Gaslighting, Türkçe’de henüz karşılığı olmayan yeni (2015’ten beridir) popüler olmuş bir kavram. İkili ilişkilerde tarafın diğerine psikolojik şiddet uyguladığı bir manipülasyon çeşidi. Burada zorba olan taraf, kurbanının kendi gerçekliğini ve akıl sağlığını sorgulamasını sağlayacak şekilde ona manipülasyon uyguluyor. Bunun sonucunda da kurban duygusal olarak zayıf bir kişilik ise, kendi gerçekliğinde değil de karşısındakinin gerçekliğinde yaşamaya başlıyor.
Peki gaslight (gaz lambası) ne alaka? Terim 1944 tarihli, Gaslight adlı filmden geliyor. Filmin kendisi 1940 tarihli aynı adlı İngiliz filminin yeniden çevirimi ama kavramı dile kazandıran film 1944 versiyonu.
Film kocası tarafından yavaş yavaş manipüle edilerek deli olduğuna inandırılmaya başlayan bir kadının hikayesi. Kocanın derdi, karısının deli raporu alması ve böylece onun vasisi olarak sahip olduğu değerli varlıklara el koymak. Hikayede koca, gaz lambasının ışığını azar azar kısıyor ve karısı bunu fark ettiğinde ona “lamba ışığının değişmediğini” söyleyerek çıkışıyor. Zamanla kadın, lambanın ışığının kısılmadığını, kendisinde bir sorun olduğunu düşünüyor. Filmde Ingrad Bergman’ın canlandırdığı kadının, geçmişte büyük bir travma yaşamış olduğunu ve bu nedenle zaten belli psikolojik zayıflıkları olduğunu da ekleyelim. Filmin adı buradan geliyor ki bu ad sonrasında bugün ele alacağımız manipülasyona da isim veriyor.
Bu kavram o zamandan beridir var ama 2015 yılından itibaren daha yaygın kullanılmaya başlanmış. Nedeni de sanırım gaslighting manipülasyonlarının artması. Peki gaslighting neden artıyor? Artıyor zira artabiliyor. Artık sosyal medya ve online uygulamalar sayesinde çevremizle hiç alakası olmayan kişilerle tanışıp sevgili oluyoruz. Sosyal medya insanları gerçek hayatta daha fazla izole ediyor. İzolasyon, duygusal çöl yaratıyor ve bunu dolduran insanlara bağımlı hale gelebiliyoruz. Bütün bunkar da insanları, yakın sosyal çevre kontrolünden uzakta manipüle edilmeye açık hale getiriyor.
Gaslighting, genellikle romantik ilişkiler bağlamında kullanılan bir kelime ama aile, iş ve arkadaş çevresinde de örneklerini görmek mümkün. Bu, toksik insanların, karşılarındaki insan üzerinde güç elde etmek üzere, onları manipüle ettikleri, sinsi ve oldukça kötü niyetli bir manipülasyon şekli.
Gaslighting, kişinin kendi gerçekliğini sorgulaması için yapılan ve amacının da kişinin kendi gerçekliğinden vazgeçerek, karşısındakinin etkisi altına girmesi olan bir manipülasyon.
Yalan
Gaslighting yapan insanlar, iflah olmaz, hastalık derecesinde yalancı insanlardır. Bu insanların yalanını kanıtıyla yakalasanız bile, yalan söylediklerini inkar ederler. Zaten normal biri ile gaslighting yapan biri arasındaki farkı böyle anlayabilirsiniz. Normal bir insan, yalanı ortaya çıktığında utanır, özür diler ya da belki sinirlenir ama yalanını inkar etmez. Hasta ruhlu manipülatör ise yalan söylediğini israrla inkar eder. “Sen bunu uyduruyorsun, öyle bir şey yok” derler.
İtibarsızlaştırma
Gaslight yöntemlerinden biri de, zorbanın sizinle ilgili gizlice dedikodu yayması. Kişi, diğerlerine sizin için endişelendiğini söyleyerek alttan alta sizin ruh sağlığınızın yerinde olmadığı fikrini yayar. Maalesef bu insanlar bazen çok zeki olabilirler ve bu şekilde herkesi sizin aleyhinize çevirebilirler.
Bunun tam tersine, zorba kişi sizin için endişelendiği, sizin yanınızda olduğu maskesi ile, diğerlerinin sizin hakkınızda kötü şeyler düşündüğünü veya söylediğini iddia eder ve sizi diğer insanlara düşman eder.
Dikkat Dağıtma
Gaslight huyu olan kişiye bir şey sorduğunuzda ya da yaptıkları bir şey konusunda ona hesap sorduğunuzda, size karşı soru veya hesap sorarak konuyu değiştirmeye çalıştırır. Bu, ilişkilerde insanların ara sıra yaptığı bir şeydir ama gaslight şeklinde, kurban zamanla olan şeyler konusunda ağzını açamamaya başlar zira suçlunun kendisi olduğunu düşünmeye başlar.
Düşüncelerinizi ve hislerinizi hor görme
Gaslight manipülatörü, sizin düşünce ve duygularınızı küçümseyerek sizin üzerinizde güç elde etmeye çalışır. “Çok alıngansın”, “aşırı tepki gösteriyorsun”, “sesini yükseltme” (sesinizi yükselttiğiniz yoktur) gibi sözleri çok kullanır. Sizin düşüncelerinizi ve duygularınızı hor görür, bunları dile getirdiğinizde sizi dinlemez veya sizi değişik şeylerle suçlar. Burada amaç, sizin kendi duygu ve düşüncelerinizden şüphe etmenizdir.
Suçu size atma
Bir kişiyle her tartışmanızda, suçlu olmadığınıza emin olmanıza rağmen sonunda suç siz mi oluyorsunuz? Onun yaptığı şeylerin sizi nasıl etkilediğini her tartıştığınızda bile sonunda bu davranışlara sebep siz mi oluyorsunuz? Zaman içinde, eğer bir şekilde doğru davranırsanız, karşınızdakinin size daha iyi davranacağına, o ne olduğu belli olmayan davranış şekillerini bulduğunuzda, ilişkinizin sorunsuz devam edeceğine inanmaya mı başladınız? Ya da artık o ne yaparsa yapsın asıl sorunun kendinizde olduğunu düşünmeye mi başladınız? Tebrikler. Muhtemelen gaslighting manipülatörü bir arıza ile berabersiniz.
Örneğin manipülatör, sürekli olarak kurbanı ile ince ince dalga geçebilir ama bunu sürekli inkar eder. Kişiyi “alıngan” olmakla suçlar. Kurbanı bu suçlamalar karşısında sinerse, zaman içerisinde dalga geçmeler azar azar artarak hakarete dönüşür. Öyle bir zaman gelir ki, kurban ağır hakaret görse bile kötü hissetmesinin kendi suçu olduğunu sanmaya başlar.
İnkar
Manipülatörler, herhangi bir hatalarını kabul etmemekle meşhurdurlar. Kendi kötü tercihlerinin sorumluluğunu almak istemezler. Doğru kurbanı bulduklarında, o kurbana istediklerini yapmaya ama bunları tamamen inkar etmeye başlarlar ve zamanla kurban kendisini önemsiz hissetmeye başlarlar. Bu tür bir manipülasyona izin veren kurban, sonradan terk ederek ya da edilerek manipülatörden kurtulsa bile, uzun süre boyunca iyileşemez.
Tarihi yeniden yazmak
Manipülatör kişi, geçmişte olan olayları sürekli olarak kendi lehine olacak şekilde değiştirir. Dediği şeyleri ya da sizin dediklerinizi değiştirir ve siz bu konuda kendisine karşı çıktığınızda sizi yalan söylemekle, hatırlamamakla ve hatta bunamakla suçlar.
Gaslighting yapıldığını nasıl anlarsınız?
Gaslighting yapan biriyle beraberseniz, bunu hızlıca tespit edip, kişiyi hayatınızdan çıkarmanız önemli. Zira bir kere gaslighting sarmalına girerseniz, ne olduğunu anlamadan dipsiz bir kuyuya yuvarlanabilirsiniz. Karşınızdaki kişi size gaslighting uygular zira sizi kullanmak ister. Narsizm gibi aşağılık kompleksi ile kendi gerçek kişiliğini saklamaya çalışanlar, sosyopatlar, sınırda kişilik bozukluğu gibi aşırı terk edilme korkusu olan insanlar, ilişkilerinde karşılarındaki kişiyi güçsüzleştirmeye çalışarak ilişki yürütme stratejisi güderler. Bu insanların amacı, sizi ona bağımlı hale getirmek ve böylece onun ne olduğunu anlasanız bile onu terk edemeyecek olmanızdır. Ama tabii kendisi isterse sizi terk edebilir.
Gaslighting en iyi sizdeki belirtileri ile anlaşılır:
Sürekli özür dilemek zorunda kalıyor musunuz?
İlişkide olduğunuz kişi size bariz kötü davranıyor ama siz bunun yapmanız gereken ama ne olduğunu bilmediğiniz mucize davranışlarla düzeleceğine mi inanıyorsunuz? Devamlı yeterince iyi bir insan, iyi bir sevgili, iyi bir arkadaş olup olmadığınızı sorguluyor musunuz? Ne yaparsanız yapın yeterince iyi olmadığını, hatta hep kötü yapıyor olduğunuz hissine kapılıyor musunuz?
Yalnızlaşmaya mı başladınız? İlişkinizle beraber ailenizden, arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden koptunuz mu? Ve bunu karşınızdaki kişinin özellikle yaptığını hissediyor musunuz?
Her tartışmada suçlu siz misiniz? Artık tartışma çıkmasın, suçlu çıkmayın diye, size ne yapılırsa yapılsın ağzınızı açamıyor musunuz? Durumu kurtarmak, anlık huzur bulmak için yalan söylediğiniz oluyor mu? Hır çıkmasın diye sustuğunuz, doğruluğunuzu savunacak, savaşacak gücü bile bulamadığınız oluyor mu?
İlişkiden önce normal biri olduğunuz konusunda bir şüpheniz yok iken, bu ilişki ile kendini sorgulayan, bunalımlı, kafası karma karışık, geleceğe umutla bakamayan, olduğu şey konusunda hayal kırıklığına uğramış biri mi oldunuz?
İlişkiden önce böyle değilken, ilişki sürecince kararlar alamayan, içe kapanık biri mi oldunuz?
Bazı gaslighting örnekleri:
Sevgiliniz defalarca belli bir olaydan veya söylemden kırıldığınızı anlatmanıza rağmen sizi üzüp kırdıktan sonra “çok abartıyorsun, fazla dramatiksin” diyor.
Partneriniz size hakaret ettikten sonra “hep sen beni sinirlendirip bu hale getiriyorsun” diyor.
Suçlanacak çok şeyi olmasına rağmen “hep beni suçluyorsun, sanki sen suçsuzsun” diyor.
Sizi üzüp, ağlatıp, kırıp “sen histeriksin, başkaları görse bu halini bana acırdı, senin deli olduğunu düşünürdü” diyor.
Sizin için çok önemli olmasına rağmen bir konu için “bir daha bu saçmalığı dinlemeyeceğim” diyip, sizi söyledikleriniz veya inandıklarınızın saçmalık olduğuna inandırmaya çalışıyor.
Emin olduğunuz bir hatıra konusunda “hayır sen yanlış hatırlıyorsun” diyor.
“Hep negatifsin”, “çok kötümsersin”, “daha önce de kız/erkek arkadaşlarım oldu, hiç biri senin gibi değil” diyerek inanç, his ve fikirleriniz konusunda sizi şüpheye düşürmeye çalışıyor.
Sürekli dalga geçip, daha sonrasında çok alıngan olmakla suçluyor. Bu hareket sürekli tekrarlandıkça aşağılanmayı kabullenmeye, kötü hissettiğinizde “sadece espri yapıyor, ciddiye almamam gerek” demeye başlıyorsunuz.
Gaslighting ile nasıl başa çıkılır?
Bu tür manipülatörler, herkesi ağlarına alamazlar. Böyle bir manipülasyonun uygulanabilmesi için, kurbanın buna açık olması lazımdır. Yine de kendinizi suçlamadan önce, bu manipülatörü hayatınızdan atmanız lazım.
Eğer uzun süredir bu tür manipülasyona uğradıysanız, bu sizin için çok zor. Zira manipülasyon zaten sizi ona bağımlı yapmak için yapılıyor ve uzun süre buna maruz kalırsanız, ona bağımlı olduğunuzu sanıyorsunuz.
Ama ona bağımlı hale gelmeye başladıysanız ve bunun gaslighting sonucu olduğundan şüpheleniyorsanız, bu insanı hemen terk etmeniz lazım. Aslına bakarsanız, bir ilişkide, ilişki öncesine göre daha zayıf bir insan haline geldiyseniz, o ilişkiyi terk etmeniz lazım.
Ama burada sorun yaratan bir şey daha var muhtemelen: Aşk bombardımanı.
Bu tür ruh hastaları, kurbanlarını ellerinde tutmak için ilişkinin başında sevgililerini aşk bombardımanına tutarlar. Hiç böyle sevilmemişsinizdir. Seks inanılmazdır. Daha önce ilişkileriniz olsa bile böylesi hiç olmamıştır. Aylar süren bir cennette yaşarsınız. Sonra … BAM! O cennet cehenneme döner ama suçlusu sizsinizdir ve ilişkiden de kopamazsınız zira içinizde hep bir o cennete geri dönme ümidi vardır. O cennetten cehenneme dönmenizin suçlusunun siz olduğunuz fikri gibi, o cennete dönebilecek olma ümidi de sizin kafanıza, manipülatör tarafından yerleştirilmiştir maalesef. Ve yine maalesef, tüm o aşk bombardımanı, manipülatör tarafından sizi ona bağımlı hale getirmek için yapılmış bir dizi manipülasyondur.
Size tavsiyem, tarafsız üçüncü tarafların fikrini almanız. Ailenizden, arkadaşlarınızdan uzaklaştıysanız, ya da bunu onlarla paylaşmaya utanıyorsanız, psikoloğa gidin, bizim gibi danışmanlık veren yerlere başvurun ya da bunlara paranız yoksa burada ya da başka forumlarda yazın ve tavsiye isteyin.
Yazıyı şu ağır gaslighting vakası ile bitirelim ve kişinin derdini bir forumda paylaşması ile nasıl da kurtulduğuna bakalım. Buradaki hikaye ağır ruh hastası sevgili içeriyor. Gaslighting her zaman bu kadar ağır olmayabilir ama nerelere gidebildiğini görmek açısından bu hikayeyi paylaşalım:
“3 hafta önce erkek arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladık. Bu süreç içerisinde daha önce hiç olmayan bir problem baş göstermeye başladı. Olayı kafamdan kurguluyor olabilirim, ancak o bize taşındığından beri evdeki eşyalar sürekli kaybolup bir gün sonra yeniden ortaya çıkıyorlar. Bahsettiğim durum anahtarı kaybedip başka bir yerde bulmak gibi bir şey değil. Özellikle olmaları gereken yerlerde aradığım ve bulamadığım eşyaları, bir gün sonra tam olarak o baktığım yerlerde buluyorum.
Örneğin her sabah işe giderken yanımda bir tane çikolata götürürüm. Bu çikolata paketlerini hep aynı yere koyuyorum. Bir sabah uyandığımda çikolata paketlerinin yerinde yeller estiğini gördüm. Sevgilime sorduğumda bilmediğini söyledi. Akşam eve döndüğümde manzarayı tahmin edin! Evet, çikolatalar tekrar olması gereken yerlerine dönmüştü. Sevgilim bu konuda “belki sabah görmemişsindir” dedi. Dikkatinizi çekerim, burada bahsettiğimiz şey toplamda tam 12 paket çikolata, nasıl görmemiş olabilirim ki?”
Başlarda ilginç bir espri anlayışı olduğunu düşünmüş ve bunu yüzüne söylemiştim. Ancak ne demek istediğimi anlamadığını söyledi ve oldukça sert şekilde tepki verdi. Durum böyle olunca ben de geri adım atmak zorunda kaldım. Sanırım böyle saçma bir işe kalkışma ihtimali, tüm bunların benim yanılgılarım sonucunda meydana geldiği fikrinden daha olası geldi. Fakat zamanla iyice sinirlerim bozulmaya başlamıştı. İş için gerekli olan bir evrağı koyduğum yerde bulamamak, ve sonra tam o yerde ortaya çıkması çok keyfimi kaçırıyordu. Ne yapacağımı bilmiyorum, durumla ilgili hiçbir fikrim yok. Delirmediğime eminim, ancak mantıklı bir açıklama da bulamıyorum. Sevgilime ne zaman konuyu açsam gerginlik yaratmaya çalıştığımı söylüyor. Lütfen bana yardım edin…”
Kişi durumu internette paylaşıyor ve olay ortaya çıkıyor:
“Yardımlarınız için hepinize teşekkürler. Son gelişmeleri özet geçiyorum. Böyle bir manipülasyon yönteminin varlığından haberdar edilince hemen gizli kamera siparişi verdim. Kameralar gelene kadar başımızdan bir olay daha geçti. Bir kitap aldığımı ve ertesi gün babama vereceğimi söyledim, masanın üzerine bıraktım. Ertesi sabah tam da beklediğim gibi kitap ortadan yok olmuştu. Hiçbir tepki vermedim, bunun üzerine sevgilim garip davranışlar sergiledi. Kitabı hatırlatmaya çalıştı, ancak sürekli “ne kitabı” diye sordum ve siniri bozuldu. Akşam eve geldiğimdeyse kitap tekrar yerli yerindeydi, ama yine hiç tepki vermedim. En sonunda kendisi “aa bak, kitap buradaymış işte” dedi. “O kitaptan mı bahsediyordun ya, tamamdır teşekkürler” diyerek geçiştirdim. Gecenin kalanında oldukça gergin davrandı.
Kameralar geldikten sonra gerçek tamamen ortaya çıktı, Gerçekten de eşyaların yerini değiştirenin o olduğunu gördüm. Daha sonrasında evime arkadaşımın geleceğini ve bir süre kalacağını, bu yüzden ayrılması gerektiğini söyledim. Gittikten bir iki gün sonra da telefonda ayrılık konuşması yaparak ayrıldım. Biliyorum, bu olabilecek en iyi son değil. onunla yüzleşebilirdim de. Yine de bundan kaçındım ve olabilecek en sorunsuz ve hızlı şekilde kurtulmaya çalıştım. Hala neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum, ama benim hikayem de böyle.”
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
İlk ilişkimdi oneitistim ve bu siteyi bilmiyordum bile hem mavi haplıydım hem disney masallarında yaşıyordum üstüne bir de tam da burada anlatılan şeylere maruz kalıyordum, hele ki o aşk bombardımanı.. cidden benim için çok zor zamanlardı. Ayrılalı neredeyse 6 ay oldu hala aklıma gelip gidiyor ama her geldiğinde yaşadığım o cennet bildiğim cehennemi hatırlatıyorum kendime. Ayrılık sonrası bu siteyi keşfetmeseydim sanırım ağır durumda olurdum. Bazen balkonda sigara içerken içimden Mahmut abiye teşekkür ediyorum, o çukurdan çıkmama yol gösterdiği için.
ben de
Zeki bir hatunmuş.Birçok kadının aksine rasyonel düşünüp iyi çözümler bulup adamdan hızlıca kurtulmuş.Manipülasyona başvuranlar ruh hastaları oluyor genelde.Bir insan veya birkaç insan tamamen ona bağlı olsun istiyor.Tekmeyi basmak en doğrusu
2 buçuk yıllık uzun bir ilişkim oldu. Onunla tanıştım ve beni sevgi bombardımanına tutmuştu. Kendimi hiç bu kadar sevilmiş hissetmemiştim. Ona bağımlı oldum ve bağımlı oldukça bana küçümser şekilde davranmaya başladı. Haftada bir değişen ruh halleri beni aşırı yıprattı. Birgün aşırı seviyordu, yere göğe sığdıramıyordu. Diğer gün sanki aşağılık lanet bir adammışım gibi, düşmanıymışım gibi davranıyordu. Ben buna bi anlam veremiyordum. Kafamda bir mantığa oturtamıyordum. Acaba suç bende mi diye düşünüyordum. Tartışma yaşarken sürekli kendi suçunu inkâr ediyordu. Duygu ve düşüncelerimi önemsemiyordu. Tek önemsediği kendi düşünceleri ve hisleriydi. Kötü hissetmemden bile ben sorumluymuşum gibi hissettiriyordu. Öylesine ağır bir manipülasyona uğruyordum… Read more »
BPD gibi duruyor.
Bence de borderline,Dr.Redpill çok uzun yaşamış bu olayları,onu da bir oku istersen.Mahmut Abi ile beraber programları var
Bende öyle(bpd) düşünüyorum. Size çok teşekkür ederim. İlk burayı bulduğumda hâlâ ilişkinin içindeydim. Makaleleri listede en alttan başlayarak okumaya başladım. Okudukça kendi yaşam ve ilişki tecrübelerimi analiz etmeye başladım. Analiz ettikçe peşpeşe şoklar yaşadım. Bu şoklar beni büyük ölçüde kendime getirdi doğrusu. Dr. Redpilli Youtube’dan biliyordum. Fakat mahmut abi ile bir çalışması olduğunu bilmiyordum. İnceleyeceğim teşekkürler.
Okurken bir ara kullanıcı adınıza baktım “ben böyle bir yorum mu yazmıştım?” diye. Tamamen aynı şekilde bir ilişkinin içerisindeydim. Sonradan okuduklarımdan anladım ki (Mahmut Abi’nin de tespit ettiği gibi) kızda BPD varmış. Böyle bir şey yaşamak ve atlatmak ağır olsa da kafa yapımın cidden değişmesine vesile oldu. Bu yüzden biraz da bir fırsat olarak bakıyorum bu ilişkiye. Umarım sizin için de öyle olmuştur.
Aşağlayıp küçümseyip ayrılan ve 1 hafta sonra işte ayağına geldim daha ne istiyorsun, sen suçlusum senin yüzünden de böyle oldu diyem biri de mi bunu yapıyor 🙂
Evet. Böyle hasta insanlara ghosting uygulamak lazım.