Anti Dump’ın Makinesi – Altıncı Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Sözcük

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Beşinci Bölüm: Kadınlar ve Bilgi

Konuş Anti-Dump!

Alıntı:


KUSURSUZ DON JUAN

Kızın numarasını tanıştıktan bir ay sonra değil, TANIŞTIĞI GÜN ister.

EV NUMARASINI ister, alamazsa da kızın peşinden koşturmaz.

Aramadan önce en az 4 gün bekler, beklemesi şarttır.

Asla bir sonraki buluşmayı yüz yüzeyken belirlemez, her zaman önce telefon açar. Kız onu beklemeli, onu merak etmelidir.

İlk 3 hafta kızla SADECE haftada bir kez görüşür. Başka kadınlarla buluşacağı günleri doldurmamalıdır. Başka kadınlarla meşgul olmasa bile meşgulmüş gibi davranmalıdır. Kız daha fazla görüşmek istiyorsa meşgul olduğunu belirtmelidir.

İlk 2 ay asla çiçek, kartpostal veya hediye almaz. Doğum günü tek istisnadır.

Kadınlarla telefonda asla bir saatin üzerinde konuşmaz, ASLA. Görüşmesi en fazla 20 dakikadır. Buluşmalar dışında kızla e-mail, mesaj vs. gibi yöntemler ile görüşmekten sakınır. Bir sonraki buluşmayı ayarlamak için telefonla arar.

İlk 3 ay kendisi hakkında HİÇBİR ŞEY anlatmaz. Anlatılacak şeyleri kız sormalıdır. Sorulduğunda da olabildiğince az, küçük bir kısmını anlatır.

 “Seni seviyorum” cümlesini ilk karşı tarafın kurmasını bekler, böylelikle gerçekliğinden emin olur.

İlk 2 aydan önce asla “seni seviyorum” demez. Asla.

İlk 6 ay geçmeden ASLA evlilik teklif etmez. Bir sene beklemeyi tercih eder, bütün ufak kusurlar öğrenilmelidir.

Asla bir kadınla aynı evde yaşamaz, özgür birisidir. EN İYİSİYLE tanıştığı zaman onla evlenecektir.

Sadece kadının romantik yönüne ODAKLANIR. Uzun sohbetlerin AŞK ile değil, arkadaşlık ile sonuçlandığını bilir. Gizemli bir yönünün olmasının kızda hayranlık, MERAK ve ARZU uyandırdığını bilir.

En önemlisi, gerçek bir Don Juan ilişkinin 50-50 olduğundan emin olur. İlişkinin YARISINDA, kız onun yapmak istediklerini YAPACAKTIR. Bunun çetelesini tutmaz, göz kararıyla anlayabilir.


Adam kendi başarılarıyla gayet de gurur duyuyor:

Alıntı:


Fakat BÖBÜRLENEMEZSİNİZ de. Dert etmeyin, kadınlar bunu çok sever!

Kız: Araban neydi?

Siz: Yabancı bir marka

Kız: Markası?

Siz: Çift kapılı bir model.

Kız: Markanın adı ne adı?!

Sen: İyi tamam, amma da çok soru soruyorsun. Markası Porsche.

Kız: (Etkilenir)


İlgisiz kadınları başka nasıl eleyecekti zaten?

Alıntı:


Bir kıza numaramı VERİR VERMEZ, ANINDA onun bana karşı ilgisi olup olmadığını anlıyorum. Siz kıza KENDİ numaranızı verdiğinizde günlerce, haftalarca ilgisi olup olmadığını anlamaya uğraşırsınız. Hangi akla hizmet oturup onun telefon etmesini bekleyesiniz ki? Ben en başından istediğimi öğrenebiliyorum.

Ben hiç numaramı vermedim. Fakat yaptığım araştırma şunu gösteriyor: Kadınların ÇOK ufak bir kısmı bu yöntemde sizi dönüş yapıyor.

Size karşı ilgisi olup olmadığını ANINDA öğrenmek varken, niye bekleyesiniz ki?

———————————

Eğer bir kıza KENDİ numaranızı verirseniz onun cevabını beklersiniz. Arayıp aramamasının umurunuzda olmadığını söylerseniz sadece kendinizi kandırırsınız, saçmalamayın. Zaten bu çok PASİF bir yaklaşım, kadınlar kendilerine DİREKT yaklaşılmasını ister. Bir erkek özgüven sahibi birisi olsa bile, kızdan telefonunu istemeyince PASİF ve çekingen biri olarak görülür. Çok az erkek “numaran nedir?” sorusunu direkt, çekinmeden sorabilir. Bu da hoşlarına gider, çekicilik katar. “Beni ara tatlım” çekici bir yöntem değildir, kadına kendini güzel hissettirmez.

Dizgal, eğer 7 gün boyunca aranmazsa adamı UNUTACAĞINI söyledi. ÇOĞU kadın ev numarasını sadece GERÇEKTEN ilgi duyduğu birine verir. Sizi hatırlayacaklardır, o yüzden hatırlamadım lafına inanmayın. Lakin, BAZI kadınlar (Dizgal belki de bunlardan biri) BİRÇOK kişiye numarasını verip sonra da verdiği adamların isimlerini unutuyor. Yapacağınız şey basit:

Anti-Dump: Dizgal merhaba, ben Anti-Dump.

Dizgal: Anti-Dump? Çıkaramadım?

Anti-Dump: Pardon, YANLIŞ numara çevirmişim (kapatır).

Eğer “unutursa” telefonu kapatın geçin.

Bu yöntemler KULLANILIP ATILMANIZI engeller. Sadece size ilgisi GERÇEKTEN olan kadınlar sizle buluşmak ister. “Unutursa” yine kendinizi şanslı sayın, YETERSİZ ilgi alametidir. Bunu ERKENDEN tespit etmek, ilişkinin ileriki dönemlerinde aldatılmaktan katbekat daha iyidir.

Bu yazılanları uygularsanız, Tomazu’nun dediği gibi BAZI iyi fırsatları illa ki kaçıracaksınız, fakat neredeyse asla canınız yanmayacak.


Peki, kız size BAŞKA bir numara verirse?

Alıntı:


Peki BAŞKA numara ne anlama gelir? İlgi seviyesinin düşük olduğu anlamına mı geliyor? Hayır!

Bir kadınla konuşmanız 30 dakikayı geçiyorsa asla numarasını istemeyin, konuşma ne kadar kısa sürerse o kadar iyi. BAŞKA numara verilen kişiler gereğinden fazla süre kızın etrafında bulunup rahatsızlık verenler. Numarasını istemeniz için sizi tanımasına gerek yok.

Sizi tanıyıp bir yargıya varacağı yer buluşma günü. Ayaküstü ufak bir konuşma yapıp ondan sonra sorun, ardından en kısa sürede yanından AYRILIN. Unutmayın gizemli birisiniz, çenesi düşük kafa şişiren biri değil.


Peki, Anti Dump’ın Makinesini kimlere uygulayacağız? KUSURSUZ bir kız bulduğumuzda Makineyi yok mu sayacağız?

Alıntı:


ASLA TAVİZ VERME

İster 18 olsun ister 80, ister Miss Amerika kazananı olsun ister dünyada tek.

Bütün kadınlarda AYNI buluşma yöntemleri ve taktiklerini uygulayacaksınız.

Dağcılık da yapsa, tekerlekli sandalye de kullansa fark etmez. Brezilyalı da olsa, Kanadalı da olsa aynı şeyler geçerli.

Kim olursa olsun, aramadan önce BEŞ gün bekleyin; Hediye almayın, çok kişisel konularınızı kendinize saklayın.

Bir öyle bir böyle davranmanın âlemi yok. Birine karşı farklı, diğerine karşı bambaşka biri olmayın.

Orduda bütün acemi erler birbirlerinden farklı insanlardır. Fakat eğitimde vakti bütün erlerden BÜTÜN engelleri geçmeleri istenir, adamına göre parkur değişmez. Ya geçecekler, ya da gidecekler.

Aynı prosedürü defalarca, tekrar tekrar BÜTÜN kadınlar üzerinde uygulayacaksın.

Bu prosedür sayesinde İLGİSİ YÜKSEK bir kadın bulmayı neredeyse garantileyeceksin çünkü “sevgi üretim makinesi” sahibiymişsin gibi bir etkisi olacak, düğmeye bastığın anda sana sevgi besleyen bir kız hemen karşında… Tabi işlem bundan daha karmaşık fakat denileni kavrayabilmişsindir.

“Seçilmiş kişi” olmaya ilk adımını attın bile.


Fakat çoğu insan yapması gereken kısma değil, başka şeylere takılıp kalıyor.

Alıntı:


“3 Küçük Kelime”

Uçuk açılış cümlelerini,
Etkileyici yaklaşım yöntemlerini,
Olağanüstü özgüven ihtiyacını,
Marka kıyafetleri,
Kafası karışık bakışları,
2 saatlik konuşmaları,

UNUT GİTSİN.

Tek soracağın şey “Telefon numaran neydi?”

————————————
Pahalı parfümleri ,
Verilen tavsiyeleri ,
Ross Jeffries’i ,
Neg atmayı,
Jöle sürüp sürmemeyi,
Hızlı arabaları,

UNUT GİTSİN.

Tek soracağın şey “Telefon numaran neydi?”

————————————
Anti-Dump’ı,
Pook’u,
Alpha Males’i,
Sosuave’yi,
İlişki kitaplarını
“Kaderi”

UNUT GİTSİN.

Tek soracağın şey “Telefon numaran neydi?”

Mutluluk sizi bekliyor ama önce o 3 sözcüğü söylemelisiniz… İlk kendinizi tanıtın, sonra ayaküstü bir sohbet edin, ondan sonra da…
“Telefon Numaran neydi?” diyin ve evinize gidin. GÖREV TAMAMLANMIŞTIR.


Biz kadın değiliz. Narin bir çiçek gibi davranmak değil, ÇEKİM oluşturmak üzerine yoğunlaşmalıyız.

Soytarılık yapıp kendinizi rezil etmeniz ŞART DEĞİL.

Alıntı:


Bir kadınla olan birlikteliğiniz 5 seneyi geçtikten sonra ona istediğinizi anlatabilirsiniz. “Silahlı soygundan dolayı 5-10 yıl içeride yattım”

Kız:  Babanın hastalığı sonucu evi az kalsın kaybedeceğiniz için miydi?

Siz: Evet, önce gerçek beni tanımanı istedim. Üzgünüm ama seni kaybetmek istememiştim, senin sayende tekrar yoldan çıkmadım.

Kız: Seni seviyorum.

SON


Haha! Kızın en sonunda soyguncu kocasına “seni seviyorum” demesinin bir sebebi de “Senin sayende tekrar yoldan çıkmadım” cümlesi. Kıza karşı onun Feminen yönünü övmüş.

Alıntı:


Başka bir yöntem de onunla NEREDEYSE HER ZAMAN yüz yüze konuşmak. Telefon görüşmelerinizi bir saatin altında tutun, nadiren telefonla görüşün.

Sizi sürekli bedenen görmesi gerekir, yoksa “yanında yokmuşsunuz” gibi bir psikolojiye girer. Telefonu, mailleri, mesajları kısarsanız sizi daha fazla ARZULAR. İlgi seviyesi yükselir, zaten yüksekse de inmez. Nerede olduğunuzu, ne yaptığınızı merak eder.

Yine başka bir yöntem de ilk 2 ay hiç çiçek, kartpostal veya hediye almamak. Fakat aynı zamanda öpüp koklayarak da ona sevginizi göstermeniz lazım.

Bu sizi merak uyandırıcı bir hale sokar. Çoğu erkek hediye veya çiçek alır, siz ise onu seviyorsunuz ama çoğu erkeğin aksine herhangi bir şey almıyorsunuz. Bu durum kafasını kurcalayacaktır. Para dökerek sevgisini satın almaya çalışmadığınız için sevginizin gerçek olduğunu düşünecektir.

Fakat ana unsur, kendin hakkında bir şeyler anlatmamak. Kişisel bir soru sorarsa hiç detaya inmeyin, tek kelimelik cevaplar verin. Bu sadece ŞAHSINIZLA ALAKALI olan sorular için. Her zaman da böyle konuşmayın.

Kız: Ee neler yapmayı seversin?

Siz: Hoşuma giden birkaç şey var tabi.

Kız: Dar giyinen kızlar hakkında ne düşünüyorsun?

Siz: Bazen bakıyorum, bazen de dikkatimi çekmiyor.

Sonra da ona soru sorun, odak noktası üstünüzde olmasın.

Kişisel görüşlerinizi ona çok da hızlı belli etmeyin, ilk 2 ay eğlenmenize bakın. 8 hafta boyunca hala yanınızda İSE, işte o zaman biraz kendinizden bahsetmeye başlayabilirsiniz.

Bütün olay, sizinle fikirlerinizden bağımsız olarak birlikte olması gerektiği. İlk iki ay düşüncelerinizi değil, tarzınızı sevmeli. İLK BAŞTA tarzınızı sevmeden düşünceleriniz onu alakadar etmemeli.


Hep merak etmiştim, “İYİ YÖNLERİMDEN bahsetmem gerekmez mi?”

Ama Anti-Dump kesinlikle haklı. Bu SAPLA SAMANI AYIRMA MAKİNESİ. Açık arttırmadaymış gibi düşünün:

“Hanımlar! Pook’un karısı kontenjanında bir kişilik boş yer var!”

Şimdi gidip de bu kontenjana herhangi bir hatunu koyamam. Hatun doğru kişi olmalı, POOK’A GÖRE biri olmalı.

Yani anlayacağınız, hayatıma devam etmeli ve bir kız dikkatimi çekerse filtreleme operasyonuna başlamalıyım. Kız benim ne istediğim biliyor, her zaman anlarlar zaten. İlgisi olanlar da numarasını verecek ve buluşmaya da gelecek.

Buluşmada da Pook’u anlatmaya gerek yok, karşı tarafın hoşuna gidecek olsa bile. Neden mi? Çünkü talep edilen ürün zaten kendim, mülakatta olan kişi O. E tabi bunu sohbet havasında yürütmeniz lazım.

Ama size kadınlar hakkında bir tüyo vereyim mi?

Gizemi severler.

Gizem çözmeyi de çok severler.

Kabuğunuzu yavaş yavaş soyup, içinizdeki cevheri bulmayı ÇOK SEVERLER. Evet, “iyi yönlerinizi” ona anlatarak puan toplayıp, ilgisini biraz arttırabilirsiniz.

Fakat…

Eğer iyi yönlerinizi KENDİ ÇABALARIYLA bulursa topladığınız puanlar trilyonları aşacaktır.

“Pook! Şu dediğini biraz açar mısın?”

Muhteşem erkekleri “bulmak” kadınların hoşuna gider. İşlenmemiş cevherleri severler. O cevheri işleyip hazineye ulaşmayı isterler. Bunun oluşturduğu duygu seli sonucu genelde SİZE ÂŞIK OLURLAR. Bir de bunu parlak bir elmas bulmak ile karşılaştırın. Elmas parlaktır, değerlidir, çok para eder tamam ama ortada bir gizem, bir “keşif” yoktur. Bu elmasa benzettiğimiz erkek, kadının dişilik vazifesini mahveder. Dolayısıyla…

SIKICI BİR ERKEK OLUR.

İşte bu yüzden çok iyiyseniz ve bundan eminseniz, bırakın kadın bunu kendisi fark etsin. KESİNLİKLE fark edeceklerdir.

Çok çekici bir erkeği düşünün. Bu adam yürüdüğü kızlara “Merhaba, bak ne kadar çekici bir adamım!” diye mi yaklaşır? Tabi ki de hayır, kadınlar böyle erkeklerden NEFRET EDERLER.

Kadınların gözü bizden keskindir, iyi yönleriniz çok iyi görürler, bunları burunlarına sokmanıza gerek yoktur.

Sonraki Bölüm: Gizemli Olun.

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Beşinci Bölüm: Kadınlar ve Bilgi

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Dördüncü Bölüm: Aksiyona Öncelik Verin

İyi Çocukların Ego Sorunu

Bu kadar şeyi nereden öğrendin Anti-Dump?

Alıntı:


İletişim ve aksiyon stratejisi kendi üretimim. Fakat esin kaynağım John Gray’in Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten kitabı.

Bu kitap ilişkiler hakkında yazılmış en iyi eser. Okumadan evlenmeyin.

FAKAT! Sevgililik aşamasında çok tehlikeli bir kitap. SAKIN AMA SAKIN bu aşamada kullanmayın.

Neden mi? Çünkü uygularsanız manipüle edilecek ve kullanılacaksınız.

John Gray’in bu kitabı sadece size karşı İLGİSİ YÜKSEK bir kadın ile evliyseniz işinize yarar, yazarın eşi Bonnie gibi mesela.

Sizi çok da sevmeyen bir kadın ile evlendiğinizi düşünün, Hep rastlanan bir durum. Bu ilişkide bir şeylerden feragat eden TEK TARAF siz olacaksınız. Sizinle neden sevişmediği konusunda sürekli mazeretler uyduracak olursa kitabın kurallarına göre bunu KABUL ETMEK(!) zorundasınız, onun hislerini ÇİĞNEYİP GEÇEMEZSİNİZ.

Evinizde bir hırsızı ağırlayıp, hırsız evi soymaya başlayınca polisi arayamamak gibi bir şey bu.

Bir kadının olumsuz duygu ve düşüncelerini YALNIZCA sizi gerçekten seviyorsa kabul edebilirsiniz.

Bu kitabı ilk aşamada uygularsanız maymuna dönersiniz. Size karşı ettiği hakaretlere karşı bile “anlayışlı” davranmanız gerekir.

Sen kafası çalışan birisin BigBadJon, dediklerimi anlayacağından eminim.

Kitap, yüksek ilgi seviyesinin zaten olduğunu VARSAYIYOR. Fakat yazar bu varsayımını kitapta hiçbir yerde belirtmemiş. Çok tehlikeli bir durum.

Diğer yorumlarına gelirsek:

Dediğin gibi, kadınların ilgi gösterdiğine dışarıya yansıttığı bazı hareketler EVET VAR. Bazı TLC dizilerinde birkaçını GÖRDÜM, çok da hoşuma gitti. Mesela bir tanesinde bazı kadınların ilk tanıştıkları adamların ayakkabılarına nasıl baktığından bahsediyordu. Kadınların bir kısmının ayakkabılarınıza bakıp, değerlendirme kıstası olarak kabul ettiğinden şüphem yok. Hatta şunu diyeyim, o bölümü izledikten sonra dışarıya çıkarken hep en yeni ayakkabılarımı giymeye dikkat ediyorum!

Yani bu “işaretleri” inkâr etmiyorum.

Don Juan olmaktan çıkarabileceğiniz en büyük ders şu olacak: Kadınları “anlamaktan” vazgeçip, size UYGUN olmayanları ayıklayıp olanları seçmelisiniz.

Mars/Venüs kitabı size bir kadının eğer ilgisi yeterince yüksekse ANLAMAYA ÇALIŞANIN GEREKSİZ OLDUĞUNU açıklamıyor. Böyle bir durumda zaten her şeyi kendiliğinden doğru yapacaktır.


Ardından Peak’den ilginç bir yorum:

Alıntı:


Çok doğru diyorsun AD. Fakat bence erkekler de iletişim becerilerini güçlendirmeli! Evet beyler, yazılı ve sözlü anlatım becerilerinizi geliştirin. Okulunuzda makale/essay yazılarınızda başarılı olmak anlamına da geliyor bu.

Bu çok etkili bir beceri, çünkü onların güçlü olduğu bir alanda onlardan daha iyi olduğunuz anlaşıldığı an gerçekten saygı uyandırırsınız. Onlardan daha iyi olduğunuzu anladıkları an size teslim olurlar. İlk başlarda sizi bir test ederler, ondan sonra sizi sadece ARZULARLAR. Neden mi? Çünkü zayıf ve savunmasız hissedecekler, fakat siz yanındayken tam tersine kollanmış hissedecekler.


Başka bir başlıkta Anti Dump diyor ki:

Alıntı:


Yaptığı TEK hata kızın numarasını almak.

Beyler, size defalarca anlatmaya çalıştım, buluşma veya ilişki teklifini İLK YAPAN kadınsa, bu teklifinde o kadar da ciddi değildir. Kadınların sizi buluşmaya davet etmesi için milyonlarca sebep olabilir.

Bu sebeplerin çok azında duygusal bir sebep vardır. Bu arkadaş kendisini suçlamış, yazık etmiş. KIZIN İLGİ SEVİYESİ EN BAŞTAN YETERSİZMİŞ ZATEN. Numarasını “kolay yoldan” almış olmasından işkillenip, kızı pek ciddiye almaması gerekirdi.

EGONUZA hakim olmanız lazım. Kızın size numarasını vermesi için muhteşem, kusursuz olmanız gerektiğinizi düşünüyorsunuz. Bu kadınları pek de tanımadığınızı kanıtlıyor. İlk hamleyi yapmaktan, ERKEK KUSURSUZ BİRİ OLUNCA (çoğu) KADIN ÇEKİNİR.

Duygularını COŞTURMAYAN erkeklere karşı ilk hamleyi yaparlar. Eper bir kadın sizin kendisi için fazla iyi olduğunu düşünürse, size buluşma davetinde BULUNMAZ.


Şunu da eklemek istiyorum: Bir kadının sizinle sevişmesi, hatta EVLENMESİ bile tek başına sizi sevdiği anlamına gelmez.

Bütün gerçeklik, ahmaklık yaptığınızı gösterdiği halde neden hala İyi Çocuk olarak kaldınız? Egonuz yüzünden. Aynı hataları yapmaya neden devam ediyorsunuz? Egonuz yüzünden.
Alçakgönüllü bir erkeğe, hiçbir kadın etki edemez.

Çünkü Kadınlar bizi kandırmaz. Kadınlar, erkeklerin kendini kandırmasına yardım eder.

Kadınlar ve Bilgi

Niye hakkınızdaki bilgileri “teslim etmek” gibi bir ihtiyaç duyuyorsunuz? Bu tarz adamlar kızla ilk buluşmalarında, kendini pazarlıyormuş gibi konuşmaya başlıyorlar. Anlayamadıkları şey ise, zaten kendileri hakkındaki gerekli bilgileri SÜREKLİ OLARAK yürüyüşleri, konuşmaları, giyinişleri ve davranışları ile çevrelerine aktarıyorlar. Kadınlar BUNLARI fark ederler. Kadınlar bunları fark etmeyi İSTERLER, bir erkek ile buluştuklarında da bunu yaparlar. Kelimelerle kendinizi pazarlamaya gerek yok, davranışlarınızı analiz etmeye o çoktan başlamıştır zaten.

Alıntı:


Bir kadına SADECE anlatmak istediklerini anlat.  Evlenecekseniz bile, geçmişiniz hakkında EN ASGARİ düzeyde bilgisi olsun.

Şahsi düşüncem,  kız arkadaşınızla tanışmadan ÖNCEKİ hayatınızın onu alakadar etmediği yönünde.

Bir önceki ilişkinizin neden yürümediğini sorarsa, BİLMEDİĞİNİZİ söyleyin. Kadınlar, erkeklerin ilişkilerin dinamiği hakkında pek bir şey bilmediğini düşünür,  o yüzden bu cevabı vermek bir problem teşkil etmeyecektir.

Kaç tane kız arkadaşınız oldu diye sorarsa, SAYMADIM HİÇ diye cevap verin.

İşin püf noktası ERKEK gibi cevap vermek, inek gibi değil. Keskin zekâya sahip biri olduğunuzu henüz bilmiyor, SALAĞA YATIP öyle cevap verin. Dert etmeyin, inanacaktır.

Kız: Niye boşandın peki?

Anti-Dump: Bilmem, öyle oluverdi.

Kız: Yani sonuçta illa bir sebebi vardır.

AD: Tiffany ben psikolog değilim, bilmiyorum.

Detay vermemek bu işin en önemli noktası.

Kadınlar, erkekleri  “düşünür” olarak görmezler.

O yüzden muğlâk cevaplarınız kabul edilir. Eğer aradığı şey bir Üniversite Prof.’u, ya da bir Einstein ise kendisine ivedilikle yol verin!

Bir ilişkide DNA üzerine konuşmayı hanginiz ister?

Olması gereken şey basit, muğlâk cevaplar. İyi çocuklar ise (Benim eski halim gibi) “itiraf etmesi” gerektiği şeyler olduğunu düşünür.

BİR KADINA ASLA ESKİ SEVGİLİLERİNİZ HAKKINDA OLUMSUZ BİR ŞEY ANLATMAYIN.

Kız: Kadınların seni rahatsız eden davranışları neler?

AD:  Buluşmayı iptal etmeleri.

Kız: Yok ciddi soruyorum, gerçekten rahatsızlık duyduğun bir huyu yok mu?

AD: (Kıza sarılıp öpüp) Çok fazla soru sormaları (Gülümseyerek).

Bana neden boşandığımı sorduklarında genelde: “Çok genç ve budala biriydim o zamanlar” diye cevap veriyordum.

Sonra da konuyu değiştiriyordum.

Bu az bilgi verme işi bir sanattır, pratik yaparak oturtursunuz. Fakat KESİNLİKLE, SAKIN yalan söylemeyin.

Tabi unutmadan: Hatırlamıyorum cevabını da kullanıyorum.

Çoğu kullanıcı bu yazdıklarımı beğenmeyecek.

Sakın unutmayın gizlemek, yalan söylemek değildir. Gerçek her zaman ortadadır, Eski evliliğiniz hakkındaki gerçekleri illa da öğrenmek istiyorsa arayıp eski karınıza sorabilir.


Başka neden kolayca bilgi VERİLMEMELİDİR?

Alıntı:


Hakikat şu ki, kadınlar ilk ay hakkınızda elde ettikleri bilgilerden acımasız hükümler çıkarırlar ve asla “objektif” olamazlar.

Dediğiniz her şeyi yanlış yorumlayacak, , anlattığınız kişisel şeylerden kötü sonuçlara varacaktır.

Mesela gidin bir kızla ilk buluşmanızda Şeytan Kilisesi hakkında bir kitabı aradığınızı, bunun tek sebebinin de merak olduğunu söyleyin. Asla tek sebebinizin sadece merak olduğunu düşünmeyecektir.

Bundan sonra kendisine söylediğiniz her şeyi zihninde EĞİP BÜKÜLECEKTİR. Bir kadınla ne kadar uzun süre geçirdiyseniz, bilgi vermek o kadar kabul edilebilirdir.

Tabi bu demek değil ki karşısında put gibi oturacaksınız.
Konuşacaksınız ama ONUN hakkında.

İlk birkaç buluşmada çok da kişisel konulara girmemekte fayda var, önce vaktinde gelip gelmediğine bakın. Buluşmaya hevesli gelip gelmediğine bakın. EN ÖNCE buluşma planlarınızı sevip sevmediğine bakın.

Belki başka bir adamdan daha çok hoşlanır, o zaman salın gitsin. Çenesini sıkı tutuyor, sizinle birlikte devam ediyorsa yarışmanın kazananı belli olmuştur.

Bilgi, en başta, kadınları İTER. Çekim sağlayan şeyler yüzme, bowling vs. gibi aktivitelerin olduğu hareket içeren buluşmalardır.


Sonraki Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Kelime (Çok yakında yayınlanacak)

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – Üçüncü Bölüm: İlişki Hazır Alınır, Yaratılmaz

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – İkinci Bölüm : İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Anti-Dump’ın dediğine göre: bir ilişkiye ne istediğini bilmeden giren erkekler, istemediği şeyleri yapan kadınlarla uğraşmak zorunda kalır. İlişki “inşa edilen” bir şey değildir, gidersiniz direkt HAZIR ALIRSINIZ.

Alıntı:


İlişkiyi inşa etmeyeceksin, HAZIR ALACAKSIN.

 Yani kızla tanıştığın an HÂLİHAZIRDA ilişki materyali olması gerek.

Mesela bilgisayarları düşünün. Sıfırdan toplama kasa bilgisayar yapmanız gayet mümkün. Fakat sıfırdan bilgisayar toplamaya hem vakti hem de sabrı olan insan sayısı çok azdır.

Fakat çoğu erkeğin ilişkide yapmaya çalıştığı şey bu. Sohbet, nezaket, hediyeler, çiçekler vs. ile bir ilişkiyi sıfırdan inşa etmeye çalışıyorlar.

Üstelik karşısındaki kadın bir ilişki içinde OLUNMAMASI gereken birisiyken.

İlişki materyali olmayan bir kadın sizinle sevgili olma kararı verirken pek düşünmez. Zaten hak ettiği bir şey olarak görür, bunun kararını verecek kadar aklı olmasa bile.

Bir araba aldıktan sonra vites kutusunu değiştirmeye çalışmazsınız, kamyon tekeri takmaya da teşebbüs etmezsiniz.

Gidersiniz istediğiniz marka ve modelde bir araba alırsınız. Eğer DÜZGÜN bir araba bulamazsanız hiç almazsınız.

Eğer kız arkadaşınızın davranışları olması gerektiği gibi değilse, ilişkiyi hazır almayıp inşa etmeye çalıştığınızdandır.

Doğru kişiyi SEÇEN Don Juan’dan daha akıllı biri olduğunuzu zannetmiş, fakat yanılmışsınızdır.


Kardeşim kendine göre, evlenip beraber bir hayat kurabileceği bir kadın arıyordu. İstediği kadınları seçip, istediklerine yol veriyordu. İş görüşmesindeymiş gibi mülakata tabii tutuyordu. “Benim için doğru kişi mi?” diye sürekli sorguluyordu (“Onun için yeteri kadar iyi miyim?” diye sorgulamak yerine). Hatta bir ilişkiden beklentilerinin neler olduğunu açık açık belirtiyordu. Örneğin, ne sıklıkla seks talep ettiğini belirtiyordu  (“Haftada en az iki” diyordu, kız da bunu kabul etti! Üstelik daha sonra konuştuğumuzda bana “Aslında üç desem daha iyiydi” dedi!). Burada görüyoruz ki kendisi bir ilişkiyi inşa etmemiş, HAZIR ALMIŞ.  Belli başlı beklentilerini en baştan dürüstçe belirtmiş. Bir ilişkiden ne beklediğine dair herhangi bir fikri olmayan adam TERK de EDİLİR, CANI da YANAR.

Alıntı:


Aşk mahkeme salonu değildir. Bir kadın İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE iyi davranışlar sergileyerek ilgisini kanıtlayana kadar size karşı İLGİSİZLİKLE suçludur.

Aksi takdirde karşılıklı bir bağ oluşmaz.

Mazeretler, iptal etmeler, oyalamalar, “Bir ilişkiye hazır değilim”ler, “Bana biraz zaman ver”ler olmayacak.

SENİN istediğin şekilde olacak, eğer olmayacaksa sileceksin.

“SENİN istediğin şekilde olacak.” Hoşuna gitti galiba? Bundan sonra böyle Don Juan, alışmaya başla şimdiden.

Biraz omurgan olsun, hemen BUGÜNDEN. Buluşmaya arkadaş getirmeye cevabın HAYIR. Kaba davranışlara cevabın HAYIR. “Programıma bakmam lazım belki müsait olamayabilirim” cümlesine cevabın HAYIR. “Sen numaranı ver ben seni ararım” teklifine cevabın HAYIR.

Son karar mercisi sen olacaksın, onlar sizin uyacak. En azından birkaç aylığına, ondan sonra ilişkiyi eşit düzleme çekebilirsin, o da SADECE sen öyle istersen.

Vücudunda seni seven tek yere, GÖNLÜNE sakın halel getirme.


Relapse aşağıda başından geçenleri anlatmış. Uzun bir hikâye fakat bütün dediklerimi doğrular nitelikte, yıllardır anlatmaya çalıştığım şeyleri özetliyor:

Alıntı:


Bugün böyle bir yazı atman hoş bir tesadüf oldu. Başımdan geçen bir olayı anlatmayı düşünürken yazdıklarını okudum ve kendimden çok şey gördüm. Bu aralar çok sık oluyor ya bu, neyse.

Bir süre önce nişanlım ile ayrıldığımızı yazmıştım buraya. 4 ay önce yaşanan bir olaydı. Şu sıralar görüşüyoruz, “arkadaş kalmaya” çalışıyoruz. Biliyorum bir kısmınız bu hareketime çok sinirlenecek ama ilk cinsellik deneyimim kendisiyle olmuştu, bu sebepten aramızın bozulmasını istemiyorum kısacası. Dolayısıyla; ilişki sırasında neyi doğru, neyi yanlış yaptığıma dair beni çok iyi (hatta belki de gereğinden fazla) tanıyan birinden çok yararlı geri dönüşler alıyorum. Bu bile tek başına çok faydalı.

Bana anlattığına göre, ilişkinin başında onu kız arkadaş olarak isteyip istemediğimi tam olarak anlayamamış bile. Çok soğuk duruyormuşum, gizemli ve oturaklı bir hava oluşturduğum şeklinde yorumlanabilir belki de bu. O zamanlar karate ile uğraşıyordum, okulda çok başarılıydım, özel hayatımdaki bazı sıkıntılarla başa çıkmada çok iyiydim, galiba özgüven dolu biriymiş gibi gözüküyordum. Zaman ilerledikçe daha özgüvensiz ve tedirgin biri oldum, işin sonunda kalbim kırıldı. O bir halt etti evet, fakat ben de canımın yanmasına izin verdim, gönlümü yeterince koruyamadım.


Gönlünü koruyamamış! Kadınları etkilemek için gereken her şeyi doğru yapıp yine de KAYBEDEBİLMENİZİN sebebi de bu. Anti-Dump’ın kadınları etkileme üzerinde hiç durmadığına dair eleştirenler onun kast ettiği şeyi (HERKES kadınları etkileyebilir. EFENDİ ADAM olduğum dönemlerde bile etkilediğim kadınlar vardı. Kadınları sürekli etkileseniz bile bir işe yaramayabilir, sapla samanı ayırmak lazım) anlamıyor. Bu forumda olduğum süre boyunca Anti-Dump’ın bahsettiği konulardan bahseden başka bir kişi bile görmedim.

Yazının bir de devamına bakın:

Alıntı:


İlişki boyunca hep birbirimize yakındık, sonları hariç tabi. Seks hiçbir zaman bitmedi. Fakat şu var; benim soğuk olduğum ve kız arkadaş istediğimden tam emin olamadığı ilk dönemlerde, seks ÇOK YAPIYORDUK. Sohbet etme, bazı şeyleri paylaşma da oluyordu tabi ve bunlar da çok güzeldi, ama ÇOK seks yapıyorduk. Sırt masajı da ÇOKTU. Beni kaçırmaması gerektiği, elde tutmak için çaba harcadığı dönemler bana karşı ÇOK DAHA sevecen davranıyordu.  Ona karşı ilgimden emin olamadığı dönemler istediklerimi elde etmem daha kolaydı. Ne olursa olsun beni kaybetmeyeceğini fark ettiği an, işler sarpa sarmaya başladı.

Şimdi onla tekrar konuşmaya başlayıp ilişki boyunca neler hissettiğini, aklından neler geçtiğini öğrendikçe (ki baya şey saklıyormuş) burada kadınlar hakkında anlatılanların şaşırtıcı seviyede doğru olduğunu fark etmeye başladım. Ne kadar özel biri olsa da, sizi ne kadar sevse de en nihayetinde karşınızdaki bir kadın ve kadınların bir erkeğe ilgisinin kesilmemesi için gerekli olan belli başlı unsurlar var.


Şimdi aşağıyı çok dikkatli okuyun:

Alıntı:


Kıssadan hisse şu: Kendinize güvenin, kendinizden memnun olun. Sabırlı olun, istedikleriniz için beklemekten korkmayın. Bağımsız olun, çaresiz olmayın. Kendinizi geliştirmeye devam edin, olgunlaşın, ufkunuzu açın ve yeni deneyimler elde edin ki hep ilgi çekici ve gizemli bir yönünüz olsun. Kimseye sebepsiz güvenmeyin, güven verilen değil kazanılan bir şeydir. Kadınlara SAYGINIZ olsun ama kendinize SAYGISIZLIK yapılmasına izin vermeyin. Saygısızlık yapanlara (kadın erkek FARKETMEZ) ya hak ettiği cevabı vermesini bilin, ya da hayatınızdan çıkarmaktan çekinmeyin. Hatta ikisini de yapın. Biri sizi incitirse bundan ders çıkarmayı bilin ve hayatınızı devam ettirmeye çalışın. Kederlenmeniz gerekliyse onu da yapın, fakat yas tutup ağıtlar yakmayın.

Anlaşılan, bir kadının ilgi seviyesini yüksek tutmada en önemli nokta kendini geliştirmek ve İLK BAŞTA kendine saygı duymak.


Kendini geliştirmek ve önce kendine saygı duymak! Bunu daha önce nerede duymuştuk? Bazı erkekler ilişkilerden korkar, fakat asıl önemli olan kendini sürekli geliştirmek, yeni deneyimler elde etmek, yeni şeyler yaşamak. Böyleyseniz asla sıkıcı birine dönüşmezsiniz, biraz gizemli; onda ilgi uyandıran biri olmaya devam edersiniz.

Anti-Dump Relapse’e şu cevabı vermiş:

Alıntı:


Onu sevdiğini belli ettiğin an, kız görevini tamamlamıştı.

Kadınlar sevgi avcısıdır. Bir sevgi emaresi görene kadar orada beklerler. Buldukları anda başka bir adama geçip aynı işlemi orada uygularlar.

Senin de fark ettiğin gibi, asla aradıkları sevgiyi bulduklarından %100 emin olmasınlar. Bundan sonra “Seni seviyorum” cümlesini çok nadir kullan.


Kadının sizi elde etmek için ÇABALAMASINI sağlayın. Bu Pasif ve ilgisiz olmanız gerektiği anlamına gelmiyor, sadece kendi hayatınızı yaşamaya devam ederken size misafir olmak isteyen birine “Tamam, ama uyman gereken bazı kurallar var.” demeniz gerektiği anlamına geliyor. Bu konuda tutarlı değilse ona YOL VERİN.

Dördüncü Bölüm: Kadınların Zayıf Noktası Olan Aksiyona Öncelik Verin (Yakında)

Çeviren: Seljuk

Anti Dump’ın Makinesi – İkinci Bölüm : İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Birinci Bölüm: İlgi Seviyeleri

Varsayalım bi buluşma planı yaptınız. O da ne, hatun planı sevmedi! Yetiş ya Anti-Dump, ne diyeceğiz bu kıza şimdi?

Alıntı:


Ne dediğinin HİÇBİR önemi yok. Onunla bir daha görüşmeyeceksin çünkü.

“Yok ya, ilgimi çekmedi. Neyse dikkat et kendine.” Diyorum, sonra telefonu kapatıyorum ben.

Bir kadın ne zaman sizin sunduğunuz ilk teklifi çevirmeye kalkarsa direkt “İlgimi çekmedi.” Cevabını verip, teklife teklif ile cevap vereceksiniz.

Sen: “Hadi cumartesi akşamı dışarı yemeğe çıkalım.”

Kız: “Benim bowlinge gidesim var.”

Sen: “Bowling ilgimi pek çekmiyor benim, bilardoya gidelim.”

Unutmayın bu SADECE 1. Ve 2. Buluşma için. İKİNCİ teklif de iplerin sizin elinde olmasını kabul edecek mi diye yaptığınız bir ilgi sınama yöntemi.

Yaptığınız karşı teklife de olur demiyorsa: “Neyse boş ver, başka zaman bir şeyler yaparız, dikkat et kendine görüşürüz.” Diyerek bitirin. Bir daha da aramayın, sizin için bu kadarcık bir fedakârlık bile yapamayan biri ile buluşmayın.


Peki ya: “Tamam gidelim, ama o gün buluşmadan birkaç saat önce beni bir ara belki bir işim çıkabilir.” Benzeri bir cevap gelirse ne olacak?

İlişkiler üzerine birkaç kitap yazmış Don Steele’e göre doğru cevap:

Alıntı:


“Programının bu kadar yoğun olmadığı başka bir zaman yapsak daha iyi o zaman.” Cevabını verin. Eğer dediğini kabul ederseniz sizi cepte bilip, oyalayıp, son dakikada ekmesi mümkün VE BU BERBAT BİR ŞEY! Başıma geldi oradan biliyorum.

Fakat ben bunu taşaklarınızın kaç okka çektiğini anlamak için yapılan bir TEST olarak kabul ediyorum. Kadınlar sizin çocuk mu yoksa erkek adam mı olduğunu test etmek ister. Oğlan çocuğu iseniz genlerinizin gelecek nesle aktarımına karşı İLGİSİZLİĞİ saniyeler içinde tavan yapacaktır.

Erkeklerin, kadınlar tarafından sınanmayı kabullenmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyorum. Karşınızdaki kıza hiçbir zaman çantada keklik gözüyle bakmayın, size karşı İLGİSİ OLDUĞUNU, sizi SINAYIP durmasının EDERİNİZİ bilmek istemesinden kaynaklandığını varsayın. Erkek çocuğuysanız ederiniz yok, erkek adamsanız belki vardır. Testler bir süre devam edecek, ardından tekrar yenileri gelecek.


BondjamesBond şu yorumu yapmış:

Alıntı:


Kendi adıma konuşayım, son gün teyit amaçlı aramalarla ilgili bir sıkıntı yaşamadım… Hep yaptığım bir şeydi. Bir-iki gün önceden arayıp, değişen bir şey olup olmadığını kontrol etmek amaçlı, karşı tarafın isteğiyle değil tamamen kendi isteğimle yaptığım bir şeydi. Kendimce bir sınama yöntemiydi. Yarım ağızla verilen cevaplar ya da buluşmayı iptal etme isteği geliyorsa ardıma bile bakmadan uzaklaşıyordum. Sadece bir kere bir hatunun gelmemesini anlayışla karşıladım… Apandisit iltihabı sonucu hastaneye gitmesi gerekmişti, böyle durumlar da yaşanabiliyor.

Beni ekeceğini düşündüğüm için irtibatı kestiğim hatunlar arasında bana kendi dönüş yapıp buluşma ayarlamaya çalışanların sayısını bile unuttum, hiçbirinin telefonunu da açmadım. Bana kalırsa teyit amaçlı yapılan aramalar, kendi koyduğunuz sınırlar çerçevesinde, makul olabilir.

Ama 1 numaralı kuralı sakın çiğnemeyin…
Asla ama ASLA bir kadına yalakalık yapmayın.


Şimdi Anti-Dump’ın İyi Çocuk ile olan bir diyaloğuna bakalım.

İyi Çocuk, “İyi bir kız” zannettiği kız arkadaşının neden eski sevgilisine döndüğünü bir türlü anlayamıyor:


Hoyratça davrandığın tek şey Erkeklik gururun.

Ayan beyan terk edilmişsin ama farkında bile değilsin.


Eski sevgilisi de tekrar onla birlikte olmak istiyormuş, kız da “bir şans daha vermek istedi”.


Kardeşim, sen TERK EDİLMİŞSİN. Kızın aşk hayatından kalıcı olarak atılmışsın. Bir kadın eski erkek arkadaşına döndüyse seni, kendisi için yeterli görmediği kararını verdiğindendir. Senden“tadımlık bir lokma” aldı sadece, sana karşı duygusal bakımdan ilgi seviyesi DÜŞÜK.

Belki tekrar sana dönebilir, ama dönse bile seni tekrar TERK EDECEK. Çünkü ilgi seviyesi yetersiz.


Onu da anlıyorum biraz.


Yalnızca kafası karışık, her şeyden bihaber, iğdiş edilmiş bir iyi çocuk, kızın onu terk edip eski sevgilisine gitmesini “anladığını” söyler.

Neyse ki doğru yere geldin, senden bir Don Juan çıkarmamız hala mümkün.


Asıl mesele bana karşı hala boş olmaması fakat “arkadaş kalmamızı” istemesi.


Senden hala “biraz” hoşlanıyor, bir Don Juan için bu yeterli değil. Sana hasta olması gerek.

Seninle evlilik hayalleri kurması gerek.

İşin özü, sana karşı ilgi seviyesinin YÜKSEK olması gerek.


Merak ediyorum, adamın bu kızla tekrar görüşmesinin sebebi kıza sahip olabilecek tek kişi olmadığını anlaması mıydı?


Fark etmez, “Ona dönmeye karar verdim.” der demez sana karşı ilgi seviyesinin YETERSİZ olduğunu göstermiş oldu.


Onun için de kolay bir karar olmadı ama çok üzüldü, çok ağladı…


Siz iyi çocuklar tam da bu noktada TAMAMEN yanılıyorsunuz. Seni terk etmesi zor falan olmadı, eski erkek arkadaşına beslediği duygular sana karşı beslediklerinin 10 katıydı. Terk etmesi çok da kolay oldu.

Zor olan kısım SENİ ÜZMEKTİ. Sana az da olsa değer verdiğini biliyordu, başlattığı gibi bitiremeyeceği bir işin içinde olduğunu da biliyordu. Senin için ağlamadı, senle eski sevgilisi arasında kararsız kaldığı falan yok.

Ağlamasının sebebi SENİ BIRAKIP GİTMESİ.

Sizin gibi iyi çocukların yapacak çok işi var. Sakın unutma, ben de bir zamanlar senin durumundaydım.


Asıl sorum şu: O elemanın onu kullanıp atacağını kıza nasıl fark ettiririm?


Niye umursuyorsun ki? Artık senin sevgilin falan değil, bir daha da olmayacak. Bir kadın seni bir kere terk ettiğinde duygusal açıdan bütün her şey bitmiştir, başka bir ihtimal yok.


Ya da bu “arkadaş kalalım” durumundan nasıl kurtarırım kendimi?


İmkânsız. Her şey bitti kardeşim, seni boşa umutlandırıyor. Onu tekrar elde etsen bile seni TEKRAR terk edecek. İlgi seviyesi yetersiz çünkü.


Ama daha geçen gün onu çok azdırdığımı söylemişti.


Tahrik oluyordu çünkü eski erkek arkadaşı onu tatmin etmek için yanında değildi. EĞER öncelikli olarak senden isteseydi, üstüne atlardı zaten. 6 ay çok uzun bir süre, bu kadar süre seks talebi hiç olmamış, hayra alamet değil.


Kafası karışmış bir vaziyette, ama elimden ne gelir ki?


KAFASI KARIŞIK FALAN DEĞİL! İyi çocuklar bu konuda hep yanılıyor, seni değil eski sevgilisini istiyor işte. Bu kafa karışıklığı değil kesinlikle.


Onu tamamen görmezden gelip, arkadaşlığını da kaybedecek şekilde hayatımdan çıkarayım mı (ki bu oldukça zor), yoksa böyle devam edip, arada kendimi hatırlatıp geri dönmesini bekleyeyim mi?


Arkadaş olarak kalsın, ama acilen onun yörüngesinden çık ve başka kızlardan numara almaya çalış. Seni boş yere umutlandırmasına mahal verme, aynı tuzağa düşme.

Başka birini bul.


TANIDIK GELDİ Mİ? Belki sizin de başınıza gelmiştir, kız sadece eski sevgilisini kıskandırmak için sizinle takılmıştır. Evet, kadınların erkekleri böyle kullandığı da oluyor.

Peki, biz erkekler neden kadınların ilgi seviyesi konusunda bu kadar zorluk çekiyoruz?  Çoğu şeyi gereğinden fazla analiz ediyoruz çünkü.

Peak diyor ki,

Alıntı:


Beyler, Anti-Dump bu konudan başka bir postunda, sadece laf arasında bahsetmişti ama bence yedi düvele duyurmak lazım, o yüzden bunu aklımıza kazıyalım! Gözünüzü seveyim, bir sonraki adımı atmak için bir işaret aramayı bırakın, sizi beğendiğine dair bir alamet aramayı da boş verin. Bir kadının kafasının içine asla giremezsiniz, boşuna denemeyin bile. Kadınları “okumaya” çalışmayın, vakit kaybı. Gidin bir yerlere davet edin, o zaman ne düşündüğünü KESİN OLARAK bileceksiniz. Eylemleri üzerinden bir sonuca varabilirsiniz.

İlk adım için size lazım olan tek şey ufak bir tebessüm ve biraz göz teması.

Bu dediğimin gerçek olup olmadığını mı sorguluyorsunuz?

Ben ettim siz etmeyin, hatalarımdan ders çıkartın. Geçmişte, bir yerlere davet edecek cesareti toplayana kadar benden uzun süre hoşlanmış kızlar oldu. En sonunda harekete geçtiğimde mutluluktan havalara uçuyorlardı, bu kadar fazla kızın benden hoşlandığından haberim bile yoktu. Ayrıca evet, hoşlanmak derken cinsel manada çekici bulmayı da kastediyorum. Haberim bile yokmuş, artık anladım tabi.


Anti-Dump ekliyor,

Alıntı:


Peak’in ilk yorumunda da dediği gibi “Analiz felcinden sakının!”

Erkekler kadın değillerdir. Beyler, o eteklerinizi çıkarın.

Aranızda henüz bir şey olmadan karşı tarafın kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını düşünenler KADINLARDIR. Erkekler bir şekilde kadınlardan bu kötü alışkanlığı kaptılar.

Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı aklınızın ucundan geçmemeli. Kızdan telefon numarasını istemeden ÖNCE bunun hiçbir önemi yok. Önemli olan tek şey sizin onu İSTEMENİZ.

Bilmeniz gereken tek şey bu.

Erkek adam önce istediğini ELDE EDER, sonra soru sormaya başlar.


Üçüncü Bölüm: İlişki HAZIR ALINIR, Yaratılmaz.

Çeviren: Seljuk

Özgüven = Fizyoloji + Örtüşme

Özgüven kazanmaya başlamak için hemen şimdi yapabileceğiniz şeylerden biri de fizyolojinizi, kendine güvenen bir ERKEK ADAM ile örtüşen (congruent) bir fizyolojiye dönüştürmek. Bunun anlamı da vücudunuzu, kendine güveni olan bir ERKEK ADAMın vücudunun yapacağı şeylere zorlamaktır.

Omuzlar hafif geride dik durmak. Şimdi 30 adet YAVAŞ ve DERİN NEFES alıp rahatlayın.

Silik bir konuşmanız mı var? Sesiniz hem sizin kendi kafanızdaki imajınızı hem de diğerlerinin gözündeki imajınızı etkiler. Daha maskülen ve anlaşılır konuşmak için sesinizin oktavını düşürün.

Acılı müzikler izlemeye HEMEN ŞİMDİ bırakın. Bunun fizyolojinizi, duygularınızı ve düşüncelerinizi (olumlu yönde) nasıl değiştirdiğini göreceksiniz.

Beyniniz, belli bir duyguyu güçlü şekilde hissetmek için davranışlarınızın, düşüncelerinizin ve duygularınızın birbirleriyle örtüşmesine şiddetle ihtiyaç duyar. Örtüşme olmadan, duygular tam değillerdir.

Bir duyguyu zayıflatmanın yolu, ne kadar zor olursa olsun bilinçli bir şekilde, o duyguyla örtüşmeyen şeyler yapmaktır.

Eğer depresif iseniz, beyniniz davranışlarınızı, düşüncelerinizi ve fizyolojinizi bununla örtüştürmek ister. Depresif olmayla örtüşen şeyler, acılı müzikler dinlemek ve filmler izlemek, omuzlarınızı çökertmek, başını öne eğmek, fazlaca hareket etmemek gibi davranışlardır.

Depresif olduğunuzda bununla ÖRTÜŞMEYEN şekilde hareket ettiğinizde ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz?

Mesela dik durursanız, omuzlarınızı hafif geriye verirseniz, gülümserseniz, insanın moralini yükselten müzikler dinleyip filmler izlerseniz ve spor yaparsanız ne olur?

Depresif hissetmeye devam edemezsiniz. Bu sanki depresyon formülünden bir şeyler eksikmiş gibi, o formülün çalışmasını sekteye uğratır.

Depresyonun sekteye uğramasından hoşlanmayıp şu an depresif olmak istiyorum ve buna karşı savaşmak istemiyorum diyebilirsiniz!

Bu isteğe boyun eğmeyin!

Örtüşmeyen fizyoloji ve davranışlara devam ederseniz, bu sizin depresyonunuzu “mahvedecektir”. Bunu birkaç saat ya da gerekiyorsa birkaç gün yapın. ÇALIŞTIĞINI GÖRECEKSİNİZ.

Tüm o depresif müzik, film ve resim arşivlerinizi çöpe atın. “Eski dalganızın” size ne kadar mutsuz olduğunuzu hatırlatan fotoğraflarını silin. Bunları çöpe atmanın kendisi bile olumlu bir harekettir ve örtüşme prensibi sayesinde bununla paralel olumlu duygular yaratacaktır.

Davranışlarınız, düşünceleriniz ve duruşunuz, mümkün olduğunca POZİTİF DUYGULARLA ÖRTÜŞSÜN.

Sadece pozitif düşünmeyin, negatif duyguları yok etmek için pozitif hareketlerde de bulunun.

Doyurucu bir hayata sahip ve kendine güvenen bir erkeğin davranış ve duruşuna ters her türlü davranış ve duruşu hayatınızdan atın. Sizin güçlü ve arzu edilir olduğunuz fikrini destekleyen şarkılar dinleyin. Ağlak bir erkeğin acı acı çığırdığı şarkılar çıktığında, kanal değiştirin.

Üzücü ve depresif şeyleri düşünmeyi bırakın ve kendinizi daha değişik şekilde düşünmeye zorlayın. Bunu yapmanın bir yolu, zihinsel çevrenizi ERKEK ADAMIN pozitif zihinsel çevresine çevirmektir. Mesela, Bond filmleri gibi erkeklerin kontrolü elinde tuttuğu filmler izleyin. Acılı, ağlak ve yalvarır şarkılar değil de MAÇO şarkılar dinleyin.

Unutmayın. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Bu nedenle beyninizi kendine güven ve güç diyeti ile besleyin.

Hayatınızın her alanında, kendinizden şüphe duymayı bırakın ve hedefe doğru harekete geçin.

ERKEK ADAMın hırsları, tutkuları ve hayalleri olur ve ERKEK ADAM hedeflerini GERÇEKLEŞTİRİR. ERKEK ADAM, korkunun zincirleri ile bağlı değildir.

Çevrenizin nasıl düşündüğünüz ve davrandığınız üzerindeki etkisi çok büyüktür. Bu nedenle kadınlar konusunda ya da herhangi bir konuda öfkeli ve negatif erkeklerle kesinlikle takılmayın. Bu adamlarla takılırsanız, onların düşüncelerinden etkilenmemeniz çok zor olacaktır.

Bu kitapta yazılanlar konusunda ustalaşırsanız, BELKİ o zaman geri dönüp onlara yardım edebilirsiniz. Ama bu adamların öğrenmeye istekli olmaları lazım. Bir insanı öğrenmeye zorlayamazsınız.

Bunun yanında, kadınlarla başarılı erkeklerle takılmaya çalışın. Bu adamların kadınlarla etkileşimini gözlemleyin. Bu adamların kadınlarla beraberken, en ince detayına kadar nasıl ÖRTÜŞME içinde olduklarına dikkat edin. Onların başarılı düşünce, davranış, duruş ve duygularını kendinize adapte etmeye başlayacaksınız.

Bu adamlara size yardım etmeleri karşılığında ödeme teklif edin. Ya da onlara hayranlık duyduğunuzu ve bu konuda ciddi şekilde kendinizi geliştirmek istediğinizi söyleyin. Eğer ciddi olduğunuzu düşünürlerse, bu adamlar genellikle size yardım edeceklerdir.

Böyle adamlar bulamazsanız endişelenmeyin. Bu kitap da size “doğru çevreyi” sağlayacak. Her ne kadar sizinle yüz yüze görüşmemiş olsam da, bu kitabın sayfalarında sizinle konuşuyorum ve size kadınlarla başarılı olmak konusundaki her detayı anlatıyorum.

Bu yazı İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları kitabından alınmıştır.

Anti Dump’ın Makinesi

Anti Dump’ın Makinesi – Temel Bir Kırmızı Hap Metnine Giriş

Anti Dump Makinesi (“Anti-Dump’s Machine”), SoSuave forumundaki meşhur yazarlardan Anti-Dump’ın (AD) yazılarına Pook’un (evet Pook’un Kitabı Pook‘un) 10 yazı şeklinde yazdığı ve 2003 yılında yayınlanan yorumlarıdır.

Anti Dump Makinesi (ADM), özelleşmiş bir kadın – erkek ilişkileri stratejidir. Özelleştiği alan ise oldukça titiz bir şekilde İLGİ SEVİYESİ YÜKSEK kız ile ilişkiye girmektir. Metin, Anti-Dump’ın yazısına Pook’un yorumları ve diğer bazı SoSuave kullanıcıları ile diyalog şeklindedir.

ADM herkes için değil. Ben (Mahmut Abi) örneğin bu sitede (erkekadam.org) ilgi seviyesi çok yüksek olmayan hatunları kendi hallerine bırakıp onlarla ne zaman gelirlerse o zaman birlikte olmanızı tavsiye ediyorum. Fakat eğer sadece uzun süreli ilişki ya da sağlam ilişki arıyorsanız, ADM sizin çok işinize yarayacaktır. ADM bu konuda oldukça radikal yani 100% takip etmeyebilirsiniz ama bahsettiği prensipleri özellikle de ilgi seviyesi yüksek kızları bulup düşük olanlardan ayırma konusundaki bilgileri her erkek bilmeli. Aslına bakarsanız kız arkadaş aramıyorsanız bile ADM kullanarak en optimum hayatı yaşayabilirsiniz: Eğer hayatınızda bir kadın (kadınlar) yoksa kendi işinize bakarsınız, varsa bunlar YÜKSEK İLGİLİ olduklarından onlara olabilecek en az zamanı ayırıp, en düşük drama ile yine başka şeylere odaklanabilirsiniz.

ADM’nin temeli şöyle özetlenebilir:

Aptallar! Siz başarıyı İLGİLİ KADINLARA sahip olmak şeklinde değil de kadınlara sahip olmak diye tanımlıyorsunuz. Bu “Başarı = Kadınlarla birlikte olmak” ve “Başarısızlık = Yalnız olmak” şeklinde ak – kara bir dünya değil. Hayır! “Başarı = Size (YETERİNCE) İLGİSİ OLMAYAN bir kadına bağlanmamaktır.” ve “Başarısızlık = Size (YETERİNCE) İLGİSİ OLMAYAN bir kadına bağlanmaktır.” Mutsuz bir evliliğe sahip olmak, bekar olmaktan kötüdür.

Anti-Dump makinesi sizi sekse yönlendiren, size başkalarına gösterip “bakın benim de kız arkadaşım var” demek üzere göstermelik kız arkadaş bulan bir sistem değil. Yıllardır bu sitedeyim ve Anti Dump Makinesi, benim bildiklerim içinde AŞKA yönlendiren tek sistemdir.

Sadece Anti-Dump makinesi ile istediğinizi elde edemezsiniz. Hala kendinizi yeniden inşaa etmeniz ve kendinize bir yaşam yaratmanız gerekli. Anti-Dump Makinesi, kendinize İLGİLİ bir hatun bulup onunla Uzun Süreli İlişki yaşamanız için iyi bir sistemdir.

Bu son üç paragraf, ADM’nin neden temel bir kırmızı hap metni olduğunu çok iyi anlatıyor. Zira en saf haliyle kırmızı hapın amacı size bir kadın bulmak değil, sizi ilgisi yetersiz / motivasyonu size olan arzu olmayan hatunlarla ilişkiden korumaktır. Bunun için başından ilgisi yeterli bir kadın seçmeniz gereklidir ama ilgi yeterliliği için erkeğin de arzu uyandıracak bir erkek olması lazım. ADM erkeğin daha arzulanır olması konusuna girmiyor. Daha çok erkeğin bu konuda çalıştığını varsayıp, kadının ilgisini test edip, ilgili kadın ile ilgisiz kadını ayırmayı öğretiyor.

Anti-Dump Makinesi Yazıları:

Birinci Bölüm : İlgi Seviyeleri

Ben kadınlar konusunda başarılıyım, zira hayatımda beni sevmeyen bir kadın yok.

Bu, negatif bir tutum değil. Daha çok sapla samanı birbirinden ayırma süreci. Ben, uygun olmayan kadınları ayırıp dışarı atıyorum. Peki uygun olmama kriteri nedir?

Düşük ilgi!

İkinci Bölüm : İlgi Seviyeleri Hakkında Daha Fazlası

Erkekler kadın değillerdir. Beyler, o eteklerinizi çıkarın.

Aranızda henüz bir şey olmadan karşı tarafın kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını düşünenler KADINLARDIR. Erkekler bir şekilde kadınlardan bu kötü alışkanlığı kaptılar.

Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı aklınızın ucundan geçmemeli. Kızdan telefon numarasını istemeden ÖNCE bunun hiçbir önemi yok. Önemli olan tek şey sizin onu İSTEMENİZ.

Üçüncü Bölüm : İlişki HAZIR ALINIR, Yaratılmaz.

Aşk mahkeme salonu değildir. Her kadın, İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE iyi davranış sergileyerek aksini ispatlayana kadar SİZE KARŞI İLGİSİZDİR.

Dördüncü Bölüm: Kadınların Zayıf Noktası Olan Aksiyona Öncelik Verin

Erkekler dünyaya hakimdirler. Kadınlar ise İLETİŞİMİN KRALLARIDIR. Ama aksiyon almak konusunda zayıftırlar.

İşin sırrı kadınlarla bir şeyler yapmaktır. Bu onların zayıf noktasıdır. Kadınlar bütün gün oturup muhabbet etmeyi tercih ederler. Bu konuda ustalardır. SİZ İSE EĞER KONUŞMADA USTA DEĞİLSENİZ KAZANAMAZSINIZ.

Ama siz bir şeyler yapmakta, aksiyonda ustasınız.

Beşinci Bölüm: Kadınlar ve Bilgi

Şunu eklemem gerek ki bir kadının sizinle seks yapıyor hatta EVLENİYOR olması, kadının sizden hoşlandığı anlamına gelmez.

Bakın, tüm gerçeklik sizin aptalın teki olduğunuzu söylediği halde neden İyi Çocuk olarak kaldınız? Egonuz yüzünden. Neden aynı hataları yapıp duruyorsunuz? Egonuz yüzünden. Alçakgönüllü erkek, kadınlar konusunda yenilmezdir.

Kadınlar bizi kandırmazlar. Kadınlar daha çok erkeklerin kendi kendilerini kandırmalarına yardım ederler.

Altıncı Bölüm: Hayatınızı Değiştirecek Üç Kelime

Eğer kıza telefon numaranızı veriyorsanız onun aramasını bekliyor olacaksınız. Ararsa arar, aramazsa aramaz diye umursamaz tavırlarla kendinizi kandırmayın. Saçmalık. Bu zaten PASİF bir yaklaşım. Kadınlar DİREKT yaklaşmadan hoşlanırlar. Eğer kendinize güveniyor olsanız bile kadına telefon numaranızı verirseniz kadın bunu PASİF bir yaklaşım olarak algılayacaktır ve telefon numarasını istemeye korktuğunuzu düşünecektir. Çok az erkek “telefon numaran nedir?”  diye açık açık sorar. Kadınların hoşuna giden budur. Bu baştan çıkarıcıdır. “Ara beni bebek” değil.

Yedinci Bölüm: Gizemli Olun

Bir erkeğin flört etmesine gerek yoktur. Romantik ilgisini karşısındakine “hissettirmesine” gerek yoktur. Neden? Zira kızı dışarı çıkaran erkektir. Erkeklerin bu konuda kafası karışmış durumda. Flört kadınlar içindir.

Bir kadına olan romantik ilginizi, onun telefon numarasını isteyerek “hissettirirsiniz”. Bu bir açıdan erkek “flörtüdür”.

Sekizinci Bölüm: Kadınlara Yürümek

Bir kıza isterdiğini vermezsiniz. SİZİN İSTEDİĞİNİZ ŞEYDEN HOŞLANAN BİR KIZ BULURSUNUZ. Sizin birinci teklifinizi kabul eden kıza daha sonra ne istediğini sorabilirsiniz.

Kadınlar bunları zerre umursamazlar. Tek istedikleri, arabaları karanlık ve ıssız bir yolda bozulduğunda güvenip bel bağlayabilecekleri bir erkektir. Ya da felaket kapıyı çaldığında DİNLEYECEK (konuşmayacak) bir erkek. Bir aksiyon adamı. Bir kaya. ORADA OLABİLECEK bir erkek.

Dokuzuncu Bölüm: Her zaman hazırlıklı olun

Kafanızda yapacak ilginç bir şeyler her zaman olsun. Bunlar kızla karşılaştıktan sonra planlamayın. Yanınızda kızın numarasını kaydetmek için kağıt kalem olsun (ya da cep telefonunuzu kullanın) … “Aşırı hazırlıklı olmak” diye bir şey yoktur.

Onuncu Bölüm: Buluşmalardan Sonra

Artık iş onda. Bu aşamada her şeyi KADIN yapmalı yoksa ilişki milişki olmayacak. Siz hayatınızın kontrolünü elinize alıyorsunuz. Artık kadınların insafına kalmayacaksınız.

Birçok kadın testi geçemeyecektir. Şunu unutma Pook, bu kadınlar senin için yeterince iyi olamadıkları için testi geçemezler.

Kalbinizi korumanın yolu budur.

Son Bölüm: Pook’un Son Sözü

Oo La La!

Oo la la!

Don Juan’ın aklından bu geçiyor.

Oo la la!

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Oo la la! “Mösyö Pook! Oo la la!”

Ama çoğu erkeğin kafasında “oo la la” yok. Bunun yerine “yeterince eğlenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan doğru şekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkeğin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın başka bir şeye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor. Erkeklerin kadınlara yürümekten korktuklarına inanamıyorum. Neyden korkuyorlar ki?

“Seks düşüncesi kafama girince taş kesiyorum!” Orada öylece durup, içinde bir korku ile Medusana baka kalmana şaşmamalı. Her şeyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konuşuyorsanız, konuşmaya odaklanın. Bir kadınla buluşmaya gidiyorsanız, buluşmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Oo la la!

Kadınla konuşuyorken aynı zamanda seks düşünüyorsanız, ya da seks yaparken onunla konuşmaya odaklanırsanız, her iki aktiviteyi de iyi bir şekilde yapamazsınız! Kadını öperken, onu öpmekten başka bir şey düşünmeyin. Kadına yürürken, onunla konuşmaktan başka bir şey düşünmeyin.

Ama siz karşı çıkıyorsunuz …

Kadınlar ve Mutluluk

“Benim duygularım tamamlanmadı” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın kendi kendisini süt ile dolduran bir meme değil. Kadınların süt bezlerine “mutluluk” dışsal bir kaynaktan sağlanmıyor. Sizin kadının içine koyduğunuz şey sizin ondan aldığınız şeydir. Ve siz kadını “mutluluk suyu” ile dolu görüyorsunuz. Bu süt ile dolu devasa meme, sizi uçuruma sürükleyecek bir seraptan başka bir şey değil. Sizin “duygusal yaralarınız” var ve feminenliği emmek istiyorsunuz (sizin vücudunuzdan feminenlik aksa da) ve “yaralarınızın” kapanmasını umuyorsunuz. Ama kadınlar sizin anneleriniz değiller. Erkekler kadınlara bu pozisyondan yaklaştıklarında, başarısız olmalarına şaşmamalı. Bu başarısızlığı sonuna kadar hak ediyorlar.

Kadın ve Başarı

“Hayatım daireler çiziyor, bir yere gitmiyor” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama kadın kendi başına, dışarı doğru parlayan bir görkem meşalesi değil. Ne kadar seks yaparsanız yapın, koynunuzdan ne kadar kadın geçerse geçsin, kiranızı ödemek, işe gitmek ve yaşamınızı kazanmak zorundasınız. Daha fazla kızla birlikte olmanız sizin acınası yaşamınızı dönüştürmeyecek. Kadınlar hiçbir hırs, plan, hedef ve hayale sahip olmayan vasat oğlanları hor görürler ve onları ERKEKLER için terk ederler.

Kadın ve Hayat

“Hayatın çok sıkıcı diyorsunuz” ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın ev eğlence sistemi değildir ki ne sesini kapama ne de iyi bir ses kontrolü düğmeleri var. Kadınlar bir düğmeye basarak açılıp kapanmıyorlar  ve mantıklı bir çizelgeleri de yok. Sağlıklı bir kadın size “ne kadar da sıkıcısın” diye tepki verecektir ve kendi işlerini yoluna koymuş bir erkeğe gidecektir. İlginç insanların sırrı, her şeyde ilginç bir şey bulmalarıdır. Peki siz ne yapacaksınız? Oturup internette mi gezineceksiniz? Hayır. Yaşa, Gül ve Sev sıralaması hatırlayın. Problemlerin 99%u insanların bu sıralamayı karıştırmasından kaynaklanır. Yaşamadan önce Gülmeye, ya da Gülmeden önce Sevmeye kalkarlar. Hayatınızı yoluna koymak için kızlara odaklanacağınıza, hayatınızı yoluna koyun ve aşk işi kendi kendini halledecektir.

Kadınları elde etmek için Oo La La!

Önce, onlarla konuşmalısınız.

“Madam, nasılsınız?” “Çok iyiyim! Siz nasılsınız?”

Kadınlar yalnız kalmaktansa herhangi biriyle konuşmayı tercih ederler. Bu nedenle sizin onunla konuşmanıza açık olacaktır.

Ama ona olan ilginizi nasıl göstereceksiniz? Şiirle mi? Pick-up sözü ile mi? Hayır. Kadınla konuşmaya devam edin ama ona olan ilginizi gözlerinizle bildirin.

İlk Kanal: Göz Teması

“Tanrım, hava çok kötü.“ “Evet, hava gerçekten çok kötü!”

Çoğu kadın göz temasının farkındadırlar (Unutmayın, kadınların gözleri sevmelerinin bir nedeni var. Bu nedenin, erkek arzusunu ilk gözlerde fark etmeleri olduğunu biliyoruz.) “Bu bakışlar farklı,” diye düşüneceklerdir. “Bu adam göz teması kuruyor.” Çoğu erkek çok korkaktır. Bu nedenle kadın göz teması kurarak sizinle konuşacaktır, zira siz çoktan onun içinde bir şeye dokunmuşsunuzdur.

Göz teması çok önemlidir. Göz temasını BOZMAYIN. Kadının gözlerine kaçamak bir bakış atıp sonra gözlerinizi kaçırmayın. Göz temasını koruyun ve ona arzunuzu gösterin. Cinsel birleşme esnasında bile göz temasını koruyun (kadınların seks sırasında erkeğin gözlerine bakmasına bayılmasının bir nedeni var. Zira kadın tatmini erkeğin arzusundan etkilenir. Onunla göz teması kurmadan seks yaparsanız, kendisini kullanılmış hissedecektir. (Lezbiyenleri seks yaparken izlerseniz, kadınların sürekli olarak birbirlerinin gözlerine baktığını görürsünüz.)

Şimdi onunla ilgili sorular sormaya başladığınızda, kadın ilginizi gerçekten fark etmeye başlayacaktır.

İkinci Kanal: Onunla İlgili Sorular Sormak

“Blah blah blah. Blah blah blah.”

“Sen onu boşver tatlım, bana kendinle ilgili bir şeyler anlat.”

Eskiden kadınla ilgili sorular sorarak, ona konuşurken bencil olmadığınızı göstererek onu “etkilediğinizi” sanırdım. Bu tamamen yanlış. Siz onu tanımak isteyerek zaten TAMAMEN bencilce davranıyorsunuz. Onu değerlendiriyorsunuz. Bunu neden yapıyorsunuz? ÇÜNKÜ ONU İSTİYORSUNUZ.

Onunla ilgili sorular sormazsanız,kaybedersiniz zira “onu istiyorum” diye düşünmek yerine “onun beni istemesini istiyorum!” diye düşünürsünüz.

Erkek olmak İSTEMEK demektir, kadın olmak ise İSTENMEK. Evet, kadınlar erkeğin peşinden sürü gibi koşarlar ama bu kadınlar arası rekabettir, gerçek bir erkek çekimi değildir. Siz bir kızı GERÇEKTEN İSTEDİĞİNİZDE, onunla ilgili her şeyi bilmek isteyeceksiniz: hobileri neler, gelecek planları neler, ayakkabı numarası ne, kuşkonmaz yese sindirebilir mi, vs. Bunları bilmek isteyeceksiniz.

Kız sıklıkla soruları size paslayacaktır. Elinizden geldiğince basit ve normal bir şekilde cevaplayın. “Peki şu an nerede çalışıyorsun?” “Ben çalışarak, çalışmaktan kurtuldum”. Sonra diğer soruya geçin. Merak etmeyin, daha fazlasını bilmek istiyorsa yeniden soru soracaktır. Kızların sorularına evet cevabı vermeyi severim. “Üniversiteye mi gidiyorsun?” “Evet.” Ertesi sene, beni gördüğünde “hangi üniversiteye gidiyorsun?” Bir kadın bir erkekten hoşlandığında, onunla ilgili her şeyi bilmek ister.

Siz kendinizi ona kanıtlamaya çalışmıyorsunuz. Kadın kendisini size kanıtlamaya çalışıyor! Eğer sizden hoşlanıyorsa, kendisi ile ilgili bilgileri size sıralayacaktır. Nelerden hoşlanır, hırsları neler, vs. vs.

Üçüncü Kanal: Dokunma

Eğer bunu yapma zamanınız geldiğini hissediyorsanız, yapın! Eğer kafanızda “Oo la la” yoksa, tamamen uygunsuz bir şey yapacaksınızdır. Ona dokunmanızın uygun olduğunu düşünürseniz, ona dokunun. Onu öpmenin uygun olduğunu düşünürseniz onu öpün.

Pook kızın çok tatlı göründüğünü fark etti ve onu kollarına aldı.

Kız “oo la la!” diye ciyakladı.

Pook kızın orada oturarak hiç durmadan konuştuğunu fark etti ve kızı susturup öptü.

Kız “oo la la!” diye güldü ve kendisini geri çekti.

Oo la la! Benim felsefem bu! Bunu gökyüzüne ve yıldızlara yazalım ki eskinin zehirli analizciliğini yıkayıp atsın.

Oo la la! Bu sizin misyonunuz ve kaderiniz. Bazı insanlar, Emniyetli Yolu seçip sürekli bıçak sırtında olmanın hayatı kolaylaştıracağını sandıklarından, kolay yaşam ile zor yaşam açısından büyük kafa karışıklığı yaşarlar. Ama ancak kendinizi ateşe attığınızda neyin ne olduğunu görebilirsiniz.

Güle güle analizcilik! Ve kendinden şüphe etme, sana da güle güle! Bu ikisinin sırtında hiçbir güzellik yükselemez. Ve Don Juan, hayal kurmaya devam. Hayat seni bekliyor!

Oo la la! Beyler gelin ve size sunduğum bu iksiri için. Artık şüphe, “ya öyleyse”, kız manipüle mi ediyor gibi aptal kuşkular yok. İçin ve içinizde olgunlaşmasına izin verin.

Oo la la! Bayanlar, bana katılın ve hadi hep beraber söyleyelim.

Kadınlar bir araya geldiler ve ciyakladılar,

“Oo la la!”

Hadi gelin bir daha. Tekrar!

“Oo la la!”

Ah, bir İyi Çocuğun yolu bu yazıya düştü. Bakın bakın. Hüsran terlerinin alnında birikişine bakın. Gel beraber söyleyelim İyi Çocuk. Hadi söyle!

“Oo la la!”

Tekrar!

“Oo la la!”

Ve başka birkaç melankoli dolu varlığın yolu yazıya düştü. Bakın! Üzgün ve yaşlı gözlerle, hayatın anlamını bilmeyen bir filozof geliyor. Onun ardından analizleri ve akıp duran elektronik metinleri ile, kadınlarla ilgili gerçeklerin “korkunç” olmasından “öfkeli” bir baştan çıkarma ustası geliyor. Onun ardından da hayallerinin kadınını kaybetmiş, kadının hayalleri değil hayallerin kadını ulvileştirdiğinin farkında olmadan, kıskançlıktan yemyeşil, bir daha asla “hayallerinin kadını olacak başka birini bulamayacağından” emin bir genç erkek geliyor.

Beyler gelin, benim keyfimi kaçırıyorsunuz. Gelin hep beraber söyleyelim!

“Oo la la!”

Tekrar! Tekrar!

“Oo la la!”

Bir kadına yürüyeceksiniz ve kafanızdan ne geçecek?

“Oo la la!”

Ve kadın sizinle konuşmaya açık. Şimdi ne düşüneceksiniz?

“Oo la la!”

Onu buluşmaya davet ettiniz ve evet dedi! Şimdi bu harika ve büyülü buluşmada aklınızdan ne geçecek?

“Oo la la! Oo la la! Oo la la!”

Onu öpüyorsunuz! Onunla yiyişiyorsunuz! Soyunuyor! Tanrım! Aklınızda ne var?

“Oo la la!”

Aşklarını analizciliğin hesap kitabına feda eden aptallara acıyın! Şimdi dudaklarınızda bir gülümseme ile sahaya çıkın ve ilk adımı atın! Yaşamın bu Emrini aklınızda tutun. Hadi hep beraber!

“Oo la la!”

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Gizem Hakkında

Kızlar ve bildiğim herkes, benim “gizemli” biri olduğumu söylüyorlar. Gizemli olmaya çalışmıyorum. Gizemli olmak gibi bir niyetim yok. Hatta onlara bunu anlatmaya da çalışıyorum. Buna rağmen, onlara gizemli görünmeye devam ediyorum. Gizem, sizin başkalarına gösterdiklerinizden çok daha fazlası.

Görünen o ki insanlar, karşılaştıkları herkesi tanımlamaya çalışıyorlar. Nereye gittiklerini anlamak için insanları özenle ayrılmış raflara koymaya çalışıyoruz. Kızlar bunu sürekli yapıyorlar. Kendi fantezilerinde ne rol oynayacağınıza karar vermek için, sizi çözmek istiyorlar. Siz ilişki materyali misiniz yoksa arkadaş materyali misiniz, vs. (AŞIK, ARKADAŞ ya da KAYBEDEN). Eğer onların size biçtiği kalıba sığmamaya devam ederseniz, sizi gizemli diye tanımlarlar.

Çoğu insan statiktir. Bundan bir yıl sonra, muhtemelen bugünküyle aynı halde olacaklardır, aynı şekilde davranacaklardır. Ama sürekli akış halindeyseniz, kişisel gelişim ile (ya da öyle demeyi tercih ederseniz kendini- keşfetme ile), sizi hangi rafa koymaya çalışırlarsa çalışsınlar başarısız olacaklardır.

İnsanlar Pook’u görüyorlar.

“Bak! Atletik biri. Spor hakkında konuşmaktan hoşlanıyor. Muhtemelen bir sporcu.”

Pook sonra felsefe konuşuyor.

“Şuna bak! Kitap okuyor olmalı! O zaman Pook inek bir sporcu.”

Pook kadınları dinliyor.

“Ah, çok tatlı. İyi Çocuk olmalı!”

Pook daha sonra hatundan hatuna atlıyor.

“Nasıl ya!? Pook İyi Çocuk ve aynı zamanda oyuncu!”

Pook daha sonra bir kadını kızdırıyor.

“Ne! Pook piç gibi bir şey!”

Pook sonra bir konuşma yapıyor.

“Pook’a bakın! Pook bir hatip! Kendi radyo programı olmalı.”

Pook daha sonra bir dergiye makale yazıyor.

“Way be! Pook bir yazar olmalı! Pook’a bakın hele!”

Ve bu böyle devam ediyor. Sonunda, Pook’un İyi Çocuk/ Oyuncu/ Piç ve yazar/hatip  bir inek/sporcu. Kafalarının karışmasına şaşmamalı.

Beni ne kadar çok tanırlarsa, onlara o kadar gizemli görünüyorum zira daha fazla değişim görüyorlar. Kadınlar Pook’u sevebilirler ama tanımlayamazlar.

Anti-Dump, utangaç çocuklara, utangaçlıklarını kendileri hakkında fazla bilgi vermeyerek avantajlarına kullanmalarını tavsiye etmişti. Terminator911 şöyle demişti, “Kadın senin hakkında ne kadar az şey bilirse, o kadar çok şey bilmek ister”. İkisi de, buluşmalarını Oprah Şova çeviren ve bu buluşmalarda kendi acınası hayat hikayelerini anlatan erkeklere cevaben konuşuyorlardı.

Kadınlar, katman katman ama sağlam bir dağ gibi olan erkekleri severler. Zira tüm kadınlar altın avcısıdırlar. Ya sizin potansiyelinizin ya da şimdi sahip olduğunuz altının peşindedirler. Bu katmanlar boyunca kazmaya bayılırlar. Sizden bilgi alırlar ama her zaman bilinmeyen çok şey olduğunu da bilirler. Sizi tanımlayamamak kadını hayal kırıklığına uğratır. Sizi bu yüzden daha çok sevecektir.

Siz ondan bilgi gizlemezsiniz, onun bilgi almak için çaba göstermesini sağlarsınız (kıza hayat hikayenizi anlatmazsınız). Ama siz sürekli olarak değişiyorsunuz. Yani o bir katmanı kazdığında, dağ üç katman yükseliyor. Bu nedenle ikiniz de hiç sıkılmazsınız ve beraber yıldızlara doğru yükselirsiniz.

Bunu bir de yerinden sayan erkeklerle karşılaştırın. Kız katmanları kazarken dağ olduğu yerde oturup bekler. Kısa süre sonra hatun, diğer dağların daha yüksek, büyük ve tırmanmaya değer olduğunu düşünmeye başlar. Kız “ben sıkıldım” der ve bir sonraki dağa geçer.

İnsanlar, konuşmadıkları ve karşılaşmadıkları insanlarda gizem görmezler. Neden? Zira konuşmadıkları tonla insan vardır ve bunda bir gizem yoktur. Hayır, o insanlar kişinin kafasında “çevre” veya “figüran” şeklinde etiketlenmişlerdir. Siz, bir kadınla o ya da bu şekilde gerçekten iletişime geçtiğiniz andan itibaren gerçek biri olursunuz. Sizden ne kadar zaman ve değer alırsa, sizi bir rafa koymaya o kadar fazla çalışacaktır. Eğer sürekli değişiyorsanız, sizinle ilgili merakı artacaktır. “Çok gizemli bir adam!”

Bu şekilde gizemli olmayı istersiniz, hayatınızı saklayarak değil. Tabii hayatınızı saklamayın derken kızı Oprah’a çevirmeyin. Bu şekilde, sizi ne kadar çok insan tanırsa, o kadar insan gizemli bulacaktır. Bu da kızın sizden sıkılmayacağı anlamına gelir. İlgi seviyesi her zaman yüksek olacaktır.

Ve bunu da kendisi yapacaktır! “Gizem” aklından bile geçmeyecektir. Sizi düşünecek, ölçüp biçecek ve durduk yere drama yaratacaktır (kadınlar durduk yere drama yaratmakta ustadırlar). Kadın sizin hakkınızda düşündükçe, sizden daha fazla hoşlanacaktır.

Görüyor musunuz? Kadının zihnini sizden hoşlanmaya zorlamaya kalkmayın. O sizden hoşlanmak isteyecek. Kendi kendine sizden hoşlanmak için sebepler bulması ile, sizin değerli olduğunuza kendi kendisini ikna edecektir.

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Dünya Düzeni

Bu yazı Pook’un Kitabından (The Book of Pook) ve benim bildiğim en eski MGTOW yazısı.

Beş yıldır, forumda olmadığım zamanlarda bile, dünyanın düzeni için insanların kendilerine baktığım için eleştirildim.

Siz çocukken, ebeveynleriniz ve arkadaşlarınız, size dünyanın düzenini verdiler. Okula gitme, kızın birini mezuniyet balosuna götürme, angarya işler yapma, işinizi yapma, vs. gibi rollerinizi biliyordunuz. Okuldan sonra, hayata atıldınız. Şimdi nasıl bir düzen olmalı?

Şu açık ki, erkeklerin 98%i ve muhtemelen kadınların 99.5%i, düzen için dışsal bir sese ihtiyaç duyuyor. Kızlar annelerinin izinden giderler. Eğer hayatlarında anaç bir figür yoksa, toplum (medya) kendilerine ne diyorsa onu benimserler.

Bu site çoğunlukla genç erkeklere yönelik. Hemen her zaman, bu erkekler dışsal bir ses (kadınların sesi) duyuyorlar ve dişi düzeni benimsiyorlar.

Kendinizi nasıl ölçersiniz? Bu “muhteşem bir soru.”

İyi Çocuklar kendilerini centilmenlik derecelerine göre ölçerler. “Ben ona karşı çok iyiyim!” demekten gurur duyarlar. Kadınlara karşı gerçekte olduklarından daha iyi olmak tek istekleridir.

Materyalistler, kendi maskülenitelerini maaş çekleri ile ölçerler. “Bana bak!” der, berbat saatler boyunca çalışan bir satışçı. “Çok para kazanıyorum!”. Eğer biri kendilerinden daha az para kazanıyorsa, o kişi aptaldır. Bir kişi kendilerinden daha fazla kazanıyorsa, o kişi yarı tanrıdır.

Dildo Vatandaşlar (benim baştan çıkarıcı/oyunculara taktığım bir isim), maskülenitelerini kaç tane kızla yattıklarına göre ölçerler. “Fetihlerini” ispatlamaları için herkesten “kanıt” ve “rapor” beklerler.

Parlayan Yıldızlar, sosyal olarak herkesten üstün olmak isteyen tipte insanlardır. Bu tip insanlar hayata ispiyoncu olarak başlarlar. Ama sonunda gazetecilik, hukuk ve politika gibi alanlara kayarlar. Bunu istediklerinden değil, kendilerini başkalarının gözünde nasıl göründükleri ile ölçtükleri için bu alanlara kayarlar. Bu insanlar bir miktar ünlüdürler ama bu ün kısa sürelidir. Çoğu önemsiz rock yıldızı, aktör ve sanatçı bu kategoridedirler. En iyi ihtimalle bir Ben Jonson olurlar, bir Shakespeare değil. Başarıları kısa ömürlüdür. Ayrıca düştükleri için de ünlenirler zira tüm parlayan yıldızlar yazısı birgün kayıp gitmektir.

Beyler, bu dört tipin ortak noktası nedir? Bunların hepsinin dünya düzeni, kadın merkezlidir.

Bir kadın hayatında, bu dört tiple de birlikte olur zira bu dört tip de kadının amaçlarına hizmet eder. İyi Çocuk çok kolay kullanılır (kadın ve toplumun geri kalanı tarafından). Materyalist kadına hediyeler ve ihtiyacı olduğunu düşündüğü başka şeyler alır. Parlayan Yıldız ona başarı ilizyonu sağlar (bir profesörle evlenmek varken neden doktora yapasın?). Ve Dildo Vatandaşlar ise karşılıklı mastürbasyondur.

Tüm bu erkekler mutlu olduklarını, hayatı “gerçek anlamda” bir kendilerinin yaşadığını ve diğer herkesin utanç verici hayatları olduğunu iddia ederler. Bu adamlar mutludurlar ama neşeli değillerdir. Mutlulukları bir tür bağımlılıktır, kadın onayına olan bağımlılık. Bu onay olmadığı zaman, bu erkekler depresyona girerler. Bu dört “düzen” de o ya da bu şekilde temel olarak kadın onayı/takdiri alma üzerine kuruludurlar.

Ben bu dört düzenden de geçtim. Her biri bana acı ve zevk verdi. Zevk tabii ki kadınları memnun etme zevkiydi. Daha fazla kadın onayı alacağımı fark ettiğimde, bir düzenden diğerine geçtim.

İnsanlar amacın seks olduğunu söylüyorlar. Amaç seks ise bakir bir İyi Çocuk neden hiç (a) fahişeye gitmiyor, (b) kolayca yatabileceği kızlara yönelmiyor, vs. Amaç seks değil, amaç kadın takdiri kazanmak. Kadın takdirine bağımlı olan erkekler, hayatlarının sıradanlığa kaydığını göremeyecek kadar hissisleşmişlerdir.

Ben, kadın merkezli yaşam düzeninin başlangıcının, Rousseau’ya çıktığını gördüm. Rousseau, sonunda anaerkil-soy ağacının ve anaerkil sistemin çıkacağı tohumları atan kişidir. Bugün biz bu düzene tamamen körüz zira başka bir sistem görmedik.

Benim yazılarım ve fikirlerim sadece her gün gözlemlediğim şeylerden gelmiyor. Tarih, din ve edebiyat gibi bizi bağlayan ve uzun bir geçmişi olan disiplinlerden de geliyor. Ünlü şahsiyetlerin biyografilerinden, bilinen ve bilinmeyen başarılı insanlarla yapılan konuşmalardan ve başkalarının başarısızlıklarından çıkarılan derslerden de geliyor.

Yenilgi nedir? Bu dört kişilik tipi de yenilgiyi farklı tanımlarlar. Ben yenilgiyi kendi ruhunuza ihanet etmek, ondan feragat etmek olarak tanımlarım. Başkalarının hayallerini yaşamak, hayatta hiçbir yönü olmamak yenilgidir.

Başarı nedir? Başarı sevgidir. Hayır, centilmence bir ilişki için olan sevgi değil (İyi Çocuk), am için olan sevgi değil (Dildo Vatandaş), para için olan sevgi değil (Materyalist) ya da zafer için olan sevgi değil (Parlayan Yıldız). Yaşam için duyulan gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevdiğiniz şeyi bulun ve tutkunuzu ona yönlendirin. Doğru partneri bulduğunuzu, ortak hobileriniz olmasından anlamayacaksınız. İkinizin de yaşam yolunda beraber yürüdüğü yolu sevdiğinizi görünce anlayacaksınız.

Eğer hayatınızı para için çalışmak, kadınlara karşı iyi olmak, am avlamak veya toplum tarafından saygı görmek için yaşamak istiyorsanız, o zaman korkmayın ve yolunuza devam edin.Yaşam bir deneydir ve ben yanılıyor olabilirim. Umarım kendiniz ve ruhunuz için yanlış bir yol seçmezsiniz. Eğer seçtiğiniz yol yanlış ise, bunu bileceksiniz. İsa’nın Napoleon rolü oynasa nasıl hissedeceğini düşünün. Sonuç, bölünmüş bir ruhtur ve birçok eserin klasik konusudur. Bu eserlerden en başta gelenlerinden biri Hamlet’tir. İyi huylu ve sanatçı ruhlu bir genç, babası tarafından vahşi bir intikam rolüne zorlanır. Dünya üzerinde kaç aile çocuklarını, uygun olmadıkları bir role zorluyor?

Peki biz kendi düzenimizi, kadın takdirinden tamamen bağımsız bir şekilde kurarsak? Kadınların hayallerini gerçekleştirmek yerine KENDİ hayallerimizin peşinde koşarsak? Ya gerçekten zeki olanlar sayısız kitap okuyanlar değil de kendi kalplerini ve ruhlarını okuyabilenlerse?

Beş yıldır aralıklı olarak bu forumdayım. Beş yıl boyunca üzerime bolca çamur atıldı. Hakkımda 5 yıl önce konuşulanları kopyalayıp yapıştırsam, bugün yazılanlara aynen uyarlar. Peki benim aynı eski söylencelere neden olan “temalarım” neler?

Siz kendi dünyanızın odağısınız. Kadınlar değil. Gençliğinizi kadınları “memnun” etme yolunda heba edeceğinize, neden o zamanı kendinize yatırmıyorsunuz? Ne kadar da radikal bir kavram! Gençliğin hayatlarını kurban ettikleri Dişi Tanrıçalarımıza ne cüretle küfrederim!?!

Seks sizi özgün yapmaz. Ne kadar da radikal bir kavram! Zira seks, kadınların “dişi takdir” olarak sıklıkla verdiklerinin farkında oldukları şeydir. Kaç erkek, seks yüzünden, kendilerini dünyanın fatihi sanıyor?

İstediğiniz hayatı yaşayın.

Materyalist – Eğer bir erkek hayatını ruh katili bir işte harcıyorsa, o erkek topluma model olarak gösterilir.

İyi Çocuk – Bir erkek “muhteşem aşkı” keşfeder ve kendisini kıza atar. Kızı tepesine çıkarıp bir kaideye koyup tapar, onun önünde diz çöker ve kız onun yeni tanrıçası olur.

Parlayan Yıldız – Dedikodu türküsü söylemek ister. Televizyonda olsun, radyoda olsun, gazetede olsun ya da nerede olursa olsun. Ne kadar senaryo gibi görünürlerse görünsünler, gerçekten erkek olmadıklarını gizlemek için bağıran manşetler isterler.

Dildo Vatandaş – Hatun sikmek ve bunun sayısını tutmakla dolu bir hayat. Ama peki başka ne var?

Dördü de bağımlılık yaratır zira dördü de vücudu uyaranlarla doldururlar. İyi Çocuğun “aşk” bağımlılığı bir uyaran değil de nedir? Git bir iğne al ve aşkı kolundan yap. En azından o şekilde o kadar absürt görünmeyeceksin.

Ben tipik İyi Çocuk – Baştan Çıkarıcı skalasında olmadığım için, herkes benim tamamen bunlardan biri gibi hareket etmemi istiyor. Ama ben ikisi de değilim. Çoğu internet sitesi, 4 kategoriden birine girer. Bu site, güçlü bir rüzgara kapılmış bayrak gibi o yönden o yöne sallanıyor ve nereye gideceğini bir türlü bulamıyor ama bir yandan da Dildo Vatandaş yönüne gitmeye meyilli. Başka alternatiflerden bahseden sayfa sayısı çok az.

Bu sitede yüzlerce yazı yazdım ama bu bakış açısı üzerinde daha fazla yazı yazan bir site buldum. Bu sitede yazan her yazıyı ben de yazmış olabilirdim.

https://mirrorofthesoul.blogspot.com/(not: Yazarın dili birçok erkeğe itici geliyor. Ayrıca buradaki bazı fikirler düpedüz izolasyonist. Ama yazarın kalbi doğru yerde; kadınlar için yaşayacağına, kendi hayatını yaşa.)

Bu çok garip ama cinsellik çok hızlı bir şekilde politik ve kültürel bir problem haline geliyor. Bekar kadınların sayısı artıyor, doğum oranları düşüyor, daha çok insan kısır oluyor ve bunlar ikincil reaksiyonlara neden oluyor. Mesela göç fazlalaşıyor, emeklilik programları tehdit altında, devletler evliliği ve çocuk yapmayı teşvik etmek için para harcıyorlar, vs.

Çağımızın ufuklarında kara bulutlar toplandı ve ufukta büyük bir fırtına belirdi. Çok fazla sayıda erkeğin derdi bir kadın bulup yatamamak, evlenememek, vs. Çok azı ufukta beliren ve ülkeleri, kültürleri, aileleri parçalayarak gümbür gümbür üstümüze gelen tırı dert ediyor (anaerkil sistem, düşen doğum oranları, vs. gibi daha büyük dertler).

https://news.bbc.co.uk/2/hi/health/4112450.stm

Hepinize bol şans diliyorum. Ama şunu unutmayın: Bir tırdan, tırın önüne atlayarak kaçamazsınız.

Çeviri: Structure of Worlds

Kırmızı Hap – Fişten Çekilme Kitabı

Erkek Adam’dan 23 Nisan Hediyesi!

Kırmızı Hap – Fişten Çekilme hazır! Sitemizdeki yazıların önemli bir kısmını konu sırasına göre dizdik ve PDF haline getirerek bir “başlangıç kiti” hazırladık!

Şuradan indirebilirsiniz: Kırmızı Hap – Fişten Çekilme

Not: Arkadaşlar bunu ben hazırlamadım. Discord grubundan arkadaşlar hazırlamış, Freddie paylaştı. Kendilerine teşekkür ederim.