kendisine karşı acımasız olduğu olarak algılar ki bunun gerçekle uzaktan yakından akalası yoktur.

Videonun oldukça kısa ve öz gösterdiği gibi 🙂

 

Aynı şekilde erkeklerin kadınları fazla duygusal ve delişmen bulmasının sebebi, bir erkek kadına problemini anlattığında, kadının bir kadın gibi davranarak aynı problem karşısında nasıl kendisinin de ayn şekilde hissettiğini, bu sorunun onun için ne kadar kötü olduğunu falan söyler.

Kadınlar ve erkeklerin beyinlerindeki devreler farklı şekilde “bağlanmıştır”. Biyolojik olarak ve doğuştan (tabii ki çevre de sonradan büyük etki yapar).

Jordan Peterson – 30 yaşında kadın ya da modern kadının karmaşık yaşamı

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, Dr. Oren Amitay’ın davetiyle konuk olarak katıldığı derste yaptığı konuşmadan bir bölüm. Bu efsane konuşmanın tamamı ise şurada (uzun versiyonunda Türkçe alt yazı yok maalesef).

Jordan Peterson bu bölümde, feminizm, 30 yaşında kadınların tercihleri, kadınların karmaşık ikilemi, yönetici olmak, modern toplumun saat gibi işlediği için artık takdir etmediğimiz faydaları, vs. üzerine konuşuyor.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

 

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Boşanma bizi ayırıncaya kadar …

Düğün fotoğrafınız aşağıdaki gibi ise, iyi bir boşanma avukatı bulup, telefonunu bir kenarda saklayın. Muhtemelen ihtiyacınız olacak.

Düğün fotoğrafçısı muhtemelen “bunlar beraber yaşlanmaz” demiştir.

  • Damadın sarılmasından rahatsız olduğu belli olan gelin,
  • Gelinin omzuna doğru eğilmiş bir adet damat,
  • Aynı damadın suratındaki o “sırıtış”,
  • Damadın ellerini üzerinden çekmeye çalışan gelin

Bir sonraki …

Erkek Adam sitesini e-posta adresine oldukça fazla sayıda tavsiye isteği alıyoruz. Bu maillerde konu ne olursa olsun, ortak problemi görmek hiç zor değil : paragraflarca yazı sadece bir kız ile ilgili! Bu kız eski kız arkadaş ya da hedefte olan ve iş atıp – iş atmadığı anlaşılamayan bir hatun kişi. Maillerde bu kız ile maili atan erkek arasındaki iletişimin ayrıntıları ve nerede hata yaptıklarına dair sorular var ama hatanın kendisi zaten bu tek kadına bu kadar saplanmak. Bu o kadar yaygın bir problem ki bir tavsiye isteği aldığımızda, genelde uzun olan bu mailde ilk yaptığımız detayları okumaktan ziyade yazan kaç kadından bahsediyor kontrol etmek oluyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sayı her zaman “bir”. O özel kadın tabii ki.

Arkadaşlar, belirli bir kadın herhangi bir aşamada çark edebilir. Dün yüzünüze gülerken, bugün size sırtınızı dönebilir. Bunun nedeni siz de olabilirsiniz, kadın da. Kadınlar tabak çevirir ve sürekli opsiyonlarını karşılaştırır. Bir eleman öne geçmiştir, kadın sizi geriye atar, tamamen atar, falan filan. Önemli değil. Bir kadın şu an kız arkadaşınız / karınız değil ise ve bu kadın sizin hedefinizdeki tek kadınsa, o kadınla aranızdaki iletişimin içeriğinden çok daha büyük olan hata, sizin sadece bir kadına odaklanmanızdır.

Şu yazımızı iyi okuyun :

Kırmızı Haplı Çocuk – Mavi Haplı Çocuk

Dikkat edin, kızlar kırmızı haplı çocuğa yağmamaktadır. Kırmızı haplı çocuğun tek yaptığı kendisi ile seks yapmayan hatuna fazla zaman ve kaynak ayırmamasıdır. Kırmızı haplı çocuk resmen tabak çevirmektedir.

Bizim size tavsiye ettiğimiz gibi tabak çevirmiyor olabilirsiniz. Yani “abi ben aynı anda birden fazla kadınla yatamam, benim kişiliğime, prensiplerime, inançlarıma uymaz” diyor olabilirsiniz. Ama eğer şu an kimseyle yatmıyorsanız, birden fazla kadına paralel yürümemenize bir bahane değil bu. Bekarsın, kız arkadaşın yok, neden sadece bir kıza yazıyorsunuz?

Tabak teorisi yazısından :

Uzun süreli ilişki dışında erkeklerin büyük bir kısmı, sniper yöntemi olarak adlandırılabilecek bir ilişki stratejisi izlerler. Beta erkek sıklıkla tüm zamanını, enerjisini ve kaynaklarını hedefi sabırla beklemeye, o sabırla beklediği doğru zaman gelip de hedefindeki kıza niyetini belli etmeye adar. Bu “kız”, bütün bu bekleme / kur yapma dönemi boyunca, beta erkeğinin hedefindeki tek hatun kişidir. Bu proses birkaç haftadan, bazı uç örneklerde birkaç yıla kadar sürebilir. Bu bekleme süresi boyunca beta erkeği, en önemli kaynağından fedakarlık yapar – diğer potansiyel fırsatlar. Tabak çevirme teorisini kullanan erkek ise bu saçma (ama maalesef çok yaygın) durumdan kendini koruyabilir ve kadın peşinde koşarken birçok hedefe seri halde yönelir (pompalı tüfek yöntemi). Kadınsı koşullanma ile beyni yıkanmış beta erkeği balığı olta ile avlarken, tabak çeviren erkek balığı çok geniş bir ağ ile avlar. Ağa takılanlardan beğendiklerini alır, beğenmediklerini tekrar suya atar.

Kırmızı haplı erkeğin, mavi haplı erkekten farkı, kırmızı haplı erkeğin birden fazla kadını, hızlıca değerlendirmesi ve kendisine yeterince meyilli olmayan kadını hemen geride bırakarak bir sonraki hedefe yürümesidir. Mavi haplı erkek bir kadını haftalarca ve aylarca tüm ilgisinin odağında tutar ve ayda yılda bir yeni bir kadına yürürken, kırmızı haplı erkek onlarca kadına yürür.

Emin olun bir alfa erkek, ortalama betadan kat be kat fazla red yiyen biridir. Ha onun cazibesi nedeniyle belirli bir kadından red yeme oranı daha düşüktür ama başarı oranı yüzde 50 bile değildir. Eğer tek bir kadına haftalarca takılı kalmışsanız yaptığınız en büyük hata, sizinle henüz yatmamış bir hatuna takılıp kalmanızdır, aranızdaki konuşmalar, iletişim detaydır.

Aynı şey, eski kız arkadaş için de geçerli. Bir kız sizinle ilişkisini bitirdiği anda sizi başka bir kadına yelken açmak için serbest bırakmıştır. Nokta! Bizim eski kız arkadaş konusunda duruşumuz net (hemen geride bırak) ama diyelim ki hala onu geri kazanmaya uğraşıyorsun (çok yanlış hareket), yine de hemen başka kadınlara da yazmanız lazım.

Soru : Ama abi aşk?

Kısa cevap : Yalan dostum, aşk diye birşey yok.

Uzun cevap: Bu aşk masalı sizi uysal betalar olarak tutmak için var zaten. Yanlış anlamayın, iki insanı çocuk yapmak ve ona ilk senelerinde bakmak için biraraya getiren hormonal salgılamaların yarattığı “romantizm” yalan değil. Sağlıklı birşey. Ama bu Disney masalı tarzı “ömür boyu mutlu yaşadılar” aşkı tamamen propoganda ve ruh ikizi kişilik bozukluğunun bir parçası. İşin ilginç tarafı buna erkekler kadınlardan daha fazla kanıyorlar.

Bu Kadar da Haksızlık Olmaz ki

3. dalga feminizmin Batılı ülkelerde yaptığı en büyük tahribat, evlilik kurumunu mahvetmesi oldu. Özellikle bazı erkeklerin kabusu haline gelen boşanma mahkemelerinde kadına yapılan pozitif ayrımcılık ve temel hukuk kurallarını hiçe sayarak “suçu sabit görülene kadar suçsuz kabulü” yerine erkekten suçsuzluğunu ispat etmesinin istenmesi, kötü niyetli kadınların eski kocalarının hayatını kabusa çevirmesi ile sonuçlandı. Yazılı olmayan düsturu “kadın kötü olamaz, insan kötü ise erkektir” (kadınlar melektir ya da çiçektir ya) olan bu feminist dünya düzeni Türkiye’ye de hızla sızıyor ve aşağıdaki hikayelere neden oluyor. Kötü niyetli bir kadının erkeğin hayatını ve çocuğunun hayatını mahvedebileceği, çocuğu sadece para için rehin tutabileceği düşünülmüyor bile, annenin kutsal olması gibi bir başka propogandadan belki.

Boşanma kanunları bu şekilde devam ederse hem erkekler, hem de kadınlar büyük zarar görecek. Yakında Batıdaki gibi kar – zarar hesabı yapıp erkekler yığınlar halinde evliliğe sırt çevirecek ve büyük sayıda kadın evlenemeyecek ve çocuk sahibi olamayacak.

3. dalga feminizmin amacı kadınların hayatını iyileştirmek falan değil. O ilk ve ikinci dalga feminizmin amacı idi. Son dalga feminizmin kadınları zerre kadar da düşündüğü yok. Tek amaç, toplumu yıkmak.

Aşağıdaki eski bir hikaye ama hem hikayenin kendisi hem de altında yorumlarda yazanlar ilgi çekici. Karşımızda, ne suç işlerse işlesin ceza almayacağını bilen bir psikopat var ve sırf kadın olduğu için üzerinde de yaptırım yok.

Daha yüzümüzü kimse görmeden kendimizi savunamadan davacının isteği kabul ederek nafaka arttırılmış. Artık 250 lira yerine 500 lira vereceğim. Bazıları ‘’ nasılsa oğluna gidiyor , olsun varsın’’ diyor ama durum öyle değil, Oğlum ne zaman gelse fukara çocuğu gibi giyinmiş oluyor, bir bakışta anlaşılıyor ki bu çocuğun bakımı yok ve ayda 100 lira bile harcanmıyor. Oğlumun ne eğitimi ne de giyimi anne ve babasının yaşam standardına uymuyor . Ben aldığım bütün maaşımı bile versem bu durum değişmeyecek. Para başka yere harcanacak.Oğlum gene bakımsız yaşayacak.Ama hakim bunu bilemeyecek çünkü beni dinlemeyi gereksiz bulmuş.

Aramızda sorunların ilk başladığı zamanlarda eşim kendi yüzünü tırmalayarak yaraladı ve kız kardeşimle benim birlikte bunu yaptığımızı söyleyerek şikayetçi oldu. Kendi kendini yaraladığını gören ve akrabam olmayan 2 kişinin şahitliğine rağmen yargılandım ve 5 yıl süren bir dava sonucunda beraat edebildim.Ben beraat ettim ama kimse çıkıp da ona “sen neden iftira attın, neden mahkemede yalan söyledin” diye sormadı.

Oğlumun velayetinin bana verildiği ve onu sakladığı bir zaman çalıştığı hastaneye gittim ama 5 metre yakınına ulaşamadığım halde gitti ve darp raporu aldı .Sonradan bana söylediğine göre çocuğu vermemek için benden kaçarken omzunu kapıya vurmuş ve bu nedenle ben suçluymuşum. Hakkımda dava açıldı. Darp etmediğimi ispat etmeme rağmen ‘ eşe kötü muamele etmek’ ten ceza almaktan kurtulamadım. Ama ona böyle bir darp raporu alıp mahkemeye vermekten dolayı bir yaptırım uygulanmadı.

Bu olayı görünce bir şikayette daha bulundu ve eşe kötü muamele etmekten bir ceza daha aldım. Kardeşime hakimin söylediği gerekçe ise benim eşime ‘’biz artık hasımız’’ demem. Halbu ki bu söylem ikimizin de bildiği bir yaşanmış olaydan alınmış bir pasajdı ve ikimiz de kullanıyorduk.Anlaşılan benim kaşlarımı çatmam bile kötü muamele için yeterli bir gerekçe olmuştu.

Devamı şurda : Bu kadar da haksızlık olmaz ki.

Yorumlarda ise şöyle hikayeler var :

bu arkadaşın durumuna benzer olayı bende yaşıyorum kısaca anlatıyım 2009 ylında evlenip 1 yıl evli kaldık 18 aylık bir kızımız var eşimle boşanma davamız devam ediyor kızım beni tanımıyor görmüyorki tanısın malesef boşanma davası açan eski eşim diyim eşim demeye dilim varmıyor ama mecburiyetten eşim diyorum 3 defadır yalan beyanlarla hakkımda uzaklaştırmı kararı çıkarttı güya ben kendisini telefonla arayıp seni öldüreceğğim diye tehdit ediyormuşum, kurban bayramında memleketteyken yemek yerken telefonum çaldı arayan polisti güya eşimin annesinin boğazını sıkmışım şikayet etmiş beni ifadeye çağrıyor ben il dışındayım nasıl boğazını sıkarım dedim, bu da yetmiyor gibi kızını görmeye gelmedin hakkında tutanak tutacağz diye polis söyledi o günün akşamı uçakla istanbul adöndüm polisi buldum uçak biletimi gösterdim polisler hakkında suç duyurusunda bulundum ama biliyoruzki kanun güçlüden yanadır polislere birşey olmadı olan bana oldu çünkü polisin tehditlerini ve hakaretlerini telefona kaydetmem suçmuş polis tehdit ederken suç değil bizim tehditi ispatlamamız suç, bu suç duyurusunun üzerine mahkeme hakkımda 6 ay uzaklaştırma verdi telefon dökümlerimde aramadığım ortadayken ve kendi telefonunnda dökümleri ortada olmasına rağmen , karar itiraz ettim mahkeme itirazımı reddetti hemde basit bir gerekçeyle 4320 sayılı kanuna göre ile konularında mahkeme delil aranmaksızın karar veribilir, hemde kanunlarımıza göre müddei iddiasını ıspatla mükellefken kısacası 4 ay oldu kızımı görmeye gidemiyorum ya yine iftira tarsalar üzerime hapis cezası uygulanacak diye memurum 6 aydan fazla hapis yatsam memurluk yanacak, özetle şunu diyorumki ne bu zamanın erkekleriyle evlenilir nede kadınlarıyla 18 aylık kızımı gördüğğüm toplam gün 3 gün kanunlarımızın sayesinde çk zor bu işler yakamı kurtarsam inanın kurban kesecem ama bir türlüde kurtaramıyorum babayım ama babalığı tatmadım tadamıyorum kızım var nüfusta ama gerçekte yokki olsa yanımda olurdu böyle işte tecrübe olarak diyorumki çok iyi düşünün hergün güneş olmuyo hayatımızda

Bu tür olaylar yaşamamak için en önemli tavsiye karşı tarafla kesinlikle iletişime geçmemek. Mümkün olduğunca yalnız kalmayın, size refaket edecek arkadaşlarınız varsa onlarla beraber olun. Çocuğu görmeye asla yalnız gitmeyin.

Yorumlarda bol bol da kadın ikiyüzlülüğü var tabii :

Kendi tarafınızdan çok güzel anlatmışsınız olayı, keşke karşı tarafı da dinleseydik. Bir kadını bu kadar nefret ettirecek ne yaptınız acaba?

Yukarıdaki yorumda sakatlık ilk cümle değil, olayın karşı tarafını dinleme fikri doğru. Asıl problem ikinci cümle. Yani bir kadın eğer böyle davranıyorsa bile, yani adamın dedikleri doğru olsa dahi, suçlu yine erkek. Bu argümanın “bir erkeği tecavüz ettirecek ne yaptınız acaba” iğrençliği ile aynı saçmalık olduğuna dikkat edin.

Şurada elemanın anlattığı kadın olduğunu iddia eden bir yorum var ama hiçbirşey anlatmadan boş sloganlar attığından sahte olma ihtimali oldukça yüksek.

 

Beta erkeğini seviyormuş numarası yapan kadının vücut dili

Çanlar kendisi için çalmaya ve toslanacak duvar ufukta görünmeye başladığında bile bazı kadınlar sıkıcı bir beta bulup onunla yuva kurma fikrinden o kadar tiksiniyorlar ki, “teselli ödüllerini” öldürmeyi bile düşünebiliyorlar.

Kendi hayatlarını kurtarmak adına beta erkeklerin kendisini seviyormuş gibi yapan kadının vücut dilini okumayı öğrenmesi gerekiyor.

“Dedektif DeQuarto Mr. Viafore’un ölümü hakkında ne düşündüğünü sordu. Dedektifin dediğine göre kadının cevabı “sorun yok, ben çoktan geride bıraktım o olayı” idi. “Artık özgür hissediyordu”.

Fakat bu durumdaki bir kadının Mr. Ödeyen Betasına bunu direk söyleme ihtimali azdır. Erkeğin bunu okuyacak yeteneği geliştirmesi lazım, tabii öncelikle bunu görse de kabul etmemesine neden olacak beyin yıkamasından kurtulması gerekir.

Kadınlar vücut dilleri ile bu tür bir duygu ve sevgi yoksunluğunu bağırırlar. Özellikle de bilinç altında tiksindikleri erkekleri kendilerine sokulduğu zaman. Yukaridaki linkteki cinayeti işleyen kadın ve nişanlısının aşağıdaki fotoğraflarındaki gibi :

Adam kendine eğildiğinde geriye eğilme var, uzaklara bakmak var, kollarını göğsünde korunmacı bir şekilde kapamak var.

Kadın ve erkek arasındaki dinamik o kadar çok kadın tarafına kaydı ki, bu tür fotoğraflara sıkça rastlanıyor. Şu aşağıdaki fotoğrafta Marco Rubio ve karısı bu modern dinamiği çok iyi yansıtıyor.

Yoruma gerek yok ama tek resimde o kadar çok şey var ki. Sırıtışa mı ağlarsın, tiksinti ile geriye yaslanmış karısına eğilerek sarılışından mı (o ne sarılışı amk).

Bu aşağıdaki de bonus olsun. Fotoğraftaki iki insan evladı sevgili. Facebookta arkadaşları kızın büyük zenci yarrağı sempatizanı olduğunu ve ikisi ilişkide iken bile  bu zevkini tatmin etmekten (sık sık zencilerle grup seks de dahil) geri durmadığını oğlana ispatlıyorlar. Oğlumuz ne yapıyor. “Hepinizin amk biz konuştuk ve ben onu affettim, bizi kimse ayıramaz diyor” ve dünya alem görsün diye sevdiceği ile aşağıdaki pozu paylaşıyor. Hikaye şurada.

Hatuna sana al 10,000 dolar bu evsiz ve 3 aydır yıkanmamış bir adam sana sarılıp öpecek desen herhalde vücut dili bundan değişik olmazdı.

Bu tip hareketleri sevgilinizde ya da karınızda gördüğünüzde dostlarım, iki seçeneğiniz var.

1 – Korku oyunu (dread game)

2 – Terketmek

Korku oyunu basittir ama bir beta erkeğin bunu yapacak cesareti yoktur genelde. Kadının kalbine bu erkeği kaybedebilirim korkusu salmak anlamındaki korku oyunu, kadınlardaki rekabet korkusunu, erkeğin kendi faydasına kullanmasıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi kadına bu duyguyu vermek için illa başka bir kadın bulmanıza gerek yok. Birçok erkeğin bu duruma düşmesinin sebebi kadını hayatlarının merkezi yapmaları, bir dediklerini iki etmemeleridir. Kadınlar ağızları ile ne derlerse desinler, kendilerini hayatlarının merkezi yapan erkeklerden iğrenirler. Bu nedenle kadına korku oyunu uygulamak için onu hayatınızdan çıkarmanıza gerek yok, onu hayatınızın merkezinden çıkarmanız yeterlidir. Sorunun çok ciddi olmadığı durumlarda örneğin şişman bir kocanın ciddi bir şekilde spor yapmaya başlaması bile yeterlidir. Bu koca ne derse desin kadının bilinçaltı “başkası mı var acep” makinesini aktive edecektir (*).

Terk etmek ise eğer evli ve çocuklu değilseniz daha basittir ama amsalak bir beta, kendi kafasında bu hatundan ayrılırsa sekssiz kalacağına o kadar inanmıştır ki, aklının ucundan geçmez.

Yukarıdaki vücut dili dinamiğinin tersi ise şöyle birşey. Fotoğrafta Rosie Huntington-Whitely ve Jason Stratham var.

Alfa kurt Jason Abimiz burada :

  1. Genç sevgilisinden hafifçe uzağa eğilmiş (bu nedenle kadın hafifçe ona eğilmek zorunda kalıyor),
  2. Kadınının sıkıca kavramış, hoverhand yok
  3. Kafa ve çene hafifçe yukarı doğru açılı (karşılığında kadının başı hafifçe eğik ve sanki erkeğinin sahiplenici bakışlarının altına girmiş gibi)
  4. Kasıklar kadına dayanmış
  5. Göğüs hafifçe kadından öteye dönük ki hem kadının varlığı karşısında rahatlık hem de ona hafif bir mesafeye işaret ediyor

(*) – Bunun tersi de doğru. Eşiniz birden kendini spora vurup, sizi hayatının merkezinden çıkarıyorsa, bunun bir sonraki adama hazırlık olabileceğini düşünme zamanı geldi. Bu durumlarda özel dedektif cidden çok iyi bir yatırım olacaktır.

 

Tinder Elo Puanı (Elo Score)

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Tinder nedir, nasıl kullanılır yazımızda Tinder’ın kullanıcılarına bir çekicilik değeri atadığından bahsetmiştik. Tinder bu değere şirket içinde elo puanı (elo score) diyor. Elo puanı satranç dünyasında yıllardır kullanılan bir puanlama sistemi. Bu sistemde iki oyuncunun elo puanı farkı, o iki oyuncunun satranç karşılaşmasında yenme / yenilme ihtimallerini tahmin etmek için kullanılıyor.

Elo puanı aslında bir tinder kullanıcısının ne kadar çekici olduğundan ziyade ne kadar arzu edilir olduğunu gösteren bir puan. Satrançtaki gibi karmaşık ve birçok veriyi hesaba katarak çalışan bir algoritma sonucu hesaplanıyor ama satrançtaki gibi temelde büyük bir oylama sistemi. Bu puanın değeri sizi görüp de beğenenlerin yüzdesi kadar beğenenlerin kendi elo puanlarından da etkileniyor. Örneğin satrançta elo puanı düşük bir oyuncu, elo puanı yüksek bir oyuncuyu yendiğinde, elo puanı düşük oyuncunun puanında ciddi bir artış olurken, aynı düşük puanlı oyuncu, başka düşük puanlı bir oyuncuyu yendiğinde, bu katkı çok az oluyor.

Yani sizin profili beğenen oldukça çekici bir hatunun sizi beğenmesi, çekici olmayan düzinelerce hatunun beğenmesinden daha fazla etkili. Bu açıdan her sağa atma ile size verilen bir oy ama her oy eşit ağırlıkta değil.

Satrançta kullanılan elo derecelendirme sisteminin dağılımı. Tinder da kullanıcılarını derecelendirmek için böyle bir istatistik sistemi kullanıyor ki şirket içinde bu dereceye de elo puanı deniyor.

Peki bu puanın işlevi ne? Basit. Bir kadına tinderı açtığında gösterilecek profiller bu profile göre sıralanıyor. Çekici bir kadını erkeklerin hemen hemen tamamı sağa attığı için, bu kadının uzun listesinde arkalarda olmak, onun sizi muhtemelen hiçbir zaman görememesine neden oluyor.

Bu puanı arttırmak için öncelikle iyi bir tinder profil fotoğrafına sahip olmanız. İkincisi ise tinder nasıl kullanılır öğrenin. Kesin olmamakla aşağıdaki şeylerin de elo puanını arttırmakta yararlı olacağını tahmin ediyoruz :

  1. Herkesi aşırı hızlı bir şekilde sağa atmamak. Bu şekilde şansını arttıracağını düşünen erkekler var ama bunun muhtemelen üç zararı var. Birincisi, birinin bu şekilde hiç seçici olmadan herkesi sağa atması desperation belirtisi ki algoritmaya koymalık bir faktör. İkincisi de Tinder’ın bu tür hesapları “bot olabilir” diye işaretleyip elo değerlerini düşürdüğüne dair söylentiler var ki mantıksız değil. Sizi sola atması yüzde 100 olan hatunları sağa atmak muhtemelen sürekli dünya şampiyonları ile maç yapıp yenilen çaylak satranç oyuncusuna çevirecektir sizi. Puanınızı düşürecektir. Yüzde 40 – 60 arası bir sağa atma oranı tutturun.
  2. Eşleşmeden sonra mesajlaşabiliyor musunuz? Mesaj oyunuzu geliştirin. Eşleşip mesajlaşmanın elo puanına etki ettiği söyleniyor.
  3. Eşleşip de mesaj atmamanın puana negatif etkisi olabilir.