Bir duygusal yatırım şelalesi olarak “papatya falı” bakmak

Hoşlanılan kızın davranışlarından papatya falı bakmak, özellikle arkadaş çevresinden, sınıftan ya da iş yerinden bir kızdan hoşlanan ve bu kızla ilişki isteyen erkeklerin çok düştüğü bir durum. Papatya falının bu tür bir dinamikte daha yoğun olmasının nedeni, hoşlanılan kızın zaten arkadaş, sınıf arkadaşı ya da iş arkadaşı olarak yakın ve sıcak davranmasının yanında, bu tür bir ortamda hızlı ve daha direkt ilerlemek zor olduğundan, işin olumlu ya da olumsuz nihayetine varmasının haftalar ve bazen aylar sürebilmesi.

Bu süre içerisinde kızın davranışlarının hoşlanma mı, arkadaşça bir ilgi mi olduğunun analizini yapmaya çalışan erkek, kendini papatya falı bakarken buluyor.

“Aysel bana diğerlerinden daha fazla yakın. Seviyor.”

“Aysel bana diğerlerinden daha yakın ama Aysel bana kanka dedi. Sevmiyor.”

“Kanka dedi ama dün omzuma dokundu. Seviyor.”

“Dün omzuma dokundu ama bu sabah Ahmet’in de omzuna dokundu. Sevmiyor.”

“Bu sabah Ahmet’in omzuna dokundu ama senin omzuna 3 saniye 9 salise dokundu. Ahmet’in omzuna 2 saniye 5 salise dokundu. Seviyor.”

“Benim omzuma daha uzun süre dokundu ama iş dışında hiç mesaj atmıyor. Sevmiyor.”

“İş dışında hiç mesaj atmıyor ama sigara içerken hep benim yanıma geliyor. Seviyor.”

“Sevmiyor, seviyor, sevmiyor, seviyor …”

Yaklaşık 2 yıl kadar önce duygusal yatırım yayını yapmıştım ve bu yayın Erkek Adam Youtube kanalının en popüler yayınlarından biri oldu. Orada duygusal yatırım kavramından bahsetmiştim ki, eğer bu yayını henüz izlemediyseniz izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.Bu arada konuyla alakalı olarak, henüz okumadıysanız, bu kızın amacı ne yazısını da okuyun.

Burada, oradaki duygusal yatırım tanımını tekrarlayayım:

“Romantik olarak ilgilendiğiniz kişiye duygusal yatırım yapmak demek, o kişinin sizin düşünce ve duygularınızı meşgul etmesi demek. Ondan hoşlanmak ya da onu sevmek demek değil.”

“Bir ilişkinin en başından en sonuna kadar, erkeğin duygusal yatırımı, kadının duygusal yatırımından bir tık altta olmalıdır (çok az olmalıdır ya da hiç olmamalıdır değil).”

(Bu arada kadınlar için parantez açayım: Sizin duygusal yatırımınız bir erkekten bir iki tık yukarıda olabilir ama çok yukarıda olursa siz de kaybedersiniz.)

Yakınınızda olan bir kızın davranışlarından papatya falı baktığınızda, o kız sizin düşüncelerinizi ve duygularınızı, olması gerekenden çok fazla oranda işgal ediyor. Bu durumda da, eğer kız başından size çok fazla duygusal yatırım yapmış değilse, daha baş başa buluşmadan, kızdan çok daha fazla duygusal yatırım yapmış oluyorsunuz. Bu da, o kızla olma ihtimalini azalttığı gibi, kendi aşırı ilginizi kıza yansıtarak yani onun davranışlarında bulmaya çalışıp, gerçekliği eğip bükme pahasına “bularak”, size ilgisi arkadaştan öteye olmayan bir kızla ilgili hayal dünyasında debelenmenize, hayalleriniz yıkıldığında ise aylarca kendinize gelememenize neden olabilir. Yani papatya falı, hem olabilecek işin olmamasını sağlamanıza, hem de olmayan şeyi var gibi görerek gündüz düşlerinde uçmanız, sonra soğuk gerçeğe uyanınca çok yüksekten yere çakılmanıza neden olabilir.

İş yerindeki bazı kadınların size sıcak davranması ve hatta diğer erkeklerden daha sıcak davranması, bunu romantik ilgi sanarak fazla uçan birçok erkeğin acı yoldan öğrendiği gibi, kadının sizinle arkadaşlıktan öte bir şey istediği anlamına gelmez. Bu nedenle kadın size ne kadar yakın olursa olsun, davranışlarından papatya falı yapmayı bırakmanız lazım. Papatya falı ile romantik ilgiden emin olamazsınız, ne kadar yaparsanız yapın da olamayacaksınız.

Peki ne yapacaksınız? Ben iş arkadaşına, sınıf arkadaşına ya da yakın arkadaş grubundaki kızlara yürünmesini tavsiye etmiyorum ama bu konuda çoğu erkek beni dinlemediği için yapmanız gereken şeyi söyleyeyim.

İlk yapmanız gereken şey, kızın yaptıklarından anlam çıkarmayı bırakmak olmalı. “Şunu yaptı benden hoşlanıyor mu?” soru kafanızda belirdiğinde, analiz sürecine girmek yerine, ayna karşısına geçin ve kendinize şunu söyleyin: “Bu davranıştan benden hoşlanıp hoşlanmadığını anlayamam.”

İkinci yapmanız gereken şey, hoşlandığınız kızla iş, sınıf veya arkadaş grubu içinde bir iki tık daha yakın olmak. Burada diğerleri ile hiçbir şey paylaşmamanız ve hatta diğerleri sizin arkadaştan fazla olduğunuzu söylediklerinde inkar etmeniz gerekiyor. Çoğu erkek büyük bir hata yapıyor ve iş arkadaşlarına bu konuyu açıyor ya da itiraf ediyor. Eğer herhangi bir aşamada bunu yaparsanız, arkadaşlarınız, tüm iyi niyetleri ile ya da bazıları kötü niyetle, bu işin olmaması için ellerinden geleni yaparlar.

Eğer kız size daha yakınsa zaten birinci aşamayı geçmişsiniz demektir.

Üçüncü aşamada, kızla dışarıda buluşmaya başlayın ve dışarıda flört edin. İş yerinde, arkadaş grubu içinde flört etmeyin. Baş başa buluşmalara geliyorsa ve sizden hoşlanıyorsa, o iş olur zaten. Bu tür bir flörtün farkı, dışarıdan bir kadınla olana göre yavaş olmadısıdır. Yani fiziksele gidiş bir iki tık daha yavaştır.

Bunun friendzone olacağını iddia edecek insanlar çıkacaktır. Bu evet arkadaş olarak başlamak demek ama unutmayın, siz zaten arkadaş olarak başladınız. Burada eğer işi 3-4 haftanın üstüne uzatmazsanız ve reddedildiğinizde şapkanızı alıp gitmeyi bilirseniz (reddedildiğiniz aşamadan sonra sizin diğerlerinden daha sıkı olan “arkadaşlığınız” bitti, eskisi gibi devam ederseniz o zaman gerçekten friendzone olursunuz).

Bu baş başa buluşmalar ve eğer kız daha fazla başlatıyorsa özel mesajlaşmalar haricinde yok kız omzuna dokunmuş, sürekli bakmış, arkadaş grubunda hep yanına oturmuş, imalı instagram storyleri atmış, hiçbir önemi yok. Bunlardan papatya falı bakmayın.

Analiz felci genellikle, bir değişkenin değerini bulmak için, diğer değişkenlerinin değerini gerçek dünyada aksiyon alarak bulmanız gereken bir denklemi, aksiyon almadan yani diğer değişken değerlerini bilmeden kafanızda çözmeye çalışmaktan olur.  X + Y + Z = 1. X’in değerini merak ediyorsunuz. Y ve Z’yi aksiyon alıp bulmadan kafada X nedir diye çözmeye çalışmak, analiz felcidir.

Örneğin, evin anahtarını arabada mı unuttum, kapının üstünde mi yoksa kahvaltı yaptığım dükkanda mı denklemini (Kapı + Araba + Kafe = 1), bütün gün araba ve kafede unutup unutmadığınızı hafızanızı zorlayarak bulmaya çalışabilirsiniz ya da arabaya ve kafeye gidip kontrol ederek de bulabilirsiniz. Böylece 5 dakikada arabaya inip orada bulacağınız anahtar kapının üstünde mi diye bütün gün stres olmazsınız, kafa patlatmazsınız.

Romantik ilişkilerde de, kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını, gerçek dünyada baş başa buluşmaların nereye gittiğine bakmadan bulmaya çalıştığınızda, analiz felcine girersiniz ve papatya falı bakarsınız. Bazıları bu nedenle gidip burç okur, fal baktırır, arkadaşların ağzını arar, vs. Ama bütün bu süreç sizi karşınızdakine, aranızdaki ilişkinin olduğu aşama için çok abartı olacak şekilde aşık eder. Benjamin Franklin yasasını unutmayın:

“A kişisi B kişisi için ne kadar çok şey yaparsa, A kişisi B kişisine o kadar çok aşık olur, tersi olmaz.”

Peki ya iş, sınıf veya arkadaş dinamikleri yüzünden kızı baş başa dışarı çağıramıyorsanız veya çağırsanız bile yürüyemiyorsunuz. O zaman o kızı radarınızdan çıkaracaksınız. Bu kolay olmayabilir ama bu zor şeyi yapmazsanız, çok daha zor problemlerle, çok daha uzun süre boğuşmanız gerekebilir.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

 

Kadınlar nasıl bu kadar hızlı unutabiliyorlar?

Abi bir sorum var. Arkadaşım bunu bir çok erkeğin yaşadığını söyledi. Bu fenomeni sendende dinlemek istiyorum. Kızlar bir erkeği bırakırken terkederken erkek onlar için bir anda yabancı biri oluyor bu fenomeni bilirsin.

Bu fenomeni bilirim ama bu kadınlara özgü bir fenomen değil. Terk eden erkekler de bunu yapıyorlar. Beni kadınlar da arıyorlar, ayda 5-6 kadınla konuşuyorum. Kadınların çoğu terk eden eski sevgili konusu ile ilgili arıyorlar ve aynı şeyi terk edildiklerinde onlar da yaşıyorlar. Siz tabii kendiniz terk ettiğinizde çok acı çekmediğinizden ve karşı tarafın acısını o kadar sallamadığınızdan ya da belki bir kızı terk etme tecrübeniz olmadığından, bunu bilmiyorsunuz.

Bak burada sadece erkeğe öfkeli olmaktan soğumaktan bahsetmiyorum. Hani yabancı olmaktan.

Yabancı olmak değil o. Artık o kadar da sevmemek. Sevginin tersi öfke değildir, öfke karşı tarafa karşı hala yoğun duygu gerektirir. Sevginin tersi umursamamaktır, bir bağ – yakınlık hissi olmamasıdır. O da yabancı olmaktır işte.

Haftalarca aylarca güldüğün sarıldığın seviştiğin vakit geçirdiğin kız bir anda senle öyle bir konuşmaya başlıyor ki sanki sokaktan geçerken yol soran rastgele birisin. 

Şimdi haftalarca dediğin şeyin hiçbir hükmü yok zaten, insan haftalarca beraber olduğu birini kolayca unutabilir. Ama ilişki bittiğinde ne olacağını bekliyorsunuz, salya sümük aşk şarkısı klibi senaryosu mu?

Bu arada o bir anda olmaz. Bir süreç içinde olur ama bazen bir anda görünür olur ya da siz acemi olduğunuzdan göremezsiniz. 5 yaş daha büyük olsanız görebileceğiniz işaretleri, kendinizi fazla kaptırdığınızdan göremezsiniz. “Haftalarca …” gibi garip bir şey söylemenden zaten, senin kısa sürede kendini fazla kaptıran biri olduğun sonucunu çıkarıyorum.

O mesela daha çok koyuyor hani sana öfkeli olsa tanımazlıktan gelmesinden daha az acır mesela.

Tekrar edelim: Sevginin tersi öfke değildir, öfke karşı tarafa karşı hala yoğun duygu gerektirir. Sevginin tersi umursamamaktır, bir bağ – yakınlık hissi olmamasıdır.

Karşınızdakinin sizi sevmediğini görmek, öfke de olsa yoğun bir duygu hissettiğini görmekten daha çok acıtabilir ama aslına bakarsan böylesi daha iyi. Senin ümit kırıntısı arayan tarafına kırıntı atsa, başında çok acı çekmeyeceksin ama toplamda daha çok acı çekeceksin.

Hani böyle film sahnelerinde görürsün filmde sevdikleri bir insan kötücül bir varlık tarafından ele geçirilir aynen öyle oluyorlar çeşitli derecelerde. Kadınlar bunu nasıl ve neden yapıyor?

Belki öyle belki değil ama sen bu “erkekler idealist, kadınlar fırsatçı sever” gibi boş laflardan etkilendin sanırım. Bunu terk edenler yapıyorlar, sevgi hissetmedikleri için yapabiliyorlar ve yapıyorlar. “Abi erkeklerden bana ne, ben kadınlarla oluyorum ondan kadınlar diyorum” diyeceksen tamam ama bence sen bunu kadınların erkeklerden üstün olduğu bir şey sanıyorsun. Öyle bir şey yok. Hatta tam tersi çok yakın zamana kadar, erkekler daha “acımasız” / kaçıngandı ama son bir iki nesildir, kaygılı bağlanan / efendi erkekler, kadınlardan çok daha fazla kaygılı bağlanıyorlar. Kadınlar da bunun etkisi ile belki daha kaçıngan/acımasızlar ama erkeğine göre değişir. Siz “norm” bile olsanız – ki değilsiniz – gerçek ve doğal erkek psikolojisini temsil etmiyorsunuz.

Bir de tabii şunu da eklemeden geçemeyeceğim, kendini ilişkiye çok kaptıran insan, bunu muhtaçlığından yapar, çok sevdiğinden ya da sevgi insanı olduğundan değil. Ve böyle bir adam, erkek adamdan çok daha kolay terk edilir zira pek çekiciliği yoktur.

Şimdi alt tarafı bir kadın tarafından (yılların sevgilisi de değil, haftalarca ya da aylarca görüştüğün kadın tarafından) terk edilmeyi tanımlama şeklin, senin ilişkilerde çok daha düşen ve çok muhtaç olup çok yaralanan bir insan olduğuna işaret.

1 günde nasıl daha önce hiçbir şey olmamış gibi davranıp bu kadar kolay unutabiliyorlar?

Erkek itici davranışları ile kolay unutulabilir hale geliyor ve dediğim gibi o iş genelde bir günde olmasa bile çok kısa süre içerisinde görünür olabiliyor.

Ayrıca bu çok korkunç bir durum değil mi sence ? En yakınındaki pamuk prenses gibi kız bir anda kötü kalpli cadıya dönüşüyor bununla nasıl baş edicez asla azıcık bile güvenemezsin ki hiçbir kıza?

Birincisi bu, çok korkuncu bırak, erkeğin başına gelebilecekler listesinde korkunç kategorisine bile girmez. Bu sadece, ilişkisine aşırı kapılan, kaygılı bağlanan, efendi adamın toksik kırılganlığına sahip bir erkek için korkunç bir şey. Daha önce de verdiğim örneği vereceğim. Sen yılların hareketsizliği ile kasları erimiş bir adamsan, 50 kilo bench press bile senin için korkunç bir ağırlıktır. Aynı ağırlık, normal kaslara sahip adam için çocuk oyuncağıdır. Ağırlıktan şikayet edeceğine, kaslarını geliştir.

En yakınındaki pamuk prenses gibi kız bir anda kötü kalpli cadıya dönüşüyor

Yıllardır psikolojiye meraklıyım ama psikolog değilim. Psikolog arkadaşlar daha iyi yorumlayacaklardır ama senin bu olayı masal / fantezi öğeleri ile tanımlaman tesadüfi değil. Masal aleminde yaşıyorsun.

Bununla baş etmek için güçleneceksin. Ayrılık acıdır, hiç acı çekmeyeceksiniz diye bir şey yok. Ama erkek adam için aynı avı, senin “nasıl baş edeceğiz”, “çok korkunç” dediğin gibi değildir.

Azıcık bile güvenemezsin ki kızlara? Sanırım yaşın çok genç ve bir kıza neden güvenmen gerekiyor? Her yüzüne gülen kızla “happily ever after” masalına girdiğin için olmasın? Senin kelimelerin yanlış bu arada. Sen bir kadına %100 güvenmeye ihtiyaç duyuyorsun, kadınların annen olmasını bekliyorsun. Oysa buna kendi yetişkin olamamış ruhsal durumunun ihtiyacı var. Konduğunuz dallara (kızlara) değil, kendi kanatlarınıza güveneceksiniz ama onun için güçlü kanatlar lazım. Güçlü kanatların oldu mu, bu soruyu sormayacaksın.

Sizin bünyeniz zayıf, güçlenince bunlar korkunç olmayacaklar. Bir de tabii alt tarafı sevgilinizi hayatınızın merkezi, anlamı, happily ever after prensesi yapmayın, böyle şeyleri korkunçlu yaşamazsınız. Sevmeyin demiyorum, bazı mallar sevmeyin anlıyorlar çünkü. Ama bunu hayatınızın en önemli şeyi yapmayın, kendinizi hedonist aşk kaptırmacasına bırakmayın.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Cinsel disiplin sizi nasıl daha çekici yapar?

Bu bölümde, bir erkeğin cinsel olarak disiplinli olmasının, kadınlara neden çekici geldiğini konuşacağız. Pek tabii ki bir erkek kadınlara daha çekici gelmek için cinsel olarak disiplinli olmamalı, bu feci şekilde efendi adam davranışı olurdu. Ama cinsel olarak disiplinli olmanın böyle önemli bir yararı da var ve bunu konuşmamak da olmaz.

İlişki içinde olan birçok erkek maalesef, ilişki içinde olan bir erkeğin beğeni atmaması ve takip etmemesi gereken içerikleri beğeniyor ve takip ediyor. Bunlar, vücutlarını sergileyen “infleuncer” kadın hesapları ya da bunları paylaşan hesaplar. Bu ilgi budalası, vücut sergileyici hesapların birçoğunda, “popoma bakın, bakın popom, popoma bakmış mıydınız, popoma like atmayı unutmayın abazan pardon sevgili takipçilerim” diye bağıran ve altında da motivasyonel bazı özlü sözler olan spor salonu ya da havuz fotoğrafları var. Siz de hani aç abazan olduğunuzdan değil, rafine bir kültür adamı olarak bu kıçları motivasyonel söyler için takip ediyorsunuz ya, işte o hesaplardan bahsediyorum. Eskiden porno izlerken yakalanınca “ya ben konusu için izliyorum” diye savunma yapan garipler vardı, işte ondan. Her neyse.

Kız arkadaşınız ya da flört ettiğiniz bir kız, sizi bu tür içerikler takip ederken yakaladığında, sizin hakkınızda, sizi daha az çekici yapan iki şey düşünüyor. Birincisi, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde, sizin abazan bir otuzbirci olduğunuzu düşünüyor. İkincisi, sizin ilişki için güvenilmez, gözü fazla dışarıda bir adam olduğunuzu düşünüyor. Bu arada kızın porno izlediğinizi fark etmesi ya da sizin tanımadığınız birçok kadını (eskiden online flört ettiğiniz ama bir yere gitmeyen hesapları mesela) durumunda da düşünceleri ve sizin karizma kaybınız aynı.

Bu online flört olayı ile ilgili bir parantez açmak istiyorum. Bazı erkekler her ne akla hizmetse, sosyal medya hesabında pek tanımadığı ya da hiç tanımadığı birçok kadınla takipleşmenin, kendisini “alternatifleri olan”, “tercih edilen” bir erkek gibi göstereceğini sanıyor. Oysa tam tersi bu, tercih edilmeyen, alternatifleri olmayan ve bu nedenle gerçekte hiçir halt yapamadığı için sanalda ilgi budalası birçok kızın takipçi sayısını arttırmaktan başka fonksiyonu olmayan erkek özelliği. Sizi karizma değil, abazan gösteren bir şey.

Bu yazıyı hazırlarken Patreon hesabında bir soru gördüm. Patreon üyesi takipçim, online eklediğimiz kızları, kız arkadaşımız olduktan ne kadar sonra silelim diye sormuş ve “bir ay mı, iki ay mı?” diye de eklemiş.

Öncelikle online flört koleksiyonu yapmayın. Bir yere gitmeyen hesapları düzenli olarak silin, mesela her ay hesabınıza bakıp, 2 aydır bir aktivitesi olmayan takipleşmeleri çıkarın. Evet, bunların bazılarının ara ara size geri dönüş yapabileceğini biliyorum ama günümüzde birçok erkek, düzinelerce kızı ekliyor ve bu kızlarla bir iki kelimeden fazla bir şey etmese de o hesaplarla takipleşmeye devam ediyor. Bu bir marifet değil, yıllardır eline kadın eli değmeyen adamların bile yapabildiği ve aslına bakarsanız daha çok o adamların yaptığı şeyler. Bu kızlarla takipleşmenin size ve imajınıza olan negatif etkisi, faydasından çok daha büyük. Size etkisi, özellikle bu kızlar seksi paylaşımlar yapıyorlarsa, hayatınız boyunca karşılaşmayacağınız düzinelerce kız tarafından hergün azdırılıp, sanal etki ile daha da abazan olmanız, çoğu durumda daha fazla mastürbasyon yapmanız.

Asıl soruya dönecek olursak, bir kızla sevgili olduğunuz gün, tüm bu kızları takipten çıkın ve çıkarın. Zaten kadınlarla başarılı bir adam, tabak çeviriyor bile olsa hesabında bu şekilde çok fazla kız olmaz, böyle bir erkek bu kızları biriktirmez. Aslına bakarsanız kadınlarla başarılı bir erkek, bu başarıyı genellikle gerçek hayatta yapar, online bir şekilde düzinelerce kadının peşinde koşarak değil.

Peki kızla sevgili oldunuz ama sonra iki haftaya ayrıldınız. “O kadar koleksiyon gitti abi şimdi ne olacak? Demeyin. Yeniden başlayın, bazılarını yeniden ekleyin mesela. Ama “çapkınlık” yaptığınız bir dönem sevgili ile bittiğinde, o dönemin tüm alternatifleri gitmeli. İlişkiniz biterse sonra yeniden alternatif yaratırsınız.

Her neyse, büyük bir parantez oldu ama bir erkeğin sosyal medyada aç erkekleri avlamak için açık seçik paylaşımlar yapan kadınları takip etmesi, o erkeğin abazan, cinsel olarak disiplinsiz olmasının önemli nedenlerinden biri. Kadın sizin bunları takip ettiğinizi görmese bile, size verdiği abazanlık, sürekli ibre 200’de gezme hali, her tarafınızdan iticilik olarak akar.

Cinsel olarak disiplinli olmanızın sizi kadınlar için daha çekici yapmasının en önemli nedeni, az önce bahsettiğim şey değil. En önemli nedeni, bir erkeğin, cinsel olarak disiplinli olmasının, disiplin, irade, duygusal güç gerektiren, erkeğin sahip olmak için yenmesi zor dürtüleri ile,  şeytanları ile mücadele etmek zorunda kaldığı ve sonunda hem duygusal, hem fizyolojik hem de zihinsel olarak daha güçlü birine dönüştüğü bir kazanım olması. Ve bu kazanımın, erkeğin vücut dilinden, bakışlarından, ses tonundan akması, neredeyse kokması (muhtemelen feromon olarak). Günümüzde cebinizde taşıdığınız ekrandan tutun, yürürken karşınıza çıkan yüzlerce tabeladan ya da vücutlarını fazlaca sergileyen kadınlardan gözünüze neredeyse zorla sokulan cinselliğe karşı koymak, bunlara bakmayı reddetmek gerçekten de bir erkeğin bazı en güçlü dürtülerini dize getirmesi ile mümkün. Bu bile kendi başına erkeği daha güçlü, daha maskülen yapar ama adece dürtüler de değil. Günümüzde cinsel içerik, ortalama bir erkeğin negatif duygularından kaçmak için kullandığı bir numaralı uyuşturuculardan birisi. Bir erkek bu uyuşturucuya sırt çevirdiğinde, tüm o hasır altı ettiği ama sırf hasır altı ettiği için yok olmayan, tam tersi birikip çoğalan negatif duyguları ile başbaşa kalıyor. Ve bir erkek, bu negatif duygu ordusu ile sağlıklı başa çıkma mekanizmaları kullanarak savaşıp bunları yendiğinde, gerçekten de çok güçlü, özellikle duygusal olarak çok güçlü biri oluyor. Sadece bu da değil. Çoğunlukla cinsel içerik tüketerek bastırılan ve böylece biriken bu negatif yük, erkeğin uykusuzluk, dikkat dağınıklığı, gündüz düşleri ile yaşamasına, günün çoğunu neredeyse uyur gezer bir şekilde geçirmesine neden olduğundan, erkek bu negatif yükü sağlıklı yollardan yakıp yok ettiğinde, daha iyi uyku, daha iyi odaklanma gibi, hayatta daha başarılı olmasını sağlayacak kazanımlar da elde ediyor. Libidosu cinsel içeriklerin azdırdığı mastürbasyon ile değil, statüsünü ve başarısını arttıracak şeyler ile harcanıyor.

Kısacası, cinsel disiplin için verdiğiniz mücadele ve sonunda kazandığınız duygusal güç, negatif duygulardan arınmışlık, daha disiplinli, odaklı biri olarak kazandığınız statü, sizi daha çekici bir erkek yapar.

Cinsel disiplinin önemli bir diğer faydası da, erkeği daha ilişkilik, daha güvenilir yapması. Evet, daha ilişkilik ve güvenilir olmak,  sinsi efendi erkeklerin bokunu çıkardığı bir şey ama bunlar abartılmadığı sürece gerekli ve çekici özellikler, özellikle de uzun süreli ilişki için isteyebileceğiniz kadınlar için. Bir kadın ilişkide güvende olmayı ister, sizin sürekli olarak gözü dışarda sinyali vermeniz, daha fazla istenmenize değil daha az istenmenize neden olur.

Başında söylediğim şeyi tekrar edeyim. Cinsel disiplin kadınları, ilişki kalitesi olan kadınları etkilemek ve hatta onlara yaranmak için kazanılmaz, bunu amaç olarak almamalısınız. Amacınız duygusal, zihinsel güç ve disiplin kazanmak, dürtülerinize ve şeytanlarınıza galip gelip, daha güçlü, stabil ve başarılı bir erkeğe dönüşmek olmalı. Birçok erkek cinsel disipline sahip değil ve kendilerini dönüştürmek, en iyi versiyonları haline gelmek için harcayabilecekleri önemli miktarda enerjiyi, cinsel içeriklere akıtıp, potansiyellerinin çok altında hayatlar yaşıyorlar. Bunun sonucunda sosyal hayatlarında, iş yaşamlarında, ilişkilerinde sorun üstüne sorun çıkaran özgüvensizlik ve özdeğersizlik duyguları ile boğuşuyorlar.

Bunu söylemeye gerek yok ama yine de belirteyim. Cinsel disiplin demek, kadınlardan uzak durmanız, buluşmalara çıkmamanız, cinsel hayatınızın, kız arkadaşınızın olmaması anlamına gelmiyor. Cinsel disiplinsizliğinizin %90’dan fazlası, asosyal medya ve genel olarak internet kullanımınızdan, porno izlemenizden, aşırı mastürbasyon yapmanızdan ve hatta gerçek kadınlarla ilgili gündüz düşlerinizden geliyor. Önüne gelenle yatan dildo vatandaş azınlıktansanız bu konuda da bir şeyler yapmanız lazım ve eğer gerçekten cinsel disiplinsizliğe boğazınıza kadar battıysanız, 4-5 aylık bir rahip modu da işinize yarayacaktır (Birçok erkek rahip modunda sadece kadınlardan uzak duruyor ve porno ya da online cinsel içerik tüketmeyi bırakmıyor yani rahip moduna girdiğini düşünürken aslında rahip moduna hiç girmiyor). Ama çoğu erkek için cinsel disiplin, gerçek flört ve ilişki alanının dışında olan cinsel karmaşa kaynaklı. Aslına bakarsanız ironik bir şekilde birçok erkek için cinsel disiplin, gerçek kadınlarla daha az değil daha çok flört, cinsellik ve ilişki sağlayacak bir şey.

Bu konuda daha önceden yayınladığımız Beyninizi cinselleşmiş düşünce ve fantezilerden arındırın ve bakir erkekler gerçekte nihai alfa erkeklerdir yazılarına da bakmanızı tavsiye ederim. Cinsel disiplin ile ortaya serilecek negatif duygularla sağlıklı başa çıkma yöntemleri için Daha İyi Bir Yaşam İçin Psikoloji ve Nöron Bilimi Temelli Pratik İpuçları Kitap Setimize ya da çoğunluğunu bu setten derlediğimiz Daha iyi bir yaşam için serisi Patreon yayınlarına bakmanızı tavsiye ederim.

Bu yazıyı beğendiyseniz, ihtiyacı olabileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla ya da sosyal medyanızda paylaşabilirsiniz.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Kendine güvenen erkeklerin yaptığı, kadınlara çekici gelen 4 şey

Kadınların, kendine güvenen erkeklerden hoşlandığını çoğu erkek bilir ama kendine güvenen adamların ne yapıp da kadınlara daha çekici geldiklerini, kadınların erkekte kendine güvene neden bu kadar önem verdiklerini, kendine güvenin neden kadınların erkeğe daha fazla saygı duymasına, ona daha fazla duygu hissetmesine ve onu daha çok sevmesine sebep olduğunu birçok erkek bilmez.

Siz de bu erkeklerden biriyseniz merak etmeyin. Şimdi açıklayacağım 4 maddeden sonra, kendine güvenin neden önemli, kadınlar için değerli ve çok daha çekici bir özellik olduğunu öğreneceksiniz.

#1 Kendine güvenen erkekler, kadının erkek yanında daha çok doğal ve kendisi gibi olmasını sağlarlar.

Kadının kendine güvendiği ve erkeğin güvensiz ve kendinden şüphe eder olduğu durum, kadının erkeği kırmamak için temkinli olacağı şekilde sırtına yük bindirir. Kadın kendisini olduğu gibi ifade edemez ve olduğu gibi davranamaz çünkü böyle davranırsa, güvensiz erkek rahatsız hisseder.

Kadın kendine güvenli bir erkeğin yanında ise daha rahattır zira ne yaparsa yapsın ya da ne derse desin, erkek kendine güvenli kalmaya devam edecektir. Kadın böyle bir erkeğin yanında rahat davranır ve bu nedenle de böyle bir erkekle zaman geçirmekten zevk alır. Kadın erkekle hafiften dalga bile geçse, erkek bunun altında ezilip gitmez, birdenbire kötü ya da  kaygılı hissetmez.

Utangaç ve güvensiz bir insanın yanındayken, sosyal durumdaki etkileşimi sizin yönetmeniz gerekir. Bu insan daha kötü hissetmesin, rahatsız hissetmesin diye kendi kendinize baskı yaparsınız. Utangaç ve güvensiz birinin kendini kötü hissetmesine neden olup kendinizi kötü hissetmek istemediğinizden, fazla dikkatli davranırsınız, doğal ve kendiniz gibi davranamazsınız. Onların negatif duyguları, sizin yükünüz olurlar.

Ama kendine güvenen bir arkadaşınızla beraberken, rahat davranırsınız, istediğinizi söylersiniz, ciddi bir şekilde söyler gibi şakalar yapabilirsiniz. Arkadaşınız baskı altında ezilmez, kuyruk acısı hissetmez, “neden böyle söylüyorsun?” ya da “kalbimi kırıyorsun” gibi şeyler söylemez. Dediklerinize ya sizinle güler ya da güler geçer, dedikleriniz ve yaptıklarınız umrunda olmaz. Böyle bir insan kendine güvenli olduğundan, kendi duygularını kendi başına yönetebildiğinden, duygusal olarak bağımsız olduğundan, onun yanındayken üstünüzde baskı hissetmezsiniz.

Kadınlar ve çekicilik söz konusu olduğunda, bir kadın için oldukça önemli olan şeylerden birisi, duygusal olarak kendisinden daha güçlü bir erkeğe saygı duyabilmektir.

Bir kadın, duygusal olarak kendisinden daha zayıf bir erkeğin yanındayken ise, doğal olarak ona kendisinden daha zayıf birine bakar gibi tepeden bakar. Bu hiç çekici bir şey değil.

Burada kendine güven derken, güven gösterisi yapmaya çalışmaktan, kabarmaktan ya da maçoluktan değil, bir erkeğin gerçekten de duygusal olarak daha güçlü olmasından bahsediyorum. Kadın ne derse desin, ne yaparsa yapsın, duygusal olarak dalgalanmayan, duygusal olarak çökmeyen biri olmaktan bahsediyorum.

Bir kadın kendine güvenen bir erkeğin yanında, sadece kendi olmakla kalmaz aynı zamanda daha da feminen olmaya meyillidir. Kadın biraz daha kız gibi, hafiften aptalca, şirin bir şekilde davranmaya başlar.

Tekrar edecek olursak, kadınların kendine güvenen erkekte bayıldıkları ilk şey, onun yanında daha kendileri gibi ve feminen olabilmeleri ve erkeğin duygularına (bir anne gibi) dikkat etmek zorunda kalmamaları, bu konuda bir yük altına girmek zorunda kalmamaları. Güvensiz ve utangaç bir erkeğin yanındayken yaptıkları gibi “şimdi bu adamı kıracak, rahatsız hissettirecek bir şey yapmayayım” diye düşünmek zorunda kalmamaları.

#2 Kendine güvenen erkek, kararlar almaktan, kararların riskini almaktan korkmaz.

Kendine güvenen bir erkekte, kadınların bayıldığı diğer bir şey de, kendi kararlarına güvenmesi ve korkmadan karar alabilmesidir. Bu, erkeğin her zaman her şekilde doğru kararı alabilmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Kadın için önemli olan, erkeğin kendine ve kendi seçim yapma kabiliyetine güvenmesi, istediği şeyleri yapabilmesi, istediği şekilde hareket edebilmesi ve belli bir kesinlikle konuşabilmesidir.

Kendine güvenen bir erkek seçim yaparken, kadına sanki kadının sürekli ona yardım etmesi gerekiyormuş, onu cesaretlendirmesi gerekiyormuş gibi hissettirmez. Kendine güvenmeyen, utangaç bir erkek gibi, neredeyse tüm kararları kadına bırakmaz ya da onun onayını aramaz.

Güvensiz bir erkek, kendine güvenmediği için kararlarına da güvenemez. Aldığı kararın yanlış çıkmasından, kadının kendisini bir kaybeden olarak göreceğinden korkar ve bu nedenle de karar verme riskini göze alamaz. Ama bir erkeğin mükemmel olması, her zaman mükemmel kararlar vermesi, her zaman her kararı vermesi gerekmez.

Bir karar almanız gerektiğinde kadın “bence şunu yapalım” dediğinde, bir erkek “dur bir dakika, ben erkeğim, kararları benim vermem gerekir” demezsiniz. Kadın “bence şunu yapalım” dediğinde, onu onaylayabilirsiniz. Burada hala onay veriyorsunuz ve liderliği de bırakmıyorsunuz.

Tüm kararları vermek sizin işiniz değil ve tüm verdiğiniz kararlar doğru olmak zorunda değil. “Yanlış karar veremezsin, kadın seni gözlüyor, sana güveniyor ve seni takip ediyor yani mutlaka doğru karar vermelisin” düşüncesi doğru değil. Kadınlar bu şekilde düşünmezler. Kadınlar erkeğin kendine ve kararlarına güvenmesine, yapabildiğinin en iyisini yapmasına ve hatalı bir tercih yaparsa da bir dahakine daha doğrusunu yapma azmine bakarlar. Böyle bir erkeğin kanatları altına girmek, böyle bir erkeğe saygı duymak ve böyle bir erkeği takip etmek isterler. Erkeğin aracındaki yolcu olmayı isterler. Sonuçta da böyle bir erkek, kadını feminen yapar, kadın yapar.

Her yerde bunu söyleyip itiraf etmezler tabii ki ama kadınların gerçekte istedikleri budur. Bu dediğim gibi siz tüm kararları vereceksiniz, o hiç karar vermeyecek anlamına gelmiyor. Böyle bir şey oldukça tüketici olur.

Bir plan yapmak istediğinizde, kız arkadaşınız “onu yapmak istemiyorum” diyecek. Olay tüm kararları alıp kadını onlara uymaya zorlamak ya da bu planlara uyması gerekiyor demek değil. Kadınlar sanki kendileri düşünemiyor, tercihleri yok gibi hareket etmek değil. Kız arkadaşınız bazen planınıza hayır der.

Fakat aynı zamanda bir erkek kararlarına güvenmeyen veya kararsız biriyse, kadının ilişkiye liderlik etmesi gerekiyor gibi hissetmesine neden olur. Bu da cinsel ve romantik olarak oldukça itici bir şey. Çünkü ilişkiye liderlik etmek, kadının feminen özünden uzaklaşıp maskülenleşmesini gerektirir, ilişkinin erkeği olmasını gerektirir. Hemen her durumda, siz nasıl kadınlaşmak istemezseniz, kadınlar da erkekleşmek istemezler.

Kadınların kendine güvenli bir erkeğin en çok sevdikleri özelliklerinden birisi, böyle bir erkeğin kararlarıyla ilgili geriye dönüp, sürekli olarak “acaba doğru mu yaptım” diye düşünmemesidir. Ama bir kadın bu şekilde davrandığında, erkekler bunu pek umursamazlar çünkü erkeğin kadına duyduğu çekimde, kadının gerçekten güçlü olduğunu hissetme ihtiyacı yoktur.

#3 Kendine güvenen erkek, bulunduğu ortama aitmiş gibi davranır.

Kendine güvenmeyen bir erkeğin vücut dili, sosyal bir ortamdayken ya da hoşlandığı bir kadınla beraberken, kendinden şüphe ettiğini, o ortamda bir yer kaplamaktan rahatsız olduğunu sinyaller. Örneğin kimsenin oturmadığı boş sandalyeleri görse bile, oraya oturmaktan çekinir. Kendine güvenen bir erkek ise, doğal bir şekilde o sandalyeye yürür ve oturur.

Kendine güvenen erkek bir ortamda ya da durumda, o ortam ya da durum kendine aitmiş gibi davranır. Orada ne istiyorsa onu yapar. Bu, onun kendini beğenmiş biri olduğunu göstermez ama birçok insan kendine güvensiz olduğu için, ortamda sırıtır ve diğer insanları takip etmeye dikkat eder.

Kendine güvenen bir erkek, başkalarına tepeden baktığı için değil, başkalarına nasıl göründüğü hakkında endişe duymadığı için ortamda istediği gibi hareket eder. Örneğin bir etkinlikte ortama yemeğin getirildiğini ve kimsenin gidip yemeği almadığını düşünün. Kendine güvenen bir erkek, yemek masasına gider ve yemeği alır. Bunun ardından birdenbire diğerleri de gidip yemek almaya başlar. Burada kendine güvenen erkek kuralları takmıyor veya diğerlerinden daha üstün hissediyor değil. Yemek orada ve yenilmek için varken, gidip yemekte bir sorun olmadığı için, beklemenin bir anlamı olmadığı için yemek almaya gider.

Kalabalıkta kendine güvenmeyen bir erkek ve kadın düşünün. Kadın “yemek geldi gidip alalım” dediğinde, kendine güvenmeyen bir erkek genellikle “hayır, daha kimse gidip bir şey almadı, birilerinin bir şeyler almasını bekleyelim” der.

Şimdi bu durumda kadın adamdan ayrılacak değil tabii ki. Ama bu durum, erkeğin çekingenliği, adama olan çekimini de bir tık azaltır.

Bir kadının ortamda çekingen olması, erkeğin kadına duyduğu çekimi etkilemez. Ama kadınların erkeklere duyduğu çekimin tetikliyicileri ile erkeklerin kadınlara duyduğu çekimin tetikleyicileri aynı değiller.

Barda orada öylece duran, elindeki içkiyi genellikle göğüs hizasına kaldırmış bir şekilde tutan (vücut dili sözlüğünde bu kendini tehlikeye karşı korumaktır) ve oraya ait değilmiş gibi görünen elemanları görmüşsünüzdür. Bu erkeklerin bu hali tek başına, çekim duyulmalarına engel olabilir.

Bir de ortam sanki doğal ortamıymış gibi davranan erkekleri düşünün. Arkadaşları ile konuşan, sürekli olarak nasıl göründüğünü, insanların kendisini nasıl gördüğünü düşünmeyen, rahat davranan erkek, kendi kendini onaylayan, ortamdaki kadınların kendisine çekim duyma eğilimini arttırır.

Aynı şekilde bir erkek bir kadınla konuşurken, kendisini oraya ait değilmiş gibi hisseder ve davranırsa, kadının kendisine çekim duymasını engeller. Ama oraya aitmiş, hoş bir kadınla konuşmak gayet doğal bir şeymiş gibi davranırsa, kadının kendisine çekim duyma ihtimalini arttırır. Burada bir numaradaki duruma da geri dönmüş oluyoruz. Birinci erkek, kadının üstünde yük hissetmesine, adamı daha da ürkütmemek için dikkatli davranmasına neden olur. İkinci erkek ise kadının hafiflemesine ve rahat davranmasına.

#4 Kadına onu rahatsız hissettirmeden dokunur.

Bir kadınla konuşurken işi ilerletmek için, dokunmayı erkeğin başlatması gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu dokunma ele, kolun omuza yakın dış tarafına olabilir. Ama bir erkek sırf dokunmayı başlatmak için dokunmamalı, dokunmayı da doğru yapmalı.

Kendine güvenmeyen bir erkeğin dokunuşu, kadında kötü hisler yaratır. Kendine güvenen bir erkeğin dokunuşu ise çekim yaratır. Dokunmadan önce gönderdiği sinyaller, duygusal güç, dokunurken ses tonu ve vücut dili, dokunmaya eşlik ettiğinde, kadının erkeğe olan çekimini artırır.

Kendine güvenmeyen erkek, dokunmadan önce çekingen davranışlar sergiler ve gerilir. Dokunmaktan emin değildir, alacağı tepkiden korkar, vs. Kadına dokunduğunda ise bu gerilimini kadına aktarır. Dokunmadan önce ve dokunurken, kadının onayını arıyor gibi davranır. Kadın böyle bir erkekle ilişkiye girerse, erkek muhtemelen ilişkide de böyle davranacaktır.

Bir şeyler yapmak için kadının onayını aramak, duygusal zayıflıktan gelir ve iticidir. Böyle bir erkek sadece kadının değil, başka insanların da onayına bağımlıdır. Kendine güvenen erkeklerle bir araya geldiğinde, bazı erkekler ona karşı kibar davranmazlar, ona zorbalık yapabilirler, onu kadının önünde aşağılayabilirler ve hatta onun önünde kadınına yürüyebilirler. Bunu da adamı takmadan yapabilirler zira adamın zayıflığını sezebilirler. Bunun sonucunda da kadınlar böyle bir erkeğin yanında kendini güvende hissetmezler.

Bu arada bu adam duygusal olarak zayıfsa, kaslı olması, diğer birçok erkekten güçlü olması da işleri değiştirmez. Eğer duygusal olarak güçsüzse, belli erkekler bu erkekleri sosyal durumlarda özellikle bulurlar.  Aynı zamanda fiziksel olarak güçlü olsa da, duygusal olarak güçsüz olduğundan, kadına duygusal olarak güçlü taraf olarak davranır ve bu da kadının ona cinsel arzu duymasına engel olur.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Kaynak: 4 Things Confident Men Do That Women Love

 

Bir kadın bir erkeğe nasıl arzu duyar? Seks ve ilişki öncesindeki 4 adım

Bir kadın bir erkeği nasıl seçer? Bir kadın, seks ya da ilişki isteyeceği bir erkekle etkileşime girdiğinde, zihninden neler geçer?

Kadınlar kimden hoşlandıklarını mantık çerçevesinde seçmezler. Kadınlar erkeğin belli özelliklerine çekilirler ve daha sonra duydukları bu hisleri, bu erkekle neden birlikte olmak istediklerini, mantık çerçevesine koyarlar.

Örneğin bir kadına nasıl bir erkek istediğini sorduğunuzda, kel bir erkek istediğini söyleyecek kadın sayısı azdır. Ama bir kadın kel bir erkekle karşılaşır ve bu erkeğin sergilediği ve biraz sonra açıklayacağımız bazı özellikler dolayısıyla ona çekim duymaya başlarsa, her durumda olmasa da bazı durumlarda, bu erkekten neden hoşlandığına dair mantıklı nedenler öne sürer. Örneğin, “kel olabilir ama kendine güvenli / karizmatik / eğlenceli” der.

Yine örneğin çok az kadın, çok zayıf ya da çok şişman bir erkek istediğini söyler. Ama bir kadın çekici özellikler sergileyen çok zayıf ya da çok şişman bir erkekle karşılaştığında, bu adama duyduğu çekimi mantıklı bir şekilde açıklamaya çalışır.

Bu tabii ki kel, şişman ya da zayıf adamlar tüm kızları etkileyebilirler anlamına gelmiyor. Ama bir kadın şişman, zayıf ya da kel olmasına rağmen kendine güven, karizma ve eğlence sergileyen, flörtöz bir erkekten hoşlanabilir zira bu özellikler çekicidirler ve kadınlarda çekim uyandırırlar.

Çekim, çekici özelliklere verilen reaksiyondur.

Şimdi gelin bir kadının bir erkekle sekse veya ilişkiye açık hale gelmeden önce geçtiği 4 genel adımdan bahsedelim.

Birinci adımda kadın, erkeğin çekici kişilik özelliklerine sahip olup olmadığını değerlendirir.

Bir kadın bir erkekle karşılaştığında, bilinçaltında bir süreç, erkeğin kendine güven, sosyal zeka ve duygusal bağımsızlık (güç) gibi çekici karakter özelliklerine sahip olup olmadığını gözlemler.

Duygusal güç ya da duygusal bağımsızlık, duygusal bağımlılığın yani duygusal muhtaçlığın tersidir. Bir erkek duygusal olarak bir kadının reaksiyonlarına ve onun kendisine ilgi göstermesine bağlı ise, bu erkek muhtaçtır. Bunun tersine bir erkek, kadının kendisine reaksiyonu ne olursa olsun kendine güvenli ve iyi hissediyorsa, bu erkek duygusal olarak bağımsızdır, duygusal olarak güçlüdür.

Duygusal bağımsızlık ya da güç önemlidir zira kadınlar, muhtaç ve özgüvensiz bir erkekle birlikte olmak istemezler. Tam tersine kendine güvenen, kadının davranışlarından bağımsız olarak kendi başına iyi hisseden bir erkek isterler.

Bir kadının bu tür karakter özelliklerini değerlendirmesi ilk karşılaşmadan itibaren başlar ve kadın ile erkeğin etkileşimleri boyunca da devam eder.

İkinci adımda kadın, erkek ile etkileşiminde nasıl hissettiğini değerlendirir.

Erkek konuşmaya başladığında kadın, erkeğin kendisini nasıl hissettirdiğini gözlemler. Eğer muhabbet eğlenceli ve oyuncu bir şekilde ilerliyorsa, kadın iyi duygular hisseder ve bu erkekle konuşmaya devam etmek ister. Aynı şekilde erkek kendine güvenli, rahat ve maskülense ama eğlenceli değilse bile, kadın maskülenite karşısında feminen hisseder ve konuşmaya devam etmek ister. Bu çekim de daha fazla konuşma isteği yaratır.

Bir erkek kadınla konuşurken aşırı “kibarsa”, fazla heyecanlı ya da kaygılıysa, ya da bir arkadaşmış gibi nötr ise, çoğu durumda kadın o erkekle birlikte olmak isteyeceği bir çekim hissetmez.

Birçok erkeğin de çakılıp kaldığı yer burası. Bir erkek kas yapmaya ya da iyi bir kariyer yapmaya odaklanıp, kağıt üzerinde daha yüksek değerli bir erkek olabilir. İyi bir işi ve fiziği olur ve bu harika bir şey, kazanması büyük emek isteyen bir şey. Böyle bir erkek, hoşuna giden bir kadınla konuştuğunda, kadın ona ilgi göstermediğinde şaşırır, ne olup bittiğini anlamaya çalışır.

Çoğu durumda burada olan şey, erkeğin fazla “iyi”, nötr ve kaygılı olmasıdır. Kadının onayını kazanmak için “iyi çocuk” davranışları sergiler. Söylediği şeyler, vücut dili ve davranışları konusunda aşırı dikkatli olur. Kadına ne kadar da iyi bir çocuk, efendi bir erkek olduğunu göstermeye çalışır.

Böyle bir erkek kadınla, sanki arkadaşı, iş arkadaşı ya da kuzeniyle konuşur gibi aşırı nötr, sanki hiç cinsel bir ilgisi yokmuş gibi de konuşabilir. Kadınla iyi geçindiği sürece, bu işin olacağını, kadının kendisinden hoşlanacağını ve kendisini arzulayacağını umar. Ama bu yol genellikle, friendzone diyarına çıkar. Kadın bu adama karşı bir arzu hissetmez zaten adam da kadında arzu tetikleyecek bir şey yapmaz.

Bu adam gerçekten zaman geçirmesi hoş biridir kadın da bu adamla zaman geçirmeyi ister. Adamın düşünce aleminde, bu yeterlidir zira bir kadın güzelse ve nazikse, erkek için yeterlidir. Ama bir kadının, erkeğin sergilediği davranış ve özelliklere ihtiyacı vardır.

Bir erkeğin arzu edilmesi için, şakacı ve meydan okuyan bir espri anlayışına ihtiyacı var. Bir kadınla flört ederken ona olan cinsel ve romantik isteğinizi, esprili, ciddi olmayan bir şekilde davranırsanız, kadın da size bu şekilde karşılık verebilir. Bu, erkeklerin ve kadınların cinsel ilgilerini sinyalledikleri, oldukça ince bir dil.

Şakacı ve meydan okuyan espri anlayışında, bir espriyi sadece espri olsun diye yapmazsınız. Espriyi, kadına hafif bir şekilde meydan okumak için yaparsınız ve bu da kendine güven gösterdiği için çekicidir. Bu, erkeğin duygusal olarak bağımsız, muhtaç olmadığını ve en uslu / iyi davranışı sergileyerek bir sonuç almayı uman iyi çocuk olmadığını gösterir.

Şakacı ve meydan okuyan espri anlayışı, kadının erkeğin espri anlayışından hoşlanmaması riskini göze alır ama erkek bunu doğru yaparsa, bu risk azdır. Böyle bir espri anlayışı erkeğin sosyal ve duygusal zekaya sahip olduğunu da gösterir.

Örneğin bir kadının konuşurken, iş arkadaşlarının onu deli ettiğini söylediği senaryoya bakalım. Çoğu erkek böyle bir durumda “ne oldu?” diye sorarak, kadınla aynı fikirde olmaya, kadına destek olmaya, onu dinleyip yardım etmeye çalışır. İyi çocuk oyunu oynar. Esprili bir meydan okuma ise, esprili ve hafif, ciddi olmayan bir tonda gülümseyerek “hadi ya, onlar mı seni deli etti yoksa sen mi onları? Belki de sen onları deli ettin” demektir.

Bu tür bir espri anlayışı, erkeğin kadın ile her koşulda aynı fikirde olmaya çalışmadığını, onun onayı peşinde koşmadığını gösterir. Erkeğin kendine güvenli ve duygusal olarak bağımsız olduğunu gösterir.

Bu tür bir espri anlayışı, kadının donunun içine girmek için, normalde olduğundan daha fazla iyi çocuk, efendi erkek rolü oynamadığını gösterir. Efendi erkek, “seni deli mi ediyorlardı? Ne oldu? … Bu çok kötü, sana haksızlık ediyorlar, vs …” diye iyi, efendi arkadaşı oynar. Sonra da neden friendzone diyarına park edildiğine şaşar.

Bir erkeğin gösterebileceği davranışlar, kadını çekebilirler, kadının tamamen nötr olmasına neden olabilirler ya da kadını itebilirler. Eğer arzulanmak istiyorsanız, çekici özellikler göstermelisiniz. Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki çekici espri anlayışı, tek çekici erkek özelliği değil.

Üçüncüsü, kadın erkeğin niyetine göre değil davranışlarına göre seçim yapar.

Bir erkek, bir kadından gerçekten hoşlandığı ve onunla ilgili ciddi düşündüğü için, kadının kendisini isteyeceğini sanabilir. Bir kadın daha ne ister ki diye düşünür. Karşısında onu seven ve onunla ilgili iyi amaçlara sahip bir erkek var.

Fakat çekim bu şekilde çalışmaz. Bir kadın bir erkeği, onun için ne yapmak istediğine göre değil, onunla şimdi ve burada nasıl hissettiğine göre seçer ki bu da erkeğin şimdi ve buradaki davranışlarına bağlıdır, kadınla ilgili planlarına ve niyetine değil.

Burası, birçok erkeğin çuvalladığı yer. Birçok erkek, bir kadın için sürekli hazır olarak, onu nasıl da el üstünde tutacağını göstererek kadının kendisini arzulayacağını düşünüyor. Birçok erkek, “ona ondan ne kadar hoşlandığımı gösterebilirsem, benim en iyi tercih olduğumu görür ve benden hoşlanır” diye düşünüyor. “Ben diğer erkeklerden farklıyım, ben ona kraliçe gibi hissettireceğim” diye düşünüyor.

Fakat arzu, kadını en çok seven en fazla arzulanır diye çalışmaz. Arzu, erkeğin sergilediği belli özelliklere ve davranışlara tepkidir. Örneğin bir erkek kadınla ilgili en iyi, en ulvi duygulara sahip olsa bile, eğer kendine güvensiz, çekingen ya da fazla istekli davranırsa, kadın ona karşı pek bir çekim duyamaz ve onu seçmez. Tam tersine, bir erkek, çekime neden olan özellikler sergilediğinde, neden aslında o adamı seçmesi gerektiği konusunda, zihninde bir sürü bahane üretir. Çekim duyduğu erkeğin fiziksel özelliklerine ve davranışlarına karşı daha fazla tolerans gösterir.

Dördüncüsü, bu üç adımdan sonra sekse ve ilişkiye açılmaktır.

Kadın erkeğin kendisini nasıl hissettirdiğini, kişilik özelliklerini değerlendirip erkeği seçtikten sonra, onunla seks veya ilişkiye açık hale gelir. Fakat kadın sekse veya ilişkiye açık hale gelse bile, işleri erkek olarak sizin ileriye götürmeniz gerekli. Telefon numarasını istemek, öpüşe gitmek, evinize çağırmak, buluşmaya çağırmak, beraber bir şeyler yapmaya çağırmak, vs. Kadının işleri ileri aşamalara taşımasını beklemek yerine işleri ileri aşamaya siz taşımalısınız.

Bunun yerine erkek konuşup durmaktan başka bir şey yapmazsa kadın burada erkekle ilgili negatif varsayımlar yapmaya başlar. Erkeğin reddedilmekten korktuğunu varsayar, kendisi ile çok da ilgilenmediğini varsayar. Ya da kadının erkeğe olan arzusu sönmeye başlar. Çünkü normalde ikiniz arasında bir çekim varsa, işler bir adımdan diğerine neredeyse kendiliğinden akar. Bunun olmaması, kadının rahatsız hissetmesine, bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmesine neden olabilir.

Erkeğin işleri bir ileri adıma taşımaması, onun korktuğunu ve kendine güvenmediğini de sinyalleyebilir. Bu da zaten kadının ilgisini kaybetmesine neden olur. Eğer kadın erkeğin, kendisini, işleri ilerletecek kadar istemediğini düşünürse de, savunmaya geçer ve açılmak yerine kapanır. Kendisinden pek de hoşlanmıyor gibi davranan bir erkeğe açılmak istemeyebilir.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Kaynak: How Women Choose Men: 4 Steps Before Sex

Kadınlar neden her şeyi dürtüsel olarak biliyor (!) da biz erkekler böyle duygusalız (!) – Vaka Çalışması

Mahmut abi uzun zaman sonra siteye, artık sinirimi bozan lanet bir soruyu anlamak için geldim.

Biz erkeklerin amk kafası ve duyguları neden ilişkilerde hiç bizim yararımıza çalışmıyor?

Bu bahsettiğin şey “biz erkeklerin” özelliği değil, bir kısım erkeğin özelliği. Öncelikle bir erkek özelliği de değil. Daha çok insanların (evet bunun kadın versiyonu da çok) özellikle çocukluktan geliştirdikleri efendi adamın toksik kırılganlığı ya da kaygılı bağlanma gibi şeyler (kırmızı hap gibi oluşumların mavi hap dediği şey). Biz buna “iyi çocuk” da diyoruz.

Bunları erkek özelliği gibi düşünmek, senin ortalama bir erkekten daha düşük rütbeli olduğun gerçeğini kabul etmeni gereksiz kılıyor ve egonu okşuyor. Ama egonu rahatlatmanın bedeli ise, bunu erkek olmanın kalıtsal bir özelliği gibi zihnine işlemek ve bilinçaltına “değiştiremeyeceğin bir zaaf” olarak yazmak oluyor.

Her ne kadar zor olsa da, kurtuluşun, ortalama bir erkekten daha düşük rütbeli olduğunu kabul etmekte. Ve “ya sen de her şeyin faturasını bize kesiyorsun” demeden önce, sonuna kadar okumanı tavsiye ederim.

Yani bu sadece feminist beyin yıkama car curtla açıklanacak bişi değil.

Değil. Her iki cinsiyette de sağlıksız bağlanma stili %20’lerden %50’lara çıktı. Erkeklere özgü bir durum değil. Feminizmin artmasından çok feminizmin artmasına da neden olan teknolojik ilerlemenin yan etkisi gibi.

Bugün eski flörtümü gördüm no contact yaptım ama dürtüsel olarak gidip konuşmak istiyorum ayrılık anında da öyleydim.

Birincisi, flört eski sevgilin değil, o nedenle ayrılık falan olmaz. İkincisi flörte next yapılır, eski sevgiliye no contact yapılır.

Bu yazdığın şey, senin fazlaca duygusal yatırım yaptığına işaret ki daha başında amk kafası ve duyguları neden ilişkilerde hiç bizim yararımıza çalışmıyor” dediğin şey de muhtemelen bu. Birçok erkek, duygusal yatırım yapmanın ve hayallere dalmanın tatlı zevkine, kendini kaptırmaya karşı koyamayıp sonrasında hedeflediği şeye ulaşamıyor ve hüsrana uğruyor.

Oysa alt tarafı flörtü unutmak gerçekten de en fazla bir iki haftalık bir şey.  Bu “konuşma isteği” dürtüsel değil, senin zamanında karşı koymadığın duygusal yatırımın sonucu. O zaman o yatırımı kararında yapsaydın, sonrasında böyle güya dürtülerin olmayacaktı. Daha da kötüsü, o zaman o yatırımı kararında yapsaydın, belki de kızla görüşmen hedeflediğin yönde gidecekti.

Neden kızları yapacakları her boku dürtüsel olarak biliyorken biz erkekler hep rol yapmak kendi kendimize savaş vermek durumundayız?

Kızların her boku dürtüsel olarak bildikleri yok. Bu çok enteresan bir körlük zira örneğin Adil Yıldırım’ın yorumlarına bakarsan en büyük erkek sitelerindeki “abi unutamıyom abi” yorumlarının toplamının 10 katı orada kadınlar tarafından yazılıyor.

Kızlar her boku dürtüsel olarak bilmiyorlar, duygusal olarak zayıf efendi erkekler çekici değil itici davrandıkları için, efendi erkekler karşısında mantıklarını zorlayacak duygulara sahip olmuyorlar. Siz de itici kızlar karşısında aynı şekilde soğukkanlı ve mantıklı davranabiliyorsunuz mesela.

Neden vücudum duygularım ve zihnim beni alfaca davranmaya itmiyor da hep kendimle savaş veriyorum?

Çünkü geçmişte bir dönemde ya da birkaç dönemde, kaygılı bağlanma stili gibi sağlıksız bir bağlanma stili geliştirmişsin ve bu stili içselleştirmişsin.

Beynim bana onunla konuşmam için tonla mantıklımsı bahane bulmaya çalışıyor. Sen duygularını yönetmediğinden, duyguların seni yönetiyor ve duygusal davranışlarına, mantıksal kılıf arıyorsun. İnsanlar genellikle duygularına göre hareket ederler ve bu hareketlerini mantık ile haklı çıkarmaya çalışırlar. Sende bu aşırı bir durumda.

İçimizdeki adam azıcık işbirlikçi olsa işler daha kolay olurdu?

Duygularının kontrolüne girmemek için çabalasan ve duygularının etkisine karşı güçlensen, işler zamanla daha kolay olurdu. Ama bu emek isteyen, irade isteyen bir iş. Öyle kendiliğinden gelmiyor. Bazı insanlar çok daha sağlıklı ilişki stillerini çocukluktan kazandıklarından ve sonradan kaybetmediklerinden onlara doğal olarak geliyor olabilir ama senin gibi biri bunları kazanmak zorunda. Kazanabilir mi? Evet kazanabilir ama bunun için çalışman lazım.

Senin büyük problemlerinden biri de bunu bir erkek özelliği sanman. Hayır bu kırılgan erkek özelliği, belki kırılgan narsist erkek özelliği. Erkek olmanla alakası yok, geçmişinde sağlıksız bağlanma stili geliştirmenle alakalı. Senin kadın versiyonların da aynen senin gibi.

Kaç milyarlık evrimde bu beyin beni düzgünce yaşatmak için evrimleşmedi mi?

Seninkisi muhtemelen bir hayatta kalma stratejisi. Bireysel acı çekmene neden olan, hastalıklı bir strateji ama evrim bireyin mutluluğu ile değil türün devamı ile ilgili bir şey. Bu konuda bir “hayatta kalma” stratejisi olarak mavi hap – kırmızı hap yazısına bakabilirsin.

Neden duygularım ve zihnim beni sabote etmek için çalışıyorki sürekli?

Senin gibi adamlarla konuştuğumda hemen hepsinin en ufak bir duygu ve zihin yönetimi çabası göstermeden mucizevi bir şekilde duygu ve zihinlerinin kendilerini dinleyeceği, hiç gelmeyecek günü beklediklerini görüyorum.

Bu konuda güdük kalmak senin kendi suçun olabilir ya da olmayabilir. Ama bunu senin için kimse gelip düzeltmeyecek. Sen düzelteceksin. Ya da düzeltmeyip bunu erkekliğin fıtratında olan bir şey sanarak yaşayıp gideceksin.

Yahu arkadaşlar tam tersi, erkek daha mantıksaldır, daha az duygusal daha stoiktir. Tam tersi kadınlar daha fazla duygusal olmaya, daha kaygılı olmaya meyillilerdir. Şimdi siz bakmayın bu “erkekler idealist sever, kadınlar fırsatçı sever” laflarına. Bu lafın sahibinin mavi haplı dediği adamlar güya idealist severler. Oysa o idealist sevgi, Dr. Glover’ın gizli sözleşmeler dediği “sinsi” beklentilerin görünen yüzüdür:

  1. Gizli sözleşme : Eğer onlar sormadan ben diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılarsam, ben sormadan onlar da benim ihtiyaçlarımı karşılarlar.

İyi çocuk, efendi adam yüzelsel olarak “ben onu karşılıksız sevdim, olduğu gibi sevdim” der ama aslında beklentisi onu karşılıksız seviyor gibi görünürse takdir edileceği ve kendisi bir karşılık beklediğini belirtmese bile gayet beklediği karşılığın kendisine verileceği yönündedir:

  1. Gizli sözleşme : Eğer iyi çocuk olursam benden hoşlanır(lar) ve beni sever(ler). Birçok erkek için bu sonunda (kadınla) yatarım şeklindedir. Eğer iyi çocuk olursam hoşlandığım kadın benim iyi çocuk olduğumun farkına varır ve benden hoşlanır ve sonunda benimle seks yapar.

Konuyu dağıttım ama senin “kızların yapacakları her boku dürtüsel olarak biliyor” sandığın şey, senin karşında karşı koymak zorunda kalacakları duyguların açığa çıkmaması. Yoksa kadınlar da hoşlandıkları erkeğin karşısında ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Ama biraz düşünürsen, aynı şaşırmanın senin için olmayacağını ve bunun da çok doğal olduğunu anlarsın. Alt tarafı flört olan bir kız muhtemelen seni bıraktı ama sen hala “dürtüsel olarak gidip konuşmak istiyorum ayrılık anında da öyleydim” modundasın. Kız seni bırakmış ama hala ceptesin. Bu muhtaçlığı bir de kızla konuşurken nasıl sergilediğini düşün. Her tarafından akar. Seni itici yapar. İtici bir kadın karşısında sen nasıl rahatsan, kadını da senin karşında öyle yapar.

Ben bunları seni aşağılamak için söylemiyorum, bunların değiştirebileceğin şeyler olduğunu göstermek için söylüyorum. Nasıl değiştireceğiniz konusunda burada çok içerik var. Örneğin en önemli yetişkin erkek özelliklerinden birini kazanmanız lazım: kendi kaygınızı yönetebilme ve sağlıklı bir şekilde azaltabilme yeteneğini. Burada bunu senin benliğinin yaptığı gibi kızın üstüne kusma dürtüsüne karşı koymayı öğrenmelisiniz. Bunun nasıl yapılacağından erkek adam zihniyeti nasıl içselleştirilir yazısında bahsetmiştim ki sen de bunu yapıyorsun zaten.

Senin (muhtemelen bu kız da olmazsa kimse beni sevmez) kaygını, kızla konuşup rahatlatmayı umuyorsun:

İlk anlaşılması gereken şey, sizi neyin iyi hissettirdiği ve neyin kötü hissettirdiği konusunda dikkatli olmanız gerektiği. Çünkü çoğu zaman bir açlığa sahibiz ve bu açlık 10 yıl öncesinden ya da 20 yıl öncesinden kalma olabilir. Bu, biz küçük yaşlardayken doğmuş bir güvensizlik ve çoğu zaman bunu yanımızda taşıyoruz. Kendimizle ilgili belli bir şekilde hissediyoruz. “Ben çekici değilim”, “sevilmeye layık değilim”, “aptalım” ya da hatta “zekiyim” (bu da bir güvensizlik olabilir) gibi. Sonra da bu güvensizliğin yanlış olduğunu konusunda kendimizi rahatlatmak için yapabileceğimiz her şeyi yapmak istiyoruz. – Geçmişin savaşlarını savaşmak ve güvensizlikler

Kızın seninle medeni bir şekilde konuşması ile “bir ümit var” hayallerine dalıp o kaygıyı o şekilde bastırabilirsin (tabii kızın seni terslemesi ihtimali de var).  Ama bu senin kaygını geçici olarak rahatlatırken, genel kaygı durumunu arttıracak bir şey:

Güvensizliğin aldatıcı tarafı, içinizde bulunan ve dışarıdan doyurulması gereken bir açlık gibi olması. Dışarı çıkıp “bu açlığı burada doyuracağım”, “bu açlığı şurada doyuracağım” diyorsunuz. “Şu adamlara böbürleneceğim” ya da “şu çaylakları ezeceğim” diyorsunuz. “Herkese göstereceğim” diyorsunuz.

Sorun şu ki bu çeşit bir açlık, başkalarının güvencesi ile sadece belli bir süre doyurulabilecek bir açlık. Başkalarının tepkilerinden aldığınız rahatlama, bir yara bandı gibi zira güvensizlik sizin içinizden gelen bir şey. Yani dışarıdan yaptığınız şeyler bu güvensizliği çözmeyecekler.

Yapmanız gereken ilk şey, güvensizliğinizin açlığını dışarıdan bir şeyler arayıp bularak doyurmayı bırakmak. Bir güvensizliğiniz var ve siz bunu dışsal “besinlerle” doyuruyorsunuz. Peki sürekli olarak doyurup beslediğiniz şeye ne olur? Evet, o şey daha da büyür! Geçmişin savaşlarını savaşmak ve güvensizlikler

Peki bu durumu nasıl çözeceksin?

Yapmanız gereken şey, bu güvensizliğinizle başbaşa kalmak. – Geçmişin savaşlarını savaşmak ve güvensizlikler

Yani örneğin “Bugün eski flörtümü gördüm no contact yaptım ama dürtüsel olarak gidip konuşmak istiyorum ayrılık anında da öyleydim“ dediğin yerde bunu yapıyorsun. Güvensizliğini doyurmak yerine onunla başbaşa kalıyorsun. Ve bu tabii ki çok acı veriyor zira zaten bu acıdan kaçmak için kızla konuşmak, rahatlamak istiyorsun.

Dr. K’nın yukarıda örnek verdiğim geçmişin savaşları yazısında da dediği gibi açlığı beslemeyi bırakmanın kendisi bile çok büyük bir dönüştürücü. Birçok durumda yazıda bahsettiği gibi bir gözlemi, meditasyonu yapmanız da gerekli. Bu ikisi, senin durumundaki erkeklerin %90 – %95’ının bunu aşmasını sağlıyor. Ama az da olsa bazı erkeklerde narsist anne / baba ya da çok ciddi bir erken gençlik oneitis travması nedeniyle, bu iş terapi gerektirecek bir durumda olabiliyor.

Yani kısacası, bu acına dayanman ve şu an yaptığın şey, seni farkında olmadan dönüştürebilecek ve davranışsal olarak doğru yoldasın. Fakat bu yoğun negatif duygu seli ile başbaşa kalmak, olayın sorumluluğunu yüklenmek yerine, bunları kırmızı hap mankafası düşüncelere kanalize edip bastırıyorsun yani dönüştürücü olarak kullanamıyorsun (ya da bombok bir şeye dönüşmene neden olacak şekilde kullanıyorsun). Bunları kızlar böyle, erkekler şöyle diye zihinsel mastürbasyonda yakacağına,  ben böyleyim, bu zayıflık benim ve böyle düzeltirim diye kendine odaklanarak yak. Birincisi seni daha da zayıf ve öfkeli biri yapar. Bu kada öfkenin içinden, pozitif cinsel gerilim çıkmayacağı için yapayalnız kalırsın. Belki yeterince narsist biriysen kendini bir müddet “umursamaz” biri gibi pazarlayıp kısa süreli ilişkilere akarsın ama doymazsın. Güvensizliğini kadınlara yaranmaya çalışarak gidermeye çalışan ama yanlışlıkla besleyen efendi erkekten, kadınlarla skor yaparak bastırmaya çalışan ama yanlışlıkla besleyen dildo vatandaşa dönersin. Aslına bakarsan muhtemelen böyle bir derdin olmaz zira dışarıyı suçlama ve dışarıya öfkelenme yolunu seçen erkeklerin çoğu, yapayalnız ve kısa süreli seks bile yapamadıkları bir yere çıkıyorlar.

Sorularınızı bana uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Bu arada sağlıklı negatif duygu yönetimi ile ilgili en iyi içeriğimiz Daha İyi Bir Yaşam için serimizde var.

Tinder ve Bumble gibi uygulamaların erkeklerin kendi çekicilik algılarına zararları

Bugün dating uygulamalarının kadın erkek ilişkileri konusunda erkekler üzerinde yaptıkları algı ve moral tahribatına değineceğim. Evet erkekler. Bu tür uygulamaların kadınların kendi çekicilikleri konusundaki algılarını tahrip ettiği, bizim camiada çok konuşuluyor. Bu tür uygulamalar birçok kadının kendi çekiciliklerini, olduğundan daha yüksek değerlendirmelerine neden olabiliyor. Bundan etkilenen kadınlar, çekicilikleri ile ilgili gerçek dışı bir değerlendirme yapıyorlar.

Ama bu uygulamalar, erkeklerin kendi çekicilik algılarını da tahrip ediyor ve kadınların zıt yönünde gerçek dışı değerlendirmeler yapmalarına neden oluyorlar. Özellikle sosyal hayattan görece kopuk, sadece sanaldan yürüyecek cesareti ve kabiliyeti olan erkekler, gerçek hayat tarafından düzeltilmediklerinden ve gerçek hayat tarafından düzeltilmiş kadınlara pek ulaşmadıklarından, aşırı gerçek dışı bir çekicilik algısı ile neredeyse depresyona giriyorlar.

Her ne kadar ben bu uygulamaların çalışmadığı konusuna katılmasam ve uygulamaların çalıştığı birçok erkekle konuşsam da, tahribatın gerçek olduğunu, birçok erkeğin kadın erkek ilişkileri konusundaki fikirlerini (yakarışlarını) okurken görebiliyorum. Bu tahribata neden olan bazı şeyleri muhtemelen biliyorsunuz, bazılarını ise aklınızın ucundan geçirmemiş olabilirsiniz.

Birkaç yıl önce, Tinder kullanıcılarının %80’inin erkek olduğunu okumuştum. Bu rakamları doğru kabul edelim ki bence tam olarak bu olmasa da gerçeğe yakın durum bu. Bu durumda her erkeğe eşleşip buluşmak için 0.25 kadın düşüyor ki bu 90’ların teknik üniversitelerine göre iyi bir rakam gibi görünse de oldukça kötü bir rakam 🙂

Şimdi burada bir kadına dört erkek düşüyor diye düşünürsek durum zaten kötü ama durumu daha da kötü yapan bir gerçek daha var. Bu uygulamada bulunan kadınların yaklaşık yarısının amacı buluşmak değil, duygusal tatmin ve ilgi avlamak. Sizinle eşleşip iki kelime konuştuktan sonra sizi hiçbir görünür neden yokken birden eşleşmeden kızların birçoğunda, sorun siz değilsiniz. Sorun, o kızın zaten uygulamayı sadece o kadarcık kullanması. Aslına bakarsanız çok iyi muhabbet ettiğinizi düşündüğünüz halde ertesi gün eşleşmeden çıktığını gördüğünüz kızların birçoğunun da nihai amacı, zaten o kadar konuşup eğlenmek.

Fakat bitmedi. Bu kadınların az ama yine de sıklıkla karşılaşacağınız bir kısmı ise, psikopat ve sırf bir erkeğe eziyet ederim motivasyonuna sahip. Bu tür ani eşleşmeden çıkarmaların çok moral bozduğunu biliyorum ama bu bilgiyi okuduktan sonra umarım artık bu durumu kişisel, kendi pazar değerinizin yüzünüze çarpılması olarak algılamazsınız.

Tamam o zaman, kalan güller bizimdir dediğinizde ise 9 erkeğe bir kadın gibi bir oran ortaya çıkıyor. Bu kadınlar ortalama 2 erkekle buluşup kaynaşsa (bu birçok kadın için daha fazla ama çoğu kadın da ortalama) erkeklerin %20’sinin kadınların %80’i ile buluşma fikrinin ardındaki mantık ortaya çıkıyor. Burada olan tam olarak kadınlar erkeklerin %80’ine bakmıyor değil de, böyle darmadağın olmuş cinsiyet oranlarına sahip özelleşmiş online buluşma pazarında aktif olarak bulunan kadınlar ile erkeklere bakıyoruz, bunu unutmayın. Bu özelleşmiş pazarda bakmalarına gerek yok ki! Biz de 1 erkeğe 9 kadının düştüğü kapalı bir pazarda olsaydık, biz de kadınların çoğuna bakmazdık herhalde.

Bu tür uygulamalarda algoritmalar erkekleri çekiciliklerine göre sıralıyorlar (arada muhtemelen sıklıkla rastgele serpiştirme de oluyor). Çoğu kadının sizinle eşleşmeme sebebi, sizi görüp sola atması değil. Sizi hiç görmemesi. En çekici adamlar liste önündeyse, bir kadının o kadar çekici olmayan bir erkeği görmesi için çok fazla adam geçmesi lazım. Tinder’ı aktif olarak kullanan birçok kadın, o kadar sağa sola atmıyor.

Bir de Instagram pazarı var. Orada gördüğüm kadarıyla temel problem, bir kadınla görüşmek için mesaj atan erkeklerin çoğu, kadınların küçük bir kısmına mesaj atıyorlar. Bunun yanında uygulamaların aksine orada birçok kadının bir arayışı yok.

Bunlara bir de kadınların sosyal medya davranışlarını ekleyin. Kadınların çoğu, gerçek hayatta karşılaşıp konuşsa beğeneceği adamları, sanal hayatta bolluk bulunca görmezden geliyormuş gibi davranıyorlar. Boy ve para önemsiz demiyorum ama sanalda 1.90 altı olmaz, 80 bin kazanmayan olmaz, vs. yazanların yazdıkları, gerçek hayat tercihleri değil. Sokakta oturup biraz izlerseniz, 190 bir adamla kol kola 160 kız görmeniz kolay değil. Kız arkadaşı olan kaç arkadaşınız 80 bin kazanıyor?

Bu bilgilerin ışığında, son zamanlarda bu uygulamalarla ilgili tavsiyelerimi güncelledim.

  1. Bu uygulamalar sizin için çalışmıyorsa, eşleşme olmuyorsa, konuşmalar bir yere gitmiyorsa, giden buluşmaya gitmiyorsa, bu özelleşmiş pazardan genel özellikle de gerçek hayattaki pazar ile ilgili çıkarım yapmaktan kaçının.
  2. Bu uygulamalar sizin için çalışmıyorsa, eşleşme olmuyorsa, konuşmalar bir yere gitmiyorsa, giden buluşmaya gitmiyorsa, bu özelleşmiş pazardan kendi çekiciliğinizi değerlendirmeyi bırakın.
  3. Bu uygulamalara, haftada bir gittiğiniz bir mekan gibi bakın. Örneğin Tinder’a haftada bir, bilemediniz iki, saat 8:30 – 9:30 arası girin. Yarım saat boost atın, kızların sadece %40’ını sağa atacak şekilde o yarım saat kızları sağa – sola atın. Bu 30 dakika sonucunda eşleştikleriniz varsa konuşun ve bir yere gidiyor mu bakın. Sonra bir hafta uygulamaya uğramayın. Bu arada boost, yarım saat boyunca sizi kızların listelerinde tepede tutan bir zımbırtı. 
  4. Bu uygulamaları her zaman gerçek hayat oyunu, sosyal oyun, vs. gibi somut dünya pazarlarına ek olarak kullanın. Bunların yerine değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da kaynak kitaplarımıza ve kitap setlerimize bakabilirsiniz.

Kadınlar fikirlerini değiştirme imtiyazına sahiptir

Merhaba, aşağıdaki paragraflar tamamını, kolay okunur bir şekilde, yeni çevirmeye başladığım Rollo Tomassi-The Rational Male kitabından küçük bir alıntıdır. Bu kitabın birkaç yerde google, chatGPD çevirileri dolanıyor ancak bunlar insanı okumaktan soğutur cinsten. Ben yavaş yavaş elle çevirerek bu eseri tamamlayıp, okuyucu karşısına ücretsiz şekilde çıkaracağım.

Şimdi çevirdiğim kitaptan önemli bulduğum, küçük bir bölümü sizlerle paylaşıyorum. Bu da “Fair Use” olacağı için sıkıntı yaratmayacaktır. Rollo diyor ki:

“Kadınlar kendi üreme stratejilerini daha iyi hale getirmek için genetik avantajlarına olacak şekilde sosyal sözleşmeler ve psikolojik şemalar başlatmışlardır. Bu yüzden kadınlar her zaman “fikirlerini değiştirme imtiyazına” sahiptir. Ve en kaypak, dönek davranışlar bile sosyal olarak maruz görünebilir, bunun yanında erkeklerin davranışları “doğru olan şeyi yap” denilerek daha yüksek bir standarda çekilir, bu da kadının üreme stratejisine hizmet eder. “Oyuncu” olan erkekler ve eşlerini terk ederek kendi doğalarında olan üreme stratejilerini ortaya koyan babalar bu yüzden kötü adam ilan edilir. Ve hatta kendinden olmayan çocuklar için finansal, duygusal yatırım yapan ve hayatını ortaya koyan tarzdaki babalar da toplumsal kahramanlar olarak ilan edilir ki bu da kadının genetik stratejisine hizmet ettikleri içindir.

Bu, kadınlara özgü sosyal dinamikler, örneğin “sadece arkadaş olalım”  (LJBF) reddetmelerine ve kadınların kendilerini kurban gibi hissetmelerine yol açan temel motivasyondur. Kadınlar erkeklerdeki “kurtarıcı” (Cap’n Save a Ho) zihinsel şemasını tetikleyerek erkeklerde kadınların üreme stratejisine uyum sağlama motivasyonu yaratır.

Kadınların metodolojisinde (stratejinde) üstesinden gelmeleri gereken iki büyük zorluk bulunur. Kadınlar sadece kısa bir zaman aralığında cinsel çekiciliklerinde en tepede olabilirler (genelde 20’lerinin başları) ve bu sürede iyi, uzun vadeli partner (iyi baba) bulabilme niteliğine sahip olurlar. Ve bu nitelikler, iyi bir üreme becerisiyle (iyi genler) daha iyi genleri elde etme kabiliyeti getirir, ancak bu ikisi nadiren aynı erkekte bulunur. Sağlayıcılık ve güvenlik kapasitesi iyi baba ile eşleşmek için fantastik bir motivatördür ama aynı karakteristik bu erkeği genellikle dezavantajlı konuma da sokar. Daha iyi genetiğe sahip, fiziksel olarak çekici olan, risk alma niteliği daha gelişmiş olan bir erkek, çocuklarına çevreye adapte olma kapasitesini daha iyi aşılayacaktır (Çocuklar kendi genetik malzemelerini gelecek jenerasyonlara geçirmek üzere diğerlerinden daha güçlü, hızlı ve çekici olacaklardır). Bu Piç vs Efendi Erkek paradoksudur, evrimsel ölçekte karşımıza çıkar.

Erkekler ve kadınlar doğuştan olacak şekilde (bilinçaltında) bu dinamiği anlarlar, o yüzden kadının iyi genlere sahip babayı kullanırken, iyi babanın da verebileceği en iyiye sahip olması için sürekli olarak sosyal sözleşmeler icat etmesi ve değiştirmesi gerekmektedir. Bu kadının avantajı elinde tutacak şekilde biyolojik faydasına ve çoğulcu cinsel stratejisine uygun olarak yapılır.”

Kitabın çevirdiğim tüm bölümlerini şuradan okuyabilirsin, çevirdikçe yavaş yavaş yazılar artacak ve sonunda kitap tamamlanacaktır.

https://www.centilmenkulubu.com/category/rollo-tomassi-rational-male-kitabi-turkce-ceviri/

Sana tavsiye edeceğim 2 adet ürünüm var:

Enkaz devralıp onarmanın riski

Twitter’da şöyle bir girdiye rastladım. Zaten viral oldu ve çoğu da benim yazacaklarıma benzer on binlerce yorum var o nedenle ifşa gibi olmayacak, ben de paylaşıyorum.

Bakın arkadaşlar, enkaz devralıp onarmak, sizin kurtarıcı planınıza oynuyor olabilir, sizin efendi erkek olarak arızalı kadınları alıp onarma stratejinize oynuyor olabilir ama buradaki büyük risk, böyle ayağa kaldırdığınız bir enkazın, enkaza neden olan kişi resme yeniden girerse hemen ona gitmesi olacaktır. Umarım buradaki arkadaşın başına bu gelmez, risk gerçekleşmez, mutlu mesut olurlar ama risk büyük. Online akıl verenlere baksan %100 risk gibi bahsediyorlar ama arkadaşlar hayır, risk çok büyük. Böyle şeyler %100 değildir. Ne çok saf bir kızın sizi başkası için bırakmaması kesindir, ne de eski sevgilisine hala duygu yüklü olan kızın sizi bırakması kesindir. Risk vardır ve bu risk alınmaya değmeyecek kadar yüksektir.

(Bu arada ortam öyle yalama oldu ki, bir kadın çıkıp bir erkeğin – belki birçok erkeğin – enkazı oldum iması olan video paylaşabiliyor, bunun hem kendi cinsel pazar değerine hem de erkek arkadaşının saygınlığına ne yapacağını zerre umursamıyor. Kadınlar betalarını aşağılamadan duramazlar diye bir laf var, doğruluk payı yüksek)

Yanlış anlamayın. Bir kadın bir ilişkiden sonra çok çöktü diye o kadından artık sevgili olmaz demiyorum (gerçi hem kadın hem de erkek çok çöküyorsa o düşkünlükte biri ile ilişki akıllıca olmayabilir). Ama bir kadın ya da erkek, ilişkinin yaralarını kendi başlarına sarıp, enkaz olmaktan kurtulmak yerine, duygularını işleyip aşk acısını geride bırakmak gibi acılı ama sağlıklı bir süreçten geçmek yerine, bu “acı işlemeyi ve unutmayı” geçmeden kolaya kaçıp başkasına atlayandan iyi bir sevgili olma ihtimali yüksek değil.

Twitter’da aslında bunu paylaşan bir hesabı paylaştım. O şöyle yazmış:

enkaz devralan erkek kardeşlerime kızların yapıyı onardığı ilk durumda enkaza çeviren kişiye geri döndüklerini hatırlatalım

Başka biri şöyle demiş:

Max 1 2 ay sonra sktiri boktan bahaneyle benim kafam karışık sevemiyorum diyip üzecek olanın yanına gider

Evet bu tehlike yüksek. O nedenle size bu topa girmenizi tavsiye etmem.

Bir başkası şöyle yazmış:

Exinden kalma travmaları olan kızlar benden uzak dursunlar bi zahmet

Evet, özellikle alfa dul olanlarından uzak durun. Böyle bir kadın tüm süzgün, masum, acılı gözleri ile size bakıp “beni iyileştir, ilacım sensin” diye yanaşabilir o nedenle onların uzak durması yetmez. Sizin de böyle bir kadından aktif olarak uzak durmanız gerekli.

Biri şöyle yazmış:

her gün geçmişiyle ilgili kavgalar döndüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam

Muhtemeldir. Bu çok yaygın bir durum.

Devam edelim:

yara bandı olmak yerine ‘gerçekten’ hak ettiğiniz sağlıklı birlikteliklerin içinde yer alın.

bildiğin yarabandi bunu mu hayal ediyorsunuz cidden

Yara bandı ilişkiyi genelde terk eden eski sevgili bağlamında ele alıyoruz ama terk edilenler de kullanabiliyorlar.

Şu hoşuma gitti:

Her ayrılığın bir yas süreci vardır ve yas surecini yasamak gerekir, yasini tamamlamadan başlayan yeni bir ilişki mutluluk getirmez, tam tersine üstüne yeni depresyon getirir.

Bundan daha önce bir daha onun gibisini bulamayacağını sanmak yazısında bahsetmiştim:

Uzun süreli bir ilişkiden, özellikle de 1 sene ve üstü olanından sonra, hemen piyasaya çıkmanız ve birini bulmanız gerekmiyor. Tam tersi, ayrılıktan hemen sonraki ilk 2 ayda, piyasaya çıkmama isteğiniz ve bu konuda kilitlenmeniz normal. Özellikle ilk 1 ya da 1.5 ay, kendinizi piyasaya çıkmaya zorlamayın. Hayatınızın başka alanlarına odaklanın ve eğer böyle bir uğraşınız yoksa, kendinizi sosyal bir aktivite bulup onu yapmaya zorlayın. Özellikle çiviyi çiviyle sökme peşine düşmeyin zira kendinizi çiviyi çiviyle sökmeye zorlarsanız, çiviye bağımlı olursunuz.

Bir başkası olaya arabeskinden bakmış:

dönüştüremedim maalesef yanımda mutlu olacak kadar sevmemiş mutlu edebilecek kadar önemli olamamışım hayatında

Captain save a hoe, kurtarıcı planı, arıza kadını bulup iyileştirerek kendisine borçlu çıkaracak efendi erkek:

 

İyi çocuk ya da efendi erkek dediğimiz erkekler ki erkek nüfusunun önemli bir kısmını oluşturuyorlar,  kaygılı bağlanma stiline sahipler. Bu erkekler genellikle normal kadınları iterken, ciddi sorunları olan kadınlar bulup onlara hizmet ederek, onların da karşılığında kendi ihtiyaçlarını karşılayacağı umudunu beslerler. Bu strateji ile sevilmeye layık olmayan benliklerini fedakarlık karşılığı, alış veriş ile sevdirmeye çalışırlar.

Fakat bu tip sorunlu kadınlar temelde arızalıdırlar ve iyi çocuklara iyi veya sadık davranmazlar. Bu erkekler sonunda kaçınılmaz bir şekilde yaralanacakları için, birkaç tercübeden sonra tüm kadınları böyle sanmaya başlarlar ve başka türlüsünün olamayacağını düşünürler. – İyi çocuklar, kaygılı bağlanma, kırmızı hap ve kaçıngan bağlanma

 

Kadınlar Kötü Erkeklerden mi Hoşlanıyor?

Psikolog yazar Emrullah Umudum erkekadam.org sitesinin ana mesajını 7 maddede özetlemiş. İlişki sihirbazı kitabını ilk okuduğumda (2004 civarı) anladığım şey buydu ve bu bilgiyi sindirmek, benim kadınlarla ilişkilerimde devrim yapmıştı. Hank Moody ile 6 sene önce siteyi açıp yaymak istediğimiz mesaj buydu. Bu bilgiyi doğru bir şekilde sindirirseniz, zihin yapısı açısından kadın erkek ilişkilerinde olabileceğiniz en iyi durum neyse, onun 60-70%ini olursunuz zaten.

(Aşağıdaki yazı özneldir ve herkesi kapsamak zorunda değildir.)

✅1) En sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim yine . Onlar kötü değil. Ve daha acısı sen de iyi biri değilsin.

✅2) Hemen öfkelenme. Efendi bir erkek olarak böyle bir itham karşısında kızmakta haklısın kendince.

✅ 3) Bu konuda Dr. Robert Glover’a kulak verelim istersen. Dr. Glover “No More Mr. Nice Guy” kitabında; efendi erkeği, istediğini alabilmek için karşı tarafla gizli anlaşma yapan, kendini ifade edemeyen silik kişi olarak tanımlar. Kitaba göre efendi erkekler, kadınlarla yatmak için niyetlerini gizlerler, onlara iyilik yaparlar ve hatta bunu yaptıklarını bile kabullenmezler. İstediklerini alamadıklarında ise pasif agresif davranış sergilerler ve kadınları suçlarlar. (Tanıdık geldi mi biraz ?)

✅4) Bu konularda bir kafa karışıklığı yaşıyorsun çünkü bilinçaltın bir kadın gibi düşünmeye kodlandı sen daha çocukken. Dövüş Kulübü filminde geçen tek cümle aslında bütün sorunların anahtarı niteliğinde: “Biz kadınlar tarafından yetiştirilmiş bir erkek nesliyiz.”

✅5) Uslu ve terbiyeli bir erkek çocuk yetiştirdiğini sanan annelerin, erkekliği öcü gibi göstermeye çalışan medyanın ve gerçek hayatla hiçbir alakası olmayan romantik dizi-filmlerin etkisiyle sağlıklı düşünemeyen bir erkek nesli ortaya çıktı son 30 yılda.

✅6)Özetle kötü diye tabir edilen erkekler; özgüvenli,cesur, eğlenceli, maskülen enerjisini bastırmayan ve kadınlara niyetini doğrudan belli eden erkekler çoğunlukla.

✅7)Kendine efendi diyen erkekler ise utangaç, çekingen ve niyetini gizlemeye çalışarak kadınlara yaklaşan erkekler aslında.