Saha Raporu – Kim Yon Bacı

Dışarı çıkıp “oyun” oynadığınızda çok enteresan deneyimler yaşayabiliyorsunuz. Michael’in o zaman aktif olan blogunu ve kitabını okuduktan ve SoSuave’ye dadandıktan sonra bir gazla hayat oyunu gündüz oyunu karışık bir şeyler oynuyorum. Daha önce anlattığım enteresan deneyimlerden biri olan lezzetli börekler de bu dönemde başıma geldi.

“Av” sahalarımdan biri de Sultanahmet. Turist düşüreceğim güya. Düşürmedim değil de kolay değil. Ama İngilizce de iyi olunca yürüme konusunda sıkıntı yaşamıyorum. Yıllar sonra da kullanacağım ve ekmeğini yiyeceğim “kızlar, kaybolmuş gibisiniz” açılışımı edindiğim dönemler. Sokakta çok iş çıkmayınca o zaman Mecidiyeköy’de evde kalmama rağmen ara ara Sultanahmet’te hostellerde kalmaya başladım. Bakın oradan daha güzel ekmek çıktı ve orada kendi yaşımda genç insanlarla kalmak eğlenceliydi. Bir ara onu da anlatırım.

Bir Cuma günüydü sanırım, yürüyorum (yolda yürüyorum). Karşımdan 3 Asyalı geliyor. Harita açmışlar, açık haritayla yürüyorlar. Yani gel bize yürü diyorlar.

“Kızlar, kaybolmuşa benziyorsunuz?”

Bunu demeden önce kızlardan haritayı tutan ve güzel olan ile göz teması kurarak yanlarına yürüdüm. Konuşmalarından Koreli olduklarını anlamıştım. Ve doğru tahmin etmişim, kaybolmuşlar.

Haritadan gidecekleri yeri bulduktan sonra zaten benim de yolumun üstünde diye (yalan) kızlar aldım yürümeye başladık. Benimkine Kim Yon diyeceğim. Yol boyu biraz muhabbet ettik ama gidecekleri yere varmak da uzun sürmedi.

O zaman turistte cep telefonu diye bir şey yok. Yine de yapmamam gereken bir şey yaptım ve telefon isteyeceğime telefon verdim: “Bir daha kaybolursanız beni arayın” dedim.

Halbuki hemen orada Kim Yon’u ya da 3ünü birden bir şey yapmaya davet etmem lazımdı. O zaman olmasa bile akşam. Ama gruba yürümek bugün bile rahat yapamadığım bir şey. Sürüden ayrılmış kızlarla daha iyiydim.

Neyse kızlar sokakta kayboldular (kapılarına kadar bırakmadım) ben de işime gücüme baktım.

Cumartesi günü cepten arandım. Arayan Kim Yon:

“O gün yardımın için teşekkürler. Yarın sabah bir parti veriyoruz, seni de davet etmek istedik. Gelir misin?”

Gelmem mi Korelim? Ama tabii ikinci hata : Kızın çöplüğüne gitme. Grup buluşması yapma. Arkadaşları ile beraberken görüşme. En azından kız arkadaşın olacaksa o iş olana kadar. Kızı kibarca reddedip akşamına bir yere çağırmalıydım.

Neyse Pazar sabahı “ne partisi bu diye” verdiği adrese gittim. Sıradan bir apartmanın önüne geldim. Kızın verdiği teli aradım, bir başka kadın açtı. İngilizce aksanından anladığım kadarıyla o da Koreli.

Neyse 3 – 4 dakika sonra Kim Yon kapıda belirdi. Beni aldı ve bodrum katına inmeye başladık. “Yok lan Türkiye’de Koreli böbrek mafyası olma ihtimali ne olabilir ki” diye rahatım ama bir yandan da burada ne dönüyor diye meraktayım.

Neyse indik bodruma, kocaman bodrumda çoğu Koreli bir sürü insan. Bu aşamada Kim Yon çoğu genç kız diğer Korelilerin arasına katılıp kayboldu. Şimdiki gözler olsa neyse de hepsi aynı bir de aynı beyaz t-shirtü giymişler. Kim Yonu diğer Korelilerden ayırt etmem mümkün değil :0

Açık büfe kahvaltıyı tıkındım, bir de Koreli abiyle tanıştım. Onunla muhabbet ettikten sonra birden Kim Yon geldi. Başlıyoruz dedi ve bir kürsüye doğru dizilmiş sandalyeleri gösterdi.

Ne başlıyor, ne oluyor diye etrafıma bakına bakına otururken kürsüde Koreli bir amca belirdi ve pazar ayini başladı 😀 “Koreli misyonerler!” diye bir kahkaha atacaktım. Neye niyet neye kısmet? 😀 Partide hatuna yürüyeceğiz derken Hz. İsa yolunda yürümeye gelmişiz!

Neyse aslında ayin ilginçti. Aziz Paul’dan pasajlar, şarkılar, vs.  Sonra yine büfeye dadandık. Peder beyle de muhabbet ettik. Adam Koreli ama öyle bir Türkçe var ki, böyle Türkçe öğrenmek için Türkçe’ye gönül vermek lazım. SIFIR aksan. Telde konuşsan bakkal Osman sanarsın. Bakkal Osman’da aksan var, bu abide yok.

Bu arada ben Kim Yon’u kaybettim. Ama bir sürü Koreli var. 2 – 3 tanesine yürüdüm, bi bok çıkmadı. Çoğu doğru dürüst İngilizce bilmiyordu zaten. Tanıştığım Koreli çocuğa “birader bu kızlardan hangileri güzel, bana hepsi aynı görünüyor” diye sordum. Onun gösterdiği 2 kıza yürüdüm, onlar maalesef hiç İngilizce bilmiyorlardı.

Bu arada olayı da çaktım maalesef. Kızlar kendilerini İsa yoluna adamış, evlenmeden olmaz kızları. Lan Asyalı zaafım var (o güne kadar bir Asyalı ile birlikte olmasam da var), İstanbul’un göbeğinde bir bodrum katı dolusu Asyalı kız içine düşmüşüm, onlar da SISTERS (BACILAR)! Şansıma gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

1 saat kadar daha takıldıktan sonra dedim buradan ekmek çıkmayacak, Kim Yon da ortalıkta yok. Ortalıkta olsa ne olur, o da BACI! Dedim ben gideyim. Peder Bey kızlara “kızlar Mahmut’u dışarı geçirin” dedi. Ben önde kızlar arkamda kapıdan çıktık. Hepsinde aynı beyaz t-shirt var. Bir düzine Koreli kız.

Hemen yan tarafta duvarda 50li yaşlarında bir amca oturuyor. Suratından anladığım kadarıyla ne kiliseden ne de Korelilerden haberdar. Zira suratında az önce bir apartmandan çıkan genç adam ve ardındaki Koreli kız sürüsünü görmenin şaşkınlığı var. Adam resmen o son kadehi içmeyecektim gözleri ile bakıyor 😀

“Bye sisters.” dedim böyle elimi hafifçe sallayarak.

“Bye Mahmut. COME BACK AGAIN! Hİ Hİ Hİ Hİ” diye bağırdılar hep bir ağızdan el sallayıp gülüşerek.

Amca ile göz göze geldik. “Senin olayın ne abiciğim?” gözleriyle baktı. Ben de “dayı, anlatsam inanmazsın” gözleriyle karşılık verdim. Yine bir gülme geldi.

Bu da böyle hüzünlü bir yürüme anım olarak kaldı. Sonraki hafta kime anlattıysam inanmadı. Kötüsü Pazar sabahı uykulu uykulu gittiğim için ben bile gerçek miydi diye şüpheye düştüm. Ama ertesi Cuma bakkal Osman pardon Peder Seo Jin arayıp da kiliseye tekrar davet edince her şeyin gerçek olduğuna bir daha emin oldum 🙂

Bu olayı şimdi gülelim eğlenelim diye anlattım ama bundan çıkaracağınız bir ders var: Götünüzü kaldırıp dışarı çıktığınızda, kızlara yürüdüğünüzde, olabilecek şeyler diye aklınıza kötü şeyler geliyor. Ama bunu düzenli yaparsanız, kötü şeyler pek olmuyor ama bir sürü ilginç şey yaşıyorsunuz.

Ev arkadaşım da o sıralar yürümelerdeydi. Onun başına daha ilginç şeyler geldi. Herif internetten tanıştığı kızı görmeye İzmit’e gidip, kız tarafından bir gecekonduya götürülmüştü. Seksten sonra herif duştan çıkmış eve gelen kızın erkek akrabaları ile başbaşa kalmış. Bu içinden Kelime-i Şehadet geçirirken, gel otur şuraya demişler. Eleman silahla mı olacak bıçakla mı diye düşünürken adamlar kıza çay koydurup elemanlar tavla atmışlar! Çok enteresan bir memleketimiz var. Kıymetini bilmek lazım.

Saha Raporu: Antalya Maceraları

Merhaba arkadaşlar, 10 seneyi aşkın bir süredir Daygame yapıyorum. Türkiye’de bu alanda en eski bir kaç kişiden biriyim. Daha önce erkekadam sitesinde birkaç eski oyun raporumu yayınlamıştım. İyi-kötü bazı tepkiler aldım. İnternetin birçok alanda kolayca bilgi çöplüğü haline gelebildiği bu şartlarda kadın-erkek ilişkileri alanında erkekadam sitesini adeta çölde bir bilgelik vahası olarak görüyorum.

Keşke benim zamanımda bu tarz bilgilere erişim bu kadar kolay olsaydı. Ancak o zamanlar youtube bile yeni çıkıyordu öyle düşünün 🙂

Öncelikle benim  “ben bunu dedim, sonra kız böyle cevap verdi” tarzında rapor yazmamamın nedeni bu rapor tarzının öyle görünse bile asla öğretici olmamasıdır. Ve kişilerin başkasının cümlelerini alarak, kendilerinin ağzında emanet gibi duracak cümleleri söylerken farkında olmadan oyunlarını bozmaları ve kendilerine zarar vermeleridir. Bunun yerine bu raporumda daha önemli olan şey olan daygame stratejileri ve güçlü bir içsel oyunla neler yapılabileceğinden bahsedeceğim.

Kural 1: Daygame için yaşam tarzınızı geliştirin

3 senedir motosiklete biniyorum. Ve 2019 yazı ilk uzun yol deneyimimi yaşayacaktım. Rotam İstanbul-Ankara-Gaziantep-Antalya ve tekrardan İstanbul’a dönüş olarak 3000 km yi kapsıyordu. Evet bu gezideki amaçlarımdan biri de böylesine büyük bir gezinin heyecanının yanında son durağım olan Antalya’da beni misafir edecek olan arkadaşımla buluşup elimden geldiğince yerli-yabancı kızları tavlamaya çalışmaktı.

“Kız tavlama odaklı tatile çıkma” fikrinin bir erkeği kendine oldukça zarar verici bir zihin yapısına sokacağını biliyordum. Dolayısıyla bunu kafamda maceralı gezinin hoş bir parçası kıvamında tuttum.

Zaman zaman daygame yapan genç insanlara bakıyorum ve gözlemlediğim şey şu oluyor. Hayatlarında doğru dürüst hiçbir şey yokken daygame yapmayı hayatlarının odağına o kadar fazla koyuyorlar ki, kendileri fark etmeseler de stratejilerini başarısız olmak üzerine kuruyorlar. Yani gerçekten hayatlarında kadınlar dışında heyecan duydukları bir şey yok. Bu da kızlarla olan paylaşımlarını kuru hale getiren, ister istemez odağa kızları çok fazla koymakla sonuçlanan bir duruma yol açıyor. Tamam motosiklet alıp tura çıkın demiyorum ama. Kızlarla tanışma olayını bu şekilde “işin sadece bir parçası” haline getirmeniz şart.

Kural 2: İçsel oyununuzu güçlendirin

Zamanla beni kızlarla daha başarılı yapanın uyguladığım sözümona teknikler değil de, daha çok içsel oyunumla olaylara nasıl yaklaştığım olduğunu fark ettim.

Set açan insanlarda gözlemlediğim şey sıklıkla şu oluyor: ya şuursuzca bir kızdan diğer kıza gidip hiçbir şey öğrenmezler ya da o kadar ince ayrıntılarda kendilerini boğarlar ki paralize olurlar. İçsel bir uygulama planım olmadan birbiri ardına kızlara yaklaşmadım ama ayrıntılarda kendimi boğduğum çok oldu.

Daygame becerisi de insan karakteri gibi zamanla gelişip, olgunlaşır!

İçsel oyunu şöyle açıklayayım. Mesela farklı kişilerin başına aynı olay gelince, herkes bu olayı kendi bakış açılarına göre yorumlar. İçsel oyun zor gibi görünen bilmecelerde kişiyi çıkmazlardan kurtaran mantıklı akıl yürütme sistemidir. Daygame içsel oyunu üzerinde düşünmemiş biri için deli saçması, insanı mahvedecek bir şey olabilirken, diğer bir kişi aklında taşları o kadar yerine oturtmuştur ki umut kırıcı durumlar da bile aslında oyunun gayet açık bir bölümünü oynuyordur.

Mesela bir kişi kızla tanışma denemeleri yapar, ancak son derece gergindir ve saçma şeylerden bahseder. Bu kişi “çok gerginim ve saçmalıyorum” diyerek bırakır ancak daygame konusunda içsel oyunu kuvvetli biri o gergin hissedilerek kızla konuşma anının bu işin bir yukarıya çıkan bir basamağı olduğunu bilir.

Bir kişi daygamede kendi tarzını sentezlerse en iyi şekilde başarılı olabilir, başkasının oyun modelini devşirerek değil!

Bir örnek vermem gerekirse, ben yıllar içinde geliştirmiş olduğum kendi sistemime rahatlık oyunu diyorum. Çünkü kızlarla tanışırken ne kadar rahat olursam başarımın o kadar arttığı fark ettim. Rahat hissetmiyorken, en güzel cümleleri söylesem de neredeyse hiçbir işe yaramıyordu ancak son derece rahat olduğumda vasat, bir anlama gelmeyen cümleler kursam dahi karşımdaki kız ilgiyle beni dinliyordu.

İçsel oyunundan kastım bunun gibi, panik anlarda bile sizi taşıyacak güçlü bir bilinç oluşturmaktır. O panik psikolojisinin sizi yenmesinden önce akıllıca bir şekilde sizin onu yenmenizdir. Kızlarla tanışırken kendi tarzınız için yarattığınız bir kullanım kılavuzunuz diyebilirim.

Kural 3: Kafanızdaki olumsuz sese galip gelmedikçe başarılı olamayacaksınız

Son durağım olan Antalya’ya sonunda varmıştım ve yaklaşık 5 günlük tatilime başladım. Yabancılar Antalya merkeze öğle saatlerinde geliyorlardı ve genelde klimalı olduğu için avmlerde oluyorlardı. Akşama doğru ise ortada hiç yabancı turist kalmıyordu.  İlk başta İstanbul’da görmeye alışık olmadığım kadar İskandinav güzellerini görüp oyun stratejimden uzaklaşıp canı ihtiyari “hadi lan ben bunlarla ne konuşacağım şimdi” diye düşündüğümü itiraf edeyim 🙂

Kızlar gerçekten farklı beden ve boylarda dünyanın 7.harikaları gibiydiler. Ancak ilk denemelerimden sonra bu düşüncemin kötü bir illüzyondan ibaret bir ön yargı olduğunu fark ettim. Çünkü konuştuğumda beni Türk kızlarından daha ilgili şekilde dinliyorlardı. Ve tek yapmam gereken bu olumsuz düşüncelerle kendi kendimi sabote etmemekti.

İlk birkaç gün sadece yerli yabancı kızlarla kahve içme ve numara almakla geçti. Yani istediğim sonuç henüz gelmemişti. 3.gün şansım yaver gitmeye başladı.

Şans hazırlıklı yakalanılan fırsata denir.

Önceki gün avm de tanıştığım, oradaki bir otelde çalışan 1,60 boylarında müthiş tatlı bir rusla kahve içmeye gidecektim. Ama önce 2 saat kadar vaktim vardı. “Sonunda güzel bir kız tutturabildim” demiştim kendi kendime. Bu kıza şaka yollu, “İstanbul’a dönerken seni de arkama atıp götüreyim” dediğimde, “olabilir!” dediğinde şaşırmıştım. Bizim Türk kızları zar zor binmeye cesaret edebiliyorken, İstanbul’a kadar motosikletle gitmek fikri bu kızı korkutmamıştı bile 🙂

Bu sırada caddede yavaş adımlarla yürüyen 1,80 boylarında ince yapılı, alımlı bir turist gördüm. Doğal bir şekilde ona yaklaşıp az önce gördüğümü ve selam vermek istediğimi söyledim.

Birkaç paragraf önce rahatlık demiştim, hatırladınız mı ? Burada gene setin başarılı olabilmesinin benim oyun tarzım açısından en önemli noktası fazlasıyla rahat olabilmemdi. Açılış cümlesi olarak başka saçma bir şey de söylenebilir. O yüzden ben şunu dedim o bana bunu dedi demek tamamen sizin zamanınızı çalmak olur. Bu tanışma aşamasında 2 kriter önemli:

  1. Olabildiğince rahat olmanız .(Gevşek değil, olgun bir rahatlık)
  2. Ağzınızdan çıkan cümlelerin sadece size ait olması, söylerken sırıtmaması. (Yani ağzınızdan çıkanlara kendiniz inanmanız)

İnsanlar maalesef burada ezberle gidiyorlar ve ağızlarından çıkanlar kendi cümleleri olmadığı gibi bu söylediklerine içten bir şekilde inanmıyorlar. Dolayısıyla bu karşılarındaki kızlara yapay bir şekilde yansıyor. Robotlaşıyorlar ve kendi tarzlarının gelişimini engelliyorlar.

Bu anda zaten üzerimde güzel bir kızla buluşmaya gidecek olmanın rahatlığı vardı (alternatiflerimin olması elimi kuvvetli yaptı) ve kendimi iyi de hissettiğim için enerjim bu kıza geçmişti. Sonrasın önce ayaküstü konuşup, sonra az ilerideki banka oturduk, en sonda açık bahçesi olan bir kafede bitki çayı içtik. Bu kızın bana gayet ilgili olduğunu ve olumlu bir sonuca gideceğini 3 işaretten anladım:

  1. Ben konuşunca dikkatle dinliyordu
  2. Ona dokunduğumda garipsemiyordu
  3. Onun üzerinde bir miktar dominant enerji kurabilmiştim

Bir şeyi rahat bir tavırda söylerseniz mantıksız bile olsa genelde kimse “ne diyorsun sen?” demez. Aksine dediğiniz şey saçma bile olsa insanlar size katılma eğiliminde olurlar!

Çayı içtikten sonra bir arkadaşımla buluşmam gerektiğini söyleyerek kızın yanından ayrıldım. Diğer buluşacağım kızın yanına gittim, kızı motosikletle aldım, arkama oturttum. Saçları akşamüzeri yaz rüzgarında dalgalanırken motosiklette seyahat etmenin verdiği o özgürlük hissini tatlı çığlıklar atarak kutluyordu.

Sonrasında bir yerlerde çay içtik, bir kere yanağından öptüm, müthiş bir güzellikti. Gezime çıkmadan önce “motosiklette arkama şöyle bir slav güzelini oturtup beraber selfie yapmak istiyorum” demiştim. Beraber poz verip güzel bir selfie yaptık. Şimdilik bu hedefimi gerçekleştirdiğim için mutluydum. Sonrasında bu kız otelde çok yoğun çalıştığı ve haftada sadece 1 kere izinli olduğu için görüşme şansımız olmadı.

Ertesi gün bana daha ilgili olan uzun boylu olan kızı motosikletle gidip alacaktım. Telefonuma kaldığı yerin konumunu atmıştı. Hedefteki yere vardım, kontağı kapattım ve onu beklemeye başladım. Bir de ne göreyim? Kız mini etekle gelmişti. İçimden geçen ilk şey “acaba onu bu kılıkla motosiklete nasıl bindireceğim?” olmuştu!

Ben: Seni bu halde nasıl arkama alacağım !! 🙂 🙂 İstersen yana şekilde otur! Kız: Merak etme, ben sana yapışarak otururum.

Kız gerçekten de tam olarak bana yapıştığı için çevreye şov anlamında biraz cömert olsa da gene de pek abartmadan sahile ulaşabilmiştik.

Kural 4: Lojistiği iyi ayarlayın

Arasında biraz çekim olan her çift için karanlık, yaz kumsalında içilecek bir kaç biradan sonra gidilecek neredeyse tek bir yön vardır. Her neyse, sahilde kumların üzerinde otururken kızın hikayesini iyice dinleme şansım olmuştu. Rusya’dan taşınıp Antalya’ya yerleşmek istiyordu. Ve telefonuna bir tane çöpçatan uygulaması kurduğundan bahsetti. Merak ettiğim için elinden telefonu alıp gelen mesajları biraz karıştırdım. Ve şoka uğradım.  Öyle ki herhalde ekranı aşağı doğru kaydırdığımda o an bana ekran sonsuza kadar kayacakmış gibi geldi 🙂 Bana bir erkek olarak doğduğumdan beri gelen tüm mesajların toplamı kadar mesaj şuan kızın uygulamasının ekranında olmalıydı 🙂

Bu arada bu kızla buluşmadan önce 2 gündür yanında kaldığım arkadaşımın akrabaları gelmişti, bu yüzden her zaman takıldığım yere yakın merkezi ama kalite olarak kötü bir otelde kalmaya başlamıştım. İlk başta yerleştiğim odayı hafif boya kokusu olduğu için değiştirmiştim, sanırım diğer odaya pek de müşteri almıyorlardı çünkü yatak başlığı, wc aynası gibi şeyler kopmuş idareten tutturulmuştu, karşı odaya bakan camda perde yoktu. Otelin sahibi internetten baktığım fiyattan çok daha uyguna verdiği için ses çıkarmamıştım, ne de olsa sadece yatmak için kullanıyordum burayı. Ancak sabah otelden çıkarken gördüğüm manzara beni düşündürmüştü. Kapıyı açtığımda katımda birçok zencinin olduğunu, muhabbet edip, telefonla falan konuştuklarını gördüm. Orada çalışan saatçi zenci arkadaşlar bitişiğimdeki odayı tutmuşlardı. Odanın sefaletini geçtim, bir bu eksikti diye düşündüm 🙂

Kural 5: Kızı or…pu gibi hissettirmeyin!

Kafam biraz açıldığında kızla kumsaldan otele doğru yola çıkmıştık artık. Burada ev/otel öncesi unutmamanız gereken şey kızla ne kadar yakınlaşırsanız ve eve gidince ikiniz ne yapacağınızı biliyor olsanız da, bunu açık açık dile getirmemenizdir. Çünkü en istekli kız bile kendini kolayca or…pu gibi hissedebilir, özellikle götüreceğiniz yer bir otelse. Son dakika sürprizinden kaynaklı lojistiği o kadar iyi ayarlayamamamdan dolayı otele doğru giderken “inşallah otelin ortamı şuan sakindir ve zenciler ortalığı şenlendirmemiştir” diye düşünüyordum. Benim için problem değil ama kız bu durumdan çekinebilirdi.

Gece 12 gibi otelin önündeydik, ortalıkta kimse yoktu. Sadece otelin girişinde “lan kız için de para ister bu şimdi” diyeceğim otelin sahibi dayı ile karşılaştım. Parayı ödeyip odaya çıktık. Mutlu son oldu. Ancak kız gece sonuna doğru arıza yaptı. Ben de bu esnada kıza uyuz olduğum için kızla yatıp uyumayı reddettim. Taksi parasını verip gönderecektim ama sonra nedense kendim bırakmak istedim. Hayatımın hatalarından birini yaptım. Motosiklete bindiğim o ana kadar sarhoş olduğumu anlamamıştım bile (içki içmek kötü bir şeydir!). Yaşadığım en adrenalinli anlardan biri de gene mini etekli kızı arkama almış halde taksiciye adres sorarken, polis otosunun yanımda durması ve iki polisin tam gözümün içine bakıyor oluşlarıydı. Eğer bana tek kelime ettirselerdi bir şey üflemeye gerek kalmadan etrafa 100 promil saçılıyor olurdum zaten 🙂 Ama kasktan dolayı sadece gözüm göründüğü için böyle bir durumda olduğumu anlamamışlardı. Neyse kızı bıraktım ve otele geri dönüp uyudum. Ertesi gün dışarı çıkmak için lobiye indiğimde, otelin sahibi dayıyla aramızda şöyle bir diyalog geçti ! :

Ben-Günaydın

Dayı-Günaydın

Ben-Dün kafa fenaydı, öyle motor kullandım bir de. Allahtan bir şey olmadı.

Dayı-Evet ben sana söyleyecektim aslında taksi çağıralım diye ama. Gece getirdiğin kız o paralı mıydı ? (or…pu muydu demek istiyor)

Ben-Yok ya normal kızdı.

Dayı-Valla mı helal olsun sana, nereden buldun?

Ben-Burada yolda tanıştım.

Dayı-Yapma ya ! Valla helal olsun, uzun zamandır ilk defa görüyorum böyle.

Otel sahibinden tebriklerini de aldıktan sonra herhalde artık otele bir heykelimi dikerler diye düşündüm 🙂 Dışarı çıkıp kendimi sıcak caddeye bıraktım.

Sonrasında kızdan mesaj geldi.

Kız-Özür dilemeyecek misin ?

Ben-Özür dilerim, ama bir daha görüşmek istemiyorum.

Kural 6: Reddetme sırası size geldiğinde bunu yapın (Alternatifleriniz olsun)

Ne olursa olsun kız bana kendimi kötü hissettirmişti ve onunla bir daha görüşmek istemedim. O kızı reddettikten tam 1 saat sonra HARİKA bir şey oldu. Olağanüstü bir güzelliği sahip ve uzun süreli kız arkadaşım olacak bir kızla tanıştım. Merkeze çok yakın otelimden çıkıp caddede arkadaşımın gelmesini ve bu gecenin kritiğini yapmak üzere beklediğim sırada caddede yürüyen öyle bir güzellik gördüm ki. Karşıdan gelen o fiziğin güzelliği  parıldaması gitgide artan ve çevresini önemsizleştiren bir şeyi andırıyordu. Önce beni geçmesini bekledim ve bir kaç saniye sonra yanındaydım bile.

Bu sefer zaten yeni mutlu son yaşamamın verdiği fazladan bir rahatlık vardı üzerimde. Bu rahatlıkla tecrübemi birleştirince ortaya harika bir etkileşim çıktı. Kız sabahleyin gezi teknesiyle o bölgeye gelmiş ve ben tanıştığımda gene tekneye dönmek üzere yürüyordu. Muhabbetimiz sırasında kız bana sabahtan beri onunla tanışmaya çalışan 8.erkek olduğumu söyledi bana 🙂  Ve sonradan öğreneceğime göre bu sayı benden sonra artmıştı da 🙂

Burada normalde yapmayacağım bir şey yaptım. Kızla vedalaşmak üzere ona sarıldığımda, kızda bana karşı biraz itaatkar, uyumlu bir hava sezdim. Birazcık risk olarak ama hiçbir şeyin olmayacağından emin şekilde sarılmamın hemen ardından kızı yanaklarından öptüm. Şok içinde kalmıştı ama bir yandan da bunun nasıl olduğuna anlamamış bir şekilde gülüyordu 🙂

Kız teknesine binmek üzere yanımdan ayrıldığında arkasından bakışlarımı biran olsun kaçırmadan onu izliyordum. Çünkü bu olağanüstü güzelliğin hiç bir saniyesini kaçırmamak istemiştim.

20 saniye sonra yanıma bir şeyler için bağış toplayan 20’li yaşlarda bir genç yaklaştı. “abi çok için yanmış bakıyorsun ama yardım etmek ister misin ?”

Çocuğun muhtemelen salladığını biliyordum ama öyle iyi hissediyordum ki ona 5 lira verip oradan ayrıldım.

Ertesi gün büyük eve dönüş yolculuğum başlamıştı Antalya’dan İstanbul’a 690 kmlik amansız, biraz acımasız bir yolculuğu başlayacaktım. Sağ sağlim evime döndüğümde gezimde en çok etkilendiğim bu kızdan güzel bir mesaj aldım:

Kısaca: “sonunda evinde olduğunu ve internetine kavuştuğunu. Olağanüstü bir enerjim olduğunu. Gözlerimden akıl ve hayat enerjisi fışkırdığını söylüyordu. Ancak başka çok güzel bir kızla fotoğrafımı gördüğünü (motosiklette selfie yaptığım diğer kız), bir kız arkadaşım varsa neden onunla tanıştığımı ? soruyordu.”

Ben de o kızın sadece arkadaşım olduğunu söyleyerek, bir kaç hafta muhabbetimizin olgunlaşmasını bekledikten sonra onu yanıma İstanbul’a çağırdım. Memnuniyetle kabul etti. Maceranın gerisi başka bir rapora…

Yazar hakkında:
“Secret” kendini daygame ve kadınlarla ilişkiler konusunda kişisel gelişime adamış bir kişidir. www.centilmenkulubu.com sitesinin sahibi ve kendine bu konuda bir misyon edinerek tüm tecrübeleri ışığında yazdığı iki kitabını da bu site üzerinden okuyuculara sunmaktadır.

 

Saha Raporu ve İncelemesi (İnfield Video)

Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Yeni bir Pick-Up (Pua) İnfield videosu ile karşınızdayım. Mart aylarının başında İstanbul’da kanat arkadaşım (Puya) ile birlikte yolda gördüğümüz iki kızı durdurup eğlenceli bir sohbet başlatıp (set açmak) sonrasında hedefimdeki hatunla aramdaki fiziksel yakınlığı artırmam ile alakalı olayın video kaydını sizlere sunuyorum. Video da sadece hatunlar ile aramızda olanları izlemeyeceksiniz yanı sıra o an kullandığımız her türlü beden dilinden tutunda konuştuğumuz konuları dinleyip mantığını öğreneceksiniz.

Bu video ile inanıyorum ki ”bu iş Avrupa da kolay, bizim ülkede ki hatunlar kezban” vs gibi kısıtlı inançlarımızı beraber yıkmış olacağız. Önemli olan iletişimde altyapıyı kurabilmek sonrasında Özgüven ve Cesareti birleştirerek yeni tanıştığımız Hatunlar ile ”Flört” (ki bu kelime bende kusma istediğimi uyandırır) dönemi yaşamadan istediğimiz yakınlığı herhangi bir yerde ve anda kurmamızı sağlayabiliriz. Biliyorum bu video yayınlandığı günlerde dünyayı saran bir salgın hastalık  (COVID-19) ile karşı karşıyayız ve yeni insanlarla tanışmaya fırsatımız yok ve olsa dahi (alışveriş yaparken vs) dikkatli olmamız gerektiğini unutmayalım. İyi seyirler ve iyi oyunlar.

 

 

Vaka çalışması – Kırmızı alarmlarla dolu bir evlilik macerası

servisci_16 rumuzlu takipçimiz Instagram’da mesajlarda şu hikayesini paylaştı. Kendisinden izin alarak buraya aktardım

30 yaşındayım. Siteye denk gelene kadar mavi hap – kırmızı hap bilmezdim. Ancak babadan görme bi erkekliğimiz vardı. Kıza oyuncak olmayacak şaklaban olmayacak kadar. Ama bizim de güzel bir kızın peşinde koşmuşluğumuz bitmemesi için çabamız oldu. Evlenene kadar görüştüğüm çok kız oldu. Bir o kadar da red edilmişliğimde oldu ama hayatım beni tatmin ediyordu. İyi bi Alman markası fabrikadasında işçiyim. Altımda 70 milyarlık arabam vardı. Birgün doğru kızın çıkacağını, diğerlerinden farklı olacağını bu hayatıma son vereceğimi düşünürdüm. Askerden sonra sanki dünyada başka iş kalmamış gibi ummalı bir kız bulma çabası başlattı ailem. Bir an panikledim.

Takıldığım orospulara güvenemem hiç tanımadığım sevmediğim kızla evlenemem. Çevreme artık ciddi kız arama gözüyle bakmaya başladım. Kilo almıştım bi spor salonunda üye kaydı yapan bir kızı gördüm. Her yerden ekledim ama kabul etmedi. Ben üyelik işini düşüneyim dedikten sonra numaramı almıştı. Artık ümidimi kestiğim bi anda kız aradı. Üyelik hakkında ne düşünüyorsunuz dedi, dedim siktir et üyeliği. Bak dedim ben senden çok hoşlandım, araştırdım.  Annen baban ayrıymış, baban cezaevindeymiş. Ben dedim senle ciddi düşünüyorum sen dedim güzel bir yuvanın kıymetini bilirsin. Etkilendi, anlattıklarımdan bir saat dinledi. Velhasıl oldu.

Evlenicez arabamı sattım. Ev yaptırdım, onun üstüne gitmedim. Çeyizi yoktu. Taksitle aldıklarını bana ödettirdi. Zaten hamile kaldı. Dedim yatırım olsun güzel bi araba alalım. Sen de ben de çalışır öderiz. Tamam dedi ama ben biraz evliliğin tadını çıkarayım. İşsizlik maaşı alıyorum 6 ay yatayım dedi. Tamam dedim. 600 TL para alıyor. Neyse gittim 120 milyarlık araba aldım. Onun aldığı parayla krediyi öderiz. Benim maaşımla da evi geçindiriz diye ama kızı tanıyamamaya başladım. Hatta ciddileştikten sonra değişti. Birçok kez bitirmek istedim annem burdan dönülmez babam para harcadık nişan yaptık o sebepten bitmez bu sebepten bitmez diye ısrar etti. Kaderime yürüdüm. Resmen bu evlilikte de sürdü. Birgün 2018 yılbaşı gecesi arkadaşlarına gittiğimizde konu çalışmaya geldi. Önümüzdeki ay da işsizlik maaşı bitecekti. İş bakması gerekti. Arkadaşlarının yanında “ben çalışmıycam” dedi. “Adamsan ben çalışmasamda bana bakarsın” dedi.

Dedim ki “haklısın sen çalışmasanda sana bakmak zorundayım ama lüks yaşatmak zorunda değilim”. Bir tartışma eve geldik ve  bana dedi “ne olurdu arkadaşlarımın yanında tamam desen” dedi. Şimdi salonda yat gelme yatağa dedi. Biz de erkeğiz ya gururluyuz geçtim salona. Hamile normalde onu gönderirdim de karnındakine dua etsin. Ulan aradan bir hafta 1 ay yok tükürdüğünü yalamıyor bende erkekliğe bok sürdürmüyorum. Bir gece dedim ki yeter sen istedin artık dışarı çıkmaya başladım. Hazırlanmamdan giyimime saçıma dikkat etmemden anladı. Birşeylerin bende değiştiğini bi gece kapıyı çaldı. Yanıma geldi dedi ki “belli ki sen beni aldatıyorsun bana para ver ayrılalım” dedi. Şok oldum. Ben ondan çeyiz istemedim taksitlerini ben ödedim. Bir anda herşey maddiyat oldu.

Neyse ben kızdım bağırdım ama umrunda değil. Sesimize annemler geldi. Dedim yarın bu evden git. Ertesi gün telefonuma mesaj geldi. Karakoldan hakkımda şikayet olduğuna dair. Karımı darp etmişim yapmadım dedim. Kimse sallamadı eve geldim hala evde yatıyor. Pişkinliğin bu kadarı tehdit etmeler. Meğer anası “elini kolunu öyle sallayarak gelme, delil bul delil yarat gel” demiş.

Düğün usb leri fotoğrafları darp raporu, kuzeninden bana attığı 19 yaşındaki kızın çıplak fotoğrafı. Bir yorum yapsam götün memelerin güzel diye onu da mahkemeye sunacak. 300 milyara yakın boşanma davası açtı evime hiç gelmeyen arkadaşları şahitlik yaptı.

Allah acıdı halime. T.C. kimlik nosu şifresinden hamileliğinden itibaren 17 tane erkekle yazışmasını yakaladım, sundum. Fotoğraf ses kaydı mahkeme siklemedi bile. 850 TL nafaka bağladı hala davam sürüyor.

EVLENMEYİN AQ AŞK YOK BU SİTEDE NE YAZIYORSA HEPSİ GERÇEK CANLI ÖRNEĞİM….

Burada evlenmeyin diye kestirip atmak kolay ama asıl meseleleri de kaçırmamak lazım.

Askerden sonra sanki dünyada başka iş kalmamış gibi ummalı bir kız bulma çabası başlattı ailem.

Türkiye’de birçok erkeğin başına gelen ve çoğu erkeğin başını yakan bir durumdur bu. Askerliği bitiren ve işe başlayan erkeklerin aileleri bir evlilik kuduzuna yakalanıyorlar. Herşeyi o kadar aceleye getirip olaya o kadar körlemesine dalıyorlar. Size tavsiyem ailenize karşı direnin. İlla evlenmeye direnin demiyorum ama acele etmeye direnin. Hem kızı bulmada hem de kız ile evlenmede aceleye getirmeyin.

Annen baban ayrıymış, baban cezaevindeymiş. Ben dedim senle ciddi düşünüyorum sen dedim güzel bir yuvanın kıymetini bilirsin.

Bu da servisci_16’nın en büyük hatası. Ailesi dağılmış, babası cezaevinde ve muhtemelen baba etkisinden uzakta, erkeklere düşman bir annenin elinde yetişmiş kız, güzel bir yuvanın ne olduğunu bilmeyebilir ve onu kuracak donanımı da olmayabilir. Bu bir problem. Aynı durumdaki her kız psikolojik hasarlıdır diye bir durum yok ama böyle bir aile ortamından gelen kızın güzel bir yuvanın kıymetini bilebileceğini düşünmek büyük saflık.

Maalesef evet erkeğin ailesi de kızın ailesine bakarak karşı çıkması beklenirken resmen seni kıza itmişler. Bakın her anası babası ayrı ya da babası cezaevinde olan kız sorunlu değil ama bu nüfusta sorunlu kız oranı fazla olacaktır. O nedenle ya bulaşmayacaksınız ya da kız acaba sorunlu mu diye en az 8 ay test edeceksiniz. Tam tersi kız yuva görmemiş kıymetini bilir demeyeceksiniz. Kız babasına öfkeli ise ve sen hayatına ailesel erkek figürü olarak girdiğinde o öfkeyi senden çıkaracaktır.

Burada erkek resmen gözlerini bantlayıp ters yönden trafiğe dalmış sonra bir kamyonla kafa kafaya girmiş. Şimdi insanlara trafiğe çıkmayın diyor. Ama öz eleştiri yapması gerekiyor. Diğer erkeklerin de bu hatalardan ders alması lazım.

Evlenicez arabamı sattım. Ev yaptırdım, onun üstüne gitmedim. Çeyizi yoktu. Taksitle aldıklarını bana ödettirdi …  Tamam dedim. 600 TL para alıyor. Neyse gittim 120 milyarlık araba aldım. Onun aldığı parayla krediyi öderiz.

Bu aşamadan sonra maalesef yine klasik : bu aşamada erkek ve ailesi, dünyanın en düşük rütbeli beta öderi benim diye göstermeye kasıp büyük paralar harcamaya başlıyor. Bu aşamada ise en sorunsuz kızı bile adamdan erkek olarak tiksindirecek bir ödeme furyasına giriliyor. Gerçi sorunlu hatun bu aşamada hemen her zaman kendisini belli eder. Bu da etmiş.

Benim maaşımla da evi geçindiriz diye ama kızı tanıyamamaya başladım. Hatta ciddileştikten sonra değişti.

Burada erkek maalesef kendi hayatının iplerini eline alamamış. Olayı görmüş ama gerekli donanımı (kırmızı hap gibi) olmadığı için bariz ortada olan kırmızı alarmları değerlendirememiş. Yine klasik şekilde aile baskısı devreye girmiş.

Birçok kez bitirmek istedim annem burdan dönülmez babam para harcadık nişan yaptık o sebepten bitmez bu sebepten bitmez diye ısrar etti. Kaderime yürüdüm.

Ama servisci_16 başka bir hata daha yapmış.

Zaten hamile kaldı.

Çok erken ve bu kadar kırmızı alarm varken büyük hata. Birçok erkek maalesef doğum kontrolünü kadına bırakıyor. Böyle ödeyen bir erkeği ve aileyi bulan kadın da kontrolü güce çeviriyor. Ya da yine birçok erkek kötü giden evliliği çocuk kurtaracak sanıp çocuk yapıyor. Yok böyle bir şey. Asla böyle bir hata yapmayın.

Bundan sonrası ise tamamen yokuş aşağı felaket.

Meğer anası “elini kolunu öyle sallayarak gelme, delil bul delil yarat gel” demiş.

Bizim memleketteki anasına bak kızını al lafını güzellik ile ilgili falan sanıyorlar. Bir kızı tanımak için anasına bakacaksınız. Burada ise annenin ne olduğu belli. Kızın babası boktan biri ya da değil. Ama kızın anası kızı erkek olana düşman olarak yetiştirmiş.

Kıssadan hisse

Evlilik, erkeklerin ciddiye alması gereken büyük riskler içeren bir kurum. Ama bir rus ruleti değil.

Risk karşısında iki seçeneğiniz var : riskten tamamen uzak durursunuz ya da riski elinizden gelen en iyi şekilde yönetirsiniz. Hangisini seçeceğiniz sizin tercihiniz, benim için hava hoş. Ama neyi tercih ederseniz edin, avcı donanımı ile yaratılmış iken kurban / mağdur gibi davranmayın.

Dr. Shawn Smith

1 – Aile gazı ile evlenmeyin.

2 – Eğer evlenecekseniz, ideal evlilik yaşınıza kadar evlenmeyin. Bugün 30 yaş altında olup da evlenme donanımı olan erkek yok. 50 sene önce bir erkek 25 yaşında olgunlaşıyordu belki ama şimdi bu yaş 35.

3 – Bilinmeyen ile evlenmeyin.

4 – Evlilik konusunda kadını kırmızı alarmlarına dikkat edin. Kadını gözlemleyin ve eğer kırmızı alarmları varsa yol yakınken (imzadan önce bitirin).

5 – Bir tanecik oğlumuz evleniyor, hayatta bir kere evleniyorum bahanesi ile musluğu açıp en beta öder erkek benim yarışına girmeyin. Kız ne yaparsa yapsın bunu fazla ödeyerek ödüllendirmeyin. Böyle yaparak sadece şu planı yeşertiyorsunuz : bunlar ben ne yaparsam yapayım ödüyorlar. O zaman imzayı atarım, bebeyi koyarım ve hayat boyu ödetirim. Şimdi kızabilirsiniz ama kadına verilen mesaj bu maalesef. Kötü davranışları sürekli ödüllendirirseniz, kötü davranışları beslersiniz.

Saha Raporu – Hapı Yutmak

Mahmut abi bayadır bunu yazmamı istiyordu benden. Ben hapı nasıl yuttum onu anlatıcam size. Bu aslında biraz da Erkek Adam’ın nasıl doğduğunun da hikayesi.

Hikayeye başlamadan önce, Mahmut Abi ile tanışmadan önce nasıl bir hayatım vardı onu açmam lazım. Mahmut Abi ile tanıştığımızda 20’li yaşların ortalarında, hayatında toplamda 6-7 hatun girmiş bir adamdım. Ortalama bir tipim, fena sayılmayacak bir işim vardı.

Özellikle son 3-4 yılda kadınlarla olan ilişkilerim aşırı dengesizdi. Bazen bir kızı kafaya takıp 6 ay mal gibi peşinde koşuyor, kırk yılda bir de hatun düşürüyordum. Ortam olarak bir sorunum yoktu, çevremde her zaman yazılmaya uygun bir hatun bulunurdu ama bende sonuca gidecek ekipman yoktu. Daha doğrusu yokmuş, sonradan öğrendim.

Bu noktada, dönüp baktığımda yaptığım hataları çok net görebiliyorum. Aşırı alkol tüketimi, düzensiz yaşam, kendine bakmama gibi bir sürü etmen o dönemki başarısızlığımı tetiklemiş. Ama en önemlisi, erkeğin hayatı düzenli olmayınca, psikolojisi de düzenli olamıyor. Düzenli olarak depresif, kaygılı bir ruh hali ile yaşayınca da hatunlar ile ilgili başarılı olma şansı pek olmuyor.

Gelelim asıl hikayeye, Mahmut abi ile tanışmam aslında o dönem Türkiye’den taşınma planları ile başladı. Taşınmayı planladığım ülkeye Mahmut abi’de düzenli olarak seyahat ediyordu, o dönem bana baya bir yardımcı oldu bu konuda.

O dönem gidip gelirken tanıştığı HB7 bir sarışın doğu avrupalı hatun ile tanıştırdı beni. Bir akşam denk getirip bir etkinliğe gittik. Hatun gayet hoş, hatta baya da pas veriyor olmasına rağmen gerizekalı ben hiçbir sinyali alamadım tabi. Kız en sonunda facebook’umu istemese belki de bu hikaye orada son bulacaktı. Ama o gece kızla konuşurken ne kadar tedirgin olduğum hala aklımda.

Neyse ki, kendi adım atmış bir kıza yürümeyecek kadar salak bir adam değildim, kızla bir yemeğe çıktık, gayet de güzel geçti ama tabi o zaman ilk buluşmadan adım atmak falan ne haddime! 2 gün sonra Türkiye’ye geri döndüm ama kızla iletişim devam etti. 2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Neyse, kızla ilk yemeğe çıktığımızdan 2 ay sonra falan valizimi topladım ve tek yön bilet ile taşıma işlemini gerçekleştirdim. Bu arada muhabbet o kadar ilerlemişti ki kız beni havaalanında karşıladı. Hatta 1 hafta sonraki bir konsere plan yapıp bilet falan da almıştık, hatun cepteydi yani. Daha doğrusu salak ben öyle zannediyordum.

Aslında burası biraz şanssızlık ama kızın çalışma izni ile ilgili bir sorunu oldu ve 3 hafta kadar ülkesine dönmesi gerekti bn taşındıktan 1 hafta sonra. Neyse dedim bekleriz, ne olacak. Kız ülkesindeyken de muhabbet aynen devam etti, ama o zaman beta olan ben, muhabbeti hiçbir zaman tam olarak flört etme kıvamına getiremiyordum. Baya kendi kendimi friendzone’a itiyordum ama farkında bile değildim.

Bu arada taşındıktan sonra Mahmut abi ile fazlaca zaman geçiriyorduk, o ara ara beni eğitme girişimlerinde bulunsa da umursamıyordum, her şey yolundaydı nasılsa. Hatun döndüğünde ben “bir şekilde” bu işi çözecektim. Şimdi dönüp kendime bakınca beni bir gülme alıyor.

Neyse hatun döndü, ilk buluşmayı yanağa güzelce bir öpücük ile kapattım. Ama ikinci buluşmada bir sorun vardı, kızın istediği restaurant’a gidip, onun istediği yerlerde takılmıştık ama kız pek de memnun gözükmüyordu. Hatta kız buluşmanın sonunda açıkca “ben daha dominant, güçlü bir erkek istiyorum” cümlesini açıkca kurdu.

Bu noktada kıza bir parantez açmak lazım, Doğu Avrupa (Rusya ve civarı diyelim genel olarak) kültürü bu konuda baya sert. Erkekler genel olarak aşırı dominant ve mental olarak sağlam. Bizim hatun biraz spirituel ve hafif feminist olmasına rağmen bu kültür ona da net bir şekilde işlemiş durumda. Garip olanı çoğu kadının aksine bu hatun ne istediğini açıkca söyledi. Bunun tam olarak nedenini hala çözebilmiş değilim.

Tahmin edeceğiniz üzere bu buluşma çok daha soğuk bitti ve ben eve kuruldum. Eve gitmeden kıza “ya noldu sorun ne?” gibisinden bir mesaj attım ve konuşmaya başladık. Bu arada eve vardığımda da güzelce içmeye başladım. Kıza gel konuşalım sorun ne diyince, “gel burda konuşalım” dedi, kalktım evine gittim. Kız alkollü olduğumu anlayınca, “eve çıkmayalım arkadaşlarım uyuyor” dedi, apartmanın bahçesinde konuşmaya başladık. Tahmin edeceğiniz üzere kız “bizden sevgili olmaz arkadaş kalalım modunda noktalandırdı konuşmayı. Ben de mal gibi “tabi olur” diyerek kabul ettim bu durumu. Kafada hala bir yerlerde ben bu kızı döndürürüm düşüncesi var tabi.

Kafam allak bullak olmuştu, 3 ay emek verdiğim kız 2 buluşmada kıçıma tekmeyi basmıştı. Birkaç gün sonra Mahmut abi’ye anlattım olayı, adam resmen suratıma kahkaha attı. Sonra biraz neden böyle olduğunu anlatmaya başladı bana, “dur lan bu adam hakatten birşey biliyor galiba” dedim kendi kendime.

Mahmut abi’nin anlattığı şeylerden yola çıkarak aramaya başladım internette, sadece bu adam biliyor olamazdı ya bu işleri. Reddit’te The Red Pill’i bulduğumda altın madeni bulmuşa döndüm resmen. Ben Mahmut abi’ye reddit’i, o da bana eskiden kalma kaynakları göstermeye başladık.

İlişki Sihirbazı kitabının ilk 20 sayfasından sonra kafayı kaldırdıp “hassiktir lan bu adam haklı” dediğim anı unutamam. The Red Pill bugüne kadar ilişkilerimle ve kadın davranışları ile ilgili anlamlandıramadığım her şeyi açıklıyordu. Neden peşinden koştuğum hatunlardan sonuç alamadığımı, neden çok kötü davrandığım hatunların peşimden ayrılmadığını, neden 3 yıllık kız arkadaşımın benden tiksinerek benden ayrıldığını.

İnsan bir konuyu teorik olarak öğrendiğinde o konuyu çok rahat uygulayabileceğini sanıyor. Ben konuyu çözdüğümü düşünüyordum ama asıl sancılı süreç yeni başlıyordu.

Sarışın hatun ile bağımı kopardım, yürüdüğüm hatun ile arkadaş olmanın bir mantığı yoktu. Hayatım çok da dağınık değildi aslında, yakşalık 15 yıldır ailemle yaşamadığım için her işimi kendim görmeye alışmıştım. Kilolu bir adam değildim ama yıllardır bilgisayar başında olmaktan postür konusunda baya bir kötüydüm. Spora başlamam gerektiğini farkettim.

Aslında bu kararları aldıktan sonra, herşey iyileşmeye başladı. Yalan söylemeyeceğim, ilk 3 ay en zor kısmıydı. Hem yıllardır spor yapmamış bir bünyeyi haftada 3 gün ağır spor yapmaya zorluyordum, hem de Tinder, bar v.s. gibi ortamlardan date kovalıyordum. Buluştuğum ilk 10 hatundan falan hiçbir sonuç alamadım. Shit testleri anlamak ve onlara buluşma esnasında modunu düşürmeden cevap verebilmek en zoruydu başlarda.

Zamanla işler güzelleşmeye başladı. Yatağa atabildiğim ilk hatun kendime olan güvenimi baya bir yerine getirdi. Ordan aldığım gazla da devamı geldi. Tabi çok reddedildim, moralimin bozulduğu zamanlar da oldu, ama her kötü giden buluşmadan sonra dönüp nerde yanlış yaptığımı anlayıp kendimi geliştirmeye devam ettim. Bu noktada sağolsun Mahmut abi ile baya bir mesai harcadık. O da konuya yıllardır uzak olduğu için bir anlamda onu da canlandırmış oldum.

Benim için konuyu tam anlamıyla iki şey oldu. Birincisi, tabak çevirmeye başlayınca insanın kafası çok daha rahat oluyor buluşmalarda. Bu olmazsa yarın başkası nasıl olsa olacak düşüncesiyle, erkek çok daha özgüvenli hareket edebiliyor ve bu kadınları çok ciddi anlamda etkiliyor. İkincisi de reddit’de okuduğum “Bir kadın sizinle buluşuyorsa kafasının bir yerinde sizinle yatma fikri vardır. Bu fikri ancak ve ancak sen mahvedebilirsin” lafıydı. Bunu kafama koyduktan sonra herhangi bir kadın karşısında çok daha rahat ve özgüvenli olabilmeye başladım ve başarı oranım inanılmaz arttı.

İşte tam bu sıralarda Mahmut abi 2000’lerin başında erkekadam.com diye bir site olduğundan bahsetti, site falan kalmamış tabi. Farkettik ki bu konu ile ilgili Türkçe çok çok kısıtlı kaynak var, dedik biz neden yapmıyoruz birşeyler, hiç olmazsa çeviri yapar ingilizcesi olmayan erkeklere okuyacak kaynak yaratırız diyerek başladık yaklaşık 3 sene önce. İyi de yapmışız.

Kendi adıma konuşmak gerekirse, benim açımdan hapı alıp dönüşümümü geçirip sonuç almaya başlamam yaklaşık 2 ayımı aldı. Tabi bu kişiden kişiye farklılık gösterebilecek bir durum. Ben çevremde kadın olmasına alışkın bir adamdım, sadece oyun konusunda beceriksizdim. Oyunumu biraz geliştirdikten sonra ortaya çıkan sonuçları eski saha raporlarımda görebilirsiniz zaten.

Bu arada sarışına ne oldu onu da anlatmadan bitirmeyeyim. Birkaç ay sonra bir mekanda karşılaştık, yanıma geldiğinde ben başka bir hatuna yürüyordum. Sarışın biraz ilgi göstermeye başlayınca diğer hatun ortadan kayboldu, kadınlar sarı saçlı, mavi gözlü ve kendilerinden daha güzel bir kadın ile yarışmaya girmeyi pek sevmezler. O gece dudaktan güzel bir öpücük verip gitti, ama 2 gün sonra hatun “sen beni öptün ben öpmedim, yok ben seni arkadaş olarak görüyorum” deyince, hayatımdan temelli çıkardım gitti.

Saha raporu-Efsanevi sıçış

En iyisini bekleyin en kötüsüne Hazırlanın
Neil Strauss

1 Set 1 number close

Hedef bulunduğum kafe de arkadaşlarıyla 15 dakika vakit geçirdikten sonra kalkıp gitti. (yoldan geçerken arkadaşlarını görüp masalarına oturdu sanırım)
ben de direk kalktım.Ve uygun zamanı bulunca açılışımı yaptım.
Ben:Merhaba

Hedef: güler yüzlü bir şekil de merhaba

Ben:gelmeseydim kendimi çok pişman hissedecektim.Çok karakteristik bir yüzün var bunu sana söylemek istiyorum.

Hedef:Ne demek yani karakteristik anlamadım(hoşuna gitti sırıtmaya devam ediyor)

Ben:yani sana özgü bu güne kadar karşılaştığım kadınlardan farklısın.

Hedef:öyle mi çok teşekkür eederim

Ben:Beden dili yürümeye devam etmek ister gibi olduğundan Hadi biraz yürüyelim diyorum

Hedef:olur bu ara da adın ne senin

Ben:epavarman diyerek elimi uzattım

Hedef:Ben de Ni.. Memnun oldum.

Ben:Biliyor musun seni daha önce hiç fark etmedim buralarda öğrenci misin

Hedef:hayır buralıyım. çalışıyorum(öğretmenmiş)

2 dakika böyle sıkıcı muhabbetler falan..toplam da set 5 dakika sürmüştür en sonun da telefonumu cebimden çıkarıp 0a basıyorum uzatıyorum.Arkadaşlarımın yanına dönmem lazım diyorum ve numarasını yazıyor.Ve masada oturduğum arkadaşlarımdan bazılarını tanıyormuş.Bu yüzden, onlara söylememi rica ediyor.(cafe de göz göze gelmiştik oturduğum masada ki insanlara da bakmış sanırım)Devamında mesajlaşmaları ekleyeceğim keyifli okumalar.

Not:Telefon numarası istemeden önce en az 3 tane ilgi işareti gelmesine dikkat ederim.İlgi işaretleri az ve sığ olduğu zaman genelde aldığım numaralar flake çıkıyor.
Fark ettiğim İlgi işaretleri:Adımı sorması,sohbeti devam ettirmek istemesi,konuşma boyunca güler yüzlü olması,işimi sorması falan

Cümle sonlarında ki soru işaretlerine aldırmayın sohbeti whatsapptan mail ile buraya aktardığımdan emojiler soru işareti olarak gözükmüş
[27.08.2019 23:19:10] Epa: epavarman???
[27.08.2019 23:19:21] Epa: Ve sırrın benimle merak etme ??
[27.08.2019 23:26:04] Hedeff: Tamamdır??
[27.08.2019 23:40:50] Epa: O görünüşün arkasında güler yüzlü bir kız çıkacağından emindim ??
[27.08.2019 23:44:56] Hedeff: Yani türlü tanışma sebebi duydum da
[27.08.2019 23:45:21] Hedeff: Yüzümden yola çıkıp tanışmak isteyen bu şekilde ilk oldu o an ona şaşırdım??
[27.08.2019 23:45:30] Hedeff: Karakteristik felan deyince…
[27.08.2019 23:49:01] Epa: Farklı bir enerjin var duruşun tavırların
[27.08.2019 23:49:12] Epa: Bu bir iltifattı aslında ??
[27.08.2019 23:49:59] Hedeff: Hahah takılma diyorsun yani
[27.08.2019 23:50:02] Hedeff: Anladım??
[27.08.2019 23:50:10] Hedeff: Thx??
[27.08.2019 23:54:19] Epa: Aynen ama sevdin bence itiraf et ??
[27.08.2019 23:55:49] Hedeff: Dediğim gibi o şekilde gelmene şaşırdım??
[28.08.2019 00:03:00] Epa: Seni mutlu etmek istedim diyelim iletişim kurarak ??
[28.08.2019 00:07:43] Hedeff: Anladım
[28.08.2019 00:07:53] Hedeff: Memnun oldum ??
[28.08.2019 00:12:57] Epa: Seni cana yakın bulmakta beni memnun etti ??
[28.08.2019 00:16:26] Hedeff: O
[28.08.2019 00:25:00] Epa: Planlayalım bir kahve içelim o zaman ??
[28.08.2019 00:25:33] Hedeff: Tabi olabilir
[28.08.2019 00:27:27] Epa: Yarın ya da perşembe saat 9 ka…cafe de
[28.08.2019 00:28:00] Hedeff: Yarın kendi işlerim var
[28.08.2019 00:28:05] Hedeff: Ama Perşembe olur
[28.08.2019 00:28:35] Epa: Tabi ki seni ararım ??
[28.08.2019 00:28:48] Hedeff: Tamam ????
buluşma gününe kadar bir şey yazmadım

[29.08.2019 18:00:20] Epa: Ze… cafeyi biliyor musun?
[29.08.2019 18:32:25] Hedeff: Evet
[29.08.2019 18:42:17] Epa: Saat 9 gibi ze…de görüşelim öyleyse ????
[29.08.2019 18:43:03] Hedeff: Zey… de görüşmesek?
[29.08.2019 18:43:20] Hedeff: Ben oranın ortamını beğenmiyorum
[29.08.2019 18:43:33] Hedeff: Hiç gitmedim ama öyle bi algı oluşturdular ??
[29.08.2019 18:43:49] Epa: Olabilir
[29.08.2019 18:43:54] Epa: Senin bir fikrin var mı
[29.08.2019 18:44:07] Hedeff: Kahv… olabilir
[29.08.2019 18:44:09] Hedeff: Bahç… ya da
[29.08.2019 18:44:12] Hedeff: Fark etmez
[29.08.2019 18:44:18] Hedeff: Erg… ya da
[29.08.2019 18:44:21] Epa: Bah…n olsun o zaman
[29.08.2019 18:44:40] Hedeff: Ok

Çok kötü bir buluşmaydı kafenin kalabalığından yakınlaşamadım sürekli kız konuştu.Sıkıcı bir buluşmaydı.havadan sudan, okul, iş olmaması gereken ne kadar çok konu varsa onları konuştuk 😀

[29.08.2019 23:55:21] Epa: Ni… hanım ciddiye almadınız sanırım
[29.08.2019 23:55:26] Epa: Alındım ama..
[29.08.2019 23:55:37] Hedeff: ???
[29.08.2019 23:55:43] Hedeff: Nasıl yani
[29.08.2019 23:56:25] Epa: Sen dinlemedin mi
[29.08.2019 23:56:33] Epa: ????
[29.08.2019 23:56:48] Hedeff: Yok dinledim
[29.08.2019 23:56:55] Hedeff: Ciddiye de aldım tabi niye almiyim
[29.08.2019 23:57:03] Hedeff: Neye alındın 🙂
[29.08.2019 23:58:12] Epa: Gözümü telefondan ayıramıyorum senden mesajlar yağacak diye…??
[29.08.2019 23:58:22] Epa: Ama hayallerimle oynadın ??
[29.08.2019 23:58:27] Hedeff: Hahaah tabi tabi ??
[29.08.2019 23:59:21] Epa: Yazmadın ama
[29.08.2019 23:59:30] Epa: Şimdi tekrar belirtiyorum
[29.08.2019 23:59:35] Hedeff: Sen demedin mi
[29.08.2019 23:59:41] Hedeff: Öyle bi beklentim oluşmadı diye
[29.08.2019 23:59:47] Hedeff: E ne yazayım ??
[29.08.2019 23:59:53] Epa: Araba da
[30.08.2019 00:00:01] Epa: İnerken mesajını bekliyorum
[30.08.2019 00:00:03] Epa: Dedim
[30.08.2019 00:00:04] Epa: Ama
[30.08.2019 00:00:18] Hedeff: Ben de tamam dedim
[30.08.2019 00:01:16] Epa: E yazmıyosun ????
[30.08.2019 00:01:29] Hedeff: Ne bileyim yeni ayrıldık
[30.08.2019 00:01:37] Hedeff: Bi de kızlarla sohbet halindeydik
[30.08.2019 00:01:43] Hedeff: Elime telefon almadım
[30.08.2019 00:02:44] Epa: Tabi öyledir zaten canım şaka yapıyorum ??
[30.08.2019 00:02:53] Epa: Ben yazmak istedim sadece
[30.08.2019 00:03:59] Hedeff: Anladım
[30.08.2019 00:04:06] Hedeff: Tanıştığına değdi mi peki ??
[30.08.2019 00:04:32] Hedeff: Çok konuşmuş olabilirim ama bunda öğretmenliğin etkisi var??
[30.08.2019 00:05:17] Epa: ???? aslına bakarsan beklediğim gibi de çıktın
[30.08.2019 00:05:24] Epa: Ben severim dinlemeyi
[30.08.2019 00:05:40] Epa: Ama biraz modum düşüktü bu gün
[30.08.2019 00:05:49] Epa: Senin için değdi mi peki
[30.08.2019 00:07:02] Hedeff: Evet
[30.08.2019 00:07:08] Hedeff: Dinleyici modundaydın
[30.08.2019 00:07:18] Hedeff: Olsun sorun değil sıkıntıların varmış
[30.08.2019 00:07:26] Hedeff: Güzeldi tabi teşekkür ederim??
[30.08.2019 00:07:58] Epa: Yaa bunu duymayı seviyorum insanlardan
[30.08.2019 00:08:13] Hedeff: ??
[30.08.2019 00:08:19] Epa: Ama rica ederim seni tanıdığıma memnunum ????
[30.08.2019 00:08:29] Hedeff: Sağolasın ??
[30.08.2019 00:08:37] Hedeff: Ben ufaktan yatayım
[30.08.2019 00:08:45] Hedeff: Geçiyor vakit
[30.08.2019 00:08:49] Hedeff: İyi geceler
[30.08.2019 00:09:58] Epa: İyi geceler ben de direk eve geldim 2 bira aldım içiyorumm ??
[30.08.2019 00:10:19] Hedeff: Anladım
[30.08.2019 00:10:27] Hedeff: Afiyet olsun ??
[30.08.2019 00:11:04] Epa: Teşekkür ederim ??

[30.08.2019 23:36:36] Epa: ?görüntü dahil edilmedi
[30.08.2019 23:55:36] Hedeff: Afiyet olsun ??
[31.08.2019 00:01:43] Epa: Gel birlikte olsun ??
[31.08.2019 13:33:00] Epa: Gidecek misin bu gün
[31.08.2019 13:35:27] Hedeff: Yess
[31.08.2019 13:35:27] Hedeff: ***aktayım
[31.08.2019 13:58:00] Epa: Zahmet edip dünden bi haber verseydin ????
[31.08.2019 13:58:48] Hedeff: Dün bana yazdığında ben uyuyakalmışım
[31.08.2019 13:58:52] Hedeff: Uyanıp yazdım
[31.08.2019 13:58:59] Hedeff: Sonra tekrar uyumuşum:)
[31.08.2019 15:55:33] Epa: Yaa uyunıp mesaj atıp tekrar uyuyakalmayı nasıl başarabiliyorsun ??
[31.08.2019 15:55:59] Epa: Tebrikler yakana kurdela takmak lazım ????
[31.08.2019 17:12:22] Hedeff: E uyku sersemi yazmışım 🙂
[31.08.2019 17:12:29] Hedeff: Tekrar uyudum 🙂
[31.08.2019 20:36:25] Epa: Çok iyi yaa ?? ben aslında tahmin etmiştim senin uyuyor olabileceğini
[31.08.2019 20:36:36] Epa: O saatlerde uyuyorum demiştin
[31.08.2019 20:50:21] Hedeff: Yess
[1.09.2019 15:01:41] Epa: Su sıcak mı ??
[1.09.2019 15:02:48] Hedeff: Valla güzel ama tek sıkıntı biraz kirli
[1.09.2019 15:23:41] Epa: Neresi burası
[1.09.2019 15:24:05] Hedeff: Filyos
[1.09.2019 15:24:49] Hedeff: Sen napiyorsun
[1.09.2019 15:28:35] Epa: Mide bulantısı ve baş ağrısıyla başa çıkmaya çalışıyorum
[1.09.2019 15:33:22] Hedeff: Hadi ya
[1.09.2019 15:33:29] Hedeff: Geçmiş olsun
[1.09.2019 15:49:27] Epa: Teşekkür ederim
[1.09.2019 23:48:35] Epa: Sen yıllık izin falan mı aldın
[1.09.2019 23:48:46] Hedeff: Yoo
[1.09.2019 23:48:51] Hedeff: Haftasonu iznimdi ki
[1.09.2019 23:49:35] Hedeff: Yarın işbaşıyım çalışıyorum
[1.09.2019 23:49:43] Epa: Tam da onu diyordum ??
[1.09.2019 23:49:59] Hedeff: :))
[1.09.2019 23:52:20] Epa: İçimden bir ses 2 gün sonraya randevu ver ve o zamana kadar mesaj atma diyor????
[1.09.2019 23:52:27] Epa: Seversinnn????
[1.09.2019 23:53:02] Hedeff: ?? yok tarzını öğrendim
[1.09.2019 23:53:08] Hedeff: Onda sıkıntı yokta
[1.09.2019 23:53:23] Hedeff: Ben bugün biriyle görüşmeye başladım (burada shit test ya da siktir git amk betası demek istedi)
[1.09.2019 23:53:45] Hedeff: Yani bundan sonrasında biri varken biriyle görüşmem uygun olmaz
[1.09.2019 23:53:57] Hedeff: Böyle şeylere dikkat eden biriyim ??
[1.09.2019 23:54:11] Hedeff: O yüzden şu gün görüşelim edelim diye söz vermek istemem
[1.09.2019 23:54:48] Epa: Nasıl yani
[1.09.2019 23:55:24] Hedeff: Bi arkadaşım vasıtasıyla biri tanışmak istedi benimle
[1.09.2019 23:55:34] Hedeff: Ben de kabul ettim
[1.09.2019 23:55:55] Hedeff: Yani tanıma evresi gibi bir şey işte
[1.09.2019 23:56:03] Epa: Anladım
[1.09.2019 23:56:28] Epa: Ben senin yanına zaten böyle aradaş olalım laflarız diye gelmiştim zaten ????
[1.09.2019 23:56:47] Hedeff: Valla ne niyetle geldin bilemem ama dediğin gibi oldu:)
[1.09.2019 23:57:03] Epa: Aslında anlamadın ????
[1.09.2019 23:57:17] Hedeff: Her neyse
[1.09.2019 23:57:20] Epa: Laf çakıyorum ??
[1.09.2019 23:57:21] Hedeff: Dikkat et kendine
[1.09.2019 23:57:26] Hedeff: Görüsürüz yine
[1.09.2019 23:57:32] Hedeff: İyi geceler ??
[1.09.2019 23:57:42] Epa: Böyle bir şeyin üzerine
[1.09.2019 23:57:51] Epa: Görüşeceğimizi düşünmüyorum ??
[1.09.2019 23:58:19] Hedeff: Anladım da
[1.09.2019 23:58:21] Epa: Sonuçta benimle görüşürken başkasıla tanışıp bana böyle şeylere dikkat ederim görüşmeyelim diyorsun ??
[1.09.2019 23:58:37] Hedeff: Eğer niyetin başkaysa bile
[1.09.2019 23:58:50] Hedeff: Arkadaş olmaktan öteye geçmedi
[1.09.2019 23:59:02] Hedeff: Ne sen de geçti ne ben de
[1.09.2019 23:59:08] Hedeff: Hakkaten arkadaş olduk??
[1.09.2019 23:59:14] Hedeff: Olunabilir yani sorun değil
[1.09.2019 23:59:22] Hedeff: Tamamdır
[1.09.2019 23:59:28] Hedeff: İyi geceler????
[1.09.2019 23:59:48] Epa: Tabi tanıdıksın sonuçta yolda görsem selam veririm ama
[1.09.2019 23:59:56] Epa: Bu yaptığın saygısızlık
[2.09.2019 00:00:06] Hedeff: Nasıl saygısızlık?
[2.09.2019 00:00:12] Epa: Ne niyetle geldiğimi biliyorsun sonuçta
[2.09.2019 00:00:13] Hedeff: Biz seninle flört etmiyoruz ki
[2.09.2019 00:00:18] Hedeff: Ama sen bir şey yaptın mı
[2.09.2019 00:00:26] Hedeff: Beni tanımaya çalıştın mı
[2.09.2019 00:00:30] Hedeff: Evet bana geldin
[2.09.2019 00:00:34] Hedeff: Ama gerisini getirdin mi
[2.09.2019 00:00:55] Epa: Getirme fırsatım mı vardı O?
[2.09.2019 00:01:05] Hedeff: Yok muydu
[2.09.2019 00:01:11] Epa: Bahçende herkesin ortasında dudağına mı yapışsaydım?
[2.09.2019 00:01:15] Hedeff: Biz seninle kaç gün önce görüştük
[2.09.2019 00:01:20] Hedeff: Ne ilgisi var her şey öpücük mü
[2.09.2019 00:01:42] Hedeff: Yani fırsatın vardı
[2.09.2019 00:02:04] Hedeff: Ben sana saygısızlık yapmadım, beni tanımak istedin ama gerekli çabayı ne sen gösterdin ne de ben gördüm
[2.09.2019 00:02:37] Hedeff: Saygısızlık nasıl olurdu
[2.09.2019 00:02:42] Hedeff: Hem seninle hem bi başkasıyla
[2.09.2019 00:02:45] Hedeff: Görüşüyor olsam olurdu
[2.09.2019 00:02:48] Epa: Çabalamamak değil bu
[2.09.2019 00:02:53] Hedeff: Ben olduğu gibi söyledim
[2.09.2019 00:02:55] Epa: Yarın görüşelim
[2.09.2019 00:03:05] Epa: İstemiyorsan da
[2.09.2019 00:03:25] Epa: Sen bilirsin tabi zorla olcak değil??
[2.09.2019 00:03:47] Hedeff: Dürüst davranıp söyledim, seninde olgun anlayışlı olacağını düşünüyorum. Kötü bir şey de demedim
[2.09.2019 00:03:57] Hedeff: Yakın hissetmemişte olabilirsin
[2.09.2019 00:04:21] Epa: Yakın hissetmesem
[2.09.2019 00:04:36] Epa: Seninle o gün plan yapmıştık değil mi
[2.09.2019 00:04:37] Hedeff: Kırılışıp gerilmekte istemiyorum
[2.09.2019 00:04:45] Hedeff: Haberleşiriz demiştik
[2.09.2019 00:04:50] Epa: Geldiğinde görüşürüz diyerek
[2.09.2019 00:04:58] Epa: Gitmezsen c.tesi
[2.09.2019 00:04:59] Hedeff: Ama başka bi planım olduğunu da kastetmiştim
[2.09.2019 00:05:02] Epa: Gidersen geldiğinde
[2.09.2019 00:05:12] Epa: Diye anlaşmıştık
[2.09.2019 00:05:15] Hedeff: Tamam da sen işte bana bir daha
[2.09.2019 00:05:20] Hedeff: Hadi Pazar napıyoruz dedin mi
[2.09.2019 00:05:37] Epa: Hadi pazartesi görüşelim dedim ??
[2.09.2019 00:05:37] Hedeff: Ya bak, hepsini geçtim
[2.09.2019 00:06:03] Hedeff: Ben net konuşayım senden beni tanıman adına ekstra bir çaba görmedim
[2.09.2019 00:06:15] Hedeff: He heralde böyle kalmak istiyor dedim
[2.09.2019 00:06:24] Hedeff: Olabilir saygı duyarım
[2.09.2019 00:06:37] Epa: Yanlış anlamışsın sen
[2.09.2019 00:06:41] Hedeff: İlk oturmada herkes anlaşacak diye kural asla yok
[2.09.2019 00:06:49] Epa: Böyle kalacak olmak istesem
[2.09.2019 00:06:58] Epa: Zaten anlardın
[2.09.2019 00:07:07] Hedeff: İşte bana böyle hissettirdin
[2.09.2019 00:07:13] Hedeff: Sana o zaman da demiştim
[2.09.2019 00:07:16] Hedeff: Numaramı alıp
[2.09.2019 00:07:34] Epa: Yani ne diyebilirim ki nihancım kırılcak gücencekte değilim tabi
[2.09.2019 00:07:38] Hedeff: GÖrüşmek isteyen adam kendini gösterir yazar eder arar sorar vs
[2.09.2019 00:07:47] Hedeff: Buluşma vaktimize kadar
[2.09.2019 00:07:51] Hedeff: Yazmamıştın bile
[2.09.2019 00:08:04] Hedeff: Çünkü yazma gereği duymadım demiştin
[2.09.2019 00:08:11] Hedeff: E baktım ki bu da öyle oldu
[2.09.2019 00:08:24] Hedeff: E napayım ben??
[2.09.2019 00:08:27] Epa: İşim olabilir mi
[2.09.2019 00:08:37] Epa: Acaba yoğunum bu ara
[2.09.2019 00:08:41] Hedeff: Olabilir ama 24 saat Olmaz herslde ??
[2.09.2019 00:08:47] Hedeff: Bilemem
[2.09.2019 00:08:49] Hedeff: Haberim yok
[2.09.2019 00:09:00] Hedeff: Konuşmadığımız için bilmiyorum
[2.09.2019 00:09:02] Epa: Yazmadın etmedin diyerek başkasıyla görüşmeye başladım gelemem diyorsun bana ????
[2.09.2019 00:09:25] Hedeff: Yazmadığın için görüşüyorum başkasıyla demedim
[2.09.2019 00:09:39] Hedeff: Konuşmasakta arkadaş kaldık yani
[2.09.2019 00:09:40] Epa: Şimdi o görüşmeye başldığın arkadaşından haber gönderene diyorsun ki hemen
[2.09.2019 00:09:55] Hedeff: Ya ben böyle konuşmalara girmek istemiyorum lütfen
[2.09.2019 00:09:59] Epa: Benim zaten flörtüm var canım diyorsun bu konuda böylece kapanıyor ??????
[2.09.2019 00:10:07] Hedeff: Kendimi yeterince anlattım
[2.09.2019 00:10:16] Hedeff: Anladığını da düşünüyorum
[2.09.2019 00:10:19] Hedeff: Akıllı birisin
[2.09.2019 00:10:48] Epa: Ee tamam nihan ne diyebilirim
[2.09.2019 00:10:59] Epa: Açıklama yaptığın için teşekkürler
[2.09.2019 00:11:18] Hedeff: Rica ederim
[2.09.2019 00:12:34] Hedeff: Ben saygısız biri değilim, eğer seninle beraber o kişiyle de aynı anda görüşsem bunun adı saygısızlıktan öte başka bir şey olurdu 🙂 bunu hiç yapmadım, kimseye de yapmam. Bilmen gerekiyordu ve daha en başında bilmen daha iyi oldu.
[2.09.2019 00:12:42] Hedeff: Kimseyi kandıracak değilim??
[2.09.2019 00:13:02] Hedeff: Numaranı falan silmicem durur
[2.09.2019 00:13:10] Epa: Tercih meselesi sonuçta
[2.09.2019 00:13:14] Hedeff: Sil dersen silerim ya da
[2.09.2019 00:13:26] Hedeff: Ama bana zararı yok
[2.09.2019 00:13:37] Epa: Aklında ben olsam başkası olmazdı ??
[2.09.2019 00:13:50] Epa: Sen bilirsin
[2.09.2019 00:13:56] Hedeff: Tamamdır
[2.09.2019 00:14:01] Epa: İstersen sil istersen kalsın
[2.09.2019 00:14:09] Epa: Fark etmez ??
[2.09.2019 00:14:16] Hedeff: Ok
[2.09.2019 00:14:21] Hedeff: İyi geceler
[2.09.2019 00:14:26] Epa: ???

Sanırım nükleer shit testle karşılaşıp güzelcene sıçtım sonunda da sıvadığımı görebiliyorsunuz…Hep başarılı setleri atmamak lazım beni takipte kalın epavarman

Saha Raporu – Eşleşmeden Yatağa, 4 saat

Malum uzun süredir kayıbım. Daha önce ne yazdım ne yazmadım hatırlamak için eski yazılarıma bakarken farkettim, 2 yıl önce son yazımın sonunda bu olaydan bahsedip yazarım demişim. Ondan sonra malumunuz, kayıplara karıştım. Saha raporlarına buradan döneyim dedim.

Olay bir hafta içi günü akşam saat 7 sıralarında hatun kişi ile eşleşmemizle başladı. Hatun kişisi HB6.5’tan HB7 sayabileceğimiz ayarda. Benimle aynı yaşlarda yüzü idare eder fiziği iyi. Evde boş oturduğum bir akşamdı ve bakalım ne çıkacak diye muhabbete başladım:

Ben: “Naber kız napıyorsun?” (tinder‘da genelde basit giriş yaparım, hatunun gerçekten ilgisi yoksa yazmaz zaten)

Hatun: “İyiyim, doğum günüm bugün benim, arkadaşımla yemek yiyorum.” (arkadaşı kız)

Ben: “Doğum günün kutlu olsun kaç oldun?”

Hatun: “29” 

Ben: “Oha çok yaşlanmışsın! Ee kutlama yok mu?”

Hatun: “Şarap içiyorum şimdi, biraz çakırkeyif oldum. Sonra eve..” 

Şimbi bu noktada birşey dikkatimi çekti. Hatunun doğum günü, dışarıda yakın bir arkadaşıyla masada, çakırkeyif ve inatla mesajlarıma cevap vermeye devam ediyor. Vitesi bir tık arttırmaya karar  verdim:

Ben: “Aa olmaz ama öyle, hadi bir yerlere gidelim yemekten sonra.”

Hatun: “Yok bugün işe gittim çok yorgunum halim yok. Sen napıyorsun?” 

Ben: “Evdeyim kendime 1 kadeh içki koydum takılıyorum. Halin yoksa buraya gel, birlikte içelim.”

Hatun: “Arkadaşımlayım ama..” 

Ben: “Olsun onu da getir sen ;)”

Hatunun hiçbirşeye tam olarak hayır dememesi vitesi arttırma kararımın doğruluğuna beni yeterince ikna etti. Bir miktar naz sonrası hatun ve arkadaşı gerçekten de çıktı geldi eve.

Şimdi burada hatunun arkadaşına bir parantez açmak lazım. Bütün gecenin kaderi aslında onun ellerindeyi. Biraz aksi, ortamı bozacak bir tip çıksa bu geceden hiçbir bok olmama ihtimali çok yüksekti.

Neyse ki çok şanslı bir insanım, ben yürümeye çalıştıkça hatun utangaç ayağına uzak durmaya çalışıyor, arkadaşıysa “doğum günün bugün senin birşey olmaz keyfine bak” havasında sürekli. 1-2 saat sohbet muhabbet sonrası kızın arkadaşı sigara içmeye balkona çıktı ben de hamlemi yaptım.

Hatun: “Arkadaşım burada ona ayıp olur.” (beni yarım gönüllü durdurarak)

 Ben: “Arkadaşının birşey umursadığı yok, sen kendini kendine geriliyorsun.”

Hatun: “Yok olmaz ayıp v.s. v.s.” 

 Ben: “Arkadaşın döndüğünde soracağım, bakalım umursuyor mu” (baya alaycı ve kendinden emin bir tavırla)

Kızın arkadaşı birkaç dakika sonra geldi. Ben arkadaşına “müsadenle arkadaşına odamı göstereceğim” diyip göz kırptım, hatunun arkadaşı da “geç bile kaldın haha” dedi sadece.

Hatunu tuttum elinden, içeri götürüp bir güzel.. Öhm neyse, siz mevzuyu biliyorsunuz zaten…

Gelelim ben bunu neden anlattım:

Hatunun size yaktığı yeşil ışıkları ve verdiği sinyalleri doğru yorumlamak çok önemli. Bu kızımız yakın arkadaşı ile dışarıda olmasına rağmen mesajlaşmaya devam etti ve açıkca çakır keyif olduğunu belirtti. Buradan kızın muhtemelen biraz azmış pozisyonda olduğunu düşünüp yürüdüm ve yanıltmadı.

Kız ara ara kendini geri çekerek shit test’ler denedi. Hatta birkaç kere “arkadaşımla takıl siz yakıştınız baya” falan dedi. Hedeften sapmadan devam ettim.

Burada ara ara, ya ilk gecede kız eve atılmaz zor diyen, 2-3 buluşmadan önce bir bok olmayacağına inanan arkadaşlar türüyor. Doğru yer ve zaman olduktan sonra ve siz öküz olmadıkça herşey mümkün. Yeterki denemeyi bırakmayın ve her zaman elinizde yeterli sayıda yazılacak hatun olsun.

Tinder Rehberi

Saha Raporu – AVM’de hayat oyunu

Ne zamandır sahalardan uzağım. Henüz döneceğim de yok. Bu nedenle de saha raporu yazmıyorum. Aslında eskilerden elimde bir düzineden fazla materyal var ama itiraf edeyim ayda bir iki pratik de yapmıyor değilim. Hani böyle balığı tutup denize atmak gibi 😊 Bugün yazacağım saha raporu ise geçen hafta gerçekleşti ve gündüz oyununa göre daha pasif ve daha az sık olsa da oldukça etkili olan hayat oyununa bir örnek. Bu nedenle yazayım dedim.

Hayat oyunu temelde karşına çıkan fırsatları değerlendirmek üzerine kurulu. Burada kendini doğru zamanda doğru ortama yerleştirerek fırsat sayısını arttırmak mümkün olsa da gündüz oyunundan en büyük farkı tamamen kendiliğindenmiş gibi görünmesi. Mesela Starbucks kuyruğunda yanına düştüğün kızla havadan sudan konuşma başlatmak gibi. Daha çekingen arkadaşlara tavsiye ederim ama bu tür fırsatlar kişinin karşısına ayda bir çıkar.

Neyse, mekan İstanbul’da bir alışveriş merkezinin yemek katı. Bir iş için oradaydım ve toplantı sonrası öğle yemek yiyordum. Öğlen molası olduğundan oturacak yer yok. Uzun bir sıra şeklinde olan masadayım ve benim iki yanımda birer kişilik boş yer vardı. Tek boş yerler bunlar değiller.

Kafamı kaldırdım ve karşımdaki kasadan 30 – 32 yaşlarında, oldukça güzel bir kadın ile göz göze geldim. Belli ki oturacak yer bakıyordu. Bu göz göze gelme ile benim suratımda belli belirsiz bir gülümseme belirdi. Genelde hoşuma giden bir kadın gördüğümde aklımdan “yerim lan ben seni, bu ne güzellik” gibi bir şey geçer. Bu sefer de hatuna bakarken “gel sen gel Mahmut Abinin yanına gel” diye aklımdan geçerken suratıma bir belli belirsiz bir gülümseme geliyor tabii.

İlk göz temasında hatun gözünü kaçırmadan ben gözümü kaçırmam. Size de kaçırmamanızı tavsiye ederim. Hatun zaten gözlerini kaçıracak ve gözlerini kaçırış şeklinden az çok ilgi var mı yok mu anlarsınız. Ayrıca uzun süreli göz teması maskülen bir hareket. Göz temasında gözlerinizi kaçırmamanızın bir yararı daha var: kadının cesaretini kırmamak. Mavi hap kafası pek idrak edemez ama kadınlar genelde utangaçtırlar ve reddedilmekten de çok korkarlar. Böyle bir göz teması eğer kadın ilgili ise daha fazla göz temasına girmesini ve hatta şimdi anlatacağım şekilde daha bariz yürüme davetiyesi atmasını tetikleyebilir.

Devam edeyim. Kadın ile 2 – 3 saniye göz temasımız oldu ve hatun gözünü kaçırdı. Benim için yürüme davetiyesi anlamına gelecek bir şekilde aşağı doğru ama yemeği bırakıp yürüyeceğim yok.

Neyse hatun önümde durup bir süre etraftaki 6 – 8 yere baktı. Benim arkama doğru yürüdü ve görüş alanımdan çıktı. Ben sürekli bakmadım, ilk göz temasında ilgimi gösterecek kadar bakmıştım.  Zaten 2 – 3 saniye sonra “burası boş mu” diye solumdan eğildi. Ben de “tabii, buyurun” dedim ve yarışma başladı.

Kızın yanıma oturması yürüme davetiyesi ama genellikle böyle bir durumda erkek konuşma başlatmazsa kadın 20 dakika otursa bile tek kelime etmeyebilir. Kadınlar hem yürümeyi bilmezler, hem yürünmeyi beklerler hem de bu gibi durumlarda çok utangaç olabiliyorlar. Çoğu kadın için yanında senin muhabbet açabileceğin şekilde durması yürümek demektir. O noktadan sonra “ben yapmam gereken her şeyi yaptım” deyip senin harekete geçmeni beklerler. Bunun istisnaları da var tabii ama siz bu aşamada yürüyün, kadından beklemeyin.

Yürüme Davetiyesi yazısından hatırlayalım :

Yürüme davetiyesi (YD), kadınların oyunudur. Kadınlar, istisnalar kaideyi bozmaz, bir erkeği beğendiklerinde, ölüp bitseler bile, o erkeğe yürümezler. Bunun yerine erkeğin yakınında kendilerini konumlarlar ve erkeğe kaçamak bakışlar atarak erkeğin açılışı yapmasını beklerler. Buna, biz avlanan erkekler, yürüme davetiyesi deriz ve kadınlara yürüyen erkekler için en bariz yürüme nedenidir.

Neyse ki bu bariz yürüme davetiyesi ve dibimde olması ile benim konuya girmem zor olmadı. Bariz yürüme davetiyesi zira ben bariz kestikten sonra tam yanıma oturmasının tesadüf olma ihtimali az. Etrafta en az 6 – 7 tane tek kişilik boş yer var.

Yürüme Davetiyesi yazısından tekrar hatırlatalım :

2 – Kendini Yerleştirme : En bariz YD. Kızın sizin yanınızda bir yere gelmesi ve kendisini sizin yakınızında konumlaması. Radarınız açıksa (neden kapalı olsun ki?) kızın A noktasından yakınınızdaki B noktasına gelişini farkedersiniz. Kız burada size bakış atmayabilir ya da sizin hemen dibinizde olmayabilir. Hatta çoğunlukla olmayacaktır.

Ben : “O köfteyi nereden aldın?” (Halbuki karşımdan aldığını gördüm ve gördüğümü biliyor. Konuşma bahanesi işte.)

Kız : “Şuradan karşıdan. Burada çok güzel yapıyorlar bunu. Kullandıkları et de çok güzel.” diye oldukça güler yüzlü cevap verdi. Soğuk olmaması ve fazladan bilgi vermesini İlgi Göstergesi (Indicator of Interest – IOI) olarak yazdım.

İlgi göstergesi ile yürüme davetiyesi farklı şeyler. Biri yürümeden önce gelir, diğeri yürüme esnasında. Mesela YD alırsın ama yürüdün mü sıfır ilgi göstergesi alabilirsin.

B : “Bu civarda mı çalışıyorsun?”

K: “Evet. Sen?”

B : “Hayır iş için geldim.”

K : “Nerede çalışıyorsun?”

Burada kızın hemen soru – cevap paslaşmaya (senin sorularına cevap vermek ile kalmayıp soru ile devam etmesi) başlamasını 2. İlgi göstergesi olarak yazdım.

Bundan sonra muhabbet 10 – 15 dakika devam etti. İşin aslı öylesine bir konuşma gibi devam etti ve ben eğlenen ustalığa bile geçmedim. Shit test falan da gelmedi zira henüz görünür bir yürüme yoktu. Yani bariz yürüyorum ama güya yürüme de değil. Ben bu tür hayat oyunlarında “kendiliğinden oldu” havasını korumak için çok hızlı gitmiyorum ama siz böyle yapmak zorunda değilsiniz.

Yemeğim bitip kalkacağım. Ne yazık ki bir yere gitmem gerekiyor ve ilerletmeye de niyetim yok. Yoksa yemek bitince çay içmeye davet ederdim. Bu tanışmayı ilerletmeyeceğim için tel de almayabilirim. Uzun süredir bu tür pratiklerde tel almıyorum. Alsam sonra aramayacağım için kız üzülecek. Orada almasam almadığım için de üzülecek belki ama daha az üzülecek. Neyse bu sefer tel isteyeyim bakalım nasıl olacak dedim. Neyse ki tel isteme bahanem kendiliğinden geldi.

B : Benim kalkmam lazım. Bir daha buraya gelirsem şu köfteyi deneyeceğim.

K : Ya, keşke alsaydın bir tanesini tadımlık.

B : Hahaha, keşke verseydin bir tanesini tadımlık.

K : 😊 Ya aslında şu karşıdaki caddede çok meşhur X köftecisi var. Bence onu dene.

B : Seninle konuşmak güzeldi. Bak ne diyeceğim? Bir daha buraya geldiğimde orada köfte yiyelim. Muhabbet ederiz.

K : …. Bir duraklama … şey … tabii yiyelim.

B : Whatsappın var mı?

K : Var.

Teli aldım ve yola koyuldum. Telefonu whatsapp diye sordum. Aynı şey ama sanki kızlar whatsapp diye sorunca daha kolay veriyorlar.

Şimdi olayın içinde tesadüf faktörü var ama benim bilinçli davranışlarım olmasa o kızın benim yanıma oturma şansı çok düşüktü:

  • – Radarlarım böyle bir göz göze için açık.
  • – Hoşuma giden bir kızın kıçına bakacağıma – ki bu hatunun kıçı çok güzeldi- gözlerine bakarım ve kız gözünü kaçırana kadar da kaçırmam.
  • – Aklımdan geçenlerin (bilinçli öyle kelimeler söylemiyorum, yerim ben seni kendiliğinden kafamda canlanıyor) bakışlarıma pozitif cinsel gerilim olarak yansıdığını düşünüyorum.
  • Kız kafasını hafif eğerek gözlerini kaçırınca karşılıklı bir beğenme ihtimali daha yüksek.
  • Kız yanıma oturdu. Oturmayabilirdi. Yürüme davetiyesi yazısında yazdığım gibi kadınlar kendilerini erkeğin yakınına konumlandırarak da yürüme davetiyesi atarlar. Burada yanıma oturması bariz YD. Eğer ayakta olan ben olsam ve o oturuyor olsa, bu bakışmadan sonra ben gider yanına otururdum ama o durumda bu kadar güçlü YD olmazdı.
  • Hayat oyunu ile benim karşıma ayda ya da iki ayda bir fırsat çıkıyor. Ama kendimi bilinçli olarak fırsat ortamına soksam ayda 2 – 3 kere çıkacağına eminim.

Site yorumlarında bazı erkeklere kızların kendiliğinden geldiğini yazan elemanlar var. Bu o kadar da kendiliğinden olmayabilir. Ya da daha doğrusu siz bakış, genel duruş, ruh hali gibi faktörlerle ne fırsat yaratıp ne de fırsat değerlendirebilirken bu adamlar göz teması, pozitif ruh hali, genel hijyen – bakım – tip, yd değerlendirme kabiliyeti ile fırsat yaratıp değerlendiriyor olabilirler.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

SAHA RAPORU – Kalçada ki eski erkek arkadaş.

-Çekicilik Bir tercih değildir.
Neil Strauss
-Çirkin erkek yoktur.Özgüvensiz erkek vardır.
SECRET

Yaklaşık 5 ay önce yaşanmıştır ve daygame raporu değildir. Öğlen saat 2  civarı öğrenci evimde oturmuş, bilgisayarda oyun oynuyordum(ara da sıra da açar 1 el 2 Dota oynarım)En üst katta oturduğunu söyleyen bir kız kapıyı çaldı.İlk defa görüyordum.Gözleri ağlamaktan hafif şişmiş(o halde bile çok güzeldi mk.)Muhabbet kuşunun öldüğünü bütün kapıları çaldığını ama kimsenin açmadığını anlattı kısık bir sesle,Ölü kuşa dokunamadığını söyledi, benden rica etti.Sen kafesten alır mısın diyerek.Ben de tamam dedim asansöre bindik. Kafesi kapının önüne getirdi ölü kuşu aldım.
BEN:Tamam ben bunu atarım
Kız:Hayır ya lütfen gömelim dedi. tekrar başladı aq ağlamaya
BEN:Tamam, ben bunu eve götüreyim. benim biraz işim var, yarım saat sonra ben seni çağırırım, gömeriz.(bi sal beni amk oyun gidiyor eheh)
Kız:Benim derse gitmem lazım 1 2 saat sonra dönerim öyle gömsek olur mu?
Ben:Olur.geldiğinde kapıyı çal evde değilsem,döndüğümde ben seni çağırırım bahçeye gömeriz.(Burada işsiz bir şekilde bütün gün ev de oturan biri gibi bir imaj çizmek istemedim)
olur dedi. ben de kuşu aldım evime getirdim bir peçeteye sardım oyunuma devam ettim.Tabi bu kızdan aynı zaman da çok etkilenmiştim, gerçekten çok güzeldi.Neyse dışarı çıkmıştım,saat 5 buçuk civarı geldim kızın kapısını çaldım.asansöre bindik Garip bir seslik eşliğinde benim kata doğru iniyoruz.
Ben: biraz daha iyi misin sabah çok kötü görünüyordun gibi bir şey söyledim tam hatırlayamıyorum
Kız: evet iyiyim

Garip bi sessizlik var ortada. kız kuşa çok üzülmüş belli.Ben de böyle durumlarda ne yapacağımı hiç bilemiyorum amk.Salak salak konulardan konuşup kıza itici gelmekten de korktum. öyle sustuk asansör de.Sonra, benim evden ölü kuşu aldık,apartmanın küçük bir bahçesi var, orayı kazdık, gömdük.Gömerken;
Ben:Benim de küçükken kuşum vardı.15 yıl yaşadı hatta benden yaşça büyüktü falan bunları anlatıyorum.
Kız:Benim de eskiden kedim vardı evden kaçmıştı o kaçınca kuş aldım bunu bu da 6 hafta da öldü falan diye anlatıyor birşeyler.

işimiz bittikten sonra apartman kapısından girerken bana gel sana bir kahve yapayım biraz daha kendine gelirsin,laflarız moralin düzelir.Gibi şeyler söyledim.Kız önce olur dedi. 5 6 adım yürüyüp asansöre binerken fikrini değiştirdi.Yaa ben arkadaşlarımla görüşcem sonra görüşsek olur mu dedi.Ben de Tamam görüşürüz diyerek evime girdim.
Bu nokta da belirtmek istediğim önemli noktalar;hiç bir şekilde muhtaçlık belirten bir davranış sergilememek lazım.” Yaa ben arkadaşlarımla görüşcem sonra görüşsek “diyerek fikrini değiştirmesi bir reddediliş.Bu cümleyi duyduktan sonra ona söyleyeceğiniz her hangi bir şey(bakın daha kızın adını bile bilmiyorum).
-Bu arada adın neydi diye sormadım.
-Kızın numarasını istemedim.(Zaten istediğimde kapısını çalabilirim. böyle de bir şey var)
-önce olur dediğine güvenerek, gel diyerek ısrarcı da davranmadım.
Bu davranış biçimleri “arkadaşlarımla görüşcem sonra görüşsek” diyen bir kıza söylendiğinde, bu ara da adın neydi gibi basit bir soru yöneltmek bile, sizi kızın gözünde ona muhtaç duruma bile düşürebilir.Yani oyun başlamadan biter.

Bir sonra ki gün;Kızın kapısına gideceğim o şart zaten,şansımı denemeden kaybetmek istemiyorum.Amacım;Kapıyı çalıp benim 1 saat işim var döndüğüm de birlikte kahve içelim. demek.Kapıya yaklaşıp kapıyı çaldığımda kızın felaket bir şekilde ağladığını fark ettim.
Kız:Kapıyı açmadan önce Delikten baktı sanırım.ben olduğumu fark edince kapıyı açmasam ayıp olur mu dedi.bir yandan ağlıyor.
Ben:Hayır.Şu an bu kapıyı açıyorsun..emrivaki,sert bir sestonu ile(bu detayları verme sebebim;Gerçekten önemli.Bir şeyi söyleme şekliniz ne söylediğinizden daha önemlidir)
Kız:tamam biraz bekle ama olur mu diyerek 2 3 dakka sonra yüzünü falan yıkamış, saçı başı dağınık,dokunsan ağlayacak bir halde kapıyı açtı
Ben:Hemen üstüne bir şey alıyorsun ve benimle aşağı geliyorsun dedim.
Kız:Tamam dedi, benim eve indik.
Ben:ne oldu neden bu kadar ağlıyorsun?(Bir yakınını kaybetti zannettim gerçekten çok şiddetli ağlıyordu)
Kız:boşver ya ben arada canım sıkılınca ağlarım böyle dedi
Ben:Aynen aynen.. ben de her canım sıkıldığında ağlıyorum.Hatta arkadaşlarla buluşuyoruz canımız sıkılınca 3 5 kişi toplanıp ağlıyoruz.
Kız:Burada 5 dakka önce ağlayan kız kahkaha attı
Ben:Annemler geçen altın günü için toplandı bir baktım.Bütün teyzeler ağlıyor.Bitanesi bir yandan gözünü siliyor bir yandan okul ne zaman bitiyor diye soruyor falan diyorum.(Abarttıkça abartıyorum yani)

15 20 dakika sıradan sohbetler espriler falan.Önemli bir şey yok, shittest olduğunu düşündüğüm bir şey de yok.eğlenceli bir sohbet geçiyor.Sadece tanıştık, isimlerimizi öğrendik.Bir ara yemek muhabbeti geçti.Evde yemek yaptığımdan söz ettim,o hiç beceremezmiş,çok güzel yaparım falan bir gün sana da yapayım dedim. 1 gün sonrasına sözleşmiş olduk.Akşam arkadaşlarıyla görüşecekmiş eve gidip hazırlanayım diyerek kalktı.Ben de telefonu uzattım numarasını yazması için numarasını yazdı ve gitti.Yarım saat sonra arkadaşlarının yanına gitmeden(makyaj yapmış, süslenmiş falan,afet olmuş amk) kapıyı çaldı ben gidiyorum,senin numaran ben de yok ama falan dedi.tamam ben sana mesaj atarım kaydedersin dedim ve gitti.

Burada sanki numaramı istemesinin sebebi; arkadaşlarının yanındayken benimle mesajlaşabilmek olduğunu falan düşündüm.Ben epavarman diye mesaj attım cevap gelmedi.O gece hiç konuşmadık.Bir sonra ki gün aradım.Saat 6 gibi müsaitim, kaçta geleceksin ona göre yemek yapacağım ve eğer içiyorsa şarap alacağımı söyledim.Olur saat 6 benim için de iyi diyerek sözleştik.

saat 6 olduğunda tekrar aradım.5 10 dakika içerisinde geldi.Duş almış,Makyaj yapmış,4 kat aşağıda ki eve gitmek için baya bir hazırlanmış.süslenmiş yani,Ben tabi mesajı aldım.Fuck close çanları çalıyordu benim için 🙂
yemek yedikten, biraz şarap içtikten sonra,çok sıradan muhabbetler var o yüzden atlıyorum.Çoğunlukta olarak o anlatıyordu ben dinliyordum.bu ara da yan yana oturuyoruz.Duygusal bir anısını anlattı.Ben de fırsat bu fırsat. sen çok iyi bir insansın tarzı sarıldım. 5 10 dakika sonra sessizlik oldu.Biraz dudağına eğildim ve öptüm. hiç bir şekilde SDM ile karşılaşmadım.O gece fuckclose oldu.Kızın sol kalçasında iç çamaşırının örttüğü yerde Nal gibi HARUN yazıyor, bir insan neden böyle bir şey yapar ki amk.Bir insan götüne neden eski sevgilisinin adını yazdırır.Duygusal,şefkatli,güzel,tam harika sevgili adayımın, götünde Harun yazıyor vay amk yaa.Harun hakkında konuştuk biraz.”neden böyle bir dövme yaptırdın ve neden götünde” kendime hakim olamadım sordum tabi. fuck tan sonra ki betalıklarımdan bahsedeyim biraz da.harun dövmesine aldırmadan artık sevgilimsin moduna girdim.(kafamı sikeyim), kızın güzelliğinden betalaştım biraz da, tamam falan dedi, o gece birlikte uyuduk.Yarın sabah olduğunda her şey çok farklıydı.Kız kendi evine gittikten sonra, mesajlarıma çok geç dönüyordu, bazılarına görüldü atıyordu.1 2 gün böyle geçtikten sonra ben de NEXTledim, bir daha görüşmedik.Ben de aramadım, o da beni armadı.Bir daha hiç konuşmadık.Biraz sexten sonra betalaşmış olsam da. oyun; daygame de,nightgame de ,günlük yaşantıda da aynı dinamiklere dayanıyor.
Bu Raporda shittest ile karşılaşmadım.Ya da farkına varmadım…

Saha raporu – Daygame,Fuckclose -Biletci Kız

Öğlen saat 2 gibi derse yetişmeye çalışırken, hoş 1,60 boylarında sarışın önümü keserek bilet satmaya çalıştı.Ben acelem olduğunu, dönüşte alacağımı söyleyerek geçiştirdim ve yoluma devam ettim.Tabi dönüşte de bilet almaya niyetim yoktu asıl ilgilendiğim kızın kendisiydi.Dersten çıkıp eve dönerken yolda kızı göremediğim için eve gittim.Gereksiz Detayları geçiyorum.

akşam oyunu öğretmeye çalıştığım arkadaşımı yanıma aldım 1 2 set açıp bişeyler anlatmayı hedefliyordum.Tesadüfen,Yürürken aynı kızın sokakta birilerine bilet satmaya çalıştığını fark ettim.Yanından geçerken kolay gelsin diyerek beni tekrar fark etmesini sağladım ve yoluma devam ettim. 15 dakika sonra tekrar kızın olduğu yerden geçerken yanına giderek açılışımı yaptım.
BEN :B
KIZ: K

B:Sen bu işi beceremiyorsun (suratımda piç bir gülümseme )
K:Anlamadım…? (gülümsüyor yanında ki arkadaşına bakıyor şaşırmış bir tavırla)
B:Ya böyle bilet mi satılır, kimse seni dinlemiyor bile.Durduruşun yanlış, konuşman yanlış, bu iş böyle olmaz ..
K:Çok iddaalısın falan, nerden çıktın sen gibi şeyler söyledi tam hatırlayamıyorum.(dik duruşum,ses tonum, rahat haraketlerimden etkilendiği belli oluyordu.)
B:Ne bileti bunlar ?
K:Tiyatro.Engelli arkadaşların hazırladığı bir oyun size de vereyim birer bilet diyor(wingim yanımda bu arada)
B:Ben tiyatro sevmem.Bir iki bilet ver de sana nasıl satılır göstereyim.madem engelli arkadaşlara destek oluyorsunuz benim de katkım olsun, sen de bu işin nasıl yapıldığını görmüş olursun(tabi bunu eğlenceli bir dille söyledim)
K:tamam göster izliyorum (gülerek)
5 dakika civarında bana verdiği 3 biletin 2 tanesini yoldan geçen 2li kız grubuna sattım.(Belki tesadüf o an denk geldi) Tabi biletleri satarken bi yandan da o kızlarla açılış yapar gibi konuşuyorum, kızın birinin kolunda dövmeleri var ona dokunuyorum,güzelmiş, nerde yaptırdın, ben de yaptırcam falan diyerek laflıyorum kızlarla.(Bir yandan biletçi kızın MERİÇ arkadaşı dik dik bana bakıyor)Biletleri sattığım kızlar gittikten sonra

B:Parayı ve elimde kalan son bileti,biletçi kıza vererek.Al bunlar senin dedim
K:Ohaaa nasıl yaptın,harikasın o kız seni yiyecek gibi bakıyordu diyor.Teşekkür ediyor falan(DHV nin *mınakoydum burada tabi eheh )
B:Artık ne yapman gerektiğini öğrendiğine göre bizim işimiz var gitmemiz lazım diyorum.
K:Yarın işin yoksa bana yardım eder misin.Lütfeeeen diyor küçük bir kız çocuğu gibi
B:Engelli arkadaşlara destek olmak için yaparım.Müsait olursam görüşürüz diyerek telefonumu uzatıyorum ve numarasını yazıyor.Sarılıp ayrılıyorum.

yaklaşık 2 saat sonra Ben Epavarman diye bir mesaj atıyorum.Tamam kaydettim diye cevap yazıyor.(mesajlaşma sadece bu kadar)

Bir sonra ki gün ne zaman geleceksin diye bir mesaj atmış. ben de akşam görüşürüz ben seni ararım diyerek sonlandırıyorum mesajlaşmayı.Bir kafe de buluşuyoruz biraz birbirimizi tanıyoruz. sevgilisi falan varmış, boş muhabbetler falan, buraları geçiyorum yoksa çok uzayacak.Neyse kafeden kalkıp bilet satmaya başlıyoruz.Tabi o gün satılan biletlerin çoğunu ben satıyorum. sevgilisi olduğuna aldanmadan kıza takılıyorum, hafiften flörtöz davranıyorum, hem bilet satıyoruz hem eğleniyoruz.
Saat 10 11 gibi sevgilisi almaya geldi kızı arabasıyla, birlikte eğlenmeye gideceklermiş, beni de davet ettiler,konser varmış kız çok ısrar etti bira ısmarlıyım sana, bana o kadar yardım ettin falan deyince ben de kabul ettim(Satılan biletlerden pay alıyormuş kaltak,Ben engellilere destek oluyoruz zannediyordum).Arabayla ilerlerken,kızın evine geldik.Kız üstünü değiştirmeye gitti.Biz de çocukla arabada bekleyip sohbet ediyorduk, kız üstünü değiştirmeye gidince,bana millete güvenmediğinden, kızın sokakta bilet satmasını istemediğinden falan bahsediyor,erkekler sarkıntılık ediyormuş,fasofiso… zırvalıyor yani,Ama kız bunu dinlemiyormuş tabi satmaya devam ediyormuş (sözünü dinletemeyen,Gereksiz kıskançlıklara kapılan meriç). Ama bana nedense kanı çok ısınmış falan.Tabi ben de merak etme sevgilin bana emanet diye teselli ediyorum Meriçimizi (tabi kız bu çocuğa beni yıllardır tanıdığını, çok yakın arkadaş olduğumuz yalanını söylemiş.Kızımız da sevgilisi gelmeden önce, yeni tanıştığımızı söyleme diyerek beni uyarmıştı).Neyse konser,içki falan takıldık o gece öyle bitti.Ben de sevgilisi olduğu için kızın üstüne düşmedim, normal arkadaş(friendzone gibi değil) olduk, arkadaşça eğlenceli bir şekilde birbirimize komik capsler atıp,taşşak muhabbeti yaparak arada sırada konuşuyorduk.2 hafta civarı zaman geçtikten sonra.Bi ara eski arkadaşının erasmustan döndüğünü söyledi ve çocuğun öğrenci evine beni davet etti. gel içelim Serhat çok kafa çocuktur, eğleniriz falan diyerek. ben de ara ara fuckbuddy takıldığım kızla plan yapmıştım.Fuckbuddy mi de yanıma alıp Serhatın evine gittik bir yandan içiyoruz, bir yandan sohbet falan.(Serhatta harbiden kafa çocukmuş yani öyle meriç falan değil)serhatın erasmus anılarını dinliyoruz, bir yandan bize Polonya dan getirdiği içkilerinden ikram ediyor. Tabi benim fuckbuddy alkole pek alışık değil. kafayı bulunca uydularından birini bizim yanımıza çağırdı.Ben çok sinirlendim tabi, siktir git nereye gidiyosan, alsın seni gidin diyerek postaladım bunu, zaten kafası da çok güzel hiç uğraşasım yoktu.benim için de çok iyi oldu bu :D.

benim fuckbuddy gidince, arkasından saydırıyor tabi biletçi kızımız.Shit test yağmuruna tutuyor beni adeta.Sen bununla mı birliktesin.erkek değil misiniz.size delik olsa yeter,bu kız çok kalitesiz falan filan diyip duruyor.(benim fuckbuddy de güzel ama öyle çirkin falan da değil yani, tamamen kıskançlıktan kudurmuş gece boyu hiç saklayamamıştı zaten belli ediyordu.)Bütün bunların üstüne, benim fuckbuddy başka erkekle gidince de bak seni nasıl ekti.diyerek dalga da geçmeye başladı.Benim hiç umrumda değil tabi o saydırıyor ben serhata polonyalı kızların nasıl olduklarını soruyorum.o anlatıyor falan 😀

Ben eve geçeyim artık diyerek, ben de kalktım (biraz daha bira içmek istiyordu canım).Marketten bir bira aldım eve gittim yavaş yavaş içiyordum yarım saat sonra biletçi kızımızdan mesaj geldi.
K: Eve gidince haber ver demiştim neden vermedin(saat gecenin 4ü)
B:Sen uyumadın mı?
K:uyuyamadım,bu koltuk hiç rahat değil(serhatın evinde ki koltuktan bahsediyor).Serhat yatağını vermemiş buna gitmiş uyumuş.(adamım serhat başka bir meriç olsa yatağını verir nevresimini değiştirir üstüne de oda parfümü sıkardı eheheh)
B:Marketten 2 bira al gel :).Bizim evin altında ki market 24 saat açık.
K:olabilir ev çok uzaksa gece korkarım almaya gel beni
B:Yakın yakın, bişey olmaz ben sana pencereden el sallarım 😀
adresi tarif ettim bir yandan telefondan konuşuyoruz, yürürken korkmasın diye.eve geldikten sonra biraz sohbet ettik,baş başa kalınca sevgilisinden ayrıldığını anlattı bana (ben tamamen arkadaşça davranıyorum)biram bitince ben uyuyacağım artık diyerek odama gittim ve yatağın üstüne oturuyorum.Kızda hemen arkamdan odama gelerek eğilip dudağıma yapıştı(böyle bir şeyi hiç beklememiyordum).Napıyosun sen biz arkadaşız diye ittim bunu.(Kızın yüz ifadesini görmeniz lazımdı.Hayatında ilki yaşadı belki de ehehehe )Sonradan ben öptüm tabi bunu daha fazla detaya gerek yok siz gerisini tahmin edebiliyorsunuzdur zaten NOFAPta ki arkadaşlardan küfür yemeyelim 🙂

Bu kız aslında bizim birlikte olduğumuz geceden sonra ayrılmış sevgilisinden(daldeğiştirme olarak algıladım),o gece bana ayrıldık demişti,sonradan itiraf etti yalan söylemiş(sonradan bana ayrılmadık ama aramız kötüydü, görüşmüyoduk….vs bahaneleri hiç bitmez tabi,kaşar gibi hissetmemek için,yermiyim ben bunları). 2 hafta sevgili takıldıktan sonra ben yaz tatili için memleketime gideceğim, beni beklemene gerek yok diyerek ayrıldım bundan, istediği kişiyle takılabileceğini söyledim.Tabi hala beni bekliyor telefondan nude falan atıyor orası ayrı bir konu(belki başkasıyla yatıyor da olabilir güvenmiyorum hiç, zaten umrumda da değil).

Ve bu kızın bana biz arkadaş gibi takılırken sürekli söylediği bir şey (shit test) vardı. Ben kısa erkeklerle asla birlikte olmam diyordu.Burada oyunun, Tipten ve Paradan daha önemli olduğunu belirtmek istiyorum!!!Bu Kızın benim için terk ettiği erkek arkadaşının arabası var benim yok.Çocuk Besyo okuduğundan Manken gibi fiziği var, kaslı ve boyu 185in üstünde maddi durumu da benden iyi olduğunu varsayıyorum.Benim ise normal bir vücudum,ailemin gönderdiği öğrenci gelirim ve 172 boyum var.Umarım anlatabilmişimdir.

EPAVARMAN

Yorumlar üzerine edit:Ben bu raporu hatırlayıp yazabilmek için 2 saat uğraştım.İçerisinde ders çıkarılacak şeyler barındırdığı için.Tipim yok param yok arabam yok diye bahaneler uyduranlara ders olsun motive olsunlar diye,valla insanı bazen çileden çıkartıyorsunuz.
Biri bu kadar plan yaparak düşürdüğün kızı adam doğal haliyle yatağa atmış demiş.Ne planı güzel kardeşim bu olay spontane gerçekleşen bir olay.Rapor çocuğun sevgilisini elinden çalmaya çalıştığım bir senaryo değil amk.spontan gelişen olaylar silsilesi…Sen zira oyunu plan yapıp kız düşürmek olarak anladıysan siteyi en baştan okuyup iyice anlayana kadar tekrar et.
Orda defalarca belirttim sevgilisi olduğu için kızla arkadaş olduk diye.
kızı yatağa atmaya çaıştığım bir plan yok,defalarca belirttim arkadaşım olarak görüyordum diye.Bak bunlar rapor da yazıyor.Ya götünle okuyorsun ya da provakasyon yapıyorsun.Ayrıldık dediği için devam ettik haberim mi var amk. kız yalan söylemiş
Biri de parazit demiş lan götünüzle okumayın..
Burada ahlak dersi vereceğinize örnek çıkartın birlikte olduğunuz kadınları iyi gözlemleyin..Maskulen davranın ki kız sizi aldatmayı aklından geçirmesin..Bu karakterde ki insanlar illa ki ilişki içerisinde kendilerini ele veren davnışlar sergiler bu insanlara yol vermeyi bilin diye paylaşıyoruz..