Rollo, Michael Fassbender’in oynadığı “Shame” filmini izledim ve filmi burada tavsiye etme ihtiyacı hissettim.
Filmdeki ana karakter seks bağımlısı, seks adamın hayatının odak noktası. Adam o yada bu şekilde sürekli seks peşinde, gün içinde kadın kaldırıyor, laptop başında internet pornosu izliyor, eskort tutuyor ve hiçbiri yokken de tuvalette mastürbasyon yapıyor.
Adam kadınlarla başarılı, çok iyi bir oyunu var. Ama herşey yüzeysel, adam sadece doğru ipleri çekmeyi ve vajina gıdıklanması yaratıyor ve kadını sikiyor. Kadın ile bir “bağlantı” yaratamıyor, adam için sikiş tamamen bireysel bir deneyim, mastürbasyon gibi. Tek farkı sağ elini kullanmak yerine, kadının vücudunu kullanıyor.
İzlenim o ki adamın içinde bir boşluk var ve bu boşluğu sürekli seks yaparak kapatmaya çalışıyor. Tabii ki bu onu bir yere götürmüyor ama adam da yapacak başka birşey bulamıyor. Sürekli bu seks döngüsünde bir onun mahkumu. Seks yapmaya ara verdiği an, uyuşturucu bağımlısının bırakması gibi büyük bir rahatsızlık yaşıyor.
Fassbender’ın ana karakteri canlandırışı mükemmel. Yukarıdaki anlattıklarımın hiçbiri direk işlenmiyor, siz bunları adamın yaptıklarından ve vücut dilinden çıkarıyorsunuz ve film sizi adamın günlük yaşamına tanık ediyor (yani siz filmi izleyince benim bazı analizim ve çıkarımlarımla hemfikir olmayabilirsiniz ama çoğunlukla aynı sonuçlara varacağınıza eminim).
Neyse film oldukça ham ve sürükleyici ve filmi izledikten sonra ana karakter ile bir sürü benzerliğim olduğunu farkettim … Tahminimce filmi izlerseniz, çoğunuz da aynı şeyi hissedeceksiniz. Film bana Squirrels’ı ve onun birçok yazısında işlediği konuyu hatırlattı. Squirrels bu adam olabilir 🙂 Eğer Squirrels’ın mücadele ettiği sorunlara yakın hissediyorsanız, muhtemelen bu filmi ilginç bulacaksınız.
Eğer izledi isen film hakkındaki görüşlerini duymayı çok isterim.
İnsan hikaye anlatısındaki en çok kullanılan temalardan biri de temelde anlamsız olanda anlam aramaktır. Bu hikaye değişik bağlamlarda yüzyıllardır anlatılageldi, fakat konu hep aynı; içindeki boşluğun büyük ve tutkulu yaratıcılık ya da korkunç özyıkıma yolaçtığı insanlar. Bu bir trajedi de olabilir, komedi de.
Seks bağımlılığı bu yüzyılda günün meme‘i sadece. Feminizasyon bu klişeyi kendi amacı için kullanıyor sadece. Son 50 yıldaki tüm romantik komedi filmleri, her aşk öyküsü erkeğin kalbinde olan ve ancak “özel bir kadın” tarafından doldurulabilecek boşluğu dolduramaması üzerine kurulu. Abartısız neredeyse diğer herşey bu kadının erkeği tamamladığına yönelik anlaşılmaz büyünün yedeği ucuz, yüzeysel şeyler. Erkek kadının yapbozu tamamlayan parçası olmazsa yaşamaya devam edemez gibi.
Seks bağımlılığı basitçe yeni bir “erkek hastalığı” ve bu sayede biz de 80lerin Pretty Woman ve Altın Kalpli Fahişesi’nden yeni yüzyılın daha şeytani seks bağımlısına atlıyoruz. Bu adam o kadar umutsuzca kusurlu ki, feminen zorunluluğun ilacının şifasına nail olmadan cehennemde yanan bir ruh sadece.
Kadınlar bu hikayeyi sever çünkü hikaye onlara cinsel dürtülerini kontrol etmekte daha üstün bir cins olduklarını hissettirir (bu şüpheli tabii ki) ama aynı zamanda onlara acıma hakkı da sağlar; “erkekler vücudumuza kafayı takacaklarına bizi iç güzelliğimiz ile bir görebilselerdi, huzura kavuşacaklardı”.
Bu hikaye erkeklerce de seviliyor zira onlara ne kadar kötü olurlarsa olsunlar aslında o kadar da kötü olmadıkları hissi veriyor. Böylece hem erkeğin kadınlara “ben kendimi kontrol edebilen bir erkeğim” diyebileceği hissini hem de kendisinin “diğer erkekler gibi olmadığı” ve eşsiz olduğu izlenimini veriyor. Ve bu sayede de kadınların kendisinin erdemini farkedeceği ve ödüllendirmek üzere kendisi ile yatacağı umudunu. Seks bağımlısı kadınlarla insani bir bağ kuramaz, ama ben kurarım, o zaman onun yerine benimle yat.
İlaç
Feminen zorunluluğun daha sinsi sosyal anlatılarından biri de bizi erkeklikte doğal bazı kusurlar olduğuna ve bunların sadece özel kadınsı yollarla iyileştirebileceğine inandırması. Bu anlatması oldukça kolay bir hikaye zira birçok modern anlatı (TV, filmler ve kitaplar) kadın etkisinin erkeklerin aptalca, erkeğe özgü ve kendi icatları olan problemlerinin tek çözümü olduğu konusu etrafında dönüyor.
Toplu hafızamıza gömülü diğer birçok sosyal anlatı gibi, bu ideoloji beta erkeklerce bile alınıp kendi feminen-özleşmeli-beta-oyunu avantajına kullanılır. Erkekleri doğalarında olan bir boşluk konusunda ikna et, kadının mitolojik etkisini, doğal bilgeliğini, varsayılan öngörülerini erkeğin kendi kendine başaramayacağı tamlığı sağlayacak şeyler olarak sat. Tüm romantik hikayeler, komedi ya da trajedi, yüzyıllardır bu anlatı etrafında dönüyor. Sadece yakın zamanda bu feminenleştirmenin bir aracı ve erkeğin varsayılan defosunun reklam edilmesi için kullanılmaya başladı.
Kadınlar ise bunun tersi kendilerine yeten insanlar olarak gösterilirken hikaye gelişirken bile görünür olabilen kusurlar onun kadın olması ile alakalı olmuyor ve sorunlarına çözümler de diğer kadınlardan geliyor. Bir erkeğin kadının problemlerini çözebileceği konusu neredeyse hiç işlenmiyor ve işlense bile bu efemine şekillerde oluyor (erkeğin kendi dişil yönü ile temasa geçmesi ile mesela). Feminen önceliğin sosyal etki ve egemenlik için bu anlatıyı canlı tutması lazım.
Cinsel iştahı kamunun gözleri önüne serildiğinde Tiger Wood’un ilk yaptığı şey, problemleri konusunda kendisini terapiye yatırmak oldu. Feminen zorunluluk için erkeğin cinsel dürtüsü bir problem ya da iyileştirilmesi gereken bir hastalık. Feminen üstünlüğü sağlamanın erkeklerin testosteron ve erkek cinsel dürtüsünün sapkın sosyal davranışlar olduğuna bizi ikna etmesinden daha iyi bir yolu yok. Erkekler kaba, şehvet düşkünü ve genellikle şiddete meyilli yaratıklar – günümüz meme’i bu. Tiger Woods gibi erkeklerin bu anlatıya paralel hareket etmesi ve kendi kendini hastaneye yatırması ise erkeklerin bu “problemi” konusundaki anlatıyı güçlendiren hareketler.
Çeviri : Pathologizing the male sexual response
Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Üstad ilginç bir yazı olmuş da, gelende seks kadınlar için daha ön planda bir konu aslında. En basitinden penisi küçük veya erken boşalıyor diye aldatılan bir çok erkek bulabilirsiniz ama vajinası dar veya vajinismus oldu diye aldatılan bir kadın göremezsiniz. Aksine bu tarz durumlarda kadınlar aman da ne kadar da iffetli bak seksten utandı tecrübesizliğinden diye övülür bile.
Michael Douglas’ın da bi ara böyle bi bağımlılığı vardı. Kliniğe yatıp, açıklayınca karısı (ki gelmiş geçmiş en müthiş hatunlardandır) Catherine Zeta Jones boşamıştı. Sonradan yapımcılar ve yönetmenler de kendisiyle çalışmak istemedi. Ant-Man filmine kadar çok göze batan bir filmi de yok dikka ederseniz. Ha keza, Charlie Sheen de böyleydi. Durumu açıklayınca, yapımcılar ve kanal, Charlie Sheen’in işin son verdi ve yerine Ashton Kutcher’ı Two And A Half Men kadrosuna aldı. Filmlerin çoğunluğunda da boka batmış erkeklerin kıçını hep kadınlar toplar. Alttan verilen bu propaganda zamanla koca nesillerin aklında yer ediyor. Günümüzdeki bilimkurgu filmlerini düşünürsek, bence söylenildiği gibi gerçekten insanlığı uzaylı… Read more »
Filmi seyrettim. Çok güzel nüanslar var, burda yazılan yazıların sanki uygulaması gibi. Örnek verecek olursam; ana karakter ve iş arkadaşı bara gidiyorlar, geveze beta arkadaş kızları etkilemek için sürekli konuşuyor ana alfa karakter kendi çerçevesini bozmuyor, gecenin sonunda beta okadar uğraşmasına rağmen skora giden alfa karakter oluyor. Daha sonra iş arkadaşını yemeğe çıkartıyor orda da çerçeve ile alakalı çok güzel durumlar var, kız en uzun ilişkin ne kadar oldu diye bir soru soruyor. Erkek 4 ay diyo. kız uzun süreli ilişki düşünmek istiyor ve bunu ana karaktere dayatarak kızlara daha uzun zaman tanıman lazım diyor. Alfa karakter de yine çerçeveyi… Read more »
Feminen, kız gibi oğlanlara cinsel ilgi duymanın kırmızı hapta yeri nedir? Bazıları kızlardan daha tatlı ve feminen olabiliyor, hiç ilişki yaşamadım daha ama geleceği bilemem
Sadece oğ8anlara ilgin varsa gay yoksa biseksüelsin. Kırmızı hapın maskülenite disiplin gibi alanları işine yarar da kadın erkek ilişkileri kısmı gaysen pek işine yaramayabilir.
Biseksüelim ama hetero tarafım daha güçlü, utandığımdan yazmadım ama esas sorun bu değil çünkü masküleniteyi etkilemiyor. Ama bende kadınsı his de var bu çok moralimi bozuyor her ne kadar eşçinselliğe olumsuz bir anlam yüklemesem de ikilemde bırakıyor çünkü ben bir erkeğim, erkeksi tarafım daha güçlü. Eşcinselliğe meyletmek erkek tarafıma zarar veriyor, çok moral bozucu bir his.
Hiç eşcinsel ilişkiye girmedim, heteroseksüel tarafım %90 ise eşcinsel tarafım %10dur en fazla, daha çok erkeğim. Masküleniteyi ve erkekliği seviyorum. Tercih değil genetik kesinlikle, yoksa siler atardım bu özelliğimi. Elimde değil..
Bilirkişi değilim ama eşcinsel ilişkiyi de deneyimlersiniz ne istediğiniz(eşcinsel yönünüz hakkında) biraz daha netleşir diye düşünüyorum(belki düşündüğünüzden daha çok seviceksiniz belki hiç beklediğiniz gibi olmayacak,hoşlanmayacaksınız)çünkü %10 da olsa içinizde böyle bir his ve merak var ve aklınızı kurcalıyor denemek lazım.
Bir de gay denince aklımıza hep feminen erkekler geliyor da gayet konuşma-davranış vs olarak maskülen olan gaylar de var öğrenince inanamadığımız.
Sonuçta dediğiniz gibi ”kafa yapınız” %90 maskülen olduğu sürece kadın da gelir erkek de %90 iyi bi oran.
Düşününce eşcinsellik ve maskülenliğin her zaman zıt tarafta olmadığı durumlar da var. Sizler ne düşünüyorsunuz merak ettim?
Eşcinsellik haklında ne hissettiğini bilmek için tecrübe etmeye gerek yok, hetero bir ergen nasıl hetero olduğunu biliyorsa bu da öyle. Yalnız eşcinsel tarafım güçlü olmadığı için ben bunu 20 yaşında keşfettim mesela, zaten erkek gibi yetiştirildiğimden aklımın ucundan bile geçmezdi bu.
Tabii eşcinsellik ve maskülenlik her zaman zıt değil, hatta belki çoğunlukla değil, cünkü bana kalırsa aktif tarafta olanların sayısı daha fazla. Bunların büyük kısmı kadınlardan da hoşlanıyor, eşcinsellerin çoğu biseksüel yani. Pasif olanlar da aynı şekilde çoğunlukla biseksüel ama masküleniteye zıt bir şey.
Jack Donovan eşcinsel ama adam kelimenin tam anlamıyla maskülenitenin kitabını yazdı. Tarihi birçok kral ve komutan da biseksüel ama maskülenler.
Jack Donovan eşcinsel mi ? what the fuck ???
Onların yaşadığı dönemde eşcinsellik normaldi, semavi dinler eşcinselliğe olan bakışı değiştirdi. Günümüzdeki eşcinsellik algısıyla psikolojik olarak baş etmek zor
Niye eksi atıyorsunuz lan 😀 aramızda homofobikler var.
Yazı cuk oturmuş: “40 gün 40 gece” diye bir film vardı. O filmde de çocuk devamlı hatun kaldıran bir sex bağımlısı. Çocuk günüm birinde esas kızla tanışıyor. Esas kız çocuğum şöhretini biliyor tabi ve diyor ki: “40 gün kimseyle birlikte olmazsan, senle olurum” diyor ve filmin sonu, elbette tahmin edileceği gibi mutlu son (!)
Mahmut hocam bir erkeğin evlenene kadar fazlaca kadınla sevgili olması, fazlaca kadınla seks yapması psikolojik ve biyolojik anlamda sağlıklımıdır?
Hocam 1 yıl olmuş belki hala hayattaysındır diye yazıyorum.Bir erkek evlenene kadar birçok kadınla beraber olmalı.Bu sadece seks olarak değil muhabbet etmek için bile olmalı.Çünkü bir süre sonra tecrübenden dolayı bolluk mantalitesinin doruklarında oluyorsun,binbir türlü kadın görüyorsun, muhabbetin akıcı oluyor ve eğlenceli biri oluyorsun.Farkında mısın bilmiyorum ama bunlar kadınların sevdiği şeyler.Kırmızı hap kadın dostudur aslında.Ayrıca saygılı,efendi kadınlara nasıl,fahişelere(Red flag) nasıl davranılır öğreniyorsun.Karşındakine göre muameleyi öğreniyorsun yani.Bunlar evlilik kurumuna donanımlı girmeyi sağlar.Bunları bilmezsen memesinde piercing olan kadınla evlenirsin,bakmışsın ki evde yemekleri ve ütüleri sen yapıyorsun.Hatta çocukları emzire de bilirsin belli olmaz 🙂 Bir erkek sanılanın aksine evlenene kadar çok sayıda kadınla… Read more »
Merhabalar Dominant hocam, mesajınızı aldım 1 yıl sonra soruma cevap buldum teşekkürler 🙂 bu soruyu sorarken muhtemelen kırmızı hapın inkâr evresindeydim ancak aştım oraları şükür. Fazlaca kadınla birlikte olmak duygusallık ve bağlanmak açısından zararlı olduğuna dair o naifliğin kalmadığına dair bi yazı okumuştum ekşide kafamı o karıştırmıştı. Ancak anlıyorum ki pek bi mantıklı bir dayanağı yokmuş her yazılana inanmamak lazımmış yaşayarak öğrendim.
Merhaba Mahmut Abi, siteyi araştırıyorum ancak eşcinsellikle ilgili bir yazı göremedim ve bu yüzden bu konunun altına sorumu yazacağım zira en uygun yer burası gibi gözüküyor. Çok başarılı bir oyuncu olmasam da, çevremde bir sürü tabağım ve geçmişte bir sürü manitam olmasa da son zamanlarda hem kendi çevremde hem de sağda solda ciddi bir eşcinsel nüfus görüyorum. Bazen oturduğum bir mekana giren 10 erkekten 3-4 tanesi gay olabiliyor. Sitede bunu kimse sormadıysa eğer, şaşırırım çünkü benim biseksüel kız tabaklarım olabiliyor. Kimisi kadınlara daha çok ilgi duyan biseksüel oluyor, kimisi ikisinden de benzer hazzı aldığını söylüyor, kimisi kadından cinsel hazzı daha… Read more »
eşcinsellikle ilgili bir yazı göremedim Takipçilerimiz arasında eşcinsel, biseksüel ve transeksüel insanlar var ve soru cevap yapıyoruz. Ama site temel olarak kadın erkek ilişkilerine odaklı. Onlar da yararlanacaklar ve yararlanıyorlar diye tahmin ediyorum ki bugüne kadar bir düzine eşcinsel ve transeksüel takipçim ile telefon görüşmesi de yaptım. Fakat benim tecrübem heteroseksüel ilişkilerde o nedenle o camia ile pek ilgim yok. Bazen oturduğum bir mekana giren 10 erkekten 3-4 tanesi gay olabiliyor. Erkek nüfusunda gay miktarı o kadar çok değil. Kaldı ki birçok gay, özellikle de maskülen olan gayler, dışardan klasik gay olarak görünmezler. Senin çevrede çok varmış. çünkü benim biseksüel… Read more »
Bahsedildiği gibi eşcinsellik aile yapısını bozar vs. olayları için ne düşünüyorsun abi? Pornolardan da insanların eşcinsel olabileceğini düşünüyorum. Direkt izleyip olmaz elbette ancak bir süreç şeklinde gerçekleşebilir bu. İğrenç ve ekstrem fantezileri de pornoyla kazanıyoruz zaten genelde. Başarısızlığımın sebebini bilmiyorum. Zaten ilişkiler konusunda başarılı değilim ki. 10 kızdan 8-9’unu ilk görüşmede öpüyorum ancak öz güven patlamasıyla yapıyorum bunu sanırım zira bunların birçoğundan ikinci buluşma çıkmıyor. Normal hayatta fazla öz güvenim yok ancak garip şekilde kızlarla ilk görüşme falan fark etmeksizin aşırı öz güvenli olabiliyorum. Bu bahsettiğim biseksüel kızı da ikinci buluşmada öpebildim ki bu benim için bir istisna. Dediğim gibi… Read more »