Mest rumuzuyla bir takipçi yazmış:
Mahmut abinin belki de cevaplandirmadigi tek soru. Abi nasıl ödül mentalitesine geçeriz gerçek anlamda.
Bunu birçok yerde cevaplandırdım aslında.
Taklitle de oluyor ama gerçek anlamda. İkincisi ödül mentalitesinde bir erkek nasıl davranır. Ben bunu işe bağlıyorum bir erkek işinde ne kadar başarılıysa işiyle alakalı o kadar ödül mentalitesinde oluyor. Tabak çevirme ya da seçenek gibi olaylara girmeyecegim. Hayatta başarı sağladıkca ödül hissediyorsun bu kadar genel basit bir kural diye düşünüyorum sence?
Şimdi öncelikle taklit dediğin şey öyle küçümsenecek bir şey değil. Taklit, insanın konuşmayı, yürümeyi, sosyal ilişkiler, vs. öğrenmesini sağlayan en güçlü mekanizmalardan birisi. Direkt olarak sinir sisteminin kendini değiştirme yeteneğini (nöroplastisite) kullanmanın en etkili yolu.
Öncelikle ödül zihniyeti ile özdeğer pek farklı şeyler değil. Bizim camiada ödül zihniyeti pratikte, kadın erkek ilişkilerinde özdeğerli olma, kendini kadın erkek ilişkileri piyasasında değerli görme ile eş anlamlı olarak kullanılıyor.
Senin taklit dediğin şey, özellikle özdeğer gibi görece soyut konularda oldukça somuttur. Bir şeyin piyasa değeri, o şeye biçilen değerdir. Burada özdeğerini yükseltmenin yolu, özdeğerini yükseltecek şekilde davranmaktır.
Örneğin, seni iki kere reddeden bir kızı her nextlediğinde, “özdeğerim beni 2 kere reddedene kendimi bedava peşkeş çekeceğim kadar az değil” diyorsun ve bu da senin özdeğerini arttırıyor. Taklit bile değil bu. Kendine yüksek bir değer biçip, piyasada düşük değere el değiştirmeyi reddediyorsun.
Bunun oldukça çalışır bir yöntem olmasının en önemli nedeni maalesef çok acıklı. Çoğunuz aslında piyasada düşük olmayan bir değere zaten sahipsiniz ama bizim mavi hap dediğimiz programlamanız yüzünden, kendinizi piyasada gerçekte olabileceğinizden çok daha düşük değere konumluyorsunuz. Bu nedenle başka hiçbir parametreyi değiştirmeseniz bile zihin yapınızın değişmesi, tek başına ödül değerinizi yükseltiyor.
Örneğin birçoğunuz gayet eli yüzü düzgün, birçok kadının hayatında isteyebileceği adamlarsınız ama mesela bir kadınla ilişkiye girdiğinizde ve bu ilişkide ilk soğuma olduğunda çok yüksek kaygıya kapılıp, ilişkinin kadını olarak kendinizi kısa vadeli rahatlatmaya ama erkek olarak ödül değerinizi düşürmeye programlısınız. Hiçbir şey yapmasanız 7/10 iseniz, sürekli olarak sadece kaygılı bağlanmanızın sizi ittiği davranışlar ile 4/10 oluyorsunuz.
Başka bir örnek vereyim. Birine kararında duygusal yatırım yapmayı becerdiğinde, özdeğerin artıyor. Senin değerin artıyor. Sen kendine yüksek bir değer biçiyorsun ve piyasaya bu değeri koyup bununla alan alır, almayanın peşinden koşmam diyorsun.
Şimdi zaten dediğim gibi durduğun yerde, kısa vadeli kaygılara dayanmak yerine onları yatıştırmak için saçmalamasan, kendi ayağına sıkmasan değerin az değil. Kendi ayağına sıkmayıp da ödül değerini azaltmadan piyasada durmaya inat etsen, seni gerçek değerinde alan sonradan çıkıyor ve pratik yeni değerin de belirlenmiş oluyor.
Senin hayatına değer değil drama katan, ilgi budalası, betasın lan öde mantıklı kadını için kan ağlayarak bıraktığında, özdeğerini yüksek tutuyorsun. Piyasada değersiz bir şekilde kullanılmaya izin vermiyorsun.
Seni terk eden kadının peşinde koşmak yerine, için kan ağlayarak da olsa kendini yeniden piyasaya koyduğunda, senin değerin artıyor. En azından terk edenin peşinde koşarak değerini azaltmıyorsun.
Yani piyasada değerli bir erkek olduğunuz ilkesine göre yaptığınız her hareket taklit değil, size bir yüksek bir değer biçen, veren ya da en azından içsel değerinizi aşağı çekmeyen somut bir artı değer. Sonradan olan da bu yeni ve yüksek değerinizle alıcınızın çıkması ve sizin zihninizde de yeni değerinizin tam oturması.
Bazı insanlar, insanın en etkili kendini değiştirme mekanizması olan taklidi aşağılıyorlar. Bunu ben ilişki sihirbazı zamanından beridir bilip öğretiyorum ama özellikle nöroplastisite notları ile aslında ne kadar bilimsel olduğunu da anladım.
Kadın erkek ilişkilerinde bizim mavi hap dediğimiz bir sürü davranışı içselleştirmiş oluyorsunuz yani bunlar için sinir sisteminizde otomatik devreler geliştiriyorsunuz. Bu otomatik davranışlar oldukça uyumlu ve bu nedenle güçlü. Hem egonuzu koruyor (reddedilmekten kaçıyorsunuz) hem de aslında size evrimsel avantaj bile sağlıyor. Ama karşılığında çok acı çekiyorsunuz. Zira evrimsel açıdan adaptif ama size zararlı bir otomatik algoritma koleksiyonu içinde sürekli değerinizi düşürerek davrandığınız için değeriniz düşüyor tabii ki.
Şimdi örneğin hoşlandığınız bir kadın sizin esprili bir mesajınıza dönmediğinde otomatik algoritmanız “kaygılan -> o mesaji geri alan uzun bir ikinci mesajı döşe -> kaygıdan kurtul” şeklinde. Bu algoritmanın amacı kısa vadede kaygıdan kurtulmanızı sağlamak ama uzun vadede daha kaygılı olmanıza neden oluyor ve değerinizi düşürüyor. Siz değerli bir erkeği taklit ettiğinizde, beyniniz tabii ki bilişsel enerji açısından ucuz ve kaygı yönetimi açısından uyumlu olan otomatik algoritmayı zorluyor ve tabii ki değerli erkek gibi davranmak size doğal olmayan, taklit bir şey gibi geliyor. Zira otomatik algoritması yok! Tamamen zorlama! Ama sizin doğal dediğiniz de yıllar önce, uzun aylar belki de yıllar boyu zorlaya zorlaya, tekrarlaya tekrarlaya otomatik hale getirdiğiniz davranışlar. Bu zorlamaları çok genç yaşlarda yaptığınız için ya da toplumda kabul gördüğü için hatırlamasanız da durum bu.
Siz yeni “zorlama” davranışı yeterince yaparsanız beyniniz “demek ki bundan sonra böyle tepki verilecek ve ben her seferinde karşı koyarak çok enerji harcıyorum” diye pes edip yeni otomatik devre kuruyor. Bu devrenin kurulması tekrar gerektirdiğinden ve beynin direnci nedeniyle zaman aldığından, bir süre (belki aylarca) “hissetmeden” “taklit ediyorsunuz”. Ama siz ısrar edince o devre kuruluyor ve o devre de daha üstün bir adaptasyona sahip olduğundan (uzun vadede kaygı azaltıcı, değer katıcı) sağlam ve kalıcı oluyor.
Özdeğer sonuçta bir duygu olsa da sadece size bağlı değil. Sosyal bir varlık olduğumuz için çevrenizin geribildirimlerine de bağlı. Ama zaten yukarıdaki örneklerdeki gibi davrandığınızda çevreniz de size pozitif geri bildirim yapıyor. Yani 2 kere reddedildiğinizde nextlediniz mi, daha önceki gibi yedek lastik olup bir kızın küçümseyen bakışları altında beklemediğiniz gibi, o kızın size geri dönüşünde daha saygılı olduğunu görüyorsunuz. Geri dönmese bile en azından değer kaybınız olmuyor.
Özdeğeri desteklemek için somut şeyler de gerekli. Yani tembel, koltuk patatesi, vs. bir adam olmanız durumunda özdeğerli “taklidi” çok zor. Ama sadece çalışkan, fit, vs. olmak da yetmiyor. Otomatik algoritmaları yıkıp yenisini yapmanız için “taklit” lazım.
Siz taklit ederek sıfırdan dil öğrendiniz, yürümeyi öğrendiniz, yetişkin biri olarak kendi başına yaşamayı öğrendiniz. Taklidi küçümsemeyin.
Özdeğerinizi arttıracak diğer yöntemler
Erkekler için uzun süreli ilişkiler rehberinde ilişkiler konusunda hiçbir metinde olmayan bir bölüm yazdım: kararlılık (assertiveness). Onu aslında kendi başına bir eğitim haline getirmem lazım zira özdeğerinizi ve özgüveninizi arttıracak en etkili yöntemlerden birisi de kararlı olmak.
Kararlı olmak bu bağlamda pasif ya da pasif agresif bir insanın, omurga kazanmak için saldırgan (agresif) olmak yerine karşısındakinin istek ve ihtiyaçlarını da gözeterek, kendi istek ve ihtiyaçlarını öne çıkarmasıdır. Karalılık temel olarak hayır diyebilme becerisi, talepte bulunma becerisi, olumlu ya da olumsuz düşüncelerini ifade edebilme becerisi, konuşmaları başlatabilme ve sürdürebilme becerisi gerektirir.
Birçok erkek, pasif veya pasif agresif davranarak kendi değerini düşürüyor zira (davranışlarıyla, lafla değil) değer talep etmek yerine değersizleştirilmeye boyun eğiyor.
Birçok erkek bunu zayıflıktan ve korkaklıktan yapıyor ama birçoğu, belki de çoğu, aslında kararlılık ile saldırganlık arasındaki farkı bilmiyorlar ve kararlı olmayı saldırgan olmakla karıştırdıklarından pasif ya da pasif agresif davranıyorlar. Çoğu erkek “efendi / iyi çocuk” olarak yetiştirildiği için, saldırgan olmaktan aşırı korkuyor ve saldırgan olmayayım diye özel çaba harcarken kararsız ve pasif oluyorlar (çoğu efendi erkeğin kararlı erkek ile saldırgan erkek arasındaki farkı göremeyip kararlı erkeklere kötü çocuk demeleri de bundan).
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Bu kararlılık için ve fark etmeden de olsa kendini topuğunuza sıktığınızı fark etmek için when i say no i feel guilty kitabına bakabilirsiniz.
Çok doğru. Sonuçta dahi bir müzisyen bile bir enstrümanı öğrenirken önce var olan bir eseri mi taklit eder yoksa direkt kendi parçasını yaratarak mı başlar
Taklit bence de çok güzel bir mekanizma, peki kimi taklit edeceğiz. Çevremizde böyle insanlar yoksa ne yapmalıyız Mahmut Abi.
Burada yazanları taklit edin mesela.
Taklidin basit bir örneği belki ama numarasını ilk defa aldığım birçok kızla ilk defa mesajlaşırken çok kez Mahmut Abi’nin Tinder’da yaptığı mesajlaşmayı taklit ettim. Çoğu zaman da bu şekilde keyifli bir mesajlaşma üretebildim. Tabi direkt aynısını yazmıyordum ama bu mesajlardan yola çıkarak yazınca güzel şeyler çıkıyor. Sıfırdan üretmeye göre daha kolay. (https://erkekadam.org/2018/10/18/tinder-mesajlasma-taktikleri-kizin-numarasini-vermesi/)
Abi sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım, bu kırmızı hapı tersten alan arkadaşlara kısaca “redfitilci” desek? 🙂
Örneğin tek kelime ile cevap veren ya da ilgisi düşen bir kadına bir şey demeden görüldü yapıp cevap atmıyorum, bunu taktik olarak değil benimle düzgün iletişim kurmayan biriyle zaman kaybetmemek adına yapıyorum.. Bu pasif agresif bir tutum mu? Yoksa cümle kur ya da neyse sonra görüşürüz demek mi lazım
Arkadaşlar buradaki yazı videonun bir kısmı, videoda 11:24’ten sonra da çok güzel bilgiler yer alıyor, dinlemenizi tavsiye ederim. Mahmut Abi gerçekten çok güzel olmuş, özellikle videonun son bölümünde gelen soruları cevapladığın kısımdan çıkardığım şu şeyleri çerçeveletip duvarıma asma isteğim olsa yeridir, öyle diyim:) “Kızla konuşurken kafanızdan ‘bu kızı da değerlendiriyorum’ şeklinde bir zihniyet geçerse öz değerli davranırsınız. … bir kızla tanıştığınız zaman ‘aman prensesi incitmiyim, aman prensesi korkutmiyim, yanlış bir şey söylemiyim’ moduna geçerseniz tabii ki öz değersiz davranırsınız… şunu düşüneceksiniz; siz bir kıza yürüdüğünüzde o kıza bir şans veriyorsunuz….” Abi burada aslında “piç” – “umursamaz” erkeğin sırrını vermişsin. Ayrıca… Read more »
Kararlılık kısmına değinmeyi planlıyorum.
Terk eden kızın peşinde koşarak değerimizi düşürdüysek bu değeri yükseltmek için daha fazla koşmayı kesip hayatımıza odaklanmak dışında yapılabilecek bir şey var mı zira terk edilmek özgüveni ciddi düşürüyor.
Kızın gözündeki değerini yani seni terk edenin onayını odağına aldığın sürece değerin ne yaparsan yap yükselmez.
Bu kızı geride bırakıp, hayatına odaklanmayı becerdin mi kendiliğinden yükselir başka bir şey yapmana gerek yok. Sen odaklanmayacağım diyorsun (kızın gözündeki değerine yani kızı onayına, başını okşamasına odaklanacağım diyorsun).
Mahmut abi bu konuyla alakalı diye sormak istedim.
Beta ve yalaka erkeklerin çoğalması sonucu instagram da artan kadın solipsizmi nedenini anlamadığım şekilde moralimi bozuyor. Instagram fazla kullanan birisi değilim ama orada kadınları gördüğümde ilişki konusunda hiçbir şansım yokmuş gibi hissediyorum. Instagram gibi bir platform içinde çok uygun değilim. Yaş 18 boy 1.60 (baya kısa farkındayım) tipte ortalama altı. Bu durum moralimi bozuyor sosyal medya da herkes cinsel içerikli şeyler paylaşırken “ben hariç herkes yiyişiyor” düşüncesi oluyor. Zaten sosyal medya boy konusunda baya dalga geçen kadınlarla dolu. Bu durumu nasıl önleyebilirim? Daha doğrusu kadınlar gerçekten Instagramda kendilerini gösterdikleri kadar özgüvenlilet mi ?
Beta ve yalaka erkeklerin çoğalması sonucu instagram da artan kadın solipsizmi nedenini anlamadığım şekilde moralimi bozuyor. Sosyal medya budalası, gerçeklikten kopuk bir kartanesi olduğun için. Muhtemelen sen farkında olmasan da o sosyal medyadaki kızlara ağzının suyu akan abazanlardan birisin ve bu kızların şımarması canını sıkıyor. Sosyal medya özellikle genç erkekleri zavallı birer maymuna çevirdi. Çıkın o mecradan, gerçeklikle alakanız kalmadı. Sosyal medyada beta yalaka erkeklerin kıçlarını kaldırdığı kadın oranı %1 falan. Siz abazanlığınızdan o kadınlar hariç kadın göremediğinizden kuduruyorsunuz. Instagram fazla kullanan birisi değilim Kullansan nasıl olacaktı acep? Hadi değilsin, nereden biliyorsun? Solipsizm kelimesini kullandığına göre, kırmızı hapın erkek ezik… Read more »
Şimdi bu soruyu ben sordum arkadaşlar. Aslında temel nedeni farklı idi ama Mahmut abi nokta atmış gene. Benim bir arkadaşım var ailesi olmasına rağmen küçüklükten beri çok düşünen yalnız problemlerini halleden adam. Ailesinin durumu iyi olmasına rağmen yıllarca boş gezdi iş anlamında satranç sampiyonu oldu çok kitpa okurdu dövüş sporuyla ilgilendi çok sakin yeri geldiğinde kızlarla veya bir ortamda çok eğlenceli hayatımda gördüğüm en dogal alfa idi. 23 yaşında olmasına rağmen bir yıl içinde byanlarla alakalı bir işte adam o kadar disiplinli calisti ki bir yil içerisinde 30 yillik adamlari gecti ve sürekli ben yaparım calisirsan istersen olur diyen bir… Read more »
Mahmut abi, 3 yıldır kırmızı hap serüvenimde doğru veya yanlış hareketlerim oldu. Hayatımın merkezine kendimi aldığımdan beridir tabak çevirme konusundaki fikrim değişti. Örneğin eskiden sosyal kelebek olucam diye (özellikle üni ilk yıllarında) okul kulüplerinde aktif, iki haftada bir partide takılan, tabak çevirmeye odaklı bir insandım. Hatta 7 günde 7 tabak yaptığımı bile hatırlıyorum. Fakat şuan daha çok akademik kariyerim üzerine düşünmeye başladım (şuan üni 3. sınıfa geçicem). Tabak çevirmeyi daha çok sayı olarak değil, mide ağrısı olmayan kızlarla flört dönemi olarak görüyorum. Örneğin bu sene kick boks + yüzme yapıyorum, ödevlerim/derslerimle uğraşıyorum ve aynı zamanda arkadaşlarımla bir şeyler planlamaya özen… Read more »
Aşırı tabak çevirmekten aşırı asosyalliğe savruluyorsan yanlış yoldasın yani dediklerinde sorun yok ama bu dediklerin içine kapanma bahanesi ise sıkıntı.
İçine kapanma bahanesi olarak görmüyorum ama nedense bazen o sosyal ortamları özlüyorum. Okulda derse giderken belki 10-15 insanla ayak üstü muhabbete giriyorum. Aslında sosyal bir insanım diyebilirim ama gece hayatını neredeyse 0 a indirdim desem daha mantıklı olur.
Ayak üstü muhabbetin sosyal hayat ile çok büyük bir alakası yok. Sosyal olmak için gece hayatın olması gerekmiyor.
Mahmut abi merhaba. Yaşadığım ve çözmek istediğim bir durumu paylaşmak istiyorum.
Bazen psikolojik olarak ağır duygu durumları yaşıyorum olumsuz bir takım duygular .. bazen sebepsiz iç sıkıntısı vs de cabası
Böyle anlarda ilişki konusunda kendimi çok yetersiz görüyorum ilişki ve evliliğe karşı soğuk olma ve layık görmeme gibi durumlar yaşıyorum
Olumlu duygu içinde iken de bunun tam tersini yaşıyorum
Bu durumda ne yapmak gerek nasıl bir zihin yapısı olmalı ?
Psikolojik olarak ağır duygu durumları benim değil alanında uzman birinin alanı.
Yalnız “sebepsiz” iç sıkıntısı iyidir, eğer pornoya falan boğmayıp içinden geçersen insanı kamçılar, yaratıcılığa zorlar. Günümüzde özellikle genç insanlar iç sıkıntısını hiç yaşamadıklarından (porno, oyun, sosyal medya gibi uyuşturuculara boğuyorlar) sanırım geldi mi çok ağır of dayanamıyorum sanıyorlar. Belki sen de öylesin.
Kendini layık görmüyorsan hüsrana uğra ve kendini layık yap. Layık olmayıp da layık sanarak oturmaktan iyidir.
Cevap için teşekkür ederim güzel açıklamış siniz. Yani yakıt olarak kullanmak gerek. Peki hüsranı biraz daha açar mısınız abi ?
Bkz. Hüsranı değişim için fırsat olarak kullanmak
Okudum Çok istifadeli idi teşekkür ederim. Yani bu tarz değişimler için hüsrana uğramak gerek gibi de anladım ben. Doğru mudur?
Yani bir acı mı yaşamak gerek
Hüsrana uğrayıp acı yaşamazsan nasıl değişeceksin, kıçını kaldırıp neden değişeceksin?
Teşekkür ederim. Peki şuan hüsran yaşamıyorum yani durduk yere hüsran yaşamak mantıklı gelmiyor ama eskiden yaşadığım şeyleri düşünsem olur mu?
Git hayata atıl, hüsran yaşarsın.
Hayata atılıyorum evet aksilikler yaşıyorum zaten.
İnsanların beni takması mesela bunu düşünüp sporda kendimi daha hırslı ağırlığa veriyorum. Bunla beraber eskiden yaşadığım akran zorbalıklarını da düşünüp aynı durumu yaşıyorum. Bunu sormak istedim 🙂
Şu sıralar zaten çok fazla umursanmama gibi olumsuz şeyler yaşıyorum yani hüsran gibi geliyor bir de geçmişte yaşadığım akran zorbalıklarını vs düşünüp kendimi sporda ağırlığa daha hırslı vermiyorum. Geçmişten gelen şeylerden de yakıt alabilir miyim?
Mağarana kaçmaya kararlıysan yapacak bir şey yok. Belki alırsın bir dene.
Daha hırslı ağırlıklara veriyorum diyecektim yanlış yazmışım 🥲
sevglimizi eşimizi sesini duymak için aramak konusmak vb. seyler özdeğeri düşürür mü? beta hareketleri mi?
Ne alakası var?
abi uygun yazı bu mudur bilemedim ama kırmızı hap ile 1 yıldır tanışığım çoğu şeyi kavradım uyguluyorum 17 yasındayım 1.5 yıllık ilişkim var ilk kez cinsel birliktelik yaşadık acemiceydi asıl konu aramız arada kötü oluyor bunu aşırı büyük bir dert olarak görmüyorum ama bir sorunum var muhtaçlık hissi yatıyor olabilir bunun altında sevgilimle bir sebepten ayrılırsak onun başkalarının altında olacağı yani başkalarıyla cinsel birliktelik yaşayacağı fikri bana kötü hissettiriyor bunu düşünmemeye ve ayrılsak bile bu hissin zamanla geçeceğine odaklanıyorum ama bilemiyorum umarım cevaplarsın sağ ol.
Reşit olmayan erkeklere kadın erkek ilişkisi tavsiyesi vermiyorum. Gelecek sene gel.
Abi hesabimdan saçma salak ark yorum atmış kusura bakma yok 17 yim yok söyle böyle diye iyi geceler dilerim
Kim atmış?
Mahmut abi bu aralar çok fazla reddediliyorum. Özellikle instagramda kendi üniversitedeki kızlara storyden açılış yapınca (sende tenisçi vibe ı var sanki gibi) ya görüldü yiyorum ya da birkaç kez konuştuğum kızlara iki kere date teklif ediyorum (iki tane kıza iki kere teklif edip bahane sunulunca nextledim). Nextleme olarak hesabın post ve story güncellemelerini susturmayı ve kısıtlama moduna almayı tercih ediyorum. Genelde başka üniversitelerden yazanlar vs oluyor ben de onlarla ilişki yaşıyorum genelde. (Kendi ünimden yaklaşık 1 kız ile uzun ilişki ve 5 kızla da kısa ilişkiler yaptım) Case: Bugün başka üniversiteden beni ekleyip storyleri beğenen bir kızla ikinci date e… Read more »
Instagram gibi ipini koparanın yürüdüğü ortamlarda çok fazla reddedilmediğin zaman anormal zaten, çok fazla reddedildiğin zaman değil.
Nerelerde yanlış yaptığımı bilmiyorum açıkçası… Muhtemelen sevgilisi olan ya da yeni ayrılmış bir kızla yattın. Belki de kız ard arda hedonist tek gecelik serisinde. Her haltı üstünüze alınmayın.
Bu hüsranı vizelerimde yakıt olarak kullanıcam sanırım. Kıyamam, ilişki pıtırcığı. Bir yattınız diye ilişki olacak hayallerin yıkılmış. Kızla yatmışsın, olmuş bitmiş, ne hüsranı? Genç kızlık hayallerin kaldırmıyorsa bence ilk geceden yatma, 3-5 buluşma yap ki seni kullanmadığını anlayasın 😀 Hüsran diyor ya.