ABD gibi zengin ülkelerde artan depresyon ve kaygı (bozuklukları), beynimizin zevk ile ilişkilendirilen sinir ileticisine (neurotransmitter) bağımlılığının sonucu olabilir.
20’lerinde, zeki ve düşünceli bir hastam, bana ezici bir kaygı ve depresyon ile geldi. Üniversiteyi bırakmıştı ve ebeveynleri ile beraber yaşıyordu. Belli belirsiz bir şekilde intiharı düşünüyordu. Aynı zamanda neredeyse tüm gün, gece geç saatlere kadar bilgisayar oyunu oynuyordu.
20 yıl önce olsa, böyle bir hasta için ilk yapacağım şey antidepresan yazmak olurdu. Bugün ise tamamen farklı bir şey tavsiye ediyorum: dopamin orucu. Bu hastama da bilgisayar oyunu da dahil tüm ekranlardan 1 ay uzak durmasını önerdim.
Psikiyatrist kariyerim boyunca, başka şekilde sağlıklı, kendilerini seven aileleri olan, elit eğitime sahip ve görece varlıklı gençler de dahil, her geçen sene artan sayıda depresyon ve kaygı bozukluğu gördüm. Bu insanların problemi travma, sosyal bozukluk ya da fakirlik değil. Dertleri çok fazla dopamin, beyinde üretilen, sinir iletici işlevi olan, zevk ve ödül ile ilişkilendirilen bir kimyasal.
Yapmaktan hoşlandığımız bir şeyi yaptığımızda – örneğin hastamda olduğu gibi bilgisayar oyunu oynadığımızda – bir miktar dopamin salgılarız ve kendimizi iyi hissederiz. Ama sinir biliminde son 75 yılda yapılan en önemli keşiflerden biri, zevkin ve acının beynin aynı bölgelerinde işlendiği ve beynin bunları bir dengede tutmaya çalıştığı. Denge ne zaman bir tarafa doğru kaysa, beyin diğer yöne kayarak dengeyi yeniden sağlamak için var gücü ile çalışıyor (nöronbilimciler buna homeostaz diyorlar).
Dopamin salgılanır salgılanmaz, beyin dopamin alıcılarını azaltarak ya da “aşağı doğru ayarlayarak” bu salgılamaya adapte oluyor. Bu da beynin acı tarafına kayarak dengeyi sağlamasına neden oluyor. Zevkin sonrası bir akşamdan kalmalığın ya da düşük modun gelmesinin sebebi bu. Eğer yeterince beklersek, bu his geçer ve denge noktası yeniden sağlanır. Ama insanlarda, beklemek yerine bu hissi zevk kaynağına giderek yeni bir doz ile yok etme gibi doğal bir eğilim var.
Bu döngüyü hergün saatlerce, haftalarca ya da aylarca tekrarlarsanız, beynin zevk için kurulduğu nokta değişir. Bu aşamadan sonra zevk almak için değil sadece normal hissetmek için bilgisayar oyunu oynamaya başlarız. Oyun oynamayı bıraktığımızda, madde bağımlılığının evrensel yoksunluk sendromunu deneyimleriz: kaygı, sinirlilik, uyuyamama, cinsiyet karışıklığı (dysphoria) ve bağımlılık yapan madde kullanımın ile zihinsel meşguliyet gibi şeyler hissederiz (şiddetli arzu).
Beynimizdeki bu iyi ayarlanmış denge, büyük çoğunluğunda zevkin az, tehlikenin bol olduğu milyonlarca yılda evrimleşti. Bugün problem şu ki, biz artık öyle bir dünyada yaşamıyoruz. Şu an, bolluğa boğulmuş şekilde yaşıyoruz. Yüksek derecede takviye edici uyuşturucu ve davranış çeşitliliği, miktarı ve etkinliği hiçbir zaman bu zamanki kadar çok olmadı. Şeker ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı maddelerin yanına, daha sadece 20 yıl öncesine kadar varolmayan elektronik bağımlılıklar da eklendi: mesajlaşma, tweet atma, internette gezinme, online alışveriş ve kumar gibi. Bu dijital ürünler, patlayan ışıklar, kutlayıcı sesler ve “beğenmeler” ile daha büyük ödülün bir tık ötede olduğu algısı yaratarak özellikle bağımlılık yapacak şekilde tasarlanıyorlar.
Fakat tüm bu iyi hissettirici uyuşturuculara erişimin artması, bizi eskiye göre daha acınası hale getirdi. Depresyon, kaygı, fiziksel ağrı ve intihar oranları tüm dünya çapında artıyor özellikle de zengin ülkelerde. Dünyanın 156 ülkesini, vatandaşlarının kendilerini ne kadar mutlu hissettikleri konusundaki beyanlarına göre sıralayan Dünya Mutluluk Raporuna göre, Amerikalılar 2018 yılında, 2008 yılına göre daha mutsuz olduklarını söylüyorlar. Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, Japonya, Yeni Zelanda ve İtalya gibi diğer zengin ülkelerde de insanlar, daha az mutlu olduklarını beyan ediyorlar. Global Hastalık Yükü çalışması, yeni depresyon vakalarının, 1996’dan 2017’ye dünya genelinde %50 arttığını gösteriyor, en büyük artış da en yüksek gelir durumuna sahip bölgelerde ve özellikle Kuzey Amerika’da.
Dopamin peşinde koşarken neden sonuç ilişkisini görmek zor. Ama ancak tercih ettiğimiz uyuşturucu neyse onu bıraktığımız zaman, “tüketimimizin” hayatımız üzerindeki gerçek etkisini görmeye başlıyoruz. Bu nedenle hastamdan bilgisayar oyunlarını bir ay, beyninin dopamin dengesini yeniden eski haline getirebilmesine yetecek süre kadar, bırakmasını istedim. Bu kolay olmadı ama ama hastam, kısa vadede kendisini iyi hissetmesini sağlayan şeyden uzaklaşarak uzun vadede daha iyi hissetmesini sağlayabileceğimiz gibi mantığa aykırı bir fikri denemek için oldukça motiveydi.
Yıllardır hissetmediği kadar iyi hissettiğini, daha az depresyon ve kaygı bozukluğu yaşadığını görmek, hastamı oldukça şaşırttı. Haftada 2 günden fazla olmayacak ve o günlerde de sadece 2 saat olacak şekilde oynayarak, negatif etkilerine maruz kalmadan bilgisayar oyunlarına dönmeyi bile başardı. Bu şekilde beyni, dopamin dengesini yeniden kurmak için yeterli süreye sahip olabiliyor.
Aşırı sarıcı, yani bir başladı mı bırakamadığı bilgisayar oyunlardan uzak duruyor. Bir okulda kullanacağı bir de oyun oynayacağı 2 ayrı dizüstü bilgisayar ayarladı ve böylece oyun ve çalışma birbirinden fiziksel olarak ayrıldı. Ve son olarak da sadece arkadaşları ile oyun oynamaya başladı ve yabancılarla oyun oynamayı bıraktı. Böylece oyun oynadığı zaman arkadaşları ile bağlarını da güçlendiriyor. İnsan bağı kendi başına güçlü ve uyumsal bir dopamin kaynağı.
Herkes bilgisayar oyunu oynamıyor ama ama hemen hepimizin tercih ettiği bir dijital uyuşturucu var ve bu uyıuşturucu muhtemelen fişe takılı neslin şırıngası olan cep telefonu üzerinde. Cep telefonu kullanımını azaltmak çok zor zira ilk azaltma denemenizde beynin zevk – acı dengesi acı tarafına kayıyor ve bunun sonucu olarak da huzursuz ve asabi hissediyoruz. Ama bunu yeterince uzun süre yaparsanız, sağlayacağınız daha sağlıklı dopamin dengesi için acı çekmeye değer. Zihnimiz şiddetli arzu ile daha az meşgul olur, şimdiki zamanı daha fazla yaşayabiliriz ve hayatın küçük ve beklenmedik zevkleri daha ödüllendirici hale gelir.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Neden kendi cümlelerinizi kullanmıyorsunuz?
Kendi fikriniz yok mu? Yazıyı olduğu gibi çevirmişsiniz.
Şuraya sorabilirsin: keyfiminkahyasi@erkekadam.org
Bu soruya daha çarpıcı bir cevap bekliyordum. Uzantısına bakmadan keyfimin kahyasını tıkladım.
Açıkçası biraz hayal kırıklığı oldu.)))))
Bilimsel makale mi yazılmasını bekliyorsunuz? Ne değişik tipler var ya.
Bu fikir belirtilecek bir konu mu sence ? Bilimsel bi yazı ve adamın uzmanlık alanı değil ne yapmasını bekliyordun ?
Hayır kendi fikrimi de belirttim daha önce de, 10 tane yazı yazarsın sonra bir çeviri yaparsın böyle bir zeka küpü kesin çıkar “fikrin yok mu bıdı bıdı”. 1000 tane erkeğe cevap verirsin, aralarından bazılarına 2 sayfalık cevap yazarsın. Sonra 1 kıza 2 sayfalık cevap verirsin biri mutlaka çıkar “kızlara 2 sayfa bize bir pargraf, kızları kayırıyorsun bıdı bıdı”. Dünyada böyle adamlar var, yakın çevrede tutmamak lazım.
Günümüzde her şey o ekranlardan oluyor nasıl azaltabiliriz ki?
Hele beyaz yaka çalışansan günde en az 10 saat o ekrana bakarsın
Mesela Ben oyun oynamam
Haftada 2-3 tane film izlerim
Haftada 4 bölüm dizi izlerim
Günde 2 saat instagram
Günde 2 saat ekşiye girerim
Günde 2 saat genel int. Takılırım
Mesela bu süreler nasıl?
Bu süreler aşırı. Günde 6 saat ekşi artı insta artı genel internet çok fazla. Toplamı 2 saati geçmemeli ve hergün olmamalı. Ayrıca çok fazla film ve dizi izliyorsun, Bir de saat 11’den sonra olmamalılar.
Günde 10 saat iş ekranı, 6 saat internet ve 1 saat film dizi toplam 17 saatin aşırı olduğunun farkında değil misin? Ne zaman gerçekten yaşıyorsun?
Yok hocam o kadar da değil.
öğrenciyim çalışmıyorum o yüzden iş ekranı olarak o 10 saati silin
yani 7 saat geçiriyorum.
film dizi fazla izlediğimin farkındayım hocam azaltacağım yada iyi amaçla kullanmaya çalışacağım(ingilizce)
siz kaç saat geçiriyorsunuz hocam ekran başında?
Günde toplasan max 12 saat, çoğu iş. İşten bağımsız 7 saat ekran başında boş iş yapıyorsun.
mahmut abi merhaba, iki sorum olacak. 1-ben geçmişte ağır bağımlıydım, bazı yazılardan sonra artık uyandım ve otomatikmen ortalama 6-7 saatten 1-2 saate düştü. ama bu kendimi zorlayarak olmadı, artık belli bir yaşa geldiğimi ve zamanımı boşa harcadığımı fark ettim. hala oyun oynuyorum ama ortalama vermek gerekirse 1-1.50 saati geçmiyor. fakat bana sorarsan ben hala bağımlıyım. yani tamamen 0 a indiremiyorum, sence bu bir problem mi? yine sporumu yapıyor, dersimi çalışıyorum. buna engel olmuyor 2-diyelim ki 30 gün boyunca tamamen detoksa gireceğiz. bilgisayara 1 dakika bile bakmayacağız. bu bağımlığı başka bir şeyle doldurmak doğru mu? örneğin ben maç izlemeyi severim, ama… Read more »
Maç izleyeceğine git gerçek hayatta bir şey yap.
Abi ilk soruya ne diyorsun peki
Sıfıra indirmen gerekmiyor ama sıfıra indirmek isteyip de indirememen sıkıntı.
Bence burada sorun aslında gerçekten istememesi olabilir . Bazen kendimize olması gereken budur diye aşırı idealler koyuyoruz.
Hocam uzun süre müzik dinlemek hakkında ne düşünüyorsunuz ? Sporda, yürürken, ders çalışırken nerdeyse her yerde
O da kendinden kaçmanın, kafayı uyuşturmanın bir başka yöntemi. Özellikle müzikle hayallere dalıyorsanız.
Ben de tam olarak böyleyim ve dediğin gibi hep hayaller alemine dalıyorum, bu durumda müzik dinlemeyi azaltmayı mı tavsiye edersin. Uyurken bile müzik dinliyorum. Bağımlılık oldu.
Evet, gerçeklikten ve düşünmekten kaçmak için uyuşturucu olarak kullanıyorsun. Müzik dinlemeyi ciddi şekilde azalt ve yerine de başka uyuşturucu koyma.
Hayal kurmayı nasıl bırakıriz, kurmamak için kendimizi zorlayarak mi?
Yaklaşık 3 aydır pornoyu mastürbasyonu bıraktim.ama kendimi gün içinde hayallerle uyustururken buluyorum
Zihni zihin ile yönetmek çok zordur. Hayal kurmayı bırakmanın en iyi yolu, somut davranışlarla hayal kurmayı engellemektir. Kendini hayal kurarken yakaladığında yazmaya başlamak ve yazarak düşünmek, yanında bir kitap taşımak ve onu okumak oldukça faydalı. Ayrıca meditasyon zihni belli bir şeye odaklama eğitimi açısından da faydalı olacaktır.
Bu dopamin diyetini birkaç kez denemiştim oyun, sosyal medya, YouTube, dizi vs. yapay dopaminden uzak kalıyorsun ama bir süre sonra insanın yapacağı vakit geçirebileceği hiçbir şey olmuyor. Kendine bir amaç ediniyorsun günün 24 saatini o amaç için harcayamıyorsun işin bitince yine vaktin boş kalıyor. Dikkatimi çeken bir şey ise sosyal medya şu bu derken yapay dopamin alıpta hayatı mutlu, eğlenceli olan insan da çok bunu nasıl başarıyorlar bilmiyorum
Bu devirde dışarı mutlu görünmeyi amaç edinmiş insan daha çok. Bir sürü saf insanı da kandırmayı başarıyorlar.
7-8 aydır tüm sosyal medya hesaplarım kapalı, en başlarda biraz acı verse de, kendimi dünyadan uzaklaşmış gibi hissetsem de şu anda kendimi çok daha doğal ve iyi hissediyorum. Kendini sürekli olarak güncel tutma ve sergileme saçmalığından kurtulmak iyi geliyor.
Belli bir seviyenin üstünde sosyal medya kullanımı sizi dünyadan uzaklaştırır. Kendi yakın coğrafyanda gerçek hayatın içinde olmak, daha geniş bir coğrafyaya sanal ulaşmaktan daha gerçek, daha ayakları yere basan bir şey. Hiç sosyal medya kullanmamanız gerekmiyor ama çok kısıtlı kullanmanız lazım.
Mahmut abi selamlar küçük yaşlardan beri (10 yaşından beri)dopomini dizi video oyunu abur cuburdan aldım 14 yaşından beri mastla arttırdim 19! Yaşında ve ünite gittiğim yıl bunları arttırdım hatta dizi sahnelerini tekrar tekrar sarıp izliyordum 10- 20 defa
Yurdda mastürbasyon yaptığım için alaya alındım sosyalik sifirdi kendi kendine konuşma gülme başladı
Dopomin orucuyla bu geçer mi sence
Dopamin orucu büyük fayda sağlar ama sen yapabilecek misin o ayrı konu. Sağlam irade gerekecek.
Porno gibi kolay dopamin araçları ki porno ve masturbasyon dengeyi aşırı bozuyor şöyle ki normal insanın hayatta toplam göreceği çıplak kadın sayısı 50 bilemedin 100 olurken tek saat içinde yüzlercesini görebilirsin bu da dengeleri sarsar dikkatinizi çekerim fazla dopamin şizofreni gibi gözüken semptomlara sebep olabilir acilen bırakılmalı ,dopaminin fazlası şizofreni azı parkinsona sebep olur,psikyatristler bu gerçekleri halı altı eder , kesinlikle bırakın bu kolay dopamin kaynaklarını
Mahmut abi hedeflerim gereği işlerimin çoğunu bilgisayar başında halletmem gerekiyor. Sosyal medya,internette voş boş takılmak vs. bunları azalttım ama hedeflediğim sürelerde çalışabilirsem yine günümün çoğu ekran başında geçmiş olacak. İş için bilgisayar kullanmanın olumsuz bir etkisi olur mu ?
Çok ekran kullanımı her zaman olumsuz etkiler ama iş için ekran zevk değil o nedenle dopamin durumunu darmadağın etmez. Ayrıca o olumsuzluğun bir kazancı var. Yine de 11’den sonra ekrana bakma.
Merhaba Mahmut abi, sosyal medya olarak sadece Instagram ve YouTube kullanıyorum: vaktimi boşa harcayacak sayfaları takip etmiyorum ve sadece samimi olduğum arkadaşlarımı takip ediyorum. YouTube’u ise bilimsel podcastler, makale vb. içerikleri izlemek için kullanıyorum. Sence doğru mu?
Bunu kaç saat ve kaça kadar yapıyorsun? Özellikle son zamanlarda Youtube’dan faydalı içerik izliyorum ayağına bir sürü gereksiz bilgiyle dolarak kendini uyuşturmak bizim camiada pek moda.Günde 3 saat bilimsel podcast izliyorsan mesela bildiğin oyun oynayan adamdan pek farkın yok, uyuşturucun farklı sadece.
En fazla 2 saat kadar, gece 1 veya 2’de sonlandırıyorum. Tamamen bilim odaklı videolar izlemediğim zamanlarda ise toplum ve sosyolojik konularla ilgili sohbet ve podcast dinliyorum.
Gece 11’den sonra gece lambası hariç ışık görmeyin. Gece 1 veya 2’ye kadar ayakta kalmayın. Kendine zarar veriyorsun.
ÇOK SAÇMA İMKANSIZ ÖYLE BİR ŞEY MAHMUT ABİ KUSURA BAKMA KİMSE YAPAMAZ ONU 🙂
Harbi yazık size, Allah yardımcınız olsun. Sen ve senin gibi birçok genç yapamayacağını sanıyor demek ki ama bilmiş bilmiş kimse yapamaz deme. Sen yapamazsın.
Çok yararlı olmuş elinize sağlık.
abi selam, bugün ilk buluşmamı gerçekleştirdim. Kızın hoşlandığı belliydi. elleri vs titriyordu. Sohbet de döndü ancak benim eğlenen ustalığım pek tutmadı. Kız da hiçbir zaman kahkahalara boğulmadı. Ben mesela şaka yaptım gülümseyip geçti hep. Boş boş oturmadık hiç. Abi açıkçası motivasyonum kayboluyor, arkadaşlarım çok şey bekliyorsun ilk buluşma böyle olur cart curt diyor ama bi süre sonra el titremesi geçti kızın, normal sohbet ettik. Ne diyorsun abi? İkinci buluşma için motivasyonum pek kalmadı. Sence çağırmalı mıyım?
Çağırmalısın ve buluşmalarda kızı etkilemeye çalışan palyaço olmaya çalışmayı bırakmalısın. Eğlenen ustalık kendini eğlendirmek için yapılır (fazla dalga geçmeden ve eğlendirerek), karşındakinin onayını kazanmak ve dilenmek için yapılmaz.
abi kızı çağırdım “bilmiyorum” yazdı. Bende “netleşince haber ver ancak çok geç kalma ona göre kendimi ayarlıyorum” yazdım. Abi elleri titreyen kızın “bilmiyorum” demesi şuan çok fena koyuyor bana. Sıkıntı fiziksele gitmemedi bunu şimdi anladım. abi Bilmiyorum demesi “ilgimi kaybettim” sana bir şans daha veriyorum demekse eğer “işim çıktı” diyip ilgiyi keseceğim. Sence öyle mi?
Ellerinin titremesi muhtemelen senin kendi fantezin. Bu fanteziler senin ayağına sıkar. Yok elleri titriyordu diye çıkışma, yok böyle bir şey! Kızın elleri titriyordu o zaman bana ilgili diye bir şey gördün mü sen burada? Göremezsin zira öyle bir şey yok. Bir daha bir kız seninle buluşmaya 2-3 kere gelene kadar böyle değerlendirmeler yapma.
Kızın bilmiyorum demesi bariz ilgi eksikliği. İlgi azalması diyemeyeceğim zira senin ilgi göstergen pek fantezi ürünü. Belki zaten o kadar yoktu, ilk buluşmada da pek kalmadı. Genelde direkt ilgisizim demez tabii, buluşmaya gelmez, belki gelir, gelirse de pek bir şey olmaz.
abi varya bu maç 5/0 dan döndü. Bu sayfada okduğum şeyleri bir bir uyguladım. ama sonra kız bilmiyorum yazdı ve maçı kaybettim gibi oldu ya. kendimi çok kötü hissediyorum. Çevrem de eziyor abi beni. “bugüne kadar kaç kızla çıktın? senin sevgilin olmaz anca avucunu yalarsın” Dışardan deseler tokatlarım aile içi… Abi bir de buluşmada kız erken ayrıldı. Birileri onu aradı felan, doğum gününden bahsediyordu da buluşma öncesi. Bir iki telefona mesaj yazıp doğum günü için dedi. bir süre sonra Doğum gününe gitmem gerek dedi ayrıldı. Abi içimden bir ses “evet doğum günü vardı ancak sen b** ettiğin için kız kaçtı.… Read more »
Çevrem de eziyor abi beni. “bugüne kadar kaç kızla çıktın? senin sevgilin olmaz anca avucunu yalarsın” Dışardan deseler tokatlarım Çenesi düşük, kız gibi ilişkilerini çevreye açan bir kişilik, kızlarla nasıl başarılı olacak? Önce şu düşük çeneni kapamayı öğren. Burada öğrendiklerini %100 uygulamanla bile olma ihtimali %20-25. Ayrıca ben her şeyi doğru yaptım ama olmuyor deyip bırakan adamların çoğu kendi hatalarını göremeyecek kadar kırılgan insanlar. Evet kız senin yanından kaçmış. Doğumgünü yok. Oldukça hatalı olman lazım yoksa bu olmazdı. Ben senin gibi hatasız adamlara yardım edemem. Kimsenin de edebileceğini sanmam. Siz hatanızı göremiyorsunuz ya da en azından hatanızın görülebileceği bir hikaye… Read more »
abi çevreye bir şeyler anlatmanın kötü bir şey olduğunu düşünmüyordum. (aile ve 1 yakın arkadaş) bir daha anlatmam. abi ben her şeyi doğru yaptım ama olmadı, bırakıyorum demiyorum. İlk buluşmam kötü geçti, eğlendiremedim diyorum. Bıraktığım da yok. Yarın bir başka kızla yine giderim. Hikaye de yazarım abi niye yazamayayım? Çok gerginsin. Çok eskiden arkadaştık. Benden hoşlandığını düşünüyordum ancak bana göre değil diyip kestirip atıyordum. Ortak çevredeki arkadaşlarımız da zamanla bana bak kızın gönlü var çıkın ne olacak felan dedi. Bende bir noktadan sonra hoş kız aslında diye düşündüm ancak o zamanlar kızlara nasıl yürünür bilmiyordum. Yakın arkadaşım diyince söyledim ona… Read more »
İlk buluşmam kötü geçti, eğlendiremedim diyorum. Sen palyaço değilsin, kızı eğlendirmeye odaklanırsan maymun olursun. İyi vakit geçirmeye odaklanacaksın ve kızın yanında iyi vakit geçirmesine de dikkat edeceksin. Senin anlattığın çok fazla kadın onayı peşinde koşmalı bir şey ki bu da muhtemelen her tarafından akıyordu. Çok gerginsin. Ben gergin değilim, verimsiz sorulara vaktim yok. O da dedi işte kanka bu kızda bir şey yapmana gerek yok direkt wp den yaz hoşlanıyorum diye biter. Bir kıza direkt hoşlanıyorum dersen o kızla olma ihtimali direkt biter. Kadının sana aşık olması için gereken belirsizliği elinden alırsın. Umarım yapmadın. Makul geldi yaptım reddedildim. Eh bundan… Read more »
Sağ ol abim çok yararlı oldu özellikle müzik konusundaki cevapların yine kendime getirdi beni. Şimdi bile müzik dinliyorum(Tool-Vicarious). Çok zevk veriyor bana. Gerçekten de bunlar uyuşturucudan farksız maalesef. Maladaptive daydreaming’i de azdırıyor. Sanırım İslam’da müziğin yasak olmasının bir nedeni var. Arada diyorum bırakayım ya da azaltayım ama başaramıyorum. Bir daha deniyorum şimdi abi. Kapattım şarkıyı.
Bir de tavsiye vereyim. Kablosuz kulaklıkları çok kullanmayın. Ben uzun dönemli kullandıktan sonra ciddi baş ağrısı problemim oldu. Bazısı çok radyasyon yaydığını söylüyor. Kablolu kulaklık kullanın onun yerine ya da boşverin kulaklığı hoparlörden dinleyin ne dinliyorsanız.
islam erkekler tarafindan erkeklere yönelik oluşturulan bir din zaten kadinlar denklemde pek yer almıyor.
Bende instagram, facebook, porno hiçbir şey yok. Oyun da oynamıyorum. Fakat son zamanlarda farkettim ki hastalık seviyesinde siyaset ve haber programları izliyorum. Eşim dün kumandayı sakladı. Yeter artık dedi. Midem bulandı artık bu haberlerden. Biraz da bana zaman ayır. Kes sesini dedim aldım kumandayı elime ve tekrar başladım izlemeye. Bir türlü kontrol edemiyorum kendimi. Sanki dünyada bir şey olacakmış ve ben kaçıracağım gibi geliyor. Rusya Ukrayna savaşı çıktığından beri böyleyim. Bir de haber başlıklarını öyle yapıyorlar ki sanki çok önemli bir şey olmuş. Sonra izliyorsun hiçbir şey olmamış.
Fakat son zamanlarda farkettim ki hastalık seviyesinde siyaset ve haber programları izliyorum. Seninki de benzer bir bağımlılık ama daha çok kendi hayatından kaçmak için başka dertler edinme şeklinde bir bağımlılık. Dopamin ile ilgili mi bilemem ama aynı şekilde zararlı.
Midem bulandı artık bu haberlerden. Biraz da bana zaman ayır. Kes sesini dedim aldım kumandayı elime ve tekrar başladım izlemeye. Evet bir bağımlı gibi davranıyorsun.
Sanki dünyada bir şey olacakmış ve ben kaçıracağım gibi geliyor. Kendi hayatında kaçtığın şey ne?
Teşekkür Hocam. Evet dükkanımı kapatıp sabit maaşlı bir işe başladım Hiç sevmiyorum. Ama şu an başka çarem yok. Çocuklara bakmak zorundayım. Kafamda yeni iş fikirleri var. Fakat korktuğum bir şey var. İleride bu çalıştığım işi bırakıp yeni bir iş kurma fırsatım olacak mı? Emekli oluncaya dek bu işte çalışmak zorunda kalacağım gibi bir his var içimde.
Bu soruyla yüzleşmeni tavsiye ederim, bundan kaçmanı değil. Kaçacaksan da kendi hayatına iyi etki eden bir şeye kaç, hobi gibi. Siyaset ve haberlere değil.
Artı, günümüzde siyaset ve haberler tamamen sansasyon, duyar kasma, vs. üzerine oldukça toksik alanlar. Adamı zehirlerler.
Teşekkürler Hocam. Şimdilik biraz online ticaretle uğraşacağım ek olarak. Amacım içimdeki ateşi canlı tutmak. Web sitesi kurmak ürün yerleştirmek falan derken siyasetle uğraşacak zamanım olmayacaktır. Evet siyaset insanı zehirliyor. Kadınların bir araya gelip dedikodu etmesinin erkek versiyonu bence.
Mahmut abi boş zamanlarda ne yapılır? İnstagram, linkedin, YouTube zaman kaybı. Kitap okumak mı lazım?
Kitap okumak uygun ama asıl kafanızı rahatlatacak ve bilgisayar dışında bir hobi edinmenizi ve sosyalleşmenizi tavsiye ederim.
Youtube günde 1 saat olabilir ama kendini çoğunu kullanmayacağı bilgiye boşmak da bir gerçeklikten kaçış refleksi.
Mahmut abi ne tarz kitaplar önerirsin?
İyi yazılmış romanları öneririm. Klasik macera romanları mesela.
detoksta sosyal medyayı bırakınca yerine koyacak şey bulmakta zorlanıp boş boş bekliyorum , napabilirim ? klasik şeyler dışında
Klasik şeyleri bir yap da dışına bakarsın.
Kitap , kulüp etkinlikleri ödevler ve ek iş, başka napabilirim ?