Son adımda bahsedilen erkeğin işleri bir ileri adıma taşımaması sebebiyle kaybolan çekim ile çok hevesli (aynı zamanda duygusal muhtaç) görünmek arasında her zaman çok ince bir çizgi varmış gibi geliyor Mahmut abi.
Erkeğin işleri ileri adıma taşımaması sebebiyle kaybolan çekim ile çok hevesli (duygusal olarak muhtaç) olma arasında çok kalın bir çizgi var. Öncelikle duygusal olarak muhtaç görünmek, duygusal olarak muhtaç olan adamların becerebildiği bir şey. Böyle biri duygusal muhtaçlık olmasa, öyle görünme ihtimalin çok düşük (arada bir kazara belki olur ama nadirdir).
Duygusal olarak muhtaç olmanın adım atmak ya da atmamak ile alakası yok. Duygusal olarak zayıf, bağımlı adam, zaten spesifik bir kızla karşılaşmadan, o noktaya gelmeden de duygusal bağımlı. Yapması gereken şey kendisine, duygusal olarak bağımlıyım ve bağımlı olmasan nasıl ilerlerdim diye sormak ve bu konudaki farkındalığını korumak. Tekrar ediyorum, sen duygusal olarak bağımlı olduğunu hissedersin, öyle görünüyorsan öylesindir. Fakat çoğu durumda bu kişi hayallere kapılıp farkındalığını kaybetmeyi tercih eder. Eğer bunu yapmazsa neyi nasıl yapacağını kendi başına anlar zaten.
Mesela bir kız bizi daha önce dolaylı olarak reddettiyse (buluşma tekliflerini bahaneyle reddetmekten tut aynı ortamda ilk tanışmada terslemeye kadar).
Bu direkt, gayet açık seçik bir reddetme. Bunun başına “dolaylı” sıfatını ekleme nedenine dikkat et. Bu kelime tesadüfen orada değil. Tamam direkt istemiyorum dememiş ama bu da kitabına göre direkt bir reddetme. Buluşma tekliflerini reddetmiş, seni terslemiş ama muhtemelen uzaktan uzaktan aslında sana gösteremediği bir ilgisi var da seni direkt terslese bile sana “yürü bana, al beni” sinyalleri gönderdiği fantezilerine kapıldığından dolaylı diyorsun.
Fakat biz nextleyince de sonradan ilgi sinyalleri gösteriyorsa tam olarak ne yapmamız gerekiyor?
Reddedildiğini kabul edemeyen bir erkek, karşısındakinin kendisine göstermediği ama eğer yeterince çabalarsa göstereceği bir ilgi sinyali olduğu hayallerine dalabiliyor. Bir kızı yeterince ve başından zaten hayal ettiğinizi sinyali görme umuduyla (uzaktan bakıp bakıp durmak ya da asosyal medyada gizlice takip etmek şeklinde) stalklarsanız, o kızın rastgele davranışları arasından, nem kapacağınız birkaç davranışını kesin yakalarsınız. Bu da sizin “reddetti ama daha fazla çabalamamı istiyor” fantezinize yakıt olur.
Seninkisi, çok yaygın bir şekilde, yeterince çaba – istememe arasındaki ince çizgi değil, kıza karşı olması gerekenden çok yüksek olan ilgini, duygusal yatırımını kıza (psikolojik projeksiyon şeklinde) yansıtman. “Ben onu çok istiyorum, o da beni istesin istiyorum” şeklinde olan arzun, onda bu yöne doğru yorumlayacak işaret bulmaya çalışıyor. Gerçekte bir anlamı olmayan ama senin beynini ele geçiren duygusal tarafın yüzünden mantığın kapandığı için, o “işaretleri” buluyor da. Bunlar “45 derece açıyla bakarken, dudakları 20 Hz’de titredi”, “instagram’da yazdığı şiirin içinde benim ismimin baş harfi var”, “adım Deniz, kız denizde foto atmış, bana beni sar sarmala demek istemiyor mu abi, bu da mı gol değil” tadında işaretler olsalar da.
Bu siteyi az çok bilen biri nextin algoritmasını bilir:
Kızı nextlediğinizde, kendi işinize bakarsınız, kıza ulaşmazsınız.
Kız size ulaşıp buluşma teklif ederse buluşmayı kabul edersiniz. Ya da kız size en az 2 kere, bu kızdaki gibi tersleme ya da ilgisizlik olatında 3 kere, siz ona hiç ulaşmadan ulaştığında siz buluşma teklif edebilirsiniz. Bu ona verdiğiniz son buluşma şansı olur.
Son buluşma şansını kullanmazsa, artık ulaşmayacağın gibi, sana ulaşmaya devam ederse kibarca başından savacaksın. Bu aşamada ya o sana buluşma teklif edecek (gitmeyebilirsin) ya da başından gidecek.
Bunun kadınların yedek kulübesine koymaya çalışmasıyla mı bir ilgisi var acaba Mahmut abi?
Yedek kulübesine koymaya çalışan kadın sana ulaşır. Sen uzaklaşmaya çalıştığında sana ulaşarak seni kendine çeker. Sen fazla yaklaştın mı iter. Bu çek – it ikileminde kalan adama beta uydu erkek (beta orbiter) denme nedeni bu zaten. Yörüngeden çıkmana izin vermeyen somut bir çekim var (arama, mesaj atma, gelip konuşma) ama sen ikiz tepelere iniş yapmaya çalıştın mı itiş var. Böylece yörüngede kalıyorsun.
Bu kızın muhtemelen sana yedekte tutacak kadar bile ilgisi yok.
Mesela daha önce ilgisi yüksek bir kızla konuşuyordum kıza her ilgi gösterdiğimde kendisini geri çektiğini gördüm (Kezban).
Kızlara kuyruk acısıyla kezban diyen adamın, bu kafada kaldığı sürece başarı şansı çok düşük. Bu kafayla başarılı olursan asıl o ilginç olurdu, onu anlatman dinlemeye değer bir şey olurdu.
Kız muhtemelen sen konuşunca medeni bir şekilde mecburen konuşuyor ama seninle bir şey istemediği için, senin ilgin karşısında kendisini geri çekiyor.
Bu birden fazla kere olunca nextleyip diğer kızlara odaklanmaya başladım, beni başka kızlarla görünce de Daddy issues sahibi hanım kızımızın tam anlamıyla çıldırdığını görüyordum.
İnsana duygusal bastırma için gerçek otuzbir yetmeyince, duygusal otuzbir gerekiyor demek ki? Çıldırdığını fanteziliyordun pardon görüyordun ve? Çünkü seni başkası ile görünce çıldıran kız sana mesaj döşer, arar senin ne kadar büyük bir göt olduğunu söyler, vs. Ama bahse girerim bu kız sana karşı hiçbir adım atmıyordu.
Şimdi neden çizgi ince sandığını görebiliyor musun? Kalın bir çizginin %90’ını kendi fantezilerin ile doldurduğundan, çizgi ince sanıyorsun.
ve bu yüzden tekrar onunla konuşmaya başlıyordum, sonra da döngü devam ediyor ve kızın ilgisi yine düşüyor, en sonunda bıktım ve tamamen nextleyebilmek için blokladım.
Başka kızlara güya yönelmişken, bu kızı sürekli gözlemlediğinden ya da her şeyi abartmakla meşhur arkadaş gazıyla, kızın olmayan ilgisini, yaptığı bazı hareketlerde görmeye çalışıyorsun. Eh sürekli sinyal arayan illa ki bir iki harekette bulabileceği için umuda kapılıp, kıza yöneliyorsun ve gerçekle karşılaşıyorsun. Kızın “çıldırdığı”, senin uzaktan fantezilediğin bir şey, kızın yanına gidince gerçek suratına 2 tokat atınca da kız kezban.
Şu anki kız arkadaşımla da buluşmadan önce mesajlaşırken ilgiliydi ama iş buluşmaya gelince yokuşa sürüyordu fakat sonra hatuna şakayla karışık açık açık bak sen kapmazsan başkaları kapar hızlı ol tarzı bir şey söyleyince buluşabildik. Bunun sebebi günümüzde kadınların aşırı opsiyonlu olması mıdır Mahmut abi, biz de her seferinde çok opsiyonlu olduğumuzu mu göstermeliyiz?
Bunu arada ben de yapıyorum ama, bir insan seçenek yerine opsiyon kelimesini kullandığında, ben kişinin bunu kırmızı haptan ezberlediğini ve ezbere kullandığını varsayıyorum.
Hayır, bunun sebebi, birçok erkeğin senin gibi muhtaç olması. Tam tersi, dışarıda gerçek erkek adam olmadığından, seçenek olmadığından azıyla yetinmek zorunda kalıyorlar.
Senin kız şansına “hatuna şakayla karışık açık açık bak sen kapmazsan başkaları kapar hızlı ol tarzı bir şey söyleyince buluşabildik” olayını ince espri diye algılamış ama neredeyse pazarlıkla buluşmaya getirdiğin kızla ilişkide, genellikle pazarlıkla ilgi alman, beta ödemen gerekir.
Sizin yapmanız gereken tek şey, bu kızla olursa iyi olur, olmazsa başkası ile olur kafasını (umursamazlık – bolluk zihniyeti) korumak. Bu düşünce üstünüzden akar zaten. Alternatifleri kızın suratına çarpmak, sizi özgüvensiz ve özgüvensiz kızlara layık yapar.
Çünkü günümüz kadınlarına birazcık ilgi gösterince af buyur hemen götleri kalkıyor ve süründürmeye çalışıyor ilgi göstermeyince de muhabbet çok bir yere varamıyor.
Hayır, senin gibi erkeklerin karşısında kadınların götleri kalkıyor çünkü senin kendinle ilgili temel inancın, kızlardan ya da en azından hoşlandığın kızdan aşağı olduğun şeklinde. Nereden anladığımı da söyleyeyim. Bu işi 8 senedir yapıyorum ve bir erkeğin “kezban” kelimesi ile yürüdüğü kızı aşağı çekmeye çalışması, o erkeğin hoşlandığı kızı kendinden tepede gördüğünü ve bunun hıncı ile aşağılamaya çalıştığını gösteriyor. Bir başka gösterge de çoğu senaryonun senin anlattığın gibi olması. Birader kız madem kezbandı da, peki o zaman neden kızla hiçbir şansın olmadığını kesin görene kadar peşinde koştun? Kızla sıfır şansın olduğunu anlayıp kızı blokladıktan sonra “kezban” dediğin zaman belki sen göremiyorsun ama “uzanamadığın ciğere mundar” dediğin o kadar bariz ki?
Hani kızı nextledikten sonra fantezilerinde yarattığın işaretlere rağmen “kezban o, kendi gelirse bakarız” desen, bir hükmün olur ama yok. “Defalarca nextledim”, “döngüye girdim” diyorsun. Bir “kezban” için?
Bunu dediğim için bana öfkelenebilirsiniz ama kızlara aşağıdan bakmayı bıraktınız mı, kızlar da size tepeden bakmayı bırakıyorlar. Bana öfkelenseniz de beni dinleseniz de umarım bunu burada deneyimleyen birçok insan gibi deneyimler ve kendiniz de görürsünüz. Kızlardan aşağı hissetmeyi bırakan her adamın deneyimi, burada çok görüyorum, kız reddetse bile artık kızın o adama tepeden bakmadan iletişime geçmesi.
Bu konuda aydınlatırsan sevinirim. Sana boynumuz kıldan incedir, atış serbest abi. Almanya’dan selamlar
Yaşadığınız gerçekliğin, sizin davranışlarınızın ve temel inançlarınızın sonucu olduğunu kabul etmek yerine kızların götü kalkık diye topu dışarı attığınız sürece, bu tür sitelerden hiçbir fayda sağlayamayacaksınız. Kızların BANA götü kalkık, ne yapıyorum da benim önümde GÖTLERİ kalkıyor demeden sizden olmayacak. Nasıl olsun ki? Eğer sorun kızlar sizin sandığınız gibi kızlardaysa, yapabileceğiniz hiçbir şey yok. İncellerin dediği gibi, “it is over”. Gerçi egonuz için “it is over”, ben kendi gözümde aşağıdayım, kızlar bunu benden kapıp bana öyle davranıyorlar” demekten iyidir ama arkadaşlar, birçok durumda egonuz sizin dostunuz değil.
Götü kalkık, götün teki kızlar yok mu? Var. Bunlara ara sıra rastlarsınız ama bunları norm sanmak başka bir alemde yaşamayı gerektiriyor.
Götü kalkık kızlara odaklanmadığım, tüm kızların götünün kalkık olduğunu fark (!) etmediğim için beni kadın yalakası diye yaftalayan bazı adamlar var. Bu insanların çoğu neyse ki beni “mor haplı lan bu” diye ciddiye almayıp bu siteden gittiler de benim için de daha iyi sizin için de iyi oldu. Ben burada Dr.K’nın pozitif sevginin negatif ifadesi dediği ve erkekler için en çalışır olan yöntemi uyguluyorum.
“Ben iyiyim de kızlar kezban” diye kendi kıçınıza gökkuşağı üflemeye devam etmenizin cezasını siz çekeceksiniz, ben çekmeyeceğim, kızlar çekmeyecekler. Ben de sizin kıçınıza gökkuşağı üflesem hoşunuza gidecek ki bunu yapan kanallar da var. Ama size ne yararı olacak?
Simp, kadınlar için aşırı çaba gösteren, kadınlara sürekli ilgisini gösteren, kadınların dikkatini çekmeye çalışan, kadınların onayı için onlara yaranmaya çalışan ve kadınları şımartmak için her şeyi yapan adamlar için kullanılan yabancı bir kelime. Türkçe’ye kılıbık, ahmak ya da amsalak olarak çevriliyor. Ben bu kelimeyi bazen amsalak olarak kullandım mı, ona buna simp diyenler hakaret ediyorsun diyorlar ama anlamı bu 🙂 Simp aslında avanak, alık, keriz, aptal, saf gibi anlamları olan simpleton kelimesinin kısaltılmışı.
Bir simpseniz, simp olmaktan sağlıklı bir şekilde kurtulmanız, bu sağlıklı kısmına geleceğiz, doyurucu bir ilişki yaşamına sahip bir erkek olmanız açısından çok önemli. Simp olmaktan kurtulduğunu düşünen bir erkekseniz ve simp erkek görünce öfkeleniyorsanız, simp erkeklerden ve genel olarak kadınlardan nefret ediyorsanız, simplerden ve kadınlardan nefret etmeyi bırakmayı öğrenmeniz de çok önemli zira bu öfke aslında simp erkeğin gıyabında kendinize duyulan bir öfke. Simp olmaktan kurtulamadığınıza, sadece simp olmanın kaka bir şey olduğunu öğrendiğiniz için simp çukuruna düşmeyecek şekilde kadınlardan uzak durmayı becerebildiğinize işaret. Bu uzaklık kadınlarla artık doyurucu ve duygusal bir ilişkiye girmemek de olabilir, incelleşip tamamen uzak durmak da. Simp bir erkek olmaktan kurtulmanın yollarından biri de sevmekten uzak durmak ama bu sağlıklı bir kurtuluş değil, size de büyük haksızlık.
Simplikten kurtulmak ve manosphere
Bugün manosphere diyarına gelen insanların çoğu bu yolculuğa, kadınlar ya da bir kadın ile travmatik bir deneyimden başlıyorlar. Bu travma terk edilmek olabiliyor, reddedilmek olabiliyor, kullanılmak olabiliyor ya da aldatılmak olabiliyor. Bu erkekler bu duruma nasıl düştüm diye sorgulamaya başlıyorlar. “Hayatımın 3 yılını bu kadınla nasıl harcayabildim?”, “Nasıl oldu da kız arkadaşım bile olmayan ve sonunda başkasına giden bu kadına onca zaman ve para harcayabildim?”, vs.
Problem şu ki sevmek ve simp aptallığı ayrı şeyler olsalar bile, seven, aşık olan tarafınız ile, simp olup sizi yakan tarafınız birbirlerinden ayırması zor taraflarınız. Yani simp tarafınız en azından iyi olarak bildiğiniz tarafınıza çok yakın, birini öldürmeden diğerini nasıl kesip atacaksınız? “Aşk ile çok zavallı duruma düştüm, zayıf bir beta oldum, simp oldum” diyorsunuz. Bu çözmesi kolay olmayan bir problem.
Manosphere camiasında bu konuda işinize yarayabilecek birçok tavsiye mevcut. Öncelikle destek alabileceğiniz bir topluluk var, başkalarının da aynı şeyleri yaşadığını ve sonra kurtulduğunu görüp ilham alıyorsunuz. Kendinizi merkeze koymayı ve kendinize fiziksel, finansal ve ruhsal olarak bakmayı öğreniyorsunuz. Tek bir kadına odaklanmayın, sizi istemeyenin peşinde koşmayın, yüzünüze gülen her kadınla çocuklarınız kime benzeyecek hayallerine dalmayın, muhtaçlık – zayıflık iticidir, vs. Ama bu yardımın yanında manosphere içinde travmasını ve öfkesini aşamamış birçok kaynak olduğu için, duygusal olarak tatmin edici ilişki kuran, sevme kapasitesi olan tarafınızı, sağlıksız çalışıyor diye, tamamen çöpe atmanın iyi bir fikir olduğunu da öğrenebiliyorsunuz.
Başka insanlarda en çok nefret ettiğiniz şeyler, genellikle kendinizde en çok nefret ettiğiniz şeyler. Sizin canınızı yaktığı için nefret ettiğiniz bir yanınızı dışardaki insanlarda gördüğünüzde, kendinizden nefret etmek yerine o insanlardan nefret edebiliyorsunuz. Eğer tüm o “siz olmayan” kaybedenlerden nefret ederseniz, kendi içinizdeki kaybedenden nefret etmeniz gerekmiyor. Bu insanın içindeki kaybeden ile başa çıkma mekanizması olarak, kötü hissetmekten kaçmak için işe yarayan bir mekanizma ama oldukça uyumsuz ve aynı zamanda, orta ve uzun vadede zararı büyük ve sizi daha da kötü hissettirecek bir mekanizma.
Simp olmaktan nasıl kurtulurum?
İçinizde sevme kapasitesi olan tarafınızın bazı arızaları yüzünden yanıp durduğunuz için, bu tarafı “kötü” diye etiketlediğinizde, belki kötü çocuk olup daha fazla seks yapabiliyorsunuz ya da ilişki hüsranının toksik yakıt olarak kullanıp, hayatınızı diğer alanlarda iyileştirmeye başlıyorsunuz. Başka insanlarla aynı fikirde olduğunuz topluluklar bulabiliyorsunuz. Ama bu sefer de gerçekten sevgi dolu bir ilişki fırsatı karşınıza her çıktığında, bundan kaçıyorsunuz.
Sevme kapasitesi olan tarafınızı her kullandığınızda kontrolü elinizden kaçırıp yanıyorsunuz. Onu kullanmamaya başladığınızda, kontrolü elinizden kaçırıp yanma senaryosundan kurtuluyorsunuz ama hala sağlıklı ilişkiler yaşayamıyorsunuz.
Peki seveyim derken her defasında ipin ucunu kaçırıp simpleştiğiniz durumu, simpliğinizi, sağlıklı bir şekilde düzeltmenin yolu nedir? Yapmanız gereken en önemli şeylerden birisi, belki de en önemlisi, simpliğin sevgi ile değil bağımlılık ile alakalı olduğunu anlayıp, bağımlılığı tetikleyen dopaminerjik davranış, düşünce ve hayallerden uzak durmak. Çünkü örneğin sizi sadece arkadaş olarak gören bir kadını romantik şekilde hayal etmek, onu sürekli düşünmek, karşılık almadan bir şeyler yapmak, beyninizi aşık olduğunuza inandırırken sizi aslında bağımlılığa sürüklüyor.
Romantik sevgi karşılıklıdır ve karşılıklı olmayan romantik sevgi durumunda karşınızdaki insanla samimi olmak (arkadaşlık), ona duygusal yatırım yapmak, onu düşünüp durmak, hayal kurmak, vs. aşırı uyarana maruz kalmaktır. Aynı zamanda karşılıklı olsa bile, sizin partnerinize olan “sevginiz”, partnerinizin size olan sevgisinin çok üstüne çıktığında, bütün bunlar yine aşırı uyaran halini alırlar. Sevgi dengesizliği durumlarında karşınızdaki insanla ne kadar çok görüşürseniz, ne kadar çok mesajlaşırsanız, onu ne kadar çok düşünür ve onunla ilgili ne kadar çok hayal kurarsanız, onu sosyal medyada ne kadar çok stalklarsanız, ona o kadar çok bağımlı olursunuz.
İletişimi kesmek, nextlemek bu nedenle işe yarar. Sizi bağımlılığa sürükleyen dopaminerjik şeyleri hayatınızdan atıyorsunuz. İletişimi kestiğinizde ya da azalttığınızda, bunun sevgi değil de bağımlılık olduğunu kendiniz de görebilirsiniz zira bunları yaptığınızda hissettiğiniz şeye dikkat ederseniz, bunun bağımlılık yapıcı maddeden uzak durma ile ortaya çıkan yoksunluk sendromuna benzediğini görürsünüz.
İletişimi kestiğinizde, arkanızı dönüp kendi yolunuza baktığınızda hissettiğiniz şeye dikkat ederseniz, bunun aslında tamamen sizin ihtiyaçlarınızla alakalı olduğunu da göreceksiniz. “Onsuz olmuyor”, “onsuz yapamıyorum” dediğinizde tamamen ondan aldıklarınıza odaklanıyorsunuz, ona verdiklerinize değil. “Benimle ilişki istemiyor o zaman onun isteklerine saygı duyup ondan uzak durayım” deseniz bile bunu yapamıyorsunuz ve kendi isteklerinizin yoğunluğu ile ona ulaşıp duruyorsunuz.
Bir keresinde bir takipçi şöyle bir şey demişti:
“Abi benim onu sevdiğimin onda biri kadar sevseydi, o kadar mutlu olurdum ki!”
Bu sevgi değil arkadaşlar, bu kendini düşünen, karşısındakini düşünmeyen bağımlının sözleri. Arkadaşın kendi isteğine, ihtiyacına odaklanmış hali.
Bu istediklerinizi alamadığınız için sinirleniyorsunuz, hüsrana uğruyorsunuz, ağlıyorsunuz ve yine bu nedenle karşınızdakinden nefret etmeye başlayabiliyorsunuz. Belki daha da ileri gidip bütün kadınlardan nefret etmeye başlıyorsunuz zira size ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz şeyi, bağımlılığınızı tatmin edecek şeyi vermiyor ya da vermiyorlar. İpin ucunu kaçırıp belki de “neden bağımlı oldum, neden bundan kurtulamıyorum, her şeyi veriyorum ama hiçbir şey alamıyorum” diye kendinizden nefret etmeye başlıyorsunuz. Öfke ve nefretiniz büyüyüp sizi ele geçirebiliyor ama bunun sevgi değil bağımlılık portresi olduğunu anlamanız çok önemli.
“Seven sikilir, siken sevilir” denilen bir “bilgelik” var biliyorsunuz. Ama sikilen taraf sevdiğinden değil bağımlı olduğunuzdan sikiliyor. Her bağımlının bağımlılık maddesi tarafından sikilmesi gibi.
Klasik olacak ama olay sadece sevgi olsa, karşınızdaki insanın sizi bırakma, sizi kabul etmeme kararını kabul edip o kişiden uzak durursunuz. Ama o kişiye yaptığınız aşırı yatırım, karşılığında hissettiğiniz aşırı uyarılma ve dopamin yani bağımlılık sizi bunu yapmaktan alıkoyuyor.
Yani kısacası simp aslında kendi bağımlılığına, sabitlenmiş takıntısına odaklanmış bir insan. Arzu öznesi olan kişiye duyduğu ilgi sevgi değil bağımlılık. Karşılık görmeden yaptığı yatırım, sürekli düşünme, hayal, vs. ile yarattığı aşırı uyaran – dopamin ortamı içinde düştüğü bir bağımlılık.
Simp karşılıksız ilgisini, karşılıksız fedakarlıklarını, kendi duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için yapar. Simp kendi duygusal ihtiyaçlarını doyurmak için sürekli fedakarlık yapar, almadan verir. “Benimkisi trajik bir aşk”, “seni benim kadar seven olmaz”, “senin için her şeyi yaptım/yaparım” romantikliği içinde kendisini iyi hisseder. Ama bu sevgi değil, açlıktır.
Simp olmaktan kurtulmanın yolu, bu açlığınızı, bağımlılığınızı doyurmayı bırakmaktır. Bunu yaptığınızda ortaya çıkacak olan yoksunluk sendromunun acısını yaşayıp, yoksunluk sendromununu bağımlılık yapıcıya hiç bulaşmadan atlatmaktır.
Şu soruya bakalım:
“Mahmut abi uzun bir süredir yalnızım ve neredeyse karşı cinsle iletişimim yok denecek kadar azdı. Son haftalarda tekrar insan içine çıkmaya başladım ve geçen hafta gördüğüm ama konuşmaya cesaret edemediğim kıza sanırım oneitis? geliştirdim. Yani birkaç gündür kızla ilgili hayaller kuruyorum, birkaç fotoğrafına denk geldim onlara bakıyorum falan.
Liseden beri yaşamadığım (platonik ilgi duyduğun kızı kafanda meleklestirme) bu duygu tam olarak neden gerçekleşir sence? Uzun süreli yalnizliktan dolayı mıdır? çünkü liseden beri birçok kızla iyi kötü ilişkim oldu ve bu platonik ergen hisleri geçmişte bıraktığımı sanıyordum.”
Arkadaş kıza simplik yapmamış simp ile ne alakası var diyebilirsiniz. Ama dikkat ederseniz kıza bayağı yatırım yapıyor, sadece kızın haberi yok. Bu da bir çeşit ahmaklık.
Bu arkadaşa cevabım şu oldu:
“Liseden beri yaşamadığım (platonik ilgi duyduğun kızı kafanda meleklestirme) bu duygu tam olarak neden gerçekleşir sence?” Duygusal bir açlığı doyurmak için insan çeşitli sağlıksız bağımlılıklar geliştirir, bazıları senin gibi bir kızın hayalinden aldığı dopamin ile açlığını bastırır, bazıları başka uyuşturucularla. Bu tür bir oneitis bağımlılık olarak ele alınıp ona göre mücadele edilmeli.
Bu platonik şeyleri bırakmama nedenin alkoliğin alkolü bırakmaması ya da sigara tiryakisinin sigarayı bırakamaması ile aynı. Bırakmanın yolu da aynı. Bir biracıktan bir şey olmaz diye içtin mi, her gün içer hale gelmen birkaç gün sürer. Bir sigaradan bir şey olmaz diye başlarsın sonra yıllarca içersin. Bu durumda yapman gereken şey, gördüğün ve konuşmaya cesaret edemediğin kızın fotoğraflarına bakarak, onunla ilgili hayal kurarak yine bağımlılık kazanacağını bilip, en başında o tek sigarayı yakmamak yani hayali kafandan kovmak, fotoğrafa bakmamak. Bunu tetikte olup ilk başta o “masum” adımda engellersin.
Seninkisi sevgi değil, başlık sevgi ile ilgili. Seninkisi bildiğin sağlıksız başa çıkma mekanizması olarak bağımlılık.
Son olarak simp olmaktan kurtulduğunuzu düşünüyorsanız ama kadınlardan nefret ediyorsanız, bunun simp zayıflığına hala sahip olmanızdan kaynaklandığını kabul etmenizi tavsiye ederim. Yeniden sevmeye başladığınızda, kendinizi kontrol edemeyip simp olacağınızı ve yeniden bir kadına bağımlı olacağınızı hissediyorsunuz. Kadınlardan nefret etmek sizi onlara simp olmaktan koruyor mu? Evet. Ama bu sefer de sizin onlarla sağlıklı ilişkiler kurmanıza engel oluyor. Bir daha simp olmamak için sağlıklı ve anlamlı ilişki kurma kabiliyetinizi feda ediyorsunuz.
Bunun yerine, acınızın sizin kişisel zayıflığınızdan kaynaklandığını kabul edin. Bu zayıflığınız sonucu yaşadığınız acıdan, kadınlardan anlamlı ve duygusal ilişki kurmaktan uzak durarak kaçıyorsunuz, bu işe yarıyor ama maliyeti çok yüksek. Neyse ki, arızalı bir fonksiyonunuzu her kullandığınızda acı çekiyorsanız, acıdan kaçmanın tek yolu, o arızalı fonksiyonu kullanmayı bırakmak değil. Arızayı gidererek hem acıdan kurtulup hem de sağlıklı ilişkiler yaşamanız mümkün.
Merhaba, 23 yaşındayım, kız arkadaşım 22 yaşında. 1 senedir beraberiz. Her şey çok güzel giderken son zamanlarda kız arkadaşımın bana olan heyecanında ve cinsellikte gözle görülür bir azalma oldu. Uzun süredir sizi takip ediyorum ama bunun bir nedenini bulamadım.
Buna sebep olabilecek nedeni bulursan çaktırmadan düzeltirsin ama sebebi bilsen de bilmesen de, bulup düzeltsen de düzeltmesen de, ona ulaşma sıklığını ve ilgini, onun bir tık altına çekmen gerekiyor. Sana ilgisi azalmış bir kadına daha fazla ilgi göstermek, eğer ilgisi senin bariz ilgisizliğin nedeniyle azalmadıysa, genellikle ilgisini daha da azaltır.
Ayrıca uzun süredir beraber olduğunuz için kadın seni artık nasıl olsa elinin altında görüyor olabilir. Buna uzun süreli ilişkideki birçok insan düşer. Karşı tarafın bir yanlışı olmasa da düşer. Genelde de terk edilince uyanırlar ama kendileri ilgisiz kalınca ilgisiz kaldıklarını görerek de uyanabilirler.
Ona ulaşma sıklığını ve ilgini, onun bir tık altına çekmen gerekiyor. Ama bu trip atacaksın ya da soğuk davranacaksın anlamına gelmiyor. Ondan bir tık daha az mesaj başlatacaksın, seks başlatacaksın, sarılma başlatacaksın. Ama normal davranacaksın. Ve eğer sen ondan bir tık az ulaşıyorsan veya seks başlatıyorsan, hemen hiç görüşmemeye ya da seks yapmamaya başlamaktan korkmayacaksın. Çoğu insan zaten bu noktaya gelmekten de korktuğundan daha fazla ulaşmaya ve ilgi göstermeye başlar ama sen biraz az ulaşıyorsun diye bu noktaya geliyorsanız, öyle kopmuş kişiye daha fazla ilgi, işleri daha iyi hale getiremez.
Ben de onun azalan ilgisine azalan ilgi ile cevap verdim. Tabii ki bir şey demedim. Daha az ulaştım, seks başlatmadım ama normal davrandım. Onunla geçirmediğim zamanları daha da arttırarak ona kendi başına kalacak ve beni özleyecek boşluğu verdim. Fakat buluşmalarımızda tripli olmaya başladı.
Beklenir bir durum. Senin ilginin azaldığını fark etti ve bu da sinir ve rahatsızlık yaratmaya başladı.
Ona bu aralar biraz sinirli görünüyorsun, neyin var, bir şey mi yaşadın diye sordum.
Bunu sorman normal. Fakat burada bir uyarı yapayım. Çoğu erkek burada soruyu “neyin var, benimle mi ilgili, bana mı kızgınsın?” şeklinde soruyor. Sizinle ilgili gibi sormayın. Sanki “işte mi sorun var?” der gibi sorun. Kendinizle ilgiliymiş gibi sormanız zayıf bir duruş.
Ona yeterince ulaşmıyormuşum. Gün içinde daha az konuştuğumuzdan şikayet etti. “Bu kadar az konuşmamız sence normal mi?“ diye sordu.
Burada yapman gereken şey, “eğer yeterince iletişim kurmadığımızı düşünüyorsan sen neden biraz daha fazla ulaşmıyorsun?” diye sormak. Sonuçta sen ulaşmayı kesmedin, onun sadece bir tık altına indirdin. “Aslına bakarsan son zamanlarda buluşmayı çok da istiyor gibi görünmüyorsun, ben de seni pek istekli görmeyince belki işi gücü vardır diye çok rahatsız etmiyorum” diye devam edebilirsin.
Şimdi burada senden şikayet ediyor ama aslen onun daha ilgisiz ve daha az ulaşmaya başlayan taraf olduğunu unutma. Burada bunu kız da biliyor ve sorumluluğu almak ya da paylaşmak yerine, sanki senin suçunmuş gibi davranmaya başlıyor. “Birbirimizi yeterince aramıyoruz” demiyor, “sen bana yeterince ulaşmıyorsun” diyor.
Yalnız burada erkek olarak ilişkinin lideri olduğun için, hak sanrılı davranmaya başlayıp “erkeksin yapacaksın” moduna girmediği sürece, sorumluluğu senin kucağına atması da anormal değil. Yani topu sana attı diye kavga çıkarmanın ya da topu sana atmasını otomatikman “arıza” olarak görmenin bir manası yok. Burada normal veya ilişki içinde kalmak isteyen kadın, senin sakin bir şekilde başlattığın konuşmaya eşlik eder ve sorun neyse çözersiniz. Sorunlu ya da zaten ilişkiden çıkmak için bahane arayan kadın ise, sorunu ısrarla büyütür.
Şimdi burada yapabileceğin en büyük hata, onun ilgisi aynı düşük seviyede kalırken, bu yakınma sonrası kıza daha çok ulaşmak ve daha fazla ilgi göstermek.
Bana bunu söyledikten sonra, daha dikkatli olacağımı söyledim ve ben ona daha fazla ulaşmaya başladım. Ama ilgi seviyesi gram artmadığı gibi, daha da azaldı.
Neden acaba? Çok ilginç 🙂
Sen neden kendini geri çektiğini tamamen unutup olayı sanki normal bir iletişim hızında sen birden iletişimi azaltmışsın noktasına getirdin. Eğer öyle olsaydı, bu comfort test olurdu ve ilgini arttırmak kızın ilgisini de arttırırdı. Ama durum bu değil. Durum muhtemelen senin kızdan hızlı gitmen ve yavaşlaman gerekirken tek şikayetinde geri vites yaptın.
İlgisi, bana ulaşması, seks azaldı dediğim zamandan da daha fazla azaldı. Ne yapacağımı şaşırdım. Şimdi ona ilgimi geri çeksem mi yoksa daha fazla ilgi göstermeye devam mı etsem?
İlgini arttırdığında ilgisi azaldı. Buradan sorunun cevabını çıkaramıyor musun?
Kıza ne oranda ulaştığını yazmamışsın. Bir senedir berabersiniz. Normalde iki kere o ulaşıyorsa bir kere sen ulaşırsın. İlişkide kadına siz daha fazla ulaşmaya başladınız mı, kadın sizden soğumaya başlar. O size 5 ulaşırken siz ona sadece bir ulaşsanız da soğumaya başlar ama kadınlar bir miktar daha fazla ulaşmaya, ilişkinin tazeleyicisi olmaya yatkınlardır ve bu aslında feminen olandır. Fazlaca ulaşmanız, feminen olanın sizin olmanıza neden olur ve erkekte feminen enerji hiç de çekici değil. En azından heteroseksüel bir kadına hiç çekici değil.
Bu arada öyle bir iki gün, bilemedin bir hafta fazla ulaşmaktan bahsetmiyorum, fazla ulaşmanızın standart olmasından bahsediyorum. Zira bazı düz adamlar “abi şu ara hasta çok aramam lazım bittim ben bittim”, “bir kere ulaştı, ikinci ulaşma olmadığı için 3 gündür ulaşmıyorum ne olacak?” gibi embesil sorular soruyorlar.
Kız istedikten sonra fazla ulaşmaya başlaman üzerine kız soğumaya devam etti. Her ne kadar bir takipçi olarak bunu gözden kaçırmış olmayacağını düşünsem de, bu olay bana işin başında da senin fazla ulaştığını, peşinden koştuğunu işaret ediyor. Bir kadın, kız arkadaşınız ya da karınız olsa bile, sizin onu, onun sizden daha fazla sevdiğinizi hissetmeye başlarsa kendisini geri çekmeye meyillidir. Bu ona gücün onda olduğunu bildirir ve onu ilişkinin maskülen tarafı olmaya zorlar. Çoğu kadın ilişkide erkek rolü oynamayı istemez.
Şimdi kadınlar hemen hemen ağız birliği edercesine bu söylediklerimi reddedeceklerdir. Ama şunu unutmayın ki heteroseksüel bir kadının bir kadınla ilişki deneyimi sıfırdır. Yani tavsiye almak için iyi bir kaynak değiller.
Sen kız yakındığında az önce söylediğim gibi onu eskisi gibi ulaşmaya teşvik etseydin, düzelme ihtimali çok daha yüksekti. Bunu gayet oyuncu bir şekilde de yapabilirdin. “Bebeğim, beni özlediğin zaman bir mesaj uzaktayım, bu hattı neden istediğin kadar kullanmıyorsun?” diyebilirsin.
Bunu kız arkadaşınıza söylemekten korkmayın. Eğer kız görece problemsiz bir kızsa ve ilişkiye devam etmek istiyorsa, zaten kendisinin size daha az ulaşmaya başladığını, ilgisiz davrandığını bilir ve sorunu çözecek şekilde iletişime girer.
Daha önce söylemiştim ama bir daha tekrar edeyim. Eğer benim tavsiyelerimi dinlerseniz, normalde devam edebilecek bazı ilişkilerin bitmesine neden olursunuz. Size daha az ilgili olan ve buna rağmen topu size atmaya çalışan kıza bu gerçeği sakince gösterdiğinizde, kız sorunları olan bir kızsa, sizi o kadar da istemiyorsa, bir süre daha sürecek bir ilişkinin bitmesine sebep olursunuz. Bu kötü bir şey değil ama buraya ne olursa olsun bu ilişki olabildiğince sürsün kafasıyla gelip tavsiye alanlar bunun bilincinde olmalı. Örneğin sizden çok da hoşlanmayan ama yalnız kalmaktan da korkan bir kadın,”arzu yok, farkını zamanınla, ilginle, kaynaklarınla ödeyeceksin lan” modunda sizinle devam ediyorsa, bu tavsiyeleri dinlerseniz ilişki bitebilir. İlişki devam etsin istiyorsanız, bu kadın sizi terk edecek gücü ya da alternatifi bulana kadar öderim, çile çekerim, yeterki sürsün diyorsanız bu tavsiyeleri dinlemeyin.
İlgimi arttırsam da soğuyor, ilgimi azaltsam da. Ne yapmalıyım? Kafam karıştı.
İlgini azalttığında daha fazla soğuduğunu sen uyduruyorsun, onu göremedin bile. Tek bir kere şikayet etti, kendisi ilgisizken sorumluluğu tamamen sana attı, sen de anasının uslu oğluşu gibi hemen hizaya geldin. Aslında ilgini azaltman bir etki yaratmıştı ama arkasında duramadın bile. Yapman gereken hemen geri vites yapmak değil, sana atılan topu ona atmaktı. Eğer daha fazla görüşmek istiyorsa neden sana biraz daha fazla ulaşmadı ve tam tersi daha az ulaşıyordu? Sonuçta sen sana ulaştığında kızı görmezden gelmedin ki! Sen müneccim misin? Kız arkadaşını ilgisiz gördün, herhalde beni görmek istemiyor dedin ve saygılı bir erkek olarak ona istiyor göründüğü mesafeyi verdin. Bu konuyu açmaya ve bunları söylemeye cesaretin olmalıydı. Kız arkadaşının senden kopma yolunda ya da az çok sorunlu olabileceğini görmeye cesaretin olmalıydı.
Bana soracak olursan, sen zaten fazla el altında olduğundan olay bu hale geldi. Bol miktarda ilgi, ilginin değerini düşürür. Bir erkeğin kadına daha fazla ulaşması, genellikle onun kadınının ilgisini ve onayını daha fazla aradığını işaretler. Bu feminen bir hareket olarak abartılmadığı sürece erkeklere çekici gelse de, kadınlara itici gelir.
Sen ilgini çekmeyi yeterince uzun süre yapamadın. Kötüsü, ilk şikayette ve suçlamada kötü bir liderlik gösterdin ve hemen çark ettin. İletişimin kötüydü. Sevgilin ya da herhangi biri seni, aslında kendi yaptığı bir şey ile suçlarsa, sakin ve kibar bir şekilde de olsa omurgalı durman ve hemen çark etmemen gerekliydi. Kendine bundan daha fazla güvenmeliydin. Dediğim gibi, eğer birçoğumuzun ara ara yaptığı gibi kızı ciddi ihmal etmiş olsan, dikkat ederim derdin ve normal ilgi seviyesine dönerdin. O zaman işler düzelirdi. Ama burada durum bu değil. Durumun bu olmadığını sen de biliyordun.
Abi selam. 32 yaşındayım ve işim gereği yurt dışına çok fazla çıkan biriyim. En son ilişkiye girdiğim bir Rus kadınla olan tecrübemi anlatmak istiyorum. Kendisi ile İstanbul’da tanıştık ve ben işi sıçıp batırdım. Hatalarımı görmek istiyorum o nedenle de sana yazmaya karar verdim. Hem ben ders alırım hem de başkaları ders alabilir. Ayrıca bana bu hatalarımı nasıl düzeltebileceğimi anlatabilirsen sevinirim. Kendimi kontrol edemedim ve istemsizce yaptığım saçmalıklar yüzünden olay bitti.
Bu “istemsizce” kelimesini her duyduğumda irkiliyorum. Siz hayvan değilsiniz arkadaşlar, koca kafanızın içindeki beynin yine koskoca iki tane ön lobu var. Bu ikili yüzbinlerce yıldır dürtülerinizi kontrol edebilmenizi sağlayacak şekilde oldukça gelişmiş yapılar.
Öz kontrol sağlayabilirsiniz ama “istemsizce” yaptım diye anlatanların büyük çoğunluğu bunun oldukça doğal olduğunu ve kontrolleri altında olmadığını düşünüyorlar ya da en azından öyle düşünüyor gibi davranıyorlar.
Hepimizin özellikle yoğun ve negatif duygularla dolduğumuz anlar olur. Büyük bir öfkeye, kaygı veya korkuya kapıldığımız anlar olur. Bu anlarda tüm hayvan sisteminizin tek hedefi kaygıyı ve öfkeyi en kısa sürede yatıştırmaktır, sonucu ne olursa olsun. İnsan beyninizin burada devreye girmesi ve hayvan beyninizi kontrol etmesi gerekiyor.
Buna hepiniz sahipsiniz ve o istemsizce denilen şeyi kontrol edebilirsiniz. Aslına bakarsanız bunu anında yapabildiğinizi deneyimlemişsinizdir. Mesela lisede bir arkadaşınızla öfke ile kavga ederken sertliği ile bilinen bir öğretmen koridorda belirdiğinde, az önce kontrol edemediğinizi sandığınız tüm o öfkenizi bir kenara bırakıp, hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsunuz.
Maskülenitenin ya da yetişkin erkek olmanın en önemli özelliklerinden birisi, dürtü ve duygularınızı istemsizce hareketler yapmanıza fırsat vermeyecek şekilde kontrol edebilme yetinizdir. Bir ergen, henüz beyni gelişmekte olduğu için istemsizce hareket yapabilir, 32 yaşındaki bir adam değil.
Maskülen erkek tehlikeli olabilecek derecede güçlüdür ama tamamen kibar ve centilmendir zira gücünü (ve güçsüzlüğünü) kontrol edebilir. Asıl gücü, duygusal gücüdür. Öfkelenebilir ve öfkeyi oluşturan koşullarda gereğini yapabilir ama öfkesi onu kontrol etmez, o öfkesini kontrol eder. Kontrolü kaybederseniz, kadın ilk başta bunu yanlışlıkla güç algılasa bile zamanla sizin en temel alanda, duygusal güç alanında zayıf olduğunuzu anlar. Sizin çevrenizde kendini güvende hissetmez.
Bu kıza Twitter’da yazdım ve biraz mesajlaştıktan sonra onu buluşmaya davet ettim. 26 yaşında, fotoğrafından da güzel bir kız çıktı karşıma. Çok iyi vakit geçirdik ve geceyi benim evimde gece sporu ile bitirdik.
Güzel.
Birkaç gün hiç mesajlaşmadık ama sonra mesaj atıp buluşmaya çağırdım. İkinci buluşma da güzel bir gece ve gece sporları ile bitti. Bu şekilde 3 kez buluştuk.
Üçüncü buluşmada bana gezdiğim yerlerde kız arkadaşlarım olup olmadığını ve hatta evli olup olmadığımı sordu.
Biz neyiz sorusu geliyor.
Benim şu ana kadar birilerini görüyor olsam bile, sevgilim ya da karım yoksa artık başkası ile görüşmezsem çok mutlu olacağını, benden hoşlandığını ve benimle bir ilişki istediğini söyledi.
Biz neyiz sorusu geldi.
Ben bunun için çok erken olduğunu söyledim. Çerçevemi koruyarak ona tek istediğimin iyi vakit geçirmek olduğunu söyledim.
Çerçeveni, çerçevenin ne olduğuna göre korudun ya da korumadın diyebilirim. Yani eğer gerçekten bu kızla ilişki istemiyorsan ya da olsun ihtimalini açık tutmak önemli değilse, çerçeveni korudun. Ama eğer bu kızla ilişki olabilir diyorsan yanlış şeyler söyledin. Zira bu sözlerden sonra kadınların büyük kısmı soğur ve gider, kalanın büyük kısmı da sen iyi vakit geçiriyorsan ben de geçiririm der. Sana demez ama yapar. Ve sen de buna ses çıkaramazsın zira tek eşli ilişki istemiyorum, birden fazla kadınla görüşmek istemiyorum (eğlenmek istiyorum) diyorsun.
Eğer bir kızla uzun süreli ilişki olabilir diyorsan, “bunu konuşmak için erken ama ben de buna sıcak bakıyorum” daha iyi bir cevap. Fakat bu sırada başkası ile yakalanırsan, henüz tek eşli ilişki sözü vermediğin için aldatmaya girmez ama kızla bir yere gitme ihtimaliniz aşırı azalır. Bu nedenle eğer bir kızı uzun süreli ilişki olabilir diye değerlendiriyorsanız, diğer kızlarla bir süre görüşmeyin.
Ama dediğim gibi eğer eğlenmene bakmak, tek eşli ilişkiye girmeden görüşmek istiyorsan dediklerinde problem yok. Sonra bu kız neden başkasını da görüyor diye ağlama da.
Bir dördüncü kez daha görüştük ve sonra ben bir haftalığına yurtdışına çıktım. Bu süre boyunca Instagram’dan beni takip etti, gönderilerimi beğendi ve biraz da mesajlaştık.
Mesajlaşmanız dışında diğer beğendi, takip etti, hikaye izledi kısmı hiçbir anlama gelmiyor.
Ama bu haftanın içinde bir erkekle buluştu. Öyle eski bir arkadaş değil, çok bir bilgi vermedi ama yine benim gibi kendisine yürüyen bir erkekle buluştu. Buna inanamadım?
😀Sebep? Sen kıza ben eğlenmek istiyorum dedin. Bu arada onun “ben yiğidim eğlenmesini bitirene kadar beklerim” diyeceğini mi var sayıyordun? Yani aslında daldan dala atlamasa iyiydi ama seni beklemek zorunda değil. Sen kızın bir şeyi değilsin, olmak gibi bir niyetin olduğunu gösterir bir hareketin de yok.
Kıskançlık ve öfke ile doldum. Döndüğümde onunla tatil planlamıştık ama bunu yapacak modum kalmadı.
Birader sen hani eğlenmene bakacaktın? Ben eğlenceme bakarım, benimle tek eşli ilişkiye geçmek isteyen kız ben içerde vuruşurken kapımda bekler diye var sayıyorsun. Şimdi bu kızın böyle daldan dala atlaması onun ilişki materyali olmadığına işaret ama senin o beni bekler varsayımın da trajikomik. Git tatiline eğlenmene bak.
Bir kıza ben eğlenceme bakmak istiyorum dediğinizde, o kızın sizi bırakacağını ya da kalırsa başkalarıyla görüşeceğini var saymalısınız. Eğer görüşmezse bonus olur.
Ona telefonda çıkıştım.
Hakkın yok. Dış kapının arada bir kilide girip çıkan dış mandalısın.
Bana benimle ilişki istediğini ama bunu benim kabul etmediğimi, başkaları ile de görüşmeye açık olmamız gerektiğini söylediğimi söyledi.
Haklı.
Ona ben sana bunu demedim, eğlenelim birbirimizi tanıyalım demek istedim dedim.
Birader sen kıza aynen bunu dedin. Kız ilişki istiyorum dedi ve sen eğlenmek istiyorum dedin. Bu, birbirimizi tanıyana kadar başkalarına açığız demek. Saf mısın, saf ayağına mı yatıyorsun? Senin bahsettiğin “şu an bunu düşünmek için erken ama birbirimizi tanıyalım, kimseyle görüşmeyelim” gibi bir şey demen lazımdı.
Erkek arkadaşı olmadığım için ona hesap soramayacağımı söyledi.
Haklı.
Zaten gittiğim yerlerde kızlarla olmadığımı, çok çalıştığımı söyledim.
İyi çocuk kartını oynuyorsun ama bu aşamada bunun bir önemi yok. Sen sanırım bir kızı isterken piç oğlan rolü oynamayı cool bir şey sandın ama o cool şeyin sonucunu kaldırabilecek misin düşünmedin bile.
Çok kötü kavga ettik, kendimi kaybettim, bağırıp çağırdım. Türkçe biliyor, ağza alınmayacak küfürler ettim, orospu olduğunu söyledim.
Çok korkutucu, çok sosyal olarak, cinsel olarak düşük rütbeli hareketler bunlar. Erkeklik tehlikeli ama kontrol altındadır. Senin erkeklik kontrol altında değil. O nedenle zayıf ve tehlikeli görünüyorsun.
Bir de Allah aşkına, hiçbir zaman ama hiçbir zaman küfür etmemeyi öğrenin. Erkeklere edersiniz başınız belaya girer, kadınlara edersiniz yine başınız belaya girer ya da ne kadar sosyo ekonomik olarak düşük rütbeli bir hanzo olduğunuzu gösterirsiniz. Yani sosyo ekonomik olarak yüksek olabilirsiniz ama bu davranış sizi güçsüz, kontrolsüz ve alt tabaka gösterir.
Egom çok yaralandı.
Seninle hayallerimiz vardı, hepsine ihanet ettin diye ağlıyorsun resmen yahu! Birader daha dört kez buluştuğun kızla iki tane saçma sapan şey yapmışsın: (1) bilinçaltında sevdiceğim bu olacak demişsin ve (2) bilincinde bu kıza “ya eğlenelim güzelim ben vuruşurum” demişsin ve bunun “ben senin erkek arkadaşın değilim, olmayacağım o nedenle istediğini yapmakta özgürsün” demek olduğunu da farkında değilsin. Kız buna rağmen hemen biriyle yatmayabilirdi ama yattı mı hayal kırıklığına uğraman aptallık.
Birkaç gün hiç mesajlaşmadık. Ben dayanamayıp ona “selam, nasılsın?” yazdım.
Bence geri dönüşsüz hasar verilmiştir, özür dilemek için mesaj atıp bir daha görüşmeyeceğinizi var sayarabilirdin.
Bir daha görüşmenin zor olduğunu bitirdim ama aramızdaki tatsızlığı gidermek istedim.
Kıza orospu dedikten sonra mı? Yahu insan bir mesajı özürle açar, “selam nasılsın?” ne demek?
Anında engellendim.
En doğrusunu yapmış. Yahu genç ve güzel bir kızla takılacaktın işte, şu yaptığın ergenlik çok saçmaydı. En fazla benimle yattıktan bir hafta sonra başkasına atlayan kızdan kız arkadaş olmayacak derdin geçerdin.
İş yerini biliyorum, ona çiçek gönderdim.
Bugün de senin adına utandık. Of ya çok kötü. Kız seni engellemiş. Kapıyı suratına kapayıp kilitlemiş, bacadan sürüne sürüne girmeye çalışıyorsun. Allah’ın Noel Betası.
Mesajda ona söylediklerim için çok üzgün olduğumu, affedilir şeyler olmadığını ve benimle görüşmek istemeyeceğini bildiğimi ve bunu anladığımı yazdım. Kendine iyi bak diyerek bitirdim.
En azından mesajda yazman gereken şeyleri bir şekilde iletmişsin ve bencil bir şekilde “gel buluşalım düzeltelim” dememişsin. Çiçek çok saçma olmuş, bunu ilk mesajında “selam ne haber” yerine yazacaktın.
Bunun üzerine engeli açtı.
Mesajın doğru ama bu hasar düzelir hasar değil. Bakalım ne oldu?
Bir yemek yedik ve gayet sıcak görünmesine rağmen bana gelmedi.
Kızı orospu saydığından gelmek istememiş olabilir mi?
Sonra bir daha buluşmaya çağırdım. Aslında o buluşmanın sıcaklığı bana devam edeceğiz izlenimi verdi ama bu buluşmayı son anda iptal etti. Ondan beridir de mesajlarımı kısa cevaplarla geçiştiriyor, buluşmak için hiç vakti yok.
Yaptığın öküzlüğü bir kenara koyarsak, seni istemeyenin peşinde koşma. Bırakman lazım. Next. Olan oldu. Dersini al ve bir daha böyle bir şey yapma. Öfke patlaman ve küfürlerin senin bir arıza olduğunu sinyaller. Hem zayıf hem de korkutucu biri olduğunu sinyaller. Bu durumda (1) senin öfkelenmene gerek yoktu ve (2) öfkeni kontrol edebilmen lazımdı. 2 senelik kız arkadaşının seni aldattığını öğrenmiyorsun yani bu kadar öfke duymaman lazım. İkincisi kıza sen git başkaları ile de olabilirsin ben senin erkek arkadaşın değilim ve bir süre de olmak istemiyorum dedin!
Bu kadar gezmem aslında bir ilişki yaşamamı engelliyor ve çok da kadınla beraber olamıyorum.
Piçi oynamaya çalıştın ve bunda sorun yok. Ama bunun sonuçlarını kaldıramadın. Zira senin o “ilişkiyi boşver gel eğlenelim” piçliğini yapan adam, bunun kıza açık çek de verdiğini bilir ve kız biriyle olursa afallamaz. Sen o kısmı hesaba katmadın.
Yine de yalnızlığın bu davranışına bahane olamaz. Sen kendini kontrol etmeyi bilmelisin. Yapayalnız olsan da, biriyle olsan da. Zira bu kontrolsüzlüğün huyun ise, azıcık dürtükleyen (shit test) kadınla bile baş edemezsin.
Kafam da karışmadı değil. O son yemekte çok sıcaktı, iyi vakit geçirdik. Aynen bu olay olmadan önceki yemekler gibiydi. Ben de devam edeceğiz sandım. Neden etmedik anlamadım.
Aynen diğer yemekler gibi değildi zira seninle birlikte olmamış. Sadece bir yemek yemişsiniz. Devam edeceğinizi sanman ilginç. Ayrıca diğer elemanla görüşüyor olabilir.
Kafamı karıştıran bir başka şey de, daha önceden planladığımız tatili yeniden planlamaya açık olması. Gelebilirim diyor.
Gelebilirim diyor. Belki seninle tatile gelmek, yapacak bir şeyi olmamasından iyidir. Yani kız tatile gelsin o zaman umut kırıntısı çıkarmaya çalış. Ortada laf var, icraat yok. Kız seninle buluşmuyor bile.
Bana artık neden yazmadığını sordum.
Off çok kötü. Yoksa beni artık sevmiyo musun? Ağlarım bak.
Bana ilk mesajları erkekler yazar dedi.
Bahse girerim bu olaydan önce o da mesaj başlatıyordu.
Hikayelerimi izliyor, iletilerimi beğeniyor.
Çok şirin. Fındık, fıstık da atıyor mu? Sosyal medya koca koca adamları maymun etti yahu.
Ben yazdım mı bana cevap veriyor ama bana hiç yazmıyor.
Uydu erkek oldun, yörüngesinde birgün belki sıram gelir, bana bir şans verir diye dönüyorsun. Tebrik ederim. Eğlenmemize bakalım piçliğinden, beta uydu erkek yörüngesine çok hızlı geçmişsin.
Belki sadece kibar davranmak için yapıyor?
Muhtemelen.
Buluşmak istemiyor. Bunu direkt söylemiyor ama hep meşgul.
Buluşmuyorsanız kızı geride bırak ve yörüngesinden çık git. Kız seni çoktan bırakmış. Seni uydu tutan o değil sen kendin uyduluk için çalışıyorsun. Sen yazmasan yazmıyor bile. Instagramda önüne postun düşüyor ve çok da düşünmeden beğeniyor. Sen de bundan “birgün beni sever” diye kırıntı çıkarıyorsun. Kıza ulaşmayı bırak. Bu iş olmaz. Ama o sana ulaşırsa normal davran. İki kere ilk o sana ulaşırsa buluşmaya çağır. İkisini de kabul etmezse bundan sonra buluşmaya çağırma ve başından sav. Bu süreçte de bu kızla olma ihtimalinin çok düşük olduğunu kabul et ve başka maçlara bak.
Merhaba, 25 yaşındayım ve kız arkadaşımla 3 yıllık bir ilişkim var ve bu benim ilk ciddi ve uzun süreli ilişkim. İlk karşılaştığımızda 22 yaşında ve hiç kız arkadaşı olmamış biri olmama rağmen, kız arkadaşı olmadığı için bir problemi olmayan, mutlu, kendine güvenen, rahat bir adamdım. Kızı çekici bulsam da onunla olup olmayacağını da çok umursamıyordum. Bu rahatlığım ve kendine güvenim onun bana karşı yüksek ilgi duymasını sağladı.
Evet, bir erkek özellikle başlarda umursamaz olmalı. Kızı umursamaz ve kızı önemsemez anlamında değil, bu kızla olmasa da mutlu ve rahatım, bu kızla olsa da anlamında umursamaz olmalı. Duygusallaşmamalı, sinirlenmemeli ve kuyruk acısı yaşamamalı. Sakin ve stoik olmalı.
Balayı dönemi yaklaşık 9 ay sürdü. Bu dönemde beni görmek sanki dünyadaki tek mutluluğuymuş gibi davranıyordu ve ben de çok mutluydum. Güzel beni seven bir kız arkadaşım vardı ve kendimi erkek adam gibi hissediyordum. Dediğim gibi, ondan önceki birkaç yılımda da öyleydim ama bu ilişkide daha bir erkek adam hissettiğimi itiraf edeyim.
Erkek adamlığın bu kızın varlığına ve seni sevmesine bağlı olmadığı sürece çok dert değil.
Ama dokuzuncu ayımızda değişmeye, çerçevemi kaybetmeye başladım.
Here we go …
Çok kısa bir süre içerisinde kaygılı, kendine güvensiz, neredeyse paranoyak diyebileceğimiz birine dönüştüm. Çerçevemi kaybetmemeliydim biliyorum ama kız arkadaşımın bazı güven vermeyen ama konusu her açıldığında benim aşırı tepki verdiğim cevabıyla karşılaştığım davranışları neden oldu.
Bir kadınla birlikteliğinizin ilk 3-5 ayı balayı aylarıdır. Ondan sonra herkes birbirinin gerçekte ne olduğunu görmeye başlar. Genellikle gördüğün gerçek yüz kötü değildir ve devam edersin ama bazen karşındaki kadının ilişki için o kadar da uygun olmadığını anlarsın. Maalesef bazen bunu anlamak için balayı aylarından geçmen gerekir. Burada önemli olan uzun süreli ilişkide olsan da ilk 8-9 ayı test ayları olarak görmek ve balayı döneminden sonra sevmediğin şeyler görebileceğini unutmamak. Bunu yaparken kadınla iyi bir ilişki yaşayabilirsin, sadece duygusal yatırımın kararında olmalı. Birçok insan sevgiyi ve yakınlığı duygusal yatırımdan ayırmayı beceremiyorlar ve duygusal yatırım azsa sevgi de azdır sanıyorlar. Oysa duygusal yatırım bölümünde bahsettiğim gibi duygusal yatırım sevgi demek değil. Duygusal yatırım bir kişinin düşünce ve duygularınızda yer etmesi demek. Biri düşünce ve duygularınızda kararında yer tutmalı dediğimizde o zaman nasıl seveceğiz diyenler oluyor. Ama örneğin anne babanızı da seviyorsunuz ama gün içinde ne yapıyorlar diye düşünmüyor, aradığınızda niye açmadı artık beni sevmiyor mu, daha iyi bir çocuk mu evlat edinmeyi planlıyorlar diye paranoya yapmıyorsunuz. Yani seviyorsunuz ama duygusal ve bilişsel yoğunluklu yatırım yapmıyorsunuz. Aradaki farkı umarım anlatabilmişimdir.
Eğer kız arkadaşınız kırmızı alarmlara sahip biri çıkarsa bunu sakin karşılamalısınız. Eğer bu durumda ilişkiye devam etmeniz mümkün değilse ama siz devam ederseniz, çerçeveniz sırf bu ilişkiye devam ettiğiniz için parçalanır gider.
Arkadaşı olan erkeklerle buluşması en büyük sorundu. Örneğin bir keresinde bir erkek iş arkadaşı ile başbaşa kalacağı bir yemekten bahsettiğinde kavga ettik. Bu arkadaş işten ayrılıyordu ve onu yemeğe davet etmişti. Böyle basit bir öğle yemeği benim kızgınlıkla dolmama yetiyordu.
Bu kabul edilebilir bir şey değil. Aile ve ilişki merkezli bir kadın, sadakata veya sadık bir kadın görünmeye dikkat eden bir kadın, erkek arkadaşı varken bir erkekle başbaşa yemek yemez. Ne kadar yakın oldukları önemli değil. Birçok erkek evli ya da ilişkisi var diye bakmaz, yemeğe geliyor mu, geliyorsa bir şansım var diye bakar. Bir kadının kendisini, sen söylemeden böyle bir duruma sokmaması lazım. Orada sen olsan veya kadınlı erkekli iş grubu olsa sorun değil (herkes gittikten sonra başbaşa kalması sorun).
Senin kızın o adama hiçbir ilgisi olmayabilir ama olay en azından kötü görünüyor. Arkadaşlarının bu ikili yemek yerken onları gördüğünü düşünsene. Otomatik olarak aralarında bir şeyler olabileceğini düşünecekler. İlişkilik bir kadının kendisini ve seni bu potansiyel duruma düşürmemesi lazım.
Bilmiyorum. Bir iki hafta öncesinde ben de çok güzel ama hiçbir şekilde ilgilenmediğim bir iş arkadaşımla baş başa öğle yemeği yemiştim. Ve zerre bir hissim yoktu. Ama o yapınca paranoya yapıyordum.
Ama kural senin için de geçerli. Sevgilisi veya eşi olan bir erkek olarak senin de iş ya da normal arkadaşın kadınlarla baş başa bir şeyler yemeye çıkmaman lazım. Niyetin ne kadar iyi olursa olsun. Tekrar ediyorum, orada başka arkadaşlarınız olabilir, o sorun değil. Belki belki diyelim ki sigorta satıyorsun ve müşterilerinle kafede buluşuyorsun, anca öyle olur.
İlişki, sadakat, tek eşlilik değerleri zayıf insanlar bunda sorun görmezler hatta buna hakları olduğuna inanırlar. Bu insanlar buna karşı olanları geri kafalı olmakla da suçlarlar. Bunun uygunsuz olduğunu söylediğinizde fikirlerinize sinirlenerek cevap verirler, üste çıkmaya çalışırlar.
Eğer sadakata önem veren bir kadın istiyorsan, sen buna uygun davranacaksın ve sonra ondan talep edeceksin.
Zamanla bu sanki kızın 10 metre çapı içindeki her erkeğin onu çok istediği gibi bir paranoyaya kapılmaya başladım.
Abartı ama eğer baş başa erkeklerle buluşuyorsa, içgüdülerin sana bir şey söylüyorlar. Ateş olan yerden duman çıkıyor, ateş biraz hararetli o kadar.
Beraber yaşamaya başladıktan sonra bile bu paranoyalar geçmedi.
Sonra birgün bu adamla yine buluşacağını söyledi. Sinirlerim tepeme çıktı.
Sana tavsiyem bunu kendi başına düşünen bir kız bulman ya da en azından bu konuda sakince bir bilemedin iki kez uyarman. Ultimatom vermeden. Yani bunun uygunsuz olduğunu ve buna toleransın olmadığını söyleyeceksin. Sen de yapmayacaksın tabii ki. Sonrasında kızı tehdit etmeyeceksin (bunu bir daha yaparsan ayrılırız gibi). Sadece tolerans göstermeyeceğini söyle, eğer buna rağmen yapıyorsa tehdit olarak söylemediğin şeyi yap.
Sinirlenmenin bir manası yok. Böyle kızlar var ve böyle kızları alan adamlar da var. Böyle olmayan kızlar da var. O kızlardan bul. En iyisi başından bunu kendisi düşünebilen ama en azından bir kez belirttin mi hata olduğunu kabul edip buluşmayacağını söyleyen.
Gerçi sen de aynısın, tencere kapaksınız.
Ona ilk buluşmalarında bunun uygunsuz olduğunu, bu herife güvenmediğimi vs. söyledim. Yine de buluştu. İkinci kez daha sinirli bir kavga ile söyledim.
İyi de, ilkinde söyledin, buluştu ve bir şey olmadı. Şimdi neden dinlesin? Daha fazla göğsünü yumruklayıp “aaaaaaaa Tarzan” yaptın diye korkup mu yapmayacak?
Yeni arkadaş yapmakta zorlanan bir kız, çok kız arkadaşı da yok. Erkeklerle daha iyi anlaşıyor. Bunu söylüyorum zira bunu bahane etti.
Bu da bir alarm. Bir kadın erkeklerle daha iyi anlaşıp kızlarla anlaşamadığından az kız arkadaşa sahip olmaz. Yani ben kızlarla arkadaşlığı sevmiyorum der ama aslında olan kızların onu dışlamasıdır. Kızlar onunla arkadaş olmak istemezler.
Gitsin kız arkadaş yapsın, kızlı erkekli arkadaş grubu yapsın. En küçük içkili bir hatada içine kaçmayı hedefleyen bir akbaba ile arkadaş olmasın.
Bilmiyorum belki de masum bir şey ve buna tolerans göstermeliydim.
Belki masum bir şey ama olay o değil. Olay, ilişkilik bir kızın veya erkeğin kendisini bu duruma sokmayacağı. Senin kız sokuyor. Sen de sokuyorsun ama bana senin kız yazmıyor, sana tavsiye veriyorum.
En sonunda sinirden delirdim ve “buluşman iyi geçer umarım” diyerek evden çıktım. Şimdi annem babam ile kalıyorum.
Çok çocukça. Maskülen sükunet ile alakası yok. İçine sinmeyen bir şeyi sineye çekmeye kendini zorluyorsun ve patlıyorsun. İçine sinmeyen şeyi için kan ağlayarak bile, ilkesel olarak reddedip sakince gitsen bu kadar dolup patlamazsın. Sakin bir şekilde bunu ona açıkladığını ve buna rağmen bunu yaptığını, artık birlikte olmak istemediğini söyle ve kızdan ayrıl. İlkinde bunu yapmalıydın. Blöf ayrılığı da değil. Sen ayrıldıktan sonra ben artık yapmayacağım diye yemin etse de orada bitmeli.
Eğer uzun süreli ilişki istiyorsan kural bu olmalı. Hem senin için hem de onun için. Abartma diyeceksiniz ama siz bekarken erkek arkadaşı olan ya da evli kız arkadaşlarınızla bile baş başa bir şeyler yapmayın. Bir şey yapacaksanız ikisini de çağırın ya da arkadaş grubu ile yapın. Kız ilkokul arkadaşınız olsa ve kardeşiniz gibi olsa bile, nasıl görüneceğini düşünerek böyle yapın, bir şey olacağından değil.
Bu kız ben bir kadın iş arkadaşı ile yemek yesem veya bir partiye yalnız gitsem kesinlikle ses çıkarmayan bir kız. Bu nedenle ona haksızlık ettiğim düşüncesi ile kıvranıyorum.
Hayır. İkiniz için de karşı cinsle başbaşa buluşma olmamalı. Parti olayı biraz daha gri alan. Arkadaş grubu ile gidilebilir.
Bu düşünce kafamı kemirip duruyor. Sence çok aşırı tepki mi verdim?
Öfkelenip evden bağıra çağıra çıkarak aşırı tepki vermişsin ama ayrılarak değil. Öfke nöbetin çocukça, maskülen değil. Bu ruh hali kadınların seninle güvende hissetmemesine, sana saygı duymamasına neden olur. Ama ayrılık kararın varsa doğru. Yani aslında ayrılık diyorum ama sadece evden çıktın. Ayrıldın değil mi?
3 gün hiç konuşmadık. Sonra ben dayanamayıp aradım.
Sebep?
Yarın buluşalım dedim ve kabul etti. Buluşmaya gideceğim ama bu adamla yemeğe gitti mi gitmedi mi bilmiyorum.
Artık fark etmez.
Ondan ayrılmalı mıyım? Tavsiyen ne?
Evet ayrılmalısın. Ama sen de bir daha ilişki içindeyken başka kadınlarla baş başa bir yere gitme.
Ya çok pişman olduğunu söylerse?
3 gün aramayan ve görünen o ki sen arayana kadar da aramayacak olan kız mı? Ben paramı o buluşmada seni terk edeceğine koyarım. Sen ayrıl bence. Terk etmeyecek olsa, özür dilese bile. O eşiği geçmeyecekti.
Selamlar, bilenler bilir 2017’den beri day game yapıyor, 2019’dan beri eğitimler veriyorum.
Açıkçası uzun süredir doğru düzgün ne kadınlarla tanışıyorum ne de özellikle bir çabam oluyor. Bir süredir hayatı ve işleri yoluna sokmakla uğraşıyorum. Keza bir yandan da 2 yıllık bir ilişkim var. Gideyim de bir kadınla tanışayım birlikte olayım gibi bir kafada değilim. Sadece eğitim verdikçe veya bazen keyfine yapıyorum. Onun dışında ekstra bir girişimim olmuyor.
Dün Azerbaycan’dan gelen bir arkadaş “hocam merhaba acaba bugün 16:00’da görüşebilir miyiz?” diye sordu. Mesajını 13:00 gibi görüp cevap verdim. 16:30 suları yakınlardaki bir AVM’de görüşmek için sözleştik.
Temiz kıyafetlerimi ve takılarımı taktım. Botlarımı ayağıma geçirdim, oversize vintage bir gömlekle dışarı çıktım. Tarzım Johhny Depp’in tarzı gibi oldu. Aynada kendini iyi görmek güzel hissettiriyor.
Necdet’i (ismi Necdet değil ancak ona bu yazıda Necdet diyeceğim) ilk gördüğümde karşımda samimi ve enerjik birini farkettim. 28 yaşında fit ve kaslı biri gibi görünüyordu. Bakımlıydı ve hayatında bir şeyleri yoluna koymuş gibi bir enerjiye sahipti. Onunla konuştuğum anda sıcak bir tavırla benimle tanıştı. İsimlerimizi öğrendik. Eğitime yetişebilmek için koşmuştu. Öncesinde bana traning yapacağını o yüzden geç geleceğini söylediğinde, spora falan gidecek diye düşünmüştüm, görünce tamam spordan gelmiş bu adam dedim ancak. Traning’i eğitim için kullanmış ve terlemesinin asıl sebebi koşmasıymış. Yaşını sorduğumda 28 tahmininde bulundum ancak kendisi 38 yaşındaymış. Harika bir formdaydı. Sağlam kilo vermiş six pack yapmış tarzını ve beden dilini 2 yıl içerisinde değiştirmiş. Büyük bir azim.
2 yıl önce redpil ile tanışan bir insanın hayat kalitesindeki standartların bu kadar artması bana şaşırtıcı gelmiyor. Umarım buradaki herkeste bu dönüşüm yaşanıyordur. Bu sadece kadınlarla alakalı değil. Bu kendini gerçekleştirmekle alakalı. Necdet bunu görmüş ve gerçek potansiyeline ulaşmak için çabalamıştı. Ayak üstü onu taktir ettim. Ve 1 saatlik bir sohbetimiz oldu. Sohbette neler yaşadığını, bugün buralara nasıl geldiğini, neler istediğini vs. anlattı. Onu dinledim. Dinlemesi keyifli biriydi. Bazı yerlerde kendi kişisel deneyimlerimi ve hatalarımı gördükçe başımı sallayıp onu onayladım. Aynı yollardan geçmiştik ve kalbimiz kırılmıştı. Kim olduğumuzu, neler istediğimizi, neler yapmak istediğimizi bilmiyorduk.
O kendi gelişim sürecinde gelişirken eski arkadaşları tarafından kıskanılmaya başlamış. O çukurdan çıkmaya yaklaştıkça arkadaşları onu dibe çekmeye eski boktan hallerinde mutlu mesut yaşamaya teşvik etmişler ve Necdet bunlara rest çekip, çoğuyla arkadaşlığını bitirmiş. Gerçekten zor bir süreç. Gerçek arkadaşlık yok fesatlık üzerine kurulan bir arkadaşlık. Bunu burada eminim bir çok kişi yaşamıştır.
Neyse. Konumuza dönelim. Sohbetimiz çok iyiydi. Yaklaşık 1 saatlik konuşmanın ardından “hadi kalk biraz pratik yapalım sonra tekrar otururuz” dedim. 15 dakika yürüdük. Yürüyüş boyunca klasik hatalardan, nasıl yaklaşılması gerektiğinden, nasıl konuşma başlatması gerektiğini anlattım. Kendi çevresinde day game yapan arkadaşları da olduğu için zaten hali hazırda bir şeyler biliyordu. Sadece kendisinin yeterli tecrübesi yoktu.
Ona gerekli detayları anlattıktan sonra anlattıklarımı pekiştirmek ve göstermek amacıyla bir kızla tanışacağımı uygun bir yerden izlemesini söyledim.
Karşımdaki kız neredeyse benimle aynı boydaydı, yorgun görünüyordu ve 18-19 yaşlarında gibiydi.
Yavaş yavaş yürüyerek yanına geçip onu ürkütmeyecek şekilde selam verdim, zaten ürkmeye hazır görünüyordu ancak yine de ürktü.
-Selam 🙂
(burada kulaklığı vardı onu çıkarmaya çalıştı)
-Bu kadar korkacağını tahmin etmemiştim, iyi misin?
Tarzı bir soru sordum. Çünkü kulaklığı çıkarınca aşırı tedirgin bir yaklaşımda bulundu. Durumu yumuşatmak ve fark ettiğimi göstermek için ona bunu söyledim.
. iyiyim sadece hiç anlamadım
-anlamaman normal bir anda geldim.. seke seke ve hızlı yürüyorsun, nasılsın?
. iyiyim teşekkürler yetişmem gereken bir yer var oraya gitmeye çalışıyorum
-Nereye gidiyorsun?
. kendime oje alacağım?
-Süper hangi renk alacaksın mavi falan mı?
(maviyi sadece içgüdüsel olarak söyledim. Dışardan mavi gibi görünüyordu ama tahminim tutmadı)
.şeffaf alacağım.
-Şu besleyici olanları diyorsun peeling mi ne deniyordu, geçen aylarda bir arkadaşım bana sürmüştü.
.Aynen bakım için yapılıyor
-Her zaman bu kadar utangaç mısın haha?
.ya şey, değilim ama dün 3 saat uyudum ve yorgunum.
-Grafik tasarımcı değilsin di mi?
.öğrenciyim
-Doğru midtermler başladı, hangi ünidesin?
. XX’de okuyorum.
(burada bir parantez açmalıyım. Kızımız hala gergin ve korkak bakışlar atıyor ve rahatlamamış. O yüzden bir yerde artık sohbeti devam ettirmeyeyim dedim)
-Bak gitmek istiyorsan gidebilirsin, seni sanki zorla tutuyormuşum gibi hissediyorum bunu söyleyebileceğini biliyorsun değil mi? Anlayışlı biriyim sorun yok
.yok ondan değil biraz uykusuzluk vurdu ve hiç anlamadım.
-Haha tamam sen git alışverişini yap:)
Sonrasında kendisiyle selamlaşıp uzaklaştık.
Bu kızla sohbete devam edebilir, alışveriş yapabilir hatta sonrasında bir kahve içebilirdim, sorun olmazdı. Ancak onu rahatlatmam, konuşmam ve zaman ayırmam gerekecek. Ve benim amacım bunları yapmak değil. Sadece göstermek.
Necdet’e her şeyi anlattım, bir on dakika kadar sohbet ettik. İlk gösterim onun için iyi olduğundan biraz kendisi saldı ve rahatlattı. Bana referansla ulaştığı için bu onun için iyi oldu. Çünkü beni neredeyse tanımıyordu.
Sonrasında Necdet’i ısındırmak amacıyla birkaç şey yaptırdım. Yaptırdığım şeylerin biraz üstüne giderek neredeyse birkaç kadının numarasını alacaktı.
Bazı aşamalarda genelin yaptığı gibi bazı klasik hataları yaptı mesela;
-Kız gülüyor diye onunla ilgilendiğini düşündü. Bunun şöyle bir sıkıntısı var, o kız sana gülüyor olabilir ancak bunun sebebi sen olmayabilirsin. Kadın kendi gerginliğini veya durumun garipliğini bastırmak amaçlı bir savunmayla bunu yapıyor olabilir.
-“Hayır”dan bazen anlamadı. illa kadın sana “hayır seni istemiyorum” “tesekkurler ilgilenmiyorum” demek zorunda değil. Laftan veya beden dilinden anlayacaksın. Kadınlar bazen hayır diyemediklerinden beden dilleriyle gerekli sinyali veriyorlar. Mesela bir anda sağa dönmeleri, etrafa bakınmaları, soru sormamaları vs. o sinyalleri gördüğünde uzaklaşacaksın. Yoksa başına ciddi iş alırsın.
–Ve yeni tanıştığı insana yeni tanıştığını onunla çok ilgilendiğini belli eder türden davranıyordu. Ne demek istiyorum; mesela yolda yürüyorsunuz arada yola bakar, arada arkadaşınıza bakarsınız değil mi? Necdet öyle yapmıyordu. Yürürken tek odak noktası yeni tanıştığı insandı ve bu absürt görünüyordu.
Ona bu yaptıklarını, nasıl algılanacağını anlattım. Böyle bir şey yapıyorsa profesyonel olmalı. Hiçbir zaman kendini salamaz. Bu şekilde 1.5 saat geçirdik. Son 30 dakika da dışarı ve başka yerlerde yapmaya devam ettik. Gayet eğlenceli geçti. O sırada onun yaptığı bir hatayı göstermek amaçlı havalı bir kadınla tanışmaya gittim;
-Selam çok havalı görünüyorsun
.Teşekkürler
(kadın aşırı soğuk ve umursamaz tepki verdi, ağzında bir şeyler geveledi. Bu kadınları iyi biliyorum. Takım elbisemi çekip centilmence daha sert bir şekilde durdurma bunlarda işe yarıyor. Kafasında, beni diğer erkeklerin ona bugun yaklaştığı gibi düşündü (veya bunca zaman bilemem). Bu kadın baya uzundu. Ben 1.83 boyundayım. Bu kadın da topuklularla birlikte 1.80 civarındaydı)
-İltifatların için teşekkürler (burada ona laf atıyorum ancak asla karşılık vermiyor), bu kadar rahat bir şekilde nereye gidiyorsun? Balayı falan mı var?
Arkadaşlar abartmıyorum bana tam olarak şunu yaptı; dudaklarını büktü köpek dişlerini gördüm ve ;ıığğğğyg gibi bir ses çıkardı. İnanılmazdı.
-Tamam sen konuşmak istemiyorsun kendine iyi bak
Deyip uzaklaştım. Tecrübesiz biri olsaydım bu bana çok koyabilirdi, sinirimi bozabilirdi veya sorunu kendimde aramama sebep olabilirdi. Ancak tecrübeliyim ve bunun anlamını biliyorum. Kızın dikkatini çekemedim, onun için uygun değildim veya sevgilisi vardı.. bilemem. Necdet’e böyle durumlarda ne yapması gerektiğini ve bu hissiyata karşı nasıl bağışıklık kazanacağını anlattım. 5 kişiyle falan daha konuşup ayrılmak için kapıya doğru yöneldik.
Bilirsiniz bazı AVM’lerde dönen kapılar vardır. Ve bu dönen kapıları ittirdiğinizde dış etkiden dolayı bir süre durur.
Yürürken iki Rus kadın arkamızda yürüyorlardı ve sağa bakarken o kadınlardan birinden güzel bir bakış gördüm. Ve bunu kafamın en tozlu yerine attım. Ruslar arkamıza geldiler ve önümüzde bir çocuk vardı. Aslanım benim. Kapıyı öyle bir ittir diki kapı neredeyse 30 saniyeliğine durdu. Artık durumdan sıkılınca kapıyı ittirdim ve hep beraber geçtik. O sırada Necdet’e dönüp “sorun çözücü erkek olmak işte” deyip gülümsedim. Gülümserken rus kadına da döndüm ikinci yeşil ışığı aldım. Onunla hemen orada konuşabilirdim, ancak bekledim. Uygun ve geniş bir ortamda konuşmayı tercih ettim. Dışarı çıktık Necdet izle dedim ve yanlarına gittim.
Kızlar yarı İngilizce yarı Türkçe konuşuyorlardı. Bende de birkaç kelime rusça vardı neyim var neyim yok kullanmaya çalıştım. Biri Türkçe biliyor. Biri Türkçe bilmiyor İngilizce biliyor falan öyle bir ortam. Dilden dile geçmek baya kafa karıştırıcı oluyor.
Direkt Türkçe olarak yazacağım;
-Heyy, İngilizce biliyor musun?
.Evet biliyorum
-Süper.. dışardan çok tatlı görünüyorsun, muhtemelen sana bunu söyleyen çok erkek olmuştur ancak ben o erkeklere benzemiyorum o yüzden geldim. Burdayım.
(bunları söylerken sanki bir anda sahneye koşup ellerimi açarmış gibi hissettim.)
Bu söylediklerim onu etkilemek için falan söyledim diyorsanız yanılıyorsunuz. Onu etkilememe gerek yok. Zaten ne olduğumu biliyorum ve o da biliyor. Bu detay ortama güzel bir renk katıyor.
.evet çok erkek bana bunu söylüyoru, ama ben pas vermiyoru
-Hahaha eminim oluyordur, adın ne?
.Katerina
.ikimizin adı da katerina.
-OOO siz Ruslar da hep aynısınız, katerina anlamı ne bakalım bunun?
(bir süre düşünüp Clean dediler)
-bu kadar yaygın bir ismin anlamı temiz ise çocuklara isim verirken tekrar düşünmelisiniz 🙂
Sonra haritayı açıp yeri gösterdim. (bak bakalım biliyor muymuşsun falan deyip biraz takıldım. İki kişi olduklarından bir onla, bir onla konuşuyorum. Diğer kıza dönüp onun Türkçeyi nasıl öğrendiğini falan sordum. 1 aydır Türkiye’deymiş ve kursa gidiyormuş. O sırada birbirleriyle rusça konuşmaya başladılar. Bu rus kadınlarının huyuna deli oluyorum. Kızların bildikleri diller de yarımdı. Ne a2 turkce ve ıngılızcelerı vardı. Bu yaptıklarının hoş olmadığını Rusça bilmediğimi ve sadece cuka diyebildiğimi anlattım. Tabii anlamadılar cuka ya çok güldüler. Türkçe anlattım onu da anlamadılar. En son suratlarına Japonca seslenecektim ama nafile. Kendi aralarında bir şeye karar verdiler. O arada bana yeşil yakan ışık kate’i elinden tutup çevirdim. Diğeri elinden maması alınmış çocuk gibi kahkahamsı sesler çıkarınca onu da aldım ve ikisini de çevirdim. Ayak üstü biraz eğlendim. Türkçe bilen kız beni beğenmiş gibi duruyordu. Ancak bir şey demedi.
-Kaç yaşındasın kate?
.tahmin et?
-Ben bu işlerde çok kötüyüm, 23 mü?
.azıcık daha çık
-27 mi?
.29
Bir de bana azıcık çık diyor. Yaşlı değilim sadece 70 yaşındayım gibi bir şey bu.
-29 yaşı severim iyi bir dönem
(bu aşamada tekrar Rusça konuşmaya başladılar ve benim gidesim geldi.)
Türkçe bilen dönüp biz gidelim dedi, e dedim ben de gideceğim, numaranı ver kate seninle çay içelim?
Bana tam olarak şunları dedi;
Konuşacak zamanım yok
Benim bunun için vaktim yok,
İletişim kuracak halim yok
Zaten bir ay sonra Rusya’ya dönebilirim tam belli değil
-kate, bu kadar açıklamaya gerek yok. Dilsiz rolünü de oynayabilirsin tabii böyle fantezilerin varsa:))))
Ne yazık ki bunları da anlamadı, tamam deyip uzaklaştık. Bugün böyle bitti.
Rus kadınları Türkiye’ye geldiklerinde egoları tavan oluyor arkadaşlar. Bilginiz olsun. Ve onlarla bir şeyler yaşamak istiyorsanız onları rahatlatmanız ve güvenmelerini sağlamanız gerekiyor. Sonrası olur zaten.
Bugün hiçbir şey olmadı. Olması için de ekstra bir çaba sağlamadım ama güzel anılar biriktirip iyi bir eğitim yaptık.
Day game’in birilerini etkilemeye çalışmak değildir. Day game sağlıklı ilişkiler kurmak, sosyal becerileri geliştirmek ve sosyalleşmek için yapılır. Birilerini etkilemek veya cinselliğe ulaşmak için yaptığında çoğunlukla flake yani geri dönüş alamazsın. Numara alırsın sana dönmez. Mesaj atmaz vs. buna flake denir.
Sosyal kaygının fizyolojik belirtileri, heyecan belirtileriyle hemen hemen aynıdır; Her ikisi de terli avuç içlerine, hızlı kalp atışına veya adrenalin patlamalarına neden olabilir.
Tek fark, kötü bir şey olacağını düşündüğümüzde endişelenmemizdir. Aksine, iyi bir şey olacağını düşündüğümüzde heyecanlanırız.
Bir kişi için Skydiving yapmak heyecan verici olabilir çünkü gerçekten adrenalin patlaması yaşatan bir şeyi deneyimleme şansını elde etmiştir ve bu deneyim onun için eşsizdir.
Başka bir kişi için Skydiving yapmak korkunçtur çünkü bu, aşağı düşmek ve potansiyel olarak ölmek olarak algılanabilir.
Her iki insan da kabaca aynı fizyolojik semptomları yaşar, ancak bu semptomların anlamları kişilere göre değişir. Anlamlar değiştiğinde, yaşanılan deneyimde değişir.
Bir kişi en yüksek deneyimi yaşarken, diğeriyse en kötü deneyimini yaşıyor.
Kısaca bir deneyimin heyecan verici veya stresli olduğu inancı, kişinin inançlarınına dayanır.
Kısaca, sizi rahatsız eden veya strese sokan bir şeyi heyecan verici olarak yaşamayı kendinize öğretebilirsiniz.
Aynı strateji sosyal kaygıyı aşmak için de geçerli.
Yaklaşma korkusunu gerçekten aşmanın tek yolu, ona maruz kalmaktır.
Bir kadınla tanıştığınızda, kötü bir şey olmayacağına dair bir inancınız olmalı – çünkü endişeniz yersiz ve anlamsız. Hatta çoğunlukla kuruntular üzerine kurulu (ki buna sonraki yazılarda değineceğim).
Eğer, bir kadınla hiç tanışmadıysanız (ya da en azından yakın zamanda yapmadıysanız), ilk tanışmanız/ilk adımınız çok zor olabilir.
Not; Öyle olursa bu çok normal bir durum.
Beklentilerinizi yükselttiğinizde ve onları karşılayamadığınızda, sonunda kendinizi hayal kırıklığına uğratırsınız ve bu zamanla artarak kişisel başarısızlığa ve hiçliğe dönüşebilir.
Bunu yaşamamak için nerede olduğunu anlamaya çalışın ve başarı çıtanızı düşürün, ki bu yapabileceğiniz bir şey olsun. Diğer türlü yapamayacağınız bir şey olduğunda bu sizin için bir hedef olmaktan çıkıp, ulaşamayacağınız ve kendi başarısızlıklarınızı suçladığınız bir sürece dönüşür.
Kadınlarla veya erkeklerle tanışmak için ilk kez dışarı çıktığınızda herhangi bir şey yapamayabilirsiniz. Sorun değil, bu başarısız olduğunuz anlamına gelmiyor.
Tek başarısızlığınız; evde kalmanız ve denememeniz olabilir. Tanışma niyetiyle çıktığın sürece ilerliyorsun. Seni rahatsız eden bir sürece giriyorsan bu seni geliştirmeye başlamıştır ve konfor alanından uzaklaşmak pozitif bir şeydir.
Ne zaman dışarı çıkıp kadınlarla tanışmaya çalışırsanız ve tanışmakta zorlanızsanız bu sizin hayal kırıklığınızı arttıracak: aynı kalmanın acısını daha da pekiştirecek.
Eğer kötü bir sosyal hayatınız varsa ve başka çareniz yoksa, aynı kalmamalısınız. aynı kalmak değişmekten daha kötü hissettirir. İnsanı tüketir.
Değişmek; istekle, azimle, hayalle ve delicesine inat olmakla gelir. Bir kere karar verdiğinde ve gerçekten çalıştığında engelleri tek tek aşarsın. Ya da en azından çabalarsın.
Her şeyin sonunda, bir şekilde kendinizi sohbet başlatmanız gereken durumlara sokacaksınız.
Açılış yapamamanın acısı, açılış yapma acısından daha ağır geldiği noktada herkes kaçınılmaz olanı yapar.
Kendinize o kadar sinirleneceksiniz ki, sonunda , “Anasını satayım ne olacaksa olsun” diyeceksiniz ve yapacaksınız.
Bu 30 dakika da sürebilir, 1 ayda. Her iki durumda da, tanışma aşamasında deneyimlediğiniz ilk direnci aşarsanız, kuruntularınızı anlamaya başlarsınız. İlk ve en zor olan direnci geçersiniz.
Eğer gerçekten yapamıyorsanız veya tek başınıza bununla baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız bizimle iletişime geçin; bir profesyonelden destek alın.
Eğer birlikte olacaksanız bu ortalama olarak ikinci ya da üçüncü buluşmada olur.
Birlikte olduktan sonra beraber yataktayken bana, oldukça toksik bir ilişkiden yeni çıktığını ve eski sevgilisini tam olarak atlatamadığını söyledi.
Güzel. Önden önemli bir bilgi almışsın. Tinder ya da Bumble gibi uygulamalarda bu tip yeni ilişkiden çıkmış kızlarla çok karşılaşırsınız. Sıklıkla, çıktıkları ilişkiye geri dönerler yani bir süre bu kıza uzun süreli ilişki yatırımı falan yapmasan iyi edersin. BEğer ciddi ilişki taleğ ederse bahaneni de sana bahşetti. “Güzelim, senden hoşlanıyorum ama yeni ilişkiden çıkmışsın, eski sevgilimi atlatamadım diyorsun yani seninle görüşmeye devam etmek istesem de ciddi ilişki için çekincelerim var, zamana bırakalım” diyebilirsin.
Bu eski erkek arkadaş mesela kızı terk etmiş olabilir ve kızı terk ettikten sonra dışarıda umduğunu bulamazsa geri dönebilir ve o zaman kız muhtemelen koşa koşa ona gider. Ya da kendi terk etmiştir ama mesela aldatma, fiziksel ya da duygusal şiddet yüzünden terk etmiştir. Adam gelir kızı ben değiştim diye ikna eder, kız adama gider.
Aslına bakarsanız, eski sevgilisi ve iliişkisinden bahsetmese bile, eğer bir şekilde yeni ayrılmış bir kadın hemen Tinder’a dalıyorsa, onun uzun süreli ilişki için uygunluğundan şüphe etmenizi tavsiye ederim. Yani normali en az 2-3 ay yalnız kalıp eski ilişkinin duygusal yükünü atlatmaktır
Adam kızı aldatmış ve kız da bu bardağı taşıran son damla diye terk etmiş. Sanırım ilk aldatması değil.
Adamı hala seven ama küçük düşürülmekten bıktığı için mantıksal olarak ilişkiden çıkan bir kız. Muhtemelen duyguları yoğun. Unutma, kızı ilk aldatması değil. Yani kız adamı daha önce de affetmiş. Şimdi neden affetmeyecek?
Daha üçüncü gecede ve ilk seksten sonra, kızın duygusal yaralarını sizinle paylaşması birçok erkeğe çok şirin geliyor. Oysa bu, sizin bir çeşit shit test olarak algılayıp çekince koymanız gereken bir hareket. Kadın bilinçli veya bilinçsiz, Mr. İyi Çocuk – Beyaz Şövalye olup olmadığınızı test ediyor. Buna dayanmak biraz güç, zira direkt olarak sizin koruyucu / kahraman içgüdünüze oynuyor ama dayanmanız lazım.
Ona, eski erkek arkadaşının onu hak etmediğini, o adamdan daha iyisine layık olduğunu söyledim. Hatta, o adamla görüşüyorsa görüşmemesini tavsiye ettim.
Oh boy. Zokayı yuttun yani. Bu dediğin yanlış değil ama bunu kıza terapisti ya da yakın kız arkadaşları söylemeli. Fakat senin bu bağlamda söylemen iki açıdan facia:
(1) Kızın kim olduğunu bilmiyorsun, onu hak etmediğini bilmiyorsun! Belki de tam olarak bu adama layık bir kız. Bunu söylediğinde farkında olmadan kıza yalakalık yapmış oluyorsun. Kötüsü, bunu kız bile hisseder.
(2) Dolaylı olarak beni al, onu alma diyorsun yani eski erkek arkadaş ile kendini karşılaştırıyorsun.
(3) Hemen mr. beyaz şövalye moduna girdin ki bu, itici iyi çocuk modudur. Kız muhtemelen kötü çocukları çekici buluyor. Bu konuda sana ipucu vermişken tam tersi iyi çocuk olunca seni çekici mi bulacak, itici mi?
Bakın bu filmlerde çalışan bir senaryo. Piç adamın acı çektirdiği kadını sen daha iyisine layıksın diye film boyunca ikna eden, sabırla bekleyen ve film sonunda da kızın “ya ben tabii daha iyisine layığım, daha iyisi de sensin tontiş” diye iyi çocuğu seçtiği filmlerin senaryosu. Ama gerçek hayatta tam tersi etki yapar.
Bu arada götlük yapın demiyorum. Yani dinleyin, yorum yapmayın. Gözlemleyin. En fazla “üzücü bir durum” deyin. Bu kızın kim olduğunu bilmiyorsun. Güzel olabilir, 3 buluşma iyi geçmiş olabilir ama bu kızın kim olduğunu bilmiyorsun. Belki de tam olarak öyle bir adamı hak ediyor. Bilmiyorsun.
Burada birçok erkek, kız eski erkek arkadaşına dönecek korkusu ile o adamı karalamaya çalışır ama bu hemen her zaman ters teper. Kızı kendi haline bırakın, o adama gidecekse gitsin. Kendi başına aldatan erkekten kopamayan kızı kız arkadaş mı yapacaksınız?
Burada sadece dinlesen ya da basit medeni yorumlar yapsan 10 kat çekici olurdun.
Bu eski erkek arkadaş alarmını göz ardı edip ertesi gün bir buluşma daha ayarladım. Ama akşam (2 gün sonra buluşacaktık) bana “ilişkilerden yorulduğunu ve bir süre ilişki istemediğini” söyleyen bir mesaj attı.
Bu, seninle ilişki istemiyorum demek.
Ama eğer o zaman biriyle değilsem, birkaç ay sonra bir mesaj atmamı söyledi.
Hahahaha 😀 Sana “ben kimseyi bulamazsam ya da eski ile olmazsa kendini bir hatırlat, seni unutacağım için aklıma gelmezsin” diyor gibi gelebilir ama aslında senin aramanı istemiyor. Sadece tamamen ümitsiz hissettirirse seni kıracağını düşünüp, daha merhametli olacağını düşünerek bir kırıntı atıyor. Maalesef asıl bu acımasız zira birçok salak oğlan gerçekten bir ümit var diye 2-3 ay bekleyip duruyorlar.
Ona onu yeniden görmek istediğimi ama oturup onu beklemeyeceğimi söyledim. “Sonra da fikrin değişirse beni ara” dedim.
Harika bir mesaj. Ama bunun arkasında duracak kadar erkek olman lazım. Yani bu kız arayana kadar bu kızı silmen ve kesinlikle aramaman lazım. Zira şunu demesen de arasan bir birim iticileşecek olsan, şunu dedikten sonra arasan yüz birim iticileşirsin. Erkek adam sözünün arkasında durur.
Fakat birkaç hafta sonra, zayıf bir anımda, ona mesaj attım.
İyi halt ettin. Bazen gerçekleri görmek bile tek başına bunları engeller. Sen mesela, kız sana o sözleri söylediğinde, “seni bir daha görmek istemiyorum, kendine iyi bak” demek istediğini anlasan, bir umut kırıntısına sarılıp zayıflamazdın. Şimdi ise duygusal olarak çok zayıf biri olduğunu gösterdin ki zaten muhtemelen seni bundan bıraktı. İlişkileri bıraktığını varsayıyorsan oldukça safsın.
Neden duygularına kapıldın? Muhtemelen hayatına giren ve bir kere seks yaptığın bu kız harici, hayatında fazla renk yoktu ve kız hayatından çıkınca eski gri hayatınla başbaşa kaldın. Ondan sonra biriyle karşılaşamayacağından korktun. Fakat araman tüm bunları kadına yansıtır ve tercih edilmeyen, hayatında bir kadın hariç renk olmayan adamlar genellikle kadınların tercih edecekleri erkekler değillerdir.
Buluştuğumuzda benden o mesajı için özür diledi ama henüz ilişki istemediğini yine belirtti.
Şaşırdık mı? Bu lafı bir kadından bu kadar erken duyma sebebin, kadından daha fazla ilişki öncelikli olman. Muhtaç davranışlarını frenleyemeyen erkekler genellikle hoşlandıkları bir kadın yüzlerine güldü mü, onu ilişkiye kilitleyip başkasına kaçmasını engellemeye çalışırlar. İlişki nasıl bir kafes olacaksa artık? Şimdi burada Mr. Kötü Çocuk eski erkek arkadaş olunca senin korkular daha bir yoğun tabii. Ama bu yaptıkların genelde kadını, başkasına iter, sana çekmez.
Ona sakin ve kendinden emin bir ses tonu ile, bir ilişki biterse arkamı dönüp gidebilecek kadar özdeğere sahip olduğumu, hayatın bolluk olduğunu söyledim.
İlişki? 3 kere buluştunuz, bir kere yattınız ve kız sonra seni bir daha görmesem iyi olur dedi şeysi mi ilişki? Ayrıca bunlar lafla söylenmez, yapılır. Lafta arkanı dönüp gidebileceğini söylüyorsun ama bunu yapamadığın için orada otururken söylüyorsun!
Bugün de senin için utandık. Buralarda öğrendiğiniz laflar kızlara papağan gibi tekrarlamak için değil yapmak için! Tek başına komik ama zaten beceremediğin şeyi böbürlenmeye çalışman trajikomik. İğne olurken hüngür hüngür ağlayan çocuğun ben iğneden korkmam, iğne acıtmıyor ki demesi gibi.
Arkanı dönüp gidebileceğini söyledin ve buna ancak 3 hafta dayanabildin.
Hayran bir şekilde benim çok güçlü biri olduğumu söyledi.
Hahahaha :)) Tabii ki.
Bütün buluşmada bana yakınlaşmaya çalıştı, el ele tutuşmalar, gözlerimin içine bakmalar, vs. Bana beraber olduğumuz akşamın harika olduğunu sözledi. Öpüştük ve biraz yiyiştik.
Bak şu işe. Rabbin bir mucizesi mi gerçekleşiyor?
Ama başka bir mekana geçerken birden benden uzaklaştı, ele ele tutuşmak istemedi. Sanırım ilişkilerden uzak durmak istediği aklına geldi.
Mucize gerçekleşmiyor. Bence tam tersi kız biraz yavaş, jeton yeni düşüyor. Yani ilk başta laflarını yuttu ama sonra birden lafta var olan adam olmadığını, zayıflık gösterip onu aradığını hatırlamaya başladı.
Sonraki iki hafta boyunca mesajlaştık.
Hah, bir kızın pipisiz mesaj arkadaşı olman eksikti, o da oldu. Buluşma? Yoksa gelmiyor mu? Sen de bir umut mesajla ısıtmaya mı çalışıyorsun?
Bu süreçte karizmamdan, özgüven yansıtmaktan ödün vermedim.
Karizma karizma yalvarınca, karizma karizma pipisiz mesaj arkadaşına dönünce, özgüven dolu bir şekilde sözünün arkasında duramayıp tükürdüğünü yalayınca karizma ve özgüven dolu biri olmuyorsun. Tam tersi oluyorsun.
Gitar çalıyorum ve bir mesajlaşmamızda görüntülü konuşmaya geçip ona gitar çalmamı istedi. Ben de “öyle olmaz, yarın birer bira kapıp bana gel, öyle dinle canlı canlı” dedim. “Yemek de yaparız” diye ekledim.
Bu hafta mümkün olmadığını ama gelecek hafta gelmeyi çok istediğini söyledi.
Fena değil ama bu bağlamda bakalım gelecek hafta gelmeyi ne kadar isteyecek.
Bu son konuşmamızdı. 2 hafta oldu. Birbirimizi ghostladık.
Hayır, kız seni kendi haline bıraktı zira dayanamayıp 2-3 hafta içinde arayacaksın nasıl olsa. Böylece hem evine gelmek zorunda kalmayacak hem de seni 2 – 3 hafta görmeme imkanı olacak. Bir uydu erkek, pipisiz mesaj arkadaşı olarak belli bir değerin var ki mesajlaşıyor ama sen dayanamayıp onu arayacağın için, bu hizmetini kaybetme ihtimali de yok.
Bu arada tabii daha erkek gibi davranan bir erkek bulacak boş zamanı oluyor.
Bak, bir kız arkadaş istiyor olabilirsin, bunda bir problem yok. Ben bir kadından daha ilişki öncelikli olmayın derken ilişki istemeyin, basın geçin demiyorum. Burası çok yanlış anlaşılıyor. Spesifik bir kadın ile etkileşiminizde, o kadınla ilişkiye dalmaya öncelikli olmayın. Bırakın o sizi ilişkiye çeksin diyorum. Yoksa “hayır ben kısa süreli ya da paralel bir şey istemiyorum, tek kadınla ilişki istiyorum” diyorsan eyvallah. Ama bu kadından gelmeli zira işin doğal hali bu. Kadından gelmediği zaman senin kadın rolüne bürünüp ilişki zorlaman, seni itici yapar.
Ayrıca, bu kadın o kadın değil birader. Toksik ilişkiden yeni çıkmış ve sanırım eski erkek arkadaşı aldattığı için sadece eski erkek arkadaşın toksik olduğunu, bu kızın toksik olmadığını varsayıyorsun. Bunu bilmiyorsun. Daha önemlisi, kız kafamı o adamdan kurtaramadım diyor. Bu nedenle bu kız o kız değil. En azından önümüzdeki aylar boyunca. Tabii adama dönerse aylar, yıllar olabilir.
İlk pozisyonunu korusan yani “ben niye seni arayacağım, sen fikrini değiştirirsen beni ara” pozisyonun çok doğruydu ama arkasında duracaktın.
Ben ona ulaşmayacağım. Ona beni özlemesi için bensizliği hediye ediyorum. Özlerse ve ararsa bakarız. Aramazsa sorun değil.
Güzel laflar, ama uygulaman lazım. Daha önce de böyle konuştun ama 2-3 haftada dayanamayıp aradın.
Aslında başından itibaren zayıf davrandım. Seks yaptık ama o zamana kadar ondan daha fazla mesajlaşma başlattım.
Evet hiç de iyi bir fikir değil.
Sorumu, seni kızdırmak pahasına da olsa sormak istiyorum. Ona ulaşıp son bir kez şansımı deneyeyim mi?
NEIN! Birader bu kafa yapısıyla geldiğin noktaya bak! 3 buluşmada seks yaptığın kızın, 3-4 haftalık pipisiz mesaj arkadaşına döndün. Seni bu küçük düşürücü pozisyona getiren şeyi daha fazla yapınca ne olacak sanıyorsun?
Sana bir daha ulaşacağından şüpheliyim ama eğer ulaşırsa, bu aşamada en az 3-4 kere tüm ilk ulaşmaları o yapacak. Yoksa buluşma teklif etmeyeceksin ve uzun uzun mesajlaşmayacaksın. Bu arada madem Tinder kullanıyorsun, başka kadınlarla da buluşmayı hızlandır.
Son bir kez denesem ne kaybederim? Beni zaten istemiyorsa, istememeye devam edecek.
Kaybedeceğin şey, sadece onun onayı değil. Seni istemeyenin peşinden attığın her adım, senin kendi özdeğerini ve özgüvenini düşürür. Böyle adımlar yani tükürdüğünü yalayarak attığın adımlar, çok daha fazla düşürür. Kendi ruhunu yaralar, kendi gözünde küçük düşersin. Yapma.
Bana inat ettik aramıyoruz birbirimizi gibi geliyor. Sanki onu aramamı bekliyor gibi.
Birader kadın senin aramanı beklemiyor, bu pısırık zaten dayanamayıp arayacak, bu arada işime bakayım diyor. Bu “beklentiyi” doğrulama bir zahmet.
Birçok erkeğin kadınlarla bir başarı elde etmek konusunda görüşmelerde ya da yorumlarda sorduğu sorulardan gördüğüm bariz bir gerçek var. Bu siteye ya da bu gibi sitelere kadınlarla başarısız oldukları için gelen erkeklerin büyük çoğunluğu, oyundan ya da kadınlar konusunda maskülen bir erkek zihniyeti elde etmeden önce ya da bunların paralelinde, sosyalleşme konusundaki problemlerini halletmeliler. Ve şunu da rahatça söyleyebilirim ki eğer sosyalleşme konusundaki problemlerini hallederlerse, oyunu ve maskülen davranmayı geliştirmeden bile kadınlarla daha fazla başarılı olurlar. Sadece kendi eski hallerine göre değil, oyunu ve kadınlarla maskülen davranma konusunu ezbere bilen ama kadınlarla etkileşime girmeyen adamlardan da daha başarılı olurlar. Yalnız daha başarılı olurlar derken özellikle ilişkilerinde dikiş tutturma konusunda başarılı olurlar demiyorum yani oyunu öğrenmek, maskülen bir erkek olmayı öğrenmek ve uygulamak da önemli.
Şimdi sosyalleşin diye partilerden partilere akan, son modaya göre hareket eden bir hipster olun demiyorum. Genel olarak insanlarla sosyal bir şeyler yapın, iletişim yoğunluğunuzu arttırın ve belli bir ortak frekansı yakalayın diyorum.
Sorun şu ki çoğu genç erkek ve kadın, uzun süreli izolasyon nedeniyle, kendi kafalarına hapsolmuş bir şekilde yaşıyorlar. Günümüzde birçoğumuz uzun süreler boyunca yalnız çalışıyoruz ya da çok dar bir ofis ortamına hapsoluyoruz. Çalışırken çok yoruluyoruz ve sonra da direkt eve gidip internete ya da televizyona fişimizi takarak, %99’u hiçbir işimize yaramayacak enformasyonu, kaygılı zihnimizi bastırmak için damardan uyuşturucu niyetine alıyoruz. Bu bizi daha fazla izole ediyor ve bizi daha da fazla internete gömüyor ve bir sarmal içinde aşağı doğru yuvarlanıp gidiyoruz.
15 sene öncesine kadar böyle yaşamak insanı çok hızlı bir şekilde sıkar ve bunaltırdı. Bu yoğun sıkıntı da insanın resmen kıçına tekmeyi vurur ve evinden dışarı atardı. Günümüzde maalesef eve kapandığınızda yoğun bir sıkıntıdan mahrumsunuz. Gerçek dünyadaki hayatınız boktan, izole ve tamamen siyah beyaz olabilir. Ama bugün birkaç ekrandan sınırsız “zevk” akıyor. Porno, oyun, sosyal medya, youtube, vs. ile yıllarca sıkılmadan, dışarı çıkma zorunluluğunuzu uyuşturarak yaşayabilirsiniz.
Bir de parantez açayım. Benim sitem ve kanallarım da dahil, bu tür erkek kişisel gelişim sayfaları da eğer gereğinden fazla takılırsanız aynı şekilde uyuşturucuya dönüyor. Biliyorum, bu sizi çok rahatlatıyor ama en güzel şeyin bile fazlası zararlı.
Şimdi çoğu takipçim beni sürekli takip etmiyor. Olması gereken de bu. Ben 20’lerimde böyle sitelere bazen bir iki hafta, bir yerde hata yapıyorum neydi doğrusu der girer ve bir daha da aylarca uğramazdım. Pook’un Kitabında Pook bir yerde, “önce çok kaba hatları ile okuyun sonra sahaya çıkın ve yanın. Yandınız mı acaba bunun doğrusu nedir diye okuyun ama sonra sahaya çıkın” diyordu. Önce her şeyi öğrenmeye ve bir zihin yapısı kazanmaya aylar harcayıp sonra aktiviteye geçmeyin. Önce aktivite, sonra okuma. Tersi değil.
Maalesef büyük bir grup takipçi sürekli böyle içerikleri okuyor ve izliyor. Bunu yapmanızı tavsiye etmem. Bakın sizin sürekli okumanız ve izlemeniz bana yarar, fazla etkileşim alırım, biraz daha fazla kazanırım belki ama buna rağmen böyle yapmayın diyeceğim arkadaşlar. Siz rahatlamak, benim gibi içerik üreticilerine etkileşim sağlamak ya da teorik bilgiler deposu olmak için burada değilsiniz (tabii ki çok kötüyseniz ve okumak rahatlatıyorsa birkaç gün belki bir iki hafta gelin sığının ama abartmayın). Siz, gerçek hayatınızı daha iyi olmak için buradasınız. Eğer bir şeyler kapıp piyasaya döndükten sonra “Mahmut biliyoz bunları, bunlar artık çocuk oyuncağı, bize başka şeylerle gel” diyorsanız bu iyi bir şey.
Yalnız bir podcastte belirttiğim şekilde de yuvadan uçup sonra şöyle geri gelmeyin: Bir kız bulunca “Mahmut Emmi iyi diyon da bunlar genelleme, her kızda geçerli değil benim kız öyle değil bak salıyom bir şey olmuyor” diye uçup 3-4 ay sonra “Mahmut Ağabeeeeyyyy” diye gelmeyin 😀 Yani gelin Al Haplılar Dergahının kapısı açık da bu duruma düşmeyin.
Sizin dışarı çıkmak, sosyalleşmek için gerçekten çabalamanız lazım. Sadece sosyal fobinizi ve başlarda yaşayacağınız bocalamanın korkusunu yenmeniz yetmiyor. İzolasyonunuz içinde alıştığınız uyuşturuculardan da arınmanız gerekiyor.
Dışarı çıkmak, sosyalleşmek ve sadece sosyal bir ortamda işten güçten uzaklaşıp rahatlamak için çabalamanız lazım. Bunun için arkadaşlarınızla biraz daha fazla dışarı çıkın. Dışarı sadece kafeye, bara ve spor salonuna gitmek için çıkmayın. Etkinliklere gitmeye çıkın, birkaç hobi faaliyetine gitmeye çıkın. Hiçbirine gücünüz yetmiyorsa ya da gücünüz yetse bile ara ara yürümeye çıkın, caddelere çıkın.
Bu arada bana faaliyetler için parası olmadığını söyleyenler oluyor. Ben üniversitede parasızlıktan bazen haftalarca kampüsten çıkamazdım ama üniversitede ücretsiz yapabileceğim hemen her şeyi yapmaya gayret ederdim. Ya da yarı zamanlı çalışarak sosyalleşirdim. Bugün konuştuğum üniversiteliler, hadi kampüsü olmayan üniversitelerde okuyanları anlarım da, İTU, ODTÜ ya da Boğaziçi gibi üniversitelerdekiler bile tek bir kulüp faaliyeti içine girmiyorlar.
Hiçbir şey bulamayan ya da hiçbir şeye gücü yetmeyenlere söyleyeceğim ise en azından gönüllü kuruluşlara gidin bir şeyler yapın. Bu arada arkadaşlar, gönüllü çalışmak, özellikle psikolojik olarak depresif bir durumdaysanız oldukça etkili bir anti depresan. Denemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Sosyal Fobi
Geçmişten gelen bir sosyal fobiniz yoksa bile, uzun süre izaolasyon ile de sosyal fobi geliştirebilirsiniz. Bu da size başka insanlarla rahat bir frekans yakalamanıza ve doğal bir etkileşime girmenize engel olur. Örneğin onlarla ya etkileşime girmezsiniz ya da etkileşime girseniz bile
fazla hızlı konuşmak
hareket etmek,
göz teması kurmamak,
kendi düşüncelerinize boğulup konuşamamak,
insanların en ufak iğnelemelerinde bile aşırı sinirlenmek ya da kapanmak,
kaygılı bir şekilde kıpraşmak,
nasıl bir izlenim bıraktığınıza aşırı dikkat etmek ve bu nedenle çekingen olmak,
kapalı bir vücut diline sahip olmak
gibi hatalar yaparsınız.
Ya da kendinizi fazlaca satmaya çalışabilir ve genel olarak rahat, sakin ve neşeli olamazsınız. Bütün bunlar da dışarıya kaygılı ve muhtaç biri olduğunuz sinyalleyerek insanların sizinle iletişim kurmak istememesine neden olabilirler. Yani bir ortama girseniz bile özellikle sabırsız ve erkenden pes eden biriyseniz, hiç arkadaş edinmeden o ortamdan çıkarsınız.
Kimse kaygılı, huzursuz ve muhtaç sinyalleri yayan biriyle sosyalleşmek istemez. Siz de istemezsiniz. Yukarıdaki listeyle ilgili başlangıçta yapmanız gereken şey, bunları bilip bunları yapıp yapmadığınız konusunda sürekli olarak kendinizi taramak ve herhangi birini yapıyorsanız tam tersini yapmak.
Bakın sosyalleşmenin kitabını yazmanıza, insanları eğlendirmenize ya da bir palyaço olmanıza, ortamda gözleri ve dikkatleri üzerinize çekmenize falan gerek yok. Sadece insanların sizinle konuştuklarında bir miktar eğlenmeleri, negatif sinyaller almamaları yeterli. Burada amacınız insanlarla ve tabii ki kızlarla etkileşiminizi arttırmak.
Eğer üniversite ortamınız yoksa, mesela hiç okumadıysanız ya da mezunsanız size tavsiyem, gelirinizin bir kısmını bu faaliyetlere ayırın. Ortam pahalı ve geçinmek zor ama bu tür şeylere ihtiyacı olan adamların da sırtında bir aile yükü yok. O nedenle bütçeleri içinde faaliyetlere girmelerini tavsiye ediyorum, bunun için artan bir miktar paraları oluyor. Benim izleyici kitlem çok geniş bir yelpazeden, öğrencisi de var, beyaz yakası da var, esnafı da var, işçisi de var, teknisyeni de var. Hepsiyle şöyle bir oturduğumuzda yapacakları bir şeyler buluyoruz. Bazen biraz kendi düşüncelerinizden çıkmanız gerekiyor.
İzolasyona yatkın ve inek biriyseniz, mümkünse kendiniz gibi adamların doluştuğu inek gruplara odaklanmayın. Bakın eğer saatlerce maket uçak yapıp bundan zevk alıyorsanız bunu yapın ama sadece bununla kalmayın. Konfor alanınızdan çıkın ve sosyal bir iki şey daha yapın.
Hayır, spor salonu sayılmaz. Spor yapın ama spor salonu tek başına yetmez ve hatta gördüğüm kadarıyla sayılmaz. Hani bir bisiklet grubu falan gibi şeyler tamam ama spor salonlarını biliyorsunuz, herkes kendi halinde takılıyor.
Ortamın saldırayı olmayın.
Sosyalleşmek için birden fazla faaliyet grubuna katılabilirsiniz ve her birinde bazen fırsatları değerlendirebilirsiniz. Ama bazen sosyalleşmeleri için kendi imkanları içinde bazı sosyalleşme gruplarına gönderdiğim arkadaşlar, birden bire önlerine gelen güzel kadına yürümeye başlayıp bir anda tüm kızların arkalarından dalga geçtikleri saldıray abilere dönüşüyorlar. Bunu da yapmayın.
Bu tür faaliyet gruplarında en iyisi, gelip geçen kızlara yürümek. Örneğin dans kursuna yazıldıysanız, kendi grubunuzda sosyalleşin ama dans gecelerinde gördüğünüz başka kızlara yürüyün ama bunlar küçük topluluklar olduğu için orada da abartmayın. Ya da siz sosyalleşin, 2-3 hafta gelip sonra bir daha gelmeyen kızlara yürüyebilirsiniz. Ben mesela üniversitede kulüpte çekirdek kulüp takımına yürümezdim. 2-3 hafta kalıp sonra gelmeyenlere kampüste yürürdüm.
Bu tür faaliyetlerde en önemli şey, o faaliyeti öğrenmek için çaba harcamanız ve bir kabiliyet edinmeniz. Bu tür kulüplerde en çok göze batan adamlar, kulübün faaliyetlerine çok az zaman harcayıp sadece lak lak yapan ve kızlara yürüyen adamlar. Hep örnek veriyorum ama diyelim bir dans kursuna gittiniz ve 6 ay bir şey çıkmadı. Ama en azından dans etmeyi öğrendiniz ve hayat boyu sosyalleşmenize yardımcı olacak bir yetenek geliştirdiniz.
Bu tür faaliyetlerde nereden ne çıkacağı belli olmaz. Yıllar önce sadece 3 ay bir tekvando kursuna gitmiştim. Öyle beyaz yaka bir şey de değil, gecekondu mahallesinde bir yerdi. Gelenlerden biri, polis bir kızdı. Normalde benim sosyal ortamım polis bir kızla etkileşeceğim bir ortam değil ama oradan mesela o kızla çıkmaya başlamıştık. Silahı olan bir kız arkadaş azıcık stres yapıyor ama yine de çok cici ve güzel bir kızdı.
Yahu kızı bırakın, normalde yine aynı ortamda olmadığım adamlarla tanışmıştım. Tekvando hocası ve diğer birçok öğrenci barlarda ve kulüplerde güvenlikte çalışıyorlardı ve onların çalıştığı barlara gittiğimde damsız giriyordum. Yani böyle güzellikler de oluyor.
Son not olarak da bu bahsettiğim kabuğundan çıkma hikayesini birçok filmde görebilirsiniz. Fight Club filminde ofis – ev – IKEA / alışveriş döngüsüne sıkışmış bir beyaz yakanın, — spoiler – içindeki Tyler Durden’ı o döngüden ve kendi kafasından çıkıp, destek gruplarında ve kulüp faaliyetlerinde (ama ne kulüp :)) devşirdiğini hatırlayın. Tabii umarım kişilik bölünmesi yaşayacak kadar batmadınız – spoiler -. Yine 99’un Ofis / Kendini bırakma üçlemesinin bir diğer güzel filmi Office Space filminde Peter da kabuğundan çıkarak hayatı buluyordu. Ya da üçlemenin üçüncü filmi olan Matrix’te Thomas Anderson kendini, beyaz tavşanı takip etme davetini kabul ederek, kabuğundan çıkıp kulübe giderek buluyordu.
Bu üçleme aslında dörleme de diyebiliriz. Bir de American Psycho var ama onun tonu çok daha karanlık. Orada Patrick Bateman diğer üçündeki ana kahramanlar gibi sarmaldan çıkmak için adım atmadığından (daha doğrusu narsist olduğundan atamadığından) ve sosyal hayatta takındığı maskesini kıramadığından, Jung’cu anlamdaki gölgesince ele geçirilip korkunç fantezilerde yok oluyordu (filmdeki cinayetlerin gerçek olmadığı ama Bateman’ın içinde boğulduğu fanteziler olduğu yönünde büyük bir ima var ki bence de öyle).
Bu kadar ağır konulara belki sonra başka yazıda gireriz ama 90’ların sonunda birden patlayan “çalışma – ev – tüketim hayatından, izolasyondan gına gelmesi” akımının devam edemedi. Önce ekonomik krizler ve sonrasında ama daha önemlisi internet – sosyal medya – porno ile uyuşturuldu gitti.