İlişkiyi İlk Soran Sen Olma

Mavi Hap Miti:

İlişkiyi teklif etmek, bastırmak, istemek veya “sormak” erkeğin işidir.

Kırmızı Hap Gerçeği:

İlişki etiketleri kadının işidir. Kadın hazır olduğunda, sizden bunu isteyecektir. Size “biz neyiz?”, “biz sevgili miyiz?” gibi şeyler soracaktır. İlişki etiketleri ve bağlanma feminen özelliklerdir. Eğer erkek olarak ilişki onayı ve etiketlerini siz talep ediyorsanız, muhtaç ve kendine güvensiz görüneceksiniz ve bu da cinsel çekimi öldürecektir.

Bir kadınla “ilişki” içinde olmak demek, ikiniz de başkası ile görüşmüyorsunuz demektir. Eğer tabak çeviriyorsanız, bunun artık devam etmeyeceği anlamına gelir.

Fakat ilişkiyi ilk soran siz olmamalısınız. O SİZE sormalı. Bu konu hakkında ilk o konuşmalı.

Neden?

Bir kadın henüz bunu sormadıysa, henüz buna hazır değildir ya da opsiyonlarını kapatmaya hazır değildir. Bu sıklıkla sizinle ilgili EMİN OLMADIĞI şeyler olduğuna işaret eder. Size ilgisi yüksek kadın, sizi hemen kapama peşinde olacaktır.

Eğer ilişkiyi ilk siz sorarsanız, kadının gerçek ilgi seviyesini hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. Bunu neden sizden önce sormadı? Sizin başkaları ile birlikte olma ihtimalini neden ortadan kaldırmaya çalışmıyor? Kendi opsiyonlarını neden kapamıyor? Resimde tek siz mi varsınız?

Buna bir de cinsel pazar değeri yüksek erkeklerin bir kadınla ilişki istese bile opsiyonlarını ve özgürlüğünü bırakma konusunda ilişkiyi ilk soran olmayacak kadar yavaş davranacağı gerçeğini ekleyin. Eğer ilk siz soruyorsanız, muhtemelen böyle bir erkek değilsiniz.

Siz sormadan söyleyeyim: Çıkma teklifi yapmayın! Ergen misiniz (ergenseniz bile yapmayın). Buluşun, iyi vakit geçirin, fiziksele götürün ama bırakın biz neyiz konusunu o açsın. Emin olun, kız arkadaşınız olacak kızın size olan ilgisinin yüksek olduğunu ve sizden başkasını görmediğini bilmek, bu spesifik kızın kız arkadaşınız olmasından daha önemli.

Aşk üzerine

“Rousseau, erkeklerin kadınlar üzerinde egemen olduğu büyük varlık zincirine son verdi … Rousseau, Avrupalı erkek kimliğini feminenleştirdi ve ideal erkeğe kadınsı bir duyarlılık verdi.” – Camille Paglia

Alain de Botton – On love “Aşk üzerine” konuşmasını siteye koymak için girmiştim ki şu yorumla karşılaştım:

Biz sanırım aşk konusunun feminize edilmiş dünyada abartıldığını kabul ediyoruz. Hatta bu konuda fikirler ONEitis yazılarında sıklıkla paylaşıldı. Bunda sıkıntı yok, ama kafama takılan bir şey var:

Bu yoğun aşk dürtüleri son feminizm dalgalarından sonra erkekler için uyuşturucu haline gelmiş bir safsatadan ibaretse, örnek veriyorum, 1500 lerde yaşamış “Leyla ile Mecnun” eserinin yazarı Fuzuli de mi ONEitis idi? Bu konuda kafam karışık.

Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun’u, Shakespeare’ın birbirlerini gördükten sonra tensel bir delirmeye kapılıp kısa süre içinde intihar ederek ölen 13 yaşındaki çocukları Romeo ve Juliet’i, insanın (daha doğrusu bu trajedilerin esas hitap ettiği cinsiyet olan erkeğin) tensel arzularının esiri bir hayvana dönüşürse nasıl bir felakete yol alacağını gösteren ibretlik hikayelerdi. Doğu’nun hikayelerinde bir de İlahi Aşk yerine tensel aşk peşinde koşarsan nasıl felakete uğrarsın alt metni var.

Bunu daha önce yazmıştık: Leyla’nın ismi Leyladır da asıl ismi Kays olan talihsiz gence neden “Mecnun” denir hiç düşündün mü? Mecnunun bir isim değil, köylülerin Kaysa taktığı ve şeytan ya da cin tarafından ele geçirilmiş / sahipli anlamına gelen bir lakap. Siccin serisindeki gibi korkunçlusundan sahipli. Kays’ın başına gelenleri düşünürsen cuk oturan bir lakap.

Romantik aşkın kutsanması, etkisi azalan din yerine bir mistik inanç haline gelmesi ve bunun erkekleri iğdiş etmesi feminizmin değil (17. yüzyıl ortalarından itibaren başını Rousseau’nun çektiği) romantizmin icadıdır. Bu konuda şu konuşmayı tavsiye ederim (Türkçe alt yazılı).

Romeo ve Juliet

Pook’un Pook’un Kitabındaki Romantizm – Bir Ölüm İlanı adlı yazısında Romeo ve Juliet hikayesini anlatışı konuya iyi bir örnek:

Kadınlar, topluma başkaldıran talihsiz aşıkların hikayesini izlemek üzere Romeo ve Juliet oyununa akın ediyorlar. Ama oyun tam tersine romantizmi lanetleyen bir oyun!

Romeo Rosalind’i seviyordu. Ama Juliet hayatına girince, Rosalind’i tamamen unuttu. Romeo ilk başlarda Don Juanımsıydı. Juliet’e kino uyguladı. Onu öptü. Onu terk etti. Peki trajedi neredeydi?

Kadınlar, “çünkü aşkları kabul görmedi!” diye bağırdılar.

Bayanlar üzgünüm. Gerçek şu ki Romeo mızmız oğlanın teki. Romeo’da Claudio[3] kadar omurga olsaydı, hikaye tatlı bir Kuru Gürültü’ye [4] (Much Ado About Nothing) dönerdi. Oyundaki trajedi, Romeo’nun erkek olmamasından kaynaklandı.

“Pook! Shakespeare’i kendi anlatına sığdırmak için abartıyorsun.”

Ama bakın bu konuda Shakespeare ne diyor:

“Zavallı Romeo, o çoktan ölmüştü. genç, beyaz bir kadının gözlerince hançerlenmiş, aşk şarkıları ile şakağından vurulmuştu; kalbi kör okçunun kör oku ile vurulmuştu: ve bu Tybalt ile karşı karşıya gelecek adamdı.

Çoktan ölmüştü! Ve onun Tybalt ile baş edip edemeyeceğini sorguluyorlar. Hemşire bile Romeo’yu lanetliyordu:

“Zırıldıyor ve ağlıyor, ağlıyor ve zırıldıyor. Ayağa kalk, ayağa kalk; ayağa kalk ve erkek ol: Juliet için, onun için ayağa kalk ve dik dur;”

Romeo o kadar yıkılıyor ki intihar etmek istiyor. Rahibin Romeo’nun intihar girişimine tepkisine bakın:

“Elini tuttum:

Sen erkek misin? Ağlayış şeklin: gözyaşların kadınsı, vahşi hareketlerin ise irrasyonel bir hayvanınkiler gibi.

Görünürde erkek ama görünmeyen yüzünde bir kadın!”

Romeo ve Juliet’in trajedisi, aşklarının kabul görmemesi değildi. Trajedileri, Romeo’nun erkek olmayı reddetmesi idi. İlk fırsatta kendisini öldürdü ve Juliet’in de ölümüne sebep oldu.

 

Dünya Düzeni

Bu yazı Pook’un Kitabından (The Book of Pook) ve benim bildiğim en eski MGTOW yazısı.

Beş yıldır, forumda olmadığım zamanlarda bile, dünyanın düzeni için insanların kendilerine baktığım için eleştirildim.

Siz çocukken, ebeveynleriniz ve arkadaşlarınız, size dünyanın düzenini verdiler. Okula gitme, kızın birini mezuniyet balosuna götürme, angarya işler yapma, işinizi yapma, vs. gibi rollerinizi biliyordunuz. Okuldan sonra, hayata atıldınız. Şimdi nasıl bir düzen olmalı?

Şu açık ki, erkeklerin 98%i ve muhtemelen kadınların 99.5%i, düzen için dışsal bir sese ihtiyaç duyuyor. Kızlar annelerinin izinden giderler. Eğer hayatlarında anaç bir figür yoksa, toplum (medya) kendilerine ne diyorsa onu benimserler.

Bu site çoğunlukla genç erkeklere yönelik. Hemen her zaman, bu erkekler dışsal bir ses (kadınların sesi) duyuyorlar ve dişi düzeni benimsiyorlar.

Kendinizi nasıl ölçersiniz? Bu “muhteşem bir soru.”

İyi Çocuklar kendilerini centilmenlik derecelerine göre ölçerler. “Ben ona karşı çok iyiyim!” demekten gurur duyarlar. Kadınlara karşı gerçekte olduklarından daha iyi olmak tek istekleridir.

Materyalistler, kendi maskülenitelerini maaş çekleri ile ölçerler. “Bana bak!” der, berbat saatler boyunca çalışan bir satışçı. “Çok para kazanıyorum!”. Eğer biri kendilerinden daha az para kazanıyorsa, o kişi aptaldır. Bir kişi kendilerinden daha fazla kazanıyorsa, o kişi yarı tanrıdır.

Dildo Vatandaşlar (benim baştan çıkarıcı/oyunculara taktığım bir isim), maskülenitelerini kaç tane kızla yattıklarına göre ölçerler. “Fetihlerini” ispatlamaları için herkesten “kanıt” ve “rapor” beklerler.

Parlayan Yıldızlar, sosyal olarak herkesten üstün olmak isteyen tipte insanlardır. Bu tip insanlar hayata ispiyoncu olarak başlarlar. Ama sonunda gazetecilik, hukuk ve politika gibi alanlara kayarlar. Bunu istediklerinden değil, kendilerini başkalarının gözünde nasıl göründükleri ile ölçtükleri için bu alanlara kayarlar. Bu insanlar bir miktar ünlüdürler ama bu ün kısa sürelidir. Çoğu önemsiz rock yıldızı, aktör ve sanatçı bu kategoridedirler. En iyi ihtimalle bir Ben Jonson olurlar, bir Shakespeare değil. Başarıları kısa ömürlüdür. Ayrıca düştükleri için de ünlenirler zira tüm parlayan yıldızlar yazısı birgün kayıp gitmektir.

Beyler, bu dört tipin ortak noktası nedir? Bunların hepsinin dünya düzeni, kadın merkezlidir.

Bir kadın hayatında, bu dört tiple de birlikte olur zira bu dört tip de kadının amaçlarına hizmet eder. İyi Çocuk çok kolay kullanılır (kadın ve toplumun geri kalanı tarafından). Materyalist kadına hediyeler ve ihtiyacı olduğunu düşündüğü başka şeyler alır. Parlayan Yıldız ona başarı ilizyonu sağlar (bir profesörle evlenmek varken neden doktora yapasın?). Ve Dildo Vatandaşlar ise karşılıklı mastürbasyondur.

Tüm bu erkekler mutlu olduklarını, hayatı “gerçek anlamda” bir kendilerinin yaşadığını ve diğer herkesin utanç verici hayatları olduğunu iddia ederler. Bu adamlar mutludurlar ama neşeli değillerdir. Mutlulukları bir tür bağımlılıktır, kadın onayına olan bağımlılık. Bu onay olmadığı zaman, bu erkekler depresyona girerler. Bu dört “düzen” de o ya da bu şekilde temel olarak kadın onayı/takdiri alma üzerine kuruludurlar.

Ben bu dört düzenden de geçtim. Her biri bana acı ve zevk verdi. Zevk tabii ki kadınları memnun etme zevkiydi. Daha fazla kadın onayı alacağımı fark ettiğimde, bir düzenden diğerine geçtim.

İnsanlar amacın seks olduğunu söylüyorlar. Amaç seks ise bakir bir İyi Çocuk neden hiç (a) fahişeye gitmiyor, (b) kolayca yatabileceği kızlara yönelmiyor, vs. Amaç seks değil, amaç kadın takdiri kazanmak. Kadın takdirine bağımlı olan erkekler, hayatlarının sıradanlığa kaydığını göremeyecek kadar hissisleşmişlerdir.

Ben, kadın merkezli yaşam düzeninin başlangıcının, Rousseau’ya çıktığını gördüm. Rousseau, sonunda anaerkil-soy ağacının ve anaerkil sistemin çıkacağı tohumları atan kişidir. Bugün biz bu düzene tamamen körüz zira başka bir sistem görmedik.

Benim yazılarım ve fikirlerim sadece her gün gözlemlediğim şeylerden gelmiyor. Tarih, din ve edebiyat gibi bizi bağlayan ve uzun bir geçmişi olan disiplinlerden de geliyor. Ünlü şahsiyetlerin biyografilerinden, bilinen ve bilinmeyen başarılı insanlarla yapılan konuşmalardan ve başkalarının başarısızlıklarından çıkarılan derslerden de geliyor.

Yenilgi nedir? Bu dört kişilik tipi de yenilgiyi farklı tanımlarlar. Ben yenilgiyi kendi ruhunuza ihanet etmek, ondan feragat etmek olarak tanımlarım. Başkalarının hayallerini yaşamak, hayatta hiçbir yönü olmamak yenilgidir.

Başarı nedir? Başarı sevgidir. Hayır, centilmence bir ilişki için olan sevgi değil (İyi Çocuk), am için olan sevgi değil (Dildo Vatandaş), para için olan sevgi değil (Materyalist) ya da zafer için olan sevgi değil (Parlayan Yıldız). Yaşam için duyulan gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevdiğiniz şeyi bulun ve tutkunuzu ona yönlendirin. Doğru partneri bulduğunuzu, ortak hobileriniz olmasından anlamayacaksınız. İkinizin de yaşam yolunda beraber yürüdüğü yolu sevdiğinizi görünce anlayacaksınız.

Eğer hayatınızı para için çalışmak, kadınlara karşı iyi olmak, am avlamak veya toplum tarafından saygı görmek için yaşamak istiyorsanız, o zaman korkmayın ve yolunuza devam edin.Yaşam bir deneydir ve ben yanılıyor olabilirim. Umarım kendiniz ve ruhunuz için yanlış bir yol seçmezsiniz. Eğer seçtiğiniz yol yanlış ise, bunu bileceksiniz. İsa’nın Napoleon rolü oynasa nasıl hissedeceğini düşünün. Sonuç, bölünmüş bir ruhtur ve birçok eserin klasik konusudur. Bu eserlerden en başta gelenlerinden biri Hamlet’tir. İyi huylu ve sanatçı ruhlu bir genç, babası tarafından vahşi bir intikam rolüne zorlanır. Dünya üzerinde kaç aile çocuklarını, uygun olmadıkları bir role zorluyor?

Peki biz kendi düzenimizi, kadın takdirinden tamamen bağımsız bir şekilde kurarsak? Kadınların hayallerini gerçekleştirmek yerine KENDİ hayallerimizin peşinde koşarsak? Ya gerçekten zeki olanlar sayısız kitap okuyanlar değil de kendi kalplerini ve ruhlarını okuyabilenlerse?

Beş yıldır aralıklı olarak bu forumdayım. Beş yıl boyunca üzerime bolca çamur atıldı. Hakkımda 5 yıl önce konuşulanları kopyalayıp yapıştırsam, bugün yazılanlara aynen uyarlar. Peki benim aynı eski söylencelere neden olan “temalarım” neler?

Siz kendi dünyanızın odağısınız. Kadınlar değil. Gençliğinizi kadınları “memnun” etme yolunda heba edeceğinize, neden o zamanı kendinize yatırmıyorsunuz? Ne kadar da radikal bir kavram! Gençliğin hayatlarını kurban ettikleri Dişi Tanrıçalarımıza ne cüretle küfrederim!?!

Seks sizi özgün yapmaz. Ne kadar da radikal bir kavram! Zira seks, kadınların “dişi takdir” olarak sıklıkla verdiklerinin farkında oldukları şeydir. Kaç erkek, seks yüzünden, kendilerini dünyanın fatihi sanıyor?

İstediğiniz hayatı yaşayın.

Materyalist – Eğer bir erkek hayatını ruh katili bir işte harcıyorsa, o erkek topluma model olarak gösterilir.

İyi Çocuk – Bir erkek “muhteşem aşkı” keşfeder ve kendisini kıza atar. Kızı tepesine çıkarıp bir kaideye koyup tapar, onun önünde diz çöker ve kız onun yeni tanrıçası olur.

Parlayan Yıldız – Dedikodu türküsü söylemek ister. Televizyonda olsun, radyoda olsun, gazetede olsun ya da nerede olursa olsun. Ne kadar senaryo gibi görünürlerse görünsünler, gerçekten erkek olmadıklarını gizlemek için bağıran manşetler isterler.

Dildo Vatandaş – Hatun sikmek ve bunun sayısını tutmakla dolu bir hayat. Ama peki başka ne var?

Dördü de bağımlılık yaratır zira dördü de vücudu uyaranlarla doldururlar. İyi Çocuğun “aşk” bağımlılığı bir uyaran değil de nedir? Git bir iğne al ve aşkı kolundan yap. En azından o şekilde o kadar absürt görünmeyeceksin.

Ben tipik İyi Çocuk – Baştan Çıkarıcı skalasında olmadığım için, herkes benim tamamen bunlardan biri gibi hareket etmemi istiyor. Ama ben ikisi de değilim. Çoğu internet sitesi, 4 kategoriden birine girer. Bu site, güçlü bir rüzgara kapılmış bayrak gibi o yönden o yöne sallanıyor ve nereye gideceğini bir türlü bulamıyor ama bir yandan da Dildo Vatandaş yönüne gitmeye meyilli. Başka alternatiflerden bahseden sayfa sayısı çok az.

Bu sitede yüzlerce yazı yazdım ama bu bakış açısı üzerinde daha fazla yazı yazan bir site buldum. Bu sitede yazan her yazıyı ben de yazmış olabilirdim.

https://mirrorofthesoul.blogspot.com/(not: Yazarın dili birçok erkeğe itici geliyor. Ayrıca buradaki bazı fikirler düpedüz izolasyonist. Ama yazarın kalbi doğru yerde; kadınlar için yaşayacağına, kendi hayatını yaşa.)

Bu çok garip ama cinsellik çok hızlı bir şekilde politik ve kültürel bir problem haline geliyor. Bekar kadınların sayısı artıyor, doğum oranları düşüyor, daha çok insan kısır oluyor ve bunlar ikincil reaksiyonlara neden oluyor. Mesela göç fazlalaşıyor, emeklilik programları tehdit altında, devletler evliliği ve çocuk yapmayı teşvik etmek için para harcıyorlar, vs.

Çağımızın ufuklarında kara bulutlar toplandı ve ufukta büyük bir fırtına belirdi. Çok fazla sayıda erkeğin derdi bir kadın bulup yatamamak, evlenememek, vs. Çok azı ufukta beliren ve ülkeleri, kültürleri, aileleri parçalayarak gümbür gümbür üstümüze gelen tırı dert ediyor (anaerkil sistem, düşen doğum oranları, vs. gibi daha büyük dertler).

https://news.bbc.co.uk/2/hi/health/4112450.stm

Hepinize bol şans diliyorum. Ama şunu unutmayın: Bir tırdan, tırın önüne atlayarak kaçamazsınız.

Çeviri: Structure of Worlds

Pook’un Kitabı (Erkek Adamın İçsel Oyunu)

Pook’un Kitabı – 385 Sayfa – Türkçe – PDF ve EPUB EKitap

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Pook’un Kitabı, kadın erkek ilişkilerinde başarılı erkeklerin oyunu ve en önemlisi de içsel oyunu hakkında yazılmış en kapsamlı eserlerden biri. Bu konuda yazılan sayısız işe yaramaz kitabın aksine Pook’un Kitabı, kadınların dediklerine değil yaptıklarına bakarak, binlerce erkeğin yıllar süren deneyim paylaşımı sonucu ortaya çıkmış bir eser.

Sadece kadınlarla değil, hayatın her alanında başarılı olmak isteyen erkeklerin mutlaka okuması gereken bir eser. Günümüz feminen öncelikli – feminist etkisi altındaki toplumda, erkeklerin uzun yıllar boyunca maruz kaldıkları ve farkında olmadıkları feminenleşme (iyi çocuk / efendi erkek) faciasından, bir başka başarısız erkek tipi olan kontrolsüz maskülen (piç erkek / kötü çocuk) olmadan, ERKEK ADAM (testosteronu ile barışık erkek) olarak kurtulma rehberiniz.

Pook, 2000 – 2006 yılları arasında SoSuave adlı PUA / Kız Tavlama forumunda yazan ve oldukça iz bırakan bir kullanıcıydı. Pook, kadın – erkek ilişkilerinde başarı arayan erkeklerin odağını kadınlardan / baştan çıkarma – kız tavlama tekniklerinden yani yüzeysel değişimden alıp daha derin bir kendini geliştirmeye, masküleniteye, erkek olarak tam olmaya (Erkek Adam olmaya) eviren ilk insanlardandı.

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti. Bu açıdan bu anti-feminist kitap, erkekler için bir feminizm detoksu niteliğinde.

Büyük bir değişim sürecine ilk adımınızı atmaya hazır olun. Ama uyarayım:

“Kolay olacağını söylemedim, sadece GERÇEK olacağını söyledim.” – Morpheus (Matrix filminden)

Pook bizde efendi adam diye de bilinen İyi Çocukların derdinin teknik bilmemekten ya da utangaçlıktan daha büyük olduğuna ve iyi çocuğun toplumda daha temel bir cinsiyet politikası kayması (feminizm ve cinsiyet sosyal inşaadır politikası) nedeniyle böyle yumuşak ve androjen olduğuna ve bu erkeklerin toplumca “feminenleştirildiğine” dikkat çekti.

Pook’un Kitabını edinmek için tıklayın.

Pook’un kitabını Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.

İyi okumalar …

Not: Pook’un Kitabının İlk Bölümü olan 15 Dersi daha önce çevirmiştik. 385 sayfalık bu kitabın ilk 53 sayfasını şurada bulabilirsiniz:

Pook’un Kitabı – 15 Ders (PDF – 53 Sayfalık Kısmı)

Anahtar Kelimeler: Testosteron, Erkek Adam, Maskülenite, Feminizm, Antifeminist, Kız Tavlama Sanatı, Kız Tavlama Sanatı Kitabı, İlişkiler, Kadın Erkek İlişkileri, Evlilik, İyi Çocuk, Efendi Erkek, Piç, Kadınlar Ne İster, Başarı, Kişisel Gelişim

No Contact Kuralı Başarı Yüzdesi

Diyelim ki no contact evresinde birer hafta arayla 2 kere yazdık. 2. yazdığımızda da bitmesini kabul ettiğimizi söyledik ve beni ara falan demedik. Sonrasında bir daha yazmadık başarı şansı ne düzeyde etkilenir?

No Contact Kuralı, ilişki içinde olduğunuz kişinin ilişkiyi siz istemeden bitirmesi durumunda kullanabileceğiniz etkili bir yöntem. Fakat bu kural genellikle “eski sevgili nasıl geri döner” veya “eski sevgiliyi geri kazanma” gibi başlıklar içinde olunca asıl hedefi tam anlaşılmıyor (ve bu nedenle de bu sitede bazıları böyle bir kuralın bu sitede işi ne diye sorabiliyor). Fakat bu başlıklar daha çok bu konuda yardıma ihtiyacı olanların aradığı başlıklar olduğu için oradalar ve orada öyle kalacaklar.

No Contact Kuralını doğru uyguladığınızda başarı şansı 100%’e yakındır.

Evet! 100%’e yakın. Ama siz başarıyı nesnel anlamıyla, bugün acı çeken siz olarak değil, bundan 2 – 3 sonraki siz olarak DOĞRU şekliyle tanımladığınız zaman 100%e yakın.

Başarıyı sadece eski sevgili geri dönecek diye tanımlamayacaksınız. Şöyle tanımlayacaksınız:

(1) ya ben daha iyisini bulacağım

(2) ya da eski sevgili geri gelecek diye tanımlayacaksın.

Ve her iki ihtimale de açık olacaksın. Biraz mantıklı düşünürseniz, (1) seçeneğin daha iyi bir seçenek olduğunu anlarsınız.

Ama abi ben onun gibisini bulacağıma inanmıyorum! Hiçbir kadın bana öyle hissettirmiyor.

Senin için normal bir gerçekliği değil oneitis hastalığının en belirgin belirtisini sayıkladın. Bu hastalığa aşırı kapılıp kendi kendisini gerçekleştiren kehanete dönüştürerek hayatlarını bok eden azınlığı saymazsan, biraz yaşı ermiş erkeklerin 99%u bunun geçici bir hastalık belirtisi olduğunu bilir.

Bakın yenildiğini kabul edip kalbinin bir tarafını onunla bırakıp hayatına devam etmek gibi arabeskten bahsetmiyorum! Geriye dönüp baktığınızda bunun komik ve utanç verici bir düşünce olduğunu düşüneceğinizi ve hatta eğer kendinizi geliştirmeyi ihmal etmezseniz çoğunlukla “lan bu kız için mi onun gibisini bulamam dedim” diyeceğinizi söylüyorum! Düşünün bir. Bir kadını bırakıp gidemeyen şu sünepe haliniz bu kızı bulabilmiş, 2 – 3 sene içinde evrileceğiniz ERKEK ADAM mı daha iyisini bulamayacak?

No contactın doğru yapılışı

Önce asıl soruya cevap vereyim:

Öncelikle no contact evresinde birer hafta ara ile 2 kez yazdık diye bir şey yok. No contactı iki kere çöpe atmışsın.

No Contactı her bozuşun senin şu an tek başarı sandığın eski sevgiliyi geri kazanma ihtimalini önemli ölçüde azaltır. Yeterince bozarsan sıfıra iner. Atıyorum ayrıldıktan sonra hiç aramasan 80% ise, bir hafta sonra aradın 70%, bir hafta sonra aradın 60%, diye iner. Bu rakamlar tamamen biten ilişkiye (uzun süreli miydi, genelde iyi ve sevgi dolu muydu, 3. şahıs var mı, aldatma var mı – gerçi aldatma varsa geri dönüş yok – ,vs.) bağlı ve sana kimse gerçek olasılık veremez. Ama her aradığında düşer. Fakat ihtimal ne olursa olsun şimdi no contacta girmen aramaya devam etmenden her zaman daha fazla şans bırakır.

Bakın arkadaşlar, no contactın başarısız olmasının en büyük nedenlerinden biri, sizin beklemeniz! Eski sevgili ile konuşmanızı yapıyorsunuz, tüm iletişimi kesiyorsunuz ve eski sevgili ne zaman arayacak diye bekliyorsunuz. Bu başarısızlık  ile sonuçlanır ama daha önemlisi eski sevgili arayana kadar kendinize işkence etmeniz anlamına gelir. Ayrıca no contact sayesinde eski hatun ararsa bütün o süre boyunca beklediğinizi o 3 dakikalık mesajlaşma ya da konuşmada tüm auranızla belli edersiniz, yani şimdi kimse beklediğimi bilmiyor diye kendinizi kandırmayın.

Beklemeyin! Konuşmanızı yapın, arkanızı dönüp gidin. No Contact’ın benim ilgilendiğim ana faydası ayrılık daha doğrusu terk edilme acısının erkeğin duygusal gücünü ve kendisini 3 – 4 seviye atlayacak şekilde geliştirebileceği bir  fırsat olması!

No contact’ı doğru uygularsanız (aramama duygusal gücünü gösterirseniz, hayatınıza devam edebilirseniz, kendinizi geliştirebilirseniz, oneitis hastalığına rağmen yeni kızlarla buluşabilirseniz) sadece hızlıca acıdan kurtulmazsınız, hayatında bu tür bir stres olmadan kırmızı hap sitesi okuyan birinin 3 senede gelebileceği yere 3 ayda gelebilirsiniz!

Demir tavında dövülür. O yanma olmadan egonuz yumuşamıyor ve çoğunuzun mavi hapa yaptığınız ego yatırımı çok yüksek olduğu için, kırmızı hap size mantıklı gelse de aslında çok az içselleştirebiliyorsunuz. Soğuk demiri dövemeyeceğiniz gibi. Oysa bu tür bir acı ve ego darbesi (a) acının ve öfkenin verdiği enerji, (b) bu acıdan bir an önce kurtulma motivasyonu ve (c) egonuzun aldığı darbe yüzünden sizi sabote edememesi sayesinde sizi çok rahat şekillendirecektir.

Bu açıdan bakarsanız no contact’ı doğru şekilde uygulamanız ile başarı şansı 1000%dir 🙂 Sizi çok daha ERKEK ADAM olduğunuz bir hayata hızlıca taşır.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Benim Hapım Kırmızı, Kafam Mavi, Hayallerim Pembe

Eski çalıştığım farklı binadaki arkadaş izin aldı yerine bakıyordum. HB8 bir kız geldi. Bakışma dalga geçme yaptım, espri filan yapabildim.(kırmızı hap sayesinde … tabii becerebildiğim kadarıyla.) 2-3 kez aynı gün gidip geldi, en sonunda numarasını aldım (önce iş bahanesi ile alayım dedim, kırmızı hap gerçekleri aklıma gelince, direkt ilgimi belli edip numarasını aldım).

Buraya kadar her şey güzel.

3 gün sonra dışarı çıkacağım gelsene diye aradım, geldi. Tabii betalık daha çok yaptım arada ama kırmızı hap düzeltmeleri yaptım. Kafede karşılıklı değil yan yana oturma, alfa oturuş poziyonu filan var ama betalık kasılma heyecen sıça sıvama daha çok.

Pook‘tan gelsin:

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Ooh la la! “Mösyö Pook! Ooh la la!”

Ama çoğu erkegin kafasında “ooh la la” yok. Bunun yerine “yeterince eglenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan dogru sekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkegin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın baska bir seye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor.

Her seyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konusuyorsanız, konusmaya odaklanın. Bir kadınla bulusmaya gidiyorsanız, bulusmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Ooh la la!

Buluşmadan zevk almak yerine kadını Pook’un bahsettiği sihirli yaratığa çevirmen, eğlenmek yerine hata yapar mıyım, doğru yaptım mı gibi şeylere odaklanman ilk hatan.

Arka masaya hb8 güzel bir hatun oturdu. Yanımdaki güzeli görünce, bu kız erkek arkadaşı yanındayken beni kesmeye başladı (kırımızı hap sen ne diyosan çıkıyor diye sırıtaak kısık sesle söylendim.) . Her şey orta şekerdi … buluşalım haftasonu diye sözleştik … Neyse evlere dağıldık.

Bir buluşma günü, hele de kızla daha yeni buluşuyorsanız, bir sonraki buluşmayı ayarlamayın! Azıcık hayal gücüne oynayın, bir daha arayacak mı/buluşacak mıyız gerilimini, kızın bu şekilde sizi düşünme fırsatını ve zevkini elinden almayın.

Fiziksel temas yok.

Himm bu iyiye işaret değil. Kızla konuşma 70% – 30% oldu mu acaba?

Daha yeni kırmızı haplı beta olayı anca bu kadar …

Teli alana kadar erkeklerin 90%ının önüne geçmişsin, irrasyonel kendine güvenden, irrasyonel kendine güvensizliğe geçmene gerek yok bence.

3 güne hiç aramadık birbirimizi …

Gereksiz uzun. 2. gün arayacaktın.

Arayacaktım o gün, farklı binada arkadaşın yerine bakmaya devam ederken kadınlar dedikodu yaparken benim çıktığım kızın ordan biriyle 3 senedir cıktığını ve sadece 10 gün önce ayrıldıklarını duydum.. Yedek uydu muhabbeti aklıma geldi kh gereği..

Hoppala! Daha bir kere buluştuğun kızla evlilik hayalleri mi kurmaya başladın, pembiş hayaller insanı! Bırak kız seni rebound diye kullansın, sen onu tecrübe diye kullan. Buluş, eğlen, eğlendir seks yap. Kafa maviyken kırmızı hap taktiği uygulamaya çalışan effendi çocuk / mavi haplıların çoğu gibi “anneciğim uyduuuu olacağım” korkaklığı ile kırmızı hap mankafalılığı yapmışsın.

Yapman gereken resmi olmayan ilişkiden başlamaktı.

Kız tam benim istediğim gibi olduğundan yani bağlanmayım diye, ortada bir şey yokken h.sonu sözleşmişken telefon numaramı değiştirdim, sosyal medyadan engelledim. görüşmedim.

Pardon bu kırmızı hap embesilliği olmuş effendi çocuk. Doğru, hemen sil 😀 Senin hemen içine daldığın 12 yaşındaki kız çocuğu naifliğindeki pembe hayallerini yıkmaya hangi ZALIMIN hakkı var.

3-4 hafta sonra arkadasın yanına uğradım alt kalt kafeteryada bu kızı bir elemanla samimi gördüm. Arkadaş onların 3 yıldır çıktığını ayrılıp tekrar birleştiklerini söyledi …

3 – 4 hafta ama muhtemelen aylarca, hayat boyu hatırlayacağın ve sana bir şeyler katabilecek güzel bir takılmayı kaçırmışsın. Neden? Yüzüne gülen kızı kız arkadaşın diye kapamaya çalışan muhtaç iyi çocukluk yüzünden.

Kırmızı gerçekleri onetis beta uydu yedek muhabbetine tabak olma olayından kurtulmuş oldum… yorum lazım…

Bu pembiş kafayla (yüzüne gülen kızla utanmasan doğacak çocuklarınızı düşünmeye başlayan kafanla) kız 3 yıldır bekar olsa da kaybederdin zaten. Ne yapacaksın, hayat boyu herkesi nextleyip abazan ama mutlu mu olacaksın, yoksa bir gülümsemeye aşk bahçelerine, pembe panjurlu evlere dalan oneitis kafasını mı atacaksın?

Kızla buluşmaya kadar güzel. PUA kısmını yani kolay kısmı çözmüşsün ama yine de çoğu erkeğin beceremediği bir şeyi yapmışsın. Oradan sana aferin. Gerisi ise felaket. Tam bir pembiş mavi hap kafası. Bir daha böyle aptalca şeyler yapma.

Hafif olun arkadaşlar. Kızı etkilemeye hatta kıza değil buluşmadan zevk almaya ve buluşmaya odaklanın.

Pook ile bitirelim:

Odagınız eglenmek/iyi vakit geçirmek olmalı.

Neden bu kadar ciddisiniz? Ilk bulusmada, dördüncü bulusmada ya da sekizinci bulusmada kıza evlenme teklif etmeyeceksiniz. Ona hayat hikayenizi anlatmayacaksınız.

Seksten ilk bulusmaya, odagınız iyi vakit geçirmekte olmalı. Bu “ruh-ikizi”, “gerçek-ask” ve kızı kaideye koyup tapma gibi saçmalıkları kafanızdan atmanız lazım.

Bulusmalarda, neyin yanlış gidebilecegine degil, neyin dogru gidebilecegine degil, sonuca degil oyuna odaklanın. Kız kaybedenin teki çıksa bile, yine de kazançlı çıkacaksınız zira iyi vakit geçirmeye odaklandınız, kıza degil. (Iyi vakit geçirmeye degil kıza odaklananlar, iyi vakit geçirme odaklarını kaybederler ve bunun sonucunda da kızı kaybederler).

 

Resmi olmayan ilişki (casual dating)

Son yazıya gelen yorumlar, ilişkiler konusunda yaygın olan bir başka siyah beyaz ekstem düşünme şeklini belirginleştirdi. İnsanlar genellikle ilişkileri iki kategoriye ayırıyorlar ve bu iki uç kategorinin bir ortası olduğu akıllarından bile geçmiyor: Rastgele seks ve resmi olmayan evlilik (bildiğin tek eşli uzun süreli ilişki). İki kişi ya birkaç saat ya da kere vuruşup sonra birbirlerini tamamen unutacaklar ya da ilk buluşmada birbirlerine göbekten bağlanıp dünyanın geri kalanını umursamayacaklar! Bunun ortası yok!

O nedenle mesela iki buluştuğunuz hatuna uzun süreli ilişkideki kız arkadaşınız gibi davranmayın dediğimde, aslında ağzımdan böyle bir tavsiye çıkmamasına rağmen, çoğu erkek ve kadınların ezici çoğunluğu rastgele seks / pompala – bırak tavsiye ettiğimi düşünüyorlar! Oysa tek dediğim şey şu: kızın numarasını aldınız ve buluştunuz. Kızı bir iki gün sonra arayın tamam ama KIZI BOĞMAYIN. Bir iki kere buluştunuz diye sanki hayat boyu bağlılık yemini etmişsiniz gibi davranmayın.

Kulüplerden, partilerden veya sokaktan bir kızla tanışıp sadece seks yapmak çoğunuzun hayat tarzına ters, bunu biliyorum. Bu tür bir hayat tarzını illa kötülemesem de aslında ben size “iki buluştuğun kıza kız arkadaşınmış gibi yapışma” derken pompala bırak keyfine bak demiyorum. Resmi olmayan ilişkiyi (casual dating) tavsiye ediyorum.

Resmi olmayan ilişki, iki kişinin birkaç buluşma sonrası girdiği fiziksel ve duygusal bir ilişkidir ama uzun süreli ilişki değildir. Bu potansiyeli taşısa da.

Aslına bakarsanız, Rollo Tomassi’nin tabak çevirmek olarak teorize ettiği ilişki türü resmi olmayan ilişkidir. Rollo bunu bin kere söylemek zorunda kaldı: Tabak çevirin derken pompalayın – bırakın ya da her tabakla seks yapın demiyor. Tabak çevirirken kızla aranızda bir ilişki var, o nedenle tabak diyoruz (tek gecelik ilişki, fuck buddy veya friends with benefit demiyoruz veya o tür münasebetlerin kendi isimleri var). Fakat kızla aranızda olan ilişkinin içinde henüz tek eşlilik sözü yok (bu illa çok eşlisiniz demek değil ama bunun olmaması için bir neden yok).

Resmi olmayan ilişki genellikle şöyle olur: Kızın numarasını alırsınız ve buluşursunuz. Birbirinizden hoşlanırsınız. Muhtemelen öpüşürsünüz  hatta seks yaparsınız. Aranızda bir ilişki var ama bir söz yok, sevgililik yok. Kadın merkezli toplum erkeğin bağlılık sözü verdiği uzun süreli ilişkiyi ya da vur-kaçı pompaladığı için (alfa siker beta öder gibi) bunların ortası olabileceğini çoğu erkeğin kafası almıyor. Eğer resmi olmayan evlilik değilse, ben kadınları sikip atan, kullanan bir piç olurum ve annemin altın günündeki teyzeler beni çok ayıplarlar moduna giriyorlar.

***

Şimdi bu aşamada şöyle bir dengesizlik var. Birçok erkek, birçok kadından daha hızlı aşık oluyor. Bunun nedeni erkeklerin görsel olarak kadının cinsel pazar değerini hemen tartıp eldeki değere göre olur bu diyebilmeleri, kadınların ise erkeğin cinsel pazar değerini hemen anlayamamaları (bu değerin çoğunlukla göze görülmeyen şeylere bağlı olması nedeniyle) ve “olabilir bu” demeleri. Mesela çoğunuzun ilk başlarda çok heyecanlı ve ilgili bir kızın sonradan soğuması ile ilgili dertlerinizin sebebi bu. Siz “belki” alanındayken kız heyecanlı ama sizi tanıdıkça belkiden “olur bu” alanına değil “aman aman olmaz bu” alanına düşüyorsunuz.

Bu nedenle erkeğin iki üç buluşma geçmeden ve uzun süreli ilişki isteği kadından gelmeden (belki alanından olur bu alanına geçmeden) kendisini frenlemesi ve hatta opsiyonlarını açık tutması kendi yararına. Sadece sonradan “olmaz bu” alanına düşebileceğinden değil, bizzat bu acelecilikleri nedeniyle normalde başka her özellikleriyle “olur bu” alanına geçebilecekken “olmaz bu” alanına düşmeleri!

Neden?

Kadınların erkeklerin cinsel pazar değerlerini tartma mekanizmaları antik. Bu kadar antik bir mekanizmaya karşı erkeklerin de kendi doğal ve antik mekanizmaları var. Yani kadınlarda “belki” mekanizması varken, bir erkeğin bir kadınla ilişkisinin başlarında temkinli olması ve opsiyonlarını hemen kapatmaması bekleneceği üzere DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİ. Adaptasyon bunu gerektirir.

Kadın daha belki derken (ve belkide hiçbir zaman tamam demeyecekken) bir erkeğin DOĞAL ERKEK PSİKOLOJİSİNİ bastırıp hemen ilişki diye bastırması doğal değil. Aceleyle yapılan her şey takdir edeceğiniz üzere KORKU ve ENDİŞE temellidir (muhtaçlık temellidir yani). Bu nedenle zaten ilişki kadın tarafından gelmedikçe (biz neyiz konuşması) erkeğin sevgili moduna girmesi  kadın tarafından bir sorun olarak algılanabilir.

Kadınlar bazılarınız öyle düşünse de hiç de saf ya da aptal falan değiller (bu piyasada böyle düşünen adamı yerler …. çiğ çiğ Y.E.R.L.E.R!) . İlişkiye değecek bir ERKEK ADAMIN vahşi ve özgür bir AYGIR olduğunu, ilk buluşmadan sonra yularım nerede, bok çuvalım nerede, at gözlüklerim nerede diye soran fayton BEYGİRİ olmadığını bilecek kadar erkekleri tanıyorlar 🙂  Kovboy filmi izleyin azıcık. Bir kovboy mustangı (yabani at) evcilleştirmek için ahırın kapısını açıp içeri davet etmiyor ya da AYGIR aç kapıyı ben geldim diye uslu uslu ahıra girmiyor. İple, yularla ter döke döke AYGIRI evcilleştiriyor. AYGIR dediğin öyle kendi uslu uslu evcilleşmez.

Neyse, resmi olmayan ilişki diyorduk. Evet, size vurun – pompalayın – gerisini siktir edin demiyoruz. Resmi olmayan ilişkiye girin ve eğer hatun buradan resmiyete geçmek isterse o zaman durup düşünün diyoruz.

Bu nedenle aslında erkek olarak işiniz kolay. Siz buluşmaları ayarlayacaksınız, planlayacaksınız, iyi vakit geçireceksiniz, olayı fiziksele taşıyacaksınız (kadın istese de bunu erkekten bekler) ve bu sayede aranızdaki filminin setini kuracaksınız. Bu sette bir “aşk hikayesi” çekilsin istiyorsanız bile  bundan fazlasını yapmanıza gerek yok. Siz niyetinizi bunlarla belirtiyorsunuz zaten. Yılların feminen öncelikli kültürü ile annelerinin gururu ve teyzelerinin göz bebeği İyi Çocuklardan olup, kaka çocuk görünmekten ödünüz koptuğu için, sete bir sürü çiçek, çikolata ya da “bak Necla ben Piç değilim anam babam var benim, dün yüzüme güldün bugün seninim” draması da getirmenize gerek yok. Daha doğrusu bunları getirirseniz o setten aşk hikayesi değil Sezercik filmi çıkar (Hayır siz Kartal Tibet değil Sezercik oluyorsunuz).

Peki ama ahlaksız Mahmut ben kız arkadaş istiyorum!

20li yaşlarınızda özellikle başlarında neden resmi olmayan evlilik istiyorsunuz bilemem ama tamam, istediğiniz olsun. Fakat şunu unutmayın. Bir kızla iki buluştunuz diye o kız illa sizin kız arkadaşınız olmak istemeyecek. Çoğunuzun kızların hangi devirde olduğundan haberi yok, birçok kız sizinle yatsa bile kız arkadaşınız olmak istemeyecek! Siz kız arkadaş istemeye devam etseniz bile şunları göz ardı edemezsiniz:

(a) Siz BİR TANESİ elmayı seviyorsunuz diye elma da sizi sevmek zorunda değil. İLLA BU kız kız arkadaşınız olmacak diye bir şey yok.

(b) Siz yine de özgür ve vahşi bir AYGIR olun, bırakın kız sizi dizginlesin ve buna uğraşsın. Doğal olan süreç bu.

ÖZGÜR olun derken illa uçkuru çözün, Pook üstadın çok komik bir şekilde tanımladığı gibi amacı skor – pompala – bırak olan DİLDO VATANDAŞ olun demiyorum. Bir TUTKUNUZ olsun (hayır, kadınlar ERKEK ADAM TUTKUSU olamazlar, olmamalılar), onun peşinde koşun, zamanınıza ve ilginize önce siz saygı gösterin (başkalarından talep etmeden önce) ve bir ilişki, ne kadar iyi olursa olsun o tutkunuza ayıracağınız zamandan alacağı için ilişkiye az çok dirençli olun.

Ve Allah aşkına, kendinizi kadın takdiri ile değerlendirmeyin.Kadınlar sizin cinsel pazar değerinizi belirleyebilirler ama sizin ERKEK olarak değerinizi, maskülenitenizi, hayattan alacağınız zevki, koparabileceğiniz faydaları belirleyemezler. NOKTA. Ah ah eskiden inseller doldurup çene şekillerini ölçüp birbirlerine sarılarak ağlamadan ve “şeytan kadınlara” lanet ayinleri düzenlemeden önce MGTOW buydu işte: Kadın takdirine bağlı olmayan bir yaşam!

Artı, sizin masküleniteniz başka erkekler gözündeki bel bağlanabilirliğinizce belirlenir, bunu unutmayın.

(Hayır abiciğim, Welcome to Gay Club olmuyoruz. Valla. Okuyun.)

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Buluşan, vuruşan ve ortadan kaybolan hatun

Haydar rumuzlu okurun şu sorularından serbest stil çalışacağım ve genel olarak gördüğüm bazı hataları değerlendireceğim:

Selam Mahmut Abi,Bazen işaretleri iyi okuyamıyor,tam anlamıyla kızın ilgi seviyesini anlayamıyorsun.

Normal bu. Her işareti iyi okuyamazsın ya da ilgi seviyesini tam anlayamazsın. Burada önemli olan okuyabildiğinden ve anlayabildiğinden çıkardığın sonuçlara göre hareket etmektir.

Mesela kız aniden soğuk davranıyor,mesajlasmayı kesiyor,3 kere buluşup FC yaptığın kız 3-4 gün hiç bişey yazmıyor!

Olabilir, bu da normal. Tek bir kızın ne yaptığını umursamazsan önemli de değil. Kız aniden soğuk davranıyorsa ya bir yanlış yapmışsındır ya da resimde bir üçüncü şahıs vardır.

“F*ck close yaptığın kız 3 – 4 gün bir şey yazmıyor.” Eee? Kızı alt tarafı s*kmişsin, kız arkadaşın değil ki? Yazmasa ne olacak? Aranızda sevgili ilişkisi mi var ki hergün yazışacaksınız? Kız biz neyiz konuşması yapana kadar neden ilişki modu bekliyorsunuz? Kızdan daha hızlı ve önce ilişki moduna girme nedeniniz nedir?

Bu bana evdekal süreci öncesinde yaptığım bir telefon koçluğunu hatırlattı:

Arkadaş (A), Mahmut Abi (M)

A: Abi şu sana bahsettiğim kızı engelledim.
M: Neden?
A: Abi geliyor, yatıyoruz eğleniyoruz sonra birden kayboluyor. Bir ay sonra pat diye geri geliyor. Aynı seks – eğlence – kayboluş.
M: Ah tabii bir genç kızın duyguları ile oynamış … Çok kötü 😀
A: Abi ama …?
M: Abiciğim bundan iyi tabak mı olur? Ayda bir geliyor, yatıyor, gidiyor. Daha ne istiyorsun?
A: Ben abi şey diyordum … hani daha fazla …
M: Abiciğim kız arkadaş istiyorsun tamam. Ama yattığın her kızla kız arkadaş olmayacaksın. Düşün bir. Böyle 3 kız olsa, kız arkadaş yapana kadar takılsanız. Kötü mü?
A: Haklısın abi.
M: Haklıyım tabii amk. (Tamam bunu ben sonradan ekledim :))

Nasıl bir paralel evrende yaşıyorsak hatun erkek gibi yaşıyor, erkek ise hatun gibi daha fazlasını istiyor!

Haydar’dan devam edelim.

Tabaklıktan düşürülebilir,gram sorun yok!Ama insan merak ediyor ne olduğunu?Resimde başka bir erkek mi var?işleri mi çok yoğun?yoksa ilgisi mi yok?ya da bı şekilde muhtaç göründüm ve kız sogudumu?sorunun ne olduğunu anlamak gelisimim için çok önemli,çünkü eğer oyunumda hata varsa duzeltmemi saglar..

Bakın arkadaşlar. Burada çok dikkatli olun.

Bir kızla ne hata yaptığını kafasını cidden kuma gömmemiş her erkek kendi kelimeleri ile kendi kendine bilir. Bunu kızın kendisi ya da başkası size söyleyemez.

Kızla etkileşiminizi analiz etmeniz ve hayatlarınızı aramanız güzel. SAHA sizi böyle geliştirir. Ama bir erkek, eğer böyle bir hatayı kendi kendine göremiyorsa, o zaman kızın neden böyle olduğu onun derdi değil! Bir sorun varsa ve kız bunu bana söylemiyorsa bana ne onun derdi der geçer, geçmelidir.

Zira erkek eğer böyle bir hatayı bulamadığı halde hala ne hata yaptım diyorsa, bu hatasını düzeltmek gibi ulvi bir amaçtan değil, BU KIZI İLLA ELDE ETMESİ İÇİN İLLA BİR ŞEY YAPMASI GEREKTİĞİNİ söyleyen ezik beta tarafı kaynaklıdır.

bu bağlamda 1-2 gün sonra bı yoklama çekip sorunun ne olduğunu anlamak yerinde mi olur? yoksa yazmıyorsa next mi?en son Ben yazmıştım,bı cevap vermemişti.Bir de yoklama nasıl çekilmeli?sorun nedir diye açıkça sorulmalı mı?

Yeni tanıştığınız kız eğer mesajınızı havada bırakıyorsa o mesaj atana kadar mesaj atmayın. Ama mesajı havada bırakmak mesela size  cevap vermesi gerekirken cevap vermemesi demek. Yoksa mesela son mesajı attınız ve konuşma o şekilde bitti ise, o dönene kadar bekleyin ya da en fazla bir iki hafta haftada bir (daha fazla değil) konuşmayı siz başlatın.

Bu mesaj ise sanki hiçbir şey olmamış gibi olacak. Neden yazmıyorsun dediğiniz anda kıza “ben yazılmaya değecek biri değil miyim?” diye sitem ediyorsunuz ki kızın bundan hızlıca çıkaracağı sonuç sizin yazılmaya değer olmayacak bir adam olduğunuz. Siz kendinizi öyle görüyorsunuz, kızdan farklı bir şey görmesini beklemeyin.

Kıza mesaj attım,su aralar pek yazmıyorsun dedim.yazmak istemedim,çünkü dilimizi pek bilmiyorsun dedi(kız da ingilizce bilmiyor)…yabancı bir ülkede yaşıyorum dili B1 düzeyinde biliyorum..belki dil bahane,sadece ilgisi azaldı,belki bahane değil.

Yukarıda bahsettiğim hata. O ana kadar kızın aklında belki seninle ilgili tek kötü şey dil bilmemendi. Ama kıza “şu aralar pek mesaj atmıyorsun” diye sitem ederek “ben yazılmaya değecek biri değil miyim?” diyorsun. Artık kızın aklına senin yazılmaya değmeyecek biri olabileceğini soktun. Bunu sen kendin yaptın. Ne oldu, kayboldun … uzaylılar mı kaçırdı desen daha iyi ama hiçbir şey demesen ve normal muhabbet açsan en iyisi.

Soruyu sordum çünkü,tek derdim kızın ilgisinin neden azaldığı keşfedip,başka kızlarda aynı hataları yapmamak..

Tek derdin bu değil hatta bu “derdin” yukarıda bahsettiğim gibi kız için birşey yapman gerektiği inancı olma ihtimali yüksek. Yeterince tabak çevirmemek en büyük derdin. Şimdi bana “yok ben tabak çeviriyorum”diyebilirsin ama tabak çeviren adamın bir kızı hatırlayıp da “şu aralar pek yazmıyorsun” diyebilmesi çok az bir ihtimal. Tabak çevirirken genellikle kendisini hatırlatmayan kızı unutuyorsun.

Artı olarak kadınlar konusunda tecrübesizsin sanırım. Bu soruyu sorup gerçekten bir cevap alabileceğini düşünmen bana bunu söylüyor. Böyle bir şey mümkün değil. Kadının sana ilgisi azaldıysa bunun nedeni seni kendisi için cinsel ve duygusal olarak yeterli görmemesidir. Hiçbir kadın bunu ve bunun neden olduğunu sana söylemez! Seni kırmak istemez ve genelde sudan bir sebep söyler.

Her ilgisi azalanı,direk next yaparsak nasıl biseyler öğreneceğiz..

NEXT yapınca siktir çekmiyorsun, ilgisi düşük kızlar kategorisindeki havuza atıyorsun. Ayrıca dediğim gibi kızı arayarak nerede ne hata yaptığını öğrenebileceğin gibi yanlış bir inancın var.

Şu ruh haline girmen gerek: Ben ne hata yaptım bunu görebiliyor muyum? Hayır. Kız bir şey söylüyor mu? Hayır. O zaman niye aramadığı, neden geç aradığı ONUN PROBLEMİ, BANA NE! Bitti!

Nasıl öğreneceksin ve gelişeceksin? Dediğim gibi, kendi hislerine güvenip kendi kendine bulduğun hataları düzelterek.  Şöyle düşünün: Size ilgisi yüksek bir hatun, sizin fark etmediğiniz bir hata yüzünden size ilgisini kaybedebilir mi? Sizin böyle yıkıcı bir hatayı bırakın sonradan fark etmeyi, yaptığınız anda fark etmeme şansınız var mı?

YOK diyeceksiniz ama var! Eğer kızın size ilgisi sınırdaysa bazen böyle ufacık hatadan ilgi sınırın altına düşer. Ama sosuave efsanesi Anti-dump’ın dediği gibi o sınırda ilgili kızlardan daha fazlasını hakediyorsunuz, gidin onları bulun.

Aptallar! Siz bir kadını elde etmeyi başarı sanıyorsunuz ama başarı sizinle İLGİLENEN bir kadını elde etmektir. “Başarı = Kadını elde etmek” ve “başarısızlık = yalnız kalmak” gibi siyah beyaz bir şey değil bu! HAYIR! Başarı = sizinle (yeterince) ilgilenmeyen bir kıza bağlanmamaktır ve başarısızlık = sizinle (yeterince) ilgilenmeyen bir kıza bağlanmaktır! Mutsuz bir evlilik, bekarlıktan kötüdür.

Anti-Dump’ın Makinesi (Anti Dump Machine)

Haydar’dan devam:

3 buluşma 3 FC ve aniden sogudu..garip..sildim fcb ve telefonunu..artık aramam.

Evet, sikişirken konuşmanız gerekmediği için dilin (konuşma açısından en azından, öbür kullanımını beğenip beğenmediğini bilemem) bahane olduğunu düşünebilirsin.

Ama neden sildin? Yukarıdaki arkadaşa dediğim gibi. Soğudu dediğin kaç aydır yazmayı kesti? 3 hafta ortadan kaybolup sonra ortaya çıksa ve yeseydin neyin eksilecekti?

Şu aralar pek yazmıyorsun diyerek geçici seks yapan hatuna biraz yüz verirsem yapışır bu imajı verdiğin ve sonra bunu numarasını silerek gösterdiğin alınganlıkla kuvvetlendirdiğin için bir daha araması zor ama öyle hatalar yapmasan ve arada gelip gitseydi kötü müydü?

Bardağı neden dolu tarafından görmüyor, hayata hafif ve neşeli tarafından bakmıyorsunuz? Ben tabak çevirirken böyle 1 – 2 kız mutlaka olurdu. Hatunu 3 gün hoplatırdın sonra 1 ay kaybolurdu. Ya da başka hatun arayıp sormaz sonra pat diye arar gelir, vuruşur giderdi. Ya da hatunla sadece 2 kere seks yapardım tamamen ortadan kaybolurdu.

Bunlar normal şeyler. Özellikle kızları Tinder gibi uygulamalardan buluyorsanız böyle hatun çok (sevgililik hatun da çok). Yerim ben onların “Tinderı amacı için kullanmıyorum”larını 🙂

Neden? Bilmem. Bana ne? Üzümünü ye, bağını sorma. Daha doğrusu bağa sahip olma ne olacak? Bu kızlar beni seks için kullanıyor, erkek arkadaşı yapmak istemiyorlar. Allah razı olsun. Böyle 10 kız değil 100 kız kullansın. Daha ne isterim 😀 Bir kere bile de bu hatunların neden sonra gelmediğini merak etmedim. Belki zaten başları bağlı, belki hayatlarının vur-kaç dönemindeler, belki başka tabakları ile ilişkiye başladılar, vs. vs.

Bazen bu sitede böyle şeyler dinlerken paralel bir evrene bakıyorum gibi hissediyorum. Bizim evrende hatun sikişiyor ve ilişki istemeden ortadan kayboluyorsa bu iyi bir şeydir. Ama baktığım paralel evrende erkeklerde bir kadın hassaslığı, bir ilişki isteği bir romantizm var! Kadınlar ise erkek gibiler!

Piyasa bu. Hassas olmayın, özellikle de feminen hassaslıklara kapılmayın. Buluşsun, vuruşsun ve ortadan kaybolsun. Ya kusura bakmayın yine söyleyeceğim … abiciğim daha ne istiyorsunuz ya 😀

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

Saha Raporu – Trip atan sevgiliye ne yapmalı?

Mahmut Abi herkes sana sıçış  hikayesi yazıyor, yakında seni çıldırtacaklar. Ben de hem teşekkür etmek hem de akıl sağlığını korumana katkıda bulunmak için, senin dediğin şeyleri yaparak kazandığım bir olayı paylaşacağım.

Allah razı olsun.

Kız arkadaşımla koronavirüs olayı yüzünden uzun süredir ayrıyız. Ara ara aramızda soğukluk oluyor ve ben de yazdığın yazılardaki hataları yapıyordum. Düne kadar.

Saat 9 gibi kız arkadaşımla görüntülü görüşecektik. Ama bir müşterimle konuşmaya dalmışım. 9:20 gibi whatsapptan kız arkadaşıma “arayayım mı?” mesaj atacaktım ama 2 dakika önce “bugün iyi modda değilim, konuşmayalım, iyi geceler” diye mesaj atmış.

Ben yine de müsaitim diye yazdım ama cevap vermedi (mesajım gitti ama görülmedi).

O telefon statü ekranında görüyordur ne yazdığını.

Sonra kızı aradım. Aramadan önce eğer kız telin yanında değilse ve annesi aramayı görürse diye profil resmimi bir palmiye resmi ile değiştirdim.

Zeki çocuk.

Telefonu açmadı. Adet dönemi biraz acı çekiyor ama daha önce böyle bir şey olmamıştı. Eski ben olsa “nasılsın, neyin var?” diye mesaj döşerdi. Ama senin bunları kendi kaybetme kaygımıza yenildiğimizden yaptığımızı söylediğin aklıma geldi. Ben de bu sefer “Tamam yarın görüşürüz iyi geceler bebeğim” yazdım ve bıraktım.

Evet, bu durumda nasılsın diye sorman bahane. Aslen artık kızın gözünden düştün gibi bir panikle oluyor bu. Orada bırakman iyi olmuş. Bu tür bir zayıflıkla motive olan davranışlardan hayır gelmez.

Genelde günün ilk mesajlarını o atar.

Güzel.

Ertesi sabah çok geç mesaj attı.

Normalde benim kafamda bir tilki dolaşırdı. Eski kız arkadaşımda bu tilkilerin dürtmesi ile dayanamaz saçma sapan mesajlar yazardım. Sonunda da terk edildim.

Ve küçük bir sorunu, ben duygusal olarak zayıf bir erkeğim diye bağıra bağıra kocaman bir sorun haline getirirdin. Ve evet terk edilirdin.

Bu sefer öyle yapmadım. Bekledim. Mesajlaşma da şöyle oldu:

Kız : Günaydın. (İlk defa günaydın aşkım yok).
Kız: Neden bir palmiye fotosuna bakıyorum?
Ben: Dün seni aradım. Telin elinde değilse annen çok yakışıklı bir erkek arkadaşın olduğunu fark etsin istemedim 🙂
Kız: Hahahaha 😀

 

Pürüzsüz! Soğukkanlı, neşeli, esprili. İşte bu.

Çoğu erkek cool alfa falan olduğunu sanarak böyle bir durumda – inanılmaz ama – kız gibi trip atarak karşılık veriyor! Bunu da bana bak nasıl da boyun eğmedim diye böbürlenerek anlatıyorlar. Tamam ezilmedin ama soğuk kızın soğukluğuna kapılırsan onun çerçevesine girmiş oluyorsun. Çok cool bir şey mi bu?

Kız: Karnım çok kötü ağrıyordu. Biriyle konuşup ufacık şeylerden hır çıkaracağıma yatayım dedim.
Erkek: Görüntülü aramamıza geç geldiğim için bana kızdın sandım.
Kız: Evet kızdım ama sonra aslında bu kadar kızılacak bir şey olmamasına rağmen gereksiz yere kızgın olduğumu farkettim. Hormonal bir şey sanırım.

Kaygılarına kapılıp telefonuna mesaj yağdırsaydın boş yere zayıflık gösterecektin.

Ben: Bir müşterimle görüşmem uzun sürdü. Haber vermeliydim ama dalmışım. Sanırım işimi kendimi kaptıracak kadar seviyorum 🙂
Ben: Ama seninle konuşmak da benim için çok önemli. Bir daha olmayacak. (Bir yerde sen özür dilemeden özür dilemekten bahsediyordun.)

Güzel. Comfort kısmını da ihmal etmemişsin. Sonuçta sözünün eri olup buluşmaya gitmemişsin. Ama bunu özür bile dilemeden güzel bir şekilde atlamışsın.

Kız: Teşekkürler aşkım.

5 dk sonra

Kız: Seni çok özledim. Seni çok seviyorum.

Güzel. Küçük bir problemi büyük bir problem haline getirmek yerine küçük bir problem olarak orada bırakmışsın.

Abi tamam daha gitmem gereken yol var ama sana yemin ediyorum içimde bir şey kırıldı. Hani içimdeki beta canavarının bir kemiğini kırdım sanki. Ayrıca senin önce yapacaksın, duyguların davranışlarını takip edecek derken tam olarak ne dediğini şimdi anlıyorum. Ben içimi kemiren duygulara inat güçlü bir erkek gibi davrandım ve şimdi duygusal olarak daha güçlü hissediyorum.

Aynen! İçinde saçma sapan bir sürü kaygı dolandı ve sen onları takip etmedin. Duyguların ve davranışların birbirleri ile örtüşmek isterler. Eğer sen davranışlarının duygularınla örtüşmesine izin vermezsen, duyguların mecburen davranışlarınla örtüşmeye başlar.

Duygusal güç nasıl geliştirilir sorusu çok soruluyor. Duygusal güç böyle geliştirilir. Duygusal güç gerektiren durumlarda (özellikle de böyle küçük durumlarda) duygusal olarak güçlü biri gibi davranarak. Bu tür küçük fırsatları değerlendirirseniz, zamanla daha büyük ağırlık altına girecek kadar güçlenirsiniz. Duygusal güç kazanmak bu açıdan kas yapmaya benziyor. Ağırlık altına girerek gelişen bir şey. Düşünce gücüyle ya da okuyarak değil.

Bu site için sana çok teşekkür ediyorum. Hayatımı değiştirdi. Sana çok şey borçluyum.

Rica ederim. Haftada 2 – 3 tane aldığım bu tür mailler beni teşvik ediyor. Borcu da yarın sen de bir gence abilik yapar ödersin 🙂

Vaka Çalışması: Seni terk edenin peşinde koşma

Abi selam. 2 ay önce bir kızla tanıştım ve flört etmeye başladık. Aramızda fiziksel bir şey olmasa da öyle yakınlaştık ki sanki sevgili gibiydik.

Bahse girerim, kız daha “biz neyiz” konuşması yapmadan sen ilişki öncelikli erkek kafasına girdin. Bu yol friendzone’a çıkar. Tamam hikayeyi okuduğumdan ne olacağını biliyorum ama cidden oraya çıkar.

Fakat daha sonra benimle görüşmeyi kesti çünkü bana karşı güçlü duygular hissetmeye başlamış ve şu an bir ilişkiye hazır değilmiş …

Kız senin kalbini kırmamak için öyle söylemiş.

Olan şu: Kızın fazlaca peşinden koştun, üstüne düştün ve ilişkiyi iteledin yani aranızdaki “flörtün” feminen tarafı oldun. Kız da “ne oluyoruz lan böyle, prense bir güldüm kurbağaya dönüştü” diye uzadı!

İyi çocuklar bu tür bir ilişki öncelikli erkek kafasının, ulvi bir şey olduğu konusunda kendilerini hayat boyu kandırabilirler. Kızlar bu “saf ve temiz duyguları” ellerinin tersiyle ittikleri için hayat boyu kadınlara düşman kesilebilirler. Ama gerçek değişmez:  ilişkiyi kadından hızlı iteleyen erkek, istediği şeye sahip olmayı hak etmediğine ve kızın bırakıp gitmesinin an meselesi olduğuna inandığı için böyle acele eder. Bu zayıflığın, kendini değersiz görmenin, korkaklığın tüm hareket ve sözlere yansıyacağını daha önceden yazmıştık.

Farkında olmamayı tercih ettiğin bu zayıflık yüzünden muhtemelen hep kaybettiğinden, bu da kaçmadan bir an önce ilişki / sevgili diye kızı kafesleme peşindesin. Ama o kafesin kapısı da kuşun istediği an uçup gitmesi için açık. Maalesef sevgililiği ve sağlam bir bağ sayıldığı tek yer senin pembe pardon mavi hayal dünyan.

Bu konuşmadan sonra arkadaş kalmaya karar verdik.

.
.
.

 

 

.
.
.

Oturabilirsiniz.

Bahse girerim, kız sana arkadaş kalalım dedi, sen de “mecburen” kabul ettin. Egon bunu “karar verdik” diye yazdırıyor. Senin niyetin arkadaşlık falan değil. Arkadaşı oynamanın sana bir kapı açacağını sanıyorsun ama fena yanılmışsın.

Arkadaş kalalım diyen kıza, kibarca “ben arkadaşlıktan fazlasını düşünüyorum ve seninle arkadaş kalamam. Eğer bu konuda fikrin değişirse beni ara” gibi bir şey dersin ve arkanı dönüp gidersin.

İlk başında aslında bu arkadaşlık olayını iyi idare ettim. Ama bir hafta sonra kızı fazlaca aramaya ve her defasında bir bahane bulup gelmemesine rağmen buluşma teklif etmeye başladım. Sanırım bu da beni zayıf ve muhtaç gösterdi.

Doğrusu zaten zayıf ve muhtaç erkek sinyallerine bir yenisini ekledin. Fazlaca peşinden koşarak yani ilişkiye hemen atlayan erkek olarak zayıf ve muhtaç erkek sinyalleri verdin. Peşinden koşmaya devam ederek yani arkadaş kalalım teklifine atlayarak daha da zayıf ve muhtaç erkek sinyalleri verdin.

Peki çözümün ne?

Seni friendzone’a ışınlayan davranışa yani peşinden koşmaya devam etmek! Aynı şeyi arka arkaya yapıp farklı sonuç beklemek. Deliliğin tarifi.

Arkadaş kalalım diyen kıza, kibarca “ben arkadaşlıktan fazlasını düşünüyorum ve seninle arkadaş kalamam. Eğer bu konuda fikrin değişirse beni ara” gibi bir şey diyecektin ve arkanı dönüp gidecektin.

2 hafta önce ona merhaba mesajı attım. Cevap verdi ama mesajlaşma bir yere gitmedi.

Seni friendzone’a ışınlayan davranışa yani peşinden koşmaya devam etmek! Aynı şeyi arka arkaya yapıp farklı sonuç beklemek. Deliliğin tarifi.

AFC olmak kolay değil. AFC nedir? AFC emektir.

Şimdi 2 haftadır no contact uyguluyorum. Birinci sorum şu. Önümüzdeki hafta kızın doğum günü. Onu arayıp doğum gününü kutlayayım mı?

Hayır. No Contact (iletişimi kes) demek no contact (iletişimi kes) demektir. Doğum günü, sevgililer günü, kabotaj bayramı, vs … aramayacaksın. NOKTA.

Aslında daha iyisi süpriz yapıp bir doğum günü hediyesiyle kızın iş yerine uğrayıp öyle mi kutlasam?

.
.
.

HAYIR! No Contact (iletişimi kes) demek no contact (iletişimi kes) demektir. Blöf yapmadan arkanı dönüp gidiyorsun demek. BLÖF YAPMADAN. Yani gittin mi dönüş yok!

Kız sana ulaşmadığı sürece bir daha senden bir telefon veya mesaj alamayacak demek. Evet bu, kız sana hiç ulaşmazsa bir daha senden hiçbir zaman telefon veya mesaj alamayacak demek. Kapiş?

2 hafta sonra arayım mı ile olmuyor o iş.

Ayrıca bir de kıza rüşvet vereceksin. Evet senin o doğum günü hediyen, beni sev rüşveti.

Ayrıca bu her Türk genç kadınının kabusu, arıza ve sülük gibi yapışan erkek davranışı.

Ne olacak sanıyorsun? Şöyle mi diyecek : “Seni kibarca reddedeyim derken kendini friendzone’a attın ama doğum günümde kapımda belirmenle bir anda senin bana aşkını büyüklüğünü anladım! Bu ulvi aşka hayır diyemem. Hemen beni babamdan iste.”

Sülük gibi yapıştığımın farkındayım …

Farkındasın (!) ama nedense kapısında belirerek sülük gibi yapışmaya devam etmek için izin istiyorsun!

Ama doğum gününde karşısına çıkar ve en alfa halimle cool bir şekilde davranırsam onu etkileyebileceğimi düşünüyorum.

Pembe pardon mavi hayallerde debelenip durduğunu ve çok fazla romantikli film izlediğini düşünüyorum. “Bok çukurunda debelenip onun karşısında tertemiz biri gibi davranarak, onun beni koklayacağını düşünüyorum” gibi absürt bir şey söylüyorsun.

Biliyorum ilişki …

Hala ilişki diyor ya 😀

uzak ama en azından arkadaş olarak devam etmeye ikna edebilirim.

Allah’ım sana geliyorum.

Sen bu kızı istiyorsun. Kız ise sana arkadaş kalalım demiş. Gerçi arkadaş kalmak istediğinden değil ama minimum olgunluğa sahip bir erkeksin ve ben seninle bir şey istemiyorum demek istediğini anlarsın diye söylemiş.

Ama şöyle mi yapsam: Ona bir mektup yazıp, içimi döküp yoluma devam mı etsem?

Birader senin şu aşamada hiçbir şey yapmana gerek yok. Arkanı yürü ve git. Kızı arama, sorma.

Kızın içinde sana karşı herhangi bir ilgi ve saygı kalmışsa (gerçi bu ikisini de yok etmek için emek harcamışsın), birkaç hafta ya da ay senden haber almazsa seni düşünecektir.

“Bana arkasını dönüp gitti mi?”

“Birini mi buldu acep?”

Umrunda değil miyim?

Acaba onu yanlış mı değerlendirdim?

Eğer bu derece bir ilgi yoksa, senin yüzüne kapanan kapıyı “yalvarırım beni içeri al” diye yumruklaman bu ilgi ve saygıyı azaltacaktır. O ilgi ve saygı yoksa zaten seni arayıp sormayacak, gittiğin umrunda olmayacak.

Kadının kapısında ağlamanın çalıştığını filmlerde izledin ama o bok gerçek hayatta çalışmaz.

Arkanı dön, arkana bakmadan yürü git. Eğer kapının öte yanında eve alınmayı bekleyen yavru köpek gibi beklemediğini anlarsa ve ilgisi varsa arkandan gelip seni “hey nereye böyle?” diye dürtecektir. İlgisi yoksa “oh gitti be” diye sevinip hayatına devam edecektir. Ama ikincisinde en azından senin kendine bir saygın kalır.

O saygıya ihtiyacın var zira sen bu oyunla her kızı kendinden topuk topuk kaçırırsın. Umursamamayı, tabak çevirmeyi, kendini ödül olarak görmeyi, vs. öğrenmen gerekiyor. Bir an önce.

Erkekler için İlişkiler Setimize de bakabilirsiniz.