#EvdeKal günlerinde ilişkiler

Koronavirüsü nedeniyle bu kadar sıkıntı ve acı yaşanan bir dönemde, ilişkiler konusu en son sıralarda gelen bir problem. Örneğin bu süreçte sağlık ve eğer süreç uzarsa ekonomiye ve işlerimize ne olacak konuları daha ön planda.

Ama sitenin ana konularından biri ilişkiler ve son 2 – 3 haftadır bu konuda çok fazla soru geliyor. O nedenle bugün #EvdeKal döneminde ilişkiler konusunu ele alacağım. Başkalarıyla fiziksel etkileşiminiz minimumda iken halihazırda ilişkiniz ya da flörtleriniz varsa bunları nasıl devam ettireceksiniz? Eğer yalnızsanız bu dönemde birini nasıl bulacaksınız? Eğer karınızla / kız arkadaşınızla 27/7 eve tıkıldıysanız bu durumda ilişkiyi nasıl yürüyeceksiniz?

Yeni biriyle tanışma kısmı artık neredeyse tamamen Tinder gibi online dating uygulamalarına ya da sosyal medyadan yürümeye kalmış gibi. Normalde bu tür bir tanışmadan sonra bir süre mesajlaşmanızı ama cinsiyetsiz mektup arkadaşına dönüşmeden buluşma ayarlamanızı tavsiye ediyoruz. Bunun birkaç nedeni var :

(1) Pozitif cinsel çekimi bir yere kadar mesajla sağlayabilirsiniz ama işin “satışı kapama” kısmı buluşup kimya yaratmaktan geçiyor. bu buluşma ertelendikçe hem o kimya erteleniyor hem de o kimyayı yaratma şansınız azalıyor.

(2) Çünkü mesajla konuşa konuşa gizem kısmı ortadan kalkıyor ve daha kötüsü buluştuğunuzda konuşacak bir şeyiniz kalmıyor. Ama buluşunca kimya için konuşmanız gerektiğinden (erkekler gözleriyle, kadınlar kulaklarıyla aşık olur derler) işiniz zora giriyor.

(3) Eğer siz işi buluşmaya götürmede yavaş davranırsanız, buluşmaya hızlı giden bir adam çok kolay öne geçiyor ve “satışı kapatıyor”.

(4) Son olarak da uzun mesajlaşmalar sırasında henüz ilgi seviyesi tam olmayan bir kıza yanlış bir şey söyleme ihtimaliniz artıyor. “Satışı kapadıktan” sonra normalde pek sorun çıkarmayacak bir laf mesela bu aşamada işi bitirebiliyor.

Ama normal zamanlarda değiliz. Dışarı çıkıp buluşmak çok zor ve birçoğu için imkansız. Şu an yapabileceğiniz en iyi şey, biraz mesajlaştıktan sonra WhatsApp ve Skype gibi bir uygulamada sanal buluşmak. Bu konuda bir miktar tecrübeliyim zira genç ve bekarken uluslararası çalışıyordum ve gittiğim şehirlerde / ülkelerde gerçek hayatta buluşacağım kızları genellikle aşağıdaki gibi “ısıtıyordum”.

Bu buluşmaya, olabildiği kadar gerçek bir buluşma gibi davranın. Saatlerce mesajlaşacağınıza, günlük mesajlaşmayı toplam 20 dakikanın altında tutun ve bunun yerine 1 saat sanal buluşma ayarlayın. Gerçek hayatta hergün buluşamayacağınız gibi sanal buluşmayı da hergün yapmayın.

Sanal buluşmayı mümkünse bilgisayarda yapın ki elleriniz boş olsun. Ya da telefonunuzu bir yere sabitleyin. Bilgisayar yine de önemli zira bu tür sanal buluşmalarda genelde birbirinize video / haber linkleri vs. göndererek konuşursunuz. Örneğin kız size geçen yaz gittiği bir yeri tarif edecek ve siz de internetten bakarak muhabbet açacaksınız.

Sadece konuşmanıza da gerek yok. Beraber yemek yiyebilir ve bir şeyler içebilirsiniz. Dediğim gibi bu sanal görüşmeye buluşma gibi davranmayın. Pat diye plansız programsız “hadi gel muhabbet edelim” demeyin. Sanal görüşelim ve bir şeyler içelim deyin.

Bu buluşmada tüm standart buluşma kuralları geçerli. 70% kızı konuşturacaksınız, göz teması kuracaksınız, soğukkanlı-neşeli-esprili-cool olacaksınız, esprilerinize gülmesinden ve size sorular sormasından ilgi seviyesini ölçeceksiniz, 1.5 – 2 saat konuştuktan sonra o gün kızı mesajlamayacaksınız, kız mesaj atarsa sıcak davranacaksınız ama aynı gün bir sonraki sanal buluşmayı ayarlamayacaksınız, kıza 18 – 24 saat sonra mesaj atacaksınız, her 3 mesajlaşmadan 2sini o başlatacak, günlük toplam mesajlaşma 15 dakikayı geçmeyecek, vs.

Kız arkadaşınız olmayan bu kızla her gün sanal görüşme yapmayacaksınız. Haftada 1 bilemedin en fazla 2 yeter.  İmkanınız olduğu anda gerçekten buluşun, sanalda kalmayın AMA bu kızla konuşmanız görüntülü görüşmede akmıyorsa, gerçek buluşmada akması da çok zor. O nedenle sanal buluşmalardan ikiniz de zevk almıyorsanız, kızla buluşmaya vakit harcamayın.

Sadece kızlarla sanal görüşme yapmayın. Arkadaşlarınızla, iş arkadaşlarınızla, ailenizle (eğer ayrı evlerdeyseniz) de sanal görüşün. Sosyal hayatınızı sanalda da olsa ihmal etmeyin. Tek konuştuğunuz kişi kız (veya kızlar) olmasın.

Bu dönemde ilişki yürütmek, uzak mesafe ilişkisi yürütmeye çok benziyor. Uzun süre ayrı kalsanız da kızla sonra evinizde buluşabiliyorsunuz. Ama bu herkes için mümkün değil. Bazılarınız veya bazılarınızın sevgilileri memlekete dönmüş olabilir, bazılarınız aile yanındasınız eve sevgili alamazsınız, vs.

Bu durumda günde toplam 10 – 15 dakika mesajlaşmak yeterli hatta fazla bile. Onun harici sanalda yüz yüze buluşun. 2 günde 1 – 2 saat yeterli. Ve nasıl olsa kız arkadaşınız diye her sanal buluşmanız öylesine olmasın (ama her sanal konuşmaya da resmi buluşma gibi davranmama lüksünüz var tabii).

İkinizin de evde olması, hiçbir şey yapmıyorsunuz ve her zaman buluşabilirsiniz anlamına gelmiyor. Özellikle siz meşgul birisiniz ya da öyle olmalısınız. Şu an bol vaktiniz varsa bunu değerlendirecek bir aktivite bulun. Ben mesela işim çok azaldığı için yıllardır süründürdüğüm İlişki Sihirbazı Çevirisini 2 haftada yaptım, 2 ay önce başlattığım ama virüs yüzünden yalan olan yeni işimi sanalda yapma ile uğraşıyorum, vs. 3 haftadır Netflixte sadece 2 tane dizi bölümü izledim.

Siz de bu zamanı ne zamandır beklettiğiniz şeyleri yapmak için (örneğin İngilizce öğrenmek, işinizde yükselmek için çalışmak, sanal bir iş başlatmak, vs.) kullanın. Meşguliyet bulun. Eğer kız sizi meşgul biri olarak biliyorsa sürekli konuşamayacağınızı bilir.

Kız yeniyse de, ilişkiyse de aşırı mesajlaşmaktan kaçının. Yüz yüze görüşün. Ama hiç mesajlaşmamak da zor. Dengeyi bulun. Eğer tabak çeviriyorsanız, yukarıdaki aynı kurallar geçerli.

Peki yalnızsanız ne yapacaksınız? Nasıl kız bulacaksınız? Öncelikle eğer buluşamayacaksanız, yeni bir kız bulmak yerine kendinize odaklanın daha iyi. Ama eğer illa biriyle mesajlaşıp konuşmak istiyorsanız, online dating tek seçenek gibi.

Fazla talepkar sevgili

Bu dönemde bana en çok sorulan şey ise fazlaca mesajlaşma ve görüşme talep eden sevgili. Bu konuda yapacağınız şey basit. Yukarıdaki gibi davranacaksınız. Eğer kız arkadaşınız hır çıkarıyorsa, sürekli mesajlaşmak istiyorsa, sizin sanki evde boş boş oturan bir çulsuzmuşsunuz gibi sürekli ona zaman ayırmanızı talep ediyorsa, korkarım yanlış kızla berabersiniz ve zor durumda gerçek yüzünü görüyorsunuz.

Normal bir hatun günde 3 saat konuşacağız, sürekli mesajlaşacağız, vs. gibi dırdırlar yapmaz. Hergün yüz yüze görüşelim diye bastırmaz.

Ama maalesef arkadaşlar bundan daha kötüsü, kız arkadaşından fazlaca ilgi talep eden erkekler. Bu şekilde çok yardım talebi aldım. Adam kız gibi sürekli mesajlaşma veya ilgi talep ediyor. Bu adamlar talepkar kızlar gibi kendini yetersiz hisseden, onay ihtiyacını sevgiliden karşılamak zorunda olan karın ağrısı adamlar. Kendilerine tavsiyem titreyip erkek adam olmaları ve kız yanlış erkekle beraber olduğunu anladıktan sonra buralara gelip ağlamamaları.

Bir de aynı eve tıkılmış çiftler var tabii. Sevgilisi ya da eşiyle normalde geçirmediği kadar zaman geçiren, evde çocuk gürültüsü içinde sanal olarak işini yapmaya çalışanlar. Size tavsiyem mesai saatlerinde çalışın ve bu saatlerde rahatsız edilmemeyi (kibarca) talep edin. Eğer hatun da aynı durumdaysa, çocuklarla ilgilenmeyi paylaşmanız gerekecek ama onun harici sınırlarınızı çizin. Mümkünse “çalışma odanıza” çekilin. Ama sevgilinizle / eşinizle arada “buluşun”. Yani çocuk varsa onlar saat ayarlayıp beraber film izleyin, seks yapın (şanslı herifler), bir şeyler için, oyun oynayın. Sanal değil de fiziksel ve kutudan çıkan oyunlar daha makbul.

Not : Eğer yaşlı insanlarla yaşıyorsanız, imkanınız varsa bile gidip dışarda bir kızla buluşmayın. Virüs kapıp eve getirebileceğinizi ve o insanları riske atabileceğinizi unutmayın. Buluşma imkanı olmayanlar gibi davranın ve sanal görüşme ile devam edin.

 

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

 

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları
(E-Kitap PDF/EPUB)

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

“Güzel kadınlarla başarının kaynağı, sizin kendi derinliklerinizde gizli. Doğuştan gelen ve doğal “ilkel erkek” beyninizde ama kalın sosyal koşullanma tabakalarının altında gömülü. Tam şu anda bile, kadınları baştan çıkaracak doğru anlayışa sahipsiniz. Ama, bu anlayışın yanlış ve kötü bir şey olduğuna inandırılmış durumdasınız.

Ben sizin yıllardır gömülü halde bekleyen bu önemli yanınızı uyandırırken, sadece güzel kadınları etkilemekle kalmayacaksınız. Onlarla her seviyede başarılı olacaksınız. Her seviyeden bahsediyorum – tek gecelik ilişki, buluşma, ilişki ya da evlilik.

Erkek doğanızı uyandırmanın en önemli etkilerinden biri, kadınların size karşı koyması zor bir çekim hissetmeleri olacak. Ve bir kadın sizin için karşı konulmaz bir çekim duyduğunda, başka hiçbir şey konusunda endişelenmeniz gerekmeyecek. Kadın size doğru şekilde davranacak. Ve bir kadın eğer size karşı çekim duymuyor ise, yapabileceğiniz hiçbir şey işe yaramayacak – kadın size bok gibi davranacak.

Bu kitabın ilerleyen bölümlerinde, bir kadına gerçekten yürümek, onun emailini ya da telefon numarasını almak ya da onu buluşmaya çağırmak için yapmanız gereken şeyleri göstereceğim. Size tüm bunları öğreteceğim. Ama size karşı gerçekten dürüst olmam gerekirse, bu tür şeyler işin kolay kısmı. Ve eğer siz kadında karşı koyması zor bir arzunun nasıl yaratılacağını anlamazsanız, bunların pek bir anlamı yok.

Doğal erkek benliğinizin ne olduğunu gerçekten BİLMEDEN ve HİSSETMEDEN sadece teknik ve taktik öğrenirseniz, telefon numarasını aldıktan ya da buluştuktan hemen sonra dirençle, engellerle ve kadınların size saygısızca davranması ile karşılaşacaksınız.

Bu kitap boyunca, MASKÜLENİTENİN ve kadınların istediği erkeğin simgesi olan erkeğe, “ERKEK ADAM” diyeceğim.

Bu kitabın tüm amacı, “ERKEK ADAM” olmanız için size yardımcı olmak.”

Michael W

Erkek Adam sitesinin kurulma sürecine giden yolun başındaki “İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları” kitabını, yoğun istek üzerine çevirdik

Bu kitap beni uykudan uyandırdı. O günden sonra bu kitabı verdiğim birçok erkek de fişten çekildi. 2017 yılında Hank Moody’ye kitabı verip de onun fişten çekilme sürecini izlediğimde, Hank ile bu bilginin daha da yayılması gerektiğine karar verdik ve Erkek Adam sitesini bu kitabın önemli bölümlerinden biri olan “En büyük hata : O çok özel kadının peşinde koşup durmak” yazısı ile başlattık.

Kitap kadınlardan çok, feminen öncelikli beyin yıkamanın derinlere gömdüğü Erkek Adam (The Man) benliğinizi açığa çıkarma yolculuğunu anlatıyor.  Sadece kadınlarla değil, her alanda sağlam temellere sahip başarı için bu maskülen benliği serbest bırakmanın yok haritasını çiziyor.

Kitap biraz eski. Emailden, chat roomlardan bahsediyor. Kırmızı Hap yokken yazılan bir kitabın 100% kırmızı haplı olmasını da beklemeyin.  Buna rağmen 15 yıldır ara ara açar okurum. Bildiğim kadarıyla Hank’de aynı şekilde ara ara okuyor. Yani bu öyle bir kere okunan bir kitap değil bu. Ara ara okuyacaksınız. Defalarca okuyacaksın.

15 yıl önce bende yarattığı etkiyi sizde de yaratması dileğiyle. Şiddetle tavsiye ederim.

Kitabı edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabı Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.

(Shopier ve Payhip çok kullanılan birer ödeme sistemi. Kredi kartı bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabın İçindekiler Bölümü ve İlk Sayfaları (Örnek) için tıklayınız (pdf).

Anahtar Kelimeler: Erkekler için flört etme sanatı, Maskülenite, Erkek Adam, Erkeklik, Kadınlar Ne İster, Kadın Erkek İlişkileri, Kız Arkadaş, Kişisel Gelişim, İlişkiler, İlişki Tavsiyesi, İlişki Koçu, Baştan Çıkarma, Sevgili, Uzun Süreli İlişki, Duygusal Güç

Saha Raporu: Antalya Maceraları

Merhaba arkadaşlar, 10 seneyi aşkın bir süredir Daygame yapıyorum. Türkiye’de bu alanda en eski bir kaç kişiden biriyim. Daha önce erkekadam sitesinde birkaç eski oyun raporumu yayınlamıştım. İyi-kötü bazı tepkiler aldım. İnternetin birçok alanda kolayca bilgi çöplüğü haline gelebildiği bu şartlarda kadın-erkek ilişkileri alanında erkekadam sitesini adeta çölde bir bilgelik vahası olarak görüyorum.

Keşke benim zamanımda bu tarz bilgilere erişim bu kadar kolay olsaydı. Ancak o zamanlar youtube bile yeni çıkıyordu öyle düşünün 🙂

Öncelikle benim  “ben bunu dedim, sonra kız böyle cevap verdi” tarzında rapor yazmamamın nedeni bu rapor tarzının öyle görünse bile asla öğretici olmamasıdır. Ve kişilerin başkasının cümlelerini alarak, kendilerinin ağzında emanet gibi duracak cümleleri söylerken farkında olmadan oyunlarını bozmaları ve kendilerine zarar vermeleridir. Bunun yerine bu raporumda daha önemli olan şey olan daygame stratejileri ve güçlü bir içsel oyunla neler yapılabileceğinden bahsedeceğim.

Kural 1: Daygame için yaşam tarzınızı geliştirin

3 senedir motosiklete biniyorum. Ve 2019 yazı ilk uzun yol deneyimimi yaşayacaktım. Rotam İstanbul-Ankara-Gaziantep-Antalya ve tekrardan İstanbul’a dönüş olarak 3000 km yi kapsıyordu. Evet bu gezideki amaçlarımdan biri de böylesine büyük bir gezinin heyecanının yanında son durağım olan Antalya’da beni misafir edecek olan arkadaşımla buluşup elimden geldiğince yerli-yabancı kızları tavlamaya çalışmaktı.

“Kız tavlama odaklı tatile çıkma” fikrinin bir erkeği kendine oldukça zarar verici bir zihin yapısına sokacağını biliyordum. Dolayısıyla bunu kafamda maceralı gezinin hoş bir parçası kıvamında tuttum.

Zaman zaman daygame yapan genç insanlara bakıyorum ve gözlemlediğim şey şu oluyor. Hayatlarında doğru dürüst hiçbir şey yokken daygame yapmayı hayatlarının odağına o kadar fazla koyuyorlar ki, kendileri fark etmeseler de stratejilerini başarısız olmak üzerine kuruyorlar. Yani gerçekten hayatlarında kadınlar dışında heyecan duydukları bir şey yok. Bu da kızlarla olan paylaşımlarını kuru hale getiren, ister istemez odağa kızları çok fazla koymakla sonuçlanan bir duruma yol açıyor. Tamam motosiklet alıp tura çıkın demiyorum ama. Kızlarla tanışma olayını bu şekilde “işin sadece bir parçası” haline getirmeniz şart.

Kural 2: İçsel oyununuzu güçlendirin

Zamanla beni kızlarla daha başarılı yapanın uyguladığım sözümona teknikler değil de, daha çok içsel oyunumla olaylara nasıl yaklaştığım olduğunu fark ettim.

Set açan insanlarda gözlemlediğim şey sıklıkla şu oluyor: ya şuursuzca bir kızdan diğer kıza gidip hiçbir şey öğrenmezler ya da o kadar ince ayrıntılarda kendilerini boğarlar ki paralize olurlar. İçsel bir uygulama planım olmadan birbiri ardına kızlara yaklaşmadım ama ayrıntılarda kendimi boğduğum çok oldu.

Daygame becerisi de insan karakteri gibi zamanla gelişip, olgunlaşır!

İçsel oyunu şöyle açıklayayım. Mesela farklı kişilerin başına aynı olay gelince, herkes bu olayı kendi bakış açılarına göre yorumlar. İçsel oyun zor gibi görünen bilmecelerde kişiyi çıkmazlardan kurtaran mantıklı akıl yürütme sistemidir. Daygame içsel oyunu üzerinde düşünmemiş biri için deli saçması, insanı mahvedecek bir şey olabilirken, diğer bir kişi aklında taşları o kadar yerine oturtmuştur ki umut kırıcı durumlar da bile aslında oyunun gayet açık bir bölümünü oynuyordur.

Mesela bir kişi kızla tanışma denemeleri yapar, ancak son derece gergindir ve saçma şeylerden bahseder. Bu kişi “çok gerginim ve saçmalıyorum” diyerek bırakır ancak daygame konusunda içsel oyunu kuvvetli biri o gergin hissedilerek kızla konuşma anının bu işin bir yukarıya çıkan bir basamağı olduğunu bilir.

Bir kişi daygamede kendi tarzını sentezlerse en iyi şekilde başarılı olabilir, başkasının oyun modelini devşirerek değil!

Bir örnek vermem gerekirse, ben yıllar içinde geliştirmiş olduğum kendi sistemime rahatlık oyunu diyorum. Çünkü kızlarla tanışırken ne kadar rahat olursam başarımın o kadar arttığı fark ettim. Rahat hissetmiyorken, en güzel cümleleri söylesem de neredeyse hiçbir işe yaramıyordu ancak son derece rahat olduğumda vasat, bir anlama gelmeyen cümleler kursam dahi karşımdaki kız ilgiyle beni dinliyordu.

İçsel oyunundan kastım bunun gibi, panik anlarda bile sizi taşıyacak güçlü bir bilinç oluşturmaktır. O panik psikolojisinin sizi yenmesinden önce akıllıca bir şekilde sizin onu yenmenizdir. Kızlarla tanışırken kendi tarzınız için yarattığınız bir kullanım kılavuzunuz diyebilirim.

Kural 3: Kafanızdaki olumsuz sese galip gelmedikçe başarılı olamayacaksınız

Son durağım olan Antalya’ya sonunda varmıştım ve yaklaşık 5 günlük tatilime başladım. Yabancılar Antalya merkeze öğle saatlerinde geliyorlardı ve genelde klimalı olduğu için avmlerde oluyorlardı. Akşama doğru ise ortada hiç yabancı turist kalmıyordu.  İlk başta İstanbul’da görmeye alışık olmadığım kadar İskandinav güzellerini görüp oyun stratejimden uzaklaşıp canı ihtiyari “hadi lan ben bunlarla ne konuşacağım şimdi” diye düşündüğümü itiraf edeyim 🙂

Kızlar gerçekten farklı beden ve boylarda dünyanın 7.harikaları gibiydiler. Ancak ilk denemelerimden sonra bu düşüncemin kötü bir illüzyondan ibaret bir ön yargı olduğunu fark ettim. Çünkü konuştuğumda beni Türk kızlarından daha ilgili şekilde dinliyorlardı. Ve tek yapmam gereken bu olumsuz düşüncelerle kendi kendimi sabote etmemekti.

İlk birkaç gün sadece yerli yabancı kızlarla kahve içme ve numara almakla geçti. Yani istediğim sonuç henüz gelmemişti. 3.gün şansım yaver gitmeye başladı.

Şans hazırlıklı yakalanılan fırsata denir.

Önceki gün avm de tanıştığım, oradaki bir otelde çalışan 1,60 boylarında müthiş tatlı bir rusla kahve içmeye gidecektim. Ama önce 2 saat kadar vaktim vardı. “Sonunda güzel bir kız tutturabildim” demiştim kendi kendime. Bu kıza şaka yollu, “İstanbul’a dönerken seni de arkama atıp götüreyim” dediğimde, “olabilir!” dediğinde şaşırmıştım. Bizim Türk kızları zar zor binmeye cesaret edebiliyorken, İstanbul’a kadar motosikletle gitmek fikri bu kızı korkutmamıştı bile 🙂

Bu sırada caddede yavaş adımlarla yürüyen 1,80 boylarında ince yapılı, alımlı bir turist gördüm. Doğal bir şekilde ona yaklaşıp az önce gördüğümü ve selam vermek istediğimi söyledim.

Birkaç paragraf önce rahatlık demiştim, hatırladınız mı ? Burada gene setin başarılı olabilmesinin benim oyun tarzım açısından en önemli noktası fazlasıyla rahat olabilmemdi. Açılış cümlesi olarak başka saçma bir şey de söylenebilir. O yüzden ben şunu dedim o bana bunu dedi demek tamamen sizin zamanınızı çalmak olur. Bu tanışma aşamasında 2 kriter önemli:

  1. Olabildiğince rahat olmanız .(Gevşek değil, olgun bir rahatlık)
  2. Ağzınızdan çıkan cümlelerin sadece size ait olması, söylerken sırıtmaması. (Yani ağzınızdan çıkanlara kendiniz inanmanız)

İnsanlar maalesef burada ezberle gidiyorlar ve ağızlarından çıkanlar kendi cümleleri olmadığı gibi bu söylediklerine içten bir şekilde inanmıyorlar. Dolayısıyla bu karşılarındaki kızlara yapay bir şekilde yansıyor. Robotlaşıyorlar ve kendi tarzlarının gelişimini engelliyorlar.

Bu anda zaten üzerimde güzel bir kızla buluşmaya gidecek olmanın rahatlığı vardı (alternatiflerimin olması elimi kuvvetli yaptı) ve kendimi iyi de hissettiğim için enerjim bu kıza geçmişti. Sonrasın önce ayaküstü konuşup, sonra az ilerideki banka oturduk, en sonda açık bahçesi olan bir kafede bitki çayı içtik. Bu kızın bana gayet ilgili olduğunu ve olumlu bir sonuca gideceğini 3 işaretten anladım:

  1. Ben konuşunca dikkatle dinliyordu
  2. Ona dokunduğumda garipsemiyordu
  3. Onun üzerinde bir miktar dominant enerji kurabilmiştim

Bir şeyi rahat bir tavırda söylerseniz mantıksız bile olsa genelde kimse “ne diyorsun sen?” demez. Aksine dediğiniz şey saçma bile olsa insanlar size katılma eğiliminde olurlar!

Çayı içtikten sonra bir arkadaşımla buluşmam gerektiğini söyleyerek kızın yanından ayrıldım. Diğer buluşacağım kızın yanına gittim, kızı motosikletle aldım, arkama oturttum. Saçları akşamüzeri yaz rüzgarında dalgalanırken motosiklette seyahat etmenin verdiği o özgürlük hissini tatlı çığlıklar atarak kutluyordu.

Sonrasında bir yerlerde çay içtik, bir kere yanağından öptüm, müthiş bir güzellikti. Gezime çıkmadan önce “motosiklette arkama şöyle bir slav güzelini oturtup beraber selfie yapmak istiyorum” demiştim. Beraber poz verip güzel bir selfie yaptık. Şimdilik bu hedefimi gerçekleştirdiğim için mutluydum. Sonrasında bu kız otelde çok yoğun çalıştığı ve haftada sadece 1 kere izinli olduğu için görüşme şansımız olmadı.

Ertesi gün bana daha ilgili olan uzun boylu olan kızı motosikletle gidip alacaktım. Telefonuma kaldığı yerin konumunu atmıştı. Hedefteki yere vardım, kontağı kapattım ve onu beklemeye başladım. Bir de ne göreyim? Kız mini etekle gelmişti. İçimden geçen ilk şey “acaba onu bu kılıkla motosiklete nasıl bindireceğim?” olmuştu!

Ben: Seni bu halde nasıl arkama alacağım !! 🙂 🙂 İstersen yana şekilde otur! Kız: Merak etme, ben sana yapışarak otururum.

Kız gerçekten de tam olarak bana yapıştığı için çevreye şov anlamında biraz cömert olsa da gene de pek abartmadan sahile ulaşabilmiştik.

Kural 4: Lojistiği iyi ayarlayın

Arasında biraz çekim olan her çift için karanlık, yaz kumsalında içilecek bir kaç biradan sonra gidilecek neredeyse tek bir yön vardır. Her neyse, sahilde kumların üzerinde otururken kızın hikayesini iyice dinleme şansım olmuştu. Rusya’dan taşınıp Antalya’ya yerleşmek istiyordu. Ve telefonuna bir tane çöpçatan uygulaması kurduğundan bahsetti. Merak ettiğim için elinden telefonu alıp gelen mesajları biraz karıştırdım. Ve şoka uğradım.  Öyle ki herhalde ekranı aşağı doğru kaydırdığımda o an bana ekran sonsuza kadar kayacakmış gibi geldi 🙂 Bana bir erkek olarak doğduğumdan beri gelen tüm mesajların toplamı kadar mesaj şuan kızın uygulamasının ekranında olmalıydı 🙂

Bu arada bu kızla buluşmadan önce 2 gündür yanında kaldığım arkadaşımın akrabaları gelmişti, bu yüzden her zaman takıldığım yere yakın merkezi ama kalite olarak kötü bir otelde kalmaya başlamıştım. İlk başta yerleştiğim odayı hafif boya kokusu olduğu için değiştirmiştim, sanırım diğer odaya pek de müşteri almıyorlardı çünkü yatak başlığı, wc aynası gibi şeyler kopmuş idareten tutturulmuştu, karşı odaya bakan camda perde yoktu. Otelin sahibi internetten baktığım fiyattan çok daha uyguna verdiği için ses çıkarmamıştım, ne de olsa sadece yatmak için kullanıyordum burayı. Ancak sabah otelden çıkarken gördüğüm manzara beni düşündürmüştü. Kapıyı açtığımda katımda birçok zencinin olduğunu, muhabbet edip, telefonla falan konuştuklarını gördüm. Orada çalışan saatçi zenci arkadaşlar bitişiğimdeki odayı tutmuşlardı. Odanın sefaletini geçtim, bir bu eksikti diye düşündüm 🙂

Kural 5: Kızı or…pu gibi hissettirmeyin!

Kafam biraz açıldığında kızla kumsaldan otele doğru yola çıkmıştık artık. Burada ev/otel öncesi unutmamanız gereken şey kızla ne kadar yakınlaşırsanız ve eve gidince ikiniz ne yapacağınızı biliyor olsanız da, bunu açık açık dile getirmemenizdir. Çünkü en istekli kız bile kendini kolayca or…pu gibi hissedebilir, özellikle götüreceğiniz yer bir otelse. Son dakika sürprizinden kaynaklı lojistiği o kadar iyi ayarlayamamamdan dolayı otele doğru giderken “inşallah otelin ortamı şuan sakindir ve zenciler ortalığı şenlendirmemiştir” diye düşünüyordum. Benim için problem değil ama kız bu durumdan çekinebilirdi.

Gece 12 gibi otelin önündeydik, ortalıkta kimse yoktu. Sadece otelin girişinde “lan kız için de para ister bu şimdi” diyeceğim otelin sahibi dayı ile karşılaştım. Parayı ödeyip odaya çıktık. Mutlu son oldu. Ancak kız gece sonuna doğru arıza yaptı. Ben de bu esnada kıza uyuz olduğum için kızla yatıp uyumayı reddettim. Taksi parasını verip gönderecektim ama sonra nedense kendim bırakmak istedim. Hayatımın hatalarından birini yaptım. Motosiklete bindiğim o ana kadar sarhoş olduğumu anlamamıştım bile (içki içmek kötü bir şeydir!). Yaşadığım en adrenalinli anlardan biri de gene mini etekli kızı arkama almış halde taksiciye adres sorarken, polis otosunun yanımda durması ve iki polisin tam gözümün içine bakıyor oluşlarıydı. Eğer bana tek kelime ettirselerdi bir şey üflemeye gerek kalmadan etrafa 100 promil saçılıyor olurdum zaten 🙂 Ama kasktan dolayı sadece gözüm göründüğü için böyle bir durumda olduğumu anlamamışlardı. Neyse kızı bıraktım ve otele geri dönüp uyudum. Ertesi gün dışarı çıkmak için lobiye indiğimde, otelin sahibi dayıyla aramızda şöyle bir diyalog geçti ! :

Ben-Günaydın

Dayı-Günaydın

Ben-Dün kafa fenaydı, öyle motor kullandım bir de. Allahtan bir şey olmadı.

Dayı-Evet ben sana söyleyecektim aslında taksi çağıralım diye ama. Gece getirdiğin kız o paralı mıydı ? (or…pu muydu demek istiyor)

Ben-Yok ya normal kızdı.

Dayı-Valla mı helal olsun sana, nereden buldun?

Ben-Burada yolda tanıştım.

Dayı-Yapma ya ! Valla helal olsun, uzun zamandır ilk defa görüyorum böyle.

Otel sahibinden tebriklerini de aldıktan sonra herhalde artık otele bir heykelimi dikerler diye düşündüm 🙂 Dışarı çıkıp kendimi sıcak caddeye bıraktım.

Sonrasında kızdan mesaj geldi.

Kız-Özür dilemeyecek misin ?

Ben-Özür dilerim, ama bir daha görüşmek istemiyorum.

Kural 6: Reddetme sırası size geldiğinde bunu yapın (Alternatifleriniz olsun)

Ne olursa olsun kız bana kendimi kötü hissettirmişti ve onunla bir daha görüşmek istemedim. O kızı reddettikten tam 1 saat sonra HARİKA bir şey oldu. Olağanüstü bir güzelliği sahip ve uzun süreli kız arkadaşım olacak bir kızla tanıştım. Merkeze çok yakın otelimden çıkıp caddede arkadaşımın gelmesini ve bu gecenin kritiğini yapmak üzere beklediğim sırada caddede yürüyen öyle bir güzellik gördüm ki. Karşıdan gelen o fiziğin güzelliği  parıldaması gitgide artan ve çevresini önemsizleştiren bir şeyi andırıyordu. Önce beni geçmesini bekledim ve bir kaç saniye sonra yanındaydım bile.

Bu sefer zaten yeni mutlu son yaşamamın verdiği fazladan bir rahatlık vardı üzerimde. Bu rahatlıkla tecrübemi birleştirince ortaya harika bir etkileşim çıktı. Kız sabahleyin gezi teknesiyle o bölgeye gelmiş ve ben tanıştığımda gene tekneye dönmek üzere yürüyordu. Muhabbetimiz sırasında kız bana sabahtan beri onunla tanışmaya çalışan 8.erkek olduğumu söyledi bana 🙂  Ve sonradan öğreneceğime göre bu sayı benden sonra artmıştı da 🙂

Burada normalde yapmayacağım bir şey yaptım. Kızla vedalaşmak üzere ona sarıldığımda, kızda bana karşı biraz itaatkar, uyumlu bir hava sezdim. Birazcık risk olarak ama hiçbir şeyin olmayacağından emin şekilde sarılmamın hemen ardından kızı yanaklarından öptüm. Şok içinde kalmıştı ama bir yandan da bunun nasıl olduğuna anlamamış bir şekilde gülüyordu 🙂

Kız teknesine binmek üzere yanımdan ayrıldığında arkasından bakışlarımı biran olsun kaçırmadan onu izliyordum. Çünkü bu olağanüstü güzelliğin hiç bir saniyesini kaçırmamak istemiştim.

20 saniye sonra yanıma bir şeyler için bağış toplayan 20’li yaşlarda bir genç yaklaştı. “abi çok için yanmış bakıyorsun ama yardım etmek ister misin ?”

Çocuğun muhtemelen salladığını biliyordum ama öyle iyi hissediyordum ki ona 5 lira verip oradan ayrıldım.

Ertesi gün büyük eve dönüş yolculuğum başlamıştı Antalya’dan İstanbul’a 690 kmlik amansız, biraz acımasız bir yolculuğu başlayacaktım. Sağ sağlim evime döndüğümde gezimde en çok etkilendiğim bu kızdan güzel bir mesaj aldım:

Kısaca: “sonunda evinde olduğunu ve internetine kavuştuğunu. Olağanüstü bir enerjim olduğunu. Gözlerimden akıl ve hayat enerjisi fışkırdığını söylüyordu. Ancak başka çok güzel bir kızla fotoğrafımı gördüğünü (motosiklette selfie yaptığım diğer kız), bir kız arkadaşım varsa neden onunla tanıştığımı ? soruyordu.”

Ben de o kızın sadece arkadaşım olduğunu söyleyerek, bir kaç hafta muhabbetimizin olgunlaşmasını bekledikten sonra onu yanıma İstanbul’a çağırdım. Memnuniyetle kabul etti. Maceranın gerisi başka bir rapora…

Yazar hakkında:
“Secret” kendini daygame ve kadınlarla ilişkiler konusunda kişisel gelişime adamış bir kişidir. www.centilmenkulubu.com sitesinin sahibi ve kendine bu konuda bir misyon edinerek tüm tecrübeleri ışığında yazdığı iki kitabını da bu site üzerinden okuyuculara sunmaktadır.

 

Saha Raporu ve İncelemesi (İnfield Video)

Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Yeni bir Pick-Up (Pua) İnfield videosu ile karşınızdayım. Mart aylarının başında İstanbul’da kanat arkadaşım (Puya) ile birlikte yolda gördüğümüz iki kızı durdurup eğlenceli bir sohbet başlatıp (set açmak) sonrasında hedefimdeki hatunla aramdaki fiziksel yakınlığı artırmam ile alakalı olayın video kaydını sizlere sunuyorum. Video da sadece hatunlar ile aramızda olanları izlemeyeceksiniz yanı sıra o an kullandığımız her türlü beden dilinden tutunda konuştuğumuz konuları dinleyip mantığını öğreneceksiniz.

Bu video ile inanıyorum ki ”bu iş Avrupa da kolay, bizim ülkede ki hatunlar kezban” vs gibi kısıtlı inançlarımızı beraber yıkmış olacağız. Önemli olan iletişimde altyapıyı kurabilmek sonrasında Özgüven ve Cesareti birleştirerek yeni tanıştığımız Hatunlar ile ”Flört” (ki bu kelime bende kusma istediğimi uyandırır) dönemi yaşamadan istediğimiz yakınlığı herhangi bir yerde ve anda kurmamızı sağlayabiliriz. Biliyorum bu video yayınlandığı günlerde dünyayı saran bir salgın hastalık  (COVID-19) ile karşı karşıyayız ve yeni insanlarla tanışmaya fırsatımız yok ve olsa dahi (alışveriş yaparken vs) dikkatli olmamız gerektiğini unutmayalım. İyi seyirler ve iyi oyunlar.

 

 

Buluşma Lojistiği

Ekşi Sözlük’te bambimbom rumuzlu yazar erkekadam sitesi ile girdiği entaride şunu yazmış:

değinilen diğer bir ana konu da sen hak edilecek bir olmalısın. diyor ki sen uğraşma kadınlar için. çalış ve kendisi için uğraşılacak bir erkek ol. hatta şöyle bir cümle kalmış aklımda sen kadınla sevgili olma derdinde değilsin. kadın uğraşsın, sen de bu kadın uğraşıyor bakalım ne olacak. buna benzer bir ifade.sanırım en katılmadığım öğüt buydu. tek olayı ilişki olan bir kadın belki bu zahmete paşamız için katlanır ama kendi hayatı olan bir kadının bu topa gireceğini hiç sanmıyorum. tam tersini savunmuyorum. kadının peşinden koş değil demek istediğim. sadece insan ilişkileri karşılıklı.

Yazar kadın olabilir ama erkekler de bu olayı bu şekilde anlıyorlar. Sanırım Nasıl Kız Arkadaş Bulabilirim? yazısı gibi yazılardan bahsediyor.

kadın uğraşsın, sen de bu kadın uğraşıyor bakalım ne olacak. buna benzer bir ifade

Bakın bir öğüdü parça parça almayın, tamamen yanlış anlarsınız. Bırakın ilişki isteği ve bunun için çaba kadından gelsin demek, siz bir şey yapmayın demek değildir. Bunu böyle anlayanlar var. “Ben ERKEKİM, kadın ilişki için uğraşacak ben de ayaklarım masada duvardaki dart tahtasına dart atacağım” diye havaya girenler var.

Erkek olarak sizin işiniz çok. Sizin işiniz, kadınların “aşk hikayesi” olarak gördükleri ve kendiğinden geliştiğini sandıkları sürecin planlamasını ve lojistiğini ayarlamak. Daha somut bir şekilde siz sürekli buluşmaları ayarlıyorsunuz, o buluşmaların eğlenceli ve romantik geçmesi için alt yapıyı sağlıyorsunuz ve o buluşmaların fiziksele gitmesi için gerekli yönlendirmeleri yapıyorsunuz. Ve burası önemli, bunu sadece ilişki öncesinde değil ilişki süresince de yapıyorsunuz. Bunun yükü ve sorumluluğu size ait. İlişkinin rutine gitmemesi için sıklıkla yapmanız gereken başbaşa ve rutin dışı şeyleri ayarlamak sizin işiniz.

Maskülen ile feminenin iş bölümüdür bu. Siz erkek olarak olayı hem hikaye (beraber geçirdiğiniz zamanın / tarihçeniz), hem fiziksel olarak ileri taşıyan güçsünüz. İlk yürümeden, ilk buluşmanın ayarlanmasına, oradan ilk öpüşmeden ilk sekse tüm süreci siz ileri götüreceksiniz. Ondan sonraki buluşmalar, ilişkinin içerisinde ilişkinin “eve geldik, koltukta TV izledik, seks yaptık ve sonra zıbardık yattık” rutinine düşmemesi için yapılacak şeyler sizin işiniz. Maskülen budur, bariyerleri aşmak, kaleleri fethetmek, o kalenin savunmasını inşaa etmek, hikayeyi yönetmek, gemiye kaptanlık etmek, vs …

Siz bir kere bunların iş olduğunu ve bunun erkek olanın sorumluluğu olduğunu anlarsanız, feminenin işini kadına bırakırsınız. Bağ kurmak, bağlanmak, ilişkiye evrilmek ve hatta ordan evlilik ve çocuk tamamen kadının, feminen olanın işi. Şimdi bu işi kadına bırakın diyoruz ve yukarıdaki maskülen sorumluluğu bilmeyen kişiler bunu “siz bir şey yapmayın o uğraşsın” diye anlıyorlar.

sadece insan ilişkileri karşılıklı.

Evet, bence de. Ama iş bölümü var. İlişkiyi itelemek feminenin işi. İlişkinin oluşacağı ortamları (=buluşma) yaratmak ve ilişkinin en önemli tutkallarından biri olan seksi itelemek de maskülenin işi.

AMA bu demektir ki, filmlerde gördüğünüzün aksine, başlangıçta ilk aramaları siz yapsanız da, 50 – 50% aramayacaksınız. Aramaların çoğunu kızın başlatmasına izin vereceksiniz. Siz aramalardan buluşma çıkaracaksınız. Kadınların, “erkek peşimden koşmalı” ya da popüler kültürün “erkek kadının peşinde koşar” laflarını boş vereceksiniz. Kadınlar hayatları boyunca bir kadınla birlikte olmadığından, neye duygusal tepki verdiklerini pek anlayamazlar. Zaten ne demiştik, kadınlardan ilişki tavsiyesi almayacaksınız.

Buluşma Lojistiği

“Bir buluşmanın ya da buluşmaların başarılı bir şekilde sonuçlanmasının 60-70%i lojistiğin başarılı bir şekilde ayarlanmasıdır.”

Bu ay yaptığım görüşmelerin çoğunda arayanlarla buluşmalarını değerlendirdik ve en çok dile getirdiğim şey bu oldu. Bu konuda daha ayrıntılı yazacağım ama sanırım çoğunuz buluşmalara laylaylom gidiyor.

Ne bu buluşmanın yeri – günü – saati tam planlanıyor, ne buluşmada iki çift laf etmekten öpüşmeye nasıl gidileceğine dikkat ediliyor ne de öpüştükten sonra başbaşa kalınacak yer ayarlanıyor. Kıza “yarın buluşalım” deyip sonra gideceği yeri ayarlamadığı için kızın dediği yere giden var (dominant olmaya aykırı ve eksi hanenize kocaman harflerle yazılacak bir hareket), kızın buluşmaya – genelde 2. veya 3. buluşma oluyor bu – kendisi ile yatmaya geldiğini fark edemeyen var (en az 4 tane arkadaşı bu bariz gerçeğe uyandırdığımda “tabii ya, şunu şunu da yapmıştı nasıl göremedim?” tepkisi aldım), öpüştükten sonra kıza “hadi başbaşa kalabileceğimiz bir yere gidelim” demek yerine kızı evine bırakan var, eve götürdüğünde evde prezervatifi olmadığı için mavi topları eline alan var, var da var.

Bir kadın için buluşma iyi ise “her şey kendiliğinden” olur. Oysa erkek için öyle değil. Sizin için o buluşma öncesi kendinize yaptığınız yatırımı geçtim, buluşmanın ayarlanmasından gece olimpiyatlarında altın madalyaya kadar geçen süreci yönetmeniz ve sonraki buluşmaları da ayarlamanız gerekiyor.

Uzun süreli ilişkideyseniz veya evliyseniz de salamazsınız. “Nasıl olsa evin borcu var daha bir yere gitmez bu” diye hatuna 40 yıllık anacağızınızmış gibi davranamazsınız. Rutini sürekli kırmak ve evli olsanız bile ara ara sanki dün tanışmışsınız gibi buluşmalar ayarlamanız gerekiyor.

Bırakın ilişkiyi, bağlanmayı, seni seviyorumları, seni özlüyorumları o halletsin. Ama sizin bunların içinde meydana geldiği hikayeyi yazıp yönetmeniz gerekiyor.

Reis’in yıllar önce askerlik için söylediği bir lafı biraz değiştirerek tekrarlayacağım:

“Silkelenin kendinize gelin, erkeklik yan gelip yatma yeri değildir.”

 

Neg’in doğru ve yanlış kullanımı

Neg, en popüler ve ilk PUA‘lardan Mystery tarafından yaratılan bir terim. Esasen, dolaylı olarak kadınların içindeki güvensizliğine hafifçe dokunarak özgüvenlerini sarsmak için tasarlanan iltifattır. Bu yorumlar genelde kızların kafasını karıştırır ilgisini çeker ve de senle daha çok konuşmak istemesine neden olur.

Genellikle neg sadece en seksi kızlarla (8-10 HB arası) kullanılır. Çünkü onlar oğlanlar tarafından bir kaide üzerine konan tiplerdir ve kendilerine yaklaşan tüm taliplerini reddederek üstünlük kompleksinden zevk alırlar.

Fakat kız eğer size karşı ilgiliyse, iyi davranıyorsa ve kaba değilse ( sözlü veya sözsüz şekilde) o neg kullanmayın. Size kaba gelebilir, ama çocuk yetiştirme kavramlarından bazıları hala burada uygulanabilir: iyi davranışlarını ödüllendirmek kötü davranışlarını cezalandırmak gibi. Saygısızlık ve kayıtsızlık hala neg’i hakeder ama bence herhangi bir durumda yararlı olup olmadığına sizin kendiniz karar vermelisiniz.

İyi bir neg in sırrı kızı kaidesinde indirmeye yetecek kadar sarsmaktır ama eğer egosunu yerin dibine sokarsanız başarmak istediğiniz şeyin tam tersi etkiye yol açabilirsiniz. Erkekler negi çok aşırı ve hızlı yaptığında sinirlenen ,savunmaya geçen hatta kinlenen çok kız gördüm. Eğer yanlış düğmeye
basarsanız veya söyleme şeklinizde başarısız olursanız neg istenmeyen incitici bir anlama gelir. Biraz ip üstünde yürüme gibi, denge gerektiriyor.

Neg de her zaman hatırlanması gereken bir numaralı kural, kadının değiştirebileceği bir özelliğiyle alay etmektir:  yani, eğer isterse biraz efor sarfederek veya hiç eforsuz kendisi hakkında değiştirebileceği şeyler üzerine olmalı. Tavırlarıyla, saç stiliyle, ojesinin rengiyle, gülüşüyle , ayakkabısıyla hatta sesi hakkında olabilir. Asla kilosuyla, burnunun büyüklüğüyle ,göğüsleriyle dişleriyle yada herhangi başka doğuştan gelen kolay değiştiremeyeceği bir fiziksel özelliğiyle alay etmeyin.

Bir arkadaşımla birbirimize wingmanlik yapıyorduk. Bize hemen bakış atmaya başlayan birkaç kızı neglemeye karar verdik. Konuşmayı bok eden o ölümcük kusurun nerede meydana geldiğini görüp söyleyebilir misiniz?

Ben:” Oldukça tatlısın ama sende biliyorsun ki bu pembe ayakkabılarla bu kıyafet gitmez.”
1.Kız : “Sen neden bahsediyorsun!? ”
Ben : “ Gay veya başka bir şey değilim. Ama pembe ve siyahın birbirini tamamlayıcı renkler olmadığını biliyorum.  Temel tasarım okulu 101 “
1.Kız:” Çok haklısın gay değilsin çünkü gay bir oğlan pembenin sıcak , siyahında soğuk bir renk olduğunu bilir ve gayette beraber gittiklerini söylerdi.”
Ben: “ siyah soğuk değil nötr renktir bi kere. Okula nereye gittiğini söylemiştin?”
1.Kız: “Söylemedim ki, ama Bla Bla lisesine gittim. Sen nereye gitmiştin?”

Arkadaşım(2.kıza) : “Bu büyük kolyeni beğendim ,o büyük vücudunla uyumlu olmuş.”
( bi süre sessizlik)
2.Kız: “ Siktir et bu götleri, hadi gidelim Jenny!”
1.Kız:” Eve gidin ve kendinizi becerin o küçük pipilerinizle!! ”

Gördüğünüz üzere, arkadaşım o koca çenesini açtıktan sonra olay oldukça çirkinleşti. Arkadaşım ölümcül bir hata yaptı ve neg in en temel kuralını çiğnedi. Kadının kilosuyla ve vücuduyla alay etti.

Batı kadınları vücutları konusunda son derece bilinçli ve genellikle görünüşleriyle ilgili de oldukça güvensizlikleri vardır. Kilo, fena halde kaçınılması ve asla şaka yapılmaması gereken bir konu.

İşte doğru yapılan bir neg örneği:

Kız dans ederken yanlışıkla ayağıma bastı.
Ben : “Ah, lanet olsun bu acıttı!”
Kız: “ İnsanlar pistte dans etmeye çalışırken etrafında durma!”
Ben: “ Sorun yok, bu seferlik sadece ayağımdı ama ya orada kalbim olsaydı”

Kız yanımda yürümeye başlar
Ben:” Dışarı topuklularla çıkmadan önce biraz alıştırma yapmalısın”
Kız: “ Yürüme şeklimin nesi yanlış??”
Ben:” Henüz denge yetin yok gibi”
Kız: ” Bu ayakkabılar yeni, henüz kırmadım da”
Ben: ”Eğer onlarla yürümeyi öğrenirsen belki bir gün seni dışarı çıkarabilirim”
Kız : “Öyle mi? Nereye çıkaracaksın?”
Ben: “ Tökezlemeden bi cadde boyunca yürüyebildiğin zaman bana mesaj at, sana söyleyeceğim”

Ona telefonumu veriyorum ve numarasını giriyor-

Neglerim ince bir iltifatla ölçüp hazırlandı. Sözcüklerin ikili doğası nedeniyle ilk başta yorumuma oldukça defansif davrandı ama sonradan çokça onay arayan bir tavır gösterdi. Kız benim sahte diskalifiyelerimi ve redlerine olan tepkisizliğimi çekici buldu.

Çeşitli neglerle denemeler yapın ve kızın savunma seviyesine göre kendinizi ayarlayın. Yeterli pratikle sınırları zorlayabilmelisiniz ve savunma hattının üzerinden geçerek havaya uçmadan yaklaşabiliyor olmalısınız.

Çeviri : The Right Way and The Wrong Way to Neg

Çeviren : Alesta

Oyun ve Manipülasyon

Oyuna dahil olduğum uzun yıllardan beri bana oyunun seks yapmak için kadınları manipüle etmek olduğu söylendi. Manipüle teriminin bu bağlamda geçerli olabilecek iki tanımını buldum:

1. Bir kişiyi ya da durumu ahlaksızca veya zekice kontrol etmek, etkilemek.
2. Bir aleti, mekanizmayı ya da bilgiyi maharetli bir şekilde idare ve kontrol etmek.

Öncelikle oyunu eleştirenlerin neye atfen ithamda bulundukları gayet açık ve bunu da onların perspektifinden bakınca anlayabiliyorum. Her şeyin sonunda oyun erkeklerin kendi cinsel alanlarında ve ilişkilerinde daha başarılı olmasına izin veren bir alet çantası. Bu yüzden birisi de çıkıp oyunu
oynayan kişinin kendi gerçek özü olmadığını, kendisinin veya farklı bir insanın daha iyi versiyonu olmak amacıyla bir çerçeve kullandığını iddia edebilir.

2000‘lerden 2010’a kadar rağbet gören kesin ve detaylı olarak ne yapmamızı, ne söylememizi ve nasıl davranmamız gerektiğini anlatan gayet elle senaryo olarak yazılmış bu oyun modeli benim en çok eleştirdiğim şeylerden biriydi. Bu bağlamda oyun bir manipülasyon, eğer kullanılan oyunun ahlakına bakacak olursak kategorik zorunluluk testinden kalabilir (Kant’ın ahlak felsefesinde merkez aldığı eylemlerin motivasyonlarını değerlendirmenin bir yolu) ya da manipülasyon karşıtı olma eğiliminde olan sosyal kurallar açısından da başarısız olabilir bununla birlikte komik olan şeyse birbirimizi bilinç altından sık sık manipüle ediyor olduğumuzdur. Modern işletmelerde liderlik alanını oluşturan şeylerin çoğu çalışanların havuç ve çubuklarla manipülasyonuna izin veren bir taktikler dizisidir.

Ardından biri sonuç etiğine geçtiğinde ki bu da muhtemelen en ilginç alan ve gerçeğin netleştiği bir yerdir. Örnek olarak Married RedPill topluluğunu ele alırsak( evliler için kırmızı hap topluluğu), diğer erkekleri kurtarma ve onları uzun süreli ilişkilerinde geliştirmeye yönelik bir girişim. Eğer bu aynı anda kadınları ve erkekleri mutlu etmeyi sağlıyorsa iyi bir şey değil midir? Diğer taraftan da eğer bir adam oyunu seksin ötesinde bir maksadı olmadan yüzlerce kadınla yatmak için kullanırsa biri bunun kötü bir şey olduğunu savunabilir. Yine de benim açımdan kadınlar ve erkekler kendilerinden zevk aldığı sürece iki tarafta bundan iyi bir şey çıkarmış oluyor. Aynı zamanda “onu bulduğundan daha iyi bırak” düşüncesini de doğru buluyorum mesela bir kızı eve attığında, dışarı çıkardığında veya randevulaştığında onun iyi bir deneyim yaşadığından emin ol.

Umarım şimdi konu oyuna geldiğinde ahlak merkezli savlardan neden kaçınma eğiliminde olduğumu anlıyorsunuzdur, çünkü hiçbir gerçek ilerleme kaydetmeden hatta cevaba bile yaklaşamadan, farklı ahlak anlayışlarının, kuralların ve yargıların içinde bir labirentte sıkışmak oldukça kolay. Ahlaklılık bu konuda oldukça komik ancak nadiren de olsa hızlı ve sürdürülebilir ilerlemeye öncülük edebilir.

Ayrıca kadınlarında oyuna karşı neden gücendiklerini anlayabiliyorum. Akla gelen 2 temel neden var:

1.Eğer oyun güvenilir ve tahmin edilebilir bir şekilde işlerse; ardından kadınların kendilerinde görmeyi sevdikleri karmaşık, sezgisel, birer kar taneleri olmadıkları anlaşılır.

2.Eğer oyun işe yararsa; bu da bir kadının hem kiminle seks yaptığını hem de kiminle ilişkiye girdiğini seçme olayını ortadan kaldırır.

İkincisi benim açında en ilginç olan şeyse, ideal bir dünyada kadınlar yattıkları her erkek hakkında her şeyi bilmek isterler. Kadınlara birazcık daha itici gelen şeyse onu elde etmeyen bir erkeğin kadın tarafından onu elde eden bir erkek olarak algılanabilir, böylece kızla yatabilir.

Bu manada oyun kötüdür çünkü erkeğin kadının istediği yüksek değerli erkek olmadığını ama öyleymiş görünmesine izin verir. Algı nadiren gerçektir ve böylece sonuçta onun hipergamisi açısından iyi olmayan bir adamın yavruları yüksek ihtimal üstüne kalacaktır .

Pekala benim görüşüm nedir?

İdeal bir dünyada oyunun ve kırmızı hapın var olmasına gerek olmamalı. Aynı şekilde ideal bir dünyada Jordan Peterson’un 30’larında ki 40’larındaki erkeklere dik dur, odanı topla, çükünü yıka , pantolonunu yukarı çek gömleğini içine sok da dememesi gerekir.
Normal bir dünyada erkekler oyunu arkadaşlarından ve ailelerindeki erkeklerden öğrenmesi gerekir ve bu sosyalleşme sürecinin bir parçası olmalıdır. ”teşekkür etmeyi ve “lütfen” demeyi öğrendiğimiz gibi, aynı şekilde toplum içinde pantolonumuzu giymeliyizdir ve de birinin suratına durduk yere yumruk atmak tabi ki de kabul edilemezdir. Bizim kadınlarla nasıl etkileşim içinde olacağımızı, nasıl heyecan yaratacağımızı, nasıl cazibeli olacağımızı ve nasıl sapasağlam bir adam olunacağını öğrenmemiz gerekir.

Birinci kural: Çekici ol.
İkinci kural: İtici olma.

Her nasılsa birçok adama nasıl çekici olunacağı ve nasıl itici olunmayacağı söylenmedi. Monitörün önünde varsa çok az sayıdaki becerikli kardeşleri, amcaları veya diğer erkek aile üyeleriyle büyüdü. Çoğu zaman kırmızı hapı ve oyunu bulan erkekler, buna ben de dahil, bunları olması gerektiği gibi gençken öğrenmedi.

Ergenlik yılları kızların ve erkeklerin birbirleriyle nasıl etkileşim halinde olacaklarını öğrendikleri yıllardır. Böylece, bir oğlana “seni beğenmesi için iyi çocuk olmalısın” dendiğinde o bunu ”asla onu mutsuz etme potansiyeli olan bir şeyi yapma” olarak yorumladı. Bu nedenle onu hiçbir zaman tahrik etmedi, hiçbir zaman uyumu bozmadı, hiçbir zaman açık onayı olmadan ona dokunmadı ve ona yaklaşmasını istediğinden, rahatsız olmadığından emin olmak için ilgi işaretlerini bekledi.

Bir çocuğa “ona bir içecek ısmarla” dendiğinde o bunu “ona iyi bir sağlayıcı olduğunu” göster olarak algıladı. Bu yüzden 8000 dolar tutan 17 adımlık ilk buluşmayı planladı ve ardından kız buluşmayı ertelediğinde hiç tanımadığı bir insana bu kadar yatırım yaptığı için şok oldu.

Belki de en önemlisi tüm bunlar bir erkeğe söylendiğinde, ve bir çok kez bunları denedikten sonra boynundaki dövmesiyle “Chad’in”, kızı dans pistine çıkarıp ve sonrada onu tuvalette becermeye devam etmesi , bu kini ateşledi. Her şeyin sonunda Chad akşam yemeği , çiçekler ve filmlere para harcamadı ve efendi çocuk olmadı. Sadece onu dans pistine çıkardı ve dudaklarına yapıştı. Gittiği kadar Chad’in bunu tekrar tekrar yaptığını gördü. Oğlan belki Chad’e ve onun gibi geleneksel adamlar yerine Chad’e vurdurmayı tercih eden kadınlara karşı öfkelenebilir ve bu ona çok aptalca şeyler yaptırabilir.

Bir bakıma , şuandaki toplumsal düzenimiz erkekleri başarısız olmasına neden oluyor, çünkü genç adamlar kadınlarla doğal bir şekilde etkileşim kuracak şekilde sosyalleştirilmedi.4-10 yaş arasında kız ve erkek çocuklarının birbirleriyle nasıl oynadığına bir bakın . Bir çok genç erkek doğuştan Alfa, kızların saçların çekiyorlar, onlarla dalga geçiyorlar, onları bitli olmakla suçluyorlar , daha ilginç bir şey olduğunda ona doğru gidiyorlar ve buna benzer şeyler…

Bununla birlikte bir çocuk ergenliğe geldiğinde onun doğuştan gelen alfa özelliklerini onları “üretken ,iyi ,sağlam birer genç erkek vatandaş” yapmak için yenmeye karar verdik.

Şöyle ki bu olayların ironik özelliği, genç bir adamın alfa sınavının son hali onun alfalığını yenmeye çalışan öğretmenlerine, ebeveynlerine ve diğer yetişkinlere karşı çerçevesini muhafaza edip etmediğidir. Eğer onlar başarılı olurlarsa bir beta olursun, eğer onlar kaybederse cinsel açıdan başarılı hale gelirsin.

Bu nedenle, bir anlamda oyunu ve kırmızı hapı erkekleri olmadıkları şeylere değil, onları toplum bozmadan önce oldukları şeylere geri döndürmek olarak görüyorum.

Kaynak : Meta: Game and Manipulation

Çeviren:Alesta

Erkek adam zihniyeti nasıl içselleştirilir?

Erkeklerin bir kıza yürürken ya da ilişki içindeyken en çok yaptıkları hata kızın çok fazla peşinden koşmak. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, tabii ki kendini yeterli görmeme (ben ödül mödül değilim kafası) ve muhtaçlık. Diğeri ise beyin yıkama. Hayatımız boyunca maruz kaldığımız o aptal beyin yıkama.

İzlediğiniz filmleri ve dizileri düşünün. Ya da anlatılan aşk hikayelerini.  Kendisine başlangıçta hayır diyen, sürekli kötü davranan kızın peşinde ısrarla koşan kızı neredeyse yılışık tacizci olacak şekilde takip eden çocuğun sonunda kızı kapması temasından bahsediyorum. Bu temanın önemli bir öğesi, erkeğin kızı sürekli araması veya kapısında bitmesidir. Bunu yapan kazanır, yapmayan kaybeder.

Gerçek hayatta büyük oranda karşılığı olmayan bu senaryonun bize öğrettiği, eğer kızdan adım gelmiyorsa ve sen onun yerine adım atmıyorsan K.A.Y.B.E.D.E.R.S.İ.N!

En çok gördüğüm hatalardan birisi, kızın sahasına atılan top (arama, mesaj) geri gelmeyince, o sahaya geçip topa kız yerine vurulması ki daha önce bunun zayıflık olduğundan bahsetmiştim.

Maskülen ve bolluk içinde (en azından bolluk zihniyeti içinde) bir erkek gibi davranmayı nasıl öğrenirim sorusuna benim bunu nasıl öğrendiğimi anlatarak ve bundan çıkardığım sonucu paylaşarak cevap vereceğim.

Yıllar önce bu işleri öğrenmeye başladığımda, filmlerden dizilerden öğrendiğim “oyun” ve kendimi yetersiz görmem ayağıma yeterince dolanmıştı. Nerede okuduğumu bile hatırlamıyorum ama bu top kızın sahasında iken kendi işine bakma olayına bir şans vermeye karar verdim.

İlk denemem de bir kız arkadaşıma kısmet oldu. Anlamsız bir şeyden dolayı tartıştık ve ayrıldık. Daha doğrusu o ayrıldı, ben şahsen birliktelik nereye kadar giderse oraya kadar gitme modunda olduğumdan, ayrılık benden gelecek bir şey değildi o zamanlar.

Neyse her zamanki gibi benim ona ulaşıp başlattığım mesajlaşma kavgasının bir yerinde kafamda şu belirdi : “Oğlum Mahmut, kız seni terk etmiş, hala arayıp kavga olayına giriyorsun. Siktir et, eğer bu kızla kavga etmene değecek pozisyona, yani kız arkadaş pozisyonuna, gelecekse o gelip geri çabalayacak”. Ve mesajlaşmayı kestim.

Sonrasında da top kızın sahasında diye düşünüp, o topu bana atana kadar kendi işime bakma kuralını uygulamaya başladım. Ama ne uygulama 🙂

Aramıyorum ama tabii ki kendimi yetersiz hissetmem ile beyin yıkamam birleşince bu büyük bir kaygı olarak açığa çıkıyor. Kortizol salgılıyorum. Bu vücudun “bir şeyler yolunda değil ve sen bunu değiştirmek için hemen harekete geçmelisin” mesajı. Ama hormonal seviyede ve çok güçlü.

İkinci gün, kızdan ses yok, ben işime bakmaya çalışıyorum. Sigara günde bir pakette. Kaygım bağırıyor : “Mahmut oğlum, bir ara lan, sen erkeksin araman lazım. Bak aramazsan senden soğur, başkasına kaçar.”

Dördüncü gün, kızdan ses yok, ben işime bakmaya çalışıyorum. Sigara günde bir pakette. Kaygım daha beter bağırıyor : “MAHMUTTTT, kız gidiyor oğlum bak yapma ara lan! Özür falan dile (özür dileyecek ne yaptıysam artık bir de onu söylesen)”

Yedinci gün, kızdan ses yok, ben işime bakmaya çalışıyorum. Sigara hala günde bir pakette. Kaygım beterin beteri bağırıyor : “LAAA MEHMUTTTT, bak aramadı lan kız gitti oğlum kaybettin!”

Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmaya and içmişim ama kendimi yiyip bitiriyorum. Ama o zaman aklımda Marshmallow deneyi var. Orada çocukların kendilerini tutmak için ezilip büzüldüklerini, öyle cool cool marshmallowu yemeden duranların nadir olduğunu ama sonuçta yemeyenin başarılı olduğunu hatırlatıyorum kendime.

Sonra, sanırım 2 hafta sonra, hatun arıyor. Mahçup özür diliyor ve buluşmak istiyor. Benim tabii mutluluk hormonları ve testosteron şelale. Kız aradı diye mutlu değilim, başardım ve aramadım diye mutluyum.

Bu süreçte maskülen ve kendini yeterli hisseden biri miydim? Tam olarak değil. Kendi işime tam bakabildim mi? Yarım yamalak. Yapana kadar yapıyor gibi yaptım ve küçük bir başarı elde ettim.

Bu başarı ile içimde bir şey değişti ama. Benim ödül olabileceğim, filmlerde bize öğretilen fazlaca peşinden koşmanın bir yalan olabileceği aklıma girdi.

Sonrasında bu kızla ve ardından başka kızlarla bunu pratik etmeye devam ediyorum. Kızı takmamaktan bahsetmiyorum ama top kızdayken kız topa vurmuyorsa, kaygıma orta parmağımı gösterip “bir şey yapacak kişi ben değilim, top karşıda beni rahat bırak” demeye başlıyorum.

Sonra yine buna benzer bir olay oluyor. Kız arkadaşım değil ama yürüdüğüm bir kız. Mesajlarıma önce soğuk ve aralıklı cevap veriyor, 2 buluşma teklifimi reddediyor. Ben de NEXTliyorum. Yine kaygımla boğuşuyorum ama işime bakıyorum. Başka kızlara yöneliyorum. Zamanla, 2 – 3 hafta içinde kaygım pes ediyor, hormonal dengem yerine geliyor. Kız bir daha hiç aramıyor. Ben ise başka bir kıza yürüyorum ve onunla oluyor. Yine bir testosteron ve mutluluk hormonu şelalesi.

İçimde yine bir şeyler değişiyor. Diyorum ki : “Ben kendi topuma vurduktan sonra kız topa vurmadan oyuna devam etmiyorum. Onun sahasına girip topa vurmuyorum. O topa vuracak diye telefon başında tırnaklarımı yemiyorum. Ne oluyor? Ya kız topa vuruyor ve yürüme devam ediyor ya da ben başka ve daha iyi bir kız buluyorum. Yani 100% kazanıyorum. Eski oneitis mantıklı bu kızı tavlarsam kazanırım yoksa kaybederim saçmalığını siktir et, kazanmayı sana ilgisi yeterli bir kız bulmak olarak düşün ve 100% kazan.”

Yukarıdaki sürecin davranışlardan başladığına ve daha sonra zihin yapımı değiştirdiğine dikkat edin. Bu siteyi okuyan çoğu erkeğin kafasında şu var : Bunları defalarca okuyarak içselleştiririm sonra bu davranışlarımı değiştirir. Evet, bu davranışlarınızı bir miktar değiştirebilir ama asıl yapmanız gereken önce davranışlarınızı değiştirmek. Bu sizin zihin yapınızı hızlıca değiştirecektir.

Bu sitede size erkek adam nasıl davranır anlatılıyor. İçiniz Betacan Betaoğlu bile olsa öyle davranmaya, yapana kadar yapıyormuş gibi yapmaya odaklanın. Bu numara yapmak demek değil, doğanıza ters bir oyun oynamak demek hiç değil. Size bu sitede daha önce yüz kere söylediğimiz gibi, içinizdeki Betacan Betaoğlu doğal haliniz değil.  Toplum ve kültür tarafından içinize yerleştirilmiş bir program. Kitlesel ve kültüre paralel olduğundan size doğal haliniz gibi geliyor. Ama inanın bana, onu içselleştirmek için çok çok büyük bir emek harcadınız. Sürekli tekrarlaya tekrarlaya doğal haliniz gibi oynamaya başladınız.

Erkek adam olmanın mekanizması da aynı. Sürekli öyleymiş gibi davranacaksınız ama erkek adam imajı çizmekten değil yapana kadar yapıyormuş gibi davranacaksınız. Kendisine saygısı olan, kendisini yeterli gören bir adamın davranışlarını öğrenip onları yapacaksınız. Henüz kendinize saygınız olmasa ve kendinizi yeterli görmeseniz bile.

Karşılarındaki kızdan 3 – 4 seviye yukarıda olup kendilerini yeterli görmeyen adamlarla konuştum. Onlara şunu söyledim ki dediğim doğru : “İnsan bir şeye inandı mı, o yalan bile olsa, ona göre hareket eder. Senin kendini yeterli görmemen gerçek dışı. Madem kendini yeterli görmek sana yalanmış gibi geliyor ve inan bana kendine zaten yalan söylüyorsun, o zaman kendine ben yeterliyim “yalanını” söyle.”  Ve kendini yeterli gören, ödül gören adam nasıl davranır öğren ve öyle davran. İçinde kaygı sana işkence etse bile. Bir süre sonra, o kaygının bir yalan üzerine kurulu olduğunu görünce, zihin yapın da değişecek.

Peki abi böyle zorlama ile nasıl olacak, çok yormaz mı? Hayat boyu böyle mi yaşayacağız?

HAYIR! Önce zorlama olacak evet. Uzun süre azalarak da olsa zorlama olarak kalacak. Ama bir süre sonra içselleştireceksiniz. Doğal haliniz bu olacak. İsteseniz de mavi haplı davranamayacaksınız. Mavi haplı davranmak için kendinizi zorlamanız gerekecek.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Vaka Çalışması – Trump Destekçileriyle Vuruşmaktan Kendimi Alamıyorum

Az sonra çevirisini okuyacağınız yazı, kuvvetle muhtemel ABD’de liberal denilen solcu ve feminist bir kadın tarafından yazılmış. Yani Trump’tan ve partisi Cumhuriyetçilerden ölesiye nefret eden, başkan seçildiği zaman “Benim Başkanım Değil” diye tweet atarak günlerce eylem yapmış bir kitleye mensup bir kadın. Ama aynı zamanda, başlıkta da okuduğunuz üzere, kendi ifadesiyle “Trump destekçileriyle vuruşmaktan” da geri duramayan bir kadın. Olayı daha iyi anlamanız için şöyle bir benzetme yapayım: Kadıköy’de yaşayan vegan, solcu, feminist bir kız, yobaz olarak göreceği reis sevdalısı bir gencimizle duvardan duvara seks yapıyor 😀 Ortada öyle absürt ve yazan kadının bile anlam veremediği, ama ucundan kıyısından kırmızı hap okumuşların da şıp diye anlayabileceği bir dinamik var. Filmlerin ve şarkıların bize pompaladığı “çiftler ne kadar birbirine benzerse, daha doğrusu erkek ne kadar kendini kadına benzetirse o kadar yüksek ilişki şansı olur” klişesinin yıkılışını ve hatunun adamlara çekimi hissettikten sonra politik görüş farklarını nasıl da rasyonalize ettiğini gelin hep birlikte okuyalım, ibret alalım, genç dimağlara nesilden nesile aktaralım.

Bazen birisi bana en kötü flört deneyimimi sorduğunda verebileceğim birden çok cevabım olsa da kendimi genelde hep aynı hikâyeyi anlatırken buluyorum: Barda bir Trump destekçisi ile hararetli bir tartışmaya girdikten sonra daha ne olduğunu anlayamadan bir sonraki sabah adamın yatağında uyandığım hikâye. Odanın her yerinde bayraklar vardı. Mesela bir tanesinin üstünde Ronald Reagan’ın (çevirmen notu: 1980’ler boyunca ABD başkanlığı yapmış eski muhafazakâr Cumhuriyetçi parti başkanlarından) resmi bulunuyordu, diğerinin üstünde ise büyük harflerle Don’t Tread on Me (Üstüme Basıp Geçme) (çevirmen notu: Amerikan devrimini simgeleyen milliyetçi bir bayrak) yazıyordu. Buna en kötü flörtümdü diyorum ama aslında bu durum seksin kötü olmasından kaynaklanmıyordu. Gerçek sebebi öğrenmek için okumaya devam edin.

Anlattığım olay 2016 yılı başlarındaydı, yani – her ne kadar partner seçimim için bahane olmasa da – Trump’ın Pussygate skandalı, (çevirmen notu: Trump’ın grab them by the pussy (kadınları amından tutacaksın) dediği gizli ses kaydını kastediyor), rakiplerine karşı yaptığı şiddet eylemi çağrıları ve başkan adaylığının iyiden iyiye ciddiye binmesinden önceydi. Dolayısıyla her ne kadar Trump’ın çoğu yorumunu mide bulandırıcı bulsam da görünen o ki bu ahlaki bakış açısı birkaç ay sonra destekçilerinden biriyle yatmama pek engel olmamıştı.

Her ne kadar hareketime kendim bile şaşırsam da ve siyasi görüşlerimiz neredeyse taban tabana zıt olsa da bu adamla yatıyor olmak bana garip hissettirmiyordu. Onunla mesajlaşırken doğal olarak politika hakkında tartışıyorduk ama hangi mekanın yemeğinin daha iyi olduğu ya da Drake’in mi yoksa Kendrick Lamar’ın mı daha iyi bir rapçi olduğu gibi günlük meseleleri de konuşuyorduk. Baş başa buluştuğumuzda ise mesajlarda biriken gerilim saatli bir bombaya dönüşüyor ve bu durum da eninde sonunda seksle biten rekabetçi bir gerilimin yolunu açıyordu.

Birbirimizle sadece yatak arkadaşı olmaktan öteye gidemeyeceğimizi biliyordum ama açıkçası bu durum pek umurumda değildi. Seks çok ateşliydi ve ikimizin de bağlanma gibi bir beklentisi ya da isteği olmadığı için kafa karıştırmıyordu. Ben kendi siyasi görüşlerimi özgüvenli bir biçimde savunduğumu zannederken bu hararetli tartışmaların aslında sürekli ihtiyacım olan bir tür ön sevişme ritüeli olduğunu nedense fark edememiştim. (çevirmen notu: kız ne dese he canım he gülüm diyen meriçler duyuyor musunuz :D)

Bu adamın benim için tek seferlik bir deney olduğunu varsaydım. Ama çok kısa bir süre sonra anlaşılamaz bir şekilde ilgi duyduğumu hissettiğim başka bir Trump’çıyla yatmaya başladım. Bu olay da, maalesef üzülerek söylüyorum, Trump’ın kesin adaylığını açıklamasından sonraydı. Yine de Hillary Clinton’ın seçileceğinden çok emindim; dolayısıyla bu adamın aile üyelerinin giydiği Make America Great Again yazılı şapkaları görmezden gelebilirdim. Hillary kazanırsa otomatik olarak bizi savaşa sokacağına ve bir kadının duygularından ötürü ülkeyi savaşa sokmaya daha meyilli olduğuna dair fikirlerini görmezden gelmek ise pek kolay değildi. Cidden hiçbir anlam veremiyordum ona. Bilgileri yarım yamalaktı, cinsiyetçiydi ve benimle sürekli tartışma başlatmayı seviyordu. (çevirmen notu: erkek feministler peki siz duyuyor musunuz :D)

Seçim havasının yarattığı gerilim ve farklılıklarımızın yarattığı sürtüşme, yataktaki tutkuyu doyumsuz bir hale getirmişti. Ben de bu adamın içine işlemiş yobazlığı bir kenara atarak bedenimde baştan aşağıya akmasına izin verdim. İçim onu yanıltma isteğiyle ya da sadece onun üstüne çıkma isteğiyle (çevirmen notu: bu ifadeyi hem tartışmada hem yatakta anlamında kullanıyor) doluyordu.

Değerleri benimkilerin tamamen zıttı olan erkeklerle yatma fikrini sevmememe rağmen seçimden bu yana bu tarz adamları bir türlü bırakamıyorum. İnanılmaz derecede rekabetçi bir insan olduğum için birlikte olduğum adamın “kazanan” takımda olduğunu bilmek (kendi görüşümü haklı bulmama rağmen) içimdeki rekabet duygusunu dizginleyemediğim bir arzuya dönüştürüyor. Trump’a ve destekçilerine olan kızgınlığım zaman zaman depresyon, kaygı ve öfkeye dönüştüğü için o destekçilerden biriyle yatınca sanki kendimi haklı çıkarmış gibi garip bir his duyuyorum. Bu kesinlikle “Ya onu değiştirebilirsem?” gibi klişeleşmiş bir düşünce değil. Trump’çılardan herhangi birinin beni sevmesine ihtiyacım yok. Sadece bu çılgınca politik gerilimin aynı zamanda harika bir cinsel gerilim yarattığını keşfettim.

Ayrıca, garip bir şekilde, Trump destekçileriyle yatmak aynı zamanda kendi siyasi ve kişisel değerlerimi de bir kez daha doğruluyor. Bunların hiçbiriyle ciddi bir ilişkiye giremem. Yani bazı haberlerin neden beni gözyaşlarına boğduğunu anlamayacak ya da Trump’ın son tweetini okuduğum zaman neden telefonu duvara atmak istediğimi bilemeyecek biriyle yaşayamam. Benim için farklılaşan siyasi fikirler ilişkiden soğutan bir durum (çevirmen notu: ama vermeme engel değil :D). Fakat bu durum aynı zamanda yukarıdaki kaçamakları da daha kolay kabullenmemi sağlıyor: bunlar aslında nefret seksi yapmak için harika fırsatlar. Başım ağrımadan, duygusal yük taşımadan ve cinsel açıdan tatmin olmuş bir şekilde çekip gidebilmek beni benim gibi liberal eğilimleri olan kişilerden daha güçlü biri haline getiriyor.

Bu sürdürebilir bir durum mu? Muhtemelen değil. Aslında nadiren de olsa bana ekstra stres getiriyor ve uzun vadede bu tarz bir uzun ilişki içinde olmak istemiyorum (çevirmen notu: Şair burada sinir olduğum alfalar beni sikti, artık ilişkide beni pohpohlayacak beta arıyorum diyor 😀). Ama şimdilik siyasi görüşünden nefret edeceğiniz biriyle yatağa girmenizi şiddetle önerebilirim.

Çeviri: Help, I Can’t Stop Hooking up with Trump Supporters

Skype üzerinden görüşme ve özel tavsiye

Uzun süredir kişisel istek üzerine yaptığım bu görüşmeleri standart hale getirdim. Bu görüşmelerin çok faydalı olduğuna sıklıkla şahit olduğum için hizmet olarak sunmaya karar verdim. İlişkiler, disiplin, maskülenite konusundaki bilgi ve tercihler doğru değilse bir erkeğin hayatındaki en acı ve pahalı hatalar yapılabiliyor. Bu görüşmelerde, somut sorunlarınızı konuşuyoruz ve çözüm için bir yol planı çiziyoruz. Ama sadece ilişki koçluğu yapmıyorum. Disiplin, aile, evlilik, çalışma hayatı, kariyer seçimi gibi konularda da konuşuyoruz.

Eski kız arkadaş, kadınlarla tanışma, uzun süreli ilişkiler ve toksik ilişkiler ile ilgili kitaplarımız konuşma yerine geçebilirler. Konuşmadan önce onlara bakarsanız aramanıza gerek bile kalmayabilir.

Görüşme siz alım yaptıktan sonra genellikle aynı güne ya da ertesi güne ayarlanıyor. Saat 1800’e kadar görüşme yapabiliyorum sonrasında uygun değilim.

Not: Eğer Türkiye dışındansanız, Türkiye dışı görüşme linki biraz daha uygun fiyatlı.

Türkiye’den Koçluk ve Sanal Görüşme (30 dakika)
1 saat görüşmek için 2 adet, 1.5 saat için 3 adet alınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Türkiye dışından: Koçluk ve Sanal Görüşme (30 dakika)
1 saat görüşmek için 2 adet, 1.5 saat için 3 adet alınız.
(Alım güvenilir Patreon üzerinden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Mahmut Abi